19.02.2020 Views

OMÜBülten 78

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

“11. Uluslararası Dünya Dili Türkçe

Sempozyumu’nun OMÜ Atatürk Kongre

ve Kültür Merkezi’ndeki açılış programına;

Samsun Valisi Osman Kaymak, OMÜ

Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, TDK Başkanı

Prof. Dr. Gürer Gülsevin, Atakum Kaymakamı

Namıl Kemal Nazlı, Türkoloji alanına

önemli katkıları olan Türkologlar Prof. Dr.

Ahmet Bican Ercilasun, Prof. Dr. Leyla Karahan,

Prof. Dr. Mustafa Argunşah, Prof. Dr.

Abdurrahman Güzel ile Prof. Dr. Tuncer Gülensoy,

Yunus Emre Enstitüsü Türkçe Öğretimi

ve Türkoloji Müdürü Prof. Dr. Yavuz

Kartallıoğlu, Türkçenin önemli dil yadigârı

Dede Korkut Hikâyeleri’nin 3. nüshasını

keşfeden Türkmen aydın Vali Mohammed

Hoca, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı

OMÜ Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim

üyesi Prof. Dr. Serkan Şen ve Kurul Başkan

Yardımcısı OMÜ Eğitim Fakültesi öğretim

üyesi Dr. Öğr. Üyesi Mediha Mangır, fakülte

dekanları, akademisyenler ve çok sayıda

öğrenci katıldı.

“Kaşgarlı Mahmud’un çağlar aşan

öngörüsünü canlı tutmak Türkçeye

adanmış ömürlerin ve gönüllerin temel

istikametidir”

Sözlerine “Türkler, insanı insanlıkla buluşturan

değerler bütününe ‘erdem’ demişler

bu kavramın zirvesine ise dili yerleştirmişler”

diyerek başlayan Sempozyum Düzenleme

Kurulu başkanı Prof. Dr. Serkan Şen,

Türk dilinin kadim tarihini ve önemini şu

cümlelerle dile getirdi: “En eski atasözlerimiz

arasında ‘Erdem başı dil’ uyarısı yapılmıştır.

Türklüğün dil yadigârlarında destan

çağından itibaren dünyayı kucaklayan bir

iddia göze çarpar. ‘Daha deniz, daha ırmak

isteriz; gök kubbe çadırımız, güneş bayrağımız

olsun’ diyen Oğuz Kağan’ın gök kubbe

altında tasavvur ettiği iletişimin kaynağı

Türkçe idi. Yukarıda mavi gök, aşağıda yağız

yer yaratıldığında ikisinin arasında var

edilen kişioğlunun üzerine hükümran olan

atalarını anan Bilge Kağan elbette dünyayı

Türkçe okumuştu. Ölümsüz eseri Divanı

Lugati’t-Türk’te ‘Türk dilini öğrenin zira

onların uzun süren hâkimiyetleri olacaktır’

şeklindeki hadis olduğu nakledilen sözü

aktarıp, ‘Bu, hadis ise Türkçe öğrenmek

dinî bir vecibedir, yok değil ise akıl bunu

emreder’ diyen Kaşgarlı Mahmud, aslında

bizi bugün burada bir araya getiren iddianın

ilanını daha o çağlarda yapmıştı. ‘Türklerin

gönüllerini fethetmek için onların dilleriyle

konuşmaktan başka yol yoktur’ diyen

Kaşgarlı, Türkçenin ikliminde bir dünya

tasavvurunun peşinde idi. Pirimiz Kaşgarlı

Mahmud’un çağlar aşan öngörüsünü canlı

tutmak Türkçeye adanmış ömürlerin ve gönüllerin

temel istikametidir.”

Prof. Dr. Şen 2019 yılının önemine işaret

ederek “2019 yılı en önemli dil

yadigârlarımızdan biri olan Kutadgu Bilig’in

yazılışının 950’nci, Türkiye Cumhuriyeti’ne

giden yolda ilk adımın atılışının 100. yılı

olması münasebetiyle özel bir zaman dilimidir.

Türk’ün bir asır önceki bağımsızlık

mücadelesinin başlangıcına tanıklık eden

Samsun’da, o kutlu zamanın adını taşıyan

Üniversitemizde bu sempozyumun düzenleniyor

olması, etkinliğimizi daha anlamlı

kılmaktadır. Eğer bizler bugün burada bir

araya gelmişsek bu, TDK’yı kurup, bu kurumun

yaşatılması için gerekli imkânları sağlayan,

bir Türkçe sevdalısı olarak dil davamızı

sahiplenen Mustafa Kemal Atatürk’ün

açtığı yol sayesindedir. Bu sempozyumun

düzenlenmesine ortak olan bütün kuruluşlara

ve emeği geçenlere teşekkürü büyük

bir borç biliyorum, katılımızdan dolayı teşekkürlerimi

sunuyorum.” dedi.

“Daha çok çalışıp ve üreterek

Türkçemizin zenginliğine zenginlik

katmalıyız”

Türk dili için yeni ufuklar açacak olan

“11. Uluslararası Dünya Dili Türkçe Sempozyumu”na

ev sahipliği yapmaktan büyük

gurur duyduklarını vurgulayan OMÜ

Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç de katılımcıları

selamlarken “Bir dilin, bir milletin geleceği

açısından ne kadar değerli ve hayati olduğunu

hepimiz biliyoruz. Dünü bugüne bağlayıp

bugünü geleceğe taşıyan en önemli

değerlerimizden biri olan dilin; günümüzde

ve gelecekte kendisini koruması, deyim

yerindeyse özel duvarlar örülerek sağlanamaz.

Dün de bütün diller birbirinden

etkilendi, bugün de etkileniyor, yarın da

etkilenecek. O nedenle bu irtibatı, duvarlar

“... TDK’yı

kurup, bu

kurumun

yaşatılması

için gerekli

imkânları

sağlayan,

bir Türkçe

sevdalısı olarak

dil davamızı

sahiplenen

Mustafa Kemal

Atatürk’ün

açtığı yol

sayesindedir.”

OMÜBÜLTEN

Ekim-Aralık 2019

Sayı 78

21

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!