Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
www.cooker.com.tr
ADRES: İSTOÇ 7.ADA NO:110-123 MAHMUTBEY, BAĞCILAR - İSTANBUL - TURKEY 34280<br />
TELEFON: 0212 659 91 92 GSM: 0533 385 19 09 FAX: 0212 659 96 76
‘Farkındalık’ diye buna derim!<br />
“Çocuk tuvaletleri, İstanbul’da da<strong>hi</strong> sayıca bu kadar azken daha da artsa… Resepsiyonlar<br />
düzenlense… Gastronomi turizminde çocuk menüleri oluşturulsa” önerilerinde de bulundular<br />
ama asıl çıkış noktaları turizm alanlarında <strong>hi</strong>zmet alan çocukların yanı sıra 18 yaş<br />
altı stajyerlerin seyahat ve turizmde haklarını güçlendirmek ve bir birey olarak kabul<br />
görmelerine imkan sağlamaktı. Tesislerde çocukların tüm şiddet türlerinden uzak oldukları<br />
turizm ortamlarının sağlanması, risklerin önceden düşünülmesi ve önlem alınmasını hayal<br />
ettiler ve çok sayıda sektör temsilcisinin de desteğini alarak Çocuk Dostu Turizm programını<br />
başlattılar.<br />
Hem bir anne hem de çalışan bir kadın olarak, bu değerli projeyi hayata geçiren Uluslararası<br />
Çocuk Merkezi’ni ve ona katkı sağlayan turizm sektörü temsilcilerini tebrik ediyor, bu<br />
bilincin daha da yaygınlaşarak hedefe ulaşmasını temenni ediyorum.<br />
Çocuklar yarınlarımızdır. Sağlıklı toplumlarda ailelerin tatil planları ve destinasyon<br />
seçiminde önemli bir belirleyici olan çocukların her türlü hakkının gözetilmesi de yadsınamaz<br />
bir gerçektir. Bu bilinci geliştirerek çocuklarımıza daha umutlu yarınlar sağlayabiliriz.<br />
Turizme ve çocuklarımıza katma değer sağlayacak projenin detaylarını gündem<br />
sayfalarımızda bulabilirsiniz.<br />
İstanbul Akvaryum Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi. Genç, donanımlı, hedefe odaklı ve<br />
disiplinli! Sporu bir yaşam tarzının ötesinde iş yapma stiline taşıyacak kadar vizyoner,<br />
inisiyatif hakkını tekeline zimmetlemeyecek kadar adaletli ve uzlaşımcı. Kolektif, üretken,<br />
icraatçı ve yaşam felsefesiyle ‘akışına uygun aksiyon alan!’ Ünlü bir ressam olmayı hayal<br />
ederken, hayatın akışında hedefini ‘başarılı bir iş insanı’ olmaya adayan ve şimdilerde<br />
İstanbul Akvaryum Müdürlüğü ile beraber projenin İcra Kurulu Üyeliği görevini de<br />
başarıyla yürüten Dilek Çapanoğlu ile kariyer yolculuğunu konuştuk.<br />
27 yıldır mutfağın içinde. Öyle karma mutfaklar arasında savrularak da değil üstelik! Bir<br />
ömür, bir gönül vererek, merakla, adanmışlıkla… Bir zamanlar ustasının da tembihlediği<br />
üzere ‘ne iş yaparsa yapsın en iyisini yapmaya’ gayret göstererek… Titizlikle, disiplinle,<br />
araştırarak ve bildiklerini paylaşarak. Bu kez de, Osmanlı Saray mutfağını geçmişten<br />
günümüze orijinaline sadık reçeteleriyle yaşatmaya devam eden Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 20<br />
yıllık emektar şefi Kadir Yılmaz’ın mutfağına konuğum. Deneyimli şefin şefliğe uzanan<br />
başarılı yolculuğu şefin gözünden bölümünde sizlerle…<br />
Keyifli okumalar dilerim.<br />
EMİR ÖMER ÖCAL<br />
emir.ocal@img.com.tr<br />
FİNANS MÜDÜRÜ<br />
MUSTAFA AKTAŞ<br />
mustafa.aktas@img.com.tr<br />
GENEL MÜDÜR<br />
(Sorumlu)<br />
K<br />
FURKAN YALDIZ<br />
furkan.yaldiz@img.com.tr<br />
İMG WEB TEAM MAIL<br />
web@img.com.tr<br />
MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />
ABONE ve DAĞITIM<br />
ZEKAYİ TURASAN<br />
zturasan@img.com.tr<br />
NURTEN DEMİR<br />
nurten.demir@img.com.tr<br />
FOTOĞRAF<br />
YÜKSEL EKİNCİ<br />
yuksel.ekinci@img.com.tr<br />
HAKKI GÜNERKAN<br />
hakki.gunerkan@img.com.tr<br />
MATBAH RESTAURANT<br />
CTP - BASKI<br />
İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />
İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />
Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />
No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />
Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />
www.ihlasmatbaacilik.com<br />
BURSA +90.224 211 44 50-51<br />
KONYA +90.332 238 10 71<br />
ümit başer alkaç<br />
website<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com<br />
e-mail<br />
info@img.com.tr<br />
ADRES<br />
Evren Mah. Bahar Cad.<br />
Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />
Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />
Tel: +90 212 604 51 00<br />
Faks: +90 212 604 51 35<br />
hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın<br />
hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan hotel & restaurant <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.
“Otelimin tercih edilmesi için misafir memnuniyet skorunun yüksek<br />
olması gerekiyor. Bu yüzden farklı konseptlerle misafirlerime<br />
kusursuz bir konaklama deneyimi yaşatmak istiyorum.”<br />
En sevilen 3 farklı temalı gece<br />
konsepti lezzetli, eğlenceli ve<br />
zahmetsiz bir şekilde misafir<br />
memnuniyetini artırmanızı sağlar.<br />
www.ufs.com
içindekiler<br />
32<br />
36<br />
40<br />
antre<br />
8 Sektörden kısa haberler<br />
gündem<br />
20 Antalya turizmi 3 milyonu aştı<br />
22 TUYED ülkelerin tanıtımda kullandığı<br />
sloganları araştırdı<br />
24 Çocuk Dostu Turizm Projesi ile<br />
farkındalık oluşturdular<br />
25 Katılımcısı az etkinlikler hızla artıyor<br />
26 İstanbul Havalimanı turistik ürün oldu<br />
30 Öner: Ayaklarına halı sersek yeridir<br />
yeni yatırımlar<br />
32 Wish More <strong>Hotel</strong>’den 2. yatırım geliyor<br />
34 Kempinski Otelleri’nden Küba’ya<br />
yatırım<br />
36 Tari<strong>hi</strong> Kaf Konak ve Rukiye<br />
Restoran yenilendi<br />
38 Her mevsim termal keyfi: Yoncalı<br />
Termal Otel &SPA<br />
iş’te kadın<br />
40 Vizyonunda ‘icraat’ var:<br />
Dilek Çapanoğlu<br />
marka<br />
44 Bars: Tüm isteklerimizi Simpra<br />
Suite ile karşılıyoruz<br />
46 Profesyonel mutfakların 25 yıllık<br />
lezzet sırrı: Arifoğlu<br />
48 Nestlé Professional iki yeni<br />
ürününü tanıttı<br />
50 Başarılı iş adamlarını bir araya<br />
getiren pozitif yapılanma:<br />
Lider Patronlar Birliği<br />
52 Form’dan Yerli Üretim Paket Klimalarda<br />
ilk ihracat<br />
54 Duayen kurucuya çifte kutlama<br />
58 Korkmaz, ihracat gücünü 3.lük ödülüyle<br />
tescilledi<br />
şefın gözünden<br />
60 Mutfağın ‘Saraylısı’: Kadir Yılmaz<br />
gastro etkinlik<br />
64 Gastronomiye 3’ü bir arada proje:<br />
GASCONFAIR<br />
66 Hellmann’s Burger Fest 4. kez burger<br />
severlerle buluşacak<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
88<br />
60<br />
90<br />
68 Profesyonel şefler mutfak sırlarını<br />
paylaştılar<br />
70 “Toprağın Kadınları” UNDP Forumu’nda<br />
71 Uluslararası pastacılardan Samsun<br />
çıkartması<br />
gastro aktüel<br />
72 Gastronomi sektöründen kısa haberler<br />
gastro güncel<br />
78 Amacı olan markalar daha hızlı büyüdü<br />
80 Gıda kaybına yol açan algı ve davranışlar<br />
araştırıldı<br />
82 Slow Food, Kadim Üretim Havzaları’nı<br />
koruyor<br />
fuar<br />
84 Sirha İstanbul yeniliklerle geliyor<br />
86 Interclean İstanbul, 81 ülkeden<br />
ziyaretçi ağırladı<br />
dekorasyon<br />
88 Tarz sa<strong>hi</strong>bi oteller için: Dekopasaj<br />
90 Şimdi açık hava zamanı<br />
92 Seramiksan’dan modern ve zamansız<br />
banyolar<br />
yeni mekan<br />
94 Kafkas mutfağı Shamor ile<br />
İstanbul’da<br />
96 Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong> açıldı<br />
98 Bebek’in yeni gözdesi:<br />
Patio<br />
100 Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı<br />
İstanbul’da<br />
102 Akdeniz mutfağına özel dokunuşlar:<br />
Amante Di Mare<br />
104 MSC Cruises, Ramón Freixa<br />
ortaklığını genişletiyor<br />
106 Türkiye’de yeni konseptle açılan<br />
ilk butik: İstinye Park BoutIque<br />
107 Yaz akşamlarının yeni mekanı:<br />
Grasidi Meyhane<br />
hotel-<strong>tech</strong><br />
108 Turizmde güvenlik, konfor ve gizlilik<br />
ekseninde şekilleniyor<br />
109 Ytong’tan alevlere geçit vermeyen<br />
yangın duvarı çözümü<br />
ürünler<br />
110-112 Yeni ürünler<br />
www.hotelrestaurantmagazine.com
10<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Eresin Otelleri’nde atama<br />
Türkiye’nin önemli otel zincirlerinden Eresin Otelleri’nde yeni bir atama yapıldı.<br />
Yeşim Müsellim, Eresin Otelleri İstanbul’un Satış, Pazarlama ve İş Geliştirme<br />
Direktörü oldu. Turizmde 15 yılı geride bırakan Yeşim Müsellim, tüm bilgi ve<br />
birikimlerini bu önemli görev ile Eresin Grubu ile paylaşmak üzere Mayıs <strong>2019</strong><br />
itibariyle yeni görevine başladı. Üniversite eğitimini İsviçre’de gören Yeşim<br />
Müsellim, Harvard MBA kapsamında Risk Management Yüksek Lisansı yaptı.<br />
İngilizce, Almanca ve Fransızca bilen Müsellim, 2004 yılında iş hayatına adım<br />
attı. Turizm sektöründe çeşitli görevlerde bulunan Müsellim, en son Belek<br />
Kempinski <strong>Hotel</strong> The Dome‘da görev aldı.<br />
Bu yaz serin geçecek<br />
Renaissance Polat İstanbul <strong>Hotel</strong>, yaz mevsiminin gelmesi ile açık havada havuz<br />
sezonunu açıyor. Şehrin karmaşasından uzak yemyeşil bahçesinde İstanbul’da ki<br />
oteller arasında en büyük yüzme havuzunda kendinizi serin sulara bırakabilir, minik<br />
misafirlerde çocuk havuzunun keyfini çıkarabilirler. Havuz başında keyfi tercih<br />
edenler şezlonglarda, negatif enerjiden arınıp manzarayı bir adım daha yakından<br />
seyretmek isteyenler çimlerin üzerinde rahatça güneşin tadını çıkarabilirler. Lezzetli<br />
menüsü ile Pool Bar her yıl olduğu gibi bu yılda pazar günleri barbekü geleneğini<br />
sürdürmeye devam ediyor.<br />
Reges, A Luxury Collection<br />
Resort&SPA, Çeşme’ye atama<br />
Çeşme’nin Boyalık’ta konumlanan ve <strong>Haziran</strong> ayında kapılarını açacak olan Reges<br />
A Luxury Collection Çeşme’nin genel müdür pozisyonuna Yıldıray Altın, satış ve<br />
pazarlama direktörlüğü pozisyonuna ise Gülce Köprülü atandı. Mersin Üniversitesi<br />
Turizm İşletmeciliği bölümünden mezun olan Yıldıray Altın, meslek yaşamına İsviçre<br />
ekolü Hapimag Sea Garden Bodrum’da başladı. Kariyerine 1998 yılında Asya Tur da<br />
başlayan Gülce Köprülü ise, Lux Bodrum Resort & Residences’te Satış Direktörü<br />
görevinin ardından, Kasım ayı başında Reges, a Luxury Collection Resort & Spa,<br />
Çeşme’de göreve başladı.<br />
Konak Toplantı Salonu’nu yeniledi<br />
Wyndham Grand İzmir Özdilek, kapsamlı bir çalışma sonrasında yenilediği<br />
Konak Salonu’nu konuklara görkemli bir davetle tanıttı. Açılış konuşmasında<br />
davetlilere <strong>hi</strong>tap eden Wyndham Grand İzmir Özdilek Genel Müdürü Funda<br />
Çam: “Bugüne dek ulusal ve uluslararası birçok kongreye, toplantıya,<br />
düğüne ve davete ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan Konak Salonu’nu en son teknolojik<br />
imkanlarla donatılmış, yükseltilmiş tavanına ek olarak yekpare cam<br />
cephesiyle ferah bir atmosfere sa<strong>hi</strong>p, gün ışığı alan, şık ve fonksiyonel bir<br />
salon haline getirdik” dedi. Çam, ayrıca misafirlerine inovatif ve yenilenen<br />
mekanlarda <strong>hi</strong>zmet sunabilmek adına 2010 yılından bu yana toplam 11<br />
milyon TL yatırım yaptıklarını da söyledi.
12<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
D-Marin Dubai LLC, Dubai’deki<br />
marinaların yönetimine başladı<br />
Dubai merkezli bir şirket olan Meraas, Dubai Holding ve D Marin ortak girişimiyle<br />
<strong>2019</strong> yılında kurulan D-Marin Dubai LLC, Dubai’de bulunan Al Seef, Business<br />
Bay, Jaddaf Waterfront marinalarının yönetimine başladı. Şirketin çalışmalara<br />
başlamasıyla Dubai’yi lüks yatlar tarafından tercih edilen uluslararası bir<br />
destinasyona dönüştürmek için ilk adım atılmış oldu. Körfez bölgesinde yer<br />
alan marinaların gelişimi ve yönetimi konusunda artan talebi karşılamak ve<br />
Dubai’de bölgesel bir merkez yaratmak amacıyla kurulan D-Marin Dubai LLC,<br />
Dubai’de bulunan Al Seef, Business Bay, Jaddaf Waterfront marinalarına “Marina<br />
Yönetimi”; Port De La Mer, Dubai Harbour, Marsa Al Arab marinalarına ise “Teknik<br />
Danışmanlık” <strong>hi</strong>zmeti sunacak.<br />
Türkiye’nin 1 Numaralı İşvereni, Hilton<br />
Hilton, İstanbul’da düzenlenen Great Place to Work ödül töreninde Türkiye’nin<br />
bu yılki en iyi işvereni seçildi. Küresel otel zinciri, 2000 üstü çalışan<br />
kategorisinde 2017 yılında olduğu gibi bu yıl da birincilik ödülü kazandı.<br />
Great Place to Work, başvuru sürecinin bir parçası olarak Türkiye genelinde<br />
bulunan 2.000’den fazla Hilton çalışanlarına yönelik bir anket uyguladı.<br />
Anket sorularına verilen cevaplar bazında Hilton birçok kategoride etkileyici<br />
sonuçlar elde etti. Ankete katılan Ekip Üyeleri’nin yüzde 90’ından fazlası<br />
çalışmalarının bir fark yarattığını düşündüklerini ve yüzde 83’ü ise ‘Hilton’un<br />
Çalışmak için Harika Bir İşyeri’ olduğunu ifade etti. Ekip Üyeleri’nin yüzde 95’i<br />
ise Hilton’un Kurumsal Değerlerini bildiklerini söyledi.<br />
Pegasus’tan <strong>Hotel</strong>s.com ve Airbnb iş birliği<br />
Misafirlerinin A’dan Z’ye ihtiyaçlarına odaklanarak ek ürün ve <strong>hi</strong>zmet çeşitliliğini<br />
her geçen gün artıran Pegasus, Nisan ayında <strong>Hotel</strong>s.com ve Airbnb ile iş birliği<br />
başlattı. Bu sayede Pegasus misafirleri sadece uçarken değil, konaklarken de cazip<br />
avantajlardan faydalanabilecek. İş birliği çerçevesinde Pegasus’tan uçak biletini<br />
alan misafirler, <strong>Hotel</strong>s.com ile 200’ün üzerinde ülkede yüz binlerce otelden dilediğini<br />
seçerek özel indirimler kazanıyor. Terci<strong>hi</strong> Airbnb olan misafirler ise 6 milyondan fazla<br />
ev alternatifi arasından seçim yaparak konaklamalarından 500 Bolpuan kazanıyor.<br />
TİK ana gündemine turizm<br />
çalışanlarının sorunlarını aldı<br />
Turizm İstişare Kurulu (TİK) kuruluşunun birinci yılında birinci yılını istişare<br />
toplantısında değerlendirdi. TTYD adına TTYD Yönetim Kurulu Üyesi Yalçın<br />
Aydın ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Raffles <strong>Hotel</strong>’de gerçekleştirilen Turizm İstişare Kurulu<br />
(TİK) toplantısının ana gündem maddesini turizm sektöründe çalışma hayatı<br />
boyutunda yaşanan sıkıntılar ve çözümler oluşturdu. Kurul üyeleri, sektörün<br />
sağlıklı büyümesinin önünde engel oluşturan konular ve nitelikli iş gücü<br />
sorunlarının giderilmesine yönelik çözüm önerilerini tartıştı. Bu kapsamda<br />
çalışma mevzuatında turizm sektörünün karakterine paralel yapılması<br />
gereken değişiklik önerileri üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu.<br />
Ayrıca turizm sektörünün ortak paydasını oluşturan ve tüm sektörü yatay<br />
kesen konuların TİK platformu temelinde ele alınarak, çözüm önerilerinin<br />
müştereken geliştirilmesi kararlılığı teyit edildi.
14<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Tokat Ballıca Mağarası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde<br />
Yükselen sağlık turizmi değerleriyle ön plana çıkan Tokat’ta Ballıca Mağarası’nın UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesiyle<br />
ilgili değerlendirmede bulunan Dedeman Otelleri Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, 2017 yılında bölgenin turizm potansiyeline<br />
inanarak Dedeman Tokat Oteli <strong>hi</strong>zmete açtıklarını vurgulayarak, “Dedeman Grubu olarak Türk turizminin lider kuruluşlarından<br />
biri olmanın verdiği sorumlulukla ülkemizde turizm potansiyeli gördüğümüz kentlerimize yatırım önceliği veriyoruz. Bu bağlamda<br />
Dedeman Otelleri olarak ele aldığımız Tokat otelimizde de kentin ilk ve tek 5 yıldızlı otel yatırımını yaptık. Bölgedeki kültürel ve doğal<br />
değerlerin cazibe oluşturacağını düşündük. Nitekim Unesco, Tokat’taki Ballıca Mağarası’nı Dünya Kültür Mirası Aday listesine aldı.<br />
Ayrıca, Tokat’a artan yolcu talebi ile inşaatı devam eden yeni havalimanı da gündeme geldi. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra<br />
da ülke turizmine yaptığımız yatırımlarımız artarak devam edecektir” dedi.<br />
Oluşumu milyonlarca yıl önce gerçekleşen doğa harikası Ballıca Mağarası geçtiğimiz günlerde UNESCO Dünya Mirası Geçici<br />
Listesi’ne alınmıştı. Yaşı yaklaşık 4 milyon yıl olarak tespit edilen Ballıca Mağarası, ziyaretçilerine sunduğu görsel ziyafetin yanı sıra<br />
astım ve koah gibi nefes yolu hastalarına da şifa olmasıyla biliniyor.<br />
Sağlıklı deneyim<br />
Modern mimarisi, kent kültürünü yansıtan <strong>hi</strong>zmet özellikleri ve gönülden<br />
servis yaklaşımı ile konforlu ve keyifli bir deneyim sunan Wish More <strong>Hotel</strong><br />
İstanbul, Babalar Günü’nü babaların sağlığına iyi gelecek, anlamlı bir<br />
hediyeyle kutluyor. Ailesinin geleceği ve sağlığını düşünerek yoğun bir<br />
tempoyla, gece gündüz demeden çalışan kahraman babalara özel olarak<br />
tasarlanan kampanya ile Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul, Babalar Günü’nü de<br />
kapsayan 10-16 <strong>Haziran</strong> tarihleri arasında Wish More <strong>Hotel</strong> Fitness & SPA<br />
üyeliklerinde %25 indirim uyguluyor. Üyeliklerde gerçekleştirilen bu kapsamlı<br />
indirimin yanı sıra kese/köpük masajı ve diğer tüm masaj <strong>hi</strong>zmetlerinde de<br />
yine %25 oranında fiyat indirimi sağlanıyor.<br />
Narin: “Ara tatil düzenlemesi çok önemli<br />
bir atılımdır”<br />
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı Oya Narin, Milli Eğitim<br />
Bakanlığı’nın okulların yaz tatili sürelerinin kısaltılarak Kasım ve Nisan aylarında<br />
ara tatiller konulması konusunu değerlendirdi ve şunları söyledi:<br />
“Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un 15 Mayıs <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde yaptığı<br />
açıklama ile MEB’e bağlı eğitim öğretim kurumlarında yaz tatilinin 11 haftaya<br />
indirilerek güz ve bahar dönemlerinde Kasım ayı sonu ve Nisan ayında birer<br />
haftalık ara tatil düzenlemesi yapılmış olduğunu büyük memnuniyetle öğrenmiş<br />
bulunuyoruz. Turizm hareketinin yıl içinde daha dengeli gerçekleşmesi açısından<br />
taşıdığı önem nedeniyle sektörümüzce uzun yıllardır dile getirilen derneğimizin<br />
son iki yıldır temas ve girişimlerinde gündemde tuttuğu bu düzenleme için Milli<br />
Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’a, konuyu sa<strong>hi</strong>plenerek yakından takip eden<br />
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’a ve Cumhurbaşkanımız Sayın<br />
Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımızı sunuyoruz.”<br />
Hizmet kalitesini tescilledi<br />
Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina <strong>Hotel</strong>, kuruluşların sürekli gelişmesini<br />
ve büyümesini sağlayan iş geliştirici nitelikte olan ISO 9001:2015 Kalite Yönetim<br />
Sistemi, ISO10002 Müşteri Memnuniyeti & Şikâyet Yönetim Sistemi ve OHSAS<br />
18001 İs Sağlığı & Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini almaya hak kazandı.<br />
2018’de The Seven Stars Luxury Hospitality and Lifestyle Awards Avrupa’nın<br />
En İyi İş Oteli ödülünü alan beş yıldızlı otel, <strong>hi</strong>zmet ve performans sürecini<br />
dünyanın en yaygın kalite yönetim standardı olan, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim<br />
Sistemi Belgesi ile standarda bağladı. Böylece Wyndham Grand Kalamış <strong>Hotel</strong>,<br />
üst yönetimi da<strong>hi</strong>l tüm personeline, misafiri memnun edebilecek aktif yönetim<br />
yapılanmasını ve kalite kavramını aşıladı.
16<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Türkiye’nin En Hızlı Büyüyen<br />
44. Şirketi Biletall<br />
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye Ekonomi Politikaları<br />
Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) organizasyonunda Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100<br />
şirketi belirlendi. 2015 -2017 arası 2 yıllık ciro artışı dikkate alınarak yapılan<br />
değerlendirmede cirosunu yüzde 361 oranında arttıran biletall.com 44’üncü sırada<br />
yer aldı. Ödülü biletall.com CEO’su Yaşar Çelik’e, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu,<br />
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan takdim<br />
etti.<br />
11 ülke spor için buluştu<br />
Asteria Kremlin Palace, 11 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen 10. Bobrikov<br />
Open Beach Volley ve Beach Tennis Turnuvası’na ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Rusya,<br />
Beyaz Rusya, Türkiye, Kazakistan, Ukrayna, Bulgaristan, Gürcistan,<br />
Polonya, Litvanya, Letonya ve Japonya’nın katılımıyla gerçekleştirilen<br />
ve 7 gün süren turnuvada yaklaşık olarak 550 misafir katıldı. Misafirler<br />
turnuvanın yanı sıra atıcılık ve masa tenisi turnuvalarında da mücadele etti.<br />
Asteria Kremlin Palace’ın ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı turnuvanın 13.000 Euro’luk<br />
ödülü ise 7. günün sonunda sa<strong>hi</strong>plerine kavuştu. Akdeniz’in güneşi altında,<br />
aynı anda 16 beach volley sahası ve 6 beach tennis sahası olmak üzere<br />
toplamda 22 adet sahada, kıyasıya bir mücadele veren katılımcılar, bu<br />
unutulmaz turnuvanın bir parçası oldukları için çok mutlu olduklarını dile<br />
getirdiler.<br />
Pegasus’tan öğrencilere kariyer imkânı<br />
Pegasus Hava Yolları, pilot ihtiyacını karşılamak için eğitim<br />
kurumlarıyla anlaşma kararı aldı. Bu kapsamda Pilotaj<br />
Programı’ndan mezun olacak öğrencilere Pegasus Hava Yolları’nda<br />
çalışma imkânı sunulacak. Böylece hızla gelişen bir sektör olarak<br />
öne çıkan sivil havacılığın pilot ihtiyaçlarının iç kaynaklardan<br />
temin imkanları zenginleşecek. 26 bin öğrenciye sa<strong>hi</strong>p İstanbul<br />
Okan Üniversitesi ile Pegasus Hava Yolları’nın iş birliği anlaşması<br />
kapsamında, İstanbul Okan Üniversitesi Uygulamalı Bilimler<br />
Fakültesi Pilotaj Bölümü öğrencilerinden Pegasus’un kriterlerini<br />
karşılayanlara İkinci Pilot olarak çalışma imkânı sağlanacak.<br />
Ukraynalı turizmciler Kayseri ve Kapadokya’da!<br />
Potansiyel görülen ülkeler arasında başı çeken Ukrayna’ya yönelik tanıtım<br />
çalışmaları da devam ediyor. TÜROB tarafından Ukrayna’nın Kiev, Harkiv, Sumy,<br />
Rivne ve Chernivtsy şe<strong>hi</strong>rlerinden davet edilen üst düzey seyahat acentelerinin<br />
yöneticileri Kayseri ve Kapadokya’da ağırlandı. Katılımcılar 4 gün boyunca Kayseri<br />
ve Kapadokya’nın tari<strong>hi</strong> ve doğal turistik alanlarını gezerken, Kayseri’nin başta kış<br />
turizmi olmak üzere turizm olanaklarını Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi Başkanı Dr. Memduh<br />
Büyükkılıç’tan dinledi. Organizasyona TÜROB üyeleri, Radisson Blu <strong>Hotel</strong> Kayseri ve<br />
DoubleTree by Hilton <strong>Hotel</strong> Avanos Cappadocia destek verirken, söz konusu proje ile<br />
yılda 1.3 milyon turist ile en büyük turizm pazarlarımız arasında yer alan ve ağırlıklı<br />
deniz-kum-güneş için gelen Ukraynalı turistler için farklı tatil seçeneklerinin de<br />
tanıtılması amaçlanıyor.
LEZZET PROFESYONELLERİNE<br />
KESİNTİSİZ ENERJİ<br />
Likit fazdayken de enerji üretebilen LPG PRO, kesintisiz enerji sağlar. Özel emniyet tertibatı ve<br />
periyodik bakım <strong>hi</strong>zmetleri sayesinde son derece güvenlidir. Alev boyunu ve tüp basıncını sabit<br />
tutarak; otel, restoran ya da kafelerin hep tam güçle çalışmasını sağlar.<br />
TÜRKİYE’DE<br />
BiR iLK
18<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Organik atıklarını gübreye çeviriyor<br />
Uzun yıllardır bünyesinde kâğıt, cam ve plastik ürünlerin ayrışımını gerçekleştiren<br />
Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA Oteli, artık bütün organik atıklarını gübre<br />
olarak geri kazanmak için harekete geçti. Bu amaçla “Sıfır Atık Projesi”ni hayata<br />
geçiren otel, bünyesinde sıfır atık tesisi kurdu. Bu tesis sayesinde otelde üretilen<br />
tüm atıklar, kullanılacak enzim sayesinde 24 saat içerisinde organik gübreye<br />
dönüştürülmeye başladı. Dünyada ve ülkemizde sıfır atık tesisinin benzerini<br />
otellerine kurduklarını belirten Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & SPA Oteli Genel<br />
Müdürü Tunç Batum, “Bu tesis sayesinde otelimizde oluşan evsel atığı organik<br />
gübreye dönüştürme olanağına sa<strong>hi</strong>p olduk. Sıfır atık tesisinde kullanılması için<br />
otelimizde çıkan atığın ne olduğunun çok fazla bir önemi yok. İster mutfak atıkları,<br />
ister çim, ister ağaç dalı, isterse yemek atıkları olsun, her türlü organik atık bu tesis<br />
sayesinde organik gübre olarak tekrar otelimize kazandırılıyor” dedi.<br />
İstanbul Havalimanı’na uluslararası ödül<br />
Türkiye’nin dünyaya açılan yeni kapısı İstanbul Havalimanı, ABD merkezli küresel erişimi<br />
olan; sık seyahat eden, lüks tüketim yapan, premium yolculuk ve konaklama fırsatlarını<br />
deneyimleyen tüketicilere ulaşan aylık seyahat dergisi Global Traveler tarafından<br />
ödüllendirildi. 16 Mayıs <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde Los Angeles’ta Sofitel West Hollywood Otel’de<br />
düzenlenen ödül töreninde İstanbul Havalimanı, ‘Üstün Yenilik’ kategorisinde Özel Başarı<br />
Ödülü’nün sa<strong>hi</strong>bi oldu. Ödülü İstanbul Havalimanı adına İGA Kurumsal İletişim Direktörü<br />
Gökhan Şengül aldı.<br />
Havuz keyfini terasta yaşayın<br />
Şehrin en seçkin alışveriş ve yerleşim merkezlerinden<br />
Nişantaşı’nda misafirlerini ağırlayan Park Hyatt Istanbul, yazı<br />
güzel geçirmek isteyen misafirlerini havuz keyfine bekliyor. Otelin<br />
terasında yer alan 20 m uzunluğunda, 4 m genişliğindeki havuzda<br />
yazın keyfi doyasıya çıkarılarak, günün istenilen saatinde keyifli bir<br />
gün geçirmeye olanak tanıyor. Otel ayrıca yüzmeyi seven ve sağlıklı<br />
beslenmeyi benimseyen misafirleri için teras havuzu kullananlara<br />
özel oluşturduğu menüsü ile de günün daha da güzel geçmesini<br />
sağlıyor.<br />
Turizm yazarlarından TÜROB’a ziyaret<br />
Turizm Yazarları Derneği (TUYED), Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra<br />
Eresin’e bir nezaket ziyaretinde bulundu. TÜROB’un Elmadağ’daki ofisinde bir<br />
araya gelen her iki sektör meslek kuruluşu temsilcileri uzun yıllardır devam eden<br />
işbirliğinin devamı ve yeni projelerde dayanışma içinde içinde olma konusunda bir<br />
kez daha hem fikir oldu. TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, Başkan Yardımcısı Hatice<br />
Ünal Bilen ve Yönetim Kurulu üyesi Özlem Kapar Bayburs’a ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan TÜROB<br />
Başkanı Müberra Eresin ve Basın Temsilcisi Belma Toprak, turizm sektörünün son<br />
durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eresin, özellikle sayısal istatistiklerin<br />
paylaşıldığı konaklama sektörüne ilişkin son verilerin yer aldığı raporların basında<br />
geniş yer almasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Turizm basının sektörün<br />
gelişimi ve yükselişi için kilit rol oynadığını ifade eden Eresin, TUYED’in yeni yönetimi<br />
ile geçmişten bu yana hep olduğu gibi iş birliğine devam edeceklerini ve yeni<br />
projelerde her zaman destek vereceklerini belirtti. Eresin, TÜROB’un çok yoğun bir<br />
dönem geçirdiğini vurgulayarak, diğer meslek kuruluşları ile iyi ilişkilerin turizmi çok<br />
daha iyi bir konuma taşıyacağının da altını çizdi.
20<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
antre<br />
Tokat’ta Dedeman’dan iftar daveti<br />
Dedeman Tokat, Ramazan ayının bereketini paylaşmak amacıyla şehrin önde gelen<br />
basın mensuplarını iftar davetinde ağırladı. İftarda konuşma yapan Tokat Genel<br />
Müdürü Serdar Küçükyıldız, Ramazan ayının aynı zamanda paylaşma ayı olduğunu<br />
belirterek sözlerine başladı. Tokat’ın öncelikli hedefleri arasında yer alan 1 milyon<br />
turist sayısına ulaşmada Dedeman Otel olarak üzerlerine düşen görevi yerine<br />
getireceklerini belirten Küçükyıldız, “Tokat, kültürel dokusu ve gastronomi kültürü<br />
ile ülkemizde ayrı bir yere ve öneme sa<strong>hi</strong>p. 1 milyon turist hedefine kademeli<br />
olarak ulaşılacaktır. Bu kapsamda başta belediyemiz olmak üzere tüm yerel<br />
yönetimlerimizin sundukları katkı geleceğe dair umudumuzu artıyor” dedi. Dedeman<br />
Tokat Otel olarak sadece açıldığımız Mayıs ayından itibaren 77.000 misafiri konuk<br />
ettiklerini belirten Küçükyıldız, Tokat’ın turizm alanında yapacağı tüm atılımlarda<br />
üzerlerine düşen vazifeyi yerine getireceklerini vurguladı.<br />
Havaş, IATA ile el sıkıştı<br />
LUX* Bodrum Resort & Residences’e<br />
Mükemmellik Ödülü<br />
Lux* Resort& Residence turizm sektöründe Bodrum’da <strong>hi</strong>zmet<br />
veren ‘Dünyanın en büyük seyahat web sitesi’ olarak nitelendirilen<br />
Trip Advisor’ın ziyaretçilerinin değerlendirmeleri sonucunda<br />
‘<strong>2019</strong> Mükemmellik Sertifikası’na lâyık görüldü. Trip Advisor’ın<br />
5 yıldır teşvik edici bir ödül olarak dünya gezginleri adına verdiği<br />
‘Mükemmellik Sertifikası’, site üyelerinin dünyayı gezerken<br />
yaşadıkları seyahat tecrübelerine dair yazdıkları yorumlar ve<br />
puanlama sistemiyle veriliyor.<br />
Türkiye, Letonya ve Suudi Arabistan’da toplam 30 havalimanında 200’den fazla<br />
havayolu şirketine yer <strong>hi</strong>zmetleri sağlayan Havaş, Uluslararası Hava Taşımacılığı<br />
Birliği’nin (IATA) vize ve pasaport işlemlerinde ülkelere göre farklılaşan yasal<br />
düzenlemelerin yer aldığı rehberini mobil platforma aktarmak üzere geliştirdiği<br />
Timatic Mobil uygulamasını yolcu <strong>hi</strong>zmetlerinde kullanmaya başlıyor. Geniş veri<br />
tabanı ve sürekli güncelleme desteği bulunan Timatic Mobil uygulaması, check-in<br />
işlemlerinde yolcuların seyahat belgelerinin mobil cihazlarla taranarak güncel vize<br />
düzenlemeleriyle eşleştirilmesine ve pasaport kontrollerinin daha güvenilir ve hızlı<br />
gerçekleştirilmesine imkan sunuyor.<br />
Oteller organik atıklarını<br />
gübreye dönüştürecek<br />
İsrafın önlenmesi, atığın azaltılması ve atıkların dönüştürülmesini<br />
kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan “Sıfır Atık”<br />
konusunda çalışmalar devam ediyor. Çevre ve Şe<strong>hi</strong>rcilik Bakanlığı<br />
tarafından başlatılan “Sıfır Atık Projesi” Türkiye genelinde büyük<br />
bir katılımla büyürken, proje kapsamında geri dönüştürülen atıklar<br />
Türkiye ekonomisine ciddi bir katkı sağlayacak. “Sıfır Atık” kapsamında<br />
katı atıklar ayrıştırılarak geri dönüşüm sağlanırken en büyük<br />
sorunlardan biri de meyve sebze atıkları, buğday, arpa, çavdar samanı,<br />
dökülmüş ağaç yaprakları ve arıtma çamuru gibi atıklardan oluşan<br />
organik atıklar da yeni sistemlerle bir tür gübre olan kompost haline<br />
dönüştürülebilecek. Başta oteller olmak üzere, belediye, avm, site,<br />
hastane, restoran, üniversite gibi insanların yoğun olarak kullandığı<br />
yerlerde hayata geçirilebilecek olan sistem ile tesisler organik<br />
atıklarından kurtulacak.
hotel restaurant<br />
22 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Antalya turizmi 3 milyonu aştı!<br />
Mayıs ayında yeni rekorlara imza atan Antalya’da 27 Mayıs itibarıyla kente gelen turist sayısı<br />
3 milyonu aştı. Şe<strong>hi</strong>r turizminde ilk defa mayıs ayında 3 milyon ziyaretçi sayısına ulaşıldı.<br />
Dünyanın en çok yabancı turist<br />
misafir eden kentleri arasında<br />
üçüncü sırada yer alan Antalya,<br />
<strong>2019</strong> yılında yeni rekorlar kırmaya devam<br />
ediyor. Sezonun ölü dönemi olarak<br />
nitelendirilen ocak-şubat-mart aylarında<br />
geçen yıllara göre yüzde 50’ye yakın<br />
artışlarla büyük başarı yakalayan kent<br />
turizmi nisan ayında 1 milyon rakamını<br />
aşarken, mayıs ayında ise üç rekora imza<br />
attı.<br />
İlk rekor 2 milyon<br />
İlk rekor, bu yıl 9 Mayıs Perşembe<br />
itibarıyla kırıldı. Bu tarih itibarıyla kente<br />
gelen yabancı turist sayısı ilk kez 2<br />
milyonu aştı. Antalya Havalimanı ile<br />
Gazipaşa-Alanya Havalimanı toplam<br />
rakamı 2 milyon 15 bin 704 kişi oldu.<br />
İkinci rekor mayıs gün rekoru<br />
İkinci rekor ise 25 Mayıs Cumartesi günü<br />
gerçekleşti. 25 Mayıs’ta kente 76 bin 739<br />
turist geldi. Bu sayı ile mayıs ayı gün<br />
rekoru kırılmış oldu.<br />
İlk defa mayısta 3 milyon<br />
Üçüncü rekor haberi ise 27 Mayıs<br />
Pazartesi günü geldi. Antalya ve<br />
Gazipaşa-Alanya havalimanları<br />
aracılığıyla kente gelen toplam turist<br />
sayısı ilk defa mayıs ayı içinde 3 milyon<br />
rakamını aştı. 27 Mayıs itibarıyla toplam<br />
turist sayısı 3 milyon 53 bin 965 kişi oldu.<br />
Bu rakamın 2 milyon 992 bin 561’i Antalya<br />
Havalimanı’na, 61 bin 404’ü ise Gazipaşa-<br />
Alanya Havalimanı’na iniş yaptı.<br />
Hedef 16 milyon<br />
İki ana pazar Rusya ve Almanya ağırlıklı<br />
olmak üzere geçen yıl toplam turist<br />
sayısında 13 milyon 642 bin kişiyle tüm<br />
yılların rekorunun kırıldığı Antalya’da<br />
bu yılki hedef ise Antalya Valisi Münir<br />
Karaloğlu ile turizm sektörü temsilcileri<br />
tarafından 16 milyon olarak açıklandı.<br />
Yüzde 19 artış<br />
1 Ocak- 27 Mayıs <strong>2019</strong> tarihleri itibarıyla<br />
Antalya’ya gelen toplam turist sayısı 3<br />
milyon 53 bin 965 olurken, artış oranı<br />
yüzde 19 oldu. Antalya’da, 2018 yılının<br />
aynı döneminde 2 milyon 562 bin, 2017’de<br />
1 milyon 786 bin, 2016’da 1 milyon 416<br />
bin, 2015’te 2 milyon 370 bin, 2014’te ise<br />
2 milyon 636 bin turist ağırlanmıştı. Mayıs<br />
ayı itibarıyl kente gelen günlük turist<br />
sayısı ortalaması ise 55 binin üzerinde<br />
gerçekleşti. (DHA)
hotel restaurant<br />
24 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
TUYED ülkelerin tanıtımda kullandığı<br />
sloganları araştırdı<br />
Turizm Yazarları Derneği (TUYED)<br />
Başkanı Kerem Köfteoğlu, Kültür<br />
ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri<br />
Ersoy’un bu yılki tanıtımın merkezine<br />
Göbeklitepe’yi koyduklarını ve<br />
Türkiye’yi “Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!”<br />
sloganıyla tanıttıklarına dikkat çekti.<br />
Göbeklitepe’nin 2018’de Türkiye’den<br />
18. Varlık olarak UNESCO Dünya<br />
Mirası Listesine alındığını hatırlatan<br />
Şanlıurfa Müze Müdürü ve Göbeklitepe<br />
Kazı Başkanı Celal Uludağ konuyla<br />
ilgili şu bilgiyi veriyor: “Burası<br />
Malta’da bulunan tapınaktan yaklaşık<br />
6.500, Stonehenge’den 7000 ve Mısır<br />
Piramitlerinden ise 7500 yıl daha eskiye<br />
dayanıyor. Göbeklitepe’yi diğer anıtsal<br />
yapılardan farklı kılan en önemli özellik<br />
gönümüzden 12.000 yıl önce inşa<br />
edilmesi. Ayrıca alanda bulunan dikili<br />
taşlar çok belirgin bir şekilde insanı<br />
sembolize ediyor.”<br />
Medium Corporation ve FamilyBreakFinder gibi web sitleri,<br />
ülkelerin tanıtımda resmen kullandığı veya kendilerine yakıştırılan<br />
samimi, ilginç, şakacı sloganları yayınladı. <strong>2019</strong> turizm tanıtımda<br />
Göbeklitepe’yi merkeze koyan Türkiye ise, “Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!”<br />
sloganını öne çıkarıyor.<br />
Tanıtımda hangi ülke, hangi sloganı<br />
kullanıyor?<br />
Türkiye: Tari<strong>hi</strong>n Sıfır Noktası!<br />
Arjantin: Ücretsiz Che Guevara tişörtü<br />
veya duvar posteri alın.<br />
Arnavutluk: Vatandaşlarımızın çoğu kaçtı,<br />
size fazlasıyla yatacak yer kaldı.<br />
Avusturya: Gel ve canlan.<br />
Brezilya: Dünyaca ünlü Zika<br />
sivrisineklerinin evi.<br />
Cezayir: Süslü Fransızca konuşur, basit<br />
Arapçayla soyarız.<br />
Çin: Mandarin yakında ana diliniz olacak,<br />
öğrenin!<br />
Endonezya: Bali’deki aşkı <strong>hi</strong>ssedin, ancak<br />
ülkemizin geri kalanının nefretinden de<br />
uzak durun.<br />
Güney Kore: Al sana gezi haritası, şimdi git<br />
ve bizi rahatsız etmeyi bırak.<br />
Hırvatistan: Hayat dolu.<br />
Hindistan: Dev bir çağrı merkezinden daha<br />
fazlası.<br />
İran: Bizi İran olarak tanıyın, çünkü<br />
yaptırımlardan sonra yeniden<br />
markalaşıyoruz.<br />
İrlanda: Guinness! Daha fazlasını<br />
söylemeye gerek var mı?<br />
İsveç: Birkaç daha esmerle Norveç’i hayal<br />
edin…<br />
İsviçre: Sorun ne olursa olsun, bunun<br />
dışında kalıyoruz.<br />
Kamboçya: Kara mayınları için kazı<br />
yaparak ulusal eğlencemizin tadını çıkarın.<br />
Kamerun: Tek ülkede Afrika’nın tamamı.<br />
Karadağ: Vahşi güzellik.<br />
Kazakistan: Harikalar diyarı.<br />
Kenya: Barack ve vatandaşlarına yeniden<br />
hoş geldiniz!<br />
Küba: Purolar, arabalar, komünistler!<br />
Maldivler: Yaşamın güneşli yüzü<br />
Malezya: Gerçek Asya.<br />
Mısır: Her şeyin başladığı yer.<br />
Namibya: Sonsuz ufuklar.<br />
Panama: Kanal için gelme, kokainimize<br />
gel.<br />
Tanzanya: Kilimanjaro Bölgesi, Zanzibar<br />
ve Serengeti.<br />
Tayland: Bir sonraki tsunami için hazırız.<br />
Trinidad ve Tobago: Burada yapacak fazla<br />
şey olmadığından, iki ülkeyi birleştirmek<br />
zorunda kaldık.<br />
Venezuela: İflas ettik, her şey için pazarlık<br />
yapabilirsin.
26<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Çocuk Dostu Turizm<br />
Projesi ile farkındalık<br />
oluşturdular…<br />
Uluslararası Çocuk Merkezi tarafından yürütülen ‘Çocuk Dostu Turizm’ programının, önemli mesajların<br />
verildiği kapanış etkinliği yüksek katılım ile gerçekleşti. Proje Süpervizörü Çağıl Metin Balcı, “Çocuk Dostu<br />
Turizm projesi ile farkındalık oluşturduk” dedi.<br />
Uluslararası Çocuk Merkezi<br />
tarafından hayata geçirilen Çocuk<br />
Dostu Turizm programının kapanış<br />
toplantısı Türkiye’nin dört bir yanından<br />
gelen sektör temsilcilerinin eşliğinde,<br />
yüksek katılım ile gerçekleşti.<br />
İki yılı aşkın süren ve önemli eğitim<br />
çalışmaları ile sektöre dönük üst düzey<br />
<strong>hi</strong>zmetin ortaya konduğu Çocuk Dostu<br />
Turizm programının kapanış etkinliğinde<br />
konuşan Uluslararası Çocuk Merkezi<br />
Proje Süpervizörü Çağıl Metin Balcı,<br />
çok sayıda turizm sektörü temsilcisinin<br />
paydaşlığında yürütülen projenin<br />
önemine işaret etti. Projenin turizm<br />
alanlarında <strong>hi</strong>zmet alan çocukların yanı<br />
sıra 18 yaş altı stajyerleri de kapsadığını<br />
belirten Balcı, “Proje ile sosyal etki<br />
ortaya koymayı hedefledik. Çocuk Dostu<br />
Turizm projesi ile farkındalık yarattık. AB<br />
Delegasyonu’na da verdiği desteklerden<br />
ötürü teşekkür ederiz” diye konuştu.<br />
STK’lara özel önem<br />
Avrupa Birliği Delegasyonu Sivil<br />
Toplum, Temel Haklar, Yargı ve İçişleri<br />
Bölüm Başkanı Alexander Fricke de<br />
yaptığı konuşmada, çocuk haklarının<br />
AB için öncelikli konu başlıklarından<br />
olduğunu belirterek, “Projenin başarısı<br />
paydaşlarının desteği ile ölçülür. Proje<br />
sa<strong>hi</strong>pleri, 28 aylık süreci çok etkin<br />
kullandı ve farkındalık yarattılar” dedi.<br />
Fricke, sivil toplum kuruluşlarına son<br />
5 yılda vatandaş odaklı projeleri için<br />
50 milyon Euro’luk finansal destek<br />
sağlandığını dile getirdi.<br />
Uluslararası Çocuk Merkezi Proje<br />
Sorumlusu Beril Uğuz da etkinlikte<br />
‘Çocuk Dostu Turizm Projesi Faaliyet<br />
Sunumu’nu gerçekleştirdi. Uğuz,<br />
projelerinin Türkiye’de çocuk dostu<br />
turizm anlayışının güçlenmesine büyük<br />
destek sunduğuna işaret etti.<br />
Toplantıda ayrıca Çocuk Dostu Turizm<br />
Anlayışı Çerçevesinde Kriterler ve<br />
Koruma Politikaları başlıklı bir panel<br />
düzenlendi. Uluslararası Çocuk Merkezi<br />
Birim Koordinatörü Işıl Erdemli’nin<br />
moderatörlüğünde gerçekleşen<br />
panelde ilginç saptamalar ortaya<br />
kondu. Çocuk tuvaletlerinin İstanbul<br />
da da<strong>hi</strong> çok az otelde görülebildiğini<br />
belirten panelistler, resepsiyonların<br />
çocuklara yönelik düzenlenmesi<br />
gerektiğinden, gastronomi turizminde<br />
çocuk menülerinin oluşturulmasına,<br />
tesis belgelendirilmelerinde çocuk dostu<br />
olduğunu gösterir kuralların devreye<br />
alınmasına kadar çerçevede önerilerde<br />
bulundular.<br />
Etkinlikte ayrıca Uluslararası Çocuk<br />
Merkezi Genel Müdürü Prof. Dr.<br />
Münevver Bertan tarafından seyahat ve<br />
turizmde mesleki davranış kurallarına<br />
imza atan kuruluş temsilcilerine plaket<br />
takdimi gerçekleşti.
Katılımcısı az etkinlikler hızla artıyor<br />
Alman Ulusal Turizm Kurulu (GNTB), Avrupa Etkinlik Merkezleri Birliği (EVVC) ve GCB<br />
Alman Kongre Bürosu’nun ortaklaşa hazırladığı “Toplantı ve Etkinlik Barometresi 2018/<strong>2019</strong>”<br />
açıklandı. Buna göre, payları yüzde 40’ı aşan katılımcı sayısı ortalama 50 kişilik etkinlikler<br />
artarken, 5 binlik etkinliklerin sayısı azalıyor.<br />
Toplantı ve Etkinlik Barometresi’nde<br />
geçen yıl Almanya’daki etkinliklere<br />
katılan kişi sayısının yüzde 1.6’lık<br />
büyümeyle 412 milyon kişiye ulaştığına<br />
yer veriliyor. Barometreyi hazırlayan<br />
uzmanlar, bu yıl için iyimser beklenti<br />
içinde olduklarını belirtiyor.<br />
Uzmanlar, etkinliklere az katılımcılı<br />
etkinlik sayısındaki artışın dijitalleşme<br />
alanında yaşanan baş döndürücü<br />
gelişmelerden kaynaklandığını<br />
vurguluyor. Toplantı ve Etkinlik<br />
Barometresine göre, Almanya’daki<br />
etkinliklere toplamın içinde yüzde 9’luk<br />
paya sa<strong>hi</strong>p 37.2 milyon kişi yurtdışından<br />
katıldı. Bu da yüzde 2.1’lik artışa denk<br />
geliyor.<br />
Toplantıları, konferans ve etkinlik<br />
planlayıcıları, Almanya’nın farklı<br />
büyüklüklere sa<strong>hi</strong>p 7.472 etkinlik<br />
merkezinden birini seçti. Rapor, 2018’de<br />
kullanılan mekan sayısının bir önceki yıla<br />
arttığıın ortaya koyuyor.<br />
Dijitalleşmenin etkisi<br />
Toplantı ve Etkinlik Barometresi’nde<br />
bir yandan geleneksel katılımlar, öbür<br />
yandan dijitalleşmenin sektörde yol<br />
açtığı değişim sonucu ortaya çıkan<br />
<strong>hi</strong>brit çözümlerin ağırlık kazandığına<br />
dikkat çekiliyor. Dijital dönüşüm, etkinlik<br />
alanlarının tekliflerinin yanı sıra, online<br />
pazarlarla, çevrimiçi pazarlarda listeleme<br />
gibi dijital unsurların gelişmesine yol<br />
açıyor. 2017’de toplam içinde yüzde 8 olan<br />
<strong>hi</strong>brit etkinliklerin sayısı geçen yıl yüzde<br />
10.4’de yükseldi. Son rakamlar, etkinlik<br />
piyasasının daha heterojen ve gittikçe<br />
çeşitlendiğini gösteriyor. Bu trend, yeni,<br />
daha esnek ve işbirliğine dayalı çalışma<br />
yöntemlerini beraberinde getiriyor.<br />
Uluslararası Kongre ve Kongre Birliği<br />
(ICCA) tarafından 2018 yılına ilişkin<br />
açıklanan rakamlar, Almanya’nın<br />
uluslararası kongrelere ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapma noktasında 15’nci kez Avrupa’da<br />
üst sırlarda olduğunu gösteriyor.<br />
Almanya, 2018’de ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı<br />
642 uluslararası toplantıyla Almanya, bu<br />
konuda ABD’nin arkasında ikinci sırada<br />
yer alıyor.
28<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
İstanbul Havalimanı turistik ürün oldu<br />
TÜROB ve THY’nin işbirliğiyle yabancı turizmcilere yönelik tanıtım ve ağırlama faaliyetleri Mayıs<br />
ayında rekor seviyeye ulaştı. İki haftada 32 destinasyondan 500’ün üzerinde tur operatörü ve<br />
seyahat acentesi üst düzey yöneticisi İstanbul’da ağırlandı. Tanıtımlarda yabancı yöneticilerin<br />
İstanbul Havalimanı’na büyük ilgisi dikkat çekti.<br />
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />
ve THY, önemli bir tanıtım<br />
etkinliğine imza atıyor. İki<br />
kurumun işbirliği kapsamında,<br />
dünyanın dört bir yanından gelen<br />
turizmcilere yönelik tanıtım ve<br />
ağırlama faaliyetleri Mayıs ayında<br />
rekor seviyeye ulaştı. Mayıs<br />
ayının ilk iki haftasında toplam 32<br />
destinasyondan 500’ün üzerinde<br />
tur operatörü ve seyahat acentesi<br />
yöneticisi TÜROB üyesi oteller ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliğinde İstanbul’da ağırlandı.<br />
Söz konusu tanıtım organizasyonda<br />
İstanbul’un tüm turistik özelliklerinin<br />
tanıtımının yanı sıra İstanbul<br />
Havalimanı’nın öne çıkması dikkat<br />
çekti. Katılan heyetlere yeni<br />
havalimanı ve İstanbul turizm ürünleri<br />
hakkında bilgi verildi. Yabancı tur<br />
operatörü ve seyahat acentelerinin<br />
üst düzey yöneticileri İstanbul<br />
Havalimanı’na büyük ilgi gösterdi.<br />
Eresin: “Yavaşlayan dönemi avantaja<br />
çeviriyoruz”<br />
Konuyla ilgili bir değerlendirme yapan<br />
TÜROB Başkanı Müberra Eresin,<br />
Ramazan ayının turizm sektörü<br />
açısından özellikle İstanbul’da<br />
yavaşlama görülen bir dönem<br />
olduğuna dikkat çekerek, “Dolayısıyla<br />
biz de bu dönemi avantaja çevirmek<br />
için iş ortağımız THY ile birlikte<br />
güzel bir girişimde bulunduk. Davetli<br />
destinasyonlar içerisinde mümkün<br />
olduğunca pazar çeşitliliği yaratmaya<br />
çalıştık. İşlerimizin azaldığı bu dönemi<br />
verimli bir şekilde kullanarak, ülkemiz<br />
ve şehrimiz tanıtımına önemli bir katkı<br />
sağladığımıza inanıyoruz. Bizlere bu<br />
kadar büyük hacimli bir işte destek<br />
olan tüm üyelerimize içtenlikle<br />
teşekkür ediyoruz” diye konuştu.<br />
İstanbul’a ilgi çok yüksek<br />
TÜROB olarak sadece bu dönemde<br />
değil, her dönemde tanıtım faaliyetleri<br />
sürdürdüklerini dile getiren Eresin,<br />
“Son dönemde bu tanıtım trafiği çok<br />
hızlandı. Bizim girişimlerimizin yanı<br />
sıra özellikle yabancı turizmcilerin<br />
İstanbul’a olan ilgilerinde de dikkat<br />
çeken bir yükseliş var. Bunu son<br />
dönemdeki organizasyonlarda<br />
gözlemliyoruz. Katılımcıların İstanbul<br />
Havalimanı’na olan ilgileri de yüksek<br />
düzeyde” dedi. Bu arada şe<strong>hi</strong>r merkezi<br />
ve oteller koordinasyonunu hedefleyen<br />
famtrip organizasyonlarında 15 gün<br />
içinde Hamburg, Lagos, Napoli,<br />
Was<strong>hi</strong>ngton, Abidjan, Birmingham,<br />
Abuja, Uganda, Odessa, Kiev,<br />
Dublin, Riga, Saraybosna, Tiflis,<br />
Sofya, Londra, Priştine, Edinburgh,<br />
Helsinki, Manchester, Stockholm<br />
Kopenhag, Gotheburg, Oslo, Minsk,<br />
Talin, Vilnius, Varşova, Amsterdam,<br />
Budapeşte, Brüksel ve Lüksemburg<br />
destinasyonlarından katılım sağlandı.<br />
Yabancı turizmciler bu otellerde<br />
ağırlandı<br />
Hilton İstanbul Bosphorus, Eresin<br />
<strong>Hotel</strong>s Taksim, Eresin <strong>Hotel</strong>s<br />
Sultanahmet, Armada <strong>Hotel</strong>, Elite<br />
World Business, WOW İstanbul,<br />
Novotel, Yaşmak Sultan, Lazzoni<br />
<strong>Hotel</strong>, Eresin <strong>Hotel</strong>s Topkapı, Clarion<br />
<strong>Hotel</strong> Golden Horn, Feronya <strong>Hotel</strong>,<br />
Point <strong>Hotel</strong>, All Seasons <strong>Hotel</strong>,<br />
Hilton İstanbul Bomonti, Levni <strong>Hotel</strong>,<br />
Ramada Şişli, Larespark <strong>Hotel</strong>, Titanic<br />
Business Golden Horn, The Marmara<br />
Pera, Radisson Blu Vadi Istanbul,<br />
Ibis Otel, B.W. The President <strong>Hotel</strong>,<br />
Crowne Plaza İstanbul Old City.
hotel restaurant<br />
30 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem<br />
Artvin, doğa turizminin merkezi oluyor!<br />
Turizm Yazarları Derneği (TUYED) heyetine Artvin’i tanıtan Atabarı Turizm’in sa<strong>hi</strong>bi<br />
Erhan Gazihan, kentin turizm merkezi ilan edilen bölgelerinde yeni konaklama tesislerinin<br />
devreye gireceğini söyledi. Gazihan, “Artvin, doğal güzellikleri, yeşili, şelalesi, gölleri, yaylaları,<br />
dünyaca ünlü kanyonu ile ziyaretçilere birçok neden sunuyor” dedi.<br />
Karadeniz’in en doğu ucu Artvin’in<br />
turizm potansiyelini ortaya<br />
çıkarmaya yönelik çalışmalar hız<br />
kazanıyor. Kent yönetiminden ticari<br />
hayatına yön verenlere, halkından<br />
turizmden ekmek yiyenlerine kadar<br />
herkes Artvin’i turizmde vitrine çıkarmak<br />
istiyor.<br />
Bu çabayı gösterenlerden biri olan<br />
Atabarı Turizm’in sa<strong>hi</strong>bi Erhan Gazihan,<br />
TUYED heyetini ağırlayarak onlara kenti<br />
tanıttı. Artvin’in doğal güzellikleri, yeşili,<br />
şelalesi, gölleri, yaylaları, dünyaca ünlü<br />
kanyonuyla Türkiye’de görülmesi gereken<br />
en bakir yer olduğunu belirten Gazihan şu<br />
bilgileri verdi: “Kafkasör yaylamızda boğa<br />
güreşleri festivalini yılda iki kez yapıyoruz.<br />
Festivali dünyanın çeşitli yerlerinden<br />
binlerce kişi katılıyor. Boğa güreşlerinin<br />
yapıldığı Kafkasör yaylamızda 9 ayrı<br />
parsel turizm bölgesi ilan edildi. Bu<br />
parsellere yaklaşık bin 400 yataklı<br />
tesisler yapılacak.”<br />
Şavşat ilçesinde de ev pansiyonculuğunun<br />
geliştiğine dikkat çeken Gazihan, “Burada<br />
da 3 ve 4 yıldızlı tesisler yapılıyor. Şavşat<br />
ve Borçka’daki Karagöllerimiz görülmeye<br />
değer doğa harikası yerlerdir. Hatila<br />
Milli Parkı içindeki cam seyir terasından<br />
sonra, şimdi de Ardanuç ilçemizdeki<br />
Cehennem Deresi kanyonunun iki<br />
yakası arasında da bir cam seyir terası<br />
projesi var. İlimizin sa<strong>hi</strong>p olduğu turistik<br />
değerleri dikkate aldığımızda, herkesin<br />
Artvin’e gelmek için birçok sebebi<br />
olduğunu görüyoruz” dedi.<br />
Çevre dostu turizm hareketi başlayacak<br />
Kenti doğa turizminin merkezi haline<br />
getirecek projeleri olduğunu belirten<br />
Artvin Sanayi Ticaret Odası Başkanı<br />
Seçkin Kurt, “Türkiye’nin en zengin tabiat<br />
varlıklarına sa<strong>hi</strong>biz. Bu varlıklara zarar<br />
vermeden, çevre dostu turizm hareketi<br />
Artvin’den başlayacak” dedi.<br />
Kafkasör yaylasında, doğaya uyumlu<br />
tesisleri çok ortaklı yatırım modeliyle<br />
hayata geçireceklerini hatırlatan Kurt,<br />
“Mimari planı özenle hazırlanacak.<br />
Çok katlı olmayacak, butik turizme<br />
<strong>hi</strong>zmet edecek otelimizde çevre dostu<br />
malzemeler kullanılacak. Bölgemizdeki<br />
geliştireceğimiz turizmin doğaya zarar<br />
vermeden, sürdürülebilir olmasını<br />
sağlamaya yönelik tüm paydaşları tek çatı<br />
altında birleştirecek çalışmamızı yakında<br />
kamuoyuna açıklayacağız” diye konuştu.<br />
Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı<br />
Osman Akyürek ise Laz böreğine<br />
coğrafi işaret alıp bunu tescil ettiklerini,<br />
hamsili ekmek için de benzer girişimde<br />
bulunacaklarını ve bölgeye özgü ürünleri<br />
her ortamda tanıtacaklarını söyledi.<br />
Yapmadan dönmeyİn!<br />
En büyük Atatürk heykelinin bulunduğu<br />
Atatepe’yi, Camili-Maçahel’i, Kafkasör<br />
Yaylasını, Karagölleri, Hatila Milli Parkı<br />
içindeki cam seyir terasını, Bilbilan ve<br />
Arsiyan yaylalarını görmeden; Zipline’ı<br />
denemeden, Laz böreği, kaygana, kara<br />
lahana sarması, soğan aşı, puçuko, yatık<br />
döner, <strong>hi</strong>nkal ve zurbiyet’i tatmadan<br />
Artvin’den dönmeyin.
32<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gündem / makale<br />
AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO<br />
Tezer Öner<br />
Ayaklarına<br />
halı sersek yeridir!<br />
Cruise seferlerinin yeniden başlaması<br />
Türkiye turizmi için önemli bir gelişme.<br />
En çok da şu bakımdan önemli,<br />
cruise ile gelen misafir gemiden indi<br />
mi otomatik olarak gezmek, para<br />
harcamak, hatıra toplamak, alışveriş<br />
yapmak üzere sanki programlanmışlar.<br />
Böyle de bir misyonları var ki layıkıyla<br />
yerine getirmeden de ülkelerine<br />
dönmüyorlar, şükür!<br />
Bir tarafımız bu kadar parlakken öte<br />
tarafta konakladığı tatil köyleri ve<br />
otelleri 15 gün işgal edip, harcaması<br />
100 Euro’yu geçmeyen her şey<br />
da<strong>hi</strong>lciler var ki, hem kapasitemizi<br />
fazladan doldurup hem de beklediğimiz<br />
gelirleri sağlayamıyorlar. Bu da ne<br />
yazık ki şişman ve hantal bir sektöre<br />
dönüşmemize sebep oluyor.<br />
Halbuki gemiden inen adam 3-4 gün<br />
geçirdiği Türkiye’de hem kapasiteyi işgal<br />
etmiyor hem de diğer misafirlerden çok<br />
daha fazlasını kısa sürelerde harcayarak<br />
turizm ekonomisine muhteşem bir<br />
katkıda bulunuyor.<br />
Demem o ki, cruise müşterisi candır!<br />
Onları pamuklara sarıp sarmalamak<br />
lazım. Gelir seviyeleri hem çok<br />
yukarıda hem de dinamik. Hızlı<br />
tüketimi seviyorlar. Hızlı ve de çok<br />
yiyorlar. Gezmeye meraklı oldukları<br />
gibi koleksiyon malzemeleri toplamaya<br />
da bayılıyorlar. Bir zamanlar gülerdik,<br />
halk oyunu ekipleri ile karşılamalar<br />
mı dersiniz, rıhtımda merasim<br />
düzenlemeler mi? Komik gelirdi bize<br />
o zamanlar ama şimdi anlıyoruz ki,<br />
ayaklarına halı sersek yeridir. Çünkü bu<br />
adamlar candır!..<br />
Alıntı: Malta bayraklı Horizon isimli<br />
yolcu gemisi büyük çoğunluğu<br />
İspanyollardan oluşan 1315 yolcusu ve<br />
595 kişilik mürettebatıyla Marmaris<br />
Limanı’na yanaştı. Santorini Adası’ndan<br />
gelen kruvaziyerin bir sonraki durağının<br />
Girit Hanya Limanı olduğu öğrenildi.<br />
Yolcular, gümrükteki işlemlerinin<br />
ardından Marmaris Çarşısı, kale içi<br />
ve yat limanını gezdi. Turistlerden<br />
bazıları kafelerde oturdu, alışveriş yaptı.<br />
Ortaca’nın Dalyan ve Ula’nın Akyaka<br />
Mahallesi’ne de düzenlenen turlara<br />
katılan yolcular İçmeler, Orhaniye,<br />
Turgut, Bayır ve Gökçe mahallelerinde<br />
turistik yerleri gezdi.<br />
Sonuç: Daha ne diyeyim... Bedava<br />
rakamlarla gelip 10-15 gün havuz<br />
kenarından ayrılmayan, dışarıda yemek<br />
yemeyen, bara, diskoya gitmeyen, hadi<br />
bunları bir kenara bırakın, turistik<br />
yerleri gezmeyen turisti istemiyorum<br />
arkadaş! Gemiyle gelip, 12 saat<br />
kalıp, ortalığı alışverişle yıkan cruise<br />
müşterisini ne yalan söyleyeyim, ben<br />
omuzumda gezdiririm.<br />
O halde yol haritamız ne olmalı?<br />
Türkiye ivedilikle cruise limanları<br />
hamleleri yapmalı. Kültür ve alışverişe<br />
yönelik öncelikli rotalar belirlenmeli<br />
ve uygulanmalı. Bu işleri yapan yerli<br />
ve yabancı şirketlere acilen destek<br />
verilmeli...<br />
İstanbul şu an cruise müşterisinden<br />
mahrum bir şekilde ikinci sezonunu<br />
geçiriyor. Bu limanların yapımı acilen<br />
bitirilmeli... Bu kriz ortamı ve bu<br />
yoklukta her türlü gelirden mahrum<br />
kalmamız bize çok daha ağır geliyor.<br />
Her kuruşa ihtiyacımız varken yapımla,<br />
tadilatla veya yeniden dizaynla<br />
kaybedecek zamanımız yok! Olanı adam<br />
gibi işletelim de yenisi olur zaten...<br />
Gemiler yüzyıllardır ticaretin can<br />
damarı. İster yük ister yolcu taşısın...<br />
Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede<br />
bu kıyılarda bu kadar az gemi misafir<br />
etmek bizim için oturup düşünülmesi<br />
gereken önemli bir konu.
34<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul,<br />
2. otelini açmaya hazırlanıyor<br />
Modern mimarisi, kent kültürünü<br />
yansıtan <strong>hi</strong>zmet özellikleri ve<br />
gönülden servis yaklaşımı ile<br />
konforlu ve keyifli bir deneyim sunan<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul, 28 Nisan-1<br />
Mayıs <strong>2019</strong> tarihleri arasında Dubai’de<br />
gerçekleştirilen Arabian Travel Market<br />
Dubai <strong>2019</strong> Uluslararası Turizm<br />
Fuarı’nda, kendi standıyla yer aldı. Fuar<br />
kapsamında ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle<br />
karşılaşan ve Orta Doğu pazarında bilinen<br />
bir marka olma yolunda hızla ilerleyen<br />
beş yıldızlı otel, aynı zamanda Türkiye’nin<br />
sa<strong>hi</strong>p olduğu turizm değerlerinin<br />
tanıtılmasına da katkı sağladı.<br />
Komşu ülkelerin yanı sıra dünyanın<br />
birçok farklı ülkesinden gelen sektör<br />
profesyonelleri, global ölçekte faaliyet<br />
gösteren turizm acenteleriyle kapsamlı<br />
görüşmeler gerçekleştiren Wish More<br />
<strong>Hotel</strong> İstanbul, Şişli Halaskargazi’deki<br />
ikinci otelinin kısa süre içinde açılacağını<br />
da fuar kapsamında duyurdu. Bu<br />
doğrultuda önümüzdeki dönem için<br />
uluslararası arenada önemli ticari<br />
işbirlikleri geliştiren Wish More <strong>Hotel</strong><br />
İstanbul, <strong>hi</strong>zmete açmayı planladığı<br />
ikinci oteliyle, konaklama deneyiminde<br />
lüks anlayışı ile çıtayı yükseltmeyi, iş<br />
dünyasının nabzını tutmayı, toplantı ve<br />
etkinlik dendiğinde akla gelen ilk adres<br />
olmayı amaçlıyor.<br />
Yüzde 90 dolulukla yaza hazır<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul’un Türkiye’nin<br />
yanı sıra uluslararası alanda da <strong>hi</strong>zmet<br />
veren bir oteller zinciri yaratma<br />
vizyonunda hızla ilerlediğini ifade eden<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul Genel Müdürü<br />
Erkan Akkurt, Şişli Halaskargazi’de yer<br />
alan ikinci otelin inşaatının tamamlanmak<br />
üzere olduğunu ve yakında <strong>hi</strong>zmete<br />
açılacağını kaydetti. Fuar kapsamında<br />
bir yandan Türkiye’nin turizm<br />
anlamında tanıtımına destek verirken<br />
diğer yandan da önemli bağlantılar<br />
gerçekleştirdiklerini kaydeden Akkurt,<br />
“Orta Doğu pazarında bilinen bir marka<br />
olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz”<br />
dedi. Akkurt, sözlerine şöyle devam etti:<br />
“Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul’a yönelik talep<br />
artışlarını ve müşteri memnuniyetini<br />
online kanallardan aldığımız yorumlardan<br />
da açıkça görebiliyoruz. Bu ilgi ve talep<br />
bizleri memnun etmesinin yanı sıra<br />
yatırımlarımıza devam etme konusunda<br />
da cesaret veriyor. Fuar kapsamında<br />
ikinci otelimizin tanıtımını yaparak<br />
beklentileri daha da yukarı taşıdık.<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul olarak Nisan<br />
ayını %90 doluluk oranıyla tamamlamış<br />
olmamız yaz sezonuna emin adımlarla<br />
girmemizi sağlıyor.”<br />
Türkiye çapında ve<br />
uluslararası alanda <strong>hi</strong>zmet<br />
veren bir oteller zinciri<br />
oluşturmayı hedefleyen<br />
Wish More <strong>Hotel</strong> İstanbul,<br />
Arabian Travel Market<br />
Dubai <strong>2019</strong> Uluslararası<br />
Turizm Fuarı’nda yapımı<br />
bir süredir devam etmekte<br />
olan Şişli Halaskargazi’deki<br />
ikinci otelinin çok yakında<br />
açılacağını duyurdu.
36<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
KempInskI Otelleri, Küba’daki ilk beş<br />
yıldızlı lüks resort otelini açıyor<br />
Kempinski Otelleri ve Grupo de Turismo Gaviota SA, Küba’nın ilk beş yıldızlı lüks resort oteli<br />
Cayo Guillermo Resort Kempinski için yönetim sözleşmesini imzaladı. Ülkenin ilk beş yıldızlı<br />
şe<strong>hi</strong>r oteli olan Gran <strong>Hotel</strong> Manzana Kempinski La Habana’yı yaklaşık iki yıldır başarıyla<br />
yöneten Kempinski, Karayiplerdeki yeni oteli ile Amerika kıtasındaki varlığını genişletiyor. Şu an<br />
inşa halinde olan Cayo Guillermo Resort Kempinski’nin bu yıl içinde açılması planlanıyor.<br />
Havana’nın yaklaşık 500 kilometre<br />
doğusunda, cenneti andıran<br />
Cayo Guillermo’da bulunan<br />
yeni resort otel, markanın zevk sa<strong>hi</strong>bi<br />
konuklarına tropik adanın başkentindeki<br />
koşuşturmaca ve telaşından uzak,<br />
ayrıcalıklı ve özel bir deneyim sunacak.<br />
Bu lüks otel ayrıca, Küba’nın her<br />
şey da<strong>hi</strong>l olmayan ilk resort oteli<br />
olma özelliğine sa<strong>hi</strong>p. Otel, Ernest<br />
Hemingway’in Cayo’ya olan bağlılığı<br />
ve sevgisinden ilham alarak çağdaş<br />
gezginlere <strong>hi</strong>tap edecek şekilde yeniden<br />
tasarlanan eşsiz ve otantik bir deneyim<br />
sunacak.<br />
Bir geminin pruvasını andıracak şekilde<br />
tasarlanıyor<br />
Bu ihtişamlı resort otel, Atlantik<br />
Okyanusu’nda ilerleyen bir geminin<br />
pruvasını andıracak şekilde inşa edilecek.<br />
Nefes kesen bir doğa manzarası ve geniş<br />
bahçelerle çevrelenen resort otelde<br />
245 oda ve süit bulunacak. Bunların<br />
arasında her biri kendi havuzuna sa<strong>hi</strong>p<br />
göz alıcı panaromik manzaraları ve en<br />
az 75 metrekarelik alanıyla, altı adet<br />
su üzerinde konumlanmış villa ve 200<br />
metrekarelik su üzerinde presidential<br />
süiti de bulunuyor. Standart konuk<br />
odalarının da çoğu, önü açık şekilde<br />
deniz manzarası sunarken, meşhur beyaz<br />
kumlu Playa Pilar plajı da doğrudan tatil<br />
köyünün bitişiğinde yer alıyor.<br />
Cayo Guillermo Resort Kempinski ile<br />
konuklar spa, yoga ve havuz manzaraları<br />
ile yalın ayak olma lüksünün tadını<br />
çıkartırken gastronomik deneyimler<br />
de kazanacaklar. Özel tatlar sunan<br />
restoranlar en taze deniz ürünleri<br />
ile bu resortu Cayo’daki diğer tüm<br />
restoranlardan ayırıyor. Çocuk kulübü,<br />
spor salonu, tenis kortu, lobi bar ve puro<br />
bar da bu tesisteki ayrıcalıklar arasında<br />
yer alıyor.<br />
Kempinski, özgünlüğünü ve zarafetini<br />
Küba’ya taşıyor<br />
Grupo de Turismo Gaviota İcra Kurulu<br />
Başkanı Carlos Miguel Latuff Carmenate<br />
“Şe<strong>hi</strong>r otelimiz Gran <strong>Hotel</strong> Manzana<br />
Kempinski La Habana’nın açılışını<br />
neredeyse iki yıl önce başarılı bir şekilde<br />
gerçekleştirdikten sonra, özel lüks<br />
resort otelimiz Cayo Guillermo Resort<br />
Kempinski’yi de yakın tarihte açarak<br />
farklı bir deneyim sunacağız,” diyor.<br />
“Kempinski <strong>Hotel</strong>s ile tekrar çalışmaktan<br />
mutluyuz. Resort ve otel yönetiminde<br />
dünya çapında uzmanlığa sa<strong>hi</strong>p bu lüks<br />
otel markası, özgünlüğünü ve Avrupa’ya<br />
özgü zarafetini Küba’ya taşımaya devam<br />
edecek.”<br />
Kempinski Otelleri Yönetim Kurulu ve<br />
İcra Kurulu Başkanı Markus Semer:<br />
“Projemizin büyüme hızının geçen<br />
yıla oranla %18 artışı ile uzun süredir<br />
ortağımız olan Grupo de Turismo Gaviota<br />
SA ile imzaladığımız Küba’daki ikinci<br />
projemizden büyük mutluluk duyuyorum.<br />
Gran <strong>Hotel</strong> Mazana Kempinski ile<br />
Havana’ya lüks konaklama konseptini<br />
getirdikten sonra ülkenin ilk lüks<br />
resort otelini yönetecek şirket olarak<br />
seçilmekten heyecan duyuyoruz. Grupo<br />
de Turismo Gaviota ile kurduğumuz<br />
bu güçlü ortaklık bize gurur veriyor<br />
ve Havana’da büyük başarılarla dolu<br />
işletmemizin ilk iki yılından güç alarak<br />
başarımızı yeni lüks resort de sürdürmeyi<br />
heyecanla bekliyoruz.”
38<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Tari<strong>hi</strong> Kaf Konak ve<br />
Rukiye Restoran yenilendi<br />
100 yıllık Settarlar Konağı’nın butik otel ve restorana dönüştürülerek yaşatıldığı Kaf Konak, Bartın kentinin<br />
ruhuna ve konağın tari<strong>hi</strong> kimliğine sadık kalınarak yenilenmiş odaları, bünyesindeki Rukiye Restoran’ın<br />
zengin menüsü ve deneyimli personeliyle misafirlerini ağırlamaya ve birçok etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmaya<br />
devam ediyor.<br />
Türkiye’nin ve dünyanın farklı<br />
bölgelerinden gezginlerin<br />
Bartın’daki uğrak noktası Kaf<br />
Konak Butik Oteli ve Rukiye Restoran,<br />
aynı zamanda kurumsal ve özel birçok<br />
buluşmaya da ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />
Bartın kentinin ruhuna, konağın tari<strong>hi</strong><br />
kimliğine, tipolojisine, yapısal izlerine<br />
sadık kalarak, günümüz konfor ve<br />
teknoloji bileşenleriyle biçimlendirilmiş<br />
odalarıyla Bartın ziyaretleri için uygun<br />
bir konaklama <strong>hi</strong>zmeti sunan Kaf Konak,<br />
bünyesindeki Rukiye Restoran’ın 120<br />
kişilik kapalı alanı, alanında eğitimini<br />
almış uzman personeli ve Karadeniz’e<br />
özgü yeşilin tüm tonlarını barındıran<br />
geniş bahçesiyle değerli misafirlerini<br />
ağırlamaktan büyük keyif duyuyor.<br />
Zengin menüsüyle Rukiye Restoran…<br />
Şe<strong>hi</strong>r merkezinde ama şe<strong>hi</strong>r<br />
gürültüsünden uzak bir alternatif sunan<br />
Rukiye Restoran’ın sabah kahvaltısıyla<br />
başlayan bir günü; öğle ve akşam<br />
yemeğiyle devam ediyor. 5 çaylarının,<br />
gün programlarının, aile ve arkadaşlara<br />
ayrılmış keyifli saatlerin vazgeçilmez<br />
adresi olan Rukiye Restoran <strong>2019</strong> yılı ile<br />
birlikte yenilenen servis anlayışı ile A La<br />
Carte <strong>hi</strong>zmetinin yanında; iş yemeklerine,<br />
doğum günü partilerine, kına ve nişan<br />
organizasyonlarına, kokteyllere, nikah<br />
merasimlerine ve Bartın’ın geleneksel<br />
gündüz sünnet düğünleri gibi banket<br />
organizasyonlara da ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />
Safranbolu’ya 80, Amasra’ya ise<br />
sadece 20 km uzaklığında konumlanan<br />
restoranda haftanın belirli günleri canlı<br />
müzik programları yapılıyor ve zengin<br />
yemek menüsünün yanında yöresel ev<br />
yemekleri de servis ediliyor. Üstün <strong>hi</strong>zmet<br />
standartlarını korumak ve maksimum<br />
müşteri memnuniyetini sağlamak için<br />
personel gelişimine ve eğitimine de<br />
son derece önem veren Kaf Konak<br />
ekibi, bu süreçte mutfak personelini<br />
belirli periyodlarda Mutfak Sanatları<br />
Akademisi’ne eğitime göndermenin<br />
yanında tüm personeline <strong>hi</strong>zmet içi<br />
eğitimler vererek kendilerini geliştirme<br />
olanağı sağlıyor.<br />
Bir asırlık öykü…<br />
2010 yılında başlayan ve 5 senede<br />
tamamlanan restorasyon sürecinin<br />
ardından Kaf Konak Butik Oteli ve Rukiye<br />
Restoran olarak ilk misafirlerini 2015<br />
yılında ağırlamaya başlayan işletme, aile<br />
yadigarını yeniden yaşama dönüştürme<br />
arzusundaki torunların önayak olmasıyla<br />
ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, İl Turizm<br />
Kültür Müdürlüğü, TOKİ ve Batı Karadeniz<br />
Kalkınma Ajansı <strong>hi</strong>be ve kredileriyle<br />
hayata geçirilmiş. Yüzyılı aşkın geçmişiyle<br />
tarihe tanıklık eden Kaf Konak & Rukiye<br />
Restoran yeşille mavinin buluştuğu<br />
Karadeniz’in gözde şehri Bartın’da<br />
yarattığı marka değerini her dönem<br />
yükselterek ziyaretçilerine üstün kalitede<br />
<strong>hi</strong>zmet sunmaya ediyor.
...PROFESSIONAL FURNITURE SOLUTIONS...<br />
<strong>Hotel</strong> <strong>Restaurant</strong> Cafeteria Mobilyaları<br />
Adres : Yeni Mah. Şe<strong>hi</strong>t Polis Ahmet<br />
toprakoğlu Cad. no 118 Sarıçam/ADANA<br />
0(533) 779 58 79<br />
0(533) 77907 69<br />
info@horecamobilya.com
40<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni yatırımlar<br />
Her mevsim termal keyfi<br />
Yoncalı Termal Otel & SPA<br />
Odalarında ve tüm<br />
aktivitelerinde kaplıca<br />
suyu kullanılan Yoncalı<br />
Termal2de termal suyun<br />
yer altından çıkış ısısı 42<br />
derece olup, aktivitelerde<br />
38 derece olarak<br />
<strong>hi</strong>ssediliyor. 23 eleman<br />
radyoaktivitesi olup,<br />
yoğun olarak bikarbonat,<br />
magnezyum ve kalsiyum<br />
iyonlarını içeriyor.<br />
Genellikle romatizmal<br />
hastalıkların tedavisinde<br />
kullanılan bu su, cilde<br />
olumlu etkilerinden dolayı<br />
‘Gençlik Suyu’ olarak<br />
adlandırılıyor.<br />
Dört aylık kapsamlı bir renovasyon<br />
çalışmasının ardından 4 Nisan 2018<br />
yılı itibariyle dört yıldız konseptinde<br />
yeniden kapılarını açan Yoncalı Termal<br />
Otel &SPA, yenilenen yüzüyle turizme<br />
<strong>hi</strong>zmet vermeye devam ediyor. Proje<br />
kapsamında tüm odalarını ve genel<br />
kullanım alanlarını baştan sona yenileyen<br />
otel, ilave SPA bölümü ile de yerli ve<br />
yabancı turistlerin gözdesi…<br />
73 odalı<br />
İnsan sağlığını ve Türk konukseverliğini<br />
ön planda tutan işletmecilik anlayışı<br />
ile <strong>hi</strong>zmetlerini sürdüren 73 odalı ve<br />
180 yatak kapasiteli tesis bünyesinde<br />
3 adet bay-bayan karma havuz (1 adet<br />
kapalı ve 2 adet açık), kapalı bayanlar<br />
havuzu, karışık olarak ve sadece bayan<br />
konukların kullandığı Türk hamamları,<br />
sauna, buhar odası, tuz odası, jakuzili<br />
özel aile banyoları, fıtness center, parafin<br />
banyosu, çamur banyosu, bitki banyosu,<br />
cilt bakımı, manuel terapi ve masaj<br />
üniteleri bulunuyor.<br />
Yeme içme <strong>hi</strong>zmetleriyle de iddialı olan<br />
Yonca Termal Otel & SPA’da 250 kişilik<br />
kapalı restoran, 150 kişilik toplantı<br />
salonu ve 1000 kişilik bahçe ve havuz başı<br />
bölümlerine sa<strong>hi</strong>ptir. Kış sezonunda ve<br />
özel günlerde restoran bölümünde hafta<br />
sonları canlı müzik eğlence programı<br />
bulunuyor. Yaz sezonunda ise havuz<br />
başı ve bahçe bölümü ile düğün, nişan,<br />
mezuniyet ve parti organizasyonlarına ev<br />
sa<strong>hi</strong>pliği yapan tesis, yenilenen yüzüyle<br />
‘Her Mevsim Termal Keyfi ‘’konuklarını<br />
bekliyor.
hotel restaurant<br />
42 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
Vizyonunda<br />
‘icraat’ var!<br />
Dilek<br />
Çapanoğlu<br />
İstanbul Akvaryum Müdürü ve İcra<br />
Kurulu Üyesi. Genç, donanımlı, hedefe<br />
odaklı ve disiplinli! Sporu bir yaşam<br />
tarzının ötesinde iş yapma stiline<br />
taşıyacak kadar vizyoner, inisiyatif hakkını<br />
tekeline zimmetlemeyecek kadar adaletli<br />
ve uzlaşımcı. Kolektif, üretken, icraatçı<br />
ve yaşam felsefesiyle ‘akışına uygun<br />
aksiyon alan!’<br />
Ünlü bir ressam olmayı hayal ederken,<br />
hayatın akışında hedefini ‘başarılı bir<br />
iş insanı’ olmaya adayan ve şimdilerde<br />
İstanbul Akvaryum Müdürlüğü ile<br />
beraber projenin İcra Kurulu Üyeliği<br />
görevini de başarıyla yürüten Dilek<br />
Çapanoğlu ile kariyer yolculuğunu<br />
konuştuk.<br />
Dilek Hanım, İstanbul Akvaryum<br />
projesine uzanan yolculuk ilk nasıl<br />
başladı? Genç yaşta dev bir kompleks<br />
yönetiminin bir parçası olmak var mıydı<br />
aklınızda?<br />
Çocukluğuma döndüğümde ‘büyüyünce<br />
ne olacaksın?’ ’sorusunun cevabı<br />
ressam olmaktı. Aslında şimdi anlıyorum<br />
ki benim hayallerimin temelinde<br />
soyut veya somut; bir konuyu bir fikri<br />
bir düşünceyi bir projeyi ya da bir<br />
sistemi tasarlama ve yürütme arzusu<br />
yatıyormuş. Aynı zamanda spora karşıda<br />
çok meraklıydım. İlkokuldan üniversiteye<br />
kadar okul voleybol ve masatenisi<br />
takımlarında oynadım. Üniversite<br />
sınavlarına hazırlanan her genç gibi<br />
benim hedeflerim de farklılaşmaya<br />
başladı. Bunu etkileyen birçok çevresel<br />
ve duygusal faktör oldu tabi ki, bir yandan<br />
ressam veya sanatın bir noktasında<br />
olabilmek hep beynimin arka planında<br />
beni çağıran bir tutkuyken bir yandan da<br />
iş hayatında var olmayı, ileride önemli bir<br />
projede veya bir organizasyonda yönetici<br />
pozisyonunda olduğumu hayal ederken<br />
buluyordum kendimi.<br />
Hedefler farklılaşırken eğitim ne<br />
şekilde devam etti?<br />
Bizim zamanımızda eğitim sistemi<br />
bugünkünden daha farklıydı. Ailelerimizin<br />
çocuklarımız iyi devlet üniversitelerinde,<br />
iyi bölümlerde, iyi okullarda okusun<br />
derdi vardı. Ben de İstanbul Üniversitesi<br />
mezunuyum. Eğitim sürecinde birçok<br />
sertifika programı ve atölye çalışmalarına<br />
katıldım. İş hayatına girdikten sonra da<br />
ingilizce İşletme Yönetimi Yüksek Lisansı<br />
yaptım. Eğitimler en çok önemsediğimiz<br />
konularından başında geliyor, iş<br />
hayatımda da birçok eğitime katılmakla<br />
birlikte eğitimler de düzenliyorum.<br />
Liderlik sanırım doğamda var, oldum<br />
olası da<strong>hi</strong>l olduğum konuların her
noktasında sürükleyici rollerde olmayı<br />
sevmişimdir. Dolayısıyla bu içten gelen<br />
güdülerle de aktif olarak iş hayatında yer<br />
alabileceğim bir sektörde çalışmak istedim.<br />
Hedefime tamamen bir iş insanı olmayı<br />
koydum.<br />
İstanbul Akvaryum, ilk iş deneyiminiz mi?<br />
Staj dönemimi saymazsak evet. İstanbul<br />
Akvaryum’dan önce üretimde öncü bir<br />
fabrikada üretim kısmında stajyer olarak<br />
çalıştım. Güzel bir deneyimdi benim için.<br />
Çok büyük bir fabrikada bir ürünün nihai<br />
tüketiciye ulaşıncaya kadar geçirdiği<br />
evreleri birebir deneyimleme fırsatım oldu.<br />
İstanbul Akvaryum kompleksi şantiyesinde<br />
işe başladığım zaman ülkemizde henüz<br />
bu alana ait özel bir tecrübe veya bilgi<br />
birikimi olmadığı için işi bilen <strong>hi</strong>ç kimse<br />
yoktu demek yanlış olmaz. Zaten<br />
projenin tasarım sürecinden akvaryumun<br />
işletmeye alınmasına kadar geçen sürede<br />
yatırımcılarımızın vizyonu sayesinde<br />
alanında uzman yabancı danışmanlardan<br />
oluşan çok uluslu bir ekip kurulmuştu.<br />
Kurulan teknik ekibin bir parçası olarak<br />
ben de işe başlayanlar arasındaydım.<br />
Yurt dışında yıllardır var olan bilgiyi ve<br />
tecrübeyi şantiye dönemi süresince<br />
akvaryum sektörü özelinde transfer ederek<br />
dönüştürdük diyebilirim.<br />
İşin şantiye, tasarım kısmından yönetim<br />
tarafına nasıl geçtiniz? Yatırımcı şirketten<br />
ve yapılanmadan bahsederek anlatabilir<br />
misiniz?<br />
Süreç içinde gelişen bir konumlandırma<br />
oldu diyebilirim. Yatırımcılarımız en uygun<br />
işletme modeli üzerine birçok görüşmeler<br />
gerçekleştirdiler, işletme süreci şantiye<br />
dönemi bitmeden başladığı için otomatik<br />
olarak biz de işletme sürecine tanıklık<br />
ediyor ve aktarımlarımızı yapıyorduk.<br />
Teknik açıdan değerlendirdiğimde bugün<br />
her noktasında farklı imalat zorlukları<br />
olan, tasarım ve uygulama açılarından<br />
binlerce canlının evi olduğu gibi aynı<br />
zamanda milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan<br />
;ülkemizin sembol tesislerinden biri olan<br />
bu özellikli yapıda şantiye ekibi olarak<br />
çok zorlu zamanlarımız oldu ama müt<strong>hi</strong>ş<br />
bir koordinasyon ve organizasyon gücü<br />
ile tesisin açılacağı güne geldiğimizde<br />
akvaryum işletmesinin gerektirdiği spesifik<br />
yönetim biçimi ve işletmecilik mantığının<br />
varlığı teknik ekibin büyük bir kısmının<br />
işletme yapısına geçmesini de gerektirdi.<br />
O dönemde şantiye döneminden işletme<br />
dönemine geçen bir kadro oldu ve ben de o<br />
kadronun içerisindeydim. Böylece şantiye<br />
dönemi boyunca transfer ettiğimiz bilgiyi<br />
artık işletme kadrosunda da dönüştürerek<br />
geliştireceğimiz bir süreç başlamıştı<br />
hepimiz için. Gösterdiğimiz performans<br />
neticesinde ve o dönem işletmeyi<br />
yapabilecek yatırımcılarımızın kriterlerini<br />
karşılayan alternatif bir Türk operatörü<br />
olmadığı için bizler işletmeye geçmek<br />
zorunda kaldık. Bir nevi iş başa düştü de<br />
diyebiliriz. Yapılanmamız da kısaca şöyle,<br />
burada Türkiye’nin en iyi inşaat firmalarının<br />
içerisinde yer aldığı bir konsorsiyum var.<br />
İstanbul Akvaryum kompleksi akvaryumalışveriş<br />
merkezi ve otel tesislerimizle<br />
model olarak bir yap-işlet-devret projesi<br />
olduğu için projenin yapımını üstlenen<br />
firmalarımız aynı zamanda ana projenin<br />
işletme operatörüdür de. Her birinin yurt<br />
içinde ve dışında alışveriş merkezi, peyzaj,<br />
park, residence, hastane ve toplu konut gibi<br />
inşaat veya taahhüt projeleri bulunuyor.<br />
Bu yapılanma içinde İcra Kurulu’nun<br />
görevlerini de bize kısaca aktarabilir<br />
misiniz?<br />
Kompleksimizin İcra Kurulu olarak üç<br />
kişilik bir ekibiz. Yönetim Kurulu Başkanı<br />
altında tüm tesisin yönetimi İcra Kurulu<br />
ile gerçekleştirilmekte. Aslında bu tam<br />
anlamıyla kolektif bir yönetim biçiminin<br />
modernize olmuş örneğidir diyebiliriz.<br />
Dolayısıyla otel, alışveriş merkezi ve<br />
akvaryumdaki tüm süreçler icra kurulu<br />
kararlarıyla yürütülüyor.<br />
Burada gördüğünüz revizyonlar, capexler,<br />
iş geliştirme süreçleri ya da personel alım<br />
süreçlerinin her biri bizim da<strong>hi</strong>l olduğumuz<br />
süreçler. Bu sebeple de işletmenin her<br />
anını yaşayan bir icra kurulu olarak bizi<br />
düşünebilirsiniz.<br />
Kompleksin diğer yatırımları hakkında<br />
bilgi verir misiniz?<br />
İstanbul Akvaryum, “akvaryum”, “otel”<br />
ve “avm” olmak üzere üç ayrı kategoride<br />
bir kompleks olarak projelendirildi ama<br />
başlangıç akvaryum tesisi ile gerçekleşti.<br />
Akvaryum <strong>Haziran</strong> 2011 yılında açıldı;<br />
akabinde 2012 yılında Aqua Florya AVM<br />
ve 2016 yılında Crowne Plaza Florya<br />
otelimizin açılışlarını da gerçekleştirerek<br />
kompleksimizi tamamladık. Otelimizin<br />
açıldığı sene ülkemizin gerilimli olduğu<br />
bir dönemdi, özellikle turizm açısından<br />
değerlendirdiğimizde yeni açılan bir otelin<br />
açılabileceği en zorlu dönemlerden birinde<br />
açılarak yine bir örneği yaşadık belki de<br />
ama şükür ki Türk halkı olarak kendimizi<br />
olaylara ve gelişmelere karşı adapte etme<br />
yeteneğimiz çok yüksek.<br />
İstanbul Akvaryum’u ağırlıklı kimler<br />
ziyarete ediyor? Yabancı ziyaretçilerin<br />
ilgisi nasıl?<br />
Biz Türkiye’nin en büyük akvaryumu ve<br />
dünyanın en büyük tematik akvaryumuyuz.<br />
Açıldığımız günden bu yana ülkemizi<br />
yurt dışında pek çok konferans ve<br />
kongreye katılarak temsil ederek<br />
tanıtım faaliyetlerimizi de aynı zamanda<br />
sürdürüyoruz. Burada ne iş yaptığımızı<br />
anlatmak için yurt dışından davetler<br />
alıyoruz. Özellikle kültür ve turizm tarafında<br />
İstanbul’da en fazla turist çeken cazibe<br />
merkezlerinden biriyiz. Sadece Akvaryum<br />
özelinde bizim sadece akvaryum tarafında<br />
yıllık toplamda bir buçuk milyona yakın<br />
ziyaretçi sayımız var. Şu an Topkapı Sarayı<br />
ve Ayasofya’ya bakın, son dönemlerde<br />
bakarsak, onların da rakamlarında<br />
düşüşler oldu. Ama İstanbul Akvaryum<br />
olarak özellikle Ortadoğu, Körfez Ülkeleri<br />
ve Türki Cumhuriyetler’den şu an çok ciddi<br />
ziyaretçi ağırlıyoruz.<br />
Yıllık toplam bir buçuk milyon ziyaretçinin<br />
de yüzde 60-70’i yabancı turistlerden<br />
oluşuyor. Bu oran özellikle yaz döneminde,<br />
yüksek sezonda yüzde 80-85’leri buluyor.<br />
Dolayısıyla İstanbul Akvaryum kompleksi<br />
olarak turizmde yaşanan hareketler,<br />
artışlar, gelişmeler bizim için çok önemli<br />
çünkü biz direkt olarak turizmde yaşanan<br />
dalgalanmalar bizi ciddi derecede etkiliyor.<br />
İstanbul Akvaryum kompleksi’nde<br />
11 yılı geride bırakan Dilek<br />
Çapanoğlu, yönetim koltuğuna<br />
işin mutfağından gelenlerden.<br />
Mevcut örgütlenme yapısı içinde<br />
her bir kademeyi tecrübe ederek<br />
İcra Kurulu Üyeliğine kadar<br />
yükselen Çapanoğlu’nun kişisel<br />
planlarında seyahatlere devam<br />
etmek var. “Kendinize yeni şeyler<br />
katmak için gezmeniz şart. Çünkü<br />
dünya öyle bir noktaya geldi<br />
ki, yeni teknolojileri yakından<br />
takip ederek her şeye interaktif<br />
katılmayı gerekiyor” diyen<br />
Çapanoğlu’nun gelecek planları<br />
arasında yeni şe<strong>hi</strong>rler, yeni<br />
ülkelerle beraber ağırlıklı teknoloji<br />
fuarları ve bilim müzelerini<br />
gezmek var. Çapanoğlu’nun işle<br />
ilgili ideali ise, İstanbul’un sembol<br />
komplekslerinden biri olarak<br />
tanımladığı İstanbul Akvaryum<br />
başarısını ileriye dönük olarak<br />
sürdürülebilir kılmak var.
44<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
iş’te kadın<br />
alanımız mevcut. “Dünyanın en büyük<br />
tematik akvaryumu” dememizin sebebi<br />
de bu zaten. Dolayısıyla sözünü ettiğim<br />
bu temalara farklı dokunuşlar yapmak<br />
zorundasınız. Çünkü ziyaretçilerinize her<br />
seferinde aynı şeyleri gösteremezsiniz.<br />
Ziyaretçileriniz zaman içerisinde bir yenilik,<br />
bir farklılık bekler sizden. Ama bu da demek<br />
değil ki, her sene yeni bir alan açayım, bir<br />
revizyon yapayım.<br />
Biz son olarak yaklaşık 3 milyon Euro gibi<br />
bir yatırım bedeliyle soğuk iklim penguen<br />
doğal yaşam alanımızı açtık. Orada Kutup<br />
coğrafyasını birebir simule ediyoruz.<br />
Ayrıca nesli tehlike altında olan canlıların<br />
dünya genelinde yürütülen koruma ve<br />
sürdürülebilirlik projesi kapsamında bu<br />
yaşam alanını hayata geçirdiğimiz bizim için<br />
anlamı çok büyük.<br />
Hazır turizme gelmişken, bu yıl nasıl<br />
başladı? Yıl sonu için öngörüleriniz neler?<br />
İstanbul Akvaryum için <strong>2019</strong> iyi başladı,<br />
gayet de güzel gidiyor. Geçen yılın ilk<br />
çeyreğiyle kıyasladığımızda turist sayısında<br />
yüzde 10-11.5’lik bir artış görüyoruz.<br />
Kompleksimizde bu artış anında pozitif<br />
olarak otel doluluklarına ve AVM gelirlerine<br />
birebir yansıyor. Bu seneki verilerimizin<br />
geçen yıla kıyasla çok daha yukarıda<br />
olduğunu görmekteyiz. Yaz sezonunda<br />
turizmden beklentimiz bir hayli yüksek.<br />
Crowne Plaza Istanbul Florya tarafında<br />
uyguladığımız Sadakat Programı sayesinde<br />
zaten müşteri eğilimlerini, kalış sürelerini<br />
ve tercih nedenlerini net bir şekilde<br />
görebiliyoruz.<br />
Otel tarafında doluluklar güzel gidiyor.<br />
Sezon çok önemli tabii. Ramazan<br />
döneminde olmamıza rağmen<br />
doluluklarımızın Ramazan özelinde<br />
beklentimizi karşıladığını görüyoruz. Yaz<br />
sezonu olduğu için rezervasyonlarımız<br />
inanılmaz yoğun. Sezonu yüzde 85-<br />
95 bandında doluluklarla geçmeyi<br />
öngörüyoruz.<br />
Ortadoğu pazarı çok hareketli biliyorsunuz.<br />
Özellikle de saç ektirmek veya sağlık<br />
turizmiyle ilgili gelen Ortadoğu ve Körfez<br />
ülkelerinden misafirlerimiz var. Bununla<br />
beraber yine Almanya, Brezilya ve Rusya<br />
gibi ülkelerden de gelen misafirlerimiz var<br />
ama ağırlık Ortadoğu’da.<br />
Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasından<br />
etkilendiniz mi?<br />
Bunu söylemek için aslında şu an çok<br />
erken ama çok yakından takip ettiğimiz bir<br />
süreç. Çünkü çok uzun yıllardır havalimanı<br />
kompleksimize 5 dakikalık bir mesafedeydi.<br />
Ulaşım çok kolaydı. Yerli veya yabancı turist<br />
havalimanına gitmeden önce otelden check<br />
out yapıp, AVM, akvaryum veya otelimize<br />
gelip uçuşa kadar vakit geçiriyordu.<br />
Tam Atatürk Havalimanı kapandı,<br />
Marmaray - Florya Akvaryum durağımız<br />
açıldı. Dolayısıyla ikisi arasında 3-4 gün var.<br />
Biri gitti, biri geldi. Durak isminin Marmaray<br />
-Florya Akvaryum durağı olması da<br />
İstanbul’un turistik açıdan sembol tesisleri<br />
arasında olan bir tesis için elbette çok<br />
olumlu oldu. Şöyle hayal edelim Anadolu<br />
yakasından yerli veya yabancı turistimiz<br />
İstanbul şehrinde gezilmesi gereken<br />
tesislerden birine giderken <strong>hi</strong>ç zaman<br />
kaybetmeyecek, yollarda kaybolmayacak,<br />
kafası karışmadan banliyö hattı durak<br />
haritasından nereye gittiğini bilerek güvenle<br />
yolculuk yapmış olacak. Bu gerçekten<br />
turizm açısından çok değerli ve önemli bir<br />
<strong>hi</strong>zmet aynı zamanda yaratılan bir katkıdır.<br />
Son veriler bir olumsuzluk göstermediği gibi<br />
aksine gerçekleşen bir artış var ama bunu<br />
da izlemeye devam edeceğiz. Havalimanının<br />
kapanmasından sonra herhangi bir kayıp,<br />
olumsuz bir durum söz konusu değil.<br />
Ajandanızda yeni projeler, yatırımlar var<br />
mı?<br />
Akvaryum tarafında “yatırımı bir kez<br />
yaptık, bu bizi 30 yıl boyunca götürecek”<br />
mantığıyla hareket edemiyorsunuz. Bu aynı<br />
şekilde alışveriş merkezimiz ve otelimiz<br />
için de geçerli elbette. Ne kadar özellikli,<br />
fonksiyonel bir yapı olsa da içerisinde 17 bin<br />
canlı yaşıyor. Akvaryum’da 17 farklı tematik<br />
Sırada yeni bir akvaryum projesi var mı?<br />
Bu konuyla ilgili 2-3 gün önce bir<br />
görüşmemiz oldu. Tabii koşullar uygun<br />
olursa yapabiliriz.<br />
Türkiye’de’de, yurt dışında da<br />
görüşmelerimiz oldu. Sonuç istediğimiz gibi<br />
olursa, bu know how’u başka yerlere de<br />
götürmeyi isteriz.<br />
Turizm tarafında yeni yatırım planları<br />
mevcut mu? Sektöre ilişkin hedefleriniz<br />
neler?<br />
Kendi bünyemizde ve tesis içerisinde<br />
capexlerimiz, yatırımlarımız devam edecek.<br />
Bu noktada kompleks genelinde<br />
müşterilerimize daha iyi <strong>hi</strong>zmet sağlamak<br />
adına 2-3 yılda bir yenilikler yapacağız.<br />
Örneğin Crowne Plaza Istanbul Florya’nın<br />
en önemli özelliği şu, biz aslında sadece<br />
bir şe<strong>hi</strong>r oteli değil, İstanbul’un göbeğinde<br />
bir resort oteliz de. Bu doğrultuda, bu sene<br />
havuz kotundaki odalarımızın teraslarını<br />
açarak direkt olarak havuza erişim<br />
sağladık. Çok da keyifli oldu. Yaz boyunca<br />
kısa tatillere vakti olan veya şe<strong>hi</strong>r dışına<br />
çok gidemeyecek, iş yoğunluğu sebebiyle<br />
İstanbul’da olmak zorunda olan kişiler<br />
için de otelimiz gerçekten inanılmaz bir<br />
alternatifler sunuyor.<br />
Biraz da sizi tanıyabilir miyiz? İş ve özel<br />
yaşamıyla Dilek Çapanoğlu kimdir?<br />
Ben kolektif çalışmayı seven biriyim.<br />
İş hayatımda liderliği çok sevmemle<br />
birlikte çalıştığım arkadaşlarımın belirli<br />
seviyelerde inisiyatife sa<strong>hi</strong>p olmalarını çok<br />
önemsiyorum. Bu, karar verme yetisinin<br />
gelişmesi açısından bence önemli bir unsur.<br />
Sorunlar sadece tepeden çözülmemeli<br />
bence. Çünkü sistemler kişilere bağlı<br />
değildir. Bugün biz varız, yarın yerimize bir<br />
başkası gelecektir.
Hiçbir sistem boşluk kaldırmaz. O yüzden<br />
profesyonel hayatımda sistemi doğru<br />
kurmaya çok önem veriyorum. Bu da takım<br />
arkadaşlarımızla başarabileceğimiz bir<br />
durum.<br />
Misal, 10 günlük iş seyahatimde ekibim<br />
tarafından aranmıyorsam bu bence bir<br />
başarıdır, doğru yolda olduğumuzun bir<br />
göstergesidir.<br />
Ben sporu da çok seven biri olduğum<br />
için tıpkı oradaki gibi, iş hayatında da<br />
takım çalışmasının yerinin ne kadar<br />
önemli olduğunu da deneyimleyerek<br />
yaşıyorum. Doğru yerde, doğru pası, doğru<br />
kişiye vermeniz gerekir ki hedeflerinize<br />
ulaşacağınız sonuçları elde edebilesiniz.<br />
Öğrencilik yıllarımda sporla çok haşır neşir<br />
olmamdan dolayı bir takım içerisindeki<br />
haberleşme, birbirine pas atma, arkasından<br />
bunu sayıya çevirme veya karşıdan<br />
gelen bir hücuma karşı defans ve kurgu<br />
yapabilmeyi iş hayatına çok benzetiyorum.<br />
Doğru oyuncular, iyi bir haberleşme,<br />
gerçekçi bir kurgu, net bir hedef ve dinamik<br />
bir organizasyonla ile harika sonuçlara<br />
ulaşabiliyoruz. Başarıya giden en önemli<br />
taşlardan biri, kolektif çalışma diye<br />
düşünüyorum.<br />
“İdealist bir yapım var”<br />
Onun dışında gerçekten disipline önem<br />
veren bir insanım. Kişisel hayatımda da<br />
kendime ait belirli disiplinlerim var ama<br />
iş hayatımda hedefe odaklı çalışıyorum.<br />
“Hedefe kilitlenmek” diye bir şey vardır ya, o<br />
benim karakterimde var olan bir özellik.<br />
İletişime çok önem veren bir insanım,<br />
herkesin ne düşündüğünü bilmek isterim.<br />
Burada gündelik hayat ile ilgili herkesin<br />
düşüncelerinden bahsetmiyorum, örneğin<br />
bir işin yapılış şekli ile ilgili farklı görüşlere<br />
açığımdır demek istiyorum. Bir konuyu<br />
tartışma beceresi gelişebilmiş bir grup aynı<br />
şekilde o konuyu güncelleme ve geliştirme<br />
becerisi de geliştirebilecektir. Ben de aynı<br />
şekilde düşüncelerimi aktarırken net ve<br />
şeffaf olmayı severim.<br />
Yapım gereği hareketli bir insanım. Olayları<br />
anı anına yaşamayı severim. Mutlaka işin<br />
içinde olmalı, öğrenmeli ve bildiklerimi<br />
de aktarmalıyım. Ekibimle sıcak ilişkiler<br />
üzerine kurulu ve her daim dirsek<br />
temasında bir yönetim şeklim var. Personel<br />
mutluluğunu ve ihtiyaçlarını fazlasıyla<br />
önemsiyorum. Nihayetinde insanlar evinde,<br />
eşiyle, ailesiyle geçirdiği vakitten çok daha<br />
fazlasını iş ortamında geçiyor. Dolayısıyla<br />
kişi iş hayatında mutlu olmalı ki, hem<br />
kendine hem de sisteme faydalı olabilsin,<br />
katkı yaratsın, verim sağlayabilsin. Mutsuz<br />
bir çalışanın ne kendine ne de sorumlu<br />
olduğu işletmeye bir yararı dokunabilir.<br />
Üretemez, vizyon sa<strong>hi</strong>bi olamaz, ileriyi<br />
planlayamaz, adaptasyon problemi yaşar,<br />
aynı zamanda mutsuzluk bulaşıcıdır hem<br />
sizi hem çevrenizi etkiler, bu ve buna<br />
benzer pek çok şeyi daha sayabiliriz.<br />
Benim açımdan verimliliğin en önemli yapı<br />
taşlarından biri motivasyondur.<br />
Bununla birlikte idealist de bir yapım<br />
var. Zamanlama en hassas olduğum<br />
konulardan biri. Bu konuda taviz vermem<br />
kolay olmuyor.<br />
Kişisel hayattaki Dilek’le iş hayatındaki<br />
Dilek arasında muhtelif farklar söz konusu<br />
elbette. İş hayatında yaşananların pek çok<br />
insan tarafından kişiselleştirildiğine tanık<br />
oldum fazla duygusallığın insana hata<br />
yaptıracağını, objektif karar verme yetisini<br />
kaybettireceğini düşünüyorum. Bizim<br />
ülkemizde kültürümüzde var genelde bu;<br />
duygular hep çok yoğun yaşanır. Genetik<br />
kodumuzda yüzyıllardır var olan bu yoğun<br />
tutkulu duygulu ruh hallerimizin yarın<br />
değişmesini bekleyemeyiz ama en azından<br />
bu duyguları kapı dışında bırakmayı<br />
öğrenmeliyiz.<br />
Üzerine bir de kadınsanız! Peki iş<br />
dünyasında kadın olmak üzerine neler<br />
söyleyebilirsiniz?<br />
Biz gerçekten erkek egemen sektörde<br />
çalışan bir avuç kadınız. Erkek egemen<br />
iş dünyasında bir kadın olmak elbette<br />
zor. Özellikle de ilk başlarda kendinizi<br />
kabul ettirme konusunda kimi zorluklar<br />
yaşıyorsunuz. Ben 30’lu yaşlarımın başında<br />
üst düzey yöneticilik yapmaya başladım.<br />
Ama sa<strong>hi</strong>p olduğunuz bilgi birikiminiz,<br />
iş tecrübeniz ve stratejik yaklaşımlarınız<br />
ile bu engeli aşmamak için bir neden<br />
yok. Arkasından bir güven oluşuyor<br />
zaten. Ayaklarınız üzerinde ne kadar<br />
dik durabildiğinizle ilgili bir konu<br />
bu. Kendinizden emin ve donanımlı<br />
olduğunuzda karşı tarafta da kabulleniş<br />
de başlıyor zaten. Ama asıl nokta şu bizler<br />
hangi işi yaparsak yapalım ne olursak olalım<br />
iş dünyasında kendimizi kabul ettirmek<br />
gibi bir zorunluluğumuz olmadığını çok<br />
iyi biliyor ve bunun karşılığını bekliyoruz.<br />
Yani bu kıyaslamaların olmadığı, kadınların<br />
kendilerini iş dünyasında kabul ettirmeye<br />
çalışmadan erkeklerle eşit koşullarda<br />
çalıştığı bir dünyanın çoktan var olması<br />
gerektiğini…<br />
Özel yaşamınızda neler yapmaktan<br />
hoşlanırsınız?<br />
Küçüklüğümden beri ayrıca masa tenisi<br />
oynuyorum. Şu an Akvaryum’da bir pinpon<br />
masamız var ve ekip olarak düzenli bir<br />
şekilde masatenisi oynuyoruz, turnuvalar da<br />
düzenliyoruz.<br />
Spor hayatımızın olmazsa olmazları<br />
arasında muhakkak olmalı. Özellikle masa<br />
tenisi, refleksleri güçlendiren bir spor.<br />
Reflekslerin güçlenmesi ise karar alma<br />
sürecini olumlu yönde etkiliyor. Dolayısıyla<br />
spor yapmak kadar onu iş hayatımın içine<br />
de örtüşen noktalarında entegre etmek<br />
hoşuma gidiyor.<br />
Bir de seyahat etmeyi çok seviyorum.<br />
İşim gereği de zaten sıklıkla yurt içi ve<br />
yurt dışı seyahatlere çıkıyorum. Bir gün<br />
önce Trabzon’daydım. Ondan önce de<br />
Cenevre’deydim. İstanbul Akvaryum<br />
kompleksi olarak dünyanın en kaliteli<br />
tesislerine verilen uluslararası bir ödüle<br />
layık görüldük, onu almak için gittik. O da<br />
çok gurur vericiydi.<br />
Yaşam felsefenizi birkaç cümleyle aktarır<br />
mısınız?<br />
“Akışa göre yaşa” benim mottom. Kişisel<br />
hayatımda akışı yaşama, akışa göre hareket<br />
alma ve esneyebilme kabiliyeti ile yaşamayı<br />
kendime amaç ediniyorum yani durumları<br />
yönetebilmek için adaptasyon yeteneğimi<br />
geliştirici bir bakış açısına sa<strong>hi</strong>bim. Çünkü<br />
çok sert köşeleriniz veya önyargılarınız<br />
varsa yaşadığınız kişisel veya iş hayatınızda<br />
karşılaştığınız durumlarda , köşeleri<br />
belirli katı formlarda sıkışmış bir davranış<br />
biçimi ile ilerlemek veya sorun çözmek<br />
daha da zorlaşacaktır. Şu anda esnemeyi<br />
başarabilmek çok önemli.
hotel restaurant<br />
46 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka / proje<br />
Bars: “Tüm<br />
isteklerimizi<br />
Simpra ile<br />
karşılıyoruz”<br />
İşleri sadece dondurma yapmak<br />
değildi! Kurumsallığa bütüncül bir<br />
gözle yaklaşarak sıradanlığı güçlü<br />
ve güvenilir bir çözüm ortağıyla<br />
yıkmak oldu temel amaçları. Bu<br />
süreçte üretmek kadar sistemi doğru<br />
kurgulamak da önemliydi nitekim.<br />
Üretim, satış ve sipariş üçgenini en<br />
iyi şekilde ölçümlemek ve kaliteli<br />
<strong>hi</strong>zmet vermek hedefiyle açtıkları<br />
her bir şubede en doğru partnerlerle<br />
yol aldılar, bu sayede sürdürülebilir<br />
başarılara da imza attılar…<br />
Kanyon AVM’nin giriş katında<br />
neşeli tasarımı ve birbirinden enfes<br />
dondurmalarıyla olduğu kadar<br />
güvenilir sistem tercihleriyle de dikkat<br />
çeken Pioppo Gelato’dayız. Bir hobi<br />
olarak başladığı gelato serüvenini<br />
profesyonelliğe taşıyarak şimdilerde<br />
çok şubeli mekanların yönetimini<br />
üstlenen Pioppo Gelato Yönetici Ortağı<br />
Volkan Bars ile hem işletmeyi hem<br />
de konsepti başarıya taşıyan sistem<br />
tercihlerini konuştuk.<br />
Volkan Bey, ilk olarak Pioppo ne<br />
anlama geliyor?<br />
İtalyancada “kavak” anlamına<br />
gelmektedir. İlk mağaza deneyimimizi<br />
Yalıkavak Marina’da yaşadığımız için bu<br />
ismi uygun gördük. İsim de marka ile<br />
çok özdeşleşti. İtalyan dondurmasını<br />
Türk damak tadına uyarladık. Yaklaşık<br />
18 ay boyunca her gece evimizde<br />
dondurma makinesi alarak denemeler<br />
yaptık. İtalya’da eğitim aldık ve<br />
Türkiye’de pekiştirdik. Lezzet için her<br />
zaman en iyisi olsun istedik. Çalışan<br />
eğitimlerimizde ise, öncelikli olarak<br />
mutluluğa odaklandık; personelimize<br />
üzgün ve mutsuz değil, enerjik ve güler<br />
yüzle çalışmayı öğrettik.<br />
Konseptin ana çizgisinden kısaca<br />
bahseder misiniz? Türkiye’de toplam<br />
kaç şubeyle <strong>hi</strong>zmet veriyorsunuz?<br />
Pioppo Gelato ilk olarak Yalıkavak<br />
Marina’da 2014 yazında açıldı. Daha<br />
sonra İstanbul’a gelme kararı verildi.<br />
İlk önce tüm mağazalarımızı kendimiz<br />
açtık. Gelen ısrarlar doğrultusunda çok<br />
özenle seçtiğimiz kişilere franc<strong>hi</strong>se<br />
vermeye başladık. İlk olarak Master<br />
Franc<strong>hi</strong>se Mersin’de açıldı. Yakın bir<br />
zamanda Mersin’de ikinci şubemizi<br />
açacağız ve hemen arkasından Adana<br />
da bu sezona yetişecek. Bu seneki yeni<br />
lokasyonlarımız olarak, İstanbul Bağdat<br />
Caddesi ve Nişantaşı’na 2 yeni şube<br />
ekledik. Şu anda sekiz farklı noktada<br />
<strong>hi</strong>zmet veriyoruz. Bu yıl içerisinde<br />
gelen talepleri değerlendirdikten<br />
sonra yeni noktalar da eklenecek. Bu<br />
süreçte geliştirdiğimiz yenilikler<br />
de olacak ama Ar-Ge işlemleri<br />
tamamlanmadan söylemem doğru<br />
olmaz. Sadece küçük bir ipucu<br />
paylaşmam gerekirse, herkesin en az<br />
Pioppo Gelato kadar beğeneceği yeni<br />
tatlar yolda diyebilirim.<br />
Fotoğraflar: Yüksel Ekinci
Volkan Bars<br />
Kimlere <strong>hi</strong>tap ediyorsunuz? Müşteri<br />
eğilimleri ve beklentilerini ne<br />
şekilde analiz edip, memnuniyete<br />
dönüştürmeyi esas tutuyorsunuz?<br />
Pioppo Gelato’da herkes bizim müşteri<br />
profilimiz. 3 yaşındaki bebekten 90<br />
yaşındaki ninelerimize kadar uzanıyor.<br />
Hedef kitle olarak dondurmayı<br />
sevmeyenin olmayacağını sadece<br />
damak tadında ve özel lezzetlerden<br />
dolayı tercih edilebileceğimizi, hep<br />
taze ve hep en iyi kalitede ürün<br />
sunduğumuzu düşünüyoruz.<br />
Müşteri memnuniyeti olmazsa<br />
olmazımız! Biz ürünlerimize<br />
güveniyoruz. Bana “en çok hangisini<br />
beğeniyorsunuz” diye soruyorlar. Ben<br />
de şu yanıtı veriyorum, “siz en çok hangi<br />
çocuğunuzu seviyorsunuz?”<br />
Hepsi benim çocuklarım, bütün tatları<br />
oluştururken gecemizi gündüzümüze<br />
kattık. Sonuçta gıda satıyoruz ve<br />
birinci kuralımız <strong>hi</strong>jyen, sağlıklı<br />
ürünler, günlük üretim, kısa sürede<br />
tüketilecek kadar üretim ve her gün<br />
taze politikamız.<br />
Bu doğrultuda her tür geri bildirim<br />
bizim için değerli, bunu önemsiyor ve<br />
dikkate alıyoruz.Kendimizi devamlı<br />
geliştiriyoruz, kendi kendimizi<br />
denetletiyoruz, gizli müşteri<br />
kullanıyoruz. ISO belgemiz, eğitim<br />
seminerlerimiz, personel eğitimlerimiz<br />
ve şef eğitimlerimiz de sürekli yapılıyor.<br />
Restoran POS Yönetim Sistemleri<br />
konusunda çözüm ortağı ararken belli<br />
başlı kriterleriniz neler oldu? Buna<br />
paralel olarak Simpra ile çalışmaya<br />
nasıl karar verdiniz? Ne kadar süredir<br />
çalışıyorsunuz?<br />
Mevzu kurumsallıksa, bunu bütünüyle<br />
yapmak gerek. Sadece dondurma<br />
yapıyoruz derseniz sıradan olmaktan<br />
kurtulamazsınız! Önce bir sistem<br />
üzerinden satışları doğru tutmak,<br />
hesaplamaları doğru yapmak, ne kadar<br />
sattığınızı doğru görmek, ne kadar<br />
ürettiğinizi doğru yapmak ve gelen<br />
müşterilerin hangi yaş grubundan<br />
olduğunu bile bilmek gerekli. Biz de<br />
araştırmalarımız neticesinde en doğru<br />
tercih olarak Simpra’yı tercih ettik. Bu<br />
sene başında çalışmaya başladık ve çok<br />
memnunuz. Bundan sonra açılacak her<br />
dükkânımızda Simpra üzerinden tüm<br />
isteklerimizi karşılayabiliyoruz.<br />
Bize vermiş oldukları destekle doğru bir<br />
seçim yaptığımızı düşünüyoruz.<br />
Simpra’yı kullanıcısı olarak daha<br />
detaylı tanıtabilir misiniz? Sistemin<br />
işletmeye, şubeler arası çalışma<br />
performans ve verimliliğinin yanı sıra<br />
müşterilerine sunduğu imkanlar ve<br />
avantajlar neler?<br />
İşletmeler artık global yapı içerisinde<br />
anında değişim ve istekleri karşılamak<br />
için teknolojik yapıyı kullanmayı en<br />
üst seviyeye çekiyorlar. Bu nedenle<br />
biz de üretim-satış-sipariş üçgenini<br />
en iyi şekilde ölçümlemek ve kaliteli<br />
<strong>hi</strong>zmet vermek hedefiyle yola çıktık.<br />
Süreçte imalat öncesi satın almaların<br />
yapılması, sonrasında imalat<br />
programlarını tüketim ve lokasyonlara<br />
göre belirlenmesi ve tüm bu konularda<br />
Simpra karlılık, ciro ve memnuniyet<br />
üçgeninin doğru ve ölçümlenebilir<br />
olmasında bize çok faydalı bir yazılım<br />
olmaya devam etmektedir.<br />
Son olarak eklemek istedikleriniz…<br />
Son olarak herkesin bir mutluluğa<br />
ihtiyacı var, biz de hepinizi bu küçük<br />
mutluluğu tatmak için en yakın Pioppo<br />
Gelato’ya bekliyoruz.
48<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka röportaj<br />
Profesyonel mutfakların 25 yıllık<br />
lezzet sırrı Arifoğlu<br />
Bundan 75 yıl önce dede Ahmet<br />
Arifoğlu ve baba İsmet Arifoğlu<br />
tarafından Tari<strong>hi</strong> Mısır Çarşısı’nda<br />
herkesin güvenle tüketebileceği doğal<br />
lezzetleri sofralara sunmak üzere yola<br />
çıkan Arifoğlu, bugün yüzlerce çeşit<br />
ürünü milyonlarca insana ulaştıran<br />
öncü kimliğiyle İstanbul Avcılar’daki<br />
merkez tesislerinde ticari faaliyetlerini<br />
sürdürüyor.<br />
Üreticiden sofraya uzanan süreçte<br />
ürünlerin sağlıklı, kaliteli ve güvenilir bir<br />
şekilde nihai tüketiciye ulaşması hedefiyle<br />
çalışmalarını sürdürdüklerini ifade<br />
eden Arifoğlu’nun firma sa<strong>hi</strong>bi B. Fuat<br />
Arifoğlu, Türkiye ve dünyada yüzlerce<br />
satış noktasındaki ürünlerin milyonlarca<br />
kişinin önceliği olmasına gayret ettiklerini<br />
belirterek, “1944 yılında yanmaya<br />
başlayan bu <strong>hi</strong>zmet ateşimizi, gerek bizi<br />
bugüne kadar ev mutfaklarında tercih<br />
eden ev hanımları gerekse profesyonel<br />
şeflerin o çok kıymetli beğenisini hak<br />
etmek için sürdürüyoruz. Çorbada bir<br />
tuzumuz olsun istiyoruz” diyor.<br />
Türkiye’nin her yerinde<br />
Ev dışı tüketim kanalında <strong>hi</strong>zmet veren<br />
Arifoğlu, uluslararası marketlerin rafları<br />
başta olmak üzere Türkiye geneline<br />
yayılan satış bayileriyle faaliyetlerini<br />
sürdürüyor. Aynı zamanda “arifoglu.com”<br />
adlı online kanaldan da müşterilerine<br />
<strong>hi</strong>zmet verdiklerini belirten Fuat Arifoğlu,<br />
“Kimi zaman Erzurum’da bir butik otel,<br />
restoran, büfe kimi zaman güneyde<br />
tatil köyü kimi zaman da ülkemizin en<br />
büyük catering firmaları ya da iş yeri<br />
yemekhaneleri müşterilerimiz arasında<br />
yer alıyor” diyor.<br />
Yıl sonu hedefinde yüzde 40 büyüme<br />
var!<br />
Arifoğlu, başta baharat ve bitkiler<br />
olmak üzere bitki çayları, kaplama<br />
malzemeleri, ‘Şeflerin Lezzet Sırrı’<br />
olarak sınıflandırılan Bulyon ve Çeşninin<br />
yanı sıra Cajun, Fajita, Taco ve Köri gibi<br />
dünya mutfakları serisi ürünleriyle de<br />
ev dışı tüketim kanalına <strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />
Baharat ve bitki çaylarının yanı sıra<br />
bitkisel yağlardan pekmeze, organik<br />
ürünlerden arı ürünlerine uzanan geniş<br />
yelpazesini soslar, salçalar, macunlar ve<br />
doğal kozmetik ürünlerini de da<strong>hi</strong>l ederek<br />
pazardaki büyümesini sürdürdüklerini<br />
söyleyen Fuat Arifoğlu, son beş yılda<br />
yakaladıkları bu hızlı büyüme trendini yıl<br />
sonunda özellikle bilinirlik ve bulunurluk<br />
anlamında yüzde 40 büyüme ile devam<br />
ettirmeyi amaçladıklarını belirtiyor.<br />
Ambalaj önemli!<br />
Başta Gaziantep’teki biber işleme<br />
tesisleri olmak üzere Türkiye’nin çeşitli<br />
yerlerindeki tesislerde işlenen Arifoğlu<br />
ürünleri İstanbul’da paketleniyor.<br />
Ürünleri profesyonel hale getiren<br />
bir özellik olarak ambalaj kalitesi ve<br />
çeşitliliğine verdikleri öneme dikkat<br />
çeken Fuat Arifoğlu, “Bu alanda<br />
yılların verdiği deneyim ile her an<br />
müşterilerimizin elinin altında bulunacak<br />
pratik kullanımlı ambalajlar ve büyük,<br />
daha büyük paket ambalajlar ile şeflerin<br />
mutfaklarına çözümler sunuyoruz” diyor.<br />
Üründe kalite, <strong>hi</strong>zmette istikrar<br />
75 yıllık üretim yolculuğuna pek çok<br />
ödülü sığdıran Arifoğlu için sektör<br />
tarafından onurlandırılmaktan çok daha<br />
fazlası, şeflerin ilgisini kazanmak ve<br />
prestije katkıda bulunmak! Bu doğrultuda<br />
üretimlerine yön verdiklerini ve<br />
profesyonel mutfağın en çok tercih edilen<br />
ürünleri arasında olmayı ilke edindiklerini<br />
söyleyen B. Fuat Arifoğlu, üretim ve satış<br />
sonrası anlayışlarını ‘Nar Ekşili Sos’<br />
ürünü özelinde bir örnekle şöyle açıklıyor:<br />
“20 yılı aşkın bir süredir çıkardığımız<br />
her üründe kalite ve <strong>hi</strong>zmetteki istikrarı<br />
birincil önceliğimiz yaptık. Zaman zaman<br />
mevsimsel sebepler gibi kimi bazı<br />
aksaklıklar da yaşadık elbette. Sonuçta<br />
tabiata bağlı ürünler üretiyoruz. Bu tür<br />
durumlarda şefler çok kısa bir sürede<br />
müşteri <strong>hi</strong>zmetlerimizi arayarak bizleri<br />
uyardılar sağ olsunlar. Onlara sebepleri<br />
açıklayınca bizi tercih etmeye devam<br />
ettiler. Yani bir kere beğenilmek, hep<br />
beğenilmek, alışkanlıkları kolay kolay<br />
zora sokmamak… Kalite, fiyat gibi<br />
unsurlar rekabetin her geçen gün daha<br />
da etkisini arttırdığı dünyamızda zaten<br />
olmazsa olmazlar. Bizim nazarımızda<br />
bütün mutfaklar aynı. Çünkü mutfakta<br />
ya bir hanım var, o annedir ya da bir ekip<br />
var, başlarındaki şeftir”.
50<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Nestlé Professional’dan<br />
iki yeni kahve makinesi serisi<br />
Nescafé Milano ATTIMO ve Nescafé Alegria LEGGERO<br />
Kahve tüketicilerinin giderek artan beklentilerini karşılamak isteyen işletmelere özel<br />
çözümler sunan Nestlé Professional, iki yeni kahve makinesi serisini, Yapı Kredi bomontiada<br />
Atölye’de düzenlenen Deneyim Tasarımı ve Yönetim Zirvesi XCO’19’da görücüye çıkardı.<br />
Dünyanın lider gıda firması Nestlé’nin<br />
ev dışı tüketim sektöründe faaliyet<br />
gösteren uzman iş birimi Nestlé<br />
Professional, sektördeki öncülüğünü<br />
yenilikçi duruşuyla da güçlendiriyor.<br />
Deneyim Tasarımı ve Yönetim Zirvesi<br />
XCO’19’da ev dışı tüketim endüstrisi<br />
profesyonellerinin beğenisine sunulan iki<br />
yeni kahve makinesi serisi, müşterilerine<br />
en üst düzeyde kahve keyfini en uygun<br />
maliyetlerle sunmak isteyenler için ideal<br />
seçenekler olarak dikkat çekiyor.<br />
“An”ın tadını çıkarmak için;<br />
Nescafé Milano ATTIMO<br />
Kahve severlere eşsiz bir deneyim<br />
sunmak ve bu deneyimin her anını özel<br />
kılmak üzere tasarlanan ATTIMO serisi<br />
adını İtalyanca’da “AN’’ kelimesinden<br />
aldı. ATTIMO; Nestlé Professional’ın<br />
en premium markası olan Nescafé<br />
Milano’nun taze kahve çekirdeklerini,<br />
servisten hemen önce ki ‘O AN’da<br />
öğütürken, değirmenden gelen kahve<br />
çıtırtıları ve o AN’da demlenen taze<br />
kahvenin eşsiz kokusu ile kusursuz<br />
bir deneyim sunan “toplam kahve<br />
çözümü’’dür. Espresso’dan Cappucino’ya,<br />
Mocha’dan Flat W<strong>hi</strong>te’a uzanan geniş<br />
bir kahve yelpazesini 60 saniyeden<br />
kısa sürede profesyonel bir baristanın<br />
elinden çıkmış gibi hazırlayan Nescafé<br />
Milano ATTIMO, 25 cm’lik dokunmatik<br />
ekranı, göz alıcı LED aydınlatması ile şık<br />
ve çağdaş bir tasarıma sa<strong>hi</strong>p olmakla<br />
birlikte 80 yılı aşkın kahve tecrübesi<br />
olan NESCAFÉ ise bu tasarıma imzasını<br />
kırmızı ikonu ile atmış.<br />
Öğütme, demleme ve ısıtma<br />
teknolojilerinde yapılan son yenilikler<br />
sayesinde son bardaktaki ürün kalitesi<br />
yükselen ATTIMO’da operasyonel<br />
zorluklar ise azaltıldı. Özel ısıtma<br />
teknolojisi “Varitherm” ile seçilen içeceği<br />
hazırlamak için kullanılacak su anında<br />
ısıtılıyor, böylece makine kullanımda<br />
olmadığı anlarda enerji tüketimini yüzde<br />
60’a kadar düşürerek hem maliyet<br />
avantajı sağlıyor hem de doğaya özen<br />
gösteriyor. “Varigrind” teknolojisi ise<br />
sadece o anda talep edilen içecek için
gerekli miktarda kahveyi öğüterek, taze ve<br />
otantik kahve deneyimini bir üst seviyeye<br />
taşıyor. Nescafé Milano ATTIMO’da<br />
kullanılan ve Nescafé’nin 80 yılı aşkın<br />
kahve uzmanlığı ve deneyiminden<br />
beslenerek hazırlanan ürünler de<br />
tüketicilerin kahve keyfine keyif katıyor.<br />
Yüzde 100 Arabica çekirdeklerinden<br />
oluşan, Kolombiya ve Brezilya harmanı,<br />
orta gövdeli ve dengeli tada sa<strong>hi</strong>p, Yağmur<br />
Ormanları Birliği sertifikalı NESCAFÉ<br />
Superiore çekirdek kahve, kurutulmuş<br />
yüzde 100 yağsız süt ve yüzde 34 kakao<br />
oranına sa<strong>hi</strong>p premium çikolata…<br />
Çağdaş tasarım, gelişmiş işlevsellik;<br />
Nescafé Alegria LEGGERO<br />
Ev dışı tüketim endüstrisi<br />
profesyonellerine kahve çeşitlerini<br />
standart kalitede ve uygun fiyatlarla<br />
sunmaları için gerekli ürünleri, kahve<br />
makinesi serilerini ve <strong>hi</strong>zmetleri<br />
sağlayan Nestlé Professional’ın ana<br />
içecek çözümlerinden biri olan Nescafé<br />
Alegria ailesi de işletmelerin işine değer<br />
katacak yeni bir makine serisiyle büyüyor.<br />
Yeni Nescafé Alegria LEGGERO kahve<br />
makinesi serisi, çağdaş tasarımı ve<br />
gelişmiş işlevsellik sunan özellikleri ile ev<br />
dışı tüketim endüstrisi profesyonellerinin<br />
ihtiyaçlarına özel olarak üretildi.<br />
İtalyanca’da “ışık” anlamına gelen<br />
LEGGERO’nun ismi, Alegria’nın eşsiz<br />
kahve lezzetini hızlı ve pratik bir şekilde<br />
sunabilmesinden geliyor. Dokunmatik<br />
paneliyle kolay kullanım sağlayan<br />
ve çağdaş tasarımıyla dikkat çeken<br />
LEGGERO sayesinde işletmeler çeşitli<br />
kahve menülerini kullanarak özel kahve<br />
seçeneklerini hızlı ve kolay şekilde<br />
tüketicilerine sunabiliyor.<br />
Artan kahve beklentilerini karşılamak<br />
için doğru kahve makinesi serisi<br />
Nestlé Professional<br />
Türkiye Genel<br />
Müdürü Arzu<br />
Alibaz, “Kahve<br />
beklentilerinin<br />
giderek yükseldiği<br />
günümüzde<br />
tüketiciler kahvede<br />
kalite ve çeşit<br />
kadar tazelik ve<br />
orijinallik de talep<br />
ediyor. Ev dışı<br />
tüketim endüstrisi<br />
profesyonellerinin de<br />
bu artan beklentileri<br />
karşılamak ve<br />
kusursuz bir kahve deneyimi sunmak<br />
için doğru kahve çözümüne ihtiyaç<br />
duyuyor. Nestlé Professional’da<br />
işletmeler için toplam kahve çözüm<br />
ortağı olma hedefimize yönelik olarak<br />
tutkuyla çalışıyoruz. Bu süreçte en güçlü<br />
yanlarımızdan biri şirketimizin yenilikçi ve<br />
yaratıcı DNA’sı sayesinde imza attığımız<br />
teknolojik, estetik ve işlevsel anlamda<br />
etkili ve verimli kahve çözümlerindeki<br />
yenilikler. Yeni Nescafé Milano ATTIMO<br />
ve Nescafé Alegria Leggero, işletmelerin<br />
düşük maliyet, kullanım kolaylığı ve<br />
kaliteli kahve gibi taleplerini en etkili<br />
şekilde karşılayan iki yeni çözümümüz.<br />
Ürünlerimizin yanı sıra menü<br />
tasarımından reçete önerilerine, sezonsal<br />
promosyonlardan personel eğitimine<br />
uzanan desteklerimizle de ev dışı<br />
tüketim endüstrisi profesyonellerini karlı<br />
büyüme yolculuklarında desteklemeyi<br />
sürdürüyoruz” diye konuştu.<br />
Öte yandan, “Daha Fazlası Mümkün”<br />
mottosuyla Türkiye’nin değerlerini<br />
tanıtmak için yola çıktıklarını söyleyen<br />
Alibaz, “Aslında hepimiz Türkiye için birer<br />
turizm elçisi, marka elçileri olabiliriz. Bu<br />
noktada #birliktedahafazlasimumkun<br />
ve #Türkiyeden<strong>hi</strong>kayeler hastaglerini<br />
oluşturarak biz bu projeye start verdik.<br />
İnanıyoruz ki bu projeyle ülkemizin<br />
değerlerini daha iyi anlatabileceğiz.<br />
Böylelikle gelecek kuşaklara<br />
bırakabileceğimiz bir <strong>hi</strong>kâyemiz de olacak.<br />
Ben bu yola doğduğum toprakların<br />
<strong>hi</strong>kâyesini anlatmak için çıktım. Bu<br />
yolda benimle birlikte yürüyen herkese<br />
şimdiden çok teşekkür ederim” dedi.
52<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Başarılı iş adamlarını bir araya getiren pozitif yapılanma:<br />
Lider Patronlar Birliği<br />
Lider Patronlar Birliği’nin kurucularından, aynı zamanda genel sekreterlik sorumluluğunu da üstlenen<br />
Monart Ambalaj Yönetim Kurulu Başkanı Murat Çıkan, “Lider Patronlar adından da anlaşılacağı üzeri birçok<br />
sektöründe önder liderleri bir araya getiren bir oluşum. Bu oluşumda bana da yer verdikleri için öncelikle<br />
beni davet eden üye başta olmak üzere tüm yönetim kuruluna ve üyelere teşekkür ederim” diyor.<br />
Tüm üyeleri kendi alanlarında<br />
başarılı şirket sa<strong>hi</strong>plerinden oluşan<br />
Lider Patronlar Birliği, sektöründe<br />
başarılı iş insanlarını bir araya getirerek,<br />
birbirlerinin networklerine da<strong>hi</strong>l olup iş<br />
ağlarını geliştirmek ve girişimci bir bakış<br />
açısıyla gelişmek amacıyla kurulmuştur.<br />
Farklı sektörlerden 50 kişilik ana üye<br />
kadrosu ve 10 kişilik misafir kadrosu<br />
olmak üzere toplam 60 kişiden oluşan<br />
birlik, toplantıların yanı sıra, 50 kişilik<br />
ana üye kadrosu, tek tek veya gruplar<br />
halinde, birbirlerini iş yerlerinde ziyaret<br />
ederek referanslarını ve iş geliştirme<br />
olanaklarını görüşürler.<br />
Gönüllülük esasıyla çalışan, bağımsız<br />
bir platform olan birliğin herhangi bir<br />
dernek, cemaat, siyasi parti veya grupla<br />
bağlantısı olmayıp, başarılı, dürüst,<br />
saygın ve ilkeli iş insanlarını bir araya<br />
getirerek iş ağını genişletmeyi ve yeni iş<br />
birlikleri oluşturmayı amaçlar.<br />
Sürekli genişleyen iş ağı<br />
Küreselleşen dünya ve dijital devrim,<br />
günümüzde farklı uzmanlık dallarının<br />
birlikte çalışmasını zorunlu kılıyor.<br />
Ticaret reklamsız, reklam yazılımsız,<br />
yazılım hukuksuz ilerleyemiyor. Bu<br />
durum tüm sektörler için geçerli.<br />
Büyümek, ülkemize ve geleceğimize katkı<br />
sağlamak için her sektörden uzmanlarla<br />
iş birlikleri kurmaya ihtiyacımız var.<br />
Birlik üyeleri, güvendikleri kişilerin<br />
referanslarıyla tanışır, mali müşavirden<br />
avukata, doktordan matbaacıya kadar her<br />
sektörden güvenilir tanıdıklarla çalışma<br />
olanağına kavuşurlar. Birlik üyesi olan<br />
tanıdıklarına iş yönlendirmeleri yaparak,<br />
‘kazan-kazan’ mantığında çalışan çözüm<br />
ortakları bulurlar.<br />
Düzenli toplantılar<br />
Lider Patronlar Birliği toplantıları ayda<br />
üç defa, çarşamba sabahları saat 06.30-<br />
08.30 arasında yapılır. İşleri aksatmamak<br />
ve hafta sonunu harcamamak için<br />
sabah saatlerinde gerçekleştirilen<br />
toplantılara 50 asil üye ve 10 misafir<br />
katılır. Kurulmuş olan 1. grup 50 asil<br />
üye ile <strong>hi</strong>zmet vermektedir. Bu 50<br />
asil üye, her hafta kendi çevresinden<br />
toplam 10 misafir davet eder. Misafirler,<br />
toplantıdan olumlu etkilenmeleri halinde,<br />
50 kişilik yeter sayıya ulaşınca 2. grubu<br />
oluşturacaklardır. Toplantının amacı,<br />
Birlik’in dinamik yapısını korumak ve<br />
süreklilik sağlamaktır. Bu sebeple, üst<br />
üste iki toplantıya mazeretsiz katılmayan<br />
veya iş yönlendirmesi ve ziyaret<br />
yapmayarak atıl kalan üye Birlik dışı kalır.<br />
Dinamik üyelik politikaları<br />
Lider Patronlar Birliği, dinamik bir<br />
topluluktur. Topluluğa yarar sağlamayan<br />
üyeleri diskalifiye eden bir iş karnesi<br />
doğrultusunda, doğal seleksiyon<br />
yöntemiyle çalışır. Birlik üyelerinin<br />
ziyaretleri, iş yönlendirmeleri ve iş<br />
birlikleri takip edilip karneler oluşturulur.<br />
Her hafta en az aktif olan üye, en çok<br />
ziyaret ve iş yönlendirmesi yapan<br />
‘Haftanın Şampiyonu’na ödül olarak bir<br />
hediye verir. Üç hafta üst üste ‘haftanın<br />
en pasifi’ olan üye elenir ve Lider<br />
Patronlar Birliği üyeliği düşer. Benzer bir<br />
sektörde yöneticilik yapan daha aktif bir<br />
misafir, üyeliği düşürülen kişinin yerine<br />
geçer.<br />
Toplantı süreçleri<br />
Birliğin 1. grup toplantıları 5 yıldızlı bir<br />
otelin balo salonunda gerçekleştirilir.<br />
Otelin sa<strong>hi</strong>bi de - eğer varsa - platform<br />
üyeleri arasından seçilir. Toplantıda<br />
bir moderatör ve bir grup başkanı<br />
bulunmaktadır. Moderatör toplantıyı idare<br />
eder, başkan gerekli bilgilendirme ve<br />
konuşmalarla açıklamalarda bulunur ve<br />
toplantıya destek verir.
54<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Form’dan Yerli Üretim Paket Klimalarda ilk ihracat<br />
Form Şirketler Grubu, Türkiye’de 40 yıla yakın bir süredir tek yetkili distribütörü olduğu<br />
Lennox markasının kısa bir süre önce üretimine başladığı paket klimalarından ilk ihracatını<br />
gerçekleştirdi. Form, Lennox lisansıyla ürettiği paket klimalar ile Bakü Haydar Aliyev<br />
Uluslararası Havalimanı’nın iklimlendirmesini sağlayacak.<br />
Türkiye’de iklimlendirmenin öncü<br />
firmalarından Form Şirketler Grubu,<br />
Türkiye’de 40 yıla yakın bir süredir<br />
tek yetkili distribütörü olduğu Lennox<br />
markasının kısa bir süre önce üretimine<br />
başladığı paket klimalarından ilk ihracatını<br />
gerçekleştirdi.<br />
İlk ihracatını Bakü’ye yaptı<br />
Amerika’nın en büyük klima<br />
üreticilerinden biri olan Lennox’un kendi<br />
tesisleri dışında paket klima üretim lisansı<br />
verdiği dünyadaki ilk ve tek distribütörü<br />
olan Form Şirketler Grubu, ürettiği paket<br />
klimaların ilk ihracatını Azerbaycan’ın<br />
başkenti Bakü’ye yaptı. Bakü’deki Haydar<br />
Aliyev Uluslararası Havalimanı’na yapılan<br />
Lennox markalı paket klima ihracatında<br />
soğutma kapasitesi 340 kW olan, heat<br />
pump ısıtma özellikli ürünler tercih<br />
edildi. EC plug fanlı model FAH170 DN<br />
Lennox paket klimalar havalimanının<br />
eski terminalindeki check in bölümünün<br />
iklimlendirme ihtiyacını karşılayacak.<br />
Ecodesign kriterleriyle uyumlu, Eurovent<br />
sertifikalı paket klimalar; tek bir cihaz<br />
ile %100 taze hava ihtiyacını karşılayan<br />
ve aynı zamanda ısıtma, soğutma,<br />
nemlendirme, nem alma yapabilme gibi<br />
imkanları bir arada sunuyor. Yüksek enerji<br />
tasarrufu da sunan paket klimalar, hızlı ve<br />
kolay kurulumları sayesinde işletmelerin<br />
ilk yatırım maliyetlerini de minimumda<br />
tutmalarına olanak veriyor.<br />
Lennox’tan Form’a<br />
“Paket Klimada En İyi Ortak Ödülü”<br />
İklimlendirme sektörünün öncü<br />
firmalarından Form Şirketler Grubu, 36<br />
yıldır iş ortaklığı gerçekleştirdiği paket<br />
klima üreticisi Lennox tarafından ‘’En<br />
Önemli Paket Klima Partneri’’ (Key<br />
Rooftop Partner) ödülüne layık görüldü.<br />
Yakın zamanda Lennox için İzmir Pancar<br />
OSB’deki tesislerinde üretime başlayan<br />
Form, aynı zamanda Lennox’un dünyada<br />
kendi tesisleri dışında paket klima üretim<br />
lisansı verdiği ilk ve tek marka olma<br />
özelliğine sa<strong>hi</strong>p.<br />
36 yıldır Lennox’u Türkiye’de tek yetkili<br />
olarak temsil eden Form Şirketler Grubu,<br />
2015 yılında <strong>hi</strong>zmete başlayan 20.000<br />
m2 açık alan üzerine 11.000 m2 kapalı<br />
alandan oluşan fabrikasında ilk aşamada<br />
80 kW üstü kapasitelerde Lennox markalı<br />
paket klima (rooftop) cihazları üretiyor, bu<br />
yatırım sayesinde 2020’den itibaren 80 kW<br />
altı kapasitelerin de üretimine geçecek.
56<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Duayen kurucu<br />
Mustafa Kaya’ya<br />
çifte kutlama!<br />
Kayalar Grup bünyesinde toplanan KM Kayalar Mutfak A.Ş.,<br />
Kayalar Plastik A.Ş., Kayalar Medikal A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mustafa Kaya, 80’inci yaşını ve iş hayatındaki 70’inci yılını Rahmi Koç<br />
Müzesi’nde düzenlenen görkemli bir davet ile kutladı.<br />
1956 yılından bugüne profesyonel iş<br />
hayatındaki başarısını her geçen gün<br />
artırarak devam ettiren Türkiye’nin<br />
öncü firmalarından Kayalar Endüstriyel<br />
Mutfak A.Ş., Kayalar Plastik A.Ş. ve<br />
Kayalar Medikal A.Ş. Murahhas Üyesi,<br />
Kayalar Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mustafa Kaya, Rahmi Koç Müzesi’nde<br />
verdiği yemekte hem 80. yaşını hem de iş<br />
hayatındaki 70. yılını iş dünyasının önemli<br />
isimleri, akademisyenleri, devlet adamları,<br />
ailesi, dostları ve çalışanları ile birlikte<br />
kutladı.<br />
Mustafa Kaya’nın yeni yaşını ve yetmiş<br />
yıllık iş hayatını konu alan etkinliğe,<br />
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Erdal Bahçıvan, Meclis Başkan<br />
Vekili ve MÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu<br />
Üyesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan<br />
Yardımcısı Hasan Büyükdede, İstanbul<br />
Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet ve<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aydın,<br />
Türkiye Deniz Aslanları Kulübü Yönetim<br />
Kurulu Başkanı, Başkan Yardımcıları ve<br />
Üyeleri, İSTOÇ Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Na<strong>hi</strong>t Kemalbay, Mermorial Sağlık Grubu<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Aydın,<br />
Kılıçlar Çatal Kaşık A.Ş. Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Hüseyin Kılıç, Alkoy A. Ş. Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Mustafa Alkoy’un yanı sıra<br />
çok sayıda iş insanı katılım gösterdi.<br />
Kaya: “İnsan sevdiği işi yaptığında o iş,<br />
hayatının amacı olur. İnsanı sağlıklı<br />
tutan, içindeki sevgiyi, umudu, güzelliği<br />
büyüten ise elbette yaşamına dair<br />
belirlediği amaçlardır”<br />
Bundan 70 yıl önce henüz 10 yaşında<br />
bir çocukken atıldığı iş hayatına, bugün<br />
da<strong>hi</strong> aynı heyecan ve yeni hedeflere<br />
duyduğu hevesle devam eden Mustafa<br />
Kaya, “Hala içim kıpır kıpır, daha ne iş<br />
yapsam diyorum” sözleriyle konuşmasına<br />
başlayarak, 70 yıllık iş disiplininde işine<br />
duyduğu saygıyı ve çalışma isteğini samimi<br />
bir üslupla konuklarına aktardı. İçinde <strong>hi</strong>ç<br />
tükenmeyen bir yenilik ve üretim isteğini<br />
ise, “İnsan sevdiği işi yaptığında o iş,<br />
hayatının amacı olur. İnsanı sağlıklı tutan,<br />
içindeki sevgiyi, umudu, güzelliği büyüten<br />
ise elbette yaşamına dair belirlediği<br />
amaçlardır. Ben işimi bu yaşımda da<strong>hi</strong><br />
büyük bir azimle yapıyor ve karşınızda bu<br />
kadar zinde ve sağlıklı durabiliyorsam<br />
bunun sebebi, bir gün bile ara vermeden<br />
işimin başında çalışmamdan kaynaklıdır.”<br />
diyerek ifade etti.<br />
“Başladığımız her işi sadece emeğimizi<br />
değil, yüreğimizi de katarak sürdürelim.<br />
İşimizi ve birbirimizi sevmekten,<br />
saymaktan <strong>hi</strong>ç vazgeçmeyelim”<br />
1950’lerde Trabzon’dan İstanbul’a<br />
gelerek sayısız başarıya imza atan<br />
ve çalışma hayatında durmaksızın<br />
aktif rol alan Mustafa Kaya, kendisi<br />
için düzenlenen geceye katılan tüm<br />
misafirlerine yaptığı konuşmasının<br />
devamında, “Yola çıktığımda 10 yaşımda,<br />
tek başıma hayatta kalmaya çalışan<br />
yalnız bir çocuktum. Şimdi sahneden siz<br />
değerli konuklarıma baktığımda, artık<br />
kocaman bir ailem olduğunu görüyor ve<br />
bu sebeple beni yalnız bırakmadığınız<br />
için hepinize teşekkür ediyorum. Hayatım<br />
boyunca dürüstlüğümden ve çalışma<br />
isteğimden <strong>hi</strong>ç ödün vermedim. Her yeni<br />
güne işimin heyecanı, sürdürülebilir<br />
bir yenilik tutkum ve geleceği okuma<br />
azmimle başlıyor ve bugün da<strong>hi</strong> yeni<br />
neler yapabileceğimizi, üretime nasıl<br />
katkı sağlayabileceğimizi düşünüyor,<br />
yerimde duramıyorum. Bu gece beni yalnız<br />
bırakmayan saygıdeğer konuklarım ve<br />
değerli ailem var oldukça, inanıyorum ki,<br />
bizler daha çalışacak, ülkemiz için nice<br />
başarılara imzalar atacağız. Başladığımız<br />
her işi sadece emeğimizi değil, yüreğimizi<br />
de katarak sürdürelim. İşimizi ve<br />
birbirimizi sevmekten, saymaktan <strong>hi</strong>ç<br />
vazgeçmeyelim.”diyerek tüm misafirlerine<br />
dileklerini ve teşekkürlerini iletti.<br />
Katılımcılar gece boyunca Mustafa Kaya ile<br />
olan anılarını ve duygularını kürsüde söz<br />
alarak toplulukla paylaştı. Deniz Aslanları<br />
İş Adamları Derneği, Mustafa Kaya’ya iş<br />
hayatında öncü bir başarı ile yetmişinci yılı<br />
doldurası sebebi ile bir plaket takdim etti.<br />
“Benim dönemimde gösterdiğim<br />
çabaları, sizlerin de bugün iş hayatına<br />
yeni atılan ve çalışmaktan, üretmekten<br />
<strong>hi</strong>ç vazgeçmeyen yeni nesiller için<br />
göstereceğinize inanıyor, aynı isteği<br />
ve azmi geliştirip, gereken desteği<br />
vereceğinize güveniyorum”<br />
Mustafa Kaya 70 yıllık iş hayatı boyunca,<br />
başarıya yürüdüğü yolda gerek<br />
destek aldığı gerek destek olduğu yol<br />
arkadaşlarına hayatına kattığı değerler<br />
için teşekkür ederken, gerçekleşen<br />
etkinlikte zamanında kol kanat gererek yol<br />
gösterdiği kişilerin bugün birer iş adamı<br />
olduğunu ve kendi işlerinde başarılarını<br />
kanıtladıklarını gördükçe ne kadar onur<br />
Kayalar Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />
Mustafa Kaya
duyup gururlandığı ifade etti. Mustafa Kaya<br />
yemeğe katılan iş dünyasının önde gelen<br />
isimlerine, “her birimiz yola çıktığımızda<br />
aslında tek başımızaydık ve arkamızı<br />
yaslayabileceğimiz bir sermaye ya da<br />
güç yoktu. Ancak bir çoğumuzun yolu<br />
kesişti, yanımda çalışan arkadaşlarım<br />
kendi işlerini kurmak isterken, kimi<br />
arkadaşlarım işlerini kurmuş ancak<br />
geliştirip büyütmekte zorlanırken ben<br />
elimden geldiğince yolunuza ışık tutmaya,<br />
imkânlarımı paylaşmaya önem verdim.<br />
Bugün sizleri karşımda gördüğümde ne<br />
kadar doğru bir karar verdiğimi ve şimdi<br />
hem ülke ekonomisine katkılarımız hem<br />
de baki olan dostluğumuz açısından<br />
ne kadar yol kat ettiğimizi görüyorum.<br />
Benim dönemimde gösterdiğim çabaları,<br />
sizlerin de bugün iş hayatına yeni atılan ve<br />
çalışmaktan, üretmekten <strong>hi</strong>ç vazgeçmeyen<br />
yeni nesiller için göstereceğinize inanıyor,<br />
aynı isteği ve azmi geliştirip, gereken<br />
desteği vereceğinize güveniyorum.” diyerek<br />
yaptığı konuşmada gelecek nesiller için de<br />
bir dayanışma ağı kurulmasına öncülük<br />
etti.<br />
“Bir insanın mesleği yoksa eli kolu bağlı<br />
demektir. Ben çocukların geleceğini,<br />
ülkenin geleceği olarak gördüğüm için<br />
bugün Kayalar Mesleki ve Teknik Anadolu<br />
Lisesi’nin varlığını çok önemsiyorum”<br />
Hiç okul yüzü görme imkânı yakalamamış,<br />
İstanbul’a geldikten sonra bu özlem ve<br />
ihtiyacını gidermek adına çabalamış ve<br />
Beyoğlu’nda bir okuldan mezun olmayı<br />
yıllar sonra başarmış olan Mustafa<br />
Kaya için eğitime ve bilime verdiği önem<br />
kuşkusuz ki kazanılan tüm başarılardan<br />
çok daha kıymetli ve elzem bir noktada.<br />
Hayat görüşü ve vizyonuyla Mustafa Kaya,<br />
Türk milli eğitiminin genel ve özel amaçları<br />
doğrultusunda; öğrencilere güvenli bir<br />
ortamda nitelikli eğitim vermek, iletişime<br />
açık, sorumluluk duygusu yüksek, meslekî<br />
ve akademik alanlarda başarılı, mesleğiyle<br />
ilgili yenilik ve gelişmeleri yakından takip<br />
eden, yeniliğe açık nesiller yetiştirme<br />
umudu ve isteğiyle 1999 yılında Kayalar<br />
Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni<br />
yaptırdı.<br />
Mustafa Kaya Kayalar Mesleki ve Teknik<br />
Anadolu Lisesi’nin yapılmasına olanak<br />
sağlaması karşılığında <strong>hi</strong>ssettiklerini,<br />
her sene mezuniyet törenine katıldığını,<br />
mezun olan öğrencilerle neredeyse aynı<br />
heyecanı yaşadığını, öğrencilere bir meslek<br />
kazandırma yolunda etkili olmasının<br />
kendisine verdiği mutluluğu başka <strong>hi</strong>çbir<br />
duyguyla eş değer olmadığını açıklıkla<br />
ifade etti.<br />
Eğitimin ve üretkenliğin, bireyin meslek<br />
edinmesi ve ülke ekonomisine katkı<br />
sağlayan sorumlu bir yurttaş olmasının,<br />
kendisi için başarının en temel<br />
Soldan sağa: İstoç Yönetim Kurulu Başkanı Na<strong>hi</strong>t Kemalbey, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı<br />
Hasan Büyükdede, Vildan Büyükdede, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, KM Kayalar Mutfak<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaya, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet ve Y. K. Mustafa Aydın,<br />
KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nuray Kaya, KM Kayalar Mutfak Yönetim Kurulu<br />
Başkan Yardımcısı Fikret Kaya.<br />
vazgeçilmezi olduğunu dile getiren Mustafa<br />
Kaya, “bir insanın mesleği yoksa eli kolu<br />
bağlı demektir. Ben çocukların geleceğini,<br />
ülkenin geleceği olarak gördüğüm<br />
için bugün bu okulun varlığını çok<br />
önemsiyorum. Siz başarılı iş dünyasından<br />
arkadaşlarımı da bu konuyu önceliğinize<br />
almanızı, eğitime destek vermenizi,<br />
memleketimize eğitim ve bilim merkezleri<br />
alanında katkı sunmanızı cani gönülden<br />
istiyorum. Kim gelir de böyle bir projede<br />
destek isterse bilsin ki tüm kalbimle ve<br />
imkânlarımla yanında olacağım.” diyerek<br />
yeni okullar, eğitim merkezleri için iş<br />
çevresinden arkadaşlarına açık çağrıda<br />
bulundu.<br />
“Değişen ve gelişen iş hayatı için algımız<br />
açık olmalı, yılmadan, yorulmadan<br />
yeniliği takip etmeli, gerekli yatırımları<br />
yapmalıyız”<br />
Günümüz şartlarında çalışma koşullarının<br />
çok değişkenlik gösterdiğinin bilincinde<br />
olan Mustafa Kaya, iş hayatında ve<br />
özellikle sanayi sektörlerinde, durmaksızın<br />
araştırmalara devam edilmesi gerektiğinin,<br />
çağın gerisinde kalmadan, yeniliklerin<br />
ve özellikle AR-GE, inovasyon gibi<br />
çok önemi disiplinleri dikkate alarak<br />
ilerlemek gerektiğini belirtti. Mustafa Kaya<br />
düzenlediği gecede aldığı sözü, “değişen<br />
ve gelişen iş hayatı için algımız açık olmalı,<br />
yılmadan, yorulmadan yeniliği takip etmeli,<br />
gerekli yatırımları yapmalıyız. AR-GE ve<br />
inovasyon koşullarını en az Avrupa’daki<br />
kadar ve hatta daha ilerisine taşıyarak ülke<br />
içi yatırımları desteklemek ve geliştirmek<br />
çabasında olmalıyız. Bu koşulları<br />
sağladığımız sürece sayısız başarılar<br />
kazanacağımıza inanıyorum ” sözleriyle<br />
iş dünyası için bugün ve yarına dair çok<br />
önemli stratejileri dile getirerek gecedeki<br />
konuşmasını sonlandırdı.
hotel restaurant<br />
58 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka güncel<br />
Alipay Türkiye pazarına ininal ile girdi<br />
Türkiye’nin lider yeni nesil ödeme platformu ininal, Alipay’in Türkiye’deki ilk iş ortağı<br />
oldu. Fintek alanının önemli oyuncularından ve Multinet Up’ın iştiraki olan ininal;<br />
Alibaba’ya bağlı şirketler arasında yer alan, Ant Financial Services Group tarafından<br />
işletilen, lider ödeme ve yaşam tarzı platformu Alipay ile Çinli ziyaretçilerin Türkiye’deki<br />
işletmelerde Alipay’i kullanmalarına imkan tanıyan önemli bir iş birliğine imza attı. İş<br />
birliği ilk olarak, Türkiye’yi ziyaret eden Çinli turistlerin yüzde 85’inden fazlasına <strong>hi</strong>zmet<br />
veren ve Türkiye’nin her yerinde faaliyet gösteren turizm şirketi Dorak Holding’in ilgili<br />
tesislerinde geçerli olacak. Bu <strong>hi</strong>zmet kapsamında Alipay ile ödemeyi kabul eden<br />
kuruluşlar arasında; Kapadokya’daki balon işletmeleri, mağazalar, oteller ve restoranlar<br />
yer alıyor. Anlaşma kapsamındaki işletmeler; İstanbul ve Kapadokya’yı ziyaret eden Çinli<br />
turistlerle Alipay uygulaması üzerinden direkt olarak bağlantı kurabilecekler. Ayrıca<br />
müşterilerin check-out sırasında aynı uygulamayı kullanarak kart terminallerinde<br />
görünen Alipay QR kodunu okutmasıyla ödeme yapmaları mümkün olacak.<br />
5 yılda 5000 öğrenci el <strong>hi</strong>jyeni hakkında<br />
bilgilendirildi<br />
Geleceği şekillendirmeye devam ediyor!<br />
Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü<br />
Zafer Polat ve Pazarlama Direktörü Ali Aktaş Türkiye’nin En İyi Kombi Ustası<br />
Yarışması öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Bosch Termoteknik’in<br />
başarılarından da bahseden Polat, “Sektör ile birlikte firmamız da her yıl cirosunu<br />
artırarak büyümeye devam ediyor. Özellikle Bosch ve Buderus markalarımızla<br />
yoğuşmalı kombide pazar liderliğimizi devam ettiriyoruz. 25 yıldır kendi<br />
tasarladığı ve katma değeri yüksek ürünleriyle Türkiye ihracatına katkı sağlayan<br />
Manisa Fabrikamız ile Bosch Termoteknoloji fabrikaları arasında “En İyi Fabrika”<br />
ödülü aldık. 2018 yılı itibari ile Manisa fabrikamızda 8.000.000’uncu kombiyi<br />
üretirken, aynı zamanda üst üste 5. Kez en iyi AR-GE merkezi ve İklimlendirme<br />
Sanayi İhracat Sektör Lideri ödüllerini alarak başarılarımızı devam ettirdik.”<br />
şeklinde açıklamalarda bulundu.<br />
Eczacıbaşı Topluluğu’nun dört ana grubundan biri olan Tüketim Ürünleri Grubu çatısı altında<br />
faaliyet gösteren Eczacıbaşı Profesyonel, ‘El Hijyeni Eğitimi’ projesiyle üç farklı şe<strong>hi</strong>rde dört<br />
okulda anaokulu ve ilkokul birinci sınıf öğrencisi olan 1000 çocuk ile buluştu. Çocukları el <strong>hi</strong>jyeni<br />
konusunda bilinçlendiren Akademi ekibi, el yıkama tekniklerini çocuklara eğlenceli bir şekilde<br />
anlattı. El kurulamada kağıt havlu kullanımının önemine de değinen Akademi ekibi, tek kullanımlık<br />
kağıt havluların el kurutma makinelerinden daha <strong>hi</strong>jyenik olduğuna vurgu yaptı.<br />
İnoksan, yılın ilk çeyreğini başarıyla kapattı<br />
Geçtiğimiz yılda kurumsal yapısını güçlendirmeye yönelik çalışmaları tamamlayan İnoksan,<br />
2 milyon avroluk makine yatırımıyla özellikle stratejik ürün gruplarında kapasite artışı<br />
gerçekleştirdi. Sene başında <strong>2019</strong> yılında global pazarlarda daha aktif olacaklarının sinyalini<br />
veren İnoksan Genel Müdürü Esra Batkın, <strong>2019</strong>’daki en önemli hedeflerinin Avrupa’daki toptan<br />
satış fırsatlarını değerlendirmek olduğunu belirterek ,“Bu konuda 2018 başından bu yana ciddi<br />
girişimlerimiz oldu ve <strong>2019</strong> ilk çeyrek itibarı ile sonuçlarını almaya başladık. <strong>2019</strong> ortasında bu<br />
kanaldaki ivmemiz artacaktır. Bunun yanında <strong>2019</strong>’da ABD, Çin ve Afrika pazarları bizim için<br />
birincil sırada önem taşıyor. ABD’de mevcut bir organizasyonumuz var ve güçlenerek büyüyor.<br />
Çin pazarında yaptığımız belge yatırımları ile <strong>2019</strong> ortalarında satışlarımızın hızlanmasını<br />
bekliyoruz. Afrika’da büyük işler almaya başladık. Operasyonel anlamda zorluklar taşıyan bir<br />
pazar olsa da büyük bir potansiyel var” dedi.
ASSOS BARBAROSSA HOTEL<br />
Behramkale Kadırga Mevkii Ayvacık / Çanakkale / TÜRKİYE<br />
T. +90 286 721 70 71 – +90 541 721 70 71 F. +90 286 721 71 77<br />
assoszeytinhanhotel / assosbehramhotel / assosbarbarossahotel / assosdionysos_hotel<br />
@AssosBehram<strong>Hotel</strong> / @assosbarbarossahotel / @zeytinhanhotelassos / @assosdionysoshotel<br />
www.assosbarbarossahotel.com
60<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
marka<br />
Korkmaz, ihracat gücünü<br />
3.lük ödülüyle tescilledi<br />
Korkmaz Mutfak Eşyaları, İhracatın Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde, ‘Paslanmaz<br />
Çelik Mutfak Eşyaları’ kategorisinde, ‘En Fazla İhracat Yapan Markalar’ arasında üçüncülük<br />
ödülünün sa<strong>hi</strong>bi oldu.<br />
İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller<br />
İhracatçıları Birliği (İDDMİB), İhracatın<br />
Metalik Yıldızları 2018 Ödül Töreni’nde,<br />
geçen yıl gerçekleştirdikleri ihracat<br />
ile yıldızlaşan üyelerini ödüllendirdi.<br />
Global pazarda Türkiye’nin önde gelen<br />
markalarından biri olan Korkmaz,<br />
düzenlenen ödül töreninde, Paslanmaz<br />
Çelik Mutfak Eşyaları Kategorisi’nde<br />
üçüncülük ödülünü gururla kaldırdı.<br />
Ödülü, Korkmaz, Paslanmaz Çelik Mutfak<br />
Eşyaları Yönetim Kurulu Üyesi Kerim<br />
Korkmaz aldı.<br />
Türkiye’nin güçlü ihracatçıları arasında<br />
Bugün 115 ülkeye ihracatı, yılda<br />
6,5 milyonluk ürün üretimi ve<br />
1.250 çalışanı ile Türkiye’nin güçlü<br />
ihracatçıları arasında yer alan Korkmaz,<br />
Paslanmaz Çelik Mutfak Eşyaları,<br />
kendi kategorisinde aldığı 3’üncülük<br />
ödülünün yanı sıra Metal ve Metalik Ürün<br />
İhracatı’nda da Türkiye’deki ilk 100 firma<br />
arasında 57’inci olarak ihracatın metalik<br />
yıldızı ödülüne layık görüldü.<br />
Türk sanayisinde ilk akla gelen<br />
kuruluşlarından olan Korkmaz;<br />
Kandıra’daki 18.880 metrekare kapalı<br />
alana sa<strong>hi</strong>p çelik ürün grubu fabrikasında<br />
ürettiği paslanmaz çelik ürünleri,<br />
25.505 metrekarelik kapalı alana sa<strong>hi</strong>p<br />
Tuzla küçük ev aletleri fabrikasında<br />
ürettiği elektrikli ev aletleri ve döküm<br />
tencerelerle dünya pazarına “A kalite”<br />
ürünler sunarak, ihracatın metalik<br />
yıldızları arasında yer almasıyla<br />
ödüllendirildi.<br />
Türk ekonomisine ve istihdamına<br />
sağladığı katkı, son teknoloji üretim alt<br />
yapısı, marka ve AR-GE yatırımları ve<br />
ihracat adetleriyle ihracatın çarklarını<br />
döndüren Korkmaz, Türkiye ekonomisine<br />
katkı sağlamayı kendine ilke edinen<br />
markalar arasında bir kez daha öne çıktı.
62<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Mutfağın<br />
‘Saraylısı’<br />
Kadir Yılmaz<br />
Fotoğraflar: Ümit Başer Alkaç<br />
27 yıldır mutfağın içinde. Öyle karma<br />
mutfaklar arasında savrularak da<br />
değil üstelik! Bir ömür, bir gönül<br />
vererek, merakla, adanmışlıkla… Bir<br />
zamanlar ustasının da tembihlediği üzere<br />
‘ne iş yaparsa yapsın en iyisini yapmaya’<br />
gayret göstererek… Titizlikle, disiplinle,<br />
araştırarak ve bildiklerini paylaşarak…<br />
Bu kez de, Osmanlı Saray mutfağını<br />
geçmişten günümüze orijinaline sadık<br />
reçeteleriyle yaşatmaya devam eden<br />
Matbah <strong>Restaurant</strong>’ın 20 yıllık emektar<br />
şefi Kadir Yılmaz’ın mutfağına konuğum.<br />
14 yaşında, neredeyse çocuk denecek bir<br />
yaşta, Sivas’ın Kangal ilçesinden mutfak<br />
tutkusu uğruna İstanbul’un yolunu tutan<br />
Kadir Şef’in. Döner dükkanında çalışan<br />
ağabeyi gibi mutfağı bir ucundan da olsa<br />
yakalamak uğruna! Küçük bir çocukken<br />
anne mutfağında haşladığı makarnaları,<br />
pişirdiği menemenleri yepyeni reçeteler<br />
ve lezzetlerle taçlandırmak hevesiyle…<br />
Akranları sokakta top peşinde koşarken,<br />
o domates, biber, yumurta üçlüsünün<br />
harmonisine kapılarak… Yeni bir şeyler<br />
üretmek ve keşfetmek iddiası ve isteğiyle<br />
en çok da!<br />
“Ne iş yaparsan yap, en iyisini yap!”<br />
Başarı dediğimiz nedir? Şans mı, kısmet<br />
mi? Doğru zamanda, doğru yerde,<br />
doğru insanlarla bir araya gelmek,<br />
fırsatları akıllıca değerlendirip hayata<br />
geçirebilme becerisi mi? Bu <strong>hi</strong>kayenin<br />
daha en başında, her birinin teker teker<br />
filizlenerek şefin geleceğini bir nakış gibi<br />
işlediğini anlamaya başlıyorum. Tıpkı<br />
ağabeyi gibi, mutfağa sevdasıyla Sivas’a<br />
vedası da bunu bir parçası, devamını<br />
getiremediği eğitim hayatını bir öğretmen<br />
lokantasında adeta bir okulmuşçasına<br />
fırsata çevirmesi de kanımca. Ve “en<br />
büyük şansım” dediği Raşit Ustası!<br />
Aşçılar diyarı Bolu Mengen’i meşhur<br />
eden o unutulmaz şef Raşit Özdemir<br />
ile mutfağına gelen bir tüpçü sayesinde<br />
tanışacağı da besbelli.<br />
Hayat bazen fırsatlar koyar önümüze.<br />
Tıpkı Kadir Şef’in başına gelenler gibi.<br />
Altı ay boyunca duayen bir şef tarafından<br />
izlenmekle değişiyor hayatı. İlk o zaman<br />
tanışıyor, Osmanlı Saray mutfağıyla,<br />
anlattığına göre. Bir tarafta “ilk göz ağrım,<br />
okulum, işim” dediği emekli öğretmenin<br />
Uğraş Et Lokantası, bir tarafta kendini<br />
geliştirme, öğrendiklerine yeni şeyler<br />
katma gayesiyle geri çeviremediği Raşit<br />
Şef’in cezbeden Asitane <strong>Restaurant</strong><br />
teklifi! “Kabul etmemek mümkün mü”<br />
diyor ve 1994 yılında Kariye Müzesi’nin<br />
kanatları altındaki Asitane <strong>Restaurant</strong>’ın<br />
mutfağına girerek yepyeni bir sayfa<br />
açıyor hayatında. Mutfağa bir ilgi, bir<br />
merak, sormayın gitsin. Hep okumak,<br />
kaynakları araştırmak istiyor. Aklı fikri<br />
işin matematiğinde, tatlı ile tuzlunun<br />
tabaktaki uyumlu bileşkesine yoruyor,<br />
durup durup zihnini.<br />
16 yıllık Asitane serüveninin ilk<br />
kıvılcımları…<br />
Kadir Şef’in sözünü ettiği, 1994’ten<br />
2010’a, 16 yıllık bir serüvenin daha ilk<br />
kıvılcımları bunlar. Tek derdi yemek<br />
pişirmek olmayacak kadar mutfağa<br />
hakkını verme duyarlılığıyla iz sürmeler.<br />
Hazır tariflerle kolay tencere kaynatmak<br />
değil, yeni nesil için de önemli bir<br />
yol haritası olacağı aşikar bir mutfak<br />
yolculuğu onunkisi.
Öğretmen ustası da sıkı sıkıya<br />
tembihlememiş miydi ki, “ne iş<br />
yaparsan yap, en iyisini yap” diye?<br />
Önce Osmanlı Saray mutfağının dilini<br />
çözmek için Sahaflar Çarşısı’na gider<br />
gelir. Tozlanmış reçeteleri gün yüzüne<br />
çıkardıkça heveslenir. Ustasıyla lezzete<br />
dönüştürdükçe daha bir keyiflenir.<br />
Bahsettiğince Raşit Ustası o kadar<br />
öğretici ve paylaşımcıdır ki, hep yeni<br />
reçeteleri ona verir, uygulatır. Çok<br />
geçmez, bir yıl önce personel aşçısı olarak<br />
girdiği mutfağın yardımcı şefi olur, Kadir<br />
Yılmaz. Ta ki ustası 2004 yılında vefat<br />
edene kadar ustasına sağ kolluk eden<br />
Yılmaz, 2010 yılına kadar da mutfakta şef<br />
önlüğüyle tava sallar.<br />
Matbah ile yollar buluşunca…<br />
Hikayeyi dinlemek çok keyifli. Ama merak<br />
ediyorum ve soruyorum: “Peki Matbah<br />
<strong>Restaurant</strong> ile yolarınız nasıl kesişiyor?”<br />
“Asitane’de çalışırken Ottoman <strong>Hotel</strong><br />
Imperial Genel Müdürü Serdar Balta<br />
arada bize yemek yemeye gelirdi.<br />
İzlermiş o da Raşit Ustam gibi. O dönem<br />
Matbah farklı bir konseptte <strong>hi</strong>zmet veren<br />
bir restorandı. Serdar Bey’in niyetiyse<br />
restoranı Osmanlı Saray mutfağına<br />
çevirmekti. Bana bir teklifle geldi, o<br />
dönemde ben de Asitane <strong>Restaurant</strong>’ta<br />
misyonumu artık tamamladığımı<br />
biliyordum, konuştuk, anlaştık” diyen<br />
Kadir Şef, 2010 yılı itibari ile uzmanı<br />
olduğu mutfağı bu kez Matbah’a taşıdığını<br />
anlatıyor. “Padişaha yemek pişirilen<br />
mutfak” anlamına gelen Matbah, o gün<br />
bugündür İstanbul’un Osmanlı Saray<br />
mutfağı denildiğinde ilk akla gelen<br />
restoranlarının başında geliyor.<br />
Arşivinde 350 reçete var!<br />
Dile kolay, neredeyse çeyrek asrı Osmanlı<br />
Saray mutfağına adayan Kadir Şef’in<br />
gözü gibi baktığı arşivinde yaklaşık<br />
250-300 adet orijinal reçete bulunuyor.<br />
Halihazırda araştırma aşamasında olan<br />
50 adet reçetenin de varlığından söz eden<br />
Yılmaz, bu kaynaklara Serdar Balta ile<br />
Sahaflar Çarşısı ve civar kütüphanelerden
hotel restaurant<br />
64 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
şefin gözünden<br />
Yabancı turistin Türk yemek<br />
kültürü algısında şiş, kebap,<br />
döner algısı vardır ya hani.<br />
İşte Matbah <strong>Restaurant</strong>, Tari<strong>hi</strong><br />
Yarımada’yı ziyaret eden<br />
ziyaretçilerin bu algısını yıkacak<br />
kadar baskın bir mutfağa sa<strong>hi</strong>p.<br />
Bir yanında Mimar Sinan’ın<br />
inşa ettiği kubbesiyle göz<br />
dolduran Cafer Ağa Medresesi,<br />
bir yanında tüm ihtişamıyla<br />
Ayasofya’nın minareleri…<br />
Topkapı Sarayı ve Ayasofya<br />
ziyaretlerinin ardından Osmanlı<br />
Saray mutfağı tatmak isteyen<br />
yabancı misafirler için en gözde<br />
adreslerden biri olduklarını dile<br />
getiren Kadir Şef, “Mutancana,<br />
Kaz Kebabı, İncik, Bostan<br />
Patlıcanda Ballı Bıldırcın ve<br />
Helatiye, Bal Helvamızı bir<br />
tadan bir daha geliyor. Bu da<br />
bizi hem işletmemiz hem de<br />
Türk gastronomisinin tanıtımı<br />
anlamında son derece mutlu<br />
ediyor” diyor.<br />
ulaştıklarını söyleyerek, “Yaptığımız iş<br />
<strong>hi</strong>ç de kolay değil aslında. Misal elimizde<br />
bir kaynak var ki, 1910 yılından kalma,<br />
Osmanlıca yazılmış ‘Aşçıların Mektebi’<br />
kitabı. Biz onu Türkçeye çevirdikten<br />
sonra tıpkı bir laboratuvar gibi işleyerek<br />
sofralarımıza taşıyoruz” diyor.<br />
Şefin de altını çizdiği gibi, Matbah<br />
mutfağından çıkan her bir yemek aslına<br />
sadık uygulanıyor. Reçetedeki malzeme<br />
neyse onu tedarik etmek işletmenin temel<br />
prensipleri arasında. Ürünün muadili de<br />
olsa şefin mutfağında yeri yok, benim de<br />
anladığım. Zengin bir baharat çeşitliliğine<br />
ve kültürüne sa<strong>hi</strong>p olan dünyaca tescilli<br />
restoranda safransa İran’dan, biber<br />
salçasıysa Gaziantep’ten, etse Biga’dan<br />
özel olarak getiriliyor. Dolmaysa mevzu<br />
ba<strong>hi</strong>s, mevsimine göre yazın kavundan,<br />
kışın ayvadan menüye da<strong>hi</strong>l ediliyor.
Osmanlı Saray mutfağında<br />
25 yıllık birikim ve<br />
donanıma sa<strong>hi</strong>p bir şef<br />
olan Kadir Yılmaz’ın<br />
gelecek planlarında<br />
varsa yoksa yine Matbah<br />
var! Mutfak sektöründe<br />
istikrarlı çizgisiyle pek çok<br />
meslektaşından ayrışan<br />
Kadir Şef’in bir arzusu<br />
ömrü elverdiğince Matbah’a<br />
<strong>hi</strong>zmet etmekse bir arzusu<br />
da emekliliğinden sonra<br />
fazlaca vakit ayıramadığı<br />
genç mutfak adaylarına<br />
tüm bilgi ve birikimlerini<br />
aktarmak! Ha unutmadan,<br />
şefin bir müjdesi de var,<br />
uzun araştırmalar ve<br />
çalışmalar sonucu Osmanlı<br />
Saray mutfağından seçme<br />
özel tariflerin ve o döneme<br />
ait mutfak kültürünün<br />
kendilerince derlendiği<br />
‘Matbah’ isimli kitap<br />
da yolda, yaz sonunda<br />
raflardaki yerini almaya<br />
hazırlanıyor. Elçiye zeval<br />
olmazmış!
66<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Gastronominin ilk 3’ü bir arada etkinliği<br />
GASCONFAIR geliyor!<br />
GASCONFAIR, gastronomi sektöründe ilk defa kongre, konferans ve fuarı 12-15 Şubat<br />
2020 tari<strong>hi</strong>nde Nişantaşı Üniversitesi NeoTech Kampüsü’nde bir araya getirecek.<br />
12-15 Şubat 2020 tari<strong>hi</strong>nde<br />
Nişantaşı Üniversitesi NeoTech<br />
Kampüsü’nde düzenlenecek<br />
kısa adı GASCONFAIR olan İstanbul<br />
Gastronomi Kongresi, Konferansı<br />
ve Fuarı ile ilgili ilk basın daveti 24<br />
Mayıs <strong>2019</strong> Cuma günü düzenlendi.<br />
Toplantıya Nişantaşı Üniversitesi<br />
Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu ve<br />
Nişantaşı Üniversitesi Rektör Yard.<br />
Prof.Melis Oktuğ Zengin katıldı.<br />
Nişantaşı Üniversitesi Rektörü<br />
Prof. Dr. Esra Hatipoğlu yaptığı<br />
konuşmada; “GASCONFAIR için<br />
çok doğru bir alt yapımız var.<br />
Ayrıca heyecan verici bu etkinlik<br />
için paydaş olmaktan son derece<br />
memnunuz. Üzerimize düşen her<br />
türlü çalışma için ekibe elimizden<br />
gelen desteği sağlayacağız” dedi.<br />
Proje’nin Genel Koordinatörü<br />
Necdet Koç’un GASCONFAIR içeriği<br />
hakkında bilgi verdiği toplantıda,<br />
basın mensupları ve sektör<br />
profesyonelleri, akademisyenler<br />
hazır bulundu.<br />
İlkler için doğru adres<br />
Gastronomi sektöründe ilk defa<br />
kongre, konferans ve fuarı bir<br />
araya getiren, ilk defa bir üniversite<br />
kampüsünde bu kadar kapsamlı<br />
fuar gerçekleştirecek olan ve ilk<br />
defa etkinlik sonrası kurulacak<br />
özel bir platform ile etkinlikle<br />
birlikte başlayan çalışmaları<br />
devam ettirecek olan GASCONFAIR<br />
tüm sektöre fayda sağlamayı<br />
amaçlıyor. Avrupa’nın en büyük<br />
ikinci kampüsü olan Nişantaşı<br />
Üniversitesi NeoTech Kampüsü,<br />
tüm fuar alanlarına göre çok büyük<br />
avantajlar barındırıyor. Kongre<br />
ve konferanslar için çok sayıda<br />
konferans salonu ve amfiye sa<strong>hi</strong>p
olan mekan, aynı zamanda teknik<br />
alt yapı olarak da gastronomiye<br />
yönelik olan GASCONFAIR<br />
bünyesinde düzenlenecek her türlü<br />
mutfak çalışması için 5 adet büyük<br />
uygulama mutfağına sa<strong>hi</strong>p.<br />
Kongrenin içeriği akademisyenler<br />
tarafından yönetiliyor<br />
Organizasyon kapsamında<br />
düzenlenecek kongre için 6 farklı<br />
bilimsel çalışma alanından bildiri<br />
kabul edilecek. Kongrenin içeriği ise<br />
tamamen akademisyenler tarafından<br />
yönetiliyor. Konferanslarda yurt<br />
içi ve yurt dışından katılacak bilim<br />
insanları ilginç konular ile tüm<br />
dinleyicileri hayran bırakacak. Çok<br />
sayıda workshop, panel, söyleşi<br />
ve seminer de düzenlenecek olan<br />
GASCONFAIR’de, ayrıca sıra dışı<br />
yarışmaların kazananlarına para<br />
ödülleri dağıtılacak.<br />
GASCONFAIR Ekibi ve Görevleri<br />
-Genel Koordinatör - Necdet Koç<br />
-Yemek Yarışmaları ve Gala Yemeği Koordinatörü/Baş Hakem -<br />
Şef Aydın Demir<br />
-Marka Koordinatörü/Yemek Fotoğrafçısı - Elif Tekkaya<br />
-Kahve İçeriği ve Yarışmalar Koordinatörü - Cenk R. Girginol<br />
-Ana Medya Sponsoru/Basın İlişkileri - Çiğdem Coşkun<br />
-Uluslararası İlişkiler ve Sponsorluk Koordinatörü - Alper Işıntan<br />
-Bilim Kurulu Başkanı - Doç. Dr. Burak Mil<br />
-Bilim Kurulu Başkanı - Doç. Dr. Kazım Ozan Özer<br />
-Bilim Kurulu Üyesi - Prof. Dr. Haluk Levent
68<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Hellmann’s Burger Fest<br />
4. kez burger severlerle buluşacak!<br />
Türkiye’nin ilk ve tek hamburger festivali olan Hellmann’s Burger Fest, dördüncü yılında<br />
sokak lezzetlerini de konseptine ekliyor. Zorlu Center’da 15-16 <strong>Haziran</strong> tarihlerinde<br />
düzenlenecek olan festival, babalarına burger ve sokak lezzetleri sürpriziyapmak<br />
isteyenlere, babalar günü için iyi bir alternatif sunuyor.<br />
İki gün boyunca ‘Hellmann’s Burger<br />
Fest 4’ etkinliği kapsamında tüm<br />
ziyaretçiler, canlı müzik eşliğinde<br />
birbirinden lezzetli 40’a yakın gurme<br />
burger çeşidini deneyimleyebilecek,<br />
ünlü şef Hazer Amani ile burger ve sos<br />
workshopları gibi eğlenceli aktivitelere<br />
katılabilecekler. Gün boyu sınırsız<br />
patates kızartması ve çeşitli ikramların<br />
yapılacağı bu lezzet dolu festivalde<br />
burgere ara vermek isteyenleri hafif<br />
alternatifler de bekliyor. Ünlü lezzet<br />
markalarının festivale özel tasarladığı<br />
yepyeni burgerler ise festivale yeni bir<br />
heyecan katacak. Sürpriz isimlerin<br />
sahne performanslarıyla renklenecek<br />
hafta sonunda aynı zamanda bir müzik<br />
şöleni yaşanacak.<br />
Sokak lezzetleri de festival<br />
eğlencesini kat kat arttıracak<br />
Gurme burgerlerle birlikte son<br />
dönemin yükselen yeme-içme trendi<br />
sokak lezzetleri de Hellmann’s Burger<br />
Fest eğlencesini kat kat arttıracak.<br />
Hellmanns’ın lezzetli sosları ile burger<br />
ve sokak lezzetlerini deneyimleyecek<br />
olan lezzet severler, Hellmann’s<br />
Burger Fest 4 & Street Food’da lezzete,<br />
müzik ve eğlenceye doyacakları<br />
unutulmaz iki gün geçirecekler.<br />
İstanbul’un en seçkin restoran ve<br />
burger noktalarını aynı çatı altında<br />
burger severlerle buluşturacak<br />
olan Hellmann’s Burger Fest’e;<br />
Zula, Fireroom, Virginia Angus,<br />
Burger House, Will Burger&Bowl,<br />
Sticky Fingers, Pabu Food&Drink,<br />
Dobby’s Burger Place, Mec’s Kasap<br />
Burger, Don Pablo’s Grill, Daily Dana<br />
Burger&Steak, Cross Fingers, Kis<br />
Rotisserie, Bakermill Burger&Pub,<br />
Lezzet Arası CarrefourSA gibi<br />
birbirinden özel lezzet noktaları,<br />
hem en sevilen, hem de festival için<br />
tasarladıkları burgerler ile katılacaklar.
70<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
Profesyonel şefler mutfak<br />
sırlarını paylaştılar…<br />
İstanbul Bilgi Üniversitesi, gastronomi alanının önde gelen isimlerini bir araya getirerek<br />
“Şefler Atışıyor” etkinliğini düzenledi.<br />
İstanbul Bilgi Üniversitesi<br />
Gastronomi ve Mutfak Sanatları<br />
Bölümü, “Şefler Atışıyor”<br />
etkinliğine ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı.<br />
Gastronomide fark yaratmak için<br />
gerekli olan niteliklerin masaya<br />
yatırıldığı etkinlik keyifli bir sohbete<br />
sahne oldu. Etkinliğin açılışında,<br />
BİLGİ Gastronomi ve Mutfak<br />
Sanatları Bölümü öğrencilerinden<br />
oluşan “Gastro Cookies” müzik<br />
grubu, mutfak aletlerini enstrüman<br />
şeklinde kullanarak verdiği<br />
konserle katılımcılara keyif dolu<br />
anlar yaşattı.<br />
Etkinlikte Swissotel The Bosphorus<br />
<strong>Hotel</strong>’in Executive Chef’i Ali Ronay,<br />
son Oscar töreninde yer alan<br />
Türk yemeklerini pişiren Spago<br />
Istanbul’un Executive Chef’i Cihan<br />
Kıpçak ve Youtuber Şef Esen Hünal<br />
eğitimin mutfaktaki yeri ve önemine<br />
vurgu yaparak iyi bir şef olmanın<br />
gerekliliklerini tartıştı. Etkinliğin<br />
açılış konuşmasını İstanbul Bilgi<br />
Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak<br />
Sanatları Bölüm Başkanı Dr.<br />
Öğretim Üyesi Dilistan S<strong>hi</strong>pman<br />
yaptı.<br />
S<strong>hi</strong>pman: “Şeflik sanatkarlıktır”<br />
Birbirinden kıymetli üç şefin ilk<br />
kez bir araya geldiğine vurgu yapan<br />
Dr. Öğr. Üyesi S<strong>hi</strong>pman, “Mutfak<br />
sadece yemek yapılan bir alandan<br />
çok daha fazlasıdır. Her alanda<br />
olduğu gibi gastronomide de işinizi<br />
özenle, sevgiyle ve ciddiye alarak<br />
yaparsanız fark yaratırsınız. Her<br />
mutfağın ve her şefin kendi <strong>hi</strong>kâyesi<br />
vardır. Bizler bu alanın inceliklerini<br />
keşfetmek ve tutkuyla yapıldığında<br />
nasıl sanata dönüştüğünü tartışmak<br />
için bir araya geldik” dedi.
Kıpçak: “Vizyondan ödün<br />
vermeyenler farkını ortaya<br />
koyuyor”<br />
Etkinlikte konuşan Spago Istanbul<br />
Executive Chef’i Cihan Kıpçak,<br />
turizm kökenli bir aileden geldiği<br />
için mesleğin içine doğduğunu<br />
ama kendini yurtdışına çıkarak<br />
geliştirdiğini belirtti. Kıpçak;<br />
“Fransız bir şeften aldığım<br />
eğitimin ardından Türkiye’ye<br />
döndüğümde sektörün önünde<br />
olduğumu fark ettim. Hintli, Çinli,<br />
Fransız tüm şeflerin menülerini,<br />
alışkanlıklarını, restoranlarını<br />
gözlemlemeye devam ettim. Tüm<br />
dünyada belli bir zümreye özel işler<br />
yapmaya başladığınızda müşteri<br />
kaybediyorsunuz. Fakat fark yaratan<br />
şefler vizyonlarından ödün vermez”<br />
dedi. Oscar Ödül Töreni’nde Türk<br />
yemeklerini pişirme <strong>hi</strong>kayesini<br />
paylaşan Kıpçak; “Farm to Table<br />
(Çiftlikten sofraya) konseptini<br />
incelemek için Amerika’daydım.<br />
Tadım menüsü hazırlama fırsatı<br />
yakaladım ve yemeklerim çok<br />
beğenildi.<br />
Bu sayede beni Oscar’a götüren<br />
yol açılmış oldu. Yurtdışı bütçe ve<br />
macera tutkusuyla ilgili bir girişim<br />
ama bir şekilde size fırsat yaratıyor”<br />
dedi.<br />
Hünal: “Şef mutfağa sıkışıp<br />
kalmamalı”<br />
Yurtdışında eğitim almanın önemine<br />
bir vurgu da Youtuber Şef Esen<br />
Hünal’dan geldi. Hünal; “Bu şansı<br />
yakalayan şef adayları ve şefler<br />
kesinlikle değerlendirmeli. Mutfağa<br />
sıkışıp kalarak geçen bir ömrün<br />
gastronomi açısından bir değeri<br />
yok. Farklı kültürlere ait yemekleri<br />
ve şefleri gözlemlemenin vizyona<br />
katkısı yadsınamaz” dedi. Ekonomik<br />
dalgalanmaların gastronomi<br />
üzerine etkilerine de değinen Hünal,<br />
“Ekonomik sorunlar belki en son<br />
yeme-içme sektörünü etkiliyor gibi<br />
görünüyor ama işin aslı öyle değil.<br />
Gıda maddeleri doğrudan mutfağı<br />
ve sofrayı etkilediği için sektörde<br />
hacim daralıyor” ifadelerini kullandı.<br />
Ronay: “Şeflik meslektir,<br />
hobi değil”<br />
Hep birlikte bir sohbet havasında<br />
geçen etkinlikte Swissotel The<br />
Bosphorus <strong>Hotel</strong>’in Executive Chef’i<br />
Ali Ronay söz aldı. Mutfakta olmanın<br />
ciddi bir sorumluluk gerektirdiğini<br />
belirten Ronay, “Mutfak çok tatlı,<br />
sürekli cupcake yaptığınız bir ortam<br />
değil. Çalıştığınız işe ciddiyetle<br />
yaklaşmanız, uzmanlaşana kadar<br />
denemeye ve pişirmeye devam<br />
etmeniz, çalıştığınız ortamı<br />
temizlemeniz gerekiyor. Şeflik<br />
meslektir, hobi değil” dedi. Dijital<br />
medyanın önemine de dikkat çeken<br />
Ronay, “İnternette araştırma<br />
yaparken “Kitchen Gerilla” diye bir<br />
başlığa rastladım ve yazışmalar<br />
sonucu gruba da<strong>hi</strong>l oldum.<br />
Kalıpların dışına çıkarak, istediğimiz<br />
yerde istediğimiz etkinliği<br />
yapabildiğimiz farklı bir gastronomi<br />
yaklaşımına sa<strong>hi</strong>p olduk. Dijital<br />
medya hem yaptıklarınızı dünyaya<br />
duyurmak hem de güncel trendleri<br />
takip etmeniz açısından çok önemli<br />
bir yere sa<strong>hi</strong>p” ifadelerini kullandı.
72<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro etkinlik<br />
“Toprağın Kadınları” UNDP Forumu’nda<br />
Toprağın Kadınlarından Sofralara projesi ile yerel kadın üreticilerin ekonomik ve sosyal<br />
kalkınmalarına destek olan BigChefs’in Kurucu Ortağı Gamze Cizreli, UNDP Türkiye’nin<br />
davetiyle Tunus’ta gerçekleştirilen Cinsiyet Eşitliği Forumu’na katıldı.<br />
BigChefs Kurucu Ortağı ve Yönetim<br />
Kurulu Başkanı Gamze Cizreli,<br />
Birleşmiş Milletler Kalkınma<br />
Programı (UNDP) ve BM Kadın Birimi<br />
tarafından Tunus’ta gerçekleştirilen<br />
Cinsiyet Eşitliği Forumu’nda konuştu.<br />
UNDP Türkiye Ofisi’nin davetiyle<br />
organizasyona katılan Cizreli, BigChefs’in<br />
Toprağın Kadınlarından Sofralara<br />
projesini anlattı.<br />
24-26 Nisan <strong>2019</strong> tarihleri arasında<br />
gerçekleşen etkinliğin ilk gününde<br />
yapılan panelde, ekonomik ve sosyal<br />
imkanlara erişim bakımından<br />
dezavantajlı konumda olan kadınları,<br />
iş süreçlerine etkin şekilde da<strong>hi</strong>l<br />
ederek güçlendirilmelerine destek<br />
veren iş insanları bir araya geldi. Bu<br />
gibi çalışmalarla, farklı aktörler için<br />
nasıl faydalar sağlanabileceği, değer<br />
zincirlerinin bu amaca yönelik nasıl<br />
kurulabileceği tartışıldı.<br />
Cizreli’ye üretici kimliğiyle Aslı Aksoy<br />
eşlik etti<br />
Panelde ayrıca söz konusu projelerden<br />
fayda sağlayan kadın iş ortakları da<br />
yer aldı. Cizreli’ye etkinlikte, Toprağın<br />
Kadınlarından Sofralara üreticilerinden<br />
Aslı Aksoy eşlik etti. Elibelinde Tarım<br />
markasıyla Muğla’nın Yeşilçam Köyü’nde<br />
kuşkonmaz üreten ve kendi de pek<br />
çok kadını üretime da<strong>hi</strong>l eden Aksoy,<br />
projeye da<strong>hi</strong>l olduktan sonra işinde<br />
yaşadığı değişimleri anlattı. İşini büyütme<br />
fırsatının yanı sıra, sürekliliği olan<br />
bir satın alma gerçekleştirildiğinden<br />
ötürü güvence ve özgüvenle hareket<br />
edilebildiğini ifade etti.<br />
Tunus Başbakanı Youssef Chahed’in de<br />
bir konuşma gerçekleştirdiği forumun<br />
açılışını Tunus Kadın ve Aileden Sorumlu<br />
Devlet Başkanı Neziha Labidi yaptı. UNDP<br />
Afrika Bölge Müdürü Abdoulaye Mar<br />
Dieye’nin de konuşmacılar arasında yer<br />
aldığı forumda, panel moderatörlüğünü<br />
UNDP Özel Sektör Global Program<br />
Danışmanı Sahba Sobhani üstlendi.<br />
Etkinlikte dünyanın farklı ülke ve<br />
şe<strong>hi</strong>rlerinden kamu yöneticileri ile iş<br />
dünyası temsilcileri de yer aldı.<br />
Toprağın Kadınlarından Sofralara Projesi Hakkında<br />
“Toprağın Kadınlarından Sofralara” projesi kapsamında BigChefs, ürün tedarikinin bir kısmını yerel kadın üreticilerden elde ediyor.<br />
Bugün 30 yerel kadın tedarikçiyle çalışan BigChefs, böylece hem onları ekonomik ve sosyal özgürlüklerini kazanmaları yolunda<br />
destekliyor hem de geleneksel üretimi sa<strong>hi</strong>plenerek misafirlerine güvenilir ve özgün lezzetler sunabiliyor. BigChefs ayrıca, birlikte<br />
çalıştığı üreticilerin tüm aktif iletişim kanallarında tanıtımlarını yaparak, satışlarını geniş kitlelere ulaştırmalarına destek oluyor.<br />
Markanın amacı, bu proje aracılığıyla kamuoyunda farkındalık oluşturup başka firmaların da benzer çalışmalar yapmalarına öncülük<br />
ederek, Türkiye’de kadın istihdamına katkı sağlamak.
Uluslararası pastacılardan Samsun çıkartması<br />
3. Uluslararası Master Of Cake Samsun Pasta Yarışması ve Pasta & Çikolata Festivali,<br />
Samsunlulara 2 gün boyunca tatlı anlar yaşattı.<br />
Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100.<br />
yıldönümü nedeniyle Samsun’da<br />
düzenlenen 3. Uluslararası Master<br />
Of Cake Samsun Pasta Yarışması ve<br />
Pasta & Çikolata Festivali, Samsun Valisi<br />
Osman Kaymak’ın katılımıyla gerçekleşti.<br />
Şe<strong>hi</strong>r halkının yoğun ilgi gösterdiği<br />
festivalde Türkiye haricinde Nijerya,<br />
Slovakya, Azerbaycan, Hırvatistan,<br />
Kuzey Kıbrıs ve Sırbıstan olmak üzere<br />
6 ülkeden 150 yarışmacı yer aldı.<br />
Uluslararası düzeyde pasta şeflerinin<br />
yer aldığı Master Of Cake Samsun Pasta<br />
yarışması ve Pasta & Çikolata Festivaline<br />
katılan yarışmacılar tüm hünerlerini<br />
ortaya koydu. Yarışmacıların eserlerinde<br />
çikolata ve şeker hamurundan dekoratif<br />
pastaların yanı sıra çizgi film karakterleri,<br />
roman ve masal kahramanları ile çeşitli<br />
filmlerden esinlendikleri kahramanların<br />
pastaları vardı.<br />
Uludoğan: “Bir Samsunlu olarak ayrı bir<br />
gurur yaşıyorum”<br />
Türkiye’nin farklı kentlerinde pastacılık<br />
festivalleri düzenlediğini açıklayan<br />
festivalin kurucusu ve genel koordinatörü<br />
Zümra Uludoğan; “Yarışmanın bu yılki<br />
konsepti Samsun. Samsun’un tari<strong>hi</strong><br />
güzelliklerini ve anıtlarını pastalarla<br />
ortaya koyduk. Çok güzel dekoratif<br />
pastalar yapıldı. Yarışmanın ardından bu<br />
pastaların bir müzede sergilenmesini<br />
amaçlıyoruz. 1919’dan <strong>2019</strong>’a uzanan<br />
bir serüveni burada pastalar ve<br />
çikolata sanatıyla hayata geçiriyoruz.<br />
Bir Samsunlu olarak ayrı bir gurur<br />
yaşıyorum. Ayrıca mesleki olarak<br />
baktığımızda da festivalimizi 100’üncü<br />
yıl kutlamalarına taşımış olmanın<br />
mutluluğunu yaşıyoruz.’ dedi.<br />
Kaymak: “Şehrimiz pasta konusunda<br />
öncü ve model olabilir”<br />
Festivaldeki pastaları inceleyen Samsun<br />
Valisi Osman Kaymak ise Atatürk’ün<br />
Samsun’a çıkışının 100’üncü yılı<br />
dolayısıyla birçok etkinlik ve program<br />
düzenlediklerini ifade ederek,<br />
“Biz Samsun’la ilk adım şehri olarak<br />
övünüyoruz. Atalarımız 100 sene önce<br />
bize bu güzel coğrafyayı ülke olarak<br />
armağan ettiler. Buradan tekrar Atatürk<br />
ve silah arkadaşlarını, şe<strong>hi</strong>tlerimizi<br />
rahmetle anıyoruz. Onlar sayesinde<br />
bugün bu etkinlikleri yapabiliyoruz. Bu<br />
ruhun yaşatılmasını da çok istiyoruz. O<br />
çerçevede güzellikleri ve başarılarımızı<br />
çocuklarımıza anlatmak istiyoruz.<br />
Türkiye’de her alanda güzel şeyler oluyor.<br />
Pastacılık da turizm alanında çok önemli<br />
bir sektör. Şehrimizde her şeyin en iyisini<br />
yapıyorlar. Demek ki pasta konusunda<br />
da Samsun Türkiye’ye öncü ve model<br />
olabilir” diye konuştu.<br />
İki kategorinin de birincisi, Kifayet Karaağaçlı<br />
Yaklaşık 15 bin Samsunlu’nun ziyaret ettiği festivalin son gününde açıklanan Master<br />
Of Cake Pasta Yarışması’nın birincisi hem pasta tasarımı hem de yöresel lezzetler<br />
kategorisinde Türkiye’den Kifayet Karaağaçlı oldu.
hotel restaurant<br />
74 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Banvit’e “Türkiye’nin En Beğenilen<br />
Şirketi” ödülü<br />
Türkiye’nin en beğenilen şirketleri, 30 Nisan Salı akşamı İstanbul<br />
‘The Ritz Carlton Otel’de düzenlenen ödül töreninde bir araya geldi.<br />
18 yıldır iş dünyasının en beğenilen şirketlerini öne çıkaran araştırma<br />
sonucunda Banvit A.Ş. yedinci kez lâyık görüldü. Ödül, Banvit A.Ş. İcra<br />
Kurulu Üyesi ve Satış Direktörü Nerdin Alp’e, Ekonomist Dergisi Genel<br />
Yayın Yönetmeni Talat Yeşiloğlu tarafından verildi. Ağustos - Kasım 2018<br />
tarihleri arasında online anket tekniği uygulanarak gerçekleştirilen<br />
araştırmaya 59 sektörden, 500’ün üzerindeki şirketi temsilen 1.480<br />
yönetici katıldı.<br />
Sanat, yemek ile buluştu<br />
Sanat tari<strong>hi</strong> boyunca birbirine ilham veren sanat ve yemek, İntema Yaşam<br />
ve Atölye Maçka’nın düzenlediği “Sanat Yemek ile Buluşunca! Salvador<br />
Dali” etkinliğinde İntema Yaşam’da Kirala Pişir Mutfaklarda bir araya geldi.<br />
Kanyon AVM’deki İntema Yaşam’da gerçekleştirilen etkinlikte, Prof. Dr. Erhan<br />
Büyükakıncı dünya resim sanatının dâ<strong>hi</strong>lerinden Salvador Dali’nin fantastik<br />
resimlerinden mutfak kültürüne bakışına uzanan çok çeşitli yönleriyle yaşam<br />
öyküsünü anlattığı bir sunum gerçekleştirdi. Duyuların ve yaratıcılığın ortak<br />
noktalarının konu edildiği seminerde Salvador Dali’nin eşi Gala ile beraber<br />
hazırladığı 1973 basımı yemek kitabından hareketle, mutfak kültürü ile sürrealist<br />
resmi nasıl kreatif açılardan birleştirmeye çalıştığı da ele alındı.<br />
Metro Türkiye’de üst düzey atama<br />
Metro Türkiye Pazarlama, Marka Yönetimi ve İletişim Grup Müdürü görevini 15 yıllık pazarlama<br />
tecrübesiyle sektörde ön plana çıkan Seçil Demiralp devraldı. Demiralp, 1 Nisan <strong>2019</strong> tari<strong>hi</strong>nde<br />
Metro Türkiye’deki görevine başladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden<br />
2002 yılında mezun olduktan sonra Koç Üniversitesi İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yapan<br />
Demiralp, 2004’te TAB Gıda Pazarlama Departmanı’nda iş hayatına adım attı. 2008’de Burger King<br />
ve Arby’s markalarından sorumlu Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlenen Demiralp, 2015 yılında<br />
ise TAB Gıda Pazarlama Genel Müdürlüğü pozisyonuna getirildi.<br />
TFI TAB Gıda Yatırımları’na yeni atama<br />
TFI TAB Gıda Yatırımları’nda gerçekleştirilen üst düzey atamayla, şirketin CFO<br />
görevine Burcu Batı getirildi. Kariyerine PricewaterhouseCoopers şirketinde<br />
Finansal Denetçi olarak 2001 yılında başlayan Burcu Batı devamında, Turkcell<br />
ve Vodafone gibi şirketlerin Türkiye ve yurt dışı ofislerindeki çalışmalarıyla<br />
kariyerini sürdürdü. 2014 yılında Turkcell Superonline’ın CFO’luğuna atanan Batı,<br />
2016-2017 yılları arasında ise, Sa<strong>hi</strong>binden.com CFO’su olarak çalıştı. TFI TAB<br />
Gıda Yatırımları’na katılmadan önce, SAP Türkiye firmasının CFO’su ve Yönetim<br />
Kurulu Üyesi olan Batı, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur.
Four Seasons <strong>Hotel</strong>s Istanbul<br />
şeflerine ödül<br />
İstanbul’un Tari<strong>hi</strong> Yarımadası’nda ve Boğaz’ın kıyısında yer alan,<br />
sunduğu lezzet kalitesi ile misafirlerine her zaman en iyiyi sunmayı<br />
hedefleyen Four Seasons <strong>Hotel</strong>s Istanbul şefleri, ödüllerine yenilerini<br />
ekledi. Chaine Des Rôtisseurs Derneği Türkiye Temsilciliği tarafından<br />
bu yıl 23’üncü kez düzenlenen Jeunes Chefs Rôtisseurs’da (Ulusal Genç<br />
Şefler Yarışması), Türkiye’nin önde gelen otel ve restoranlarında görev<br />
alan birbirinden yetenekli 10 genç şefin yarıştığı etkinliğin kazananları<br />
Four Seasons <strong>Hotel</strong> Sultanahmet’ten birinci olan Metin Yavuz ve Four<br />
Seasons <strong>Hotel</strong> Bosphorus’tan ikinciliğe hak kazanan Baran Çimen oldu.<br />
101 İstanbul Lezzeti Festivali<br />
İnoksan mutfaklarında sergilendi<br />
Gastroplatform, turizm ve gastronomide<br />
istihdama çözüm olacak<br />
Türkiye’nin gastronomi alanında <strong>hi</strong>zmet veren ilk ve tek insan kaynakları<br />
platformu Gastroplatform, gastronomi dünyasının nitelikli çalışanları ile sektörün<br />
en iyi işletmelerini aynı çatı altında buluşturuyor. İşletmelerin doğru adaylarla<br />
doğru ekipleri kurmasına destek sağlayan Gastroplatform, gastronomi sektörü<br />
içinde yer alan tüm çalışan profillerini özgeçmiş havuzunda barındırıyor. Bu<br />
sayede de yeni iş fırsatlarından haberdar olmak isteyen gastronomi sektörü<br />
çalışanlarına önemli fırsatlar sağlıyor. Eğitimi devam eden öğrencilerden,<br />
mezun olup iş arayanlara, yeni kariyer fırsatlarını değerlendirmek isteyen<br />
sektör çalışanlarından gastronomi alanına ilk kez adım atmak isteyenlere kadar<br />
herkesin üye olabildiği gastroplatform.com, ücretsiz üyelik sistemiyle çalışan bir<br />
kariyer gelişim platformu olarak sektöre destek sağlıyor.<br />
Profesyonel mutfakların köklü tedarikçisi İnoksan, gastronomiye önem vermeyi ve desteklemeyi<br />
sürdürüyor. İstanbul’un en fiyakalı restoranlarını 2013 yılından bu yana lezzet severlerle<br />
buluşturan 101 İstanbul Lezzeti Festivali, 28 Nisan Pazar günü yoğun katılımla gerçekleşti.<br />
Festivalin mutfak sponsorluğunu üstlenen İnoksan, katılımcı restoranların taleplerine yönelik<br />
ekipman, cihaz ve yardımcı ürün desteği vererek etkinliğin çözüm ortağı oldu. Festival alanında<br />
şeflerin taleplerine yönelik mini profesyonel mutfaklar kuran İnoksan, Koza Gıda, Eat Largo ve<br />
Galvin Ristorante gibi restoran ve markalardan tam not aldı. Hemen her stantta birbirinden leziz<br />
ikramların bulunduğu festivale lezzet severlerin ilgisi büyüktü.<br />
Kısık Ateş, bloggerlarla buluştu<br />
Gastronomi sektörünün dijital buluşma noktası Kısık Ateş, 3 Mayıs Cuma günü<br />
Kartopu Grup Medya, Nergis Sinem Yılmaz organizasyonuyla Chef Eyüp Kemal<br />
Sevinç’in moderatörlüğünde EKS Mutfak Akademi’de Pınar Süt ve Süt ürünleri ile<br />
hazırlanan “Sütlü Tatlılar ve Çikolata Workshop”unda lezzetin peşinde bloggerlar<br />
ile buluştu. Sektörün en genç, en eğlenceli ve bilgi dolu dijital platformu Kısık<br />
Ateş’in gerçekleştirdiği etkinliğe 15 ünlü blogger katılım gösterdi. Birbirinden<br />
keyifli dakikaların yaşandığı workshopta; Pınar ürünleri ile Creme Brulee, Truffle<br />
ve Crunch tarifleri yapıldı. Özellikle fit kalmaya önem veren blogger’lar, Crunch<br />
tarifine ilgi gösterdi. Pınar’ın gözde soslarından Acı Sos ile yapılan Meksika Usulü<br />
Sıcak Çikolata ise; blogger ve influencer’lardan tam puan aldı.
hotel restaurant<br />
76 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Cafe Italiano’dan franc<strong>hi</strong>se atağı<br />
Türkiye’de ekonominin her geçen gün gelişmesi ve alışveriş merkezlerinin<br />
sayısının giderek artması neticesinde ülkemizde franc<strong>hi</strong>sing sistemi<br />
giderek büyümeye başladı. 2003 yılında İstanbul Taksim’de açılan ve açıldığı<br />
günden beri gerek yerli, gerekse yabancı misafirlerimize en iyi ve lezzetli<br />
İtalyan mutfağını sunan Cafe İtaliano da kendi işini kurmak isteyenler cazip<br />
franc<strong>hi</strong>se fırsatı sunmaya hazırlanıyor. Global Restoran Grup bünyesinde<br />
2003 yılında açılan Cafe Italiano 16 yıldır 2,5 milyon misafir ağırlarken <strong>2019</strong><br />
yılının yarısından itibaren franc<strong>hi</strong>se vereceğini açıkladı. Gıda sektöründe<br />
<strong>2019</strong> yılının franc<strong>hi</strong>se yılı olması beklenirken kriz döneminde en uygun<br />
yatırımı sunan Cafe İtaliano 3 senede 55 restoran açmayı planlıyor.<br />
Gıda kaybını azaltmak mümkün!<br />
Gıda kayıpları ve gıda atıkları da<strong>hi</strong>l olmak üzere dünya çapında üretilen gıdanın<br />
neredeyse üçte biri boşa gidiyor. Küresel sürdürülebilir bir yaşam için enerji ve<br />
gıda israfının engellenmesi yolunda, günlük tüketim maddelerinin üretiminden<br />
tüketimine kadar olan her süreçte yer alan Danfoss, entegre soğutma sistemleri<br />
ile gıda bozulmalarını önlüyor ve her yıl milyonlarca gıda atığının önüne<br />
geçilmesini sağlıyor. Soğuk zincirlerin verimliliğini arttıracak çözümler üretmeye<br />
devam eden Danfoss, israf olan gıda miktarını azaltmayı, gıda kalitesini ve<br />
güvenliğini arttırmayı ve yaşadığımız dünyanın kaynaklarını verimli bir şekilde<br />
kullanmayı amaçlıyor.<br />
Mondelēz International Cocoa Life 2018<br />
Faaliyet Raporunu yayınladı<br />
Mondelez International’ın çikolata markaları için gereken kakaonun sürdürülebilir çiftliklerden<br />
elde edilmesini sağlayan Cocoa Life programı, 2025 yılına kadar şirketin kakao hacminin yüzde<br />
100’ünü karşılayacak. Bugün Milka, Cadbury Dairy Milk ve Côte d’Or da<strong>hi</strong>l olmak üzere, Mondelez<br />
International çikolatalarının yüzde 43’ünde yer alan Cocoa Life logosu, gelecek dönemde<br />
Toblorone’un yanı sıra çok sayıda yerel markayı da kapsayacak.<br />
İstanbul Havalimanı’nda<br />
ocakbaşı deneyimi<br />
Anadolu’nun binden fazla geleneksel yemek reçetesini titizlikle bir araya getiren<br />
Tadında Anadolu, İstanbul Havalimanı’nda yeni konseptiyle misafirlerini ağırlıyor.<br />
Dış hatlarda yer alan ilk Tadında Anadolu, aynı zamanda şimdiye kadar açılan<br />
restoranlar arasında en büyüğü olarak öne çıkıyor. Tadında Anadolu’nun baş<br />
aşçısı Şef Muhsin Ertürk ile Türkiye’nin 81 ilinden kaybolmaya yüz tutan tarifler<br />
canlanıyor ve misafirlere sunuluyor. Pideden dönere, sulu yemekten ocakbaşına,<br />
künefeden çay ve kahve alanına kadar Anadolu mutfağının her köşesinin temsil<br />
edildiği restoranda binin üzerinde yöresel yemeği bulmak mümkün.
hotel restaurant<br />
78 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro aktüel<br />
Döneri, bir de ‘Beyoğlu Döner’den yemeli!<br />
Lezzetiyle tüm dünyaya adını duyuran döneri kendine özel sunumuyla damak tadına<br />
önem verenlerle buluşturan Beyoğlu Döner; meşe odununda pişirilen dönerine<br />
eşlik eden lavaşı, köy yoğurdundan yapılan özel formüllü ayranı ile etin en lezzetli<br />
halini döner severlerin beğenisine sunuyor. ‘’Tüm dünyaya nam salmış döneri bir de<br />
Beyoğlu Döner’den yemeli’’ sloganıyla yola çıkan Beyoğlu döner, lezzetini Balıkesir’in<br />
Gönen ilçesinin yemyeşil doğal yaşam alanlarında yetişen hayvanlardan elde edilen<br />
etlerinden alıyor. Mutfağındaki her gıdanın yerli üretim olduğu Beyoğlu Döner, damak<br />
tadını bilenleri eşsiz lezzetiyle buluşturuyor.<br />
“Türkiye’den bir gastronomi <strong>hi</strong>kayesi çıkar mı?”<br />
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Basque Mutfak Merkezi (Basque<br />
Culinary Center - BCC) tarafından bu yıl 5’incisi İspanya’da düzenlenen UNWTO Gastronomi<br />
Turizmi Dünya Forumu’nun Türkiye’den tek konuşmacısı olan Şef Ebru Baybara Demir,<br />
dünyanın farklı ülkelerinden bir araya gelen gastronomi ve turizm profesyonellerine Mardin<br />
ve Şanlıurfa’da gerçekleştirdiği projeleri anlattı. Baybara Demir, gastronomi turizminde<br />
deneyim yaşatmanın öneminin altını çizdiği konuşmasında, gastronominin dönüştürücü<br />
gücüyle, yerel lezzetlerin kültürleri yansıtan sunumlarını yaşatabilmek ve bunu turizme değer<br />
katan bir unsur haline getirebilmek için sosyal gastronomi projelerine öncelik verilmesi<br />
gerektiğini dile getirdi.<br />
Toprağa ekilen mutfağa dönüyor<br />
Oksijen deposu Kazdağları’nın eteklerinde yer alan ve yerleşimin yüzyıllar öncesine dayandığı<br />
Kozlu Köyü el değmemiş doğası ve mistik atmosferiyle keşfeden herkesin hayranlığını kazanıyor.<br />
Tari<strong>hi</strong> ve mimarisiyle merak uyandıran Kozlu Köyü, taş evleri ve rafine <strong>hi</strong>zmetleriyle tatil kavramını<br />
yeniden anlamlandıran Kozluhan Otel’e ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Ege’nin rafine gastronomisiyle<br />
şekillenen Kozluhan mutfağı, coğrafyanın sunduğu tüm ürünleri usta ellerin dokunuşlarıyla<br />
yorumlayarak misafirleriyle paylaşıyor. Kahvaltı sofralarını süsleyen çeşit çeşit zeytin ve tüm<br />
lezzetlerin altın sıvısı zeytinyağı, Kozluhan zeytinliklerinin mahsulünden elde ediliyor. Taptaze<br />
sebze ve meyveler ve Ege’ye özgü otlar doğal üretim yapan bahçelerden özenle seçiliyor.<br />
Mantar zamanı!<br />
Türkiye, mantar yönünden zengin bir ülke. Öyle ki, Karadeniz’den Ege’ye,<br />
Akdeniz’den Doğu Anadolu’ya uzanan coğrafyada yılın on iki ayında<br />
birbirinden leziz yabani mantarlar yetişiyor. Metro Türkiye, yıl boyunca<br />
raflarında yer alan kültür mantarlarının yanı sıra, dağlık ve ormanlık<br />
bölgelerde yetişen yabani mantarları, taze veya kuru olarak tüketicileri<br />
ile buluşturuyor. Metro Türkiye’de yaz aylarında satışa sunulan yabani<br />
mantarlar arasında siyah trüf çeşitleri, kuzu göbeği, sarıkız, bolet gibi<br />
zengin çeşitler yer alıyor. Protein değeri yüksek, vitamin ve mineral<br />
yönünden zengin yabani mantarlar; tek başına tüketilebildiği gibi<br />
çorbalardan salatalara, et yemeklerinden sandviçlere kadar içine girdiği<br />
pek çok lezzetin de tadını artırıyor.
Cargill, İstanbul’da<br />
öğrencilerle buluştu<br />
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Cargill’in hayata geçirdiği en büyük çevre<br />
odaklı gönüllülük programı olan ‘Dünya Günü Her Gün’ etkinlikleri<br />
kapsamında Cargill çalışanları ve gönüllüler bir araya geldiler. Bu<br />
yıl İstanbul’da düzenlenen etkinlikte TİDER (Temel İhtiyaç Derneği)<br />
işbirliği ve FAO’nun “Sıfır Atık Sıfır Açlık” projesinin Türkiye destekçisi<br />
Uzman Diyetisyen Dilara Koçak’ın katılımıyla, daha sürdürülebilir bir<br />
gıda sistemini desteklemek üzere gıda israfını azaltmanın önemini<br />
vurgulayan, öğrencilere yönelik bir seminer düzenlendi. Seminerin<br />
ardından ise öğrenciler ve Cargill gönüllüleri birlikte bir sebze bahçesi<br />
oluşturdular.<br />
Antalyalı dönerciye Cenevre’den ödül<br />
Kısa adı (BID) olan Business Initiative Directions tarafından dünyanın<br />
en prestijli kalite ödülü olarak kabul edilen ve sektöründe lider kurum<br />
ve kuruluşlara verilen “Uluslararası Altın Yıldız Kalite Ödülü”nün bu yıl<br />
14’ncü gerçekleşti. İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen törende<br />
Business Initiative Directions (BID) Başkanı Jose E. Prieto, ödülü Dönerci<br />
Hamdi Usta Yönetim Kurulu Başkanı Halim Orhan ve Genel Müdür Yunus<br />
Orhan’a verdi. Ödülü Türkiye restoran sektörüne kazandırmanın haklı<br />
gururunu yaşadıklarını belirten Yönetim Kurulu Başkanı Halim Orhan,<br />
“Sürdürülebilir kalite ve iş modellerinde inovasyonu ön planda tutan<br />
işletmemiz, dünyanın en eski dönercisi Kastamonulu Hamdi Usta’nın<br />
markasının sa<strong>hi</strong>bidir. Bu ödül ile 1855 yılından bugüne geçmişin izlerini<br />
de muhafaza ederek modern iş yönetim süreçlerini, kaliteyi ve inovasyonu<br />
mükemmel bir şekilde sentezlediğimizin göstergesidir” diye konuştu.<br />
Üstün: “İstihdamımızı %35 artıracağız”<br />
ATO Congresium’da düzenlenen 12. Çalışma Meclisi açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı<br />
Recep Tayyip Erdoğan, şubat ayında gerçekleştirdiği istihdam çağrısına dikkat çekti. <strong>2019</strong> yılı<br />
başından bugüne dek yaklaşık 250 kişiye istihdam sağladıklarını belirten Emin Grup Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Emin Üstün, “Sayın Cumhurbaşkanımızın istihdam çağrısına destek vermek amacıyla yıl<br />
sonuna kadar 500 kişiyi daha iş imkânı sağlayacağız. İstihdam sayımızı yüzde 35 artırarak çalışan<br />
sayımızı toplamda 1852’ye çıkaracağız. Ülkemizin içinde bulunduğu zorlu süreçte işsizliğin önüne<br />
geçecek yatırımlara ağırlık vereceğiz. Türkiye’nin dört bir noktasında yer alan 103 şubemiz ile<br />
çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Daha geniş kitlelere ulaşmak adına şube sayımızı yıl<br />
sonuna kadar 129’a çıkaracağız. Yaptığımız önemli yatırımlar ile hem istihdamı artıracağız hem de<br />
ülke ekonomisine destek vereceğiz” dedi.<br />
URGE Projesi Türk kiraz ve üzümüne<br />
Uzakdoğu pazarını açtı<br />
Yaş meyve sebze ihracatçılarına Hava Kargoyu keşfettiren, Türk kiraz ve<br />
üzümüne Uzakdoğu pazarına girmenin yolunu açan, ters iklimdeki ülkelerle iş<br />
birliği yaparak ihracat sezonunu 12 aya çıkaran Taze Kiraz ve Üzüm Ürünlerinde<br />
Uluslararası Rekabetçiliğin Arttırılması Projesi’nde sona gelindi. Projenin<br />
sektörün ufkunu açtığını belirten Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği<br />
Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak, URGE Projesine katılan firmaların<br />
kurumsallaşma ve verimli üretim alanlarında da büyük kazanımlar elde ettiğini<br />
kaydetti.
80<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
Amacı olan markalar daha hızlı büyüdü!<br />
Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planının sekizinci yılında pek çok hedefte kayda değer ilerleme<br />
kaydettiğini duyururken, şirket olarak her daim amacının ‘Sürdürülebilir Yaşamı Yaygın Hale Getirmek’<br />
olduğunu açıkladı.<br />
Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir<br />
yaşamı destekleyen markalar’<br />
olarak tanımlanan OMO, Lipton,<br />
Knorr, Dove, Algida, Elidor gibi öne<br />
çıkan markalar, 2018 yılında Unilever<br />
Türkiye’nin toplam büyümesinin<br />
yüzde 79,2’sini gerçekleştirdi. Böylece<br />
sürdürülebilirliğin büyüme için engel<br />
değil, aksine itici güç olduğu bir kez<br />
daha görüldü.<br />
Unilever’in, 2010 yılında açıkladığı<br />
Sürdürülebilir Yaşam Planı<br />
çerçevesinde benimsediği iş modeli,<br />
sürdürülebilirliğin büyüme için engel<br />
değil, aksine itici güç olduğunu<br />
kanıtlamaya devam ediyor. Çevreye<br />
olan etkileri azaltılmış, sürdürülebilir<br />
yaşam amacına sa<strong>hi</strong>p ve tüketicisiyle<br />
bunun iletişimini yapabilen ve<br />
Unilever bünyesinde ‘sürdürülebilir<br />
yaşamı destekleyen markalar’ olarak<br />
tanımlanan OMO, Lipton, Knorr,<br />
Dove, Algida, Elidor gibi markalar,<br />
2018 yılında Unilever Türkiye’nin<br />
toplam büyümesinin yüzde 79,2’sini<br />
gerçekleştirdi. Bir önceki yıl bu rakam<br />
yüzde 72 düzeyindeydi. Unilever<br />
Türkiye ve Orta Asya Yönetim Kurulu<br />
Başkanı Mustafa Seçkin, Sürdürülebilir<br />
Yaşam Planının 8. Yılında yaptığı<br />
değerlendirmede, “Yaptığımız her<br />
işin, her markamızın arkasında bir<br />
amaç olmasına büyük önem veriyoruz.<br />
Toplumun beklentilerini, farklılaşan<br />
tüketici ihtiyaçlarını çok iyi okuyan<br />
markalarımız var. Çalışanlarımızın<br />
duyguları ve tüketicilerimizin<br />
beklentileri ile tamamen uyumlu olan<br />
iş yapma şeklimiz, amacımızı kârlılığın<br />
önüne koymamızı gerektirmiyor, amaç<br />
zaten kârlılığı beraberinde getiriyor”<br />
dedi.<br />
Seçkin: “Markalarımızla fayda<br />
oluşturan amaçların peşinden<br />
koşacağız”<br />
Mustafa Seçkin, “Şimdi bizim için,<br />
toplumun, dolayısıyla tüketicilerimizin<br />
yeni beklentilerine cevap verebilmek<br />
ve pozitif etkimizi artırmak adına<br />
markalarımızla daha cesur<br />
olacağımız bir dönem başlıyor.<br />
Sürdürülebilir yaşamı yaygınlaştırmak<br />
üzere şirketimiz, markalarımız ve<br />
çalışanlarımız ile hep birlikte fayda<br />
oluşturan amaçların peşinden<br />
koşacağız” ifadelerini kullandı.
Toplumsal cinsiyet eşitliği<br />
için ekosistemini harekete<br />
geçiriyor<br />
“Ülkemizin geleceğine yatırım<br />
yapacaksak dezavantajlı/kırılgan<br />
grupların güçlenmesi için<br />
onları desteklemek zorundayız”<br />
diyen Seçkin, şirketin <strong>2019</strong><br />
ajandasında bu konunun<br />
öncelikler arasında yer alacağını<br />
vurguladı. Unilever’in toplumsal<br />
cinsiyet eşitliği için önemli<br />
girişimlerde bulunduğunu dile<br />
getiren Seçkin, “Kadınların iş<br />
hayatına katılımını artıracak,<br />
daha üst pozisyonlara<br />
gelmelerini destekleyecek<br />
uygulamaların yaygınlaşması<br />
için ekosistemimizde yer alan<br />
21 şirketle birlikte Birlikte<br />
Güçlüyüz platformunu kurduk.<br />
Birleşmiş Milletler’in Kadının<br />
Güçlenmesi Prensiplerini<br />
(WEPs) ortak bir rehber kabul<br />
ederek, birbirimize ilham<br />
vermeyi, harekete geçirmeyi ve<br />
ölçülebilir gelişim sağlamayı<br />
amaçlıyoruz. Bizim hedefimiz,<br />
bir hayali tek başımıza<br />
gerçekleştirmek değil, güçler<br />
birliği sağlayarak hızlı bir<br />
şekilde etki yaratmak…”<br />
şeklinde konuştu.<br />
Seçkin, Unilever’in en büyük<br />
etki alanlarından biri olan<br />
reklamlarda da toplumsal<br />
cinsiyet eşitliğine yönelik hem<br />
kendi marka reklamlarını<br />
iyileştirmek hem de sektöre<br />
öncü olmak adına önemli<br />
adımlar attığını belirterek,<br />
“Farklı sektörlerden 25 şirketle<br />
birlikte Reklam Verenler<br />
Derneği çatısı altında Toplumsal<br />
Cinsiyet Eşitliği ilkelerinin<br />
reklam endüstrisinin kodu<br />
haline gelmesi için bir girişim<br />
başlattık” dedi.<br />
Unilever Sürdürülebilir<br />
Yaşam Planı, şirketin<br />
büyümesini çevre ayak<br />
izinden ayırırken pozitif<br />
sosyal etkiyi artırmayı<br />
amaçlıyor. Bu plan değer<br />
zincirinde sosyal, çevresel<br />
ve ekonomik performansı<br />
içeren dokuz taahhüt<br />
ve hedefle desteklenen<br />
üç büyük amaca sa<strong>hi</strong>p.<br />
Bu plan sayesinde<br />
Türkiye’de 2018 yılında,<br />
riskler minimize edilerek;<br />
tedarik zincirindeki<br />
yeniliklerle 47,7 milyon<br />
TL maliyet tasarrufu elde<br />
edildi.
82<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
Gıda kaybına yol açan algı ve davranışlar araştırıldı<br />
Gıda Güvenliği Derneği’nin “Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması”na göre hanelerde en fazla atığa<br />
dönüşen gıda ürünleri yüzde 42 ile sebze ve meyve, yüzde 41 ile süt ve süt ürünleri olarak görülüyor.<br />
Ekmek konusunda ise tüketicilerin göstermiş olduğu toplumsal duyarlılık nedeni ile tüketicilerin yüzde<br />
87’si bayatlayan ekmekleri atmak yerine değerlendirmeye çalışıyor.<br />
Türkiye’deki tüketicilerin gıda kaybına<br />
yol açan algı ve davranışlarını<br />
belirlemek amacıyla Gıda Güvenliği<br />
Derneği tarafından Nielsen Araştırma<br />
Şirketi’ne yaptırılan ve Türkiye kent<br />
nüfusunu temsil eden 26 şe<strong>hi</strong>rde 18-<br />
65 yaş arası 1.545 kişi ile görüşerek<br />
gerçekleştirilen “Gıda Kaybı ve Etiket<br />
Okuma Araştırması” çarpıcı sonuçlar<br />
ortaya çıkardı.Tüm dünyada insan<br />
tüketimi için üretilen gıdaların %30‘dan<br />
fazlasının; üretim, dağıtım ve tüketim<br />
aşamalarında kayıp veya atığa dönüştüğünü<br />
ve bu durumun yıllık 1.3 trilyon $ civarında<br />
finansal kayba neden olduğu biliniyor.<br />
Amerika ve Avrupa‘da yapılan birçok<br />
araştırma, etiketleme yaklaşımlarının gıda<br />
atığına sebep olan ana etkenlerden biri<br />
olduğunu ve birçok ülkede gıda ürünlerinin<br />
farklı anlamlara gelen çeşitli tarih<br />
etiketlerine sa<strong>hi</strong>p olduğunu ortaya koyuyor.<br />
STT ve TETT farkı net bilinmiyor<br />
Gıda Kaybı ve Etiket Okuma Araştırması’na<br />
göre tüketiciler Son Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />
(STT) ve Tavsiye Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />
(TETT) arasındaki farkı çok net bilmiyor.<br />
Tüketicilerin yüzde 86’sı Son Tüketim<br />
Tari<strong>hi</strong>nin (STT) ne anlama geldiğinin biliyor.<br />
Ancak bu oran Tavsiye Edilen Tüketim<br />
Tari<strong>hi</strong> (TETT) için yüzde 26’ya düşüyor. Tat,<br />
koku ve görünüşüne bakılarak herhangi bir<br />
sorun tespit edilmediği takdirde, Tavsiye<br />
Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong> geçen gıdaları<br />
tüketmek sağlık açısından riskli olmasa da<br />
tüketicilerin yüzde 72’si evlerinde Tavsiye<br />
Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong> (TETT) geçmiş gıda<br />
ürünü gördüklerinde bu gıdaları çöpe<br />
attığını ifade ediyor. Son Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />
(STT) geçmiş gıdaların ise etiketinde<br />
yer alan tarihten sonra tüketilmemesi<br />
gerekiyor.<br />
Kaybın en çok restoran ve otellerde<br />
olduğu düşünülüyor<br />
Tüketiciler en fazla gıda kaybının restoran<br />
ve otellerde yaşandığını düşünüyor.<br />
Yemekhaneler ve evler ise bunları takip<br />
ediyor. Tüketiciler, Türkiye’de restoranlarda<br />
pişirilen her 10 tabak yemekten 4,5’inin,<br />
evlerde ise her 10 tabak yemekten<br />
3’ünün çöpe gittiğini tahmin ediyor.<br />
Ancak “restoranda yiyemediğiniz yemeği<br />
paket yaptırır mısınız” sorulduğunda<br />
tüketicilerin sadece yüzde 21’i “her zaman”<br />
paket yaptırıyor, restoranın teklif etmesi<br />
durumunda ise paket yaptırmayanların<br />
yüzde 50’si fikrini değiştireceğini belirtiyor.<br />
Tüketici alternatiflere açık<br />
Araştırmada, marketlerde oluşan gıda<br />
kaybını azaltabilecek çözümler üzerinde de<br />
duruluyor. Bu doğrultuda, tüketicilere, gıda<br />
kaybını önlemeye yönelik, hangi ürünlerin<br />
ayrı bir reyonda ve daha uygun fiyata<br />
satılabileceği sorulduğunda yüzde 57 ile<br />
“şekli bozuk ama tüketilebilir taze meyve<br />
ve sebzeler” öne çıkıyor. Bunu yüzde 40 ile<br />
“Son Tüketim Tari<strong>hi</strong> yaklaşmış ürünler”<br />
takip ediyor. Tavsiye Edilen Tüketim<br />
Tari<strong>hi</strong> geçmiş ürünleri tüketmenin sağlık<br />
açısından zararlı olmadığı bilincindeki<br />
tüketicilerin az olması sebebiyle,<br />
tüketicilerin sadece yüzde 27’si ayrı bir<br />
reyonda Tavsiye Edilen Tüketim Tari<strong>hi</strong><br />
(TETT) geçmiş ürünlerin satılabileceğini<br />
söylüyor.<br />
Ayrıca, her 5 kişiden 1’i, özelikle hayatı<br />
kolaylaştırmanın yanı sıra, malzemenin<br />
artması nedeniyle oluşacak gıda<br />
kayıplarının da önüne geçebileceğini<br />
düşünerek yemekte kullanılacak tüm<br />
malzemelerin temizlenmiş olarak düşük<br />
gramajda veya tek öğünlük porsiyonlarda<br />
satılmasına sıcak baktığını belirtiyor.<br />
Restoranlarda ise tüketicilerin yüzde 52’si<br />
büyük porsiyonların gıda israfına neden<br />
olduğunu düşünüyor, ancak buna karşılık<br />
israfı azaltmak için aynı fiyata porsiyonların<br />
küçültülmesine yüzde 62’si razı değil.
84<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
gastro güncel<br />
Fotoğraflar: Doğa Derneği Arşivi<br />
Slow Food, Kadim Üretim Havzalarını Koruyor<br />
Tüm dünyada iyi, temiz ve adil gıda için çalışmalar yürüten Slow Food, Ege’nin Kadim Üretim<br />
Havzaları’nı korumak için Natürel Sızma Zeytinyağı (E.V.O.) Koruma Grupları’nı kurdu.<br />
Tüm dünyada iyi, temiz ve adil gıda<br />
için çalışmalar yürüten Slow Food,<br />
Ege’nin Kadim Üretim Havzaları’nı<br />
korumak için Natürel Sızma Zeytinyağı<br />
(E.V.O.) Koruma Grupları’nı kurdu. Koruma<br />
Grupları, Slow Food Mahal ve Doğa<br />
Derneği’nin dört yıl boyunca, Türkiye’de<br />
Ege bölgesindeki zeytin ormanlarını ve<br />
bu alanların biyolojik çeşitliliğini koruma<br />
çalışmalarının bir sonucu olarak ortaya<br />
çıktı. Slow Food Mahal ve Doğa Derneği, bir<br />
Kadim Üretim Havzası olan Ege’nin zeytin<br />
ormanlarının ve bu bölgedeki zeytinyağı<br />
kültürünün özelliklerini ortaya koyan<br />
kriterler belirledi. Yapılan araştırmalar ve<br />
çalışmalar sonucunda bölgedeki üreticilerin<br />
ürettiği Örfene isimli zeytinyağı “presidium”<br />
olarak tescillendi.<br />
Presidium nedir?<br />
Presidium, Slow Food Biyokçeşitlilik Vakfı<br />
tarafından küçük üreticileri ve kaliteli doğa<br />
dostu üretimleri korumak için geliştirilmiş<br />
bir ürün tescil modeli. Bu modelle dünya<br />
üzerinde tek bir bölgeye özgü olan ve orada<br />
yok olmak üzere olan gıda ürünlerinin<br />
korunması hedefleniyor. Günümüzde<br />
500’ün üzerinde presidium olarak<br />
tescillenmiş ürün sayesinde Slow Food,<br />
13 binin üzerinde üreticinin ve binlerce<br />
canlının yaşamına dokunuyor. Presidiumlar<br />
sayesinde üreticileri buluşturan bir ağ<br />
kuruluyor, üreticiler ürünleri için yeni pazar<br />
fırsatları yakalıyor ve biyolojik çeşitliği<br />
koruyan yerel ürünler destekleniyor.<br />
Kadim Üretim Havzaları hangi alanları<br />
kapsıyor?<br />
Doğa Derneği’nin çalışmaları sonucunda,<br />
Anadolu’nun ve dünyanın farklı bölgelerinde<br />
insanların doğayla uyumlu bir şekilde<br />
sürdürdüğü biyolojik çeşitliliği destekleyen<br />
yaşam alanları Kadim Üretim Havzaları<br />
olarak tanımlanıyor. Örfene Zeytinyağı’nın<br />
üretildiği Ege’nin zeytin ormanları,<br />
Türkiye’deki Kadim Üretim Havzaları<br />
arasında yer alıyor. Bu alanlar bir tarım<br />
alanı olmanın yanı sıra bölgedeki canlılar<br />
için bir yaşam alanı olma özelliği taşıyor.<br />
Ege’nin zeytin ormanları yabani zeytin<br />
deliceye aşılanan, bölgeye özgü yerli zeytin<br />
ırklarından oluşuyor. Bu alanlarda iklim<br />
dostu yağmura dayalı üretim pratikleri<br />
uygulanıyor. Aynı zamanda birer mera olan<br />
zeytin ormanlarında hayvanlar otluyor. Bu<br />
sayede kimyasal gübrelemenin yapılmadığı<br />
zeytin ormanlarında, tarım ze<strong>hi</strong>rleri<br />
kullanılmıyor. Bu özellikleriyle biyolojik<br />
çeşitliliği destekleyen yaşam alanları olan<br />
Ege’nin zeytin ormanları, bir ekosistem<br />
olma özelliğini taşıyor.<br />
Ege’nin zeytin ormanları tehlike altında!<br />
Ege’nin zeytin ormanları da tehlike altında<br />
olan doğal alanlar arasında yer alıyor. Sa<strong>hi</strong>l<br />
kesimi ve iç bölgelerindeki artan kentleşme
askısı, hala geleneksel yöntemlerle devam<br />
eden zeytinyağı kültürünü olumsuz etkiliyor.<br />
Bunun yanı sıra bölgenin iklimsel ve coğrafi<br />
yapısına uygun olmayan ve hastalıklara<br />
dirençsiz yabancı zeytin ırklarının bölgeye<br />
girmesi, zeytin ormanlarının karşı karşıya<br />
olduğu sorunlar arasında yer alıyor.<br />
Anadolu’da bereket anlayışıyla devam<br />
eden yaşam kültürünün, yerini verimi en<br />
üst düzeye çıkarmaya yönelik ürün odaklı<br />
tarımsal pratiklere bırakması, Ege’nin zeytin<br />
ormanları gibi doğal yaşam alanlarının karşı<br />
karşıya olduğu tehditler arasında yer alıyor.<br />
Bu nedenle Slow Food, “Kadim Üretim<br />
Havzaları’nı Koru” kampanyasıyla Ege’nin<br />
zeytin ormanlarını havza ölçeğinde korumak<br />
için Doğa Derneği ve Slow Food Mahal’le<br />
birlikte bir dizi çalışmalar ve ortaklıklar<br />
başlatmış bulunuyor.<br />
Bu çalışmalar kapsamında, Ege’nin<br />
zeytin ormanlarındaki biyolojik çeşitliliği<br />
destekleyen üretim biçimleri korunurken,<br />
Örfene Zeytinyağı presidium olarak dünyaya<br />
açılıyor. Yapılan çalışmalar, Ege bölgesinde<br />
Menteşe Dağları ve etrafında Kızılgüney,<br />
Kızıldağ ve etrafında Orhanlı vadisindeki<br />
yaklaşık otuz üreticiyle hayata geçirilmiş<br />
durumda. Biyolojik çeşitliliği koruyan<br />
kaliteli zeytinyağı üretimini desteklemek,<br />
Kadim Üretim Havzaları’nı ve bu bölgedeki<br />
zeytinyağı kültürünü yaşatmak amacıyla<br />
oluşturulan E.V.O Koruma Grupları’nın,<br />
Türkiye’de ve Yunanistan’da aynı özellikleri<br />
taşıyan diğer Kadim Üretim Havzaları’nı<br />
kapsayacak şekilde genişletilmesi<br />
hedefleniyor.
86<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar<br />
Sirha İstanbul<br />
yeniliklerle geliyor!<br />
Gastronomi sektörünün en önemli<br />
buluşması olan Sirha İstanbul, 14–16<br />
Kasım <strong>2019</strong> tarihleri arasında İstanbul<br />
Kongre Merkezi‘nde düzenlenecek.<br />
HORECA sektörünün uluslararası<br />
buluşmasında bu yıl şeflerin olimpiyatı<br />
Bocuse d‘Or da gerçekleştirilecek.<br />
Sirha İstanbul‘un bu yılki teması<br />
gastronomi dünyasının trendlerinden<br />
artizan ekmek olacak.<br />
Restoran, otel ve yiyecek içecek<br />
sektörü profesyonellerine yönelik<br />
düzenlenen uluslararası ihtisas<br />
fuarı Sirha İstanbul, 14–16 Kasım <strong>2019</strong><br />
tarihleri arasında ziyaretçilerini bu<br />
yıl da İstanbul Kongre Merkezi‘nde<br />
ağırlayacak. HORECA sektörünün en<br />
prestijli fuarı olan Sirha İstanbul‘un<br />
7. organizasyonunda sektör<br />
profesyonelleri firmalarına vizyon<br />
katacak yenilikler ve teknolojilerle<br />
buluşacak.<br />
360 derece gastronomi sektörü<br />
Gıdadan pişirme ekipmanlarına, otel<br />
ve servis sektöründen paketlemeye<br />
kadar sektörün her alanından katılımcı<br />
firmayı ağırlayan Sirha İstanbul,<br />
gastronomi sektörüne 360 derecelik<br />
bakış açısı getiriyor. Geleceğin<br />
trendlerini de öne çıkaran Sirha<br />
İstanbul, yeni teknolojiler, malzeme<br />
ve ekipmanları tanıtacak, yeni iş<br />
modelleri konusunda ilham verici<br />
etkinlikler gerçekleştirecek.<br />
Firma ve ziyaretçi katılımı açısından<br />
her yıl büyüyerek gelişen fuar, bu yıl da<br />
yüzlerce marka ve firmaya ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />
yapacak, binlerce sektör profesyoneli<br />
ve karar vericiyi ağırlayacak. Sirha<br />
İstanbul, 2017 yılında başlattığı yurt<br />
dışı alım heyetleri çalışmalarını<br />
bu yıl da sürdürerek Balkanlar ve<br />
Ortadoğu‘dan çok sayıda alım heyetini<br />
fuar katılımcılarıyla buluşturacak.<br />
Yeme içmeden mutfak ekipmanlarına,<br />
sofra takımlarından dekorasyona,<br />
kafe–bar ürünlerinden sektöre yönelik<br />
<strong>hi</strong>zmet ve teknolojilere kadar geniş bir<br />
yelpazede yer alan katılımcı firmalar<br />
fuarda bir araya gelecek.
Networking imkanları<br />
Sirha İstanbul, sektörün her alanından<br />
katılımcıları ve yarattığı networking<br />
imkanlarıyla büyük katma değer<br />
yaratıyor. Yeni işbirliği olanakları<br />
sağlayan fuar, organize ettiği B2B<br />
görüşmelerle firmalar ve satın<br />
alımcılar arasında ilişki kurulmasını<br />
sağlıyor. HORECA sektöründen ulusal<br />
ve uluslararası birçok oyuncuyu aynı<br />
platformda bir araya getiren Sirha<br />
İstanbul, katılımcılara yeni müşteriler,<br />
tedarikçiler ve çözüm ortakları<br />
bulmaları için geniş olanaklar sunuyor.<br />
Sirha İstanbul‘un<br />
katılımcı firma profilini<br />
gıda ürünleri, mutfak<br />
ekipmanları, ekmek<br />
ve pastacılık ürün<br />
ve ekipmanları,<br />
dondurma ürün ve<br />
ekipmanları, kafe–bar<br />
ürünleri ve içecekler,<br />
masaüstü servis<br />
ekipmanları, mobilya,<br />
dekorasyon ve tekstil,<br />
sektöre yönelik <strong>hi</strong>zmet<br />
ve teknolojiler, <strong>hi</strong>jyen<br />
ve temizlik ürünleri,<br />
kullan at ve ambalaj<br />
ürünleri firmaları<br />
oluşturuyor.
88<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
fuar<br />
Interclean İstanbul,<br />
81 ülkeden ziyaretçi ağırladı<br />
Endüstriyel Temizlik Sektörü’nün Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki en<br />
önemli buluşma noktası Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik Teknolojileri &<br />
Hizmetleri Fuarı ve Konferansı, 10-12 Nisan <strong>2019</strong> tarihleri arasında 81 ülkeden<br />
3.123 ziyaretçi ağırladı.<br />
Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik<br />
Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve<br />
Konferansı, Amsterdam RAI ile<br />
UBM NTSR’nin uluslararası gücü ve<br />
Tesis Hizmetleri Yönetimi İş Adamları<br />
Derneği TESHİAD’ın desteği ve ile iki<br />
yılda bir İstanbul’da düzenleniyor. Fuarı<br />
değerlendiren RAI Amsterdam Fuar<br />
Direktörü Rob den Hertog, gelecek<br />
günlere pozitif baktıklarını ve son<br />
birkaç yıldır Türkiye’yi merkez üssü<br />
olarak gördüklerini belirtti. Temizlik<br />
sektöründeki istihdam konusuna<br />
değinen TESHİAD Başkanı Zafer<br />
Mumcular ise 1 buçuk milyondan fazla<br />
kişinin sektörde görev yaptığını ve ticaret<br />
hacminin 60 milyar Türk Lirası’nın<br />
üzerinde olduğu söyledi ve temizlik<br />
görevlilerinin yaptıkları işin meslek<br />
olarak tanımlanması gerektiğine vurgu<br />
yaptı.<br />
İnovatif endüstriyel temizlik ürün ve<br />
<strong>hi</strong>zmetleri tanıtıldı<br />
İnovatif endüstriyel temizlik<br />
uygulamaları ve yenilikçi şirketlerin<br />
göz dolduran çalışmaları üç gün<br />
süreyle Interclean İstanbul İnovasyon<br />
Alanı’nda tanıtıldı. Yerli üretim, yüksek<br />
emiş gücüyle yerdeki cam şişeleri bile<br />
süpürebilen sokak temizleme aracı;<br />
nanoteknoloji ile üretilmiş ve kalabalık<br />
alanlarda en çok dokunduğumuz kapı<br />
kolu, elektrik düğmesi, trabzan gibi riskli<br />
alanlarda uzun süreli antibakteriyel<br />
bariyer oluşturan dezenfektan; Avrupa<br />
pazarında büyük ilgi gören yerli üretim<br />
sessiz elektrik süpürgesi gibi ürünler<br />
öne çıktı.<br />
Tüzemen: “Ağırlıklı Ortadoğu pazarı ve<br />
özellikle Körfez ülkeleri öne çıktı”<br />
Eczacıbaşı olarak önceki yıllarda daha<br />
fuara ziyaretçi olarak geldiklerini<br />
belirten Eczacıbaşı Profesyonel Müşteri<br />
Deneyim Müdürü Burçin Tüzemen,<br />
“Bu yıl stant açarak Interclean<br />
İstanbul’un bir parçası olduk. Hem<br />
kendi gözlemlerim, hem çalıştığımız<br />
arkadaşlarımın gözlemleri, gelen<br />
misafirlerin, ziyaretçilerin içinde<br />
yabancıların payının çok yüksek olduğu.<br />
Bu bizi memnun eden ve olumlu<br />
anlamda şaşırtan bir gelişme oldu.<br />
Buraya gelen kitlenin bu kadar global bir<br />
kitle olmasını beklemiyorduk açıkçası.<br />
Onun da faydasını gördük. Avrupa<br />
pazarından gelenler de oldu ama ağırlıklı<br />
Ortadoğu pazarı ve özellikle Körfez<br />
ülkeleri öne çıktı.” dedi. GET Elektrikli<br />
Araçlar Kurucu Genel Müdürü Hilal<br />
Güngör ise “Interclean İstanbul’da güzel<br />
bağlantılar kurduk. Satış anlamında hem<br />
ihracat hem de yerli pazar için çok fazla<br />
görüşme yaptık” şeklinde konuştu.
Sektör temsilcileri bu panelde konuştu!<br />
1,5 milyondan fazla kişiye istihdam<br />
sağlayan ve yaklaşık 60 milyar TL ticaret<br />
hacmine sa<strong>hi</strong>p endüstriyel temizlik<br />
sektör temsilcileri, İstanbul Kongre<br />
Merkezi’nde düzenlenen ‘Endüstriyel<br />
Temizlik Sektörüne Genel Bakış<br />
Paneli’nde buluştu. Ekonomi Gazetecileri<br />
Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak<br />
moderatörlüğünde gerçekleşen panele;<br />
Temizlik ve Tesis Hizmetleri Yönetimi<br />
İş Adamları Derneği (TESHİAD) Başkanı<br />
Zafer Mumcular, Tüm Otomotiv Bakım<br />
Dernekleri Federasyonu (TOBFED)<br />
Başkanı Serkan Bakırtaş, Endüstriyel<br />
Mutfak, Çamaşırhane Servis ve İkram<br />
Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları<br />
Derneği (TUSID) Başkanı Güçlü Kaplangı<br />
ve Elite World <strong>Hotel</strong>ler Zinciri Genel<br />
Müdürü Ünsal Şınık katıldı.<br />
Panelde konuşan Elite World <strong>Hotel</strong>ler<br />
Zinciri Genel Müdürü Ünsal Şınık, çevre<br />
bilincinin gelişmesinin merdiven altı<br />
kimyasalların önüne geçtiğinin altını<br />
çizerken, TESHİAD Başkanı Zafer<br />
Mumcular, temizlik görevlilerinin<br />
yaptıkları işin meslek olarak<br />
tanımlanması gerektiğine vurgu yaptı.<br />
Türkiye’de her gün yaklaşık 1 milyar 600<br />
bin araç yıkandığını belirten TOBFED<br />
Başkanı Serkan Bakırtaş ise önemli bir<br />
geri dönüşüm cihazının müjdesini verdi.<br />
Çok sayıda etkinliğe ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı<br />
Eczacıbaşı Profesyonel Akademi<br />
Yöneticisi Pınar Günenç, Eczacıbaşı<br />
Profesyonel sponsorluğunda “Hijyende<br />
Mükemmelliğe Ulaşmak için Sektör<br />
Uygulamalarına Farklı Bir Bakış Açısı”<br />
konulu konferans verdi. Alexandra<br />
Peters ile Dr. Jonathan Otter tarafından<br />
da ‘Hastanelerde Temizlik ve<br />
Hijyenin Maliyeti ve Getirileri’ başlıklı<br />
workshop’lar gerçekleştirildi.<br />
Seri girişimci, startup mentoru<br />
ve eğitimcisi, Start-IST kurucusu<br />
Mine Kocadağ Dedekoca’nın<br />
moderatörlüğünde, ‘Çevre Teknolojileri<br />
ile Atık Yönetimi Paneli’ düzenlendi.<br />
TÜDAM Dernek Başkanı Ekrem<br />
Demircioğlu, Global Clean<strong>tech</strong> Innovation<br />
Programı Müdürü Osman Malik Atanur<br />
ve Green Çevre Teknolojileri Genel<br />
Müdürü Serkan Akkaya konuşmacı<br />
olarak yer aldı. İTÜ Maden Fakültesi<br />
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kural’ın,<br />
‘Yaşanabilir Bir Çevre İçin El Ele<br />
Konferansı’ ve kitaplarının imza töreni<br />
ilgi gören etkinlikler arasındaydı.<br />
İnovatif ürünler sergilendi<br />
Sektörün yenilikçi ürün ve <strong>hi</strong>zmetleri, İstanbul Kongre<br />
Merkezi’nde yapılan Interclean İstanbul Endüstriyel Temizlik<br />
Teknolojileri & Hizmetleri Fuarı ve Konferansı’nda tanıtıldı.<br />
Yerli üretim Yüksek emiş gücüyle yerdeki cam şişeleri bile<br />
süpürebilen sokak temizleme aracı, nanoteknoloji ile üretilmiş<br />
ve kalabalık alanlarda en çok dokunduğumuz kapı kolu, elektrik<br />
düğmesi, trabzan gibi riskli alanlarda uzun süreli antibakteriyel<br />
bariyer oluşturan dezenfektan, Avrupa pazarında büyük ilgi<br />
gören yerli üretim sessiz elektrik süpürgesi gibi ürünler öne<br />
çıktı. Sıfır atık üreten, elektrikle çalışan ve yüksek emiş gücüyle<br />
yerdeki cam şişeleri bile süpürebilen yerli ve ileri teknoloji<br />
üretimi sokak temizleme aracı, 4 yıl önce kadın girişimci,<br />
endüstri ürünleri tasarımcısı Hilal Güngör tarafından kurulan<br />
GET Elektrikli Araçlar tarafından TÜBİTAK’ın desteğini alarak<br />
tasarlandı ve üretildi.
90<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon<br />
Dekopasaj<br />
Tarz sa<strong>hi</strong>bi oteller için<br />
İkinci el mobilya odaklı pazar yeri<br />
Dekopasaj özellikle butik otellerin de terci<strong>hi</strong><br />
oluyor. Dekopasaj’da bulunan birbirinden<br />
farklı binlerce ürünle ister <strong>hi</strong>çbir yerde<br />
bulunmayan vintage mobilyalarla,<br />
ister modern tasarım parçalarla oteller<br />
dekore edilebiliyor. Üstelik Dekopasaj,<br />
Bodrum ve Çeşme’ye nakliye <strong>hi</strong>zmeti de<br />
sağlıyor.
Oteller sadece sunduğu imkanlarla değil,<br />
dekorasyonlarıyla da tercih sebebi oluyor. Şık ve<br />
modern mobilyalar veya geçmişin yaşanmışlığını<br />
<strong>hi</strong>ssettiren vintage tasarımlar ortamın havasını<br />
değiştiriyor. İster şe<strong>hi</strong>r ister tatil beldesi oteli olsun,<br />
rahatlık kadar mekanların verdiği <strong>hi</strong>s de önem taşıyor.<br />
Birbirinden şık dresuarlardan retro konsollara…<br />
Dekopasaj ile masalsı, romantik otel odaları oluşturmak<br />
veya özel tasarım eskitmeli konsollarla misafirlerinizi<br />
otele girer girmez etkilemek mümkün. Birbirinden şık<br />
dresuarlardan retro konsollara, otantik vitrinlerden<br />
tasarım aynalara kadar tarz sa<strong>hi</strong>bi bir otel dekorasyonu<br />
için ihtiyacınız olacak her şey Dekopasaj’da. Üstelik<br />
bu şık görünümü yine Dekopasaj’da bulunan dekoratif<br />
aksesuarlarla tamamlamak da mümkün. Masa<br />
lambaları, mumluklar, nostaljik radyo, telefon ve<br />
daktilolarla mobilyalara uyum sağlayan bir görüntü<br />
ortaya koyabiliyor. Bodrum ve Çeşme’ye nakliye <strong>hi</strong>zmeti<br />
de sağlayan Dekopasaj, yazlık mekanlara yeni bir hava<br />
katıyor.
92<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon<br />
Şimdi açık hava zamanı!<br />
Baharın gelmesiyle yaza göz kırpmaya başlayan güzel havalar<br />
küçükten büyüğü herkese açık hava hayalleri kurdurmaya<br />
başladı. Kışın soğuk günlerinin verdiği uyuşukluk <strong>hi</strong>ssi<br />
kendini enerjik bir ruh haline bırakırken yaşam alanlarınızı<br />
yenilemenin tam zamanı!<br />
Özellikle yazın sevdiklerinizle daha<br />
çok vakit geçireceğiniz teras, balkon<br />
ve verandalarda değişim vakti geldi.<br />
Bu mekanlarda ihtiyaç duyacağınız uzun<br />
ömürlü, sağlam, güvenli ve estetik ürün<br />
çözümlerini en çok çeşidi ile bulacağınız<br />
adres her zaman olduğu gibi, Ege<br />
Seramik.<br />
Sezonun gözdesi Terrazzo ve Cotto<br />
şıklığını yakalamak veya 20X20cm ebatlı<br />
Vintage konseptli ürünlerimizle sizde<br />
hemen tanışın. Alicante, Bolivia, Oasis,<br />
Casablanca, Positano ve diğer Ege<br />
Seramik ürün serilerini hemen keşfedin.<br />
Yaza evinizin en şık hali ile merhaba<br />
deyin!
94<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
dekorasyon<br />
Seramiksan’dan<br />
modern ve zamansız banyolar…<br />
Gelişen tasarım dünyası ve<br />
teknoloji ile beraber günümüz<br />
banyoları artık, insanların<br />
konforlu vakit geçirdikleri, yenilenmek<br />
için fırsat yarattıkları birer yaşam<br />
alanına dönüşüyor. Seramiksan’ın her<br />
zevke ve ihtiyaca <strong>hi</strong>tap eden geniş ürün<br />
yelpazesinde bulunan karo ve vitrifiye<br />
serileri modern ve zamansız banyolar<br />
ortaya koyuyor…<br />
Modern yaşam alanlarında beton<br />
etkisi<br />
İç mekanlarda endüstriyel stilin<br />
popülerleşmeye başlaması ile<br />
brüt beton görünümlü duvar ve<br />
zeminler, sıra dışı dekorasyon tarzını<br />
benimseyenlerin gözdesi oluyor. İç<br />
mekan tasarımlarında kullanıldığında<br />
yaşam alanlarına yalın bir görünüm<br />
sunan brüt beton, <strong>2019</strong> yılı dekorasyon<br />
trendleri arasında. Seramiksan’ın<br />
antrasit ve grinin birçok tonunun yer<br />
aldığı brüt beton görünümlü porselen<br />
karo serileri, 120x120, 60x120 ve 60x60<br />
cm ebat alternatifleri sunan Urban,<br />
Cement, Petra, Neostone sade yüzey<br />
dokuları ile betonun dayanıklı yapısını<br />
yaşam alanlarıyla buluşturuyor.<br />
Mermerin gücünü <strong>hi</strong>ssedin<br />
Bu yılın yükselen trendi olan mermer,<br />
damarlı görünümü ve çarpıcı<br />
renkleriyle iç mimarinin göz alıcı<br />
malzemesi olarak ön plana çıkıyor.<br />
Seramiksan’ın kusursuz ve parlak<br />
yüzeylere sa<strong>hi</strong>p mermer görünümlü<br />
porselen karo serileri, stil sa<strong>hi</strong>bi<br />
banyolar yaratıyor. <strong>2019</strong> yılının öne<br />
çıkan dekorasyon trendlerinden olan<br />
mermeri, şık ve etkileyici tasarımlarla<br />
yeniden yorumlayan Seramiksan’ın<br />
120x120, 60x120 ve 60x60 cm olarak<br />
farklı ebatlarda sunulan Black Marble,<br />
Ephesus, Bergama, Calacatta Marmi,<br />
Emperador ve Castelo porselen karo<br />
serileri büyük ebat avantajı ve daha<br />
az derz kullanımı ile mekanlarda<br />
bütünlük <strong>hi</strong>ssi oluşturuyor. 30x90<br />
cm, 30x60 cm ve 25x50 cm farklı ebat<br />
seçenekleri bulunan Victorian, Lasa,<br />
Orion, Gris, Alves, Rio, Santana duvar<br />
karosu serileri ise ışıltılı dekor, motif<br />
ve rölyef seçenekleriyle zengin döşeme<br />
alternatifleri sunuyor.
96<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Kafkas mutfağı Shamor ile<br />
İstanbul’da<br />
Ulusal mutfağın yeni yorumlarla zenginleştirilmiş hali, sömürge öncesi geleneklere<br />
dayanan Osmanlı, Türkmen ve Fransız mutfağının yeni kimlik formunu temsil eden<br />
Shamor <strong>Restaurant</strong>, hem göz hem de damak zevkine <strong>hi</strong>tap eden zengin menüsü ile<br />
Karaköy’de misafirlerini ağırlamaya başladı.<br />
Menü görme, tat alma, koku<br />
alma ve dokunma algısının<br />
yanı sıra aynı zamanda merak<br />
ve nostaljiye de neden olan geniş bir<br />
kültür ve felsefi bileşenler içererek<br />
misafirler için etkileyici bir gastronomik<br />
deneyim yaşatmayı amaçlayan Shamor<br />
<strong>Restaurant</strong>, doğu spesiyaliteleri ve<br />
Osmanlı mutfağının derin köklerine<br />
dayanan zenginlikleri yeniden<br />
yorumluyor.<br />
Mutfak şefi ve işletmecisi, Wagif<br />
Feyzullayev<br />
Shamor’un tecrübeli mutfak şefi<br />
ve işletmecisi Wagif Feyzullayev<br />
Türkmenistan’ın Aşkabat şehrinde<br />
dünyaya geldi. Çocukluk yıllarında<br />
profesyonel güreşle ilgilenen<br />
Feyzullayev araştırmayı ve yeni<br />
bilgiler edinmeyi çocukluğundan<br />
bu yana alışkanlık haline getirdiğini<br />
belirtiyor. “Günümüzde geçmişteki<br />
başarılarıma bakmıyorum, her<br />
zaman geleceği düşünüyorum” diye<br />
de belirtmeden geçemiyor. Aşçılık<br />
mesleğine başladıktan sonra 5 yıldızlı<br />
otellerde de görev alan mutfak şefi<br />
şu an kendi mutfağında uygulamış<br />
olduğu felsefede Fransız şef P<strong>hi</strong>lippe<br />
Tore‘den esinlendiğini belirtiyor.<br />
Eğitime ve kendini geliştirmeye her<br />
zaman önem veren Feyzullayev Paris’e<br />
giderek Şef Nicholas Moulton’dan
gastronomi sanatı üzerine eğitim alıyor.<br />
Fransa’daki eğitimin ardından Rusya’ya<br />
dönerek Kafkasya gelenekleri üzerinde<br />
incelemelerde bulunuyor. Azerbaycan<br />
mutfağında yenilikler yapma<br />
düşüncesiyle Asya ve Avrupa arasında<br />
bir gastronomik köprü oluşturan<br />
İstanbul’da bir restoran açmaya karar<br />
veriyor ve Shamor’u açıyor. Restoranın<br />
menüsünde sadeliği ön planda tutuyor<br />
fakat misafirlerine alışılmış tatların<br />
dışında araştırılmış ve geliştirilmiş yeni<br />
tatlar sunarak farklılıklar oluşturmayı<br />
da sevdiğini belirtiyor. Pişirme tekniği<br />
olarak sous vide pişirme tekniğini tercih<br />
ediyor. Hazırlamış olduğu menülerde<br />
mevsimselliğe ve dolayısıyla tazeliğe<br />
özellikle dikkat eden Feyzullayev her<br />
sebze ve meyvenin kendi mevsiminde<br />
lezzetinin olduğunu savunuyor.<br />
“Örneğin çileklerden kışın bir tatlı<br />
yapmayı kesinlikle tercih etmiyorum,<br />
tadı işe yaramaz, doğada ürünlerin bir<br />
mevsimselliği vardır, bu da tattaki en<br />
büyük başarıdır” diyor.<br />
en önemli farkımız gıdada kalıcı<br />
renovasyonlar gerçekleştirme<br />
çalışmalarımızdır. Geleneksel<br />
uygulamaları yeniden yorumlayarak<br />
modernleştiriyoruz. Çalışmalarımıza<br />
Dropping a Han Dynasty Urn olarak<br />
adlandırılan Çinli sanatçı Ai Weiwei‘nin<br />
‘I’m rebuilding my tradition through<br />
contemporary mind’ (Geleneğimi<br />
çağdaş akılla yeniden inşa ediyorum)<br />
felsefe anlayışını yerleştirme çabası<br />
içindeyiz. Ve bu doğrultuda çalışıyoruz”.<br />
Her zaman geleceği düşündüğünü<br />
ancak geçmişini de asla unutmadığını<br />
belirten Feyzullayev, “Pişirme sadece<br />
el emeği değildir, aynı zamanda<br />
insanın düşünce gücünün hazırlamış<br />
olduğu yemeğe yansıması işidir.<br />
Ben hazırladığım yemekleri kendim<br />
yiyecekmiş gibi hazırlıyorum. Mutfaktaki<br />
en değerli malzemelerden veya<br />
araçlardan biri, çoğu zaman unutulmuş<br />
olan zi<strong>hi</strong>ndir” diyor ve ekliyor:<br />
“Amacımız gelecekte dünyadaki en iyi<br />
50 restoran arasında yer almak”.<br />
Geleneksel uygulamaları yeniden<br />
yorumluyor<br />
Shamor mutfağında geleneksel<br />
uygulamaları yeniden yorumlayarak<br />
modernleştirdiklerini söyleyen<br />
deneyimli şef Feyzullayev, mekanın<br />
konseptini şöyle anlatıyor: “Konseptimiz<br />
bir piramit şeklinde düşünülebilir. Üst<br />
katta her zaman bir fikir vardır, alt<br />
katlarda ise onu takip eden maddeler ve<br />
teknikler vardır. Fakat bütün bunların<br />
üzerinde olan şey kültürdür. Kültür<br />
olmadan <strong>hi</strong>çbir şey olmaz. Her şeyin<br />
temelini kültür oluşturur ve içinde her<br />
şeyi barındırır. Diğer restoranlardan
98<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong> açıldı<br />
Sağlıklı yaşam konsepti ile tasarlanan Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong>, LUX* Bodrum’da<br />
kapılarını açtı. Mekan, wellness ve otel müşterilerine yönelik hazırladığı detox yemekleri<br />
ile de farkını ortaya koyacak.
Adabükü’nde eşsiz bir tatil fırsatı sunarken, gurmelere<br />
<strong>hi</strong>tap eden lezzetleriyle de misafirlerine şölen yaşatan<br />
LUX* Bodrum, sağlıklı yaşam konsepti ile tasarlanan<br />
Vitalica Healing <strong>Restaurant</strong>’ı <strong>hi</strong>zmete açtı.<br />
Sağlıklı yaşam kavramının giderek daha gündemde olduğu<br />
ve bilincin arttığı, yeme alışkanlıklarının hayat kalitesine<br />
etkisinin yakından ölçüldüğü bir dönemde ’Vitalica Healing’<br />
dünyadaki sağlıklı yaşam yeme alışkanlıkların üzerine<br />
kurulmuş tamamen doğal, taze, temiz yemek” önceliğini<br />
vurgulayan bir restoran.<br />
Sağlık ihtiyaçlarına ve farklı<br />
beklentilere yanıt verebilecek<br />
bir yiyecek ve içecek menüsü<br />
sunmasının yanı sıra<br />
sertifikasız <strong>hi</strong>çbir ürünün<br />
yer almadığı mekan dünya<br />
mutfaklarından Anadolu<br />
mutfağına kadar çok geniş ve<br />
sağlıklı menüler sunuyor.<br />
Doğaya saygı gösterilerek tasarlanan<br />
LUX* Bodrum Resort & Residences;<br />
kristal berraklığındaki Ege denizinin<br />
kıyısında yer alan; yüksek oksijene<br />
sa<strong>hi</strong>p, yemyeşil bitki örtüsüyle kaplı bir<br />
yarımadayı kucaklıyor. Otel, kendini<br />
doğaya adapte eden modern tasarımı<br />
ve kendine ait özel koyunda 650<br />
metrelik beyaz kum plajıyla farkını<br />
ortaya koyuyor. Her kitleye, ihtiyaca<br />
ve beğeniye yönelik seçeneklerin<br />
bulunması, oteli canlı ve hareketli<br />
bir nokta olarak öne çıkarıyor. 83<br />
bin metrekarelik alana yayılan LUX*<br />
Bodrum Resort & Residences, farklı<br />
oda kategorisiyle birlikte 91 otel odası,<br />
77 özel villayı barındırıyor.<br />
“Doğal, taze, temiz yemek”<br />
“Doğal, taze, temiz yemek”<br />
önceliğini vurgulayan<br />
menüsünde yeni ve tüm diyet<br />
ihtiyaçlarını kapsayıcı bir<br />
bakışla vegan, vejetaryen,<br />
glütensiz seçeneklerin yanı<br />
sıra, zengin proteinler sağlıklı<br />
yağlar gibi seçenekleri daha<br />
iyi tanıtmak, yaygınlaştırmak<br />
ve erişilebilir bir sağlık<br />
hareketine öncü olmak amacı<br />
ile yaşama dokunuyor.
100<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Patio menüsü ilhamını Ege ve Akdeniz<br />
mutfağından alıyor.<br />
Bebek’in yeni gözdesi<br />
Patio<br />
Bebek’te açılan, ‘avlu’<br />
anlamına gelen ismiyle<br />
daha ilk seferde ferah bir<br />
<strong>hi</strong>s veren Patio, şehre yeni<br />
bir soluk getiriyor.<br />
Bebek, Cevdetpaşa Caddesi<br />
üzerinde açılan Patio, samimi<br />
ve oldukça konforlu atmosferi,<br />
mekanı süsleyen limon ağaçları, renkli<br />
ve enerji dolu dekorasyonu, damaklarda<br />
iz bırakan lezzetleri başta olmak üzere,<br />
her detayında unutulmaz deneyimler<br />
yaşatıyor.<br />
Ferah bir veranda gibi tasarlanan<br />
mekanın barı, zengin çeşitliliği ve imza<br />
kokteylleri ile yaz boyu mekanın şehrin<br />
en keyifli buluşma noktası olacağının<br />
sinyallerini veriyor. Brasserie tarzı yemek<br />
menüsü de ilgi çekiyor. Günün her anına<br />
dokunan lezzet seçeneklerinin bulunduğu<br />
Keyifli tatlar, iştah kabartan sunumlar<br />
Gastronomi dünyasının başarılı<br />
isimlerinden şef Mu<strong>hi</strong>ttin Kabasakal<br />
ve ekibi önderliğinde hazırlanan Patio<br />
menüsü, paylaşımlıklarla başlıyor,<br />
salatalar, pizzette, makarnalar, ana<br />
yemekler ve tatlılarla devam ediyor.<br />
Radika salatası, portakal sos, Scamorza<br />
peyniri, balzamik ve paprikalı Izgara<br />
Kuşkonmaz, avokado salatası, kırmızı<br />
pancar, rakula, karabuğday, greyfurt,<br />
portakal, Asya soslu Vegan Bowl, karışık<br />
yeşillik, havuç, salatalık, avokado, turp,<br />
jalepeno biber, cherry domates, ev yapımı<br />
tortilla cips, özel kefir sosuyla Avokadolu<br />
Patio Salatası, üç renkli kinoa, roka ve<br />
endivyen karışımı, kuşkonmaz, turp<br />
yaprakları, cherry domates ve Patio sosla<br />
Kinoa Salatası, menüde yer alan sağlıklı<br />
seçeneklerden...<br />
Kavrulmuş yemlik otu, tazaki sos, kırma<br />
zeytin salatası, bal, trüf, kadayıfa sarılı<br />
light feta Feta Kadayıf, yanında zeytin<br />
salatası ve yufka ekmeği ile gelen,<br />
kadayıfa sarılı trüflü feta, c<strong>hi</strong>pottle sos,<br />
fıstıklı şiş köfte, çıtır tavuklu Atıştırmalık<br />
Tabağı, tiftik ördek eti, mantar, Portobello<br />
sos, salatalık, taze soğan ve Hoisin<br />
soslu Ördek & Mantar Pizzette, kızarmış
kokoreç, Provolon peyniri, acı biber<br />
turşusuyla Kokoreç Pizzette, rakula,<br />
pancar, ceviz, turp, portakal soslu, soğuk<br />
yenen ve glütensiz Fusilli Gluten Free,<br />
Patio’nun mutlaka denenmesi gereken<br />
imza lezzetlerinden…<br />
Ev yapımı tatlılar<br />
Ana yemek seçenekleri, hem balık hem<br />
tavuk hem de kırmızı et sevenleri mutlu<br />
ediyor. Patio salata, yoğurt sos, safranlı<br />
arpa şehriye pilavı ile masaya gelen kuzu<br />
sırtı Kuzu Şaşlık ve ızgara kuşkonmaz,<br />
buğdaylı yeşil salata, Asya sos, ev yapımı<br />
Cafe de Paris soslu bonfile dilimleri<br />
Patio Usulü Bonfile, kırmızı et sevenlerin<br />
iştahını kabartan alternatifler arasında<br />
yer alıyor. Beyaz et tercih edenlerin<br />
ilgisini çekenler arasında ise avokado<br />
parçaları ve portakallı Patio salatası<br />
eşliğinde tavuk but Izgara Tavuk, isli<br />
kapari sos, taze baharatlar, fırın patates,<br />
kuşkonmaz ile servis edilen somon file<br />
Izgara Somon gibi seçenekler bulunuyor.<br />
Mekanın her biri ev yapımı tatlılarından,<br />
incir, hurma, Hindistan cevizi sütü ve<br />
vanilyalı dondurmalı Şekersiz İncirli<br />
Hurma Tatlısı, vanilyalı dondurma,<br />
karamelize fındık ve çilek parçaları ile 7<br />
katlı çikolatalı tatlı Setteveli, menüde yer<br />
alanlardan sadece birkaçı…<br />
Avludaki mis kokulu limon ağaçları…<br />
Mekanın dekorasyonunda ağırlıklı<br />
kullanılan bakır öğeler, mekanı<br />
çevreleyen eskitme taş dokularla<br />
harmanlanıyor. Konforlu sedir oturma<br />
gruplarına, ortamın enerjisini tetikleyen<br />
canlı renkler, mekana özenle yerleştirilen<br />
bitki ve çiçekler, mis kokulu limon<br />
ağaçları eşlik ediyor.<br />
Şehrin yeni gözdesi, kokteylleri ve<br />
lezzetleriyle ilgi çeken, Bebek’in keyifli<br />
avlusu Patio, zamanın nasıl geçtiğini<br />
anlamadan, güzel anlar yaşamak<br />
isteyenleri ağırlıyor.
102<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı<br />
İstanbul’da<br />
Değişik tatları kahveyle buluşturan Türkiye’nin ilk füzyon içecek mutfağı Olmadık<br />
Kahveler Atölyesi, ikinci şubesini İstanbul Caddebostan’da açtı.
Miksolojiyi (karıştırma sanatı) odağına alarak kahve<br />
reçeteleri geliştiren Olmadık Kahveler Atölyesi’nde,<br />
yeni tatlar ortaya çıkarmak için çalışmalar tüm hızla<br />
sürerken, özgün lezzetleri daha fazla kişiye ulaştırmak<br />
için yeni kahve atölyeleri kuruluyor. Ankara’da başlayan<br />
serüvenin ardından İstanbul Caddebostan İskele Sokak’ta da<br />
<strong>hi</strong>zmet vermeye başlayan Olmadık Kahveler Atölyesi, başka<br />
<strong>hi</strong>çbir yerde bulunamayacak tatları alternatif lezzet arayan<br />
kahve tutkunlarıyla buluşturuyor.<br />
Matematik problemi çözer gibi kahve tarifleri hazırlanıyor<br />
3. dalga kahve dükkanlarının aksine asidite ve tatların<br />
karışımlar içerisinde çakışmaması için özenle çalıştıklarını<br />
belirten Olmadık Kahveler Kurucusu A. Seçkin Canan, “Bir<br />
nevi laboratuvar gibi çalışıyoruz. Matematik problemi çözer<br />
gibi asit ve şeker oranlarının yer aldığı tablolarla önce kağıt<br />
üzerinde geliştiriyor, ardından uygulamaya geçiyoruz. Bu<br />
nedenle de her meyve, her baharat ve her özüt kahvelerle<br />
bir araya getirilemiyor. Bu durum süt için bile geçerli; doğru<br />
tat için 6 farklı süt kullanıyoruz, her süt her kahve çeşidiyle<br />
yan yana gelemiyor. Öyle ki, kahvelerle karıştırılan en basit<br />
ürünlerin oranlarında da<strong>hi</strong> ufak bir değişiklik yapıldığında,<br />
kahvenin tadı tümüyle bozuluyor.” ifadelerini kullandı.<br />
29 farklı olmadık kahve ve 16 farklı kahvesiz olağan dışı<br />
lezzet<br />
Füzyon mutfak yaklaşımını içeceklere taşıyarak denenmemiş<br />
tatlar ortaya koyan Olmadık Kahveler Atölyesi, barista ve<br />
gastronomi uzmanlarından oluşan ekibiyle, 29 farklı olmadık<br />
kahve ve 16 farklı kahvesiz olağan dışı lezzet sunuyor.<br />
Meşe isinden yöresel tatlara, rokadan çileğe kadar farklı<br />
aromalara sa<strong>hi</strong>p birçok aroma kahveyle buluşuyor. 3. nesil<br />
kahvecilerden farklılaşarak Türkiye’de yenilikçi bir işe imza<br />
atan Olmadık Kahveler Atölyesi, Türkiye’de füzyon içecek<br />
yaklaşımının öncüleri arasında yer alıyor.
104<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Akdeniz mutfağına özel dokunuşlar<br />
Amante Di Mare<br />
Akdeniz mutfağının sevilen<br />
lezzetleri ve denizin<br />
bereketiyle şekillenen<br />
menüsüyle Amante Di<br />
Mare, lezzet tutkunlarını<br />
yepyeni tatlar keşfetmeye<br />
davet ediyor.<br />
Ege’nin en sofistike kaçış<br />
destinasyonu Alaçatı’da yeni sezona<br />
merhaba diyerek konuklarını<br />
ağırlayan Biblos Resort, Alaçatı’nın<br />
keyifli restoranı Amante Di Mare, taze<br />
deniz mahsullerinin eşlik ettiği Akdeniz<br />
Mutfağı’nı yeniden yorumlayarak<br />
konuklarına unutulmaz bir gastronomi<br />
deneyimi yaşatıyor. Denize nazır<br />
manzarası ve sarı sıcak yaz akşamlarını<br />
daha da keyifli kılan şık dekorasyonuyla<br />
Amante Di Mare, rafine lezzetlerin<br />
tadımının yanı sıra, Ege’nin derin<br />
maviliğine karşı güzel bir gün geçirmeyi<br />
de vadediyor. Panoramik manzarasına,<br />
görsel bir şölen yaratan sörf koyu<br />
manzarasını da ekleyen Amante Di Mare,<br />
güneşi romantik bir ambiyansta batırmak<br />
isteyen tüm misafirlerini bekliyor.<br />
Akdeniz mutfağının özgün yorumu<br />
Akdeniz Mutfağı ve deniz mahsullerinin<br />
eşlik ettiği seçkin lezzetler, Amante Di<br />
Mare’nin güçlü akşam yemeği menüsüne<br />
hayat veriyor. Tari<strong>hi</strong> yüzyıllar öncesine<br />
dayanan reçeteler arasında; Ege’ye<br />
özgü otlarla hazırlanan lezzetler ve Ege<br />
Mutfağının sevilen mezeleri öne çıkıyor.<br />
Kabak Sıyırma, Pembe Sultan, Cibesli<br />
Atom Amante Di Mare mezelerinden öne<br />
çıkan tatlar olurken, Ebe Gümeci, Kaya<br />
Koruğu, Arap Saçı ve daha bir çok Ege<br />
otu halis zeytinyağı ve özel soslarla iştah<br />
kabartıyor. Sunumu ve tatlarıyla tam da<br />
yaz aylarının hafifliğine yakışan zeytinyağlı<br />
tabaklarına Ege’nin bereketli sularının<br />
sunduğu sezon balıkları ve lezzetli<br />
kabuklular eşlik ediyor. Balık pastırması,<br />
İsli Çiroz ve özel marinasyonuyla eşsiz bir<br />
lezzete dönüşen Levrek, menünün imza<br />
lezzetleri arasında yer alıyor. Amante Di<br />
Mare menüsünde ana yemek seçenekleri<br />
de diğer lezzetler gibi gurme tadımlar<br />
yaşatıyor. Rustik sosla servis edilen<br />
Istakozlu Linguini, Karides, Mavi Yengeç,<br />
Deniz Mahsullü Risotto deneyenlerin<br />
vazgeçemediği seçenekler arasında<br />
yer alıyor. Tatlı sonları sevenleri de<br />
unutmayan Amante Di Mare, alternatifli<br />
tatlı menüsünde özel tatlara yer veriyor.<br />
Hatay Usulü Kabak Tatlısı, kaymak ve<br />
ceviz eşliğinde sunuluyor. Eşsiz lezzetleri<br />
kadar güçlü içecek menüsüyle de Amante<br />
Di Mare tüm tadımları unutulmaz kılıyor.<br />
Gün ortasını taçlandıran güçlü tatlar<br />
Akşam yemekleri kadar öğlen yemeği<br />
menüsünde de iddialı olan Amante<br />
Di Mare, deniz mahsulleri ve mevsim<br />
sebzeleriyle hazırlanan salatalar,<br />
İtalyan Mutfağı’nın favori makarnaları,<br />
pizza ve pide severler için odun fırında<br />
pişerek servis edilen alternatifleriyle<br />
gün ortasında doyurucu ve lezzetli<br />
seçenekler arayanlar için en doğru<br />
adres oluyor. Alaçatı Mücveri, Pancarlı<br />
Kalamar Salatası ve Ege otlarıyla servis<br />
edilen Izgara Balık köftesi Amante öğlen<br />
menüsünde yer alan spesiyallerden<br />
sadece birkaçı.
106<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
MSC Cruises, Ramón Freixa ortaklığını genişletiyor<br />
Avrupa, Güney Amerika, Körfez ve Güney Afrika Bölgesinde dünyanın en büyük<br />
kruvaziyer gemi şirketi ve alanın pazar lideri olan MSC Cruises Mayıs ayında MSC<br />
Meraviglia’da ve bu yıl <strong>hi</strong>zmete girecek olan MSC Grandiosa’da, iki yeni HOLA! Tapas<br />
Bar restoranı açarak, iki Michelin yıldızlı İspanyol şef Ramón Freixa ile büyük bir<br />
başarıyla sürdürdüğü ortaklığını genişleteceğini duyurdu.<br />
MSC Cruises CEO’su Gianni<br />
Onorato, konuyla ilgili şunları<br />
dile getirdi: “Ortaklık için<br />
doğru şefleri ararken göz önünde<br />
bulundurduğumuz bir dizi kriterler var.<br />
İlk olarak kendi ilgilendikleri mutfak<br />
kültüründe sektör lideri bir uzmanlık<br />
sunabilecek ve gemide konuklarımızın<br />
yemek deneyimlerini olağanüstü tatlar<br />
ile zenginleştirecek şefler arıyoruz.<br />
İkinci olarak bizimle aynı değerleri<br />
paylaşan şefler ile çalışmak istiyoruz.<br />
Ramon, sadece yenilikçi ve modern<br />
tarzıyla İspanyol gastronomisinde<br />
mükemmeliyeti yakalamakla kalmıyor,<br />
Akdeniz mutfağı konusunda da bizimle<br />
aynı tutkuyu paylaşıyor. Ramon<br />
ile yaptığımız bu başarılı ortaklığı,<br />
daha fazla konuğun onun vizyonunu<br />
deneyimlemesine olanak sağlayacak<br />
şekilde geliştirmeye devam etmekten<br />
memnuniyet duyuyoruz.”<br />
Mutfağı Michelin yıldızlı şeflere emanet<br />
Frexia; arka arkaya 25 yıl boyunca üç<br />
Michelin yıldızını elinde tutan ünlü Alman<br />
şef Harald Wohlfahrt, iki Michelin yıldızlı<br />
Raymond Blanc, yenilikçi pan-Asya<br />
şefi Roy Yamaguc<strong>hi</strong>, ödüllü pasta şefi<br />
Jean P<strong>hi</strong>lippe-Maury ve beğeni toplayan<br />
Çinli şef Jereme Leung’un da içinde yer<br />
aldığı etkileyici önde gelen uluslararası<br />
şefler listesinin bir parçasıdır. Dünyanın<br />
sevilen mutfaklarından bazılarının<br />
temsilcileri olan bu yeteneklerin her<br />
biri, kendi özgün tarzları ve vizyonları ile<br />
filo genelinde konuklar için unutulmaz<br />
yemek deneyimleri ortaya koymaktalar.<br />
Ramón Freixa, duygularını şöyle dile<br />
getirdi: “HOLA! Tapas Bar konseptini<br />
MSC Cruises filosundaki iki gemiye<br />
daha taşıyarak dünyanın dört bir<br />
yanından gelen konukların, neşeli bar<br />
atmosferimizde iştah açıcı lezzetler ile<br />
İspanya’nın gerçek tadını keşfetmelerine<br />
olanak sağlamaktan büyük bir mutluluk<br />
duyuyorum.”<br />
HOLA! TAPAS BAR HAKKINDA<br />
Meraviglia sınıfı gemilerin merkezindeki<br />
hareketli Akdeniz tarzı güvertede<br />
yer alan HOLA! Tapas Bar konsepti,<br />
konukların bir dizi geleneksel ve modern<br />
paylaşımlı tabağın ve İspanya’nın en<br />
ünlü yemeklerinden ilham alınarak<br />
hazırlanan ufak atıştırmalıkların tadını<br />
çıkarabilecekleri, sosyal ve sıcak<br />
yemek deneyimleri sunmak üzere<br />
tasarlandı. Konuklar, toplu ve bireysel<br />
oturma düzeninin karışımını sunan<br />
açık atmosferde, hızlı bir atıştırmalık<br />
alabilir veya enfes bir yemeğin tadını<br />
çıkarabilirler. Menünün öne çıkan<br />
lezzetlerinden bazıları ise otantik<br />
İspanyol tortillası, zeytinyağlı, ançüezli,<br />
biberli Gilda ve tatlı sevenler için tipik<br />
Katalan tatlısı: Katalan Krem.
Yalıkavak Marina’ya yepyeni bir konsept<br />
Kai Lounge<br />
Bodrum Yalıkavak Marina’nın yeni gözdesi Kai Lounge,<br />
Kokteyl Bar & Street Food kültürünü Bodrum’a taşımaya hazırlanıyor.<br />
Uluslararası örnek projeleri ile tanınan ve<br />
Türkiye’de yeme-içme, turizm, gayrimenkul<br />
ve inşaat sektörlerinde yaptıkları güçlü<br />
yatırımları ile öne çıkan RMA Group’un yeni gözdesi<br />
Kaı Lounge, Kokteyl Bar & Street Food konsepti<br />
ile Bodrum, Yalıkavak Marina’da yer almaya<br />
hazırlanıyor.<br />
Bu yaz Kai Beach Bodrum’un Mandarin Oriental’in<br />
Cennet Koyu’nda yenilenerek açılacak olmasının<br />
ardından Kai Lounge’da Yalıkavak Marina’yı etkisi<br />
altına alacak.<br />
Türk sokak lezzetleri de yer alıyor<br />
Yalıkavak Marina’nın lüks restoran bloğunda Mayıs<br />
sonu itibariyle 14:00-04:00 saatleri arası servis<br />
verecek Kai Lounge menüsünde burger, hot dog,<br />
bun, caviar gibi dünya lezzetlerinin yanı sıra gece<br />
sonu çorba ve kokoreç gibi Türk sokak lezzetleri de<br />
yer alıyor. Kai Lounge, kokteyl ve sunum çeşitliliği<br />
ile de Bodrum’da birinciliği elde ederek sezonun<br />
vazgeçilmez adreslerinden olmayı amaçlıyor.
108<br />
hotel restaurant<br />
& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
yeni mekan<br />
Premium kapsül kahvede<br />
dünyanın öncü markası<br />
Nespresso,<br />
Türkiye’deki altıncı<br />
butiğini yeni konseptiyle<br />
İstinye Park’ta açtı.<br />
Nefis gurme kahveleri ile profesyonel<br />
kahve deneyimini evlere taşıyan<br />
Nespresso, Türkiye’deki büyümesine<br />
devam ediyor. Kahve severler, Türkiye’de<br />
yeni konseptle açılan ilk butik olma<br />
özelliğine sa<strong>hi</strong>p Nespresso İstinye Park<br />
Boutique’i ziyaret ederek, kahvenin<br />
kökenine doğru deneyimsel bir yolculuğa<br />
çıkıyor.<br />
İstinye Park Boutique, yeni konsepti ile<br />
Nespresso kahve deneyimini ön plana<br />
çıkarıyor. İstinye Park Boutique’i ziyaret<br />
eden kahve tutkunları hem Nespresso’nun<br />
çekirdekten fincana uzanan <strong>hi</strong>kayesi<br />
hakkında bilgiler ediniyor hem de geniş<br />
kahve çeşitliliğini deneyerek Nespresso<br />
dünyasını daha yakından tanıyor.<br />
Türkiye’de Yeni Konseptle Açılan İlk Butik<br />
İstinye Park BoutIque<br />
Kahvenin kökenine saygı<br />
Yeni butik konsepti, Nespresso’nun<br />
çekirdekten fincana uzanan <strong>hi</strong>kayesinin<br />
başlangıç noktası olan kahve<br />
plantasyonlarından ilham alıyor.<br />
Bu ilhamla özel olarak tasarlanan<br />
yeni butik konseptindeki her detay,<br />
kahvenin kökenine saygı duruşunda<br />
bulunuyor. İstinye Park Boutique’te;<br />
Nespresso’nun kahve çekirdeği tedarik<br />
ettiği tarlaların dokusunu yansıtan kahve<br />
tonlarına, Nespreso AAA sürdürülebilir<br />
kalite programının kalbinde yer alan<br />
plantasyonları sembolize eden bitkiler<br />
eşlik ediyor. Kahve plantasyonlarında hasat<br />
sürecinde çiftçiler tarafından kullanılan<br />
ısıtıcı lambalardan ilham alınarak<br />
tasarlanan aydınlatmalar ise deneyim<br />
alanlarında yer alıyor.
Yaz akşamlarının yeni mekanı<br />
Grasidi Meyhane<br />
Grand Hyatt Istanbul,<br />
konumu itibariyle şehrin<br />
gürültüsünden uzak,<br />
gizlenmiş yemyeşil<br />
bahçesinde açacağı yeni<br />
mekanı Grasidi Meyhane<br />
ile bu yazın buluşma<br />
noktası olacak.<br />
Grand Hyatt İstanbul’un şehrin<br />
ortasına gizlenmiş yemyeşil<br />
bahçesine, tavernanın ruhunu,<br />
lezzeti ve ambiyansı ile getirecek<br />
yeni mekanı Grasidi Meyhane geliyor.<br />
Sevdikleriyle unutulmaz yemek<br />
masalarında buluşmak isteyenlerin<br />
mekanı olmaya aday Grasidi Meyhane,<br />
çimlerin üzerinde, ahşap masaların yer<br />
aldığı, tepeden inen ampullerin nostaljik<br />
havası ve meyhane müziklerinin yer<br />
aldığı salaş ve samimi ortamıyla yaz<br />
akşamlarının vazgeçilmez mekanlarından<br />
olacak.<br />
Ege esintisi, Türk ve Yunan mezelerinde<br />
buluşuyor<br />
Grand Hyatt Istanbul’un şefi Serkan<br />
Yaman ve Hyatt Regency Selanik<br />
şefi Konstantinos Chatzimoisiadis<br />
tarafından hazırlanan menü, acılı<br />
peynir ezmesi, karışık deniz ürünleri<br />
salatası, mamzama, atom, fava gibi bol<br />
ve çeşitli mezeler, tarator sos ile servis<br />
edilen kalamar tava, kızarmış gümüş<br />
balığı, kızarmış çıtır karides, saganaki<br />
beyaz soslu karides gibi Türk ve Yunan<br />
lezzetlerini bir araya getiriyor.<br />
Açık havada sevdikleri<br />
ile huzurlu ve keyifli vakit<br />
geçirmek isteyenler için<br />
Grasidi Meyhane,<br />
7 <strong>Haziran</strong> itibari ile<br />
haftanın 7 günü açık!
hotel restaurant<br />
110 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
hotel-<strong>tech</strong><br />
Turistik belde ve<br />
şe<strong>hi</strong>r otelleri, yeni<br />
nesil akıllı güvenlik<br />
teknolojileriyle daha<br />
az insan kaynağı<br />
kullanarak, daha<br />
kapsamlı güvenliğe<br />
sa<strong>hi</strong>p oluyor. Konuk<br />
ağırlama sektörüne<br />
özel güvenlik<br />
ihtiyaçlarına uçtan<br />
uca çözüm sunan<br />
Sensormatic,<br />
misafirlerin konforlu ve<br />
güvenli bir konaklama<br />
deneyimi yaşamalarını<br />
sağlıyor.<br />
Turizmde güvenlik,<br />
konfor ve gizlilik ekseninde şekilleniyor<br />
Yaz dönemiyle birlikte konuk ağırlama<br />
sektöründe misafir trafiği artarken,<br />
gerek turistik yerleşkelerde gerekse<br />
şe<strong>hi</strong>r otellerinde yıl boyu temel ihtiyaç<br />
değişmiyor: Daha az insan müdahalesiyle<br />
daha konforlu ve güvenli bir konaklama<br />
deneyimi yaşatmak. Bu ihtiyacı<br />
karşılamanın yolu ise Sensormatic’in 25<br />
yıllık tecrübesi ve sektör uzmanlığıyla<br />
uçtan uca <strong>hi</strong>zmet olarak sunduğu akıllı<br />
güvenlik teknolojilerinden geçiyor.<br />
Konaklama terci<strong>hi</strong>nde internette ve<br />
sosyal medyada yer alan yorumların<br />
belirleyici unsur haline gelmesi, otel ve<br />
turistik tesislerde müşteri deneyiminin<br />
daha fazla önem kazanmasını sağlıyor.<br />
Üstelik misafirlerin memnuniyetini<br />
sağlarken, turizm sektörüne ilişkin<br />
yasal yönetmeliklerle tam uygum<br />
sağlanması ve yerleşke içindeki tüm<br />
güvenlik önlemlerinin dört dörtlük olması<br />
gerekiyor.<br />
Normal yaşam rutininden çıkarak, daha<br />
rahat ve konforlu bir ortamda güvenle<br />
vakit geçirmek isteyen on binlerce<br />
misafiri ağırlayan konaklama tesislerinde<br />
güvenliği en verimli biçimde sağlamak<br />
için akıllı teknolojiler ön plana çıkıyor.<br />
Misafirler davranışlarının kontrol altında<br />
olmasını istemeseler de, güvende<br />
olduklarını <strong>hi</strong>ssetmek istiyorlar.<br />
Akıllı görüntüleme teknolojileri ve video<br />
analiz<br />
Yasal yönetmelikler gereği tüm otellerde<br />
giriş ve çıkış kayıtları titizlikle tutuluyor.<br />
Ancak özellikle tatil beldelerinde otele<br />
giriş ve çıkışlarda X-ray denetimi ya da<br />
konaklama deneyimini kesintiye uğratan<br />
diğer güvenlik önlemleri misafirlerin<br />
konforunu olumsuz yönde etkileyeceği<br />
için, turizm sektöründe güvenlik süreçleri<br />
büyük oranda görüntüleme sistemleri<br />
üzerinden yürüyor. Görüntüleme<br />
sistemlerinde algılanan verinin doğru<br />
anlamlandırılması ve yaşanabilecek<br />
olumsuzlukların erken aşamada tespit<br />
edilerek, güvenlik senaryolarının işleme<br />
alınması hayati önem taşıyor.<br />
İş veya tatil amaçlı otelde konaklayan<br />
kişilerin emniyetinin yanı sıra<br />
mahremiyetini de sağlamak otel<br />
yönetiminin öncelikli görevleri arasında<br />
yer alıyor. Yerleşke içinde kaydedilen<br />
görüntülerin saklandığı odaların iyi<br />
korunması ve bu görüntülere ulaşacak<br />
insanların yetkilendirilmesinin doğru<br />
yapılması gerekiyor. Otel misafirlerinin<br />
kendilerini güvende <strong>hi</strong>ssetmeleri için<br />
vazgeçilmez bir unsur olan gizlilik,<br />
Sensormatic’in gelişmiş yetkilendirme ve<br />
denetim sistemleriyle sağlanıyor.<br />
Hızlı taramayla kişi veya nesne<br />
tespitinde bulunabiliyor<br />
Yapay zeka destekli video analiz<br />
teknolojileri, otel veya turistik tesislerde<br />
kaydedilmiş saatlerce uzunluktaki<br />
görüntüler üzerinde hızlı tarama yaparak<br />
kişi veya nesne tespitinde bulunabiliyor.<br />
Avigilon Appearance Search, insan<br />
trafiğinin yoğun olduğu lobi, restoran ve<br />
asansör gibi kilit noktalarda kaydedilen<br />
görüntüler üzerinde yaptığı derin<br />
analizler sonucunda unutulan çantaları<br />
ya da ailesinden ayrı kalan bir çocuğu<br />
hızlıca tespit edip, güvenlik ekiplerini<br />
uyarabiliyor. Bugüne kadar kullanılan<br />
video analiz sisteminde seçilen nesnenin,<br />
yani örnekteki çantanın oraya ne<br />
zaman bırakıldığı görülebiliyordu. Bu<br />
çözüm sayesinde aynı alandaki farklı<br />
kameraların aldığı görüntüler içinde<br />
arama yapılabiliyor ve çantayı bırakan<br />
kişinin nereden geldiği, ne zaman<br />
bıraktığı ve sonrasında nereye gittiği<br />
anbean izlenebiliyor.
Ytong’tan<br />
alevlere geçit<br />
vermeyen yangın<br />
duvarı çözümü<br />
Ytong Genel Müdürü<br />
Gökhan Erel<br />
Yapı malzemesi sektörünün öncü<br />
kuruluşu Türk Ytong, sanayi yapılarını<br />
güvenli yangın çözümleriyle buluşturuyor.<br />
Alevlerin yayılmasını Ytong Yangın Duvarı<br />
ile önlüyor.<br />
Türkiye’de sanayi yapıları, son<br />
dönemlerde sıkça yaşanan yangın<br />
olayları ile gündeme geliyor. Ülke<br />
ekonomisi açısından büyük öneme<br />
sa<strong>hi</strong>p olan bu yatırımlar, beklenmedik<br />
yangınlarla büyük hasara uğruyor ya da<br />
tamamen yok oluyor. Sanayi yapılarındaki<br />
yangın riskinin ve yangının neden<br />
olduğu kayıpların, pasif yapısal yangın<br />
güvenlik önlemleri ile büyük ölçüde<br />
önlenmesi mümkün. Bunun için yapıların<br />
yangına dayanıklı yapı elemanları ile<br />
tasarlanması, inşa edilmesi ve olası bir<br />
yangın durumunda alevlerin ve dumanın<br />
yayılmasını önleyici nitelikte planlanmış<br />
olması gerekiyor. Sanayi yapıları<br />
gibi büyük ölçekli yapılarda yangının<br />
ilerlemesini ve yayılmasını önlemek için<br />
yapıyı yangın duvarları ile bölümlere<br />
ayırmak en etkili önlemlerden biri. 240<br />
dakikaya kadar yangına dayanan<br />
Ytong Yangın Duvarları, yangının<br />
ilerlemesini ve yapının diğer bölümlerine<br />
yayılmasını önleyerek, kurtarma ve<br />
tahliye çalışmalarına, itfaiyenin daha<br />
etkin bir müdahalesine olanak sağlıyor.<br />
Yangına 4 saat boyunca dayanır<br />
Türk Ytong Genel Müdürü Gökhan<br />
Erel, uluslararası standartlarda yangın<br />
duvarlarından 240 dakikaya varan<br />
yangın dayanımları beklendiğine dikkat<br />
çekerek, “Türkiye’de yürürlükte olan<br />
Binaların Yangından Korunması Hakkında<br />
Yönetmelik’te yangın duvarlarının en<br />
az 90 dakika yangına dayanıklı olacak<br />
şekilde projelendirilmesi gerektiği<br />
belirtilmiştir. Ülkemizde endüstriyel<br />
tesislerdeki yangınların sıklığı ve sebep<br />
olduğu kayıplar düşünüldüğünde, yangın<br />
duvarları için daha yüksek değerlerin<br />
belirlenmesine ihtiyaç olduğunu<br />
söyleyebiliriz.” dedi.<br />
Gökhan Erel şöyle devam etti: “A1 sınıfı<br />
<strong>hi</strong>ç yanmaz özellikteki Ytong paneller ile<br />
oluşturduğumuz Ytong Yangın Duvarı,<br />
yasal düzenlemelerle belirlenenin çok<br />
daha üzerinde bir değerle, 240 dakikaya<br />
ulaşan sürelerde yangına dayanım<br />
sağlıyor. Ytong Yangın Duvarları, yüksek<br />
performansının yanında yangın esnasında<br />
alev almıyor, yanmıyor, ze<strong>hi</strong>rli gazlar ve<br />
duman açığa çıkarmıyor.<br />
Sanayi yapıları içerisinde Yangın<br />
Duvarı olarak kullanılmasının yanında,<br />
yapının çatı ve dış duvarları da Ytong<br />
panellerle oluşturulabilir. Bu sayede yapı<br />
dışında çıkan bir yangının yapı içerisine<br />
ilerlemesi engellenir. Böylece yapı<br />
tamamıyla yangına dayanıklı<br />
olarak inşa edilmiş olur.”
hotel restaurant<br />
112 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürünler<br />
Tükenmez enerji kaynağıyla<br />
ekstra tasarruf sağlıyor<br />
Yenilikçi ve çevreci çözümleriyle iklimlendirme sektörünün standartlarını belirleyen<br />
Daikin, havada bulunan ısı enerjisini alarak tesisat suyuna aktaran Havadan Suya<br />
Isı Pompası Daikin Flex HT ile konfor ve tasarrufu bir arada sunuyor. Özellikle doğal<br />
gaz olmayan yerlerde otel, spor salonu, okul ve şantiye gibi büyük hacimli binaların<br />
sıcak kullanım suyu ihtiyacını en ekonomik biçimde sağlayan Daikin Flex, çevreci bir<br />
çözüm olarak da öne çıkıyor. Sistem, herhangi bir ilave ekipmana ihtiyaç duymadan<br />
dış ortam sıcaklığının -20°C’ye kadar düştüğü durumlarda bile 75°C sıcak kullanım<br />
suyu üretebiliyor.<br />
Akıllı Isıtma Sisteminde mükemmel çözüm<br />
Danfoss Link<br />
Verimliliği yüksek kombi veya kazan sistemleri kullanılsa da<strong>hi</strong> enerji verimliliğinin<br />
arttırılması, yaşam alanlarındaki konfor ve tasarrufun sağlanması açısından<br />
sistemlerin kontrollü bir şekilde yapılması önem taşıyor. Akıllı otomasyon<br />
sistemlerinin yaygınlaşmasıyla beraber akıllı ısıtma otomasyon sektörü de<br />
gelişmekte, Danfoss Link gibi yapay zeka tabanlı, uzaktan erişime uygun ürünler<br />
de tasarımıyla fark oluşturuyor. Elektrikli, sulu ve radyatör tipi ısıtma modellerinin<br />
tümünü, hem merkezi bir noktadan hem de uzaktan kontrolüne imkan tanıyan<br />
Danfoss Link, başlıca zon kontrol cihazlarından yani termostatlar ve bileşenlerinden<br />
oluşuyor. Danfoss Link sistemi, radyatörlü ısıtma ve döşemeden ısıtma<br />
sistemlerinin ayrı ayrı veya kombine olarak kontrolünü kapsıyor. Danfoss Link<br />
tüm ısıtma sisteminin dokunmatik bir ekran ile tek noktadan kontrolü ve bağımsız<br />
çalışmalarla 23%’e varan enerji tasarrufu sağlıyor.<br />
Ses deneyimlerini kökünden değiştiriyor<br />
LG Electronics (LG), kullanıcıların sesi deneyimleme şeklini farklılaştıracak son model,<br />
<strong>2019</strong> ses sistemleri yelpazesini görücüye çıkardı. LG’nin her yıl inovasyonu kutladığı<br />
InnoFest MEA’da, şirketin <strong>2019</strong>’daki amiral gemisi Ses Barı vitrine çıkarıldı. SL10YG,<br />
5.1.2ch 570W gibi güçlü çıktılı ses barı ve Meridian Audio’nun üstün teknolojisini, sade<br />
tasarımlı zarif bir gövde içinde sunuyor. Meridian’ın Bass & Space teknolojisi, SL10YG’nin<br />
kusursuz bir dinleme deneyimi için zengin ve dokulu bir sesin yanı sıra güçlü bir basa da<br />
imkan veriyor.<br />
Zyxel’den altı yeni Acces Point<br />
Ağ teknolojileri alanında lider firmalardan biri olan Zyxel, işletmelere<br />
daha fazla esneklik ve güçlü ağ altyapısı desteği sağlamak için Nebula<br />
Bulut Çözümleri ürün yelpazesini genişletti. Yeni özellikler ve altı yeni<br />
ürün ile seriyi büyüten Zyxel, odağında dijitalleşme olan büyük küçük her<br />
ölçekten işletmenin ağ performansını artırmayı hedefliyor. NebulaFlex’in<br />
en yeni üyeleri olan Access point’ler; WAC6100 and WAC6500, kurumların<br />
veri iletişim altyapısını güçlendiriyor. Daha büyük bir kapasite ile üst<br />
düzey performans ve daha geniş kapsama alanını sunmak için Zyxel<br />
Nebula access point’ler Smart Antenna (Akılllı Anten) ve Dual-optimized<br />
anten gibi yenilikçi anten teknolojileri ile donatıldı. 1.75Gbps’ye kadar<br />
veri aktarım hızları sunan yüksek performanslı WAC6100 serisi acces<br />
point’lerin ayarlanabilir antenleri, hem tavan hem de duvara kolayca monte<br />
edilebiliyor.
hotel restaurant<br />
114 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />
ürünler<br />
Otel odalarında akıllı teknoloji<br />
Sağladığı konfor ve güvenlik ile otel çözümlerine yeni bir boyut getiren BTicino,<br />
otel müşterilerinin odada geçirdikleri süre boyunca memnuniyeti için çalışıyor.<br />
Aydınlatma, perde ve iklimlendirme kontrollerinin kullanıcı dostu ara yüzü ile kontrol<br />
edilebilmesini sağlayan BTicino Otel Otomasyon Sitemi, oda kontrol ünitesi ile otel<br />
odalarını akıllı bir ortama dönüştürüyor. Müşteri memnuniyetini yeni ve benzersiz<br />
çözümlerle arttıran sistem, konukların odada geçirdikleri süre boyunca konforunu<br />
düşünüyor. Aydınlatma, perde ve iklimlendirme kontrollerinin kullanıcı dostu ara<br />
yüzü ile kontrol edilebilmesine olanak tanıyan sistem, IP senaryo modülü ile odanın<br />
kontrol merkezinin tek bir noktadan yönetilmesini sağlıyor. Oda kontrol ünitesi<br />
sayesinde otel odalarını akıllı bir ortama dönüştüren BTicino, konukların bir otel<br />
odasından beklediği tüm teknik donanımı tek bir noktadan çözüyor. Senaryo yönetimi<br />
ile konuklar otel odalarını istedikleri gibi yönetebiliyor.<br />
Isıtma, soğutma ve sıcak su<br />
ihtiyacını tek cihazdan karşılıyor<br />
DemirDöküm doğa ve enerji dostu çözümlerine yenisini ekledi. Tüketicilerine<br />
yüksek kaliteli, maksimum enerji tasarrufu sağlayan ürünler geliştirmek için Ar-Ge<br />
alanında önemli yatırımlar yapan DemirDöküm, ısı pompası ürün grubunu MaxiAir<br />
Plus ile geliştirdi. Dünyanın 50 ülkesinde ısı konforu sunan DemirDöküm; ısıtma,<br />
soğutma ve sıcak su ihtiyacını MaxiAir Plus ile tek cihazda karşılayacak. Havadaki<br />
ısı enerjisini minimum elektrik enerjisi ile harmanlayan MaxiAir Plus, düşük<br />
enerji tüketiminde kullanıcısına yüksek verimlilik sunuyor. Sağladığı yüksek enerji<br />
tasarrufu ile aile bütçesine; zararlı ve atık gaz salımı olmadığı için çevreye katkı<br />
sağlayan MaxiAir Plus, dört farklı kapasite seçeneği ile satışa sunuldu.<br />
Banyolar için yeni bir kimlik<br />
Görsel zarafeti ve yenilikçi fonksiyonları bir araya getirerek tasarladığı ürünler ile<br />
karakteristik banyolar yaratmanızı sağlayan Geberit, her ürününde evrensel bir tasarım<br />
sunuyor. Banyolarda yeni bir kimlik kazanımına ve kişiselliğe önem veren Geberit, yeniden<br />
tasarladığı Sigma50 ile daha işlevsel ve zarif bir atmosfer sunuyor. Ünlü Endüstriyel<br />
Tasarımcı Christoph Behling tarafından yeniden yorumlanan Sigma50, kumanda<br />
kapağının üzerindeki iki ergonomik butonu ile kullanıcısını işlevsellikle buluşturuyor.<br />
Cam, doğal taş, ABS plastik veya metal yüzey kullanımlarıyla tasarlanan Sigma50,<br />
beyaz, bej, krom, arduvaz, siyah gibi 8 farklı renk seçeneği ve kişiye özel tasarlanabilir<br />
kapaklarıyla sınırsız seçenek sunuyor.<br />
Cam tasarımlarla yaza merhaba!<br />
Ferahlığın yanı sıra zarif bir görünüm de ortaya koyan cam, mekanların<br />
hemen hemen her alanında değerlendirilebiliyor. Hijyenik, kolay<br />
temizlenebilir ve insan sağlığına zarar vermeyen bir malzeme olduğu için de<br />
her zaman trend olmayı başarıyor. Panasonic Life Solutions Türkiye’nin en<br />
özel ürünleri arasında yer alan Thea Ultima Cam’ın özellikle açık yeşil cam<br />
elektrik anahtarı ve prizleri, yazlık mekanların dekorasyonunu kusursuz<br />
şekilde tamamlıyor. Beyaz ve bordo cam tasarımlar da aynı şekilde çarpıcı<br />
kombinasyonlar yaratabiliyor. Thea Ultima Cam, yaşam alanlarına ve<br />
dekorasyon dünyasına kattığı üst seviyede şıklık, konfor ve ayrıcalıkla öne<br />
çıkıyor. Minimalist Thea Ultima Cam modelleri, yaşam alanlarında iç açıcı<br />
bir atmosfer yaratırken üstün kalitesi ve teknolojisi ile de fark oluşturuyor.