You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Özel Haber
“Teknik
terimlerin
Türkçe
karşılıkları
dilimize
kazandırılmalı.”
OMÜBÜLTEN
Ekim-Aralık 2019
Sayı 78
22
örerek koparamayız. Önemli olan mesele,
dilimize yabancılaşmadan Türkçemizin
güçlü kalabilmesinin yolunun o dili konuşan
milletin gücünden kaynaklandığını göz
ardı etmememizdir. Sahip olduğumuz teknolojik
aletler var ve bunlara özgü uygulamalar
ve bir sürü yeni gelişmeyle karşı karşıya
kalıyoruz. Bunların da yabancı dilde
olması ve dilimize yerleşmesi kaçınılmaz
bir gerçektir. Bu doğrultuda, dilcilerimizce
bu kelimelerin Türkçe karşılıklarının dilimize
kazandırılmasının ve kendi dil yapımızın
gereği olan bir yapılanmaya dönüştürülmesinin
önemli bir görev olduğunu düşünüyorum.”
dedi.
“Sempozyumun, Atatürk’ün ilk adımı attığı
Samsun’da ve o kutlu günün adını taşıyan
OMÜ’de düzenlenmesi ayrıca büyük bir
önem arz ediyor” diyen Rektör Bilgiç, Üniversite
olarak bu onuru yaşadıklarını vurgulayarak
sempozyumun fikir sahiplerine
ve düzenlenmesinde emeği geçen herkese
şükranlarını sundu.
Bilimsel içeriği olan etkinliklere her türlü
desteği verdiklerini belirten bir diğer konuşmacı
TDK Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin,
19 Mayıs’ın 100. yılında, on birincisinin
Samsun’da düzenlendiği “Dünya Dili
Türkçe Sempozyumları”nın özel bir yer tuttuğunu
vurguladı.
“Türk dünyası tek bir çatı altında
büyük ve önemli faaliyetlere imza
atmalı”
Bakü’de yedincisi düzenlenen Türk
Konseyi’nde “Türk dilli halklar” tabirinin
yerine artık “Türk dili konuşan devletler”
denmesinin önemine odaklanan TDK Başkanı
Gülsevin “Bunun geri dönüşü yok. Ülkelerin,
milletlerin, devletlerin diasporaları
var. Altı çizilen konulardan biri de Türk dünyası
için 6 diasporanın olmayacağıydı. Tek
bir diaspora çatısı altında daha büyük ve
önemli faaliyetler yapalım demek bambaşka
bir şeydi. ” diye konuştu.
“Türkçe, dünyanın farklı
coğrafyalarında konuşulmuş, her
yerden beslenen ve her yeri beslemiş
bir dildir”
Türkçenin bir dünya dili olduğunu ve çok
geniş coğrafyada yaşadığını vurgulayan
TDK Başkanı Gülsevin, devamında “Türkçenin
dünya dili olduğunu nereden anlayacağız,
nerede konuşuluyor, ne kadar kişi bu
dili konuşur? Bu sayısal veriler çok önemli
değil diye gözükse de eski dünya olarak
tanımlanan Avrasya’nın her yerinde Türk
dili, dün varlığını koruduğu gibi bugün de
konuşulan ve yarın da konuşulacak zengin
bir dildir. Dolayısıyla bütün bu coğrafyalarda
aynı anda konuşulmuş, her yerden beslenmiş,
her yeri beslemiş büyük bir dilden
bahsediyoruz. Bütün dillerde kelime alışverişi
vardır; Türk dili de Avrasya’nın adını bildiğimiz
bütün dillerinden kelime aldı çünkü
o dillerle beraber yaşadı, onlarla komşuluk
yaptı ve akraba oldu. Yanı sıra bu dillerin
hepsine kelime verdi. Türkçe hakikaten bir
dünya dili. Buradaki araştırmacılarımız da
bütün yönleriyle ve 300’e yakın bildiri sayesinde
bir kez daha Türkoloji çalışmalarına
katkı sunmuş olacak. Sempozyumumuzun
hayırlara vesile olacağına inanıyor ve
hepinize teşekkür ediyorum.” sözlerine yer
verdi.
Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi ve
Türkoloji Müdürü Prof. Dr. Yavuz Kartallıoğlu
da bulundukları faaliyetlerden bahsederken,
Enstitünün; Türkiye’nin uluslararası
alanda bilinirliğini, güvenilirliğini ve
itibarını arttırmak göreviyle hareket ettiğini,
dünyanın her yerinde Türkiye ile bağ
kuran ve Türkiye’ye dost insan sayısını arttırmayı
hedeflediğini söyledi.
“İdareciler olarak Türkçe hassasiyetini
zinde tutmakla mükellefiz”
Son olarak kürsüye davet edilen Samsun
Valisi Osman Kaymak ise kültürün en
önemli taşıyıcısının dil olduğunu kaydettiği
konuşmasında “Yahya Kemal’de, manasını
‘Türkçe ağzımda annemin ak sütü gibidir’
sözüyle bulan lisanımız, aynı zamanda
milletimizin tarih sahnesindeki teminatıdır.
Bu hususta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
‘Türk milleti, geçirdiği nihayetsiz felaketler
içinde ahlakının, ananelerinin, hatıraları-