01.12.2020 Views

TÜZE HUKUK DERGİSİ / 6.SAYI (GÜZ 2020-2021)

TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz. TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ

TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz.

TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ

TÜZE

Dila ÖZDEMİR

Ceza Hukuku temelde “suç” ve “ceza” kavramları üzerine

kurulmuştur. Suç, hukuki düzenlemelerle yasaklanan hak

ihlal edici fiiller olmakla birlikte ceza, bu fiillere karşı yine

hukuki düzenlemelerle belirlenmiş yaptırımlardır.

Konusu suç teşkil eden fiile karşı öngörülen soyut normu,

somut olaya uygulamak ise hâkimin görev ve yetkisindedir.

Hâkimler, soyut norm ile belirlenmiş yaptırımı; somut olaya

uygulamak suretiyle, suç teşkil eden fiili işleyen

kimseyi/kimseleri cezalandıracaktır.

Türk Ceza Kanununun “Cezanın Belirlenmesi” başlıklı

61.maddesinde de belirtildiği üzere, hâkim; “suçun işleniş

biçimini”, “suçun işlenmesinde kullanılan araçları”, “suçun

işlendiği zaman ve yeri”, “suçun konusunun önem ve

değerini”, “meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını”,

“failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını”, “failin

güttüğü amaç ve saiki” göz önünde bulunduracak ve

kanunda belirlenen alt ve üst sınır arasında bir ceza

belirleyecektir.

Kanun koyucu, suça karşı öngördüğü yaptırımlarda;

yaptırımın alt ve üst sınırını belirlemek yolu ile hâkime bir

takdir yetkisi tanımıştır. Bahse konu takdir yetkisinin

tanınmasının sebebi ise her somut olayın aynı şekilde vuku

bulmuyor olmasıdır. Bir diğer deyişle; her olay bakımından,

konusu suç teşkil eden fiil, farklı şekillerde

işlenebileceğinden; kanun koyucu, fiile karşı öngördüğü

cezanın yalnızca alt ve üst sınırını belirlemiş; cezanın alt

veya üst sınıra yaklaşması konusundaki kararı hâkimin

takdirine bırakmıştır.

Cezanın belirlenmesi hususu yalnızca kanunda ilgili suç için

öngörülen alt ve üst sınır arasında bir cezaya karar

vermekten ibaret değildir. Soyut normun, soyut olaya

uygulandığı son aşamada, hâkime tanınan bir takdir yetkisi

daha vardır; “Takdiri İndirim Nedenleri”.

Türk Ceza Kanununun 62. maddesinde düzenleme alanı

bulan takdiri indirim nedenleri, cezanın yalnızca bir ölçüde

indirilmesi noktasında rol oynamaktadır. Bu bağlamda

belirtmek gerekir ki; bir ceza, takdiri indirim nedenleri ile

tamamen ortadan kaldırılamaz. Takdiri indirim nedenlerinin,

cezada indirim sağlama yanında takdiri nitelik taşıması,

genel olması, sınırlı sayıda olmaması gibi üzerinde

durulması gereken bazı özellikleri vardır.

Takdiri indirim nedenlerinin takdiri nitelik taşıması; hâkimin,

somut olayda takdiri indirim nedeninin oluştuğu yönündeki

vicdani kanaati ile ilişkilidir. Bir diğer anlatımla; konusu suç

teşkil eden fiile karşı uygulanacak yaptırımda indirime

gidilebilmesi; hâkimin, indirim sebebinin varlığı konusunda

hukuka ve ahlaka uygun bir vicdani kanaate ulaşması

halinde mümkündür.

Vicdani kanaatin hukuk ve ahlaka uygun olma gerekliliği;

takdiriliğin, keyfilik ile sonuçlanmasının önüne geçilmesi

noktasında son derece önem arz etmektedir.

İlgili konunun kanuni düzenlemesinde – TCK m.62 – yer

alan takdiri indirim nedenlerinin kararda gösterilme

zorunluluğu da aynı amaca hizmet etmektedir. Yani; takdiri

indirim nedenleri öncelikle hâkim varlığı noktasında hukuka

ve ahlaka uygun bir kanaat içerisindeyse uygulanacak ve bu

uygulamaya kararda değinecektir. Temas etmekte fayda

vardır ki; suça karşı verilecek cezada takdiri indirim

nedenlerinin uygulanmaması da kararda belirtilmesi gereken

hususlardandır. Takdiri indirim nedenlerinin cezanın

belirlenmesinde işletilip işletilmediğinin kararda gösterilmesi

zorunluluğu, Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi

ile yasal dayanak bulmaktadır.

Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi ile getirilen

zorunluluk, takdiri indirim nedenlerinin hukuka uygun olarak

uygulanıp uygulanmadığı ile ilgili bir denetim sağlamaktadır.

Denetim, kararın kanun yoluna götürülmesi yolu ile

sağlanmaktadır. Yargıtay’ın, takdiri indirim nedenleri ile ilgili

olarak verdiği pek çok bozma kararı da mevcuttur.

Takdiri indirim nedenlerinin belirli kişiler bakımından değil,

herkes bakımından işletilebilmesi genel olma özelliği ile

ilişkilidir. Öyle ki; iştirak halinde işlenen bir suça karşı

uygulanacak yaptırım, her fail bakımından ayrı belirlenecek

ve dolayısıyla takdiri indirim nedenleri de her fail yönünden

ayrı değerlendirilecektir.

Sınırlı sayıda olmama özelliği de bu bahiste değinilmesi

gerekliliği olan özelliklerden bir tanesidir. Bu özellik, takdiri

indirim nedenlerinin kanunda sayılanlarla sınırlı olmayışı ile

açıklanmaktadır. Hâkim, kanunda sayılan nedenler dışında;

mesleki tecrübesine dayanarak her somut olay bakımından

hakkaniyete, hukuka ve ahlaka uygun başka takdiri indirim

nedenleri tespit ederek cezada takdiren indirime

gidebilecektir. Türk Ceza Kanununun 62. maddesinde failin;

“geçmişi”, “sosyal ilişkileri”, “fiilden sonraki ve yargılama

sürecindeki davranışları” ve “cezanın failin geleceği

üzerindeki olası etkileri” takdiri indirim nedenleri olarak

sayılmakla birlikte “gibi hususlar” ibaresi ile sayılanların

örnek niteliğinde olduğu belirtilmiştir.

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!