You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Telve
DOSYA
duğum romanların çoğu Almanca
olsa da şarkı sözleri ve şiirleri
Türkçe okumayı severdim. Babam
dışında Almanlarla pek duygusal
bir bağ kurduğum da söylenemez.
Böyle düşününce, kalbime dokunan
şeyleri her zaman Türkçe seçtiğimi
anlıyorum.
Tabii ki resmî görüşmelerimde veya
okuldaki bir ödevim için yaptığım
araştırmalarda Almancayı seçiyorum.
Bu, duygularım ve kişisel tercihlerimden
çok, yaşadığım ülkenin
Almanya olmasından kaynaklanıyor.
Dış dünyaya karşı bir sorumluluğumun
olmadığı noktadaysa,
beynim tamamen Türkçeye odaklanıyor.
Tüm gün okulda veya iş yerinde
Almanca konuşmuş, işlerimi
Almanca halletmiş olabilirim fakat
çıkışta kulaklığımı taktığımda Türkçe
şarkılar eşlik eder bana mutlaka.
Böyle anlarda kendimi daha özgür,
asıl düşündüklerimi ve duygularımı
daha iyi yaşayabildiğimi hissederim.
Bir iş arkadaşımın davranışı
beni sinirlendirdiyse veya üzdüyse
aklımdan ‘Neden böyle yaptın ya?
Bu davranışın beni gerçekten çok
üzdü’ diye geçirirken, karşımdakine
sadece “Ich finde das nicht in Ordnung”
diyebiliyorum. Tam da bu
noktada kendimi, kendime yabancılaşmış
hissediyorum. Tabii ki bu
cümleyi birçok farklı şekilde kurabilirim
fakat hiçbiri bana aklımdan geçeni
aynen o şekilde tercüme etmiş
hissini vermiyor.
Türkçede cümlenin sonuna ekleyeceğim
bir “ya” bile, birçok anlam
barındırıyor içinde. Kimi zaman
bir sitem kimi zaman bir çaresizlik
kimi zaman da sadece cümlenin
anlamını (biraz da abartarak)
daha fazla vurgulamak için kullanılmakta.
Sizin ağzınızdan çıkan
cümle, aklınızdan geçen şeyi doğru
ve eksiksiz şekilde yansıtıyorsa,
nasıl/hangi dilde söylediğinizin bir
önemi yok aslında. Hangi dilde
düşündüğünüzle birlikte “Das finde
ich nicht in Ordnung” da sizin
için gayet yerinde bir ifade olabilir
o hâlde. Bu sadece bir örnek, beni
anladığınızı düşünüyorum.
Peki neden özellikle duygusal konularda
kendimi Türkçeyle daha
rahat ifade ediyorum? Bunun sebebinin
genç yaşımdan itibaren çok
fazla Türkçe yazı okumamdan kaynaklandığını
düşünüyorum. 15-16
yaşlarımda şiire ve şarkı sözlerine
aşırı bir merakım vardı. Özellikle de
Türkçe olanlara… Nedense bana
çok dokunuyordu ve belki de benim
için bir tür kaçıştı. O yaşlarda tam
olarak neyin eksikliğini hissettiğimi
hatırlamıyorum ama tesadüfen karşıma
çıkan o şiirlerde beni duygusal
41