28.09.2020 Views

SANTRAL DERGİSİ 15. SAYI

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ

TÜRKİYE'NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SANTRAL

SANTRAL Life

Moda, sanat,

magazin, müzik ve

spor dünyasından

gelişmeler

Portre

Türkiye’nin ilk

dünya güzeli:

KERİMAN HALİS

Tarih

GÜZELLİĞİN

TARİHSEL

SERÜVENİ

Zamana, mekana ve hatta

duruma göre değişen bir algı

Güzellik


TÜRKİYE’NİN EN DİJİTAL MEDYA GRUBU

dijiPub’TAN MUHTEŞEM BİR FIRSATLAR

REKLAM REZERVASYON

reklam@dijipub.com

kubranur.gedik@dijipub.com

dijiPub


Başlarken

HAKİKAT VE DİJİTAL GÜZELLER

Orta Çağ dünyasından sonra artan burjuvazi etkinliği, güzelliği

gösterişli formlarına dönüştürdü. Güzellik, gösteriş ve onların

gösterdiğiydi. Gösterişin artması ve medyanın ortaya çıkması

ise ‘güzel’i insan bedeninde hapsetti. Neoliberal medya biraz

daha ileriye giderek ‘güzel’i kadın bedenine hapsetti. Günümüzde

bu durum daha karmaşık olmasına rağmen burjuvazi ve

medyanın yaptıklarıyla aynı sayılır. Ama seri bir aynılık. Milyarlarca

aynı kopya güzellik… Barthes’in “kopya kopyanın kopyasıdır”

sözü hiç bu kadar oturamazdı bir duruma. Dijital çağın güzelliği

ise hep aynı…

Güzelliğin idea olduğunu söyler Hegel. Ona göre bu nedenle güzellik

ve hakikat bir bakıma aynıdır. “Yani güzel kendinde hakiki

olmak zorundadır” Güzelliğin hakikatle eşdeğer sayıldığı günlerde

güzellik salt bir beden güzelliği değildir şüphesiz. İnsanın

ruhen ve bedenen davranışlarından doğadaki birçok gelişmeye

kadar her şey güzelliğin sınırlarında görülebilir. Değişime rağmen

bugün güzelliğin ve hakikatin bir aradalığı mevcut mudur?

Bu felsefenin konusudur. Ama şu açık ki dijital medyanın gösterişli

‘güzellik’ bakışında hakikate yer bulmak oldukça zor.

Sevgili SANTRAL okuyucuları bu sayımızda güzellik konusunu

işledik. Güzelliğin tarihsel evrimi ve bugünkü durumunu sizler

için ortaya koymaya çalıştık. Merve Şişman ilk çağlardan günümüze

güzelliğin nasıl değiştiğini ve Türkiye’deki ilk güzellik yarışmalarını

yazdı. Işılay Vuran, pandemi sürecinin etkilediği ve

dönüştürdüğü makyaj tarzını mercek altına altı ve makyaj tüyolarını

paylaştı. Osman Kılıç geleneksel Doğu-Batı köşesinde

Doğu’nun ve Batı’nın güzele bakışını yazdı. Yusuf Başyeşil, temsilcilerimizin

Avrupa kupalarındaki maçlarını ve Galatasaray -

Fenerbahçe derbisini değerlendirdi. SANTRAL’in yeni yazarı

Aslıhan Akdağ Türker de ilk yazısında magazin ve müzik dünyasında

öne çıkan konuları yorumladı. Ayrıca geçtiğimiz hafta

Dergilik uygulamasındaki makaleler arasında, kapak konumuz

Snapchat Dysmorphia da en çok okunanlar arasında yer aldı.

Keyifli okumalar dileriz.

Türkiye’nin ilk ve tek

dijital haber dergisi

SANTRAL

Yıl: 1 Sayı: 15

SAHİBİ

dijiPub adına

Hatice Kılıç

Genel Yayın

Yönetmeni

Nesrullah Hasdemir

Yazarlar

Yusuf Başyeşil

(Spor)

Işılay Vuran

(Moda)

Merve Şişman

(Araştırma)

Aslıhan A. Türker

(Müzik)

Osman Kılıç

SANTRAL’de yayınlanan

özel haberler kaynak

gösterilmeden

kullanılamaz. Yazılarla ilgili

her türlü sorumluluk yazara

aittir, diğer her türlü

sorumluluk kurumu bağlar.

Reklam İletişim

Kübra Nur Gedik

kubranur.gedik@dijipub.com

reklam@dijipub.com

İletişim/ Adres

Güneşli Mahallesi, Gül

Sokak, Polat Apartmanı,

Kat: 3, Daire: 7,

Bağcılar/İstanbul

iletisim@dijipub.com

santraldergi santralturkiye

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 3


İçindekiler

DOSYA

PORTRE

TARİH

DOĞU BATI SENTEZİ

/OSMAN KILIÇ

YAŞAM

/ASLIHAN AKDAĞ TÜRKER

MODA

/IŞILAY VURAN

SPOR

/YUSUF BAŞYEŞİL

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 4


TÜRKİYE’NİN

YENİ HABER SİTESİ

YENİ HABER SİTESİ

www.santralplus.com

ÖZGÜR

HABERCiLiK


Haftanın Özeti

GÜNDEM

Marmara Denizi'nin Tekirdağ açıklarında saat 16.38'de olan 4.2 büyüklüğündeki

deprem İstanbul'da da hissedilmişti. Saat 21.06'da Tekirdağ'ın

Marmaraereğlisi ilçesi açıklarında 3.6 büyüklüğünde bir deprem

daha oldu. Marmara Denizi’nin Tekirdağ açıklarında 16.38 bir deprem

meydana geldi. İstanbul’da da hissedilen depremin büyüklüğünü

Kandilli önce 4.3 daha sonra 4.2 olarak açıkladı, AFAD da 4.2 olarak duyurdu.

Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü merkezüssünün Silivri açıkları

olduğunu ve yerin 12.9 kilometre derinliğinde meydana geldiğini

belirtti. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ise depremin

merkezüssünü Tekirdağ-Marmara Ereğlisi açıkları olduğunu ve 18.87 kilometre

derinlikte gerçekleştiğini kaydetti.

Türkiye'nin ABD'li ilaç şirketlerine borcu olduğunu

söyleyen ABD'nin Ankara Büyükelçisi

David M. Satterfield, "borcun ödenmemesinin

sonuçları olacağını" bildirdi. Satterfield,

"Şirketler Türkiye piyasasından ayrılmayı

ya da Türkiye riskini azaltmayı değerlendirecek"

dedi. Türkiye’de

ki devlet hastanelerinin ABD

ve diğer ülkelerdeki ilaç şirketlerine

2,3 milyar dolar

borcu olduğunu belirten

Satterfield, söz konusu borcun

geçen yıl 230 milyon

dolar olduğunu aktardı.

Diyanet İşleri Başkanlığı,

Kur'an Kursu öğreticisi,

imam hatip ve müezzin-kayyım

olmak üzere

toplam 5 bin sözleşmeli

personel alınacağını

açıkladı. Bu doğrultuda

1400 Kur´an Kursu öğreticisi, 3 bin 500 i-

mam hatip ve 100 müezzin kayyımın alınacağı

ifade edildi. Kayıtlar 6 Ekim-20 Ekim tarihleri

arasında, başvuru şartlarını taşıyan a-

dayların kendileri tarafından

sinav.diyanet.gov.tr internet adresi üzerinden

gerçekleştirilecek.

Pamukkale Üniversitesi'nin Personel Daire Başkanlığı'nın açtığı

ilanda yer alan kriterleri yalnızca eşi Derya Bağ'ın karşıladığı

ortaya çıkan Rektör Hüseyin Bağ'ın görevi sonlandırıldı.

Konuyla ilgili YÖK, “Bugün gerçekleştirilen ‘Yüksek Disiplin

Kurulu Toplantısı’nda verilen disiplin cezası nedeniyle

Kanunen Rektörlük görevi sonlandı” açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 6


Haftanın Özeti

GÜNDEM

Milli Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı başkanlığında

gerçekleştirildi. Toplantı sonrası yapılan

açıklamada Doğu Akdeniz mesajı yer aldı. Doğu

Akdeniz'deki deniz yetki alanlarına ilişkin

görüş farklılıkları üzerinden gerginliği artırmaya

tevessül eden aktörlerin faaliyetleri ele alınmış;

Türk milletinin bugüne

kadar olduğu gibi

bundan sonra da kara,

deniz ve havadaki hak,

alaka ve menfaatlerinin

korunması hususunda

taviz vermeyeceği bir kez

daha dile getirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi bireysel başvurunun kabulünün 8’inci yıl dönümü

nedeniyle ‘İnternet Çağında Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması’

konulu sempozyum düzenlendi. AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın

hazırladığı konuşma metnini Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan okudu.

İfade özgürlüğünün çoğu kez eleştiri özgürlüğü olduğunu belirten

Arslan, eleştiriyi demokrasinin alametifarikası olarak tanımlarken

AYM’ye yönelik eleştirilere; "Yargı kararlarına yönelik eleştirilerin faydalı

olabilmesi için asgari iki hususun önemli olduğunu düşünüyorum.

Birincisi herhangi bir metni eleştirmek için öncelikle onu okuyup anlamak

gerekir. Bu yargı kararları için de geçerlidir. Daha kararın gerekçesi

bile yayımlanmadan tamamen varsayımlar üzerinden yapılan

veya yayımlandıktan sonra okunmadan yöneltilen eleştiriler kamuoyunu

yanlış bilgilendirme ve yönlendirme sonucunu doğurmaktadır.”

İstanbul Emniyet

Müdürlüğü

Atlı Polis

Amirliği ekipleri

Taksim’de

sosyal mesafe

ve maske denetimi

ve

netimi kontrolü yaptı. Taksim Meydanı

İstiklal Caddesi üzerinde devriye kontrolü gezen atlı

polisler maske takmayan, maskesini yaptı. Taksim çenesine

indiren kişileri tek tek uyardı. Meydanı Vatandaşlar

gördükleri karşısında şaşkınlık İstiklal

ve

yaşadı.

Çoğu kişi yaşadığı şaşkınlık sonrası Caddesi hatıra fotoğrafı

çektirdi.

üzerinde

devriye gezen

atlı polisler

maske

takmayan,

maskesini

çenesine

indiren kişileri

tek tek uyardı.

Vatandaşlar

gördükleri

karşısında

şaşkınlık

yaşadı. Çoğu

kişi de

fotoğraf çekti.

Antalya’da otomobilini otoyol kenarına park

edip art arda havaya ateş eden H.U. yakalandı.

Sandalye oturup

Türk Bayrağı açan

magandanın görüntüleri

büyük tepkiye

neden olmuştu.

Çoklu baro sistemine geçiş kapsamında İstanbul'da

kurulması planlanan 2’nci baronun başvurusu

için toplanan 2 binin üzerinde imza Türkiye

Barolar Birliği’ne teslim edildi. İstanbul'da

kurulması planlanan 2 No’lu Baro için Kurucular

Kurulu Üyeleri Türkiye Barolar Birliği'ne topladıkları

imzalar ile başvurularını gerçekleştirdi.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 7


Haftanın Özeti

EKONOMİ

Merkez Bankası, piyasalar için politika faizini yüzde 8,25'ten yüzde

10,25'e yükseltti. Piyasa beklentileri faizin sabit kalacağı yönündeydi.

Kararın ardından Türk Lirası ABD Doları karşısında hızla değer kazanmaya

başladı ve Dolar/TL kuru 7,60'ın altına geriledi. Para Politikası Kurulu

toplantısının ardından Merkez Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada

yüklü faiz artırımının gerekçesi olarak enflasyona vurgu yapıldı.

Açıklamada, "Kurul, dezenflasyon sürecini yeniden tesis etmek ve fiyat

istikrarını desteklemek amacıyla politika faizinin 200 baz puan yükseltilmesine

karar vermiştir" denildi. Ayrıca güçlü kredi büyümesinin ve

finansal piyasalardaki gelişmeler sonucunda enflasyonun öngörülenden

daha yüksek bir seyir izlediği ifade edildi.

Türkiye genelindeki emlak istatistiklerine göre,

3 yıllık kira değişimleri göz önüne alındığında

en yüksek kira artışının yüzde 110 ile

Edirne'de olduğu belirtildi. Trakya Umum

Emlak Müşavirleri Derneği Edirne Şube Başkanı

Aytaç Feda, kira artışlarının nedeninin

konut sayısının az, talebin ise yüksek olmasından

kaynaklandığını söyledi.

Üniversite öğrencisi Nida

Dinçer, "Edirne'de şu anda

2-3 yıl öncesine baktığımızda

o zamanki kira fiyatlarıyla

şimdiki fiyatlar arasında

inanılmaz bir uçurum var" diye konuştu.

Turizm sektörü açılan sınır kapıları ve normalleşme

süreci ile birlikte yaz döneminde küçük

bir hareketlilik yaşasa da sezonu üçte bir doluluk

ve yüzde 76'ya varan kayıplarla kapattı.

Sektörün ve özellikle tatil beldelerindeki otellerin

en yoğun dönemi olan ağustos ayında ortalama

doluluk oranları geçen yılın aynı ayına

göre yüzde 55,9 azalarak yüzde 34,7 oldu.

Türkiye, Avrupa'da en çok Starbucks dükkanı olan ikinci ülke

konumunda yer alıyor. Türkiye’de 523 mağaza ile Avrupa

ikincisi olması büyük tartışma konusu oldu. Avrupa'da en çok

Starbucks mağazası olan ülke İngiltere. İngiltere'de 723

Starbucks bulunurken, Türkiye 523 mağaza ile ikinci sırada ve

üçüncü sıradaki Fransa'ya fark atmış durumda gözüküyor.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 8


Haftanın Özeti

EKONOMİ

Almanya’nın en büyük hava yolu şirketi

Lufthansa’nın 2022’ye kadar 1100 pilotun

işine son vereceği bildirildi. Lufthansa Genel

müdürü Carsten Spohr ayrıca Lufthansa’nın

corona krizinde önemli ölçüde kemer

sıkılacağı, önceden planlanandan daha fazla

uçağın hizmet dışı bırakılacağını belirtti.

PepsiCo, doğrudan operasyonları için 20-

30’a, tüm franchise ve üçüncü taraf operasyonları

içinse 2040’a kadar tüm dünyada

%100 yenilenebilir elektrik kullanma hedefiyle

RE100 girişimine katıldı. Bu adımla, 20-

40 yılına kadar yaklaşık 2,5 milyon metrik

ton sera gazı emisyonu azaltılacak.

TÜRK-İŞ araştırmasının 2020 Eylül ayı sonucuna

göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve

yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık

gıda harcaması tutarının yani açlık sınırının 2 bin

447 lira 72 kuruş, gıda harcaması ile birlikte giyim,

konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim,

sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu

diğer aylık harcamalarının toplam tutarının ise

(yoksulluk sınırı) 7 bin 973 lira 2 kuruş, bekar bir

çalışanın yaşama maliyetinin ise aylık 3 bin 2 lira

55 kuruş olarak hesaplandığı belirtildi.

Türkiye’nin en büyük beyaz et ve yumurta ü-

reticilerinden biri olan, 2018 yılında yaşadığı

mali sıkıntılar sebebiyle konkordato sürecine

giren Keskinoğlu’nda toparlanma yaşanıyor.

Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

Mehmet Ali Erdayıoğlu, “Keskinoğlu

eski günlerine dönme

aşamasında hareketlenmeye

başladı” dedi.

Türkiye’nin en yaygın perakende

zincirlerinden A101’de

görev değişimi yaşanıyor. 20-

10 yılından beri CEO görevinde

bulunan Erhan Bostan, a-

ralık ayı sonunda 10.000’inci

A101 şubesini açarak, bayrağı

Cem Maltaş’a devrediyor.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 9


Haftanın Özeti

POLİTİKA

Bloomberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında yapılan

son görüşmenin detaylarını paylaştı. Bloomberg'in

Türk yetkililere dayandırdığı habere göre; Cumhurbaşkanı

Erdoğan'ın Macron ile yaptığı telefon görüşmesinde,

"Türkiye'yi Avrupa hava savunma sistemi SAMP-T'nin ü-

retimine dahil edin ve ortak üretim konusundaki muhalefet

şerhine son verin" dediği iddia edildi. Haberde Erdoğan'ın

Washington'ın ambargo tehdidine karşın S-

400'lerden vazgeçmeyi ya da yerine bir Amerikan sistemi

satın almayı reddettiği de vurgulandı.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) lideri Ali

Babacan ekonomideki son durumla ilgi-li

korkutan bir açıklamada bulundu. Babacan,

"Para politikası yanlış,

çünkü Merkez Bankası

bağımsız değil. Dolar kurunu

7’nin altında tutmak

için 120 milyar doları

yok ettiler. Bunlar

daha iyi günler. Merkez

Bankası, hükümetin sözüyle

hareket ettiği için

durum bu hale geldi"

şeklinde konuştu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,

6 yıl önce yaşanan Kobani olayları gerekçesiyle

HDP’ye yapılan operasyona sert tepki gösterdi.

Davutoğlu “Önlerinde işlerine yarayacağında

basacakları soruşturma, dava, mahkeme

düğmeleri var. Hangisi işlerine geliyorsa onu

devreye sokuyorlar. Eğer varsa terör bağlantısı

neden bunların milletvekili seçilmesine ve belediye

başkanı seçilmesine onay verdiniz?" dedi.

Her üniversite öğrencisinin bilgisayarının olmamasının 21.

yüzyılda kabul edilemez olduğunu dile getiren Cumhuriyet Halk

Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hükümete seslenerek, "Milli

Eğitim Bakanlığı, Evrensel Hizmet Fonu’nun kaynaklarıyla

bilgisayarı olmayan gençlere veya öğrencilere yardım edebilir.

Bu fondaki paralar ne oldu?" sorusunu sordu.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 10


Haftanın Özeti

DÜNYA

Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Ermenistan'ın cephe

hattı boyunca geniş çaplı saldırı düzenlediğini bildirdi.

Azerbaycan mevzileri ve sivil yerleşimleri hedef

alınan saldırıda bazı sivillerin hayatını kaybettiği

belirtiliyor. Ermeni güçlerinin, ateş açması üzerine

Azerbaycan ordusu karşı saldırı başlattı. Tüm cephe

hattında şiddetli çatışmaların devam ettiği açıklandı.

Bakanlık, Fuzuli ve Cebrayıl bölgelerinde 6 köyün

Ermenistan işgalinden kurtarıldığını açıkladı. Azerbaycan

Meclisi savaş haline geçti. Karar cephe hattı

ve riskli bölgeleri de kapsıyor.

Filistin'de Gazze Şeridi'ni kontrol altında tutan

Hamas ile Batı Şeria'yı yöneten Fetih,

2006'dan bu yana ilk genel seçimlerin düzenlenmesi

için anlaştı. Filistin lideri Mahmud

Abbas ve Hamas lideri İsmail Haniye'nin

onayladığı anlaşmaya göre sandıklar

6 ay içinde kurulacak.

Plana göre önce parlamento

seçimi, ardından

Filistin yönetimi

başkanlığı seçimi ve son

olarak da Filistin Kurtuluş

Örgütü Merkez Konseyi

seçimleri yapılacak.

Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı

Charles Michel, Birleşmiş Milletler (BM)

75. Genel Kurulu'nda “Daha Adil Bir

Dünyaya Güç Veren Daha Güçlü ve Daha

Özerk Bir Avrupa

Birliği” başlıklı konuşmasında,

Doğu

Akdeniz’de gerilimi

düşürmek

ve diyaloğu geliştirmek

için bölgesel

bir konferans

düzenlenmesi ö-

nerisinde bulundu.

Fransız Le Figaro gazetesine konuşan Güney

Kıbrıs Rum Kesimi lideri Nikos Anastasiadis,

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de “huzur bozan” taraf

olduğunu ileri sürerek "Türkiye’nin davranışı

yanıtsız ve sonuçsuz bırakılamaz. Sadece laf

değil eylemlerle karşılık vereceğiz" dedi.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 11


K E S İ T

ACI DOLU GENÇ BİR RUH YARIŞTAN AYRILDI!

Gencecik ruhunda ıstıraplar dolu, acı ve

yaşanmışlıklar dolu bir adam. O bize hayatımızın

en büyük dersini verdi intihar notuyla.

Hayatımızda manasız yere hırslandığımızı, bir

genci bile mutlu edebilecek kadar iyi işler

yapmadığımızı, etrafımıza kör olduğumuzu ve en

önemlisi de insanlığımızı hatırlattı. Bulutlar

içinde uyu genç adam…


GÖRÜŞ

Doğu Batı Sentezi

OSMAN KILIÇ

Güzellik, bölgesi olan bir şey değildir, sadece

bölgelere göre beğeni anlayışı vardır

denebilir. Batının beğenisi farklı, Doğunun

beğendiği farklı olabilir. Ama arzular ve isteklere

bakılırsa, yaşamdaki örneklerle de

karşılaştırılırsa Doğulular Batılılardan, Batılılar

da Doğululardan hoşlanır, zıttına aşıktır

insan. Çünkü insana tabiatı gereği onda

olmayan her şey çekici gelir. Esmere sarışın,

sarışına esmerin çekici gelmesi gibi

bir şey bu aslında. İnsan daima zıttını arar,

o yüzden hep kavgalar meydana gelir, tartışmalar

olur ilişkilerde çünkü Doğunun ve

Batının zıttı sadece fizikle alakalı değildir,

ruhlar nedenlerden daha zıttır. İnsanın tabiatı

gereği onda olmayan daima ona çekici

gelmiştir. Her şeye rağmen bunlar da

belli normlar üzerinden değerlendirilir. Yani

soyut standartları karşılamayan birisi isterse

en çekici olsun yine de gönül geçmez,

aşk yaşanmaz, bu konuda umutvar olmak

berbat bir hayat yaşatır insana, ruhsal ve

fiziksel haz kendini ruhsal ve fiziksel bozukluklara

bırakır.

Güzele belli özellikler kondururlar hem

Doğu hem de Batılılar. Batılılar güzelde

estetik arar mesela, orantılı olması şartı

vardır. Doğu güzelde meziyet arar, estetik

belki ikinci sıradadır. Doğu, insanlığın ilk

geldiği yer olduğu için beğenisi henüz tam

olarak evrilememiştir. Halk oyunları bunun

en temel göstergesi sayılabilir. Oynayarak

birbirini etkilemeye çalışır bazı Doğulular.

Orada sadece çeşitli hareketlerin

sergilendiği garip hareketler değil, müthiş

Güzele belli özellikler kondururlar hem Doğu

hem de Batılılar. Batılılar güzelde estetik arar

mesela, orantılı olması şartı vardır. Doğu güzelde

meziyet arar, estetik belki ikinci sıradadır.

Doğu, insanlığın ilk geldiği yer olduğu için beğenisi

henüz tam olarak evrilememiştir. Halk

oyunları bunun en temel göstergesi sayılabilir.

Oynayarak birbirini etkilemeye çalışır bazı Doğulular.

Orada sadece çeşitli hareketlerin sergilendiği

garip hareketler değil, müthiş bir gövde

gösterisi söz konusudur. Ortak zevkler noktası

ise ruhen çekicilik için yeterli bir güzellik

kaidesi sayılır.

Sayfalarca yazsak da şu bir gerçektir ki güzelliğin

bölgesi olmaz. Doğu da Batı da içinde öyle

güzellikler barındırır ki, erkeği de kadını da kendine

çeker. Hem de bu güzellik sadece somut

değil soyut tarafları da olan müthiş bir çekiciliktir.

Hayatımız, mücadelemiz, ‘zafere’ ulaşmamız

için her şey tamam, güzellik zaferine u-

laşmak için beklemeye gerek yok. Had bilmek

güzelden çok günü geçirir. Güzeli ararken haddinizi

hiç bilmeyin, yoksa onu siz değil haddini

bilmez biri kazanır. En güzele kavuşmak dileğiyle...

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 13


DOSYA

Zamana, mekana ve hatta

duruma göre değişen bir algı

GÜZELLİK

Her zaman en güzeline, en iyisine ulaşmak, bazen o olmak bazen

de onunla olmak isteriz. Herkese göre farklı bir algısı olan

bu kavram zaman içinde de, ticari etkilerle de değişime ve yönlendirmeye

sıkça uğramıştır. Kültürel bir yanı da olan güzellik kısa

tanımına göre; “Güzellik, bir canlının, somut bir nesnenin veya

soyut bir kavramın algısal bir haz duyumsatan; hoşnutluk veren

hususiyetidir” diye ifade ediliyor.

Güzellik sadece insan güzelliği değildir, bazen görülen bir nesne,

bazen de dinlenen hoş bir müzik de ruhta güzellik duygusunu

oluşturur. Aslında sadece somut bir şey de değildir güzellik, soyut

da bir yanı vardır güzelliğin, iyi ahlaklı olmak da bir güzellik

göstergesi sayılır.

Güzellik kavramına tarihsel süreç içerisinde birçok farklı anlam

katılmıştır. Örneğin belirli zamanlarda güzellik iyilik, uyum, sevgi

ve simetri gibi anlamları barındırmıştır. Fakat güzelliğe bilinç

aracılığıyla yaklaştığımızda güzellik bir olay, eylem, nesne düşünce

vb. şeyler üzerinden geliştirilen bir yargıya dönüştürülmüştür.

Gelişen süreç içerisinde özellikle sanattaki gelişmeler

güzelliği maddesel bir zemine oturtmuş ve kadın bedeninin

figürleri birer güzellik temsilcisi olarak yer edinmiştir. Rönesans

döneminde bu yaklaşım ağır basar ve kadın bedeni bir güzellik

abidesi olarak sunulmuştur. John Berger’e göre Rönesans

döneminde kadın bedenine ve güzelliğine vurgu ile medyanın

kadın sunumu arasında büyük benzerlikler vardır. Aradaki fark

ise medyanın yalnızca kadınları değil erkekleri de bu zeminde

aynı şekilde sunmasıdır. Günümüzde sosyal medyanın varlığı bu

durumu daha hızlı ve üretken kılabilmektedir. Çünkü bu çağ her

şeyden önce görüntüler çağıdır.

Artık herkes bu görüntülerin bir parçası olmak istiyor ve sosyal

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 14


DOSYA

Artık herkes bu görüntülerin bir parçası olmak istiyor ve sosyal medya aracılığıyla bunun

üretimde yer alabiliyor. İlk çağlarda güzelliğin ruh güzelliği sayıldığı bir anlayış, bugün yerini

beden güzelliğiyle birlikte bunun cinsiyet fark etmeksizin sunumuyla ilgilenmektedir.

“Güzellik, ilahi aklın eşya alemindeki ışıltısı”

Tarih boyu filozoflar da güzellikle ilgili çeşitli tanımlarda bulunmuşlardır. Eski Yunan

düşünürlerinden Plotinus güzelliğin ilahi aklın eşya alemindeki ışıltısı olarak tanımlarken,

Alman filozof Hegel'e göre ise güzellik, tabiatın kendisinin bütünündeki Mutlak Ruhun

görüntüsü yorumuna layık görülmüştür. Kant ise güzelliğin sübjektifliğini vurgulayarak onun

sadece duyumsama ile ilgili değil kişinin güzel ve çirkin ile ilgili yargılarının sonucu olduğunu

belirtmiştir.

Güzellikle ilgili çeşitli yaklaşımlar da mevcuttur. Bir yaklaşıma göre güzellik bakılana değil

bakana göre belirlenirken yani öznel olarak tanımlanırken bunun tersi yaklaşıma göre ise

güzellik bakana değil bakılana özgü olan ve simetri, oran gibi tartışılmaz matematik formüllere

bağlanmış bir kurallar bütünüdür. Bu ikinci yaklaşım fenomenik güzellik tanımıyla

açıklanmaktadır. Ama yine de kabul gören yaklaşım öznel olan yaklaşımdır. Yani ilk başta da

dediğimiz gibi bu tanımla güzellik; zamana, mekâna, kültüre göre değişiklik gösterir ve onlarca

tanımlanan kriterlere sahiptir.

Dijital Güzellik

Sosyal medya ortaya çıktığından beri çeşitli evrelerden geçti. Son yıllardaki

yaygın inanç ise sosyal medyanın görüntü ile eşdeğer sayılması kabul edilebilir.

Görüntünün önem kazandığı şu günlerde güzellik kavramı kopya’ya

kurban gidebilir. Çünkü artık herkes hemen hemen aynı

sosyal medya uygulamaları ve programları aracılığıyla

fotoğrafları üzerinde muazzam değişiklikler yapabilmektedir.

Gerçekleştirilen değişim bir birine benzediği

için ortaya tek tip bir beden güzelliği ve algısı

çıkmaktadır. İnsanlar filtre ve eklentilerle fark yaratmak

istiyor fakat bu farkın onlara verdiği

beğeni hazzı kısa sürdüğü için insanlar

sürekli bir kaygıyla bu

döngüyü sürdürmek zorunda

kalabiliyor. Ve insanlar

bu ritme ayak

uydurmak için

sonsuz birbirinin

kopyası

olan paylaşımları tekrarlamaktadır.

İnsanlar sistemin

onlara dayattığı mevcut

kaygı ve korkularla yaşamaktansa

herkesin kabul ettiği

bu duruma ayak uydurup

herkes gibi olmayı seçmektedir.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 15


DOSYA

Güzelliğin toplumsal etkileri

Güzellik, kuramsal açıdan yapılan tanıma göre üstesinden

gelinemediği zaman gücenme ve tatminsizliğe sebep olabilir.

İdeal güzelliğe yakın olmayan insanlar cemiyetlerinden

dışlanabilme tehlikesi bile yaşayabilirler.

Öyle ki bu eşitsizlik araştırmacıların da konusu haline gelmiştir.

Bir grup araştırmacı, dış görüntüsü ‘iyi’ sayılan ve

‘kötü’ sayılan öğrencileri karşılaştırmıştır. ‘Hoş görünümlü’

öğrenciler öğretmenlerinden sıradan öğrencilere göre daha

yüksek notlar almaktadırlar. Ayrıca çekici hastalar doktorlarından

daha iyi bakım da almaktadır. Çalışmalar, yakışıklı

suçluların bile, kendilerinden daha az çekici özellikteki suçlananlara

göre daha hafif cezalar aldıklarını ortaya koymuştur.

Estetik Kavramı ve Güzellik

Felsefe disiplinine göre de ortalama insan kanısına göre de

güzellik estetikle bağlantılı bir kavram olarak karşımıza çıkar.

Felsefe biliminde üçüncü inceleme alanı güzelliği temel

alan estetik olarak ortaya çıkmaktadır. Estetik yunanca

duyumsama, algılama, duyarlılık anlamlarına gelen

‘Aisthetikos’ sözcüğünden türetilerek ilk kes 18. Yüzyılda

kullanılmaya başlanmıştır.

Estetik kavramını ilk olarak Alman Filozof Alexander

Gottlieb Baumgarten kullanmıştır. Estetik de kendi içerisinde

ayrılmaktadır. Görende beğeni ve hoşlanma etkileri

bırakan, haz duyumlarını uyaran nesnelerin niteliği ya da

özelliği olarak tanımlanması genel olarak fenomenolojik

estetik (estetik gerçekçilik) olarak tanımlanır. Öte tarafta,

güzellik duyumunun, öznenin duyumsayış şeklinin

yapılanmışlığıyla ilintili olduğu varsayımı da mevcuttur.

Buna göre güzellik, bakılan ile ilgili değil

asıl olarak bakış ile bağlantılıdır. Bu eğilimse

psikolojik estetik (estetik öznelcilik)

olarak tanımlanır. Estetik gerçekçiliğin

güzelliği belirlendiğini ve nesnel olduğunu

savunanlar objedeki simetrinin,

altın orana uygunluğun

ve Fibonacci serisine göre

dizilişin tabiatta varlığını savunurlar.

Estetik öznelciliğin a-

ğır bastığını vurgulayanlar ise

tarih boyunca güzel diye tanıtılan

insanların vasıflarının

zaman içinde ne kadar farklılaştığını

ortaya koyarlar.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 14


DOSYA

Asıl konu: İnsan güzelliği

Bir kişinin güzel olarak tanımlanması için hem toplumsal belirleyiciler

hem de kişisel (öznel) yargılar özelinde olsun özellikle

şunlara dikkat edilir; kişilik, zekâ, zarafet, cazibe gibi "iç

güzelliğinin" ve sağlık, gençlik, ortalamaya yakınlık ve yaygınlık,

cilt gibi "dış güzelliğin". İşin özünde ise eş seçimi büyük

bir kaide olarak dikkat çekmektedir. Dış güzellik her ne kadar

toplumsal olarak, çeşitli yarışmalar ve kararlar sonrası belirlenirken

iç güzellik için aynı şey geçerli değildir. Ama zor olan

ve kalıcı olan iç güzelliktir, bunun belirleyicisi olmak son derece

zor ve yaygın değildir.

İnsan güzelliğini belirleyen etkenler ise şöyle sıralanmaktadır;

ortalamaya yakınlık, bel/kalça oranı, kalıtsal çeşitliliğin

etkileri, iç güzelliği.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 17


DOSYA

Aslıhan Akdağ Türker

Bana göre güzellik, dış görünüşüne

değilse yeteneklerine ve kişiliğine

harcadığın zamandır. Dik duruşun,

karakterin ve kalbindeki iyilikle yer

yüzündeki en büyük güzelliğe sahip

olup bunu başkalarıyla da paylaşabilirsiniz.

Yani bence iyi niyetiniz güzelliğinizin

yansımasıdır. En güzeli

olmanız dileği ile...

Yusuf Başyeşil

Bence güzellik; parçaların birleşimi

sonucunda ortaya çıkan sağlam karakter

ve bu sonuçların ardından karakterin

meydana getirttiği haz ve

duyguların bütünüdür.

Işılay Vuran

Ne yazık ki günümüzde güzellik algısı

medyadan bize dayatılanlara göre

şekillenen bir oluşum. Ama bence

güzellik her halinle barışık olup kendini

nasıl iyi hissediyorsan öyle

olmaktır. Ve mümkünse kendini sevmektir.

Değilse bile kendin için sevebileceğin

görünüme dönüşmeye

çalışmaktır.

Osman Kılıç

Bence güzellik, ruhun bedene yansımış

bir tezahürü… Kişiye göre ve

hatta psikolojik duruma göre değişebilen

bir yanı da var. Kişinin kendinde

olmayanın karşındakinde olması durumu

da denilebilir. Renklerin ahengi,

kainatın görüntüsel hali. Bu yorumlar

genişletilebilir.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 18


TARİH

GÜZELLİĞİN

TARİHSEL

SERÜVENİ

Antik Mısır’da güzellik algısı çoğunlukla coğrafyayla ilgilidir. Kadın

ve erkekler gözlerini kavurucu güneşten korumak için siyah göz

kalemi kullanırlardı. Her erkekler hem de kadınlar saçlarını traş

ederek peruk takarlardı. Kadınlar için altın ten ideal kabul edilirdi.

Çünkü sıcak Mısır coğrafyasında bu ten ortaya çıkabilecek en gerçekçi

ten rengiydi. Antik Yunan’da ise kadınlar bir kaşını keser

bunun yerine koyu renk pigmentler kullanarak yeni bir tane

çizerlerdi. Uzun saç üst sınıf arasında popülerdi. Orta Çağ Japonya’sında

da uzun saç popülerdi. Saray kadınları saçlarını bir

at kuyruğu seklinde sırtlarından yere kadar uzatırlardı. Japon kadınları

yüzlerini beyaza boyadıkları için dişleri sarı görünüyordu.

Bu yüzden dişlerini siyaha boyarlardı. Mezopotamya’da ise güzellik

cinsellik ve doğurganlıkla ilişkilendirildi. Tanrıça İştar güzelliğin

bir sembolüydü. Tanrıça İştar Venüs gezegenini temsil e-

der. Bereket, aşk ve savaş tanrıçasıdır. İştar aşk ve doğurganlıkla

ilişkilendirilmiştir.

Rönesans döneminde kadınlar dönemde ‘güzel’ görünmek için

saçlarını kaşlarını kazıttılar. Doğallığın moda olduğu düşünülen

bu dönemde yüksek alın ve kirpiksiz gözler, ince kaşlı kadınlar güzel

olarak tanımlandı. Kadın vücuduna bakış açışı değişmişti. U-

zun ve yuvarlak alın çok modaydı. Saç çizgisi mümkün olduğunca

yüksekten başlamalıydı. Çoğu kadın bu modaya uydu. Şık bir görüntü

yaratmak için saçlarını alnından tıraş etti. Kirpiklerinden

kurtulmak için ise cımbız kullanıldı. Güzel tanımına uymak için sıfatlandırılmak

suretiyle 19. yüzyılda arsenik kullanan kadınlar oldu.

Neden mi? Yüze kırmızılık vermek, gözleri parlatmak ve vücuda

çekici bir yuvarlaklık kazandırmak için. Tabii ki zehir kullanmanın

bazı yan etkileri oldu. Arsenik zamanla kadınların tiroid bezinde

birikti ve guatr hastalığına sebep oldu. Hatta bazı kadınlar

yaşamını güzel olmak için yitirdi.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 19


TARİH

Rönesans döneminde kadınların güzelliği erdeme bağlıydı ve güzel bir

kadının erdemli olduğu düşünülüyordu. Yuvarlak mideli kadınlar güzel

kabul edilirdi ve bu annelikle ilişkilendirilirdi. Kadınlarda soluk ten, doğumdan

uzak bir yaşam anlamına geliyordu. 18. Yüzyıl Fransa’sında ise

kadınlar soluk ten görünümü elde etmek için ağır makyajlara yöneldi.

Birçok Fransız kadın soluk ten görünümünü elde etmek için genellikle

zehirli kurşun ve cıva ile yapılan ağır beyaz makyajlar yaptı. O dönem

yaygın olan çiçek hastalığının bıraktığı yara izlerini örtmek için ise hem

erkekler hem de kadınlar, yara izlerinin üzerine yüzlerine küçük siyah

kumaş parçaları yapıştırılmış güzellik yamaları giydiler. İngiltere’de ise

Edward Dönemi olarak bilinen 20. Yüzyılın ilk yıllarında düşük bel ve

korseler güzelliğin bir simgesi haline geldi. Göğüsleri ve kalçayı ön plana

çıkaran korseler dönemin ideal şekli olarak görüldü.

Modern Zamanlar Güzelliği

Birinci Dünya Savaşı sonrası giyimlerde bazı değişikler görüldü. Giyilen

etekler yerini kısa eteklere bıraktı ve saç kesimleri giderek kısaldı. Elektrikli

lambaların ve ışıklı aynaların yayılmasıyla birlikte kadınların kusursuz

bir cilde, saça ve dişlere sahip olması konusunda endişelendirdi. Bu

dönem aynı zamanda genç kızların güzellik ürünleri satın almaya başladığı

zamandı. 1960’lara gelindiğinde caz müziğinin etkisiyle yeni bir giyim

tarzı ve bu giyim tarzıyla ilişkilendirilen ‘Flapper’ tarzı ön plana çıktı.

Flapper tarzı giyinen kadınlar hayatın kısa olduğunu bu yüzden evde kalıp

bir erkeğin gelip onlarla evlenmesini beklemek yerine gençliklerini

yaşayıp özgürlüğün tadını çıkarmak istediler. Flapper kadınlar genelde

sigara içer, araba kullanır ve caz dinlerlerdi. Muhafazakar kesimler

Flapper tarzı elbiselerinin 'çıplaklığa yakın', 'saygısız', 'umursamaz' ve

akılsız olduğunu iddia ettiler.

Neo liberal dünyada güzellik

1980’lerden sonra insanlar arasında etkileşimin artmasıyla güzellik algısı

da çeşitlilik kazandı. Uzun bir süre Amerika'da güzellik, sarı saç ve

mavi gözler anlamına gelirken 1980'lerde insanlar diğer etnik gruplarla

kaynaşarak güzelliği algısını çeşitlendirdiler. Daha çeşitli modeller ve

ünlüler ön plana çıkmaya başladı. Bu dönemde kabarık ve yoğun saçlar

ön plana çıktı. Geçmiş dönemlerde kilolu kadınların güzelliği üzerinden

altın orana dikkat edilmesi bekleniyordu. Kaba tabirle şişman kadınların

anneliği üzerinden güzellik bakışı yapıldı. Ancak daha sonra dergilerde,

medyada, müzik kliplerinde birçok yerde dahi kadının vücut yapısını

baz alınarak işler yapıldı. Kadın ’90-60-60, sıfır beden, zayıf, fit’ unvanlarıyla

sunuldu. Ancak bakış açısı, sadece kadına ait değil. Güzel olan

sadece karşı cins değildir, bir tat, bir melodi, belki bir böcek… Güzellik

subjektiftir. İnsanlık Antik Yunan’da altın oranı anladığından bu yana

gözümüze güzel görünen her şeyde oran arandı. Ancak oransızlıkta ‘güzel’

algınıza hitap edebilir. Her şey bakış açınızdaki ütopya gezegeninize

bağlı. Aslında geçmişten günümüze güzelliğin her şekilde ortaya

çıktığını görebiliriz.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 20


Türkiye’de ilk güzellik

yarışmaları

Dönemin en popüler zamanlarında

1924 yılında tarihler şubat

ayını gösterirken Cumhuriyet

gazetesi kuruldu ve kuruluşundan

beş yıl sonra ilgi çekecek bir

gündem sundu. İlk kez Cumhuriyet

Gazetesi’nin 4 Şubat 1929

tarihli sayısında “Türkiye’nin en

güzel kadını acaba kimdir?” sorusu

ile gündeme getirdiği ve

Türk milletinin güzelliğini dünyaya

gösterme amacıyla katılımı

organize ettiği güzellik yarışmaları

ile Türkiye’de artık Batılı anlamda

bir yaşamın, tarzın, görüntünün

başlamış olduğunun

uygar dünyaya gösterilmiş olması

amaçlandı. Türkiye’nin ilk

güzellik yarışması, 1925-1926

yılları arasında İpek Film Şirketi

tarafından düzenlendi. Melek

(Bugünkü Emek Sineması) Sineması’nda

yapılan yarışmayı sinemanın

yer gösterici kızlarından

Matmazel Araksi Çetinyan kazandı.

Ancak basın, organizasyon

bozukluklarını sebep göstererek

yarışmayı geçersiz saydı.

Bar kadını olarak ayrım yapıldı

İlk güzellik yarışması 1929 yılında

Cumhuriyet Gazetesi tarafından

düzenlenmiş, ön elemelere 125

yarışmacı katılmıştı. 25 Şubat

1929’da Cumhuriyet’te yapılan

duyuruda katılma şartları şöyle

sıralanmıştı:

•Müsabakaya 16 ila 25 yaş arasındaki

her namuslu Türk kızı iştirak

edebilir.

•Irk, din ve mezhep farkı

aranmaz.

•Bar kadınları müsabakaya

katılamaz.

Güzelliğin kriterleri var mıydı?

TARİH

Güzelliğin kriterleri var mıydı? ‘Namuslu, bar kadını’ ifadeleri

döneminde yadırganmadı. Günlük olarak takım elbise giyen

erkekler ise ‘Bar erkeği, namuslu’ olarak ayrılıyor muydu? Güzellik

bakışının açısının değiştirileceği günler bekliyordu. Ancak

insanların yüzünden izden dahi güzellik tanımlaması yapıldı.

Edebiyatçılar jüri olarak seçimlerini yaptı

1 Ağustos’ta açıklanan sonuçlara göre, halk 1121 oyla Mualla

Suzan’ı birinci seçmişti. Gazete 400’ün üzerinde oy alan 48

yarışmacının büyük jüri önüne çıkmasına karar verdi.

Okuyucuların oyları ile belirlenen 48 aday büyük jürinin

önüne çıkmaya hak kazanmış, şimdiki TV izleyicileri gibi o

dönemin okuyucuları da yarışma sürecine dahil edilmişti. 60

kişiden oluşan jüri ise edebiyatçılardan, eserleri ile ünlü olan

yazarlardan meydana geliyordu. Final yarışması Cumhuriyet

Gazetesi’nin üst katında yapılmış, birinci olarak Hicran Hanım

seçilmiş ancak ama kısa süre önce nişanlanmış veya evlenmiş

olduğu ortaya çıkınca diskalifiye edilir. Bu kez 11 numaralı

Feriha Tevfik birinci seçilir. İkinciliği Semiye Hanım,

üçüncülüğü ise gayri resmi yarışmada birinci seçilen Araksi

Çetinyan kazanır. Günümüz çağında bulunan ‘Güzellik

yarışmalarında’ ekrana çıkarken kıyafetleri, duruşları farklılık

yaratıyordu.

İlk "Dünya güzeli" Türk kızı: Keriman Halis Ece

Güzellik yarışması Türk kadınının ne denli modernleştiğinin ve

batılı kadınlardan hiçbir farkının kalmadığı yolundaki

dönemin resmi görüşünü kanıtlamada misyonunu yerine

getirdi. Üstelik 1932 yılında Keriman Halis Ece’nin dünya

güzeli seçilmesi bu görüşün tasdiki anlamına geldi. Keriman

Halis’in Temmuz ayında Belçika’da yapılan yarışmada birinci

olması ulusal bir sevince dönüşmüş, Keriman Halis’e Atatürk

tarafından kendisine iltifatlar gelmişti. Atatürk, Keriman Halis

Hanım'a gönderdiği kutlama telgrafında kendisine kraliçe

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 21


TARİH

GÜZELLİĞİN KANLI SONU

Dünyada ise ‘güzellik’ efsaneleri antik zamanlardan geliyor. Efsanelere göre güzellikten

bah-sedildiğinde Hemeros’un ‘İlyada’ eserine bakıldı. Homeros'un İlyada destanına göre

tarihte bilinen ilk güzellik yarışması M.Ö. 2000'de bugün Kaz Dağları olarak bilinen İda

Dağı'nda yapıldı. Yarışmacılar Eris, Hera, Athena ve Afrodit oldu. Güzellerin her biri

kendisini seçmesi için Paris'e önerilerde bulunurlar, sonuçta Paris elindeki elmayı

Afrodit'e (Venüs) verir. Yarışma sonrası Paris aşık olduğu Helen'i Afrodit yardımıyla kaçırır

ve Troya Savaşı'na neden olur.

Savaşın sebeplerinin en büyük nedeni ‘güzellik’

Savaş, Yunan mitolojisi ve edebiyatında çok önemli bir yere sahiptir ve detayları

Anadolu'lu ozan Homeros'un İlyada ve Odysseia adlı destanlarında anlatılmaktadır. İlyada,

on yıl süren savaşın son bir aylık dönemini en ince ayrıntılarına kadar anlatırken Odysseia,

Yunan komutanlardan Odysseus'un Truva'nın düşüşünden sonra vatanı İthaka'ya

yaptığı yolculuğunu dile getirir. Zeus, düzenlediği Peleus ile Thetis'in düğüne tanrıçalardan

Eris'i davet etmez. Bunun üzerine Eris, düğüne altın bir elma göndererek,

bunun "en güzel tanrıçaya" verilmesini ister. Athena, Hera ve Afrodit altın elmanın kime

verilmesi gerektiği konusunda anlaşmazlığa düşünce Zeus, tanrıçaları Paris'e gönderir ve

en güzel tanrıçayı Paris'in seçmesini ister. Paris altın elmayı Afrodit'e verir. Karşılığında Afrodit,

‘tüm kadınların en güzeli’ olan Helen'i, Paris'e aşık eder. Paris, Sparta'yı ziyaretinde

Helen'e aşık olur ve iki aşık birlikte Truva'ya dönerler. Kendilerine hakaret edildiğine inanan

Yunanlar, Menelaus ve kardeşi Miken Kralı Agamemnon önderliğinde Aka ordusunu

toplar ve Truva'ya bir sefer düzenler. Helen'in iade edilmesi ve kendilerine tazminat

ödenmesi tekliflerine olumlu yanıt vermeyen Truvalılar ile uzun ve zorlu bir savaşa girdi.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 18


PORTRE

Dünyanın ilk Türk güzeli

KERİMAN HALİS ECE

Keriman Halis Ece, dönemin ünlü tüccarlarından olan ve Hızır

adı verilen yangın söndürme aletlerinin temsilcisi Tevfik Halis

Bey ve Ferhunde Hanım'ın altı çocuğundan biridir. Keriman Halis

18 yaşındayken arkadaşları o dönem Cumhuriyet gazetesinde

düzenlenen güzellik yarışmasına katılmasını tavsiye etti.

Ancak babası buna karşı çıktı ve kızının yarışmaya katılmasına

izin vermedi. Ertesi yıl ise babasını kararı değişmiş ve Keriman

Halis yarışmaya babası tarafından kaydedilmiştir. Keriman Halis

sanatçı bir aileden gelmektedir. Halis'in Amcası, ünlü operet

bestecilerinden Muhlis Sabahaddin Ezgi’dir. Halası ise ünlü kadın

bestekâr Neveser Kökdeş’tir.

Keriman Halis’in yarışmaya katıldığı yılın jüri üyeleri arasında

dönemin önde gelen yazar ve sanatçılarından Abdülhak Hamid,

Cenap Şahabettin, Vasfi Rıza, Yunus Nadi ve Peyami Safa gibi

isimler bulunmaktaydı. Keriman Halis’in çok iyi piyano çalabilmesi,

çok iyi yemek yapabilmesi, dikiş dikmesi ve Fransızcayı

anadili gibi konuşması yarışmanın jürisini etkiler ve birinci seçilir.

Keriman Halis yarışmada birinci seçilince 31 Temmuz 1932'de

Belçika'nın Spa kentinde yapılan dönemin en prestijli yarışması

olarak kabul edilen, Türkçe karşılığı Uluslararası Güzellik ve Zarafet

Yarışması olan International Pageant of Pulchritude'de

Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanır. Yarışmaya Türkiye birincisiyle

birlikte toplam 28 ülkenin birincisi katılmıştır. Halis, Alman

güzeliyle birlikte finale kalır ve dünya güzeli seçilir. Keriman'nın

adını açıklayan jüri başkanı şu sözleri ekledi, "Türk güzelini

"Güzellik Kraliçesi" olarak seçtik. Ancak kadehlerimizi Avrupa'nın

zaferi için kaldırıyoruz!". Jüri başkanının kastettiği şey,

yarışmacının Batı tarzında bir güzelliğe ve tavra sahip olması idi.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 23


PORTRE

Keriman Halis, dünya güzeli seçildiğini öğrenme anındaki duygularını

şöyle dile getirdi; "Finale ben ve Almanya güzeli kaldık.

Kırmızı bir tuvalet giyinmiş, yakasına da beyaz kurdele takmıştım.

Jüri başkanı elindeki zarfı açtı. Heyecandan bayılabilirdim.

Ve bütün tiyatro salonu, 'Vive la Mustafa Kemal', 'Vive

la Miss Turquie' sesleriyle inledi." Keriman Halis, Türkiye'ye

dönüşünde Sirkeci Garı'nda büyük bir kalabalık tarafından

karşılandı. Atatürk, Keriman Halis’in onuruna kardeşi Makbule

Hanım ve manevi kızı Afet İnan ile katıldığı bir davet verdi.

Keriman Halis Ece, Atatürk'ün elini öptü. Atatürk, Keriman Halis

Ece'nin alnından öperken 'Sana Ece diyeceğim' dedi. Atatürk,

1934'te Soyadı Kanunu çıkmasından sonra Keriman Halis’e 2 yıl

önceki davette dediği 'Ece'yi soyadı olarak verdi. Keriman Halis

Ece, bunun üzerine Atatürk'e çektiği telgrafta duygularını şu

sözlerle dile getirdi; "15 günden beri mem-leketimden hiçbir

haber alamamıştım. Bugün Paris sefare-timizde layık olmadığım

kıymettar iltifatınızı gazetelerde gör-düm. Meserretimden

ağladım. Bu muvaffakıyyetim sizin mem-leket kadınlığına

telkin ettiğiniz fikirlerin eseridir. Tanrının sizi üzerimizden

eksik etmemesi temenniyetini yad etmekteyim. İhtiramatımın

kabulünü rica ederim efendim."

Büyük Yankı Uyandırdı

Keriman Halis Ece'nin dünya güzeli seçilmesi, Avrupa basını tarafından

'Osmanlı kızının son hali' manşetleriyle günlerce gündemde

tutuldu. Hatta Keriman Halis Ece'nin fotoğrafları, kartpostal

olarak basılıp dağıtıldı. Avrupa basınında Keriman Halis

Ece'nin dünya güzeli seçilmesine farklı yaklaşımlar da oldu. O

yaklaşımlar, 'Müslüman bir kadının, bir Türk kızının kendini

beğendirmek için devlet imkân-larıyla yarışmaya katılması,

Türk modernleşme hareketinin do-ruk noktası' üzerineydi.

Yarışmada bulunan gazeteci Ahmed Vâlâ Nureddin, Keriman

Halis’in güzelliğini şöyle anlatıyordu: “Tüm katılımcıların

güzelliğini bastıran bir güzel vardı ki, bu Keriman Halis'ti. Dürüst

olmak gerekirse, geçen yılın güzellini, Onunla

karşılaştırdığımda, Keriman'ın her şeyde önde oldu-ğunu fark

ettim. Çok çekici bir dış güzelliği olan, tertemiz, narin cildi olan,

çok sevimli yüzlü bir bayandı. Ortadan ayrılmış güzel siyah

saçları arkasında toplanmıştı… Tanrıça Diana gibiydi. Çok

sakindi, hiç yalpalamıyordu. Böyle "Duru" bir güzellikti”

Evlilikleri

İlk evliliğini Dr. Orhan Sanus ile yapan Keriman Hanım'ın ilk oğlu

Sezai Biltin Sanus, daha sonra da kızı Ece Sanus dünyaya geldi.

İkinci evliğini ise ünlü tüccarlardan Hasip Tamer Bey'le yaptı ve

bir erkek çocuğu oldu.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 24



YAŞAM

ASLI’nda

ASLIHAN AKDAĞ TÜRKER

Hepinize merhaba, güzel bir başlangıç ile artık her hafta sizlerle birlikte magazin ve müzik gündeminde

olanları birazcık kurcalayacağız. Son dönemde pandemi sürecinin de katkısıyla insanların birbirine

tahammül ve dayanıklılıkları azalmaya başladı. En yakınımızdakine bile tahammül edemiyoruz.

Olmadı Halil Sezai!

Hâlbuki iki hafta önce, Halil Sezai’nin geçtiğimiz sene

Açık Hava konserinden bir video paylaşmıştım. “Sensiz

dünya malı neylerim dostum dostum” diyen, birbirini

tanımayan binlerce kişi el ele tek bir ağızdan. Bize okullarda

falanda hep müziğin birleştirici gücünden bahsetmişlerdi.

Ama kişilerin uzaklaştırıcı gücü? Ondan

kimse bahsetmedi. Bundan 7-8 sene önce Marmara

Ereğlisi’nde bir festival sahnesinde dinlemiştim yine Halil

Sezai’yi. Konser anında okunan ezanla şarkısını kesmek

zorunda kalınca “ben bu sese tahammül edemiyorum”

gibi bir cümle kurmuştu. O zaman da yapmıştım

bu haberi. Derken yıllar sonra karşımıza “sen

ezan mı okuyorsun?” diye dövdüğü yaşlı bir adamla

videolarını izliyoruz. İlk köşe yazıma bununla başlamayı

hiç istemezdim. Ama bu korkunç bir haber. Ayrıca

buna insanların bu kadar şaşırmış olmasına da

ben şaşırdım. Bir şarkıcının güzel şarkılarının olması

onu sütten çıkmış ak kaşık misali iyi bir insan

yapmaz ki. Bu adam hep kabaydı; verdiği

röportajlarda, katıldığı radyo yayınlarında,

televizyon kanallarında... Kaba ve agresif!

Bir gün saygı çerçevesinde gülerek,

espiriler yaparak röportaj verdiğini gören

var mı? Ben hiç görmedim de, duymadım

da. Yani yine abartıp başımızın üstüne

çıkardığımız bir insanı, ters bir hareketini

görünce hemencecik baş aşağı

ettik. Umuyorum ki bir tekrarı yaşanmaz!

Dünya markası JLO!

51 yaşındaki JLO, bir Rolls-Royce

marka araba ve büyük bir malikanede

çektiği, 26 yaşındaki Kolombiya’lı

şarkıcı Maluma ile Pa 'Ti –

Lonely şarkıları için nefes kesen,

aksiyon filmlerini aratmayan sahneler

ile sevenleri ile buluşturdu.

Aklımı başımdan alan muhteşem

New York City manzarası ve yaşına

oranla dudak uçuklatan muhteşem

dans sahneleri ile JLO sevenlerine

muhteşem bir sürpriz yaptı.

Klipteki hapishanede çekilmiş dans

sahnelerini izlerken kendinizi Chicago

Müzikali’nde gibi hissedebilirsiniz.

Acaba bizim ülkemizde

gerçek anlamda film tadında k-

lip formatına ne zaman geçilecek

merak içinde bekliyorum.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 26


MODA

Koronavirüs dünyada her alanı etkilediği gibi güzellik

algısını ve güzellik sektörünü de ciddi anlamda

etkilemiş durumda. Maske takmanın zorunlu

ve gerekli olduğu şu dönemde kadınlar, cildine

daha çok bakım sağlayan ürünleri tercih etmekte

ve çeşitli cilt bakımları tekniklerine yönelmekte.

Maske takıldığı zaman ısı ve nem sebebiyle

kullanılan fondötenler başta olmak üzere

yapılan makyaj gözeneklerinizin içerisine girerek

gözeneklerin tıkanmasına sebep olabilmektedir.

Bununla birlikte ısı ve nem makyajın maskeye

bulaşmasına neden olabilmektedir. Bu yüzden

daha hafif dokulu olan BB kremleri ile cildi iyileştirici

ve besleyici cilt kremleri tercih edilebilir.

Pandemi zamanında özellikle göz makyajında ve

göz makyajı ürünlerinde altın çağ yaşanıyor. Buna

göz makyaj ürünleri dönemi diyebilirim. Maskeden

dolayı özellikle yüzümüzde gözlerimiz ön

plana çıktığı için gözde kullanılan renkli ışıltılı farlar

ve aydınlık veren highlighterlar oldukça moda.

Ama en önemlisi yüzümüzdeki kaş şeklimiz.

Herkes kendi yüz şekline uygun kaşı tasarlayıp

güzel bir kahve ve siyah gölgeli renklendirme ile

göz makyajı tamamlanmış olur. olur. Ben Ben renkli renkli lensleri de eğlenceli ve

farklı lensleri buluyorum. de eğlenceli Gözleri ve farklı öne buluyorum. çıkarmak istenen Gözleri özel günlerde renkli

lenslerden öne çıkarmak faydalanılabilir. istenen özel günlerde renkli

lenslerden faydalanılabilir.

Topuz saç modelleri revaçta

Son Topuz dönemde saç modelleri saç stillerinde revaçta kadınlarda değişik topuz modelleri görüyorum.

Son dönemde Yaşanan saç değişimler stillerinde kadınlarda küt saç kesiminin değişik tekrardan moda olacağını

topuz gösteriyor. modelleri Son görüyorum. dönemde artan Yaşanan bir şekilde küt kesilmiş saç

modellerine değişimler küt rastlamaktayız. saç kesiminin Sadece tekrardan kadınlar moda değil erkekler de bu dönemde

olacağını daha gösteriyor. hijyenik olduğu Son dönemde için saçlarını artan kısa kestiriyor. bir 3 ve 4 numara

şekilde olan saç küt kesimleri kesilmiş şu an için saç en tercih modellerine edilenler arasında görülüyor.

rastlamaktayız. Sadece kadınlar değil erkekler

Bu yaşadığımız sıkıntılı dönemde makyaj malzemelerimizi kimseyle

de bu dönemde daha hijyenik olduğu için

paylaşmamalıyız. Kullanılan fırçaların temizliğine ekstra özen göstermeliyiz.

Makyaj malzemeleri satan dükkânlardan alışveriş yaparken

saçlarını kısa kestiriyor. 3 ve 4 numara olan saç

kesimleri şu an için en tercih edilenler arasında

açık olan herkesin deneyebildiği tester ürünlerde özellikle dudak temaslı

rujlar olmak üzere kesinlikle denemekten uzak durmalıyız.

görülüyor.

Güzellikle

Bu yaşadığımız

kalın.

sıkıntılı dönemde makyaj

malzemelerimizi kimseyle paylaşmamalıyız.

Kullanılan fırçaların temizliğine ekstra özen

göstermeliyiz. Makyaj malzemeleri satan

dükkânlardan alışveriş yaparken açık olan

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 27


MODA

Dünyaca ünlü saat markalarının

Türkiye’deki tek yetkili distribütörü

Saat&Saat farkıyla sunulan

Emporio Armani, yeni modeliyle

çarpıcı tasarımlardan

hoşlanan kadınlara hitap

ediyor. Sadeliğin ihtişamını

gözler önüne seren Emporio

Armani, baget kesim ışıltılı taşlarla

süslü bezeli ve sedef kadranıyla

olduğu kadar baget kesim

ışıltılı taş detayların kullanıldığı

siyah deri kayışıyla da fark yaratıyor.

Yeni modeliyle lüksü yeniden yorumlayan

Emporio Armani, kadınlara şıklık vadediyor.

Gc’nin yeni modeli iddialı

görünmekten çekinmeyen

erkeklerin stilini tamamlıyor.

Son derece cesur

bir tarza sahip Gc’nin

yeni modeli, rose gold

detaylarla spor tasarıma

sahip bir saati lüks bir arzu

nesnesine dönüştürüyor.

Saatin siyah kadranı ile, rose

gold bezel, tasarımın şıklığını

ön plana çıkartıyor.

FLO, sonbahar alışverişini

en uygun şekilde tamamlamak

isteyenlere özel a-

vantajlı bir kampanya başlattı.

Sadece FLO Mağazalarında

geçerli ‘2. ürüne

%50 indirim’ kampanyası,

uygun fiyatlı ve kaliteli ayakkabı arayışında

olanları mutlu edecek. Flo.com.tr ise seçili

ürünlerde %20 indirim başlattı.

Prive Revaux

güneş gözlükleri;

sonbahar kombinlerini

çarpıcı

bir güneş gözlüğü modeliyle tamamlarken,

%100 UV korumalı polarize camlarıyla

gözlerinizi güneş ışınlarının etkilerinden

korumanıza yardımcı olacak. Yüz şeklinize

ve bütçenize uygun Prive Revaux’nun el

yapımı %100 UVA/UVB korumalı polarize

camlı güneş gözlükleri, Atasun Optik’ler ve

internet siteleri üzerinden satışa sunuldu.

Konya da Bütünsel Tıp Uzmanı

Emine Baran tarafından

tasarlanan Giyilebilir

Dezenfektan

Saat COOL FAST,

Çin’de düzenlenen

ve dünyanın en p-

restijli uluslararası

tasarım yarışmalarından

birisi olan Design

Intelligence Award (DIA)

kapsamında değerlendirme finaline kalan

10 üründen biri oldu. Kişinin günlük yüzey

ve el hijyenini sağlamaya yeterli 30-

35 ml dezenfektanı haznesinde bulunduran,

ateş ve nabız ölçerli saat COOL FAST,

sağlık çalışanları ve

öğrenciler başta olmak

üzere herkese

hitap ediyor. 20-25

TL bandında pazarda

yer alması beklenen,

yerli teknoloji

tasarımı olan ürün,

yakın zamanda hayatımızda

olacak.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 28


KÜLTÜR VE SANAT

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, pandemi nedeniyle izleyicileriyle buluşamayan

ve büyük zorluk yaşayan özel tiyatrolara destek oluyor. Hafta sonu

İstanbul’un dört bir yanında sahneler kuruldu, İstanbullular birbirinden

güzel oyunları izleme fırsatı buldu. İBB aynı zamanda, tiyatroya ve tiyatro

sanatçılarına destek olmak amacıyla Şehir Tiyatroları sahnelerini Ekim ayı

boyunca özel tiyatrolara açacak. 50 özel tiyatronun 50 oyunu Şehir Tiyatroları

sahnelerinde yer alacak.

Akbank Sanat, sosyal medya kanallarından “Akbank Sanat Evinizde”

çatısı altında kültür sanat etkinliklerine devam ediyor. Bu çatı altında

düzenlenen etkinliklere yeni eklenen “Küratörlük Pratikleri: Bir Sökme

ve Yeniden-Kurma Alanı” başlıklı yeni bir seminer dizisi de Akbank Sanat

Youtube kanalında başlıyor. Hasan Bülent Kahraman’ın konuşmacı

olarak katıldığı canlı yayın formatındaki seminerler, 1 Ekim’de başlayıp

26 Kasım’a kadar devam edecek ve “Sorgulama Pratiği Olarak

Küratörlük” ve “Yeniden-Kurma Pratiği Olarak Küratörlük” başlıkları

altında her hafta farklı bir konu kapsamında gerçekleştirilecek.

Axis İstanbul AVM’de 25 Eylül Cuma

günü ‘Kitap Günleri’ etkinliğinin açılışı

koronavirüse rağmen, kitap okumayı

teşvik etmek için gerçekleşti. Birçok

türde eserin okurla buluşacağı Kitap

Günleri, 24 Aralık’a kadar açık olacak.

Türkiye’nin dünyaya açılan

kapısı ve Cumhuriyet tarihinin

en büyük projelerinden

biri olan İstanbul Havalimanı’nın

42 ay gibi kısa bir sürede

yapılış hikâyesini anlatan

“Hayaldi Gerçek Oldu”

kitabı, havalimanının açılışının

2. yılına özel olarak D&R

raflarında ve

www.dr.com.tr’de satışta.

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 29


SPOR

Sporun Dijital Hali

YUSUF BAŞYEŞİL

50’i aşkın ülkede naklen yayınlanan ve ülkemizde insanların heyecanla beklediği derbi olan

Galatasaray – Fenerbahçe karşılaşması yine bekleneni veremedi. Fenerbahçe’nin transfer

şampiyonu olduğu, Galatasaray’ın ise sezona iyi başladığı dönemde ligde henüz 3.haftada karşı

karşıya gelen ezeli rakipler, oynadıkları futbolla izleyenleri adeta 95 dakika hayal sattı.

İki takımda da kaliteli isimler var, fakat onlar da düzene ayak uydurmuş yeni gelenler ise henüz

takımla uyum sorunu yaşıyor. Galatasaray, sezona müthiş başlamış favori gösteriliyordu.

Fenerbahçe, sürpriz Hatayspor beraberliğinden sonra Galatasaray deplasmanına önce

beraberlik mantığıyla çıkınca o dört gözle beklediğimiz kimilerine göre ‘’Dünya Derbisi’’ bana

göre ise 3.Dünya Derbisi olmaya namzet derbimiz, artık kabak tadı vermeye başladı.

Fenerbahçe, henüz hazır değil anlayabiliriz fakat Galatasaray müthiş bir formla girdiği sezonda

‘’aman gol yemeyim de illa ki atarız’’ mantığıyla mücadele ettiği karşılaşmada gol izleyemedik.

Fenerbahçe Teknik Direktörü Erol Bulut, istediğini aldı. Maçtan önce kaybetmemenin iyi bir

sonuç olduğunu eminim kendince düşünmüştür. Maalesef ülkemizdeki derbilerde öncelikle

kaybetmenin düşünüldüğü artık ülkedeki derbilerimiz ‘’3. Dünya Derbisi’’ olma yolunda ne yazık

ki emin adımlarla ilerliyor.

Eskiden taraftarın da baskısıyla futbol oynamaya çalışan takımlarımız, Covid-19 salgını nedeniyle

alınan tedbirler çerçevesinde seyirciden de noksan kalınca futboldan iyice uzaklaştılar.

Galatasaray – Fenerbahçe maçı pandemiyle beraber ne yazık ki rekabet halinde olan iki

mahallenin golsüz biten halı saha maçı gibi geçen bir derbi maçını bizlere izlettirdiler.

Avrupa’da derbilerden örnek almamız gerek çok şey var. Ne mi o? Futbol! Sadece futbolla da

kalsa iyi, hakemlerimiz bile ‘’ne şiş yansın ne kebap’’ mantalitesiyle takımlara ayak uydurunca,

izleyenler ‘’biz, ne izledik?’’ sorularıyla adeta karşı karşıya kalıyor. Hal böyle iken; yeni nesilde

futboldan gittikçe uzaklaşıyor E

Spor’a yöneliyor. Ama bu problemleri

ne düşünen var ne de bir

şeyler yapmaya çalışan… Hayatımızın

her alanında olduğu gibi

günü geçiştirmeyi futbolda da

başarıyoruz. Tıpkı Galatasaray –

Fenerbahçe’nin birbirlerini

zorlamadan geçiştirdiği gibi…

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 30


Super Massive’den tarihi zaferler

2020 Worlds gruplarına katılmak için geçtiğimiz

Cumartesi günü oynanan 2 Play-In grup

maçlarında temsilcimiz Super Massive, günün

ilk maçında Brezilya temsilcisi INTZ ekibini 16-

2’lik ezici bir skorla mağlup etti. Üst koridor

oyuncusu olarak görev alan Armut’un sergilediği

üstün performansı güne damgasını vururken,

en değerli oyuncu temsilcimiz Super

Massive’den Armut oldu.

Günün ikinci maçını Avrupa Ligi’nden İspanyol

temsilcisi Mad Lions’a karşı oynayan Mavi –

Beyazlılar, İspanyol temsilcisinin favori gösterildiği

maçta iyi oyunun devam ettirdi ve 18-

5’lik skorla galip geldi. Armut’un yanında

KaKAO’nun ormanda ve SnowFlower’ın

destek rolünde öne çıktığı maçı zorlanmadan

kazanan temsilcimiz, Worlds gruplarına kalma

yolunda çok önemli 2 galibiyet ile günü

tamamladı. Gösterdiği bu başarılı performansla

ülkemizi Çin’de düzenlenecek 2020

Worlds turnuvasında temsil etmek için grupları

geçmeye çalışacak olan Super Massive’i

yine zor karşılaşmalar bekliyor. Pazartesi oynanacak

olan Team Liquid ve Legacy Esports

karşılaşmalarından sonra Play-In grup maçları

tamamlanacak. Super Massive, alacağı olası 2

galibiyetle 2020 Worlds, gruplara kalmayı

garantileyecek, olası bir mağlubiyet ile A

grubunu 2. olası iki mağlubiyet ile A grubunu 3.

tamamlayacak olan Mavi-Beyazlılar B grubunun

2. veya 3.’sü ile gruplara kalmak için Play-

Off maçları oynanacak. Play-Off maçları Salı ve

Çarşamba günü naklen Riot Games Turkish’in

Twitch ve YouTube kanallarında olacak.

SPOR

CENGİZ ÜNDER LEİCESTER CİTY'DE

İngiltere Premier Lig ekiplerinden Leicester

City, Roma'dan milli futbolcumuz Cengiz

Ünder'i kadrosuna kattı. Cengiz Ünder için

Leicester City, 3 milyon Euro kiralama

bedeli ödeyecek. İngiliz ekibi, Milli

oyuncumuzun bonservisini almak isterse

25 milyon Euro daha ödeme yapacak.

Cengiz Ünder, Leicester City ile 1+4 yıllık

sözleşme imzalayacak. Milli oyuncumuz,

bu transfer karşılığında yıllık 3.5 milyon

Euro ücret kazanacak. Milli oyuncumuz

Cengiz Ünder, Altınordu'da birlikte

oynadığı Çağlar Söyüncü ile bir kez daha

aynı takımda buluşmuş oldu.

BAYERN KUPALARA DOYMUYOR

Bundesliga, Almanya Kupası ve

Şampiyonlar Ligi'ni müzesine götüren

Almanya'nın güçlü temsilcisi Bayern

Münich, geçtiğimiz sezonun UEFA Avrupa

Ligi'nin sahibi İspanya ekibi Sevilla ile

karşılaştığı maçta uzatmalarda 2-1 yenerek

Süper Kupa'nın sahibi oldu. Süper Kupa'yla

beraber bu sezon alabileceği 4 kupayı da

müzesine götürerek 2020 yılına damgasını

vurdu. Alman Devi Bayern, 2020 yılı

içerisinde Avrupa'da 33 maçta 32 galibiyet

1 beraberlik alarak ulaşılması zor bir

başarıya imza attı.

IBRAHİMOVİC KORONA'YA YAKALANDI

Milan'ın dünyaca ünlü yıldızı Zlatan

Ibrahimovic'e yapılan koronavirüs testinin

pozitif çıktığını açıkladı. 39 yaşındaki İsveçli

golcü UEFA Avrupa Ligi'ndeki Bodo Glimt

karşısında forma giymezken, oyuncunun

karantinaya alındığı öğrenildi.

BJK VE ALANYASPOR VEDA ETTİ,

GALATASARAY TURLADI

Avrupa Ligi 3.Ön Eleme Turu'nda Beşiktaş,

sahasında normal süresi 1-1 biten maçta

penaltılarla 3-5'lik sonuçla Portekiz ekibi

Rio Ave'ye, Aytemiz Alanyaspor

deplasmanda Norveç ekibi Rosenborg 1-

0'lık skorla elenirken Galatasaray

sahasında konuk ettiği Hırvat temsilcisi

Hajduk Split'i 2-0 yenerek adını Play off

TÜRKİYE’NİN İLK VE TEK DİJİTAL HABER DERGİSİ 31


TÜRKİYE’NİN EN DİJİTAL MEDYA GRUBU

dijiPub’TAN MUHTEŞEM BİR FIRSATLAR

REKLAM REZERVASYON

reklam@dijipub.com

kubranur.gedik@dijipub.com

dijiPub

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!