Türk EdebiyatındaBir GaripSolukAyşegül Şahin- ÇağdaşTürk Lehçerli ve Edebyatı16
Birinci Yeni Akımı öncüleri başta Orhan Veli Kanık olmaküzere Oktay Rifat Horozcu, Melih Cevdet Anday’dır.Orhan Veli, Oktay Rifat ile on üç yaşında, Melih Cevdetile on altı yaşında tanışır. Üç samimi arkadaş, şiiri hayatıngerçeğine yakınlaştırmak ister. Aslında 1937 yılına kadarbir şiir anlayışı ararlar. 1937 yılında bir sabah Oktay Rifatile Orhan Veli Özen Pastanesi’nde buluşur. Oktay Rifatyeni bir şiir yazmıştır fakat okumaktan çekinir. Çünkü buşiirde kâfiye yoktur, oldukça serbesttir(!) Bir süre sonradayanamaz ve şiirini okuyuverir. Orhan Veli heyecanlacebinden bir kâğıt çıkarır ve tercüme ettiği şiiri okur. Şiirtarzlarını bulan şairler, ertesi hafta Yaşar Nabi Nayır’ınVarlık’ta onlara bir sayfa ayırmasıyla yeni şiirlerini yayımlar.Yayımlanan sayfa, o günlerde Belçika’daolan Melih Cevdet’e ithaf edilir. Melih Cevdetgünler sonra mektuplar gönderir. Mektuplardanaynı tarz şiirler çıkar. Artık aynı yola çıkmışlardır.Yepyeni düşünce, fikir; bir adı olmalı!Orhan Veli, bir gün arkadaşı Cavit Yamaç’aisim konusunu açar. Cavit Yamaç: “Senin şiirlerinyadırganıyor, acayip, garip bulunuyor.Öyle bir isim bulmalısın.” der. İsim kendinibelli etmiştir bile. Garip kelimesinin birçokanlama geldiğini belirtelim. Sadece“kimsesiz, zavallı” demek değildir. “Tuhaf”,“içe dokunan, hüzün veren”, “gurbetteyaşayan, yabancı” gibi anlamlarada gelir. Garip adı bu şiir anlayışı için fazlasıylamanidar olmuştur.Artık şiir anlayışlarını ve şiirlerini bir kitapladuyurmak gerektiğini düşünürler. Orhan Veli,kitabın başlangıcında bir manifesto yazar.“ Yeni bir zevke ancak yeni yollarla ve yeni vasıtalarlavarılır. Bir takım ideolojilerin söylediklerini bilinenkalıplar içine sıkıştırmakta hiçbir yeni ve san’atkârane birhamle yoktur. Yapıyı temelinden değiştirmelidir.”Orhan Veli, şiirde kuralcılığı, vezinleri, kafiyeleri gereksizbulduğunu detaylıca anlatır. Bir garip durum da şudurki; Orhan Veli, Divân Edebiyatını çok iyi bilir, aruzu çokbaşarılı sayılabilecek derecede kullanır.Buna rağmen yeni bir şiiriçin mücadeleedecektir!KUŞ ve BULUTKuşçu amca!Bizim kuşumuz da var,Ağacımız da.Sen bize bulut ver sadeYüz paralık.Oktay Rifat – Orhan VeliYAPRAK ve PALTOYaprak Dergisi’nin sahibi ve yazı işlerinden sorumlu OrhanVeli’dir. Yaprak ile özenle ilgilenir Orhan Veli. Dergibir süre sonra maddi yönden sıkıntıya girer. Orhan Veli,derginin çıkması için paltosunu bile satar. 28. ve son sayıyıçıkarır. Orhan Veli’nin ölümünden sonra, ona saygı içinbir “Yaprak” daha çıkarılır.KİTABE-İ SENG-İ MEZARIHiçbir şeyden çekmedi dünyadaNasırdan çektiği kadarHatta çirkin yaratıldığından bileO kadar müteessir değildi;Kundurası vurmadığı zamanlardaAnmazdı ama Allah’ın adını,Günahkar da sayılmazdı.Yazık oldu Süleyman EfendiyeIIMesele falan değildi öyle,To be or not to be kendisi için;Bir akşam uyudu;Uyanmayıverdi.Aldılar, götürdüler.Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.Duyarlarsa olduğunu alacaklılarHaklarını helal ederler elbet.Alacağına gelince...Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.IIITüfeğini depoya koydular,Esvabını başkasına verdiler.Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,Ne matarasında dudaklarının izi;Öyle bir rüzgar ki,Kendi gitti,İsmi bile kalmadı yadigâr.Yalnız şu beyit kaldı,Kahve ocağında, el yaz işiyle:“Ölüm Allah’ın emri,Ayrılık olmasaydı.”Orhan Veli KANIK