Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
DOĞAYA VEFA
Haftasonları ailecek pikniğe gittiğimiz bir orman vardı. Mis
gibi temiz havası birbirinden güzel yemişler ve orman
meyvelerinin olduğu, cıvıl cıvıl kuşların ötüştüğü cennet gibi
bir yerdi burası. Tertemiz akan suların içinde yüzen balıklar,
rengarenk kelebekler ve cırcır böceklerinin o güzel seslerinin
güzelleştirdiği bu ormanı çok seviyordum. En çok oradaki
çilekleri ve böğürtlenleri yemeye bayılırdım. Burada olmak
bana çok huzur veriyordu. Bir hafta sonu babamdan yine bizi
ormana götürmesini istedim ve hayatımızın kabusunu yaşadık.
Oraya gittiğimiz zaman karşılaştığımız manzara bizi derinden
üzdü. Daracık bir yolda bir sürü beton makineleri, iş
makineleri ve işçiler vardı. Bir haftanın içinde ne kadar da
değişmişti burası! Ablamla saklambaç oynayıp arkasında
saklandığımız ve dalına tırmanıp meyvesini yediğimiz ağaçlar
yok olmuştu. Ağaçların kesilmesiyle yuvalarını kaybeden
sincaplar, kuşlar, böcekler ne yapacaklardı şimdi? Koşarak
annemin yanına gittim ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
Sonra bizim gibi oraya pikniğe gelen onlarca aile hepsi
arabalarından indi sessizce bakmaya başladılar. Herkes şok
olmuştu, kimsenin ağzından bir şey çıkmıyordu. Ama ben
betonlaşmaya karşı dur diyecektim. Okulumuzu geçen yıl
TEMA Vakfı’ndan gönüllüler ziyaret etmişti ve ben de
TEMA’ya üye olmuştum. Aklıma ilk onlar geldi. Pazartesi günü
ilk iş öğretmenim ve arkadaşlarımla TEMA Vakfı’nı ziyaret
etmek oldu. Oradakiler hemen Orman İlçe Müdürlüğü’nü
arayarak bilgi istediler. Yetkililer oraya verilen bir imar