Journo Almanak 2020
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
Unutulmaz yıl 2020'nin unutulmaz Journo içeriklerinden bir seçki...
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
17
3. GOOGLE
REKLAMLARI, YALAN
VE IFTIRAYI FINANSE
EDIYOR
Belki de arama sonuçlarından
bile önemli bir konu bu…
Çünkü hem şeffaflık, hem de
kullanıcının denetim gücü burada
çok daha az.
Türkiye’deki haber sitelerinin
neredeyse tamamı, dijital reklam
gelirleriyle kendilerini finanse
ediyor.
Dijital reklam alıp vermenin
birçok farklı yöntemi var. Gösterim
(display) temelli envanter
satışı ve programatik reklamlar
bunların en popülerlerinden.
Hangi yöntemi seçerse seçsin,
reklam gelirine dayalı çalışan
her haber sitesi, büyük oranda
Google’a mâhkum.
Çünkü envanter diye anılan
tıklanmış sayfalarındaki reklam
alanlarını, Google’ın AdSense
ve Ad Exchange gibi araçları
üstünden markalara satıyorlar.
Sistemi kuran Google da komisyoncu
olarak en yüksek kâr
marjlı geliri elde etmiş oluyor.
İKTIDARA YAKIN
SITELER NE YAPARSA
YAPSIN GOOGLE’IN
KARA LISTESINE
GIRMIYOR
Reklamverenler, markalarının
rahatsız edici, zararlı içerik veya
mecralarda görüntülenmesini
istemez. O yüzden bu sistemlerin
bazılarında uygulanan kara
listelere güvenirler.
Örneğin bir terör haberinde
kolay kolay reklam göremezsiniz.
Çünkü ya haber sitesi editörleri
markaların istediği üzerine bu
tür haberlerde reklam alanlarını
kendileri kapatır veya Google
gibi servis sağlayıcıların kara
listeleri ve yapay zekâları aynı
amaçla otomatik olarak çalışır.
Ama nedense Türkiye’de
bazı siteler (bugünlerde İngilizce
kara listelere giren koronavirüs
anahtar sözcüğü de dâhil her
konuda) ne kadar yalan ve iftira
yayımlarsa yayımlasın, bu kara
listelere girmiyor.
Bu siteler, Google üzerinden
markalar tarafından finanse
edilmeye devam ediyor.
Peki markalar dijital reklamlarının
nerelerde çıktığını
denetliyor mu?
Mesela gazetecilerin hakkında
bir mahkeme kararı olmamasına
rağmen terörist olarak
sunulduğu Sabah haberlerine
reklam verdiğinden Trendyol’un
veya Huawei’nin haberi var mı?
Ya da Bershka’nın İspanya’daki
merkezi, Türkiye şubelerinin
reklam yöneticilerinin, yine
Google üzerinden Akit gibi bir
dezenformasyon merkezini finanse
ettiğini biliyor mu acaba?
A Haber’in “koronavirüsü
yok eden milli cihaz” başlıklı
asparagasında, Google’dan
gelen reklamlarının farkında mı
Renault yöneticileri?
Ya Yeni Şafak’ın İngilizceye
bile çevirdiği koronavirüs konulu
sayısız komplo teorisi içeriğindeki
İş Bankası, THY ve TRT
World reklamları?
Devamı journo.com.tr’de