19.10.2020 Views

Konfeksiyon Teknik October 2020

Konfeksiyon Teknik October 2020

Konfeksiyon Teknik October 2020

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

ISSN 2148-9246

KYSD’nin

Katkılarıyla

CLOTHING TECHNOLOGY MAGAZINE

EKİM OCTOBER 2020

www.konfeksiyonteknik.com.tr




www.etiketsizmarkalama.com


www.etiketsizmarkalama.com


İMTİYAZ SAHİBİ

İSTMAG MAGAZİN

GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ. ADINA

Publisher

H. Ferruh IŞIK

GENEL MÜDÜR (SORUMLU)

General Manager (Responsible)

Mehmet SÖZTUTAN

mehmet.soztutan@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ

News Editor

Ali ERDEM

ali.erdem@img.com.tr

YAYIN KURULU BAŞKANI

Editorial Board Chief

Prof. Dr. Cevza Candan

YAYIN KURULU

Editorial Board

Prof. Dr. Bülent Özipek

Prof. Dr. H. Rıfat Alpay

Prof. Dr. Yalçın Bozkurt

Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş

Prof. Dr. W. Oxenham

Prof. Dr. Emel Önder

Prof. Dr. Yusuf Ulcay

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN

Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

REKLAM DANIŞMANI

Advertisement Consultant

Ali ERDEM

ali.erdem@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ

Foreign Relations Manager

Yusuf OKÇU

yusuf.okcu@img.com.tr

TEKNİK MÜDÜR

Technical Manager

Tayfun AYDIN

tayfun.aydin@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM

Graphics & Design

Hakan SÖZTUTAN

hakan.soztutan@img.com.tr

DİJİTAL VARLIKLAR MÜDÜRÜ

Digital Assets Manager

Emre YENER

emre.yener@img.com.tr

WEB DEVELOPER

Amine Nur YILMAZ

amine.yilmaz@img.com.tr

ABONE VE DAĞITIM

S u b s cr i pt io n a n d C i rc ul at io n

Ma na ger

İsmail ÖZÇELİK

ismail.ozcelik@img.com.tr

AD RES | He ad Of fi ce

İSTMAG MAGAZİN GAZETECİLİK YAYINCILIK

İÇ VE DIŞ TİC. LTD. ŞTİ.

İHLAS MEDIA CENTER

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi No: 11

Medya Blok Kat: 1 P.K. 34197

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 22 22 Fax: +90 212 454 22 93

www.konfeksiyonteknik.com.tr

e-ma il: ali.erdem@img.com.tr

BASKI | Printed By | İH LAS Ga ze te ci lik A.Ş.

İHLAS MEDIA CENTER Merkez Mahallesi

29 Ekim Caddesi No: 11 A/41

Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL / TURKEY

Tel: +90 212 454 30 00

B Ö LG E T E MS İ LC İL İ KL ER İ

BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN

Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81

KONYA | Me tin DE MİR

Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74

Advertising Representatives

KOREA | Jes Media Int.

Mr. Young Seoah Chinn

Tel: 8224813411 Fax: 8224813414

jesmedia@unitel.co.kr

BİLGİ / Information

Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan

makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir.

Yayınlanan ilanların sorumluluğu

ilan sahiplerine aittir.

Konfeksiyon Teknik is published monthly.

A dv e rt is em e n t s r e sp o ns ib il it ie s p u bl i sh e d

in our ma ga zi ne per ta in to ad ver tisers.


Hem kökleri merkezinin bulunduğu bölgede çok sağlam hem de bütün dünyada

kendini evinde hissediyor. Groz-Beckert’i farklı yapan özellik bu. Endüstriyel makine

iğnelerinin, hassas makine parçalarının ve sistemlerin dünyada lider üreticisi olarak,

ürünlerimizin ve servislerimizin kalite ve hassasiyet standartlarını mümkün olan en

yüksek seviyede tutuyoruz. Yaklaşık 9.000 çalışanımız ve örme, dokuma, keçe, tafting,

tarak ve dikiş alanlarında kullanılan yaklaşık 70.000 adet ürün çeşidimiz ile tekstil

endüstrisine en ideal desteği sunuyoruz. Ve 1852’den beri bu şekilde sizi hedeflerinize

ulaştırıyoruz.

Ücretsiz myGrozBeckert Uygulaması

Groz Beckert Turkey Tekstil Makine Parç.Tic.Ltd.Şti.

Gen.Ali Rıza Gürcan Cad.

Alparslan İş Merkezi No: 29 / 1-2-3

34169, Merter, İstanbul, Türkiye

T: 0212-9246868 | F: 0212-9246869

info.turkey@groz-beckert.com www.groz-beckert.com


6

EDİTÖR

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Hazır giyimde yeni fırsatlar

Dünyayı etkisi altına alan ve ülkelerin ekonomilerinde ciddi daralmalara

yol açan COVID-19 pandemi süreci, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünü

de etkiledi. Salgın sürecinde 30 milyar dolar seviyesinde bulunan

iç pazarda da dünyaya paralel olarak yaşanan daralma yüzde 13

olarak gerçekleşti. Ancak sektör, üç aylık sıkıntılı dönemden sonra hızlı

bir toparlanma sürecine girdi. Hazır giyim endüstrisinin Türkiye ekonomisi

için kritik öneminin salgın sürecinde bir kez daha görüldü. Krizden

çıkışta ilk ışığı yakan hazır giyim ve konfeksiyon oldu.

Salgınla birlikte tedarik zincirinde ve tüketim alışkanlıklarında ciddi

değişimler yaşanıyor.

Ali ERDEM

Yazı İşleri Müdürü

News Editor

Değişen tedarik zincirinde Türkiye’nin stratejik konumu ve üretimdeki

yetkinliği sayesinde alım grupları yönünü Türkiye’ye çevirdi. Salgınla birlikte

dünya tedarik zinciri de değişti. Küresel markalar, uzak ülkelerden tedarik

ve uzun dönemli stok yapmanın büyük finansal kayıplara ve yıkımlara

neden olabileceğini salgın döneminde gördüler. Avrupalı markalar, artık

ihtiyaçlarını yakın bölgelerden, minimum stokla ve hızlı döndürebilecekleri

ülkelerden tedarik etme yoluna gidecekler. Avrupa’nın yanı sıra ABD’de

de büyük bir potansiyel var. Hedef pazarlarımız arasında yer alan ve yılda

100 milyar doların üzerinde hazır giyim ürünü ithal eden ABD’den Çin ile

ticaret savaşı nedeniyle Türkiye’ye bir yönelim gözlemleniyor.

Hazır giyimde global pazarlardan Türkiye’ye yönelen siparişlerdeki artış,

kapasite sorununu gündeme getirdi. Dış pazarlardan gelen talebin

hızlı arttığını dile getiren hazır giyim temsilcileri, yaşanabilecek kapasite

sorununa dikkat çekerek, büyük ölçekli yatırım çağrısı yaptı. Sektör

temsilcileri, kapasite sorunu yaşanmaması için hızla büyük ölçekli yeni

yatırımların devreye girmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Avrupa’da ve

Türkiye’de normalleşme adımları atıldıkça siparişler arttı, Türkiye tedarik

zincirinde tercih edilen ülke oldu. ABD’den gelen siparişler de artmaya

başladı. Bunları karşılamanın tek yolu yatırım.

EDİTÖR

KYSD’nin bu yıl 5.’sini düzenleyeceği

“Tekstil Aksesuarları Trend ve İnovasyon Etkinliği”

sanal ortamda gerçekleşecek.

Hazır giyim ve yan sanayicileri etkinliğe

katılmaya davet ediyoruz.



8

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

TİM Başkanı İsmail Gülle:

“Pandemi fırtınasından

güçlenerek çıkıyoruz”

TİM President İsmail Gülle:

“We are getting stronger

from the pandemic storm”

TİM Başkanı İsmail Gülle, “ İhracatçılarımız, bu

zorlu şartlarda dahi, geçen yılın ağustos ayına

oldukça yakın bir seviyede ihracat gerçekleştirdiler.

Küresel ticaret penceresinden bakıldığında

ise, ülkemizin ihracatının çoğu ülkeye göre

olumlu bir seyir izlediği görülüyor. Dalga dalga

tüm dünyayı saran pandemi fırtınasından,

TIM President İsmail Gülle said “Even under these

difficult conditions, our exporters exported

at a level very close to August last year. When

viewed from the global trade perspective,

it is seen that our country’s exports follow a

positive course compared to most countries.

We are getting stronger step by step from the

Türkiye’nin ihracatı 2020 yılı

ağustos ayında 12 milyar 463

milyon dolar oldu. 8 sektör

tarihinin en yüksek ağustos ayı

ihracatına ulaşırken, 85 ülkeye

ihracat 516 milyon dolar arttı.

Aralarında İngiltere, Almanya,

Fransa ve Hollanda’nın da yer

aldığı tam 14 ülkeye her sektör

ihracat gerçekleştirmeyi başardı.

Turkey’s exports was 12 billion 463

million dollars in August 2020.

While 8 sectors reached the

highest export in August, exports

to 85 countries increased by

516 million dollars. Each sector

managed to export to 14 countries,

including England, Germany,

France and the Netherlands..


9

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

pandemic storm that surrounds the whole world

in waves”. Evaluating the recent developments

in global trade, TİM President İsmail Gülle said,

“We are in a period where different variables

affect global trade. International organizations

still maintain the expectation that the biggest

contraction will occur in 2020 after World War

II. So much so, the World Trade Organization

announced that the global commodity trade

fell at a record level in the second quarter of the

year. The commodity trade barometer, which

measures the pulse of global trade, dropped to

84.5 points. This uncertainty, which arises with

the increase in the number of cases in our markets,

causes fluctuations in our exports.”

“We have been an example to the world”

Stating that they foresee that such and similar

contractions may occur in international trade,

Gülle said: “Our exporters have exported at a

level that is very close to August of last year,

even under these difficult conditions. Our export

figures in the last three months, which came with

normalization, show that we are rapidly adapting

to the needs of the new era. The work carried

out by our government during the pandemic

process has a huge share in the success of this

quarter, where we have the wind behind us.“

“Our export is positive according to most

countries”

Stating that Turkey’s economy has reached its

growth exceeded expectations in the first two

quarters of 2020 Gülle said “In the first quarter of

2020, our country became the country with the

highest growth rate among both OECD countries

and G-20 countries with a growth rate of 4.5 percent.

Second quarter data, which increased the

impact of the pandemic also shows that Turkey’s

positive performance exhibited by many countries.

When viewed from the global trade window,

it is seen that our country’s exports follow a positive

course compared to most countries. Turkey, a

strong investment in the new period will continue

to be a pioneer in the production and export

infrastructure and export growth”.

Export to 85 countries increased by 516 million

dollars

Turkey despite the negative outlook in global

trade, exports to 85 countries in August managed

to raise 516 million dollars. In 51 of these

85 countries, the increase was 10 percent and

in 22 of them more than 50 percent. Among

these countries, the USA with an export increase

of 64.2 million dollars, Belgium with an export

increase of 59.3 million dollars and Israel with an

export increase of 35.7 million dollars attracted

attention compared to August last year. The

leader of the month of August was the Ready-to-Wear

sector with exports of 1 billion 546

million dollars, while the Automotive sector was

the second with exports of 1 billion 545 million

dollars, and Chemical Substances came third

with exports of 1 billion 375 million dollars.

adım adım güçlenerek çıkıyoruz.

Küresel ticarette son dönemde yaşanan

gelişmeleri değerlendiren TİM Başkanı İsmail

Gülle, “ Farklı değişkenlerin küresel ticareti

etkilediği bir dönemdeyiz. Uluslararası kuruluşlar,

2020 yılında 2.Dünya Savaşı sonrası en

büyük daralmanın yaşanacağı beklentisini

hala korumaktalar. Öyle ki, Dünya Ticaret

Örgütü küresel mal ticaretinin yılın ikinci çeyreğinde

rekor düzeyde düştüğünü açıkladı.

Küresel ticaretin nabzını ölçen mal ticaret barometresi

84,5 puana kadar geriledi. Pazarlarımızda

vaka sayılarının artışıyla ortaya çıkan

bu belirsizlik ihracatımızda dalgalanmaların

yaşanmasına neden olmaktadır” dedi.

“DÜNYAYA ÖRNEK OLDUK”

Yeni normalde uluslararası ticarette bu ve

benzeri daralmalarını yaşanabileceğini yaptıkları

projeksiyonlarda öngördüklerini söyleyen

Gülle, şunları kaydetti: “İhracatçılarımız,

bu zorlu şartlarda dahi, geçen yılın ağustos

ayına oldukça yakın bir seviyede ihracat

gerçekleştirdiler. Normalleşmeyle gelen son

üç aydaki ihracat rakamlarımız, yeni dönemin

ihtiyaçlarına hızla adapte olduğumuzu

gösteriyor. Rüzgarı arkamıza aldığımız bu üç

aylık periyottaki başarılarda hükümetimizin

pandemi sürecinde gerçekleştirdiği çalışmaların

payı çok büyük. “

“İHRACATIMIZ ÇOĞU ÜLKEYE GÖRE OLUMLU

SEYREDİYOR”

2020’nin ilk iki çeyreğinde Türkiye ekonomisinin

beklentilerin üzerinde büyüme rakamına

ulaştığını söyleyen Gülle “2020’nin ilk çeyreğinde

ülkemiz, yüzde 4,5’luk büyüme oranıyla

gerek OECD ülkeleri gerekse G-20 ülkeleri

arasında en yüksek büyüme oranını yakalayan

ülke oldu. Pandeminin etkisini giderek artırdığı

ikinci çeyrek verileri de Türkiye’nin pek

çok ülkeye göre olumlu performans sergilediğini

gösteriyor. Küresel ticaret penceresinden

bakıldığında ise, ülkemizin ihracatının çoğu

ülkeye göre olumlu bir seyir izlediği görülüyor.

Türkiye, güçlü yatırım, üretim ve ihracat

altyapısıyla ihracatta ve büyümede öncü

olmaya yeni dönemde de devam edecektir”

şeklinde sözlerine devam etti.

85 ÜLKEYE İHRACAT 516 MİLYON DOLAR ARTTI

Türkiye küresel ticaretteki olumsuz tabloya

rağmen ağustos ayında 85 ülkeye ihracatını

516 milyon dolar artırmayı başardı. Bu 85

ülkenin 51’inde artış yüzde 10’un, 22’sinde ise

yüzde 50’nin üzerinde gerçekleşti. Bu ülkeler

arasında, geçtiğimiz yılın ağustos ayına

göre 64,2 milyon dolar ihracat artışıyla ABD,

59,3 milyon dolar ihracat artışıyla Belçika ve

35,7 milyon dolar ihracat artışıyla İsrail dikkat

çekti. Ağustos ayının lideri 1 milyar 546 milyon

dolarlık ihracat ile Hazırgiyim sektörü olurken,

1 milyar 545 milyon dolar ihracat ile Otomotiv

sektörü ikinci, 1 milyar 375 milyon dolar ihracat

ile Kimyevi Maddeler üçüncü oldu.


10

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Baldwin installs

six precision

spray systems

for textile

manufacturers

Fabric finishing and sanforization

systems installed in the US and

Turkey to enhance productivity.

helped the customer obtain deeper penetration

of moisture into fabrics treated with durable

water repellents. In Turkey, three new TexCoat

G4 systems were installed in Çorlu, northwest of

Istanbul, for a large producer of knit fabrics, such

as T-shirts. “In Turkey, the manufacturer purchased

and installed one TexCoat G4 system before

COVID-19, and the customer was so pleased with

the results that, during the pandemic, three more

were purchased,” said Simone Morellini, Sales

Manager-EMEAR at Baldwin and the commercial

leader of the Turkish installations. “The systems

were manufactured and installed during the

lockdown, and now, all four systems are up and

running, and being used heavily on a daily basis.”

“With the success we have seen, we plan to

apply the same strategies for upcoming installations,

including the next one in Honduras: strong

local management and customer coordination,

combined with effective remote support during

the installation,” said Stanford.

Baldwin Technology Company Inc. has successfully

installed six new fabric finishing and sanforizing

precision spray systems in the US and Turkey.

Despite the COVID-19 pandemic, the installations

were completed in just 60 days, thanks to close

collaboration between onsite Baldwin textile team

members, local agents and remote support from

the company’s product and technology center

in Sweden. For textiles, non-wovens and technical

textiles, Baldwin’s precision spray technology

processes a wide range of low-viscosity water-based

chemicals, such as softeners, anti-microbial

agents, water repellents, oil repellents, flame

retardants and more. These systems enable fabric

producers to significantly reduce chemical and

water consumption, while speeding up production

times and eliminating production steps, including

drying and bath changeovers when switching

fabric colors. “Our customers are major manufacturers

in fabric dying, finishing and remoistening,

and we want to provide outstanding service and

support—even in times like this,” said Rick Stanford,

Business Development Leader at Baldwin and the

commercial leader of the US installations. “Not

only does our precision spray technology enhance

productivity in their process, but there is also zero

waste, which goes hand-in-hand with the increased

sustainability focus in the textile industry.”

In North Carolina, two new TexCoat G4 precision

spray systems are now in production with major

international vertical manufacturers of outdoor

living, performance fabrics and automotive

fabrics. In Georgia, a major vertical manufacturer

of workwear and protective fabrics installed

a sanfor precision spray system, which has


Siz de katılın,

KYSD’ye üye olun...

Sektörümüzün sorunlarına çözüm bulmak, gücüne güç katmak,

temsil kabiliyetini arttırmak ve sektörümüzü el ele verip daha

yukarılara taşımak için siz de KYSD ailesine katılın.

KYSD - KONFEKSİYON YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

GİYİMKENT SİTESİ, 11. SOKAK NO: 66A ESENLER - İSTANBUL T: 0212 438 12 96-97 F: 0212 438 12 98

www.kysd.org.tr kysd@kysd.org.tr


12

KYSD

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Gücümüz birliğimizdir...

Dr. Murat Özpehlivan

Konfeksiyon

Yan Sanayicileri Derneği

Yönetim Kurulu Başkanı

KYSD

Her risk beraberinde yeni fırsatlar getirir. Covid-19 salgınıyla

birlikte bireylerin ve kurumların hareket kabiliyetleri ister

istemez daralmış oldu. Ancak fiziki anlamda azalan bu

mobilite dijital yönden daha yoğun ve etkin bir hareketliliği

bizlerle tanıştırmış oldu. Unutmayalım ki, yaşamın içerisinde

süregelen bu değişime çok güçlü ya da çok zeki olanlar

değil uyum sağlama yeteneği yüksek olanlar tutunabileceklerdir.

Bizler de KYSD ve sektör olarak bu ani dönüşüme

adapte olmaya gayret etmeliyiz. Bu anlamda yaptığımız

ilk proje bu yıl 5.’sini düzenleyeceğimiz Tekstil Aksesuarları

Trend ve İnovasyon Etkinliği’mizi sanal ortama taşımak

oldu. Sektörümüzün büyük teveccühüyle karşılaştığımız bu

organizasyon hem devamlılık hem de çağcıl olması yönünden

birçok ilki beraberinde getiriyor. Katılımcı firmalarımızın

dijital ortamda sergileyecekleri en yeni ürünler bir tıkla

alıcılarla buluşabilecek. Bu yeni teknoloji sayesinde fuar

altyapımız seminerleri, trend alanları ve diğer tüm özellikleriyle

sanal ortama aktarılmış olacak. Ağır geçen pandemi

sürecinde firmalarımıza yeni pazarlama kanalları açılarak

bir nevi can suyu verilmiş olacak. Birçok meclis, oda, birlik

ve STK’nın desteklediği organizasyonumuz ülkemizin küresel

düzeyde markası olma adına her yıl gelişiyor ve büyüyor.

Bu açıdan bizlere güvenen, inanan ve etkinliğimize katılım

gösteren tüm değerli firmalarımıza ve kıymetli başkanlarımıza

derneğimiz ve yönetim kurulumuz adına şükranlarımızı

sunuyorum. Önümüzdeki yıllarda kalıcı hale gelecek ve

sektörümüzü geleceğe taşıyacak güçlü bir organizasyonun

hep birlikte temellerini atıyoruz. Ülkemiz ve dünya zor süreçlerden

geçerken bizler küresel anlamda söz sahibi olan

bir sektör olarak bugünü doğru okuyarak geleceğimizi

kurguluyoruz. Süreç yönetimini doğru projelendirme adına

gerek yönetim kurulumuz, gerek fuar komitemiz gerekse

de paydaşlarımızla sürekli istişare halindeyiz. Umuyorum

ki bu yeni heyecanı hep birlikte başarıyla yaşayacak ve

fuarımızın 5.’sini büyük bir birliktelik ve coşkuyla gerçekleştireceğiz.

Bu dilek ve temennilerle 29 Ekim Cumhuriyet

Bayramı’nızı kutluyor, saygılar sunuyorum.



14

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Boyteks Dar Dokuma,

33 yıllık tecrübesi ile değer üretiyor

33 yıllık tecrübesiyle dar dokuma alanında hizmet veren

Boyteks’in amacı, müşterilerine daha iyi hizmet,

daha iyi ürün ve daha kısa terminde ürün verebilmektir.

Hazır giyim ürünlerine aksesuar imalatı yapan Boyteks

Dar Dokuma, sektöre başladığı 1988 yılından

bu yana başarılı çalışmalarını sürdürüyor. Firma,

tekstilde kullanılmakta olan dar dokuma, jakarlı

dar dokuma, şerit, örme ve kordon imalatı yapmakta.

Boyteks, tekstil sektörünün ihtiyacı olan tüm

ürünlerin üretimini kendi bünyesinde gerçekleştirebilme

kapasitesine sahip. Bu sayıdaki söyleşimizi

dar dokuma sektöründe önemli yeri olan Boyteks’in

Kurucusu Sezai Boyraz’la gerçekleştirdik.

Firmanızın üretim konusu nedir, ne zaman kuruldu,

kısaca özetler misiniz?

“Firmamız 1988 Eylül ayında kuruldu. Dar dokuma

konusunda üretim yapmaya başladık. Piyasanın

ihtiyaçlarına göre spor giyim, dış ve iç giyimde kullanılan

lastik, şerit, balık sırtı şeritleri yapmaya başladık.

Ülkemizde tekstilin gelişmesine paralel olarak

zaman içinde firmamız da gelişme göstermiştir. Bu

doğrultuda ihtiyacımıza göre makine parkurumuzu

da artırma yoluna gittik. 1996 yılında o zamanlar


15

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Sırbistan, Makedonya gibi ülkelere yapıyoruz. 33 yıllık

tecrübeyle ve kendimizi sürekli yenileyerek sektörün

önemli yapı taşlarından biri olduğumuza inanıyoruz.”

henüz yeni çıkmış olan Jakarlı dar dokuma makinalarının

yatırımına girdik. Bu yatırım sonucunda jakarlı

lastik ve şeritleri de üretimimize kattık. Bu alanda

ülkemizde ilklerden birisiyiz. Firmamız her geçen

yıl yatırımlarına devam ederek üretim kapasitesini

artırdı. Daha sonra 2005 yılında örme makinalarının

yatırımına girdik ve müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaya

çalıştık. 2017’de de kordan makinalarının

yatırımına girdik ve bu alanda da üretim yaparak

müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılıyoruz.”

Ürettiğiniz ürünleri iç piyasaya veriyorsunuz.

İhracatınız da var mı?

“Evet, üretimimizi iç piyasaya veriyoruz. Ayrıca ihracatımız

da var ve geliştirmeye çalışıyoruz. İhracatımızı

Tunus, Cezayir, Fas, Mısır, Bulgaristan, Romanya,

SÜRECİ İYİ YÖNETENLER DEVAM EDECEK

Müşterilerin taleplerine göre üretim yaptıklarını

belirten Boyteks Dar Dokuma Sahibi Sezai Boyraz,

“Müşterilerin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz.

Sipariş üzerine çalıştığımız için piyasa şartlarına

göre zaman zaman boşluklar olabiliyor. 2018

yılından itibaren sektörde bir duraklama olmasına

rağmen şu an için bir hareketlilik var fakat ne kadar

devam edeceği konusunda bir tahminimiz olmuyor.

Kısacası önümüzü tam olarak göremiyoruz. Üretimde

oluşacak boşluk, bizleri sıkıntıya sokuyor. Son üç

yıldır tekstil sektöründe duraklamalar olsa da, diğer

sektörlere göre sektörümüzü biraz şanslı görüyorum.

Çarkı döndürebilecek kadar iş yapıyoruz. Bu süreci

ayakta kalarak atlatabilmek bir başarıdır. Tecrübe

ve deneyimimizle bir bu süreci atlatabilecek durumdayız.

Şunu da belirtmek isterim ki, Türkiye’de tekstil

hiçbir zaman bitmez. Ülkemizin çok avantajlı bir

konumu var. Avrupa, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine

çok yakın. Çevremizdeki ülkelere pazarlama yapabilecek

durumdayız. Üretmiş olduğumuz aksesuarlar,

bütün ürünlere değer ve albeni katar. İç giyimde

dar dokumanın kalitesi çok önemli. Kullanılan

iplikler özel iplikler olduğundan insan sağlığına zarar

vermez. Burada kullanılan iplikler sağlığa, çevre ve

doğaya saygılı ürünler olmak zorunda. Neticede bu

ürünler insan vücuduna temas ediyor” dedi.


16

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

SORUMLULUK HEPEMİZİN

Pandemi sürecinin diğer firmaları etkilediği gibi

kendilerini de etkilediğini dile getiren Boyraz, “Firma

olarak Devlet’in belirlemiş olduğu maske-mesafe

ve temizlik kurallarına elimizden geldiğince

uyuyoruz. Şimdiye kadar firmamızda ve çalışanlarımızda

bir sıkıntı yaşamadık. Bundan sonra da

kurallara uyarak hayatımızı devam ettireceğiz. Bu

arada pandemi konusunda bütün vatandaşlarımızın

daha duyarlı olması gerekiyor. Herkes birbirine

daha saygılı ve yaşam hakkını gözetmesi gerekir.

Bu tür olaylar tüm toplumu ilgilendirdiği için daha

dikkatli olmak zorundayız” şeklinde ifade kullandı.

YAN SANAYİİ ÖNEMLİ BİR SEKTÖR

Yan sanayimizin sektöre katkıları hakkında da

açıklamada bulunan Boyraz, aksesuarın önemi

hakkında şunları söyledi. “1980’lerden itibaren

tekstil sektörü Türkiye’de gelişmeye başlayınca,

aksesuarlar genelde dışardan geliyordu. Zaman

içerisinde aksesuar üretimi ülkemizde üretilmeye

başlandı ve bazı aksesuar üreten firmalarımız

tekstil firmalarına ürünlerini onaylatmaya başladı.

Böyle olunca yerli aksesuar üreticileri ciddi

yatırımlar yaparak sektörümüze ciddi katkıda

bulundu. Şu anda aksesuar sektörü hazır giyimin

önüne geçmiş bulunuyor. Aslında hazır giyim ile

aksesuar ayrılmaz bir ikili. Siz hiç aksesuarı olmayan

bir ürünün ihraç edildiğini veya piyasaya

sürüldüğünü gördünüz mü? Bu olamayacağına

göre, aksesuarlar, hazır giyime artı değer katan

ürünlerdir. Biz birlikte daha güçlü oluruz. Onun

için hazır giyimde aksesuar son derece önemlidir.

Hazır giyim olmazsa da bizim ürünler pek

fazla bir şey ifade etmez. Hazır giyim ve aksesuar

birbirini tamamlayan ikiz kardeş gibidir. Birisinin

yokluğu ürünü öksüz bırakır. Bugün dünya çapında

üretim yapan firmalarımız var. Bu firmalarımız

ciddi yatırım ve Ar-Ge çalışmalarından sonra

dünyanın bütün ülkelerine doğrudan veya dolaylı

olarak ihracat yapabiliyor.”


İmalat

www.ataimalat.com


18

TELA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

İstanbul Moda Konferansı

Sektörden haberdar olmak için takip ettiğim iki etkinlik var:

Birincisi, genellikle mayıs ayında ve yılda bir kez düzenlenen,

ama pandemi sebebiyle bu yıl hem nisan hem de ağustos

ayında iki kez gerçekleşen “Satın Alma Stratejileri Konferansı”.

İkincisi, bu yıl on üçüncüsü düzenlenen “İstanbul Moda

Konferansı”. Her iki etkinlik de Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği

(TGSD) tarafından organize ediliyor.

Satın Alma Stratejileri Konferansı’nda Türkiye’deki en önemli

alım ofislerinin temsilcileri misafir ediliyor ve bu ofislerin

hem üreticilerinden beklentileri hem de gelecek stratejileri

konuşuluyor.

İstanbul Moda Konferansı ise iki gün sürüyor ve birinci günde

konferansın içeriğine bağlı olarak konusunun uzmanı

yerli ve yabancı konuşmacılar misafir ediliyor ve görüşleri

öğreniliyor. İkinci günde ise alım ofisleri ile üreticiler arasında

B2B görüşmeleri oluyor.

Suat Küçüker

Permes Türkiye Yöneticisi

s.kucuker@permess.com.tr

Bu minvalde geçtiğimiz hafta (8-9 Ekim) gerçekleşen İstanbul

Moda Konferansı’na değinmek istiyorum. Konferans’ın

bu yılki sloganı “Fashion’s Wake up Call!” idi. Konferans hem

etkinliğin web sitesinden hem de Bloomberg HT Haber Portalı’ndan

canlı olarak yayınlandı; özetle hem sürdürülebilirlik

hem de dijitalizasyon konuları tartışıldı, pandemi koşullarında

iş yapma deneyimleri paylaşıldı.

Konferansın bu yıl TGSD ve İTHİB öncülüğünde düzenlenmesi

ise vurgulanması gereken başka bir nokta. Dinlediğinizde

hakikaten sektörün gücünü de eksikliklerini de iyi

bildiği açıkça anlaşılan, konularında ehil olan iki başkan

Hadi Karasu ve Mustafa Gültepe’nin bu zor dönemde bu

iki kurumun başında olmasının hepimiz için büyük şans

olduğunu düşünüyorum.

Her iki konferans da bu yıl pandemi koşulları sebebiyle internet

üzerinden gerçekleşti. İlk defa sanal olarak düzenlenmesi

sebebiyle bazı teknik problemler yaşansa da her iki etkinlik

de gayet doyurucu ve ufuk açıcıydı.

Benim oldukça yararlandığım bu iki etkinliği bu sektörde

olan her işletmenin takip etmesini, hatta ihracat pazarlarını

genişletmek isteyen üreticilerin B2B etkinliğine mutlaka

katılmasını öneririm.

TELA

Halihazırda 17 Milyar TL olan ihracatı paylaşmamız değil, bu

tutarı 35 Milyar TL’ye çıkarmamız gerektiğini düşünüyor ve

bunun için güç birliğine ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.

Bu düşünceyi paylaşan meslektaşlarımı bu etkinlikleri takip

etmeye ve hatta TGSD’ye üye olmaya davet ediyorum.

Konferansı henüz izleyememiş olanlar Bllomberg’in youtube

kanalındaki aşağıdaki linkten ulaşabilirler.

https://www.youtube.com/watch?v=JvqYhQy6M7U



20

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Nylstar introduces Meryl ® Skinlife

Nylstar has developed Meryl ®

Skinlife Force with a permanent

viroblock technology, using the

silver-ion active principle. The

Meryl ® Skinlife Force hi-tech

fabric combines the silverion

technology with specific

microfibre continuous filament

with high tenacity.

blocking of viral proteins. Silver-ion technology inhibits

the growth and proliferation of the bacteria

and viruses in the fabrics. Nylstar has developed

Meryl ® Skinlife Force with a permanent viroblock

technology, using the silver-ion active principle

from the Swiss laboratory HeiQ. This technological

innovation also allows an even longer durability

of the garments, which is in line with Nylstar’s

continuous efforts to help the fabric and clothing

industry move forward sustainable and full circular

economy. Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabrics may

be used for the development of garments, masks,

gowns and buffs that may be reused over 100 times

after being washed at a temperature of 60ºC,

which guarantees total elimination of viruses, while

maintaining their permanent viroblock effect.

Thanks to the microfibre technology of the Meryl ®

Skinlife Force, the facemasks and garments have

supremely soft touch and protects the skin from

redness and allergic reactions.

Facemasks became a part of everyday life as a

problem with COVID-19 still remains in our communities.

The majority of the facemasks are made

with the fabrics that are not inhibiting the growth

of bacteria and viruses inside the fabric and

these are spread to the air and our environment

through the microfiber release.

The Meryl ® Skinlife Force hi-tech fabric combines

the silver-ion technology with specific microfibre

continuous filament with high tenacity. It doesn’t

shred any microfibres, ensuring that the viruses are

trapped and inhibited even more effectively into

the fabrics and garments. Silver micro particles

are potent antimicrobial agents due to its unique

chemical and physical properties. Silver interacts

with sulphur-bearing moieties of viruses leading to

inhibition of post-entry stages of infection through

Sustainablility and circularity of Meryl ® fabrics

Meryl ® Skinlife Force fabrics as well as all other

Meryl ® hi-tech fabrics are designed to avoid microfibre

pollution. Meryl ® hi-tech fabrics bring the textile

industry the necessary quality and touch without

polluting air and water by spinning its high quality

continuous filament with extraordinary tenacity. No

use of silicones or softeners are needed to enhance

the touch of the Meryl ® hi-tech fabrics. High

performance is an inherent part of Meryl ® hi-tech

fabrics and hence do not need special finishing

or any other chemical treatments. Meryl ® Skinlife

Force as well as all other Meryl ® hi-tech fabrics from

Nylstar are completely and infinitely recyclable

without suffering any loss of performance, which

allows a full sustainable and circular economy.

Certifications

Meryl ® Skinlife Force hi -tech fabric is certified by

STANDARD 100 Oekotex assuring the consumer

that the product is free of harmful substances. The

silver active principle of Meryl Skinlife Force has

been registered by the United States Environmental

Protection Agency (US EPA 85249-1).

Nylstar and the Spanish laboratory Leitat conducted

a study of the microfiber release into the air and

water. All Meryl ® fabrics and its fibres are certified as

100% free microfibre release into the air and water.

Microfibre pollution is a big concern nowadays, as

there is a huge liberation of these particles from the

textiles made with staple and low quality fibres. The

combination of permanent viroblock and 100% free

microfibre release is a guarantee of a safer world.



22

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Merih Düğme,

dünya markalarına üretiyor

birçok ünlü markaya hizmet veriyor. Tekstil firmaları

ile birlikte çalışarak güçlenebileceklerini vurgulayan

Merih Düğme Genel Müdürü Özgür Metin,

çalışmaları ve pandemi sürecini değerlendirdi.

Düğme&toka&metal aksesuar çeşitleri ve kullanım

alanları hakkında neler söylemek istersiniz?

“Polyester, tahta, corozo (ithal doğal hammaddedir),

boynuz, ABS-Plastik, Zamak ve prinç şuan üretilen

düğme, toka ve metal aksesuarların ana hammaddesinin

90 % ını oluşturur. Düğme kullanımı tekstil

sektörü ağırlıklıdır. Yurtdışında çanta yapımında

da kullanılıyor. Toka ve metal aksesuarları, mobilya,

oyuncak ve ayakkabı sektörlerine de sevk ediyoruz.”

Hayatımızda Düğme&toka&metal aksesuarın

önemi nedir? Kaliteli bir Düğme&toka&metal

aksesuarda olması gereken özellikler nelerdir?

“Tüm ürettiğimiz aksesuarların sağlamlığını hedef alarak,

işlevini doğru yapmasını sağlamak önceliğimizdir.

Çünkü hatalı ürünün dikildikten sonra geri dönüşü

çok ağır olabilir. Kaliteli ürün Oekotex standartlarındaki

yasaklı kimyasallara uygun şekilde üretilmiş

Çevre, kalite ve insan sağlığına önem

vererek üretim gerçekleştiren Merih

Düğme, yeniliklere ve değişime açık olarak

çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor.

Merih Düğme Sanayi ve Tic. A.Ş 1974 yılında

İstanbul’da kurulmuş bir aile şirketidir. O yıllarda

sadece Polyester düğme üretimi ile başlayan

üretim sistemi yatay büyüyerek bugün ABS, zamak,

prinç, tahta, corozo, boynuz hammaddelerinden

düğme ve toka üretimi ilave edilmiş. Üretiminin 90

%’nını Güngören’deki ana fabrikada gerçekleştiren

Merih Düğme, ürünlerini Merter’deki showroom

ve sevkiyat merkezinden piyasaya sunuyor. 2015

yılında Kıraç’taki fabrikasında Urea düğme üretimine

başlayan firma, Lacoste, Zara, Promod, LCW,

Defacto, George, M&S, Next, Tommy Hillfiger gibi


23

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

olmalı. Standartı düşük ürün, nikel, kurşun veya Fitalat

gibi insan sağlığına zararlı hammadde içerir. Ayrıca

boya vermemeli, kopmamalı ya da kırılmamalı.”

Önümüzdeki süreçte sektörü nasıl

değerlendiriyorsunuz? Beklentileriniz nelerdir?

Türkiye’de Düğme&toka&metal aksesuar sektörünün

durumu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

“Tüm dünyada tekstil satışlarının düşmesi tabii ki bizi

direk etkiledi. Şuan için net bir şey söylemek çok

zor ancak Türkiye hala Avrupa’nın tekstil üretiminde

gözdesi durumunda. Biz sistemimizi korumayı

başarıp sabırlı olursak hızlı yükselen bir üretime 2021

Mayıstan sonra başlayacağımızı öngörüyoruz.”

Virüsün hayatın akışını değiştirdiği bu günlerde iş

hayatınızda karşılaştığınız sorunlar ve çözümleriniz

neler oldu? Projelerinizde ve hedeflerinizde

herhangi bir değişiklik oldu mu?

“En büyük zorluğumuz yurtdışı müşterilerimize

sunum yapamamak. Yurtdışı fuarlarda maalesef

askıya alındı. Online bazı sunumlar yaparak bu

sorunu çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca firma ziyaretlerimizi

yapamıyoruz. Bazı müşterilerimiz Zara, M&S.

vs gibi, yüz yüze yapılan toplantıları uzun zamandır

yapmıyor. Ayrıca çalışanlarımızın büyük bölümü

evlerinde, kısa çalışma uyguluyoruz ve buradaki

en büyük sıkıntımız siparişi alan çalışan ile işi teslim

eden farklı oluyor ve bilgi eksikliğinden hatalar

oluşabiliyor. Sadece gerekli yatırımları yapıyoruz,

üretim kapasitesini arttırma konusundaki planlarımızı

bu yıl için erteledik. Ayrıca gerekli harcamalar

dışında tüm masrafları kıstık.”

Koronavirüs hazır giyim şirketlerinin çalışma

koşullarını nasıl etkiledi? Firma olarak nasıl bir yol

haritası izlemektesiniz?

“Öncelikle hedefimiz hem çalışanlarımızın hem kendimizin

ve ailelerimizin sağlığını korumak. Her firma

gibi biz de maske ve mesafeye firma içinde çok

önem veriyoruz. Metrobüs kullanan çalışanlarımızı

evlerinden alıyoruz. Firma içinde hazır paket yemek

dağıtıyoruz ve çay, kahve gibi ikramları kaldırdık.

Yemek saatini saatlere böldük, her departman kendi

arkadaşları ile yemeğe çıkıyor. Özel bir hastane

ile anlaştık, şüpheli durumda çalışanı bu hastaneye

yönlendirip 3 gün evde bekletiyoruz. Şuan tedavisi

tamamlanıp işe dönen 3 çalışanımız var. 1 çalışanımızın

tedavisi hastanede devam ediyor.”

KYSD’de üyesi olarak, yan sanayimizin sektöre

katkıları hakkında neler söylemek istersiniz?

“Yan sanayii olmadan ürün yüklenemiyor. Bazen 1

paket düğme için firmalar binlerce euro gecikme

bedeli ödüyor. Bazen firmalar yüksek bedel ödeyerek

ithal ürün almak zorunda kalıyorlar. Türkiye’de

üretilmeyen ürün olmamalı. Bu nedenle yan sanayii

çok önemli ve tekstil firmaları bize desteğini sürdürmeli.

Çünkü onlar olmadan biz olamayız biz olmadan

da onlar. Ancak birlikte çalışarak güçlenebiliriz.”

Sosyal medyada doğru mecra

GSM: +90 530 691 88 15 • e-mail: ali.erdem@img.com.tr

konfeksiyonteknik

konfeksiyontknk

www.konfeksiyonteknik.com.tr


24

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

The Wooolmark

Company’den

“Woolmark

Öğrenim Merkezi”

The Woolmark Company tarafından

tekstil tedarik zincirinde bilgi şeffaflığını

sağlamak amacıyla yaratılan ve

sektör uzmanları tarafından geliştirilen

program sektör genelinde ilk eğitim

platformu olma özelliğini taşıyor. Moda

ve tekstil mühendisliği okuyan öğrenciler,

tasarımcılar, markalar ve perakendeciler,

iplik, tekstil ve giysi üreticileri için tasarlanan

merkez, ücretsiz olarak hizmet veriyor.

Tekstil tedarik zinciri hakkında derinlemesine bilgi

barındıran platform, sezgisel bir dijital çözüm olarak

hem temel hem de yüksek lisans düzeyinde eğitimi

kolaylaştıracak şekilde yapılandırılmış. Endüstri

uzmanları tarafından geliştirilen platform; çiftlikte

öğrenilenleri ve yün elyaf bilimini, erken aşama işlemeden

tekstil ve hazır giyim üretimine kadar üretim

tedarik zincirini, tekstildeki yenilikleri ve derinlemesine

tasarım konularını kapsıyor. Küresel değişime

yanıt olarak geliştirilen platform ile, küresel tekstil

tedarik zincirini birleştirmek için çalışılacak.

The Woolmark Company, kapsamlı bir eğitim programının

yanı sıra endüstri liderlerinden oluşan geniş

uzman ağını kullanarak da platformun gelişmesini

sağlıyor. Bu bağlamda “Insight Series” adı altında

önde gelen moda tasarımcıları Roland Mouret

ve Edward Crutchley’nin lansmanlarını, Michael

ve Nicole Colovos ikilisinin ikonik moda yazarı ve

küratör Colin McDowell ile birlikte gerçekleştirdiği

McDowell’ın daha önce hiçbir yerde paylaşmadığı

ilhamları, eğitimleri ve geleceğe dönük işleri hakkında

derinlemesine sohbetlerini video formatında

yayınladı. Eğitim ve öğretimde teknolojinin devrim

yarattığını belirten The Woolmark Company Eğitim

ve İnovasyon Genel Müdürü Julie Davies; “araştırmalar

ücretsiz ve uzmanlar tarafından digital

olarak verilen online öğrenimin %25-%60 oranında

arttığını gösteriyor. Woolmark Öğrenim Merkezi, küresel

tekstil tedarik zincirindeki bu boşluğu dolduracak

bir köprü olacaktır” diye açıklama yaptı. Eğitim

platformunun tüm çalışmaları, uluslararası kabul

görmüş bir düzenleyici olan Credly tarafından bağımsız

olarak akredite edilmiş. Credly güvencesi

ile kullanıcılar platforma akreditasyon kazandıktan

sonra kurs kimliklerini dijital ortamda, dijital portföylerde

güvenle ve kolaylıkla paylaşabiliyor.


İZER - FABRİKA

Fabrika : Çobançeşme Mah. Mithatpaşa Cad.

Söğütlü Sk. No: 3/5 Yenibosna

Bahçelievler / İSTANBUL

Telefon : 0212 447 35 47

Telefon : 0212 447 35 48

Fax : 0212 447 35 40

Gsm : 0554 582 60 55

Mail : fabrika@izerfermuar.com

İZER - ZEYTİNBURNU

Zeytinburnu Mağaza : Telsiz Mah. Balıklı Yolu

No: 62 Zeytinburnu / İSTANBUL

Telefon : 0212 664 06 66

Telefon : 0212 664 06 68

Gsm : 0555 803 04 86

Mail : zeytinburnu@izerfermuar.com

İZER - BAĞCILAR

Bağcılar Mağaza : Fatih Mah. Maslak Cad.

No: 90/A Bağcılar / İSTANBUL

Telefon : 0212 551 78 44

Telefon : 0212 551 78 62

Telefon : 0212 551 87 62

Fax : 0212 551 69 59

Mail : bagcilar@izerfermuar.com


26

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

YKK and Polygiene zaps

viruses in zippers

In the current situation

with Covid-19, consumers

and brands alike seek

new solutions. Concerns

over viruses begin even

at the shopping stage,

where markets like Italy

require disinfection of

garments before they are

sold to consumers. YKK

has developed a line of

zippers with tape treated

with Polygiene’s ViralOff ® , so

these parts are essentially

self-cleaning.

Always faithful to the philosophy of the “Cycle of Goodness”,

which places corporate responsibility, transparency

and respect for others at the center of every

business decision, YKK is now focused on what even

a detail such as the zipper can offer. The chemical

components are eco-sustainable and ViralOff encourages

a reduction in the frequency of washing of the

garments, prolonging their life cycle and reducing the

consumption of energy, water and chemical additives.

“This zipper is the protagonist of the motto that

completes the YKK logo ‘Little Parts, Big Difference’

and is the motto which the Group has worked by for

more than 80 years”, says Enrico Degara, CSO (Chief

Sustainability Officer) of YKK ITALIA s.p.a.

“It may be a small detail, but an important one. While

we never make any claims beyond protecting the

product itself, it goes without saying that a reduction

of viruses on such often touched parts, like a zipper, is

a good thing. We see a big demand building up, and

at the launch at Lineapelle, YKK will raise awareness

on this kind of products even more”, says Haymo Strubel,

Commercial Director at Polygiene.



28

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

UHKİB, endüstri 4.0’a

entegre için sahada

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları

Birliği’nin (UHKİB), Ticaret Bakanlığı’nın 2010/8 sayılı

Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesinin Desteklenmesi

Hakkında Tebliğ kapsamında yürüteceği,

‘Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe Endüstri

4.0 Entegrasyonu’ projesinin danışmanlık faaliyetlerine

başlandı. UHKİB’in, dünyanın 7. büyük

ihracatçısı olan Türk hazır giyim sektörünün, küresel

ticaretteki payını artırmak ve yüksek katma değerli

ihracatta öncü olmasına katkı sağlamak hedefiyle

yola çıktığı ‘Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektöründe

Endüstri 4,0 Entegrasyonu UR-GE Projesi’nde yer

alacak 8 firma için Akbaşlar Holding’de pandemi

kuralları çerçevesinde tanışma toplantısı düzenlendi.

UHKİB tarafından yürütülen proje kümesinde

yer alan 8 firmanın Endüstri 4.0 proje yol haritası

için danışmanlık faaliyeti yapacak olan Akbaşlar

Holding’de düzenlenen toplantıda, Bosch Endüstri

4.0 uzmanları tarafından bilgilendirmeler yapıldı.

“İNSAN FAKTÖRÜ OLMADAN ENDÜSTRİYEL DEVRİM

TAMAMLANAMAZ”

30’un üzerinde firmaya danışmanlık gerçekleştiren

Bosch Endüstri 4.0 uzmanları tarafından;

Endüstri 4.0 entegrasyonunun bir dijital dönüşüm

süreci olduğu; fakat en iyi makinelerin bile yetkin

bir organizasyon olmaksızın bir anlam ifade

etmeyeceği vurgulandı. İnsan faktörü olmadan

endüstriyel devrimin tamamlanmasının söz konusu

olmadığının da vurgulandığı toplantıda, Endüstri

4.0’ın gidişatı konusu detaylı bir şekilde ele alındı.

Program kapsamında genel olarak mevcut durumda

nelerin yapıldığı ve sonuç olarak ne elde

edileceği üzerine de detaylıca konuşuldu. İnteraktif

bir şekilde devam eden toplantı, soru cevap

bölümü ile sona erdi. Toplantı sonunda danışmanlar,

çalışmalarına, saha ziyaretleriyle devam ettiler.


www.cag-tek.com.tr

Merkez: Sanayi Mh. Sancakl› Cd. Gürbüz Sk. No: 22 Güngören - İstanbul

Tel: (0212) 553 17 81 - 557 09 22 - 556 16 48 Faks: (0212) 556 04 12

Fabrika: Sanayi Mah. Kanarya Cad. Kale Sk. No: 14 Güngören - İstanbul

E-mail: info@cag-tek.com.tr


30

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Zünd and MindCUT Studio

for digital textile cutting -

a perfect match

With MindCUT Studio, Zünd

offers a powerful, modular

software suite for automated

textile cutting. MindCUT

Studio excels in flexibility and

modularity. It offers highly

efficient nesting for plain

fabrics as well as pattern

matching and a seamless print

& cut workflow for digitally

printed textiles.

As is the case in many other industries, the proliferation

of digital technology has had a profound

impact on the textile industry. Consumers enjoy

the affordability of tailor-made clothing and custom-made

upholstered furniture. With more design

and configuration options available, manufacturers

are streamlining their production processes

through automation and increased flexibility, thereby

finding ways to successfully deal with increasing

market pressures and ever shorter product life

cycles. With MindCUT Studio, Zünd offers a modular

software solution that largely automates digital

textile cutting – from capturing materials, to creating

production markers, and facilitating parts removal

– in a well-designed, thoroughly integrated,

comprehensive digital workflow. In the first step of

the process, a camera system captures the material,

its exact position and dimensions. It makes no

difference whether the fabric is patterned, plain,

or digitally printed. For printed textile applications,

an Over-Cutter Camera system captures all registration

marks simultaneously. In case there are no

register marks, the OCC can alternatively record

the position of images based on printed outlines.

If no cut data is available, there is an option to

generate it automatically in MindCUT Studio. Material

defects can be marked in advance to avoid

being noticed only after cutting. The system can

also automatically recognize patterns and any distortions

that may have occurred. When compensating

for distortions, the dimensional accuracy of

the parts and their exact placement on patterned

fabric are precisely maintained. The software also

provides pattern-matching options, regardless of

whether the textile has a stripe pattern or is plaid.

MindCUT Studio can automatically import standardized

data and process it. The system recognizes

both part and marker-based data. In addition,

MindCUT Studio lets the user create individual markers.

The software uses powerful nesting algorithms

to lay out parts on the fabric for maximum material

usage and automatically creates production

markers. For efficient parts removal, the operator

must be able to quickly and unmistakably identify

each piece. MindCut Studio provides color coding

and parts information both projected onto the cut

pieces and displayed on the monitor. Zünd knows

how to build robust turnkey cutting solutions with

state-of-the art specialized tooling, sophisticated

vision systems, and highly efficient digital workflows.

This empowers the user with ultimate flexibility

when it comes to cutting applications, choosing

materials, and controlling delivery times. MindCUT

Studio contains all essential functions for the different

processing phases in digital textile cutting.

With a variety of additional options, the software

can be tailored to individual needs.



32

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

KOBİ’leri

büyütecek

7 öneri

Son verilere göre Türkiye’deki işletmelerin yüzde

99,8’ini, istihdamın yüzde 73’ünü, ihracatın ise yüzde

55’ini KOBİ’ler oluşturuyor. Yönetim süreçleri ve

pazarlama ile ilgili sorunlar, ekonomiye ve istihdama

sundukları katkılar ile ekonominin lokomotifi görevini

üstlenen KOBİ’lerin büyümelerini ve sürdürülebilirliklerini

doğrudan etkiliyor. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle

Türkiye’nin ilk sigorta şirketi olma unvanına sahip

Generali Sigorta, KOBİ’lerin yönetim ve pazarlama

alanında önünü açacak tavsiyeler sundu.

İŞ YAPIŞ SÜREÇLERİNİ STANDARTLAŞTIRIN

KOBİ’lerin iş yapış şeklindeki tutarlılık, başarıyı

doğrudan etkilemektedir. İşletmenin iş yapış şekli,

standart olmalı; departmana, çalışana veya

müşteriye göre değişiklik göstermemelidir. Süreçleri

standartlaştırmak için dijital dönüşümün sunduğu

uygulama ve yazılımlardan yararlanılmalı, kontrol

edilebilir ve güncellenebilir bir yapı oluşturulmalıdır.

İŞBİRLİKLERİNE AĞIRLIK VERİN

KOBİ’ler iş alanlarını büyütmek için işbirliklerine

açık olmalıdır. Farklı sektördeki diğer işletmelerle

yapılacak işbirlikleri, hem işletmeye gelir sağlayacak

hem de mevcut ve potansiyel müşteriler

nezdinde iletişime katkı sunacaktır.

İŞLETMENİN DİJİTAL KİMLİĞİNE ÖNEM VERİN

Günümüzde arama motorları, işletmelerle ilgili bilgilere

ulaşma konusunda kullanıcılarına tüm kolaylıkları

sunuyorlar. Arama motorlarında KOBİ ile ilgili araştırma

yapıldığında kullanıcı karşısına çıkan bilgilerin,

görsellerin ve yorumların kalitesi, işletme hakkında ilk

izlenimi oluşturuyor. Dijital kimlik olarak tanımlanan işletmeler

ile ilgili bu bilgilerin doğruluğu, görsel kalitesi

ve yorumların olumluluğu gibi konular KOBİ’ler için

her zamankinden daha fazla önem taşıyor.

SOSYAL MEDYADA AKTİF OLUN

Türkiye’de toplamda 60 milyondan fazla internet kullanıcısı

bulunuyor. Öte yandan ülke nüfusunun hemen

hemen %70’i ise sosyal medya kullanıcısı. Dolayısıyla

KOBİ’ler başta sosyal mecralar olmak üzere, iş,

ürün ve hizmetleriyle ile uyumlu tüm platformlarda

yer almalıdır. KOBİ’lerin sosyal medya mecralarında

düşük maliyetlerle düzenli reklamlar vererek

ve hedef kitlelerin bulunduğu alanlarda görünür

olarak, ürün ve hizmetlerini bu mecralar üzerinden

de hedef kitleler ile buluşturmaları mümkündür.

EĞİTİMLERİ ASLA ERTELEMEYİN

KOBİ’ler personel eğitimlerini ve personele yapılacak

diğer harcamaları gider olarak değil, yatırım

olarak görmelidir. İşletmenin faaliyet gösterdiği

alandaki yeniliklerle ilgili eğitimlerin yanı sıra

yönetim, pazarlama, müşteri ilişkileri, dış ticaret,

e-ticaret gibi alanlarda mevcut personelin düzenli

olarak eğitimler alması, işletmenin sektöründe bir

adım önde olmasını beraberinde getirmektedir.

MOBİLİ İHMAL ETMEYİN

Dünya ve Türkiye nüfusunun neredeyse tamamı

olarak tanımlanabilecek büyük bir kitle gününü

mobil cihazlarda geçiriyor. Mobil internet trafiği ise

her geçen gün hızla artış gösteriyor. KOBİ’ler web

sitelerini bu bilinçle tasarlamalı, sitenin mobil cihazlara

uyumlu bir tasarıma sahip olmasını ve mobil

versiyonunun bulunmasını öncelik olarak görmelidir.

MÜŞTERİ İLİŞKİLERİNİ MERKEZE KOYUN

Günümüzde özellikle dijital alanın da getirdiği

olanaklar dolayısıyla KOBİ’ler için müşteri

ilişkilerinin yönetimi her zamankinden daha zor

durumda. Her memnun müşterinin işletmeye

yeni müşteriler kazandırabileceği gibi, memnun

olmayan her müşterinin de potansiyel müşterileri

kaybettireceği unutulmamalıdır. KOBİ’ler müşteri

ilişkileri yönetiminde de mümkünse online çözümlerden

yararlanmalı, müşteri ile ilişki yönetimi

süreçlerini de dijitalleştirmelidirler.


Siz hayal edin

Biz üretelim...

Profesyonel ve kaliteli hizmet anlayışımızla

çözüm ortağınız olarak her zaman yanınızdayız.

AKKEM TEKSTİL DIŞ. TİC. LTD. ŞTİ.

MEZBAA YOLU ARDIÇ SOK. GÖKTAŞ İŞ MERKEZİ

KOCASİNAN / İSTANBUL

TEL: +90 212 451 19 70-71 FAX:+90 212 451 19 72

web: www.akkem.com.tr | e-mail: satinalma@akkem.com.tr


34

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Craft/hobby screen printing press

introduced by Vastex

Vastex has introduced an all-new, low-cost

CraftPrinter Model V-10 screen printing press for

one-colour garments, promotional items, signage

or other flat products, it was announced by Mark

Vasilantone, president. It accepts screens up to

58 x 78 cm and incorporates registration features

typically unavailable on low-cost tabletop

presses including all-steel construction, a no-warp

steel pallet, floating head, 3-point bearing lock,

and screen off-contact and leveling adjustments.

The compact unit measures 35.9 cm W x 72.4 cm

D and weighs 11.4 kg, making it portable. Options

include a neck guide and rubber top for

the included pallet, and a variety of specialised

pallets for sleeves, youth-size garments, oversized

garments, face masks, small signs, insulated can

holders and other promotional items. For higher

production and/or multi-colour capability, the

interchangeable print head, pallets and wheel

lock assembly of the one-station/one-colour V-10

press can be transferred to the rotary frame of the

company’s V-100 model to build a two-, three- or

four-colour press at reduced cost when needs

increase. Covered by a one-year warranty, the

CraftPrinter press is shippable via UPS and comes

with easy-to-follow instructions.

Other Vastex equipment performance-matched

to the CraftPrinter press includes an E-100 Tabletop

Screen Exposer, a D-100 conveyor dryer

and a DRI-CAB Screen Drying Cabinet, which

can also serve as a stand for the V-10 press and

other tabletop equipment.

The company also manufacture commercial-grade

and industrial-grade equipment

including numerous models of screen printing

presses, infrared conveyor dryers, flash cure units,

exposing units, screen drying cabinets, washout

booths and complete shops packaged according

to desired capacity, printing capabilities,

available floor space, and budget.



36

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Türk tekstil sektöründe yeni dönem

“It is time to say new things

for the Turkish textile sector”

Bordo Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fahri Şahin, “Tekstilde

tüketici davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun talepleri farklılaşıyor.

Tekstil sektöründe döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor. Giyimde

sürdürülebilirlik daha fazla önem kazanıyor. Türk tekstil sektörü için

artık yeni şeyler söyleme vakti geldi.”

Bordo Group Vice Chairman Fahri Şahin explained that, “The consumer

behaviours are changing in the textile sector. The demands of the

new generation are different than the previous generations. The

circular economy trends in the textile sector are metamorphosing.

Sustainability in the clothing sector is becoming more important than

ever. It is time to say new things for the Turkish textile sector.”

İş insanı Fahri Şahin, koronavirüs pandemisinin

ardından hazır giyim ve tekstil sektöründeki

yeni trendler hakkında açıklamalarda bulundu.

Pandemi ile birlikte her sektörde olduğu gibi

tekstilde de bir dönüşüm yaşandığına vurgu

Businessperson Fahri Şahin made a statement

about the new trends in the ready-made

clothing and textile sector after coronavirus

(Covid-19) pandemic. Şahin emphasised that

the textile sector experienced a transformation


37

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

like other sectors during the pandemic process

and stated that, “In this period, digitalisation is

the most popular topic in the textile sector and

digitalisation continues to be the most popular

topic. AI and digital transformation-based textile

applications are critically important. The textile

businesses that kept their distances with digital

transformation begin to fall behind the competition.”

He further stated that “A new order in

textile is waiting for us after the pandemic” and

added, “Textile firms that have infrastructure that

matches Industry 4.0, those that care digitalisation

in the production process, adapt to the

remote-working business model and effectively

manage these processes will minimise the risks

and be one step ahead in the sector.”

“PLM solutions provide digital strategy in the

pandemic”

Fahri Şahin reminded that Product Lifecycle

Management (LM) solution in the textile sector

is a new generation application and stated

that, “PLM solutions are offered as strategic

solutions to firms that are active in fashion,

shoe, sportswear, luxury wear and home textile

fields. These solutions enable the firms to achieve

their operational digital transformation

solutions in a shorter time. PLM which is an innovative

business solution can coordinate the

supply chain of these firms easier. PLM has an

important position among textile trends as this

solution offers a digital strategy in unexpected

situations such as a pandemic.

“Solar energy must be used more effectively in

ready-wear”

Experienced textile businessman Fahri Şahin

remarked the importance of using renewable

energy. He expressed using solar energy in ready-wear

more effectively and continued, “Renewable

energy is an environmentally-friendly

and ecologic system. The most important resource

among these is solar energy. The textile

sector which is one of the locomotive sectors

in economic life requires a high amount of

energy. Therefore, we must be oriented towards

the renewable energy resources as alternatives

to traditional energy resources. Our country is

rich in terms of renewable energy resources.

We must make sure to use renewable energy

resources more in production and climatization

stages of the textile industry. Thus, we can

follow a sustainable energy strategy in textile in

terms of economy and environment.”

“Traditional supply chain methods fell short”

Fahri Şahin remarked the key role of digitalisation

in the supply chain during the pandemic.

Şahin emphasised that the traditional

yapan Şahin, “Bu dönemde tekstil sektöründe

en çok dijitalleşme konuşuldu ve konuşulmaya

devam ediyor. Yapay zeka ve dijital dönüşüm

eksenli tekstil uygulamaları rekabette kritik

öneme sahip oldu. Dijital dönüşüme mesafeli

olan tekstil işletmeleri rekabette geri kalmaya

başladı,” dedi. “Salgının ardından tekstilde

yeni bir düzen bizi bekliyor,” diyen Şahin, şöyle

devam etti; “Endüstri 4.0’a uyumlu altyapısı

olan, üretim süreçlerinde dijitalleşmeyi önemseyen,

uzaktan çalışma iş modeline adapte

olan ve tüm bu süreçleri verimli bir şekilde

yöneten tekstil firmaları riskleri minimize ederek

sektörde bir adım önde olacaktır.”

“PLM ÇÖZÜMLERİ PANDEMİDE DİJİTAL STRATEJİ

SAĞLIYOR”

Tekstilde Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM)

çözümünün yeni nesil bir uygulama olduğunu

hatırlatan Fahri Şahin, “PLM çözümleri; moda,

ayakkabı, spor giyim, lüks giyim ve ev tekstili

gibi alanlarda faaliyet gösteren firmalara stratejik

çözümler sunuyor. Operasyonel dijital dönüşüm

hedeflerine daha kısa sürede ulaşmalarını

sağlıyor. Yenilikçi bir işletme çözümü olan

PLM ile firmalar tedarik zincirini daha verimli

koordine edebiliyor. Pandemi gibi beklenmedik

durumlara karşı da dijital bir strateji sunması

açısından PLM, tekstil trendleri arasında önemli

bir yer tutuyor,” dedi.

“SEKTÖRDE GÜNEŞ ENERJİSİ DAHA ETKİN

KULLANILMALI”

Deneyimli tekstilci Fahri Şahin, yenilenebilir

enerji kullanımının önemine de işaret etti. “Yenilenebilir

enerji, doğa dostudur ve ekolojik bir

sistemdir. Bunların arasında en önemlisi güneş

enerjisi olarak karşımıza çıkıyor. Ekonomik hayatın

lokomotiflerinden biri olan tekstil sektöründe

çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor. Bu sebeple

geleneksel enerji kaynakları yerine alternatif

olarak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek

zorundayız. Ülkemiz, yenilenebilir enerji

kaynakları potansiyeli açısından zengin bir

ülke. Tekstil sanayisinde üretim ve iklimlendirme

aşamalarında yenilenebilir enerji kaynaklarının

daha fazla kullanılması sağlanmalıdır. Böylece

tekstilde ekonomi ve çevre açısından sürdürülebilir

bir enerji stratejisi uygulayabiliriz.”

“GELENEKSEL TEDARİK ZİNCİRİ YÖNTEMLERİ

YETERSİZ KALDI”

Fahri Şahin, pandemi sürecinde tedarik

zincirlerindeki dijitalleşmeye de dikkat çekti.

Beklenmeyen bu kriz ortamında geleneksel

tedarik zinciri yönetimlerinin yetersiz kaldığını

vurgulayan Şahin, “Tedarik zincirinde geleneksel

yöntemler güncel iş süreçlerini karşılamakta

yetersiz kaldı. Tekstil sektöründe de bunun


38

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

olumsuz yansımaları oldu. Kısa ve orta vadede

olağanüstü değişimlerden etkilenmeyen, sürdürülebilir,

esnek ve dinamik tedarik zincirlerine

daha fazla ihtiyaç olacak. Bu sebeple tekstil

firmaları, operasyonlarında efektif tedarik

zincirlerine yöneliyor. Konjonktürel durumların

risklerini minimize eden tedarik zinciri yöntemleri

sektörde daha fazla yer edinecektir. Firmalar,

alternatif tedarik ve satış kanallarını belirlemeli;

tedarik zincirlerinin alt fonksiyonlarını da yeni

normal döneme göre uyarlamalıdır.”

“KIYAFETLERİN YÜZDE 90’I ATIK OLARAK İMHA

EDİLİYOR”

Pandemi sürecinde tekstilde sürdürülebilir

moda anlayışının daha fazla konuşulmaya

supply chain fell short in this unexpected crisis

environment and expressed, “The traditional

methods in the supply chain fell short for

current business processes. This had negative

reflections in the textile sector. We will need

sustainable, flexible and dynamic supply chains

that are not impacted from short- or medium-term

extraordinary changes. Therefore,

textile firms are directed to an effective supply

chain in their operations. The supply chain

management methods that minimise the risks

under conjunctural circumstances will gain

ground in the sector. The firms must determine

alternative supply chain and sales channels

and sub-branches of the supply chain must be

adapted for the new normal.”



40

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

başladığını ifade eden Şahin, “Sürdürülebilir

moda, tekstil endüstrisine tam anlamıyla

yerleşmiş durumda. Biz de Bordo Group

olarak sürdürülebilir modaya büyük önem

veriyoruz. Ürün bandımızda sürdürülebilir

ve organik koton kumaşlar da var. Sürdürülebilir

moda sadece üretimle ilgili bir süreç

değil. Üretilen organik ürünler sezonu geçse

bile tekrar kullanılabiliyor. Üretim süreçlerini

yenilikçi, sürdürülebilir moda stratejisi ile organize

eden tekstil işletmeleri, birçok bakımdan

avantaj sağlayacaktır” diye konuştu.

Fahri Şahin, bu konuda şu değerlendirmeyi

yaptı; “Modada sürdürülebilir pazarlama ve

satış stratejileri, yeni normalleşme döneminde

tekstil sektörünün gündeminde. Tekstil

endüstrisinin nasıl daha sürdürülebilir olabileceği

konusundaki çeşitli dinamikler yer alıyor.

Bir araştırmaya göre her yıl 50 tondan fazla

kıyafet üretiliyor. Bunların yaklaşık yüzde 90’ı

atık olarak imha ediliyor. Bu çok önemli bir

rakam. Bunların geri kazandırılabildiğini düşündüğümüzde

ekonomi ve çevre açısından

ne kadar büyük kazanımlar elde edeceğimiz

aşikâr. Organik koton ve dönüştürülebilir

ürünlere yönelim var. Bu sebeple sürdürülebilir

moda anlayışını sektördeki her aktörün

ciddi olarak ele alması gerekiyor.”

“TEKSTİLDE YENİ ŞEYLER SÖYLEME VAKTİ GELDİ”

Yeni tekstil ekonomisinde dikkat çeken

konuları da değerlendiren Şahin, şu ifadeleri

kullandı; “Zararlı maddelerin salınımını azaltmak

ya da durdurmak gerekiyor. Kıyafet

tasarımlarında giyilme sayılarını artırmak

için yüksek kaliteli kıyafetlere odaklanmak

zorundayız. Tekstil ürünlerinde geri dönüşümde

efektif bir süreç sağlamalıyız. Böylece

her yıl milyarlarca dolarlık tasarruf sağlanabilir.

Ayrıca, kaynakların etkin kullanımını

sağlayarak, tekstilde yenilenebilir süreçlere

odaklanmalıyız. Geri dönüştürülebilir tekstil

ürünleri ile tekstil ekonomisinin hammadde

girdilerine ihtiyacını azaltabiliriz.”

Fahri Şahin, medikal tekstil ürünlerine pandemi

ile birlikte büyük bir talep olduğunu

da vurguladı. Medikal tekstil ihracatının

kolaylaştırılması gerektiğini ifade ederek,

sözlerini şöyle tamamladı; “Tekstilde tüketici

davranışları değişiyor. Yeni jenerasyonun

talepleri farklılaşıyor. Tekstil sektöründe

döngüsel ekonomi trendleri başkalaşıyor.

Giyimde sürdürülebilirlik daha fazla önem

kazanıyor. Dünyada antibakteriyel ürünlere

talepler artıyor. Çevreye duyarlı üretim

süreçleri yadsınamaz bir hal alıyor. Tüm

bunları üst üste koyduğumuzda Türk tekstil

sektörü için artık yeni şeyler söyleme vaktinin

geldiğini söyleyebiliriz.”

“90% of the clothes are destroyed as waste”

Şahin stated that sustainable fashion approach

was mentioned more during the pandemic

period and said, “Sustainable fashion is

completely embedded in the textile industry.

As Bordo Group, we greatly care for sustainable

fashion. Our production line has sustainable

and organic cotton textiles. Sustainable fashion

is not only about the production process. We

re-use the produced organic products when

the season ends. Textile businesses that can organise

their production processes with innovative,

sustainable and fashion strategy will gain

advantages in various ways.”

Fahri Şahin assessed this topic as follows, “The

sustainable marketing and sales techniques

in the fashion are in the agenda of the textile

sector during new normalisation period.

There are various dynamics in how the textile

industry can become more sustainable. According

to studies, more than 50 tons of cloths

are manufactured every year. Approximately

90% of these clothes are destroyed as waste.

This is a huge number. When we think about

re-using these clothes, it is clear that we will

achieve greater gains for the economy and

environment. Therefore, every actor in the

fashion sector must seriously consider sustainable

fashion approach.”

“It is time to say new things in the textile sector”

Şahin also talked about the popular topics in

the new textile economy and said, “We need

to decrease or prevent the harmful material

emission. To increase the number cloth re-use

in the clothing design, we need to focus on

high-quality clothes. We need to provide an

effective process for textile product recycling.

This way, we can save billions of dollars every

year. Additionally, we need to ensure effective

resource use and focus on renewable

processes in textile. We may decrease the raw

material input need in the textile sector with

recyclable textile products.”

Fahri Şahin further emphasised that there is

a high demand in the medical textile products

during the pandemic. Şahin stated that

medical textile export should be facilitated

and concluded that, “The demands of the

new generation are different than the previous

generations. The circular economy trends in the

textile sector are metamorphosing. Sustainability

in the clothing sector is becoming more

important than ever. The demand for anti-bacterial

products around the world is increasing.

The environmentally conscious production is

becoming the undeniable truth. When we add

these things up, we can say it is time to say new

things about the Turkish textile sector.”



42

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Moda endüstrisinin 2021’de

yüzde 2 ila 4 oranında

büyümesi öngörülüyor

Moda ve tasarım ürünlerinde karbon ayak izinin göz önünde

bulundurulması dünyamızın sürdürülebilirliği açısından büyük

önem taşıyor. Moda ve tekstil ürünleri için kullanılan su miktarı da

dünyamız için son derece kritik.

Karbon ayak izi, çeşitli insan

aktiviteleri sonucu sera gazlarının

salınım miktarını değerlendirmek

üzere kullanılan bir

kavram. Ton, kg ya da CO2

gram cinsinden ifade edilir.

Kullandığımız ya da satın aldığımız

ürünlerin yaşam ömrü

süresince salınan tüm CO2

gazlarının çevresel etkisini de

bize anlatıyor. Tekstil ürünlerinin

üretiminde harcanan

su miktarı dikkat çekiyor.

Örneğin bir denim üretiminde

kullanılan su miktarı bir kişinin

dokuz yıllık içme suyu ihtiyacına

denk geliyor. Pamuklu bir

tişörtün üretiminde ise yaklaşık

üç bin litre (iki bin 700) suya

ihtiyaç duyuluyor. Dünyanın

küresel ısınma karşısında

savunmasız kalması ve doğal

kaynakların da üretim maliyetlerine

katılmasıyla bireylerin

moda ve tasarım ürünlerinde

gelecek yıllarda farklı modellere

yöneleceği konuşuluyor.

Uzmanlar, gelecek yıllarda


43

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

kişilerin kısa dönem ürün kiralama, yıllık ya da

dönemsel kira abonmanlığı, dayanıklılığı yüksek

ürünler ve az kullanılan ürünlerin tekrar satıldığı

ürün modellerini tercih edeceğini söylüyor.

GİYSİLERİN YIKANMA SAYISI AZALTILMALI

Moda sektörüne konu olan kumaşları üreten tekstil

endüstrisinin en büyük sera gazı salınımına neden

olan sanayilerden biri olduğunu belirten İstanbul

Bilgi Üniversitesi Moda Tasarımı Bölüm Başkanı

Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi, satın alınan her

ürünün karbon ayak izinin bir parçası olduğunu

söyledi. Ekşi, “Ellen Mac Arthur Vakfının raporuna

(A-New-Textiles-Economy Full-Report) göre tekstil

üretiminin neden olduğu sera gazlarının miktarı

geçtiğimiz yıllarda 1,2 milyar ton CO2 eşdeğerine

erişti. Bu miktar tüm uluslararası uçuşların ve deniz

nakliyatının toplamının ortaya çıkardığı sera gazı

salınımının üzerinde. Her bir ton polyesterin üretimi

beş ile 9,5 ton arası CO2 salınımına neden oluyor.

Modaya konu olan ürünlerin yüzde 90’ı naylon,

polyester, akrilik ve spandex içerdiği için kullanılan

giysi ürünlerinin büyük çoğunluğunun fosil yakıttan

üretilmekte olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte

doğal elyaflar içinde pamuk da çok fazla su tüketen

bir seçenek. Yüzde yüz pamuk kullanılarak üretilen

bir adet denim pantolon üretimi için ortalama

olarak 9,500 litre suya, pamuklu bir tişört ise 2,700

litre suya (bir insanın üç yıllık içme suyu) ihtiyaç duyar.

Bir denimin üretiminde 34 kg CO2 salınıyor. Bu

da bir arabayla 111 km yol yapmaya eşdeğer nitelikte.

Kotun kullanım ömründe de aşağı yukarı 3400

litre su tüketeceği bekleniyor. Kotumuzu kullanırken

uygulanabilecek bazı basit pratikler var. Kotu bir

kez giydikten sonra yıkamak yerine 10 kez giydikten

sonra yıkamak çevreye olan etkisini yüzde 60 ila 70

oranında azaltıyor. Benzer şekilde düşük sıcaklıkta

yıkamak, makine tam dolmadan çalıştırmamak

ve hatta bilimsel olarak bakterileri uzun dönemde

yok ettiği kanıtlanmamakla birlikte kokuyu bertaraf

etmek için kullanılan bir yöntem olarak kotumuzu

buzlukta bekleterek temizliğini sağlamak, yıkama

sayısını azaltmak amacıyla sık sık güneşte bekletmek

yapabileceklerimizden birkaçı” dedi.

ÜRÜN ABONMANLIĞI MODELLERİ ÖNE ÇIKACAK

BOF ve Mc Kinsey’in “The State of Fashion 2020

Coronavirus Update” raporuna göre moda endüstrisinin

gelirlerinde 2020’de yıllık yüzde 27 ila 30

daralma, 2021’de ise yüzde 2 ila 4 büyüme beklendiğini

belirten Ekşi, şöyle devam etti: “Sürdürülebilirlik

üzerine değişen toplumsal bilinç yapısı pandemi

sonrasında yansımalarını farklı moda sistemleri

ile hem toplumsal bilinçte hem de iş modellerinde

gösterebilir. Ellen MacArthur Vakfı’nın 2017 tarihli

“Yeni Bir Tekstil Ekonomisi” raporuna göre önümüzdeki

yıllarda tüketiciler için giysi seçimlerinin

arasında kısa dönem ürün kiralama, yıllık ya da

dönemsel kira abonmanlığı, dayanıklılığı yüksek

ürünler, az kullanılan ürünlerin tekrar satıldığı


44

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

modeller yer alacaktır. Bu modelleri farklı tüketici

grupları farklı ağırlıklarda tercih edecektir. Örneğin

“çevre sorumluluğu üzerine hassasiyeti yüksek”

olan tüketici dört modelin tümünü kullanabilir.

“Aidiyetçi” grup ise dayanıklılığı yüksek ürünlere

yatırım yapmak yerine kira abonmanlığı modeline

daha fazla ilgi gösterebilecek.”

FARKLI TİP MODA TÜKETİCİLERİ VAR

Pandemi süreci ve sonrası akıllarda merak edilen

bir diğer soru da tüketicilerin alışkanlıkları oldu. Bu

süreçte kişilerin davranışlarının giderek değişeceğini

ve dijital kanallar tarafından satışların artacağını

ifade eden Dr. Öğr. Üyesi İrem Arıkan Ekşi,

kişilerin giyim ile ilişkisi hali hazırda belli motivasyonlara

dayanıyor diyor ve ekliyor: “Bunlar pratik,

duygusal ve sosyal düzey olarak üçe ayrılıyor.

Pratik düzeyde ısınmak, korunmak ve rahat etmek

için giysilerimizi seçiyoruz. Duygusal düzeyde

kimliğimizi ifade etmek, neşelenmek, kendimize

güvenimizi desteklemek için giyiniyoruz. Sosyal

düzlemde ise giysilerle değerlerimizi, statümüzü

ortaya koyuyor ve aidiyet duygumuzu çeşitli gruplara

özgü tarzlarla tatmin ediyoruz. Bu üç temel

giyinme motivasyonu Ellen Mac Arthur Vakfı 2017

raporunda sıralanan altı tip moda tüketicisinde

farklı ölçeklerde etkili oluyor. Bu altı tip kampanyacı,

marjinal, aidiyetçi, kaçıngan, ünlü takipçisi ve

çevresel duyarlı olarak betimleniyor.”

MİKRO ELYAFLARIN OKYANUSA SALINMASI

ÖNLENEBİLİR

Döngüsel tasarım (cradle-to-cradle) düşüncesinin

temelinde yatan, bir tasarımın yeni bir

tasarıma dönüşerek sürekli evrildiği modeller

öne çıkıyor. Döngüsel tasarımın moda ve tekstil

endüstrisinin gelecekteki yeni kavramlarından

bir tanesi olacağını dile getiren Dr. Öğr. Üyesi

İrem Arıkan Ekşi, ömrü sona eren bir ürünü yeni

ürüne dönüştürürken insan sağlığına, toprağa ve

çevreye zararlı hiçbir bileşenin içerilmemesinin

gözetileceğini söyledi. Moda ve tekstil endüstrisinin

yenilenebilir enerji ve kaynaklarla üretim

yapacağının altını çizen Ekşi, “Bu hedef ile daha

az enerji gerektiren sistemler geliştirilebilir. Bu

sayede moda ve tekstil endüstrisi modifiye edilebilen

üst düzeyde dayanıklı ve bütçeli ürünler

üretebilir. Moda ve tekstil endüstrisi doğadan

yenilenebilir kaynakları kullanırken doğayı da

yeniden canlandırabilir, koruyabilir, toprak

kalitesini göz önüne alan iyileştirici, destekleyici

yöntemleri öne koyabilir. Özellikle pamuk bitkisi

için koruyucu tarım ilkeleri, ağaç bazlı selülozik

lifler için de korunan orman tesisleri planlanabilir.

Hem üretim sürecinde son derece zararlı olan

ve geri dönüşüm sürecinde de çevreye yayılım

gösteren zararlı kimyasalların kullanımı bertaraf

edilebilir. Plastik mikro elyafların okyanusa salınması

önlenebilir” diye konuştu.



46

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Covid 19 virüsünü

yok eden kumaş

Bursa’dan çıktı

İnsanlık yararına bir iş yapmak için yola

çıktılar, Covid19’u yok eden Türkiye’nin

ilk kumaşını yaptılar. Covid-19 virüsünü %

99.99 oranında yok eden kumaş Bursa’da

EbruzenTektstil tarafından üretildi.

%99,99 oranında yok olduğu belirlendi. Bu test birkaç

milyon Covid 19 virüsü ile yapıldı. Neutron Covid

19 süreciyle mücadelede önemli bir kilometre

taşı olacak” diye konuştu. Kutlucan; “Çok mutlu

ve gururluyuz. Ürettiğimiz kumaş doğal olarak hem

Türkiye, hem de yurtdışında dikkat çekmeye başladı

bile. Öncelikli hedefimiz Türk insanına, özellikle

de sağlık sektörü çalışanlarına fayda sağlamak.

Nihai hedefimiz ise tüm insanlık için yararlı olmak.

Ülkemize ve milletimize hayırlı olsun” dedi.

SADECE TÜRKİYE DEĞİL TÜM DÜNYA İÇİN BÜYÜK

ÖNEM TAŞIYOR

Dünya üzerinde antimikrobiyal, antiviral kumaşların

bulunduğunu belirten Ebruzen Tekstil Satış ve Ürün

Yöneticisi Endüstri Mühendisi Tunçel bu noktada

dikkat edilmesi gereken durumları şöyle özetledi;

“Kumaşın üretim aşamalarında kullanılan kimyasalların

sağlık otoritelerinden alınmış olan belgelerde

sağlığa zararlı olmadığının kanıtlanması gerekiyor.

Neutron hem Avrupa Biyosidal Ürünler Yönetmeliği’ne,

hem de T.C. Sağlık Bakanlığı Biyosidal Ürünler

Yönetmeliği’ne uygun ve ruhsatlı kimyasalları kullanıyor.

Neutron, Türkiye’de Covid 19 virüsüyle EN18184

standartı kapsamında ilk defa test edilen kumaş

olarak öne çıkıyor. Birçok ülkede onlarca ürünün tamamı

bugüne kadar H1N1 domuz gribi virüsü veya

Felinecoronavirüs de denilen coronavirüs ailesinin

kedilere ait olan versiyonuyla testlerini yaptırıyor,

buna hem Türkiye’den hem de dünyadaki ünlü firmalardan

birçok örnek gösterebiliriz. Kumaşların bu

tarz virüslerle test edilmesi ve sonuçlarının olumlu

olması bu kumaşların antiviral kumaşlar olduklarını

gösterir, ancak bilimsel olarak aynı başarıyı Covid19’a

karşı da gösterebilecekleri konusunda kesin

bir bilgi veremez, sadece fikir verebilirler. Neutron

bu konuda diğerlerinden ayrılıyor ve çok net,

çok kesin bir bilgi veriyor. Bu da Neutron’u dünya

üzerindeki ve Türkiye’de bulunan antiviral kumaşlardan

ayırıyor ve hatta birkaç adım öne geçiriyor.

Bir diğer konu ise bizim test sonucumuzun konumu.

Kumaşımız ilk 2 saat içinde tüm virüslerin %99,99’unu

yok ediyor ve bu sonuç matematiksel olarak fazlasıyla

ileri düzeyde bir sonuç. %99 bile insanlarda iyi

bir intiba oluşturuyor ancak %99,99 demek %99‘dan

Yaklaşık 15 yıldır teknik ve fonksiyonel tekstil üzerine

faaliyet gösteren Bursa merkezli Ebruzen Tekstil’de

üretilen kumaşın Covid 19 virüsüyle yapılan laboratuvar

testleri başarıyla sonuçlandı. Ebruzen Tekstil

Ceo’su Tekstil Mühendisi Sadık Kutlucan Türkiye’yi

gururlandıracak bu haber hakkında şunları söyledi:‘Dünyada

tekstil üzerindeki antiviral aktiviteyi

ölçmekte kullanılan EN 18184 standartlarına göre

ürettiğimiz antiviral kumaşımız Covid 19 virüsüyle

teste tabii tutuldu. Ürettiğimiz ve Neutron adını

verdiğimiz kumaşın yüzeyine bırakılan Covid19

virüslerinin EN 18184 standardı uyarınca ilk 2 saatte


VAV’S NEW DENIM WARRIORS

PREDATOR

CMT 400-600

NEW GENERATION LASER MACHINE

HIGH AND NEVER-ENDING POWER

ECONOMIC PRICE

FIXED TABLE MODE

POWERED BY NEW WILMA 7 SOFTWARE

COMPATIBLE WITH FABRO-TECH SOFTWARE

BEST SOLUTION FOR SAMPLING PURPOSES

UPDATED DESTROY FUNCTIONS

ADVANCED PRODUCTIVITY

S U S T A I N A B L E

T E C H N O L O G Y

NEVER ENDING

POWER

LASER TUBE TECHNOLOGY

You can easily change the gas-mix

cartridge just like a printer.

CONVENTIONAL LASER TUBE

HIGH LASER MARKING COST (REFURBISHMENT)

DECREASING POWER DAY BY DAY

MATCHING PROBLEM BETWEEN LASER

MACHINE IN YOUR FACTORY

VERY HIGH MAINTANCE AND REPAIR COST

VERY LOW SECOND HAND PRICE

SMART LASER TUBE

LOW LASER MARKING COST

NEVER –ENDING POWER

PERFECT MACHING BETWEEN LASER

MACHINE IN YOUR FACTORY

LOW MAINTANCE AND REPAIR COST

HIGH SECOND HAND PRICE

info@vavtechnology.com

www.vavtechnology.com


48

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

SAĞLIK SEKTÖRÜ BU KUMAŞLA DERİN BİR

NEFES ALACAK

Neutron antiviral kumaşın en önemli kullanım alanlarının

başında sağlık sektörü geliyor. Bu noktada

doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının giydiği

maskeler başta olmak üzere önlükler ve diğer yıkanabilir

kıyafetler ile hastanelerde kullanılan çarşaf

ve benzeri tekstil ürünlerinde, yıkanabilir ameliyathane

kıyafetleri gibi birçok alanda Neutron bir

kurtarıcı olmayı hedefliyor. CEO Kutlucan; “Sağlık

çalışanlarımızın bu zorlu pandemi döneminde üst

üste birkaç kat maske taktıklarını görüyoruz, haklı

olarak tek bir kat maske takmak istemiyorlar. Aynı

zamanda maske üretimi için gereken standartlardan

da başarıyla geçen Neutron kumaşlardan

üretilecek maskeleri de bu taktıkları katmanlardan

biri haline getirerek Covid19 virüsünün kumaş tarafından

yok edilmesi sağlanabilir. Bu bizim Ebruzen

olarak en önemli bulduğumuz, kıymet verdiğimiz

konulardan bir tanesi” diye konuştu.

YIKANABİLİR ÖZELLİK

Ebruzen Tekstil’in gerçekleştirdiği geçmiş antiviral

ve antibakteriyel test tecrübeleri en az 20-30 yıkama

yapılabileceğini gösteriyor. Bu da tüketicinin

ürününü defalarca çamaşır makinesine atıp yıkayabilmesi

demek. Kumaşın kendine has özellikleri

yıkama ile kaybolmadığından tüketici günlük kullanımın

ardından yıkayıp ürünü içi rahat bir şekilde

tekrar tekrar kullanabilir. CEO Kutlucan; ’Tecrübelerimize

dayanarak defalarca yıkama ile sadece

özelliğin şiddeti standartın belirlediği sınırlar içinde

bir miktar azalıyor diyebiliriz. Bu noktada da 50

yıkama testine kadar süreci ilerleterek aslında

ürünün çok uzun kullanımlarda bile antiviral özelliğini

güçlü şekilde devam ettirdiğini ispatlamak

için yıkama sonrası viral etkinlik test çalışmalarımız

devam ediyor” şeklinde açıkladı.

100 kat daha fazla etkili demektir. Tüm bu nedenlerden

dolayı tercih edilen ve antiviral özellikli olduğu

belirtilen kumaşların tüketiciler tarafından hangi

virüs cinsi ile test edildiği ve ilgili testlerden nasıl bir

oranla geçtiğinin sorgulanması gerekiyor.”

HEDEF TÜM İNSANLIĞA HİZMET ETMEK

Kutlucan; “Elbette başarımızı uluslararası boyuta

taşımak en büyük hedefimiz ancak ne yazık ki

bu gibi mega planlar için yetkililerin desteği çok

büyük önem taşıyor. Ülkemizin global bir marka

çıkarma konusunda şu anda çok önemli bir fırsatı

bulunuyor. Bu fırsatı iyi değerlendirebilirsek hem

bu alanda global bir üretici olmuş oluruz, hem de

pandemi döneminde tüm insanlığın yararına bir iş

yapmış oluruz” diye konuştu.

İNSANIN OLDUĞU HER YERDE KULLANILABİLİR

Ebruzen Tekstil’in Covid 19’a karşı yok edici özelliği

Türkiye’de bir ilk. Antiviral kumaş Neutron, yıkanabilir

maskelerden iş kıyafetlerine, nevresim takımlarından

perdeye, koltuk döşemesinden gömleğe, tişörtten

cekete her türlü konfeksiyon ve ev tekstilinde kullanım

alanına sahip. Bu da Covid 19’la mücadelede

çok büyük bir adım anlamına geliyor. Neutron’un iki

saat içinde %99.99 oranında tüm Covid 19 virüsünü

yok etmesi, kumaşın birçok sektörde kendine yer

bulması anlamına geliyor. Sağlık sektörü öncelikli

olmak üzere insanın olduğu her alanda Neutron’a

yer bulunuyor. Maskelerde, yıkanma durumu çok

sık olmadığı için iş kıyafetlerinde, resmi üniformalar

giyen devlet memurlarının kıyafetlerinde, kışlaların,

okulların yatakhanelerinde, huzurevlerinde, her türlü

ev tekstili ürünlerinde, toplu taşıma araçlarında döşemelik

kumaş olarak, tüm günlük kıyafet türlerinde

ve detaylandırılabilecek birçok alanda kullanım

alanına sahip olan Neutron,Covid 19 ile mücadelede

bir savunma kalkanı olarak yer almaya hazır.

‘MÜCADELEYE DESTEK’

Firmanın Pazarlama Müdürü Elif Tunçel ise, Covid

19’a karşı bir nevi savunma silahı olarak kullanılacak

ve Neutron markasıyla üretime hazır oldukları

kumaşın, normal kumaş türlerine göre fiyat farkının

çok yüksek olmayacağını ifade etti. Arada küçük

bir fiyat farkının olacağına işaret eden Elif Tunçel,

“Amacımız Türkiye’nin verdiği savaşa destek olmak.

Devletimizin ve milletimizin geleceği için kârdan

ziyade halkın sağlığı daha önemli. Salgınla yürütülen

mücadeleye biz de araştırmalarımız ve bilimsel

yaklaşımımızla destek vermeye çalışıyoruz” dedi.



50

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Teknik tekstil ihracatı rekora koşuyor

Technical textile exports run to a record

Dünyada 107 milyar dolarlık ihracat pazarı bulunan teknik tekstiller için

Ar-Ge ve inovasyon yatırımları hız kesmeden sürerken, Türkiye’de de bu

alanda rekora koşuluyor. Ocak-Ağustos 2020 döneminde Türkiye’nin

gerçekleştirdiği teknik tekstil ihracatı geçen yılın tamamında yapılan

teknik tekstil ihracatının üzerine çıkarak, 1.8 milyar dolara ulaştı.

While R & D and innovation investments for technical textiles market

in the world with 107 bil-lion dollars of exports continue unabated, a

record in this field in Turkey is experienced. Based on January-August

2020 period, exports of technical textiles made in all of the technical

textile exports to Turkey carried out last year, reached $ 1.8 billion.

Pandemi nedeniyle Nisan ve Mayıs ayında

ciddi bir kayıp yaşayan tekstil sektörüne ilişkin

ağustos ayı rakamları yüz güldürdü. Tekstil ve

hammaddeleri ihracatında yüzde 6.6 oranında

bir artış olur-ken Ağustos ayında özellikle ev

tekstili ihracatında 8.3 ve örme kumaş ihracatında

5.3 oranında artış gözlemlendi. Ancak en

ciddi artış 1 Ocak- 31 Ağustos döneminde Tür-

August figures for the textile industry, which suffered

a serious loss in April and May due to the

pandemic, made happy. While there was an

increase of 6.6 percent in exports of textile and

raw materials, an increase of 8.3 percent in

home textile exports and 5.3 percent in knitted

fabric ex-ports was observed in August. However,

the most significant increase between 1


51

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

January-31 Au-gust period, exports of technical

textiles, technical textiles from Turkey surpassed

the total exports made in 2019, reached $ 1.8

billion. The sector’s exports for the last 12 months

were worth 2.3 billion dollars.

“Grants for export of personal protective

hardware products should be removed”

Ahmet Öksüz, Chairman of the Board of Istanbul

Textile and Raw Materials Exporters’ Associa-tion

(İTHİB), evaluated this increase in the exports of

technical textiles, which offer facilitating so-lutions

to other sectors in areas such as automotive

textiles, construction and agriculture in addi-tion

to producing textile products that are nano-technologic,

do not pollute, breathe and keep

heat, said that the technical textile industry, which

is not dependent on abroad in raw material

supply, successfully passed the pandemic exam.

Stating that they carried out a technical study on

textile products supplied by the USA under Covid

19, Ahmet Öksüz made the following statement

on the subject: “In the January - August period,

we exceeded the annual export data with technical

textile exports worth about 1.8 billion dollars.

Our exports for the last 12 months were worth 2.3

billion dollars. In this context, we aim to in-crease

our target to exceed 2.5 billion dollars by the end

of 2020 and to reach 3 billion dollars ex-port data

by 2021. However, in order to reach our goals,

grant rates must be removed. The EU’s imports of

masks from China have exceeded 10 billion Euros

in the last few months. Turkey, unfor-tunately,

because of the grants, does not succeed in fixing

prices and market dominant position in all of China.

There must grant the export of personal protective

equipment products in Turkey. However, the

grant requirement should be removed immediately.

Once the demand for personal protective

equipment products has been saturated on a

global scale, the withdrawal of grants will not

matter. As the textile and raw materials sector, in

order to overcome the losses we experi-enced in

April - May with the least damage, grants for personal

protective equipment products, which are

still in high demand on a global scale, should be

removed. We are a pioneering industry with our

flexible production structure, logistics capability

and strong adaptability. We cannot use our advantages

over our competitors due to the current

grant requirement. a period of more than four

percent, our company began to produce products

such as personal protective equipment a few

months with our lead generation campaign launched

in Turkey Exporters Assembly. Our sec-tors,

which rapidly increase their capacity within the

framework of their needs, have the infra-structure

to meet new future demands easily.”

kiye’den yapılan teknik tekstil ihracatının 2019

yılında toplamda yapılan teknik tekstil ihracatının

üzerine çıkarak, yıllık 1.8 milyar dolara

ulaşması oldu. Sektörün son 12 aylık ihracatı

ise 2.3 milyar dolar değerinde gerçek-leşti.

“KİŞİSEL KORUYUCU DONANIM ÜRÜNLERİ

İHRACATINA YÖNELİK HİBELER KALDIRILMALI”

Nanoteknolojik, kirlenmeyen, nefes alan, ısı

tutan tekstil ürünleri üretmenin yanında; otomotiv

tekstilleri, inşaat, tarım gibi alanlarda da

diğer sektörlere kolaylaştırıcı çözümler sunan

teknik teks-tilin ihracatında yaşanan bu artışı

değerlendiren İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri

İhracatçılar Birliği ( İTHİB ) Yönetim Kurulu

Başkanı Ahmet Öksüz hammadde temininde

yurt dışına bağlı ol-mayan teknik tekstil sektörünün,

pandemi sınavından başarıyla çıktığını

söyledi. ABD’nin Covid 19 kapsamında tedarik

ettiği tekstil ürünlerine ilişkin teknik bir çalışma

gerçekleştirdiklerini bildiren Ahmet Öksüz,

konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Ocak

– Ağustos döneminde yaklaşık 1.8 mil-yar

dolar değerinde teknik tekstil ihracatıyla yıllık

ihracat verisini aştık. Son 12 aylık ihracatımız

ise 2.3 milyar dolar değerinde gerçekleşti. Bu

kapsamda hedef yükselterek 2020 yılı sonunda

ihra-catımızın 2.5 milyar doları aşmasını,

2021 yılında ise 3 milyar dolar ihracat verisine

ulaşmayı hedef-liyoruz. Ancak hedeflerimize

ulaşabilmemiz için hibe oranlarının kaldırılması

gerekmektedir. AB’nin Çin’den maske

ithalatı son birkaç ayda 10 milyar Euro’yu

aştı. Türkiye ise hibeler sebebiyle maale-sef

fiyat tutturmada başarılı olamıyor ve Çin tüm

piyasaya hâkim durumda. Türkiye’de kişisel

ko-ruyucu donanım ürünleri ihracatında

hibe şartı var. Ancak hibe şartının ivedilikle

kaldırılması gere-kiyor. Küresel ölçekte kişisel

koruyucu donanım ürünlerine ilişkin talepte bir

doygunluğa ulaşıldıktan sonra hibelerin kaldırılmasının

bir önemi bulunmayacak. Tekstil ve

hammaddeleri sek-törü olarak Nisan - Mayıs

ayında yaşadığımız kayıpları en az hasarla

atlatabilmemiz için küresel ölçekte talebi hâlâ

çok yoğun olan kişisel koruyucu donanım

ürünlerinde hibelerin kaldırılması ge-rekiyor.

Esnek üretim yapımız, lojistik kabiliyetimiz ve

güçlü adaptasyon kabiliyetimizle öncü bir

sektörüz. Rakiplerimize karşı avantajlarımızı

mevcut hibe şartı sebebiyle kullanamıyoruz.

Türkiye İhracatçılar Meclisimiz öncülüğünde

başlatılan üretim seferberliği ile birkaç ay gibi

bir sürede dört yüzden fazla firmamız kişisel

koruyucu donanım ürünleri üretimine başladı.

İhtiyaçlar çerçevesinde hızla kapasi-te artışına

giden sektörlerimiz yeni gelecek talepleri

rahatlıkla karşılayabilecek alt yapıya sahiptir.‘’


52

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

İnovatif girişimciler

aranıyor

Ekim 2020 olarak açıklandı. Türkiye’nin inovasyon

ve girişimciliğe verdiği önemin son yıllarda arttığını

ve tüm kurumlarıyla bu alana yatırımlar yaptığını

belirten UTİB Yönetim Kurulu Başkanı Pınar

Taşdelen Engin, ileri teknolojiye sahip ülkelerle

aradaki farkın kapatılabilmesi için bu hareketin

tabana yayılması gerektiğini söyledi.

“GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİNE

BÜYÜK KATKI SAĞLIYORUZ”

Kurulduğu günden bu yana sektöre öncülük

eden projelere imza atan UTİB’in Techxtile

Start-Up Challenge ile tüm paydaşları bir araya

getirdiğini kaydeden Pınar Taşdelen Engin, “Üniversite

sanayi işbirliğinin güçlendirilmesi yanında,

sanayiciler ile start-upların beraber çalışacağı

ortamlara da aracılık eden Techxtile Start-Up

Challenge, sektörün ve alanlarının uzman isimlerinin

eğitmen, konuşmacı ve jüri olarak katılımıyla

da girişimcilik ekosistemine önemli katkı sağlıyor.

Sürecin başından finaline kadar geçen süreçte

verilen eğitimler ve yapılan çalışmalar özellikle

genç girişimciler ve girişimci adayları için başlı

başına bir ödül niteliğinde” dedi.

KİMLER KATILABİLİYOR?

Techxtile Start-Up Challenge’e Türkiye Cumhuriyeti

vatandaşı veya yabancı uyruklu 18 yaşını

tamamlamış öğrenciler ve mezunlar proje başvurusu

yapabilecekler. Araştırmacı, akademisyen,

kamu veya özel kurum çalışanları, girişimci

adayları, inovasyon yapan ekipler ile start-up

sahipleri veya kurucularının da proje gönderebileceği

yarışmaya, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

onaylı Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri ile özel şirket

sahipleri veya kurucuları da katılabiliyorlar.

Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği’nin (UTİB) sektörde

inovasyon kültürünü oluşturmak ve yeni

girişimleri sektöre kazandırmak amacıyla bu

yıl 12.’sini düzenlediği Uluslararası AR-GE Proje

Pazarı, Techxtile Start-Up Challenge için proje

başvurularında süreç başladı. Girişimcilerin projelerini

online kayıt yaptırabilecekleri Techxtile

Start-Up Challenge’in son başvuru tarihi ise 20


Hayallerinizi ertelemeyin!

875 22 75 444 18 27 405 10 00

/

marmaraevleri4.combizimevler.com.tr

/

/ MarmaraEvleri 4 / BizimEvler


54

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

TEKNOFEST 2020’de

ödüller sahiplerini buldu

Bu yıl Gaziantep’te düzenlenen TEKNOFEST’in ana paydaşlarından

SANKO Holding’in yürütücülüğünü üstlendiği ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri

Yarışması’nda ‘Lise’ ve ‘Üniversite ve Üstü’ kategorilerinde birinci olan

takımlar ödüllerini İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun elinden aldı.

Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST

2020 final ödül töreni İçişleri Bakanı Süleyman

Soylu’nun katılımıyla Ortadoğu Fuar Merkezi’nde

(OFM) gerçekleştirildi. TEKNOFEST 2020’nin ana

paydaşlarından SANKO Holding’in sponsorluğunda

düzenlenen ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri

Yarışması’nın ‘Lise Kategorisi’ ile ‘Üniversite ve Üstü

Kategorisi’nde birinci olan takımlara ödüllerini İçişleri

Bakanı Süleyman Soylu, Gaziantep Valisi Davut

Gül, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet


55

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Fatih Kacır, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma

Şahin, T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk

Bayraktar ve SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.

Güner Dağlı birlikte verdiler.

DENİZ KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM OLACAK PROJE

Sakarya Bilim ve Sanat Merkezi 12’nci sınıf öğrencileri

Ceren İlayda Ekici ve Aleyna Akın’dan oluşan

‘Hidrotem Takımı’ Danışman Öğretmenleri Zeliyha

Çelik rehberliğinde geliştirdikleri ‘Süper Hidrofobik

Petrol Emici’ projesiyle ‘Çevre ve Enerji Teknolojileri

Yarışması’ Lise Kategorisinde birinci oldular.

Projeyle denize dökülen petrolü çok kısa sürede ve

tamamen organik çevreye zarar vermeden toplayacak

ürün geliştirildi. Ürün kendi ağırlığının 35 katı

petrol döküntüsünü yayılmadan saniyeler içerisinde

toplayarak denizi temizliyor. Ürün sadece petrol

temizlemiyor aynı zamanda fabrikalardaki yağ

atıklarını da yüzde yüz verimle temizliyor. Proje Danışmanı

Zeliyha Çelik, öğrencilerinin böylesi önemli

bir organizasyonda özellikle birincilik kazanmasından

memnuniyet duyduğunu belirterek, “Ürün

Türkiye’de dört mevsim yetişen ve bol bulunan bir

bitkiden elde edildi. Herhangi bir sanayi ürünü ola-


56

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

rak kullanılmayan bir ürünü ülke ekonomisine katkı

sağlayacak projeye dönüştürdüğümüz için ayrıca

mutluyuz. Projemizin bir sonraki aşamasında yerli

ve milli atık filtresi üretmeyi hedefliyoruz” ifadelerini

kullandı. Çelik, “Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışmasının

yürütücülüğünü üstlenen SANKO’ya hem

öğrencilerimizin bilim üretmelerine verdikleri destek

için hem de çevreye duyarlılıkları ve yerli üretime

katkılarından dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu.

KONUTLARDAKİ EVSEL GRİ SUYUN GERİ KAZANIMI

SAĞLANIYOR

Düzce Üniversitesi Kimya Bölümü Doktora Öğrencisi

Kübra Gökmen ile Çevre Mühendisliği Bölümü

Yüksek Lisans Öğrencisi Hakkı Erdoğan’dan oluşan

‘Dü-Çevre’ Takımı, Dr. Öğr. Üyesi Pınar Sevim Elibol’un

danışmanlığında geliştirdikleri ‘Güneş Enerjisi

ile Çalışan Elektroflotokaagülayon Presi ile Toplu

Konutlarda Kaynaklanan Evsel Gri Suyun Arıtımı ve

Geri kazanımı’ projesiyle kategorilerindeki 26 takım

arasından birinci oldular. Hakkı Erdoğan, toplu

konutlardan kaynaklanan geri dönüştürülebilme

potansiyeli yüksek olan evsel geri suyun hiçbir

kimyasal madde kullanmadan sıfır atık mantığı ile

elektro kimyasal yöntemleri kullanarak arıtımını ve

geri kazanımını sağladıklarını kaydederek, projeyle

ilgili şu bilgileri aktardı: “Sistem için gerekli olan

enerji ihtiyacını ise yenilenebilir enerji kaynaklarından

karşılıyoruz. Sistemde arıtılan su rezervuar

sistemlerinde bahçe sulamada, yangın söndürme

sistemlerinde v.b çeşitli alanlarda kullanılmaktadır.

Sistemde minimum yüzde 99.5 oranında yüzey

aktif madde giderimi sağlanmaktadır.”

Erdoğan, TEKNOFEST 2020’de elde ettikleri birincilikten

dolayı mutlu olduklarını dile getirerek festivale

katkı sunanlara teşekkür etti. ‘Lise Kategorisi’ ve

‘Üniversite ve Üstü Kategorisi’nde ikincilik ve üçüncülük

elde eden yarışmacılara ödüllerini Sanayi ve

Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, T3

Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar ile

SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Güner Dağlı birlikte

takdim ettiler. Çevre ve Enerji Teknolojileri Yarışması

‘Lise Kategorisi’nde Enerjik Takımı ikinci olurken,

Enerji Yuha Takımı ise üçüncü oldu. ‘Üniversite ve

Üstü Kategorisi’nde ise MPGK Takımı ikinci, Sen-1919

Takımı üçüncülük elde etti. En iyi sunum ödülleri ise

‘Lise Kategorisi’nde Gazi İletişim Takımı’na verilirken,

‘Üniversite ve Üstü’ kategorisinde ise ‘Silverriver

Takımı’ ödüle layık görüldü. En iyi sunum ödülüne

değer görülen takımlara ödüllerini SANKO Holding

Kurumsal İletişim Direktörü Pınar Ulutaş takdim etti.



58

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Lenzing, sıfır karbon

TENCEL markalı elyafları

piyasaya sürdü

Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral markası TENCEL,

tekstil endüstrisinde de karbonizasyonu başlatmak için

ürünün karbon ayak izini azaltmaya, endüstri ortaklarını katılmaya ve

engellenemeyen emisyonları dengelemeye yardımcı olan

“azalt-katıl-dengele” yaklaşımı ile karbon nötr olma yolunda ilerliyor.

Lenzing Grubu, sürdürülebilir bir dünya inancıyla

iklim değişikliğiyle mücadele etmek için 2019’da

duyurduğu kapsamlı kurumsal taahhütlerin

ardından, Lenzing’in tekstil sektöründeki amiral

markası TENCEL, ilk sıfır karbon TENCEL markalı

lyocell ve modal elyafları pazara sürdüğü

açıkladı. Karbon nötrlüğünün kurumsal çerçevesini

belirleyen CarbonNeutral protokolünün katı

kurallarına uygun olarak tasarlanan sıfır karbon

TENCEL markalı elyaflar, tekstil endüstrisi için

CarbonNeutral ® ürünler olarak sertifikalandırıldı.

Bu sertifika, elyaf üretiminden ve dağıtımından

kaynaklanan emisyonların hesaplanması ve

azaltılması anlamına geliyor. TENCEL, “gerçek

sıfır karbon” kampanyası ile Lenzing’in Bilimsel

Dayanıklı Hedefler (SBT) girişimine ve Birleşmiş Milletler

Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine katkıda

bulunmaya devam ediyor.


59

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

YENİ ELYAFLARLA SIFIR KARBONA DOĞRU YOLCULUK

Doğada çözünebilen ve botanik kökenli sıfır

karbon TENCEL elyaflar içeren kumaşlar, üçüncü

parti tarafınca onaylanmış etiketleriyle Lenzing’in

müşterileri, markaları ve tüketicilerine yeni bir

sürdürülebilir şeffaflık seviyesi sunacak. Çevresel

değerlerinin daha yüksek olmasının yanı sıra bu

elyaflar ciltte nazik dokunuş, daha kalıcı yumuşaklık,

ipeksi pürüzsüzlük, nefes alabilirliğe katkı ve

daha kalıcı renkler gibi standart TENCEL elyafların

özelliklerini taşıyacak.Yeni sıfır karbon TENCEL

elyafların piyasaya çıkışı, tekstil ürünlerine kullanılan

ham maddelerin şeffaflığını artırmada önemli

bir kilometre taşı olarak nitelendiriliyor.

“AZALT”, “KATIL” VE “DENGELE”

KAMPANYASINA DESTEK

2019 yılının sonlarında Lenzing, 2030 yılına kadar

belirli karbon emisyonlarını yüzde 50 oranında

azaltmayı ve 2050 yılında sıfır karbona ulaşmayı

taahhüt etmişti. Bu taahhüdünün ardından,

Lenzing’in TENCEL markası, aktif olarak ürünün

karbon ayak izini azaltan, endüstri ortaklarını teşvik

eden ve engellenemeyen emisyonları dengeleyen

“Azalt”, “Katıl” ve “Dengele” sütunları doğrultusunda

harekete geçtiğini açıkladı. Tedarik zincirinin

tamamında daha verimli üretim yöntemleri ile

yenilenebilir enerji kaynaklarını ve yeni teknolojileri

kullanarak karbon emisyonlarını sürekli olarak

azaltma önceliği ile Lenzing, CarbonNeutral ® ürün

sertifikasını almak için karbon nötrlüğü ve iklim finansı

konularının lider uzmanı olan Natural Capital

Partners ile işbirliği yapıyor. Konu özelinde açıklamada

bulunan Natural Capital Partners, İklim

Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Kıdemli Müdürü Tom

Popple,”Lenzing, iki TENCELTM elyaf için Carbon-

Neutral ® ürün sertifikası alarak, şirket ve ürün emisyonlarını

azaltma yolunda uzun vadeli yolculuğunda

önemli bir adım attı. Sadece bu sebepten

değil, Lenzing’in birçok moda perakendecisinin

tedarik zincirindeki konumu nedeniyle, bu sertifika

tekstil endüstrisi için iklim eylemine bağlılık mesajı

gönderiyor. Bu nedenle biz Lenzing ile çalışmaktan

mutluluk duyuyoruz ve şirketi gelecekteki iklim

taahhütlerini gerçekleştirmesi için desteklemeyi

dört gözle bekliyoruz” açıklamasında bulundu.

Lenzing Tekstil Global İş Yönetimi Başkan Yardımcısı

Florian Heubrandner, “Şirket ve marka olarak ayak

izimizi azaltmak için girişimlerde bulunmaktayız,

ancak tüm emisyonlara engel olmak mümkün

değil. Bu durum bizi global seviyede hareket

etmeye yöneltti. Bu noktada, CO2 emisyonlarının

tüm dünyada engellenmesine destek ve yardımcı

olmak için fırsatlar yarattık. Dengeleme yoluyla

karbonların telafisi, onaylı iklim finans projeleriyle

karbonların azaltılmasına katkıda bulunmaya

yardımcı oluyor. Böylesine bir iklim krizinde, Lenzing

her şirketin kendi etki alanında harekete geçmesi

gerektiğine inanmaktadır. TENCEL markası altında

CarbonNeutral ® ürün seçeneklerini içeren bu

yeni girişimden son derece heyecan duymaktayız.

Bu, Lenzing’in genel kurumsal hedefine doğru yeni

bir adımdır. Aynı zamanda tedarik zinciri ortaklarına

yardımcı olmamızı ve tekstil markalarını üretim

hatlarındaki karbon emisyonlarını yeniden değerlendirmeye

yöneltmemizi sağlıyor. İleriye baktığımızda,

yeşil yıkamadan kaçınmaya yardımcı olan

ve tüketicileri karbon nötr tartışmasına dahil eden

katı iç yönergeleri izleyerek ürün portföyümüzü

zenginleştirmeye devam edeceğiz” dedi.

KARBON EMİSYONLARINI AZALTMAK İÇİN

FAALİYETLERDE KÖKLÜ DEĞİŞİKLİKLER

Lenzing sıfır karbon yolculuğuna sorunsuz geçişini

kolaylaştırmak için bilime dayalı hedefleri baz alan,

karbon salınımını azaltmak için enerji verimliliğini,

fosil yakıt kullanımının azaltılmasını, kağıt hamuru ve

elyaf üretim tesislerinin entegrasyonunu ve yeni teknolojilere

yatırımları öngören dört temel kaldıraçtan

faydalanacak. Nihai hedeflerinin tüm TENCEL

elyaf seçenekleri ve tekstil tedarik zincirinin tamamında

karbon nötr faydalar sunmak olduğunun

belirten Lenzing Grubu Ticari Direktörü Robert van

de Kerkhof, “Sıfır karbon TENCEL elyaflarımızın

piyasaya sürülmesi, iklim değişikliğine karşı devam

eden bir savaşın sadece başlangıcıdır. Üretim

süreçlerimizi ve elyaf seçeneklerimizi yenilemeye

devam ederken, ağaç bazlı elyaf iş modelinin

doğal iklim avantajı konusunda kayıtsız kalmanın

ötesine bakacağız. Buna paralel olarak, karbon

nötrlüğü ortak hedefine ulaşmaya çalışan daha

etkili bir ekosistem oluşturmak için markalar ve

tasarımcılardan STK’lara kadar farklı ortaklarla çalışmaya

devam edeceğiz. Ortaklarımızı karbon nötr

hedefine doğru desteklemeye devam ederken,

herkesi ‘gerçek sıfır karbon’ hareketimize katılmaya

davet ediyoruz. Zaman hiç durmadan ilerliyor, gelin

iklim değişikliğine karşı bir araya gelelim!” dedi.


60

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

The new normal

in fashion?

Manila-based contemporary womenswear

fashion label, YOYA, has partnered

with Swedish garment technology firm,

Polygiene for the launch of a ViralOff ®

collection to create protective wear as

part of the local brand’s commitment to

progressive fashion solutions.

A first in the Philippines, the entire capsule collection

of protective clothing, dubbed “Armoured

Awakenings,” has been carefully treated with Polygiene’s

ViralOff antimicrobial finish that reduces viruses

by 99%* in two hours. Not only does this textile

technology protect against pathogens, it also helps

to extend the life cycle of the garment, due to the

possibility to wash less - making each piece a more

sustainable purchase.“Partnering with Polygiene

is a landmark milestone for YOYA as a brand. This

demonstrates our commitment to fashion solutions

that elevate our products to higher global standards

of quality and performance thus empowering

each woman who buys our clothes. Like a suit of armor,

our pieces will protect you, and offer meaningful

value in uncertain times”, shares Yoya Gueco,

President and Creative Director of Modahaus, Inc.,

the company behind YOYA.As YOYA was planning

how to pivot the business during the pandemic,

they discovered the Swedish textile technology firm

and reached out to them for a possible collaboration

in the Philippines. Polygiene’s expertise in protective

textile technology runs deep as it once started

in the care segment during the fight against SARS in

2004. Thanks to their background and experience,

they were able to go through the necessary techniques,

skills, methods, and processes needed to

develop ViralOff and make it available now as the

world is in the middle of the COVID-19 pandemic.

“We are always excited when our treatments add

value to up-and-coming brands with a strong DNA.

ViralOff is the answer to an acute situation, but it will

also be a more long-term solution that enhances

the hygiene and sustainability factors on a number

of products even when the Covid-19 pandemic has

settled down. There are strong indications that antimicrobial

wear will be the new normal in numerous

applications, going forward”, said Ulrika Björk, CEO

of Polygiene. “No matter how bleak some days feel,

I strive to create and be inspired during these times.

It is our ability to bloom where we are planted that

gives us hope. We will still be dreamers in a pragmatic

world and thrive”, said Yoya, feeling optimistic in

the future of fashion postpandemic. In its signature

low-key approach, YOYA has captured the eye

of the country’s most stylish and most accomplished

women. Barely 2 years old, they have already

amassed a cult following from the Philippines’ discerning

set and have been known for their private

by-appointment trunk-shows where they do exclusive

drops for their collection launches. They are also

in partnership with premiere retailer, Comme Ci, as

well as ramping up their e-commerce platform at

shopyoya.com to cater to a global clientele.



62

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Uzaktan çalışmayı kolaylaştıran

Epson’a 3 ödül birden

Global teknoloji lideri Epson,

bağımsız değerlendirme

kuruluşu Keypoint Intelligence

tarafından düzenlenen Buyers

Lab (BLI) Yaz 2020’de üç ödül

birden aldı. Epson, ödülleri,

salgın döneminde uzaktan

çalışmayı kolaylaştıran

yazıcılarıyla elde etti…

Global teknoloji lideri Epson, küçük ev ve ofis yazıcılarıyla

bağımsız değerlendirme kuruluşu Keypoint

Intelligence tarafından düzenlenen Buyers Lab

(BLI) Yaz 2020 programında üç ödül birden aldı.

Epson bu ödülleri, uzaktan çalışma döneminde

sunduğu hayatı kolaylaştıran yazıcı modelleriyle

elde etti. Bütün Epson mürekkep püskürtmeli

yazıcılarda olduğu gibi bu ödüllerin bir

parçası olarak tanınan yazıcılar, Epson’un

Isısız teknolojisinden yararlanarak çalışıyor.

Yazıcılar, enerji tüketimini ve bunun sonucunda

karbondioksit salınımını azaltan

sürdürülebilirlik nitelikleriyle geliyor. Ayrıca,

rakiplerinden önemli ölçüde daha düşük baskı

maliyetleri sunuyor. Kullanıcılar yüksek kaliteli baskı

güvenilirliği yanı sıra dokunmatik ekran özelliği ve

basit rutin bakım prosedürleri de dahil olmak üzere

etkileyici bir kullanım kolaylığı elde ediyor. Epson,

tek renk veya renkli olarak A4 boyutundan geniş

format baskı boyutuna kadar kullanıcı ihtiyaçlarını

kolayca karşılayacak ve uzun vadede tasarruf ettirecek

ürün yelpazesine sahip. Epson Türkiye Genel

Müdürü Sevil Kanat, ödüllerin Epson’un ofiste veya

evde yüksek kaliteli, sürdürülebilir baskı sağlama

çabasının kanıtı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu takdiri aldığımız için çok mutluyuz. Epson olarak

hızlı, düşük maliyetli ve kaliteli baskı sağlayan

modellerimizle her dönemde tüketicilerin hayatını

kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

3 YILA KADAR YETECEK MÜREKKEPLE GELİYOR

Keypoint Intelligence’ın A4 Donanım Yardımcı Direktörü

Kaitlin Shaw ise ödüllerle ilgili şunları söylüyor:

“Küçük ev/ofis kategorilerinde üç ödülü evine

götüren Epson, düşük hacimli kullanıcılara rakipsiz

bir avantaj sunuyor. EcoTank modelleri Epson’un

kartuşsuz mürekkep tankı sistemini kullanıyor ve

kutuda 3 yıla kadar yetecek mürekkep içeriyor. Bu

maliyet avantajı ile birlikte kullanıcılara dokunmatik

ekranlar, rutin bakım kolaylığı ve yüksek kaliteli

çıktı sunuyor. Tek renkli veya çok renkli, A4 veya

geniş format özellikleriyle Epson, kullanıcı ihtiyaçlarını

kolayca karşılayacak ve uzun vadede onlara

büyük tasarruf sağlayacak ürünlere sahip.”



64

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Bursalı’ya uluslararası alanda

9 ödül birden

Güzellik ve Moda” kategorilerinde altın ödüle hak

kazanırken; “Yılın En Yenilikçi Şirketi”, “Yılın Şirketi -

Tüketici Ürünleri” kategorilerinde ise gümüş ödül

aldı. Global endüstriyel ürün markası Nuacotton

ile başvurduğu “Tüketici Ürünleri - Ev Ürünleri”,

“Yılın Sağlık, Güvenlik ve Çevre Programı”, “Tüketici

Ürünleri - Diğer” kategorilerinde altın ödüle layık

görülürken; “Yılın İnovasyonu - Tüketici Ürünleri

Endüstrileri”, “Sağlık ve İlaç – Ürün” kategorilerinde

gümüş ödülün sahibi oldu.

Bursalı, dünyanın en prestijli iş

ödülleri arasında gösterilen ve

çeşitli kategorilerde en başarılı

kurumların ödüllendirildiği

International Business

Awards’da, tam 9 ödül birden

alarak adeta şov yaptı.

Türkiye’nin en büyük havlu ihracatçısı Bursalı, yenilikçi

ve katma değerli çalışmalarının karşılığında

dünya çapında yepyeni bir başarı hikayesi daha

yazdı. Global endüstriyel ürün markası Nuacotton

ile kısa süre önce, iş dünyasının uluslararası düzeydeki

en büyük ödüllerinden biri olan American

Business Awards’da 2 ayrı ödüle layık görülen Bursalı,

kırılması güç bir rekora daha imza attı. Bursalı,

bu kez de dünyanın en prestijli iş dünyası yarışması

olarak gösterilen, çeşitli kategorilerde dünyanın en

başarılı kurumlarının ödüllendirildiği International

Business Awards’da (Uluslararası İş Ödülleri) tam 9

ödül birden alarak adeta şov yaptı.

KENDİMİZİ GELİŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ

Dünya çapında düzenlenen böylesine prestijli bir

yarışmada 9 ödül birden almaktan dolayı tarifsiz

bir mutluluk yaşadıklarına değinen Bursalı İcra

Kurulu Başkanı Alper Bursalı, “Bursalı olarak büyük

bir mutluluk yaşıyoruz. Bursalı ve global endüstriyel

ürün markamız Nuacotton ile başvurduğumuz tüm

kategorilerde ödül aldık. Bu bizim için çok gurur

verici. Ar-Ge ve tasarıma dayalı yenilikçi çalışmalarla

gerçekleştirdiğimiz ürünlerimiz sayesinde bu

başarılara imza atıyoruz. Sürdürülebilir büyüme ve

sürekli iyileştirme anlayışıyla, kendimizi geliştirmeye

devam ediyoruz. Çalışmalarımızı bu tür ödüllerle

taçlandırmak bizim için eşsiz bir mutluluk” dedi.

ÜRÜNLERİMİZİ İLERİ TEKNOLOJİ İLE ÜRETİYORUZ

Müşteri beklentilerine en etkin ve hızlı şekilde

yanıt verebilmek adına çalışmalarına tüm hızıyla

devam ettiklerine dikkat çeken Alper Bursalı,

elde ettikleri başarılarda tüm çalışanların emeği

olduğunu ve kendilerine ayrı ayrı teşekkür ettiğini

kaydetti. Türkiye’nin tekstil sektöründeki ilk ve tek

Ar-Ge & Tasarım Merkezi unvanı ile ürünlerini ileri

teknoloji ile ürettiklerini dile getiren Alper Bursalı,

“Kurulduğumuz günden bu yana bilgi ve teknoloji

temelli yenilikçi çalışmalara büyük önem

veriyoruz. Bu çalışmalarımızı sürdürülebilir kılmak

adına var gücümüzle çalışmalarımıza devam

edeceğiz” diye konuştu.

BAŞVURDUĞU TÜM KATEGORİLERDE ÖDÜL ALDI

Firma, yarışmaya Bursalı markasıyla başvurduğu

“Bilim veya Teknolojide Başarı”, “Yılın Şirketi - Giyim,


“İşi profesyonellerine bırakın”

WEB OFSET DÜZ OFSET CİLT AMBALAJ

‘nin matbaası

“İhlas Matbaacılık güvencesiyle”

Termal Kalıp

Yüksek tirajlı baskılara uygun, geniş

gelişim töleransına sahip, net ve kaliteli

baskı sağlayan özel bir kalıptır.

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)

80.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Detaylar İçin:

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE

Tel.: + 90 212 454 31 95 • www.afarkplates.com

Konvansiyonel Kalıp (Ctcp-LX)

UV-CTP kalıp kullanan üst düzey müşteriler

için geliştirilmiştir. Yüksek hassasiyete sahip,

yüksek tirajlı baskılara uygun,

Baskı Adedi: 100.000 - 200.000 (Normal Mürekkep)

50.000 – 100.000 (UV Mürekkep)

Merkez Mahalasi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza

No:11 A / 41 Yenibosna / İSTANBUL - TÜRKİYE

Tel.: + 90 212 454 30 00 www.ihlasmatbaacilik.com

Detaylar İçin:


66

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Romantik bir mevsime

yolculuk

Zarafet dozu yüksek bir

mevsim

Modern dünyaya adapte olan güçlü tasarımlar,

Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu’nda

bir araya gelerek yalın bir etki bırakıyor.

Farklı kalıplarıyla standart formlardan çıkan ve

geometrik detaylarıyla gündeme gelen parçalar,

yeni sezonda ilham veren bir şıklık sunuyor.

Stil hikayenize eşlik eden total görünümler, şehir

hayatına kolaylıkla adapte olurken, ekoseli ceket

veya farklı desen oyunlarıyla öne çıkan bluzlar,

smart casual bir görünümün öncüsü oluyor.

Minimal parçalarla çarpıcı kombinlere imza

atan yüksek modanın yeni gözdesi yelekler ise

bu sezon, takım oyunlarının en etkili oyuncusu.

Sade bir görünümü hareketlendirecek volümlü

kol detayları, maksi ve mini elbiselerle romantik

bir stil anlayışı sergiliyor. Ceket ve hırkalar birbirinden

farklı düğme detaylarıyla öne çıkarken,

denim ile samimi bir uyum yakalayan oversize

gömlekler, gündüzden geceye kolaylıkla adapte

edilebilen kilit parçalar olarak dikkat çekiyor.

Geometrik desenli astar detaylarıyla soğuyan

havalara eşlik eden ceket ve yün paltolar

ekose, kaz ayağı desenleriyle gardıroplarda

yerini almaya hazırlanıyor. Mevsimin doğal

tonlarından ilham alan Ipekyol Sonbahar-Kış

2020-2021 Koleksiyonu kahve tonlarının yanı sıra,

sıcak sarı ve hardallar, tarçınlar, klasik siyahlar

ve naif beyazlarla sezonun ana renk kartelasını

oluşturuyor. Son birkaç sezondur yepyeni bir

renk seçkisi sunan asil morlar, romantik lilalar

ve maviler ise koleksiyona zengin bir görünüm

katan yeni renkler arasında yerini alıyor. Yalın

bir seçki sunan Ipekyol Sonbahar-Kış 2020-2021

Koleksiyonu, tasarımlarında hayat bulan feminen

ruhuyla sizi yeni mevsimin ilham rotasına

doğru zarafet dolu bir yolculuğa çıkarıyor.

Machka Sonbahar-Kış 2020-2021 Koleksiyonu,

kusursuz tasarım anlayışını eşsiz detaylarıyla

harmanlayarak romantik bir mevsimin kapılarını

aralıyor. Bu buluşmaya eşlik eden Marka Yüzü

Arzum Onan ise, yeni sezonun sofistike silüetleriyle

karşınıza çıkıyor. Sezonun naif ruhuyla

uyum yakalayan; gösterişli detaylara sahip

yalın tasarım anlayışıyla Machka Sonbahar-Kış

2020-2021 Koleksiyonu, gündüzden geceye Machka

kadınının tüm zarafetine eşlik edecek bir

seçki sunuyor. Puantiye ve geometrik desenlerin

bir arada kullanıldığı koleksiyonda öne çıkan

bluz ve etekler Machka’nın bir klasik haline

gelen eşsiz kalıplarında yeniden yorumlanıyor.

Akıcı bir silüet yaratan tulumlar ise şifon kumaşlar

ile sofistike bir görünüm kazanıyor. Saten ve

denim ile bir araya gelen düğme detaylı elbise

romantik stili taçlandırırken, bu kusursuz parçaya

eşlik eden swarovski taşlı kalp formlu patch

detayıyla denim ceket, Machka kadınının ışığını

yansıtıyor. Machka Sonbahar-Kış 2020-2021

sezon koleksiyonunun renk paletinde yeni mevsimin

atmosferini yansıtan kahverengiler, tarçınlar,

yanık turuncular, bakırlar, mürdümler, gül

kuruları ve son olarak deniz yeşilleri ön plana

çıkarken, zamansız siyahlar, naif beyazlar, bejler

ve ekrular minimal ve monokrom stil arayışındaki

Machka kadınlarına hitap ediyor.



68

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Benzersiz kalite,

her açıdan Vakko

Modanın da ötesinde duyarlı bir bakış açısıyla

kışa farklı hazırlanan Vakko, etik ve estetiği bir

araya getirerek yeni sezonu karşılıyor. Vakko

Sonbahar Kış kampanyası ile modayı anlamlı,

özenli, zamansız parçalarda buluşturuyor.

İçinden geçtiğimiz yeni dönemde hayatımızda

kaliteyle kusursuz işçiliği bir araya getiren Vakko

koleksiyonları, renkleri, enerji ve yenilikleriyle

keyif katan içsel bir yolculuğu tasarımlarına taşıyor.

Vakko kadın modası ne olursa olsun pozitif

tarafta durmayı, yaşamımızı renklendirmeyi,

başkalarından çok kendimiz için özenle var

olmayı hedefliyor ve bunun için ‘Stay Healthy in

Style’ diyerek özel bir çağrıda bulunuyor. Siyah

beyazın güçlü negatif ve pozitif çekimi temada

buluşuyor. Çizgiler, ekoseler, çiçekler, kaz ayakları

ve dokumaların bütünleştirdiği renkler, güçlü

bir stil yansıması ile pozitif bakış açısını hayata

katıyor. Vakko, güçlü bir sezonla erkek modasına

yön veriyor. Sonbahar Kış Erkek koleksiyonun

ana hedefinde, kalabalıklardan sıyrılıp güçlü

ifadeli tasarımlarla yaşamın bir yansıması olmak

yatıyor. Modanın kilit parçalarını karıştırarak stil

oluştururken temel değerleri yaşatarak, yeniliği

hedefleyen karaktere aksettiriyor. Günlük şık

giyim ve spor giyim parçalarının rahat, sofistike

tarzda kullanarak ortaya koyulan erkek koleksiyonunda

yüksek Vakko kalitesi imzası yer alıyor.

LC Waikiki’den Özel

Koleksiyon: Oopscool x

LC Waikiki

Her yaş ve her tarza uygun ürünleriyle kadınların

her zaman yanında olan LC Waikiki ile lüks desen

markası Oopscool’un iş birliğinde hazırlanan

yeni koleksiyon “Oopscool x LC Waikiki” moda

severlerin beğenisine sunuluyor. Oopscool’un

kurucusu ve tasarımcısı olan Pınar Uçar Gül tarafından

çizilen desenlerin yer aldığı koleksiyon

LC Waikiki’nin moda alanındaki gücüyle birleşerek

tarz sahibi kadınların zamansız parçaları arasında

yerini alacak. 40 farklı desenden oluşacak

kapsül koleksiyon çiçek kombinasyonlarını ve

renklerini, kadınların her zaman gardıroplarında

yer almasını isteyecekleri parçalarla

buluşturuyor. Desenlerin gücüne dikkat çeken

koleksiyon; tulum, elbise, etek, ceket, pantolon

gibi 38 modelden oluşuyor. Koleksiyon, doğa

ile yüzleşip ona ne kadar ait olduğumuzu hissettirirken,

en çok doğaya ihtiyacımız olduğunu

gördüğümüz günlerin ardından, doğanın

gerçekliğini kadın giysilerine taşıyor.

TWIST GANG’in sıra dışı

dünyasına yolculuk

TWIST GANG ekibi yeni mevsimin kapılarını, sokağın

gerçek karakterleriyle aralıyor! Kendi yeteneklerinin

farkında olan, kusurları ve farklılıklarıyla

mutlu olabilen, yaratıcılıklarını kullanarak özgün

stil anlayışlarını oluşturmuş cesur ve korkusuz Twister’lar,

seni yeni dünyanın ‘’kusursuzluk anlayışını’’

şimdi yeniden keşfetmeye çağırıyor. Peki, kim bu

TWIST GANG? diye soracak olursan; birbirinden

farklı stil ve yaşam felsefesine sahip hayallerinin

peşinden koşan, stilini şehrin keşiflerle dolu sokaklarında

özgürce konuşturan, renkli dünyalara

sahip, kendi yeteneklerini keşfetmiş, sıra dışı bir

ekipten oluşuyor. Aslında onlar hayatın içindeki

gerçek karakterlerden; yaşadığımız şehrin sokaklarında,

sosyal medyada karşımıza çıkan “Keşfet”

bölümünde veya şehrin en hip mekanlarında

rastladığımız, ‘’Seni bir yerden tanıyor gibiyim,

daha önce hiç karşılaşmış mıydık?’’ dediğimiz

enerjiye sahip Twister’lar…Şimdi TWIST Sonbahar-Kış

2020-2021 Koleksiyonunda, sıra dışı stil

anlayışlarını bambaşka bir bakış açısıyla sunuyor.



70

PANORAMA

KONFEKSİYON TEKNİK

EKİM | OCTOBER | 2020

Evde rahat, konforlu ve

şık seçenekler

Levi’s ® Wellthread

koleksiyonuyla

çığır açıyor

Sonbahar/Kış 2020 sezonunda, dağ kahverengisi

tonundaki Levi’s ® Wellthread Standard

Taper Chino sayesinde denim olmayan alt

giyim parçalarını pamuklaştırılmış kenevirle

tanıştırarak sunduğumuz kenevir seçeneklerini

genişletiyoruz. Ayrıca pamuklaştırılmış keneviri

kadınlara yönelik siyah Ribcage Wide Leg jean’e,

grafik baskılı Trucker cekete ve erkeklerin

502 Taper’ına da taşıyoruz. Kenevir, yetiştirilme

sürecinde geleneksel olarak yetiştirilen

pamuğa kıyasla genellikle daha az su ve

daha az tarım ilacı gerektiriyor. Giysilerimizde

kullandığımız kenevir, su kullanımını daha az

kimyasal gerektiren özelliğine sahip yağmurla

beslenen kenevir hasadından geliyor. Bu sezonun

koleksiyonundaki her parçada yüzde 28 ila

30 oranında kenevire yer veriliyor ve normalde

bitirme işlemlerinde yüzde 96’ya kadar su tasarrufu

sağlayabilen Water<Less ® tekniklerimiz

yardımıyla işlem bitiriliyor. Yaklaşık 10 yıl önce

piyasaya sürüldüğünden beri Water<Less ® teknikleri,

tüm faaliyetlerimizde yaklaşık 3,5 milyar

litreden fazla su tasarrufu sağladı. Küresel Ürün

İnovasyonundan Sorumlu Başkan Yardımcısı

Paul Dillinger, «En yeni Wellthread koleksiyonunu

takdim etmekten gurur duyuyoruz,” diyor

ve ekliyor: “Temeli geçmişte yaptığımız tüm

çalışmalara dayanan bu koleksiyon, tüketicilere

sevecekleri bir ürün sunarken aynı zamanda

sürecin her aşamasında sürdürülebilirliği

öncelikli kılan tasarımın gelecekteki kullanım

alanlarını genişletmeye devam ediyor.”

Evde ister gündüz ister gece kullanabileceğimiz

rahat ve konforlu ev giysileri ve aksesuarları,

kendimizi iyi hissetmemizi sağlıyor. Tchibo’nun

hem evde kendinizi iyi hissetmeniz hem de

rahat bir uyku için sunduğu lokal üretim pijama

takımları, tişörtler ve sweatshirtler ‘’Evde Sen

Başkasın’’ altında bir araya geliyor. Koleksiyonda

ev terliği ve ipek uyku maskesi gibi kendinizi

şımartabileceğiniz aksesuarlar da var. Evde

şık, dışarıda spor bir görünüm için gardırobun

vazgeçilmezi olacak basic kıyafetlerin yanı sıra

rahat ve tarzınızı yansıtacak rengarenk pijama

takımları, Tchibo’nun yeni ‘’Evde Sen Başkasın’’

temasında öne çıkan ürünlerden... Koleksiyon,

günlük hayatınıza rahatlık ve konfor

katacak farklı tarzlarda ürünlerden bir seçki

sunuyor. Şık bir tişört ve sweatshirt evde ve

dışarda çoğu zaman kurtarıcımızdır. Taytlarla,

pantolon ve eteklerle kombinleyebileceğiniz

Yırtmaçlı Sweatshirt, yumuşak dokusu ve rahat

kalıbıyla üstünüzden çıkarmak istemeyeceğiniz

yüzde 100 pamuk Dik Yaka Tişört ve kırık

beyaz rengiyle her yerde stilinizi yansıtacak

Fitilli Kadife Sweatshirt, temanın dikkat çeken

ürünleri arasında yer alıyor.

Doğanın enerjisiyle

bütünleşmenin

tam zamanı

Doğa tutkunlarının vazgeçilmez markası VANE-

DA, Sonbahar - Kış sezonuna sağlam yapısı, dayanıklı

tabanı ve modern tasarımlarıyla dikkat

çeken yepyeni VMARK modelleriyle merhaba

diyor. VANEDA’nın hem doğada hem de

şehirde kullanılmak üzere tasarladığı VMARK 4

Mevsim Su Geçirmez ve VMARK PROmodelleri,

diğer su geçirmez teknolojilerden farklı olarak

VANEDA’nın Ar-Ge merkezinde geliştirilen

DryTex ® teknolojisi ile üretiliyor. Şehirdeyken

dahi kendini doğada hissetmek isteyenlerin

markası VANEDA, günlük yaşam stiline etkin

konfor ve yürüyüş kabiliyeti kazandıran VMARK

modelleriyle doğa tutkunlarını günün rutininden

uzaklaştırıyor. Doğa ile iç içe olmayı seven

macera tutkunları için tasarlanan VANEDA’nın

VMARK modelleri, kişiyi doğal, özgür ve rahat

hissettiriyor. Fonksiyonelliğiyle dikkat çeken

VMARK 4 Mevsim, VMARK PRO ve VMARK Yazlık

modelleri, üstün özellikleri sayesinde tüm doğa

aktivitelerinize eşlik edecek şekilde tasarlandı.



Her an

ONLINE olun!

Bütün dünya sizi görsün!

www.konfeksiyonteknik.com.tr



Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!