09.09.2020 Views

Telve

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Boş Meyve Tabağı

BELKIS KILIÇ

E

lini uzattın, “Hadi kızım!” dedin. Park zaten

yakındaydı. O anda bebeklerimi bırakıp

parka gitme fikri hiç cazip gelmediği

için gitmek istemedim. Sen de kendine evin içinde

bir meşgale buldun. Ablam ve abimle ilgileniyor,

elinden geldiğince mutfakta çorba pişirmeye çalışıyordun.

Muhakkak her akşam tezgâhın üzerindeki

meyve tabağını doldurma gibi bir adetin vardı, hiç

unutmuyorum. Vefat eden eşinden sonra, hayatının

hiçbir zerresinde bir boşluğa tahammül edemiyordun.

Bu sebeptendir ki annemizin yokluğunu fazla

hissetmeyelim diye kendince çabalayıp duruyordun.

Oturduğu yerde gerindi. Mermerin soğuğu doğruca

bacaklarına vurduğundan, oturuş pozisyonunu değiştirdi.

İşaret parmağı ile hatıra defterinin üzerinde

birikmiş tozları usulca silerken karşısındaki manzaraya

baktı. Yüzü düştü. Etrafına kaçamak bir bakış

attı. Ardından bütün dikkatini tekrar manzara üzerinde

topladı ve düşüncelere daldı.

Sabahın erken saatlerinde her zamanki oyun köşemde

bebeklerimle oturuyordum. Sessizce yanıma

yaklaştın. Uzun bir süre beni izledin ve ardından bir

kez daha elini uzattın. “Hadi kızım!” dedin. Ablam

ve abim uyanmadan eve meyve alacaktın. Beni de

yanında götürmek istiyordun. Ama ben gelmek istemediğimi

söyledim sana. Bebeklerimle oynadığımı

anlatmaya çalıştım. Onları bırakıp dışarı çıkmak

istemediğimi vurguladım. Yüzün asıldı. “Peki.”

dercesine geri çektin elini. Uzağıma oturdun. Elindeki

bozuk paralar avuç içini terletirken, gözlerini

benden bir an bile ayırmadın. Uzun bir süre beni

izledin. Daha sonra oturduğun yerden kalktın ve

meyve tabağını doldurabilmek için alışverişe gittin.

Ben gelmedim.

Avuç içindeki paraların bu sefer kendi elini terlettiğini

hissetti kadın. Ona aldığı hediyeden arta kalan

bozuk paralardı bunlar. Hediyeyi henüz takdim

etmemişti, daha doğrusu edememişti. Uygun olup

olmadığını düşünüyordu hâlâ.

Çoğu zaman sana fark ettirmeden ben de seni süzüyordum,

biliyor musun? Gün geçtikçe daha da

zayıflıyordun sanki. Sesin daha derinden ve buruk

çıkıyordu. Ya da bana mı öyle geliyordu? Üzerime

titrediğinin farkındaydım. Benimle iki laf edebilmek

için harcamadığın çaba yoktu. Ama ben seni değil,

annemi istiyordum. Ablam ve abim seninle oynar ve

18

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!