06.10.2020 Views

SANTRAL Dergisi 16. sayı

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL, 16. SAYISIYLA YAYINDA!

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL, 16. SAYISIYLA YAYINDA!

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DOSYA

Arabeskin Siyasi İlişkileri

TRT’de uzun bir dönem yasaklı olan arabesk müzik ve film yayınları

devletin arabesk politikasının bir özetiydi. Modernleşmek

isteyen devlet çağdaş batı müziğini referans gösteriyordu.

TRT’de yasaklı olan yalnızca arabesk müziği değildi,

halk şarkıları da yasaklıydı. Bu yasaklar bazen gevşetiliyor bazen

de katı bir şekilde uygulanıyordu. 1980’de TRT’de yılbaşı

programında Orhan Gencebay sahne almış ve bundan sonrası

için TRT’nin kapıları arabesk şarkıcılarına açılmıştır.

1983 yılında Turgut Özal Anavatan Partisi’nin seçim propagandasında

başta Orhan Gencebay’ın şarkıları olmak üzere

arabesk müziği kullanarak halka ulaşmaya çalıştı. Arabeskin

siyasi elitlerce rağbet görmeye başlaması TRT’nin tavrını değiştirdi.

TRT’de görev yapan müzisyenler de artık sahne alıp

arabesk parçalar okumaya başladılar.

Değişen siyasi ve toplumsal atmosferle birlikte arabesk eski

formunu kaybetmiş ve daha geniş kitlelere hitap etmeye

başlamıştır. Gecekondu mahallelerindeki oy potansiyelinin

farkında olan Anavatan Partisi sık sık arabesk müziği

kullanmıştır. 1980’lerde yaşanan bu değişimler arabeski çıkış

noktasından uzaklaştırmış ve anlam dünyasında değişikliklere

uğramasına neden oldu. Devlet artık arabeski yeni bir

siyasi yaklaşım olarak değerlendiriyordu. 1989’da dönemin

Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz’in organize ettiği 1. Müzik

Kongresi’nde kaderci bir yaklaşım içermeyen arabeskin destekleneceği

belirtiliyordu. Bu kapsamda Hakkı Bulut’a bir şarkı

siparişi edilmiş ve müzisyen tarafından “Seven Kıskanır”

şarkısı yazılmıştır. Hakkı Bulut TRT ekranlarında dev bir orkestrayla

şarkıyı seslendirmiştir. Bu dönemde devlet arabeskteki

eleştiriyi ortadan kaldırmak ve siyasi bir araç olarak

kullanmak istemiştir. Arabeskin bu yeni dönemi “Acısız Arabesk”

olarak tanımlanmaktadır. Artık arabesk dinleyicileri

toplumun istenmeyen kişileri olmaktan çıkmış ve yeni bir

arabesk kültürü ortaya çıkmıştır. 1980’lerde arabesk, devletin

arabeski kendi isteği doğrultusunda biçimlendirdiği bir dönemdir.

1990’larda ise arabesk müzik toplumsal dinamiklerde yer

edindi. Milliyetçi, İslami, sol arabesk türleri ortaya çıktı. Arabesk

politikleşti ve her politik grubun rağbet gösterdiği bir

arabesk ortaya çıktı. Arabesk müzik zaman içerisinde sistemle

uyumlu hale gelince protest yapısını kaybetti. Arabesk

sanatçıları da marjinal duruşlarını yumuşatarak daha geniş

kesimlere ulaşmayı hedeflediler. Arabesk müzik 1990’ların

ortalarından sonra Ünsal Oskay’ın deyimiyle evcilleştirilerek

sistemle bütünleşmiştir.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 16

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!