TÜZE HUKUK DERGİSİ / 6.SAYI (GÜZ 2020-2021)
TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz. TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
TOBB ETÜ Hukuk Topluluğu'nun resmi yayın organı Tüze Hukuk Dergisi, Altıncı Sayısı ile huzurlarınızda. Keyifli okumalar dileriz.
TÜZE HUKUK DERGİSİ YAYIN EKİBİ
- TAGS
- hukuk
Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
TÜZE
TİCARİ İŞLETMEDE MERKEZ-ŞUBE AYRIMI
Ayrıca m.48/3’te merkezi yurtdışında bulunan ticari
işletmelerin Türkiye’deki şubelerinin unvanında şube
olduğunun gösterilmesinin zorunlu tutmakla birlikte merkezin
ve şubenin bulunduğu yerlerin gösterilmesinin zorunlu
olduğu belirtilmiştir.
iii. Ticari temsilcinin temsil yetkisinin sınırlandırılması
bakımından:
TBK m.549’da tacirin en geniş yetkili yardımcısı olan ticari
temsilcinin yetkisinin belli bir şubenin işleri ile
sınırlandırılabileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, bu
sınırlandırmanın iyiniyetli üçüncü kişilere karşı ileri
sürülebilmesi için ticaret siciline tescil ve ilan edilmesinin
zorunlu olduğu söylenmiştir.
Bu sınırlama ticari temsilcinin yetkisinin yer bakımından
sınırlandırılmasıdır. Bu nedenle belli bir şubenin işleriyle
sınırlandırılan ticari temsilcinin diğer şubeler için yaptığı
işlemler taciri bağlamaz.
Temsil yetkisinin sınırlandırılması açısından, anonim şirket
ve kooperatif temsilcileri (TTK m.371/3, KoopK. m.59/2) ile
limited şirket müdürlerinin (TTK m.629/1, m.371/3) temsil
yetkileri yönünden şube sınırlaması yapılması mümkündür.
TTK m.40/4’de merkezi yurt dışındaki işletmelerin Türkiye
şubelerinin başına, yerleşim yeri Türkiye’de bulunan tam
yetkili bir ticari temsilci atanması gerektiği belirtilmiştir.
iv. İşletmenin Devrinde Kapsam Açısından:
TTK m.11/3 ve TBK m. 202 hükümlerinde belirtildiği üzere
yapılacak işletme devirlerinde, devrin kapsamına şubeler de
dâhildir. Yukarıda da belirtildiği üzere TTK m.11/3’te ticari
işletmenin bir bütün halinde devredilebileceği söylenmiştir.
Buradan hareketle ticari işletmenin bütünlüğü içerisinde bir
parça olarak şubelerin de işletmenin devri ile devredileceği
sonucuna varılır.
Ayrıca tacir ile yardımcısı arasındaki kişisel güvene dayanan
ticari temsilcilik ilişkisi, ticari işletmenin devredilmesiyle
birlikte son verir. İşletmeyi devralanın bu ticari temsilciyle
devam etme kararı alma ve onu yeniden atama takdiri
mevcuttur.
v. Usul Hukuku Açısından:
HMK m.14/1 uyarınca, bir şubenin yaptığı işlemlerden dolayı
o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu
belirtilmiştir. Buna seçimlik yetki denir.
HMK m.14/1: ‘’Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o
şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.’’
İİK m.154 uyarınca, şube yoluyla yapılan bir işlemden ötürü
olsa dahi tacir aleyhine iflas yoluyla takip sadece merkezin
bulunduğu yerde açılabilir. İflas açmak istenirse de bunun
için merkezin olduğu yerde dava açmak zorunludur. Bu bir
kamu düzeni kuralıdır ve burada seçimlik yetki değil, kesin
yetki söz konusudur. İİK m.154/2’ye göre, merkezi
yurtdışında bulunan bir ticari işletmenin hakkında iflas
davası, Türkiye’de tek şubesi varsa o şubenin bulunduğu
yerde, birden fazla şubesi varsa merkez şubenin bulunduğu
yerdeki ticaret mahkemesinde açılır.
Son olarak, haciz ihbarnamesi, borçlunun hak ve
alacaklarının bulunabileceği bir tüzel kişinin veya işletmenin
bir şubesine veya işletmenin tüm şubelerini içine alacak
biçimde merkeze tebliğ edilir. Bu tebliği alan merkez, tüm
şubeleri veya birimlerini kapsayacak şekilde beyanda
bulunmakla yükümlüdür.(İİK m.89/7)
KAYNAKLAR:
• Prof. Dr. Sabih ARKAN, ‘’Ticari İşletme Hukuku’’, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü, Ankara, 2020, 26. Bası
• Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR, ‘’Ticaret Hukuku’’, T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2905, Eskişehir, Ocak 2019
• Prof. Dr. ŞAFAK NARBAY, ‘’Ticaret Hukuku’’, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayını, Erzurum, 2017
20