You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Anavarza
Tarihi 2100 yıl öncesine giden ve en parlak dönemini Roma İmparatoru Septimius Severus’un
ödüllendirmesiyle M.S. 2'nci yüzyılda yaşamaya başlayan Anavarza, zaman içinde önemli bir kent
haline gelerek 408 yılında Kilikya Başkenti unvanına kavuşmuştur. Bizans Dönemi’nde önemini
devam ettiren, sonraki yıllarda Ermeniler, Abbasiler, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar gibi
çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Anavarza’da farklı kültürlere ait izleri bir arada görmek
mümkün. Bu kültürel zenginliği sayesinde de UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alması
uygun görülen kent; kalıntıları, tarihi ve efsaneleri ile dikkat çekiyor.Bir süreliğine bölge başkentliği
yapan Anavarza’nın bu dönemde şenlik ve spor müsabakalarının da merkezi olduğu biliniyor.
Stadyum ile tiyatro kalıntılarını gördüğünüzde bir zamanlar sahnelenen oyunlar ve heyecanlı
yarışlar gözünüzün önünde canlanacaktır. Antik kentte sütunlu yol, mozaikli havuzlar ziyaretçilerin
ilgisini çeken diğer kalıntılar. 6'ncı yüzyıla ait Kaya Kilisesi ve Havariler Kilisesi Bizans, batı
kapısının dışındaki bir kulede görülen Arapça Kitabe ise Abbasi Dönemi’ne işaret ediyor. Anavarza
ören yerini çevreleyen surlar bin 500 metre uzunluğunda ve giriş kapılarından biri 3'üncü yüzyıl
olarak tarihlendirilen zafer takı biçiminde tasarlanmış. Halen devam eden kazı çalışmalarında
tespit edilerek bir bölümü açığa çıkarılan 32 metre genişliğe ve bin 700 metre uzunluğa sahip olan
yolu ise antik dünyanın en geniş ve büyük sütunlu caddeleri arasında. Kentin yüzlerce yıl stratejik
önemini yitirmeyen kalesi 200 metre yüksekliğinde ovaya hâkim bir tepede yükseliyor. Yolu son
derece dik ve sarp olduğu için çıkış zahmetli olsa da 11'inci yüzyılın ortalarına tarihlendirilen
kiliseyi ve Çukurova’nın panoramik manzarasını görmek isteyenler için zor olmaktan ziyade keyifli
bir tırmanış olacaktır.
EKADDER BÜLTEN 9