01.04.2020 Views

İSLAM MEDENİYETİ VE FUAT SEZGİN PROJESİ

Education

Education

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

İslam Medeniyeti ve Fuat Sezgin Projesi

Döneminin faziletli ve meşhur âlimlerinden dersler

alarak medrese öğrenimindeki eksikliklerini

giderdi. Arapça, Farsça ve biraz da Latince biliyordu.

Çok yönlü bir âlimdi. Dini bilimler, edebiyat,

tarih, coğrafya, hesap, astronomi, kitabiyat ve tıp

alanına kadar geniş bir yelpazede çalışmalarına

devam etti. Hayatı okumak, yazmak ve okutmakla

geçti. Yaklaşık on yıl geceli gündüzlü ilimle

uğraşan Kâtib Çelebi bazen kendini tamamen bir

kitaba verir, her şeyi unutur odasında güneşin

doğmasına kadar mum yakar ve çalışmalarına

devam ederdi. 1645 Girit seferi münasebetiyle

harita yapımıyla da ilgilendi. Bu sıralarda divanda

hak ettiği makama getirilmediği için memuriyetten

ayrıldı. Ancak 1648’de Takvimü’t-Tevarih

adlı eseri dolayısıyla Şeyhülislam Abdürrahim

Efendi aracılığıyla ikinci halifeliğe tayin edildi.

Bundan dolayı Hacı Halife olarak tanındı.

Bir taraftan öğrenci yetiştirmeye de devam eden

Kâtib Çelebi, hastalığı sırasında tedavi yollarını

öğrenmek amacıyla bir yandan tıp kitaplarını

okurken bir yandan da mânevî çareler aramak

için esmâ ve havas kitaplarını inceledi. Müslüman

olan Fransız asıllı Mehmed İhlâsî’nin yardımıyla

bazı eserleri Latince’den Türkçe’ye çevirdi.

6 Ekim 1657 tarihinde 48 yaşındayken vefat etmiş

ve Zeyrek Camii civarındaki kabristana defnedilmiştir.

Vakur bir kişiliği olan Kâtib Çelebi hicivden pek

hoşlanmazdı. Çiçek yetiştirmek gibi ince bir zevk

ve merakının bulunduğu, hatta katmer, salkımlı

mavi sümbüller yetiştirdiği bilinmektedir. Devrinin

kaynaklarından Kâtib Çelebi’nin aşırı derecede

kitaba düşkün olduğu ve en çok tarihî ve

biyografik eserlerle meşgul olduğu belirtilmektedir.

Kâtip Çelebi, tarihî bir olayı aydınlatmak

için birçok kitap incelemekten çekinmemiştir. Örneğin

Arapça Fezleke’sini yazarken elinden 1300

eserin geçtiğini belirtmektedir.

Savaşlarda serdarların işledikleri hataları onların

tarih bilmemesine bağlayan Kâtib Çelebi, devlet

adamlarının ve iktidarda bulunanların tarih ve

coğrafya okumalarının gerekliliği konusunda ısrar

etmektedir. Ayrıca tarih yazarken duyguları

bir yana bırakıp tarafsızlığa bağlı kalmayı da savunur.

Kâtib Çelebi tarihten başka coğrafya ile de

ilgilenmiş, Batılılar’ın ve Yunanlılar’ın bu alanda

İslâm coğrafyacılarından ileride olduğunu belirterek

bu eksikliği gidermek için Cihannümâ’yı

yazmaya karar vermiştir. Müellif, kâinattaki hakikatleri

anlamak hususunda hey’et (astronomi)

ilminin önemi üzerinde durmuş, hey’et ve teşrîh

(anatomi) bilmeyenin Allah’ı tanımaktan âciz kalacağını

bir hadise dayanarak belirtmiştir.Kâtib

Çelebi, toplumun düzeni ve devamı için ilmi bir

vasıta olarak kabul etmiş ve âlimleri toplumun

kalbi saymıştır. Bilgiye dair hiçbir şeyin küçük görülmemesi

gerektiğini belirtmiştir.

XVII. yüzyıl Osmanlı ilim ve kültür hayatına

âdeta damgasını vuran Kâtib Çelebi, Türkiye’de

olduğu kadar Batı dünyasında da büyük bir takdir

ve şöhret kazanmış, eserlerinden hayranlıkla

bahsedilmiştir. Franz Babinger onu Osmanlılar’ın

Süyûtî’si olarak nitelemiştir. Kâtib Çelebi’nin çeşitli

eserleri ve özellikle Keşfü’z-zunûn, Batı’da

İslâm araştırmaları yapan hemen herkesin müracaat

ettiği temel bir başvuru eseri olmuştur.

Kâtib Çelebi, daha çok yaşadığı dönemde veya

daha önce ortaya çıkarak Osmanlı devlet ve toplum

düzenini sıkıntıya sokan meselelerle uğraşmış,

bunları çözmeye çalışmıştır. Bu yönden Kâtib

Çelebi aynı zamanda yaşadığı döneme şahitlik

yapmış bir düşünürdür. Kâtib Çelebi çeşitli yönlerden

İbn Haldun’un önemli bir takipçisi olmuştur.

İlmin toplumsal hayatın devamı açısından

önemli olduğunu vurgulayan Kâtib Çelebi, dinle

hayat arasında sağlıklı bir ilişki kurmanın ancak

ilim yoluyla olabileceğini belirtmiştir.

37

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!