21.06.2019 Views

Hotel Restaurant & hi-tech Haziran 2019

Hotel Restaurant & hi-tech Haziran 2019

Hotel Restaurant & hi-tech Haziran 2019

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

www.cooker.com.tr


ADRES: İSTOÇ 7.ADA NO:110-123 MAHMUTBEY, BAĞCILAR - İSTANBUL - TURKEY 34280<br />

TELEFON: 0212 659 91 92 GSM: 0533 385 19 09 FAX: 0212 659 96 76


‘Farkındalık’ diye buna derim!<br />

“Çocuk tuvaletleri, İstanbul’da da<strong>hi</strong> sayıca bu kadar azken daha da artsa… Resepsiyonlar<br />

düzenlense… Gastronomi turizminde çocuk menüleri oluşturulsa” önerilerinde de bulundular<br />

ama asıl çıkış noktaları turizm alanlarında <strong>hi</strong>zmet alan çocukların yanı sıra 18 yaş<br />

altı stajyerlerin seyahat ve turizmde haklarını güçlendirmek ve bir birey olarak kabul<br />

görmelerine imkan sağlamaktı. Tesislerde çocukların tüm şiddet türlerinden uzak oldukları<br />

turizm ortamlarının sağlanması, risklerin önceden düşünülmesi ve önlem alınmasını hayal<br />

ettiler ve çok sayıda sektör temsilcisinin de desteğini alarak Çocuk Dostu Turizm programını<br />

başlattılar.<br />

Hem bir anne hem de çalışan bir kadın olarak, bu değerli projeyi hayata geçiren Uluslararası<br />

Çocuk Merkezi’ni ve ona katkı sağlayan turizm sektörü temsilcilerini tebrik ediyor, bu<br />

bilincin daha da yaygınlaşarak hedefe ulaşmasını temenni ediyorum.<br />

Çocuklar yarınlarımızdır. Sağlıklı toplumlarda ailelerin tatil planları ve destinasyon<br />

seçiminde önemli bir belirleyici olan çocukların her türlü hakkının gözetilmesi de yadsınamaz<br />

bir gerçektir. Bu bilinci geliştirerek çocuklarımıza daha umutlu yarınlar sağlayabiliriz.<br />

Turizme ve çocuklarımıza katma değer sağlayacak projenin detaylarını gündem<br />

sayfalarımızda bulabilirsiniz.<br />

İstanbul Akvaryum Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi. Genç, donanımlı, hedefe odaklı ve<br />

disiplinli! Sporu bir yaşam tarzının ötesinde iş yapma stiline taşıyacak kadar vizyoner,<br />

inisiyatif hakkını tekeline zimmetlemeyecek kadar adaletli ve uzlaşımcı. Kolektif, üretken,<br />

icraatçı ve yaşam felsefesiyle ‘akışına uygun aksiyon alan!’ Ünlü bir ressam olmayı hayal<br />

ederken, hayatın akışında hedefini ‘başarılı bir iş insanı’ olmaya adayan ve şimdilerde<br />

İstanbul Akvaryum Müdürlüğü ile beraber projenin İcra Kurulu Üyeliği görevini de<br />

başarıyla yürüten Dilek Çapanoğlu ile kariyer yolculuğunu konuştuk.<br />

27 yıldır mutfağın içinde. Öyle karma mutfaklar arasında savrularak da değil üstelik! Bir<br />

ömür, bir gönül vererek, merakla, adanmışlıkla… Bir zamanlar ustasının da tembihlediği<br />

üzere ‘ne iş yaparsa yapsın en iyisini yapmaya’ gayret göstererek… Titizlikle, disiplinle,<br />

araştırarak ve bildiklerini paylaşarak. Bu kez de, Osmanlı Saray mutfağını geçmişten<br />

günümüze orijinaline sadık reçeteleriyle yaşatmaya devam eden Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 20<br />

yıllık emektar şefi Kadir Yılmaz’ın mutfağına konuğum. Deneyimli şefin şefliğe uzanan<br />

başarılı yolculuğu şefin gözünden bölümünde sizlerle…<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

GENEL MÜDÜR<br />

(Sorumlu)<br />

K<br />

FURKAN YALDIZ<br />

furkan.yaldiz@img.com.tr<br />

İMG WEB TEAM MAIL<br />

web@img.com.tr<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

ZEKAYİ TURASAN<br />

zturasan@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

FOTOĞRAF<br />

YÜKSEL EKİNCİ<br />

yuksel.ekinci@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

MATBAH RESTAURANT<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

ümit başer alkaç<br />

website<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

ADRES<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.


“Otelimin tercih edilmesi için misafir memnuniyet skorunun yüksek<br />

olması gerekiyor. Bu yüzden farklı konseptlerle misafirlerime<br />

kusursuz bir konaklama deneyimi yaşatmak istiyorum.”<br />

En sevilen 3 farklı temalı gece<br />

konsepti lezzetli, eğlenceli ve<br />

zahmetsiz bir şekilde misafir<br />

memnuniyetini artırmanızı sağlar.<br />

www.ufs.com


içindekiler<br />

32<br />

36<br />

40<br />

antre<br />

8 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

20 Antalya turizmi 3 milyonu aştı<br />

22 TUYED ülkelerin tanıtımda kullandığı<br />

sloganları araştırdı<br />

24 Çocuk Dostu Turizm Projesi ile<br />

farkındalık oluşturdular<br />

25 Katılımcısı az etkinlikler hızla artıyor<br />

26 İstanbul Havalimanı turistik ürün oldu<br />

30 Öner: Ayaklarına halı sersek yeridir<br />

yeni yatırımlar<br />

32 Wish More <strong>Hotel</strong>’den 2. yatırım geliyor<br />

34 Kempinski Otelleri’nden Küba’ya<br />

yatırım<br />

36 Tari<strong>hi</strong> Kaf Konak ve Rukiye<br />

Restoran yenilendi<br />

38 Her mevsim termal keyfi: Yoncalı<br />

Termal Otel &SPA<br />

iş’te kadın<br />

40 Vizyonunda ‘icraat’ var:<br />

Dilek Çapanoğlu<br />

marka<br />

44 Bars: Tüm isteklerimizi Simpra<br />

Suite ile karşılıyoruz<br />

46 Profesyonel mutfakların 25 yıllık<br />

lezzet sırrı: Arifoğlu<br />

48 Nestlé Professional iki yeni<br />

ürününü tanıttı<br />

50 Başarılı iş adamlarını bir araya<br />

getiren pozitif yapılanma:<br />

Lider Patronlar Birliği<br />

52 Form’dan Yerli Üretim Paket Klimalarda<br />

ilk ihracat<br />

54 Duayen kurucuya çifte kutlama<br />

58 Korkmaz, ihracat gücünü 3.lük ödülüyle<br />

tescilledi<br />

şefın gözünden<br />

60 Mutfağın ‘Saraylısı’: Kadir Yılmaz<br />

gastro etkinlik<br />

64 Gastronomiye 3’ü bir arada proje:<br />

GASCONFAIR<br />

66 Hellmann’s Burger Fest 4. kez burger<br />

severlerle buluşacak<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


88<br />

60<br />

90<br />

68 Profesyonel şefler mutfak sırlarını<br />

paylaştılar<br />

70 “Toprağın Kadınları” UNDP Forumu’nda<br />

71 Uluslararası pastacılardan Samsun<br />

çıkartması<br />

gastro aktüel<br />

72 Gastronomi sektöründen kısa haberler<br />

gastro güncel<br />

78 Amacı olan markalar daha hızlı büyüdü<br />

80 Gıda kaybına yol açan algı ve davranışlar<br />

araştırıldı<br />

82 Slow Food, Kadim Üretim Havzaları’nı<br />

koruyor<br />

fuar<br />

84 Sirha İstanbul yeniliklerle geliyor<br />

86 Interclean İstanbul, 81 ülkeden<br />

ziyaretçi ağırladı<br />

dekorasyon<br />

88 Tarz sa<strong>hi</strong>bi oteller için: Dekopasaj<br />

90 Şimdi açık hava zamanı<br />

92 Seramiksan’dan modern ve zamansız<br />

banyolar<br />

yeni mekan<br />

94 Kafkas mutfağı Shamor ile<br />

İstanbul’da<br />

96 Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong> açıldı<br />

98 Bebek’in yeni gözdesi:<br />

Patio<br />

100 Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı<br />

İstanbul’da<br />

102 Akdeniz mutfağına özel dokunuşlar:<br />

Amante Di Mare<br />

104 MSC Cruises, Ramón Freixa<br />

ortaklığını genişletiyor<br />

106 Türkiye’de yeni konseptle açılan<br />

ilk butik: İstinye Park BoutIque<br />

107 Yaz akşamlarının yeni mekanı:<br />

Grasidi Meyhane<br />

hotel-<strong>tech</strong><br />

108 Turizmde güvenlik, konfor ve gizlilik<br />

ekseninde şekilleniyor<br />

109 Ytong’tan alevlere geçit vermeyen<br />

yangın duvarı çözümü<br />

ürünler<br />

110-112 Yeni ürünler<br />

www.hotelrestaurantmagazine.com


10<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Eresin Otelleri’nde atama<br />

Türkiye’nin önemli otel zincirlerinden Eresin Otelleri’nde yeni bir atama yapıldı.<br />

Yeşim Müsellim, Eresin Otelleri İstanbul’un Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme<br />

Direktörü oldu. Turizmde 15 yılı geride bırakan Yeşim Müsellim, tüm bilgi ve<br />

birikimlerini bu önemli görev ile Eresin Grubu ile paylaşmak üzere Mayıs <strong>2019</strong><br />

itibariyle yeni görevine başladı. Üniversite eğitimini İsviçre’de gören Yeşim<br />

Müsellim, Harvard MBA kapsamında Risk Management Yüksek Lisansı yaptı.<br />

İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen Müsellim, 2004 yılında iş hayatına adım<br />

attı. Turizm sektöründe çeşitli görevlerde bulunan Müsellim, en son Belek<br />

Kempinski <strong>Hotel</strong> The Dome‘da görev aldı.<br />

Bu yaz serin geçecek<br />

Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>, yaz mevsiminin gelmesi ile açık havada havuz<br />

sezonunu açıyor. Şehrin karmaşasından uzak yemyeşil bahçesinde İstanbul’da ki<br />

oteller arasında en büyük yüzme havuzunda kendinizi serin sulara bırakabilir, minik<br />

misafirlerde çocuk havuzunun keyfini çıkarabilirler. Havuz başında keyfi tercih<br />

edenler şezlonglarda, negatif enerjiden arınıp manzarayı bir adım daha yakından<br />

seyretmek isteyenler çimlerin üzerinde rahatça güneşin tadını çıkarabilirler. Lezzetli<br />

menüsü ile Pool Bar her yıl olduğu gibi bu yılda pazar günleri barbekü geleneğini<br />

sürdürmeye devam ediyor.<br />

Reges, A Luxury Collection<br />

Resort&SPA, Çeşme’ye atama<br />

Çeşme’nin Boyalık’ta konumlanan ve <strong>Haziran</strong> ayında kapılarını açacak olan Reges<br />

A Luxury Collection Çeşme’nin genel müdür pozisyonuna Yıldıray Altın, satış ve<br />

pazarlama direktörlüğü pozisyonuna ise Gülce Köprülü atandı. Mersin Üniversitesi<br />

Turizm İşletmeciliği bölümünden mezun olan Yıldıray Altın, meslek yaşamına İsviçre<br />

ekolü Hapimag Sea Garden Bodrum’da başladı. Kariyerine 1998 yılında Asya Tur da<br />

başlayan Gülce Köprülü ise, Lux Bodrum Resort & Residences’te Satış Direktörü<br />

görevinin ardından, Kasım ayı başında Reges, a Luxury Collection Resort & Spa,<br />

Çeşme’de göreve başladı.<br />

Konak Toplantı Salonu’nu yeniledi<br />

Wyndham Grand İzmir Özdilek, kapsamlı bir çalışma sonrasında yenilediği<br />

Konak Salonu’nu konuklara görkemli bir davetle tanıttı. Açılış konuşmasında<br />

davetlilere <strong>hi</strong>tap eden Wyndham Grand İzmir Özdilek Genel Müdürü Funda<br />

Çam: “Bugüne dek ulusal ve uluslararası birçok kongreye, toplantıya,<br />

düğüne ve davete ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan Konak Salonu’nu en son teknolojik<br />

imkanlarla donatılmış, yükseltilmiş tavanına ek olarak yekpare cam<br />

cephesiyle ferah bir atmosfere sa<strong>hi</strong>p, gün ışığı alan, şık ve fonksiyonel bir<br />

salon haline getirdik” dedi. Çam, ayrıca misafirlerine inovatif ve yenilenen<br />

mekanlarda <strong>hi</strong>zmet sunabilmek adına 2010 yılından bu yana toplam 11<br />

milyon TL yatırım yaptıklarını da söyledi.


12<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

D-Marin Dubai LLC, Dubai’deki<br />

marinaların yönetimine başladı<br />

Dubai merkezli bir şirket olan Meraas, Dubai Holding ve D Marin ortak girişimiyle<br />

<strong>2019</strong> yılında kurulan D-Marin Dubai LLC, Dubai’de bulunan Al Seef, Business<br />

Bay, Jaddaf Waterfront marinalarının yönetimine başladı. Şirketin çalışmalara<br />

başlamasıyla Dubai’yi lüks yatlar tarafından tercih edilen uluslararası bir<br />

destinasyona dönüştürmek için ilk adım atılmış oldu. Körfez bölgesinde yer<br />

alan marinaların gelişimi ve yönetimi konusunda artan talebi karşılamak ve<br />

Dubai’de bölgesel bir merkez yaratmak amacıyla kurulan D-Marin Dubai LLC,<br />

Dubai’de bulunan Al Seef, Business Bay, Jaddaf Waterfront marinalarına “Marina<br />

Yönetimi”; Port De La Mer, Dubai Harbour, Marsa Al Arab marinalarına ise “Teknik<br />

Danışmanlık” <strong>hi</strong>zmeti sunacak.<br />

Türkiye’nin 1 Numaralı İşvereni, Hilton<br />

Hilton, İstanbul’da düzenlenen Great Place to Work ödül töreninde Türkiye’nin<br />

bu yılki en iyi işvereni seçildi. Küresel otel zinciri, 2000 üstü çalışan<br />

kategorisinde 2017 yılında olduğu gibi bu yıl da birincilik ödülü kazandı.<br />

Great Place to Work, başvuru sürecinin bir parçası olarak Türkiye genelinde<br />

bulunan 2.000’den fazla Hilton çalışanlarına yönelik bir anket uyguladı.<br />

Anket sorularına verilen cevaplar bazında Hilton birçok kategoride etkileyici<br />

sonuçlar elde etti. Ankete katılan Ekip Üyeleri’nin yüzde 90’ından fazlası<br />

çalışmalarının bir fark yarattığını düşündüklerini ve yüzde 83’ü ise ‘Hilton’un<br />

Çalışmak için Harika Bir İşyeri’ olduğunu ifade etti. Ekip Üyeleri’nin yüzde 95’i<br />

ise Hilton’un Kurumsal Değerlerini bildiklerini söyledi.<br />

Pegasus’tan <strong>Hotel</strong>s.com ve Airbnb iş birliği<br />

Misafirlerinin A’dan Z’ye ihtiyaçlarına odaklanarak ek ürün ve <strong>hi</strong>zmet çeşitliliğini<br />

her geçen gün artıran Pegasus, Nisan ayında <strong>Hotel</strong>s.com ve Airbnb ile iş birliği<br />

başlattı. Bu sayede Pegasus misafirleri sadece uçarken değil, konaklarken de cazip<br />

avantajlardan faydalanabilecek. İş birliği çerçevesinde Pegasus’tan uçak biletini<br />

alan misafirler, <strong>Hotel</strong>s.com ile 200’ün üzerinde ülkede yüz binlerce otelden dilediğini<br />

seçerek özel indirimler kazanıyor. Terci<strong>hi</strong> Airbnb olan misafirler ise 6 milyondan fazla<br />

ev alternatifi arasından seçim yaparak konaklamalarından 500 Bolpuan kazanıyor.<br />

TİK ana gündemine turizm<br />

çalışanlarının sorunlarını aldı<br />

Turizm İstişare Kurulu (TİK) kuruluşunun birinci yılında birinci yılını istişare<br />

toplantısında değerlendirdi. TTYD adına TTYD Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın<br />

Aydın ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Raffles <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirilen Turizm İstişare Kurulu<br />

(TİK) toplantısının ana gündem maddesini turizm sektöründe çalışma hayatı<br />

boyutunda yaşanan sıkıntılar ve çözümler oluşturdu. Kurul üyeleri, sektörün<br />

sağlıklı büyümesinin önünde engel oluşturan konular ve nitelikli iş gücü<br />

sorunlarının giderilmesine yönelik çözüm önerilerini tartıştı. Bu kapsamda<br />

çalışma mevzuatında turizm sektörünün karakterine paralel yapılması<br />

gereken değişiklik önerileri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.<br />

Ayrıca turizm sektörünün ortak paydasını oluşturan ve tüm sektörü yatay<br />

kesen konuların TİK platformu temelinde ele alınarak, çözüm önerilerinin<br />

müştereken geliştirilmesi kararlılığı teyit edildi.


14<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Tokat Ballıca Mağarası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde<br />

Yükselen sağlık turizmi değerleriyle ön plana çıkan Tokat’ta Ballıca Mağarası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesiyle<br />

ilgili değerlendirmede bulunan Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, 2017 yılında bölgenin turizm potansiyeline<br />

inanarak Dedeman Tokat Oteli <strong>hi</strong>zmete açtıklarını vurgulayarak, “Dedeman Grubu olarak Türk turizminin lider kuruluşlarından<br />

biri olmanın verdiği sorumlulukla ülkemizde turizm potansiyeli gördüğümüz kentlerimize yatırım önceliği veriyoruz. Bu bağlamda<br />

Dedeman Otelleri olarak ele aldığımız Tokat otelimizde de kentin ilk ve tek 5 yıldızlı otel yatırımını yaptık. Bölgedeki kültürel ve doğal<br />

değerlerin cazibe oluşturacağını düşündük. Nitekim Unesco, Tokat’taki Ballıca Mağarası’nı Dünya Kültür Mirası Aday listesine aldı.<br />

Ayrıca, Tokat’a artan yolcu talebi ile inşaatı devam eden yeni havalimanı da gündeme geldi. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />

da ülke turizmine yaptığımız yatırımlarımız artarak devam edecektir” dedi.<br />

Oluşumu milyonlarca yıl önce gerçekleşen doğa harikası Ballıca Mağarası geçtiğimiz günlerde UNESCO Dünya Mirası Geçici<br />

Listesi’ne alınmıştı. Yaşı yaklaşık 4 milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, ziyaretçilerine sunduğu görsel ziyafetin yanı sıra<br />

astım ve koah gibi nefes yolu hastalarına da şifa olmasıyla biliniyor.<br />

Sağlıklı deneyim<br />

Modern mimarisi, kent kültürünü yansıtan <strong>hi</strong>zmet özellikleri ve gönülden<br />

servis yaklaşımı ile konforlu ve keyifli bir deneyim sunan Wish More <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul, Babalar Günü’nü babaların sağlığına iyi gelecek, anlamlı bir<br />

hediyeyle kutluyor. Ailesinin geleceği ve sağlığını düşünerek yoğun bir<br />

tempoyla, gece gündüz demeden çalışan kahraman babalara özel olarak<br />

tasarlanan kampanya ile Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul, Babalar Günü’nü de<br />

kapsayan 10-16 <strong>Haziran</strong> tarihleri arasında Wish More <strong>Hotel</strong> Fitness & SPA<br />

üyeliklerinde %25 indirim uyguluyor. Üyeliklerde gerçekleştirilen bu kapsamlı<br />

indirimin yanı sıra kese/köpük masajı ve diğer tüm masaj <strong>hi</strong>zmetlerinde de<br />

yine %25 oranında fiyat indirimi sağlanıyor.<br />

Narin: “Ara tatil düzenlemesi çok önemli<br />

bir atılımdır”<br />

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, Milli Eğitim<br />

Bakanlığı’nın okulların yaz tatili sürelerinin kısaltılarak Kasım ve Nisan aylarında<br />

ara tatiller konulması konusunu değerlendirdi ve şunları söyledi:<br />

“Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un 15 Mayıs <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde yaptığı<br />

açıklama ile MEB’e bağlı eğitim öğretim kurumlarında yaz tatilinin 11 haftaya<br />

indirilerek güz ve bahar dönemlerinde Kasım ayı sonu ve Nisan ayında birer<br />

haftalık ara tatil düzenlemesi yapılmış olduğunu büyük memnuniyetle öğrenmiş<br />

bulunuyoruz. Turizm hareketinin yıl içinde daha dengeli gerçekleşmesi açısından<br />

taşıdığı önem nedeniyle sektörümüzce uzun yıllardır dile getirilen derneğimizin<br />

son iki yıldır temas ve girişimlerinde gündemde tuttuğu bu düzenleme için Milli<br />

Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a, konuyu sa<strong>hi</strong>plenerek yakından takip eden<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a ve Cumhurbaşkanımız Sayın<br />

Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyoruz.”<br />

Hizmet kalitesini tescilledi<br />

Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina <strong>Hotel</strong>, kuruluşların sürekli gelişmesini<br />

ve büyümesini sağlayan iş geliştirici nitelikte olan ISO 9001:2015 Kalite Yönetim<br />

Sistemi, ISO10002 Müşteri Memnuniyeti & Şikâyet Yönetim Sistemi ve OHSAS<br />

18001 İs Sağlığı & Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini almaya hak kazandı.<br />

2018’de The Seven Stars Luxury Hospitality and Lifestyle Awards Avrupa’nın<br />

En İyi İş Oteli ödülünü alan beş yıldızlı otel, <strong>hi</strong>zmet ve performans sürecini<br />

dünyanın en yaygın kalite yönetim standardı olan, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim<br />

Sistemi Belgesi ile standarda bağladı. Böylece Wyndham Grand Kalamış <strong>Hotel</strong>,<br />

üst yönetimi da<strong>hi</strong>l tüm personeline, misafiri memnun edebilecek aktif yönetim<br />

yapılanmasını ve kalite kavramını aşıladı.


16<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen<br />

44. Şirketi Biletall<br />

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları<br />

Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) organizasyonunda Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100<br />

şirketi belirlendi. 2015 -2017 arası 2 yıllık ciro artışı dikkate alınarak yapılan<br />

değerlendirmede cirosunu yüzde 361 oranında arttıran biletall.com 44’üncü sırada<br />

yer aldı. Ödülü biletall.com CEO’su Yaşar Çelik’e, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu,<br />

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan takdim<br />

etti.<br />

11 ülke spor için buluştu<br />

Asteria Kremlin Palace, 11 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen 10. Bobrikov<br />

Open Beach Volley ve Beach Tennis Turnuvası’na ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Rusya,<br />

Beyaz Rusya, Türkiye, Kazakistan, Ukrayna, Bulgaristan, Gürcistan,<br />

Polonya, Litvanya, Letonya ve Japonya’nın katılımıyla gerçekleştirilen<br />

ve 7 gün süren turnuvada yaklaşık olarak 550 misafir katıldı. Misafirler<br />

turnuvanın yanı sıra atıcılık ve masa tenisi turnuvalarında da mücadele etti.<br />

Asteria Kremlin Palace’ın ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı turnuvanın 13.000 Euro’luk<br />

ödülü ise 7. günün sonunda sa<strong>hi</strong>plerine kavuştu. Akdeniz’in güneşi altında,<br />

aynı anda 16 beach volley sahası ve 6 beach tennis sahası olmak üzere<br />

toplamda 22 adet sahada, kıyasıya bir mücadele veren katılımcılar, bu<br />

unutulmaz turnuvanın bir parçası oldukları için çok mutlu olduklarını dile<br />

getirdiler.<br />

Pegasus’tan öğrencilere kariyer imkânı<br />

Pegasus Hava Yolları, pilot ihtiyacını karşılamak için eğitim<br />

kurumlarıyla anlaşma kararı aldı. Bu kapsamda Pilotaj<br />

Programı’ndan mezun olacak öğrencilere Pegasus Hava Yolları’nda<br />

çalışma imkânı sunulacak. Böylece hızla gelişen bir sektör olarak<br />

öne çıkan sivil havacılığın pilot ihtiyaçlarının iç kaynaklardan<br />

temin imkanları zenginleşecek. 26 bin öğrenciye sa<strong>hi</strong>p İstanbul<br />

Okan Üniversitesi ile Pegasus Hava Yolları’nın iş birliği anlaşması<br />

kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler<br />

Fakültesi Pilotaj Bölümü öğrencilerinden Pegasus’un kriterlerini<br />

karşılayanlara İkinci Pilot olarak çalışma imkânı sağlanacak.<br />

Ukraynalı turizmciler Kayseri ve Kapadokya’da!<br />

Potansiyel görülen ülkeler arasında başı çeken Ukrayna’ya yönelik tanıtım<br />

çalışmaları da devam ediyor. TÜROB tarafından Ukrayna’nın Kiev, Harkiv, Sumy,<br />

Rivne ve Chernivtsy şe<strong>hi</strong>rlerinden davet edilen üst düzey seyahat acentelerinin<br />

yöneticileri Kayseri ve Kapadokya’da ağırlandı. Katılımcılar 4 gün boyunca Kayseri<br />

ve Kapadokya’nın tari<strong>hi</strong> ve doğal turistik alanlarını gezerken, Kayseri’nin başta kış<br />

turizmi olmak üzere turizm olanaklarını Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi Başkanı Dr. Memduh<br />

Büyükkılıç’tan dinledi. Organizasyona TÜROB üyeleri, Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kayseri ve<br />

DoubleTree by Hilton <strong>Hotel</strong> Avanos Cappadocia destek verirken, söz konusu proje ile<br />

yılda 1.3 milyon turist ile en büyük turizm pazarlarımız arasında yer alan ve ağırlıklı<br />

deniz-kum-güneş için gelen Ukraynalı turistler için farklı tatil seçeneklerinin de<br />

tanıtılması amaçlanıyor.


LEZZET PROFESYONELLERİNE<br />

KESİNTİSİZ ENERJİ<br />

Likit fazdayken de enerji üretebilen LPG PRO, kesintisiz enerji sağlar. Özel emniyet tertibatı ve<br />

periyodik bakım <strong>hi</strong>zmetleri sayesinde son derece güvenlidir. Alev boyunu ve tüp basıncını sabit<br />

tutarak; otel, restoran ya da kafelerin hep tam güçle çalışmasını sağlar.<br />

TÜRKİYE’DE<br />

BiR iLK


18<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Organik atıklarını gübreye çeviriyor<br />

Uzun yıllardır bünyesinde kâğıt, cam ve plastik ürünlerin ayrışımını gerçekleştiren<br />

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA Oteli, artık bütün organik atıklarını gübre<br />

olarak geri kazanmak için harekete geçti. Bu amaçla “Sıfır Atık Projesi”ni hayata<br />

geçiren otel, bünyesinde sıfır atık tesisi kurdu. Bu tesis sayesinde otelde üretilen<br />

tüm atıklar, kullanılacak enzim sayesinde 24 saat içerisinde organik gübreye<br />

dönüştürülmeye başladı. Dünyada ve ülkemizde sıfır atık tesisinin benzerini<br />

otellerine kurduklarını belirten Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA Oteli Genel<br />

Müdürü Tunç Batum, “Bu tesis sayesinde otelimizde oluşan evsel atığı organik<br />

gübreye dönüştürme olanağına sa<strong>hi</strong>p olduk. Sıfır atık tesisinde kullanılması için<br />

otelimizde çıkan atığın ne olduğunun çok fazla bir önemi yok. İster mutfak atıkları,<br />

ister çim, ister ağaç dalı, isterse yemek atıkları olsun, her türlü organik atık bu tesis<br />

sayesinde organik gübre olarak tekrar otelimize kazandırılıyor” dedi.<br />

İstanbul Havalimanı’na uluslararası ödül<br />

Türkiye’nin dünyaya açılan yeni kapısı İstanbul Havalimanı, ABD merkezli küresel erişimi<br />

olan; sık seyahat eden, lüks tüketim yapan, premium yolculuk ve konaklama fırsatlarını<br />

deneyimleyen tüketicilere ulaşan aylık seyahat dergisi Global Traveler tarafından<br />

ödüllendirildi. 16 Mayıs <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde Los Angeles’ta Sofitel West Hollywood Otel’de<br />

düzenlenen ödül töreninde İstanbul Havalimanı, ‘Üstün Yenilik’ kategorisinde Özel Başarı<br />

Ödülü’nün sa<strong>hi</strong>bi oldu. Ödülü İstanbul Havalimanı adına İGA Kurumsal İletişim Direktörü<br />

Gökhan Şengül aldı.<br />

Havuz keyfini terasta yaşayın<br />

Şehrin en seçkin alışveriş ve yerleşim merkezlerinden<br />

Nişantaşı’nda misafirlerini ağırlayan Park Hyatt Istanbul, yazı<br />

güzel geçirmek isteyen misafirlerini havuz keyfine bekliyor. Otelin<br />

terasında yer alan 20 m uzunluğunda, 4 m genişliğindeki havuzda<br />

yazın keyfi doyasıya çıkarılarak, günün istenilen saatinde keyifli bir<br />

gün geçirmeye olanak tanıyor. Otel ayrıca yüzmeyi seven ve sağlıklı<br />

beslenmeyi benimseyen misafirleri için teras havuzu kullananlara<br />

özel oluşturduğu menüsü ile de günün daha da güzel geçmesini<br />

sağlıyor.<br />

Turizm yazarlarından TÜROB’a ziyaret<br />

Turizm Yazarları Derneği (TUYED), Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra<br />

Eresin’e bir nezaket ziyaretinde bulundu. TÜROB’un Elmadağ’daki ofisinde bir<br />

araya gelen her iki sektör meslek kuruluşu temsilcileri uzun yıllardır devam eden<br />

işbirliğinin devamı ve yeni projelerde dayanışma içinde içinde olma konusunda bir<br />

kez daha hem fikir oldu. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, Başkan Yardımcısı Hatice<br />

Ünal Bilen ve Yönetim Kurulu üyesi Özlem Kapar Bayburs’a ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan TÜROB<br />

Başkanı Müberra Eresin ve Basın Temsilcisi Belma Toprak, turizm sektörünün son<br />

durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eresin, özellikle sayısal istatistiklerin<br />

paylaşıldığı konaklama sektörüne ilişkin son verilerin yer aldığı raporların basında<br />

geniş yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Turizm basının sektörün<br />

gelişimi ve yükselişi için kilit rol oynadığını ifade eden Eresin, TUYED’in yeni yönetimi<br />

ile geçmişten bu yana hep olduğu gibi iş birliğine devam edeceklerini ve yeni<br />

projelerde her zaman destek vereceklerini belirtti. Eresin, TÜROB’un çok yoğun bir<br />

dönem geçirdiğini vurgulayarak, diğer meslek kuruluşları ile iyi ilişkilerin turizmi çok<br />

daha iyi bir konuma taşıyacağının da altını çizdi.


20<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Tokat’ta Dedeman’dan iftar daveti<br />

Dedeman Tokat, Ramazan ayının bereketini paylaşmak amacıyla şehrin önde gelen<br />

basın mensuplarını iftar davetinde ağırladı. İftarda konuşma yapan Tokat Genel<br />

Müdürü Serdar Küçükyıldız, Ramazan ayının aynı zamanda paylaşma ayı olduğunu<br />

belirterek sözlerine başladı. Tokat’ın öncelikli hedefleri arasında yer alan 1 milyon<br />

turist sayısına ulaşmada Dedeman Otel olarak üzerlerine düşen görevi yerine<br />

getireceklerini belirten Küçükyıldız, “Tokat, kültürel dokusu ve gastronomi kültürü<br />

ile ülkemizde ayrı bir yere ve öneme sa<strong>hi</strong>p. 1 milyon turist hedefine kademeli<br />

olarak ulaşılacaktır. Bu kapsamda başta belediyemiz olmak üzere tüm yerel<br />

yönetimlerimizin sundukları katkı geleceğe dair umudumuzu artıyor” dedi. Dedeman<br />

Tokat Otel olarak sadece açıldığımız Mayıs ayından itibaren 77.000 misafiri konuk<br />

ettiklerini belirten Küçükyıldız, Tokat’ın turizm alanında yapacağı tüm atılımlarda<br />

üzerlerine düşen vazifeyi yerine getireceklerini vurguladı.<br />

Havaş, IATA ile el sıkıştı<br />

LUX* Bodrum Resort & Residences’e<br />

Mükemmellik Ödülü<br />

Lux* Resort& Residence turizm sektöründe Bodrum’da <strong>hi</strong>zmet<br />

veren ‘Dünyanın en büyük seyahat web sitesi’ olarak nitelendirilen<br />

Trip Advisor’ın ziyaretçilerinin değerlendirmeleri sonucunda<br />

‘<strong>2019</strong> Mükemmellik Sertifikası’na lâyık görüldü. Trip Advisor’ın<br />

5 yıldır teşvik edici bir ödül olarak dünya gezginleri adına verdiği<br />

‘Mükemmellik Sertifikası’, site üyelerinin dünyayı gezerken<br />

yaşadıkları seyahat tecrübelerine dair yazdıkları yorumlar ve<br />

puanlama sistemiyle veriliyor.<br />

Türkiye, Letonya ve Suudi Arabistan’da toplam 30 havalimanında 200’den fazla<br />

havayolu şirketine yer <strong>hi</strong>zmetleri sağlayan Havaş, Uluslararası Hava Taşımacılığı<br />

Birliği’nin (IATA) vize ve pasaport işlemlerinde ülkelere göre farklılaşan yasal<br />

düzenlemelerin yer aldığı rehberini mobil platforma aktarmak üzere geliştirdiği<br />

Timatic Mobil uygulamasını yolcu <strong>hi</strong>zmetlerinde kullanmaya başlıyor. Geniş veri<br />

tabanı ve sürekli güncelleme desteği bulunan Timatic Mobil uygulaması, check-in<br />

işlemlerinde yolcuların seyahat belgelerinin mobil cihazlarla taranarak güncel vize<br />

düzenlemeleriyle eşleştirilmesine ve pasaport kontrollerinin daha güvenilir ve hızlı<br />

gerçekleştirilmesine imkan sunuyor.<br />

Oteller organik atıklarını<br />

gübreye dönüştürecek<br />

İsrafın önlenmesi, atığın azaltılması ve atıkların dönüştürülmesini<br />

kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan “Sıfır Atık”<br />

konusunda çalışmalar devam ediyor. Çevre ve Şe<strong>hi</strong>rcilik Bakanlığı<br />

tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” Türkiye genelinde büyük<br />

bir katılımla büyürken, proje kapsamında geri dönüştürülen atıklar<br />

Türkiye ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacak. “Sıfır Atık” kapsamında<br />

katı atıklar ayrıştırılarak geri dönüşüm sağlanırken en büyük<br />

sorunlardan biri de meyve sebze atıkları, buğday, arpa, çavdar samanı,<br />

dökülmüş ağaç yaprakları ve arıtma çamuru gibi atıklardan oluşan<br />

organik atıklar da yeni sistemlerle bir tür gübre olan kompost haline<br />

dönüştürülebilecek. Başta oteller olmak üzere, belediye, avm, site,<br />

hastane, restoran, üniversite gibi insanların yoğun olarak kullandığı<br />

yerlerde hayata geçirilebilecek olan sistem ile tesisler organik<br />

atıklarından kurtulacak.


hotel restaurant<br />

22 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Antalya turizmi 3 milyonu aştı!<br />

Mayıs ayında yeni rekorlara imza atan Antalya’da 27 Mayıs itibarıyla kente gelen turist sayısı<br />

3 milyonu aştı. Şe<strong>hi</strong>r turizminde ilk defa mayıs ayında 3 milyon ziyaretçi sayısına ulaşıldı.<br />

Dünyanın en çok yabancı turist<br />

misafir eden kentleri arasında<br />

üçüncü sırada yer alan Antalya,<br />

<strong>2019</strong> yılında yeni rekorlar kırmaya devam<br />

ediyor. Sezonun ölü dönemi olarak<br />

nitelendirilen ocak-şubat-mart aylarında<br />

geçen yıllara göre yüzde 50’ye yakın<br />

artışlarla büyük başarı yakalayan kent<br />

turizmi nisan ayında 1 milyon rakamını<br />

aşarken, mayıs ayında ise üç rekora imza<br />

attı.<br />

İlk rekor 2 milyon<br />

İlk rekor, bu yıl 9 Mayıs Perşembe<br />

itibarıyla kırıldı. Bu tarih itibarıyla kente<br />

gelen yabancı turist sayısı ilk kez 2<br />

milyonu aştı. Antalya Havalimanı ile<br />

Gazipaşa-Alanya Havalimanı toplam<br />

rakamı 2 milyon 15 bin 704 kişi oldu.<br />

İkinci rekor mayıs gün rekoru<br />

İkinci rekor ise 25 Mayıs Cumartesi günü<br />

gerçekleşti. 25 Mayıs’ta kente 76 bin 739<br />

turist geldi. Bu sayı ile mayıs ayı gün<br />

rekoru kırılmış oldu.<br />

İlk defa mayısta 3 milyon<br />

Üçüncü rekor haberi ise 27 Mayıs<br />

Pazartesi günü geldi. Antalya ve<br />

Gazipaşa-Alanya havalimanları<br />

aracılığıyla kente gelen toplam turist<br />

sayısı ilk defa mayıs ayı içinde 3 milyon<br />

rakamını aştı. 27 Mayıs itibarıyla toplam<br />

turist sayısı 3 milyon 53 bin 965 kişi oldu.<br />

Bu rakamın 2 milyon 992 bin 561’i Antalya<br />

Havalimanı’na, 61 bin 404’ü ise Gazipaşa-<br />

Alanya Havalimanı’na iniş yaptı.<br />

Hedef 16 milyon<br />

İki ana pazar Rusya ve Almanya ağırlıklı<br />

olmak üzere geçen yıl toplam turist<br />

sayısında 13 milyon 642 bin kişiyle tüm<br />

yılların rekorunun kırıldığı Antalya’da<br />

bu yılki hedef ise Antalya Valisi Münir<br />

Karaloğlu ile turizm sektörü temsilcileri<br />

tarafından 16 milyon olarak açıklandı.<br />

Yüzde 19 artış<br />

1 Ocak- 27 Mayıs <strong>2019</strong> tarihleri itibarıyla<br />

Antalya’ya gelen toplam turist sayısı 3<br />

milyon 53 bin 965 olurken, artış oranı<br />

yüzde 19 oldu. Antalya’da, 2018 yılının<br />

aynı döneminde 2 milyon 562 bin, 2017’de<br />

1 milyon 786 bin, 2016’da 1 milyon 416<br />

bin, 2015’te 2 milyon 370 bin, 2014’te ise<br />

2 milyon 636 bin turist ağırlanmıştı. Mayıs<br />

ayı itibarıyl kente gelen günlük turist<br />

sayısı ortalaması ise 55 binin üzerinde<br />

gerçekleşti. (DHA)


hotel restaurant<br />

24 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TUYED ülkelerin tanıtımda kullandığı<br />

sloganları araştırdı<br />

Turizm Yazarları Derneği (TUYED)<br />

Başkanı Kerem Köfteoğlu, Kültür<br />

ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri<br />

Ersoy’un bu yılki tanıtımın merkezine<br />

Göbeklitepe’yi koyduklarını ve<br />

Türkiye’yi “Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!”<br />

sloganıyla tanıttıklarına dikkat çekti.<br />

Göbeklitepe’nin 2018’de Türkiye’den<br />

18. Varlık olarak UNESCO Dünya<br />

Mirası Listesine alındığını hatırlatan<br />

Şanlıurfa Müze Müdürü ve Göbeklitepe<br />

Kazı Başkanı Celal Uludağ konuyla<br />

ilgili şu bilgiyi veriyor: “Burası<br />

Malta’da bulunan tapınaktan yaklaşık<br />

6.500, Stonehenge’den 7000 ve Mısır<br />

Piramitlerinden ise 7500 yıl daha eskiye<br />

dayanıyor. Göbeklitepe’yi diğer anıtsal<br />

yapılardan farklı kılan en önemli özellik<br />

gönümüzden 12.000 yıl önce inşa<br />

edilmesi. Ayrıca alanda bulunan dikili<br />

taşlar çok belirgin bir şekilde insanı<br />

sembolize ediyor.”<br />

Medium Corporation ve FamilyBreakFinder gibi web sitleri,<br />

ülkelerin tanıtımda resmen kullandığı veya kendilerine yakıştırılan<br />

samimi, ilginç, şakacı sloganları yayınladı. <strong>2019</strong> turizm tanıtımda<br />

Göbeklitepe’yi merkeze koyan Türkiye ise, “Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!”<br />

sloganını öne çıkarıyor.<br />

Tanıtımda hangi ülke, hangi sloganı<br />

kullanıyor?<br />

Türkiye: Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!<br />

Arjantin: Ücretsiz Che Guevara tişörtü<br />

veya duvar posteri alın.<br />

Arnavutluk: Vatandaşlarımızın çoğu kaçtı,<br />

size fazlasıyla yatacak yer kaldı.<br />

Avusturya: Gel ve canlan.<br />

Brezilya: Dünyaca ünlü Zika<br />

sivrisineklerinin evi.<br />

Cezayir: Süslü Fransızca konuşur, basit<br />

Arapçayla soyarız.<br />

Çin: Mandarin yakında ana diliniz olacak,<br />

öğrenin!<br />

Endonezya: Bali’deki aşkı <strong>hi</strong>ssedin, ancak<br />

ülkemizin geri kalanının nefretinden de<br />

uzak durun.<br />

Güney Kore: Al sana gezi haritası, şimdi git<br />

ve bizi rahatsız etmeyi bırak.<br />

Hırvatistan: Hayat dolu.<br />

Hindistan: Dev bir çağrı merkezinden daha<br />

fazlası.<br />

İran: Bizi İran olarak tanıyın, çünkü<br />

yaptırımlardan sonra yeniden<br />

markalaşıyoruz.<br />

İrlanda: Guinness! Daha fazlasını<br />

söylemeye gerek var mı?<br />

İsveç: Birkaç daha esmerle Norveç’i hayal<br />

edin…<br />

İsviçre: Sorun ne olursa olsun, bunun<br />

dışında kalıyoruz.<br />

Kamboçya: Kara mayınları için kazı<br />

yaparak ulusal eğlencemizin tadını çıkarın.<br />

Kamerun: Tek ülkede Afrika’nın tamamı.<br />

Karadağ: Vahşi güzellik.<br />

Kazakistan: Harikalar diyarı.<br />

Kenya: Barack ve vatandaşlarına yeniden<br />

hoş geldiniz!<br />

Küba: Purolar, arabalar, komünistler!<br />

Maldivler: Yaşamın güneşli yüzü<br />

Malezya: Gerçek Asya.<br />

Mısır: Her şeyin başladığı yer.<br />

Namibya: Sonsuz ufuklar.<br />

Panama: Kanal için gelme, kokainimize<br />

gel.<br />

Tanzanya: Kilimanjaro Bölgesi, Zanzibar<br />

ve Serengeti.<br />

Tayland: Bir sonraki tsunami için hazırız.<br />

Trinidad ve Tobago: Burada yapacak fazla<br />

şey olmadığından, iki ülkeyi birleştirmek<br />

zorunda kaldık.<br />

Venezuela: İflas ettik, her şey için pazarlık<br />

yapabilirsin.


26<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Çocuk Dostu Turizm<br />

Projesi ile farkındalık<br />

oluşturdular…<br />

Uluslararası Çocuk Merkezi tarafından yürütülen ‘Çocuk Dostu Turizm’ programının, önemli mesajların<br />

verildiği kapanış etkinliği yüksek katılım ile gerçekleşti. Proje Süpervizörü Çağıl Metin Balcı, “Çocuk Dostu<br />

Turizm projesi ile farkındalık oluşturduk” dedi.<br />

Uluslararası Çocuk Merkezi<br />

tarafından hayata geçirilen Çocuk<br />

Dostu Turizm programının kapanış<br />

toplantısı Türkiye’nin dört bir yanından<br />

gelen sektör temsilcilerinin eşliğinde,<br />

yüksek katılım ile gerçekleşti.<br />

İki yılı aşkın süren ve önemli eğitim<br />

çalışmaları ile sektöre dönük üst düzey<br />

<strong>hi</strong>zmetin ortaya konduğu Çocuk Dostu<br />

Turizm programının kapanış etkinliğinde<br />

konuşan Uluslararası Çocuk Merkezi<br />

Proje Süpervizörü Çağıl Metin Balcı,<br />

çok sayıda turizm sektörü temsilcisinin<br />

paydaşlığında yürütülen projenin<br />

önemine işaret etti. Projenin turizm<br />

alanlarında <strong>hi</strong>zmet alan çocukların yanı<br />

sıra 18 yaş altı stajyerleri de kapsadığını<br />

belirten Balcı, “Proje ile sosyal etki<br />

ortaya koymayı hedefledik. Çocuk Dostu<br />

Turizm projesi ile farkındalık yarattık. AB<br />

Delegasyonu’na da verdiği desteklerden<br />

ötürü teşekkür ederiz” diye konuştu.<br />

STK’lara özel önem<br />

Avrupa Birliği Delegasyonu Sivil<br />

Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İçişleri<br />

Bölüm Başkanı Alexander Fricke de<br />

yaptığı konuşmada, çocuk haklarının<br />

AB için öncelikli konu başlıklarından<br />

olduğunu belirterek, “Projenin başarısı<br />

paydaşlarının desteği ile ölçülür. Proje<br />

sa<strong>hi</strong>pleri, 28 aylık süreci çok etkin<br />

kullandı ve farkındalık yarattılar” dedi.<br />

Fricke, sivil toplum kuruluşlarına son<br />

5 yılda vatandaş odaklı projeleri için<br />

50 milyon Euro’luk finansal destek<br />

sağlandığını dile getirdi.<br />

Uluslararası Çocuk Merkezi Proje<br />

Sorumlusu Beril Uğuz da etkinlikte<br />

‘Çocuk Dostu Turizm Projesi Faaliyet<br />

Sunumu’nu gerçekleştirdi. Uğuz,<br />

projelerinin Türkiye’de çocuk dostu<br />

turizm anlayışının güçlenmesine büyük<br />

destek sunduğuna işaret etti.<br />

Toplantıda ayrıca Çocuk Dostu Turizm<br />

Anlayışı Çerçevesinde Kriterler ve<br />

Koruma Politikaları başlıklı bir panel<br />

düzenlendi. Uluslararası Çocuk Merkezi<br />

Birim Koordinatörü Işıl Erdemli’nin<br />

moderatörlüğünde gerçekleşen<br />

panelde ilginç saptamalar ortaya<br />

kondu. Çocuk tuvaletlerinin İstanbul<br />

da da<strong>hi</strong> çok az otelde görülebildiğini<br />

belirten panelistler, resepsiyonların<br />

çocuklara yönelik düzenlenmesi<br />

gerektiğinden, gastronomi turizminde<br />

çocuk menülerinin oluşturulmasına,<br />

tesis belgelendirilmelerinde çocuk dostu<br />

olduğunu gösterir kuralların devreye<br />

alınmasına kadar çerçevede önerilerde<br />

bulundular.<br />

Etkinlikte ayrıca Uluslararası Çocuk<br />

Merkezi Genel Müdürü Prof. Dr.<br />

Münevver Bertan tarafından seyahat ve<br />

turizmde mesleki davranış kurallarına<br />

imza atan kuruluş temsilcilerine plaket<br />

takdimi gerçekleşti.


Katılımcısı az etkinlikler hızla artıyor<br />

Alman Ulusal Turizm Kurulu (GNTB), Avrupa Etkinlik Merkezleri Birliği (EVVC) ve GCB<br />

Alman Kongre Bürosu’nun ortaklaşa hazırladığı “Toplantı ve Etkinlik Barometresi 2018/<strong>2019</strong>”<br />

açıklandı. Buna göre, payları yüzde 40’ı aşan katılımcı sayısı ortalama 50 kişilik etkinlikler<br />

artarken, 5 binlik etkinliklerin sayısı azalıyor.<br />

Toplantı ve Etkinlik Barometresi’nde<br />

geçen yıl Almanya’daki etkinliklere<br />

katılan kişi sayısının yüzde 1.6’lık<br />

büyümeyle 412 milyon kişiye ulaştığına<br />

yer veriliyor. Barometreyi hazırlayan<br />

uzmanlar, bu yıl için iyimser beklenti<br />

içinde olduklarını belirtiyor.<br />

Uzmanlar, etkinliklere az katılımcılı<br />

etkinlik sayısındaki artışın dijitalleşme<br />

alanında yaşanan baş döndürücü<br />

gelişmelerden kaynaklandığını<br />

vurguluyor. Toplantı ve Etkinlik<br />

Barometresine göre, Almanya’daki<br />

etkinliklere toplamın içinde yüzde 9’luk<br />

paya sa<strong>hi</strong>p 37.2 milyon kişi yurtdışından<br />

katıldı. Bu da yüzde 2.1’lik artışa denk<br />

geliyor.<br />

Toplantıları, konferans ve etkinlik<br />

planlayıcıları, Almanya’nın farklı<br />

büyüklüklere sa<strong>hi</strong>p 7.472 etkinlik<br />

merkezinden birini seçti. Rapor, 2018’de<br />

kullanılan mekan sayısının bir önceki yıla<br />

arttığıın ortaya koyuyor.<br />

Dijitalleşmenin etkisi<br />

Toplantı ve Etkinlik Barometresi’nde<br />

bir yandan geleneksel katılımlar, öbür<br />

yandan dijitalleşmenin sektörde yol<br />

açtığı değişim sonucu ortaya çıkan<br />

<strong>hi</strong>brit çözümlerin ağırlık kazandığına<br />

dikkat çekiliyor. Dijital dönüşüm, etkinlik<br />

alanlarının tekliflerinin yanı sıra, online<br />

pazarlarla, çevrimiçi pazarlarda listeleme<br />

gibi dijital unsurların gelişmesine yol<br />

açıyor. 2017’de toplam içinde yüzde 8 olan<br />

<strong>hi</strong>brit etkinliklerin sayısı geçen yıl yüzde<br />

10.4’de yükseldi. Son rakamlar, etkinlik<br />

piyasasının daha heterojen ve gittikçe<br />

çeşitlendiğini gösteriyor. Bu trend, yeni,<br />

daha esnek ve işbirliğine dayalı çalışma<br />

yöntemlerini beraberinde getiriyor.<br />

Uluslararası Kongre ve Kongre Birliği<br />

(ICCA) tarafından 2018 yılına ilişkin<br />

açıklanan rakamlar, Almanya’nın<br />

uluslararası kongrelere ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapma noktasında 15’nci kez Avrupa’da<br />

üst sırlarda olduğunu gösteriyor.<br />

Almanya, 2018’de ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı<br />

642 uluslararası toplantıyla Almanya, bu<br />

konuda ABD’nin arkasında ikinci sırada<br />

yer alıyor.


28<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

İstanbul Havalimanı turistik ürün oldu<br />

TÜROB ve THY’nin işbirliğiyle yabancı turizmcilere yönelik tanıtım ve ağırlama faaliyetleri Mayıs<br />

ayında rekor seviyeye ulaştı. İki haftada 32 destinasyondan 500’ün üzerinde tur operatörü ve<br />

seyahat acentesi üst düzey yöneticisi İstanbul’da ağırlandı. Tanıtımlarda yabancı yöneticilerin<br />

İstanbul Havalimanı’na büyük ilgisi dikkat çekti.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

ve THY, önemli bir tanıtım<br />

etkinliğine imza atıyor. İki<br />

kurumun işbirliği kapsamında,<br />

dünyanın dört bir yanından gelen<br />

turizmcilere yönelik tanıtım ve<br />

ağırlama faaliyetleri Mayıs ayında<br />

rekor seviyeye ulaştı. Mayıs<br />

ayının ilk iki haftasında toplam 32<br />

destinasyondan 500’ün üzerinde<br />

tur operatörü ve seyahat acentesi<br />

yöneticisi TÜROB üyesi oteller ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliğinde İstanbul’da ağırlandı.<br />

Söz konusu tanıtım organizasyonda<br />

İstanbul’un tüm turistik özelliklerinin<br />

tanıtımının yanı sıra İstanbul<br />

Havalimanı’nın öne çıkması dikkat<br />

çekti. Katılan heyetlere yeni<br />

havalimanı ve İstanbul turizm ürünleri<br />

hakkında bilgi verildi. Yabancı tur<br />

operatörü ve seyahat acentelerinin<br />

üst düzey yöneticileri İstanbul<br />

Havalimanı’na büyük ilgi gösterdi.<br />

Eresin: “Yavaşlayan dönemi avantaja<br />

çeviriyoruz”<br />

Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan<br />

TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />

Ramazan ayının turizm sektörü<br />

açısından özellikle İstanbul’da<br />

yavaşlama görülen bir dönem<br />

olduğuna dikkat çekerek, “Dolayısıyla<br />

biz de bu dönemi avantaja çevirmek<br />

için iş ortağımız THY ile birlikte<br />

güzel bir girişimde bulunduk. Davetli<br />

destinasyonlar içerisinde mümkün<br />

olduğunca pazar çeşitliliği yaratmaya<br />

çalıştık. İşlerimizin azaldığı bu dönemi<br />

verimli bir şekilde kullanarak, ülkemiz<br />

ve şehrimiz tanıtımına önemli bir katkı<br />

sağladığımıza inanıyoruz. Bizlere bu<br />

kadar büyük hacimli bir işte destek<br />

olan tüm üyelerimize içtenlikle<br />

teşekkür ediyoruz” diye konuştu.<br />

İstanbul’a ilgi çok yüksek<br />

TÜROB olarak sadece bu dönemde<br />

değil, her dönemde tanıtım faaliyetleri<br />

sürdürdüklerini dile getiren Eresin,<br />

“Son dönemde bu tanıtım trafiği çok<br />

hızlandı. Bizim girişimlerimizin yanı<br />

sıra özellikle yabancı turizmcilerin<br />

İstanbul’a olan ilgilerinde de dikkat<br />

çeken bir yükseliş var. Bunu son<br />

dönemdeki organizasyonlarda<br />

gözlemliyoruz. Katılımcıların İstanbul<br />

Havalimanı’na olan ilgileri de yüksek<br />

düzeyde” dedi. Bu arada şe<strong>hi</strong>r merkezi<br />

ve oteller koordinasyonunu hedefleyen<br />

famtrip organizasyonlarında 15 gün<br />

içinde Hamburg, Lagos, Napoli,<br />

Was<strong>hi</strong>ngton, Abidjan, Birmingham,<br />

Abuja, Uganda, Odessa, Kiev,<br />

Dublin, Riga, Saraybosna, Tiflis,<br />

Sofya, Londra, Priştine, Edinburgh,<br />

Helsinki, Manchester, Stockholm<br />

Kopenhag, Gotheburg, Oslo, Minsk,<br />

Talin, Vilnius, Varşova, Amsterdam,<br />

Budapeşte, Brüksel ve Lüksemburg<br />

destinasyonlarından katılım sağlandı.<br />

Yabancı turizmciler bu otellerde<br />

ağırlandı<br />

Hilton İstanbul Bosphorus, Eresin<br />

<strong>Hotel</strong>s Taksim, Eresin <strong>Hotel</strong>s<br />

Sultanahmet, Armada <strong>Hotel</strong>, Elite<br />

World Business, WOW İstanbul,<br />

Novotel, Yaşmak Sultan, Lazzoni<br />

<strong>Hotel</strong>, Eresin <strong>Hotel</strong>s Topkapı, Clarion<br />

<strong>Hotel</strong> Golden Horn, Feronya <strong>Hotel</strong>,<br />

Point <strong>Hotel</strong>, All Seasons <strong>Hotel</strong>,<br />

Hilton İstanbul Bomonti, Levni <strong>Hotel</strong>,<br />

Ramada Şişli, Larespark <strong>Hotel</strong>, Titanic<br />

Business Golden Horn, The Marmara<br />

Pera, Radisson Blu Vadi Istanbul,<br />

Ibis Otel, B.W. The President <strong>Hotel</strong>,<br />

Crowne Plaza İstanbul Old City.


hotel restaurant<br />

30 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Artvin, doğa turizminin merkezi oluyor!<br />

Turizm Yazarları Derneği (TUYED) heyetine Artvin’i tanıtan Atabarı Turizm’in sa<strong>hi</strong>bi<br />

Erhan Gazihan, kentin turizm merkezi ilan edilen bölgelerinde yeni konaklama tesislerinin<br />

devreye gireceğini söyledi. Gazihan, “Artvin, doğal güzellikleri, yeşili, şelalesi, gölleri, yaylaları,<br />

dünyaca ünlü kanyonu ile ziyaretçilere birçok neden sunuyor” dedi.<br />

Karadeniz’in en doğu ucu Artvin’in<br />

turizm potansiyelini ortaya<br />

çıkarmaya yönelik çalışmalar hız<br />

kazanıyor. Kent yönetiminden ticari<br />

hayatına yön verenlere, halkından<br />

turizmden ekmek yiyenlerine kadar<br />

herkes Artvin’i turizmde vitrine çıkarmak<br />

istiyor.<br />

Bu çabayı gösterenlerden biri olan<br />

Atabarı Turizm’in sa<strong>hi</strong>bi Erhan Gazihan,<br />

TUYED heyetini ağırlayarak onlara kenti<br />

tanıttı. Artvin’in doğal güzellikleri, yeşili,<br />

şelalesi, gölleri, yaylaları, dünyaca ünlü<br />

kanyonuyla Türkiye’de görülmesi gereken<br />

en bakir yer olduğunu belirten Gazihan şu<br />

bilgileri verdi: “Kafkasör yaylamızda boğa<br />

güreşleri festivalini yılda iki kez yapıyoruz.<br />

Festivali dünyanın çeşitli yerlerinden<br />

binlerce kişi katılıyor. Boğa güreşlerinin<br />

yapıldığı Kafkasör yaylamızda 9 ayrı<br />

parsel turizm bölgesi ilan edildi. Bu<br />

parsellere yaklaşık bin 400 yataklı<br />

tesisler yapılacak.”<br />

Şavşat ilçesinde de ev pansiyonculuğunun<br />

geliştiğine dikkat çeken Gazihan, “Burada<br />

da 3 ve 4 yıldızlı tesisler yapılıyor. Şavşat<br />

ve Borçka’daki Karagöllerimiz görülmeye<br />

değer doğa harikası yerlerdir. Hatila<br />

Milli Parkı içindeki cam seyir terasından<br />

sonra, şimdi de Ardanuç ilçemizdeki<br />

Cehennem Deresi kanyonunun iki<br />

yakası arasında da bir cam seyir terası<br />

projesi var. İlimizin sa<strong>hi</strong>p olduğu turistik<br />

değerleri dikkate aldığımızda, herkesin<br />

Artvin’e gelmek için birçok sebebi<br />

olduğunu görüyoruz” dedi.<br />

Çevre dostu turizm hareketi başlayacak<br />

Kenti doğa turizminin merkezi haline<br />

getirecek projeleri olduğunu belirten<br />

Artvin Sanayi Ticaret Odası Başkanı<br />

Seçkin Kurt, “Türkiye’nin en zengin tabiat<br />

varlıklarına sa<strong>hi</strong>biz. Bu varlıklara zarar<br />

vermeden, çevre dostu turizm hareketi<br />

Artvin’den başlayacak” dedi.<br />

Kafkasör yaylasında, doğaya uyumlu<br />

tesisleri çok ortaklı yatırım modeliyle<br />

hayata geçireceklerini hatırlatan Kurt,<br />

“Mimari planı özenle hazırlanacak.<br />

Çok katlı olmayacak, butik turizme<br />

<strong>hi</strong>zmet edecek otelimizde çevre dostu<br />

malzemeler kullanılacak. Bölgemizdeki<br />

geliştireceğimiz turizmin doğaya zarar<br />

vermeden, sürdürülebilir olmasını<br />

sağlamaya yönelik tüm paydaşları tek çatı<br />

altında birleştirecek çalışmamızı yakında<br />

kamuoyuna açıklayacağız” diye konuştu.<br />

Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />

Osman Akyürek ise Laz böreğine<br />

coğrafi işaret alıp bunu tescil ettiklerini,<br />

hamsili ekmek için de benzer girişimde<br />

bulunacaklarını ve bölgeye özgü ürünleri<br />

her ortamda tanıtacaklarını söyledi.<br />

Yapmadan dönmeyİn!<br />

En büyük Atatürk heykelinin bulunduğu<br />

Atatepe’yi, Camili-Maçahel’i, Kafkasör<br />

Yaylasını, Karagölleri, Hatila Milli Parkı<br />

içindeki cam seyir terasını, Bilbilan ve<br />

Arsiyan yaylalarını görmeden; Zipline’ı<br />

denemeden, Laz böreği, kaygana, kara<br />

lahana sarması, soğan aşı, puçuko, yatık<br />

döner, <strong>hi</strong>nkal ve zurbiyet’i tatmadan<br />

Artvin’den dönmeyin.


32<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem / makale<br />

AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO<br />

Tezer Öner<br />

Ayaklarına<br />

halı sersek yeridir!<br />

Cruise seferlerinin yeniden başlaması<br />

Türkiye turizmi için önemli bir gelişme.<br />

En çok da şu bakımdan önemli,<br />

cruise ile gelen misafir gemiden indi<br />

mi otomatik olarak gezmek, para<br />

harcamak, hatıra toplamak, alışveriş<br />

yapmak üzere sanki programlanmışlar.<br />

Böyle de bir misyonları var ki layıkıyla<br />

yerine getirmeden de ülkelerine<br />

dönmüyorlar, şükür!<br />

Bir tarafımız bu kadar parlakken öte<br />

tarafta konakladığı tatil köyleri ve<br />

otelleri 15 gün işgal edip, harcaması<br />

100 Euro’yu geçmeyen her şey<br />

da<strong>hi</strong>lciler var ki, hem kapasitemizi<br />

fazladan doldurup hem de beklediğimiz<br />

gelirleri sağlayamıyorlar. Bu da ne<br />

yazık ki şişman ve hantal bir sektöre<br />

dönüşmemize sebep oluyor.<br />

Halbuki gemiden inen adam 3-4 gün<br />

geçirdiği Türkiye’de hem kapasiteyi işgal<br />

etmiyor hem de diğer misafirlerden çok<br />

daha fazlasını kısa sürelerde harcayarak<br />

turizm ekonomisine muhteşem bir<br />

katkıda bulunuyor.<br />

Demem o ki, cruise müşterisi candır!<br />

Onları pamuklara sarıp sarmalamak<br />

lazım. Gelir seviyeleri hem çok<br />

yukarıda hem de dinamik. Hızlı<br />

tüketimi seviyorlar. Hızlı ve de çok<br />

yiyorlar. Gezmeye meraklı oldukları<br />

gibi koleksiyon malzemeleri toplamaya<br />

da bayılıyorlar. Bir zamanlar gülerdik,<br />

halk oyunu ekipleri ile karşılamalar<br />

mı dersiniz, rıhtımda merasim<br />

düzenlemeler mi? Komik gelirdi bize<br />

o zamanlar ama şimdi anlıyoruz ki,<br />

ayaklarına halı sersek yeridir. Çünkü bu<br />

adamlar candır!..<br />

Alıntı: Malta bayraklı Horizon isimli<br />

yolcu gemisi büyük çoğunluğu<br />

İspanyollardan oluşan 1315 yolcusu ve<br />

595 kişilik mürettebatıyla Marmaris<br />

Limanı’na yanaştı. Santorini Adası’ndan<br />

gelen kruvaziyerin bir sonraki durağının<br />

Girit Hanya Limanı olduğu öğrenildi.<br />

Yolcular, gümrükteki işlemlerinin<br />

ardından Marmaris Çarşısı, kale içi<br />

ve yat limanını gezdi. Turistlerden<br />

bazıları kafelerde oturdu, alışveriş yaptı.<br />

Ortaca’nın Dalyan ve Ula’nın Akyaka<br />

Mahallesi’ne de düzenlenen turlara<br />

katılan yolcular İçmeler, Orhaniye,<br />

Turgut, Bayır ve Gökçe mahallelerinde<br />

turistik yerleri gezdi.<br />

Sonuç: Daha ne diyeyim... Bedava<br />

rakamlarla gelip 10-15 gün havuz<br />

kenarından ayrılmayan, dışarıda yemek<br />

yemeyen, bara, diskoya gitmeyen, hadi<br />

bunları bir kenara bırakın, turistik<br />

yerleri gezmeyen turisti istemiyorum<br />

arkadaş! Gemiyle gelip, 12 saat<br />

kalıp, ortalığı alışverişle yıkan cruise<br />

müşterisini ne yalan söyleyeyim, ben<br />

omuzumda gezdiririm.<br />

O halde yol haritamız ne olmalı?<br />

Türkiye ivedilikle cruise limanları<br />

hamleleri yapmalı. Kültür ve alışverişe<br />

yönelik öncelikli rotalar belirlenmeli<br />

ve uygulanmalı. Bu işleri yapan yerli<br />

ve yabancı şirketlere acilen destek<br />

verilmeli...<br />

İstanbul şu an cruise müşterisinden<br />

mahrum bir şekilde ikinci sezonunu<br />

geçiriyor. Bu limanların yapımı acilen<br />

bitirilmeli... Bu kriz ortamı ve bu<br />

yoklukta her türlü gelirden mahrum<br />

kalmamız bize çok daha ağır geliyor.<br />

Her kuruşa ihtiyacımız varken yapımla,<br />

tadilatla veya yeniden dizaynla<br />

kaybedecek zamanımız yok! Olanı adam<br />

gibi işletelim de yenisi olur zaten...<br />

Gemiler yüzyıllardır ticaretin can<br />

damarı. İster yük ister yolcu taşısın...<br />

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede<br />

bu kıyılarda bu kadar az gemi misafir<br />

etmek bizim için oturup düşünülmesi<br />

gereken önemli bir konu.


34<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul,<br />

2. otelini açmaya hazırlanıyor<br />

Modern mimarisi, kent kültürünü<br />

yansıtan <strong>hi</strong>zmet özellikleri ve<br />

gönülden servis yaklaşımı ile<br />

konforlu ve keyifli bir deneyim sunan<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul, 28 Nisan-1<br />

Mayıs <strong>2019</strong> tarihleri arasında Dubai’de<br />

gerçekleştirilen Arabian Travel Market<br />

Dubai <strong>2019</strong> Uluslararası Turizm<br />

Fuarı’nda, kendi standıyla yer aldı. Fuar<br />

kapsamında ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle<br />

karşılaşan ve Orta Doğu pazarında bilinen<br />

bir marka olma yolunda hızla ilerleyen<br />

beş yıldızlı otel, aynı zamanda Türkiye’nin<br />

sa<strong>hi</strong>p olduğu turizm değerlerinin<br />

tanıtılmasına da katkı sağladı.<br />

Komşu ülkelerin yanı sıra dünyanın<br />

birçok farklı ülkesinden gelen sektör<br />

profesyonelleri, global ölçekte faaliyet<br />

gösteren turizm acenteleriyle kapsamlı<br />

görüşmeler gerçekleştiren Wish More<br />

<strong>Hotel</strong> İstanbul, Şişli Halaskargazi’deki<br />

ikinci otelinin kısa süre içinde açılacağını<br />

da fuar kapsamında duyurdu. Bu<br />

doğrultuda önümüzdeki dönem için<br />

uluslararası arenada önemli ticari<br />

işbirlikleri geliştiren Wish More <strong>Hotel</strong><br />

İstanbul, <strong>hi</strong>zmete açmayı planladığı<br />

ikinci oteliyle, konaklama deneyiminde<br />

lüks anlayışı ile çıtayı yükseltmeyi, iş<br />

dünyasının nabzını tutmayı, toplantı ve<br />

etkinlik dendiğinde akla gelen ilk adres<br />

olmayı amaçlıyor.<br />

Yüzde 90 dolulukla yaza hazır<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul’un Türkiye’nin<br />

yanı sıra uluslararası alanda da <strong>hi</strong>zmet<br />

veren bir oteller zinciri yaratma<br />

vizyonunda hızla ilerlediğini ifade eden<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü<br />

Erkan Akkurt, Şişli Halaskargazi’de yer<br />

alan ikinci otelin inşaatının tamamlanmak<br />

üzere olduğunu ve yakında <strong>hi</strong>zmete<br />

açılacağını kaydetti. Fuar kapsamında<br />

bir yandan Türkiye’nin turizm<br />

anlamında tanıtımına destek verirken<br />

diğer yandan da önemli bağlantılar<br />

gerçekleştirdiklerini kaydeden Akkurt,<br />

“Orta Doğu pazarında bilinen bir marka<br />

olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz”<br />

dedi. Akkurt, sözlerine şöyle devam etti:<br />

“Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul’a yönelik talep<br />

artışlarını ve müşteri memnuniyetini<br />

online kanallardan aldığımız yorumlardan<br />

da açıkça görebiliyoruz. Bu ilgi ve talep<br />

bizleri memnun etmesinin yanı sıra<br />

yatırımlarımıza devam etme konusunda<br />

da cesaret veriyor. Fuar kapsamında<br />

ikinci otelimizin tanıtımını yaparak<br />

beklentileri daha da yukarı taşıdık.<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul olarak Nisan<br />

ayını %90 doluluk oranıyla tamamlamış<br />

olmamız yaz sezonuna emin adımlarla<br />

girmemizi sağlıyor.”<br />

Türkiye çapında ve<br />

uluslararası alanda <strong>hi</strong>zmet<br />

veren bir oteller zinciri<br />

oluşturmayı hedefleyen<br />

Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul,<br />

Arabian Travel Market<br />

Dubai <strong>2019</strong> Uluslararası<br />

Turizm Fuarı’nda yapımı<br />

bir süredir devam etmekte<br />

olan Şişli Halaskargazi’deki<br />

ikinci otelinin çok yakında<br />

açılacağını duyurdu.


36<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

KempInskI Otelleri, Küba’daki ilk beş<br />

yıldızlı lüks resort otelini açıyor<br />

Kempinski Otelleri ve Grupo de Turismo Gaviota SA, Küba’nın ilk beş yıldızlı lüks resort oteli<br />

Cayo Guillermo Resort Kempinski için yönetim sözleşmesini imzaladı. Ülkenin ilk beş yıldızlı<br />

şe<strong>hi</strong>r oteli olan Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski La Habana’yı yaklaşık iki yıldır başarıyla<br />

yöneten Kempinski, Karayiplerdeki yeni oteli ile Amerika kıtasındaki varlığını genişletiyor. Şu an<br />

inşa halinde olan Cayo Guillermo Resort Kempinski’nin bu yıl içinde açılması planlanıyor.<br />

Havana’nın yaklaşık 500 kilometre<br />

doğusunda, cenneti andıran<br />

Cayo Guillermo’da bulunan<br />

yeni resort otel, markanın zevk sa<strong>hi</strong>bi<br />

konuklarına tropik adanın başkentindeki<br />

koşuşturmaca ve telaşından uzak,<br />

ayrıcalıklı ve özel bir deneyim sunacak.<br />

Bu lüks otel ayrıca, Küba’nın her<br />

şey da<strong>hi</strong>l olmayan ilk resort oteli<br />

olma özelliğine sa<strong>hi</strong>p. Otel, Ernest<br />

Hemingway’in Cayo’ya olan bağlılığı<br />

ve sevgisinden ilham alarak çağdaş<br />

gezginlere <strong>hi</strong>tap edecek şekilde yeniden<br />

tasarlanan eşsiz ve otantik bir deneyim<br />

sunacak.<br />

Bir geminin pruvasını andıracak şekilde<br />

tasarlanıyor<br />

Bu ihtişamlı resort otel, Atlantik<br />

Okyanusu’nda ilerleyen bir geminin<br />

pruvasını andıracak şekilde inşa edilecek.<br />

Nefes kesen bir doğa manzarası ve geniş<br />

bahçelerle çevrelenen resort otelde<br />

245 oda ve süit bulunacak. Bunların<br />

arasında her biri kendi havuzuna sa<strong>hi</strong>p<br />

göz alıcı panaromik manzaraları ve en<br />

az 75 metrekarelik alanıyla, altı adet<br />

su üzerinde konumlanmış villa ve 200<br />

metrekarelik su üzerinde presidential<br />

süiti de bulunuyor. Standart konuk<br />

odalarının da çoğu, önü açık şekilde<br />

deniz manzarası sunarken, meşhur beyaz<br />

kumlu Playa Pilar plajı da doğrudan tatil<br />

köyünün bitişiğinde yer alıyor.<br />

Cayo Guillermo Resort Kempinski ile<br />

konuklar spa, yoga ve havuz manzaraları<br />

ile yalın ayak olma lüksünün tadını<br />

çıkartırken gastronomik deneyimler<br />

de kazanacaklar. Özel tatlar sunan<br />

restoranlar en taze deniz ürünleri<br />

ile bu resortu Cayo’daki diğer tüm<br />

restoranlardan ayırıyor. Çocuk kulübü,<br />

spor salonu, tenis kortu, lobi bar ve puro<br />

bar da bu tesisteki ayrıcalıklar arasında<br />

yer alıyor.<br />

Kempinski, özgünlüğünü ve zarafetini<br />

Küba’ya taşıyor<br />

Grupo de Turismo Gaviota İcra Kurulu<br />

Başkanı Carlos Miguel Latuff Carmenate<br />

“Şe<strong>hi</strong>r otelimiz Gran <strong>Hotel</strong> Manzana<br />

Kempinski La Habana’nın açılışını<br />

neredeyse iki yıl önce başarılı bir şekilde<br />

gerçekleştirdikten sonra, özel lüks<br />

resort otelimiz Cayo Guillermo Resort<br />

Kempinski’yi de yakın tarihte açarak<br />

farklı bir deneyim sunacağız,” diyor.<br />

“Kempinski <strong>Hotel</strong>s ile tekrar çalışmaktan<br />

mutluyuz. Resort ve otel yönetiminde<br />

dünya çapında uzmanlığa sa<strong>hi</strong>p bu lüks<br />

otel markası, özgünlüğünü ve Avrupa’ya<br />

özgü zarafetini Küba’ya taşımaya devam<br />

edecek.”<br />

Kempinski Otelleri Yönetim Kurulu ve<br />

İcra Kurulu Başkanı Markus Semer:<br />

“Projemizin büyüme hızının geçen<br />

yıla oranla %18 artışı ile uzun süredir<br />

ortağımız olan Grupo de Turismo Gaviota<br />

SA ile imzaladığımız Küba’daki ikinci<br />

projemizden büyük mutluluk duyuyorum.<br />

Gran <strong>Hotel</strong> Mazana Kempinski ile<br />

Havana’ya lüks konaklama konseptini<br />

getirdikten sonra ülkenin ilk lüks<br />

resort otelini yönetecek şirket olarak<br />

seçilmekten heyecan duyuyoruz. Grupo<br />

de Turismo Gaviota ile kurduğumuz<br />

bu güçlü ortaklık bize gurur veriyor<br />

ve Havana’da büyük başarılarla dolu<br />

işletmemizin ilk iki yılından güç alarak<br />

başarımızı yeni lüks resort de sürdürmeyi<br />

heyecanla bekliyoruz.”


38<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Tari<strong>hi</strong> Kaf Konak ve<br />

Rukiye Restoran yenilendi<br />

100 yıllık Settarlar Konağı’nın butik otel ve restorana dönüştürülerek yaşatıldığı Kaf Konak, Bartın kentinin<br />

ruhuna ve konağın tari<strong>hi</strong> kimliğine sadık kalınarak yenilenmiş odaları, bünyesindeki Rukiye Restoran’ın<br />

zengin menüsü ve deneyimli personeliyle misafirlerini ağırlamaya ve birçok etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmaya<br />

devam ediyor.<br />

Türkiye’nin ve dünyanın farklı<br />

bölgelerinden gezginlerin<br />

Bartın’daki uğrak noktası Kaf<br />

Konak Butik Oteli ve Rukiye Restoran,<br />

aynı zamanda kurumsal ve özel birçok<br />

buluşmaya da ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />

Bartın kentinin ruhuna, konağın tari<strong>hi</strong><br />

kimliğine, tipolojisine, yapısal izlerine<br />

sadık kalarak, günümüz konfor ve<br />

teknoloji bileşenleriyle biçimlendirilmiş<br />

odalarıyla Bartın ziyaretleri için uygun<br />

bir konaklama <strong>hi</strong>zmeti sunan Kaf Konak,<br />

bünyesindeki Rukiye Restoran’ın 120<br />

kişilik kapalı alanı, alanında eğitimini<br />

almış uzman personeli ve Karadeniz’e<br />

özgü yeşilin tüm tonlarını barındıran<br />

geniş bahçesiyle değerli misafirlerini<br />

ağırlamaktan büyük keyif duyuyor.<br />

Zengin menüsüyle Rukiye Restoran…<br />

Şe<strong>hi</strong>r merkezinde ama şe<strong>hi</strong>r<br />

gürültüsünden uzak bir alternatif sunan<br />

Rukiye Restoran’ın sabah kahvaltısıyla<br />

başlayan bir günü; öğle ve akşam<br />

yemeğiyle devam ediyor. 5 çaylarının,<br />

gün programlarının, aile ve arkadaşlara<br />

ayrılmış keyifli saatlerin vazgeçilmez<br />

adresi olan Rukiye Restoran <strong>2019</strong> yılı ile<br />

birlikte yenilenen servis anlayışı ile A La<br />

Carte <strong>hi</strong>zmetinin yanında; iş yemeklerine,<br />

doğum günü partilerine, kına ve nişan<br />

organizasyonlarına, kokteyllere, nikah<br />

merasimlerine ve Bartın’ın geleneksel<br />

gündüz sünnet düğünleri gibi banket<br />

organizasyonlara da ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />

Safranbolu’ya 80, Amasra’ya ise<br />

sadece 20 km uzaklığında konumlanan<br />

restoranda haftanın belirli günleri canlı<br />

müzik programları yapılıyor ve zengin<br />

yemek menüsünün yanında yöresel ev<br />

yemekleri de servis ediliyor. Üstün <strong>hi</strong>zmet<br />

standartlarını korumak ve maksimum<br />

müşteri memnuniyetini sağlamak için<br />

personel gelişimine ve eğitimine de<br />

son derece önem veren Kaf Konak<br />

ekibi, bu süreçte mutfak personelini<br />

belirli periyodlarda Mutfak Sanatları<br />

Akademisi’ne eğitime göndermenin<br />

yanında tüm personeline <strong>hi</strong>zmet içi<br />

eğitimler vererek kendilerini geliştirme<br />

olanağı sağlıyor.<br />

Bir asırlık öykü…<br />

2010 yılında başlayan ve 5 senede<br />

tamamlanan restorasyon sürecinin<br />

ardından Kaf Konak Butik Oteli ve Rukiye<br />

Restoran olarak ilk misafirlerini 2015<br />

yılında ağırlamaya başlayan işletme, aile<br />

yadigarını yeniden yaşama dönüştürme<br />

arzusundaki torunların önayak olmasıyla<br />

ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Turizm<br />

Kültür Müdürlüğü, TOKİ ve Batı Karadeniz<br />

Kalkınma Ajansı <strong>hi</strong>be ve kredileriyle<br />

hayata geçirilmiş. Yüzyılı aşkın geçmişiyle<br />

tarihe tanıklık eden Kaf Konak & Rukiye<br />

Restoran yeşille mavinin buluştuğu<br />

Karadeniz’in gözde şehri Bartın’da<br />

yarattığı marka değerini her dönem<br />

yükselterek ziyaretçilerine üstün kalitede<br />

<strong>hi</strong>zmet sunmaya ediyor.


...PROFESSIONAL FURNITURE SOLUTIONS...<br />

<strong>Hotel</strong> <strong>Restaurant</strong> Cafeteria Mobilyaları<br />

Adres : Yeni Mah. Şe<strong>hi</strong>t Polis Ahmet<br />

toprakoğlu Cad. no 118 Sarıçam/ADANA<br />

0(533) 779 58 79<br />

0(533) 77907 69<br />

info@horecamobilya.com


40<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Her mevsim termal keyfi<br />

Yoncalı Termal Otel & SPA<br />

Odalarında ve tüm<br />

aktivitelerinde kaplıca<br />

suyu kullanılan Yoncalı<br />

Termal2de termal suyun<br />

yer altından çıkış ısısı 42<br />

derece olup, aktivitelerde<br />

38 derece olarak<br />

<strong>hi</strong>ssediliyor. 23 eleman<br />

radyoaktivitesi olup,<br />

yoğun olarak bikarbonat,<br />

magnezyum ve kalsiyum<br />

iyonlarını içeriyor.<br />

Genellikle romatizmal<br />

hastalıkların tedavisinde<br />

kullanılan bu su, cilde<br />

olumlu etkilerinden dolayı<br />

‘Gençlik Suyu’ olarak<br />

adlandırılıyor.<br />

Dört aylık kapsamlı bir renovasyon<br />

çalışmasının ardından 4 Nisan 2018<br />

yılı itibariyle dört yıldız konseptinde<br />

yeniden kapılarını açan Yoncalı Termal<br />

Otel &SPA, yenilenen yüzüyle turizme<br />

<strong>hi</strong>zmet vermeye devam ediyor. Proje<br />

kapsamında tüm odalarını ve genel<br />

kullanım alanlarını baştan sona yenileyen<br />

otel, ilave SPA bölümü ile de yerli ve<br />

yabancı turistlerin gözdesi…<br />

73 odalı<br />

İnsan sağlığını ve Türk konukseverliğini<br />

ön planda tutan işletmecilik anlayışı<br />

ile <strong>hi</strong>zmetlerini sürdüren 73 odalı ve<br />

180 yatak kapasiteli tesis bünyesinde<br />

3 adet bay-bayan karma havuz (1 adet<br />

kapalı ve 2 adet açık), kapalı bayanlar<br />

havuzu, karışık olarak ve sadece bayan<br />

konukların kullandığı Türk hamamları,<br />

sauna, buhar odası, tuz odası, jakuzili<br />

özel aile banyoları, fıtness center, parafin<br />

banyosu, çamur banyosu, bitki banyosu,<br />

cilt bakımı, manuel terapi ve masaj<br />

üniteleri bulunuyor.<br />

Yeme içme <strong>hi</strong>zmetleriyle de iddialı olan<br />

Yonca Termal Otel & SPA’da 250 kişilik<br />

kapalı restoran, 150 kişilik toplantı<br />

salonu ve 1000 kişilik bahçe ve havuz başı<br />

bölümlerine sa<strong>hi</strong>ptir. Kış sezonunda ve<br />

özel günlerde restoran bölümünde hafta<br />

sonları canlı müzik eğlence programı<br />

bulunuyor. Yaz sezonunda ise havuz<br />

başı ve bahçe bölümü ile düğün, nişan,<br />

mezuniyet ve parti organizasyonlarına ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapan tesis, yenilenen yüzüyle<br />

‘Her Mevsim Termal Keyfi ‘’konuklarını<br />

bekliyor.


hotel restaurant<br />

42 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

Vizyonunda<br />

‘icraat’ var!<br />

Dilek<br />

Çapanoğlu<br />

İstanbul Akvaryum Müdürü ve İcra<br />

Kurulu Üyesi. Genç, donanımlı, hedefe<br />

odaklı ve disiplinli! Sporu bir yaşam<br />

tarzının ötesinde iş yapma stiline<br />

taşıyacak kadar vizyoner, inisiyatif hakkını<br />

tekeline zimmetlemeyecek kadar adaletli<br />

ve uzlaşımcı. Kolektif, üretken, icraatçı<br />

ve yaşam felsefesiyle ‘akışına uygun<br />

aksiyon alan!’<br />

Ünlü bir ressam olmayı hayal ederken,<br />

hayatın akışında hedefini ‘başarılı bir<br />

iş insanı’ olmaya adayan ve şimdilerde<br />

İstanbul Akvaryum Müdürlüğü ile<br />

beraber projenin İcra Kurulu Üyeliği<br />

görevini de başarıyla yürüten Dilek<br />

Çapanoğlu ile kariyer yolculuğunu<br />

konuştuk.<br />

Dilek Hanım, İstanbul Akvaryum<br />

projesine uzanan yolculuk ilk nasıl<br />

başladı? Genç yaşta dev bir kompleks<br />

yönetiminin bir parçası olmak var mıydı<br />

aklınızda?<br />

Çocukluğuma döndüğümde ‘büyüyünce<br />

ne olacaksın?’ ’sorusunun cevabı<br />

ressam olmaktı. Aslında şimdi anlıyorum<br />

ki benim hayallerimin temelinde<br />

soyut veya somut; bir konuyu bir fikri<br />

bir düşünceyi bir projeyi ya da bir<br />

sistemi tasarlama ve yürütme arzusu<br />

yatıyormuş. Aynı zamanda spora karşıda<br />

çok meraklıydım. İlkokuldan üniversiteye<br />

kadar okul voleybol ve masatenisi<br />

takımlarında oynadım. Üniversite<br />

sınavlarına hazırlanan her genç gibi<br />

benim hedeflerim de farklılaşmaya<br />

başladı. Bunu etkileyen birçok çevresel<br />

ve duygusal faktör oldu tabi ki, bir yandan<br />

ressam veya sanatın bir noktasında<br />

olabilmek hep beynimin arka planında<br />

beni çağıran bir tutkuyken bir yandan da<br />

iş hayatında var olmayı, ileride önemli bir<br />

projede veya bir organizasyonda yönetici<br />

pozisyonunda olduğumu hayal ederken<br />

buluyordum kendimi.<br />

Hedefler farklılaşırken eğitim ne<br />

şekilde devam etti?<br />

Bizim zamanımızda eğitim sistemi<br />

bugünkünden daha farklıydı. Ailelerimizin<br />

çocuklarımız iyi devlet üniversitelerinde,<br />

iyi bölümlerde, iyi okullarda okusun<br />

derdi vardı. Ben de İstanbul Üniversitesi<br />

mezunuyum. Eğitim sürecinde birçok<br />

sertifika programı ve atölye çalışmalarına<br />

katıldım. İş hayatına girdikten sonra da<br />

ingilizce İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı<br />

yaptım. Eğitimler en çok önemsediğimiz<br />

konularından başında geliyor, iş<br />

hayatımda da birçok eğitime katılmakla<br />

birlikte eğitimler de düzenliyorum.<br />

Liderlik sanırım doğamda var, oldum<br />

olası da<strong>hi</strong>l olduğum konuların her


noktasında sürükleyici rollerde olmayı<br />

sevmişimdir. Dolayısıyla bu içten gelen<br />

güdülerle de aktif olarak iş hayatında yer<br />

alabileceğim bir sektörde çalışmak istedim.<br />

Hedefime tamamen bir iş insanı olmayı<br />

koydum.<br />

İstanbul Akvaryum, ilk iş deneyiminiz mi?<br />

Staj dönemimi saymazsak evet. İstanbul<br />

Akvaryum’dan önce üretimde öncü bir<br />

fabrikada üretim kısmında stajyer olarak<br />

çalıştım. Güzel bir deneyimdi benim için.<br />

Çok büyük bir fabrikada bir ürünün nihai<br />

tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği<br />

evreleri birebir deneyimleme fırsatım oldu.<br />

İstanbul Akvaryum kompleksi şantiyesinde<br />

işe başladığım zaman ülkemizde henüz<br />

bu alana ait özel bir tecrübe veya bilgi<br />

birikimi olmadığı için işi bilen <strong>hi</strong>ç kimse<br />

yoktu demek yanlış olmaz. Zaten<br />

projenin tasarım sürecinden akvaryumun<br />

işletmeye alınmasına kadar geçen sürede<br />

yatırımcılarımızın vizyonu sayesinde<br />

alanında uzman yabancı danışmanlardan<br />

oluşan çok uluslu bir ekip kurulmuştu.<br />

Kurulan teknik ekibin bir parçası olarak<br />

ben de işe başlayanlar arasındaydım.<br />

Yurt dışında yıllardır var olan bilgiyi ve<br />

tecrübeyi şantiye dönemi süresince<br />

akvaryum sektörü özelinde transfer ederek<br />

dönüştürdük diyebilirim.<br />

İşin şantiye, tasarım kısmından yönetim<br />

tarafına nasıl geçtiniz? Yatırımcı şirketten<br />

ve yapılanmadan bahsederek anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Süreç içinde gelişen bir konumlandırma<br />

oldu diyebilirim. Yatırımcılarımız en uygun<br />

işletme modeli üzerine birçok görüşmeler<br />

gerçekleştirdiler, işletme süreci şantiye<br />

dönemi bitmeden başladığı için otomatik<br />

olarak biz de işletme sürecine tanıklık<br />

ediyor ve aktarımlarımızı yapıyorduk.<br />

Teknik açıdan değerlendirdiğimde bugün<br />

her noktasında farklı imalat zorlukları<br />

olan, tasarım ve uygulama açılarından<br />

binlerce canlının evi olduğu gibi aynı<br />

zamanda milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan<br />

;ülkemizin sembol tesislerinden biri olan<br />

bu özellikli yapıda şantiye ekibi olarak<br />

çok zorlu zamanlarımız oldu ama müt<strong>hi</strong>ş<br />

bir koordinasyon ve organizasyon gücü<br />

ile tesisin açılacağı güne geldiğimizde<br />

akvaryum işletmesinin gerektirdiği spesifik<br />

yönetim biçimi ve işletmecilik mantığının<br />

varlığı teknik ekibin büyük bir kısmının<br />

işletme yapısına geçmesini de gerektirdi.<br />

O dönemde şantiye döneminden işletme<br />

dönemine geçen bir kadro oldu ve ben de o<br />

kadronun içerisindeydim. Böylece şantiye<br />

dönemi boyunca transfer ettiğimiz bilgiyi<br />

artık işletme kadrosunda da dönüştürerek<br />

geliştireceğimiz bir süreç başlamıştı<br />

hepimiz için. Gösterdiğimiz performans<br />

neticesinde ve o dönem işletmeyi<br />

yapabilecek yatırımcılarımızın kriterlerini<br />

karşılayan alternatif bir Türk operatörü<br />

olmadığı için bizler işletmeye geçmek<br />

zorunda kaldık. Bir nevi iş başa düştü de<br />

diyebiliriz. Yapılanmamız da kısaca şöyle,<br />

burada Türkiye’nin en iyi inşaat firmalarının<br />

içerisinde yer aldığı bir konsorsiyum var.<br />

İstanbul Akvaryum kompleksi akvaryumalışveriş<br />

merkezi ve otel tesislerimizle<br />

model olarak bir yap-işlet-devret projesi<br />

olduğu için projenin yapımını üstlenen<br />

firmalarımız aynı zamanda ana projenin<br />

işletme operatörüdür de. Her birinin yurt<br />

içinde ve dışında alışveriş merkezi, peyzaj,<br />

park, residence, hastane ve toplu konut gibi<br />

inşaat veya taahhüt projeleri bulunuyor.<br />

Bu yapılanma içinde İcra Kurulu’nun<br />

görevlerini de bize kısaca aktarabilir<br />

misiniz?<br />

Kompleksimizin İcra Kurulu olarak üç<br />

kişilik bir ekibiz. Yönetim Kurulu Başkanı<br />

altında tüm tesisin yönetimi İcra Kurulu<br />

ile gerçekleştirilmekte. Aslında bu tam<br />

anlamıyla kolektif bir yönetim biçiminin<br />

modernize olmuş örneğidir diyebiliriz.<br />

Dolayısıyla otel, alışveriş merkezi ve<br />

akvaryumdaki tüm süreçler icra kurulu<br />

kararlarıyla yürütülüyor.<br />

Burada gördüğünüz revizyonlar, capexler,<br />

iş geliştirme süreçleri ya da personel alım<br />

süreçlerinin her biri bizim da<strong>hi</strong>l olduğumuz<br />

süreçler. Bu sebeple de işletmenin her<br />

anını yaşayan bir icra kurulu olarak bizi<br />

düşünebilirsiniz.<br />

Kompleksin diğer yatırımları hakkında<br />

bilgi verir misiniz?<br />

İstanbul Akvaryum, “akvaryum”, “otel”<br />

ve “avm” olmak üzere üç ayrı kategoride<br />

bir kompleks olarak projelendirildi ama<br />

başlangıç akvaryum tesisi ile gerçekleşti.<br />

Akvaryum <strong>Haziran</strong> 2011 yılında açıldı;<br />

akabinde 2012 yılında Aqua Florya AVM<br />

ve 2016 yılında Crowne Plaza Florya<br />

otelimizin açılışlarını da gerçekleştirerek<br />

kompleksimizi tamamladık. Otelimizin<br />

açıldığı sene ülkemizin gerilimli olduğu<br />

bir dönemdi, özellikle turizm açısından<br />

değerlendirdiğimizde yeni açılan bir otelin<br />

açılabileceği en zorlu dönemlerden birinde<br />

açılarak yine bir örneği yaşadık belki de<br />

ama şükür ki Türk halkı olarak kendimizi<br />

olaylara ve gelişmelere karşı adapte etme<br />

yeteneğimiz çok yüksek.<br />

İstanbul Akvaryum’u ağırlıklı kimler<br />

ziyarete ediyor? Yabancı ziyaretçilerin<br />

ilgisi nasıl?<br />

Biz Türkiye’nin en büyük akvaryumu ve<br />

dünyanın en büyük tematik akvaryumuyuz.<br />

Açıldığımız günden bu yana ülkemizi<br />

yurt dışında pek çok konferans ve<br />

kongreye katılarak temsil ederek<br />

tanıtım faaliyetlerimizi de aynı zamanda<br />

sürdürüyoruz. Burada ne iş yaptığımızı<br />

anlatmak için yurt dışından davetler<br />

alıyoruz. Özellikle kültür ve turizm tarafında<br />

İstanbul’da en fazla turist çeken cazibe<br />

merkezlerinden biriyiz. Sadece Akvaryum<br />

özelinde bizim sadece akvaryum tarafında<br />

yıllık toplamda bir buçuk milyona yakın<br />

ziyaretçi sayımız var. Şu an Topkapı Sarayı<br />

ve Ayasofya’ya bakın, son dönemlerde<br />

bakarsak, onların da rakamlarında<br />

düşüşler oldu. Ama İstanbul Akvaryum<br />

olarak özellikle Ortadoğu, Körfez Ülkeleri<br />

ve Türki Cumhuriyetler’den şu an çok ciddi<br />

ziyaretçi ağırlıyoruz.<br />

Yıllık toplam bir buçuk milyon ziyaretçinin<br />

de yüzde 60-70’i yabancı turistlerden<br />

oluşuyor. Bu oran özellikle yaz döneminde,<br />

yüksek sezonda yüzde 80-85’leri buluyor.<br />

Dolayısıyla İstanbul Akvaryum kompleksi<br />

olarak turizmde yaşanan hareketler,<br />

artışlar, gelişmeler bizim için çok önemli<br />

çünkü biz direkt olarak turizmde yaşanan<br />

dalgalanmalar bizi ciddi derecede etkiliyor.<br />

İstanbul Akvaryum kompleksi’nde<br />

11 yılı geride bırakan Dilek<br />

Çapanoğlu, yönetim koltuğuna<br />

işin mutfağından gelenlerden.<br />

Mevcut örgütlenme yapısı içinde<br />

her bir kademeyi tecrübe ederek<br />

İcra Kurulu Üyeliğine kadar<br />

yükselen Çapanoğlu’nun kişisel<br />

planlarında seyahatlere devam<br />

etmek var. “Kendinize yeni şeyler<br />

katmak için gezmeniz şart. Çünkü<br />

dünya öyle bir noktaya geldi<br />

ki, yeni teknolojileri yakından<br />

takip ederek her şeye interaktif<br />

katılmayı gerekiyor” diyen<br />

Çapanoğlu’nun gelecek planları<br />

arasında yeni şe<strong>hi</strong>rler, yeni<br />

ülkelerle beraber ağırlıklı teknoloji<br />

fuarları ve bilim müzelerini<br />

gezmek var. Çapanoğlu’nun işle<br />

ilgili ideali ise, İstanbul’un sembol<br />

komplekslerinden biri olarak<br />

tanımladığı İstanbul Akvaryum<br />

başarısını ileriye dönük olarak<br />

sürdürülebilir kılmak var.


44<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

alanımız mevcut. “Dünyanın en büyük<br />

tematik akvaryumu” dememizin sebebi<br />

de bu zaten. Dolayısıyla sözünü ettiğim<br />

bu temalara farklı dokunuşlar yapmak<br />

zorundasınız. Çünkü ziyaretçilerinize her<br />

seferinde aynı şeyleri gösteremezsiniz.<br />

Ziyaretçileriniz zaman içerisinde bir yenilik,<br />

bir farklılık bekler sizden. Ama bu da demek<br />

değil ki, her sene yeni bir alan açayım, bir<br />

revizyon yapayım.<br />

Biz son olarak yaklaşık 3 milyon Euro gibi<br />

bir yatırım bedeliyle soğuk iklim penguen<br />

doğal yaşam alanımızı açtık. Orada Kutup<br />

coğrafyasını birebir simule ediyoruz.<br />

Ayrıca nesli tehlike altında olan canlıların<br />

dünya genelinde yürütülen koruma ve<br />

sürdürülebilirlik projesi kapsamında bu<br />

yaşam alanını hayata geçirdiğimiz bizim için<br />

anlamı çok büyük.<br />

Hazır turizme gelmişken, bu yıl nasıl<br />

başladı? Yıl sonu için öngörüleriniz neler?<br />

İstanbul Akvaryum için <strong>2019</strong> iyi başladı,<br />

gayet de güzel gidiyor. Geçen yılın ilk<br />

çeyreğiyle kıyasladığımızda turist sayısında<br />

yüzde 10-11.5’lik bir artış görüyoruz.<br />

Kompleksimizde bu artış anında pozitif<br />

olarak otel doluluklarına ve AVM gelirlerine<br />

birebir yansıyor. Bu seneki verilerimizin<br />

geçen yıla kıyasla çok daha yukarıda<br />

olduğunu görmekteyiz. Yaz sezonunda<br />

turizmden beklentimiz bir hayli yüksek.<br />

Crowne Plaza Istanbul Florya tarafında<br />

uyguladığımız Sadakat Programı sayesinde<br />

zaten müşteri eğilimlerini, kalış sürelerini<br />

ve tercih nedenlerini net bir şekilde<br />

görebiliyoruz.<br />

Otel tarafında doluluklar güzel gidiyor.<br />

Sezon çok önemli tabii. Ramazan<br />

döneminde olmamıza rağmen<br />

doluluklarımızın Ramazan özelinde<br />

beklentimizi karşıladığını görüyoruz. Yaz<br />

sezonu olduğu için rezervasyonlarımız<br />

inanılmaz yoğun. Sezonu yüzde 85-<br />

95 bandında doluluklarla geçmeyi<br />

öngörüyoruz.<br />

Ortadoğu pazarı çok hareketli biliyorsunuz.<br />

Özellikle de saç ektirmek veya sağlık<br />

turizmiyle ilgili gelen Ortadoğu ve Körfez<br />

ülkelerinden misafirlerimiz var. Bununla<br />

beraber yine Almanya, Brezilya ve Rusya<br />

gibi ülkelerden de gelen misafirlerimiz var<br />

ama ağırlık Ortadoğu’da.<br />

Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasından<br />

etkilendiniz mi?<br />

Bunu söylemek için aslında şu an çok<br />

erken ama çok yakından takip ettiğimiz bir<br />

süreç. Çünkü çok uzun yıllardır havalimanı<br />

kompleksimize 5 dakikalık bir mesafedeydi.<br />

Ulaşım çok kolaydı. Yerli veya yabancı turist<br />

havalimanına gitmeden önce otelden check<br />

out yapıp, AVM, akvaryum veya otelimize<br />

gelip uçuşa kadar vakit geçiriyordu.<br />

Tam Atatürk Havalimanı kapandı,<br />

Marmaray - Florya Akvaryum durağımız<br />

açıldı. Dolayısıyla ikisi arasında 3-4 gün var.<br />

Biri gitti, biri geldi. Durak isminin Marmaray<br />

-Florya Akvaryum durağı olması da<br />

İstanbul’un turistik açıdan sembol tesisleri<br />

arasında olan bir tesis için elbette çok<br />

olumlu oldu. Şöyle hayal edelim Anadolu<br />

yakasından yerli veya yabancı turistimiz<br />

İstanbul şehrinde gezilmesi gereken<br />

tesislerden birine giderken <strong>hi</strong>ç zaman<br />

kaybetmeyecek, yollarda kaybolmayacak,<br />

kafası karışmadan banliyö hattı durak<br />

haritasından nereye gittiğini bilerek güvenle<br />

yolculuk yapmış olacak. Bu gerçekten<br />

turizm açısından çok değerli ve önemli bir<br />

<strong>hi</strong>zmet aynı zamanda yaratılan bir katkıdır.<br />

Son veriler bir olumsuzluk göstermediği gibi<br />

aksine gerçekleşen bir artış var ama bunu<br />

da izlemeye devam edeceğiz. Havalimanının<br />

kapanmasından sonra herhangi bir kayıp,<br />

olumsuz bir durum söz konusu değil.<br />

Ajandanızda yeni projeler, yatırımlar var<br />

mı?<br />

Akvaryum tarafında “yatırımı bir kez<br />

yaptık, bu bizi 30 yıl boyunca götürecek”<br />

mantığıyla hareket edemiyorsunuz. Bu aynı<br />

şekilde alışveriş merkezimiz ve otelimiz<br />

için de geçerli elbette. Ne kadar özellikli,<br />

fonksiyonel bir yapı olsa da içerisinde 17 bin<br />

canlı yaşıyor. Akvaryum’da 17 farklı tematik<br />

Sırada yeni bir akvaryum projesi var mı?<br />

Bu konuyla ilgili 2-3 gün önce bir<br />

görüşmemiz oldu. Tabii koşullar uygun<br />

olursa yapabiliriz.<br />

Türkiye’de’de, yurt dışında da<br />

görüşmelerimiz oldu. Sonuç istediğimiz gibi<br />

olursa, bu know how’u başka yerlere de<br />

götürmeyi isteriz.<br />

Turizm tarafında yeni yatırım planları<br />

mevcut mu? Sektöre ilişkin hedefleriniz<br />

neler?<br />

Kendi bünyemizde ve tesis içerisinde<br />

capexlerimiz, yatırımlarımız devam edecek.<br />

Bu noktada kompleks genelinde<br />

müşterilerimize daha iyi <strong>hi</strong>zmet sağlamak<br />

adına 2-3 yılda bir yenilikler yapacağız.<br />

Örneğin Crowne Plaza Istanbul Florya’nın<br />

en önemli özelliği şu, biz aslında sadece<br />

bir şe<strong>hi</strong>r oteli değil, İstanbul’un göbeğinde<br />

bir resort oteliz de. Bu doğrultuda, bu sene<br />

havuz kotundaki odalarımızın teraslarını<br />

açarak direkt olarak havuza erişim<br />

sağladık. Çok da keyifli oldu. Yaz boyunca<br />

kısa tatillere vakti olan veya şe<strong>hi</strong>r dışına<br />

çok gidemeyecek, iş yoğunluğu sebebiyle<br />

İstanbul’da olmak zorunda olan kişiler<br />

için de otelimiz gerçekten inanılmaz bir<br />

alternatifler sunuyor.<br />

Biraz da sizi tanıyabilir miyiz? İş ve özel<br />

yaşamıyla Dilek Çapanoğlu kimdir?<br />

Ben kolektif çalışmayı seven biriyim.<br />

İş hayatımda liderliği çok sevmemle<br />

birlikte çalıştığım arkadaşlarımın belirli<br />

seviyelerde inisiyatife sa<strong>hi</strong>p olmalarını çok<br />

önemsiyorum. Bu, karar verme yetisinin<br />

gelişmesi açısından bence önemli bir unsur.<br />

Sorunlar sadece tepeden çözülmemeli<br />

bence. Çünkü sistemler kişilere bağlı<br />

değildir. Bugün biz varız, yarın yerimize bir<br />

başkası gelecektir.


Hiçbir sistem boşluk kaldırmaz. O yüzden<br />

profesyonel hayatımda sistemi doğru<br />

kurmaya çok önem veriyorum. Bu da takım<br />

arkadaşlarımızla başarabileceğimiz bir<br />

durum.<br />

Misal, 10 günlük iş seyahatimde ekibim<br />

tarafından aranmıyorsam bu bence bir<br />

başarıdır, doğru yolda olduğumuzun bir<br />

göstergesidir.<br />

Ben sporu da çok seven biri olduğum<br />

için tıpkı oradaki gibi, iş hayatında da<br />

takım çalışmasının yerinin ne kadar<br />

önemli olduğunu da deneyimleyerek<br />

yaşıyorum. Doğru yerde, doğru pası, doğru<br />

kişiye vermeniz gerekir ki hedeflerinize<br />

ulaşacağınız sonuçları elde edebilesiniz.<br />

Öğrencilik yıllarımda sporla çok haşır neşir<br />

olmamdan dolayı bir takım içerisindeki<br />

haberleşme, birbirine pas atma, arkasından<br />

bunu sayıya çevirme veya karşıdan<br />

gelen bir hücuma karşı defans ve kurgu<br />

yapabilmeyi iş hayatına çok benzetiyorum.<br />

Doğru oyuncular, iyi bir haberleşme,<br />

gerçekçi bir kurgu, net bir hedef ve dinamik<br />

bir organizasyonla ile harika sonuçlara<br />

ulaşabiliyoruz. Başarıya giden en önemli<br />

taşlardan biri, kolektif çalışma diye<br />

düşünüyorum.<br />

“İdealist bir yapım var”<br />

Onun dışında gerçekten disipline önem<br />

veren bir insanım. Kişisel hayatımda da<br />

kendime ait belirli disiplinlerim var ama<br />

iş hayatımda hedefe odaklı çalışıyorum.<br />

“Hedefe kilitlenmek” diye bir şey vardır ya, o<br />

benim karakterimde var olan bir özellik.<br />

İletişime çok önem veren bir insanım,<br />

herkesin ne düşündüğünü bilmek isterim.<br />

Burada gündelik hayat ile ilgili herkesin<br />

düşüncelerinden bahsetmiyorum, örneğin<br />

bir işin yapılış şekli ile ilgili farklı görüşlere<br />

açığımdır demek istiyorum. Bir konuyu<br />

tartışma beceresi gelişebilmiş bir grup aynı<br />

şekilde o konuyu güncelleme ve geliştirme<br />

becerisi de geliştirebilecektir. Ben de aynı<br />

şekilde düşüncelerimi aktarırken net ve<br />

şeffaf olmayı severim.<br />

Yapım gereği hareketli bir insanım. Olayları<br />

anı anına yaşamayı severim. Mutlaka işin<br />

içinde olmalı, öğrenmeli ve bildiklerimi<br />

de aktarmalıyım. Ekibimle sıcak ilişkiler<br />

üzerine kurulu ve her daim dirsek<br />

temasında bir yönetim şeklim var. Personel<br />

mutluluğunu ve ihtiyaçlarını fazlasıyla<br />

önemsiyorum. Nihayetinde insanlar evinde,<br />

eşiyle, ailesiyle geçirdiği vakitten çok daha<br />

fazlasını iş ortamında geçiyor. Dolayısıyla<br />

kişi iş hayatında mutlu olmalı ki, hem<br />

kendine hem de sisteme faydalı olabilsin,<br />

katkı yaratsın, verim sağlayabilsin. Mutsuz<br />

bir çalışanın ne kendine ne de sorumlu<br />

olduğu işletmeye bir yararı dokunabilir.<br />

Üretemez, vizyon sa<strong>hi</strong>bi olamaz, ileriyi<br />

planlayamaz, adaptasyon problemi yaşar,<br />

aynı zamanda mutsuzluk bulaşıcıdır hem<br />

sizi hem çevrenizi etkiler, bu ve buna<br />

benzer pek çok şeyi daha sayabiliriz.<br />

Benim açımdan verimliliğin en önemli yapı<br />

taşlarından biri motivasyondur.<br />

Bununla birlikte idealist de bir yapım<br />

var. Zamanlama en hassas olduğum<br />

konulardan biri. Bu konuda taviz vermem<br />

kolay olmuyor.<br />

Kişisel hayattaki Dilek’le iş hayatındaki<br />

Dilek arasında muhtelif farklar söz konusu<br />

elbette. İş hayatında yaşananların pek çok<br />

insan tarafından kişiselleştirildiğine tanık<br />

oldum fazla duygusallığın insana hata<br />

yaptıracağını, objektif karar verme yetisini<br />

kaybettireceğini düşünüyorum. Bizim<br />

ülkemizde kültürümüzde var genelde bu;<br />

duygular hep çok yoğun yaşanır. Genetik<br />

kodumuzda yüzyıllardır var olan bu yoğun<br />

tutkulu duygulu ruh hallerimizin yarın<br />

değişmesini bekleyemeyiz ama en azından<br />

bu duyguları kapı dışında bırakmayı<br />

öğrenmeliyiz.<br />

Üzerine bir de kadınsanız! Peki iş<br />

dünyasında kadın olmak üzerine neler<br />

söyleyebilirsiniz?<br />

Biz gerçekten erkek egemen sektörde<br />

çalışan bir avuç kadınız. Erkek egemen<br />

iş dünyasında bir kadın olmak elbette<br />

zor. Özellikle de ilk başlarda kendinizi<br />

kabul ettirme konusunda kimi zorluklar<br />

yaşıyorsunuz. Ben 30’lu yaşlarımın başında<br />

üst düzey yöneticilik yapmaya başladım.<br />

Ama sa<strong>hi</strong>p olduğunuz bilgi birikiminiz,<br />

iş tecrübeniz ve stratejik yaklaşımlarınız<br />

ile bu engeli aşmamak için bir neden<br />

yok. Arkasından bir güven oluşuyor<br />

zaten. Ayaklarınız üzerinde ne kadar<br />

dik durabildiğinizle ilgili bir konu<br />

bu. Kendinizden emin ve donanımlı<br />

olduğunuzda karşı tarafta da kabulleniş<br />

de başlıyor zaten. Ama asıl nokta şu bizler<br />

hangi işi yaparsak yapalım ne olursak olalım<br />

iş dünyasında kendimizi kabul ettirmek<br />

gibi bir zorunluluğumuz olmadığını çok<br />

iyi biliyor ve bunun karşılığını bekliyoruz.<br />

Yani bu kıyaslamaların olmadığı, kadınların<br />

kendilerini iş dünyasında kabul ettirmeye<br />

çalışmadan erkeklerle eşit koşullarda<br />

çalıştığı bir dünyanın çoktan var olması<br />

gerektiğini…<br />

Özel yaşamınızda neler yapmaktan<br />

hoşlanırsınız?<br />

Küçüklüğümden beri ayrıca masa tenisi<br />

oynuyorum. Şu an Akvaryum’da bir pinpon<br />

masamız var ve ekip olarak düzenli bir<br />

şekilde masatenisi oynuyoruz, turnuvalar da<br />

düzenliyoruz.<br />

Spor hayatımızın olmazsa olmazları<br />

arasında muhakkak olmalı. Özellikle masa<br />

tenisi, refleksleri güçlendiren bir spor.<br />

Reflekslerin güçlenmesi ise karar alma<br />

sürecini olumlu yönde etkiliyor. Dolayısıyla<br />

spor yapmak kadar onu iş hayatımın içine<br />

de örtüşen noktalarında entegre etmek<br />

hoşuma gidiyor.<br />

Bir de seyahat etmeyi çok seviyorum.<br />

İşim gereği de zaten sıklıkla yurt içi ve<br />

yurt dışı seyahatlere çıkıyorum. Bir gün<br />

önce Trabzon’daydım. Ondan önce de<br />

Cenevre’deydim. İstanbul Akvaryum<br />

kompleksi olarak dünyanın en kaliteli<br />

tesislerine verilen uluslararası bir ödüle<br />

layık görüldük, onu almak için gittik. O da<br />

çok gurur vericiydi.<br />

Yaşam felsefenizi birkaç cümleyle aktarır<br />

mısınız?<br />

“Akışa göre yaşa” benim mottom. Kişisel<br />

hayatımda akışı yaşama, akışa göre hareket<br />

alma ve esneyebilme kabiliyeti ile yaşamayı<br />

kendime amaç ediniyorum yani durumları<br />

yönetebilmek için adaptasyon yeteneğimi<br />

geliştirici bir bakış açısına sa<strong>hi</strong>bim. Çünkü<br />

çok sert köşeleriniz veya önyargılarınız<br />

varsa yaşadığınız kişisel veya iş hayatınızda<br />

karşılaştığınız durumlarda , köşeleri<br />

belirli katı formlarda sıkışmış bir davranış<br />

biçimi ile ilerlemek veya sorun çözmek<br />

daha da zorlaşacaktır. Şu anda esnemeyi<br />

başarabilmek çok önemli.


hotel restaurant<br />

46 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka / proje<br />

Bars: “Tüm<br />

isteklerimizi<br />

Simpra ile<br />

karşılıyoruz”<br />

İşleri sadece dondurma yapmak<br />

değildi! Kurumsallığa bütüncül bir<br />

gözle yaklaşarak sıradanlığı güçlü<br />

ve güvenilir bir çözüm ortağıyla<br />

yıkmak oldu temel amaçları. Bu<br />

süreçte üretmek kadar sistemi doğru<br />

kurgulamak da önemliydi nitekim.<br />

Üretim, satış ve sipariş üçgenini en<br />

iyi şekilde ölçümlemek ve kaliteli<br />

<strong>hi</strong>zmet vermek hedefiyle açtıkları<br />

her bir şubede en doğru partnerlerle<br />

yol aldılar, bu sayede sürdürülebilir<br />

başarılara da imza attılar…<br />

Kanyon AVM’nin giriş katında<br />

neşeli tasarımı ve birbirinden enfes<br />

dondurmalarıyla olduğu kadar<br />

güvenilir sistem tercihleriyle de dikkat<br />

çeken Pioppo Gelato’dayız. Bir hobi<br />

olarak başladığı gelato serüvenini<br />

profesyonelliğe taşıyarak şimdilerde<br />

çok şubeli mekanların yönetimini<br />

üstlenen Pioppo Gelato Yönetici Ortağı<br />

Volkan Bars ile hem işletmeyi hem<br />

de konsepti başarıya taşıyan sistem<br />

tercihlerini konuştuk.<br />

Volkan Bey, ilk olarak Pioppo ne<br />

anlama geliyor?<br />

İtalyancada “kavak” anlamına<br />

gelmektedir. İlk mağaza deneyimimizi<br />

Yalıkavak Marina’da yaşadığımız için bu<br />

ismi uygun gördük. İsim de marka ile<br />

çok özdeşleşti. İtalyan dondurmasını<br />

Türk damak tadına uyarladık. Yaklaşık<br />

18 ay boyunca her gece evimizde<br />

dondurma makinesi alarak denemeler<br />

yaptık. İtalya’da eğitim aldık ve<br />

Türkiye’de pekiştirdik. Lezzet için her<br />

zaman en iyisi olsun istedik. Çalışan<br />

eğitimlerimizde ise, öncelikli olarak<br />

mutluluğa odaklandık; personelimize<br />

üzgün ve mutsuz değil, enerjik ve güler<br />

yüzle çalışmayı öğrettik.<br />

Konseptin ana çizgisinden kısaca<br />

bahseder misiniz? Türkiye’de toplam<br />

kaç şubeyle <strong>hi</strong>zmet veriyorsunuz?<br />

Pioppo Gelato ilk olarak Yalıkavak<br />

Marina’da 2014 yazında açıldı. Daha<br />

sonra İstanbul’a gelme kararı verildi.<br />

İlk önce tüm mağazalarımızı kendimiz<br />

açtık. Gelen ısrarlar doğrultusunda çok<br />

özenle seçtiğimiz kişilere franc<strong>hi</strong>se<br />

vermeye başladık. İlk olarak Master<br />

Franc<strong>hi</strong>se Mersin’de açıldı. Yakın bir<br />

zamanda Mersin’de ikinci şubemizi<br />

açacağız ve hemen arkasından Adana<br />

da bu sezona yetişecek. Bu seneki yeni<br />

lokasyonlarımız olarak, İstanbul Bağdat<br />

Caddesi ve Nişantaşı’na 2 yeni şube<br />

ekledik. Şu anda sekiz farklı noktada<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyoruz. Bu yıl içerisinde<br />

gelen talepleri değerlendirdikten<br />

sonra yeni noktalar da eklenecek. Bu<br />

süreçte geliştirdiğimiz yenilikler<br />

de olacak ama Ar-Ge işlemleri<br />

tamamlanmadan söylemem doğru<br />

olmaz. Sadece küçük bir ipucu<br />

paylaşmam gerekirse, herkesin en az<br />

Pioppo Gelato kadar beğeneceği yeni<br />

tatlar yolda diyebilirim.<br />

Fotoğraflar: Yüksel Ekinci


Volkan Bars<br />

Kimlere <strong>hi</strong>tap ediyorsunuz? Müşteri<br />

eğilimleri ve beklentilerini ne<br />

şekilde analiz edip, memnuniyete<br />

dönüştürmeyi esas tutuyorsunuz?<br />

Pioppo Gelato’da herkes bizim müşteri<br />

profilimiz. 3 yaşındaki bebekten 90<br />

yaşındaki ninelerimize kadar uzanıyor.<br />

Hedef kitle olarak dondurmayı<br />

sevmeyenin olmayacağını sadece<br />

damak tadında ve özel lezzetlerden<br />

dolayı tercih edilebileceğimizi, hep<br />

taze ve hep en iyi kalitede ürün<br />

sunduğumuzu düşünüyoruz.<br />

Müşteri memnuniyeti olmazsa<br />

olmazımız! Biz ürünlerimize<br />

güveniyoruz. Bana “en çok hangisini<br />

beğeniyorsunuz” diye soruyorlar. Ben<br />

de şu yanıtı veriyorum, “siz en çok hangi<br />

çocuğunuzu seviyorsunuz?”<br />

Hepsi benim çocuklarım, bütün tatları<br />

oluştururken gecemizi gündüzümüze<br />

kattık. Sonuçta gıda satıyoruz ve<br />

birinci kuralımız <strong>hi</strong>jyen, sağlıklı<br />

ürünler, günlük üretim, kısa sürede<br />

tüketilecek kadar üretim ve her gün<br />

taze politikamız.<br />

Bu doğrultuda her tür geri bildirim<br />

bizim için değerli, bunu önemsiyor ve<br />

dikkate alıyoruz.Kendimizi devamlı<br />

geliştiriyoruz, kendi kendimizi<br />

denetletiyoruz, gizli müşteri<br />

kullanıyoruz. ISO belgemiz, eğitim<br />

seminerlerimiz, personel eğitimlerimiz<br />

ve şef eğitimlerimiz de sürekli yapılıyor.<br />

Restoran POS Yönetim Sistemleri<br />

konusunda çözüm ortağı ararken belli<br />

başlı kriterleriniz neler oldu? Buna<br />

paralel olarak Simpra ile çalışmaya<br />

nasıl karar verdiniz? Ne kadar süredir<br />

çalışıyorsunuz?<br />

Mevzu kurumsallıksa, bunu bütünüyle<br />

yapmak gerek. Sadece dondurma<br />

yapıyoruz derseniz sıradan olmaktan<br />

kurtulamazsınız! Önce bir sistem<br />

üzerinden satışları doğru tutmak,<br />

hesaplamaları doğru yapmak, ne kadar<br />

sattığınızı doğru görmek, ne kadar<br />

ürettiğinizi doğru yapmak ve gelen<br />

müşterilerin hangi yaş grubundan<br />

olduğunu bile bilmek gerekli. Biz de<br />

araştırmalarımız neticesinde en doğru<br />

tercih olarak Simpra’yı tercih ettik. Bu<br />

sene başında çalışmaya başladık ve çok<br />

memnunuz. Bundan sonra açılacak her<br />

dükkânımızda Simpra üzerinden tüm<br />

isteklerimizi karşılayabiliyoruz.<br />

Bize vermiş oldukları destekle doğru bir<br />

seçim yaptığımızı düşünüyoruz.<br />

Simpra’yı kullanıcısı olarak daha<br />

detaylı tanıtabilir misiniz? Sistemin<br />

işletmeye, şubeler arası çalışma<br />

performans ve verimliliğinin yanı sıra<br />

müşterilerine sunduğu imkanlar ve<br />

avantajlar neler?<br />

İşletmeler artık global yapı içerisinde<br />

anında değişim ve istekleri karşılamak<br />

için teknolojik yapıyı kullanmayı en<br />

üst seviyeye çekiyorlar. Bu nedenle<br />

biz de üretim-satış-sipariş üçgenini<br />

en iyi şekilde ölçümlemek ve kaliteli<br />

<strong>hi</strong>zmet vermek hedefiyle yola çıktık.<br />

Süreçte imalat öncesi satın almaların<br />

yapılması, sonrasında imalat<br />

programlarını tüketim ve lokasyonlara<br />

göre belirlenmesi ve tüm bu konularda<br />

Simpra karlılık, ciro ve memnuniyet<br />

üçgeninin doğru ve ölçümlenebilir<br />

olmasında bize çok faydalı bir yazılım<br />

olmaya devam etmektedir.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz…<br />

Son olarak herkesin bir mutluluğa<br />

ihtiyacı var, biz de hepinizi bu küçük<br />

mutluluğu tatmak için en yakın Pioppo<br />

Gelato’ya bekliyoruz.


48<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

Profesyonel mutfakların 25 yıllık<br />

lezzet sırrı Arifoğlu<br />

Bundan 75 yıl önce dede Ahmet<br />

Arifoğlu ve baba İsmet Arifoğlu<br />

tarafından Tari<strong>hi</strong> Mısır Çarşısı’nda<br />

herkesin güvenle tüketebileceği doğal<br />

lezzetleri sofralara sunmak üzere yola<br />

çıkan Arifoğlu, bugün yüzlerce çeşit<br />

ürünü milyonlarca insana ulaştıran<br />

öncü kimliğiyle İstanbul Avcılar’daki<br />

merkez tesislerinde ticari faaliyetlerini<br />

sürdürüyor.<br />

Üreticiden sofraya uzanan süreçte<br />

ürünlerin sağlıklı, kaliteli ve güvenilir bir<br />

şekilde nihai tüketiciye ulaşması hedefiyle<br />

çalışmalarını sürdürdüklerini ifade<br />

eden Arifoğlu’nun firma sa<strong>hi</strong>bi B. Fuat<br />

Arifoğlu, Türkiye ve dünyada yüzlerce<br />

satış noktasındaki ürünlerin milyonlarca<br />

kişinin önceliği olmasına gayret ettiklerini<br />

belirterek, “1944 yılında yanmaya<br />

başlayan bu <strong>hi</strong>zmet ateşimizi, gerek bizi<br />

bugüne kadar ev mutfaklarında tercih<br />

eden ev hanımları gerekse profesyonel<br />

şeflerin o çok kıymetli beğenisini hak<br />

etmek için sürdürüyoruz. Çorbada bir<br />

tuzumuz olsun istiyoruz” diyor.<br />

Türkiye’nin her yerinde<br />

Ev dışı tüketim kanalında <strong>hi</strong>zmet veren<br />

Arifoğlu, uluslararası marketlerin rafları<br />

başta olmak üzere Türkiye geneline<br />

yayılan satış bayileriyle faaliyetlerini<br />

sürdürüyor. Aynı zamanda “arifoglu.com”<br />

adlı online kanaldan da müşterilerine<br />

<strong>hi</strong>zmet verdiklerini belirten Fuat Arifoğlu,<br />

“Kimi zaman Erzurum’da bir butik otel,<br />

restoran, büfe kimi zaman güneyde<br />

tatil köyü kimi zaman da ülkemizin en<br />

büyük catering firmaları ya da iş yeri<br />

yemekhaneleri müşterilerimiz arasında<br />

yer alıyor” diyor.<br />

Yıl sonu hedefinde yüzde 40 büyüme<br />

var!<br />

Arifoğlu, başta baharat ve bitkiler<br />

olmak üzere bitki çayları, kaplama<br />

malzemeleri, ‘Şeflerin Lezzet Sırrı’<br />

olarak sınıflandırılan Bulyon ve Çeşninin<br />

yanı sıra Cajun, Fajita, Taco ve Köri gibi<br />

dünya mutfakları serisi ürünleriyle de<br />

ev dışı tüketim kanalına <strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />

Baharat ve bitki çaylarının yanı sıra<br />

bitkisel yağlardan pekmeze, organik<br />

ürünlerden arı ürünlerine uzanan geniş<br />

yelpazesini soslar, salçalar, macunlar ve<br />

doğal kozmetik ürünlerini de da<strong>hi</strong>l ederek<br />

pazardaki büyümesini sürdürdüklerini<br />

söyleyen Fuat Arifoğlu, son beş yılda<br />

yakaladıkları bu hızlı büyüme trendini yıl<br />

sonunda özellikle bilinirlik ve bulunurluk<br />

anlamında yüzde 40 büyüme ile devam<br />

ettirmeyi amaçladıklarını belirtiyor.<br />

Ambalaj önemli!<br />

Başta Gaziantep’teki biber işleme<br />

tesisleri olmak üzere Türkiye’nin çeşitli<br />

yerlerindeki tesislerde işlenen Arifoğlu<br />

ürünleri İstanbul’da paketleniyor.<br />

Ürünleri profesyonel hale getiren<br />

bir özellik olarak ambalaj kalitesi ve<br />

çeşitliliğine verdikleri öneme dikkat<br />

çeken Fuat Arifoğlu, “Bu alanda<br />

yılların verdiği deneyim ile her an<br />

müşterilerimizin elinin altında bulunacak<br />

pratik kullanımlı ambalajlar ve büyük,<br />

daha büyük paket ambalajlar ile şeflerin<br />

mutfaklarına çözümler sunuyoruz” diyor.<br />

Üründe kalite, <strong>hi</strong>zmette istikrar<br />

75 yıllık üretim yolculuğuna pek çok<br />

ödülü sığdıran Arifoğlu için sektör<br />

tarafından onurlandırılmaktan çok daha<br />

fazlası, şeflerin ilgisini kazanmak ve<br />

prestije katkıda bulunmak! Bu doğrultuda<br />

üretimlerine yön verdiklerini ve<br />

profesyonel mutfağın en çok tercih edilen<br />

ürünleri arasında olmayı ilke edindiklerini<br />

söyleyen B. Fuat Arifoğlu, üretim ve satış<br />

sonrası anlayışlarını ‘Nar Ekşili Sos’<br />

ürünü özelinde bir örnekle şöyle açıklıyor:<br />

“20 yılı aşkın bir süredir çıkardığımız<br />

her üründe kalite ve <strong>hi</strong>zmetteki istikrarı<br />

birincil önceliğimiz yaptık. Zaman zaman<br />

mevsimsel sebepler gibi kimi bazı<br />

aksaklıklar da yaşadık elbette. Sonuçta<br />

tabiata bağlı ürünler üretiyoruz. Bu tür<br />

durumlarda şefler çok kısa bir sürede<br />

müşteri <strong>hi</strong>zmetlerimizi arayarak bizleri<br />

uyardılar sağ olsunlar. Onlara sebepleri<br />

açıklayınca bizi tercih etmeye devam<br />

ettiler. Yani bir kere beğenilmek, hep<br />

beğenilmek, alışkanlıkları kolay kolay<br />

zora sokmamak… Kalite, fiyat gibi<br />

unsurlar rekabetin her geçen gün daha<br />

da etkisini arttırdığı dünyamızda zaten<br />

olmazsa olmazlar. Bizim nazarımızda<br />

bütün mutfaklar aynı. Çünkü mutfakta<br />

ya bir hanım var, o annedir ya da bir ekip<br />

var, başlarındaki şeftir”.


50<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Nestlé Professional’dan<br />

iki yeni kahve makinesi serisi<br />

Nescafé Milano ATTIMO ve Nescafé Alegria LEGGERO<br />

Kahve tüketicilerinin giderek artan beklentilerini karşılamak isteyen işletmelere özel<br />

çözümler sunan Nestlé Professional, iki yeni kahve makinesi serisini, Yapı Kredi bomontiada<br />

Atölye’de düzenlenen Deneyim Tasarımı ve Yönetim Zirvesi XCO’19’da görücüye çıkardı.<br />

Dünyanın lider gıda firması Nestlé’nin<br />

ev dışı tüketim sektöründe faaliyet<br />

gösteren uzman iş birimi Nestlé<br />

Professional, sektördeki öncülüğünü<br />

yenilikçi duruşuyla da güçlendiriyor.<br />

Deneyim Tasarımı ve Yönetim Zirvesi<br />

XCO’19’da ev dışı tüketim endüstrisi<br />

profesyonellerinin beğenisine sunulan iki<br />

yeni kahve makinesi serisi, müşterilerine<br />

en üst düzeyde kahve keyfini en uygun<br />

maliyetlerle sunmak isteyenler için ideal<br />

seçenekler olarak dikkat çekiyor.<br />

“An”ın tadını çıkarmak için;<br />

Nescafé Milano ATTIMO<br />

Kahve severlere eşsiz bir deneyim<br />

sunmak ve bu deneyimin her anını özel<br />

kılmak üzere tasarlanan ATTIMO serisi<br />

adını İtalyanca’da “AN’’ kelimesinden<br />

aldı. ATTIMO; Nestlé Professional’ın<br />

en premium markası olan Nescafé<br />

Milano’nun taze kahve çekirdeklerini,<br />

servisten hemen önce ki ‘O AN’da<br />

öğütürken, değirmenden gelen kahve<br />

çıtırtıları ve o AN’da demlenen taze<br />

kahvenin eşsiz kokusu ile kusursuz<br />

bir deneyim sunan “toplam kahve<br />

çözümü’’dür. Espresso’dan Cappucino’ya,<br />

Mocha’dan Flat W<strong>hi</strong>te’a uzanan geniş<br />

bir kahve yelpazesini 60 saniyeden<br />

kısa sürede profesyonel bir baristanın<br />

elinden çıkmış gibi hazırlayan Nescafé<br />

Milano ATTIMO, 25 cm’lik dokunmatik<br />

ekranı, göz alıcı LED aydınlatması ile şık<br />

ve çağdaş bir tasarıma sa<strong>hi</strong>p olmakla<br />

birlikte 80 yılı aşkın kahve tecrübesi<br />

olan NESCAFÉ ise bu tasarıma imzasını<br />

kırmızı ikonu ile atmış.<br />

Öğütme, demleme ve ısıtma<br />

teknolojilerinde yapılan son yenilikler<br />

sayesinde son bardaktaki ürün kalitesi<br />

yükselen ATTIMO’da operasyonel<br />

zorluklar ise azaltıldı. Özel ısıtma<br />

teknolojisi “Varitherm” ile seçilen içeceği<br />

hazırlamak için kullanılacak su anında<br />

ısıtılıyor, böylece makine kullanımda<br />

olmadığı anlarda enerji tüketimini yüzde<br />

60’a kadar düşürerek hem maliyet<br />

avantajı sağlıyor hem de doğaya özen<br />

gösteriyor. “Varigrind” teknolojisi ise<br />

sadece o anda talep edilen içecek için


gerekli miktarda kahveyi öğüterek, taze ve<br />

otantik kahve deneyimini bir üst seviyeye<br />

taşıyor. Nescafé Milano ATTIMO’da<br />

kullanılan ve Nescafé’nin 80 yılı aşkın<br />

kahve uzmanlığı ve deneyiminden<br />

beslenerek hazırlanan ürünler de<br />

tüketicilerin kahve keyfine keyif katıyor.<br />

Yüzde 100 Arabica çekirdeklerinden<br />

oluşan, Kolombiya ve Brezilya harmanı,<br />

orta gövdeli ve dengeli tada sa<strong>hi</strong>p, Yağmur<br />

Ormanları Birliği sertifikalı NESCAFÉ<br />

Superiore çekirdek kahve, kurutulmuş<br />

yüzde 100 yağsız süt ve yüzde 34 kakao<br />

oranına sa<strong>hi</strong>p premium çikolata…<br />

Çağdaş tasarım, gelişmiş işlevsellik;<br />

Nescafé Alegria LEGGERO<br />

Ev dışı tüketim endüstrisi<br />

profesyonellerine kahve çeşitlerini<br />

standart kalitede ve uygun fiyatlarla<br />

sunmaları için gerekli ürünleri, kahve<br />

makinesi serilerini ve <strong>hi</strong>zmetleri<br />

sağlayan Nestlé Professional’ın ana<br />

içecek çözümlerinden biri olan Nescafé<br />

Alegria ailesi de işletmelerin işine değer<br />

katacak yeni bir makine serisiyle büyüyor.<br />

Yeni Nescafé Alegria LEGGERO kahve<br />

makinesi serisi, çağdaş tasarımı ve<br />

gelişmiş işlevsellik sunan özellikleri ile ev<br />

dışı tüketim endüstrisi profesyonellerinin<br />

ihtiyaçlarına özel olarak üretildi.<br />

İtalyanca’da “ışık” anlamına gelen<br />

LEGGERO’nun ismi, Alegria’nın eşsiz<br />

kahve lezzetini hızlı ve pratik bir şekilde<br />

sunabilmesinden geliyor. Dokunmatik<br />

paneliyle kolay kullanım sağlayan<br />

ve çağdaş tasarımıyla dikkat çeken<br />

LEGGERO sayesinde işletmeler çeşitli<br />

kahve menülerini kullanarak özel kahve<br />

seçeneklerini hızlı ve kolay şekilde<br />

tüketicilerine sunabiliyor.<br />

Artan kahve beklentilerini karşılamak<br />

için doğru kahve makinesi serisi<br />

Nestlé Professional<br />

Türkiye Genel<br />

Müdürü Arzu<br />

Alibaz, “Kahve<br />

beklentilerinin<br />

giderek yükseldiği<br />

günümüzde<br />

tüketiciler kahvede<br />

kalite ve çeşit<br />

kadar tazelik ve<br />

orijinallik de talep<br />

ediyor. Ev dışı<br />

tüketim endüstrisi<br />

profesyonellerinin de<br />

bu artan beklentileri<br />

karşılamak ve<br />

kusursuz bir kahve deneyimi sunmak<br />

için doğru kahve çözümüne ihtiyaç<br />

duyuyor. Nestlé Professional’da<br />

işletmeler için toplam kahve çözüm<br />

ortağı olma hedefimize yönelik olarak<br />

tutkuyla çalışıyoruz. Bu süreçte en güçlü<br />

yanlarımızdan biri şirketimizin yenilikçi ve<br />

yaratıcı DNA’sı sayesinde imza attığımız<br />

teknolojik, estetik ve işlevsel anlamda<br />

etkili ve verimli kahve çözümlerindeki<br />

yenilikler. Yeni Nescafé Milano ATTIMO<br />

ve Nescafé Alegria Leggero, işletmelerin<br />

düşük maliyet, kullanım kolaylığı ve<br />

kaliteli kahve gibi taleplerini en etkili<br />

şekilde karşılayan iki yeni çözümümüz.<br />

Ürünlerimizin yanı sıra menü<br />

tasarımından reçete önerilerine, sezonsal<br />

promosyonlardan personel eğitimine<br />

uzanan desteklerimizle de ev dışı<br />

tüketim endüstrisi profesyonellerini karlı<br />

büyüme yolculuklarında desteklemeyi<br />

sürdürüyoruz” diye konuştu.<br />

Öte yandan, “Daha Fazlası Mümkün”<br />

mottosuyla Türkiye’nin değerlerini<br />

tanıtmak için yola çıktıklarını söyleyen<br />

Alibaz, “Aslında hepimiz Türkiye için birer<br />

turizm elçisi, marka elçileri olabiliriz. Bu<br />

noktada #birliktedahafazlasimumkun<br />

ve #Türkiyeden<strong>hi</strong>kayeler hastaglerini<br />

oluşturarak biz bu projeye start verdik.<br />

İnanıyoruz ki bu projeyle ülkemizin<br />

değerlerini daha iyi anlatabileceğiz.<br />

Böylelikle gelecek kuşaklara<br />

bırakabileceğimiz bir <strong>hi</strong>kâyemiz de olacak.<br />

Ben bu yola doğduğum toprakların<br />

<strong>hi</strong>kâyesini anlatmak için çıktım. Bu<br />

yolda benimle birlikte yürüyen herkese<br />

şimdiden çok teşekkür ederim” dedi.


52<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Başarılı iş adamlarını bir araya getiren pozitif yapılanma:<br />

Lider Patronlar Birliği<br />

Lider Patronlar Birliği’nin kurucularından, aynı zamanda genel sekreterlik sorumluluğunu da üstlenen<br />

Monart Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çıkan, “Lider Patronlar adından da anlaşılacağı üzeri birçok<br />

sektöründe önder liderleri bir araya getiren bir oluşum. Bu oluşumda bana da yer verdikleri için öncelikle<br />

beni davet eden üye başta olmak üzere tüm yönetim kuruluna ve üyelere teşekkür ederim” diyor.<br />

Tüm üyeleri kendi alanlarında<br />

başarılı şirket sa<strong>hi</strong>plerinden oluşan<br />

Lider Patronlar Birliği, sektöründe<br />

başarılı iş insanlarını bir araya getirerek,<br />

birbirlerinin networklerine da<strong>hi</strong>l olup iş<br />

ağlarını geliştirmek ve girişimci bir bakış<br />

açısıyla gelişmek amacıyla kurulmuştur.<br />

Farklı sektörlerden 50 kişilik ana üye<br />

kadrosu ve 10 kişilik misafir kadrosu<br />

olmak üzere toplam 60 kişiden oluşan<br />

birlik, toplantıların yanı sıra, 50 kişilik<br />

ana üye kadrosu, tek tek veya gruplar<br />

halinde, birbirlerini iş yerlerinde ziyaret<br />

ederek referanslarını ve iş geliştirme<br />

olanaklarını görüşürler.<br />

Gönüllülük esasıyla çalışan, bağımsız<br />

bir platform olan birliğin herhangi bir<br />

dernek, cemaat, siyasi parti veya grupla<br />

bağlantısı olmayıp, başarılı, dürüst,<br />

saygın ve ilkeli iş insanlarını bir araya<br />

getirerek iş ağını genişletmeyi ve yeni iş<br />

birlikleri oluşturmayı amaçlar.<br />

Sürekli genişleyen iş ağı<br />

Küreselleşen dünya ve dijital devrim,<br />

günümüzde farklı uzmanlık dallarının<br />

birlikte çalışmasını zorunlu kılıyor.<br />

Ticaret reklamsız, reklam yazılımsız,<br />

yazılım hukuksuz ilerleyemiyor. Bu<br />

durum tüm sektörler için geçerli.<br />

Büyümek, ülkemize ve geleceğimize katkı<br />

sağlamak için her sektörden uzmanlarla<br />

iş birlikleri kurmaya ihtiyacımız var.<br />

Birlik üyeleri, güvendikleri kişilerin<br />

referanslarıyla tanışır, mali müşavirden<br />

avukata, doktordan matbaacıya kadar her<br />

sektörden güvenilir tanıdıklarla çalışma<br />

olanağına kavuşurlar. Birlik üyesi olan<br />

tanıdıklarına iş yönlendirmeleri yaparak,<br />

‘kazan-kazan’ mantığında çalışan çözüm<br />

ortakları bulurlar.<br />

Düzenli toplantılar<br />

Lider Patronlar Birliği toplantıları ayda<br />

üç defa, çarşamba sabahları saat 06.30-<br />

08.30 arasında yapılır. İşleri aksatmamak<br />

ve hafta sonunu harcamamak için<br />

sabah saatlerinde gerçekleştirilen<br />

toplantılara 50 asil üye ve 10 misafir<br />

katılır. Kurulmuş olan 1. grup 50 asil<br />

üye ile <strong>hi</strong>zmet vermektedir. Bu 50<br />

asil üye, her hafta kendi çevresinden<br />

toplam 10 misafir davet eder. Misafirler,<br />

toplantıdan olumlu etkilenmeleri halinde,<br />

50 kişilik yeter sayıya ulaşınca 2. grubu<br />

oluşturacaklardır. Toplantının amacı,<br />

Birlik’in dinamik yapısını korumak ve<br />

süreklilik sağlamaktır. Bu sebeple, üst<br />

üste iki toplantıya mazeretsiz katılmayan<br />

veya iş yönlendirmesi ve ziyaret<br />

yapmayarak atıl kalan üye Birlik dışı kalır.<br />

Dinamik üyelik politikaları<br />

Lider Patronlar Birliği, dinamik bir<br />

topluluktur. Topluluğa yarar sağlamayan<br />

üyeleri diskalifiye eden bir iş karnesi<br />

doğrultusunda, doğal seleksiyon<br />

yöntemiyle çalışır. Birlik üyelerinin<br />

ziyaretleri, iş yönlendirmeleri ve iş<br />

birlikleri takip edilip karneler oluşturulur.<br />

Her hafta en az aktif olan üye, en çok<br />

ziyaret ve iş yönlendirmesi yapan<br />

‘Haftanın Şampiyonu’na ödül olarak bir<br />

hediye verir. Üç hafta üst üste ‘haftanın<br />

en pasifi’ olan üye elenir ve Lider<br />

Patronlar Birliği üyeliği düşer. Benzer bir<br />

sektörde yöneticilik yapan daha aktif bir<br />

misafir, üyeliği düşürülen kişinin yerine<br />

geçer.<br />

Toplantı süreçleri<br />

Birliğin 1. grup toplantıları 5 yıldızlı bir<br />

otelin balo salonunda gerçekleştirilir.<br />

Otelin sa<strong>hi</strong>bi de - eğer varsa - platform<br />

üyeleri arasından seçilir. Toplantıda<br />

bir moderatör ve bir grup başkanı<br />

bulunmaktadır. Moderatör toplantıyı idare<br />

eder, başkan gerekli bilgilendirme ve<br />

konuşmalarla açıklamalarda bulunur ve<br />

toplantıya destek verir.


54<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Form’dan Yerli Üretim Paket Klimalarda ilk ihracat<br />

Form Şirketler Grubu, Türkiye’de 40 yıla yakın bir süredir tek yetkili distribütörü olduğu<br />

Lennox markasının kısa bir süre önce üretimine başladığı paket klimalarından ilk ihracatını<br />

gerçekleştirdi. Form, Lennox lisansıyla ürettiği paket klimalar ile Bakü Haydar Aliyev<br />

Uluslararası Havalimanı’nın iklimlendirmesini sağlayacak.<br />

Türkiye’de iklimlendirmenin öncü<br />

firmalarından Form Şirketler Grubu,<br />

Türkiye’de 40 yıla yakın bir süredir<br />

tek yetkili distribütörü olduğu Lennox<br />

markasının kısa bir süre önce üretimine<br />

başladığı paket klimalarından ilk ihracatını<br />

gerçekleştirdi.<br />

İlk ihracatını Bakü’ye yaptı<br />

Amerika’nın en büyük klima<br />

üreticilerinden biri olan Lennox’un kendi<br />

tesisleri dışında paket klima üretim lisansı<br />

verdiği dünyadaki ilk ve tek distribütörü<br />

olan Form Şirketler Grubu, ürettiği paket<br />

klimaların ilk ihracatını Azerbaycan’ın<br />

başkenti Bakü’ye yaptı. Bakü’deki Haydar<br />

Aliyev Uluslararası Havalimanı’na yapılan<br />

Lennox markalı paket klima ihracatında<br />

soğutma kapasitesi 340 kW olan, heat<br />

pump ısıtma özellikli ürünler tercih<br />

edildi. EC plug fanlı model FAH170 DN<br />

Lennox paket klimalar havalimanının<br />

eski terminalindeki check in bölümünün<br />

iklimlendirme ihtiyacını karşılayacak.<br />

Ecodesign kriterleriyle uyumlu, Eurovent<br />

sertifikalı paket klimalar; tek bir cihaz<br />

ile %100 taze hava ihtiyacını karşılayan<br />

ve aynı zamanda ısıtma, soğutma,<br />

nemlendirme, nem alma yapabilme gibi<br />

imkanları bir arada sunuyor. Yüksek enerji<br />

tasarrufu da sunan paket klimalar, hızlı ve<br />

kolay kurulumları sayesinde işletmelerin<br />

ilk yatırım maliyetlerini de minimumda<br />

tutmalarına olanak veriyor.<br />

Lennox’tan Form’a<br />

“Paket Klimada En İyi Ortak Ödülü”<br />

İklimlendirme sektörünün öncü<br />

firmalarından Form Şirketler Grubu, 36<br />

yıldır iş ortaklığı gerçekleştirdiği paket<br />

klima üreticisi Lennox tarafından ‘’En<br />

Önemli Paket Klima Partneri’’ (Key<br />

Rooftop Partner) ödülüne layık görüldü.<br />

Yakın zamanda Lennox için İzmir Pancar<br />

OSB’deki tesislerinde üretime başlayan<br />

Form, aynı zamanda Lennox’un dünyada<br />

kendi tesisleri dışında paket klima üretim<br />

lisansı verdiği ilk ve tek marka olma<br />

özelliğine sa<strong>hi</strong>p.<br />

36 yıldır Lennox’u Türkiye’de tek yetkili<br />

olarak temsil eden Form Şirketler Grubu,<br />

2015 yılında <strong>hi</strong>zmete başlayan 20.000<br />

m2 açık alan üzerine 11.000 m2 kapalı<br />

alandan oluşan fabrikasında ilk aşamada<br />

80 kW üstü kapasitelerde Lennox markalı<br />

paket klima (rooftop) cihazları üretiyor, bu<br />

yatırım sayesinde 2020’den itibaren 80 kW<br />

altı kapasitelerin de üretimine geçecek.


56<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Duayen kurucu<br />

Mustafa Kaya’ya<br />

çifte kutlama!<br />

Kayalar Grup bünyesinde toplanan KM Kayalar Mutfak A.Ş.,<br />

Kayalar Plastik A.Ş., Kayalar Medikal A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mustafa Kaya, 80’inci yaşını ve iş hayatındaki 70’inci yılını Rahmi Koç<br />

Müzesi’nde düzenlenen görkemli bir davet ile kutladı.<br />

1956 yılından bugüne profesyonel iş<br />

hayatındaki başarısını her geçen gün<br />

artırarak devam ettiren Türkiye’nin<br />

öncü firmalarından Kayalar Endüstriyel<br />

Mutfak A.Ş., Kayalar Plastik A.Ş. ve<br />

Kayalar Medikal A.Ş. Murahhas Üyesi,<br />

Kayalar Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mustafa Kaya, Rahmi Koç Müzesi’nde<br />

verdiği yemekte hem 80. yaşını hem de iş<br />

hayatındaki 70. yılını iş dünyasının önemli<br />

isimleri, akademisyenleri, devlet adamları,<br />

ailesi, dostları ve çalışanları ile birlikte<br />

kutladı.<br />

Mustafa Kaya’nın yeni yaşını ve yetmiş<br />

yıllık iş hayatını konu alan etkinliğe,<br />

İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis Başkan<br />

Vekili ve MÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu<br />

Üyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan<br />

Yardımcısı Hasan Büyükdede, İstanbul<br />

Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet ve<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydın,<br />

Türkiye Deniz Aslanları Kulübü Yönetim<br />

Kurulu Başkanı, Başkan Yardımcıları ve<br />

Üyeleri, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Na<strong>hi</strong>t Kemalbay, Mermorial Sağlık Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Aydın,<br />

Kılıçlar Çatal Kaşık A.Ş. Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Hüseyin Kılıç, Alkoy A. Ş. Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Mustafa Alkoy’un yanı sıra<br />

çok sayıda iş insanı katılım gösterdi.<br />

Kaya: “İnsan sevdiği işi yaptığında o iş,<br />

hayatının amacı olur. İnsanı sağlıklı<br />

tutan, içindeki sevgiyi, umudu, güzelliği<br />

büyüten ise elbette yaşamına dair<br />

belirlediği amaçlardır”<br />

Bundan 70 yıl önce henüz 10 yaşında<br />

bir çocukken atıldığı iş hayatına, bugün<br />

da<strong>hi</strong> aynı heyecan ve yeni hedeflere<br />

duyduğu hevesle devam eden Mustafa<br />

Kaya, “Hala içim kıpır kıpır, daha ne iş<br />

yapsam diyorum” sözleriyle konuşmasına<br />

başlayarak, 70 yıllık iş disiplininde işine<br />

duyduğu saygıyı ve çalışma isteğini samimi<br />

bir üslupla konuklarına aktardı. İçinde <strong>hi</strong>ç<br />

tükenmeyen bir yenilik ve üretim isteğini<br />

ise, “İnsan sevdiği işi yaptığında o iş,<br />

hayatının amacı olur. İnsanı sağlıklı tutan,<br />

içindeki sevgiyi, umudu, güzelliği büyüten<br />

ise elbette yaşamına dair belirlediği<br />

amaçlardır. Ben işimi bu yaşımda da<strong>hi</strong><br />

büyük bir azimle yapıyor ve karşınızda bu<br />

kadar zinde ve sağlıklı durabiliyorsam<br />

bunun sebebi, bir gün bile ara vermeden<br />

işimin başında çalışmamdan kaynaklıdır.”<br />

diyerek ifade etti.<br />

“Başladığımız her işi sadece emeğimizi<br />

değil, yüreğimizi de katarak sürdürelim.<br />

İşimizi ve birbirimizi sevmekten,<br />

saymaktan <strong>hi</strong>ç vazgeçmeyelim”<br />

1950’lerde Trabzon’dan İstanbul’a<br />

gelerek sayısız başarıya imza atan<br />

ve çalışma hayatında durmaksızın<br />

aktif rol alan Mustafa Kaya, kendisi<br />

için düzenlenen geceye katılan tüm<br />

misafirlerine yaptığı konuşmasının<br />

devamında, “Yola çıktığımda 10 yaşımda,<br />

tek başıma hayatta kalmaya çalışan<br />

yalnız bir çocuktum. Şimdi sahneden siz<br />

değerli konuklarıma baktığımda, artık<br />

kocaman bir ailem olduğunu görüyor ve<br />

bu sebeple beni yalnız bırakmadığınız<br />

için hepinize teşekkür ediyorum. Hayatım<br />

boyunca dürüstlüğümden ve çalışma<br />

isteğimden <strong>hi</strong>ç ödün vermedim. Her yeni<br />

güne işimin heyecanı, sürdürülebilir<br />

bir yenilik tutkum ve geleceği okuma<br />

azmimle başlıyor ve bugün da<strong>hi</strong> yeni<br />

neler yapabileceğimizi, üretime nasıl<br />

katkı sağlayabileceğimizi düşünüyor,<br />

yerimde duramıyorum. Bu gece beni yalnız<br />

bırakmayan saygıdeğer konuklarım ve<br />

değerli ailem var oldukça, inanıyorum ki,<br />

bizler daha çalışacak, ülkemiz için nice<br />

başarılara imzalar atacağız. Başladığımız<br />

her işi sadece emeğimizi değil, yüreğimizi<br />

de katarak sürdürelim. İşimizi ve<br />

birbirimizi sevmekten, saymaktan <strong>hi</strong>ç<br />

vazgeçmeyelim.”diyerek tüm misafirlerine<br />

dileklerini ve teşekkürlerini iletti.<br />

Katılımcılar gece boyunca Mustafa Kaya ile<br />

olan anılarını ve duygularını kürsüde söz<br />

alarak toplulukla paylaştı. Deniz Aslanları<br />

İş Adamları Derneği, Mustafa Kaya’ya iş<br />

hayatında öncü bir başarı ile yetmişinci yılı<br />

doldurası sebebi ile bir plaket takdim etti.<br />

“Benim dönemimde gösterdiğim<br />

çabaları, sizlerin de bugün iş hayatına<br />

yeni atılan ve çalışmaktan, üretmekten<br />

<strong>hi</strong>ç vazgeçmeyen yeni nesiller için<br />

göstereceğinize inanıyor, aynı isteği<br />

ve azmi geliştirip, gereken desteği<br />

vereceğinize güveniyorum”<br />

Mustafa Kaya 70 yıllık iş hayatı boyunca,<br />

başarıya yürüdüğü yolda gerek<br />

destek aldığı gerek destek olduğu yol<br />

arkadaşlarına hayatına kattığı değerler<br />

için teşekkür ederken, gerçekleşen<br />

etkinlikte zamanında kol kanat gererek yol<br />

gösterdiği kişilerin bugün birer iş adamı<br />

olduğunu ve kendi işlerinde başarılarını<br />

kanıtladıklarını gördükçe ne kadar onur<br />

Kayalar Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Mustafa Kaya


duyup gururlandığı ifade etti. Mustafa Kaya<br />

yemeğe katılan iş dünyasının önde gelen<br />

isimlerine, “her birimiz yola çıktığımızda<br />

aslında tek başımızaydık ve arkamızı<br />

yaslayabileceğimiz bir sermaye ya da<br />

güç yoktu. Ancak bir çoğumuzun yolu<br />

kesişti, yanımda çalışan arkadaşlarım<br />

kendi işlerini kurmak isterken, kimi<br />

arkadaşlarım işlerini kurmuş ancak<br />

geliştirip büyütmekte zorlanırken ben<br />

elimden geldiğince yolunuza ışık tutmaya,<br />

imkânlarımı paylaşmaya önem verdim.<br />

Bugün sizleri karşımda gördüğümde ne<br />

kadar doğru bir karar verdiğimi ve şimdi<br />

hem ülke ekonomisine katkılarımız hem<br />

de baki olan dostluğumuz açısından<br />

ne kadar yol kat ettiğimizi görüyorum.<br />

Benim dönemimde gösterdiğim çabaları,<br />

sizlerin de bugün iş hayatına yeni atılan ve<br />

çalışmaktan, üretmekten <strong>hi</strong>ç vazgeçmeyen<br />

yeni nesiller için göstereceğinize inanıyor,<br />

aynı isteği ve azmi geliştirip, gereken<br />

desteği vereceğinize güveniyorum.” diyerek<br />

yaptığı konuşmada gelecek nesiller için de<br />

bir dayanışma ağı kurulmasına öncülük<br />

etti.<br />

“Bir insanın mesleği yoksa eli kolu bağlı<br />

demektir. Ben çocukların geleceğini,<br />

ülkenin geleceği olarak gördüğüm için<br />

bugün Kayalar Mesleki ve Teknik Anadolu<br />

Lisesi’nin varlığını çok önemsiyorum”<br />

Hiç okul yüzü görme imkânı yakalamamış,<br />

İstanbul’a geldikten sonra bu özlem ve<br />

ihtiyacını gidermek adına çabalamış ve<br />

Beyoğlu’nda bir okuldan mezun olmayı<br />

yıllar sonra başarmış olan Mustafa<br />

Kaya için eğitime ve bilime verdiği önem<br />

kuşkusuz ki kazanılan tüm başarılardan<br />

çok daha kıymetli ve elzem bir noktada.<br />

Hayat görüşü ve vizyonuyla Mustafa Kaya,<br />

Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları<br />

doğrultusunda; öğrencilere güvenli bir<br />

ortamda nitelikli eğitim vermek, iletişime<br />

açık, sorumluluk duygusu yüksek, meslekî<br />

ve akademik alanlarda başarılı, mesleğiyle<br />

ilgili yenilik ve gelişmeleri yakından takip<br />

eden, yeniliğe açık nesiller yetiştirme<br />

umudu ve isteğiyle 1999 yılında Kayalar<br />

Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni<br />

yaptırdı.<br />

Mustafa Kaya Kayalar Mesleki ve Teknik<br />

Anadolu Lisesi’nin yapılmasına olanak<br />

sağlaması karşılığında <strong>hi</strong>ssettiklerini,<br />

her sene mezuniyet törenine katıldığını,<br />

mezun olan öğrencilerle neredeyse aynı<br />

heyecanı yaşadığını, öğrencilere bir meslek<br />

kazandırma yolunda etkili olmasının<br />

kendisine verdiği mutluluğu başka <strong>hi</strong>çbir<br />

duyguyla eş değer olmadığını açıklıkla<br />

ifade etti.<br />

Eğitimin ve üretkenliğin, bireyin meslek<br />

edinmesi ve ülke ekonomisine katkı<br />

sağlayan sorumlu bir yurttaş olmasının,<br />

kendisi için başarının en temel<br />

Soldan sağa: İstoç Yönetim Kurulu Başkanı Na<strong>hi</strong>t Kemalbey, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı<br />

Hasan Büyükdede, Vildan Büyükdede, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, KM Kayalar Mutfak<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaya, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet ve Y. K. Mustafa Aydın,<br />

KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuray Kaya, KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu<br />

Başkan Yardımcısı Fikret Kaya.<br />

vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Mustafa<br />

Kaya, “bir insanın mesleği yoksa eli kolu<br />

bağlı demektir. Ben çocukların geleceğini,<br />

ülkenin geleceği olarak gördüğüm<br />

için bugün bu okulun varlığını çok<br />

önemsiyorum. Siz başarılı iş dünyasından<br />

arkadaşlarımı da bu konuyu önceliğinize<br />

almanızı, eğitime destek vermenizi,<br />

memleketimize eğitim ve bilim merkezleri<br />

alanında katkı sunmanızı cani gönülden<br />

istiyorum. Kim gelir de böyle bir projede<br />

destek isterse bilsin ki tüm kalbimle ve<br />

imkânlarımla yanında olacağım.” diyerek<br />

yeni okullar, eğitim merkezleri için iş<br />

çevresinden arkadaşlarına açık çağrıda<br />

bulundu.<br />

“Değişen ve gelişen iş hayatı için algımız<br />

açık olmalı, yılmadan, yorulmadan<br />

yeniliği takip etmeli, gerekli yatırımları<br />

yapmalıyız”<br />

Günümüz şartlarında çalışma koşullarının<br />

çok değişkenlik gösterdiğinin bilincinde<br />

olan Mustafa Kaya, iş hayatında ve<br />

özellikle sanayi sektörlerinde, durmaksızın<br />

araştırmalara devam edilmesi gerektiğinin,<br />

çağın gerisinde kalmadan, yeniliklerin<br />

ve özellikle AR-GE, inovasyon gibi<br />

çok önemi disiplinleri dikkate alarak<br />

ilerlemek gerektiğini belirtti. Mustafa Kaya<br />

düzenlediği gecede aldığı sözü, “değişen<br />

ve gelişen iş hayatı için algımız açık olmalı,<br />

yılmadan, yorulmadan yeniliği takip etmeli,<br />

gerekli yatırımları yapmalıyız. AR-GE ve<br />

inovasyon koşullarını en az Avrupa’daki<br />

kadar ve hatta daha ilerisine taşıyarak ülke<br />

içi yatırımları desteklemek ve geliştirmek<br />

çabasında olmalıyız. Bu koşulları<br />

sağladığımız sürece sayısız başarılar<br />

kazanacağımıza inanıyorum ” sözleriyle<br />

iş dünyası için bugün ve yarına dair çok<br />

önemli stratejileri dile getirerek gecedeki<br />

konuşmasını sonlandırdı.


hotel restaurant<br />

58 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka güncel<br />

Alipay Türkiye pazarına ininal ile girdi<br />

Türkiye’nin lider yeni nesil ödeme platformu ininal, Alipay’in Türkiye’deki ilk iş ortağı<br />

oldu. Fintek alanının önemli oyuncularından ve Multinet Up’ın iştiraki olan ininal;<br />

Alibaba’ya bağlı şirketler arasında yer alan, Ant Financial Services Group tarafından<br />

işletilen, lider ödeme ve yaşam tarzı platformu Alipay ile Çinli ziyaretçilerin Türkiye’deki<br />

işletmelerde Alipay’i kullanmalarına imkan tanıyan önemli bir iş birliğine imza attı. İş<br />

birliği ilk olarak, Türkiye’yi ziyaret eden Çinli turistlerin yüzde 85’inden fazlasına <strong>hi</strong>zmet<br />

veren ve Türkiye’nin her yerinde faaliyet gösteren turizm şirketi Dorak Holding’in ilgili<br />

tesislerinde geçerli olacak. Bu <strong>hi</strong>zmet kapsamında Alipay ile ödemeyi kabul eden<br />

kuruluşlar arasında; Kapadokya’daki balon işletmeleri, mağazalar, oteller ve restoranlar<br />

yer alıyor. Anlaşma kapsamındaki işletmeler; İstanbul ve Kapadokya’yı ziyaret eden Çinli<br />

turistlerle Alipay uygulaması üzerinden direkt olarak bağlantı kurabilecekler. Ayrıca<br />

müşterilerin check-out sırasında aynı uygulamayı kullanarak kart terminallerinde<br />

görünen Alipay QR kodunu okutmasıyla ödeme yapmaları mümkün olacak.<br />

5 yılda 5000 öğrenci el <strong>hi</strong>jyeni hakkında<br />

bilgilendirildi<br />

Geleceği şekillendirmeye devam ediyor!<br />

Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü<br />

Zafer Polat ve Pazarlama Direktörü Ali Aktaş Türkiye’nin En İyi Kombi Ustası<br />

Yarışması öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bosch Termoteknik’in<br />

başarılarından da bahseden Polat, “Sektör ile birlikte firmamız da her yıl cirosunu<br />

artırarak büyümeye devam ediyor. Özellikle Bosch ve Buderus markalarımızla<br />

yoğuşmalı kombide pazar liderliğimizi devam ettiriyoruz. 25 yıldır kendi<br />

tasarladığı ve katma değeri yüksek ürünleriyle Türkiye ihracatına katkı sağlayan<br />

Manisa Fabrikamız ile Bosch Termoteknoloji fabrikaları arasında “En İyi Fabrika”<br />

ödülü aldık. 2018 yılı itibari ile Manisa fabrikamızda 8.000.000’uncu kombiyi<br />

üretirken, aynı zamanda üst üste 5. Kez en iyi AR-GE merkezi ve İklimlendirme<br />

Sanayi İhracat Sektör Lideri ödüllerini alarak başarılarımızı devam ettirdik.”<br />

şeklinde açıklamalarda bulundu.<br />

Eczacıbaşı Topluluğu’nun dört ana grubundan biri olan Tüketim Ürünleri Grubu çatısı altında<br />

faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel, ‘El Hijyeni Eğitimi’ projesiyle üç farklı şe<strong>hi</strong>rde dört<br />

okulda anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencisi olan 1000 çocuk ile buluştu. Çocukları el <strong>hi</strong>jyeni<br />

konusunda bilinçlendiren Akademi ekibi, el yıkama tekniklerini çocuklara eğlenceli bir şekilde<br />

anlattı. El kurulamada kağıt havlu kullanımının önemine de değinen Akademi ekibi, tek kullanımlık<br />

kağıt havluların el kurutma makinelerinden daha <strong>hi</strong>jyenik olduğuna vurgu yaptı.<br />

İnoksan, yılın ilk çeyreğini başarıyla kapattı<br />

Geçtiğimiz yılda kurumsal yapısını güçlendirmeye yönelik çalışmaları tamamlayan İnoksan,<br />

2 milyon avroluk makine yatırımıyla özellikle stratejik ürün gruplarında kapasite artışı<br />

gerçekleştirdi. Sene başında <strong>2019</strong> yılında global pazarlarda daha aktif olacaklarının sinyalini<br />

veren İnoksan Genel Müdürü Esra Batkın, <strong>2019</strong>’daki en önemli hedeflerinin Avrupa’daki toptan<br />

satış fırsatlarını değerlendirmek olduğunu belirterek ,“Bu konuda 2018 başından bu yana ciddi<br />

girişimlerimiz oldu ve <strong>2019</strong> ilk çeyrek itibarı ile sonuçlarını almaya başladık. <strong>2019</strong> ortasında bu<br />

kanaldaki ivmemiz artacaktır. Bunun yanında <strong>2019</strong>’da ABD, Çin ve Afrika pazarları bizim için<br />

birincil sırada önem taşıyor. ABD’de mevcut bir organizasyonumuz var ve güçlenerek büyüyor.<br />

Çin pazarında yaptığımız belge yatırımları ile <strong>2019</strong> ortalarında satışlarımızın hızlanmasını<br />

bekliyoruz. Afrika’da büyük işler almaya başladık. Operasyonel anlamda zorluklar taşıyan bir<br />

pazar olsa da büyük bir potansiyel var” dedi.


ASSOS BARBAROSSA HOTEL<br />

Behramkale Kadırga Mevkii Ayvacık / Çanakkale / TÜRKİYE<br />

T. +90 286 721 70 71 – +90 541 721 70 71 F. +90 286 721 71 77<br />

assoszeytinhanhotel / assosbehramhotel / assosbarbarossahotel / assosdionysos_hotel<br />

@AssosBehram<strong>Hotel</strong> / @assosbarbarossahotel / @zeytinhanhotelassos / @assosdionysoshotel<br />

www.assosbarbarossahotel.com


60<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Korkmaz, ihracat gücünü<br />

3.lük ödülüyle tescilledi<br />

Korkmaz Mutfak Eşyaları, İhracatın Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde, ‘Paslanmaz<br />

Çelik Mutfak Eşyaları’ kategorisinde, ‘En Fazla İhracat Yapan Markalar’ arasında üçüncülük<br />

ödülünün sa<strong>hi</strong>bi oldu.<br />

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller<br />

İhracatçıları Birliği (İDDMİB), İhracatın<br />

Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde,<br />

geçen yıl gerçekleştirdikleri ihracat<br />

ile yıldızlaşan üyelerini ödüllendirdi.<br />

Global pazarda Türkiye’nin önde gelen<br />

markalarından biri olan Korkmaz,<br />

düzenlenen ödül töreninde, Paslanmaz<br />

Çelik Mutfak Eşyaları Kategorisi’nde<br />

üçüncülük ödülünü gururla kaldırdı.<br />

Ödülü, Korkmaz, Paslanmaz Çelik Mutfak<br />

Eşyaları Yönetim Kurulu Üyesi Kerim<br />

Korkmaz aldı.<br />

Türkiye’nin güçlü ihracatçıları arasında<br />

Bugün 115 ülkeye ihracatı, yılda<br />

6,5 milyonluk ürün üretimi ve<br />

1.250 çalışanı ile Türkiye’nin güçlü<br />

ihracatçıları arasında yer alan Korkmaz,<br />

Paslanmaz Çelik Mutfak Eşyaları,<br />

kendi kategorisinde aldığı 3’üncülük<br />

ödülünün yanı sıra Metal ve Metalik Ürün<br />

İhracatı’nda da Türkiye’deki ilk 100 firma<br />

arasında 57’inci olarak ihracatın metalik<br />

yıldızı ödülüne layık görüldü.<br />

Türk sanayisinde ilk akla gelen<br />

kuruluşlarından olan Korkmaz;<br />

Kandıra’daki 18.880 metrekare kapalı<br />

alana sa<strong>hi</strong>p çelik ürün grubu fabrikasında<br />

ürettiği paslanmaz çelik ürünleri,<br />

25.505 metrekarelik kapalı alana sa<strong>hi</strong>p<br />

Tuzla küçük ev aletleri fabrikasında<br />

ürettiği elektrikli ev aletleri ve döküm<br />

tencerelerle dünya pazarına “A kalite”<br />

ürünler sunarak, ihracatın metalik<br />

yıldızları arasında yer almasıyla<br />

ödüllendirildi.<br />

Türk ekonomisine ve istihdamına<br />

sağladığı katkı, son teknoloji üretim alt<br />

yapısı, marka ve AR-GE yatırımları ve<br />

ihracat adetleriyle ihracatın çarklarını<br />

döndüren Korkmaz, Türkiye ekonomisine<br />

katkı sağlamayı kendine ilke edinen<br />

markalar arasında bir kez daha öne çıktı.


62<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Mutfağın<br />

‘Saraylısı’<br />

Kadir Yılmaz<br />

Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />

27 yıldır mutfağın içinde. Öyle karma<br />

mutfaklar arasında savrularak da<br />

değil üstelik! Bir ömür, bir gönül<br />

vererek, merakla, adanmışlıkla… Bir<br />

zamanlar ustasının da tembihlediği üzere<br />

‘ne iş yaparsa yapsın en iyisini yapmaya’<br />

gayret göstererek… Titizlikle, disiplinle,<br />

araştırarak ve bildiklerini paylaşarak…<br />

Bu kez de, Osmanlı Saray mutfağını<br />

geçmişten günümüze orijinaline sadık<br />

reçeteleriyle yaşatmaya devam eden<br />

Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 20 yıllık emektar<br />

şefi Kadir Yılmaz’ın mutfağına konuğum.<br />

14 yaşında, neredeyse çocuk denecek bir<br />

yaşta, Sivas’ın Kangal ilçesinden mutfak<br />

tutkusu uğruna İstanbul’un yolunu tutan<br />

Kadir Şef’in. Döner dükkanında çalışan<br />

ağabeyi gibi mutfağı bir ucundan da olsa<br />

yakalamak uğruna! Küçük bir çocukken<br />

anne mutfağında haşladığı makarnaları,<br />

pişirdiği menemenleri yepyeni reçeteler<br />

ve lezzetlerle taçlandırmak hevesiyle…<br />

Akranları sokakta top peşinde koşarken,<br />

o domates, biber, yumurta üçlüsünün<br />

harmonisine kapılarak… Yeni bir şeyler<br />

üretmek ve keşfetmek iddiası ve isteğiyle<br />

en çok da!<br />

“Ne iş yaparsan yap, en iyisini yap!”<br />

Başarı dediğimiz nedir? Şans mı, kısmet<br />

mi? Doğru zamanda, doğru yerde,<br />

doğru insanlarla bir araya gelmek,<br />

fırsatları akıllıca değerlendirip hayata<br />

geçirebilme becerisi mi? Bu <strong>hi</strong>kayenin<br />

daha en başında, her birinin teker teker<br />

filizlenerek şefin geleceğini bir nakış gibi<br />

işlediğini anlamaya başlıyorum. Tıpkı<br />

ağabeyi gibi, mutfağa sevdasıyla Sivas’a<br />

vedası da bunu bir parçası, devamını<br />

getiremediği eğitim hayatını bir öğretmen<br />

lokantasında adeta bir okulmuşçasına<br />

fırsata çevirmesi de kanımca. Ve “en<br />

büyük şansım” dediği Raşit Ustası!<br />

Aşçılar diyarı Bolu Mengen’i meşhur<br />

eden o unutulmaz şef Raşit Özdemir<br />

ile mutfağına gelen bir tüpçü sayesinde<br />

tanışacağı da besbelli.<br />

Hayat bazen fırsatlar koyar önümüze.<br />

Tıpkı Kadir Şef’in başına gelenler gibi.<br />

Altı ay boyunca duayen bir şef tarafından<br />

izlenmekle değişiyor hayatı. İlk o zaman<br />

tanışıyor, Osmanlı Saray mutfağıyla,<br />

anlattığına göre. Bir tarafta “ilk göz ağrım,<br />

okulum, işim” dediği emekli öğretmenin<br />

Uğraş Et Lokantası, bir tarafta kendini<br />

geliştirme, öğrendiklerine yeni şeyler<br />

katma gayesiyle geri çeviremediği Raşit<br />

Şef’in cezbeden Asitane <strong>Restaurant</strong><br />

teklifi! “Kabul etmemek mümkün mü”<br />

diyor ve 1994 yılında Kariye Müzesi’nin<br />

kanatları altındaki Asitane <strong>Restaurant</strong>’ın<br />

mutfağına girerek yepyeni bir sayfa<br />

açıyor hayatında. Mutfağa bir ilgi, bir<br />

merak, sormayın gitsin. Hep okumak,<br />

kaynakları araştırmak istiyor. Aklı fikri<br />

işin matematiğinde, tatlı ile tuzlunun<br />

tabaktaki uyumlu bileşkesine yoruyor,<br />

durup durup zihnini.<br />

16 yıllık Asitane serüveninin ilk<br />

kıvılcımları…<br />

Kadir Şef’in sözünü ettiği, 1994’ten<br />

2010’a, 16 yıllık bir serüvenin daha ilk<br />

kıvılcımları bunlar. Tek derdi yemek<br />

pişirmek olmayacak kadar mutfağa<br />

hakkını verme duyarlılığıyla iz sürmeler.<br />

Hazır tariflerle kolay tencere kaynatmak<br />

değil, yeni nesil için de önemli bir<br />

yol haritası olacağı aşikar bir mutfak<br />

yolculuğu onunkisi.


Öğretmen ustası da sıkı sıkıya<br />

tembihlememiş miydi ki, “ne iş<br />

yaparsan yap, en iyisini yap” diye?<br />

Önce Osmanlı Saray mutfağının dilini<br />

çözmek için Sahaflar Çarşısı’na gider<br />

gelir. Tozlanmış reçeteleri gün yüzüne<br />

çıkardıkça heveslenir. Ustasıyla lezzete<br />

dönüştürdükçe daha bir keyiflenir.<br />

Bahsettiğince Raşit Ustası o kadar<br />

öğretici ve paylaşımcıdır ki, hep yeni<br />

reçeteleri ona verir, uygulatır. Çok<br />

geçmez, bir yıl önce personel aşçısı olarak<br />

girdiği mutfağın yardımcı şefi olur, Kadir<br />

Yılmaz. Ta ki ustası 2004 yılında vefat<br />

edene kadar ustasına sağ kolluk eden<br />

Yılmaz, 2010 yılına kadar da mutfakta şef<br />

önlüğüyle tava sallar.<br />

Matbah ile yollar buluşunca…<br />

Hikayeyi dinlemek çok keyifli. Ama merak<br />

ediyorum ve soruyorum: “Peki Matbah<br />

<strong>Restaurant</strong> ile yolarınız nasıl kesişiyor?”<br />

“Asitane’de çalışırken Ottoman <strong>Hotel</strong><br />

Imperial Genel Müdürü Serdar Balta<br />

arada bize yemek yemeye gelirdi.<br />

İzlermiş o da Raşit Ustam gibi. O dönem<br />

Matbah farklı bir konseptte <strong>hi</strong>zmet veren<br />

bir restorandı. Serdar Bey’in niyetiyse<br />

restoranı Osmanlı Saray mutfağına<br />

çevirmekti. Bana bir teklifle geldi, o<br />

dönemde ben de Asitane <strong>Restaurant</strong>’ta<br />

misyonumu artık tamamladığımı<br />

biliyordum, konuştuk, anlaştık” diyen<br />

Kadir Şef, 2010 yılı itibari ile uzmanı<br />

olduğu mutfağı bu kez Matbah’a taşıdığını<br />

anlatıyor. “Padişaha yemek pişirilen<br />

mutfak” anlamına gelen Matbah, o gün<br />

bugündür İstanbul’un Osmanlı Saray<br />

mutfağı denildiğinde ilk akla gelen<br />

restoranlarının başında geliyor.<br />

Arşivinde 350 reçete var!<br />

Dile kolay, neredeyse çeyrek asrı Osmanlı<br />

Saray mutfağına adayan Kadir Şef’in<br />

gözü gibi baktığı arşivinde yaklaşık<br />

250-300 adet orijinal reçete bulunuyor.<br />

Halihazırda araştırma aşamasında olan<br />

50 adet reçetenin de varlığından söz eden<br />

Yılmaz, bu kaynaklara Serdar Balta ile<br />

Sahaflar Çarşısı ve civar kütüphanelerden


hotel restaurant<br />

64 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Yabancı turistin Türk yemek<br />

kültürü algısında şiş, kebap,<br />

döner algısı vardır ya hani.<br />

İşte Matbah <strong>Restaurant</strong>, Tari<strong>hi</strong><br />

Yarımada’yı ziyaret eden<br />

ziyaretçilerin bu algısını yıkacak<br />

kadar baskın bir mutfağa sa<strong>hi</strong>p.<br />

Bir yanında Mimar Sinan’ın<br />

inşa ettiği kubbesiyle göz<br />

dolduran Cafer Ağa Medresesi,<br />

bir yanında tüm ihtişamıyla<br />

Ayasofya’nın minareleri…<br />

Topkapı Sarayı ve Ayasofya<br />

ziyaretlerinin ardından Osmanlı<br />

Saray mutfağı tatmak isteyen<br />

yabancı misafirler için en gözde<br />

adreslerden biri olduklarını dile<br />

getiren Kadir Şef, “Mutancana,<br />

Kaz Kebabı, İncik, Bostan<br />

Patlıcanda Ballı Bıldırcın ve<br />

Helatiye, Bal Helvamızı bir<br />

tadan bir daha geliyor. Bu da<br />

bizi hem işletmemiz hem de<br />

Türk gastronomisinin tanıtımı<br />

anlamında son derece mutlu<br />

ediyor” diyor.<br />

ulaştıklarını söyleyerek, “Yaptığımız iş<br />

<strong>hi</strong>ç de kolay değil aslında. Misal elimizde<br />

bir kaynak var ki, 1910 yılından kalma,<br />

Osmanlıca yazılmış ‘Aşçıların Mektebi’<br />

kitabı. Biz onu Türkçeye çevirdikten<br />

sonra tıpkı bir laboratuvar gibi işleyerek<br />

sofralarımıza taşıyoruz” diyor.<br />

Şefin de altını çizdiği gibi, Matbah<br />

mutfağından çıkan her bir yemek aslına<br />

sadık uygulanıyor. Reçetedeki malzeme<br />

neyse onu tedarik etmek işletmenin temel<br />

prensipleri arasında. Ürünün muadili de<br />

olsa şefin mutfağında yeri yok, benim de<br />

anladığım. Zengin bir baharat çeşitliliğine<br />

ve kültürüne sa<strong>hi</strong>p olan dünyaca tescilli<br />

restoranda safransa İran’dan, biber<br />

salçasıysa Gaziantep’ten, etse Biga’dan<br />

özel olarak getiriliyor. Dolmaysa mevzu<br />

ba<strong>hi</strong>s, mevsimine göre yazın kavundan,<br />

kışın ayvadan menüye da<strong>hi</strong>l ediliyor.


Osmanlı Saray mutfağında<br />

25 yıllık birikim ve<br />

donanıma sa<strong>hi</strong>p bir şef<br />

olan Kadir Yılmaz’ın<br />

gelecek planlarında<br />

varsa yoksa yine Matbah<br />

var! Mutfak sektöründe<br />

istikrarlı çizgisiyle pek çok<br />

meslektaşından ayrışan<br />

Kadir Şef’in bir arzusu<br />

ömrü elverdiğince Matbah’a<br />

<strong>hi</strong>zmet etmekse bir arzusu<br />

da emekliliğinden sonra<br />

fazlaca vakit ayıramadığı<br />

genç mutfak adaylarına<br />

tüm bilgi ve birikimlerini<br />

aktarmak! Ha unutmadan,<br />

şefin bir müjdesi de var,<br />

uzun araştırmalar ve<br />

çalışmalar sonucu Osmanlı<br />

Saray mutfağından seçme<br />

özel tariflerin ve o döneme<br />

ait mutfak kültürünün<br />

kendilerince derlendiği<br />

‘Matbah’ isimli kitap<br />

da yolda, yaz sonunda<br />

raflardaki yerini almaya<br />

hazırlanıyor. Elçiye zeval<br />

olmazmış!


66<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Gastronominin ilk 3’ü bir arada etkinliği<br />

GASCONFAIR geliyor!<br />

GASCONFAIR, gastronomi sektöründe ilk defa kongre, konferans ve fuarı 12-15 Şubat<br />

2020 tari<strong>hi</strong>nde Nişantaşı Üniversitesi NeoTech Kampüsü’nde bir araya getirecek.<br />

12-15 Şubat 2020 tari<strong>hi</strong>nde<br />

Nişantaşı Üniversitesi NeoTech<br />

Kampüsü’nde düzenlenecek<br />

kısa adı GASCONFAIR olan İstanbul<br />

Gastronomi Kongresi, Konferansı<br />

ve Fuarı ile ilgili ilk basın daveti 24<br />

Mayıs <strong>2019</strong> Cuma günü düzenlendi.<br />

Toplantıya Nişantaşı Üniversitesi<br />

Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ve<br />

Nişantaşı Üniversitesi Rektör Yard.<br />

Prof.Melis Oktuğ Zengin katıldı.<br />

Nişantaşı Üniversitesi Rektörü<br />

Prof. Dr. Esra Hatipoğlu yaptığı<br />

konuşmada; “GASCONFAIR için<br />

çok doğru bir alt yapımız var.<br />

Ayrıca heyecan verici bu etkinlik<br />

için paydaş olmaktan son derece<br />

memnunuz. Üzerimize düşen her<br />

türlü çalışma için ekibe elimizden<br />

gelen desteği sağlayacağız” dedi.<br />

Proje’nin Genel Koordinatörü<br />

Necdet Koç’un GASCONFAIR içeriği<br />

hakkında bilgi verdiği toplantıda,<br />

basın mensupları ve sektör<br />

profesyonelleri, akademisyenler<br />

hazır bulundu.<br />

İlkler için doğru adres<br />

Gastronomi sektöründe ilk defa<br />

kongre, konferans ve fuarı bir<br />

araya getiren, ilk defa bir üniversite<br />

kampüsünde bu kadar kapsamlı<br />

fuar gerçekleştirecek olan ve ilk<br />

defa etkinlik sonrası kurulacak<br />

özel bir platform ile etkinlikle<br />

birlikte başlayan çalışmaları<br />

devam ettirecek olan GASCONFAIR<br />

tüm sektöre fayda sağlamayı<br />

amaçlıyor. Avrupa’nın en büyük<br />

ikinci kampüsü olan Nişantaşı<br />

Üniversitesi NeoTech Kampüsü,<br />

tüm fuar alanlarına göre çok büyük<br />

avantajlar barındırıyor. Kongre<br />

ve konferanslar için çok sayıda<br />

konferans salonu ve amfiye sa<strong>hi</strong>p


olan mekan, aynı zamanda teknik<br />

alt yapı olarak da gastronomiye<br />

yönelik olan GASCONFAIR<br />

bünyesinde düzenlenecek her türlü<br />

mutfak çalışması için 5 adet büyük<br />

uygulama mutfağına sa<strong>hi</strong>p.<br />

Kongrenin içeriği akademisyenler<br />

tarafından yönetiliyor<br />

Organizasyon kapsamında<br />

düzenlenecek kongre için 6 farklı<br />

bilimsel çalışma alanından bildiri<br />

kabul edilecek. Kongrenin içeriği ise<br />

tamamen akademisyenler tarafından<br />

yönetiliyor. Konferanslarda yurt<br />

içi ve yurt dışından katılacak bilim<br />

insanları ilginç konular ile tüm<br />

dinleyicileri hayran bırakacak. Çok<br />

sayıda workshop, panel, söyleşi<br />

ve seminer de düzenlenecek olan<br />

GASCONFAIR’de, ayrıca sıra dışı<br />

yarışmaların kazananlarına para<br />

ödülleri dağıtılacak.<br />

GASCONFAIR Ekibi ve Görevleri<br />

-Genel Koordinatör - Necdet Koç<br />

-Yemek Yarışmaları ve Gala Yemeği Koordinatörü/Baş Hakem -<br />

Şef Aydın Demir<br />

-Marka Koordinatörü/Yemek Fotoğrafçısı - Elif Tekkaya<br />

-Kahve İçeriği ve Yarışmalar Koordinatörü - Cenk R. Girginol<br />

-Ana Medya Sponsoru/Basın İlişkileri - Çiğdem Coşkun<br />

-Uluslararası İlişkiler ve Sponsorluk Koordinatörü - Alper Işıntan<br />

-Bilim Kurulu Başkanı - Doç. Dr. Burak Mil<br />

-Bilim Kurulu Başkanı - Doç. Dr. Kazım Ozan Özer<br />

-Bilim Kurulu Üyesi - Prof. Dr. Haluk Levent


68<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Hellmann’s Burger Fest<br />

4. kez burger severlerle buluşacak!<br />

Türkiye’nin ilk ve tek hamburger festivali olan Hellmann’s Burger Fest, dördüncü yılında<br />

sokak lezzetlerini de konseptine ekliyor. Zorlu Center’da 15-16 <strong>Haziran</strong> tarihlerinde<br />

düzenlenecek olan festival, babalarına burger ve sokak lezzetleri sürpriziyapmak<br />

isteyenlere, babalar günü için iyi bir alternatif sunuyor.<br />

İki gün boyunca ‘Hellmann’s Burger<br />

Fest 4’ etkinliği kapsamında tüm<br />

ziyaretçiler, canlı müzik eşliğinde<br />

birbirinden lezzetli 40’a yakın gurme<br />

burger çeşidini deneyimleyebilecek,<br />

ünlü şef Hazer Amani ile burger ve sos<br />

workshopları gibi eğlenceli aktivitelere<br />

katılabilecekler. Gün boyu sınırsız<br />

patates kızartması ve çeşitli ikramların<br />

yapılacağı bu lezzet dolu festivalde<br />

burgere ara vermek isteyenleri hafif<br />

alternatifler de bekliyor. Ünlü lezzet<br />

markalarının festivale özel tasarladığı<br />

yepyeni burgerler ise festivale yeni bir<br />

heyecan katacak. Sürpriz isimlerin<br />

sahne performanslarıyla renklenecek<br />

hafta sonunda aynı zamanda bir müzik<br />

şöleni yaşanacak.<br />

Sokak lezzetleri de festival<br />

eğlencesini kat kat arttıracak<br />

Gurme burgerlerle birlikte son<br />

dönemin yükselen yeme-içme trendi<br />

sokak lezzetleri de Hellmann’s Burger<br />

Fest eğlencesini kat kat arttıracak.<br />

Hellmanns’ın lezzetli sosları ile burger<br />

ve sokak lezzetlerini deneyimleyecek<br />

olan lezzet severler, Hellmann’s<br />

Burger Fest 4 & Street Food’da lezzete,<br />

müzik ve eğlenceye doyacakları<br />

unutulmaz iki gün geçirecekler.<br />

İstanbul’un en seçkin restoran ve<br />

burger noktalarını aynı çatı altında<br />

burger severlerle buluşturacak<br />

olan Hellmann’s Burger Fest’e;<br />

Zula, Fireroom, Virginia Angus,<br />

Burger House, Will Burger&Bowl,<br />

Sticky Fingers, Pabu Food&Drink,<br />

Dobby’s Burger Place, Mec’s Kasap<br />

Burger, Don Pablo’s Grill, Daily Dana<br />

Burger&Steak, Cross Fingers, Kis<br />

Rotisserie, Bakermill Burger&Pub,<br />

Lezzet Arası CarrefourSA gibi<br />

birbirinden özel lezzet noktaları,<br />

hem en sevilen, hem de festival için<br />

tasarladıkları burgerler ile katılacaklar.


70<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Profesyonel şefler mutfak<br />

sırlarını paylaştılar…<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi, gastronomi alanının önde gelen isimlerini bir araya getirerek<br />

“Şefler Atışıyor” etkinliğini düzenledi.<br />

İstanbul Bilgi Üniversitesi<br />

Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />

Bölümü, “Şefler Atışıyor”<br />

etkinliğine ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı.<br />

Gastronomide fark yaratmak için<br />

gerekli olan niteliklerin masaya<br />

yatırıldığı etkinlik keyifli bir sohbete<br />

sahne oldu. Etkinliğin açılışında,<br />

BİLGİ Gastronomi ve Mutfak<br />

Sanatları Bölümü öğrencilerinden<br />

oluşan “Gastro Cookies” müzik<br />

grubu, mutfak aletlerini enstrüman<br />

şeklinde kullanarak verdiği<br />

konserle katılımcılara keyif dolu<br />

anlar yaşattı.<br />

Etkinlikte Swissotel The Bosphorus<br />

<strong>Hotel</strong>’in Executive Chef’i Ali Ronay,<br />

son Oscar töreninde yer alan<br />

Türk yemeklerini pişiren Spago<br />

Istanbul’un Executive Chef’i Cihan<br />

Kıpçak ve Youtuber Şef Esen Hünal<br />

eğitimin mutfaktaki yeri ve önemine<br />

vurgu yaparak iyi bir şef olmanın<br />

gerekliliklerini tartıştı. Etkinliğin<br />

açılış konuşmasını İstanbul Bilgi<br />

Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak<br />

Sanatları Bölüm Başkanı Dr.<br />

Öğretim Üyesi Dilistan S<strong>hi</strong>pman<br />

yaptı.<br />

S<strong>hi</strong>pman: “Şeflik sanatkarlıktır”<br />

Birbirinden kıymetli üç şefin ilk<br />

kez bir araya geldiğine vurgu yapan<br />

Dr. Öğr. Üyesi S<strong>hi</strong>pman, “Mutfak<br />

sadece yemek yapılan bir alandan<br />

çok daha fazlasıdır. Her alanda<br />

olduğu gibi gastronomide de işinizi<br />

özenle, sevgiyle ve ciddiye alarak<br />

yaparsanız fark yaratırsınız. Her<br />

mutfağın ve her şefin kendi <strong>hi</strong>kâyesi<br />

vardır. Bizler bu alanın inceliklerini<br />

keşfetmek ve tutkuyla yapıldığında<br />

nasıl sanata dönüştüğünü tartışmak<br />

için bir araya geldik” dedi.


Kıpçak: “Vizyondan ödün<br />

vermeyenler farkını ortaya<br />

koyuyor”<br />

Etkinlikte konuşan Spago Istanbul<br />

Executive Chef’i Cihan Kıpçak,<br />

turizm kökenli bir aileden geldiği<br />

için mesleğin içine doğduğunu<br />

ama kendini yurtdışına çıkarak<br />

geliştirdiğini belirtti. Kıpçak;<br />

“Fransız bir şeften aldığım<br />

eğitimin ardından Türkiye’ye<br />

döndüğümde sektörün önünde<br />

olduğumu fark ettim. Hintli, Çinli,<br />

Fransız tüm şeflerin menülerini,<br />

alışkanlıklarını, restoranlarını<br />

gözlemlemeye devam ettim. Tüm<br />

dünyada belli bir zümreye özel işler<br />

yapmaya başladığınızda müşteri<br />

kaybediyorsunuz. Fakat fark yaratan<br />

şefler vizyonlarından ödün vermez”<br />

dedi. Oscar Ödül Töreni’nde Türk<br />

yemeklerini pişirme <strong>hi</strong>kayesini<br />

paylaşan Kıpçak; “Farm to Table<br />

(Çiftlikten sofraya) konseptini<br />

incelemek için Amerika’daydım.<br />

Tadım menüsü hazırlama fırsatı<br />

yakaladım ve yemeklerim çok<br />

beğenildi.<br />

Bu sayede beni Oscar’a götüren<br />

yol açılmış oldu. Yurtdışı bütçe ve<br />

macera tutkusuyla ilgili bir girişim<br />

ama bir şekilde size fırsat yaratıyor”<br />

dedi.<br />

Hünal: “Şef mutfağa sıkışıp<br />

kalmamalı”<br />

Yurtdışında eğitim almanın önemine<br />

bir vurgu da Youtuber Şef Esen<br />

Hünal’dan geldi. Hünal; “Bu şansı<br />

yakalayan şef adayları ve şefler<br />

kesinlikle değerlendirmeli. Mutfağa<br />

sıkışıp kalarak geçen bir ömrün<br />

gastronomi açısından bir değeri<br />

yok. Farklı kültürlere ait yemekleri<br />

ve şefleri gözlemlemenin vizyona<br />

katkısı yadsınamaz” dedi. Ekonomik<br />

dalgalanmaların gastronomi<br />

üzerine etkilerine de değinen Hünal,<br />

“Ekonomik sorunlar belki en son<br />

yeme-içme sektörünü etkiliyor gibi<br />

görünüyor ama işin aslı öyle değil.<br />

Gıda maddeleri doğrudan mutfağı<br />

ve sofrayı etkilediği için sektörde<br />

hacim daralıyor” ifadelerini kullandı.<br />

Ronay: “Şeflik meslektir,<br />

hobi değil”<br />

Hep birlikte bir sohbet havasında<br />

geçen etkinlikte Swissotel The<br />

Bosphorus <strong>Hotel</strong>’in Executive Chef’i<br />

Ali Ronay söz aldı. Mutfakta olmanın<br />

ciddi bir sorumluluk gerektirdiğini<br />

belirten Ronay, “Mutfak çok tatlı,<br />

sürekli cupcake yaptığınız bir ortam<br />

değil. Çalıştığınız işe ciddiyetle<br />

yaklaşmanız, uzmanlaşana kadar<br />

denemeye ve pişirmeye devam<br />

etmeniz, çalıştığınız ortamı<br />

temizlemeniz gerekiyor. Şeflik<br />

meslektir, hobi değil” dedi. Dijital<br />

medyanın önemine de dikkat çeken<br />

Ronay, “İnternette araştırma<br />

yaparken “Kitchen Gerilla” diye bir<br />

başlığa rastladım ve yazışmalar<br />

sonucu gruba da<strong>hi</strong>l oldum.<br />

Kalıpların dışına çıkarak, istediğimiz<br />

yerde istediğimiz etkinliği<br />

yapabildiğimiz farklı bir gastronomi<br />

yaklaşımına sa<strong>hi</strong>p olduk. Dijital<br />

medya hem yaptıklarınızı dünyaya<br />

duyurmak hem de güncel trendleri<br />

takip etmeniz açısından çok önemli<br />

bir yere sa<strong>hi</strong>p” ifadelerini kullandı.


72<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

“Toprağın Kadınları” UNDP Forumu’nda<br />

Toprağın Kadınlarından Sofralara projesi ile yerel kadın üreticilerin ekonomik ve sosyal<br />

kalkınmalarına destek olan BigChefs’in Kurucu Ortağı Gamze Cizreli, UNDP Türkiye’nin<br />

davetiyle Tunus’ta gerçekleştirilen Cinsiyet Eşitliği Forumu’na katıldı.<br />

BigChefs Kurucu Ortağı ve Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Gamze Cizreli,<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />

Programı (UNDP) ve BM Kadın Birimi<br />

tarafından Tunus’ta gerçekleştirilen<br />

Cinsiyet Eşitliği Forumu’nda konuştu.<br />

UNDP Türkiye Ofisi’nin davetiyle<br />

organizasyona katılan Cizreli, BigChefs’in<br />

Toprağın Kadınlarından Sofralara<br />

projesini anlattı.<br />

24-26 Nisan <strong>2019</strong> tarihleri arasında<br />

gerçekleşen etkinliğin ilk gününde<br />

yapılan panelde, ekonomik ve sosyal<br />

imkanlara erişim bakımından<br />

dezavantajlı konumda olan kadınları,<br />

iş süreçlerine etkin şekilde da<strong>hi</strong>l<br />

ederek güçlendirilmelerine destek<br />

veren iş insanları bir araya geldi. Bu<br />

gibi çalışmalarla, farklı aktörler için<br />

nasıl faydalar sağlanabileceği, değer<br />

zincirlerinin bu amaca yönelik nasıl<br />

kurulabileceği tartışıldı.<br />

Cizreli’ye üretici kimliğiyle Aslı Aksoy<br />

eşlik etti<br />

Panelde ayrıca söz konusu projelerden<br />

fayda sağlayan kadın iş ortakları da<br />

yer aldı. Cizreli’ye etkinlikte, Toprağın<br />

Kadınlarından Sofralara üreticilerinden<br />

Aslı Aksoy eşlik etti. Elibelinde Tarım<br />

markasıyla Muğla’nın Yeşilçam Köyü’nde<br />

kuşkonmaz üreten ve kendi de pek<br />

çok kadını üretime da<strong>hi</strong>l eden Aksoy,<br />

projeye da<strong>hi</strong>l olduktan sonra işinde<br />

yaşadığı değişimleri anlattı. İşini büyütme<br />

fırsatının yanı sıra, sürekliliği olan<br />

bir satın alma gerçekleştirildiğinden<br />

ötürü güvence ve özgüvenle hareket<br />

edilebildiğini ifade etti.<br />

Tunus Başbakanı Youssef Chahed’in de<br />

bir konuşma gerçekleştirdiği forumun<br />

açılışını Tunus Kadın ve Aileden Sorumlu<br />

Devlet Başkanı Neziha Labidi yaptı. UNDP<br />

Afrika Bölge Müdürü Abdoulaye Mar<br />

Dieye’nin de konuşmacılar arasında yer<br />

aldığı forumda, panel moderatörlüğünü<br />

UNDP Özel Sektör Global Program<br />

Danışmanı Sahba Sobhani üstlendi.<br />

Etkinlikte dünyanın farklı ülke ve<br />

şe<strong>hi</strong>rlerinden kamu yöneticileri ile iş<br />

dünyası temsilcileri de yer aldı.<br />

Toprağın Kadınlarından Sofralara Projesi Hakkında<br />

“Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesi kapsamında BigChefs, ürün tedarikinin bir kısmını yerel kadın üreticilerden elde ediyor.<br />

Bugün 30 yerel kadın tedarikçiyle çalışan BigChefs, böylece hem onları ekonomik ve sosyal özgürlüklerini kazanmaları yolunda<br />

destekliyor hem de geleneksel üretimi sa<strong>hi</strong>plenerek misafirlerine güvenilir ve özgün lezzetler sunabiliyor. BigChefs ayrıca, birlikte<br />

çalıştığı üreticilerin tüm aktif iletişim kanallarında tanıtımlarını yaparak, satışlarını geniş kitlelere ulaştırmalarına destek oluyor.<br />

Markanın amacı, bu proje aracılığıyla kamuoyunda farkındalık oluşturup başka firmaların da benzer çalışmalar yapmalarına öncülük<br />

ederek, Türkiye’de kadın istihdamına katkı sağlamak.


Uluslararası pastacılardan Samsun çıkartması<br />

3. Uluslararası Master Of Cake Samsun Pasta Yarışması ve Pasta & Çikolata Festivali,<br />

Samsunlulara 2 gün boyunca tatlı anlar yaşattı.<br />

Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100.<br />

yıldönümü nedeniyle Samsun’da<br />

düzenlenen 3. Uluslararası Master<br />

Of Cake Samsun Pasta Yarışması ve<br />

Pasta & Çikolata Festivali, Samsun Valisi<br />

Osman Kaymak’ın katılımıyla gerçekleşti.<br />

Şe<strong>hi</strong>r halkının yoğun ilgi gösterdiği<br />

festivalde Türkiye haricinde Nijerya,<br />

Slovakya, Azerbaycan, Hırvatistan,<br />

Kuzey Kıbrıs ve Sırbıstan olmak üzere<br />

6 ülkeden 150 yarışmacı yer aldı.<br />

Uluslararası düzeyde pasta şeflerinin<br />

yer aldığı Master Of Cake Samsun Pasta<br />

yarışması ve Pasta & Çikolata Festivaline<br />

katılan yarışmacılar tüm hünerlerini<br />

ortaya koydu. Yarışmacıların eserlerinde<br />

çikolata ve şeker hamurundan dekoratif<br />

pastaların yanı sıra çizgi film karakterleri,<br />

roman ve masal kahramanları ile çeşitli<br />

filmlerden esinlendikleri kahramanların<br />

pastaları vardı.<br />

Uludoğan: “Bir Samsunlu olarak ayrı bir<br />

gurur yaşıyorum”<br />

Türkiye’nin farklı kentlerinde pastacılık<br />

festivalleri düzenlediğini açıklayan<br />

festivalin kurucusu ve genel koordinatörü<br />

Zümra Uludoğan; “Yarışmanın bu yılki<br />

konsepti Samsun. Samsun’un tari<strong>hi</strong><br />

güzelliklerini ve anıtlarını pastalarla<br />

ortaya koyduk. Çok güzel dekoratif<br />

pastalar yapıldı. Yarışmanın ardından bu<br />

pastaların bir müzede sergilenmesini<br />

amaçlıyoruz. 1919’dan <strong>2019</strong>’a uzanan<br />

bir serüveni burada pastalar ve<br />

çikolata sanatıyla hayata geçiriyoruz.<br />

Bir Samsunlu olarak ayrı bir gurur<br />

yaşıyorum. Ayrıca mesleki olarak<br />

baktığımızda da festivalimizi 100’üncü<br />

yıl kutlamalarına taşımış olmanın<br />

mutluluğunu yaşıyoruz.’ dedi.<br />

Kaymak: “Şehrimiz pasta konusunda<br />

öncü ve model olabilir”<br />

Festivaldeki pastaları inceleyen Samsun<br />

Valisi Osman Kaymak ise Atatürk’ün<br />

Samsun’a çıkışının 100’üncü yılı<br />

dolayısıyla birçok etkinlik ve program<br />

düzenlediklerini ifade ederek,<br />

“Biz Samsun’la ilk adım şehri olarak<br />

övünüyoruz. Atalarımız 100 sene önce<br />

bize bu güzel coğrafyayı ülke olarak<br />

armağan ettiler. Buradan tekrar Atatürk<br />

ve silah arkadaşlarını, şe<strong>hi</strong>tlerimizi<br />

rahmetle anıyoruz. Onlar sayesinde<br />

bugün bu etkinlikleri yapabiliyoruz. Bu<br />

ruhun yaşatılmasını da çok istiyoruz. O<br />

çerçevede güzellikleri ve başarılarımızı<br />

çocuklarımıza anlatmak istiyoruz.<br />

Türkiye’de her alanda güzel şeyler oluyor.<br />

Pastacılık da turizm alanında çok önemli<br />

bir sektör. Şehrimizde her şeyin en iyisini<br />

yapıyorlar. Demek ki pasta konusunda<br />

da Samsun Türkiye’ye öncü ve model<br />

olabilir” diye konuştu.<br />

İki kategorinin de birincisi, Kifayet Karaağaçlı<br />

Yaklaşık 15 bin Samsunlu’nun ziyaret ettiği festivalin son gününde açıklanan Master<br />

Of Cake Pasta Yarışması’nın birincisi hem pasta tasarımı hem de yöresel lezzetler<br />

kategorisinde Türkiye’den Kifayet Karaağaçlı oldu.


hotel restaurant<br />

74 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Banvit’e “Türkiye’nin En Beğenilen<br />

Şirketi” ödülü<br />

Türkiye’nin en beğenilen şirketleri, 30 Nisan Salı akşamı İstanbul<br />

‘The Ritz Carlton Otel’de düzenlenen ödül töreninde bir araya geldi.<br />

18 yıldır iş dünyasının en beğenilen şirketlerini öne çıkaran araştırma<br />

sonucunda Banvit A.Ş. yedinci kez lâyık görüldü. Ödül, Banvit A.Ş. İcra<br />

Kurulu Üyesi ve Satış Direktörü Nerdin Alp’e, Ekonomist Dergisi Genel<br />

Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu tarafından verildi. Ağustos - Kasım 2018<br />

tarihleri arasında online anket tekniği uygulanarak gerçekleştirilen<br />

araştırmaya 59 sektörden, 500’ün üzerindeki şirketi temsilen 1.480<br />

yönetici katıldı.<br />

Sanat, yemek ile buluştu<br />

Sanat tari<strong>hi</strong> boyunca birbirine ilham veren sanat ve yemek, İntema Yaşam<br />

ve Atölye Maçka’nın düzenlediği “Sanat Yemek ile Buluşunca! Salvador<br />

Dali” etkinliğinde İntema Yaşam’da Kirala Pişir Mutfaklarda bir araya geldi.<br />

Kanyon AVM’deki İntema Yaşam’da gerçekleştirilen etkinlikte, Prof. Dr. Erhan<br />

Büyükakıncı dünya resim sanatının dâ<strong>hi</strong>lerinden Salvador Dali’nin fantastik<br />

resimlerinden mutfak kültürüne bakışına uzanan çok çeşitli yönleriyle yaşam<br />

öyküsünü anlattığı bir sunum gerçekleştirdi. Duyuların ve yaratıcılığın ortak<br />

noktalarının konu edildiği seminerde Salvador Dali’nin eşi Gala ile beraber<br />

hazırladığı 1973 basımı yemek kitabından hareketle, mutfak kültürü ile sürrealist<br />

resmi nasıl kreatif açılardan birleştirmeye çalıştığı da ele alındı.<br />

Metro Türkiye’de üst düzey atama<br />

Metro Türkiye Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü görevini 15 yıllık pazarlama<br />

tecrübesiyle sektörde ön plana çıkan Seçil Demiralp devraldı. Demiralp, 1 Nisan <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde<br />

Metro Türkiye’deki görevine başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden<br />

2002 yılında mezun olduktan sonra Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yapan<br />

Demiralp, 2004’te TAB Gıda Pazarlama Departmanı’nda iş hayatına adım attı. 2008’de Burger King<br />

ve Arby’s markalarından sorumlu Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlenen Demiralp, 2015 yılında<br />

ise TAB Gıda Pazarlama Genel Müdürlüğü pozisyonuna getirildi.<br />

TFI TAB Gıda Yatırımları’na yeni atama<br />

TFI TAB Gıda Yatırımları’nda gerçekleştirilen üst düzey atamayla, şirketin CFO<br />

görevine Burcu Batı getirildi. Kariyerine PricewaterhouseCoopers şirketinde<br />

Finansal Denetçi olarak 2001 yılında başlayan Burcu Batı devamında, Turkcell<br />

ve Vodafone gibi şirketlerin Türkiye ve yurt dışı ofislerindeki çalışmalarıyla<br />

kariyerini sürdürdü. 2014 yılında Turkcell Superonline’ın CFO’luğuna atanan Batı,<br />

2016-2017 yılları arasında ise, Sa<strong>hi</strong>binden.com CFO’su olarak çalıştı. TFI TAB<br />

Gıda Yatırımları’na katılmadan önce, SAP Türkiye firmasının CFO’su ve Yönetim<br />

Kurulu Üyesi olan Batı, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur.


Four Seasons <strong>Hotel</strong>s Istanbul<br />

şeflerine ödül<br />

İstanbul’un Tari<strong>hi</strong> Yarımadası’nda ve Boğaz’ın kıyısında yer alan,<br />

sunduğu lezzet kalitesi ile misafirlerine her zaman en iyiyi sunmayı<br />

hedefleyen Four Seasons <strong>Hotel</strong>s Istanbul şefleri, ödüllerine yenilerini<br />

ekledi. Chaine Des Rôtisseurs Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından<br />

bu yıl 23’üncü kez düzenlenen Jeunes Chefs Rôtisseurs’da (Ulusal Genç<br />

Şefler Yarışması), Türkiye’nin önde gelen otel ve restoranlarında görev<br />

alan birbirinden yetenekli 10 genç şefin yarıştığı etkinliğin kazananları<br />

Four Seasons <strong>Hotel</strong> Sultanahmet’ten birinci olan Metin Yavuz ve Four<br />

Seasons <strong>Hotel</strong> Bosphorus’tan ikinciliğe hak kazanan Baran Çimen oldu.<br />

101 İstanbul Lezzeti Festivali<br />

İnoksan mutfaklarında sergilendi<br />

Gastroplatform, turizm ve gastronomide<br />

istihdama çözüm olacak<br />

Türkiye’nin gastronomi alanında <strong>hi</strong>zmet veren ilk ve tek insan kaynakları<br />

platformu Gastroplatform, gastronomi dünyasının nitelikli çalışanları ile sektörün<br />

en iyi işletmelerini aynı çatı altında buluşturuyor. İşletmelerin doğru adaylarla<br />

doğru ekipleri kurmasına destek sağlayan Gastroplatform, gastronomi sektörü<br />

içinde yer alan tüm çalışan profillerini özgeçmiş havuzunda barındırıyor. Bu<br />

sayede de yeni iş fırsatlarından haberdar olmak isteyen gastronomi sektörü<br />

çalışanlarına önemli fırsatlar sağlıyor. Eğitimi devam eden öğrencilerden,<br />

mezun olup iş arayanlara, yeni kariyer fırsatlarını değerlendirmek isteyen<br />

sektör çalışanlarından gastronomi alanına ilk kez adım atmak isteyenlere kadar<br />

herkesin üye olabildiği gastroplatform.com, ücretsiz üyelik sistemiyle çalışan bir<br />

kariyer gelişim platformu olarak sektöre destek sağlıyor.<br />

Profesyonel mutfakların köklü tedarikçisi İnoksan, gastronomiye önem vermeyi ve desteklemeyi<br />

sürdürüyor. İstanbul’un en fiyakalı restoranlarını 2013 yılından bu yana lezzet severlerle<br />

buluşturan 101 İstanbul Lezzeti Festivali, 28 Nisan Pazar günü yoğun katılımla gerçekleşti.<br />

Festivalin mutfak sponsorluğunu üstlenen İnoksan, katılımcı restoranların taleplerine yönelik<br />

ekipman, cihaz ve yardımcı ürün desteği vererek etkinliğin çözüm ortağı oldu. Festival alanında<br />

şeflerin taleplerine yönelik mini profesyonel mutfaklar kuran İnoksan, Koza Gıda, Eat Largo ve<br />

Galvin Ristorante gibi restoran ve markalardan tam not aldı. Hemen her stantta birbirinden leziz<br />

ikramların bulunduğu festivale lezzet severlerin ilgisi büyüktü.<br />

Kısık Ateş, bloggerlarla buluştu<br />

Gastronomi sektörünün dijital buluşma noktası Kısık Ateş, 3 Mayıs Cuma günü<br />

Kartopu Grup Medya, Nergis Sinem Yılmaz organizasyonuyla Chef Eyüp Kemal<br />

Sevinç’in moderatörlüğünde EKS Mutfak Akademi’de Pınar Süt ve Süt ürünleri ile<br />

hazırlanan “Sütlü Tatlılar ve Çikolata Workshop”unda lezzetin peşinde bloggerlar<br />

ile buluştu. Sektörün en genç, en eğlenceli ve bilgi dolu dijital platformu Kısık<br />

Ateş’in gerçekleştirdiği etkinliğe 15 ünlü blogger katılım gösterdi. Birbirinden<br />

keyifli dakikaların yaşandığı workshopta; Pınar ürünleri ile Creme Brulee, Truffle<br />

ve Crunch tarifleri yapıldı. Özellikle fit kalmaya önem veren blogger’lar, Crunch<br />

tarifine ilgi gösterdi. Pınar’ın gözde soslarından Acı Sos ile yapılan Meksika Usulü<br />

Sıcak Çikolata ise; blogger ve influencer’lardan tam puan aldı.


hotel restaurant<br />

76 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Cafe Italiano’dan franc<strong>hi</strong>se atağı<br />

Türkiye’de ekonominin her geçen gün gelişmesi ve alışveriş merkezlerinin<br />

sayısının giderek artması neticesinde ülkemizde franc<strong>hi</strong>sing sistemi<br />

giderek büyümeye başladı. 2003 yılında İstanbul Taksim’de açılan ve açıldığı<br />

günden beri gerek yerli, gerekse yabancı misafirlerimize en iyi ve lezzetli<br />

İtalyan mutfağını sunan Cafe İtaliano da kendi işini kurmak isteyenler cazip<br />

franc<strong>hi</strong>se fırsatı sunmaya hazırlanıyor. Global Restoran Grup bünyesinde<br />

2003 yılında açılan Cafe Italiano 16 yıldır 2,5 milyon misafir ağırlarken <strong>2019</strong><br />

yılının yarısından itibaren franc<strong>hi</strong>se vereceğini açıkladı. Gıda sektöründe<br />

<strong>2019</strong> yılının franc<strong>hi</strong>se yılı olması beklenirken kriz döneminde en uygun<br />

yatırımı sunan Cafe İtaliano 3 senede 55 restoran açmayı planlıyor.<br />

Gıda kaybını azaltmak mümkün!<br />

Gıda kayıpları ve gıda atıkları da<strong>hi</strong>l olmak üzere dünya çapında üretilen gıdanın<br />

neredeyse üçte biri boşa gidiyor. Küresel sürdürülebilir bir yaşam için enerji ve<br />

gıda israfının engellenmesi yolunda, günlük tüketim maddelerinin üretiminden<br />

tüketimine kadar olan her süreçte yer alan Danfoss, entegre soğutma sistemleri<br />

ile gıda bozulmalarını önlüyor ve her yıl milyonlarca gıda atığının önüne<br />

geçilmesini sağlıyor. Soğuk zincirlerin verimliliğini arttıracak çözümler üretmeye<br />

devam eden Danfoss, israf olan gıda miktarını azaltmayı, gıda kalitesini ve<br />

güvenliğini arttırmayı ve yaşadığımız dünyanın kaynaklarını verimli bir şekilde<br />

kullanmayı amaçlıyor.<br />

Mondelēz International Cocoa Life 2018<br />

Faaliyet Raporunu yayınladı<br />

Mondelez International’ın çikolata markaları için gereken kakaonun sürdürülebilir çiftliklerden<br />

elde edilmesini sağlayan Cocoa Life programı, 2025 yılına kadar şirketin kakao hacminin yüzde<br />

100’ünü karşılayacak. Bugün Milka, Cadbury Dairy Milk ve Côte d’Or da<strong>hi</strong>l olmak üzere, Mondelez<br />

International çikolatalarının yüzde 43’ünde yer alan Cocoa Life logosu, gelecek dönemde<br />

Toblorone’un yanı sıra çok sayıda yerel markayı da kapsayacak.<br />

İstanbul Havalimanı’nda<br />

ocakbaşı deneyimi<br />

Anadolu’nun binden fazla geleneksel yemek reçetesini titizlikle bir araya getiren<br />

Tadında Anadolu, İstanbul Havalimanı’nda yeni konseptiyle misafirlerini ağırlıyor.<br />

Dış hatlarda yer alan ilk Tadında Anadolu, aynı zamanda şimdiye kadar açılan<br />

restoranlar arasında en büyüğü olarak öne çıkıyor. Tadında Anadolu’nun baş<br />

aşçısı Şef Muhsin Ertürk ile Türkiye’nin 81 ilinden kaybolmaya yüz tutan tarifler<br />

canlanıyor ve misafirlere sunuluyor. Pideden dönere, sulu yemekten ocakbaşına,<br />

künefeden çay ve kahve alanına kadar Anadolu mutfağının her köşesinin temsil<br />

edildiği restoranda binin üzerinde yöresel yemeği bulmak mümkün.


hotel restaurant<br />

78 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Döneri, bir de ‘Beyoğlu Döner’den yemeli!<br />

Lezzetiyle tüm dünyaya adını duyuran döneri kendine özel sunumuyla damak tadına<br />

önem verenlerle buluşturan Beyoğlu Döner; meşe odununda pişirilen dönerine<br />

eşlik eden lavaşı, köy yoğurdundan yapılan özel formüllü ayranı ile etin en lezzetli<br />

halini döner severlerin beğenisine sunuyor. ‘’Tüm dünyaya nam salmış döneri bir de<br />

Beyoğlu Döner’den yemeli’’ sloganıyla yola çıkan Beyoğlu döner, lezzetini Balıkesir’in<br />

Gönen ilçesinin yemyeşil doğal yaşam alanlarında yetişen hayvanlardan elde edilen<br />

etlerinden alıyor. Mutfağındaki her gıdanın yerli üretim olduğu Beyoğlu Döner, damak<br />

tadını bilenleri eşsiz lezzetiyle buluşturuyor.<br />

“Türkiye’den bir gastronomi <strong>hi</strong>kayesi çıkar mı?”<br />

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Basque Mutfak Merkezi (Basque<br />

Culinary Center - BCC) tarafından bu yıl 5’incisi İspanya’da düzenlenen UNWTO Gastronomi<br />

Turizmi Dünya Forumu’nun Türkiye’den tek konuşmacısı olan Şef Ebru Baybara Demir,<br />

dünyanın farklı ülkelerinden bir araya gelen gastronomi ve turizm profesyonellerine Mardin<br />

ve Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği projeleri anlattı. Baybara Demir, gastronomi turizminde<br />

deneyim yaşatmanın öneminin altını çizdiği konuşmasında, gastronominin dönüştürücü<br />

gücüyle, yerel lezzetlerin kültürleri yansıtan sunumlarını yaşatabilmek ve bunu turizme değer<br />

katan bir unsur haline getirebilmek için sosyal gastronomi projelerine öncelik verilmesi<br />

gerektiğini dile getirdi.<br />

Toprağa ekilen mutfağa dönüyor<br />

Oksijen deposu Kazdağları’nın eteklerinde yer alan ve yerleşimin yüzyıllar öncesine dayandığı<br />

Kozlu Köyü el değmemiş doğası ve mistik atmosferiyle keşfeden herkesin hayranlığını kazanıyor.<br />

Tari<strong>hi</strong> ve mimarisiyle merak uyandıran Kozlu Köyü, taş evleri ve rafine <strong>hi</strong>zmetleriyle tatil kavramını<br />

yeniden anlamlandıran Kozluhan Otel’e ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Ege’nin rafine gastronomisiyle<br />

şekillenen Kozluhan mutfağı, coğrafyanın sunduğu tüm ürünleri usta ellerin dokunuşlarıyla<br />

yorumlayarak misafirleriyle paylaşıyor. Kahvaltı sofralarını süsleyen çeşit çeşit zeytin ve tüm<br />

lezzetlerin altın sıvısı zeytinyağı, Kozluhan zeytinliklerinin mahsulünden elde ediliyor. Taptaze<br />

sebze ve meyveler ve Ege’ye özgü otlar doğal üretim yapan bahçelerden özenle seçiliyor.<br />

Mantar zamanı!<br />

Türkiye, mantar yönünden zengin bir ülke. Öyle ki, Karadeniz’den Ege’ye,<br />

Akdeniz’den Doğu Anadolu’ya uzanan coğrafyada yılın on iki ayında<br />

birbirinden leziz yabani mantarlar yetişiyor. Metro Türkiye, yıl boyunca<br />

raflarında yer alan kültür mantarlarının yanı sıra, dağlık ve ormanlık<br />

bölgelerde yetişen yabani mantarları, taze veya kuru olarak tüketicileri<br />

ile buluşturuyor. Metro Türkiye’de yaz aylarında satışa sunulan yabani<br />

mantarlar arasında siyah trüf çeşitleri, kuzu göbeği, sarıkız, bolet gibi<br />

zengin çeşitler yer alıyor. Protein değeri yüksek, vitamin ve mineral<br />

yönünden zengin yabani mantarlar; tek başına tüketilebildiği gibi<br />

çorbalardan salatalara, et yemeklerinden sandviçlere kadar içine girdiği<br />

pek çok lezzetin de tadını artırıyor.


Cargill, İstanbul’da<br />

öğrencilerle buluştu<br />

Her yıl olduğu gibi bu yıl da Cargill’in hayata geçirdiği en büyük çevre<br />

odaklı gönüllülük programı olan ‘Dünya Günü Her Gün’ etkinlikleri<br />

kapsamında Cargill çalışanları ve gönüllüler bir araya geldiler. Bu<br />

yıl İstanbul’da düzenlenen etkinlikte TİDER (Temel İhtiyaç Derneği)<br />

işbirliği ve FAO’nun “Sıfır Atık Sıfır Açlık” projesinin Türkiye destekçisi<br />

Uzman Diyetisyen Dilara Koçak’ın katılımıyla, daha sürdürülebilir bir<br />

gıda sistemini desteklemek üzere gıda israfını azaltmanın önemini<br />

vurgulayan, öğrencilere yönelik bir seminer düzenlendi. Seminerin<br />

ardından ise öğrenciler ve Cargill gönüllüleri birlikte bir sebze bahçesi<br />

oluşturdular.<br />

Antalyalı dönerciye Cenevre’den ödül<br />

Kısa adı (BID) olan Business Initiative Directions tarafından dünyanın<br />

en prestijli kalite ödülü olarak kabul edilen ve sektöründe lider kurum<br />

ve kuruluşlara verilen “Uluslararası Altın Yıldız Kalite Ödülü”nün bu yıl<br />

14’ncü gerçekleşti. İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen törende<br />

Business Initiative Directions (BID) Başkanı Jose E. Prieto, ödülü Dönerci<br />

Hamdi Usta Yönetim Kurulu Başkanı Halim Orhan ve Genel Müdür Yunus<br />

Orhan’a verdi. Ödülü Türkiye restoran sektörüne kazandırmanın haklı<br />

gururunu yaşadıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Halim Orhan,<br />

“Sürdürülebilir kalite ve iş modellerinde inovasyonu ön planda tutan<br />

işletmemiz, dünyanın en eski dönercisi Kastamonulu Hamdi Usta’nın<br />

markasının sa<strong>hi</strong>bidir. Bu ödül ile 1855 yılından bugüne geçmişin izlerini<br />

de muhafaza ederek modern iş yönetim süreçlerini, kaliteyi ve inovasyonu<br />

mükemmel bir şekilde sentezlediğimizin göstergesidir” diye konuştu.<br />

Üstün: “İstihdamımızı %35 artıracağız”<br />

ATO Congresium’da düzenlenen 12. Çalışma Meclisi açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı<br />

Recep Tayyip Erdoğan, şubat ayında gerçekleştirdiği istihdam çağrısına dikkat çekti. <strong>2019</strong> yılı<br />

başından bugüne dek yaklaşık 250 kişiye istihdam sağladıklarını belirten Emin Grup Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Emin Üstün, “Sayın Cumhurbaşkanımızın istihdam çağrısına destek vermek amacıyla yıl<br />

sonuna kadar 500 kişiyi daha iş imkânı sağlayacağız. İstihdam sayımızı yüzde 35 artırarak çalışan<br />

sayımızı toplamda 1852’ye çıkaracağız. Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu süreçte işsizliğin önüne<br />

geçecek yatırımlara ağırlık vereceğiz. Türkiye’nin dört bir noktasında yer alan 103 şubemiz ile<br />

çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Daha geniş kitlelere ulaşmak adına şube sayımızı yıl<br />

sonuna kadar 129’a çıkaracağız. Yaptığımız önemli yatırımlar ile hem istihdamı artıracağız hem de<br />

ülke ekonomisine destek vereceğiz” dedi.<br />

URGE Projesi Türk kiraz ve üzümüne<br />

Uzakdoğu pazarını açtı<br />

Yaş meyve sebze ihracatçılarına Hava Kargoyu keşfettiren, Türk kiraz ve<br />

üzümüne Uzakdoğu pazarına girmenin yolunu açan, ters iklimdeki ülkelerle iş<br />

birliği yaparak ihracat sezonunu 12 aya çıkaran Taze Kiraz ve Üzüm Ürünlerinde<br />

Uluslararası Rekabetçiliğin Arttırılması Projesi’nde sona gelindi. Projenin<br />

sektörün ufkunu açtığını belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, URGE Projesine katılan firmaların<br />

kurumsallaşma ve verimli üretim alanlarında da büyük kazanımlar elde ettiğini<br />

kaydetti.


80<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Amacı olan markalar daha hızlı büyüdü!<br />

Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planının sekizinci yılında pek çok hedefte kayda değer ilerleme<br />

kaydettiğini duyururken, şirket olarak her daim amacının ‘Sürdürülebilir Yaşamı Yaygın Hale Getirmek’<br />

olduğunu açıkladı.<br />

Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir<br />

yaşamı destekleyen markalar’<br />

olarak tanımlanan OMO, Lipton,<br />

Knorr, Dove, Algida, Elidor gibi öne<br />

çıkan markalar, 2018 yılında Unilever<br />

Türkiye’nin toplam büyümesinin<br />

yüzde 79,2’sini gerçekleştirdi. Böylece<br />

sürdürülebilirliğin büyüme için engel<br />

değil, aksine itici güç olduğu bir kez<br />

daha görüldü.<br />

Unilever’in, 2010 yılında açıkladığı<br />

Sürdürülebilir Yaşam Planı<br />

çerçevesinde benimsediği iş modeli,<br />

sürdürülebilirliğin büyüme için engel<br />

değil, aksine itici güç olduğunu<br />

kanıtlamaya devam ediyor. Çevreye<br />

olan etkileri azaltılmış, sürdürülebilir<br />

yaşam amacına sa<strong>hi</strong>p ve tüketicisiyle<br />

bunun iletişimini yapabilen ve<br />

Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir<br />

yaşamı destekleyen markalar’ olarak<br />

tanımlanan OMO, Lipton, Knorr,<br />

Dove, Algida, Elidor gibi markalar,<br />

2018 yılında Unilever Türkiye’nin<br />

toplam büyümesinin yüzde 79,2’sini<br />

gerçekleştirdi. Bir önceki yıl bu rakam<br />

yüzde 72 düzeyindeydi. Unilever<br />

Türkiye ve Orta Asya Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mustafa Seçkin, Sürdürülebilir<br />

Yaşam Planının 8. Yılında yaptığı<br />

değerlendirmede, “Yaptığımız her<br />

işin, her markamızın arkasında bir<br />

amaç olmasına büyük önem veriyoruz.<br />

Toplumun beklentilerini, farklılaşan<br />

tüketici ihtiyaçlarını çok iyi okuyan<br />

markalarımız var. Çalışanlarımızın<br />

duyguları ve tüketicilerimizin<br />

beklentileri ile tamamen uyumlu olan<br />

iş yapma şeklimiz, amacımızı kârlılığın<br />

önüne koymamızı gerektirmiyor, amaç<br />

zaten kârlılığı beraberinde getiriyor”<br />

dedi.<br />

Seçkin: “Markalarımızla fayda<br />

oluşturan amaçların peşinden<br />

koşacağız”<br />

Mustafa Seçkin, “Şimdi bizim için,<br />

toplumun, dolayısıyla tüketicilerimizin<br />

yeni beklentilerine cevap verebilmek<br />

ve pozitif etkimizi artırmak adına<br />

markalarımızla daha cesur<br />

olacağımız bir dönem başlıyor.<br />

Sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırmak<br />

üzere şirketimiz, markalarımız ve<br />

çalışanlarımız ile hep birlikte fayda<br />

oluşturan amaçların peşinden<br />

koşacağız” ifadelerini kullandı.


Toplumsal cinsiyet eşitliği<br />

için ekosistemini harekete<br />

geçiriyor<br />

“Ülkemizin geleceğine yatırım<br />

yapacaksak dezavantajlı/kırılgan<br />

grupların güçlenmesi için<br />

onları desteklemek zorundayız”<br />

diyen Seçkin, şirketin <strong>2019</strong><br />

ajandasında bu konunun<br />

öncelikler arasında yer alacağını<br />

vurguladı. Unilever’in toplumsal<br />

cinsiyet eşitliği için önemli<br />

girişimlerde bulunduğunu dile<br />

getiren Seçkin, “Kadınların iş<br />

hayatına katılımını artıracak,<br />

daha üst pozisyonlara<br />

gelmelerini destekleyecek<br />

uygulamaların yaygınlaşması<br />

için ekosistemimizde yer alan<br />

21 şirketle birlikte Birlikte<br />

Güçlüyüz platformunu kurduk.<br />

Birleşmiş Milletler’in Kadının<br />

Güçlenmesi Prensiplerini<br />

(WEPs) ortak bir rehber kabul<br />

ederek, birbirimize ilham<br />

vermeyi, harekete geçirmeyi ve<br />

ölçülebilir gelişim sağlamayı<br />

amaçlıyoruz. Bizim hedefimiz,<br />

bir hayali tek başımıza<br />

gerçekleştirmek değil, güçler<br />

birliği sağlayarak hızlı bir<br />

şekilde etki yaratmak…”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Seçkin, Unilever’in en büyük<br />

etki alanlarından biri olan<br />

reklamlarda da toplumsal<br />

cinsiyet eşitliğine yönelik hem<br />

kendi marka reklamlarını<br />

iyileştirmek hem de sektöre<br />

öncü olmak adına önemli<br />

adımlar attığını belirterek,<br />

“Farklı sektörlerden 25 şirketle<br />

birlikte Reklam Verenler<br />

Derneği çatısı altında Toplumsal<br />

Cinsiyet Eşitliği ilkelerinin<br />

reklam endüstrisinin kodu<br />

haline gelmesi için bir girişim<br />

başlattık” dedi.<br />

Unilever Sürdürülebilir<br />

Yaşam Planı, şirketin<br />

büyümesini çevre ayak<br />

izinden ayırırken pozitif<br />

sosyal etkiyi artırmayı<br />

amaçlıyor. Bu plan değer<br />

zincirinde sosyal, çevresel<br />

ve ekonomik performansı<br />

içeren dokuz taahhüt<br />

ve hedefle desteklenen<br />

üç büyük amaca sa<strong>hi</strong>p.<br />

Bu plan sayesinde<br />

Türkiye’de 2018 yılında,<br />

riskler minimize edilerek;<br />

tedarik zincirindeki<br />

yeniliklerle 47,7 milyon<br />

TL maliyet tasarrufu elde<br />

edildi.


82<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Gıda kaybına yol açan algı ve davranışlar araştırıldı<br />

Gıda Güvenliği Derneği’nin “Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması”na göre hanelerde en fazla atığa<br />

dönüşen gıda ürünleri yüzde 42 ile sebze ve meyve, yüzde 41 ile süt ve süt ürünleri olarak görülüyor.<br />

Ekmek konusunda ise tüketicilerin göstermiş olduğu toplumsal duyarlılık nedeni ile tüketicilerin yüzde<br />

87’si bayatlayan ekmekleri atmak yerine değerlendirmeye çalışıyor.<br />

Türkiye’deki tüketicilerin gıda kaybına<br />

yol açan algı ve davranışlarını<br />

belirlemek amacıyla Gıda Güvenliği<br />

Derneği tarafından Nielsen Araştırma<br />

Şirketi’ne yaptırılan ve Türkiye kent<br />

nüfusunu temsil eden 26 şe<strong>hi</strong>rde 18-<br />

65 yaş arası 1.545 kişi ile görüşerek<br />

gerçekleştirilen “Gıda Kaybı ve Etiket<br />

Okuma Araştırması” çarpıcı sonuçlar<br />

ortaya çıkardı.Tüm dünyada insan<br />

tüketimi için üretilen gıdaların %30‘dan<br />

fazlasının; üretim, dağıtım ve tüketim<br />

aşamalarında kayıp veya atığa dönüştüğünü<br />

ve bu durumun yıllık 1.3 trilyon $ civarında<br />

finansal kayba neden olduğu biliniyor.<br />

Amerika ve Avrupa‘da yapılan birçok<br />

araştırma, etiketleme yaklaşımlarının gıda<br />

atığına sebep olan ana etkenlerden biri<br />

olduğunu ve birçok ülkede gıda ürünlerinin<br />

farklı anlamlara gelen çeşitli tarih<br />

etiketlerine sa<strong>hi</strong>p olduğunu ortaya koyuyor.<br />

STT ve TETT farkı net bilinmiyor<br />

Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması’na<br />

göre tüketiciler Son Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />

(STT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />

(TETT) arasındaki farkı çok net bilmiyor.<br />

Tüketicilerin yüzde 86’sı Son Tüketim<br />

Tari<strong>hi</strong>nin (STT) ne anlama geldiğinin biliyor.<br />

Ancak bu oran Tavsiye Edilen Tüketim<br />

Tari<strong>hi</strong> (TETT) için yüzde 26’ya düşüyor. Tat,<br />

koku ve görünüşüne bakılarak herhangi bir<br />

sorun tespit edilmediği takdirde, Tavsiye<br />

Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong> geçen gıdaları<br />

tüketmek sağlık açısından riskli olmasa da<br />

tüketicilerin yüzde 72’si evlerinde Tavsiye<br />

Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong> (TETT) geçmiş gıda<br />

ürünü gördüklerinde bu gıdaları çöpe<br />

attığını ifade ediyor. Son Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />

(STT) geçmiş gıdaların ise etiketinde<br />

yer alan tarihten sonra tüketilmemesi<br />

gerekiyor.<br />

Kaybın en çok restoran ve otellerde<br />

olduğu düşünülüyor<br />

Tüketiciler en fazla gıda kaybının restoran<br />

ve otellerde yaşandığını düşünüyor.<br />

Yemekhaneler ve evler ise bunları takip<br />

ediyor. Tüketiciler, Türkiye’de restoranlarda<br />

pişirilen her 10 tabak yemekten 4,5’inin,<br />

evlerde ise her 10 tabak yemekten<br />

3’ünün çöpe gittiğini tahmin ediyor.<br />

Ancak “restoranda yiyemediğiniz yemeği<br />

paket yaptırır mısınız” sorulduğunda<br />

tüketicilerin sadece yüzde 21’i “her zaman”<br />

paket yaptırıyor, restoranın teklif etmesi<br />

durumunda ise paket yaptırmayanların<br />

yüzde 50’si fikrini değiştireceğini belirtiyor.<br />

Tüketici alternatiflere açık<br />

Araştırmada, marketlerde oluşan gıda<br />

kaybını azaltabilecek çözümler üzerinde de<br />

duruluyor. Bu doğrultuda, tüketicilere, gıda<br />

kaybını önlemeye yönelik, hangi ürünlerin<br />

ayrı bir reyonda ve daha uygun fiyata<br />

satılabileceği sorulduğunda yüzde 57 ile<br />

“şekli bozuk ama tüketilebilir taze meyve<br />

ve sebzeler” öne çıkıyor. Bunu yüzde 40 ile<br />

“Son Tüketim Tari<strong>hi</strong> yaklaşmış ürünler”<br />

takip ediyor. Tavsiye Edilen Tüketim<br />

Tari<strong>hi</strong> geçmiş ürünleri tüketmenin sağlık<br />

açısından zararlı olmadığı bilincindeki<br />

tüketicilerin az olması sebebiyle,<br />

tüketicilerin sadece yüzde 27’si ayrı bir<br />

reyonda Tavsiye Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />

(TETT) geçmiş ürünlerin satılabileceğini<br />

söylüyor.<br />

Ayrıca, her 5 kişiden 1’i, özelikle hayatı<br />

kolaylaştırmanın yanı sıra, malzemenin<br />

artması nedeniyle oluşacak gıda<br />

kayıplarının da önüne geçebileceğini<br />

düşünerek yemekte kullanılacak tüm<br />

malzemelerin temizlenmiş olarak düşük<br />

gramajda veya tek öğünlük porsiyonlarda<br />

satılmasına sıcak baktığını belirtiyor.<br />

Restoranlarda ise tüketicilerin yüzde 52’si<br />

büyük porsiyonların gıda israfına neden<br />

olduğunu düşünüyor, ancak buna karşılık<br />

israfı azaltmak için aynı fiyata porsiyonların<br />

küçültülmesine yüzde 62’si razı değil.


84<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Fotoğraflar: Doğa Derneği Arşivi<br />

Slow Food, Kadim Üretim Havzalarını Koruyor<br />

Tüm dünyada iyi, temiz ve adil gıda için çalışmalar yürüten Slow Food, Ege’nin Kadim Üretim<br />

Havzaları’nı korumak için Natürel Sızma Zeytinyağı (E.V.O.) Koruma Grupları’nı kurdu.<br />

Tüm dünyada iyi, temiz ve adil gıda<br />

için çalışmalar yürüten Slow Food,<br />

Ege’nin Kadim Üretim Havzaları’nı<br />

korumak için Natürel Sızma Zeytinyağı<br />

(E.V.O.) Koruma Grupları’nı kurdu. Koruma<br />

Grupları, Slow Food Mahal ve Doğa<br />

Derneği’nin dört yıl boyunca, Türkiye’de<br />

Ege bölgesindeki zeytin ormanlarını ve<br />

bu alanların biyolojik çeşitliliğini koruma<br />

çalışmalarının bir sonucu olarak ortaya<br />

çıktı. Slow Food Mahal ve Doğa Derneği, bir<br />

Kadim Üretim Havzası olan Ege’nin zeytin<br />

ormanlarının ve bu bölgedeki zeytinyağı<br />

kültürünün özelliklerini ortaya koyan<br />

kriterler belirledi. Yapılan araştırmalar ve<br />

çalışmalar sonucunda bölgedeki üreticilerin<br />

ürettiği Örfene isimli zeytinyağı “presidium”<br />

olarak tescillendi.<br />

Presidium nedir?<br />

Presidium, Slow Food Biyokçeşitlilik Vakfı<br />

tarafından küçük üreticileri ve kaliteli doğa<br />

dostu üretimleri korumak için geliştirilmiş<br />

bir ürün tescil modeli. Bu modelle dünya<br />

üzerinde tek bir bölgeye özgü olan ve orada<br />

yok olmak üzere olan gıda ürünlerinin<br />

korunması hedefleniyor. Günümüzde<br />

500’ün üzerinde presidium olarak<br />

tescillenmiş ürün sayesinde Slow Food,<br />

13 binin üzerinde üreticinin ve binlerce<br />

canlının yaşamına dokunuyor. Presidiumlar<br />

sayesinde üreticileri buluşturan bir ağ<br />

kuruluyor, üreticiler ürünleri için yeni pazar<br />

fırsatları yakalıyor ve biyolojik çeşitliği<br />

koruyan yerel ürünler destekleniyor.<br />

Kadim Üretim Havzaları hangi alanları<br />

kapsıyor?<br />

Doğa Derneği’nin çalışmaları sonucunda,<br />

Anadolu’nun ve dünyanın farklı bölgelerinde<br />

insanların doğayla uyumlu bir şekilde<br />

sürdürdüğü biyolojik çeşitliliği destekleyen<br />

yaşam alanları Kadim Üretim Havzaları<br />

olarak tanımlanıyor. Örfene Zeytinyağı’nın<br />

üretildiği Ege’nin zeytin ormanları,<br />

Türkiye’deki Kadim Üretim Havzaları<br />

arasında yer alıyor. Bu alanlar bir tarım<br />

alanı olmanın yanı sıra bölgedeki canlılar<br />

için bir yaşam alanı olma özelliği taşıyor.<br />

Ege’nin zeytin ormanları yabani zeytin<br />

deliceye aşılanan, bölgeye özgü yerli zeytin<br />

ırklarından oluşuyor. Bu alanlarda iklim<br />

dostu yağmura dayalı üretim pratikleri<br />

uygulanıyor. Aynı zamanda birer mera olan<br />

zeytin ormanlarında hayvanlar otluyor. Bu<br />

sayede kimyasal gübrelemenin yapılmadığı<br />

zeytin ormanlarında, tarım ze<strong>hi</strong>rleri<br />

kullanılmıyor. Bu özellikleriyle biyolojik<br />

çeşitliliği destekleyen yaşam alanları olan<br />

Ege’nin zeytin ormanları, bir ekosistem<br />

olma özelliğini taşıyor.<br />

Ege’nin zeytin ormanları tehlike altında!<br />

Ege’nin zeytin ormanları da tehlike altında<br />

olan doğal alanlar arasında yer alıyor. Sa<strong>hi</strong>l<br />

kesimi ve iç bölgelerindeki artan kentleşme


askısı, hala geleneksel yöntemlerle devam<br />

eden zeytinyağı kültürünü olumsuz etkiliyor.<br />

Bunun yanı sıra bölgenin iklimsel ve coğrafi<br />

yapısına uygun olmayan ve hastalıklara<br />

dirençsiz yabancı zeytin ırklarının bölgeye<br />

girmesi, zeytin ormanlarının karşı karşıya<br />

olduğu sorunlar arasında yer alıyor.<br />

Anadolu’da bereket anlayışıyla devam<br />

eden yaşam kültürünün, yerini verimi en<br />

üst düzeye çıkarmaya yönelik ürün odaklı<br />

tarımsal pratiklere bırakması, Ege’nin zeytin<br />

ormanları gibi doğal yaşam alanlarının karşı<br />

karşıya olduğu tehditler arasında yer alıyor.<br />

Bu nedenle Slow Food, “Kadim Üretim<br />

Havzaları’nı Koru” kampanyasıyla Ege’nin<br />

zeytin ormanlarını havza ölçeğinde korumak<br />

için Doğa Derneği ve Slow Food Mahal’le<br />

birlikte bir dizi çalışmalar ve ortaklıklar<br />

başlatmış bulunuyor.<br />

Bu çalışmalar kapsamında, Ege’nin<br />

zeytin ormanlarındaki biyolojik çeşitliliği<br />

destekleyen üretim biçimleri korunurken,<br />

Örfene Zeytinyağı presidium olarak dünyaya<br />

açılıyor. Yapılan çalışmalar, Ege bölgesinde<br />

Menteşe Dağları ve etrafında Kızılgüney,<br />

Kızıldağ ve etrafında Orhanlı vadisindeki<br />

yaklaşık otuz üreticiyle hayata geçirilmiş<br />

durumda. Biyolojik çeşitliliği koruyan<br />

kaliteli zeytinyağı üretimini desteklemek,<br />

Kadim Üretim Havzaları’nı ve bu bölgedeki<br />

zeytinyağı kültürünü yaşatmak amacıyla<br />

oluşturulan E.V.O Koruma Grupları’nın,<br />

Türkiye’de ve Yunanistan’da aynı özellikleri<br />

taşıyan diğer Kadim Üretim Havzaları’nı<br />

kapsayacak şekilde genişletilmesi<br />

hedefleniyor.


86<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

Sirha İstanbul<br />

yeniliklerle geliyor!<br />

Gastronomi sektörünün en önemli<br />

buluşması olan Sirha İstanbul, 14–16<br />

Kasım <strong>2019</strong> tarihleri arasında İstanbul<br />

Kongre Merkezi‘nde düzenlenecek.<br />

HORECA sektörünün uluslararası<br />

buluşmasında bu yıl şeflerin olimpiyatı<br />

Bocuse d‘Or da gerçekleştirilecek.<br />

Sirha İstanbul‘un bu yılki teması<br />

gastronomi dünyasının trendlerinden<br />

artizan ekmek olacak.<br />

Restoran, otel ve yiyecek içecek<br />

sektörü profesyonellerine yönelik<br />

düzenlenen uluslararası ihtisas<br />

fuarı Sirha İstanbul, 14–16 Kasım <strong>2019</strong><br />

tarihleri arasında ziyaretçilerini bu<br />

yıl da İstanbul Kongre Merkezi‘nde<br />

ağırlayacak. HORECA sektörünün en<br />

prestijli fuarı olan Sirha İstanbul‘un<br />

7. organizasyonunda sektör<br />

profesyonelleri firmalarına vizyon<br />

katacak yenilikler ve teknolojilerle<br />

buluşacak.<br />

360 derece gastronomi sektörü<br />

Gıdadan pişirme ekipmanlarına, otel<br />

ve servis sektöründen paketlemeye<br />

kadar sektörün her alanından katılımcı<br />

firmayı ağırlayan Sirha İstanbul,<br />

gastronomi sektörüne 360 derecelik<br />

bakış açısı getiriyor. Geleceğin<br />

trendlerini de öne çıkaran Sirha<br />

İstanbul, yeni teknolojiler, malzeme<br />

ve ekipmanları tanıtacak, yeni iş<br />

modelleri konusunda ilham verici<br />

etkinlikler gerçekleştirecek.<br />

Firma ve ziyaretçi katılımı açısından<br />

her yıl büyüyerek gelişen fuar, bu yıl da<br />

yüzlerce marka ve firmaya ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapacak, binlerce sektör profesyoneli<br />

ve karar vericiyi ağırlayacak. Sirha<br />

İstanbul, 2017 yılında başlattığı yurt<br />

dışı alım heyetleri çalışmalarını<br />

bu yıl da sürdürerek Balkanlar ve<br />

Ortadoğu‘dan çok sayıda alım heyetini<br />

fuar katılımcılarıyla buluşturacak.<br />

Yeme içmeden mutfak ekipmanlarına,<br />

sofra takımlarından dekorasyona,<br />

kafe–bar ürünlerinden sektöre yönelik<br />

<strong>hi</strong>zmet ve teknolojilere kadar geniş bir<br />

yelpazede yer alan katılımcı firmalar<br />

fuarda bir araya gelecek.


Networking imkanları<br />

Sirha İstanbul, sektörün her alanından<br />

katılımcıları ve yarattığı networking<br />

imkanlarıyla büyük katma değer<br />

yaratıyor. Yeni işbirliği olanakları<br />

sağlayan fuar, organize ettiği B2B<br />

görüşmelerle firmalar ve satın<br />

alımcılar arasında ilişki kurulmasını<br />

sağlıyor. HORECA sektöründen ulusal<br />

ve uluslararası birçok oyuncuyu aynı<br />

platformda bir araya getiren Sirha<br />

İstanbul, katılımcılara yeni müşteriler,<br />

tedarikçiler ve çözüm ortakları<br />

bulmaları için geniş olanaklar sunuyor.<br />

Sirha İstanbul‘un<br />

katılımcı firma profilini<br />

gıda ürünleri, mutfak<br />

ekipmanları, ekmek<br />

ve pastacılık ürün<br />

ve ekipmanları,<br />

dondurma ürün ve<br />

ekipmanları, kafe–bar<br />

ürünleri ve içecekler,<br />

masaüstü servis<br />

ekipmanları, mobilya,<br />

dekorasyon ve tekstil,<br />

sektöre yönelik <strong>hi</strong>zmet<br />

ve teknolojiler, <strong>hi</strong>jyen<br />

ve temizlik ürünleri,<br />

kullan at ve ambalaj<br />

ürünleri firmaları<br />

oluşturuyor.


88<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

Interclean İstanbul,<br />

81 ülkeden ziyaretçi ağırladı<br />

Endüstriyel Temizlik Sektörü’nün Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki en<br />

önemli buluşma noktası Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri &<br />

Hizmetleri Fuarı ve Konferansı, 10-12 Nisan <strong>2019</strong> tarihleri arasında 81 ülkeden<br />

3.123 ziyaretçi ağırladı.<br />

Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik<br />

Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve<br />

Konferansı, Amsterdam RAI ile<br />

UBM NTSR’nin uluslararası gücü ve<br />

Tesis Hizmetleri Yönetimi İş Adamları<br />

Derneği TESHİAD’ın desteği ve ile iki<br />

yılda bir İstanbul’da düzenleniyor. Fuarı<br />

değerlendiren RAI Amsterdam Fuar<br />

Direktörü Rob den Hertog, gelecek<br />

günlere pozitif baktıklarını ve son<br />

birkaç yıldır Türkiye’yi merkez üssü<br />

olarak gördüklerini belirtti. Temizlik<br />

sektöründeki istihdam konusuna<br />

değinen TESHİAD Başkanı Zafer<br />

Mumcular ise 1 buçuk milyondan fazla<br />

kişinin sektörde görev yaptığını ve ticaret<br />

hacminin 60 milyar Türk Lirası’nın<br />

üzerinde olduğu söyledi ve temizlik<br />

görevlilerinin yaptıkları işin meslek<br />

olarak tanımlanması gerektiğine vurgu<br />

yaptı.<br />

İnovatif endüstriyel temizlik ürün ve<br />

<strong>hi</strong>zmetleri tanıtıldı<br />

İnovatif endüstriyel temizlik<br />

uygulamaları ve yenilikçi şirketlerin<br />

göz dolduran çalışmaları üç gün<br />

süreyle Interclean İstanbul İnovasyon<br />

Alanı’nda tanıtıldı. Yerli üretim, yüksek<br />

emiş gücüyle yerdeki cam şişeleri bile<br />

süpürebilen sokak temizleme aracı;<br />

nanoteknoloji ile üretilmiş ve kalabalık<br />

alanlarda en çok dokunduğumuz kapı<br />

kolu, elektrik düğmesi, trabzan gibi riskli<br />

alanlarda uzun süreli antibakteriyel<br />

bariyer oluşturan dezenfektan; Avrupa<br />

pazarında büyük ilgi gören yerli üretim<br />

sessiz elektrik süpürgesi gibi ürünler<br />

öne çıktı.<br />

Tüzemen: “Ağırlıklı Ortadoğu pazarı ve<br />

özellikle Körfez ülkeleri öne çıktı”<br />

Eczacıbaşı olarak önceki yıllarda daha<br />

fuara ziyaretçi olarak geldiklerini<br />

belirten Eczacıbaşı Profesyonel Müşteri<br />

Deneyim Müdürü Burçin Tüzemen,<br />

“Bu yıl stant açarak Interclean<br />

İstanbul’un bir parçası olduk. Hem<br />

kendi gözlemlerim, hem çalıştığımız<br />

arkadaşlarımın gözlemleri, gelen<br />

misafirlerin, ziyaretçilerin içinde<br />

yabancıların payının çok yüksek olduğu.<br />

Bu bizi memnun eden ve olumlu<br />

anlamda şaşırtan bir gelişme oldu.<br />

Buraya gelen kitlenin bu kadar global bir<br />

kitle olmasını beklemiyorduk açıkçası.<br />

Onun da faydasını gördük. Avrupa<br />

pazarından gelenler de oldu ama ağırlıklı<br />

Ortadoğu pazarı ve özellikle Körfez<br />

ülkeleri öne çıktı.” dedi. GET Elektrikli<br />

Araçlar Kurucu Genel Müdürü Hilal<br />

Güngör ise “Interclean İstanbul’da güzel<br />

bağlantılar kurduk. Satış anlamında hem<br />

ihracat hem de yerli pazar için çok fazla<br />

görüşme yaptık” şeklinde konuştu.


Sektör temsilcileri bu panelde konuştu!<br />

1,5 milyondan fazla kişiye istihdam<br />

sağlayan ve yaklaşık 60 milyar TL ticaret<br />

hacmine sa<strong>hi</strong>p endüstriyel temizlik<br />

sektör temsilcileri, İstanbul Kongre<br />

Merkezi’nde düzenlenen ‘Endüstriyel<br />

Temizlik Sektörüne Genel Bakış<br />

Paneli’nde buluştu. Ekonomi Gazetecileri<br />

Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak<br />

moderatörlüğünde gerçekleşen panele;<br />

Temizlik ve Tesis Hizmetleri Yönetimi<br />

İş Adamları Derneği (TESHİAD) Başkanı<br />

Zafer Mumcular, Tüm Otomotiv Bakım<br />

Dernekleri Federasyonu (TOBFED)<br />

Başkanı Serkan Bakırtaş, Endüstriyel<br />

Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram<br />

Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları<br />

Derneği (TUSID) Başkanı Güçlü Kaplangı<br />

ve Elite World <strong>Hotel</strong>ler Zinciri Genel<br />

Müdürü Ünsal Şınık katıldı.<br />

Panelde konuşan Elite World <strong>Hotel</strong>ler<br />

Zinciri Genel Müdürü Ünsal Şınık, çevre<br />

bilincinin gelişmesinin merdiven altı<br />

kimyasalların önüne geçtiğinin altını<br />

çizerken, TESHİAD Başkanı Zafer<br />

Mumcular, temizlik görevlilerinin<br />

yaptıkları işin meslek olarak<br />

tanımlanması gerektiğine vurgu yaptı.<br />

Türkiye’de her gün yaklaşık 1 milyar 600<br />

bin araç yıkandığını belirten TOBFED<br />

Başkanı Serkan Bakırtaş ise önemli bir<br />

geri dönüşüm cihazının müjdesini verdi.<br />

Çok sayıda etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı<br />

Eczacıbaşı Profesyonel Akademi<br />

Yöneticisi Pınar Günenç, Eczacıbaşı<br />

Profesyonel sponsorluğunda “Hijyende<br />

Mükemmelliğe Ulaşmak için Sektör<br />

Uygulamalarına Farklı Bir Bakış Açısı”<br />

konulu konferans verdi. Alexandra<br />

Peters ile Dr. Jonathan Otter tarafından<br />

da ‘Hastanelerde Temizlik ve<br />

Hijyenin Maliyeti ve Getirileri’ başlıklı<br />

workshop’lar gerçekleştirildi.<br />

Seri girişimci, startup mentoru<br />

ve eğitimcisi, Start-IST kurucusu<br />

Mine Kocadağ Dedekoca’nın<br />

moderatörlüğünde, ‘Çevre Teknolojileri<br />

ile Atık Yönetimi Paneli’ düzenlendi.<br />

TÜDAM Dernek Başkanı Ekrem<br />

Demircioğlu, Global Clean<strong>tech</strong> Innovation<br />

Programı Müdürü Osman Malik Atanur<br />

ve Green Çevre Teknolojileri Genel<br />

Müdürü Serkan Akkaya konuşmacı<br />

olarak yer aldı. İTÜ Maden Fakültesi<br />

Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural’ın,<br />

‘Yaşanabilir Bir Çevre İçin El Ele<br />

Konferansı’ ve kitaplarının imza töreni<br />

ilgi gören etkinlikler arasındaydı.<br />

İnovatif ürünler sergilendi<br />

Sektörün yenilikçi ürün ve <strong>hi</strong>zmetleri, İstanbul Kongre<br />

Merkezi’nde yapılan Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik<br />

Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve Konferansı’nda tanıtıldı.<br />

Yerli üretim Yüksek emiş gücüyle yerdeki cam şişeleri bile<br />

süpürebilen sokak temizleme aracı, nanoteknoloji ile üretilmiş<br />

ve kalabalık alanlarda en çok dokunduğumuz kapı kolu, elektrik<br />

düğmesi, trabzan gibi riskli alanlarda uzun süreli antibakteriyel<br />

bariyer oluşturan dezenfektan, Avrupa pazarında büyük ilgi<br />

gören yerli üretim sessiz elektrik süpürgesi gibi ürünler öne<br />

çıktı. Sıfır atık üreten, elektrikle çalışan ve yüksek emiş gücüyle<br />

yerdeki cam şişeleri bile süpürebilen yerli ve ileri teknoloji<br />

üretimi sokak temizleme aracı, 4 yıl önce kadın girişimci,<br />

endüstri ürünleri tasarımcısı Hilal Güngör tarafından kurulan<br />

GET Elektrikli Araçlar tarafından TÜBİTAK’ın desteğini alarak<br />

tasarlandı ve üretildi.


90<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

Dekopasaj<br />

Tarz sa<strong>hi</strong>bi oteller için<br />

İkinci el mobilya odaklı pazar yeri<br />

Dekopasaj özellikle butik otellerin de terci<strong>hi</strong><br />

oluyor. Dekopasaj’da bulunan birbirinden<br />

farklı binlerce ürünle ister <strong>hi</strong>çbir yerde<br />

bulunmayan vintage mobilyalarla,<br />

ister modern tasarım parçalarla oteller<br />

dekore edilebiliyor. Üstelik Dekopasaj,<br />

Bodrum ve Çeşme’ye nakliye <strong>hi</strong>zmeti de<br />

sağlıyor.


Oteller sadece sunduğu imkanlarla değil,<br />

dekorasyonlarıyla da tercih sebebi oluyor. Şık ve<br />

modern mobilyalar veya geçmişin yaşanmışlığını<br />

<strong>hi</strong>ssettiren vintage tasarımlar ortamın havasını<br />

değiştiriyor. İster şe<strong>hi</strong>r ister tatil beldesi oteli olsun,<br />

rahatlık kadar mekanların verdiği <strong>hi</strong>s de önem taşıyor.<br />

Birbirinden şık dresuarlardan retro konsollara…<br />

Dekopasaj ile masalsı, romantik otel odaları oluşturmak<br />

veya özel tasarım eskitmeli konsollarla misafirlerinizi<br />

otele girer girmez etkilemek mümkün. Birbirinden şık<br />

dresuarlardan retro konsollara, otantik vitrinlerden<br />

tasarım aynalara kadar tarz sa<strong>hi</strong>bi bir otel dekorasyonu<br />

için ihtiyacınız olacak her şey Dekopasaj’da. Üstelik<br />

bu şık görünümü yine Dekopasaj’da bulunan dekoratif<br />

aksesuarlarla tamamlamak da mümkün. Masa<br />

lambaları, mumluklar, nostaljik radyo, telefon ve<br />

daktilolarla mobilyalara uyum sağlayan bir görüntü<br />

ortaya koyabiliyor. Bodrum ve Çeşme’ye nakliye <strong>hi</strong>zmeti<br />

de sağlayan Dekopasaj, yazlık mekanlara yeni bir hava<br />

katıyor.


92<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

Şimdi açık hava zamanı!<br />

Baharın gelmesiyle yaza göz kırpmaya başlayan güzel havalar<br />

küçükten büyüğü herkese açık hava hayalleri kurdurmaya<br />

başladı. Kışın soğuk günlerinin verdiği uyuşukluk <strong>hi</strong>ssi<br />

kendini enerjik bir ruh haline bırakırken yaşam alanlarınızı<br />

yenilemenin tam zamanı!<br />

Özellikle yazın sevdiklerinizle daha<br />

çok vakit geçireceğiniz teras, balkon<br />

ve verandalarda değişim vakti geldi.<br />

Bu mekanlarda ihtiyaç duyacağınız uzun<br />

ömürlü, sağlam, güvenli ve estetik ürün<br />

çözümlerini en çok çeşidi ile bulacağınız<br />

adres her zaman olduğu gibi, Ege<br />

Seramik.<br />

Sezonun gözdesi Terrazzo ve Cotto<br />

şıklığını yakalamak veya 20X20cm ebatlı<br />

Vintage konseptli ürünlerimizle sizde<br />

hemen tanışın. Alicante, Bolivia, Oasis,<br />

Casablanca, Positano ve diğer Ege<br />

Seramik ürün serilerini hemen keşfedin.<br />

Yaza evinizin en şık hali ile merhaba<br />

deyin!


94<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

Seramiksan’dan<br />

modern ve zamansız banyolar…<br />

Gelişen tasarım dünyası ve<br />

teknoloji ile beraber günümüz<br />

banyoları artık, insanların<br />

konforlu vakit geçirdikleri, yenilenmek<br />

için fırsat yarattıkları birer yaşam<br />

alanına dönüşüyor. Seramiksan’ın her<br />

zevke ve ihtiyaca <strong>hi</strong>tap eden geniş ürün<br />

yelpazesinde bulunan karo ve vitrifiye<br />

serileri modern ve zamansız banyolar<br />

ortaya koyuyor…<br />

Modern yaşam alanlarında beton<br />

etkisi<br />

İç mekanlarda endüstriyel stilin<br />

popülerleşmeye başlaması ile<br />

brüt beton görünümlü duvar ve<br />

zeminler, sıra dışı dekorasyon tarzını<br />

benimseyenlerin gözdesi oluyor. İç<br />

mekan tasarımlarında kullanıldığında<br />

yaşam alanlarına yalın bir görünüm<br />

sunan brüt beton, <strong>2019</strong> yılı dekorasyon<br />

trendleri arasında. Seramiksan’ın<br />

antrasit ve grinin birçok tonunun yer<br />

aldığı brüt beton görünümlü porselen<br />

karo serileri, 120x120, 60x120 ve 60x60<br />

cm ebat alternatifleri sunan Urban,<br />

Cement, Petra, Neostone sade yüzey<br />

dokuları ile betonun dayanıklı yapısını<br />

yaşam alanlarıyla buluşturuyor.<br />

Mermerin gücünü <strong>hi</strong>ssedin<br />

Bu yılın yükselen trendi olan mermer,<br />

damarlı görünümü ve çarpıcı<br />

renkleriyle iç mimarinin göz alıcı<br />

malzemesi olarak ön plana çıkıyor.<br />

Seramiksan’ın kusursuz ve parlak<br />

yüzeylere sa<strong>hi</strong>p mermer görünümlü<br />

porselen karo serileri, stil sa<strong>hi</strong>bi<br />

banyolar yaratıyor. <strong>2019</strong> yılının öne<br />

çıkan dekorasyon trendlerinden olan<br />

mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla<br />

yeniden yorumlayan Seramiksan’ın<br />

120x120, 60x120 ve 60x60 cm olarak<br />

farklı ebatlarda sunulan Black Marble,<br />

Ephesus, Bergama, Calacatta Marmi,<br />

Emperador ve Castelo porselen karo<br />

serileri büyük ebat avantajı ve daha<br />

az derz kullanımı ile mekanlarda<br />

bütünlük <strong>hi</strong>ssi oluşturuyor. 30x90<br />

cm, 30x60 cm ve 25x50 cm farklı ebat<br />

seçenekleri bulunan Victorian, Lasa,<br />

Orion, Gris, Alves, Rio, Santana duvar<br />

karosu serileri ise ışıltılı dekor, motif<br />

ve rölyef seçenekleriyle zengin döşeme<br />

alternatifleri sunuyor.


96<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Kafkas mutfağı Shamor ile<br />

İstanbul’da<br />

Ulusal mutfağın yeni yorumlarla zenginleştirilmiş hali, sömürge öncesi geleneklere<br />

dayanan Osmanlı, Türkmen ve Fransız mutfağının yeni kimlik formunu temsil eden<br />

Shamor <strong>Restaurant</strong>, hem göz hem de damak zevkine <strong>hi</strong>tap eden zengin menüsü ile<br />

Karaköy’de misafirlerini ağırlamaya başladı.<br />

Menü görme, tat alma, koku<br />

alma ve dokunma algısının<br />

yanı sıra aynı zamanda merak<br />

ve nostaljiye de neden olan geniş bir<br />

kültür ve felsefi bileşenler içererek<br />

misafirler için etkileyici bir gastronomik<br />

deneyim yaşatmayı amaçlayan Shamor<br />

<strong>Restaurant</strong>, doğu spesiyaliteleri ve<br />

Osmanlı mutfağının derin köklerine<br />

dayanan zenginlikleri yeniden<br />

yorumluyor.<br />

Mutfak şefi ve işletmecisi, Wagif<br />

Feyzullayev<br />

Shamor’un tecrübeli mutfak şefi<br />

ve işletmecisi Wagif Feyzullayev<br />

Türkmenistan’ın Aşkabat şehrinde<br />

dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında<br />

profesyonel güreşle ilgilenen<br />

Feyzullayev araştırmayı ve yeni<br />

bilgiler edinmeyi çocukluğundan<br />

bu yana alışkanlık haline getirdiğini<br />

belirtiyor. “Günümüzde geçmişteki<br />

başarılarıma bakmıyorum, her<br />

zaman geleceği düşünüyorum” diye<br />

de belirtmeden geçemiyor. Aşçılık<br />

mesleğine başladıktan sonra 5 yıldızlı<br />

otellerde de görev alan mutfak şefi<br />

şu an kendi mutfağında uygulamış<br />

olduğu felsefede Fransız şef P<strong>hi</strong>lippe<br />

Tore‘den esinlendiğini belirtiyor.<br />

Eğitime ve kendini geliştirmeye her<br />

zaman önem veren Feyzullayev Paris’e<br />

giderek Şef Nicholas Moulton’dan


gastronomi sanatı üzerine eğitim alıyor.<br />

Fransa’daki eğitimin ardından Rusya’ya<br />

dönerek Kafkasya gelenekleri üzerinde<br />

incelemelerde bulunuyor. Azerbaycan<br />

mutfağında yenilikler yapma<br />

düşüncesiyle Asya ve Avrupa arasında<br />

bir gastronomik köprü oluşturan<br />

İstanbul’da bir restoran açmaya karar<br />

veriyor ve Shamor’u açıyor. Restoranın<br />

menüsünde sadeliği ön planda tutuyor<br />

fakat misafirlerine alışılmış tatların<br />

dışında araştırılmış ve geliştirilmiş yeni<br />

tatlar sunarak farklılıklar oluşturmayı<br />

da sevdiğini belirtiyor. Pişirme tekniği<br />

olarak sous vide pişirme tekniğini tercih<br />

ediyor. Hazırlamış olduğu menülerde<br />

mevsimselliğe ve dolayısıyla tazeliğe<br />

özellikle dikkat eden Feyzullayev her<br />

sebze ve meyvenin kendi mevsiminde<br />

lezzetinin olduğunu savunuyor.<br />

“Örneğin çileklerden kışın bir tatlı<br />

yapmayı kesinlikle tercih etmiyorum,<br />

tadı işe yaramaz, doğada ürünlerin bir<br />

mevsimselliği vardır, bu da tattaki en<br />

büyük başarıdır” diyor.<br />

en önemli farkımız gıdada kalıcı<br />

renovasyonlar gerçekleştirme<br />

çalışmalarımızdır. Geleneksel<br />

uygulamaları yeniden yorumlayarak<br />

modernleştiriyoruz. Çalışmalarımıza<br />

Dropping a Han Dynasty Urn olarak<br />

adlandırılan Çinli sanatçı Ai Weiwei‘nin<br />

‘I’m rebuilding my tradition through<br />

contemporary mind’ (Geleneğimi<br />

çağdaş akılla yeniden inşa ediyorum)<br />

felsefe anlayışını yerleştirme çabası<br />

içindeyiz. Ve bu doğrultuda çalışıyoruz”.<br />

Her zaman geleceği düşündüğünü<br />

ancak geçmişini de asla unutmadığını<br />

belirten Feyzullayev, “Pişirme sadece<br />

el emeği değildir, aynı zamanda<br />

insanın düşünce gücünün hazırlamış<br />

olduğu yemeğe yansıması işidir.<br />

Ben hazırladığım yemekleri kendim<br />

yiyecekmiş gibi hazırlıyorum. Mutfaktaki<br />

en değerli malzemelerden veya<br />

araçlardan biri, çoğu zaman unutulmuş<br />

olan zi<strong>hi</strong>ndir” diyor ve ekliyor:<br />

“Amacımız gelecekte dünyadaki en iyi<br />

50 restoran arasında yer almak”.<br />

Geleneksel uygulamaları yeniden<br />

yorumluyor<br />

Shamor mutfağında geleneksel<br />

uygulamaları yeniden yorumlayarak<br />

modernleştirdiklerini söyleyen<br />

deneyimli şef Feyzullayev, mekanın<br />

konseptini şöyle anlatıyor: “Konseptimiz<br />

bir piramit şeklinde düşünülebilir. Üst<br />

katta her zaman bir fikir vardır, alt<br />

katlarda ise onu takip eden maddeler ve<br />

teknikler vardır. Fakat bütün bunların<br />

üzerinde olan şey kültürdür. Kültür<br />

olmadan <strong>hi</strong>çbir şey olmaz. Her şeyin<br />

temelini kültür oluşturur ve içinde her<br />

şeyi barındırır. Diğer restoranlardan


98<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong> açıldı<br />

Sağlıklı yaşam konsepti ile tasarlanan Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong>, LUX* Bodrum’da<br />

kapılarını açtı. Mekan, wellness ve otel müşterilerine yönelik hazırladığı detox yemekleri<br />

ile de farkını ortaya koyacak.


Adabükü’nde eşsiz bir tatil fırsatı sunarken, gurmelere<br />

<strong>hi</strong>tap eden lezzetleriyle de misafirlerine şölen yaşatan<br />

LUX* Bodrum, sağlıklı yaşam konsepti ile tasarlanan<br />

Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong>’ı <strong>hi</strong>zmete açtı.<br />

Sağlıklı yaşam kavramının giderek daha gündemde olduğu<br />

ve bilincin arttığı, yeme alışkanlıklarının hayat kalitesine<br />

etkisinin yakından ölçüldüğü bir dönemde ’Vitalica Healing’<br />

dünyadaki sağlıklı yaşam yeme alışkanlıkların üzerine<br />

kurulmuş tamamen doğal, taze, temiz yemek” önceliğini<br />

vurgulayan bir restoran.<br />

Sağlık ihtiyaçlarına ve farklı<br />

beklentilere yanıt verebilecek<br />

bir yiyecek ve içecek menüsü<br />

sunmasının yanı sıra<br />

sertifikasız <strong>hi</strong>çbir ürünün<br />

yer almadığı mekan dünya<br />

mutfaklarından Anadolu<br />

mutfağına kadar çok geniş ve<br />

sağlıklı menüler sunuyor.<br />

Doğaya saygı gösterilerek tasarlanan<br />

LUX* Bodrum Resort & Residences;<br />

kristal berraklığındaki Ege denizinin<br />

kıyısında yer alan; yüksek oksijene<br />

sa<strong>hi</strong>p, yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı bir<br />

yarımadayı kucaklıyor. Otel, kendini<br />

doğaya adapte eden modern tasarımı<br />

ve kendine ait özel koyunda 650<br />

metrelik beyaz kum plajıyla farkını<br />

ortaya koyuyor. Her kitleye, ihtiyaca<br />

ve beğeniye yönelik seçeneklerin<br />

bulunması, oteli canlı ve hareketli<br />

bir nokta olarak öne çıkarıyor. 83<br />

bin metrekarelik alana yayılan LUX*<br />

Bodrum Resort & Residences, farklı<br />

oda kategorisiyle birlikte 91 otel odası,<br />

77 özel villayı barındırıyor.<br />

“Doğal, taze, temiz yemek”<br />

“Doğal, taze, temiz yemek”<br />

önceliğini vurgulayan<br />

menüsünde yeni ve tüm diyet<br />

ihtiyaçlarını kapsayıcı bir<br />

bakışla vegan, vejetaryen,<br />

glütensiz seçeneklerin yanı<br />

sıra, zengin proteinler sağlıklı<br />

yağlar gibi seçenekleri daha<br />

iyi tanıtmak, yaygınlaştırmak<br />

ve erişilebilir bir sağlık<br />

hareketine öncü olmak amacı<br />

ile yaşama dokunuyor.


100<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Patio menüsü ilhamını Ege ve Akdeniz<br />

mutfağından alıyor.<br />

Bebek’in yeni gözdesi<br />

Patio<br />

Bebek’te açılan, ‘avlu’<br />

anlamına gelen ismiyle<br />

daha ilk seferde ferah bir<br />

<strong>hi</strong>s veren Patio, şehre yeni<br />

bir soluk getiriyor.<br />

Bebek, Cevdetpaşa Caddesi<br />

üzerinde açılan Patio, samimi<br />

ve oldukça konforlu atmosferi,<br />

mekanı süsleyen limon ağaçları, renkli<br />

ve enerji dolu dekorasyonu, damaklarda<br />

iz bırakan lezzetleri başta olmak üzere,<br />

her detayında unutulmaz deneyimler<br />

yaşatıyor.<br />

Ferah bir veranda gibi tasarlanan<br />

mekanın barı, zengin çeşitliliği ve imza<br />

kokteylleri ile yaz boyu mekanın şehrin<br />

en keyifli buluşma noktası olacağının<br />

sinyallerini veriyor. Brasserie tarzı yemek<br />

menüsü de ilgi çekiyor. Günün her anına<br />

dokunan lezzet seçeneklerinin bulunduğu<br />

Keyifli tatlar, iştah kabartan sunumlar<br />

Gastronomi dünyasının başarılı<br />

isimlerinden şef Mu<strong>hi</strong>ttin Kabasakal<br />

ve ekibi önderliğinde hazırlanan Patio<br />

menüsü, paylaşımlıklarla başlıyor,<br />

salatalar, pizzette, makarnalar, ana<br />

yemekler ve tatlılarla devam ediyor.<br />

Radika salatası, portakal sos, Scamorza<br />

peyniri, balzamik ve paprikalı Izgara<br />

Kuşkonmaz, avokado salatası, kırmızı<br />

pancar, rakula, karabuğday, greyfurt,<br />

portakal, Asya soslu Vegan Bowl, karışık<br />

yeşillik, havuç, salatalık, avokado, turp,<br />

jalepeno biber, cherry domates, ev yapımı<br />

tortilla cips, özel kefir sosuyla Avokadolu<br />

Patio Salatası, üç renkli kinoa, roka ve<br />

endivyen karışımı, kuşkonmaz, turp<br />

yaprakları, cherry domates ve Patio sosla<br />

Kinoa Salatası, menüde yer alan sağlıklı<br />

seçeneklerden...<br />

Kavrulmuş yemlik otu, tazaki sos, kırma<br />

zeytin salatası, bal, trüf, kadayıfa sarılı<br />

light feta Feta Kadayıf, yanında zeytin<br />

salatası ve yufka ekmeği ile gelen,<br />

kadayıfa sarılı trüflü feta, c<strong>hi</strong>pottle sos,<br />

fıstıklı şiş köfte, çıtır tavuklu Atıştırmalık<br />

Tabağı, tiftik ördek eti, mantar, Portobello<br />

sos, salatalık, taze soğan ve Hoisin<br />

soslu Ördek & Mantar Pizzette, kızarmış


kokoreç, Provolon peyniri, acı biber<br />

turşusuyla Kokoreç Pizzette, rakula,<br />

pancar, ceviz, turp, portakal soslu, soğuk<br />

yenen ve glütensiz Fusilli Gluten Free,<br />

Patio’nun mutlaka denenmesi gereken<br />

imza lezzetlerinden…<br />

Ev yapımı tatlılar<br />

Ana yemek seçenekleri, hem balık hem<br />

tavuk hem de kırmızı et sevenleri mutlu<br />

ediyor. Patio salata, yoğurt sos, safranlı<br />

arpa şehriye pilavı ile masaya gelen kuzu<br />

sırtı Kuzu Şaşlık ve ızgara kuşkonmaz,<br />

buğdaylı yeşil salata, Asya sos, ev yapımı<br />

Cafe de Paris soslu bonfile dilimleri<br />

Patio Usulü Bonfile, kırmızı et sevenlerin<br />

iştahını kabartan alternatifler arasında<br />

yer alıyor. Beyaz et tercih edenlerin<br />

ilgisini çekenler arasında ise avokado<br />

parçaları ve portakallı Patio salatası<br />

eşliğinde tavuk but Izgara Tavuk, isli<br />

kapari sos, taze baharatlar, fırın patates,<br />

kuşkonmaz ile servis edilen somon file<br />

Izgara Somon gibi seçenekler bulunuyor.<br />

Mekanın her biri ev yapımı tatlılarından,<br />

incir, hurma, Hindistan cevizi sütü ve<br />

vanilyalı dondurmalı Şekersiz İncirli<br />

Hurma Tatlısı, vanilyalı dondurma,<br />

karamelize fındık ve çilek parçaları ile 7<br />

katlı çikolatalı tatlı Setteveli, menüde yer<br />

alanlardan sadece birkaçı…<br />

Avludaki mis kokulu limon ağaçları…<br />

Mekanın dekorasyonunda ağırlıklı<br />

kullanılan bakır öğeler, mekanı<br />

çevreleyen eskitme taş dokularla<br />

harmanlanıyor. Konforlu sedir oturma<br />

gruplarına, ortamın enerjisini tetikleyen<br />

canlı renkler, mekana özenle yerleştirilen<br />

bitki ve çiçekler, mis kokulu limon<br />

ağaçları eşlik ediyor.<br />

Şehrin yeni gözdesi, kokteylleri ve<br />

lezzetleriyle ilgi çeken, Bebek’in keyifli<br />

avlusu Patio, zamanın nasıl geçtiğini<br />

anlamadan, güzel anlar yaşamak<br />

isteyenleri ağırlıyor.


102<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı<br />

İstanbul’da<br />

Değişik tatları kahveyle buluşturan Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı Olmadık<br />

Kahveler Atölyesi, ikinci şubesini İstanbul Caddebostan’da açtı.


Miksolojiyi (karıştırma sanatı) odağına alarak kahve<br />

reçeteleri geliştiren Olmadık Kahveler Atölyesi’nde,<br />

yeni tatlar ortaya çıkarmak için çalışmalar tüm hızla<br />

sürerken, özgün lezzetleri daha fazla kişiye ulaştırmak<br />

için yeni kahve atölyeleri kuruluyor. Ankara’da başlayan<br />

serüvenin ardından İstanbul Caddebostan İskele Sokak’ta da<br />

<strong>hi</strong>zmet vermeye başlayan Olmadık Kahveler Atölyesi, başka<br />

<strong>hi</strong>çbir yerde bulunamayacak tatları alternatif lezzet arayan<br />

kahve tutkunlarıyla buluşturuyor.<br />

Matematik problemi çözer gibi kahve tarifleri hazırlanıyor<br />

3. dalga kahve dükkanlarının aksine asidite ve tatların<br />

karışımlar içerisinde çakışmaması için özenle çalıştıklarını<br />

belirten Olmadık Kahveler Kurucusu A. Seçkin Canan, “Bir<br />

nevi laboratuvar gibi çalışıyoruz. Matematik problemi çözer<br />

gibi asit ve şeker oranlarının yer aldığı tablolarla önce kağıt<br />

üzerinde geliştiriyor, ardından uygulamaya geçiyoruz. Bu<br />

nedenle de her meyve, her baharat ve her özüt kahvelerle<br />

bir araya getirilemiyor. Bu durum süt için bile geçerli; doğru<br />

tat için 6 farklı süt kullanıyoruz, her süt her kahve çeşidiyle<br />

yan yana gelemiyor. Öyle ki, kahvelerle karıştırılan en basit<br />

ürünlerin oranlarında da<strong>hi</strong> ufak bir değişiklik yapıldığında,<br />

kahvenin tadı tümüyle bozuluyor.” ifadelerini kullandı.<br />

29 farklı olmadık kahve ve 16 farklı kahvesiz olağan dışı<br />

lezzet<br />

Füzyon mutfak yaklaşımını içeceklere taşıyarak denenmemiş<br />

tatlar ortaya koyan Olmadık Kahveler Atölyesi, barista ve<br />

gastronomi uzmanlarından oluşan ekibiyle, 29 farklı olmadık<br />

kahve ve 16 farklı kahvesiz olağan dışı lezzet sunuyor.<br />

Meşe isinden yöresel tatlara, rokadan çileğe kadar farklı<br />

aromalara sa<strong>hi</strong>p birçok aroma kahveyle buluşuyor. 3. nesil<br />

kahvecilerden farklılaşarak Türkiye’de yenilikçi bir işe imza<br />

atan Olmadık Kahveler Atölyesi, Türkiye’de füzyon içecek<br />

yaklaşımının öncüleri arasında yer alıyor.


104<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Akdeniz mutfağına özel dokunuşlar<br />

Amante Di Mare<br />

Akdeniz mutfağının sevilen<br />

lezzetleri ve denizin<br />

bereketiyle şekillenen<br />

menüsüyle Amante Di<br />

Mare, lezzet tutkunlarını<br />

yepyeni tatlar keşfetmeye<br />

davet ediyor.<br />

Ege’nin en sofistike kaçış<br />

destinasyonu Alaçatı’da yeni sezona<br />

merhaba diyerek konuklarını<br />

ağırlayan Biblos Resort, Alaçatı’nın<br />

keyifli restoranı Amante Di Mare, taze<br />

deniz mahsullerinin eşlik ettiği Akdeniz<br />

Mutfağı’nı yeniden yorumlayarak<br />

konuklarına unutulmaz bir gastronomi<br />

deneyimi yaşatıyor. Denize nazır<br />

manzarası ve sarı sıcak yaz akşamlarını<br />

daha da keyifli kılan şık dekorasyonuyla<br />

Amante Di Mare, rafine lezzetlerin<br />

tadımının yanı sıra, Ege’nin derin<br />

maviliğine karşı güzel bir gün geçirmeyi<br />

de vadediyor. Panoramik manzarasına,<br />

görsel bir şölen yaratan sörf koyu<br />

manzarasını da ekleyen Amante Di Mare,<br />

güneşi romantik bir ambiyansta batırmak<br />

isteyen tüm misafirlerini bekliyor.<br />

Akdeniz mutfağının özgün yorumu<br />

Akdeniz Mutfağı ve deniz mahsullerinin<br />

eşlik ettiği seçkin lezzetler, Amante Di<br />

Mare’nin güçlü akşam yemeği menüsüne<br />

hayat veriyor. Tari<strong>hi</strong> yüzyıllar öncesine<br />

dayanan reçeteler arasında; Ege’ye<br />

özgü otlarla hazırlanan lezzetler ve Ege<br />

Mutfağının sevilen mezeleri öne çıkıyor.<br />

Kabak Sıyırma, Pembe Sultan, Cibesli<br />

Atom Amante Di Mare mezelerinden öne<br />

çıkan tatlar olurken, Ebe Gümeci, Kaya<br />

Koruğu, Arap Saçı ve daha bir çok Ege<br />

otu halis zeytinyağı ve özel soslarla iştah<br />

kabartıyor. Sunumu ve tatlarıyla tam da<br />

yaz aylarının hafifliğine yakışan zeytinyağlı<br />

tabaklarına Ege’nin bereketli sularının<br />

sunduğu sezon balıkları ve lezzetli<br />

kabuklular eşlik ediyor. Balık pastırması,<br />

İsli Çiroz ve özel marinasyonuyla eşsiz bir<br />

lezzete dönüşen Levrek, menünün imza<br />

lezzetleri arasında yer alıyor. Amante Di<br />

Mare menüsünde ana yemek seçenekleri<br />

de diğer lezzetler gibi gurme tadımlar<br />

yaşatıyor. Rustik sosla servis edilen<br />

Istakozlu Linguini, Karides, Mavi Yengeç,<br />

Deniz Mahsullü Risotto deneyenlerin<br />

vazgeçemediği seçenekler arasında<br />

yer alıyor. Tatlı sonları sevenleri de<br />

unutmayan Amante Di Mare, alternatifli<br />

tatlı menüsünde özel tatlara yer veriyor.<br />

Hatay Usulü Kabak Tatlısı, kaymak ve<br />

ceviz eşliğinde sunuluyor. Eşsiz lezzetleri<br />

kadar güçlü içecek menüsüyle de Amante<br />

Di Mare tüm tadımları unutulmaz kılıyor.<br />

Gün ortasını taçlandıran güçlü tatlar<br />

Akşam yemekleri kadar öğlen yemeği<br />

menüsünde de iddialı olan Amante<br />

Di Mare, deniz mahsulleri ve mevsim<br />

sebzeleriyle hazırlanan salatalar,<br />

İtalyan Mutfağı’nın favori makarnaları,<br />

pizza ve pide severler için odun fırında<br />

pişerek servis edilen alternatifleriyle<br />

gün ortasında doyurucu ve lezzetli<br />

seçenekler arayanlar için en doğru<br />

adres oluyor. Alaçatı Mücveri, Pancarlı<br />

Kalamar Salatası ve Ege otlarıyla servis<br />

edilen Izgara Balık köftesi Amante öğlen<br />

menüsünde yer alan spesiyallerden<br />

sadece birkaçı.


106<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

MSC Cruises, Ramón Freixa ortaklığını genişletiyor<br />

Avrupa, Güney Amerika, Körfez ve Güney Afrika Bölgesinde dünyanın en büyük<br />

kruvaziyer gemi şirketi ve alanın pazar lideri olan MSC Cruises Mayıs ayında MSC<br />

Meraviglia’da ve bu yıl <strong>hi</strong>zmete girecek olan MSC Grandiosa’da, iki yeni HOLA! Tapas<br />

Bar restoranı açarak, iki Michelin yıldızlı İspanyol şef Ramón Freixa ile büyük bir<br />

başarıyla sürdürdüğü ortaklığını genişleteceğini duyurdu.<br />

MSC Cruises CEO’su Gianni<br />

Onorato, konuyla ilgili şunları<br />

dile getirdi: “Ortaklık için<br />

doğru şefleri ararken göz önünde<br />

bulundurduğumuz bir dizi kriterler var.<br />

İlk olarak kendi ilgilendikleri mutfak<br />

kültüründe sektör lideri bir uzmanlık<br />

sunabilecek ve gemide konuklarımızın<br />

yemek deneyimlerini olağanüstü tatlar<br />

ile zenginleştirecek şefler arıyoruz.<br />

İkinci olarak bizimle aynı değerleri<br />

paylaşan şefler ile çalışmak istiyoruz.<br />

Ramon, sadece yenilikçi ve modern<br />

tarzıyla İspanyol gastronomisinde<br />

mükemmeliyeti yakalamakla kalmıyor,<br />

Akdeniz mutfağı konusunda da bizimle<br />

aynı tutkuyu paylaşıyor. Ramon<br />

ile yaptığımız bu başarılı ortaklığı,<br />

daha fazla konuğun onun vizyonunu<br />

deneyimlemesine olanak sağlayacak<br />

şekilde geliştirmeye devam etmekten<br />

memnuniyet duyuyoruz.”<br />

Mutfağı Michelin yıldızlı şeflere emanet<br />

Frexia; arka arkaya 25 yıl boyunca üç<br />

Michelin yıldızını elinde tutan ünlü Alman<br />

şef Harald Wohlfahrt, iki Michelin yıldızlı<br />

Raymond Blanc, yenilikçi pan-Asya<br />

şefi Roy Yamaguc<strong>hi</strong>, ödüllü pasta şefi<br />

Jean P<strong>hi</strong>lippe-Maury ve beğeni toplayan<br />

Çinli şef Jereme Leung’un da içinde yer<br />

aldığı etkileyici önde gelen uluslararası<br />

şefler listesinin bir parçasıdır. Dünyanın<br />

sevilen mutfaklarından bazılarının<br />

temsilcileri olan bu yeteneklerin her<br />

biri, kendi özgün tarzları ve vizyonları ile<br />

filo genelinde konuklar için unutulmaz<br />

yemek deneyimleri ortaya koymaktalar.<br />

Ramón Freixa, duygularını şöyle dile<br />

getirdi: “HOLA! Tapas Bar konseptini<br />

MSC Cruises filosundaki iki gemiye<br />

daha taşıyarak dünyanın dört bir<br />

yanından gelen konukların, neşeli bar<br />

atmosferimizde iştah açıcı lezzetler ile<br />

İspanya’nın gerçek tadını keşfetmelerine<br />

olanak sağlamaktan büyük bir mutluluk<br />

duyuyorum.”<br />

HOLA! TAPAS BAR HAKKINDA<br />

Meraviglia sınıfı gemilerin merkezindeki<br />

hareketli Akdeniz tarzı güvertede<br />

yer alan HOLA! Tapas Bar konsepti,<br />

konukların bir dizi geleneksel ve modern<br />

paylaşımlı tabağın ve İspanya’nın en<br />

ünlü yemeklerinden ilham alınarak<br />

hazırlanan ufak atıştırmalıkların tadını<br />

çıkarabilecekleri, sosyal ve sıcak<br />

yemek deneyimleri sunmak üzere<br />

tasarlandı. Konuklar, toplu ve bireysel<br />

oturma düzeninin karışımını sunan<br />

açık atmosferde, hızlı bir atıştırmalık<br />

alabilir veya enfes bir yemeğin tadını<br />

çıkarabilirler. Menünün öne çıkan<br />

lezzetlerinden bazıları ise otantik<br />

İspanyol tortillası, zeytinyağlı, ançüezli,<br />

biberli Gilda ve tatlı sevenler için tipik<br />

Katalan tatlısı: Katalan Krem.


Yalıkavak Marina’ya yepyeni bir konsept<br />

Kai Lounge<br />

Bodrum Yalıkavak Marina’nın yeni gözdesi Kai Lounge,<br />

Kokteyl Bar & Street Food kültürünü Bodrum’a taşımaya hazırlanıyor.<br />

Uluslararası örnek projeleri ile tanınan ve<br />

Türkiye’de yeme-içme, turizm, gayrimenkul<br />

ve inşaat sektörlerinde yaptıkları güçlü<br />

yatırımları ile öne çıkan RMA Group’un yeni gözdesi<br />

Kaı Lounge, Kokteyl Bar & Street Food konsepti<br />

ile Bodrum, Yalıkavak Marina’da yer almaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Bu yaz Kai Beach Bodrum’un Mandarin Oriental’in<br />

Cennet Koyu’nda yenilenerek açılacak olmasının<br />

ardından Kai Lounge’da Yalıkavak Marina’yı etkisi<br />

altına alacak.<br />

Türk sokak lezzetleri de yer alıyor<br />

Yalıkavak Marina’nın lüks restoran bloğunda Mayıs<br />

sonu itibariyle 14:00-04:00 saatleri arası servis<br />

verecek Kai Lounge menüsünde burger, hot dog,<br />

bun, caviar gibi dünya lezzetlerinin yanı sıra gece<br />

sonu çorba ve kokoreç gibi Türk sokak lezzetleri de<br />

yer alıyor. Kai Lounge, kokteyl ve sunum çeşitliliği<br />

ile de Bodrum’da birinciliği elde ederek sezonun<br />

vazgeçilmez adreslerinden olmayı amaçlıyor.


108<br />

hotel restaurant<br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Premium kapsül kahvede<br />

dünyanın öncü markası<br />

Nespresso,<br />

Türkiye’deki altıncı<br />

butiğini yeni konseptiyle<br />

İstinye Park’ta açtı.<br />

Nefis gurme kahveleri ile profesyonel<br />

kahve deneyimini evlere taşıyan<br />

Nespresso, Türkiye’deki büyümesine<br />

devam ediyor. Kahve severler, Türkiye’de<br />

yeni konseptle açılan ilk butik olma<br />

özelliğine sa<strong>hi</strong>p Nespresso İstinye Park<br />

Boutique’i ziyaret ederek, kahvenin<br />

kökenine doğru deneyimsel bir yolculuğa<br />

çıkıyor.<br />

İstinye Park Boutique, yeni konsepti ile<br />

Nespresso kahve deneyimini ön plana<br />

çıkarıyor. İstinye Park Boutique’i ziyaret<br />

eden kahve tutkunları hem Nespresso’nun<br />

çekirdekten fincana uzanan <strong>hi</strong>kayesi<br />

hakkında bilgiler ediniyor hem de geniş<br />

kahve çeşitliliğini deneyerek Nespresso<br />

dünyasını daha yakından tanıyor.<br />

Türkiye’de Yeni Konseptle Açılan İlk Butik<br />

İstinye Park BoutIque<br />

Kahvenin kökenine saygı<br />

Yeni butik konsepti, Nespresso’nun<br />

çekirdekten fincana uzanan <strong>hi</strong>kayesinin<br />

başlangıç noktası olan kahve<br />

plantasyonlarından ilham alıyor.<br />

Bu ilhamla özel olarak tasarlanan<br />

yeni butik konseptindeki her detay,<br />

kahvenin kökenine saygı duruşunda<br />

bulunuyor. İstinye Park Boutique’te;<br />

Nespresso’nun kahve çekirdeği tedarik<br />

ettiği tarlaların dokusunu yansıtan kahve<br />

tonlarına, Nespreso AAA sürdürülebilir<br />

kalite programının kalbinde yer alan<br />

plantasyonları sembolize eden bitkiler<br />

eşlik ediyor. Kahve plantasyonlarında hasat<br />

sürecinde çiftçiler tarafından kullanılan<br />

ısıtıcı lambalardan ilham alınarak<br />

tasarlanan aydınlatmalar ise deneyim<br />

alanlarında yer alıyor.


Yaz akşamlarının yeni mekanı<br />

Grasidi Meyhane<br />

Grand Hyatt Istanbul,<br />

konumu itibariyle şehrin<br />

gürültüsünden uzak,<br />

gizlenmiş yemyeşil<br />

bahçesinde açacağı yeni<br />

mekanı Grasidi Meyhane<br />

ile bu yazın buluşma<br />

noktası olacak.<br />

Grand Hyatt İstanbul’un şehrin<br />

ortasına gizlenmiş yemyeşil<br />

bahçesine, tavernanın ruhunu,<br />

lezzeti ve ambiyansı ile getirecek<br />

yeni mekanı Grasidi Meyhane geliyor.<br />

Sevdikleriyle unutulmaz yemek<br />

masalarında buluşmak isteyenlerin<br />

mekanı olmaya aday Grasidi Meyhane,<br />

çimlerin üzerinde, ahşap masaların yer<br />

aldığı, tepeden inen ampullerin nostaljik<br />

havası ve meyhane müziklerinin yer<br />

aldığı salaş ve samimi ortamıyla yaz<br />

akşamlarının vazgeçilmez mekanlarından<br />

olacak.<br />

Ege esintisi, Türk ve Yunan mezelerinde<br />

buluşuyor<br />

Grand Hyatt Istanbul’un şefi Serkan<br />

Yaman ve Hyatt Regency Selanik<br />

şefi Konstantinos Chatzimoisiadis<br />

tarafından hazırlanan menü, acılı<br />

peynir ezmesi, karışık deniz ürünleri<br />

salatası, mamzama, atom, fava gibi bol<br />

ve çeşitli mezeler, tarator sos ile servis<br />

edilen kalamar tava, kızarmış gümüş<br />

balığı, kızarmış çıtır karides, saganaki<br />

beyaz soslu karides gibi Türk ve Yunan<br />

lezzetlerini bir araya getiriyor.<br />

Açık havada sevdikleri<br />

ile huzurlu ve keyifli vakit<br />

geçirmek isteyenler için<br />

Grasidi Meyhane,<br />

7 <strong>Haziran</strong> itibari ile<br />

haftanın 7 günü açık!


hotel restaurant<br />

110 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

hotel-<strong>tech</strong><br />

Turistik belde ve<br />

şe<strong>hi</strong>r otelleri, yeni<br />

nesil akıllı güvenlik<br />

teknolojileriyle daha<br />

az insan kaynağı<br />

kullanarak, daha<br />

kapsamlı güvenliğe<br />

sa<strong>hi</strong>p oluyor. Konuk<br />

ağırlama sektörüne<br />

özel güvenlik<br />

ihtiyaçlarına uçtan<br />

uca çözüm sunan<br />

Sensormatic,<br />

misafirlerin konforlu ve<br />

güvenli bir konaklama<br />

deneyimi yaşamalarını<br />

sağlıyor.<br />

Turizmde güvenlik,<br />

konfor ve gizlilik ekseninde şekilleniyor<br />

Yaz dönemiyle birlikte konuk ağırlama<br />

sektöründe misafir trafiği artarken,<br />

gerek turistik yerleşkelerde gerekse<br />

şe<strong>hi</strong>r otellerinde yıl boyu temel ihtiyaç<br />

değişmiyor: Daha az insan müdahalesiyle<br />

daha konforlu ve güvenli bir konaklama<br />

deneyimi yaşatmak. Bu ihtiyacı<br />

karşılamanın yolu ise Sensormatic’in 25<br />

yıllık tecrübesi ve sektör uzmanlığıyla<br />

uçtan uca <strong>hi</strong>zmet olarak sunduğu akıllı<br />

güvenlik teknolojilerinden geçiyor.<br />

Konaklama terci<strong>hi</strong>nde internette ve<br />

sosyal medyada yer alan yorumların<br />

belirleyici unsur haline gelmesi, otel ve<br />

turistik tesislerde müşteri deneyiminin<br />

daha fazla önem kazanmasını sağlıyor.<br />

Üstelik misafirlerin memnuniyetini<br />

sağlarken, turizm sektörüne ilişkin<br />

yasal yönetmeliklerle tam uygum<br />

sağlanması ve yerleşke içindeki tüm<br />

güvenlik önlemlerinin dört dörtlük olması<br />

gerekiyor.<br />

Normal yaşam rutininden çıkarak, daha<br />

rahat ve konforlu bir ortamda güvenle<br />

vakit geçirmek isteyen on binlerce<br />

misafiri ağırlayan konaklama tesislerinde<br />

güvenliği en verimli biçimde sağlamak<br />

için akıllı teknolojiler ön plana çıkıyor.<br />

Misafirler davranışlarının kontrol altında<br />

olmasını istemeseler de, güvende<br />

olduklarını <strong>hi</strong>ssetmek istiyorlar.<br />

Akıllı görüntüleme teknolojileri ve video<br />

analiz<br />

Yasal yönetmelikler gereği tüm otellerde<br />

giriş ve çıkış kayıtları titizlikle tutuluyor.<br />

Ancak özellikle tatil beldelerinde otele<br />

giriş ve çıkışlarda X-ray denetimi ya da<br />

konaklama deneyimini kesintiye uğratan<br />

diğer güvenlik önlemleri misafirlerin<br />

konforunu olumsuz yönde etkileyeceği<br />

için, turizm sektöründe güvenlik süreçleri<br />

büyük oranda görüntüleme sistemleri<br />

üzerinden yürüyor. Görüntüleme<br />

sistemlerinde algılanan verinin doğru<br />

anlamlandırılması ve yaşanabilecek<br />

olumsuzlukların erken aşamada tespit<br />

edilerek, güvenlik senaryolarının işleme<br />

alınması hayati önem taşıyor.<br />

İş veya tatil amaçlı otelde konaklayan<br />

kişilerin emniyetinin yanı sıra<br />

mahremiyetini de sağlamak otel<br />

yönetiminin öncelikli görevleri arasında<br />

yer alıyor. Yerleşke içinde kaydedilen<br />

görüntülerin saklandığı odaların iyi<br />

korunması ve bu görüntülere ulaşacak<br />

insanların yetkilendirilmesinin doğru<br />

yapılması gerekiyor. Otel misafirlerinin<br />

kendilerini güvende <strong>hi</strong>ssetmeleri için<br />

vazgeçilmez bir unsur olan gizlilik,<br />

Sensormatic’in gelişmiş yetkilendirme ve<br />

denetim sistemleriyle sağlanıyor.<br />

Hızlı taramayla kişi veya nesne<br />

tespitinde bulunabiliyor<br />

Yapay zeka destekli video analiz<br />

teknolojileri, otel veya turistik tesislerde<br />

kaydedilmiş saatlerce uzunluktaki<br />

görüntüler üzerinde hızlı tarama yaparak<br />

kişi veya nesne tespitinde bulunabiliyor.<br />

Avigilon Appearance Search, insan<br />

trafiğinin yoğun olduğu lobi, restoran ve<br />

asansör gibi kilit noktalarda kaydedilen<br />

görüntüler üzerinde yaptığı derin<br />

analizler sonucunda unutulan çantaları<br />

ya da ailesinden ayrı kalan bir çocuğu<br />

hızlıca tespit edip, güvenlik ekiplerini<br />

uyarabiliyor. Bugüne kadar kullanılan<br />

video analiz sisteminde seçilen nesnenin,<br />

yani örnekteki çantanın oraya ne<br />

zaman bırakıldığı görülebiliyordu. Bu<br />

çözüm sayesinde aynı alandaki farklı<br />

kameraların aldığı görüntüler içinde<br />

arama yapılabiliyor ve çantayı bırakan<br />

kişinin nereden geldiği, ne zaman<br />

bıraktığı ve sonrasında nereye gittiği<br />

anbean izlenebiliyor.


Ytong’tan<br />

alevlere geçit<br />

vermeyen yangın<br />

duvarı çözümü<br />

Ytong Genel Müdürü<br />

Gökhan Erel<br />

Yapı malzemesi sektörünün öncü<br />

kuruluşu Türk Ytong, sanayi yapılarını<br />

güvenli yangın çözümleriyle buluşturuyor.<br />

Alevlerin yayılmasını Ytong Yangın Duvarı<br />

ile önlüyor.<br />

Türkiye’de sanayi yapıları, son<br />

dönemlerde sıkça yaşanan yangın<br />

olayları ile gündeme geliyor. Ülke<br />

ekonomisi açısından büyük öneme<br />

sa<strong>hi</strong>p olan bu yatırımlar, beklenmedik<br />

yangınlarla büyük hasara uğruyor ya da<br />

tamamen yok oluyor. Sanayi yapılarındaki<br />

yangın riskinin ve yangının neden<br />

olduğu kayıpların, pasif yapısal yangın<br />

güvenlik önlemleri ile büyük ölçüde<br />

önlenmesi mümkün. Bunun için yapıların<br />

yangına dayanıklı yapı elemanları ile<br />

tasarlanması, inşa edilmesi ve olası bir<br />

yangın durumunda alevlerin ve dumanın<br />

yayılmasını önleyici nitelikte planlanmış<br />

olması gerekiyor. Sanayi yapıları<br />

gibi büyük ölçekli yapılarda yangının<br />

ilerlemesini ve yayılmasını önlemek için<br />

yapıyı yangın duvarları ile bölümlere<br />

ayırmak en etkili önlemlerden biri. 240<br />

dakikaya kadar yangına dayanan<br />

Ytong Yangın Duvarları, yangının<br />

ilerlemesini ve yapının diğer bölümlerine<br />

yayılmasını önleyerek, kurtarma ve<br />

tahliye çalışmalarına, itfaiyenin daha<br />

etkin bir müdahalesine olanak sağlıyor.<br />

Yangına 4 saat boyunca dayanır<br />

Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan<br />

Erel, uluslararası standartlarda yangın<br />

duvarlarından 240 dakikaya varan<br />

yangın dayanımları beklendiğine dikkat<br />

çekerek, “Türkiye’de yürürlükte olan<br />

Binaların Yangından Korunması Hakkında<br />

Yönetmelik’te yangın duvarlarının en<br />

az 90 dakika yangına dayanıklı olacak<br />

şekilde projelendirilmesi gerektiği<br />

belirtilmiştir. Ülkemizde endüstriyel<br />

tesislerdeki yangınların sıklığı ve sebep<br />

olduğu kayıplar düşünüldüğünde, yangın<br />

duvarları için daha yüksek değerlerin<br />

belirlenmesine ihtiyaç olduğunu<br />

söyleyebiliriz.” dedi.<br />

Gökhan Erel şöyle devam etti: “A1 sınıfı<br />

<strong>hi</strong>ç yanmaz özellikteki Ytong paneller ile<br />

oluşturduğumuz Ytong Yangın Duvarı,<br />

yasal düzenlemelerle belirlenenin çok<br />

daha üzerinde bir değerle, 240 dakikaya<br />

ulaşan sürelerde yangına dayanım<br />

sağlıyor. Ytong Yangın Duvarları, yüksek<br />

performansının yanında yangın esnasında<br />

alev almıyor, yanmıyor, ze<strong>hi</strong>rli gazlar ve<br />

duman açığa çıkarmıyor.<br />

Sanayi yapıları içerisinde Yangın<br />

Duvarı olarak kullanılmasının yanında,<br />

yapının çatı ve dış duvarları da Ytong<br />

panellerle oluşturulabilir. Bu sayede yapı<br />

dışında çıkan bir yangının yapı içerisine<br />

ilerlemesi engellenir. Böylece yapı<br />

tamamıyla yangına dayanıklı<br />

olarak inşa edilmiş olur.”


hotel restaurant<br />

112 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Tükenmez enerji kaynağıyla<br />

ekstra tasarruf sağlıyor<br />

Yenilikçi ve çevreci çözümleriyle iklimlendirme sektörünün standartlarını belirleyen<br />

Daikin, havada bulunan ısı enerjisini alarak tesisat suyuna aktaran Havadan Suya<br />

Isı Pompası Daikin Flex HT ile konfor ve tasarrufu bir arada sunuyor. Özellikle doğal<br />

gaz olmayan yerlerde otel, spor salonu, okul ve şantiye gibi büyük hacimli binaların<br />

sıcak kullanım suyu ihtiyacını en ekonomik biçimde sağlayan Daikin Flex, çevreci bir<br />

çözüm olarak da öne çıkıyor. Sistem, herhangi bir ilave ekipmana ihtiyaç duymadan<br />

dış ortam sıcaklığının -20°C’ye kadar düştüğü durumlarda bile 75°C sıcak kullanım<br />

suyu üretebiliyor.<br />

Akıllı Isıtma Sisteminde mükemmel çözüm<br />

Danfoss Link<br />

Verimliliği yüksek kombi veya kazan sistemleri kullanılsa da<strong>hi</strong> enerji verimliliğinin<br />

arttırılması, yaşam alanlarındaki konfor ve tasarrufun sağlanması açısından<br />

sistemlerin kontrollü bir şekilde yapılması önem taşıyor. Akıllı otomasyon<br />

sistemlerinin yaygınlaşmasıyla beraber akıllı ısıtma otomasyon sektörü de<br />

gelişmekte, Danfoss Link gibi yapay zeka tabanlı, uzaktan erişime uygun ürünler<br />

de tasarımıyla fark oluşturuyor. Elektrikli, sulu ve radyatör tipi ısıtma modellerinin<br />

tümünü, hem merkezi bir noktadan hem de uzaktan kontrolüne imkan tanıyan<br />

Danfoss Link, başlıca zon kontrol cihazlarından yani termostatlar ve bileşenlerinden<br />

oluşuyor. Danfoss Link sistemi, radyatörlü ısıtma ve döşemeden ısıtma<br />

sistemlerinin ayrı ayrı veya kombine olarak kontrolünü kapsıyor. Danfoss Link<br />

tüm ısıtma sisteminin dokunmatik bir ekran ile tek noktadan kontrolü ve bağımsız<br />

çalışmalarla 23%’e varan enerji tasarrufu sağlıyor.<br />

Ses deneyimlerini kökünden değiştiriyor<br />

LG Electronics (LG), kullanıcıların sesi deneyimleme şeklini farklılaştıracak son model,<br />

<strong>2019</strong> ses sistemleri yelpazesini görücüye çıkardı. LG’nin her yıl inovasyonu kutladığı<br />

InnoFest MEA’da, şirketin <strong>2019</strong>’daki amiral gemisi Ses Barı vitrine çıkarıldı. SL10YG,<br />

5.1.2ch 570W gibi güçlü çıktılı ses barı ve Meridian Audio’nun üstün teknolojisini, sade<br />

tasarımlı zarif bir gövde içinde sunuyor. Meridian’ın Bass & Space teknolojisi, SL10YG’nin<br />

kusursuz bir dinleme deneyimi için zengin ve dokulu bir sesin yanı sıra güçlü bir basa da<br />

imkan veriyor.<br />

Zyxel’den altı yeni Acces Point<br />

Ağ teknolojileri alanında lider firmalardan biri olan Zyxel, işletmelere<br />

daha fazla esneklik ve güçlü ağ altyapısı desteği sağlamak için Nebula<br />

Bulut Çözümleri ürün yelpazesini genişletti. Yeni özellikler ve altı yeni<br />

ürün ile seriyi büyüten Zyxel, odağında dijitalleşme olan büyük küçük her<br />

ölçekten işletmenin ağ performansını artırmayı hedefliyor. NebulaFlex’in<br />

en yeni üyeleri olan Access point’ler; WAC6100 and WAC6500, kurumların<br />

veri iletişim altyapısını güçlendiriyor. Daha büyük bir kapasite ile üst<br />

düzey performans ve daha geniş kapsama alanını sunmak için Zyxel<br />

Nebula access point’ler Smart Antenna (Akılllı Anten) ve Dual-optimized<br />

anten gibi yenilikçi anten teknolojileri ile donatıldı. 1.75Gbps’ye kadar<br />

veri aktarım hızları sunan yüksek performanslı WAC6100 serisi acces<br />

point’lerin ayarlanabilir antenleri, hem tavan hem de duvara kolayca monte<br />

edilebiliyor.


hotel restaurant<br />

114 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Otel odalarında akıllı teknoloji<br />

Sağladığı konfor ve güvenlik ile otel çözümlerine yeni bir boyut getiren BTicino,<br />

otel müşterilerinin odada geçirdikleri süre boyunca memnuniyeti için çalışıyor.<br />

Aydınlatma, perde ve iklimlendirme kontrollerinin kullanıcı dostu ara yüzü ile kontrol<br />

edilebilmesini sağlayan BTicino Otel Otomasyon Sitemi, oda kontrol ünitesi ile otel<br />

odalarını akıllı bir ortama dönüştürüyor. Müşteri memnuniyetini yeni ve benzersiz<br />

çözümlerle arttıran sistem, konukların odada geçirdikleri süre boyunca konforunu<br />

düşünüyor. Aydınlatma, perde ve iklimlendirme kontrollerinin kullanıcı dostu ara<br />

yüzü ile kontrol edilebilmesine olanak tanıyan sistem, IP senaryo modülü ile odanın<br />

kontrol merkezinin tek bir noktadan yönetilmesini sağlıyor. Oda kontrol ünitesi<br />

sayesinde otel odalarını akıllı bir ortama dönüştüren BTicino, konukların bir otel<br />

odasından beklediği tüm teknik donanımı tek bir noktadan çözüyor. Senaryo yönetimi<br />

ile konuklar otel odalarını istedikleri gibi yönetebiliyor.<br />

Isıtma, soğutma ve sıcak su<br />

ihtiyacını tek cihazdan karşılıyor<br />

DemirDöküm doğa ve enerji dostu çözümlerine yenisini ekledi. Tüketicilerine<br />

yüksek kaliteli, maksimum enerji tasarrufu sağlayan ürünler geliştirmek için Ar-Ge<br />

alanında önemli yatırımlar yapan DemirDöküm, ısı pompası ürün grubunu MaxiAir<br />

Plus ile geliştirdi. Dünyanın 50 ülkesinde ısı konforu sunan DemirDöküm; ısıtma,<br />

soğutma ve sıcak su ihtiyacını MaxiAir Plus ile tek cihazda karşılayacak. Havadaki<br />

ısı enerjisini minimum elektrik enerjisi ile harmanlayan MaxiAir Plus, düşük<br />

enerji tüketiminde kullanıcısına yüksek verimlilik sunuyor. Sağladığı yüksek enerji<br />

tasarrufu ile aile bütçesine; zararlı ve atık gaz salımı olmadığı için çevreye katkı<br />

sağlayan MaxiAir Plus, dört farklı kapasite seçeneği ile satışa sunuldu.<br />

Banyolar için yeni bir kimlik<br />

Görsel zarafeti ve yenilikçi fonksiyonları bir araya getirerek tasarladığı ürünler ile<br />

karakteristik banyolar yaratmanızı sağlayan Geberit, her ürününde evrensel bir tasarım<br />

sunuyor. Banyolarda yeni bir kimlik kazanımına ve kişiselliğe önem veren Geberit, yeniden<br />

tasarladığı Sigma50 ile daha işlevsel ve zarif bir atmosfer sunuyor. Ünlü Endüstriyel<br />

Tasarımcı Christoph Behling tarafından yeniden yorumlanan Sigma50, kumanda<br />

kapağının üzerindeki iki ergonomik butonu ile kullanıcısını işlevsellikle buluşturuyor.<br />

Cam, doğal taş, ABS plastik veya metal yüzey kullanımlarıyla tasarlanan Sigma50,<br />

beyaz, bej, krom, arduvaz, siyah gibi 8 farklı renk seçeneği ve kişiye özel tasarlanabilir<br />

kapaklarıyla sınırsız seçenek sunuyor.<br />

Cam tasarımlarla yaza merhaba!<br />

Ferahlığın yanı sıra zarif bir görünüm de ortaya koyan cam, mekanların<br />

hemen hemen her alanında değerlendirilebiliyor. Hijyenik, kolay<br />

temizlenebilir ve insan sağlığına zarar vermeyen bir malzeme olduğu için de<br />

her zaman trend olmayı başarıyor. Panasonic Life Solutions Türkiye’nin en<br />

özel ürünleri arasında yer alan Thea Ultima Cam’ın özellikle açık yeşil cam<br />

elektrik anahtarı ve prizleri, yazlık mekanların dekorasyonunu kusursuz<br />

şekilde tamamlıyor. Beyaz ve bordo cam tasarımlar da aynı şekilde çarpıcı<br />

kombinasyonlar yaratabiliyor. Thea Ultima Cam, yaşam alanlarına ve<br />

dekorasyon dünyasına kattığı üst seviyede şıklık, konfor ve ayrıcalıkla öne<br />

çıkıyor. Minimalist Thea Ultima Cam modelleri, yaşam alanlarında iç açıcı<br />

bir atmosfer yaratırken üstün kalitesi ve teknolojisi ile de fark oluşturuyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!