TÜZE HUKUK DERGİSİ / 6.SAYI (GÜZ 2020-2021)
TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz. TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz.
TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
- TAGS
- hukuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜZE
TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ
Failin ikrarda bulunmaması ise takdiri indirim nedenlerinin
uygulanması konusundaki vicdani kanaatin oluşması
noktasında olumsuz etki yaratmamalıdır. Zira suçun kabul
edilmemesi, susma hakkı ile doğrudan ilişkilidir. Hakkında
yargılama yürütülen sanık yalnızca kimlik bilgilerine ilişkin
verileri beyan ederken doğru söyleme yükümlülüğü
altındadır. Sanık, kendisine isnat edilmiş suç ile ilgili olarak
doğru söyleme yükümlülüğü altında bulunmuyor olduğundan
suçu kabul etmemek, inkâr etmek hatta suçla ilgili olarak
yalan beyanlarda bulunmak dahi takdiri indirim nedenlerinin
uygulanması noktasında aleyhe değerlendirilemeyecek
durumlardır. Zira susma hakkı ve bu hakkın bir parçası olan
inkâr, savunma hakkının uzantıları niteliğindedir. Susma
hakkını kullanan veya suçu inkâr eden sanık dolaylı olarak
savunma hakkını kullanıyor olduğundan hakkında takdiri
indirim nedeni uygulanması noktasındaki vicdani kanaat
olumsuz etkilenecek olursa; temel bir hak ihlal edilmiş
olacaktır.
Takdiri indirim nedenleri, bahsi geçenler ışığında
toparlanacak olursa şu hususların söylenmesi mümkündür;
takdiri indirim nedenleri ile sağlanması amaçlanan husus,
ceza adaletidir. Cezalandırma, ceza adaleti gözetilerek
belirlenmelidir.
Somut olaya uygulanacak soyut normun salt olarak
uygulandığı, kişiselleştirilmediği bir ceza sisteminde ceza
adaletine ulaşmak oldukça güç olacaktır. Bu sebepten
verilecek cezanın belirlenmesinde son aşamada takdiri
indirim nedenleri gündeme gelmektedir. Hâkim yargılama
süresince, failin; geçmişini, sosyal ilişkilerini, fiilden sonraki
ve yargılama sürecindeki davranışlarını bizatihi
gözlemleyecek, bu konularda bilgi sahibi olacak ve
yargılama sonunda takdir ederse hükmedilecek cezada
takdiren indirim yapacaktır.
Her somut olay farklı şekilde meydana gelebileceğinden,
konusu suç teşkil eden fiili işlemek suretiyle somut olayı
meydana getiren faile verilecek ceza da farklılık arz
edebilecektir. Keza her somut olayın faili farklı özellikler
taşıyor olabileceğinden, soyut normda öngörülen ve faillere
verilecek ceza miktarı da farklılık arz edecektir. Böylelikle
kanunda belirlenmiş ceza bireyselleştirilerek somut olaya
uygulanacak ve ceza adaleti sağlanmış olacaktır. Zira farklı
durumlar, farklı muameleyi gerektirir.
Failin yargılama sürecindeki davranışları ile ilgili olarak
değinilmesi gereken ve günümüzdeki toplumsal meseleler
bakımından önem arz eden bir diğer husus ise failin kravat
takması, takım elbise giymesi sonucunda yargılama
sürecinde olumlu davranışlar sergilediği gerekçesi ile
hakkında takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasıdır.
Gazetelerde, haberlerde sıkça karşılaştığımız ve
eleştirdiğimiz “takım elbise indirimleri”, takdiri indirim
nedenlerinin kimi hâkimlerce çok geniş anlaşılarak
yorumlanmasından kaynaklanmaktadır. Ne yazık ki
uygulamada bahsi geçen duruma örnek olabilecek fazlasıyla
karar mevcuttur. Ancak sanığın hükmün verileceği
duruşmaya, takım elbise ile gelmesinin bir indirim nedeni
sayıldığı ceza sisteminin adilliğinden söz etmek mümkün
olmayacaktır. Failin yargılama sürecindeki tutumu, yargılama
sürecinin başından sonuna kadar olan tutumu şeklinde
anlaşılmalıdır. Aksi durum hukukun üstün tutulduğu bir
devlet anlayışı ile bağdaşmayacaktır.
23