20.04.2020 Views

Pano 14. Sayı

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Özgürüz İkimizde

Emincan

Polat- İstatistik

O bitkin vücudun çekmeye çalıştığı yük… Sırtının yamukluğu

hastalığından mı? Yoksa yılların verdiği bir sıkıntımı?

Belki de bunca çalışmanın sonunda aldığı sadece

ve sadece bir çuval saman iki kilo arpamı… Peki, neden

halen daha bu işi yapıyor? Yaşlı bedeni çekemiyor artık,

o bir gözü kör olan kısrağın arkasında onun daha hızlı

hareket etmesini isteyen zayıf, çelimsiz, kendinden emin

olmayan, hafif sarı saçlı, yeşil gözlü güneşin kavurucu sıcağında

yanarak esmerleşmiş yüzü… Halen daha acılar

içinde yanarken kızaran kollarıyla atın yularının ipiyle bir

kez daha vuruyor kör kısrağın bitkin vücuduna ama korkuyordu

ya yıllardır aynı işi yapmaktan bıkmış olan kör

kısrak sinirlenir “yeter artık!” derse ve bu zayıf çocuğu o

küçücük bedeniyle birlikte alıp da belki de hiçbir insanın

gitmediği yere götürürse… Bunları düşünürken o zayıf

sarı saçlı çocuk bir yandan da amcasının ürkütücü sesiyle

“çalışsana lan” emrinin gelmesinin an meselesi olduğu

biliyordu ve “bunca yıl kaçmamış şimdimi kaçacak? Hem

yularlar elimde çekerim durur, atlar zaten sadık hayvanlar,

kaçmaz zaten… Birde sert davranırsam benden korkar o

zaman kaçmaya cesareti bile olmaz. Zaten bir gözü kör

kimse sahiplenmez kurda kuşa yem olur en azından burada

ona sahip çıkıyoruz neden kaçıp ta bize ihanet etsin

ki?” diye düşünürken bir kez daha plastikle ipliğin karışımı

olan yular ipinin kıvırdığı tarafıyla atın bitkin vücuduna

vurdu. At birden irkildi, doğası gereği çifte atmak istedi

ama yorgun ve bitkindi arka ayakları yerden hafif yükseldi

ama kendine bile güveni yoktu, bu da yetmezmiş gibi

çifte tepkisine karşı o zayıf çelimsiz çocuk sözde göz korkutmak

niyetiyle bir kez daha vurdu atın zayıf bedenine.

Vuruyordu ama kendiside korkuyordu attan. Yaşlı kısrak

yavaşça ilerledi çocuk amcasını süzdü acaba bana bakıyor

mu? Yine kızacak mı? diye. Kızarsa ne olur ki? Amcası

sonuçta… O çelimsiz bedeniyle kırk yıllık çiftçi amcasının

karşısına dikilip, ona karşı durarak “çalışmıyorum” mu diyecekti.

Madem öyle neden ordasın ne işin var bu berbat

işlerin olduğu bir köyde? Git okulunu oku gez, toz. Hayır, o

senin amcan onun yardıma ihtiyacı varsa sen ona yardım

edeceksin amca o kızarda döverde ama gerekirse kendi

çocuğundan ayırt etmeksizin sever de…

Tüm bunlar kafasında her gün her gün dönüp duruyordu.

Bu günde dünün aynısıydı. Her gün aynı acılar aynı

yorgunluklar aynı küfürler azarlamalar nereye kadar böyle

devam edecekti.

Her gün at sırtında tarlada çalışarak nereye kadar devam

edecekti. Günler güleri kovalıyor o zorlu tarla zamanları

bir türlü geçmek bilmiyordu.

12

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!