You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
TARİH
Rönesans döneminde kadınların güzelliği erdeme bağlıydı ve güzel bir
kadının erdemli olduğu düşünülüyordu. Yuvarlak mideli kadınlar güzel
kabul edilirdi ve bu annelikle ilişkilendirilirdi. Kadınlarda soluk ten, doğumdan
uzak bir yaşam anlamına geliyordu. 18. Yüzyıl Fransa’sında ise
kadınlar soluk ten görünümü elde etmek için ağır makyajlara yöneldi.
Birçok Fransız kadın soluk ten görünümünü elde etmek için genellikle
zehirli kurşun ve cıva ile yapılan ağır beyaz makyajlar yaptı. O dönem
yaygın olan çiçek hastalığının bıraktığı yara izlerini örtmek için ise hem
erkekler hem de kadınlar, yara izlerinin üzerine yüzlerine küçük siyah
kumaş parçaları yapıştırılmış güzellik yamaları giydiler. İngiltere’de ise
Edward Dönemi olarak bilinen 20. Yüzyılın ilk yıllarında düşük bel ve
korseler güzelliğin bir simgesi haline geldi. Göğüsleri ve kalçayı ön plana
çıkaran korseler dönemin ideal şekli olarak görüldü.
Modern Zamanlar Güzelliği
Birinci Dünya Savaşı sonrası giyimlerde bazı değişikler görüldü. Giyilen
etekler yerini kısa eteklere bıraktı ve saç kesimleri giderek kısaldı. Elektrikli
lambaların ve ışıklı aynaların yayılmasıyla birlikte kadınların kusursuz
bir cilde, saça ve dişlere sahip olması konusunda endişelendirdi. Bu
dönem aynı zamanda genç kızların güzellik ürünleri satın almaya başladığı
zamandı. 1960’lara gelindiğinde caz müziğinin etkisiyle yeni bir giyim
tarzı ve bu giyim tarzıyla ilişkilendirilen ‘Flapper’ tarzı ön plana çıktı.
Flapper tarzı giyinen kadınlar hayatın kısa olduğunu bu yüzden evde kalıp
bir erkeğin gelip onlarla evlenmesini beklemek yerine gençliklerini
yaşayıp özgürlüğün tadını çıkarmak istediler. Flapper kadınlar genelde
sigara içer, araba kullanır ve caz dinlerlerdi. Muhafazakar kesimler
Flapper tarzı elbiselerinin 'çıplaklığa yakın', 'saygısız', 'umursamaz' ve
akılsız olduğunu iddia ettiler.
Neo liberal dünyada güzellik
1980’lerden sonra insanlar arasında etkileşimin artmasıyla güzellik algısı
da çeşitlilik kazandı. Uzun bir süre Amerika'da güzellik, sarı saç ve
mavi gözler anlamına gelirken 1980'lerde insanlar diğer etnik gruplarla
kaynaşarak güzelliği algısını çeşitlendirdiler. Daha çeşitli modeller ve
ünlüler ön plana çıkmaya başladı. Bu dönemde kabarık ve yoğun saçlar
ön plana çıktı. Geçmiş dönemlerde kilolu kadınların güzelliği üzerinden
altın orana dikkat edilmesi bekleniyordu. Kaba tabirle şişman kadınların
anneliği üzerinden güzellik bakışı yapıldı. Ancak daha sonra dergilerde,
medyada, müzik kliplerinde birçok yerde dahi kadının vücut yapısını
baz alınarak işler yapıldı. Kadın ’90-60-60, sıfır beden, zayıf, fit’ unvanlarıyla
sunuldu. Ancak bakış açısı, sadece kadına ait değil. Güzel olan
sadece karşı cins değildir, bir tat, bir melodi, belki bir böcek… Güzellik
subjektiftir. İnsanlık Antik Yunan’da altın oranı anladığından bu yana
gözümüze güzel görünen her şeyde oran arandı. Ancak oransızlıkta ‘güzel’
algınıza hitap edebilir. Her şey bakış açınızdaki ütopya gezegeninize
bağlı. Aslında geçmişten günümüze güzelliğin her şekilde ortaya
çıktığını görebiliriz.
TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 20