29.06.2020 Views

SANTRAL 8. SAYI

Türkiye'nin ilk ve tek dijital haber dergisi

Türkiye'nin ilk ve tek dijital haber dergisi

SHOW MORE
SHOW LESS

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

SANTRAL


TÜRKİYE’NİN

YENİ HABER SİTESİ

YENİ HABER SİTESİ

www.santralplus.com

DOĞRU

HABERCiLiK


BAŞLARKEN

Davutoğlu mu? Babacan mı?

Dergimizin bu sayısı diğer 7 sayıdan farklı bir özellik taşıyor. İlk

defa tamamıyla habere yönelik bir sayı hazırladık. Konumuz da

gayet ciddi ve ilgi çekici? Yeni Ak Parti Kim Olacak? Alternatif

olarak düşünülen isimler de belli; Ahmet Davutoğlu, Ali

Babacan.Burada şu meseleyi de öncelemek istiyoruz ki; her ne

kadar İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu diğer Belediye

Başkanlarından farklı olarak ‘sağ’ siyaseti temsil etmese de

aslında bir o kadar da sağ, yani Türkiye ‘sağ’ eğilimli bir yapı

içerisinde yer almaktadır. Bu doğrultuda bu isimlere karar

verdik. Ki yabancı basın ve süreç de alternatifin eğer olacaksa

bu isimler olacağı yönünde seyrediyor. Asıl soru ise şu, eğer

yeni bir Ak Parti gerekiyorsa bu kim olacak?

Kar beyazdır ölüm…

Geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümü olmasına rağmen dergimiz

yayında olamadığı için Kerim Tekin’in hayat hikayesini sizlere

anlatamadık. Bu sayımızda geç de olsa Tekin’in hayat

hikayesine yer verebildik. Hepimiz Tekin’i şu sözlerle hatırlarız;

“Kar beyazdır ölüm…” Ama ne yazık ki kapkara bir ölümle

henüz 23 yaşında aramızdan ayrıldı. Başarı dolu hayat

hikayesini Portre sayfalarından okuyabilirsiniz.

Nasıl bir dergi istersiniz?

Santral dergisi olarak; yeniliğe aç, dijitale aşık bir yapıyız. Her

türlü görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz. Bizler de siz

değerli okuyucularımızın önerileri doğrultusunda bir dergi

hazırlamış oluruz. Mail adresimize, sosyal medya hesaplarımıza

önerileriniz bekliyoruz.

Keyifli Okumalar…

santralplus.com’da

HAFTANIN EN ÇOK

OKUNAN HABERLERİ

1

A Haber muhabiri

canlı yayında

yaralandı

2

Erdoğan

YKS’nin neden

ertelenmediği

sorusuna cevap

verdi

3

Erdoğan:

“Gençlerimizden

geleceklerini

özel sektörde

aramalarını

istiyorum

4

Başarının sırrı

kendini olduğun

gibi kabul

etmekten

geçiyor

5

Üniversite sınavında

şarkısının

sözü sorulan

Mabel Matiz’den

yorum

Daha fazlası

santralplus.com’da

KÜNYE

Santral Dergi

Yıl: 1 Sayı: 8

Yayınlanan

haberler kaynak

gösterilmeden

kullanılamaz.

SAHİBİ

dijiPub adına

Hatice Kılıç

GENEL YAYIN YÖNETMENİ

Yusuf Başyeşil

KATKIDA BULUNANLAR

KATKIDA BULUNANLAR

Esra Nur Mocu

Osman Kılıç

Mehmet Günesen

İLETİŞİM

santral@dijipub.com

3

REKLAM İLETİŞİM

REKLAM İLETİŞİM

Kübra Nur Gedik

kubranur.gedik@dijipub.com

ADRES

Güneşli Mahallesi, Gül Sokak

NO:1, D:7, Bağcılar/İstanbul

SANTRAL, Basın Meslek


İÇİNDEKİLER

DOSYA

Ahmet Davutoğlu mu?

Ali Babacan mı?

YENİ AK PARTİ

KİM OLACAK?

PORTRE

KERİM

TEKİN

14

21

EKONOMİ

DİJİTALLEŞME KİMİ KURTARIR?

12

GÜNDEM

SİNEMA,

TİYATRO VE

GÖSTERİ

MERKEZLERİ

1 TEMMUZ’DA

AÇILIYOR/06

EKONOMİ

İLAÇ DEVİ

BAYER 10.9

MİLYAR DOLAR

TAZMİNATA

MAHKÛM

EDİLDİ/09

EKONOMİ

TUSAF BAŞKANI EREN

GÜNHAN ULUSOY:

“TÜRKİYE,

DÜNYANIN UN

İHRACAT

ŞAMPİYONU”

/11

4


TÜRKİYE’NİN

YENİ HABER SİTESİ

YENİ HABER SİTESİ

www.santralplus.com

ÖZGÜR

HABERCiLiK


6

GÜNDEM

Sinema, tiyatro ve gösteri merkezleri 1 Temmuz’da açılıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından

açıklamalarda bulundu. Erdoğan, ‘Sinema, tiyatro,

gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz'dan

itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete

geçebilecektir' şeklinde konuştu. Kültür ve Turizm

Bakanlığı, 1 Temmuz kapılarını açacak yerlerde

uygulanması gereken kuralları genelge ile belirledi.

Buna göre;

-Girişte seyircilerin ateşi ölçülecek.

-Salonda film boyunca maske takmak zorunlu olacak.

-Salon kapasitesinin maksimum %60'ı dolu olacak.

-Seyirciler arasında en az 2 koltuk boş bırakılacak.

İBB’nin yeni taksi düzenlemesi ile ilgili flaş gelişme!

UKOME, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem

İmamoğlu'nun açıkladığı yeni 5 bin taksi düzenlemesini

görüşmek için toplandı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Pendik

Belediyesi Meclis Üyesi Tarık Balyalı toplantıda alınan kararı,

sosyal medya hesabından paylaştı. Teklif ‘6 bin yeni taksi plakası’

olarak komisyona sunuldu. 6 bin yeni taksi plakası teklifi UKOME

tarafından kabul edilmedi. Teklif alt komisyona havale edildi ve

bir dahaki UKOME toplantısında tekrar görüşülecek.

Bu kadar da normaliz!

65 yaş ve üstüne de

seyahat izni verildi

İçişleri Bakanlığı'ndan valiliklere

gönderilen genelgeye

göre 65 yaş ve üzerindekiler,

izin belgesi alarak

turizm amaçlı seyahat

edebilecekler. Genelgede,

3 yıl içinde organ ve kemik

iliği nakli olanlar, immün

yetmezliği bulunanlar ve

diyaliz hastalarının seyahat

izin belgesine başvuramayacakları

da belirtildi.

TBMM’de korona tedbirleri artırıldı

TBMM Kriz Yönetimi Komisyonu, koronavirüs salgınına

karşı alınacak yeni tedbirleri açıkladı. Karara göre Meclis

personeline kumanyaları, görev yerlerinde

dağıtılacak. Kış bahçeleri ve 100. Yıl Bahçe

Lokantası'nda bulunanlar hariç olmak

üzere TBMM Yerleşkesi ve eklentilerinde

bulunan bütün çay ocakları servise

kapalı tutulacak.

Feyzioğlu: Çoklu baro bizim açımızdan doğru değil

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, avukatlık

kanununda yapılması düşünülen değişikliklere ilişkin,

"Türkiye Barolar Birliği'nin çok net görüşü şudur; Çoklu

baronun yanlış olduğunu söylüyoruz. Çoklu baro bizim

açımızdan doğru bir yöntem değildir" şeklinde konuştu.


7

GÜNDEM

“Cumhuriyet’e bomba atalım” diyen

Fatin Dağıstanlı’ya dava açıldı

Akit TV sunucusu ve Yedi24 Dijital Dergisi Yayın Yönetmeni

Fatin Dağıstanlı “Manşetlerin Dili” adlı programda, “Şeriat

Çalıştayı” haberi nedeniyle Cumhuriyet yazarı Işık Kansu’yu

alenen hedef göstermiş ve “Hadi gidelim. Hep birlikte

toplanıp Cumhuriyet gazetesi önüne bir el bombası atalım”

ifadelerini kullanmıştı. Cumhuriyet gazetesinin

haberine göre; Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcı-

lığı, Fatin Dağıstanlı hakkında 6 aydan 5 yıla kadar

hapis istemiyle iddianame hazırladı. İddianamede ifadesine yer verilen Dağıstanlı, sözlerinin

hapis yanlış istemiyle lanse edildiğini, iddianame şiddeti hazırladı. tavsiye eden, İddianamede çağrıştıran ifadesine ifadeler içermediğini savundu.

yer verilen Dağıstanlı, sözlerinin yanlış lanse edildiğini,

şiddeti tavsiye eden, çağrıştıran ifadeler içermediğini

savundu.

Osman Kavala: Üç yıldır zorla içeride tutuluyorum

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku

Çakırözer, Silivri Cezaevi'ndeki iş insanı Osman Kavala ve

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı ile

görüşme yaptı. Osman Kavala tutukluluğunun sonlandırılması

çağrısında bulunarak, ''Üç yıldır buradayım. Zincirleme,

belgesiz dayanaksız dosyalarla beni, gazetecileri siyasetçileri

zorla içeride tutuyorlar'' şeklinde konuştu.

Fatih Sultan Mehmet’in yurtdışındaki

portresi İstanbul’a getirildi

İtalyan ressam Gentile Bellini’nin

atölyesinde 1480 yılında yapılan, Fatih

Sultan Mehmet'in başka bir kişi ile

resmedilen tek portresi İstanbul Büyükşehir

Belediyesi (İBB) tarafından satın alındı.

Londra’daki müzayedede İBB, portreye 770

bin sterlin (6,5 milyon lira) verdi. Vergi ve

komisyonlarla beraber İBB’nin tabloya 982

bin Sterlin

yani yaklaşık

8 milyon

366 bin TL

ödeyeceği

bildirildi.

Resmi Gazete’de yayınladı: Tütün

satışı 1 Temmuz’da yasaklanıyor!

Sigara zamlarından sonra rağbet

kazanan tütün satışına 1 Temmuz’dan

sonra yasak geliyor. Resmi gazetede

yayınlanan değişiklik ile 1 Temmuz’dan

sonra dolu şekilde makaron veya yaprak

sigara kağıdı satışı yasaklanacak. 1

Temmuz 2021 tarihinden itibaren de

Tarım ve Orman Bakanlığından yetki

belgesi almadan veya bildirimde

bulunmadan tütün ticareti yapmak da

yasaklanacak.


POLİTİKA

Erdoğan: Avrupa'nın en büyük çevre

projelerinden birini hayata geçireceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı açıklamada,

"Bugüne kadar yaklaşık 2,5 milyar liralık bir harcamada bulunduğumuz

ve kararlılıkla sürdürmekte olduğumuz Ergene Havzası Eylem

Planı'nın tamamlanmasıyla Avrupa'nın en büyük çevre projelerinden

birini hayata geçirmiş olacağız. Ülkemize, milletimize hayırlı

olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. Paylaşımda, Ergene Havzası

Eylem Planı'na ilişkin şu bilgiler yer aldı: "Toplam

395 kilometre uzunluğunda 28 dere ıslah edildi. 500

bin dekar tarım arazisi, sel ve taşkınlardan

koruma altına alındı. "

Kılıçdaroğlu: Ortak bir kadın sesi çıkarsa,

partiler yüzde 50 cinsiyet kotası koyarlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şerife Bacı Kadın Platformu

Hrant

Üyeleri

Dink

ile video

Vakfı’na

konferans

ve

toplantısında

Rakel Dink’e

konuştu. Kadınların

destek

siyasi görüşlerini bir kenara bırakarak ortak hareket etmesi

gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Mesela kadınlar şöyle

bir propagandayla yola çıksa; ‘Siyasi Partiler Yasası’nın

değişmesi ve en az yüzde 33 veya yüzde 50 cinsiyet kotasını

kim savunuyorsa ona oy vereceğiz. Parti programına

bunu koyan partiye oy vereceğiz. Eğer bunu bir siyasal

parti koymuyorsa o siyasal partiye oy vermeyeceğiz.’

Düşünebiliyor musunuz? Eğer böyle ortak bir kadın sesi

çıkarsa ortaya, bütün siyasi partiler getirir yüzde 50’yi

koyarlar” diye konuştu.

DEVA Partisi 1 günde 12 ile atama yaptı

Seçime girme yeterliliğini sağlamak için

örgütlenme çalışmalarını hızlandıran

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) peşi

sıra il başkanlarını açıklamaya devam

ediyor. İlk atamanın yapıldığı Konya’nın

ardından 11 kente daha kurucu il

başkanı ataması yapan DEVA’nın

teşkilatlanma takvimine göre temmuz

ayında atamalar tamamlanacak, eylül ayı

içerisinde ise ilk büyük kongre yapılacak.

Davutoğlu: Öğrencilerin borçları silinmelidir

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu,

Onedio.com’da gençlerin sorularını

yanıtladı. Davutoğlu, “Başkan

olursanız KYK borçlarını

siler misiniz?” sorusunu

ise “Ben öğrencilerin bir

tek halkına ve topluma

karşı borçlu hissetmelerini

isterim.

Borçların hepsi

silinmelidir” dedi.

8

EN TARAFSIZ POLİTİKA HABERLERİ SANTRALPLUS.COM’DA!


9

EKONOMİ

Merkez Bankası swap yükümlülüğü 55,3 milyar dolara çıktı

Katar ile yapılan swap (TL-Riyal takası) anlaşmasının

etkisiyle Merkez Bankası'nın (TCMB) mayıs sonu

itibarıyla rezervleri bir önceki aya göre yüzde 5,3'lük

artışla 90,9 milyar dolara çıktı. Merkez Bankası’nın

swap yükümlülüğü ise 55,3 milyar dolara ulaştı.

Swap hariç rezerv ise 35,6 milyar dolar oldu.

5 Temmuz’da tamamlanması gereken haziran ayına ilişkin işsizlik

ve kısa çalışma ödemeleri öne çekildi. Aile, Çalışma ve Sosyal

Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk konuya ilişkin açıklamasında

Haziran ayına ilişkin işsizlik ve kısa çalışma ödemelerinin

29 Haziran’dan itibaren hesaplara yatırılacağını duyurdu.

Vitamin ve bitkisel takviye ürünleri

satan uluslararası firma GNC, koronavirüs

salgınına yenik düştü. Salgın

sürecinde mağazaları kapalı kalan

şirket, 900 milyon dolarlık borcunu

ödeyemeyince iflas erteleme

başvurusunda bulundu. Alınan bilgilere

göre GNC, 7300 mağazasından

1200’ünü de kapatabilir. GNC,

salgın öncesinde de sıkıntılı bir süreçten

geçiyordu. 2018 yılının ocak

ayından geçtiğimiz marta kadar

596 düşük performanslı mağazasını

da kapatma kararı almıştı. Şirket,

2020’nin ilk çeyreğinde 200 milyon

dolar zarar etmişti.

“İşçi ve işveren tedirgin”

Gündemde yoğun bir şekilde yer almakta

olan İstihdam Kalkanı paketi ile ilgili

görüşlerini paylaşan TÜGİAD Başkanı Anıl

Alirıza Şohoğlu, işsizlik fonu

üzerinden işçi ve işverenden

yapılan kesintilerin iki

katına çıkacağı yönünde

yayılan bilgilerin kendilerini

tedirgin ettiğini ve bu

düzenlemenin istihdamda

artıştan çok gerilemeye

neden olabileceğini belirtti.

Brisa’nın Yeni Genel

Müdürü Haluk Kürkçü

Brisa’da 2018 yılından itibaren

CTO Yardımcılığı görevinde

önemli başarılara imza atan

Haluk Kürkçü, Brisa Genel Müdürlüğü

görevine atandı.

Hüseyin Aydın yeniden

TBB Başkanı seçildi

Türkiye Bankalar Birliği (TBB)

Yönetim Kurulu toplantısında,

birlik başkanlığına tekrar Hüseyin

Aydın seçildi.


10

EKONOMİ

İLAÇ DEVİ BAYER 10.9 MİLYAR DOLAR TAZMİNATA MAHKÛM EDİLDİ

Alman ilaç ve kimya devi şirketi Bayer, yabani otlara karşı kullanılan glifosat maddesinin

kansere yol açtığı gerekçesiyle hakkında açılan davalarda anlaşma yoluna gitmeyi tercih

etti. Bayer, davacılara 10 milyar 900 milyon dolar tutarında bir ödeme

yapacak. Bayer'in Roundup adlı yabani otla mücadele ilacı

glifosat maddesini içeriyor ve söz konusu ilaç

Türkiye'de de satışta!

Aydın Doğan'ın Onursal Başkanlığı’nı

yaptığı Doğan Holding'in

finansal iştiraki D Yatırım

Bankası, İstanbul

Ticaret Sicili'ne kayıt

ettirildi. Holding'den

KAP'a

yapılan açıklamada

şirketin

faaliyete geçme

izin sürecinin

halen devam

etmekte olduğu vurgusunda bulunuldu.

Bu yıl 66'ncı kuruluş yıldönümünü kutlayan

VakıfBank'ın yeni reklam filmi yayına

girdi. Filmde, VakıfBank'ın besleyici

vakıf kültürünün mirasçısı

olduğu, geçmişten

kullandığınız geleceğe

taşırken toplumun

her kesimine nefes

vermeyi amaçladığına

dikkat

çekiliyor.

Aydın Uluslararası Para Fonu (IMF), 2020

için küresel ekonomide küçülme tahminini

yüzde 4,9'a geriletti. Kurum, nisan a-

yında bu oranı yüzde 3 olarak açıklamıştı.

IMF, Türkiye için küçülme tahminini ise

değiştirmedi ve % 5 olarak sabit tuttu.

Hyundai, A segmentindeki başarılı

modeli i10’a yepyeni bir versiyon

daha ekledi. İlk kez 2019 Frankfurt

Otomobil Fuarı’nda görücüye

çıkan i10 N Line, İzmit’teki Hyundai Assan

fabrikasında üretilmeye

başlandı.

A segmentine

farklı bir bakış

açısı getirecek

olan i10

N line, standart versiyonu gibi 40’tan fazla

ülkede Türkiye imzası taşıyacak.

QNBEYOND Hızlandırma Programı ile

startup ekosisteminde önemli bir yer

edinen QNB Finansbank, şimdi de

QNBEYOND Ventures ile erken aşama

girişimlere yatırım yapmaya başlıyor.


11

EKONOMİ

“TÜRKİYE, DÜNYANIN UN İHRACAT ŞAMPİYONU”

Türkiye’nin 7 yıldır dünya ihracat şampiyonu olmasını sağlayan un sanayisinin tarihi,

Anadolu’da yazıldı. İnsanlık tarihini değiştiren Şanlıurfa’daki Göbeklitepe, ilk buğdayın, ilk

çiftçinin, ilk unun ve ilk ekmeğin ortaya çıkmasına sahne olmuştur. Ülkemiz, dünyada buğdayın

ilk yetiştirildiği topraklardır ve tahıl üretimimizin yüzde 60’ını buğday oluşturmaktadır.

Toprağın hediyesi buğday, çiftçinin emeğiyle hayat bulurken, sanayicilerin de ihracatla Türkiye

bayrağını dünyaya taşımasını sağlamaktadır. Bugün tam 164 ülkeye un ihracatı gerçekleştiren

ve ülkenin kasasına 1 milyar doların üzerinde gelir girmesini sağlayan sektörümüz, bir başka

deyişle dünyayı beslemektedir. Ne de olsa dünya nüfusunun yüzde 90’ı, Türk unu

tüketmektedir. Başarımız bizi; ABD içinde 10 ve global ölçekte 4 direktörlük olmak üzere

toplam 14 bölgeden oluşan, 123 yıllık Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği

Avrasya Bölge Başkanlığı’na taşıdı. Toplam nüfusları 2 milyarı aşan ve toplam 7,1 trilyon Dolar

ekonomik büyüklüğü bulunan, 32 ülkeden oluşan dünya buğday üretiminin yüzde 30’unu ve

dünya un ihracatının yüzde 55’ini temsil eden Avrasya Bölgesinin başkanlığını üstleniyoruz. Bu

da Türkiye’nin buğday ve un piyasaları açısından ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Kendi

buğdayımızdan daha fazla üretip toplam tüketimimizde yerli buğdayımızın payını maksimum

düzeye çıkarmak, un sanayicileri için de önem arz ediyor. Böylece çiftçilerimiz daha fazla

kazanırken, hammaddede un sanayimiz tamamen iç pazarla çalışmalarını yürütecek ve milli

ekonomimize maksimum desteği sağlayabileceğiz.

Lisanslı depoculuk çiftçiyi koruyor

Lisanslı depoculuk çiftçiyi koruyor

Lisanslı depoculuk, gerek işletmeci tarafında gerekse Lisanslı kullanıcılar depoculuk, yani gerek çiftçiler işletmeci tarafında tarafında

gerekse ve uzun kullanıcılar vadede ülke yani ekonomisi çiftçiler ta-

ve

teşviklerin sağlanması, sistemin sağlam temellere oturması

tarımına büyük avantajlar sunması açısından hayati rafında önem teşviklerin arz ediyor. sağlanması, Lisanslı depoculuk, sistemin

dünyanın birçok ülkesinde oldukça gelişmiş sistem sağlam örneklerinin temellere bulunduğu oturması ve ve hem uzun faaliyette vadede

bulunduğu bölgeye hem de ülke ekonomisine oldukça ülke ekonomisi fayda sağlayan, ve tarımına “hububat büyük avantajlar

sunması Türkiye için açısından sistemin hayati temellerinin önem arz edi-

geç

barajı”

tabiriyle çok güzel anlatılan önemli bir sektördür.

atıldığını gözlemlesek de şu anki gelişim hızı tatmin yor. Lisanslı edici düzeydedir. depoculuk, Lisanslı dünyanın depoculuk, birçok ülkesinde

önemli oldukça bir rol oynarken, gelişmiş sistem aynı zamanda örnek-

ürünlerin fiyat volatiletisini kontrol altına almada

üretimi ve depolamayı izlenebilir bir kayıt içine alıyor. lerinin Lisanslı bulunduğu depolar ve hem kurmak faaliyette için yapılan bulunduğu

bölgeye yaklaşık hem 5 milyon de ülke ton ekonomisine olmuştur. ol-

başvurular 16 milyon tona ulaşırken, lisans alan kapasite

dukça fayda sağlayan, “hububat barajı” tabiriyle

çok güzel anlatılan önemli bir sektördür.

Türkiye için sistemin temellerinin

geç atıldığını gözlemlesek de şu anki gelişim

hızı tatmin edici düzeydedir. Lisanslı depoculuk,

ürünlerin fiyat volatiletisini kontrol

altına almada önemli bir rol oynarken, aynı

zamanda üretimi ve depolamayı izlenebilir

bir kayıt içine alıyor. Lisanslı depolar kurmak

için yapılan başvurular 16 milyon tona

ulaşırken, lisans alan kapasite yaklaşık 5

milyon ton olmuştur.


12

EKONOMİ

DİJİTALLEŞME KİMİ KURTARIR?

Dijitalleşme yeni bir şey değil ama artık hayatın her alanında ihtiyaç duyuluyor ve uygulanıyor.

Dijitalleşme, belli bir faaliyeti gerçekleştirmek amacıyla bilgi, belge, dosya ve uygulamaların

dijital ortama aktarılması olarak tanımlanabilir. Akıllı telefon kullanan herkes dijitalleştiğini

kabullenmeli. Telefon rehberini, fotoğrafları ve dosyaları telefon niyetine kullandığımız cep

bilgisayarlarında saklıyor, sosyal medyaya ve sayısız dijital uygulamaya aynı yoldan ulaşıyoruz.

İnternet bankacılığına ve e-ticaret üzerinden tüketime aşina insanların sayısı giderek artıyor.

Dijital oyunlar oyuncakların yerini alıyor. Devletler vergileri eksiksiz toplama amacıyla kayıt

sistemlerini dijitalleştireli uzun yıllar oldu. Dijitalleşmeyi reddedenlerin direncini virüs salgını

kırdı. Böylesi gelişmelerin yaşandığı bir dünyada dijitalleşmenin gerekliliğini sorgulamak,

havanın veya suyun gerekliliğini sorgulamaktan farksız. Girişimcilik açısından ele alırsak,

dijitalleşme her şeyden önce piyasalara ulaşım aracı. Mesafeleri kısaltma, maliyeti düşürme,

zaman tasarrufu sağlama, etkileşimi hızlandırma ve verimliliği artırma gibi birçok avantaj

sağlayan bir araç. Girişimciler dijital uygulamalara geçmeyi eskiye göre daha çok arzuluyor ve

onların bazıları bunu mucizevi bir çare gibi görüyor. Mucizevi sonuç umanların en büyük

eksikliği girişimciliğin temel ilkelerini yeterince önemsememeleri olabilir. Kalitesiz mal ve hizmet

üreten, nitelikli insan faktörünü yok sayan iş insanları dijitalleşmeyle kusurlarını gideremez.

Dijital ortamları tanıtım ve satış için kullanmayı bilmek, sermaye kıtlığı çeken genç girişimcilerin

kolayca başlangıç yapmasını sağlayacaktır mutlaka. Aşırı rekabetin kâr marjlarını küçülttüğünü

unutmamalıyız. Her girişimci işinin gerektirdiği ölçüde dijitalleşmek zorunda ama hiçbir başarı

tek bir unsura bağlanamaz. Çoğunluk değişime ayak uydurduğunda ise tabii ki girişimcilik

anlayışı iyi olanlar ayakta kalacak. Hizmet sektöründe başarıyı getirecek yeni sentezlere ihtiyaç

duyulacak. Ruhunu yitiren şeyler zamanla bıkkınlık verir. İnsanların sosyalleşme ve

değişikliklerle beslenme ihtiyacı göz ardı edilmemeli. Dijitalleşince amacına ulaştığını sananların

en büyük yanılgısı bunun teknolojik bir araç olduğunu unutup amaç sanmasıdır.

Dijitalleşme iyi yönetimin önemini ortadan kaldırmıyor, aksine daha

önemli kılıyor. Tasarımın etkisi ise tahminlerin ötesinde. İnsanlar

artık çok çabuk sıkılıyor. İlk sayfayı etkileyici bulmayanların

çoğu gerisine bakmıyor. Kurulan dijital sistem doyurucu,

işlevsel ve yalın olmalı ki her kuşaktan insana yorgunluk

yaratmadan hitap edebilsin. Güven yaratmak vazgeçilmez

ilke. Zamanla herkes daha fazla dijitalleşecek ve

bu bir sıradanlığa dönüşecek. Dijital yoldan hedef kitleye

eriştik ama elimiz dolu mu, boş mu? Seçtiğimiz

hedefler ve kurduğumuz altyapı kalıcılık sağlayabilecek

düzeyde mi? “Dijitalleştik ama o da boşunaymış”

diyen girişimcileri duyar gibiyim. Dönüp dolaşıp yeterlilik

ve iyi yönetim anlayışı meselesine geliyoruz. Her

girişimci dijitalleşmek zorunda kalacak ama bu değişim

yalnızca yönetim anlayışı güçlü olan girişimcileri kurtaracak.


13

DÜNYANIN GÜNDEMİ SANTRALPLUS.COM’DA!

DÜNYA

Avrupa Parlamentosu’ndan Suriyelilere 585 milyon Euro yardım

Avrupa Parlamentosu (AP) üyeleri AP Bütçe

Komisyonu’nda görüşülen bir raporu onaylayarak,

komşu ülkelere sığınmış Suriyeli sığınmacıları

desteklemek için 585 milyon euro yardım

paketini onayladı. Yardımın 485 milyon

Euro’luk kısmı Türkiye’deki mültecilere ayrılması

planlanıyor. Ürdün ve Lübnan’daki sığınmacıları

ve ev sahibi toplulukları desteklemek

için ise 100 milyon euro kullanılacak.

Suriye’de Türk lirası

kullanılmaya başlandı

Suriye'de gündem Türk lirası oldu.

İdlib başta olmak üzere ülkenin

kuzeyindeki birçok bölgede

Türk lirası kullanımının Suriye

poundu kullanımını geçmesi

uluslararası alanda da gündeme

oturdu. Türkiye

Merkez Bankası ve

Ekonomi Bakanlığı

Türk lirasının

oraya nasıl ulaştığına

dair bir bilgilerileri

olmadığını ifade etti.

NASA: Europa’nın buzul

okyanusunun altında hayat olabilir

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi

(NASA), dünya dışında yaşam

olma ihtimaline

yönelik araştırmalarını

sürdürürken, yeni

bir çalışma bilim insanlarını

heyecanlandıracak

gelişmeler

içeriyor. NASA’dan

Dr. Mohit Melwani

Daswan, Hubble Uzay

Teleskobu’ndan elde edilen

veriler ışığında oluşturduğu simülasyonlarla Jüpiter’in

uydusu Europa’da yaşam olabileceğini iddia etti.

DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ:

“Sonbaharda koronavirüsten milyonlarca insan ölebilir”

Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs salgınında ikinci dalga

olasılığına yönelik en korkutucu açıklamayı yaptı.

Dr. Ranieri Guerra, İspanyol gribi salgınında ikinci dalgada

50 milyon insanın öldüğünü hatırlatarak sonbahar

aylarının altını çizdi. İtayan Rai TV’ye konuşan Guerra,

normalleşmeyle birlikte kaldırılan kısıtlamaların

vakaların artmasına neden olacağını

belirterek, ikinci dalgada milyonlarca

insanın hayatını kaybedebileceğini

iddia etti.


DOSYA


DOSYA

Yeni partilerin kuruluşuna bakılırsa, iç anlaşmazlık sonucu iktidar partisinden ayrılan

isimlerden oluşuyorlar. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da eski Ekonomi Bakanı Ali

Babacan da böyleler. Aslında durum geçmişte de böyleydi. Hatta öyle ki ilk muhalefet

partisi olan Demokrat Parti de böyle bir geçmişten geliyor. Adnan Menderes ve

arkadaşları da ilk siyasi parti Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılarak parti kuruyorlar. Ak

Parti’den ayrılan ve büyük bir umut beslenen her iki parti de (DEVA ve Gelecek Partisi)

aslında her ne kadar bir anlaşmazlık, kendilerince hissettikleri eksikliklerinden kaynaklansa

da böylesine hareketlere ülkenin belirli dönemlerinde hep rastlanmıştır. Belki toplumdaki

arzular, belki de kişisel hırslar bu yeni partilerin kuruluşuna neden olmuş olabilir. Bunu

kestirmek onların yönetimini görmeden pek de mümkün bir şey değil.

ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI DA

İLK SİYASİ PARTİ CUMHURİYET HALK

PARTİSİ’NDEN AYRILARAK

PARTİ KURUYORLAR

KORONAVİRÜS KORKUSU HER NE KADAR

İNSANLARI İLK ETAPTA ETKİSİ ALTINA

ALMIŞ OLSA DA YAKINLARI VE

AİLELERİNDE BU HASTALIKLA

KARŞILAŞMADIKLARINDAN DOLAYI

BİRÇOK BİREY BU KORKUYU SUNİ BİR

ŞEKİLDE GÖZLEMLEMİŞTİ. İLERLEYEN

DÖNEMDE YAKINLARINDA DA BU

16


16

KORONAVİRÜS KORKUSU HER NE KADAR

İNSANLARI İLK ETAPTA ETKİSİ ALTINA

ALMIŞ OLSA DA YAKINLARI VE

AİLELERİNDE BU HASTALIKLA

KARŞILAŞMADIKLARINDAN DOLAYI

BİRÇOK BİREY BU KORKUYU SUNİ BİR

ŞEKİLDE GÖZLEMLEMİŞTİ. İLERLEYEN

DÖNEMDE YAKINLARINDA DA BU

KORKUYU HEM GERÇEK HEM DE ŞÜPHE

DOSYA

Gelecek Partisi ne diyor?

Gelecek Partisi kendini daha çok muhafazakâr seçmene yoğunlamış durumda, bu seçmen

de öyle az buz bir rakamı temsil etmiyor. Muhafazakâr milliyetçi özellikler sergileyen bu

seçmen grubu her seçimin ortalama belirleyicisi konumunda. Çünkü bu seçmen grubu

kararsızları temsil ediyor. Son ana kadar ‘aşırı’ sayılabilecek bir adım bekliyor, çoğu kez

küskünlüğünü yansıtıyor ama her seçimin muhakkak belirleyicisi konumunda. İşte Gelecek

Partisi de en çok bu kitleye hitap ediyor. Gelecek Partisi her ne kadar bu muhafazakâr

tarafını gizlemeye çalışsa, ortada hareket etse de yavaş yavaş özüne doğru çözülmeler

yaşıyor. Hatırlarsanız, partinin genel başkanı Ahmet Davutoğlu ne demişti Akit TV’deki

programda; “Hayatım CHP zihniyeti ile mücadeleyle geçti…” Bu durum partideki hâkim

zihniyeti çok iyi temsil ediyor. Elbette ki bu garipsenecek veya aşırı olarak

yorumlanmamalıdır. Durum tespiti ve tamamen gerçek sayılabilir o ideolojiye göre, nihai

olarak unutmamak gerekir ki böyle de bir durum yaşanmıştır, her ne kadar şimdilerde

böyle bir durumun esamesi dahi okunmasa da…

Gelecek Partisi sadece ideolojisiyle var olmak, böyle yaparak oy almak mecburiyetinde de

değil. Günümüz söylemlerine bakıldığında; demokrasi, eşitlik, özgürlük gibi toplumun

sorunlar yaşadığı konular var. Elbette ki ciddi de çalışmalar yapılıyor bu konulara yönelik.

Bu süreçte belki de söylenmesi gerekenler bunlardır. Ama durum gösteriyor ki

söylemlerinin karşılığını şimdilik o kadar da almış durmuyor Gelecek Partisi, daha fazla

duyulmaya ve kendini anlatmaya ihtiyacı var.

GELECEK PARTİSİ DE EN ÇOK BU KİTLEYE

HİTAP EDİYOR. GELECEK PARTİSİ HER NE

KADAR BU MUHAFAZAKÂR TARAFINI

GİZLEMEYE ÇALIŞSA, ORTADA HAREKET

ETSE DE YAVAŞ YAVAŞ ÖZÜNE DOĞRU

ÇÖZÜLMELER YAŞIYOR PARTİ

KURUYORLAR


DOSYA

DEVA Partisi ne diyor?

DEVA (Demokrasi ve Atılım Partisi) diğer rakibi ya da şimdilik diğer rakibi Gelecek Partisi’ne

nazaran daha merkezden söylemler kullanmaya özen gösteriyor. Bu parti de büyük

çoğunluk olmasa da iktidardan ayrılan isimlerin de yer aldığı bir parti olarak dikkat çekiyor.

Genel Başkan Ali Babacan’a bakıldığında ise modern söylemleri ve tarzı ile biraz Turgut

Özal’ı çağrıştırıyor demek yanlış olmayacaktır. DEVA Partisi’nin söylemleri incelendiğinde

merkez bir söylem benimsemesi ve bunda kuşku yaratmaması parti için ne kadar doğru

çalıştığını gösteriyor. Çünkü Türkiye’de yeni parti kurulsa hangi taraftan olmalı?

Sorusunun cevabı ortalamanın üzerinde bir şekilde merkez olarak gözüküyor. Yani halk

artık herkesi kucaklayan bir parti arayışı içinde, tıpkı Ak Parti’nin ilk zamanlarındaki gibi…

DEVA Partisi herhangi bir ideolojide görmüyor kendini, daha çok halka değinen,

entelektüel camiada sorun teşkil eden meselelere ağırlık veriyor söylemlerinde.

Demokrasi diyor, eşitlik, özgürlük ve ekonomi diyor ama en önemlisi modern toplum

diyor. Modern toplumun temellerini veya sürecini ise batıda görüyor. Bu yaklaşım her ne

kadar şimdilerde halk nezdinde kabul görmese de DEVA Partisi seçmenine hayatının

geleceğinin bundan geçtiğini anlatmaya çalışacak. Sosyal medya üzerinden tanıtımlarına

tam sürat devam eden parti Gelecek Partisi gibi geleneksel medyada yer alamasa da

durumu iyi yönetmişe benziyor.

DEVA PARTİSİ’NİN SÖYLEMLERİ

İNCELENDİĞİNDE MERKEZ BİR

SÖYLEM BENİMSEMESİ VE

BUNDA KUŞKU YARATMAMASI

PARTİ İÇİN NE KADAR DOĞRU

ÇALIŞTIĞINI GÖSTERİYOR

17

.

KORONAVİRÜS KORKUSU HER

NE KADAR İNSANLARI İLK


DOSYA

Hangisi iktidar olmaya

daha yakın duruyor?

Yek cümle; her iki parti de şu an seçim yapılsa

iktidar olabilecek çoğunluğu sağlayabilmiş

değil, fakat bu henüz şimdilik böyle, durum

elbette ki değişecektir. Bunların çeşitli sebepleri

var, lakin en önemli sebebi geleneksel

yani halen çoğunluğu temsil eden medyada

yer alamıyor olmaları. Fakat bu durumu da

öyle olumsuz yorumlamamak gerekiyor. ABD

Başkanı Donald Trump seçim sürecinde buna

benzer bir durum yaşadı. O bu durumu söylemlerinden

dolayı yaşamış olsa da Türkiye’de

Gelecek ve DEVA Partileri de aynı meseleden

yani geleneksel medyaya çıkamamaktan

mustarip. Ama Donald Trump bunun

çözümünü tanıtım ve pazarlama kurmaylarıyla

çok iyi bir şekilde çözdü. Ne mi yaptı?

Sosyal medyayı en ama en iyi şekilde

kullandı. Toplumun isteklerine kulak verdi ve

o yönde söylemler geliştirdi. Ve nihayetinde

seçimi kazandı. DEVA ve Gelecek Partileri de

aynı yöntemi uyguluyor. Ve tespit yapmak

gerekirse iyi de uyguluyor.

Gelelim işin özetine; Gelecek Partisi mi DEVA

Partisi mi iktidar olmaya daha yakın duruyor?

Başta da söylediğim gibi şimdilik hiçbiri yakın

durmuyor iktidar olmaya. Fakat ülkenin içinde

bulunduğu durumlar, gençlerin istekleri

(Oy çoğunluğunu oluşturuyorlar) gibi nedenler

ileri aşamada iktidar olmaya en yakın parti

olarak karşımıza DEVA Partisi’ni çıkarıyor.

DEVA Partisi bu iktidar yolunu belki ilk başta

adları birlikte anılan Gelecek Partisi’yle de yürüyebilir.

Ama durum şimdilik öyle gözükmüyor.

Yani katıldığım, okuduğum raporlar ve

anketler halkın daha merkez bir partiye ihtiyaç

duyduğuna yönelik. Buna şimdilik en yakın

(Sadece söylemlerle değil) DEVA Partisi

duruyor. Ama yine de nihai kararı halk verecektir

ve bizim gibi milletlerde halkın son ana

kadar ne yapacağı belli olmaz…

18

DEVA ÜLKENİN İÇİNDE

BULUNDUĞU DURUMLAR,

GENÇLERİN İSTEKLERİ (OY

ÇOĞUNLUĞUNU OLUŞ-

TURUYORLAR) GİBİ NEDEN-

LER İLERİ AŞAMADA İKTİDAR

OLMAYA EN YAKIN PARTİ

OLARAK KARŞIMIZA DEVA

PARTİSİ’Nİ ÇIKARIYOR

.

KORONAVİRÜS KORKUSU HER

NE KADAR İNSANLARI İLK

ETAPTA ETKİSİ ALTINA ALMIŞ

OLSA DA YAKINLARI VE

AİLELERİNDE BU HASTALIKLA

KARŞILAŞMADIKLARINDAN

DOLAYI BİRÇOK BİREY BU

KORKUYU SUNİ BİR ŞEKİLDE

GÖZLEMLEMİŞTİ. İLERLEYEN

DÖNEMDE YAKINLARINDA DA

BU KORKUYU HEM GERÇEK


TÜRKİYE’NİN

YENİ HABER SİTESİ

YENİ HABER SİTESİ

www.santralplus.com

BAĞIMSIZ

HABERCiLiK


PORTRE

kar beyazdır ölüm…

Kerim Tekin


PORTRE

Kar beyazdır ölüm…

KERiM TEKiN

Tarih onu akıllara “Kar beyazdır ölüm…” şarkısıyla kazıdı. Ardından öleceğini ise kimse bilmiyordu.

Genç yaşta yaşının ilerisinde bir başarıya sahip olan Kerim Tekin, 18 Nisan 1975

yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Tekin, aslen ise Erzincanlıdır. İlkokula Kültür Koleji’nde

başlayan Tekin’in ilköğretim eğitimi Mevlâna İlköğretim Okulu’nda tamamlandı. Henüz o

yıllarda bile şan ve gitar dersleri alan Tekin’in ününe kavuşması ise lise yıllarında filizlendi.

Tekin lise öğrenimi gördüğü sırada amatör bir takımda futbol oynuyor ve aynı zamanda

gece kulüplerinde şarkılar söylüyordu. İçindeki müzik aşkı futboldan ağır bastı ve kariyerine

müzikle devam etti. 1990’lı yılların başlarında Tekin, gece kulüplerinde şarkı söylemekten

öteye geçer, kendi şarkılarını yazmaya başlar. Ona ününü kavuşturan durum ise

adeta bir film senaryosundan farksızdır. Tekin bir gece kulübünde şarkı söylerken menajer

Halis Bütünley, Tekin’i çok beğenir ve bu keşif sonrası S Müzik ve Raks Müzik, Tekin’le bir

anlaşma yapar. Böylece Tekin’in profesyonel müzik hayatı da başlamış olur.

İlk albüm: Kara Gözlüm

Genç sanatçı ilk albümünü henüz 20 yaşındayken çıkarır. Tekin’in ilk albümü Kara Gözlüm’de

Doğulu kardeşlerin de sözlerini yazdığı Cici Baba yer almıştır. Büyük umutlar bağlanan

bu şarkı Tekin’in çıkışını da sağlamıştır. 20 yaşındaki Kerim’in bu ilk albümünde çalıştığı

isimler ise gerçekten ne denli bir başarı olduğunun göstergesidir. Tekin bu ilk albümünde;

Garo Mafyan, Ozan Çolakoğlu, Zeynep Talu, Şehrazat, İlhan Şeşen, Ahmet Kaya, Saro Secikyan

ve Febio Taşel gibi hem döneminin meşhur isimleriyle çalışmıştır.

Her ne kadar Cici Baba şarkısıyla çıkış yapmış olsa da albüme adını veren Kara Gözlüm

şarkısı da Tekin’i müzik listelerinin başına taşımıştır. Tekin bu yıllarda televizyon

kanallarından da birçok teklif almaya başlamıştır. Tekin o dönemin meşhur TV

TEKİN BİR GECE KULÜBÜNDE

ŞARKI SÖYLERKEN MENAJER

HALİS BÜTÜNLEY, TEKİN’İ ÇOK

programlarından 7'den 77'ye, Huysuz Show ve Erol Evgin Show gibi birçok eğlence

programına katılmıştır. Tekin’in pek bilinmeyen bir de televizyon dizisi serüveni vardır.

Tekin, Show TV’de yayınlanan Mirasyediler dizisinde oyunculuk da yapmıştır.

Kar beyazdır ölüm, ellerinden gülüm…

22 yaşına gelen BEĞENİR Kerim Tekin VE artık BU ilk KEŞİF dönemki gibi bilinmeyen bir sanatçı değil herkesin

yeni albümünü merakla beklediği bir sanatçı haline gelmiştir. Tekin, ikinci albümü

Haykırsam SONRASI Dünyaya’yı S piyasaya MÜZİK ve VE müzik RAKS severlere sunmuştur. Bu albümle farklı bir tarz

benimseyen Tekin, uzun saçlı, kirli sakallı ve küpeli bir halde sevenlerinin karşısına

MÜZİK, TEKİN’LE BİR

çıkmıştır. 11 şarkıdan oluşan albümün muhakkak ki en beğenilen ve onunla özdeşleşen

şarkısı Tayfun Duygulu’nun ANLAŞMA yazdığı Kar YAPAR Beyaz adlı şarkı olmuştur. Bu albüm sonrası Tekin’in

ününe ün katılmıştır. Tekin bu albümü sonrası tarzıyla da dikkat çektiğinden magazin

dergilerinin de kapaklarını süslemiştir. Tekin bu albümünde de Türkiye’nin en başarılı

sanatçılarından; Şehrazat, Fedon, Hakan Demir, İskender Paydaş, Tayfun Duygulu, Ozan

Doğulu, Kenan Doğulu, Zeynep Türkeş, Emre Irmak, Volga Tamöz, Yuri Ryadchenko,

Feyyaz Kuruş, Kemal Albayrak , Yusuf Bütünley ve Cenk Bütünley gibi isimlerle çalışmıştır.

Bu albümü sonrası Kral TV Müzik Ödüllerinde 21 de aday olarak yer almıştır. Tam o yıllarda


22

PORTRE

Her ne kadar Cici Baba şarkısıyla çıkış yapmış olsa

da albüme adını veren Kara Gözlüm şarkısı da

Tekin’i müzik listelerinin başına taşımıştır. Tekin

bu yıllarda televizyon kanallarından da birçok

teklif almaya başlamıştır. Tekin o dönemin meşhur

TV programlarından 7'den 77'ye, Huysuz

Show ve Erol Evgin Show gibi birçok eğlence programına

katılmıştır. Tekin’in pek bilinmeyen bir de

televizyon dizisi serüveni vardır. Tekin, Show

TV’de yayınlanan Mirasyediler dizisinde oyunculuk

da yapmıştır.

Kar beyazdır ölüm,

ellerinden gülüm…

Tekin, ikinci albümü Haykırsam Dünyaya’yı

piyasaya ve müzik severlere sunmuştur. Bu albümle

farklı bir tarz benimseyen Tekin, uzun saçlı,

kirli sakallı ve küpeli bir halde sevenlerinin karşısına

çıkmıştır. 11 şarkıdan oluşan albümün muhakkak

ki en beğenilen ve onunla özdeşleşen şarkısı

Tayfun Duygulu’nun yazdığı Kar Beyaz adlı şarkı

olmuştur. Bu albüm sonrası Tekin’in ününe ün katılmıştır.

Tekin bu albümü sonrası tarzıyla da dikkat

çektiğinden magazin dergilerinin de kapaklarını

süslemiştir. Tekin bu albümünde de Türkiye’nin

en başarılı sanatçılarından; Şehrazat, Fedon,

Hakan Demir, İskender Paydaş, Tayfun Duygulu,

Ozan Doğulu, Kenan Doğulu, Zeynep Türkeş,

Emre Irmak, Volga Tamöz, Yuri Ryadchenko, Feyyaz

Kuruş, Kemal Albayrak, Yusuf Bütünley ve

Cenk Bütünley gibi isimlerle çalışmıştır. Bu albümü

sonrası Kral TV Müzik Ödüllerinde de aday

olarak yer almıştır. Tam o yıllarda adı kendi gibi

sanatçı olan Zerrin Özer’le de anılmıştır. Tekin,

televizyon dizilerinin yanı sıra o dönem he-men

her TV kanalının çektiği televizyon filmle-rinde de

rol almıştır. Yaz Aşkım adlı TV filmiyle sevenlerinin

karşısına geçen Tekin, filmde kendi adıyla bir

üniversite öğrencisini canlandırmıştır. Filmin yönetmeni

olan Cem Akyoldaş, Tekin'in albümünde

yer alan Akşamlar adlı şarkıya klip çekmiş ve klibi

filmden alınan görüntülerle tamamlamıştır. Mayıs

ayında yayınlanan klip sanatçının ölümü üzerinde

haziran ayında tekrar yayınlanmıştır.

11 ŞARKIDAN OLUŞAN

ALBÜMÜN MUHAK-KAK Kİ

EN BEĞENİLEN VE ONUNLA

ÖZDEŞLEŞEN ŞARKISI

TAYFUN DUYGULU’NUN

YAZDIĞI KAR BEYAZ ADLI

ŞARKI OLMUŞTUR


23

PORTRE

Sen yoksun diye düşmanız her güne…

1 milyonu geçen albüm satışıyla 90'lı damgasını vuran sanatçılar arasına giren Tekin, 1998

yılının ortalarında Kar Beyaz adlı filmin çekimleri devam ederken başka bir filmin çekimine

gitmiş ve 27 Haziran Afyon Termal konserinden İstanbul'a dönerken onu keşfeden isim

Halis Bütünley ile birlikte geçirdiği kazada yaşamını yitirmiştir. Tekin’in her iki filmi de yarıda

kaldığı için yayınlanmamıştır. Henüz 23 yaşında yaşamını yitiren başarılı sanatçının ö-

lümü tüm müzik dünyasını yasa boğmuş ve Türk pop müziğinin hızla yükselen isimlerinden

biri olarak görülen Tekin'in cenazesi Türkiye'nin en kalabalık sanatçı cenazelerinden

biri olmuştur.

Tekin’in ölümü sonrası hakkındaki yorumlar

Zerrin Özer: Kerim Tekin, eğer bu hayatta olsaydı. Türkiye'de sanatçı diye bir şey kalmazdı

çünkü o çok iyi bir şarkıcıydı. Halâ onu çok seviyorum.

Erol Köse & Ayna grubu: Kerim Tekin, çok genç bir arkadaşımızdı. sanatının baharında,

tam başarıya sarılırken bu acı olay gerçekleşti. konser dönüşü olduğu için biz onu 'sanat

şehiti' sayıyoruz.

Pınar Aylin: Zaman zaman halâ şarkılarını açıp dinlediğim ve üç yıllık profesyonel müzik

yaşamına çok güzel şeyler sığdırdı.

Halis Bütünley: Kerim Tekin, Türkiye'de en çok sevdiğim şarkıcılardan birisidir halâ, Benim

canımdı, oğlumdu, çocuğumdu o kadar çok seviyordum ki kazada da beraberdik. Ben o

gün orada çocuğumu kaybettim. Çok yakışıklı ve çok iyi şarkıcıydı.

Bora Gencer: Kerim, benim çok iyi arkadaşımdı. o da benim gibi Koç burcuydu. yemek

yemeyi KERİM oda TEKİN’İN çok severdi ÖLÜMÜ ve onunla SONRASI acı yeme yarışları HAKKINDA yapardık. YAPILAN YORUMLAR

Beste Zerrin Açar: Özer: Ölümü Kerim hiç Tekin, yakıştıramadığım eğer bu hayatta dostum, olsaydı. arkadaşım Türkiye'de ve sanatçı her şeyimdi. diye bir şey kalmazdı

Ekin: çünkü Çok o çok samimi iyi bir arkadaşımdı. şarkıcıydı. Halâ çok onu üzüldüm. çok seviyorum. duyduğumdan beri inanmak istemiyorum.

Müzik Erol Köse yaşamında & Ayna parlak grubu: geleceği Kerim Tekin, olan bir çok insandı. genç bir Kerim arkadaşımızdı. 'karbeyazdır Sanatının ölüm' derken baharında, sanki

ölümünü tam başarıya görmüş. sarılırken bu acı olay gerçekleşti. Konser dönüşü olduğu için biz onu 'sanat

Zafer şehiti' Peker: sayıyoruz. Güle oynaya gittik konsere. gitar çalıp, şarkı sölüyorduk. Ölüm haberini

duyunca Pınar Aylin: inanamadık. Zaman zaman hepimiz halâ çok şarkılarını üzgünüz. açıp dinlediğim ve üç yıllık profesyonel müzik

Göksel yaşamına Arsoy: çok Kerim'le güzel şeyler mirasyediler sığdırdı. dizisinde tanıştım. Oğlum rolündeydi ve 10 ay süren

çekimler Halis Bütünley: boyunca Kerim çok iyi Tekin, anlaştık. Türkiye'de çok sempatikti. en çok sevdiğim haberi gazetelerden şarkıcılardan öğrendim birisidir halâ, ve büyük

üzüntü Benim duydum. canımdı, oğlumdu, çocuğumdu o kadar çok seviyordum ki kazada da beraberdik.

Ben o gün orada çocuğumu kaybettim. Çok yakışıklı ve çok iyi şarkıcıydı.

Bora Gencer: Kerim, benim çok iyi arkadaşımdı. O da benim gibi Koç burcuydu. Yemek

yemeyi oda çok severdi ve onunla acı yeme yarışları yapardık.

Beste Açar: Ölümü hiç yakıştıramadığım dostum, arkadaşım ve her şeyimdi.

Ekin: Çok samimi arkadaşımdı. Çok üzüldüm. Duyduğumdan beri inanmak

istemiyorum. Müzik yaşamında parlak geleceği olan bir insandı. Kerim 'Kar Beyazdır

Ölüm' derken sanki ölümünü görmüş.

Zafer Peker: Güle oynaya gittik konsere. Gitar çalıp, şarkı söylüyorduk. Ölüm haberini

duyunca inanamadık. Hepimiz çok üzgünüz.

Göksel Arsoy: Kerim'le mirasyediler dizisinde tanıştım. Oğlum rolündeydi ve 10 ay

süren çekimler boyunca çok iyi anlaştık. Çok sempatikti. Haberi gazetelerden öğrendim

ve büyük üzüntü duydum.


TÜRKİYE’NİN

YENİ HABER SİTESİ

YENİ HABER SİTESİ

www.santralplus.com

TARAFSIZ

HABERCiLiK

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!