Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Akşam olmuştu. Selim evine gitti. Gece ateşlenen Selim’i yaylada
hastane olmadığı için doktora götüremediler. Selim gece boyunca
ateşler içinde kıvrandı.Sabah olduğunda hasta hasta Kınalı’nın yanına
gitti.Kınalı yatıyor ve çok yorgun görünüyordu.Selim hemen dedesine
haber verdi. Dedesi Kınalı’ya baktı ama ne olduğunu anlayamadı.O gün
Kınalı sürüye katılamadı.Selim Kınalı’ya hastalığı kendisinin
bulaştırdığını düşünüyor ve üzülüyordu. Çok pişmandı. Keşke terli terli
su içmeseydi. O gün üzgün olduğu için arkadaşlarıyla da oynamaya
gitmedi. Akşama kadar Kınalı ‘nın yanında durdu. Selim Kınalı’ya :
-Özür dilerim Kınalı.Benim hastalığım sana bulaştı.Benim
yüzümden sen de hasta oldun,dedi.
Tam o sırada arkasında duran dedesi, Selim ‘in söylediklerini
duyunca gülmeye başladı. Dedesi Selim’e:
- Benim akıllı torunum. Üzülmene gerek yok.Hatta sevineceğin
bir haberim var sana. Kınalı hamileymiş.Çok yakında doğuracak ve
kuzusu olacak, dedi.
Selim sevinçten havalara uçtu. O akşam Selim heyecandan
uyuyamadı. Sabah yüzünde bir ıslaklık ile uyandı. Gözlerini
açtığında küçük bir kuzu ,Selim’in yüzünü yalıyordu. Dedesi
kucağında küçük bir kuzuyu göstererek Kınalı’nın yavrusu olduğunu
söyledi. Dedesi :
-Daha yeni doğdu.Adını senin koymanı istedim,dedi.Selim
kuzunun adını ne koysam diye düşündü. Selim bulutları çok sevdiği
için ve kuzu da bulutlar kadar beyaz olduğu için kuzunun adını
Bulut koydu. Selim’in mutluluğu ikiye katlanmıştı. Bütün gün Kınalı
ve Bulut ile ilgileniyor, onlarla oynuyordu.Yayladaki günleri çok
güzel geçiyordu.
M. KESKİNKURT