06.10.2020 Views

SANTRAL Dergisi 16. sayı

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL, 16. SAYISIYLA YAYINDA!

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ SANTRAL, 16. SAYISIYLA YAYINDA!

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

DOSYA

ARABESK

KÜLTÜR

Türkçeye Fransızcadan geçen arabesk sözcüğü Arap tarzı anlamına

gelmektedir. Arabeskin Türkiye’ye gelişi işe 1930’lu yıllara

denk gelir. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra özellikle 1930’lu

yıllardan başlayarak sanat alanında bazı devrimler yapılmak isteniyordu.

Cumhuriyetin ilk yıllarında sanat toplumun gelişmesi i-

çin bir araç olarak görülmüş ve müzik alanında Klasik Türk Müziği

ve Türk Müziği yerine Batı Müziği’ni tercih edilmişti. 1930’lu yılların

ortalarında radyolarda Türk Müziği ve Klasik Türk Müziği eğitimi

yasaklandı. Yasaklarla birlikte halk alışık olduğu ezgiler yerine batı

müziğini duyuyordu. Bu duruma alışamayan halk, ezgileri Klasik

Türk Müziği’ne benzeyen Arap radyolarından şarkılar dinlemeye

başladı. Zamanla Şam, Kahire ve Tahran radyoları halkın önemli

bir kısmını etkisi altına almıştı. Mısır’dan ithal edilen Arap filmlerine

de bu dönem yoğun ilgi gösterilmiştir. Arap şarkıcıların seslendirdiği

parçalar bu filmlerde insanların dikkatini çekiyordu. Arabesk

kültürün oluşumu Arap radyolarıyla sınırlı değildi. 1950’lerde

Demokrat Parti iktidarı döneminde başlayan sanayileşme ve şehirleşme

hamleleriyle kırdan kente göç başlamış ve ortaya çarpık

bir kültürleşme çıkmasına neden olmuştur.

Kent yaşamına uyum sağlamakta güçlük çeken göçmenler sığınacakları,

dertlerini unutacakları ve isyanlarını bastıracak bir sığınak

olarak arabesk müziğe sığındılar. Martin Stokes arabesk müziği;

"Dinleyicilerini bir sigara daha yakmaya, bir içki daha doldurmaya

ve dünyaya kaderlerini lanetlemeye çağıran şarkılar." olarak tanımlamaktadır.

Yine Stokes’a göre arabesk müziğinin teması karşılıksız

aşk ve kaderi birleştiren yabancılaşma ve güçsüzlüktür. Arabesk

yoksul işçiler ve şehre yabancılaşan kesimler arasında bütünleştirici

bir unsur olmuştur. Bu yüzden bir müzik türü olduğu

kadar bir kültür olarak da işlev görmüştür. Kent etrafında

yuvalanan göçmenler

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 14

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!