Journo Almanak 2020
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
19
TGC Gazetecilik Başarı Ödülleri’ne
dair önceki gün yayımladığımız
haberde, “En İyi Fotoğraf
” dalına yer vermemiştik.
Çünkü bu dalda ödüle layık
görüldüğü bildirilen eserin,
başvuruyu yapan yerel muhabir
Reşat Yiğiz’e değil, Agence
France-Presse (AFP) muhabiri
Bülent Kılıç’a ait olduğunu fark
etmiştik.
Kılıç’ın geçen yıl sonunda
Hasankeyf ’te çektiği fotoğrafı,
birçok yabancı haber sitesinde
de yer almıştı (örneğin Hindustan
Times’daki şu galeride
3. kare).
Demirören Haber Ajansı
(DHA) ve Batman Çağdaş gazetesi
için çalışan Yiğiz ise TGC
ödüllerine, bu yerel gazetede 23
Aralık’ta yayımlanan “Define
Avcıları” başlıklı haberdeki fotoğraf
kendisininmiş gibi başvurmuştu.
Bunun üzerine önceki gün
TGC yetkililerine ve Kılıç’a
bilgi verdik.
TGC: BU ETIK
SORUN NEDENIYLE
KAMUOYUYLA
ÜZÜNTÜMÜZÜ
PAYLAŞIRIZ
TGC Yönetim Kurulu bugün
yaptığı açıklamada, 41 yıldır ilk
kez bir etik ihlal ile karşılaştıklarını
ve Yiğiz’in aldığı ödülün
iptal edildiğini duyurdu. Ödül
Kılıç’a verilirken açıklamada
şöyle denildi:
“TGC üyesi olan Reşat Yiğiz
hakkında ise disiplin soruşturması
açılmasına karar verilmiştir.
TGC Tüzüğü’ne, Türkiye
Gazetecileri Hak ve Sorumluluk
Bildirgesi’ne, meslek onuruna
aykırı davrandığı, AFP’den
Bülent Kılıç’ın emeğini hiçe
saydığı ve kamuoyunu yanılttığı
için kesin ihraç talebiyle Onur
Kurulu’na sevk edilmiştir. İlk
kez yaşanan bu etik sorun nedeniyle
kamuoyuyla üzüntümüzü
paylaşırız.”
BÜLENT KILIÇ: SIZ
HABER VERMESEYDINIZ
BELKI FARKINA
VARMAZDIM
Journo’ya konuşan Bülent
Kılıç şunları söyledi:
Siz haber vermeseydiniz belki
farkına varmazdım veya geç
farkına varırdım. Bu cemiyet
için de bir ilk, benim için de bir
ilk. 41 senedir ilk defa böyle bir
yanıltmanın başlarına geldiğini
söylediler. Ben ödüle başvurmamıştım.
TGC’ye saygım
olduğu için, onların da burada
yanıltıldığını bildiğim için, onlar
açısından bu işin kolaylaştırılmasını
istedim. Temiz gazetecilik
duygularıyla yerel bir muhabiri
teşvik etmek istemişler.
Bu olay, Türkiye’de gazeteciliğin
ne hâle düştüğünün nişanesi…
Ben bu fotoğrafı Hasankeyf
sulara gömülmeden çekmek için
gecenin bir yarısı çalıştım. Haydi
gazetesine basmış, “Burası Türkiye”
deyip bunu da anlarım.
Ama yarışmaya gönderip çalıntı
fotoğrafla kendi reklamını yapması
inanılmaz.
‘SES ÇIKARMADIKÇA
HAK GASPLARINI
KABULLENMIŞ
OLUYORUZ’
Bu ülkede bir şekilde gazetecilik
yaşatılmaya çalışılıyor. Bir
yanda bu arkadaş sosyal medya
hesaplarında sürekli Kuran’dan
ayetler paylaşıyor. Bir yanda binlerce
gerçek gazeteci, hak sahibi
olmasına rağmen basın kartı bile
alamıyor. Ben de bunlardan biriyim.
Fotoğrafımı çalan kişinin
basın kartı var mı bilmiyorum
ama eğer varsa demokratik bir
ülkede o kart bu olay nedeniyle
iptal edilirdi. Ahlaki olarak, birikim
ve seviye olarak bu kişinin
bu mesleğe uygun olmadığına
karar verilirdi.
Ben şimdi dava da açabilirim,
bu konuda o kişiyi daha
zor durumda da bırakabilirim.
Aslında şahsen çok umrumda
değil ama biz bunlara izin verince,
ses çıkarmayınca, bu tür hak
gasplarını kabullenmiş oluyoruz.
Bu cüreti göstermelerinin nedeni
de zaten gazetecilik ortamında
süren bu adaletsizlik…
Journo’nun mesajlarına
dün ve önceki gün dönüş yapmayan
Yiğiz, bugün ödül geri
alındıktan sonra Independent
Türkçe‘ye şunları söyledi:
“‘Haber kaynağım fotoğrafı
bana WhatsApp’tan gönderdi.
Kendisinin çektiğini söyledi. Ben
daha önce bu fotoğrafı görmedim,
fotoğrafçıyı da tanımam.
Haber kaynağıma güvenerek
yanlış yaptım. Haber çıktıktan
sonra kimse ‘Bu fotoğraf benim’
diyerek uyarmadı.”
Yiğiz, TGC ödüllerine fotoğraf
dalında değil haber dalında
katılmak istediklerini ancak bir
hata yaparak başvuruyu fotoğraf
dalında ilettiklerini de öne sürdü.
Ancak sonrasında fotoğraf
ödülünü aldıklarına dair bir
haber yayımlayıp bunu neden
Twitter hesabından duyurduğunu
açıklamadı. Yiğiz, Twitter
hesabının da ismini değiştirip
korumaya aldı.
“GAZETECİ HERHANGİ
YAYININ BİLGİLERİNİ
KULLANDIĞINDA
MUTLAKA KAYNAK
BELİRTMELİDİR”
Türkiye Gazetecileri Hak ve
Sorumluluklar Bildirgesi‘nin
“Kaynak Gösterme” başlıklı
maddesine göre “Gazeteci, başta
haber ajansları olmak üzere, bir
meslektaşının ve herhangi bir
yayının sunduğu bilgileri kullandığında
mutlaka kaynağını
belirtmelidir.”
Bülent Kılıç