16.11.2020 Views

Konfeksiyon Teknik November 2020

Konfeksiyon Teknik November 2020

Konfeksiyon Teknik November 2020

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

ISSN 2148-9246<br />

KYSD’nin<br />

Katkılarıyla<br />

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE<br />

KASIM NOVEMBER <strong>2020</strong><br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr


www.etiketsizmarkalama.com


www.etiketsizmarkalama.com


İMTİYAZ SAHİBİ<br />

İSTMAG MAGAZİN<br />

GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA<br />

Publisher<br />

H. Ferruh IŞIK<br />

GENEL MÜDÜR (SORUMLU)<br />

General Manager (Responsible)<br />

Mehmet SÖZTUTAN<br />

mehmet.soztutan@img.com.tr<br />

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ<br />

News Editor<br />

Ali ERDEM<br />

ali.erdem@img.com.tr<br />

YAYIN KURULU BAŞKANI<br />

Editorial Board Chief<br />

Prof. Dr. Cevza Candan<br />

YAYIN KURULU<br />

Editorial Board<br />

Prof. Dr. Bülent Özipek<br />

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay<br />

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt<br />

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş<br />

Prof. Dr. W. Oxenham<br />

Prof. Dr. Emel Önder<br />

Prof. Dr. Yusuf Ulcay<br />

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN<br />

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner<br />

REKLAM DANIŞMANI<br />

Advertisement Consultant<br />

Ali ERDEM<br />

ali.erdem@img.com.tr<br />

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ<br />

Foreign Relations Manager<br />

Yusuf OKÇU<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

TEKNİK MÜDÜR<br />

Technical Manager<br />

Tayfun AYDIN<br />

tayfun.aydin@img.com.tr<br />

GRAFİK & TASARIM<br />

Graphics & Design<br />

Hakan SÖZTUTAN<br />

hakan.soztutan@img.com.tr<br />

DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ<br />

Digital Assets Manager<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

WEB DEVELOPER<br />

Amine Nur YILMAZ<br />

amine.yilmaz@img.com.tr<br />

ABONE VE DAĞITIM<br />

S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n<br />

Ma na ger<br />

İsmail ÖZÇELİK<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

AD RES | He ad Of fi ce<br />

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK<br />

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.<br />

İHLAS MEDIA CENTER<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11<br />

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93<br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr<br />

e-ma il: ali.erdem@img.com.tr<br />

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.<br />

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi<br />

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel: +90 212 454 30 00<br />

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ<br />

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN<br />

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81<br />

KONYA | Me tin DE MİR<br />

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74<br />

Advertising Representatives<br />

KOREA | Jes Media Int.<br />

Mr. Young Seoah Chinn<br />

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414<br />

jesmedia@unitel.co.kr<br />

BİLGİ / Information<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> <strong>Teknik</strong> Dergisi’nde yer alan<br />

makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.<br />

Yayınlanan ilanların sorumluluğu<br />

ilan sahiplerine aittir.<br />

<strong>Konfeksiyon</strong> <strong>Teknik</strong> is published monthly.<br />

A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d<br />

in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.


Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada<br />

kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine<br />

iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak,<br />

ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en<br />

yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting,<br />

tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil<br />

endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize<br />

ulaştırıyoruz.<br />

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması<br />

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti.<br />

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad.<br />

Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3<br />

34169, Merter, İstanbul, Türkiye<br />

T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869<br />

info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com


6<br />

EDİTÖR<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Yeni normalin, yeni kriterleri<br />

<strong>2020</strong>, hem piyasa istikrarsızlığı hem de kitlesel dijital dönüşüm<br />

açısından önemli bir değişim yılı oldu. Herkesin yeni normalin<br />

nasıl olacağını ve buna nasıl adapte olmamız gerektiğini<br />

konuştuğu bu günlerde çok büyük ve hızlı bir dijitalleşme<br />

sürecindeyiz. Sağlam düzenlere sahip olmayan işletmeler<br />

zorlanırken, iş sürekliliğini çeşitlendirmek ve sürdürmek için<br />

hem bir fırsat hem de gereklilik olarak önemini artıran uzaktan<br />

çalışma sistemine geçiş hızlandı.<br />

Pandemi dünyayı yeniden şekillendirirken, yeni trendin<br />

yükseldiğini gören işletmeler, dijital pazarlamaya yönelik<br />

yatırımlarını artırıyor. Covid19 salgını tüm dünyanın eve kapanmasına<br />

ve işlerini evden yürütürken dijitalleşmek zorunda<br />

kalmasına yol açtı. Salgın, şirketlerin ve ülkelerin 2-3 yıl<br />

bandında planladıkları dijitalleşme sürecini 2-3 ay kadar kısa<br />

bir sürede gerçekleştirmelerine sebep oldu.<br />

Ali ERDEM<br />

Yazı İşleri Müdürü<br />

News Editor<br />

Her yaştan insanın işlerini sürdürülebilir kılmaları için dijital<br />

becerilerini geliştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Gelişen teknoloji,<br />

değişen şartlara süratle adapte olan yeni iş modellerinin<br />

gelişmesine altyapı sunuyor. Geleneksel iş modelleri ile hayal<br />

bile edilemeyecek milyarlarca dolarlık satış rakamları, bu yeni<br />

iş modelleriyle gerçek oluyor. Tüm dünyanın geleceğe endişe<br />

içinde baktığı bu zorlu pandemi sürecinde ekonomiler ağır<br />

darbe almış olsa da bu kriz çok güzel bir fırsata dönüştürülebilir.<br />

Bu kritik dönemi iyi yönetenler krizi fırsata bile dönüştürürken<br />

oyunu kuralına göre oynamayanlar çok olumsuz etkileniyor.<br />

Klasik satış kanallarının giderek etkinliğini kaybetmesi, dijital<br />

dönüşümü planlı olarak yapan firmalar için önemli bir fırsat.<br />

Yerli markaların global pazar içerisinde yer bulabilmeleri ancak<br />

değişime adapte olmak ve doğru planlama yapılması ile<br />

mümkün olabilecek gibi gözüküyor.<br />

EDİTÖR<br />

Dijital pazarlama, özellikle yeni normalde işletmelerin ürün<br />

veya hizmet tanıtımı, hedef kitleye kolaylıkla ulaşma ve<br />

satış potansiyellerini artırmada öncelikli tercihi. Geleneksel<br />

pazarlamanın durağan yapısının aksine dijital pazarlamanın<br />

dinamik olması, hızlı aksiyon alma, interaktif iletişime olanak<br />

sağlama ve ölçülebilir olma gibi pek çok avantajı mevcut.<br />

Küresel ve yerel tüm veriler dijital pazarlama yapmayan<br />

şirketlerin rekabette geride kaldıklarını, pazar paylarını kaybettiklerini<br />

gösteriyor. Geçmişte dijital pazarlamaya yatırım<br />

yapmak, rekabette öne geçmek, daha fazla ciro yapmak<br />

için tercih edilen bir araç gibi görülüyordu. Kısa vadede<br />

olmasa bile, orta vadede şirketler için dijital pazarlama var<br />

olup olmama konusuna dönüşecek gibi.


8<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Moda tutkunları sürdürülebilir<br />

markalar istiyor<br />

COVID-19 salgını, tüketicilerin moda endüstrisinde sürdürülebilirlik<br />

beklentilerine ivme kazandırdı. Tüketiciler çevre dostu ürünlere<br />

yönelmenin yanı sıra daha az ürün satın alıyor ve online kanalları<br />

daha fazla tercih ediyor.<br />

Yönetim danışmanlığı firması McKinsey & Company,<br />

COVID-19 salgının küresel etkilerinden en<br />

çok etkilenen endüstrilerden biri olan moda alanında<br />

bir araştırma yayınladı. Avrupa’dan 2.000’i<br />

aşkın tüketicinin paylaştığı görüşlere dayanan bu<br />

araştırmaya göre, moda endüstrisi, yeni normale<br />

hazırlanırken tüketicilerin sürdürülebilirlik alanında<br />

artan hassasiyetini göz ardı etmemesi gerektiği<br />

ortaya çıktı. Araştırmaya katılan tüketicilerin üçte<br />

ikisi salgın sonrası iklim değişimine dair çalışmaların


9<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

yaşam biçimi için alışkanlıklarında ciddi değişimler<br />

gerçekleştirdiklerini, yüzde 60’tan fazlası ise geri<br />

dönüşüm ve çevre dostu paket kullanımına öncelik<br />

verdiklerini ifade ediyor. Bu durum tüketicilerin<br />

satın alma tercihlerine de yansıyor. Tüketicilerin<br />

yüzde 67’si sürdürülebilir malzemeden yapılmış<br />

ürünleri tercih ederken, yüzde 63’ü de markaların<br />

sürdürülebilirlik yaklaşımlarının satın alma kararlarında<br />

etkili olduğunu belirtiyor. Tüketiciler markaların<br />

farklı coğrafyalardaki tedarikçilerinin çalışanları<br />

da dahil olmak üzere tüm çalışanlarına etik davranmalarının<br />

da önem taşıdığını vurguluyor.<br />

COVID-19 ALIŞKANLIKLARI KALICI OLABİLİR<br />

McKinsey araştırması gösteriyor ki moda endüstrisinin<br />

etik ve sürdürülebilir bir duruş kazanmasının<br />

yanı sıra değişen tüketim alışkanlıklarına da<br />

uyum göstermesi gerekiyor.<br />

her zamankinden daha fazla önem taşıdığına inanıyor,<br />

yüzde 88’i ise çevre kirliliğinin azaltılması için<br />

daha fazla emek verilmesi gerektiğini belirtiyor.<br />

Artan hassasiyete paralel olarak tüketiciler, çevresel<br />

etkilerini azaltmaya özen gösteriyor. Araştırma<br />

katılımcılarının yüzde 57’si çevreye daha duyarlı bir<br />

Genel olarak ekonomide yavaş bir iyileşme<br />

öngörülüyor. Bu durum, tüketicilerin moda harcamalarına<br />

da yansıyor. Araştırma katılımcılarının<br />

yüzde 60’ından fazlası kriz sırasında modaya daha<br />

az harcama yaptığını söylerken, yaklaşık yarısı kriz<br />

geçtikten sonra bu eğilimin devam edebileceğini<br />

ifade ediyor. Bununla birlikte, tüketicilerin giyim ve<br />

ayakkabı harcamalarını azaltmadan önce aksesuar,<br />

takı ve diğer isteğe bağlı kategorilerdeki harcamalarını<br />

azaltmaları muhtemel görünüyor. Satın


10<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

katılan tüketicilerin yüzde 65’i, COVID-19 krizinin bir<br />

sonucu olarak yeni koleksiyonların lansmanını geciktiren<br />

moda markalarını destekliyor. Katılımcıların<br />

yüzde 58’i ise krizle birlikte önceliklerinin değiştiğini<br />

ve ‘yeni moda’ kriterinin kendileri için önemsiz hale<br />

geldiğini belirtiyor. Bununla birlikte COVID-19 krizinin<br />

bir sonucu olarak, katılımcıların yüzde 65’i daha<br />

dayanıklı moda ürünleri almayı ve yüzde 71’i zaten<br />

sahip oldukları eşyaları daha uzun süre saklamayı<br />

planlıyor. Ayrıca, katılımcıların yüzde 57’si kullanım<br />

süresini uzatmak için eşyalarını tamir etmeye<br />

hazır olduklarını belirtiyor. Özellikle genç tüketiciler<br />

arasında, COVID-19 krizinden sonra ikinci el ürünleri<br />

satın alma eğilimi arttı.<br />

alma davranışında değişiklik yapma söz konusu<br />

olduğunda, genç tüketici segmentleri normalde<br />

satın aldıkları ürünlerin daha ucuz versiyonlarını satın<br />

almaya hazır olduklarını belirtiyor. Öte yandan<br />

COVID-19 krizi, online kanallara yeni tüketiciler kazandırdı.<br />

Krizden önce moda ürünlerini online kanallardan<br />

satın almayan tüketicilerin yüzde 43’ü bu<br />

kanalları kullanmaya başladı. Tüketicilerin yaklaşık<br />

yüzde 28’i bundan sonraki dönemde de fiziksel<br />

mağazalardan daha az alışveriş yapacaklarını öngörüyor<br />

dolayısıyla online alışveriş trendi COVID-19<br />

sonrası kalıcı bir eğilime dönüşebilir. Araştırma aynı<br />

zamanda, moda tutkunlarının ‘yeni sezon’ beklentilerinde<br />

de değişim olduğunu gösteriyor. Ankete<br />

TÜKETİCİLERİN BEKLENTİLERİ<br />

Yapılan araştırmaları değerlendiren McKinsey &<br />

Company Türkiye Ülke Direktörü Can Kendi; “CO-<br />

VID-19 küresel salgını tüketicilerin odağını sağlığa<br />

ve ekonomik önceliklere kaydırdı. Bu durumdan en<br />

çok etkilenen sektörlerin başında moda endüstrisi<br />

geliyor. Yeni normale salgının yoğun yaşandığı<br />

dönemde kazanılan alışkanlıklar taşınıyor. Online<br />

kanallara yönelim, daha az tüketme eğilimi ve döngüsel<br />

modellerin kullanımının yanı sıra çevre odaklı<br />

adımlar atmak da tüketicilerin ana gündeminde.<br />

Salgının küresel etkilerinin yoğunlaştırdığı hassasiyetle<br />

birlikte tüketiciler çevre dostu markalara yöneliyor,<br />

iklim değişimine yönelik aksiyonlar alan firmaları<br />

destekliyor. Dolayısıyla bugün giyim, ayakkabı ve<br />

lüks ürünler sektörlerindeki oyuncular, ancak sürdürülebilirlik<br />

taahhütlerini güçlendirerek ve değişen<br />

tüketici alışkanlıkları doğrultusunda etik, döngüsel<br />

ve yenilikçi modeller geliştirerek yeni normale hazır<br />

hale gelebilecekleri düşünüyoruz. Bunu başaran<br />

kurumların daralan pazar şartlarında dahi güçlü<br />

başarılar elde etmeleri mümkün. Bu kapsamında<br />

ülkemizde de moda ve tekstil endüstrisinden kurumların<br />

rekabette kalabilmek, yeni pazarlara açılabilmek<br />

ve yeni normale sağlam bir giriş yapmak için<br />

bu trendleri göz önüne alarak stratejik davranmaları<br />

gerektiğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.


12<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

‘Beyaz Altın’<br />

geçmiş yıllarını özlüyor<br />

Türkiye’ye 2019 yılında 60<br />

milyar doların üzerinde<br />

katma değer üreten tekstil ve<br />

konfeksiyon sektörlerinin ana<br />

hammaddesi pamuk ile ilgili<br />

izlenen politikalardan sektör<br />

paydaşları mutlu değil.<br />

Kadim bir pamuk coğrafyası olan Anadolu<br />

topraklarında, 2019 yılında Türk tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörlerinin ihtiyaç duyduğu 1,6 milyon ton<br />

pamuğun yüzde 43 üretilebilirken, 1 milyar 571<br />

milyon dolarlık pamuk ithalatına gidildi. Türkiye<br />

için stratejik bir ürün olan pamuğun Türk ekonomisi<br />

için önemi, “Pamuk Hakkında Gerçekler”<br />

başlıklı oturumda masaya yatırıldı. Pamuk ile ilgili<br />

yetkililer, Türkiye’nin pamuk politikasında aksayan<br />

taraflara dikkat çekerken, Tarım ve Orman Bakanlığı<br />

Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet<br />

Hasdemir ve Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür<br />

Yardımcısı Musa Demir, hükümetin pamuğa<br />

verdiği desteği dile getirdiler.<br />

Hasdemir: “Destek kısa sürede açıklanacak”<br />

Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel<br />

Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, Tarım ve Orman<br />

Bakanlığı’nın pamuk üretimine yönelik bakış açısını<br />

özetlerken, Pamuk üreticisinin pamuk üretiminden<br />

vazgeçtikten sonra tekrar pamuk üretimine<br />

dönmesinin zor olduğunun farkındayız, pamuk<br />

üretiminde sürdürülebilirliği sağlamayı hedefliyoruz.<br />

Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ihtiyacının<br />

yerli üretimle karşılanmasını amaçlıyoruz. Bütün<br />

politikalarımızı bu hedef doğrultusunda oluşturuyoruz”<br />

diye seslendi.<br />

Demir: “Türkiye ihracatı tekstil ve konfeksiyon<br />

sektörleriyle öğrendi”<br />

Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin istihdam, üretim<br />

ve ihracatta lokomotif olduğuna vurgu yapan<br />

Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı<br />

Musa Demir, Türkiye’nin hem pamuk, hem tekstil,<br />

hem de konfeksiyon üreticisi olan birkaç ülkeden<br />

biri olduğunu bunun da bir zenginlik olduğuna dikkati<br />

çekti. Türkiye’nin pamuğun ana hammaddesi<br />

olduğu tekstil ve konfeksiyon sektörleri sayesinde<br />

ihracatı öğrendiğini dile getiren Demir, “Türkiye<br />

markalaşma ve tasarım alanlarında da tekstil ve<br />

konfeksiyon sektörlerinin yürüttüğü projelerle gelişti.<br />

Dünya genelinde iyi olduğumuz bu sektörler sayesinde<br />

markaya dönüşmeliyiz. Pandemi nedeniyle<br />

doğala bir dönüş var. Giyimde doğalın adresi pa-


14<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

muk. Dönüşüm ekonomisi önemli, tekrar kullanım<br />

önemli. Pamuk, plastik ürünlere nazaran çevreye<br />

daha az zararlı” değerlendirmesinde bulundu.<br />

Balçık; “Bir yıl gecikmeli destek yarar sağlamıyor”<br />

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık,<br />

Anadolu’yu Kadim bir pamuk coğrafyası olarak<br />

tanımladığı konuşmasında Anadolu topraklarının<br />

pamuk üretimi için son derece verimli olduğunun<br />

altını çizdi. Türkiye’nin 2019 itibariyle, dünya pamuk<br />

alanlarının yüzde 1,54’ünü kullanarak, dünya<br />

üretiminin yüzde 3,14’ünü gerçekleştirdiğinin altını<br />

çizen Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık,<br />

pamuğun alan verimliliği en yüksek ürün olmasına<br />

rağmen üreticilerin diğer pamuk üreticisi ülkelere<br />

göre daha az destek aldıklarını dile getirdi. Balçık,<br />

“Pamukta yüksek verim ancak yoğun girdiyle<br />

mümkün olabiliyor. Buna karşılık, dünya pamuk<br />

fiyatları bazı ülkelerin pamuk üretimlerini telafinin<br />

ötesindeki oranlarda desteklemelerine bağlı olarak<br />

düşük seyrediyor” tespitinde bulundu.<br />

Kestelli: “Pamukta 1 milyon ton üretim kritik eşik”<br />

Pamuğa beyaz altın denmesinin sebebinin renginden<br />

ziyade, ekonomik değerinden kaynaklı<br />

olduğunu vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Başkanı<br />

Işınsu Kestelli, pamuğun ülkemiz açısından stratejik<br />

bir ürün olduğunu savundu. “Toplam ihracatımızın<br />

büyük çoğunluğunu teknolojik ürünler<br />

yapamadığımız, tekstil ve konfeksiyon sanayinin<br />

yarattığı istihdamı daha değerli alanlara kanalize<br />

edemediğimiz ve pamuktan daha katma değerli<br />

bir tarımsal ürün üretemediğimiz sürece pamuk<br />

en stratejik ürünlerimizden biri olmaya devam<br />

edecek. Pamuk üretimi kırılma noktasında. Bu<br />

nedenle telafi edemeyeceğimiz bir sürece girilmemesi<br />

için sektörün üzerinden mutabık kaldığı<br />

en az 1 milyon ton stratejik üretim eşiği hedefine<br />

uygun olacak şekilde pamuk üretiminin desteklenmesini<br />

talep ediyoruz” diye seslendi.<br />

Eskinazi: “Sürdürülebilirliğin anahtarı GDO’suz<br />

Türk pamuğu”<br />

Tüketicilerin sürdürülebilir ürünlere yönelik tercihleri<br />

ve farkındalığı gün geçtikçe arttığı bilgisini<br />

paylaşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör<br />

Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir ürünler müşterilerimizin<br />

taleplerine yansımış durumda. Sürdürülebilirlik;<br />

çevresel, sosyal ve ekonomik boyutları<br />

ile bizim sektörümüzde önceliklerimiz arasında<br />

yerini aldı. Sektörümüzün temel hammaddesi<br />

olan pamuk, tekstil ve hazır giyim sektörleri için<br />

vazgeçilmez doğal bir elyaf ve sektörümüzde<br />

sürdürülebilirliğin öneminin artmasıyla pamuk da<br />

daha önemli hale geldi” tespitinde bulundu.<br />

Kaya: Petrolün alternatifi biodizelin<br />

hammaddesi pamuk<br />

Pamuk bitkisinin, işlenmesi açısından çırçır sanayisinin,<br />

lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ<br />

ve yem sanayisinin, linteri ile de kâğıt sanayisinin<br />

hammaddesi olduğunu hatırlatan Şanlıurfa Ticaret<br />

Borsası Başkanı Mehmet Kaya, Petrole alternatif<br />

olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağın,<br />

giderek artan miktarda biodizel üretiminde ham<br />

madde olarak kullanılmakta olduğu bilgisini verdi.<br />

Sağel: “Pamuk üretimi için coğrafyamız elverişli”<br />

Türkiye’nin pamuk üretimi için elverişli bir ekolojiye<br />

sahip olduğunu dillendiren Söke Ticaret Borsası Başkanı<br />

Ahmet Nejat Sağel, dünya üretiminin % 80’ine<br />

yakınının Türkiye’nin de içinde bulunduğu 7 ülke<br />

tarafından gerçekleştirildiğine işaret etti. Söke’de<br />

pamuk üretiminde teknolojiyi de kullandıklarını<br />

anlatan Sağel, “Dünyada az sayıda ülke, iklimi ve<br />

toprak yapısı bakımından pamuk tarımına elverişlidir.<br />

Ege Bölgesi ve özellikle Söke’nin iklimi ve toprak<br />

yapısı bakımından pamuk tarımına elverişli olması<br />

pamuğa dayalı sanayinin gelişmesi için avantajdır.<br />

Ülkemizin en verimli tarım arazilerini bünyesinde<br />

barındıran ve “Pamuk Ambarı” olarak bilinen Söke


VAV’S NEW DENIM WARRIORS<br />

PREDATOR<br />

CMT 400-600<br />

NEW GENERATION LASER MACHINE<br />

HIGH AND NEVER-ENDING POWER<br />

ECONOMIC PRICE<br />

FIXED TABLE MODE<br />

POWERED BY NEW WILMA 7 SOFTWARE<br />

COMPATIBLE WITH FABRO-TECH SOFTWARE<br />

BEST SOLUTION FOR SAMPLING PURPOSES<br />

UPDATED DESTROY FUNCTIONS<br />

ADVANCED PRODUCTIVITY<br />

S U S T A I N A B L E<br />

T E C H N O L O G Y<br />

NEVER ENDING<br />

POWER<br />

LASER TUBE TECHNOLOGY<br />

You can easily change the gas-mix<br />

cartridge just like a printer.<br />

CONVENTIONAL LASER TUBE<br />

HIGH LASER MARKING COST (REFURBISHMENT)<br />

DECREASING POWER DAY BY DAY<br />

MATCHING PROBLEM BETWEEN LASER<br />

MACHINE IN YOUR FACTORY<br />

VERY HIGH MAINTANCE AND REPAIR COST<br />

VERY LOW SECOND HAND PRICE<br />

SMART LASER TUBE<br />

LOW LASER MARKING COST<br />

NEVER –ENDING POWER<br />

PERFECT MACHING BETWEEN LASER<br />

MACHINE IN YOUR FACTORY<br />

LOW MAINTANCE AND REPAIR COST<br />

HIGH SECOND HAND PRICE<br />

info@vavtechnology.com<br />

www.vavtechnology.com


16<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Ovasında makineli hasadın işlevselliği, yüksek<br />

verimli yeni çeşitlerin ekilmesi, tarımda teknolojik<br />

ekipmanların kullanılması ve artan üretici bilinci de<br />

bu duruma katkı sağlamaktadır” diye seslendi.<br />

Bilgiç; “Pamuk Çukurova’nın sembolü”<br />

Adana Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç ise;<br />

pamuğun Çukurova’nın sembolü olduğunu ve<br />

Çukurova’ya zenginlik katan bir ürün olduğuna<br />

temas etti. Çukurova’nın pamuk üreticisi olduğu<br />

için Adana’da pamuk sanayisinin gelişimine katkı<br />

sağladığının altını çizen Bilgiç, “Beyaz altınımız pamuğun<br />

tekrar eski günlerine dönmesinin sağlanması<br />

için çalışıyoruz. Çukurova pamuğunun daha<br />

katma değerli olması adına <strong>2020</strong> yılında Çukurova<br />

Pamuğu coğrafi işaretini tescil ettik” dedi.<br />

Çondur: “Pamuk üretim maliyetleri 2019’a göre<br />

yüzde 30 arttı”<br />

Pamuk üretim maliyetlerinin <strong>2020</strong> yılında, 2019 yılına<br />

göre yüzde 30 arttığının altını çizen Aydın Ticaret<br />

Borsası Başkanı Fevzi Çondur, pamuk üreticilerinin<br />

serbest ithalattan dolayı ürünlerini, ithal pamuğun<br />

yüzde 12 altında satmak zorunda kaldığını, serbest<br />

ithalatın yerli pamuk üreticisini olumsuz etkilediğini<br />

anlattı. Bazı iplik fabrikalarının yerli pamuk kullanmadığını<br />

ifade eden Çondur, “Bu durum pamuk<br />

üreticisini endişelendiriyor. İthal pamuk kullanan<br />

fabrikalara yerli pamuk kullanma zorunluluğu<br />

getirilmesi hem üreticiyi rahatlatacak hem de yerli<br />

pamuğa talebi arttıracaktır” tespitini paylaştı.<br />

Ertuğrul: “Türkiye dünyanın önde gelen<br />

oyuncularından”<br />

Sürdürülebilir modanın yeni değer ve rekabet alanını<br />

organik pamuk olduğunu söyleyen Ege Giyim<br />

Sanayicileri Derneği Başkanı Hayati Ertuğrul, bu<br />

niş pazarda talebin her geçen gün büyümesinin;<br />

markaları, perakendecileri ve kamu yönetimlerini<br />

2025 yılına kadar dünya pamuğunun yüzde<br />

50’sinden fazlasının daha sürdürülebilir yöntemler<br />

ile tedarik etmeye teşvik ettiğini kaydetti. Ertuğrul<br />

şöyle devam etti: “Hazır giyimde en önemli pazarımız<br />

olan AB’de, çevre ve sağlıkla ilgili yaşanan<br />

gelişmelerin bir sonucu olarak ekolojik ve sürdürülebilir<br />

yaşam biçimi ön plana çıkmış bulunmaktadır.<br />

Bu amaçla üretilmeye başlanan ürünlerinin,<br />

katma değeri yüksek olması ve son zamanlarda<br />

tercih ediliyor olması, Türkiye’nin küresel piyasalardaki<br />

önemini arttırmaktadır.”<br />

Piçon; “Yüzde 100 sürdürülebilir pamuk”<br />

İyi Pamuk Uygulamaları Derneği (IPUD) olarak<br />

2013 yılından bu yana Türkiye’deki pamuk<br />

üretimini sürdürülebilirlik anlamında dönüştürmek<br />

için büyük özveriyle çalıştıklarını dile<br />

getiren İPUD Başkanı Leon Piçon, sektöre yön<br />

verebilen birçok lider giyim ve tekstil markasının<br />

2025 yılına kadar tedarik edecekleri ürünlerde<br />

kullanılancak pamuğun %100’nün sürdürülebilir<br />

kaynaklardan sağlanması yönünde hedefleri<br />

olduğunu, bu hedeflerine ulaşmak için tedarikçilerini<br />

zorladıklarını kaydetti.


18<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Yeni normalin<br />

yükselen yıldızı<br />

dijital pazarlama<br />

We Are Social <strong>2020</strong> verilerine göre,<br />

Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı<br />

var. Veriler, nüfusunun yüzde 75’i internet<br />

kullanıcısı olan Türkiye’deki işletmelerin,<br />

rekabette var olabilmek için dijital<br />

pazarlamaya yatırım yapmalarının<br />

önemini gösteriyor.<br />

Pandemi dünyayı yeniden şekillendirirken online<br />

alışveriş alışkanlıkları da her geçen gün artıyor.<br />

Bu trendin yükseldiğini gören işletmeler, dijital<br />

pazarlamaya yönelik yatırımlarını artırıyor. Nüfusun<br />

büyük bir bölümünün aktif internet kullanıcısı<br />

olduğu Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler,<br />

dijital pazarlamaya yaptıkları yatırımları artırıyorlar.<br />

Statista tarafından açıklanan veriler, dünyada<br />

dijital reklam harcamalarının hızla arttığını, yıl<br />

sonuna kadar bu harcamaların 384 milyar doları<br />

aşacağına işaret ediyor. Statista tarafından açıklanan<br />

verilere göre, 2021’de pazar hacminin 435<br />

milyar dolara çıkması öngörülüyor.<br />

Dijital pazarlama müşteriye açılan kapı<br />

We Are Social <strong>2020</strong> verilerine göre, nüfusu 82 milyonu<br />

aşan Türkiye’de 62 milyon internet kullanıcısı<br />

bulunuyor. Bu rakam, nüfusun yüzde 75’ine karşılık<br />

gelirken, 54 milyon kişi aktif olarak sosyal medyayı<br />

kullanıyor. Ülkemizde kullanıcı bazında günde ortalama<br />

7,5 saat internete bağlı kalınıyor. Bu durum,<br />

markaları arama motorlarında üst sıralarda çıkmak<br />

ve kolay bulunmak için reklam vermeye yöneltiyor.<br />

Türkiye gibi tüketicilerin dijital ortamı sık kullandığı bir<br />

ülkede dijital mecralar büyük ve önemli bir pazar<br />

haline geliyor. KOBİ’ler başta olmak üzere birçok işletme,<br />

dijital pazarlamada doğru stratejiyi belirleme<br />

ve etkili adımlar atma konusunda çaba gösteriyor.<br />

Tüketiciye dijitalde ulaşamayan işletmelerin<br />

geleceği yok<br />

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre yaş<br />

ortalamasının 30 olduğu Türkiye’de, yaş grubuna<br />

paralel olarak sosyal medya kullanımının yoğun<br />

olduğuna değinen EG Bilişim Teknolojileri CEO’su<br />

Gökhan Bülbül, Avrupa’da sosyal medya kullanım<br />

oranına bakıldığında Türkiye’nin ilk sıralarda yer<br />

aldığını kaydediyor. KOBİ’lerin dijital pazarlama<br />

sayesinde sektör fark etmeksizin potansiyelini artıracağının<br />

da altını çizen Bülbül, “Küresel ve yerel<br />

tüm veriler dijital pazarlama yapmayan şirketlerin<br />

rekabette geride kaldıklarını, pazar paylarını<br />

kaybettiklerini gösteriyor. EG Bilişim Teknolojileri<br />

olarak Türkiye pazarındaki küçük ve orta ölçekli<br />

işletmeleri, hedeflerine hızlı şekilde ulaştırıyoruz.<br />

Artık işletmeler, ürünlerini, çözümlerini tanıtmak için<br />

daha proaktif davranmak ve internette seslerini<br />

duyurmak zorundalar. Geçmişte dijital pazarlamaya<br />

yatırım yapmak, rekabette öne geçmek, daha<br />

fazla ciro yapmak için tercih edilen bir araç gibi<br />

görülüyordu. Kısa vadede olmasa bile, orta vadede<br />

şirketler için dijital pazarlama var olup olmama<br />

konusuna dönüşecek” bilgisini veriyor.<br />

Vakit harcamada 7. sıradayız<br />

Türkiye, We Are Social rakamlarına göre, dünya sıralamasında<br />

internet erişiminde 31. sırada yer alırken,<br />

internette geçirilen vakit sıralamasında 7. sıraya<br />

yükseliyor. Mobil internet kullanımında ise Türkiye<br />

58 milyonun üzerinde kullanıcı ile günde ortalama<br />

4 saat mobil internet kullanıyor. Türkiye nüfusunun<br />

yüzde 94’ü mobil cihazlardan internet kullanıyor.<br />

KOBİ’lerin yüzde 71’i “dijital” dedi<br />

Türkiye’deki KOBİ’lerin yüzde 71’inin ürün veya hizmetlerini<br />

tanıtmak için dijital platformları kullandığına<br />

dikkat çeken Bülbül, “Dijital pazarlamanın ölçülebilir<br />

sonuçlarını doğru kullanan, buradan elde<br />

ettiği dönüşleri işlerine yansıtan işletmeler satış hacimlerini<br />

katlıyorlar. Özellikle Google Analytics gibi<br />

web analiz araçlarıyla müşterilerinin trafiğini analiz<br />

edip etkili kararlar alabiliyorlar. e-ticaret siteleri,<br />

müşterilerini daha iyi tanıyarak, dijital pazarlama<br />

bütçelerini etkin bir şekilde yönetebiliyor” dedi.


Siz de katılın,<br />

KYSD’ye üye olun...<br />

Sektörümüzün sorunlarına çözüm bulmak, gücüne güç katmak,<br />

temsil kabiliyetini arttırmak ve sektörümüzü el ele verip daha<br />

yukarılara taşımak için siz de KYSD ailesine katılın.<br />

KYSD - KONFEKSİYON YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ<br />

GİYİMKENT SİTESİ, 11. SOKAK NO: 66A ESENLER - İSTANBUL T: 0212 438 12 96-97 F: 0212 438 12 98<br />

www.kysd.org.tr kysd@kysd.org.tr


20<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Messe Frankfurt İstanbul<br />

Türk ihracatını arttırıyor<br />

Messe Frankfurt Istanbul pushes<br />

Turkish exports up<br />

780 yıllık başarılı geçmişi ile dünya etkinlik sektörünün lider ve<br />

efsane kuruluşu Messe Frankfurt’un önemli bir parçası olan Messe<br />

Frankfurt İstanbul 20. Yılını kutluyor.<br />

As an important part of 780-year-old Messe Frankfurt, the leader and<br />

the legendary establishment of event organizing industry in the world,<br />

Messe Frankfurt Istanbul has been celebrating its 20th anniversary.


21<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

With almost 800-year experience, Messe<br />

Frankfurt is the global leader in the fair organizing<br />

industry. Its portfolio of over 100 fairs in<br />

around 30 countries offers the exhibitors the<br />

opportunity to increase their international<br />

trade volume and discover the world’s most<br />

dynamic markets. The pandemic has caused<br />

a lot of cancellations or postponements<br />

in the schedules of the company.<br />

Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım<br />

Tayfun Yardım, General Manager of Messe Frankfurt Istanbul<br />

Representing Messe Frankfurt fairs in Turkey,<br />

Messe Frankfurt Istanbul has been successfully<br />

turning its 20th year. We conducted an exclusive<br />

interview with Tayfun Yardım, general<br />

manager of Messe Frankfurt Istanbul, to ask<br />

the effects of the pandemic, the prescription<br />

to the trade disturbances of the disease, the<br />

present situation of the industry, suggestions<br />

and recommendations for the exhibitors and<br />

visitors. He offered more in the talk.<br />

Would you start with furnishing us with the<br />

information about the foreign structure of<br />

Messe Frankfurt, a legendary fair organizing<br />

company which celebrates its almost 800th<br />

anniversary, in general and about the<br />

position of Messe Istanbul in particular?<br />

Messe Frankfurt is the largest fair, congress<br />

and event organizer of the world in its field.<br />

The company has been serving to 190<br />

countries with its 30 affiliated companies<br />

employing 2,600 people. Our company,<br />

which organizes over 150 fairs of which more<br />

than half are in Germany, is a public establishment<br />

owned 60% by Frankfurt Municipality<br />

and 40% by Hessen State.<br />

Messe Frankfurt Istanbul International Fair<br />

Organization Ltd. was established in the year<br />

2000. The main idea behind establishing a<br />

company in Turkey was to determine the Turkish<br />

market and to adopt the manufacturing<br />

areas. Our company has been striding to<br />

lead Turkish exporters to new markets. It gives<br />

us a special pride to see that the companies<br />

which we serve have been influential players<br />

in international markets and to contribute to<br />

the export volume of our country.<br />

Can you tell us the main headlines<br />

of the milestones of 20 years of Messe<br />

Frankfurt Istanbul?<br />

More than 3000 Turkish companies had the<br />

opportunity to exhibit their products and<br />

services and establish new business connections<br />

in our fairs organized for different<br />

sectors in 40 cities around the world for 20<br />

years. We are proud to have successfully<br />

organized dozens of successful organizati-<br />

Yaklaşık 800 yıllık deneyime sahip olan Messe<br />

Frankfurt, fuar düzenleme endüstrisinde küresel<br />

liderdir. Yaklaşık 30 ülkede 100’den fazla<br />

fuardan oluşan portföyü, katılımcılara uluslararası<br />

ticaret hacimlerini artırma ve dünyanın<br />

en dinamik pazarlarını keşfetme fırsatı sunuyor.<br />

Pandemi, şirketin programlarında birçok iptal<br />

veya ertelemeye neden oldu. Türkiye’deki<br />

Messe Frankfurt fuarlarını temsil eden Messe<br />

Frankfurt İstanbul, 20. yılını başarıyla dolduruyor.<br />

Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun<br />

Yardım ile pandeminin etkilerini, hastalığın<br />

ticaret rahatsızlıklarına reçete, sektörün mevcut<br />

durumu, katılımcı ve ziyaretçilere öneri ve önerileri<br />

sormak için özel bir röportaj gerçekleştirdik.<br />

Röportajda daha fazlasını sundu.


22<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Fuarcılıkta bir efsane olan ve neredeyse<br />

800. Yılını kutlayan Messe Frankfurt’un yurt<br />

dışı yapılanmasından ve onlar içinde Messe<br />

İstanbul’un öneminden ve pozisyonundan<br />

bahseder misiniz?<br />

“Messe Frankfurt, kendi fuar alanına sahip olan,<br />

dünyanın en büyük fuar, kongre ve etkinlik organizatörüdür.<br />

Messe Frankfurt, 190 ülkeye hizmet<br />

veren 30 iştirakı ile dünya çapında 2600 kişiye<br />

istihdam sağlamaktadır. Her yıl, yarısından çoğu<br />

Almanya dışında olmak üzere 150’dan fazla fuar<br />

organize eden şirketimiz, %60 oranındaki hissesi<br />

Frankfurt Belediyesi’ne, %40 oranındaki hissesi ise<br />

Hessen Eyaleti’ne ait olan bir kamu kuruluşudur.<br />

Messe Frankfurt İstanbul Uluslararası Fuarcılık Limited<br />

Şirketi, 2000 yılında kurulmuştur. Türkiye’de<br />

bir şirket kurmanın altında yatan temel fikir, Türkiye<br />

pazarının tanımlanması ve üretim alanlarının<br />

benimsenmesidir. Firmamız, Türk ihracatçılarına<br />

yeni pazarlara açılması konusunda özel bir çaba<br />

göstermektedir. Hizmet verdiğimiz firmaların uluslararası<br />

pazarlara etkin birer oyuncu olduklarını<br />

görmek ve ülkemizin ihracatına katkı sağlamak<br />

bizlere büyük gurur veriyor.”<br />

ons notably Automechanika Istanbul and<br />

Motobike Turkey, during last 20 years. However,<br />

what makes us happy as the Messe<br />

Frankfurt Istanbul family is the growth of our<br />

companies in 20 years and the contribution<br />

we have made to the export volume our<br />

country has reached.<br />

You organize the world’s largest fairs in<br />

their sectors such as Heimtextil, Ambiente<br />

and Automechanika. Are there other fairs<br />

in which Turkey is in the first-three national<br />

exhibitors? Does Messe Frankfurt Istanbul<br />

Turkey assume a role for Messe Frankfurt<br />

events or operations outside Turkey or its<br />

only mission is about the participation<br />

of Turkish companies in Frankfurt fairs<br />

and organizations held in Turkey such as<br />

Automechanika Istanbul?<br />

Not only in Frankfurt but in many of our international<br />

fairs, our companies clearly reflect<br />

the production potential of our country<br />

with the increasing participation rate every<br />

year. Over 300 companies participated in


24<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Messe Frankfurt İstanbul’un 20 yılının kilometre<br />

taşlarının ana başlıklarını söyler misiniz?<br />

“20 yıl boyunca dünya çapında 40 şehirde<br />

farklı sektörlere yönelik düzenlenen fuarlarımızda<br />

3000’in üzerinde Türk firması ürün ve hizmetlerini<br />

sergileme, yeni iş bağlantıları kurma fırsatı buldular.<br />

Türkiye’de de başta Automechanika Istanbul<br />

ve Motobike Istanbul olmak üzere, geçen 20 yılda<br />

onlarca başarılı organizasyona imza atmış olmanın<br />

haklı gururunu yaşıyoruz. Ancak bizleri asıl mutlu<br />

eden, firmalarımızın 20 yılda kaydettiği büyüme ve<br />

Messe Frankfurt İstanbul ailesi olarak ülkece ulaştığımız<br />

ihracat hacmine sağladığımız katkıdır.”<br />

Heimtextil, Ambiente ve Automechanika gibi<br />

sektörlerinde dünyanın en büyük fuarlarını organize<br />

ediyorsunuz. Bunlarda ve diğer fuarlarınızda<br />

Türkiye’nin katılımda ilk üçe girdiği fuarlar var mıdır?<br />

Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye operasyonları<br />

dışında Messe Frankfurt etkinliklerinde rolü var<br />

mıdır yoksa sadece Türk firmalarının Frankfurt<br />

fuarlarına katılımı ile Automechanika İstanbul’un<br />

organizasyonu ile mi ilgileniyor?<br />

“Sadece Frankfurt değil, yurtdışı fuarlarımızın birçoğunda<br />

firmalarımız, her yıl yükselen katılım grafiği<br />

ile ülkemizin üretim potansiyelini net bir biçimde<br />

yansıtıyor. Dünyanın lider ev tekstili fuarı Heimtextil’de<br />

bu yıl Türkiye’den 300’ün üzerinde firma standı<br />

yer aldı ve katılım gösteren ülkeler arasında en<br />

büyük sergi alanı ülkemize aitti. Giyimlik kumaş fuarlarımızdan<br />

Texworld Paris’te uzun yıllardır katılım-<br />

Heimtextil, the most leading home textile<br />

fair of the world, this year and the largest<br />

exhibition space belonged to us. At Texworld<br />

Paris, one of our clothing fabric fairs, we<br />

are the second country with the highest<br />

number of exhibitors after China, with the<br />

interest shown by our exhibitors to the fair for<br />

many years. Leading automotive industry<br />

fair Automechanika, the ISH trade fair for<br />

our construction and energy sectors, and<br />

many more in our fair Light + Building, Turkey<br />

is among the countries with the greatest<br />

participation. As Messe Frankfurt Istanbul,<br />

we also intend to ensure the continuity of<br />

this development. Not only in Istanbul Motobike<br />

and Automechanika Istanbul which we<br />

organize in Turkey, no matter where in the<br />

world, we are aiming minimum one Turkish<br />

exhibitor to take place in all of our fairs.<br />

During the pandemic, the fair industry<br />

was one of the most affected industries.<br />

What do you expect during and after the<br />

normalization process?<br />

Recently, we often hear the expressions of<br />

“normalization” and “new normal”. From<br />

the beginning of <strong>2020</strong>, the global coronavirus<br />

pandemic is challenging the event<br />

industry, as there are numerous reasons<br />

that have forced humanity to change their<br />

daily lives and living conditions throughout


26<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

cılarımızın fuara gösterdikleri ilgi ile Çin’in ardından<br />

en çok katılımcısı olan 2. ülke konumundayız. Lider<br />

otomotiv endüstrisi fuarı Automechanika, yapı<br />

ve enerji sektörlerine yönelik fuarlarımızdan ISH,<br />

Light+Building ve daha birçok fuarımızda Türkiye,<br />

en fazla katılım gösteren ülkeler arasında yer alıyor.<br />

Messe Frankfurt İstanbul olarak bizler de bu gelişimin<br />

sürekliliğini sağlamak niyetindeyiz. Sadece<br />

Türkiye’de düzenlediğimiz Motobike Istanbul ve<br />

Automechanika Istanbul değil, dünyanın neresinde<br />

olursa olsun her fuarımızda en az 1 Türk firmanın<br />

katılımcı olarak yer almasını hedefliyoruz.”<br />

Pandemi sürecinde fuarcılık sektörü fazla<br />

etkilenen sektörlerden birisi oldu. Normalleşme<br />

sürecinde ve sonrasında neler bekliyorsunuz?<br />

“Son dönemde “normalleşme” ve “yeni normal”<br />

ifadelerini sıklıkla duyuyoruz. İnsanoğlunun yaklaşık<br />

200 bin yıllık tarihi boyunca günlük yaşamlarını ve<br />

yaşam koşullarını değiştirmeye zorlayan sayısız nedenlerde<br />

olduğu gibi, <strong>2020</strong>’nin başından itibaren<br />

küresel korona virüs pandemisi etkinlik endüstrisine<br />

meydan okuyor. Fakat takdir edersiniz ki 780 yıllık<br />

süreçte birçok pandemi, savaş, ekonomik ve politik<br />

kriz döneminden geçildi. Bu dönem hem dünyada<br />

hem de Türkiye’de yeni bir dönemin başlangıcı<br />

olacak ve fuar alanı algısı da değişime uğrayacak<br />

gibi bir beklenti olsa da; pandemi gibi sıkıntılı<br />

dönemler aslında süregelen süreçleri hızlandırıyor<br />

ya da yavaşlatıyor. Dijitalleşme ve güvenlik gibi<br />

konular zaten gündemimizdeydi, pandemi sadece<br />

bu noktada süreci hızlandırıyor. Günün sonunda<br />

ister aydınlatma, ister otomotiv, ister tekstil işi yapın<br />

üretici de, tüketici de insan. İnsan sosyal bir varlık<br />

olarak her zaman yüz yüze görüşmeyi tercih eder.<br />

Fiziksel görüşmenin kısıtlandığı ya da fizibilitesinin<br />

olmadığı durumlarda dijital platformlar elbette<br />

ki teknolojinin bizlere sunduğu çok güzel bir fırsat.<br />

Ancak, insanlık tarih sahnesinde olmaya devam<br />

ettiği sürece ve Messe Frankfurt’un platformlarının<br />

780 yıldır mümkün kıldığı gibi, ticari fuar endüstrisinin<br />

en önemli başarı faktörü, yüz yüze görüşmeler<br />

olmaya devam edecektir. Messe Frankfurt olarak<br />

pandemiden sonra düzenlediğimiz ve önümüzdeki<br />

dönemde düzenleyeceğimiz tüm organizasyonlarda<br />

koridor genişliklerinin ve minimum stant alanlarının<br />

artırılması, koridorlarda tek/çift yön trafik uygulamaları,<br />

yeme-içme alanlarındaki düzenlemeler<br />

ve düzenli sağlık kontrolleri ile temelinde sosyal<br />

mesafeyi korumaya yönelik önlemler alıyoruz.”<br />

Messe Frankfurt İstanbul’un Türkiye’de organize<br />

edeceği yeni etkinlikler var mı?<br />

“Yurtdışı fuarlarımızda işbirliği içinde olduğumuz<br />

ihracatçı birlikleri ve derneklerden Türkiye’de yeni bir<br />

etkinlik düzenlemememiz yönünde sık sık öneriler alıyoruz.<br />

Elbette bizler de doğru zamanda, doğru sektörlere<br />

yönelik bir fuar organizasyonu için değerlendirmelerimizi<br />

sürdürüyoruz. 18-20 Kasım <strong>2020</strong> tarihleri<br />

its nearly 200,000-year history. But as you<br />

may understand, in the 780-year period<br />

many pandemics, wars, economic and<br />

political crises have passed. During this period,<br />

both in Turkey and around the world<br />

it will be the beginning of a new era and<br />

although the expectations as an exhibition<br />

area will undergo a change in perception;<br />

tough periods such as a pandemic<br />

actually accelerate or slow down ongoing<br />

processes. Issues such as digitalization and<br />

security were already on our agenda, the<br />

pandemic accelerates the process only at<br />

this point. At the end of the day, whether<br />

it is lighting, automotive or textile, both<br />

the manufacturer and the consumer are<br />

human. As a social being, human always<br />

prefers to meet face to face. In cases<br />

where physical meeting is restricted or<br />

there is no feasibility, digital platforms are<br />

of course a very good opportunity offered<br />

by technology. However, as long as humanity<br />

remains on the stage of history, and<br />

as Messe Frankfurt’s platforms have made<br />

possible for 780 years, the most important<br />

success factor of the trade fair industry will<br />

continue to be face-to-face meetings.<br />

As Messe Frankfurt, we take measures to<br />

maintain social distance on the basis of<br />

increasing corridor widths and minimum<br />

stand areas, one / two-way traffic practices<br />

in the corridors, regulations in food and<br />

beverage areas and regular health checks<br />

in all the organizations we organize after<br />

the pandemic and will organize in the<br />

upcoming period.<br />

Will there be any new events Messe<br />

Frankfurt will organize Istanbul in Turkey?<br />

We welcome a lot of suggestions from the<br />

collaboration of exporters’ unions and<br />

associations which we cooperate in our<br />

foreign fairs about organizing a new event<br />

in Turkey. Of course, we continue our evaluations<br />

for a fair organization for the right<br />

sectors at the right time. We will provide<br />

platform infrastructure for the Virtual Hometex<br />

Turkey <strong>2020</strong> digital event, which will be<br />

organized by Denizli Exporters Association<br />

and Denizli Chamber of Industry between<br />

18-20 <strong>November</strong> <strong>2020</strong>, and bring international<br />

visitors from the home textile industry<br />

together with our companies, and we will<br />

provide international marketing services<br />

for more than 100,000 company officials<br />

all over the world. In the near future, we will<br />

work on similar digital projects in different<br />

sectors with our other export associations.


İmalat<br />

www.ataimalat.com


28<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

arasında Denizli İhracatçılar Birliği ve Denizli Sanayi<br />

Odası’nın organize edeceği, ev tekstili sektöründen<br />

uluslararası ziyaretçileri firmalarımızla buluşturacak<br />

‘Virtual Hometex Turkey <strong>2020</strong>’ dijital etkinliği için<br />

platform altyapısı ve tüm dünyada 100.000’in üzerinde<br />

firma yetkilisine yönelik uluslararası pazarlama<br />

hizmeti sunacağız. Yakın gelecekte diğer ihracatçı<br />

birliklerimizle de farklı sektörlerde benzer dijital projeler<br />

üzerinde çalışmalarımız olacaktır.”<br />

Yeni dönem için potansiyel katılımcı ve<br />

ziyaretçilere tavsiyeleriniz nelerdir?<br />

“Pandemi ve uluslararası seyahat kısıtlamalarının<br />

devam ettiği bir dönemdeyiz. Bu süreçte, uluslararası<br />

ticaret fuarlarının ileri tarihlere ertelenmesi<br />

veya iptal edilmesi hem üretici hem de satın almacı<br />

firmalar için yeni ürünler ve yeni iş bağlantılarına<br />

yönelik aylardır devam eden bir ihtiyaç doğurmuş<br />

durumdadır. Ticaret fuarları düzenlenmediği sürece<br />

üretici firmalar yeni ürün ve hizmetlerini potansiyel<br />

müşterilerine sergileme imkanı bulamazken,<br />

satın alma profesyonelleri de kendi pazarlarındaki<br />

talebi karşılayacak yeni tedarikçilerle buluşma<br />

şansı bulamıyor. Uluslararası ticaret fuarları tekrar<br />

açıldığında pandeminin etkisi devam edecek,<br />

katılımcı ve ziyaretçi sayılarının eski seviyeye ulaşması<br />

elbette zaman alacaktır. Ancak firmalarımıza<br />

tavsiyemiz, fuar için seyahat edebildikleri müddetçe<br />

tüm kişisel sağlık önlemlerini alarak fuarlarımıza<br />

iştirak etmeleri, pandemi ile doğan “krizi fırsata<br />

çevirme” şansını kaçırmamaları yönündedir. Hibrit<br />

fuar uygulamalarımızla, sizler fuarlarımızda katılımcı<br />

olduğunuz sürece, aynı anda hem fiziksel hem de<br />

dijital platformdaki varlığınız sayesinde seyahat<br />

edemeyen ziyaretçiler bile ürünlerinizi dijital ortamda<br />

görüntüleyecek, sizinle canlı iletişime geçebileceklerdir.<br />

Bu sayede yeni iş bağlantıları kurarak kısa<br />

sürede fuar yatırımınızı ihracata dönüştürebilirsiniz.”<br />

What are your recommendations to<br />

prospective exhibitors and visitors for<br />

the new term?<br />

We are in a period where pandemic<br />

and international travel restrictions<br />

continue. In this process, postponing or<br />

canceling international trade fairs for<br />

future dates has generated a need for<br />

new product arrangements and new<br />

business connections for both manufacturers<br />

and purchasers. Unless trade fairs<br />

are organized, manufacturers cannot<br />

find the opportunity to present their new<br />

products and services to their potential<br />

customers and purchasing professionals<br />

cannot find the chance to meet new<br />

suppliers that will meet the demand<br />

in their markets. When the international<br />

trade fairs reopen, the effect of<br />

the pandemic will continue, and it will<br />

take time for the number of exhibitors<br />

and visitors to reach the previous level.<br />

However, our advice to our companies<br />

is that they take all personal health<br />

precautions as long as they can travel<br />

to the fair and take part in our fairs, not<br />

to miss the chance to “turn the crisis into<br />

an opportunity” arising from the pandemic.<br />

With our hybrid fair applications, as<br />

long as you are participating in our fairs,<br />

even visitors who cannot travel will be<br />

able to view your products in digital environment<br />

and communicate with you<br />

live thanks to your presence in both physical<br />

and digital platforms. In this way,<br />

you can convert your fair investment<br />

to export in a short time by establishing<br />

new business connections.<br />

Messe Frankfurt İstanbul Genel Müdürü Tayfun Yardım<br />

Tayfun Yardım, General Manager of Messe Frankfurt Istanbul


İZER - FABRİKA<br />

Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad.<br />

Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna<br />

Bahçelievler / İSTANBUL<br />

Telefon : 0212 447 35 47<br />

Telefon : 0212 447 35 48<br />

Fax : 0212 447 35 40<br />

Gsm : 0554 582 60 55<br />

Mail : fabrika@izerfermuar.com<br />

İZER - ZEYTİNBURNU<br />

Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu<br />

No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL<br />

Telefon : 0212 664 06 66<br />

Telefon : 0212 664 06 68<br />

Gsm : 0555 803 04 86<br />

Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com<br />

İZER - BAĞCILAR<br />

Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad.<br />

No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL<br />

Telefon : 0212 551 78 44<br />

Telefon : 0212 551 78 62<br />

Telefon : 0212 551 87 62<br />

Fax : 0212 551 69 59<br />

Mail : bagcilar@izerfermuar.com


30<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

KOBİ’lerin<br />

sıkça yaptığı 5 hata<br />

Her yıl temel hatalar yüzünden birçok KOBİ faaliyetlerine<br />

son verme noktasına gelmektedir. Bu temel<br />

hataların ortadan kaldırılması KOBİ’lerin uzun ömürlü<br />

olmasını ve sürekliliğini doğrudan etkilemektedir.<br />

150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta,<br />

KOBİ’leri başarısızlığa sürükleyen 5 hatayı paylaştı.<br />

Pazarı ve rakipleri yeterince tanımamak<br />

Mevcut pazarın dinamikleri ve rakip oluşumların günümüze<br />

kadar yaptıkları KOBİ’lerin faaliyetlerini ve sürekliliklerini<br />

doğrudan etkileyen faktörlerdir. KOBİ’lerin<br />

sıkça yaptığı hataların başında, girilecek pazarın ve<br />

rakip analizlerinin yapılmaması ya da eksik yapılması<br />

gelmektedir. KOBİ’ler ürün ve hizmetlerini sundukları<br />

pazarın tüm dinamiklerine hakim olmalıdırlar.<br />

Pazarlamayı göz ardı etmek<br />

KOBİ’lerin yaptığı belki de en kritik hataların başında<br />

pazarlamayı önemsememek gelmektedir. KOBİ’nin<br />

ürettiği ürün ya da sunduğu hizmet ne kadar iyi<br />

olursa olsun, sektördeki rakip markalar arasında öne<br />

çıkmak, doğru hedef kitlelere, doğru yöntemlerle<br />

ulaşmak için pazarlama kritik önem taşımaktadır.<br />

KOBİ’ler pazarlamayı bir gider kalemi olarak değil,<br />

gelir kalemi olarak görmeli, mutlaka mevcut bütçelerinden<br />

pazarlama çalışmalarına pay ayırmalıdırlar.<br />

Çalışanları önemsememek<br />

Bir işletmenin en önemli ve güçlü yanlarından biri,<br />

çalışan işgücüdür. Unutulmamalıdır ki, mutsuz personel,<br />

verimsiz personeldir. KOBİ’ler yalnızca ürün<br />

ve hizmetlerin üretimine ve satışına değil, çalışan iş<br />

gücünün verimliliğine ve motivasyonunu da odaklanmalıdır.<br />

İşletmede en iyi verimliliği yakalamak<br />

için, personelin motivasyonunun artırılması yönünde<br />

çalışmalar yönetim süreçlerine dahil edilmelidir.<br />

Dijitalleşmeye mesafeli olmak<br />

Dijitalleşme son yıllarda KOBİ’ler için gereklilik değil,<br />

zorunluluk durumda. Hem verimliliklerini hem de<br />

karlılıklarını artıracak dijital yatırımlara mesafeli duran<br />

KOBİ sayısı geçen yıllara göre azalsa da, KOBİ’lerin<br />

büyük bir bölümü dijitalleşmeye mesafeli yaklaşmaktadır.<br />

Bilgi, finans, insan, teknik altyapı gibi alanlardaki<br />

yetersizliklerin yanı sıra dijital dünyanın ve yeni teknolojilerin<br />

karmaşık gelmesi KOBİ’lerin dijitalleşirken<br />

karşılaştıkları temel sorunları başında gelmektedir.<br />

Ortak akla mesafeli olmak<br />

KOBİ’lerin büyük bölümünde alınan kararlar, işletme<br />

sahibinin ya da işletme yöneticisinin tek başına<br />

aldığı kararlardır. Bu durumun olumlu getirileri kadar<br />

olumsuz getirileri de söz konusudur. Özellikle günümüzdeki<br />

rekabet ve yönetim anlayışı, pazarlamanın<br />

ve satışın mevcut dinamikleri, dijitalleşmede gelinen<br />

nokta gibi birçok unsur, ortak aklın gerekliliğini ortaya<br />

koymaktadır. İşletme sahipleri ve yöneticiler işletmeyle<br />

ilgili kararlar alırken çalışanlarından veya alanında<br />

uzman isimlerden mutlaka fikir almalı, yönetim süreçlerine<br />

bu kişileri de her daim dahil etmelidirler.


32<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

İlk kez ihracat yapanlar<br />

2,2 milyar dolar kazandırdı<br />

Çıkış yolunu ihracatta arayan işletme sayısı her<br />

geçen gün artıyor. Yılbaşından bu yana TL karşısında<br />

Euro ve doların yüzde 30-40 değer kazanması,<br />

işletmelerin döviz kazanma iştahını da artırdı.<br />

<strong>2020</strong>’nin 9 aylık döneminde ilk<br />

kez ihracat yapan 12 bin 244<br />

firma Türkiye’ye 2,2 milyar dolar<br />

kazandırdı. Küçük ebatlı ihracat<br />

taşımaları nedeniyle uluslararası<br />

lojistikte parsiyel taşıma talebi<br />

de ciddi olarak arttı.<br />

SelTrans Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ceyhun<br />

Yüksel, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine<br />

göre bu yıl ilk kez ihracat yapanların sayısının 12<br />

bin 244’e ulaştığını ve bu firmaların Türkiye’ye 2,2<br />

milyar dolar kazandırdığını kaydetti.<br />

“500 ADET, BİN ADET DEMEDEN İHRACAT<br />

YAPIYORLAR”<br />

Yüksel, dövizdeki artışın ihracatçının TL bazında<br />

karlarını yükselttiğini vurgulayarak, “İç pazarda bu<br />

karlılıkların olmadığını gören küçük üreticiler de ihracata<br />

yöneldi. Küçük üreticiler 500 adet, bin adet<br />

demeden dış pazarlara ürün satmaya odaklanıyor”<br />

dedi. Bu durumun lojistik sektörüne yansımaları hakkında<br />

değerlendirmelerde bulunan Yüksel, küçük<br />

üreticilerin ihracat hacminin artmasıyla uluslararası<br />

taşımacılık yapan araçlardaki ‘parsiyel taşıma’<br />

talebinin ciddi şekilde arttığını da sözlerine ekledi.


www.cag-tek.com.tr<br />

Merkez: Sanayi Mh. Sancakl› Cd. Gürbüz Sk. No: 22 Güngören - İstanbul<br />

Tel: (0212) 553 17 81 - 557 09 22 - 556 16 48 Faks: (0212) 556 04 12<br />

Fabrika: Sanayi Mah. Kanarya Cad. Kale Sk. No: 14 Güngören - İstanbul<br />

E-mail: info@cag-tek.com.tr


34<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Coronavirüs’te<br />

ikinci dalga<br />

beklentisi<br />

Tüm dünyaya yayılan ve<br />

etkileri hala devam eden<br />

Kovid-19 salgınına karşı<br />

korunma yöntemlerinden<br />

birinin maske olduğunu<br />

belirten Arizon Maske Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Mehmet Özden,<br />

hem yetişkinler, hem de<br />

çocuklar için 3 katlı cerrahi<br />

maske, nano maske, pamuklu<br />

maske ürettiklerini söyledi.<br />

Vatandaşlarımızın maske takma konusunda<br />

duyarlı ancak yine de çok bilinçli davranmadıklarını<br />

dile getiren Arizon Maske Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Mehmet Özden, maskenin kendi hijyeni<br />

kadar üretim aşamasındaki hijyen koşullarının<br />

da oldukça önemli olduğunu vurguladı. Firma<br />

olarak önceliklerinin maskenin hijyenik bir ortamda<br />

imal edilmesini sağlamak ve son kullanıcıya<br />

kadar olan zaman dilimini de hassasiyetle<br />

takip ederek yine güvenli bir kullanım imkanı<br />

sağlamak olduğunu belirten Özden, çalışmaları<br />

hakkında sorularımızı cevaplandırdı.<br />

Öncelikle firmanızı biraz tanıyabilir miyiz?<br />

Sektöre hangi konularda hizmet veriyorsunuz?<br />

“Firmamız Arizon Yapı ile ana iş kolu olarak inşaat<br />

sektöründe faaliyet gösteren bir yapıya sahip<br />

bulunuyorduk. Ta ki 2019 yılı Kasım ayında Çin’de<br />

başlayarak tüm dünyaya yayılan ve etkileri hala<br />

devam eden Covid-19 pandemisi ortaya çıkana<br />

kadar... Şirketimizin Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Hasan Hüseyin Sarıbacak ile istişare ederek<br />

dünyada ortaya çıkan önceki salgınlardan farklı<br />

olarak Corona Virüs’ün Çin’deki yayılma seyrini<br />

dikkatle takip ettiğimiz bir sürece dahil olduk<br />

ve hali hazırda hizmet verdiğimiz inşaat sektöründen<br />

bağımsız olarak Arizon Medikal adıyla<br />

yeni bir şirket kurduk. Ve <strong>2020</strong> Ocak ayında ilk<br />

kez daha salgın Türkiye’de henüz ortaya çıkmamışken<br />

makine parkuruna yatırım yaparak Çin’e<br />

gönderilmek üzere Beylikdüzü’nde yer alan<br />

fabrikamızda Sağlık Bakanlığı onayı ile cerrahi<br />

maske üretimi yapmaya başladık. Ocak ayından<br />

itibaren; 25 makine parkuru ile imalat yapan<br />

fabrikamız ile iç pazarda kamu kurumlarına,<br />

özel kurumlara ecza depolarına ve marketlere<br />

satış yaparak her geçen gün gelişen ve büyüyen<br />

hacmimiz ile yoluna hızlı bir şekilde devam<br />

ediyoruz. Bugün ise 60 kişilik uzman ekibimiz ve<br />

50 makine parkurumuz ile günlük 1 milyon adet<br />

üstünde maske üretim kapasitesine sahibiz.”


Siz hayal edin<br />

Biz üretelim...<br />

Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla<br />

çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız.<br />

AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ.<br />

MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ<br />

KOCASİNAN / İSTANBUL<br />

TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72<br />

web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr


36<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Üretmiş olduğunuz maske çeşitleri ve kullanım<br />

alanları hakkında neler söylemek istersiniz?<br />

Hayatımızda maskenin önemi nedir? Kaliteli bir<br />

maskede olması gereken özellikler nelerdir?<br />

“Ürünlerimiz hakkında bilgi vermem gerekirse<br />

maskelerimiz Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO, CE,<br />

Inca ve Ekotest geçerlilik belgelerine sahip ve 3 katlı<br />

özelliktedir. Ayrıca Lastikli, tek kullanımlık, yüksek<br />

filtrasyonlu ve burun kısmı demirlidir. 70 gr ağırlığındaki<br />

cerrahi maskelerimiz 1 kutuda 50’li adet maske<br />

ve kutu içeriği ise 10’lu şeffaf ambalajlı olarak<br />

paketlenmiş şekildedir. Ürün gamı olarak ise cerrahi<br />

maske, nano maske, pamuklu maske ve aynı şekilde<br />

cerrahi, nano ve pamuklu maske özellikli çocuk<br />

maskelerimiz mevcuttur. Yetişkin kadın – erkek ve kız<br />

- erkek çocuk maskesi olarak ayrı paketlerde satışını<br />

yapıyoruz. Ürünlerimiz hem B2B hem B2C hedef<br />

kitleye hitap ediyor. İç pazarda kamu kurumlarına,<br />

özel kurumlara ecza depolarına ve marketlere satış<br />

yapıyoruz. Ayrı zamanda www.arizonmedikal.com<br />

adresinde online satışımız bulunuyor.<br />

Biz vatandaşlarımıza paketli maske almalarını ve<br />

mutlaka etiketine göz atmalarını öneriyoruz. Buna<br />

göre Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı, ISO ve CE belgelerine<br />

sahip, 3 katlı ve yüksek filtrasyonlu ve burun<br />

kısmı demirli olan maskelerin tercih edilmesi sağlıklı<br />

kullanım açısından daha uygun olacaktır. Firma olarak<br />

bizim önceliğimiz, maskenin hijyenik bir ortamda<br />

imal edilmesi sağlamak ve son kullanıcıya kadar<br />

olan zaman dilimini de hassasiyetle takip ederek<br />

yine güvenli bir kullanım imkanı sağlamaktır.”<br />

Önümüzdeki süreçte gerek ulusal, gerekse<br />

uluslararası arenada firmanız adına ulaşmayı<br />

planladığınız hedefler nelerdir? Bu konuda<br />

yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?<br />

“<strong>2020</strong> Ocak ayından itibaren yılın ilk 7 ayında<br />

toplam 150 milyon adet (tekli adet) maske üretimi<br />

ve satışı gerçekleştirdik. Ve Şimdilerde KN95 model<br />

maskelerin üretimi için gerekli alt yapıyı oluşturarak<br />

üretime başlamaya hazırlanıyoruz. Yılsonuna doğru<br />

el dezenfektanı üretimine yönelik ayrıca yatırım<br />

yapmayı planlıyoruz. Ve yine bu yıl içerisinde yine<br />

Afrika pazarına giriş yapmayı hedefliyoruz.”<br />

Aktarmak istediğiniz herhangi bir mesaj var mı?<br />

“Vatandaşlarımız yüzümüzü kapatsın da ne tür<br />

maske olursa olsun anlayışında olabiliyorlar ancak<br />

hava yoluyla bulaş riski olan Kovid-19 virüsü için en<br />

önemli tedbirlerden biri de doğru maske seçimidir.<br />

Merdiven altı üretimle ve açıkta satılan maskeler<br />

halk sağlığı için güvenli değildir. Maskenin kendi<br />

hijyeni kadar üretim aşamasındaki hijyen koşulları<br />

da oldukça önemlidir. Biz vatandaşlarımıza paketli<br />

maske almalarını ve mutlaka etiketine göz atmalarını<br />

öneriyoruz. Ülkemizdeki ve dünyadaki vaka<br />

sayılarını günlük olarak takip ediyor ve Hem Dünya<br />

Sağlık Örgütü (WHO)’nün hem de Sağlık Bakanlığı’nın<br />

açıklamalarına büyük önem veriyoruz.<br />

12 Ekim’de kademeli olarak açılmasından sonra<br />

çalışan büyük bir kesimin de tekrar ofislerine dönecek<br />

olmasıyla birlikte toplu taşıma kullanımının<br />

daha çok artacağına dikkat çekmek istiyoruz, olası<br />

bir ikinci dalga beklentisi için biz firma olarak stok<br />

konusunda oldukça titiz davranıyoruz ve de üretim<br />

planlamamızı bu sürece göre organize ediyoruz.<br />

Firma alt yapısı olarak ikinci dalga riskine karşı hazırlıklı<br />

bulunuyoruz. Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün<br />

6-11 yaş arası çocukların maske takmasının koronavirüsün<br />

yayılmasını azaltacağı konusunda yapmış<br />

olduğu uyarılarını da titizlikle takip ediyoruz.”<br />

“Çocuklar ebeveynlerini örnek alıyor bu nedenle<br />

maske kullanımında büyüklere görev düşüyor”<br />

“Toplumun her ferdine büyük görev düştüğü mesajını<br />

vermeyi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu konuda<br />

biz firma olarak çocuklarda maske kullanımını teşvik<br />

etmek amacıyla renkli ve desenli maskeler üretiyoruz.<br />

Çünkü bu maskeler görsel açıdan dikkat çekici olması<br />

nedeniyle çocukların daha çok ilgisini görüyor.<br />

Firmamız tarafından üretilen Arizo çocuk maskeleri<br />

eğlenceli desenleriyle hem çocukların renkli dünyasına<br />

hitap ediyor hem de Covid-19’a karşı koruma<br />

kalkanı oluşturuyor. Pandeminin ilk ortaya çıktığı dönemden<br />

bu yana büyük bir mücadele içindeyiz. Ülke<br />

olarak devletimizle, sağlık çalışanlarımızla ve de halkımızla<br />

bu salgına karşı verilen mücadele de önemli<br />

yollar kat ettik. Bizler de maske üreticileri olarak<br />

büyüklerini örnek alan çocuklar için de ebeveynleri<br />

ve yetişkin bireyleri doğru maske seçimi konusunda<br />

daha çok bilinçlendirmeyi hedefliyoruz.”<br />

“Bir yandan salgınla bir yandan merdiven altı<br />

üretimle mücadele ediyoruz!”<br />

“Merdiven altı diye tabir edilen ve hem hijyenik olmayan<br />

ortamlarda üretilip yine hijyenik olmayacak<br />

şekilde satışa sunulan maskelerin kullanımı konusunda<br />

vatandaşların dikkatli olması gerekiyor. Dünyayı<br />

kasıp kavuran böyle bir hastalıkla mücadele<br />

kapsamında halk sağlığını hiçe sayan bu üreticilerin<br />

bilinç ve vicdan yoksunu olduklarını ve hem insan<br />

sağlığına zarar verdiklerini hem de kayıt dışı üretim<br />

nedeniyle ülke ekonomisine zarar verdiklerini ifade<br />

etmek isterim. Hastalıkla mücadele kapsamında<br />

merdiven altı üreticilerle de mücadele ediyoruz,<br />

son olarak bu konuda denetimlerin daha çok sıklaştırılması<br />

gerektiğinin üzerinde durmak istiyorum.”


38<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Koelnmesse CEO’su:<br />

“Köln’deki ticaret fuarlarımızı<br />

dört gözle bekliyoruz!”<br />

CEO of Koelnmesse:<br />

“We are looking forward to<br />

our trade fairs in Cologne!”<br />

Küresel koronavirüs krizinin uluslararası ticaret<br />

fuarı organizasyonu üzerinde muazzam<br />

sonuçları oluyor ve birçok sektör için etkileri<br />

olan tüm lokasyonlarda fuarların tekrar tekrar<br />

iptal edilmesine ve ertelenmesine neden<br />

oluyor. En kapsamlı etki 21 Eylül <strong>2020</strong>’de Messe<br />

Frankfurt tarafından duyuruldu ve bu da<br />

Frankfurt’ta 2021 Mart’ına kadar kendi fiziki<br />

ticaret fuarları düzenlemeyeceğini belirtti. Bu<br />

The global coronavirus crisis is having tremendous<br />

consequences on the international trade fair<br />

business and leading to repeated cancellations<br />

and postponements of events at all locations, with<br />

impacts for numerous sectors. The most sweeping<br />

effect was announced on 21 September <strong>2020</strong> by<br />

Messe Frankfurt, indicating that it would not be<br />

organising physical trade fairs of its own at the location<br />

in Frankfurt up through and including March


39<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

of 2021. Against this overall backdrop, the management<br />

of Koelnmesse takes the following position:<br />

Gerald Böse, President and Chief Executive Officer<br />

of Koelnmesse: “The timing of the Frankfurt decision<br />

is surprising, especially with the trade fair market<br />

now coming back to life in Germany, too. But<br />

every trade fair location has to face the effects of<br />

the pandemic in its own way and take decisions of<br />

its own based on the particulars of its own portfo-<br />

genel arka plana karşı, Koelnmesse yönetimi<br />

aşağıdakişekilde pozisyon aldı: Koelnmesse<br />

Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı Gerald Böse:<br />

“Frankfurt kararının zamanlaması şaşırtıcı,<br />

özellikle ticaret fuarı pazarı artık Almanya’da<br />

da hayata dönüyor. Ancak her ticaret fuarı<br />

lokasyonu, salgının etkileriyle kendi yöntemleriyle<br />

yüzleşmeli ve kendi portföyünün<br />

ayrıntılarına göre kendi kararlarını almalıdır.


40<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Doğal olarak, biz burada, Köln’de, yakın gelecekte<br />

ticaret fuarı alanlarımızda fuarlar düzenlemeye<br />

başlama planlarımızı sürdürmeye devam<br />

edeceğiz. Bu planlar, katılımcılarımız ve ziyaretçilerimizle<br />

kapsamlı bir şekilde teati ve koordine<br />

edilmiştir. Sektörler, ticaret fuarlarına yeniden<br />

katılmaya başlamak istiyor – bu da doğal olarak<br />

her zaman sağlığa öncelik verilmesine ve tabii ki<br />

yetkililerin onaylarına bağlı.”<br />

Koelnmesse Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

Operasyon Direktörü Oliver Frese:<br />

“Burada, Kuzey Ren-Vestfalya’da, özellikle<br />

Düsseldorf’taki meslektaşlarımızın Karavan<br />

Salonunda gösterdiği gibi, ticaret fuarı operasyonları<br />

artık belirli koşullara tabi olarak devam<br />

edebilir. İlgili sektörlerin her birinin ihtiyaçlarına<br />

göre yönlendirilen her bir olay için bu şekilde<br />

ilerleyeceğiz. Yeni yılın hemen başında, daha<br />

önceki olayların uluslararası boyutuna dönmesini<br />

beklemiyoruz. Katılım çok daha odaklı hale<br />

gelecektir: Kasım ayındaki sanat fuarları daha<br />

çok Alman pazarı etrafında dönecek; örneğin,<br />

Ocak ayında imm cologne’deki vurgu, ağırlıklı<br />

olarak Avrupa’ya yönelik olacak. Ama ticaret<br />

fuarları gerçekleşecek. Etkinliklerimize katılımcılarımız<br />

ve partnerlerimizle yakın istişare içinde<br />

titizlikle hazırlanacağız. Müşterilerimizin ticaret<br />

fuarlarımızın temel uzmanlık alanlarında neye<br />

ihtiyaç duyduklarını biliyoruz ve diğer ticaret<br />

fuarlarını zenginleştirmek için ilk kez tamamen<br />

dijital olarak düzenlenen gamescom ve DMEX-<br />

CO @home deneyiminden yararlanacağız.<br />

Kendimize güveniyoruz ve Köln’deki ticaret<br />

fuarlarımızı dört gözle bekliyoruz!”<br />

lio. Naturally, we here in Cologne will continue<br />

to pursue our plans to begin organising fairs on<br />

our trade fair grounds in the near future. These<br />

plans have been discussed and coordinated<br />

extensively with our exhibitors and visitors. The<br />

sectors want to start taking part in trade fairs<br />

again – always subject to the premise of safety<br />

and, of course, approvals by the authorities.”<br />

Oliver Frese, Executive Board Member and<br />

Chief Operating Officer of Koelnmesse:<br />

“Here in North Rhine-Westphalia, as our colleagues<br />

in Düsseldorf in particular have shown in<br />

the case of Caravan Salon, trade fair operations<br />

can now resume, subject to certain conditions.<br />

This is how we will proceed for each individual<br />

event, guided by the needs of each of the sectors<br />

involved. We do not expect a return to the<br />

international dimensions of previous events right<br />

at the beginning of the new year. Participation<br />

will become much more focussed: the art fairs in<br />

<strong>November</strong> will revolve more around the German<br />

market; the emphasis at imm cologne in January,<br />

for instance, will be heavily directed towards<br />

Europe. But the trade fairs are going to take place.<br />

We will meticulously prepare them in close<br />

consultation with our exhibitors and partners. We<br />

know what our customers need in the key fields<br />

of expertise of our trade fairs, and we will benefit<br />

from the experience of gamescom and DMEX-<br />

CO @home – which were held in purely digital<br />

form for the first time – to enrich the other trade<br />

fairs in our portfolio with additional digital reach<br />

at a global level. We remain confident and look<br />

forward to our trade fairs in Cologne!”


42<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

LG ve NET-A-PORTER’dan<br />

sürdürülebilir giyim koleksiyonu<br />

LG Electronics (LG), yıllarca kullanılabilecek şekilde sınırlı sayıda<br />

tasarlanmış, yüksek kaliteli, doğal malzemelerden üretilmiş, çevreye<br />

duyarlı bir giyim koleksiyonu sunmak için önde gelen online lüks moda<br />

perakendecisi NET-A-PORTER ile el ele veriyor.<br />

LG tarafından sunulan ve yalnızca NET-A-POR-<br />

TER’da satılacak olan kapsül koleksiyon, tüketicilerin<br />

daha sürdürülebilir yaşamasına yardımcı olacak.<br />

Koleksiyon aynı zamanda, Dünya Ekonomik<br />

Forumu’nun yılda 400 milyar USD’ye mal olduğunu<br />

tahmin ettiği küresel moda atığı sorununun çözümüne<br />

katkı sağlamak amacıyla tasarlanan NET<br />

SUSTAIN platformunun da bir parçası olacak. Bu<br />

kampanya için LG ve NET-A-PORTER, kendini moda<br />

sürdürülebilirliğine adamış Mara Hoffman, Le Kasha<br />

ve Bondi Born markalarıyla işbirliği yaptı. Ortaya<br />

çıkan parçalar, kuru temizleme gerektirmeden,<br />

yüzde 100 makinede yıkanabilir malzemelerden<br />

oluşturuldu ve uzun yıllar dayanacak şekilde tasarlandı.<br />

Özel koleksiyonun satışından elde edilen<br />

gelirin yüzde 20’si ise, çevre kuruluşlarına bağışlanacak.<br />

LG’nin #CareForWhatYouWear kampanyasının<br />

bir parçası olan girişim, ev aletleri ve tüketici<br />

elektroniği şirketinin yarınları daha iyi hale getirmek<br />

için küresel karbon ayak izini azaltma taahhüdüne<br />

de destek veriyor. LG’nin çok uluslu kampanyası<br />

tüketicileri, uygun yıkamayla kumaş hasarını azaltarak<br />

giysi israfıyla mücadeleye yardımcı olmaya<br />

davet ediyor ve dayanıklı, çevre dostu giysiler satın<br />

almanın, giysileri yeniden tasarlamanın ve kullanılmayan<br />

giysileri, bu giysileri kullanabilecek kişilere<br />

vermenin çevresel faydalarını vurguluyor. Geçen<br />

yıl LG, 2030 yılına kadar küresel operasyonlarından<br />

net sıfır karbon emisyonu elde etmeyi taahhüt<br />

eden agresif “Sıfır Karbon” girişimini duyurdu. Giysi<br />

bakım çözümleri söz konusu olduğunda dünyanın<br />

en büyük ismi olan LG, çamaşır verimliliği ve kumaş<br />

bakımı hakkında da çok şey biliyor. LG’nin gelişmiş<br />

giysi bakımı üçlüsü - AI DD , DUAL Inverter Isı<br />

Pompalı kurutucu ve Şekillendirici içeren çamaşır<br />

makinesi - ile tüketiciler, elektriği daha verimli<br />

kullanarak gezegen üzerindeki etkiyi en aza indirirken<br />

en sevdikleri giysilerin ömrünü uzatabiliyor.<br />

LG Electronics Ev Aletleri ve Hava Çözümleri Şirketi<br />

Başkanı Dan Song, “Giysi bakım çözümlerinde bir<br />

dünya lideri olarak, çevresel sürdürülebilirlik söz<br />

konusu olduğunda bir sorumluluğumuz olduğunu<br />

hissediyoruz ve NET-A-PORTER ile ortaklık, bu yöndeki<br />

güvenilirliğimizi katlanarak artırıyor. Yenilikçi<br />

ürünler ve girişimler aracılığıyla LG, dünyayı daha<br />

iyi bir yer haline getirmeye ve hayatın şimdi ve<br />

uzun süre gelecekte iyi olmasını sağlama konusundaki<br />

derin bağlılığını gösteriyor” dedi.


44<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Moda Tasarımı & Haute Couture<br />

Latince “Modus” tan gelen Moda sözcüğü “oluşmayan sınır” anlamı taşımaktadır.<br />

Bu günkü anlamıyla yol, şekil, tarz, usul, hareket, davranış, konuşma, yazma, yaşam<br />

biçimi vb. genel anlamlarının yanı sıra insanların gündemde olan giyinme biçimini<br />

tanımlar. “Tasarım” sözcüğü ise Latince “des+ignare” kökünden gelir ve “işaret<br />

etmek”, “belirtmek”, “planlamak”, “resmetmek, “bir model veya şekil olarak kurmak<br />

anlamına gelir.(Barbarasoğlu, 1995, s.26). Moda bir dil, toplumsal bir varlık olmayı,<br />

iletişim kurmayı Hedefleyen dilin tersine, iletişimin bizatihi kendisi olmaya amaçlar.<br />

(Baudrillard, 2002: 147). Moda toplumda en önemsiz gibi görünen kişiyi dahi o toplumun<br />

bütünün temsilcisiymiş gibi gösterip öne çıkarma potansiyeline sahiptir.<br />

“Moda” sürekli değişim sürecinde olan bir kavram olarak tanımlandığından bireylerin<br />

yaşadığı toplumlara, yaşam felsefelerine hitaben farklı düşünceleri yansıtmaktadır.<br />

Giysiler ise kişilerin bireysel özelliklerini, statü, yaşam tarzı ve duygularını yansıtmaktadır.<br />

Tasarım kumaş ve devamında tasarlanan giysi, duygusal ve düşünsel his ile deneyimlediğimiz<br />

ve bunu yansıtmak istediğimiz yaşantılarımızda ilk önde yer alan dışa<br />

vurum aracıdır. Giysi ilk önce tasarım ile ilişkilendirilmektedir. Ancak tasarlanan ürünün<br />

sanatla olan ilişkisi kumaş, giysi, moda, sanat, giyilebilen sanat konseptleri birbiri<br />

içine geçmesini de kaçınılmaz kılmaktadır.<br />

Yalın haliyle ilk unsuru örtünmede kullandığımız ve asıl ihtiyaçlarımız olarak ilişkilendirdiğimiz<br />

giysi, olabildiğince uzun bir müddet sosyal ve psikolojik anlamıyla bizi ne<br />

şekilde temsil ettiği, kendimizi nasıl hissettirdiği yönünde kavramlar çerçevesinde ele<br />

alınmaktadır. Temsil edilen, bu büyük kavramların içerisindeki önemli unsurlardan<br />

birisi de giyilebilir sanat Haute Couture olmaktadır.<br />

İmran Güney<br />

Moda ve Tekstil Tasarımcısı<br />

Haute Couture 17. Yüzyıl da ilk adımları atılan Haute Couture akımı, 19. Yüzyılın sonlarında<br />

günümüz anlamını kazanmıştır. Haute Couture, Fransızca bir moda terimi olup<br />

Türkçe okunuşu (otkutür) dur. Müşterinin özel siparişi üzerine hazırlanan, özel dikim giysi<br />

anlamına gelmektedir. Tam olarak karşılığı ise “yüksek dikiş” anlamına gelmektedir.<br />

Genellikle üst gelir seviyesinde elit müşterilerin ölçülerine ve beğenisine göre hazırlanan<br />

yüksek kaliteli dikilen giysidir. Müşterisinin tercihlerine göre tasarımcının tasarımında<br />

değişiklikler yapabilmesine olanak sağlamaktadır. Abiye ve gelinlik müşterinin özel<br />

günlerine hitap etmesi nedeniyle bu noktada bir örnek olabilir fakat haute couture sadece<br />

abiye ile sınırlı olmayıp müşterilerin günlük giyim ihtiyaçlarını da karşılamaktadır.<br />

Genel bilinenin aksine haute couture müşterinin çoğunluğunu cemiyet hayatı,<br />

ünlüler değil, adını dahi bilmediğimiz çok zengin ailelerin mensupları oluşturmaktadır.<br />

Haute couture dikilen tasarımlar ciddi maliyet fiyatlardan başladığı gibi uzun<br />

bir iş süresi yoğun el emeği gerektiren işlemler olup bu noktada yüksek fiyatlara mal<br />

olmaktadır. Haute Couture ciddi mesai saati uğraşlar sonucu tamamen insan emeğine<br />

ve becerisine dayalı bu akım, yalnızca özel bir kesime hitap etmektedir.<br />

Kişiye özel tasarımda fiziksel işlevselliğinin yanı sıra ürün, kullanıcısının özel isteklerine<br />

göre özellikle kullanıcısının sosyolojik ve psikolojik isteklerine kullanılacak konsepte<br />

göre değişkenlik göstermektedir. Özel tasarımda ana fikir o ürünün o kişiye özel<br />

olması ve başkalarına göre uygunluk arz etmemesidir ancak bu tanımlama alışıla<br />

gelmişin dışında giyilebilir sanat ve giysi tasarımı biçiminde farklılıklar gösterebilir.<br />

İşlevselliğin önemli olduğu tasarım çözüm odaklıdır. Böylelikle Moda Tasarımı Haute<br />

Couture tasarım amacı doğrultusunda ilerler ve müşterisinin ihtiyacına göre şekillenmektedir.<br />

Tasarım kavramında önemli olan tüm nesneler detaylardan meydana<br />

gelmektedir dolayısıyla tasarımı önemli kılan onun detaylarında saklı olmasıdır.<br />

Haute Couture tasarımcının olması gereken özelliklerinden biri ise tüm detayları<br />

yakalayabilecek iyi bir gözleme sahip olması bunun için güncel modayı takip<br />

etmesi bunu yapabilmek için ise moda tarihi dönem hareketlerinin, gelişmeleri<br />

hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Haute couture tasarımcı beden üzerinde<br />

kumaşla uygulamalarda bulunurken adeta bir heykeltıraş gibi sanatını icra<br />

etmekte bunun yanı sıra uyguladığı ürün tasarımcının imza karakterini yansıtmaktadır.<br />

Tasarım sürecindeki teknikler tasarım kalitesini oluşturduğu gibi tasarımcının<br />

dışavurumunun da katkıda bulunduğunu göstermektedir.


46<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Genç<br />

tasarımcılar<br />

geleceğe<br />

yürüyor<br />

Uludağ Tekstil İhracatçıları<br />

Birliği (UTİB) tarafından bu<br />

yıl onuncusu düzenlenen<br />

Türkiye Ev Tekstili Tasarım<br />

Yarışması’nda finale kalan<br />

birbirinden değerli projeler<br />

arasında dereceye giren<br />

yarışmacılar düzenlenen<br />

törenle ödüllerini aldı.<br />

UTİB tarafından bu yıl onuncusu düzenlenen Ev<br />

Tekstili Tasarım Yarışması’nda ödüller sahiplerini<br />

buldu. Alanlarında uzman jüri üyeleri tarafından<br />

belirlenen on finalist arasından dereceye giren<br />

proje sahipleri online olarak düzenlenen programla<br />

ödüllerini aldı. Moderatörlüğünü Gazeteci Funda<br />

Karayel’in yaptığı, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı<br />

Rıza Tuna Turagay ve Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

(TİM) Başkanı İsmail Gülle’nin de konuk olduğu<br />

programda jüri üyelerinin değerlendirmeleri ile<br />

Feel the Textures Projesi ile Dilara Övet birinci olurken,<br />

Ecoprint Projesi ile Berna Acar ikinci ve Fungi<br />

Projesi ile Ayşe Katılmış üçüncü oldu.<br />

10 yıldır dereceye giren tasarımcıların yüzde 97’si<br />

sektörde çalışıyor<br />

Programın açılış konuşmasını yapan UTİB Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin, yarışmanın<br />

düzenlendiği on yıl boyunca dereceye<br />

giren gençlerin yüzde 97’sinin tekstil sektöründe,<br />

tasarım alanında çalışmaya başlamasının<br />

kendilerini mutlu ettiğini söyledi. Pınar Taşdelen<br />

Engin, “Bu yarışmayı gerçekleştirirken hedefimiz<br />

tekstil tasarımı okuyan arkadaşlarımızın kariyer<br />

planları içerisinde ev tekstilinin de düşünmelerini<br />

sağlamak. Sanırım bu konuda başarılı da olduk.<br />

Yarışma sürecinde her öğrencimizin kendileri-


47<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

ni geliştirebilmeleri için vakit ve fırsatları oldu.<br />

Bugün de üç öğrencimiz ödüle layık görüldü<br />

ancak on finalistimizde çok şanslı, verdiğimiz<br />

eğitimleri çok güzel değerlendirdiler ve yeni<br />

normale bir adım önde başlayacaklar. Biz zaten<br />

UTİB olarak da düzenlediğimiz eğitimlerimizi artık<br />

tamamen eğitim ödüllerine çevirdik. Öğrencilerin<br />

eğitimine yapılan yatırımın gerçekten en<br />

büyük ödül olduğunu düşünüyoruz” dedi.<br />

“Dünyada artır sürdürülebilirlik ve sorumlu üretimtüketim<br />

revaçta”<br />

T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay,<br />

tasarım yarışmalarının tekstil ve hazır giyim sektörünün<br />

gelişimi açısından önemine vurgu yaparak,<br />

ev tekstil sektörünün ihracatımıza verdiği<br />

katkıyı değerlendirdi. Bakan Yardımcısı Turagay,<br />

Türkiye’nin 2019 yılında 2.4 milyar dolarlık ev<br />

tekstili ihracatı gerçekleştirdiğini belirterek “<strong>2020</strong><br />

yılın ilk on ayında 1,6 milyar Dolarlık ihracatımız<br />

olmuş. Tamam yüzde 9.8’lik bir düşüş var ancak<br />

Mart, Nisan, Mayıs dönemi ile Haziran, Temmuz,<br />

Ağustos dönemini karşılaştırdığımızda ev tekstili<br />

ihracatımızda yüzde 75’lik artış var. 2018 yılından<br />

bu yana gerçekleştirdiğimiz en yüksek aylık ihracatı,<br />

241 milyon dolar ile geçtiğimiz Eylül Ayı’nda<br />

gerçekleştirmişiz. Evet doğru yoldayız ama artık<br />

dünya sürdürülebilirlik ve sorumlu üretim-tüketime<br />

gidiyor. Hepimiz bu gerçeğin farkındayız.<br />

Tasarımı yapabilen, modasını ortaya koyabilen<br />

ve tasarımla bir şekilde ürünü birleştirebilenler bu<br />

dönemde başarılı olabiliyor. Ev tekstili bizim çok<br />

güçlü olduğumuz bir alan, dünya rakamlarına<br />

baktığımızda biz dünyada dördüncü sıradayız.<br />

Dünyadaki ihracat içindeki toplam pazarda<br />

50.4 milyar dolar ile yüzde 4.1’lik paya sahibiz. En<br />

büyük ihracatçı yüzde 7.7’lik pay ile Çin ama yeni<br />

süreçle birlikte gelen yeni normlar küresel tedarik<br />

zincirlerini de değiştiriyor. Bu nedenle Uzakdoğu<br />

ve Çin tek başına bu bağımlı pazardan kurtulmak<br />

istiyorlar. Bu durum bizim için bir avantaj. Biz<br />

ev tekstilinde ürünlerimizi gelişmiş ülkelere rahatlıkla<br />

satabiliyoruz. Bu potansiyelimizi en iyi şekilde<br />

değerlendirmemiz lazım” dedi.<br />

“Genç tasarımlarımızın hayalleri<br />

geleceğimizi oluşturacak”<br />

TİM Başkanı İsmail Gülle ise pandeminin getirdiği<br />

olağanüstü koşullara rağmen bu yarışmanın devam<br />

ettirilip, düzenlemesinin gurur verici olduğunu<br />

söyledi. Yarışmanın bu yıl ‘Sürdürülebilirlik ve Sorumlu<br />

Üretim-Tüketim’ temasıyla gerçekleştirilmesinin<br />

önemli olduğuna değinen TİM Başkanı İsmail<br />

Gülle, “Artık tek başına üretmek yetmiyor, sürdürülebilir<br />

bir altyapının da oluşturulması gerekiyor.<br />

Önümüzdeki dönemde önemi daha da artacak<br />

bir şekilde sürdürülebilir bir üretim ve ihracat süreci<br />

yürütmemiz ve bizim bu sorumluluğumuzu daima<br />

yaşatmamız gerekiyor. Bu manada ev tekstili sektörünün<br />

de ciddi bir yol aldığını belirtiyorum. Aynı<br />

zamanda biz TİM olarak dış ticaret fazlası veren<br />

bir Türkiye sloganı ve hedefiyle çıktığımız bu yolda<br />

emin adımlarla yürümemizi sağlayan sektörümüzün<br />

başarılarını tebrik ediyoruz. Gençlerimizin<br />

düşüncelerini, hayallerini, tasarımlarını dikkate<br />

almayan sektörlerin geleceğinin sınırlı olduğunu<br />

biliyoruz. Bizler gençlerimizin katkıları ile dünyanın<br />

birçok bölgesindeki üreticilerle kolaylıkla rekabet<br />

edebiliyoruz. Artık ‘Made in Turkey’ logosunu ürünlerimize<br />

gururla koymak ve bu logoyla ürünlerimizi<br />

satmak en büyük hedefimizdir” şeklinde konuştu.<br />

Bugüne kadar 132 kişi ödül aldı, 10 kişi yurt dışında<br />

eğitim hakkı kazandı<br />

UTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Yarışma Komitesi Başkanı<br />

Aslı Türkün Karaçor’da düzenlenen yarışmaya<br />

on yılda yaklaşık iki bin kişilik başvuru aldıklarını<br />

belirterek, şunları söyledi: “130 kişiye ödül verdik<br />

ve bu öğrencilerimizden 10 tanesi yurt dışında<br />

eğitim gördü. Yurtdışında eğitim gören arkadaşlarımızdan<br />

bazıları çok önemli başarılar elde etti.<br />

Örneğin 2012 yılında ödül alan Ozanhan Kayaoğlu<br />

Amerika’daki eğitiminin sonucunda Newyork Fashion<br />

Week’te çok başarılı bir defile gerçekleştirdi.<br />

2017 yılında ödül kazanan Duygu Emel Semercioğlu’nun<br />

tasarımları Milano Design Week’te<br />

sergilendi. Ayrıca 2018 yılında ödül kazanan Ezgi<br />

Vural’ın tasarımları da Tabu Markası’nın düzenlediği<br />

Idesxport Yarışması’na katıldı ve bu yarışmada<br />

birincilik kazandı. Bu başarı hikayelerini duydukça<br />

bizler çok daha mutlu ve motive oluyoruz.”


48<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Screen printing prepress system<br />

Vastex has introduced a prepress system for screen<br />

printing shops comprised of performance-matched<br />

components that significantly reduce prepress<br />

time and increase registration accuracy. The<br />

package includes a Washout Booth to clean, inspect<br />

and develop screens; a Semi-Automatic Screen<br />

Coater to precisely apply emulsion; a Drying<br />

Cabinet to cure the emulsion; an LED exposing<br />

unit to expose the emulsion; and a Pin Registration<br />

System to preregister screens as well as accurately<br />

register screens onto the press. The stainless steel<br />

Washout Booth, model VWB-3627, comes with a<br />

frosted acrylic back panel and backlight to aid in<br />

visual inspection of the screen and frame during<br />

cleaning, inspection and final development.<br />

Foot-pedal operation of the wall-mounted C-1000<br />

Semi-Automatic Screen Coater lowers the screen<br />

at a constant rate, allowing application of the<br />

emulsion with greater uniformity than possible<br />

using manual methods. Variable heat and filtered<br />

airflow of the Dri-Vault Model VDC-253610 Screen<br />

Drying Cabinet cure coated screens in as little as<br />

20 minutes. The E2-5236 LED Exposing Unit, with<br />

0.37 kW vacuum generator, exposes one 130 x 90<br />

cm screen or two 60 x 90 cm screens in as little as<br />

20 seconds, and achieves tight screen-to-glass<br />

contact in as little as 6 seconds for sharp reproduction<br />

of fine detail. The VRS Pin Registration<br />

System allows an operator to align film positives<br />

on all screens in register prior to exposing them,<br />

and to clamp each screen to the press in register<br />

in approximately three minutes per screen, greatly<br />

increasing press time, output and profit. Prepress<br />

package components are also offered separately<br />

by the company, along with other screen printing<br />

and DTG printing equipment including Infrared<br />

Conveyor Dryers, manual and automatic Screen<br />

Printing Presses, Flash Cure Units and complete Screen<br />

Printing Shop Packages geared for beginners<br />

up to high-volume commercial printers.


50<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

that the appropriate and ideal choice a printing<br />

customer makes depends on their business strategy<br />

and their choice of end-use applications”.<br />

Xeikon introduces<br />

7 colour<br />

label press<br />

Xeikon has announced the addition of a high-end<br />

label press to its Panther portfolio to meet a need<br />

in the market and extend the company’s comprehensive<br />

offering, broadening the application<br />

reach. Providing high productivity levels, the Xeikon<br />

PX30000 is equipped with 8 printing stations,<br />

two of which are used to achieve high opaque<br />

white layers at maximum speed. This UV inkjet<br />

label press is driven by Xeikon’s unsurpassed X-800<br />

digital front end with exceptional capabilities, all<br />

geared to maximise digital print manufacturing.<br />

The Xeikon PX30000 UV inkjet press offers a cost-effective<br />

and fast time-to-market solution for short to<br />

medium run flexo jobs. It provides the label printer<br />

with maximum opportunities to produce the widest<br />

range of digitally printed labels with a glossy tactile<br />

look, optimum durability and high levels of resistance<br />

against scuffing and scratching. The press is designed<br />

to appeal in particular to label printers working<br />

in the high-end markets of health and beauty,<br />

chemicals and premium beers. Label printers looking<br />

for faster turnaround times, reduced production<br />

costs and lower complexity will be able to explore<br />

new business possibilities offered by digital printing.<br />

Xeikon’s PX30000 is now available for demonstration<br />

at Xeikon’s Global Innovation Center and is commercially<br />

available in Europe and North America.<br />

Filip Weymans, VP Marketing at Xeikon, states, “The<br />

addition of this high-end, digital production label<br />

press is an important step in the Xeikon strategy.<br />

Adding the Xeikon PX30000 to our portfolio enhances<br />

the Xeikon offering that already was the<br />

most comprehensive in the market. Label printing<br />

companies can now opt for a dry toner press or<br />

an inkjet press, for an entry-level solution or a fully<br />

geared high-end production press, from a 5 colour<br />

engine up to a 7 colour engine. We are convinced<br />

Weymans continues, “We are recognised as a ‘goto’<br />

trusted advisor and solutions provider. Throughout<br />

the years, Xeikon has developed a suite of<br />

the most relevant services available, supporting its<br />

customers in developing and selling new applications,<br />

helping them with the integration of digital<br />

printing within their existing environments, and also<br />

assisting them in automating their complete label<br />

production. Apart from integration capabilities,<br />

the X-800 workflow enables further automation for<br />

complete label production. Making use of its intelligent<br />

imposition algorithms to position the labels on<br />

the web can help reduce costs by optimizing production<br />

times. There are no challenges too great<br />

for this powerful workflow – even the most demanding<br />

variable data jobs or labels where the track<br />

and trace functionality is required – Xeikon’s X-800<br />

workflow is unsurpassed. Xeikon has the long-standing<br />

expertise and deeper understanding to<br />

help label printers with all aspects of running a<br />

successful digital label print business, from choice<br />

of equipment to workflow integration and expert<br />

colour management services. Xeikon helps the<br />

label printer transform to a digital manufacturer.”<br />

The Xeikon PX30000 digital press is a highly versatile<br />

solution offering an impressive range of capabilities<br />

and features. Weymans adds, “The addition of the<br />

Xeikon PX30000 high-end label press to our portfolio<br />

immediately gives Xeikon a broader reach. We are<br />

committed to our vision of a digital future for Labels<br />

and Packaging. We are the only company dedicated<br />

to a true consultative approach, offering both<br />

dry toner and inkjet technologies and therefore the<br />

most comprehensive choice of digital solutions.<br />

An investment in the Xeikon PX30000 high-end label<br />

press with high productivity and extended colour<br />

gamut will ensure an amazing opportunity for label<br />

printers working with high-end products to provide<br />

brand owners with unique, creative and durable,<br />

high-quality labels. Importantly, working with Xeikon<br />

means ease of mind, knowing not only that they<br />

can provide the widest range of digital equipment,<br />

but that they will also advise on the best choice<br />

of product for specific business needs. Weymans<br />

concludes, “We have continued to build and structure<br />

our comprehensive portfolio so that our customers<br />

can find everything they need from Xeikon.<br />

We believe it’s not just about finding the right digital<br />

equipment, it’s about working with a trusted partner<br />

who can offer the appropriate digital solution for<br />

any business model. We will continue to be on hand<br />

at all times to give confidence and continued support<br />

to our customers on their digital journey.”


52<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Türkiye’ye<br />

değer katan<br />

Yünsa’ya ödül<br />

Üretim standartlarını günden<br />

güne geliştirerek sektörde<br />

fark yaratan üst segment<br />

entegre yünlü dokuma<br />

kumaş üreticisi Yünsa,<br />

bu çabasını bir ödülle<br />

taçlandırdı. Yıllık 5 bin metre<br />

kumaşta kalite kaybına<br />

yol açan üretim hatasını<br />

önleyen Yünsa, KALDER<br />

tarafından Japonların<br />

“sürekli iyileştirme”<br />

felsefesine dayanan Kaizen<br />

Ödülü’ne layık görüldü.<br />

Türkiye Kalite Derneği (KALDER) tarafından düzenlenen<br />

Kalite Çemberleri Paylaşım Konferansı, Yünsa’nın<br />

büyük başarısına sahne oldu. Günden güne geliştirdiği<br />

üretim standartları, kalitesi ve sürdürülebilirliği<br />

destekleyen projeleriyle sektörde kuralları yeniden<br />

yazan üst segment entegre yünlü dokuma kumaş<br />

üreticisi Yünsa, Kaizen Ödülü’ne layık görüldü.<br />

Adını “sürekli iyileştirme” anlamına gelen Japon<br />

yönetim felsefesinden alan Kaizen Ödülü’nün<br />

kazananı, pandemi nedeniyle bu yıl online<br />

ortamda düzenlenen konferansta duyuruldu.<br />

Yünsa ekibinin dokuma işletmesinde gerçekleştirdiği<br />

“Ayak Kaçığı Hatasının Eliminasyonu“<br />

projesi sektörde yarattığı farkla ödülü almaya<br />

hak kazandı. Proje lideri Erman Öztekin ile ekip<br />

üyeleri Hasan Yorulmaz, Bekir Muslu, Bahar Aşer,<br />

İsa Kaya, Mesut Süder ve Ayhan Mergen tekstil<br />

sektöründe üretim hatalarının azaltılmasını sağlayacak<br />

projelerinin kazandığı başarının kendilerini<br />

gururlandırdığını ifade etti. Geliştirilmesi bir<br />

yıla yakın süren proje sayesinde, kumaşın dokunması<br />

sırasında belli sıralarda ipliğin eksik kalarak<br />

kumaşta kalite kaybı ve görüntü bozukluğuna<br />

yol açan üretim hatasının önüne geçildi.<br />

Yünsa Ailesi olarak sadece kendi üretimlerine<br />

değil bütün sektöre faydalı olacak yenilikler<br />

geliştirmenin kendileri için büyük önem taşıdığını<br />

ifade eden Yünsa Genel Müdürü Mustafa<br />

Sürmegöz, “Yıllık 5 bin metre kumaşın hatalı ürün<br />

olarak çıkmasını engelleyen projemiz sayesinde,<br />

hem iş gücü kaybı azaltıldı hem de doğal<br />

kaynakların boş yere kullanımının önüne geçildi.<br />

Bize Kaizen Ödülü’nü kazandıran bu proje<br />

çalışma azmimizi daha da kamçılıyor. Yünsa’nın<br />

‘sıfır kalite hatası’ hedefine ulaşmak için projelerimiz<br />

çoğalarak devam ediyor. Çünkü biliyoruz ki<br />

imzamızı attığımız her yenilik ve başarı, aslında<br />

Türkiye’ye katılmış bir değerdir” dedi.


54<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Sales blast<br />

for face covers<br />

from Stormtech<br />

with Polygiene<br />

antimicrobial<br />

technology<br />

New Canadian partner<br />

Stormtech, with presence<br />

in Americas, Europe, Asia<br />

Pacific, Russia and Middle<br />

East, is launching face covers<br />

with Polygiene ViralOff ® in the<br />

form of masks, gaiters and<br />

bandanas. The initial order is<br />

500 000 pieces and demand for<br />

these masks and face covers<br />

has been high from the start.<br />

Stormtech has created a mask collection with<br />

the best in technical apparel paired with the best<br />

in protective face coverings. With distribution<br />

via outdoor retailers, major retailers and a direct-to-consumer<br />

website, Stormtech gets a global<br />

spread of its products.“We have spent the last few<br />

months designing a mask that works for all-day<br />

wear, as well as high output activities. As we were<br />

looking for an effective solution to treat knit face<br />

coverings to enhance antimicrobial performance,<br />

we got in contact Polygiene via our UK customers<br />

that recommended ViralOff. After having done a<br />

subsequent study of the technology we decided<br />

to treat our entire collection of textile face covers<br />

with ViralOff”, says CEO Blake Annable from<br />

Stormtech. “Stormtech is a great partner that has<br />

managed to design a face cover that works in all<br />

situations and that is ‘self-cleaning in regard to<br />

microbes’”, notes Polygiene CEO Ulrika Björk.<br />

“With ViralOff, over 99% of the microbes in the<br />

textile are reduced within two hours, which means<br />

that you can let the product rest and within two<br />

hours it is good to go again. In addition, it also<br />

reduces the need to wash and makes the masks<br />

last longer”, Björk continues. “We are impressed by<br />

their product solutions and hope that we together<br />

can develop products that are smart, both for<br />

the user and the environment. And finally, their 1:1<br />

initiative where they donate outdoor apparel to<br />

introduce youth to the outdoors, really makes a<br />

difference”, exclaims Björk.


56<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

İhracatçıların<br />

Fas ve Tunus’a<br />

olan ilgisi arttı<br />

Ares Logistics Üst Yöneticisi (CEO)<br />

Engin Kırcı: “İhracatçı Avrupa’ya<br />

alternatif pazar arayışlarını<br />

hızlandırdı. Bu yılın ilk 8 ayında<br />

Kuzey Afrika ülkelerine ihracat 5,4<br />

Milyar dolar oldu. Aynı dönemde<br />

Fas ve Tunus’a yapılan ihracat 1,7<br />

Milyar dolara ulaştı”<br />

Ares Logistics Üst Yöneticisi (CEO) Engin Kırcı, uluslararası<br />

ticaret ve lojistikte ortaya çıkan yeni arayışlara<br />

ilişkin bilgiler paylaşarak, özellikle pandemi süreciyle<br />

birlikte ihracatçının Avrupa’ya alternatif pazar arayışının<br />

hızlandığını belirtti. Türkiye’den Kuzey Afrika<br />

ülkelerine yapılan ihracatın her geçen gün arttığını<br />

söyleyen Kırcı, Türkiye’den Ro-Ro çıkışlarıyla teslimat<br />

sürelerinin kısaldığını, Fas ve Tunus’un ihracatçı için<br />

potansiyeli oldukça yüksek bir pazar olarak öne<br />

çıktığını açıkladı. Kırcı, “TÜİK verilerine göre Kuzey<br />

Afrika ülkelerine yapılan ihracat bu yılın ilk 8 ayında<br />

5,4 milyar dolar oldu. Aynı dönemde Fas ve Tunus’a<br />

yapılan ihracat da 1,7 milyar dolara ulaştı. Ares<br />

Logistics olarak bu ülkelere yaptığımız taşıma sayıları<br />

da her geçen dönem artış gösteriyor.” diye konuştu.<br />

Lojistik açıdan kolay ulaşılabilen noktaların yeni ihracat<br />

pazarı olmaya daha yakın olduğunu belirten<br />

Kırcı, “Türkiye’nin Avrupa ülkelerine yakınlığı ihracatçılar<br />

için önemli bir sebep oluşturuyor. Yeni lojistik<br />

rotaları ve yatırımlarımız ile Kuzey Afrika ülkeleri de<br />

ihracatçıya en az Avrupa kadar yakın” dedi.<br />

KUZEY AFRİKA ÜLKELERİ İHRACATÇI<br />

KADINLAR İÇİN DE CAZİP<br />

DFDS ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin<br />

(KAGİDER) birlikte başlattığı ‘Kadın İçin Taşıyoruz’<br />

projesinin tamamlayıcı lojistik partnerleri arasında<br />

olduklarını hatırlatan Kırcı, kadın girişimcilerin<br />

ihraç ürünlerini Kuzey Afrika ülkelerine de bu proje<br />

kapsamında ücretsiz taşıdıklarını belirtti. Kırcı, Fas<br />

ve Tunus’un, ihracatçı kadınlar için de cazip bir<br />

alternatif olarak öne çıktığını sözlerine ekledi.


58<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

New compression standard<br />

for sports and leisure garments<br />

In cooperation with partners, testing service provider<br />

Hohenstein has created the new DIN SPEC 4868,<br />

which will define the market standard and testing<br />

protocols for compression behaviour of sportswear.<br />

Until now, there has been no uniform standard in<br />

the booming sports and leisure segment. Claims<br />

of textile compression properties could not be<br />

checked transparently and understandably. The<br />

DIN SPEC 4868 test method combined with the<br />

HOSYcan compression tester will enable objective<br />

comparison of products and materials and provide<br />

analytical performance data with regard to the<br />

desired properties. Florian Girmond, the Hohenstein<br />

expert in charge of developing the new standard, is<br />

convinced of the opportunities it offers to the entire<br />

industry: “The objective and precise data obtained<br />

with HOSYcan will serve as the basis for innovative<br />

product development as well as for quality assurance<br />

and competitive comparisons.” In addition<br />

to the test scenarios defined in DIN SPEC 4868,<br />

HOSYcan can also be customised for special requirements<br />

and covers the entire range of products,<br />

from compression cuffs and socks to shapewear, for<br />

example, shirts, underwear and trousers.


Hayallerinizi ertelemeyin!<br />

875 22 75 444 18 27 405 10 00<br />

/<br />

marmaraevleri4.combizimevler.com.tr<br />

/<br />

/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler


60<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Yeni sezonun en tarz botları<br />

Nine West’te<br />

Dockers ® teknoloji,<br />

sürdürülebilirlik<br />

ve farklı stilleriyle<br />

dikkat çekiyor<br />

<strong>2020</strong> Sonbahar sezonunda Dockers ® heyecan<br />

verici bir döneme giriyor ve yeni<br />

sezon için tam zamanında taze öneriler<br />

sunuyor. Smart 360 Flex ve Supreme<br />

Flex parçaları inovasyon denince<br />

akla ilk gelen parçalar olurken, marka<br />

Smart 360 Tech ile yükselişe geçiyor.<br />

Dockers ® Water


61<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Brooks Brothers’dan<br />

iddialı tasarımlar<br />

Zamansız stili ile hazır giyim sektöründe öncü<br />

Brooks Brothers; <strong>2020</strong>-21 Sonbahar/Kış sezonu<br />

için koleksiyonlarına iddialı tasarımlar kattı.<br />

200 yılı aşkın tecrübesi ve hazır giyim sektörüne<br />

getirdiği inovatif çözümleri ile tarihe<br />

geçen Brooks Brothers’ ın, <strong>2020</strong> Sonbahar/Kış<br />

sezonunda vitrinlerini özenle hazırladığı yeni<br />

koleksiyonları süsleyecek. Klasik giyim denince<br />

akla ilk gelen markalardan olan Brooks<br />

Brothers; yeni sezonunda kadın ve erkek<br />

giyimindeki zamansız parçalarını modern<br />

dokunuşlarla yeniden yorumluyor. Koleksiyonuna<br />

eklediği yeni modelleri, sezonun kırsal<br />

ve rüstik renkleri ile harmanlayarak tasarlayan<br />

marka, koleksiyonuyla klasik stilde kullanılacak<br />

renk trendlerini de belirliyor. Düğmeli<br />

yaka gömlekler, yumuşak pamuklu trikolar ve<br />

t-shirtler yazın son günlerine dikkat çeken ve<br />

Sonbahar için ideal sıcak renk paleti sunan<br />

yeni ürünler ayrıca kullanılan toprak tonları,<br />

griler, güz mevsiminin keyif veren renkleri ile<br />

tamamlanıyor. 1818 Ayakkabı Koleksiyonu’na<br />

eklenen minimalist ayakkabılar, tarzları ve<br />

hafta sonu şıklığı için çok yönlü kullanımlarıyla<br />

öne çıkıyor. Dış giyim koleksiyonunda ise<br />

yüksek kaliteli su geçirmez naylon kullanılan<br />

klasik parka ve sofistike trençkot ani hava<br />

değişimlerine karşı dolapların vazgeçilmezleri<br />

arasında yer alıyor. Aynı materyalden üretilen<br />

yağlı pamuklu ceket, klasik cekete yumuşak<br />

bir his eklerken, su geçirmezlik özelliğini de<br />

koruyor. Sıcak yaz günlerinden serin Sonbahar<br />

havalarına geçişi temsilen hazırlanan koleksiyonda<br />

iki periyoda uygun parçalar yer alıyor.<br />

Tarzınıza yön veren<br />

gömlekler<br />

Doğanın renklerinden ilham alan Cacharel,<br />

stilinize yön veren özgün desen ve tasarımlar<br />

sunuyor. Koleksiyonunda geniş renk yelpazesine<br />

sahip Cacharel gömlekler, şık kombinlere usta<br />

işi bir dokunuş sağlıyor. Soft tonlardaki desenler<br />

yazın ruhuna uygun bir görünüm kazandırırken,<br />

tarzınızla fark yaratma imkânı sunuyor. Düz<br />

renk gömlek tercih edenler içinse farklı tarzları<br />

bir arada deneyimleyeceğiniz renkli bermuda<br />

seçeneklerini bulabilirsiniz. Cacharel, daha<br />

klasik bir tarza sahip olanlar için ofis stiline veya<br />

özel günlere uygun beyaz, siyah ya da mavi<br />

tonlarda gömlek alternatifleri sunarken diğer<br />

yandan görsel zenginliği yüksek parçalarla şehir<br />

hayatına uygun, sofistike bir tarz oluşturmayı<br />

vadediyor. Takım elbise kullanımında kurallara<br />

bağlı kalmak istemeyen ve özgün bir yaklaşım<br />

arayanlar için Cacharel, göz alıcı ürünleriyle<br />

size özel bir deneyim fırsatı sunuyor. Cacharel<br />

gömleklerini, özellikli ceket ve pantolonlarla<br />

kombinlemeye imkan veren Mix&Match koleksiyonunda<br />

yer alan parçalarla bütünleyebilir ve<br />

daha dinamik takımlar hazırlayabilirsiniz.<br />

Dıvarese ile yeni sezona<br />

atılan stil sahibi adımlar<br />

Köklü İtalyan geçmişi ve yüksek kalite anlayışı ile<br />

Divarese, Sonbahar/Kış <strong>2020</strong>-21 koleksiyonunda<br />

ayakkabı, çanta ve aksesuar tutkunlarına sezon<br />

trendlerini yansıtan modern tasarımlar sunuyor.<br />

Geçtiğimiz sezona hakimiyet kuran beyaz;<br />

Sonbahar/Kış <strong>2020</strong>-21 sezonunda sivri burunlu<br />

çizmelere ve farklı formlu botlara hayat vererek,<br />

aydınlık kış silüetlerini vurgulamaya devam ediyor.<br />

Siyah, beyaz ve bordo seçenekleriyle bağcık<br />

detaylı postallar ve rugan botlar; stil dozu yüksek<br />

dinamik kış görünümlerinin ideal tamamlayıcısı<br />

olarak öne çıkıyor. Sonbahar/Kış koleksiyonlarının<br />

vazgeçilmezi kovboy botları, şehre western<br />

esintisi getirmeye hazırlanıyor. Sezonun en çok<br />

tercih edilenlerinden chelsea botlar ise deri ve<br />

süet deri seçenekleri ile her stile uyum sağlamaya<br />

devam ediyor. Stilinde zamansızlığa oynayan<br />

kadınlar, güncellenen tasarımları ile öne çıkan<br />

oxford, loafer ve makosen ayakkabıları tercih<br />

ediyor. Geometrik formlarıyla trend alarmı veren<br />

çantalar; altın renkli sapları ve zincir detayları ile<br />

dikkat çeken çarpıcı modelleri ile sezona hakimiyet<br />

kurmaya hazırlanıyor. Süet hobo çantalar,<br />

konforu öne çıkaran Divarese kadınına fonksiyonel<br />

ve stil sahibi bir alternatif oluyor. Şehre dönüş<br />

stilinde öne çıkan oxford, brogue ve monk ayakkabılar,<br />

güncellenen tasarımları ile centilmenlerin<br />

stil imzası olmaya devam ediyor.


62<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Yeni yıl hediyeleri<br />

Özdilek’te<br />

Özdilek, hem kullanışlı hem de konforuyla tam bir<br />

uyum sergileyen Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz<br />

ile Özdilek Cindy Yılbaşı Kutulu Havlu koleksiyonunu<br />

keyifli bir hediye seçeneği olarak kullanıcılarıyla<br />

buluşturuyor. Kırmızı rengin tam hakimiyetini<br />

gösterdiği Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz ile<br />

kırmızı havlu üzerine yeni yıl ağacı, yeni yıl süsü ve<br />

kar taneli desenleri ile ışıl ışıl havlu alternatiflerinden<br />

oluşan Özdilek Cindy havlu koleksiyonunu şık<br />

ambalajı ile sunuyor. Tüm yıl boyunca kullanabileceğiniz,<br />

banyolarınıza şıklık katacak, yumuşacık<br />

ve dayanıklı, suyu hızla emen Özdilek bornozlar,<br />

Özdilek kalite ve güvencesi ile vitrinlerdeki yerini<br />

alıyor. Sıcacık ve yumuşacık kullanımıyla birlikte<br />

Özdilek’in özel koleksiyonları arasında yer alan<br />

Özdilek Trendy Şal Yaka Bornoz, kırmızı renk alternatifi<br />

dışında 13 farklı rengin sunulduğu geniş bir<br />

yelpazeyle kullanıcılarını bekliyor.<br />

Sonbahar/Kış <strong>2020</strong><br />

Sezonunda XX Cargo<br />

ile tanışın<br />

Kaliteli bir jean herkes için vazgeçilmez olsa<br />

da chino pantolonlar da bir o kadar önemli!<br />

Geçtiğimiz sezon tüketicilerle buluşturduğu XX<br />

Chino koleksiyonu sayesinde Levi’s ® , mevcut<br />

jean’lerinin yanına mükemmel chino pantolonları<br />

da ekledi. Levi’s ® XX Chino, Sonbahar/<br />

Kış <strong>2020</strong> sezonu boyunca mükemmel kesimlere<br />

sahip Standart Taper ve Slim Taper modelleriyle<br />

varlığını sürdürüyor. Popüler Levi’s ® XX Chino<br />

serisinin bir uzantısı niteliği taşıyan Levi’s ® XX<br />

Cargo, doğal ve giyilmiş görünümünü veren<br />

aynı boyama tekniğiyle üretiliyor. Paçalarına<br />

doğru daralan bu model, iç kısmında gizli bir<br />

fermuarı barındıran ve daha fazla fonksiyon<br />

sağlayan ergonomik kargo cepleriyle rahatlık<br />

ve işlevsellik vadediyor. Levi’s ® XX Chino ve<br />

Levi’s ® XX Cargo stilleri, Levi’s ® ’ın kurucu üyesi<br />

olduğu The Better Cotton Initiative’in (Daha İyi<br />

Pamuk Girişimi) çalışmaları vasıtasıyla üretildi.<br />

Hem çevre hem de tedarik zincirinin tüm çalışanları<br />

yararına daha sürdürülebilir bir ürün<br />

haline getirilmesi için pamuğun yetiştirilme ve<br />

hasat aşamalarına yönelik devrim yaratacak<br />

yöntemler arayan BCI, pamuk yetiştirirken<br />

suyu daha verimli kullanmaları ve zararlı kimyasalların<br />

kullanımını azaltmaları için çiftçilere<br />

eğitimler veriyor. Bu uygulamalar sayesinde<br />

çiftçiler, çevresel kaynaklardan tasarruf<br />

ederek daha yüksek verimle üretim yapıyor ve<br />

daha iyi kazançlar sağlıyorlar.<br />

Tie-dye modası Six Times<br />

Five ile ayağınıza geliyor<br />

Nostaljik bir yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?<br />

60’lı ve 70’li yıllardan günümüze hızlı bir<br />

dönüş yapan ve yılın en büyük moda trendi<br />

haline gelen batik desenler, Six Times Five’ın<br />

yeni koleksiyonu ile sonbaharda da stilinizi ele<br />

geçirmeye hazırlanıyor. 60’lı ve 70’li yıllarda bireyselliğin<br />

ve yaratıcı ifadenin sembolü haline<br />

gelen tie-dye modası, son zamanların en çok<br />

konuşulan trendi haline geldi. Dünyada olup<br />

biten her şeyden ilham alan Six Times Five’ın<br />

yeni koleksiyonu ile batik desenli çoraplar<br />

sonbaharda da stilinizi ele geçirmeye hazırlanıyor.<br />

Tarzına önem verenler için tamamlayıcı bir<br />

parça olan çoraplar, Six Times Five’ın eğlenceli,<br />

cesur ve rahat yeni batik koleksiyonu ile hippi<br />

ruhunuzu ortaya çıkartacak!


64<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Machka ile romantik bir<br />

mevsime yolculuk<br />

Ipekyol Sonbahar-Kış<br />

<strong>2020</strong>-2021 Koleksiyonu<br />

Feminen tasarımları kusursuz detaylarıyla<br />

harmanlayan Ipekyol Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-2021<br />

Koleksiyonu, yeni mevsime eşlik eden silüetleri,<br />

naturel dozu yüksek bir koleksiyon seçkisiyle<br />

buluşturuyor. Modern dünyaya adapte olan<br />

güçlü tasarımlar, Ipekyol Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-<br />

2021 Koleksiyonu’nda bir araya gelerek yalın bir<br />

etki bırakıyor. Farklı kalıplarıyla standart formlardan<br />

çıkan ve geometrik detaylarıyla gündeme<br />

gelen parçalar, yeni sezonda ilham veren bir<br />

şıklık sunuyor. Stil hikayenize eşlik eden total<br />

görünümler, şehir hayatına kolaylıkla adapte<br />

olurken, ekoseli ceket veya farklı desen oyunlarıyla<br />

öne çıkan bluzlar, smart casual bir görünümün<br />

öncüsü oluyor. Minimal parçalarla çarpıcı<br />

kombinlere imza atan yüksek modanın yeni<br />

gözdesi yelekler ise bu sezon, takım oyunlarının<br />

en etkili oyuncusu. Sade bir görünümü hareketlendirecek<br />

volümlü kol detayları, maksi ve mini<br />

elbiselerle romantik bir stil anlayışı sergiliyor. Ceket<br />

ve hırkalar birbirinden farklı düğme detaylarıyla<br />

öne çıkarken, denim ile samimi bir uyum<br />

yakalayan oversize gömlekler, gündüzden geceye<br />

kolaylıkla adapte edilebilen kilit parçalar<br />

olarak dikkat çekiyor. Geometrik desenli astar<br />

detaylarıyla soğuyan havalara eşlik eden ceket<br />

ve yün paltolar ekose, kaz ayağı desenleriyle<br />

gardıroplarda yerini almaya hazırlanıyor.<br />

Machka Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-2021 Koleksiyonu,<br />

kusursuz tasarım anlayışını eşsiz detaylarıyla<br />

harmanlayarak romantik bir mevsimin kapılarını<br />

aralıyor. Bu buluşmaya eşlik eden Marka Yüzü<br />

Arzum Onan ise, yeni sezonun sofistike silüetleriyle<br />

karşınıza çıkıyor. Sezonun naif ruhuyla<br />

uyum yakalayan; gösterişli detaylara sahip yalın<br />

tasarım anlayışıyla Machka Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-<br />

2021 Koleksiyonu, gündüzden geceye Machka<br />

kadınının tüm zarafetine eşlik edecek bir seçki<br />

sunuyor. Puantiye ve geometrik desenlerin bir<br />

arada kullanıldığı koleksiyonda öne çıkan bluz<br />

ve etekler Machka’nın bir klasik haline gelen<br />

eşsiz kalıplarında yeniden yorumlanıyor. Akıcı<br />

bir silüet yaratan tulumlar ise şifon kumaşlar ile<br />

sofistike bir görünüm kazanıyor. Saten ve denim<br />

ile bir araya gelen düğme detaylı elbise romantik<br />

stili taçlandırırken, bu kusursuz parçaya eşlik<br />

eden swarovski taşlı kalp formlu patch detayıyla<br />

denim ceket, Machka kadınının ışığını yansıtıyor.<br />

Viktoryen esintili balon kollar, midi boy elbiseler<br />

ile yeni bir form yaratırken; kalp desenli ipek<br />

elbise ve bluzlar şık duruşuyla ön plana çıkıyor.<br />

Doğadan gelen ilhamla yılan desenleri bu<br />

kez deniz yeşili ile buluşarak lüks bir görünüm<br />

yaratırken; geçmişe nostaljik bir atıfta bulunan<br />

ekose desenlerin, palto, yelek ve ceketlerdeki<br />

karakteristik kullanımı ön plana çıkıyor. Saten ve<br />

jersey kumaşlardan oluşan ekru sweatshirt’ler,<br />

ton sür ton pantolonlar ile spor-şık kavramına<br />

modern bir dokunuş katıyor. Zamanda bir stil yolculuğuna<br />

çıkan kadife ceket ve etek takım ise,<br />

iç astarındaki desen detaylarıyla kış mevsimini<br />

renklendiriyor. Machka Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-2021<br />

sezon koleksiyonunun renk paletinde yeni mevsimin<br />

atmosferini yansıtan kahverengiler, tarçınlar,<br />

yanık turuncular, bakırlar, mürdümler, gül kuruları<br />

ve son olarak deniz yeşilleri ön plana çıkarken,<br />

zamansız siyahlar, naif beyazlar, bejler ve ekrular<br />

minimal ve monokrom stil arayışındaki Machka<br />

kadınlarına hitap ediyor. Markanın ruhunu yansıtan<br />

desen ve dokuları bir araya getiren Machka<br />

Sonbahar-Kış <strong>2020</strong>-2021 Koleksiyonu, şehrin<br />

sokaklarına düşen sonbahar yağmurlarına eşlik<br />

edecek romantik bir seçki ile karşınıza çıkıyor.


22-26 JUNE / HAZİRAN<br />

TÜYAP FAIR CONVENTION AND CONGRESS CENTER<br />

BEYLİKDÜZÜ / İSTANBUL<br />

Jeo Tekstiller<br />

www.hightex2021.com<br />

Official Airline / Resmi Havayolu


66<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

“Modern hayatın mimarı”<br />

LC Waikiki’den<br />

kamp tutkunlarına<br />

özel koleksiyon<br />

Türkiye’nin lider moda perakende markası LC<br />

Waikiki, kamp hayatını sevenler için özel bir<br />

koleksiyon hazırladı. En rahat ve kullanışlı ürünleri<br />

tüm aile fertleri için aynı koleksiyonda buluşturan<br />

LC Waikiki, müşterilerine dış giyimden pijamaya,<br />

ayakkabıdan aksesuara kadar uzanan geniş bir<br />

koleksiyon sunuyor. LC Waikiki, satışa sunduğu<br />

yeni koleksiyonuyla doğa severleri kamp ateşi<br />

etrafında toplanmaya davet ediyor. Sonbaharı<br />

yavaş yavaş uğurlarken sıcacık bir kamp keyfi<br />

vadeden montlar, sweatshirtler ve eşofman takımları<br />

konfor ve kaliteyi bir arada sunuyor. Termal<br />

polar pijamalar rahat bir uykuya eşlik ederken<br />

doğanın keyfini her adımda doyasıya yaşamak<br />

isteyenler için en rahat trekking ayakkabıları da<br />

koleksiyonun öne çıkanları arasında… Doğanın<br />

huzur veren atmosferine uyum sağlayan natürel<br />

tonlar, erkek, kadın ve çocuk tüm tasarımlarda<br />

dikkat çekiyor. Doğal yaşamdan ilham alan<br />

renklerin yanı sıra tarzını yansıtmak isteyenler<br />

için de geniş renk seçenekleri sunan koleksiyon,<br />

kamp tutkusundan vazgeçmeyenler için doğada<br />

olmanın keyfini çıkaracakları modern ve<br />

uygun fiyatlı alternatifler sunuyor.<br />

Cacharel Sonbahar/Kış <strong>2020</strong>-21 koleksiyonu,<br />

modern hayatın dinamizminden ilham alan<br />

modern dokunuşlarıyla kalıplaşmış algıları ortadan<br />

kaldırıyor. Yeni koleksiyonun inovatif yaklaşımı<br />

ile özgür ve cesur olmanın her koşulda<br />

mümkün olduğunu vurgulayan Cacharel, erkek<br />

modasını bir sanat gibi yorumluyor. Marka zengin<br />

koleksiyonunda, hayata duyduğu tutkuyla<br />

her ana ve mekâna değer katan centilmenler<br />

için yenilikçi ve rafine bir bakış açısı sunuyor.<br />

Özgüveni ve beğenileri yüksek moda severlere,<br />

farklı model ve renklerde ceket ve pantolonlarla<br />

kendi kombinlerini oluşturmaları için cesaretiyle<br />

ilham oluyor. Cacharel, geçmişin kaybolmayan<br />

izlerinden yola çıkarak modernizme<br />

dair bilinenleri değiştirmeyi hedefliyor. Hayatı<br />

kendi kurallarından taviz vermeden yaşayan,<br />

yaratıcı çözümlerle yenilikçi yolları denemekten<br />

çekinmeyen erkekler için yeni sezonda birçok<br />

alternatif sunuyor. Kuralları zorlayanlar için<br />

koleksiyonun teknolojik ürünleri arasında leke<br />

tutmayan beyaz denimle Cacharel, yenilikçi<br />

tasarım felsefesini ortaya koyuyor. Yeni koleksiyonunda<br />

modern yaşamın hızını yakalamanın<br />

ötesine geçerek moderniteyi kendine özgü<br />

tarzıyla anlamlandıran, her anı ve her mekâna<br />

değer veren bir yaşam şeklinden yola çıkıyor.<br />

“New smart casual” kavramıyla sosyal ortamlarla<br />

resmi beklentilerin gerektirdikleri arasındaki<br />

ayrımı yumuşatıyor. Cacharel’in sunduğu inovatif<br />

çözümler ve teknolojik kumaşlar, modern Cacharel<br />

erkeğinin kendisine etkileyici bir yaşam<br />

seyri çizmesine imkân sağlıyor. Doğal elastik ve<br />

yün ipliklerle harmanlanan pantolonlar, kırışma<br />

önleme ve esneme özellikleriyle fonksiyonellik<br />

ve zamandan kazanç sağlıyor.


68<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Loie tasarımlarıyla<br />

iddialı adımlar<br />

Şehir yaşamından ve pop-kültürden ilham alan<br />

Loie İstanbul, yeni sezonda yepyeni ayakkabı ve<br />

çizme modelleriyle stil ve şıklığı bir arada sunuyor.<br />

Casual tarzıyla her sezon trendlere uyum sağlayan<br />

Loie, yenilikçi ve farklı kombinler oluşturmaktan<br />

çekinmeyen kadınlara birbirinden şık ve<br />

zamansız modelleriyle eşlik ediyor. Hikayesi olan,<br />

dinamik ve modern çizgisiyle ön plana çıkan Loie,<br />

farklı stilleri bir araya getirerek oluşturduğu yeni<br />

koleksiyonuyla sezona iddialı bir giriş yapıyor. Nakış<br />

detaylarıyla dikkat çeken kovboy botlara, sivri<br />

burun çizmeler eşlik ederken, sneaker modelleri<br />

farklı form ve renklerde moda tutkunlarını bekliyor.<br />

Yeni sezona KİP ile<br />

adapte ol<br />

Erkek moda markası KİP’in “Adaptability” temalı<br />

<strong>2020</strong>-21 Sonbahar/Kış Koleksiyonu mağazalarda<br />

ve www.kip.com.tr’de satışa sunuldu. Yeni<br />

koleksiyonda örme ceketler, jogger pantolonlar,<br />

rengarenk sweatshirtler, trikolar, ceket görünümlü<br />

hırkalar gibi erkeklerin şık ve rahat görünüm<br />

beklentilerini karşılayacak tasarımlar hakim.<br />

KİP, ilhamını modanın doğayla uyumundan<br />

alan “Adaptibility” temalı <strong>2020</strong>-21 Sonbahar/Kış<br />

koleksiyonu ile sezona iddialı bir giriş yapıyor. Erkeklerin<br />

sosyal ve çevresel etkilerle güncellenen<br />

günlük yaşamlarında stillerine de yeni bir yorum<br />

getiren koleksiyonda; casual görünümü destekleyen<br />

şık ve rahat modeller, renkli, fonksiyonel ve<br />

doğayla uyumlu tasarımlar hakim. Koleksiyonda<br />

siyah, lacivert ve vizon gibi ana renklerin yanı<br />

sıra safran, haki, yağ yeşili, mint, kiremit, petrol<br />

mavisi gibi canlı renkler de ön planda. Erkeklerin<br />

hafta içinden hafta sonuna her stiline dahil<br />

olabilen KİP <strong>2020</strong>-21 Sonbahar/Kış koleksiyonunda;<br />

mükemmel konfor ve şık görünüm sağlayan<br />

fit kesim örme ceketler, jogger pantolonlar,<br />

renkli non-denim pantolonlar, koton ve oversize<br />

kadife gömlekler, rengarenk sweatshirtler ve<br />

trikolar, hırkalar dikkat çekiyor. Formal görünümün<br />

vazgeçilmezi takım elbiselere yeni bir<br />

yorum getiren ve erkeklerin günlük yaşamına<br />

adapte eden KİP, sonbahar/kış koleksiyonunda<br />

da örme takımlar ve kırışmayan Traveller takım<br />

elbiselerle hayatı kolaylaştırıyor. KİP takım elbiseler<br />

casual gömlekler, t-shirt ya da trikolar ve<br />

sneaker ayakkabılarla kombinlenerek erkeklere<br />

mükemmel bir görünüm sağlıyor.<br />

Yeni sezona atılan<br />

stil sahibi adımlar<br />

Köklü İtalyan geçmişi ve yüksek kalite anlayışı<br />

ile Divarese, Sonbahar/Kış <strong>2020</strong>-21 koleksiyonunda<br />

ayakkabı, çanta ve aksesuar tutkunlarına<br />

sezon trendlerini yansıtan modern tasarımlar<br />

sunuyor. Geçtiğimiz sezona hakimiyet kuran<br />

beyaz; Sonbahar/Kış <strong>2020</strong>-21 sezonunda sivri<br />

burunlu çizmelere ve farklı formlu botlara hayat<br />

vererek, aydınlık kış silüetlerini vurgulamaya<br />

devam ediyor. Siyah, beyaz ve bordo seçenekleriyle<br />

bağcık detaylı postallar ve rugan botlar;<br />

stil dozu yüksek dinamik kış görünümlerinin<br />

ideal tamamlayıcısı olarak öne çıkıyor. Sonbahar/Kış<br />

koleksiyonlarının vazgeçilmezi kovboy<br />

botları, şehre western esintisi getirmeye hazırlanıyor.<br />

Sezonun en çok tercih edilenlerinden<br />

chelsea botlar ise deri ve süet deri seçenekleri<br />

ile her stile uyum sağlamaya devam ediyor.<br />

Stilinde zamansızlığa oynayan kadınlar, güncellenen<br />

tasarımları ile öne çıkan oxford, loafer ve<br />

makosen ayakkabıları tercih ediyor. İkonik ve<br />

Zamansız: George Hogg: El işçiliği, vizyoner bakış<br />

açısı, zamansız tasarım ve kalite anlayışı ile<br />

ikonik İngiliz şıklığı... Tüm bu nitelikleri bir araya<br />

getiren ve klasik ayakkabı tasarımlarını Sonbahar/Kış<br />

<strong>2020</strong>-21 sezonunun trendleri ile güncelleyen<br />

George Hogg; Divarese çatısı altında sezon<br />

gardıroplarında öne çıkmaya devam ediyor.


“İşi profesyonellerine bırakın”<br />

WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ<br />

‘nin matbaası<br />

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”<br />

Termal Kalıp<br />

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş<br />

gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli<br />

baskı sağlayan özel bir kalıptır.<br />

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)<br />

80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)<br />

Detaylar İçin:<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com<br />

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)<br />

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler<br />

için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,<br />

yüksek tirajlı baskılara uygun,<br />

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)<br />

50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)<br />

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE<br />

Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com<br />

Detaylar İçin:


70<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

“Bad Bear” seni çağırıyor<br />

Gizia Gate<br />

tasarımcılarından<br />

kış yorumlamaları<br />

İlham, fikir ve tasarımlarıyla doğanın gücü, rengi<br />

ve güzelliğini ürünlerine yansıtan giyim markası<br />

“Bad Bear”, sokak giyiminde alternatif yerine<br />

vazgeçilmez olmaya devam ediyor. Kurulduğu<br />

2012 yılından bu yana yenilikçi vizyonu ve<br />

alışılmışın dışında koleksiyonları ile kısa sürede<br />

sokak giyiminin vazgeçilmezi markası olan “Bad<br />

Bear”, sıradanlıktan uzak durmayı benimseyen<br />

anlayışıyla tarzına önem verenleri buluşturuyor.<br />

Giyimi hayatının önemli bir noktasına yerleştirerek<br />

yeni trendleri deneyimleriyle ve fikirleriyle<br />

yorumlamayı sevenlerin ilk tercihi olan “Bad<br />

Bear”, yaşanılan şehrin sokaklarını yansıtmayı<br />

başarıyor. Bad Bear ile ruhundan dışarı çıkmak<br />

için can atan, kötü ve asi yanlarını giydiği<br />

ürünlerle yansıtanlar, sokak giyimiyle sıradanlığın<br />

sınırlarından kaçış fırsatı buluyor. Herkesin<br />

ruhunu özgürleştirmeye davet ederek “Meydan<br />

okumaya giydiğin şeyle başla!” diyen Bad Bear,<br />

aynı çatı altında toplanmaya çağırıyor.<br />

Türkiye’nin en çok takip edilen tasarımcılarının<br />

koleksiyonlarını aynı çatı altında buluşturan<br />

Gizia Gate, bu sonbahar kış sezonunda da en<br />

gözde parçaları moda severlerin beğenisine<br />

sunuyor. Mevsim tonlarını, kışa özel kumaş ve<br />

dokularla yansıtan Gizia Gate koleksiyonları,<br />

siyah ve beyazın zarafetini, kış trendleriyle yansıtıyor.<br />

Dice Kayek, yeni sezonda, klasik gömleklere<br />

meydan okuyan iddialı kesim ve desenleriyle<br />

güçlü bir duruş sergileyerek, alışılagelmiş moda<br />

anlayışını geride bırakıyor. Sadeliğin ve şıklığın<br />

uyumunu zamansız parçalarda buluşturan<br />

Dice Kayek, tasarımlarında nostaljik bir tavırla,<br />

feminizmin ön plana çıktığı sade olduğu kadar<br />

göz alıcı parçalara imza atıyor. Mehtap Elaidi,<br />

beyaz gömleği günün her anı için yorumlayan<br />

Elaidi, bu sezon da farklı siluetler ile karşımıza<br />

çıkıyor. Yenilikçi kesimler gördüğümüz bu koleksiyonda<br />

tasarımcı, pamuk ve pamuk karışımı<br />

doğal kumaşları kullanarak modada sürdürülebilirliği<br />

destekliyor. Raisa Vanessa, güçlü kadın<br />

siluetlerini gösterişli omuz detayları ve trikonun<br />

özgün dokusuyla yorumluyor. Koleksiyonda<br />

Raisa Vanessa için klasikleşmiş işlemeli modern<br />

couture tasarımları sanatsal bir el işçiliğiyle buluşuyor.<br />

New York Moda Haftası’nda sergilenen<br />

bu koleksiyondan, Gizia Gate’e özel hazırlanan<br />

parçalar moda tutkunlarını Gizia Gate mağazalarında<br />

bekliyor. Murat Aytulum, yeni sezonda<br />

deri ile poplini birleştirerek özgür formlar ve<br />

desenlere yer verdiği gömlekleri ile gücü temsil<br />

ediyor. Koleksiyonda ayrıca maskülen blazer<br />

ceketler deri pantolonlarla kombinleniyor.


72<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Brooks Brothers şıklığı ile<br />

şehre dönüş başlıyor<br />

Tommy Hıifiger<br />

sürdürülebilirlik<br />

misyonunu<br />

devam ettiriyor<br />

Tommy Hilfiger, markanın ‘hiçbir şeyi boşa<br />

harcamayan ve herkesi kucaklayan’ moda yaratma<br />

misyonunu ileriye taşıyan Sonbahar <strong>2020</strong><br />

TOMMY JEANS koleksiyonunu tanıttı. TOMMY<br />

JEANS koleksiyonları sürdürülebilirlik yönünde<br />

atılan adımlarla genişlerken bu sezon tasarım<br />

ve üretim sürecinin her aşamasına yenilikçi<br />

malzeme ve üretim yöntemleri entegre ediliyor.<br />

Çevresel etkisinin bilincindeki koleksiyon, Eylül<br />

ayından itibaren dünya çapındaki Tommy<br />

Hilfiger ve Tommy Jeans mağazaları ile seçili<br />

toptan satış ortakları aracılığıyla tüketiciyle buluşacak.<br />

TOMMY JEANS koleksiyonunun büyük<br />

kısmı, tekstildeki atıkla mücadele amacıyla<br />

geri dönüşümlü malzemenin kullanılabileceği<br />

şekilde tasarlandı. Örneğin, %100 geri dönüştürülmüş<br />

denim stillerinde hazır giyim sektöründen<br />

toplanan koton parçalarının ve otelcilik sektöründen<br />

yatak çarşaflarının yenilikçi bir yöntemle<br />

harmanlanmasıyla üretilen kumaşlar ve geri<br />

dönüştürülmüş pet şişelerden elde edilen iplikler<br />

kullanılıyor. Sezonun yeni lanse edilen minik çizgi<br />

film karakteri işlemeli ikon stilleri de %100 geri<br />

dönüştürülmüş denimden üretiliyor ve tek başına<br />

giyilebildikleri gibi cesur kombinasyonlarda da<br />

kullanılabiliyor. Koleksiyonda ayrıca eşofman<br />

altlarında kullanılan organik koton ve %100 geri<br />

dönüştürülmüş koton “mom” jean gibi başka sürdürülebilir<br />

malzemeler de yer alıyor. Koleksiyon,<br />

TOMMY JEANS’in kural tanımaz ruhunu taşırken<br />

markanın kaliteden ödün vermeden çevresel<br />

etkiyi azaltma misyonunu da sürdürüyor. İlkbahar<br />

<strong>2020</strong> sezonunda lanse edilen ‘Tune Into’ serisini<br />

ileriye taşıyan Sonbahar <strong>2020</strong> TOMMY JEANS<br />

kampanyasında Sheani Gist, Havana Liu, Lucia<br />

Luciano, Wooseok Lee, Ohkemo, Salem Mitchell,<br />

G Meyer ve Carlie Hanson gibi müzisyenler, modeller,<br />

DJ’ler ve dansçılardan oluşan eklektik ve<br />

yaratıcı bir kadro rol alıyor. Eşsiz bir çeşitliliği yansıtan<br />

bu yetenekler grubu, kampanyanın duygu<br />

boyutunu kendi cep telefonlarıyla yakalayarak<br />

kişisel bakış açılarını da katıyor.<br />

Sonbaharın gelmesiyle yazlık yerlerden şehre<br />

dönüş başlarken kıyafetler de yazın rahatlığından<br />

çıkarak kış şıklığına uygun olarak güncelleniyor.<br />

İnce kumaşlı kıyafetlerin yerini her sezon<br />

kullanıma uygun uzun kollu gömlekler, ceketler,<br />

şık takımlar ve trençkotlar alırken; klasik stil<br />

denince akla ilk gelen markalardan olan Brooks<br />

Brothers’ ın Sonbahar koleksiyonu da şıklığı ile<br />

öne çıkıyor. Tasarım detaylarındaki şıklık ve kalitesi<br />

ile hazır giyim tarihinde iz bırakan Brooks Brothers;<br />

<strong>2020</strong> Sonbahar Koleksiyonu’nda yer alan<br />

parçaları bu sezonun modasına uygun ürünleri<br />

ile dolaplarda yerlerini almaya hazır. Ofis stilinin<br />

önemli parçalarından gömlekleriyle hazır giyim<br />

sektörüne öncü olan marka; tüm koleksiyonlarında<br />

yer verdiği gömleklerini, her sezon yeni<br />

teknolojilerle bir üst seviyeye taşıyor. Gömleklerini<br />

Non-iron teknoloji ile üreten Brooks Brothers;<br />

bu sezon gömleklerine yeni inovasyonlar<br />

ekleyerek ürünlerinin kullanım ömrünü uzattı ve<br />

ürün özelliklerini çoğalttı. Non-iron teknoloji ile<br />

tasarlanan ürünler kumaş yapısı nedeniyle ütü<br />

gerektirmiyor, günün uzun saatleri kırışıklıklara<br />

direnç gösteriyor ve yeni eklenen ekstra esnek<br />

streç özelliği ile kullanıcılarına maksimum rahat<br />

kullanım sağlayarak hareket alanını genişletiyor.<br />

Kullanılan kumaş, dikiş teknikleri, tercih edilen<br />

renk, desen ve modeller sayesinde konfor ve<br />

şıklığı buluşturan gömlekler; her bedene uygun<br />

kalıpları, farklı yaka ve manşet alternatifleriyle<br />

çeşitlik sunuyor. Yenilenen kalıpları ile daha fit<br />

görünmek isteyenler için “Soho’’ kalıbı gömlek<br />

seçkisi içindeki yerini alırken; vücuda tam oturan<br />

yapısıyla kusursuz bir görünüm isteyen erkeklerin<br />

ilk tercihi olarak öne çıkıyor. Sonbahar için<br />

vitrinlerini iddialı tasarımlar ile süsleyen Brooks<br />

Brothers, yeni koleksiyonunda klasik parçaları<br />

modern dokunuşlarla yorumluyor. Kırsal ve rüstik<br />

renklerin harmanlanması ile yeni tasarımlarını<br />

şekillendiren marka, ayrıca yeni koleksiyonu ile<br />

klasik stilin renk trendlerini de belirliyor.


74<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

<strong>Konfeksiyon</strong><br />

işletmesi dikim<br />

bölümünde<br />

zaman etüdü<br />

tekniği<br />

kullanılarak<br />

verimlilik analizi<br />

çalışması<br />

1. BÖLÜM<br />

Tercan Kemal Beyaz<br />

Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi<br />

Yağmur Uğurlu<br />

Akar Tekstil, Ar-Ge Merkezi<br />

ÖZET<br />

Tekstil ve konfeksiyon işletmeleri verimlilik düzeylerini<br />

tespit edebilmek, verimlilik oranlarını artırmak<br />

ve gerekli önlemleri alabilmek amacıyla verimlilik<br />

ölçümleri yapmaktadır. Kaynakları iyi kullanabilmek<br />

ve verimliliği artırmak için kullanılabilecek en etkili<br />

araçlardan birisi İş Etüdü Metodudur. İş Etüdü Metodu<br />

sadece verimliliği artırmak için değil, üretim planlanması<br />

ve hat dengeleme problemleri alanlarında<br />

da kullanılmıştır. Gün geçtikçe zorlaşan rekabet<br />

koşulları, işletmeleri istenen kalitedeki ürünü daha<br />

kısa zamanda ve daha düşük maliyetle üretmeye<br />

zorlamaktadır. İş ve zaman analizi, üretim hattının en<br />

ayrıntılı şekilde incelenerek değerlendirme yapılmasını<br />

sağlamaktadır. Böylece hat dengelemesi,<br />

yerleşim düzeni ve kritik noktaların tespiti yapılarak<br />

sorunların nasıl çözüleceğine yönelik araştırmalar yapılmaktadır.<br />

Bu çalışmada, dikimhane bölümünde<br />

üretim mühendisleri tarafından zaman etüdü çalışması<br />

yapılarak her operasyonun standart zamanları<br />

oluşturulmuştur. Bununla birlikte bantta dikilen her<br />

model için hat dengeleme çalışması yapılmıştır. Model<br />

süreleri oluşturulmuştur. Günlük üretim hedefleri<br />

verilmiştir. Hat dengeleme çalışmalarının yanında<br />

makina yerleşim planları oluşturulmuş iş akış şemaları<br />

çizilmiştir. Yapılan çalışmanın doğruluğunu teyit<br />

etmek için üretim sahasında bulunan dikim bandı 4<br />

ay boyunca takip altına alınmıştır. Alınan sonuçların<br />

sonunda performans ölçümü yapılıp yetkinlik planları<br />

oluşturulmuştur. Elde ettiğimiz veriler ile verimlilik<br />

ölçümü ve analizleri gerçekleştirilmiştir.<br />

Anahtar Kelimeler: zaman etüdü, verimlilik,<br />

performans, standart zaman, hat dengeleme,<br />

dikim, konfeksiyon sektörü.<br />

GİRİŞ<br />

Günümüzde küreselleşen dünya ve teknolojide<br />

yaşanan gelişmeler işletmeleri değişime mecbur<br />

kılmaktadır. Bu durum rekabeti artırmış ve işletmeler<br />

her konuda kendini yenileme yoluna gitmektedir.<br />

Tüm sektörlerde olduğu gibi bütün bu gelişmeler<br />

tekstil ve yan sektörlerini de etkilemektedir. Tekstilin<br />

bir diğer sektörü olan hazır giyim sektörü ise üretim<br />

adedini esas alarak faaliyet gösteren, emek yoğun<br />

bir sektördür ve en yüksek verimliliği hedefleyerek<br />

maliyetleri düşürmeye çalışmaktadır. En yüksek<br />

verimliliğe ulaşılmaya çalışılan bu sektörde; tüm<br />

işlerde iş akış planlarının hazırlanması ve bu işlerin<br />

ne kadar sürede yapılması gerektiği oldukça<br />

önemli hâle gelmektedir [1]. <strong>Konfeksiyon</strong> sektörü<br />

sürekli değişebilen yapısıyla dinamik bir sektördür.<br />

Hammadde, yardımcı madde ve model yapısının<br />

kısa sürede değişimi ile üretimin devamlılığı kolaylıkla<br />

sağlanabilmektedir. Türkiye İhracatçılar Meclisi<br />

tarafından açıklanan verilere göre, 2014 yılında Türkiye’den<br />

18,7 milyar dolar değerinde hazır giyim ve<br />

konfeksiyon ihracatı yapılmıştır. Ocak-Haziran 2018<br />

döneminde Türkiye’nin hazır giyim ve konfeksiyon<br />

ihracatı 2017 yılının aynı dönemine göre %7,7 artış ile


75<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

8,8 milyar dolar olmuştur. Zaman faktörünün küresel<br />

pazarlarda bir rekabet unsuru olarak değerlendirilmesi,<br />

işletmelerin üretim planlama ve yönetim faaliyetlerine<br />

zaman esaslı bir temel kazandırmaktadır.<br />

Değişen ve gelişen müşteri istek ve beklentilerinin<br />

odağında çok çeşitli modellerdeki siparişler, hızlı bir<br />

sevkiyat, yüksek kalite ve düşük maliyet gibi değişik<br />

faktörler yer almaktadır. Bu faktörlerin etkin yönetimi<br />

tüm üretim kaynaklarının ve zamanın en üst<br />

düzeyde verimliliği ile mümkündür. Bu bağlamda<br />

konfeksiyon üretiminde zaman verimliliğini artıracak<br />

çeşitli çalışmaların gerçekleştirilmesi ve sürdürülmesi<br />

bir zorunluluk olarak değerlendirilmektedir [4].<br />

Verimlilik, girdi ile çıktının oranı olarak tanımlanmaktadır.<br />

Bir kurumun verimliliğini etkileyen etmenler<br />

oldukça fazladır ve hiçbir etmen diğerlerinden<br />

bağımsız değildir. İşletmelerde verimliliği artırma sorunu<br />

eldeki kaynakların en iyi şekilde kullanılması ile<br />

çıktıyı artırma şeklinde değerlendirilmektedir. Eldeki<br />

kaynaklar ; en basit tanımla, malzeme (hammadde<br />

ve sarf malzemeler) , personel (emek), donanım<br />

(makineler vb. gibi) ve metot (üretim şekli, servis vb.<br />

gibi) şeklindedir. Yüksek verimlilik, aynı miktarda<br />

kaynaklarla daha çok üretmek ya da aynı girdiyle<br />

daha çok çıktı üretmektir [5]. Verimlilik genel olarak<br />

üretim süreci sonunda elde edilenlere bu sonucu<br />

elde etmek için üretim sürecine alınanlar, bir başka<br />

deyişle çıktılarla girdiler arasındaki bir katsayı, bir<br />

orandır. Çıktılarla girdiler arasındaki oranın fiziksel<br />

ya da parasal ifade edilişidir. Montaj hatları, üretimi<br />

yapılan iş parçalarının bir istasyondan diğerine<br />

hareket etmesiyle meydana gelen sistemlerdir. İş<br />

parçası üzerinde yapılması gereken görevlerin istasyonlara<br />

ataması yapılarak, istasyonlardaki her bir işçinin<br />

iş parçaları üzerinde daima aynı işlemleri yapması<br />

sağlamaktadır. Böylece üretim ortamındaki<br />

zaman ve iş gücü kaybı ortadan kaldırılmış veya en<br />

aza indirilmiş olmaktadır. Görevler arasındaki öncelik<br />

ilişkileri dikkate alınarak istenen bir performans<br />

ölçütünü en iyi şekilde görevlerin istasyonlara atanmasına<br />

montaj hattı dengeleme adı verilmektedir.<br />

Bu performans ölçütleri genellikle istasyon sayısının<br />

veya çevrim süresinin en küçüklenmesidir. Montaj<br />

hattı dengeleme çalışmaları model sayısı yönünden<br />

tek modelli, çok modelli ve karışık modelli;<br />

yerleşim düzeni yönünden düz hatlar, U-tipi yerleşim<br />

ve paralel hatlar şeklinde sınıflandırılmaktadır. İşin<br />

yapısına göre ise manuel ya da otomatik olarak ikiye<br />

ayrılmaktadır. Manuel hatlarda ürün son istasyona<br />

ulaşana kadar ve bir ürün olarak çıkana kadar<br />

çoklu istasyonlar vardır. Her istasyonda toplam iş yükünün<br />

bir bölümü, bir veya daha çok işçi tarafından<br />

yapılmaktadır. İnsan unsurunun ön planda olduğu<br />

bu çeşit montaj hatlarında dengeleme yaparken,<br />

otomatik hatlara göre daha çeşitli kriterleri dikkate<br />

almak gerekmektedir [7]. Bu çalışmada Akar<br />

Tekstil Firmasında iş etüdü çalışması yapılmıştır. Bu<br />

kapsamda standart zamanlar, yetkinlik planları, hat<br />

dengeleme çalışmaları gerçekleşmiştir. Çalışmada<br />

amaç, konfeksiyon işletmelerinde seçilmiş bir ürün<br />

üretimdeki tüm işlerin dizgisel olarak kaydedilmesi<br />

ve verimsiz sürelerin ortadan kaldırılması araştırmasıdır.<br />

Aynı zamanda firma bünyesinde bulunmayan<br />

yetkinlik planları oluşturulup üretimin daha planlı<br />

ilerlemesi sağlanacaktır. Firmanın iç üretiminde<br />

standart zamanlar dosyası oluşturularak bantlara<br />

verilen modeller için referans oluşturulacaktır.<br />

MATERYAL METOD<br />

1.1. Materyal<br />

Bu çalışmada etüt edilen iş 800 üzerinde makine<br />

operatörü bulunan konfeksiyon işletmesinde<br />

gerçekleştirilmiştir. İşletmede günlük çalışma süresi<br />

8 saat ve haftada 1 gün tatil yapılmaktadır. Bu<br />

işletmede planlama birimi, müşteri temsilcisi birimi,<br />

modelhane birimi, aksesuar satın alma birimi,<br />

kumaş satın alma birimi, kesimhane birimi, dikimhane<br />

birimi, paketleme birimleri bulunmaktadır. Bu<br />

çalışma dikimhane bölümünde gerçekleştirilmiştir.<br />

İşletme de mevcutta 17 adet bant olup bantlarda<br />

ortalama 35 makine operatörü ve 3 ayakçı bulunmaktadır.<br />

Her bantta 1 usta ve usta yardımcısı da<br />

mevcuttur. Pilot bant seçilip 4 ay boyunca bandın<br />

diktiği modeller ve verimliliği takibe alınmıştır.<br />

Aşağıdaki tablo 7 de dikimhane bölümünde kullanılan<br />

makine çeşitleri gösterilmektedir. (Tablo 7)<br />

1.2. Metod<br />

Seçilen konfeksiyon işletmesinin dikimhane bölümünde<br />

iş etüdü tekniklerinden zaman etüdü<br />

tekniği uygulanmıştır. Belirlenen pilot bant ile ilgili 4<br />

ay boyunca dikilen modellerin tüm prosesleri tespit<br />

edilip kayıt altına alınmıştır. İşletmenin mevcutta<br />

dikimhane bölümünde kullanılan makinaların listesi<br />

çıkartılmıştır. Etkilenebilen hareketler etüt edilip ve her<br />

harekete ait standart süreler belirlenmiştir. Buradaki<br />

amaç, doğrudan gözlemlere gerek olmadan çeşitli<br />

hareketler için önceden belirlenmiş olan zaman standartlarından<br />

yararlanarak çeşitli işlerin yapılması için<br />

gereken zamanı saptamak amacıyla kullanılmaktadır.<br />

Öncellikle standart zamanlar dosyası oluşturmak<br />

için operasyon bazlı süre ölçümleri gerçekleştirilmiştir.<br />

Kronometre ile zaman ölçümünde temel prensip<br />

iş akışının etütçü tarafından gözlemlenmesidir. İş<br />

etütçüsü bu gözlemi yaparken bir zaman ölçme<br />

aleti (kronometre) ve zaman ölçü formu kullanmıştır.


76<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Modellerin bantta dikimine ait bant dengeleme<br />

formu aşağıdaki şekil 6 da verilmiştir. Bant dengeleme<br />

formuna göre model operasyonlarına<br />

ayrılmıştır. Önceden saptanan birim zamanlar<br />

dosyasından veriler çekilerek model için bir bant<br />

dengeleme planı oluşturulmuştur. Birim zamanlara<br />

göre her bir operasyona kişi yükleri ortaya<br />

çıkmaktadır. Kişi yüklerine göre personel ataması<br />

gerçekleştirilmiştir. Buna göre hat oluşturulmuştur.<br />

Aşağıdaki gibi hesaplanmıştır:<br />

Üretim Hedefi = Planlanan Kişi Yükü x Çalışma Saati<br />

(dk) / Model Süresi<br />

Saatlik Sayı = Üretim Hedefi / Çalışma Saati (dk) / 60<br />

Operasyon Saatlik Sayı = 60 / Standart Süre<br />

Kişi Yükü = Üretim Hedefi x Standart Süre / Çalışma<br />

Saati (dk) (Şekil 6)<br />

Etütçü ölçüm yaparken izlediği hareketlere randıman<br />

tahmini gerçekleştirmiştir. Bu şekilde Standart zamanlar<br />

dosyası oluşturulmuştur. Daha sonra modeller<br />

operasyonlarına ayrılıp belirlenen standart zaman<br />

dosyalarından veriler çekilerek model süreleri oluşturulmuştur.<br />

Model sürelerine göre operasyon özelinde<br />

modellerin hat dengeleme, makine yerleşim<br />

planı ve iş akış şemaları yapılmıştır. Belirlenen model<br />

sürelerine göre banda günlük üretim hedefi ve saatlik<br />

üretim hedefleri verilmiştir. Gerçekleşen verilere<br />

göre verimlilik analizi yapılmıştır. (Tablo 8)<br />

İşin mevcut çalışma metoduyla yapılışına dair<br />

bilgilerin kaydı aşamasında işlere ait bilgilerin sistematik<br />

bir şekilde toplanmasını sağlamak amacıyla<br />

çeşitli formlar oluşturulmuştur. Kronometre ile etüt<br />

uzmanı aşağıdaki şekil 4 de 20 hareketi ölçümleyip<br />

randıman tahmini gerçekleştirmiştir. (Şekil 4)<br />

Hareketin belirlenen süresinin doğruluğunu teyit<br />

etmek için aşağıdaki şekil 5 de bulunan formu<br />

kullanarak 1 saat gözlem gerçekleştirilmiştir. Birim<br />

zaman ve 1 saat sonucunda çıkan veri tutuyor ise<br />

standart zamanlar dosyasına eklenmiştir. (Şekil 5)


77<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

Desimal dakika, desimal dakikalar sisteminde<br />

gözlemler santidakika (CM) cinsinden kaydedilir,<br />

sürelerin dakika karşılıkları hesaplanmaktadır. Dakikanın<br />

desimal ifadeleri çoğu çalışma için daha uygun<br />

olmaktadır. Desimal dakikalı kronometreler 0-100<br />

arasında bölümlenmiş olup ibre dakikada bir turunu<br />

tamamlamaktadır. Böylelikle kayıt ve hesaplama kolaylığının<br />

yanı sıra ölçümleri saniye ile ifade etmekten<br />

daha detaylı sonuçlar elde edilmektedir. Tablası 100<br />

eşit parçaya bölünmüş olan desimal dakikalı kronometrenin<br />

her bölümlenmesi 0,01 dakikaya eşittir.<br />

BULGULAR VE TARTIŞMA<br />

Etüt uzmanı tarafından kronometre ile metod kısmında<br />

verilen şekil 17 deki forma uygun olarak zaman<br />

ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Formda belirtilen<br />

Oluşturulan bant dengeleme formuna göre aşağıdaki<br />

şekil 7 de yer alan forma göre iş akış şeması<br />

oluşturarak üretim hattının yönlendirilmesi gerçekleştirilmiştir.<br />

(Şekil 7)<br />

Kişi yükleri sonucu ortaya çıkan operatör sayısına göre<br />

operasyon özelinde kullanılacak makine sayıları da<br />

ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki şekil 8 de formu kullanarak<br />

makina yerleşim planı oluşturulmuştur. (Şekil 8)<br />

Pilot bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin isimleri<br />

aşağıdaki gibidir; • Bubble Top • Egret Boho<br />

Blouse • Arızona Tee S9 • Chıara Body • Connıe<br />

Culotte • Gınger • Flamingo • Tına Mını Skırt<br />

Pilot seçilen bantta 4 ay boyunca dikilen modellerin<br />

teknik çizimleri şekil 9, şekil 10, şekil 11 , şekil<br />

12, şekil 13, şekil 14 ve şekil 15 de gösterilmektedir.<br />

Çalışmada hanhart kronometresi kullanılmıştır.<br />

Şekil 16 da gösterilmektedir.


78<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

işlem basamaklarını doğru ölçümlemeyi yapacak<br />

şekilde adımlara ayırmaktadır. İzlemeyi bitirdikten<br />

sonra 20 adet ölçümleme sonucu belirlenmiştir.<br />

Daha sonra randıman tahmini yapılıp operasyonun<br />

gerçekleşme süresi bulunmuştur. Aşağıda zaman<br />

etüt çalışmalarının sonuçları gösterilmektedir.<br />

Yan çatma operasyonunu incelendiğinde, şekil<br />

17 de gösterilen, işlem süprem kumaşta gerçekleşmektedir.<br />

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır.<br />

Operasyon etiketli ve 85 cm operasyon özelliğine<br />

sahiptir. %85 randıman tahmini ile 0,53 saniyede<br />

gerçekleştiği görülmektedir.<br />

Kol ağzı büzgü operasyonu incelendiğinde, şekil<br />

18 de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.<br />

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır.<br />

Operasyon silikonlu ve 10 cm özelliğine sahiptir.<br />

%95 randıman tahmini ile 0,11 saniyede gerçekleştiği<br />

görülmektedir.<br />

Kemer takma operasyonu incelendiğinde, şekil 19<br />

de gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.<br />

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon<br />

60 cm özelliğine sahiptir. %90 randıman tahmini<br />

ile 0,77 saniyede gerçekleştiği görülmektedir.<br />

Ara çatma operasyonu incelendiğinde, şekil 20 de<br />

gösterilen işlem futter kumaşta gerçekleşmektedir.<br />

Operasyon iki adıma ayrılmaktadır. Operasyon tek<br />

taraf özelliğine sahiptir. %95 randıman tahmini ile<br />

0,22 saniyede gerçekleştiği görülmektedir. Yapılan<br />

zaman etütleri çalışması sonrası doğruluğunu tespit<br />

etmek için follow up çalışması gerçekleşmiştir. 1<br />

saat gerçekleştirilen işlem sonrası aşağıdaki şekil 21<br />

de gösterildiği gibi standart zamanlar dosyası oluşturulmuştur.<br />

Standart zamanlar dosyası operasyon<br />

kodu, segment, operasyon numarası, operasyon<br />

adı, form numarası, form tanımı, standart zaman<br />

süresi ve makine bilgisi gibi özellikleri gösteren bir<br />

tablo oluşturulmuştur. Zaman etüdünde saptanan<br />

veriler standart zamanlar tablosuna aktarılmıştır.<br />

Yukarda gösterilen şekil 21 deki standart zamanlar<br />

tablosundan 4 ay boyunca takip edilen modellerin<br />

hat dengeleme çalışmaları için tablo da<br />

bulunan veriler referans alarak oluşturulmuştur.<br />

Modellerin hat dengeleme, makine yerleşim planı<br />

ve iş akış şemaları aşağıda gösterilmektedir.<br />

(Şekil 22) 4 ay boyunca takip edilen bantta<br />

dikilen model olan bubble top modeli incelendiğinde,<br />

model süresi 6,84 olup %89 hat doluluk<br />

oranı ile banda günlük üretim hedefi olarak 2198<br />

adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi bant 485<br />

dk çalıştığını düşündüğümüzde 272 adede denk<br />

gelmektedir. Bu veriler göz önünde tutulduğunda,<br />

17 gün boyunca bant bubble top modelinden<br />

toplamda 37 bin 333 adet ürün dikilmiştir.


79<br />

PANORAMA<br />

KONFEKSİYON TEKNİK<br />

KASIM | NOVEMBER | <strong>2020</strong><br />

incelendiğinde, model süresi 12,01 olup %87 hat<br />

doluluk oranı ile banda günlük üretim hedefi<br />

olarak 1373 adet verilmiştir. Saatlik üretim hedefi<br />

bant 485 dk çalıştığını düşündüğümüzde 170<br />

adede denk gelmektedir. Bu veriler göz önünde<br />

tutulduğunda, 7 gün boyunca bant, egret boho<br />

blouse modelinden toplamda 7 bin 125 adet<br />

ürün dikilmiştir. Günlük 1017 adet dikim gerçekleşmiştir.<br />

%74 performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün<br />

dikilirken toplamda 236 makine operatörü görev<br />

almıştır. Gün bazında değerlendirdiğinde, 34<br />

makine operatörüne denk gelmektedir.<br />

Günlük 2196 adet dikim gerçekleşmiştir. %99<br />

performans ile ürün dikilmiştir. Bu ürün dikilirken<br />

toplamda 576 makine operatörü görev almıştır.<br />

Gün bazında değerlendirdiğinde, 34 makine<br />

operatörüne denk gelmektedir.<br />

Bant, yukarıdaki şekil 23 de gösterilen iş akış şemasına<br />

göre ilerlemiştir. Dikim bu şekilde gerçekleşmiştir.<br />

(Şekil 24) Bant, yukarıda gösterilen makine yerleşim<br />

planına uygun şekilde kurulmuştur. Dikim bu<br />

şekilde gerçekleşmiştir.<br />

(Şekil 25) 4 ay boyunca takip edilen bantta<br />

dikilen model olan egret boho blouse modeli<br />

Devamı gelecek sayıda...


Her an<br />

ONLINE olun!<br />

Bütün dünya sizi görsün!<br />

www.konfeksiyonteknik.com.tr

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!