22.11.2018 Views

Yapı Malzeme Kasım 2018

Yapı Malzeme Kasım 2018

Yapı Malzeme Kasım 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

4<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 5


MESA<br />

NAL Tünel<br />

Kalıbı<br />

TEMEL ÖZELLİKLER<br />

• Yüksek yük taşıma kapasitesi ve beton basıncına dayanıklılık<br />

• Hızlı ve kolay montaj sağlayan modüler tasarım<br />

• Esneklik<br />

• Hızlı ve güvenli uygulama<br />

• Hidro-mekanik güç sistemleri ile zaman ve işçilikten tasarruf<br />

• Beton döküm kolaylığı ve vibrasyon sistemleri


Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

MESA<br />

TBM Segment<br />

Kalıpları<br />

TEMEL ÖZELLİKLER<br />

• Projeye özel, teknoloji odaklı kalıp tasarımı<br />

• Dayanıklı ve uzun ömürlü kalıplar ile sağlanan maliyet avantajı<br />

• <strong>Malzeme</strong> kalitesi ve üretim teknolojisi ile yüksek beton kalitesi ve<br />

ölçüsel hassasiyete sahip kalıplar.<br />

• Hızlı ve güvenli uygulama


İSTMAG Magazin Gazetecilik<br />

İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. adına<br />

İmtiyaz Sahibi<br />

H. Ferruh Işık<br />

Genel Müdür<br />

Mehmet Söztutan<br />

mehmet.soztutan@img.com<br />

Reklam Müdürü<br />

Hakan Girgin<br />

hakan.girgin@img.com.tr<br />

Yayın Editörü<br />

Tarık Oral<br />

tarik.oral@img.com.tr<br />

Grafik Tasarım<br />

Sami Aktaş<br />

sami.aktas@img.com.tr<br />

Sorumlu Müdür<br />

Cüneyt Aktürk<br />

cuneyt.akturk@img.com.tr<br />

Dış İlişkiler Müdürü<br />

Yusuf Okçu<br />

yusuf.okcu@img.com.tr<br />

Kurumsal İletişim Müdürü<br />

Ebru Pekel<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

Muhasebe Müdürü<br />

Zekai Turasan<br />

zturasan@img.com.tr<br />

Muhasebe ve Finans Müdürü<br />

Mustafa Aktaş<br />

mustafa.aktas@img.com<br />

Bilgi İşlem<br />

Emre YENER<br />

emre.yener@img.com.tr<br />

Abone<br />

İsmail Özçelik<br />

ismail.ozcelik@img.com.tr<br />

CTP - Baskı<br />

İhlas Gazetecilik A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Cad.<br />

İhlas Plaza No:11 A / 41<br />

Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul<br />

Tel: 0 212 454 30 00<br />

Adres<br />

Evren Mahallesi Bahar Caddesi<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:3 Kat:1<br />

Güneşli - Bağcılar<br />

İSTANBUL / TURKEY<br />

Tel : +90 212 604 51 00<br />

Fax : +90 212 604 51 35


editör<br />

Enerji verimliliği üzerine konuşulanlar<br />

zamanla meyvesini verecek!<br />

Dünya genelinde insanların barınma ihtiyacında yaşadıkları sorunları gündeme taşımak adına ilan edilen ve geçtiğimiz<br />

ay gerçekleşen ‘Dünya Konut Günü’ dolayısıyla GYODER Başkanı Doç. Dr. Feyzullah Yetgin bir açıklama yaptı. Sayın<br />

Yetgin yapmış olduğu açıklamada; “Türkiye’de dönüştürülmesi gereken 7.5 milyon konut bulunuyor. Zaman kaybetmeden,<br />

şehirlerimizin geleceğini de planlayarak bir an önce kentsel dönüşüm sürecini atlatmamız gerekiyor” ifadeleriyle<br />

ülkemizin bu konudaki öncelikli problemlerini kamuoyuyla paylaştı.<br />

Barınma deyince tabii hali hazırda ve gerçekleşmekte olan konut projeleri ve bu konutların nitelikleri ilk aklımıza gelen<br />

noktalar arasında. İçerisinde yaşamış olduğumuz tüm kapalı alanlar (ev, işyerleri ve konutlar...) artık öncelikli olarak<br />

enerji noktasında değerlendiriliyor ve sahip olduğu tüm nitelikler bu temelde şekilleniyor. Ülke olarak önemini çok geç<br />

kavrasakta enerji verimliliği konusunun resmi otoriteler tarafından artık her alanda deklare edilmesi ve bu bilincin ülkemizde<br />

her geçen gün artması gayet sevindirici. Enerjide maalesef dışa bağımlı bir ülke olmamız dolayısıyla enerji<br />

tasarrufu, gerek kendi sekötürümüz gerekse diğer sektörlerde geliştirilen üretim ve uygulama modellerinde en belirleyici<br />

faktör olmak zorunda...<br />

Yeni Ekonomi Programı’nda tasarruf hedeflerinin açıklanmasıyla birlikte, binalarda enerji verimliliği konusunun daha çok<br />

önem kazandığını belirten İZODER Başkanı Levent Pelesen yapmış olduğu açıklamada, “Ülke olarak enerji ihtiyacımızın<br />

yüzde 75’ini ithal etmemize rağmen konutlarımızda, ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız enerjinin yarısını israf<br />

ediyoruz. Oysa konutlarda gerçek tasarruf yalıtımla başlar...” ifadelerini kullandı.<br />

Ağaç ve Orman Ürünleri sektörünün öncü markalarından AGT, tasarımcı Defne Koz işbirliğiyle ortaya çıkan “AGT Design<br />

by Defne Koz Parke Serisi”ni geçtiğimiz ay düzenlediği bir lansman ile tanıttı...<br />

İklimlendirme sektörünün en öncü ve köklü markası DemirDöküm, yatırımlarına devam ederek büyümeyi ikiye katladı.<br />

İhracatta geçen yılın aynı dönemine kıyasla dolar bazında yüzde 49 büyüme gösterdi...<br />

Sektörden seçkin haberler ve özenle hazırladığımız röportaj çalışmalarımızla bu ay da karşınızdayız. Kendi alanında<br />

dominant firmalardaki en son yenilikler ve gerçekleştirdikleri faaliyetler, pazara çıkan yeni ürünler ve önümüzdeki döneme<br />

dair planlanan projeleri sizler için derledik.<br />

Faydalı bir sayı olması dileğiyle…<br />

Tarık Oral


İçindekiler<br />

16 - Gyoder, Dünya Konut Günü’nde<br />

Kentsel Dönüşüme dikkat çekti<br />

74 - AGT’den Defne Koz imzalı<br />

yeni parke serisi<br />

Doç. Dr. Feyzullah Yetgin / GYODER Başkanı<br />

76 - 3. Ar-Ge & İnovasyon Zirvesi ve<br />

Sergisi’ne Akçansa Projeleri damga vurdu<br />

80 - Kar Group yapı kimyasalları fabrikasını<br />

Elazığ’da hayata geçiriyor<br />

81 - Marshall “Renklendir Hayatı”<br />

projesinin yeni durağı Kuşadası<br />

92 - Yatırıma devam eden DemirDöküm,<br />

büyümeyi ikiye katladı<br />

REKLAM İNDEKSİ<br />

BAU’2019..................................................................... 77<br />

BOSCH TERMOTEKNİK............................................. 89<br />

BUDERUS.................................................................... 91<br />

ÇİMSA...................................................... ARKA KAPAK<br />

DAIKIN.......................................152 – ARKA KAPAKİÇİ<br />

DOKA KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ....ÖN KAPAKİÇİ – 1<br />

E.C.A. – SEREL........................................................... 19<br />

EGE SERAMİK.......................................................... 123<br />

EGE YAPI ZİRVESİ’<strong>2018</strong>........................................... 139<br />

GF HAKAN PLASTİK.................................................. 85<br />

HIRDAVAT’2019......................................................... 145<br />

ICOPAL........................................................................ 65<br />

İNTEK KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................. 2 – 3<br />

KEYHAN TERCÜME.................................................. 137<br />

KİLSAN........................................................................ 51<br />

KORDSA / KRATOS.................................................... 41


Erol Üçüncü / Kar Group Yönetim Kurulu Üyesi<br />

LAYHER İSKELE SİSTEMLERİ.......................... 10 – 11<br />

MESA İMALAT......................................................... 6 – 7<br />

NİMEÇATI.................................................................... 57<br />

ÖZLER KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ................ 8 – 9<br />

PANASONİC................................................................ 73<br />

PERİ DUO............................................................ 24 – 25<br />

PERİ KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ.......... ÖNKAPAK<br />

SARAY ALÜMİNYUM.................................................. 99<br />

SARAY ALÜMİNYUM................................................ 103<br />

SERAMİKSAN........................................................... 119<br />

SİSTEM ALÜMİNYUM......................................112 – 113<br />

SOLAREX’2019......................................................... 147<br />

TAYF ÇATI.................................................................... 53<br />

TMS KALIP ve İSKELE SİSTEMLERİ..................... 4 – 5<br />

UNICERA’2019.......................................................... 141<br />

UNİFAB...................................................................... 117<br />

UZMAN KİREMİT......................................................... 61<br />

YAPIMALZEME.COM.TR.......................................... 151


Gyoder, Dünya Konut Günü’nde<br />

Kentsel Dönüşüme dikkat çekti<br />

Tüm dünyadaki barınma ihtiyacında yaşanan ciddi sorunların acilen giderilmesi amacıyla<br />

ilan edilen Dünya Konut Günü dolayısıyla açıklamada bulunan GYODER Başkanı Doç. Dr.<br />

Feyzullah Yetgin, “Türkiye’de dönüştürülmesi gereken 7.5 milyon konut bulunuyor. Zaman<br />

kaybetmeden, şehirlerimizin geleceğini de planlayarak bir an önce kentsel dönüşüm<br />

sürecini atlatmamız gerekiyor” dedi.<br />

Yarının ihtiyaçlarını göz önüne alan, iyi<br />

tasarlanmış, çevre, sağlık, eğitim, ulaşım,<br />

spor ve idari altyapıları ile yaşanabilir şehirler<br />

için kentsel dönüşümün bir fırsat<br />

niteliği taşıdığını belirten Doç. Dr. Feyzullah<br />

Yetgin, “Kentsel dönüşüm sürecinde<br />

ihtiyaç duyduğumuz konutları inşa eder-<br />

Doç. Dr. Feyzullah Yetgin<br />

GYODER Başkanı<br />

ken, şehirlerimizin geleceğini de planlamak<br />

zorundayız. Bu süreçte sadece<br />

binalar değil, mahallelerimiz, şehirlerimiz<br />

dönüşüyor. Şehirlerimizin kadim yapısını<br />

bozmadan, kentsel dönüşümü iyi değerlendirerek,<br />

kentlerde yaşam kalitesini<br />

artırabileceğimize inanıyoruz. Bu hedefle,<br />

sektör temsilcileri<br />

olarak bir araya gelerek,<br />

‘akıllı şehirler’<br />

konusundaki faaliyetleri<br />

hızlandırmalıyız.<br />

Bu yaklaşımla,<br />

kentsel dönüşüm sürecini<br />

‘Akıllı Kentsel<br />

Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik’<br />

çerçevesinde<br />

kurgulamalı ve<br />

hayata geçirmeliyiz”<br />

dedi.<br />

İmar barışı<br />

kentsel<br />

dönüşüme hız<br />

kazandıracak<br />

Yıllardır kangren<br />

haline gelmiş imara<br />

aykırı yapılar için çözüm<br />

niteliği taşıyan<br />

imar barışının kentsel<br />

dönüşüm için büyük<br />

önem taşıdığını söyleyen<br />

Doç. Dr. Feyzullah<br />

Yetgin, “Türkiye’de<br />

dönüştürülmesi<br />

gereken 7.5 milyon<br />

konut bulunuyor. Yılda<br />

500 bin adet konutu<br />

dönüştürürsek,<br />

dönüşümü 15 yıl gibi<br />

bir sürede tamamlayabiliyoruz.<br />

Bunun<br />

için zaman kaybetmeden,<br />

prosedürlere<br />

kısa yollar yaratarak<br />

sorunları çözüp, önümüzdeki<br />

15 yılda bu<br />

problemi el birliğiyle<br />

atlatmamız gerekiyor.<br />

Bu açıdan imar barışı<br />

çok büyük bir önem<br />

taşıyor. Vatandaşın yıllardır çözüm beklediği<br />

sorunları ortadan kaldıran imar barışı,<br />

yarattığı gelirle de kentsel dönüşüme<br />

hız kazandıracak” değerlendirmesinde<br />

bulundu.<br />

<strong>Yapı</strong>sal düzenlemeler<br />

gerçekleştirilmeli<br />

Kentsel dönüşüm fırsatını en ideal şekilde<br />

değerlendirmek için yapısal düzenlemelerin<br />

gerçekleştirilmesi gerektiğine<br />

dikkat çeken Doç. Dr. Feyzullah Yetgin,<br />

“Bu çerçevede imar mevzuatı yeni baştan<br />

ele alınmalı, yapılaşma tercihleri tarihi ve<br />

çevresel doku gözetilerek değerlendirilmelidir.<br />

Kentsel dönüşüm bina bazlı ele<br />

alınmamalı; dönüşüm bütünsel bazda,<br />

kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı ile başta<br />

mülkiyet hakkı olmak üzere bölge sakinlerinin<br />

tüm hakları gözetilerek planlanmalı,<br />

kentsel dönüşüm alanlarındaki mevcut<br />

sosyal ve kültürel mozaiğin de korunmasına<br />

özen gösterilmeli, planlama aşamasında<br />

inşaat atıklarının çevresel etkileri<br />

ve geri kazanımları da dikkate alınmalıdır”<br />

dedi.<br />

“GYODER olarak<br />

sorumluluğumuzun farkındayız”<br />

Gayrimenkul sektörünün sorularıyla yakından<br />

ilgilenen GYODER olarak, kentsel<br />

dönüşüm konusunda da sorumluluklarının<br />

farkında olduklarını ifade eden Doç.<br />

Dr. Feyzullah Yetgin, “Sektörün çatı örgütü<br />

GYODER’in Başkanı olarak, kentsel<br />

dönüşüm ve şehirlerimizi ülkemize yakışır<br />

bir şekilde planlamak için fırsata çevireceğimiz<br />

konusunda son derece iyimserim.<br />

Kentsel dönüşümde ihtiyaç duyulan<br />

geleceğe dönük bir vizyon oluşturulması<br />

ve reel sektör tarafındaki gerekli çalışmaların<br />

yürütülmesi için “Kentsel Dönüşüm<br />

ve Şehir Planlama Komitesi”ni kurduk. Bu<br />

süreçte herkes üzerine düşeni yapmalı.<br />

Çünkü ne kadar süratli ve vizyoner bir<br />

dönüşüm yaparsak o kadar iyi sonuçlar<br />

alacağız. Komitemizin, kentsel dönüşüm<br />

konusunda sonuç odaklı çalışacağına, bu<br />

konuda öneriler sunacağına ve hızlı bir<br />

şekilde çok önemli gelişmeler kaydedeceğine<br />

inanıyoruz” diye konuştu.<br />

18<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


İZODER Başkanı Levent Pelesen:<br />

“Konutta gerçek tasarrufun yolu ısı<br />

yalıtımından geçiyor”<br />

Yeni Ekonomi Programı’nda tasarruf hedeflerinin açıklanmasıyla birlikte, binalarda<br />

enerji verimliliği konusunun daha çok önem kazandığını belirten İZODER Başkanı<br />

Levent Pelesen, “Ülke olarak enerji ihtiyacımızın yüzde 75’ini ithal etmemize rağmen<br />

konutlarımızda, ısıtma ve soğutma amaçlı kullandığımız enerjinin yarısını israf ediyoruz.<br />

Oysa konutlarda gerçek tasarruf yalıtımla başlar. Son zamlarla daha da artan doğalgaz<br />

faturasını yüzde 50 azaltmanın tek yolu, yaşadığımız binalara ısı yalıtımı uygulaması<br />

yaptırmaktır” dedi.<br />

Aktüel<br />

Kışın binalarda ısınma giderlerinin<br />

son doğalgaz zamlarının etkisiyle<br />

daha da artacağına dikkat çeken<br />

İZODER Başkanı Levent Pelesen,<br />

kışı hem sağlıklı ve konforlu bir ortamda<br />

geçirmek hem de enerji tüketimini<br />

yarı yarıya düşürmek için<br />

binaların ‘ısı yalıtımı’ ile donatılması<br />

gerektiğini belirtti. Levent Pelesen,<br />

“Enerjimizi boşa harcamadan, güvenli<br />

ve konforlu yapılarda yaşamak,<br />

aynı zamanda kullandığımız enerjide<br />

yüzde 50’ye varan oranda tasarruf<br />

yapmak istiyorsak, binalarımızı<br />

ısı yalıtımı ile koruma altına almamız<br />

şart” dedi.<br />

Isı yalıtımının, Türkiye’nin geleceği<br />

için stratejik öneme sahip bir konu<br />

olduğunu belirten İZODER Başkanı<br />

Pelesen, “Yeni Ekonomi Programı’nın<br />

temel konularından biri tasarruf.<br />

Son kullanıcı için büyük önem<br />

arz eden ısı yalıtımı da, binalarda<br />

enerji verimliliği sağlayarak ülke<br />

ekonomisini de direkt etkiliyor. Ülke<br />

olarak binalarda kullandığımız enerji<br />

miktarı, toplam tükettiğimiz enerjinin<br />

çok önemli bir kısmına yaklaşık olarak<br />

yüzde 40’ına ulaşmış, hatta sanayinin<br />

de önüne geçmiş durumda.<br />

Dolayısıyla yalıtımın hepimizi ilgilendiren<br />

ciddi bir boyutu var. Alacağımız<br />

önlemlerle de bu savurganlığın<br />

önüne geçmemiz mümkün.”<br />

Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe,<br />

ısı yalıtımı uygulamalarının,<br />

binalarda enerji verimliliğini<br />

sağlamanın vazgeçilmez unsuru<br />

olarak gelişmeye devam edeceğini<br />

ifade eden Levent Pelesen, “Kentsel<br />

dönüşüm sürecinde inşa edilen<br />

yeni binalarda yalıtım uygulamalarına<br />

öncelik verilmeye başlandığını<br />

görmek, hem yalıtım sektörü hem<br />

toplum adına sevindirici bir gelişme.<br />

Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek,<br />

tüm binaları doğru yalıtım<br />

uygulamalarıyla inşa edersek,<br />

ülke ekonomimize her yıl milyarlarca<br />

dolarlık katkıda bulunabiliriz. Türkiye’deki<br />

binaları ısı yalıtımlı hale<br />

getirerek, ülkemizin toplam enerji<br />

faturasını yaklaşık %15 azaltmamız<br />

mümkün” dedi.<br />

Levent Pelesen<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 19


Aktüel<br />

‘Türkiye İmsad İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri Sanayi Bileşik Endeksi’ Eylül ayı sonuçları açıklandı:<br />

Endeksler diyor ki:<br />

Durmak yok ihracata devam!<br />

Türkiye İMSAD İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri Sanayi<br />

Bileşik Endeksi, Eylül ayında 87,49 puan<br />

olarak gerçekleşti. Bileşik Endeksi oluşturan<br />

alt endekslerde kuvvetli gerilemelerin<br />

yaşandığı Eylül ayında, faaliyetler çalışma<br />

gün sayısındaki artışa rağmen geriledi.<br />

Güven ve Beklenti Endekslerinde bozulma<br />

devam etti. Bütün bunlara karşılık ihracat<br />

endeksi, ihracat pazarları genel gidişatı<br />

ve alınan ihracat siparişleri artış gösterdi.<br />

Tüm bu koşullar altında Bileşik Endeks,<br />

Eylül ayında 2,58 puan düşerek, son 5 yılın<br />

en düşük seviyesine geriledi.<br />

Türkiye İnşaat <strong>Malzeme</strong>si Sanayicileri<br />

Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her<br />

ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat <strong>Malzeme</strong>leri<br />

Sanayi Bileşik Endeksi’nin Eylül<br />

<strong>2018</strong> sonuçları açıklandı. Eylül ayında<br />

87,49 puan olarak gerçekleşen Bileşik Endeks’te<br />

şu bilgiler yer aldı:<br />

Faaliyetlerdeki gerileme Eylül<br />

ayında devam etti<br />

İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetler<br />

Eylül ayında bir önceki aya göre 2,1 puan<br />

düştü. Eylül ayında faaliyetler çalışma gün<br />

sayısının geçen yıla ve bir önceki aya göre<br />

artmasına rağmen gerilemeye devam etti.<br />

Dolayısıyla faaliyetlerde son iki ayda hissedilir<br />

bir gerileme gerçekleşti. Eylül ayındaki<br />

gerilemede piyasalarda yaşanan mali<br />

sıkıntılar belirleyici oldu. İhracat hariç diğer<br />

faaliyetlerde gerilemeler ortaya çıktı. Yurtiçi<br />

satışlar Eylül ayında azaldı. İhracat Eylül<br />

ayında sınırlı bir artış gösterdi. Üretimde<br />

de gerileme devam etti. Cirolar Eylül ayında<br />

özellikle iç satışlardaki düşüşe paralel<br />

olarak zayıf kaldı. Yurtdışı satış fiyatlarındaki<br />

artış ise durağanlaştı. Döviz kurları,<br />

fiyatlar, maliyetler ve faiz oranlarında görülen<br />

hızlı artışlar faaliyetlerde küçülmeye<br />

yol açtı.<br />

Mali göstergelerde yaşanan sert<br />

artışlar güveni olumsuz etkiledi<br />

Güven Endeksi’nde, Ağustos ayında yaşanan<br />

kuvvetli gerileme Eylül ayında yavaşlayarak<br />

sürdü. Güven Endeksi’ndeki<br />

bu gerilemede yine ekonomik ve dış politik<br />

belirsizlikler ile mali piyasalardaki oynaklıklar<br />

ve Türk Lirası’ndaki değer kaybı etkili<br />

oldu. Eylül ayında faaliyetlerdeki gerilemenin<br />

sürmesi de güveni olumsuz etkiledi.<br />

Güven seviyesi bir önceki aya göre 2,1<br />

puan düştü. Eylül ayında güven seviyesi<br />

14,5 puan fark ile geçen yılın Eylül ayı güven<br />

seviyesinin de çok altında kaldı. Türkiye<br />

ekonomisi, inşaat sektörü ve inşaat<br />

malzemeleri sanayisine ilişkin güven kaybı<br />

Eylül ayında yavaşlayarak devam etti.<br />

Yurtiçi pazarlarda Eylül ayında da güven<br />

kaybı gerçekleşti. İhracat pazarlarında ise<br />

güven Eylül ayında sınırlı ölçüde arttı. Güven<br />

Endeksi’nin ekonomi politikaları ile dış<br />

politika risklerine karşı hassasiyeti devam<br />

ediyor. Güven seviyelerinde iyileşme için<br />

güven artırıcı ilave adımlara ihtiyaç duyuluyor.<br />

Yurtiçi siparişlerde düşüş Beklenti<br />

Endeksi’ndeki gerilemede<br />

belirleyici oldu<br />

Temmuz ayında bozulmaya başlayan ve<br />

Ağustos ayında sert bir düşüş yaşanan<br />

beklentilerdeki gerileme, Eylül ayında da<br />

sürdü. Faaliyetlerdeki gerilemenin sürmesi<br />

ve güven kaybı, beklentileri olumsuz<br />

etkilemeye devam etti. Özellikle mali<br />

göstergelerde yaşanan artışların beklentiler<br />

üzerindeki olumsuz etkisi Eylül ayında<br />

daha çok hissedildi. Beklenti Endeksi,<br />

Eylül ayında bir önceki aya göre 3,1 puan<br />

birden düşerek son beş yılın en düşük<br />

seviyesine geriledi. Böylece son altı ayda<br />

beklentilerde toplam 14,1 puan gerileme<br />

yaşandı. Bu gerileme ile birlikte Eylül ayı<br />

beklenti seviyesi geçen yılın aynı döneminin<br />

beklenti seviyesinin 13,2 puan altına<br />

indi. İnşaat malzemeleri sanayisine ilişkin<br />

beklentilerde gerileme Eylül ayında da sürdü.<br />

Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi<br />

siparişlerde keskin düşüş devam etti. İhracat<br />

siparişlerinde ise Eylül ayında sınırlı<br />

artış yaşandı. Önümüzdeki üç ayın üretim,<br />

yatırım ve istihdam beklentileri ise önemli<br />

ölçüde gerileme gösterdi. Beklentilerdeki<br />

bozulma inşaat malzemeleri sanayisinde,<br />

önümüzdeki aylarda küçülmenin devam<br />

edebileceğine işaret ediyor.<br />

Çimento sektörü ihracata ağırlık verdi<br />

Avrupa’nın en büyük, dünyanın dördüncü büyük üreticisi Türk<br />

çimento sektörü, <strong>2018</strong>’in ilk 8 ayında ihracata ağırlık verdi. Sektör,<br />

Ağustos sonu itibariyle toplam 9 milyon ton çimento ve klinker<br />

ihraç ederek ülke ekonomisine 414 milyon dolar kazandırdı.<br />

Türk çimento sektörü, en büyük pazarı ABD’ye ihracatı yüzde 50<br />

artırırken en çok ihracat yapılan diğer ülkeler İsrail, Suriye, Haiti<br />

ve Bulgaristan oldu. Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası<br />

(ÇEİS) Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal sektörü ve ihracattaki<br />

başarıyı değerlendirdiği açıklamasında insana yatırım yapmaya<br />

ve sıfır iş kazası prensibiyle çalışmaya devam ettiklerini<br />

vurguladı.<br />

Çimento sektörünün Türkiye için stratejik öneme sahip olduğunu<br />

vurgulayan Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS) Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Tufan Ünal şunları ifade etti:<br />

“Sektörün bileşenlerini tek çatı altında toplayan ÇEİS olarak<br />

sektörümüzün istihdam kapasitesi, kalitesini ve iş sağlığı ve güvenliği<br />

kültürünü korumaya büyük önem veriyoruz. Bu yıl sektör<br />

ilk 8 ayda ihracatını yüzde 17 artırdı. Avrupa’ya en yüksek ihracatı<br />

gerçekleştiren ülkeyiz, dünya<br />

listesinde ise dördüncü sırada yer<br />

alıyoruz.”<br />

Çimento sektörü olarak ithal girdileri<br />

azaltarak üretim maliyetlerini düşürmek<br />

için de çalışmalar yaptıklarını<br />

ifade eden Ünal, “Kömür ve elektrik<br />

enerjisi maliyetlerinde dövize bağlı<br />

olarak çok ciddi bir artışla karşı karşıyayız.<br />

Bu maliyetleri yönetebilmek<br />

adına ihtiyaç duyduğumuz miktarda<br />

ve kalitede yerli kömür tedarik<br />

edebilmek için gerekli araştırmaları<br />

yapıyoruz. Bu konuda devletimizin<br />

desteğini de bekliyoruz. Böylelikle,<br />

kömür ithalatını azaltarak cari açığın<br />

kapanmasına daha büyük katkı sunmayı<br />

hedefliyoruz” diye konuştu.<br />

Tufan Ünal<br />

20<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


22<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Yatay Silo İnşaatında PERI İmzası!<br />

Proje Hakkında Genel Bilgiler:<br />

Proje<br />

:Yeşilhisar / Kayseri Yatay Silo İnşaatı<br />

Yeri<br />

:Yeşilhisar / Kayseri<br />

Ana Yüklenici Firma :Tork Prefabrik<br />

Kalıp Sistemleri :Trıo Perde Kalıbı<br />

Servis<br />

: Perı Ankara<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 23


Projenin prefabrik kolonlar arası betonarme<br />

duvar imalatlarında ve perde duvar<br />

imalatında perde kalıbı olarak TRIO sistem<br />

perde kalıbı kullanılmıştır. H=7,1m,<br />

H=8,4m, H=10,2m imalat yüksekliklerine<br />

sahip perde duvarlar, TRIO perde kalıbı<br />

sayesinde düşeyde tek imalat fazı ile inşa<br />

edilmiştir.<br />

Kullanılan panellerin dizaynında paneller<br />

özel olarak seçilerek dizayn yapılmış olup<br />

beton yüzeyinde kalıp izlerinin göze hoş<br />

görselliği sağlanmıştır.<br />

Projede 3 farklı yükseklikte ki duvar inşaatları<br />

için, 3 stok perde kalıbı temin edilmiştir.<br />

Proje kapsamında;<br />

H=7,1m yükseklikte ki duvarları için<br />

H=7,2m - L=21mtul - A=307m²<br />

H=8,4m yükseklikte ki duvarları<br />

için H=8,7m - L=8,7mtul - A=152m²<br />

H=10,2m yükseklikte ki duvarları için<br />

H=10,5m - L=8,5mtul - A=179m²<br />

olmak üzere toplamda A=638m² TRIO<br />

perde kalıbı temin edilmiştir. TRIO perde<br />

kalıbı her bir stoğunun 1,5<br />

günde bir devredek imalat fazını tamamlaması<br />

sağlanmıştır. Bu imalat hızında<br />

perde kalıbı bağlantı elemanı<br />

BFD kilitin panelleri birbirine kusursuz bir<br />

şekilde bağlayabilmesidir.<br />

Bu sayede H=10,5m yüksekliğindeki<br />

L=8,5m ve A=89,5m² kalıp tek yüzeyi tek<br />

seferde hareket ettirilebilmiştir. İşçilik maliyetini<br />

önemli oranda azaltıp imalat hızını<br />

önemli oranda arttıran bu özellik projenin<br />

planlanan süreden daha önce bitirilebilmesine<br />

olanak sağlamaktadır.<br />

24<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Sektörel Ortağı<br />

Projede Kullanılan Perı Kalıp Sistemleri Hakkında<br />

Temel Bilgiler:<br />

TRIO PERDE KALIBI<br />

TRIO kalıp sistemi; çelik veya alüminyum karkas sisteminin üzerine<br />

18 mm’lik kalıp kontraplağının “plywood 220 gr/m² fenol kaplı”<br />

özel perçinler yardımıyla sabitlenmesi ile oluşur. TRIO kalıp<br />

sistemindeki perçin aplikasyonunun bir özelliği de beton yüzeyinde<br />

hiçbir iz bırakmamasıdır. Böylece beton döküm esaslarına<br />

uyulduğu taktirde yüzeyde en ufak bir pürüze bile rastlanmaz.<br />

TRIO kalıp sistemi genel olarak 60cm, 120 cm, 270 cm, 330 cm<br />

olmak üzere 4 yükseklikten ve 30 cm den başlayıp 30 ar cm aralıklarla<br />

artan 6 genişlikten oluşur. Ayrıca bu panel yüksekliklerine<br />

ait TWE ve TGE köşe elemanları mevcuttur. TRIO 270 cm’lik<br />

panel max 81.0 kN/m2 , TRIO 330 cm‘lik panel ise max 83.0<br />

kN/ m2 lik taze beton basınçlarına karşı dayanıklıdır. TRIO 2.70<br />

x 2.40 cm’lik standart çelik panelin ağırlığı 328 kg, TRIO 2.70 x<br />

0.90 cm’lik alüminyum panelin<br />

ağırlığı ise 70 kg’dır.<br />

TRIO kalıp sisteminde<br />

kullanılan tek bağlantı elemanı<br />

BFD kilittir. Tek bir<br />

bağlantı elemanı ile bütün<br />

sistem yatayda ve düşeyde<br />

aynı hizaya getirilir ve<br />

paneller sıkıca birleştirilir.<br />

BFD kilit sistemi, panellerin<br />

yatayda ve düşeydeki<br />

bağlantılarını sağlamasının<br />

yanı sıra iki panel arasındaki<br />

10cm’ ye kadar<br />

olan boşluklarda ahşap<br />

dolgu elemanı konarak bu paneller arasındaki bağlantıyı sağlar,<br />

maksimum çekme kuvveti kapasitesi 20kN dur. TRIO kalıp sistemi<br />

12.00 m lik bir yüksekliğe ek bir önlem alınmasına ihtiyaç duymadan<br />

BFD kilit sistemi ile ulaşabilir. BFD kilit sisteminin tek bir<br />

kişi tarafından ve sadece bir çekiç yardımıyla monte ve demonte<br />

edilebilmesi TRIO kalıp sisteminin şantiyedeki aplikasyonunun<br />

büyük ölçüde hızlandırır. Aşağıda BFD kilit ve BFD kilit ile panellerin<br />

bağlanmasına ait bir<br />

uygulama görülmektedir.<br />

TRIO kalıp sisteminin bir<br />

yüzünde, kalıp sistemini<br />

şaküle almak için şakül<br />

payandaları ve beton dökümü<br />

esnasında çalışanların<br />

güvenliğini ve rahat<br />

çalışmasını sağlamak<br />

amacıyla betonlama konsolu<br />

bulunur. Payandalar<br />

sisteme tespit kafaları<br />

yardımı ile kolayca adapte<br />

edilir. TRIO kalıp sistemi,<br />

diğer PERI sistemlerinde olduğu<br />

gibi tie-rod lar ile ankre edilir. Tierod<br />

ların çekme yükü 90 kN dur.<br />

TRIO kalıp sisteminin diğer PERI<br />

sistemleri ile CB, SB, FB180-<br />

2, ASG160, KGF240, SKS gibi<br />

senkronize olabilmesi, karmaşık<br />

ve özel projelerde kullanıcıya çok<br />

geniş bir çözüm yelpazesi sunar.<br />

TRIO kalıp sistemi, perde,temel<br />

ve kolon kalıpları için ideal ve pratik<br />

bir çözümdür.<br />

Firma Ortaği Murat Cingöz<br />

Ülkemizin doğuya açılacak Yüksek Hızlı Tren demir ağının, başkent Ankara çıkışında fiziken kritik öneme sahip zorlu<br />

bölgelerinde ki viyadük inşaatları işimizde, firmamızın emniyet kaygıları, iş güvenliğindeki hassasiyeti, titizlikte yürüttüğümüz<br />

çalışmalarda kalıp ve iskele alanında PERI ile çalışmamızda etken sebepler olmuştur. Emniyetli, ekonomik,<br />

hızlı ve teknik çözümlemeleri ile bize her daim yardımcı olan PERI’ ye teşekkür ederiz.<br />

BYNART İNŞAAT 2005 yılında altyapı ve konut projeleri ile sektörde ki hayatına başlamıştır. Firma kurulduğu yıldan<br />

itibaren İstanbul, Düzce, Muğla ve Trabzon şehirlerindeki konut projeleri, 2015 yilindan itibaren Kırıkkale, Ankara,<br />

Bursa ve Malatya şehirlerindeki ülkemizin önemli ulaştırma projelerinde yer almaktadır. TOR YAPI – TOLGA KARA-<br />

DENİZ İNŞAAT ülkemizin önde gelen müteahhitlik firmalarının alt yüklenicisi olarak sektörde faaliyet göstermektedir.<br />

Bu anlamda firma, ülkemiz gündeminin en önemli yatırım alanlarından biri olan ulaştırma hizmetleri dalında, sektörün<br />

sayılı yüklenici firmalarından biri olma yolunda hızla ilerlemektedir.<br />

Firma ortağı sayın Tolga KARADENİZ açıklamasında, projelerinde PERİ gibi bir dünya firmasının çözüm ortaği olarak<br />

firmaları ile calışmasının kendilerini ayrıca cesaretlendirdiğini bildirmiş ve gerek satın alma gerekse kiralama konusunda<br />

esnek ve hızlı çözümler üreterek kendilerine destek olan PERİ KALIP VE İSKELELERİ ne teşekkürlerini iletmiştir.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> <strong>2018</strong> 25


PERI DUO<br />

Tek bir sistem ile<br />

perde, kolon ve döşeme imalatı<br />

DUO kalıp sistemi çok kolay taşınabildiği ve düşük bir ağırlığa<br />

sahip olduğu için yenilikçi bir sİstemdir. Sadece malzeme<br />

yapısından dolayı değil, tüm tasarım konsepti ile yenilikçi bir<br />

sistemdir. Sistem, çok az sayıda malzeme çeşitliliği ile kolon,<br />

perde ve döşeme imalatlarının gerçekleşmesini sağlar.<br />

Panel ve betonla temas eden yüzey elemanına ek olarak, çoğu<br />

DUO elemanı politek malzemeden üretilmiştir. Bu yeni geliştirilen<br />

ürün, oldukça hafif olmasının yanı sıra, yüksek taşıma<br />

kapasitesine sahiptir.<br />

<strong>Malzeme</strong> yapısının dışında, kalıp elemanlarının kolay bir şekilde<br />

tutulması ve taşınabilmesine de oldukça önem verilmiştir.<br />

DUO sistemine ait neredeyse tüm uygulamalar herhangi bir harici<br />

alete ihtiyaç duyulmadan yapılır ve çalışma adımları oldukça<br />

kolaydır. Kalıp uygulamaları hakkında çok az bir tecrübeye<br />

sahip kişiler bile DUO sistemi ile çok hızlı ve verimli bir şekilde<br />

çalışabilir. Perde, kolon ve döşeme imalatında kullanılan sistem<br />

elemanlarının çoğu, çalışanların performans ve verimliliği<br />

arttırır.<br />

DUO paneller yatay ve dikey uygulamalar için kullanılabilir.<br />

Yatırım ve lojistik maliyetinin yanısıra, çalışanların eğitim ücretini<br />

de en aza indirir.<br />

Bu sistemin en büyük avantajı birden fazla alanda kullanılabilir<br />

olmasıdır. Paneller kolon, perde ve döşeme imalatı için<br />

kullanılabilir. Buna ek olarak, köşe ve bağlantı elemanı gibi<br />

malzemeler birden çok uygulamada kullanılabilecek şekilde<br />

tasarlanmıştır. Bu sayede sahadaki malzeme çeşitliliği ihtiyacı<br />

azalır ve daha sade ve rahat uygulama alanları oluşturulur.<br />

DUO’nun tüm kullanım süreci gözlemlenirse avantajları belirgin<br />

bir şekilde görülebilir. Kullanıcılar bu çok yönlü kalıp sistemi<br />

ile daha verimli kullanım elde eder, daha az istifleme<br />

alanına ihtiyaç duyulur ve sahaya transfer ücretleride önemli<br />

derecede azalır.<br />

Her görev için ergonomik kullanım Hafif, el ile taşınabilen, vinçsiz kullanım<br />

Sistem elemanlarının kullanım kolaylığı ve düşük ağırlığı<br />

iş sahasında üretim verimliliğini arttırır.<br />

DUO sisteme ait elemanların hiç biri 25 kg’dan fazla değildir.<br />

Bu sayede vince gerek duyulmaz, el ile taşınabilir. Personeller<br />

için, düşük ağırlıklarla çalışmak daha az yorucu olduğu için,<br />

günlük çalışma konsantrasyonunu yükseltir ve sahadaki iş<br />

kazası riskini azaltır. Bunun yanı sıra, elemanların hiç birinde<br />

keskin kenar olmadığı için yaralanma olasılığını da minimuma<br />

indirir.<br />

Yine de vinç kullanılması zorunlu ise, düşük kaldırma kapasiteli<br />

vinçler yeterli olacaktır. Bu sayede ekstra vinç masrafı da<br />

azaltılabilir.<br />

DUO bağlantı elemanı, sistem elemanlarının kullanımının<br />

çok kolay olduğunun en iyi örneğidir.<br />

DUO bağlantı elemanı doğrudan çerçeve boşluğuna geçirilip,<br />

hiçbir alete ihtiyaç duyulmadan el ile 90 derece döndürülerek<br />

monte edilir. Bu bağlantı tam anlamıyla panelleri aynı hizaya<br />

getirir. Monte edildikten sonra bu kilitlerin dışa doğru çıkıntılı


ir yapıda olmaması, panellerin üst üste konularak çok kolay<br />

istiflenebilmelerine olanak tanır.<br />

Bağlantı elemanları;<br />

, Panelleri birbirine bağlamak için,<br />

, Köşe elemanlarının panellerle bağlantısı için,<br />

, Dolgu elemanlarının duvar kalınlığı belirleme elemanı ile bağlantısında,<br />

kullanılır.<br />

DUO paneller üzerindeki kiriş boşlukları kolay tutabilme<br />

imkanı sağlarken aynı zamanda bağlantı elemanının<br />

monte edildiği yer olarak görev yapar.<br />

DUO sistem elemanlarının karakteristik özellikleri,<br />

kolay kullanımı ve düşük ölçülerde olmalarıdır.<br />

Bağlantı elemanları pürüzsüz bir şekilde panelleri birbirine<br />

bağlarken, monte halde panel üzerinde dışa<br />

doğru çıkıntılı bir yapıda değildir ve düz bir görünüm<br />

sunar.<br />

Betonla temas eden yüzey elemanının kolay değişimi Sadece bir kaç vida ile kolay bir bakım olanağı<br />

DUO’nun önemli bir özelliği de betonla temas eden yüzey<br />

elemanının herhangi bir özel alete ihtiyaç duyulmadan kolay<br />

bir şekilde değiştirilmesidir.<br />

DUO sistem elemanları ve betonla temas eden yüzey elemanı politekden<br />

yapıldığı için oldukça uzun ömürlüdür. Düzgün kullanım<br />

ve düzenli bakım ile DUO elemanları yıllar boyunca kullanılabilir.<br />

Betonla temas eden yüzey üzerindeki küçük sıyrıklar kolaylıkla tamir<br />

edilebilir. Gerekli ise bu eleman değiştirilebilir.<br />

Kolon Kalıbı Standart Uygulamaları 5 cmlik artışlarla kare ve dikdörtgen kolonlar<br />

DUO ile kenar uzunları 15 cmden 55 cm’ye kadar ve 5 cmlik artışlarla tie-roda<br />

gerek duyulmadan dikdörtgen ve kare kolon imalatları yapılabilir.<br />

Çok Amaçlı Panel DMP 45 ya da DMP 75, Köşe bağlantı elemanı ve DUO Chamfer<br />

Strip Kolon imalatı için kullanılır.<br />

2 çok amaçlı panel birbirine, DUO köşe bağlantı elemanı ve DUO köşe saplamasıyla doğru açıda bağlanır.<br />

Kolon ölçülerine göre 5’er cmlik artış veya azaltma uygulanabilir.<br />

Köşe bağlayıcısı kolayca panele<br />

takılır ve sonra çok amaçlı<br />

panele DUO köşe saplaması ile<br />

bağlanır ve güvenli hale gelir.<br />

DUO’nun döşeme kalıbı olarak kullanılması Güvenli şekilde sistematik kurulum<br />

DUO oldukça hafiftir ve 30 cm beton kalınlığına kadar kirişsiz döşemeler için döşeme kalıbı<br />

olarak kullanılabilir. Kurulumu oldukça pratik elemanları, döşeme kenarı veya dolgu gerektiren<br />

diğer boşluklar gibi çeşitli uygulamalara olanak tanır. DUO ile döşeme kalıbı kurulumu<br />

bir alt döşeme kotundan rahatlıkla yapılabilir. DUO ızgaralı yapısı sayesinde yandaki resimde<br />

görüldüğü gibi bir yardımcı ekipman ile kolayca kaldırılarak yatay konumuna getirilebilir. Kurulumu<br />

oldukça basit olan bu kalıp sistemi ile daha önce bu kalıp hakkında eğitimi olmayan<br />

bir personel bile kolayca kurulumunu gerçekletirebilir.


Kuzey Marmara Otoyolu da<br />

Doka’ya emanet<br />

İstanbul Kınalı’dan Sakarya’nın Akyazı ilçesine kadar devam edecek Yavuz Sultan<br />

Selim ve Osmangazi köprüleri ile bağlantı sağlayacak olan Kuzey Marmara Otoyolu’nda<br />

çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Zorlu ve büyük projelerin ilk tercihi olan Doka, Kuzey<br />

Marmara Otoyolu projesinde de yapımcı müteahhitlerin ve alt yüklenicilerinin ilk tercihi<br />

oldu. Otoyolun büyük bölümünde kalıp sistemi ve mühendislik hizmeti sağlayan Doka,<br />

altyapı projelerindeki tecrübesini bu projede de gösterecek.<br />

28<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Avrupa ve Asya kıtasında şehir içi ve<br />

transit trafiği rahatlatarak konforlu ve hızlı<br />

bir ulaşım hizmeti sağlamaya hazırlanan<br />

Kuzey Marmara Otoyolu’nda toplamda 8<br />

tünel, 24 viyadük, 62 köprü, 78 alt geçit,<br />

47 üst geçit ve 200 menfezin bulunacağı<br />

otoyolda ayrıca 4 şerit ile dünyanın en<br />

geniş tünelleri inşa edilecek. 2019 yılı<br />

sonunda trafiğe açılması hedeflenen projeye<br />

Doka çeşitli kalıp ve iskele sistemi<br />

tedarik ediyor.<br />

Doka Kalıp ve Freysaş işbirliğiyle<br />

İtme Sürme Yöntemi<br />

Otoyol & demiryolu gibi ulaşım amaçlı<br />

yapılan köprü projelerinde kullanılan itme<br />

sürme yöntemi, Türkiye inşaat sektörü<br />

için çok yeni bir metod olarak sayılabilir.<br />

Doka Kalıp & Freysaş işbirliği ile başarıyla<br />

uygulanan bu metodun Türkiye’de<br />

kullanılmasının ülkemize bu tip devlet<br />

yatırım projelerinde büyük ölçüde zaman,<br />

maliyet tasarrufu sağlanabilecek. Bu yöntem,<br />

Kuzey Marmara Otoyolu projesinde<br />

İhsaniye ve Çayırköy viyadüklerinde başarıyla<br />

uygulanıyor.<br />

İtme-Sürme köprü yapım metodunda genel<br />

olarak, oluşturulan sabit bir döküm<br />

sahasında, köprü kutu kesitinin demir &<br />

beton imalatı işlemleri yapılır. İlk köprü<br />

segmentinin imalatından sonra, kesidin<br />

ucuna betona nazaran daha hafif olan<br />

çelik konstrüksiyondan kılavuz bir “burun”<br />

takılır. Bu burun, itme aşamasında<br />

konsol çalışacak köprü segmentinin, bir<br />

sonraki mesnet noktasına kadar daha az<br />

deplasman ile hareketini sağlamaktadır.<br />

Sonraki mesnet noktasına itilen segment,<br />

mesnet noktası ve segment arasına yerleştirilen,<br />

sürtünmeyi azaltıcı özel malzemelerle<br />

birlikte yerleştirilir. Köprünün son<br />

segmentine kadar bu işlem devam ettirilir.<br />

Son aşamada, köprü tabliyesi kademeli<br />

olarak kaldırılarak, mesnet ve segment<br />

arasında, kalıcı elastomer mesnetler yer-<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 29


leştirilerek işlem tamamlanır.<br />

İtme sürme metodu ile yapılan köprü<br />

projelerinde, sabit döküm sahasında çalışılması<br />

nedeniyle, iş güvenliği yüksek<br />

seviyededir. <strong>Yapı</strong>lan imalatın tek noktadan<br />

kontrolü sağladığı için, imalat kalitesi<br />

yüksektir. <strong>Yapı</strong>lan imalatlar tekrarlı olduğu<br />

için işçilerin verimi yüksektir. Döküm<br />

sahasının üstü kapatılarak, zorlu hava<br />

şartlarında bile, dış etkenlerden bağımsız<br />

imalat yapılma imkanı vardır. <strong>Yapı</strong>mda<br />

kullanılacak iskele, kalıp ve kule vinç gibi<br />

ekipmanların maliyetinde düşüş sağlanır.<br />

Devamlı olarak iskele kurulumu sökümü<br />

yapılmadığı için işçilik maliyetinde düşüş<br />

sağlanır. <strong>Yapı</strong>lan köprünün altından<br />

geçen her türlü durumdan bağımsızdır<br />

(trafik geçişi, elverişsiz doğa şartları) Ard<br />

30<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Sektörel Ortağı<br />

Proje adı:<br />

Kuzey Marmara Otoyolu<br />

Bulunduğu yer:<br />

Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin Avrupa<br />

kesimleri, Silivri ilçesinin Alipaşa semtinde<br />

bulunan Kınalı kavşağında başlayıp Üçüncü<br />

Boğaz Köprüsü mevcut bağlantı yollarının<br />

(Kesim 3) başladığı Eyüp ilçesi Odayeri<br />

semtinde sona ermektedir. Proje’nin Asya<br />

kesimleri, İstanbul’un Pendik ilçesinde<br />

Kurnaköy’de (Paşaköy Kavşağı’nın güney-güneydoğusunda)<br />

başlayıp Sakarya’nın<br />

Akyazı ilçesinde Akyazı TEM Kavşağı’nda<br />

sona ermektedir.<br />

İşveren:<br />

Karayolları Genel Müdürlüğü<br />

İnşaat başlangıcı:<br />

2016<br />

Planlanan tamamlanma tarihi:<br />

2019 sonu<br />

Kullanılan sistemler:<br />

İtme sürme kalıbı, Tırmanır kalıp MF240,<br />

Geniş yüzeyli kalıp Top 50, DokaUniversal<br />

merdiven kulesi, yüksek kapasiteli taşıyıcı<br />

yük iskelesi d2 ve d3, şaft platformu, panel<br />

kalıpları Frami ve Framax Xlife, başlık kiriş<br />

kalıbı ve platformu.<br />

germe işlemleri ile, köprü kesitindeki beton<br />

ve demir miktarında tasarruf sağlanır.<br />

MF240 ile güvenlikli çalışma<br />

ortamı<br />

İtme sürme kalıbının dışında projenin<br />

farklı kesimlerine; Tırmanır kalıp MF240,<br />

Geniş yüzeyli kalıp Top 50, DokaUniversal<br />

merdiven kulesi, yüksek kapasiteli<br />

taşıyıcı yük iskelesi d2 ve d3, şaft platformu,<br />

panel kalıpları Frami ve Framax<br />

Xlife, başlık kiriş kalıbı ve platformu tedarik<br />

edilmiştir. Mf240, projenin Derince<br />

ve Liman köprüsü kısımlarında ayakların<br />

yapımında kullanılıyor.. Sistemin kullanımı<br />

kolay olup 15 dereceye kadar eğimli<br />

perde uygulamalarına izin verir ve çok<br />

sayıda uygulamaya göre boyutlandırılabilir.<br />

Her tarafı kapalı, 2,40 metre genişliğindeki<br />

çalışma platformu sayesinde<br />

güvenli çalışma ortamı sağlar.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> <strong>2018</strong> 31


Tashkent City Projesinin Tercihi<br />

İNTEK Kalıp ve İskele Sistemleri<br />

Projenin Adı: Tashkent City Parsel 5<br />

Yatırımcı: Akfa Holding<br />

Ana Yüklenici: Akfa Holding<br />

Proje Yönetimi: MSC Mühendis<br />

Proje Müdürü: Çetin Kömürcü<br />

Şantiye Şefi: Özcan Kılıç<br />

Yer:Taşkent, Özbekistan<br />

Proje Başlangıç: Şubat <strong>2018</strong><br />

Proje Bitiş: Eylül 2019<br />

Proje Hakkında Genel Bilgi:<br />

Tashkent City Projesi, Özbekistan’ın<br />

başkenti Taşkent’te farklı<br />

yatırımcı ve yönetim firmaları tarafından<br />

organize edilen 8 adet<br />

parsele bölünmüş, 88 hektar arazi<br />

üzerinde toplam 1.980.000 m² inşaat<br />

alanına sahip, dev bir projedir.<br />

Proje kapsamında farklı parsellerde<br />

A sınıfı binalar, rezidans<br />

kuleleri, otel, kongre salonu, okul<br />

ve kreş, iş merkezi, alışveriş merkezi<br />

ve dinlenme parkı gibi yaşam<br />

ve iş blokları bulunmaktadır.<br />

Projenin amacı, dünya mimarisindeki<br />

son trendlerin tanıtılarak,<br />

çevre dostu ve enerji tasarruflu<br />

entelektüel teknolojilerin kullanılmasıyla<br />

hayata geçirilecek<br />

bloklar ile Taşkent şehrine değer<br />

katacak mimari kompleks oluşturmaktır.<br />

Projenin 5. parselinde, sıra dışı<br />

mimarisiyle 5 yıldızlı otel ve kongre<br />

merkezi yer almaktadır. Bu<br />

parseldeki blokların toplam inşaat<br />

alanı 85.000 m 2 ‘dir. Parsel 5 kapsamında<br />

Kongre merkezi, otel<br />

bloğuna köprü ile bağlanacak ve<br />

L1 katından VIP girişi olacaktır.<br />

Otel binası, Tashkent City projesinin<br />

tam orta kısmında bulunan<br />

8. parsel kapsamında yapılacak<br />

dairesel halka geometrisine sahip<br />

park manzaralıdır. Bu binada sadece<br />

devlet başkanlarının kullanacağı<br />

VIP katı bulunacaktır. Otel<br />

bloğu 1 zemin kat ve 20 normal<br />

32<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

kat olmak üzere toplam 21 katlıdır.<br />

Cephenin son hali, geleneksel Özbek<br />

folkloruna dayandırılmasının yanı sıra, içten<br />

gelen misafirperverliğin ve rahatlığın<br />

atmosferini ve yerel lezzetini muhafaza<br />

etmeyi sağlayan ikat dokuma ve suzane<br />

nakış desenlerinden esinlenerek dizayn<br />

edilmiştir. Otel bloğu 2020 yılında düzenlenecek<br />

United Nations zirvesi için hazırlanmakla<br />

beraber, normal zamanlarda da<br />

genel kullanıma açık olacaktır.<br />

Akfa Holding’in hem yatırımcı hem de<br />

ana yüklenici olduğu Parsel 5 bölgesinin<br />

proje yönetimi, bir Türk firması olan MSC<br />

Mühendis firması tarafından yapılmaktadır.<br />

Kalıp miktarları ve sistem tercihleri, iş<br />

programına ve projeye bağlı olarak MSC<br />

Mühendis firmasının uzman ve tecrübeli<br />

yöneticileri ile İntek’in projeden sorumlu<br />

yöneticisi ve teknik ofisinin ortak çalışmaları<br />

sonucunda belirlenmiştir.<br />

1 Eylül 2019 tarihinde bitirilmesi planlanan<br />

5. parselin tüm kalıp ve iskele malzemeleri<br />

İntek tarafından tedarik edilmiştir.<br />

Projede Kullanılan İntek Kalıp-<br />

İskele Sistemleri ve Miktarları:<br />

Projede kullanılan kalıp miktarları aşağıda<br />

belirtilmiştir.<br />

Döşeme Kalıbı “HD 150” sistemi:<br />

H=375 - 1100 cm – A= 10.800 m²<br />

“PANEMAX” perde kalıpları:<br />

H= 540 - 630 cm – A= 2.421 m²<br />

“PANEMAX” kolon kalıpları:<br />

29 takım H= 540 - 600 - 1020 cm – A= 995 m²<br />

“SCS” dairesel kolon kalıpları :<br />

Ø140 – H=500 cm – 4 takım<br />

“ADP” ayarlı dairesel perde kalıpları:<br />

H=500 cm – A= 362 m²<br />

“FPS” güvenlik konsolu sistemi:<br />

Otel bloğu 1 tam cephe<br />

“PROTEK” geçici kenar koruma sistemi:<br />

L=98 mtül x 10 takım<br />

Projede Kullanılan İntek Kalıp-<br />

İskele Sistemleri Hakkında Genel<br />

Bilgiler:<br />

“PANEMAX” vinçle taşınan çelik<br />

çerçeveli panel kalıp sistemi:<br />

Farklı formlara çok kolayca adapte edilebilmesi<br />

PANEMAX sisteminin en önemli<br />

özelliklerinden biridir. PANEMAX panel<br />

kalıp sistemi, 80 kN/m² (düzgün yayılı<br />

yük) gibi yüksek bir beton basıncı daya-<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 33


nımı, ön montaj gerektirmeden şantiyeye<br />

geldiği ilk günden itibaren kullanıma hazır<br />

olması, özel forma sahip çelik kenar profilleri<br />

ve buna uygun bağlantı kilitleri vasıtası<br />

ile panellerin yan yana ve üst üste çok pratik<br />

bir şekilde birleştirilip sökülmesi, yine<br />

çelik kenar profillerin formu ve plywood<br />

ille birleşiminde uygulanan silikon detayı<br />

sayesinde plywoodun değiştirilmeden çok<br />

tekrar kullanılabilmesi gibi özellikleri ile<br />

mükemmel bir perde-kolon kalıbı sistemidir.<br />

Panemax panellerde, pazarda yer alan<br />

diğer Avrupalı ve yerli birçok markadan<br />

farklı olarak 18 mm değil 21 mm kalınlığında<br />

plywood kullanılmaktadır. Bu özellik,<br />

eşit beton basınçlarında daha düşük<br />

sehim anlamına gelmektedir.<br />

“HD 150” yük taşıyıcı iskele<br />

sistemi:<br />

Sistem “ana çerçeve” adı verilen kaynaklı<br />

çerçeveler, bunları birbirine bağlayan<br />

“çapraz gergiler”, ince kot ayarının<br />

yapılmasını sağlayan “krikolu ayak” ve<br />

“krikolu başlıklardan” oluşmaktadır. Üst<br />

konstrüksiyonda ana taşıyıcı (mahya)<br />

ve tali taşıyıcı (ızgara) olarak H20 ahşap<br />

kirişler kullanılmaktadır. Çerçeveler çok<br />

pratik bir biçimde üst üste eklenerek farklı<br />

döşeme yükseklikleri çözülebilmektedir.<br />

Sistem, ayak ve başlıklarda kullanılan<br />

ve ince kot ayarının yapılmasını sağlayan<br />

“krikolu ayak” ve “krikolu başlıkların”<br />

açılım paylarına göre değişmekle birlikte,<br />

ayak başına 55 kN düşey yükü emniyetli<br />

olarak taşıyabilmektedir. HD 150 sistemi<br />

34<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Sektörel Ortağı<br />

istendiğinde “masa” olarak kullanılabildiği<br />

gibi her sefer sökülüp tekrar kurularak “iskele”<br />

gibi de kullanılabilmektedir. Projenin<br />

yapısı ve formu (şekli) uygunsa, birbirinin<br />

benzeri olarak tekrar eden çok sayıda kat<br />

varsa ve kule vincin yeterli zamanı varsa<br />

“masa kalıp” sistemi mükemmel bir sistemdir.<br />

“ADP” ayarlı dairesel perde kalıbı<br />

sistemi:<br />

Değişen çaplarda dairesel perdelerin bulunduğu<br />

projeler için ADP sistemi ekonomik<br />

ve hızlı çözümler üretir. İşin başında<br />

oluşturulan iç ve dış panolar, tüm farklı<br />

çaplardaki perdelere kolaylıkla ayarlanır.<br />

Dairesel perdelerin çapları değiştikçe,<br />

ayar milleri vasıtasıyla kalıp ölçüye getirilir.<br />

Böylelikle her perde için ayrı demontaj-montaj<br />

işçiliği gerekmez. “Ahşap ara<br />

parça” adı verilen elemanı, iç veya dış<br />

panonun arasına koymak ya da kalınlığını<br />

değiştirmek mümkündür. Böylece perdenin<br />

çapı değiştiğinde, iç ve dış panoların<br />

üzerindeki ankraj deliklerinin yerlerini<br />

değiştirmeye gerek kalmadan, panolar<br />

karşılıklı olarak yerleştirilebilecektir. Sistemin<br />

bu özelliği, plywoodun daha uzun<br />

süre yıpranmadan kullanılmasını ve daha<br />

düzgün beton yüzeyleri elde edilmesini<br />

sağlar. ADP sisteminde, PANEMAX panellerde<br />

kullanılan kenar profiller ve PA-<br />

NEMAX bağlantı kilitleri kullanılır. PANE-<br />

MAX sisteminin sahip olduğu, panellerin<br />

çok pratik bir şekilde birleştirilip sökülebilme<br />

özelliği birebir olarak ADP sistemi<br />

için de geçerlidir ve her iki sistemin uyum<br />

içinde birlikte kullanılabilmesi, önemli bir<br />

avantajdır.<br />

Projenin koşullarına göre, AD kuşağı adı<br />

verilen ana taşıyıcı kuşağı kullanarak<br />

ankraj mili miktarını azaltmak ya da AD<br />

kuşağı kullanmadan daha ekonomik çözümler<br />

üretmek mümkündür.<br />

“SCS” dairesel kolon kalıbı<br />

sistemi:<br />

SCS dairesel kolon kalıpları, iki adet<br />

“yarım daire” panonun birleştirilmesi ile<br />

oluşturulur. Bu panolar “dairesel kolon<br />

panosu” olarak adlandırılır. Yarım daire<br />

panoların yüzeyleri, dairesel kolonun çapına<br />

uygun olarak bükülmüş olan çelik<br />

levhalar ile kaplıdır. Betona şekil veren,<br />

bu çelik levhalardır. Yarım daire panolar,<br />

“yüzey sacı” olarak adlandırılan bu çelik<br />

levhaların arkasına monte edilen çelik<br />

“ara takviyelerin” ve kenarlarına monte<br />

edilen “kenar profillerin” birbirlerine kaynatılması<br />

ile oluşturulur. İki adet yarım<br />

daire pano, kenar profillerin üzerine atılan<br />

kilitler vasıtası ile birbirleri ile birleştirilir ve<br />

dairesel kolon kalıbı oluşturulur. Dairesel<br />

kolon kalıpları, farklı çap ve boylarda üretilebilmektedir.<br />

Bu sistemde de, PANEMAX panellerde<br />

kullanılan kenar profiller ve PANEMAX<br />

bağlantı kilitleri kullanılır. Bu özellik sayesinde,<br />

PANEMAX ve ADP sistemleri için<br />

geçerli olan, panellerin çok pratik bir şekilde<br />

birleştirilip sökülebilme avantajı, bu<br />

sistem için de geçerlidir ve her üç sistem<br />

uyum içinde birlikte kullanılabilir.<br />

SCS sisteminde ön montaj gerekmez.<br />

Sistem şantiyeye geldiği andan itibaren<br />

kullanıma hazırdır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> <strong>2018</strong> 35


TMS Kalıp ve İskele<br />

Baraj Projelerine Bir Yenisini Daha Ekledi<br />

Kurulduğu yıldan bu yana, sürekli kendini yenileyen ve global pazarda önemli bir yer edinen<br />

TMS Kalıp ve İskele, bu sefer de Afganistan’da baraj projesinde yer almayı başarmıştır.<br />

Mustafa Kaya, Satış Md. Yrd.<br />

Başkent Kabil’in kuzeydoğusunda yer<br />

alan, Badahşan bölgesinde yapımına devam<br />

edilen Faizabad Hidrolik Enerji Santrali<br />

(HES), Faizabad ilinin 8 km doğusunda,<br />

Kokcha Nehri üzerinde bulunmaktadır.<br />

Projenin ana gövdesinde, her biri 2,54 MW<br />

enerji üretim kapasitesine sahip toplamda<br />

3 adet ünite yer almaktadır.<br />

TMS’nin tırmanır kalıp sistemleri arasında,<br />

tek yüzde çalışabilen TR-K 240 ve TR-K<br />

250d tipi konsollarından projeye uygun<br />

olarak TR-K 240 seçilmiştir. Projenin ihtiyaç<br />

olduğu basınç dayanımına göre dizaynı<br />

yapılan tırmanır kalıp sistemi, Simpex<br />

perde kalıp sistemiyle birlikte uyumlu bir<br />

şekilde çalışmaktadır.<br />

TRK 160‐240 TIRMANMA<br />

KONSOLLARI<br />

Yüksek perde, kolon, şaft v.b. yapılarda<br />

kullanılan, vinçle tırmanır konsol sistemidir.<br />

TRK 160 ve TRK 240 tırmanma konsolları;<br />

VINC’I, SIMPEX, MULTIX, HAND’I, MOPA,<br />

MATEX v.b. kalıp sistemleri ile birlikte güvenle<br />

kullanılabilmektedir. Her iki sistemde<br />

de rüzgar bağlantısı, alt sepet v.b. uygulamalar<br />

mümkündür. TRK 240 tırmanma<br />

konsolu kolay hareket ettirilen araba sistemi,<br />

yatay ve düşey hassas ayar mekanizması<br />

gibi opsiyonel özelliklere de sahiptir.<br />

TRK 250 D BARAJ TİPİ<br />

TIRMANMA GRUBU<br />

Tek taraflı kalıplanacak yapılarda kullanılan,<br />

vinçle tırmanır konsol sistemidir.<br />

Tek taraflı Tırmanma Konsolu sisteminde,<br />

TRK 250D ana elemanı baraj tipi, TR‐B<br />

250 DS başlığı, TR‐P 250 özel pimi, TRK<br />

36<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

CIREX - DAİRESEL KOLON KALIBI<br />

DAYANIKLI ÇELİK YÜZEY İLE<br />

YÜKSEK TEKRAR SAYILARI<br />

CIREX Dairesel Kolon Sistemi panoları<br />

düşeyde burulmaya mukavim VINC’I 70<br />

çelik profillerden oluşmuş olup, kalıp alt ve<br />

üst flanşları lazer kesimli<br />

saçlardan meydana<br />

gelmektedir. CIREX<br />

panolar çelik yüzeyli<br />

olup uzun ömürlüdür.<br />

Düşey çelik çerçeve<br />

profili elemanın istenilen<br />

her çerçeve noktasında<br />

bir diğeri ile bağlantısını<br />

temin edecek<br />

şekilde tasarlanmıştır.<br />

Kalıp yüksekliği ve beton<br />

basıncına uygun olarak kilit sayısının<br />

artırılması mümkündür. CIREX dairesel<br />

panoları yuvarlak kenarlı perde kolonlar<br />

oluşturulabilmesi için VINC’I perde kolon<br />

sistemi ile birebir uyumludur. Muhtelif kesit<br />

ve ebatlarda ve hatta özel imalat panolar<br />

mevcuttur.<br />

Faizabad Hidrolik Enerji Projesi, “Yenilenebilir<br />

Enerjiler Programı Merkezi Olmayan<br />

Enerji Üretimi Projesi” kapsamında<br />

korkuluğu, TR-S 250 D sepeti, TR‐C 250<br />

D itme-çekme sistemi, TK-I 250 ince ayar<br />

sistemi, KA-E 420 konik ankraj elemanı,<br />

KA-E 250 konik ankraj elemanı, MULTIX<br />

özel asker elemanı, MULTIX asker bağlantı<br />

pabucu, rüzgâr gergi halatı ve bağlantı<br />

elemanları, T‐tipi çektirme, bağlantı boruları,<br />

boru kelepçesi kapsam dâhilindedir.<br />

Baraj yükseldikçe dış beton yüzeyin düşey<br />

düzlem ile yaptığı açının belli noktalarda<br />

değişiklik göstermesinden dolayı, TR-K<br />

240 tırmanma konsolu tasarımında<br />

projeye özel değişiklikler yapılmıştır.<br />

Bu kapsamda, kalıplar<br />

ile konsolların arasındaki sabit<br />

90⁰ açının ayarlanabilir özellikte<br />

olabilmesi için özel bir başlık geliştirilmiş<br />

olup, kalıbı tutan düşey<br />

çelik asker elemanının TR- K 240<br />

bağlantısı bu özel başlık ile mafsallı<br />

hale getirilmiştir. Bu sayede<br />

yükseklik boyunca oluşabilecek<br />

her türlü açı değişimi tolere edilebilmektedir.<br />

Perde kalıplarının yanı sıra, su alma yapılarında<br />

bulunan yuvarlatılmış köşeler, ½<br />

Cirex® Dairesel kolon kalıplarını, Simpex<br />

perde kalıpları ile birleştirerek çözülmüştür.<br />

(Decentralized Power Supply Through<br />

Renewable Energies Programme<br />

BMZ200 765 180) Almanya tarafından finanse<br />

edilmekte olup, projenin yapımı için<br />

Afganistan Enerji ve Su Bakanlığı ile FEKA<br />

Construction Company arasında anlaşma<br />

sağlanmıştır. Proje müşavirliğini ise dünyanın<br />

birçok bölgesinde proje tasarım ve<br />

danışmanlık hizmeti veren Fichtner GmbH<br />

& Co. firması üstlenmiştir.<br />

2020 Aralık ayında faaliyete geçmesi planlanan<br />

projenin tamamlanmasıyla Faizabad<br />

bölgesinin ihtiyacı olan ekonomik, güvenli<br />

ve temiz bir enerji sağlanmış olacaktır. TMS<br />

Kalıp ve İskele, Cezayir’de Mapa-Günal ile<br />

gerçekleştirdiği baraj projelerine bir yenisini<br />

de Afganistan’da eklemiş bulunmaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 37


Çözüm Ortağı<br />

ABS Kör Kalıplar<br />

artık Türkiye’de üretiliyor!<br />

ABSYAPI yedi yıla varan uygulama tecrübesi ile geliştirdiği yeni ürünlerini <strong>2018</strong> yılının<br />

ikinci yarısından itibaren artık Türkiye’de üretiyor ve yurt dışına da ihraç ediyor.<br />

ABS Kör Kalıplar, verimliliği arttıracak ve<br />

toplam maliyeti düşürecek şekilde ABSYA-<br />

PI güvencesi ile üretiliyor. Son derece hızlı<br />

uygulanan, hafif bir yapı oluşturan ve ciddi<br />

toplam maliyet tasarrufu sağlayan ABS Kör<br />

Kalıplar, sunduğu nitelikli dolgu avantajları<br />

ile geleneksel dolguların önüne çıkıyor.<br />

ABS Kör Kalıplar katta her türlü hafif dolgu,<br />

ters kiriş dolgusu, peyzaj dolgusu, asansör<br />

holü dolgusu, otopark üzerinde dolgu, otopark<br />

rampası, temel üzerinde dolgu veya<br />

mütemadi temel dolgusu yapmaya imkân<br />

sağlıyor. Ayrıca, temel üzerinde kullanıldığında<br />

sisteme ilave edilecek basit elemanlar<br />

ile nem ve Radon gazına karşı havalandırılabilen<br />

bir boşluk oluşturabiliyor. Sistem<br />

modüler yükseltilmiş döşeme yerine kullanıldığında<br />

ise emsalsiz bir ekonomik tasarruf<br />

sağlıyor.<br />

ABS KÖR KALIP – PLUS<br />

ABS KÖR KALIP – PLUS tek kullanımlık<br />

kör kalıp sistemi, her türlü yapıda, yüksekliği<br />

sıfırdan başlayıp 300 cm’ye kadar değişen<br />

betonarme yükseltilmiş döşemeler<br />

oluşturarak hızlı, hafif ve ekonomik bir şekilde<br />

nitelikli dolguların yapılmasını sağlar.<br />

ABS Kör Kalıp sistemi kullanılarak katta<br />

hafif dolgu, ters kiriş dolgusu, peyzaj dolgusu,<br />

asansör holü dolgusu, otopark rampası,<br />

temel üzerinde dolgu veya mütemadi<br />

temel dolgusu yapılabilirken, sisteme ilave<br />

edilecek basit elemanlar ile havalandırılabilir<br />

temel oluşturulabilir, sistem modüler<br />

yükseltilmiş döşeme yerine kullanılabilir.<br />

Kör kalıp sistemi;<br />

• Benzersiz lojistik ve nakliye tasarrufu;<br />

örneğin, 100 cm’lik dolguda 50 kamyonluk<br />

dolgu malzemesi yerine 1 kamyon kör kalıp<br />

yeterlidir!<br />

• En hafif dolgu; geleneksel, malzemeli<br />

dolgulara kıyasla yapılabilecek en hafif<br />

imalattır; örneğin, 100 cm kesit yüksekliğinde,<br />

kubbe üzeri 5 cm beton kalınlığında<br />

toplam hacmin %90’ı boştur!<br />

• En yüksek yük taşıma kapasitesi; kör kalıpların<br />

oluşturduğu yüzlerce kolon, kemer<br />

ve kubbe sayesinde oluşturulan betonarme<br />

yükseltilmiş döşeme çok yüksek bir<br />

yük taşıma kapasitesine sahiptir; örneğin,<br />

100 cm kesit yüksekliğinde, kubbe üzeri 5<br />

cm beton kalınlığında 55 kN/m2 hareketli<br />

yük dayanımı vardır.<br />

• İnşaat süresinde kısalma; üst<br />

katlardaki inşaat devam ederken<br />

dolgunun yapılmasına imkan<br />

tanır, dolayısı ile ciddi anlamda<br />

inşaat süresinde kısalma<br />

sağlar.<br />

• Döşeme altı boşluğu; oluşturulan<br />

döşeme altı boşluğundan<br />

her türlü tesisat (elektrik, mekanik<br />

vb.) geçirilebilir; kolonlar<br />

arasındaki net açıklık 59 cm’dir.<br />

• Kolay ve hızlı kurulum; ortalama<br />

20 m2/adam-saat.<br />

• Kademe ve rampa yapımı; istenilen<br />

boyda kesilebilen PVC<br />

kolonlar sayesinde her türlü kademe ve<br />

rampa yapılabilir.<br />

• Kesintisiz beton yüzey; oluşturulan yüzey<br />

beton olduğu için üzerine daha sonra serbestçe<br />

her türlü zemin kaplaması yapılabilir,<br />

tuğla-gazbeton-alçıpan vb. bölme duvar<br />

oluşturulabilir.<br />

• Isı ve ses izolasyonu; oluşturulan döşeme<br />

altı hava boşluğu ısı ve ses izolasyonu<br />

sağlar.<br />

• Radon gazı ve nem bariyeri; doğal olarak<br />

havalandırılabildiği için toprak altında<br />

kalan kotlarda kullanıldığında radon gazını<br />

uzaklaştırır, nem ve rutubet oluşumunu<br />

engeller.<br />

• Çevresel fayda; geri dönüşümlü malzemeden<br />

üretilen kör kalıplar projelere LEED<br />

sertifikası puanı kazandırır.<br />

38<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

Layher<br />

çözüm ortaklarına<br />

‘Mixed Reality’<br />

uygulamasını<br />

sunuyor<br />

Mixed reality (karma<br />

gerçeklik); günümüz<br />

dünyasında kullanılmaya<br />

başlanılan artırılmış<br />

gerçeklik (augmented<br />

reality) ve sanal<br />

gerçeklik (virtual reality)<br />

teknolojilerini bir araya<br />

getirmeyi amaçlayan<br />

teknolojidir.<br />

‘The Layher App’ uygulamasını,<br />

IOS ve<br />

Android işletim sistemlerinden<br />

ücretsiz olarak<br />

indirebilirsiniz. ‘The<br />

Layher App’, şimdilik<br />

sadece Layher Allround<br />

Kataloğu ile birlikte çalışmaktadır.<br />

İlerleyen zamanlarda<br />

yapılacak güncellemelerle<br />

beraber diğer<br />

ürünlerin 3D görüntüsünü<br />

elde etmek de mümkün<br />

olacaktır.<br />

Uygulama kullanıcısı,<br />

akıllı telefon kamerası<br />

sayesinde katalog<br />

içerisindeki belirli görüntüleri<br />

taramakta ve<br />

incelemek istediği sistemi<br />

3D olarak hayata<br />

geçirmektedir, böylece<br />

ürünleri ayrıntılı bir şekilde<br />

inceleme fırsatı<br />

yakalamaktadır.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 39


Çözüm Ortağı<br />

Folkart Life Bornova Projesi’nde<br />

BTM Optigreen imzası<br />

İzmir’in lüks konut, rezidans ve ticari yaşam alanları projelerine imza atan Folkart İnşaat,<br />

pek çok projesinde olduğu gibi, Folkart Bornova Life Karma konseptinin bahçe çatı<br />

alanlarında da BTM Optigreen yeşil çatı ürünlerini tercih etti.<br />

Modern bir yaşam stilini hem hayata hem<br />

doğaya yakın bir görsellikte sunan projede<br />

bulunan toplam 8000 m2 bahçe çatı<br />

alanında BTM Optigreen yeşil çatı sistemi<br />

uygulanmıştır.<br />

Çatı bahçeleri de dahil olarak toplam<br />

18.000m2 yeşil alan peyzajının bugünkü<br />

görsel zenginliğinin hayata geçirilmesinde;<br />

peyzaj ve botanik uygulamalarında<br />

uzman, BTM çözüm ortağı ve partneri<br />

Karaoğlu Peyzaj firmasının imzası bulunmaktadır.<br />

Üst kalite ürün grupları ile çalışılan projede,<br />

otopark üstü ve bina teraslarında<br />

su yalıtımı olarak püskürtme çift bileşenli<br />

poliüretan ile betonun su geçirimsizliği<br />

sağlanmıştır.<br />

Karaoğlu Peyzaj uygulama ekibi aracılığı<br />

ile su yalıtımı üstünde BTM Optigreen<br />

nem tutucu örtü, FKD 25 drenaj levhası<br />

ve SF 32 filtre serimi ile yeşil çatı sistemi<br />

detayı oluşturulmuştur.<br />

Akabinde hafifletilmiş bahçe çatı toprağı<br />

ve botanikte seçilen bitki grupları ve sulama<br />

sistemi yerleşimi ile projenin yeşil<br />

alan görselliği tamamlanmıştır.<br />

40<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Çözüm Ortağı<br />

URTİM’den<br />

yüksek standartlarda rüzgar perdesi<br />

Kalıp ve iskele sistemleri üretiminde Türkiye’nin öncü şirketlerinden URTİM, CLIMBSET<br />

– W ® Rüzgar Perdesi Sistemi ile Türkiye’nin çağdaş binaları için yüksek standartlarda<br />

rüzgar perdesi üretiyor.<br />

Yurt içinde ve yurt dışında 38 yıldır havalimanı,<br />

stadyum, rafineri, köprü, konut, gemi<br />

inşası, tersane gibi birçok projede yer alarak,<br />

kalıp ve iskele üretiminde Türkiye’nin<br />

öncü şirketlerinden olan URTİM, yüksek<br />

katlı yapılarda rüzgar hızını keserek her<br />

tür hava koşulunda topyekün koruma sağlayarak<br />

yüksek iş güvenliği olan çalışma<br />

alanları sağlamak için CLIMBSET - W®<br />

Rüzgar Perdesi Sistemi’ni üretti.<br />

Sistem hakkında bilgi veren URTİM Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Serdar Urfalılar, “İş ve<br />

işçi güvenliğini daha üst seviyeye taşıyarak<br />

daha verimli çalışma olanağı sağlayan<br />

sistem vinç ya da hidrolik tırmanır sistem<br />

ile hareket ettirilecek şekilde üretiliyor”<br />

dedi.<br />

CLIMBSET - W® Rüzgar Perdesi Sistemi<br />

farklı rüzgar kesme derecesine göre yüzeyi<br />

trapez kesim sac, kontraplak ya da perfore<br />

plakaların ahşap taşıyıcılar üzerine<br />

monte edilmesiyle esnek bir çözüm sunduğunu<br />

söyleyen Urfalılar, “Müşteri talebine<br />

göre 2 veya 3 kat aynı anda kapatılarak<br />

güvenli çalışma alanları genişletilebilir. <strong>Yapı</strong>m<br />

süresince, döşeme kalıbı, cihazlar ve<br />

diğer malzemeler, yükleme platformları ve/<br />

veya Masa Çıkarma Sistemi kullanılarak<br />

hızlı ve güvenli bir şekilde taşınır. CLIMB-<br />

SET - W® Rüzgar Perdesi Sistemi Hidrolik<br />

pistonların her biri 5 ton kaldırma kapasitesine<br />

sahip. Sistem tek defada 800 mm<br />

yukarı yönlü hareket edebilir. Sistem max.<br />

+/- 15 derece açıda çalışabilir. Sistem 70<br />

km/h rüzgar hızına kadar yukarı doğrultuda<br />

çalışabilir” diye konuştu.<br />

Üretiminin yüzde 70’ini, 54 ülkeye<br />

ihraç ediyor<br />

URTİM olarak üretimlerinin yüzde 70’ini,<br />

Serdar Urfalılar / URTİM Yönetim Kurulu Başkanı<br />

aralarında Malezya, Kanada, Katar, Ürdün,<br />

Ekvator Ginesi, Senegal, Nijerya ve<br />

Kenya, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bulunduğu<br />

54 ülkeye ihraç ettiklerini vurgulayan<br />

Urfalılar, “Geliştirdiğimiz sistemler<br />

ile inşaatlarda, tersanelerde ve endüstriyel<br />

tesislerde zaman, maliyet avantajı ve İSG<br />

kurallarına uygun güvenli çalışma sağlıyoruz’’<br />

dedi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 41


Çözüm Ortağı<br />

Kordsa,<br />

Avrupa Birliği destekli<br />

Horizon2020 kapsamında<br />

yeni bir projede daha yer alıyor<br />

Lastik ve inşaat güçlendirme ile kompozit teknolojileri<br />

pazarlarının global oyuncusu Kordsa, Avrupa Birliği’nin<br />

Ar-Ge ve Yenilik Programı Horizon 2020 kapsamında yeni<br />

bir projeye dahil oldu. PolynSPIRE1 adını taşıyan projenin<br />

hedefi sürdürülebilirlik prensibine hizmet için plastiğin geri<br />

dönüşümü.<br />

Güçlendirme lideri Kordsa, Avrupa’nın<br />

araştırma ve teknoloji geliştirme kapasitesini<br />

güçlendirmek, üniversite-sanayi<br />

işbirliğini teşvik etmek, iş birliğini çeşitli<br />

alanlarda geliştirmek amacıyla hayata<br />

geçirilen Horizon 2020 programı kapsamında<br />

PolynSPIRE projesine katılan 22<br />

proje ortağı arasında yer alıyor.<br />

Verimli ve sürdürülebilir plastik geri dönüşümü<br />

için yenilikçi teknolojiler geliştirmeye<br />

yönelik olan projenin açılış toplantısı<br />

25 Eylül’de Brüksel’de Alman Araştırma<br />

Şirketlerinin Avrupa İrtibat Bürosu olan<br />

KoWi’de gerçekleştirildi. Açılış toplantısında<br />

bir araya gelen proje ortakları birbirini<br />

tanıma, proje yönetim süreci ve geri<br />

dönüşüm süreçlerinin teknik detaylarını<br />

tartışma şansını yakaladılar. Toplantıda<br />

Kordsa Ar-Ge ekibi Kordsa’nın projede<br />

üstlendiği rolleri ve projeden beklentilerini<br />

paylaştı.<br />

Enerji Kaynakları ve Tüketimi Araştırma<br />

Merkezi CIRCE’nin koordinatörlüğünde<br />

gerçekleşecek PolynSPIRE projesinin 11<br />

ülkeden toplam 22 proje ortağı bulunuyor.<br />

Projenin 48 ay içinde tamamlanması ve 3<br />

farklı inovasyona imza atması hedefleniyor.<br />

Bunlardan ilki mikrodalgalar ve akıllı<br />

manyetik katalizörler yardımıyla kimyasal<br />

geri dönüşüm. Hedeflenen ikinci inovasyon<br />

geri dönüştürülmüş plastik kalitesini<br />

arttırmak için gelişmiş katkı ekleme ve<br />

yüksek enerji ışınımlaması. Bu iki inovasyon<br />

ile polyester, poliamid ve poliüretan<br />

üretimi için fosil yakıt tüketiminin<br />

ortalama %33 oranında azaltılması hedefleniyor.<br />

Projenin üçüncü çıktısı olarak<br />

belirlenen çelik endüstrisinde plastiklerin<br />

karbon kaynağı olarak değerlendirilmesi<br />

ile elektrik ark ocaklarında fosil karbon<br />

kaynaklarının yaklaşık %80 oranında<br />

azaltılması bekleniyor.<br />

Kordsa<br />

Sürdürülebilirlik<br />

Raporu’na<br />

Sürdürülebilir İş<br />

Ödülü<br />

İş dünyasında sürdürülebilir iş<br />

modellerini benimsetmeyi ve başarılı<br />

çalışmaların örnek olmasını<br />

teşvik etmeyi amaçlayan Sürdürülebilir<br />

İş Ödülleri, 17 Ekim’de<br />

sahiplerini buldu. İstanbul’da gerçekleştirilen<br />

ödül töreninde Kordsa,<br />

Sürdürülebilirlik Raporu kategorisinde<br />

ödül aldı.<br />

Kordsa, “Yaşamı Güçlendirme”<br />

misyonu ile tüm paydaşlarına ve<br />

içinde yer aldığı toplumlara hafifleten<br />

ve güçlendiren inovasyonlar<br />

sunarak sürdürülebilir değer yaratmayı<br />

hedefliyor. Sürdürülebilirlik<br />

raporlarında da şirketin faaliyet<br />

gösterdiği 4 kıtada yer alan üretim<br />

tesislerindeki Ar-Ge çalışmalarını,<br />

yenilikçi ürün, teknoloji ve<br />

proseslerini ayrıntılı olarak ele<br />

alan Kordsa, tedarikçi ve müşteri<br />

ilişkilerini detaylı olarak inceliyor<br />

ve enerji emisyonu, atık ve su yönetimi<br />

ile biyolojik çeşitlilik konularında<br />

gerçekleştirdiği çalışmalar<br />

hakkında ayrıntılı bilgi sunuyor.<br />

Son 4 yıldır sürdürülebilirlik raporunu<br />

yayınlayan Kordsa, bu<br />

yıl beşincisi düzenlenen Sürdürülebilir<br />

İş Ödülleri’nde Sürdürülebilirlik<br />

Raporu kategorisinde<br />

ödül aldı. ‘Sürdürülebilir İş Ödülleri’<br />

sosyal, ekonomik ve çevresel<br />

konularda önemli etkiler yaratan<br />

başarılı projeleri geniş kitlelerle<br />

paylaşarak Türkiye’de sürdürülebilirlik<br />

dönüşümünü teşvik etmeyi<br />

amaçlıyor.<br />

42<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


DOSYA<br />

DOSYA KONULARI:<br />

Yalıtım & İzolasyon <strong>Malzeme</strong>leri ve Teknolojileri …<br />

Geniş Format Yazıcılar ve Teknolojileri …<br />

Elektrikli El Aletleri & Mekanik El Aletleri ve Teknolojileri …


“Ar-Ge çalışmalarımızı,<br />

sektör ve kullanıcıların beklentileri<br />

ölçüsünde yürütüyoruz”<br />

“Önümüzdeki dönemde de yeni kapasite artırımları ve geliştirme yatırımlarımızla<br />

paydaşlarımız ve sektörümüz için katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Yıllardır süre<br />

gelen modernizasyon ve kapasite yatırımlarımızla hem ürün çeşitliliğimiz hem de üretim<br />

yetkinliğimiz sürekli gelişim gösterdi. Çalışmalarımız bu şekilde hız kesmeden devam ediyor.”<br />

ISO tarafından hazırlanan Türkiye´nin<br />

500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında daima<br />

yerini alan İzocam, ülkemizde sıcak,<br />

soğuk, ses, yangın ve suya karşı koruma<br />

sağlayan geniş ürün yelpazesi ve teknik<br />

danışmanlık hizmetleriyle Türk Yalıtım<br />

Sektörünün lider şirketidir. Dünya standartlarına<br />

uygun olarak müşterilerinin talep<br />

ve beklentilerini zamanında ve çevreci bir<br />

yaklaşımla karşılayan firma, başta Balkanlar,<br />

Birleşik Devletler Topluluğu, Türki<br />

Cumhuriyetler, Ortadoğu, Afrika’da bulunan<br />

46 ülkeye ihracat gerçekleştirmekte.<br />

İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe ile<br />

yapmış olduğumuz röportaj çalışmamızda,<br />

bu yıl en çok tercih edilen ürünlerden yeni<br />

ürün çalışmalarına, sektördeki son gelişmelerden<br />

kendilerinin gelecek dönemlere<br />

dair plan ve projelerine kadar pek çok konuyu<br />

ele almaya çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Kış mevsimine girdiğimiz bu dönemde<br />

bizim için en önemli konuların başında,<br />

yalıtım tasarruf ilişkisini vurgulayarak, yalıtımın<br />

hem aile bütçesine hem de ülke<br />

ekonomisine olan katkısı konusunda vatandaşlarımızı<br />

bilgilendirmek geliyor.<br />

İzocam olarak, enerji verimliliğini en<br />

önemli gündem konusu olarak benimsedik<br />

ve her fırsatta binalarda özellikle de<br />

konutlardaki yalıtımın mümkün olan en<br />

yüksek düzeyde enerji verimliliği sağladığının<br />

altını çiziyoruz. Çünkü doğru yalıtım<br />

uygulamalarıyla sağlanacak enerji<br />

verimliliği, doğalgaz tüketimini ve faturalarını<br />

yaklaşık yüzde 60 azaltırken ülke<br />

ekonomisine de büyük katkı sağlıyor. Bu<br />

gerçekten de çok önemli bir oran.<br />

2017 yılında enerji hammaddeleri ithalatına<br />

37 milyar dolardan fazla ödeme yapan<br />

Türkiye’nin son 10 yıldaki enerji ithalatının<br />

ülke ekonomisine bedeli 400 milyar doların<br />

üzerinde. Tüketilen enerjinin yaklaşık dörtte<br />

üçü dışarıdan ithal ediliyor ve enerji ithalatı,<br />

dış ticaret açığının en önemli kısmını<br />

oluşturuyor. Enerji harcamalarında tasarruf<br />

sağlamak, cari açığı daha düşük seviyelere<br />

indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığı<br />

azaltmak açısından binalarda yapılacak<br />

enerji tasarrufu büyük önem taşıyor.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

Geçen yıl piyasaya sunduğumu “İzocam<br />

Ara Bölme Levhası” (ABL) bu yıl da ilgi<br />

görmeye devam etti. Bu ürünümüz hafif<br />

ara bölmelerde kullanılmak üzere geri<br />

dönüşümlü malzemeler kullanılarak geliştirildi.<br />

ABL, doğal içeriği ile toz yapmayan<br />

yapısı ve kolay kesimiyle rahat ve sağlıklı<br />

çalışma ortamları yaratıyor ve hızlı uygulama<br />

ile zamandan tasarruf sağlıyor. Kendi<br />

başına ayakta durabilen İzocam Ara Bölme<br />

Levhası, güvenli uygulama imkânının yanında<br />

sahip olduğu taşıma saplı ambalajı<br />

ve hafifliği sayesinde de kolay taşınabiliyor.<br />

Farklı kalınlıklarda üretilebilen ürün,<br />

ara bölme duvarlarda, ısı ve A sınıfı ses<br />

yalıtımı sağlıyor. Ayrıca, düşük ısı iletim<br />

katsayısı ile İzocam Ara Bölme Levhası,<br />

farklı sıcaklık ve zamanlarda iklimlendirilen<br />

hacimler arasında da enerji verimli ara<br />

46<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

duvarların teşkil edilmesini sağlıyor, enerji<br />

tasarrufu ve konforu artırıyor.<br />

Bu yıl ise daha fazla ısıl konfor, sürdürülebilirlik<br />

ve kalite için geliştirdiğimiz İzocam<br />

Yeni Cephe Levhası’nı sektöre kazandırdık.<br />

Bir yüzeyi siyah camtülü kaplı olan<br />

bu ürün giydirme cephe sistemlerde, cam,<br />

granit, mermer, alüminyum, ahşap vb. cephe<br />

kaplamalarının arkasında ısı, ses yalıtımı<br />

ve yangın güvenliği amacıyla kullanılıyor.<br />

35 mW/mK iletkenliğe sahip olarak<br />

tasarlanan ürün, enerji verimliği konusunda<br />

oldukça iddialı.<br />

İzocam Yeni Cephe Levhası, hafifliği sayesinde<br />

rahatça taşınıyor ve esnek yapısıyla<br />

kolay uygulanabiliyor. Ayrıca sıkıştırılabilme<br />

özelliğiyle, nakliye ve depolamada<br />

da tasarruf sağlıyor. Bu ürünümüzün öne<br />

çıkan diğer bir özelliği ise su iticiliği… Bu<br />

sayede, yağmur suyunun ürüne zarar verme<br />

riski azalıyor, uygulayıcıya zamandan<br />

ve iş gücünden tasarruf sağlıyor. Yüksek<br />

yapılara ısıl konfor getirmeyi hedefleyen<br />

Yeni Cephe Levhası aynı zamanda çevre<br />

dostu bir ürün.<br />

Bu ürünlerimizin yanı sıra, yaz başında<br />

endüstriyel binalarda kullanılmak üzere iki<br />

yeni ürün daha geliştirdik. Bunlar; yerinde<br />

uygulama yapılan metal binaların çatı ve<br />

cephelerinde iki metal levha arasında kullanılan<br />

İzocam Endüstriyel Bina Levhası<br />

(EBL) ve İzocam Endüstriyel Bina Levhası<br />

R+ (EBL R+). Her iki ürün de ısı ve ses<br />

yalıtımı ile yangın güvenliği sağlarken hafifliği<br />

sayesinde kolayca taşınıyor ve esnek<br />

yapısıyla kolay uygulanabiliyor. Bu ürünlerin<br />

bir diğer özelliği ise bünyesine su almaması.<br />

Bu sayede, yağmur suyunun ürüne<br />

zarar verme riski ortadan kalkıyor, zamandan<br />

ve iş gücünden tasarruf sağlanıyor.<br />

Endüstriyel yapılara ısıl konfor getirmeyi<br />

hedefleyen bu ürünlerimiz aynı zamanda<br />

çevre dostu ürünler. Ürünlerimizin kalitesi<br />

CE ve EUCEB belgeleriyle de uluslararası<br />

olarak kanıtlanmış durumda.<br />

İzocam EBL R+ ise 35 mW/mK iletkenliğe<br />

sahip olacak şekilde tasarlandı. Yeni ürünlerimizden<br />

İzocam EBL ise 37 mW/mK ısı<br />

iletkenlik değerine sahip. Bu özellikleriyle<br />

etkin ısı yalıtımı yapan malzemelerimizle<br />

enerji verimliği konusunda da oldukça<br />

iddialıyız. Ürünlerimiz, yanmaz özellikleri<br />

sayesinde olası yangınlarda zaman kazandırıyor<br />

ve yangın güvenliği konusunda<br />

da etkili çözümler sunuyor.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Ülkemizde 16 milyon m³’lük bir pazar bulunuyor.<br />

Yalıtım kullanımı nüfus ve mevcut<br />

konut stoku ile karşılaştırıldığında ise az<br />

bir miktar olarak görülüyor. Türkiye’deki<br />

2017 sonu itibariyle, 9,4 milyonun üzerindeki<br />

bina stokunun iyimser bir tahminle<br />

sadece yüzde 14,9’u TS 825 Binalarda<br />

Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda.<br />

Bu rakam iyimser yaklaşımla 23,4<br />

milyon üzerindeki mevcut konut sayısında<br />

yüzde 30,8’in üzerinde... 10 yıl öncesine<br />

baktığımızda toplumun yalıtım bilincinde<br />

önemli bir artış olduğunu görebiliriz. Ancak<br />

yine de ülkemizde konfor değerlendirme<br />

ve yalıtım tüketiminin istediğimiz seviyede<br />

olmadığını söyleyebilirim.<br />

Yalıtım alanında gelişmiş ülkelerin gerisindeyiz<br />

ve ülke olarak kat edeceğimiz daha<br />

çok yol var. Ülkemizde yalıtım malzemesi<br />

tüketimi kişi başına 0,2 m³. Avrupa nispeten<br />

doygun bir pazar olmasına rağmen kişi<br />

başına, bu rakamların üç katı 0,7 m³ yıllık<br />

yalıtım tüketimi bulunuyor. Durgun bir pazar<br />

olan Amerika’da halen kişi başına 1 m³<br />

yalıtım tüketimi var ve pazar büyüklüğü için<br />

de yaklaşık 260 milyon m³’lerden bahsediliyor.<br />

Özellikle düşük karbonlu büyüme,<br />

enerjide bağımsızlık,<br />

tasarruf ve konfor,<br />

iklim değişikliği ile<br />

mücadele çerçevesinde<br />

en önemli araç<br />

yalıtım ve gelişmiş<br />

ülkeler sürekli geliştirdikleri<br />

yönetmelikleri<br />

hayata geçirerek<br />

sürdürülebilir kalkınmalarında<br />

yalıtımdan<br />

yararlanıyorlar.<br />

Türkiye’ye baktığımızda<br />

2017 yılında<br />

enerji hammaddeleri<br />

ithalatına 37 milyar dolardan fazla ödemişiz.<br />

Son 10 yılda enerji ithalatımızın ülke<br />

ekonomisine bedeli 400 milyar doların<br />

üzerinde... Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık<br />

dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bu<br />

düzeyiyle enerji ithalatı, dış ticaret açığının<br />

en önemli kısmını oluşturuyor. Cari açığı<br />

daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide<br />

aşırı dışa bağımlılığımızı azaltmak için<br />

enerji verimliliği ve uygulamaları şart. Bu<br />

da gelecekte sektörün çok fazla büyüyeceği<br />

anlamına geliyor.<br />

Levent Gökçe / İzocam Genel Direktörü<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?(2 soruya ortak cevap)<br />

Önümüzdeki dönemde de yeni kapasite artırımları<br />

ve geliştirme yatırımlarımızla paydaşlarımız<br />

ve sektörümüz için katma değer<br />

yaratmaya devam edeceğiz. Yıllardır süre<br />

gelen modernizasyon ve kapasite yatırımlarımızla<br />

hem ürün çeşitliliğimiz hem de<br />

üretim yetkinliğimiz sürekli gelişim gösterdi.<br />

Çalışmalarımız bu şekilde hız kesmeden<br />

devam ediyor. Bugün Mineral Yün ve<br />

XPS’de bölgedeki en büyük kurulu kapasiteye<br />

sahibiz. Tesisat, ısı ve ses yalıtımında<br />

kullanılan A1 sınıfı yanmaz Camyünü Prefabrik<br />

Boru ürünümüzün üretim kapasitesini<br />

% 30 üzerinde artırarak 3. boru hattımızı<br />

bu sene devreye<br />

aldık.<br />

Gelecek dönemde<br />

ise sadece<br />

mevcut<br />

ürün gamımızı<br />

kullanarak değil,<br />

yeni teknolojileri<br />

de hayatımıza<br />

alarak<br />

yol kat edeceğiz.<br />

Ar-Ge yeni<br />

dönemde İzocam’ın<br />

hayatında<br />

daha çok<br />

yer alacak. Yeni ve gelişmiş bir Ar-Ge laboratuvarı<br />

oluşturma planımızın olduğunu<br />

da eklemek isterim. Ar-Ge çalışmalarımızı,<br />

sektörün ve kullanıcıların beklentilerine en<br />

iyi şekilde yanıt verebilecek ölçüde yürütüyoruz.<br />

Diğer taraftan yalıtım sektörünün<br />

dünyadaki gelişimini yakından takip ediyoruz.<br />

Üretim teknolojileri anlamında yalıtım<br />

sektöründe, dünyada çalışmaları takip edilen<br />

Isover’in deneyiminden faydalanarak,<br />

yeni üretim yöntemlerini ülkemize taşıyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 47


“10 gün içinde sıfırdan üretim yapıp,<br />

ürünü ihraç edebiliyoruz”<br />

“ODE olarak özellikle ihracata odaklanmış durumdayız. Yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı<br />

dönemine göre ihracat ciromuzu dolar bazında yüzde 35 artırdık. Önümüzdeki dönemde<br />

de ihracatla büyümeye devam edeceğiz ve ihracatın toplam ciro içindeki payını, 2019’da<br />

yüzde 40’a çıkaracağız.”<br />

ODE Yalıtım 2017 yılının ilk çeyreğinde<br />

hayata geçirdiği Eskişehir’deki yeni üretim<br />

tesisinin tam kapasite ile faaliyete geçmesiyle,<br />

Membran’da 32 milyon m 2 üretim<br />

hacmine ulaştı. 75 ülkeye ihracat yapan<br />

ODE, üretmiş olduğu ısı ve su yalıtım ürünleri<br />

için tüm pazarlarda geçerli, Çevresel<br />

Ürün Beyanı (Environmental Product Declaration<br />

– EPD) belgesine de sahip. Başarılı<br />

bir üretim ve pazarlama faaliyetlerinin<br />

yanı sıra komuoyunda yalıtım ve enerji bilincini<br />

artırmaya yönelik öncü çalışmalara<br />

da imza atan firma, geleceğe kalıcı değerler<br />

bırakacak çalışmaları da aynı başarı ve<br />

titizlikte gerçekleştirmekte.<br />

ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü Ceylin<br />

Akdemir ile yapmış olduğumuz röportaj<br />

çalışmamızda, sahip oldukları üretim teknolojisindeki<br />

son gelişmeler, yeni pazar<br />

arayışları, yeni geliştirilen ürünler ve önümüzdeki<br />

döneme dair projelerini ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Yalıtım sektöründe lider bir marka olan<br />

ODE’yi, iş ortaklarından ve çalışanlarından<br />

aldığı güç ve destekle global bir marka haline<br />

getirmek en önemli gündemimiz. Son<br />

dönemlerde yaptığımız ihracat atağıyla artık<br />

ihracatta bölgesel bir güç haline gelmiş<br />

durumda. Şimdiki en öncelikli hedefimiz,<br />

tüm dünyada global bir marka olabilmek.<br />

Küresel marka olma vizyonumuz ile hâlihazırda<br />

5 kıtada 75’in üzerinde ülkeye ihracat<br />

gerçekleştiriyoruz. Bu yıl, Avrupa başta<br />

olmak üzere Afrika ve Güney Amerika’da<br />

pazarlarımıza yenilerini ekledik. Amacımız<br />

1 milyon doların üzerinde ihracat yaptığımız<br />

ülke sayısını her yıl hızla artırarak,<br />

48<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Turquality hedeflerimiz doğrultusundaki<br />

pazarlarda büyümeyi sürdürmek. Yeni pazar<br />

hedeflerimiz doğrultusunda, alanında<br />

dünyanın en önemli fuarlarına katılmaya<br />

da önem veriyoruz. Bu kapsamda Mostra<br />

Convegno, BAU, Dubai Big5, ISH ve IEX<br />

gibi fuarlara katılıyoruz ve katılmaya devam<br />

edeceğiz.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

<strong>2018</strong> yılında özellikle Starflex Camyünü ve<br />

Membran Bitümlü Su Yalıtım Örtüleri ürün<br />

grupları ön plana çıkmıştı.<br />

Starflex ürün gamımızda 2016 yılında 6<br />

milyon Euro tutarındaki fırın yenileme yatırımı<br />

ile fırın modernizasyonu gerçekleştirdik.<br />

Cam fırın yakma sistemini oksi-fuel<br />

olarak modernize ettik. Ayrıca bu amaçla<br />

kullanılacak oksijen gazını üretecek bir<br />

“Oksijen Gazı Üretim Tesisi” kurduk. Bu<br />

modernizasyonla, doğalgaz tüketiminde<br />

tasarruf sağlanmasının yanı sıra baca gazı<br />

emisyonunda da iyileşme sağladık. Tüm<br />

bu gelişmeler ile kapasite artışı sağlayıp<br />

satışlarımızı çok ciddi anlamda arttırdık.<br />

2017 yılının Nisan ayında hayata geçirilen<br />

ve devreye girmesiyle birlikte membran<br />

üretiminde ülkemizdeki en yüksek<br />

üretim kapasitesine sahip olmamızı sağlayan<br />

Eskişehir Üretim Tesisimizdeki Ar-<br />

Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan yeni<br />

membran ürünlerimiz ile de su yalıtımda<br />

lider konuma oturduk. Yurtiçinden sonra<br />

da yurtdışı pazarlarda da su yalıtım lideri<br />

olmak istiyoruz. İhracatta en güçlü yanımız,<br />

ihracat yaptığımız ülkelerin, membran<br />

pazarlarına yönelik olarak talebe özel hızla<br />

ürün geliştirebiliyor olmamız. Şu anda 11<br />

farklı ülke için yeni ürünler üzerinde çalışıyoruz.<br />

Ülkelerin değişik kalınlıklar, farklı<br />

kaplamalar gibi birtakım talepleri olabiliyor.<br />

ODE olarak bu taleplerin tümüne en<br />

iyi şekilde yanıt verebilmek üzere hareket<br />

ediyoruz. Örneğin soğuk iklime sahip ülkeler<br />

için membranın soğuktaki performansını<br />

güçlendiriyoruz. Sıcak ülkeler için ise<br />

membranın yüksek sıcaklıktaki dayanımını<br />

artıyoruz veya ülkemizde çatı kaplamalarında<br />

kırmızı ve yeşil renkli arduaz taşlar<br />

kullanılırken, yurtdışında gri ya da beyaz<br />

renkli arduazlar tercih edilebiliyor, ona uygun<br />

ürün üretiyoruz.<br />

Bu noktada ODE olarak Ar-Ge’de inanılmaz<br />

bir hıza ulaştığımızın altını çizmeliyim.<br />

Hedeflerimiz doğrultusunda Ar-Ge<br />

faaliyetlerimiz için yıllık ciromuzun ciddi bir<br />

oranını kaynak olarak ayırdık ve bunda ne<br />

kadar isabetli davrandığımızı artık görüyor<br />

ve meyvelerini şimdiden topluyoruz. Artık<br />

pazardan aldığımız yeni ürün talebine, çok<br />

kısa sürede karşılık verebiliyor, 10 gün<br />

içinde sıfırdan üretim yapıp, ürünü ihraç<br />

edebiliyoruz.<br />

Ceylin Akdemir / ODE Yalıtım Pazarlama Direktörü<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Yalıtım sektörüne baktığımızda, firmaların<br />

daha çok ihracata yöneldiğini görüyoruz.<br />

ODE olarak biz de özellikle ihracata odaklanmış<br />

durumdayız. Yılın ilk altı ayında,<br />

geçen yılın aynı dönemine göre ihracat<br />

ciromuzu dolar bazında yüzde 35 artırdık.<br />

Önümüzdeki dönemde de ihracatla büyümeye<br />

devam edeceğiz ve ihracatın toplam<br />

ciro içindeki payını, 2019’da yüzde 40’a<br />

çıkaracağız. Bu ihracat odaklı büyümenin<br />

sektörümüz açısından da yılın geri kalanında<br />

süreceğini ve yalıtım sektörünün<br />

yılı, yüzde 10-12 arasında bir büyüme ile<br />

kapatacağını düşünüyoruz. İçerisinde bulunulan<br />

bu süreçte katma değerli üretim<br />

gerçekleştirmek, doğru insan kaynağına<br />

yatırım yapmak, pazarın dinamiklerini iyi<br />

okuyarak doğru ürün / hizmeti sunmak<br />

önem kazanıyor.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

Son dönemde gerçekleştirdiğimiz AR-Ge<br />

Çalışmaları ile ODE Alüminyum Folyolu<br />

Membran ve ODE Granat Viyadük Membran<br />

isimli iki yeni ürün geliştirdik. İnşaat<br />

sektöründe yoğun talep gören ODE Alüminyum<br />

Folyolu Membran, çatı su yalıtımlarında,<br />

baca diplerinde, çatı derelerinde<br />

ikinci kat membran olarak kullanılıyor. Üst<br />

yüzeyi alüminyum folyo ile kaplanmış olan<br />

bu ürün, esnekliği ile tüm detaylara uyum<br />

sağlarken, güneş ışınlarını yansıtarak UV<br />

dayanımlı çatılar ortaya çıkarıyor. ODE<br />

Granat Viyadük Membran ise; viyadükler,<br />

köprüler, tüneller ve karayolları inşaatlarında<br />

asfalt altında su yalıtım uygulamasında<br />

kullanılıyor. Bu ürün üstüne serilecek asfaltın<br />

140-150 °C’deki sıcaklığına dayanıklı,<br />

yüksek sıcaklıklarda akmaya karşı yüksek<br />

mukavemete sahip bir ürün konumunda.<br />

Önümüzdeki süreçte de müşterilerimizin<br />

ve uygulamacıların beklentilerini fazlası<br />

ile karşılayacak yeni ürünlerimizi piyasaya<br />

sunacağız.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde 75<br />

dönümlük arazı üzerinde 100 milyon TL<br />

yatırımla 2017 yılında kurduğumuz Eskişehir<br />

Üretim Tesisimize yönelik yatırımlarımız<br />

devam edecek. Eskişehir tesisimiz, planlanan<br />

fazları tamamlandığında 170 bin metrekare<br />

açık, 100 bin metre kapalı alan ile<br />

Türkiye yalıtım sektörünün en büyük kapalı<br />

alana sahip fabrikası konumuna gelecek.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 49


“Sektörün<br />

gelişimine destek<br />

olmak için<br />

yatırımlarımıza<br />

devam ediyoruz”<br />

“Sektörde devrim niteliği taşıyan “Ytong<br />

0,09”un ısı yalıtım performansı, piyasadaki<br />

standart gazbeton blok ürünlerine<br />

göre yüzde 30 daha iyi durumda. 2023<br />

hedefimiz olan Blok 0,07 için ise Ar-Ge<br />

çalışmalarımız devam ediyor.”<br />

Alman Ytong ortaklığı ile faaliyet gösteren<br />

Türk Ytong, İstanbul, Tekirdağ, Antalya ve<br />

Bilecik’te bulunan fabrikaları ve Gaziantep’deki<br />

iştiraki ile yılda 2,5 milyon m³ üretim<br />

kapasitesine sahip bulunmakta. Sahip olduğu<br />

üretim hacmiyle dünyada sayılı üreticiler<br />

arasında yer alan firma aynı zamanda sürdürülebilir<br />

ve yenilikçi ürünleriyle sektörde<br />

öncü bir konumda bulunmakta. Türk Ytong<br />

Genel Müdürü Gökhan Erel ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportaj çalışmamızda sektör son<br />

gelişmelerin ve etkilerinin yanı sıra firmadaki<br />

yenilikleri konuşmaya çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Şirketimizin 55. yılını kutladığımız bugünlerde,<br />

hem üretim tesislerimizi ve kapasitemizi<br />

artırmak hem de piyasaya yeni ürünler<br />

sunmak için var gücümüzle çalışıyoruz.<br />

Önümüzdeki aylarda ‘Türk Ytong Dilovası<br />

Fabrikası’ yatırımımızı devreye alacağız.<br />

Ürün çeşitliliği ve kapasite açısından dünyada<br />

ve Türkiye’de en büyük üretici olmaya<br />

devam edeceğiz.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

Ytong markası altında, duvar blokları ve<br />

duvar panelleri, çatı-döşeme plağı ve sıva<br />

malzemelerini, Multipor markası altında<br />

ise ısı yalıtım ürünlerimizi tüketicilerle buluşturuyoruz.<br />

Isı yalıtım sektörüne bir inovasyon<br />

ürünü olarak sunduğumuz Multipor<br />

Isı Yalıtım Levhası, üretimine başladığımız<br />

günden bugüne büyük bir talep ve ilgi görüyor.<br />

Enerji verimliliği, yangın güvenliği ve<br />

yönetmeliğe uygunluk gibi konularda tüm<br />

beklentilere yanıt<br />

verebilen Multipor<br />

Isı Yalıtım Levhası,<br />

yüzde 100 yanmaz<br />

özelliğe sahip bir<br />

ürün olması ve pratik<br />

uygulama özelliği<br />

nedeniyle ilgiyle<br />

karşılandı. Sektörün<br />

mineral, çevre dostu malzemelere ve yanmaz<br />

ısı yalıtımına gösterdiği ilgi mutluluk<br />

verici.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Türkiye’de son 4-5 aydır meydana gelen<br />

kur dalgalanmalarının inşaat sektörünü<br />

ciddi şekilde etkilediği bir gerçek. Ancak<br />

Türkiye bulunduğu konum ve potansiyeli<br />

itibari ile bir cazibe merkezi durumunda.<br />

Sektörün bu dalgalanmayı, sağduyu<br />

ve karşılıklı güven ile aşacağına eminim.<br />

Unutmamamız gereken önemli nokta ise<br />

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğidir.<br />

Türkiye bu konuda risk altındadır.<br />

Maalesef mevcut konut kalitemizin iyi olmadığı<br />

ve iyileştirilmesi gerektiğini hepimiz<br />

biliyoruz. Bu nedenle uzun yıllar yapılaşmaya<br />

açık, üst ve alt yapı projelerinin devam<br />

etmesi gerekiyor.<br />

Geldiğimiz noktada ise yeni yapılmış bir<br />

milyona yakın konut alıcısını bekliyor. Tamamen<br />

depreme dayanıklı, yönetmeliklere<br />

uygun inşa edilmiş bu yapılar, bir ihtiyacın<br />

ürünü. Ekonomik açıdan da değerlendirmek<br />

gerekirse konut fiyatları geçmiş birkaç<br />

yıla nazaran oldukça düşmüş durumda.<br />

İnşaat sektöründe birçok firma tarafından<br />

yapılan kampanyaları da Türk Ytong olarak<br />

destekliyoruz. Ancak artan maliyetler<br />

Gökhan Erel / Türk YtongGenel Müdürü<br />

ile birlikte ilerleyen dönemlerde bugünkü<br />

fiyatlar ile konut alabilmek mümkün olmayabilir.<br />

Konut almayı düşünenlerin de bu<br />

durumu değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

Son 4 yıl içinde önce Ytong duvarların<br />

ısıl iletkenlik hesap değerini yüzde 15 iyileştirerek<br />

“Ytong Blok 0,11”i, ardından bu<br />

alandaki iddiamızı daha da ileri taşıyarak<br />

ısı yalıtım performansını yüzde 30 daha artırdığımız<br />

“Ytong 0,09”u piyasaya sunduk.<br />

Sektörde devrim niteliği taşıyan “Ytong<br />

0,09”un ısı yalıtım performansı, piyasadaki<br />

standart gazbeton blok ürünlerine göre<br />

yüzde 30 daha iyi durumda. 2023 hedefimiz<br />

olan Blok 0,07 için ise Ar-Ge çalışmalarımız<br />

devam ediyor.<br />

Son kullanıcıya dönük ürünlerinizin<br />

yanı sıra üretim teknolojileri<br />

üzerinde yeni bir sunumunuz /<br />

ajandanız olacak mı?<br />

Son yılların yapı sektöründeki en dikkat çekici<br />

teknolojik gelişmesi olarak öne çıkan<br />

<strong>Yapı</strong> Bilgi Modellemesi (BIM) için ilk adımı<br />

attık ve ürünlerimizin BIM objelerini müşterilerimizin<br />

kullanımına sunmaya başladık.<br />

İşverenin proje hedefleri, proje ihtiyaçları<br />

ve beklentileri doğrultusunda geliştirilen<br />

50<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

BIM uygulamalarıyla müşterilerimize kaliteli<br />

ürünlerinin yanında, çok yönlü ve verimlilik<br />

odaklı çözümler de sunuyoruz. İlk<br />

aşamada BIM sistem çözümlerini Ytong<br />

Duvar Blokları uygulamaları ve Multipor<br />

Isı Yalıtım Sistemleri için sunduk. Yakın bir<br />

tarihte donatılı yapı elemanlarının BIM objelerini<br />

müşterilerimizin kullanımına sunacağız.<br />

Ytong BIM objelerini isteyen herkes<br />

bimobject.com internet sitesinden ücretsiz<br />

olarak indirilebiliyor.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Türk Ytong olarak gazbeton sektörünün<br />

küresel gelişimine destek olmak için yatırımlarımıza<br />

devam ediyoruz. Son beş yıl<br />

içerisinde 80 milyon Euro yatırım gerçekleştirdik.<br />

Bu yatırımın 50 milyon Euro’luk<br />

bölümünü 2017 yılında temelini attığımız<br />

Türk Ytong Dilovası Fabrikası’na yatırdık.<br />

Önümüzdeki aylarda devreye alacağımız<br />

ve yeşil fabrika standartlarında inşa edilen<br />

Dilovası Fabrika’mız, dünyanın en büyük<br />

Ytong üretim tesisi olacak. İstihdam ve<br />

enerji tasarrufu açısından ülkemize ve bölgeye<br />

önemli katkılar sağlayacak Dilovası<br />

Tesisimiz, teknolojisi ve kapasitesiyle, bünyesinde<br />

yer alacak Ytong Akademi Eğitim<br />

Merkezi ve Ar-Ge Merkezi ile Türk inşaat<br />

ve gazbeton endüstrisini ileri seviyelere<br />

taşıyacak modern donanıma sahip olacak.<br />

Türk Ytong, üniversitelerde bilgiyi uygulama ile birleştirmeye devam ediyor<br />

Türk Ytong ile ‘Gazbeton Dersi’<br />

<strong>Yapı</strong> malzemesi sektörünün lider kuruluşu Türk Ytong,<br />

sektörün ve yapı kültürünün gelişimine destek için mimarlık<br />

öğrencilerine ulaşmaya devam ediyor. Gazbeton<br />

yapı malzemesinin mimari tasarım ve uygulama<br />

alanlarıyla ilişkisini göstermek, ısı yalıtımı, yangın ve<br />

deprem emniyeti, uygulama kolaylığı gibi konularda<br />

faydalarını anlatmak amacı ile 2010 yılında hazırladığı<br />

seçmeli ders programı ile yola çıkan Türk Ytong, 9 yılda<br />

1.000’in üzerinde öğrenciye ulaştı. Ytong bu yıl da<br />

öğrenciler ile ders başı yaptı.<br />

Nitelikli kentleşme hedefiyle yapı sektörünün çağdaş<br />

standartlara ulaşmasına 55 yıldır liderlik eden Türk<br />

Ytong, ‘Gazbeton Dersleri’ ile her yıl artan sayıda mimarlık<br />

öğrencisine ulaşıyor. 2010 yılında Yıldız Teknik<br />

Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde başlayan 14 haftalık<br />

seçmeli ders programı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar<br />

Üniversitesi ve Maltepe Üniversitelerinin Mimarlık bölümleri<br />

de dahil olmak üzere üç üniversitede devam ediyor.<br />

Çevre dostu ürünleri ve sürdürülebilir yapılaşma kapsamında yaptığı<br />

öncü çalışmalarla tanınan Türk Ytong ‘<strong>Yapı</strong>larda Gazbeton Uygulamaları<br />

Dersi’ ile mimarlık eğitiminde teori ve pratiği birleştiriyor.<br />

Derslerde, gazbeton yapı malzemesi hakkında temel bilgiler, tasarım<br />

ve uygulama yöntemleri, ilgili yönetmelikler ve sahaya dönük deneyimler<br />

paylaşılıyor. Son yıllarda yapı sektöründeki en dikkat çekici<br />

dijitalleşme adımı olan ‘<strong>Yapı</strong> Bilgi Modellemesi (BIM)’ uygulamalarını<br />

da içeren dersler, Türk Ytong teknik uzmanlarının rehberliğinde yürütülüyor.<br />

Sektörden deneyimli mühendis ve mimarların da katılarak<br />

kendi pratiklerine uygun konularda katkı sağladığı dersler, öğrencilerin<br />

uzmanlaşmasına destek oluyor.<br />

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Türk Ytong Genel Müdür Yardımcısı<br />

Tolga Öztoprak, ‘<strong>Yapı</strong> malzemeleri ve teknolojilerinin hızla<br />

değiştiği günümüzde, bilgi üretimi ve paylaşımı konusunda malzeme<br />

üreticilerine önemli görevler düşüyor. Bu bilinçle akademik ve sektörel<br />

iş birliklerine, gençlere yönelik eğitim ve etkinliklere ayrı bir önem<br />

veriyoruz. Çağdaş yapılara, sürdürülebilir yerleşim alanlarına imza<br />

atacak genç mimar ve mühendislerle sürekli bir arada olmak bize ayrı<br />

bir enerji ve dinamizm de katıyor. Gazbeton Dersleri’ne başladığımız<br />

2010 yılından bugüne 9 yılda 1.000’in üzerinde mimarlık öğrencisi<br />

ile bir araya gelme fırsatı bulduk. Sektördeki yenilikler ve yapı malzemeleri<br />

hakkında bilgi paylaşımları gerçekleştirdik. Dersleri yürüten<br />

teknik kadrolarımız, akademik içeriklerin güncellenmesi ve geliştirilmesi<br />

için düzenli araştırma ve çalışmalar yapıyor. Ders notları 2014<br />

yılında kitap olarak yayınlandı. Yıllar içerisinde bu dersler, zengin ve<br />

güzel bir paylaşım platformuna dönüştü. Bizlere güvenerek, bu dersleri<br />

açmamıza olanak sağlayan üniversite yönetimlerine de teşekkür<br />

ediyoruz. Üniversite-Sanayi iş birliğinin en güzel örneklerinden biri<br />

olan ve yıllardır başarıyla devam eden bu programın, sektörümüzde<br />

yaygınlaşmasını diliyoruz.’ dedi<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 51


Dosya<br />

“Üzerimize düşen görevlerin<br />

bilincinde hareket etmekteyiz”<br />

“Önümüzdeki 5 yıllık planımız içerisinde İstanbul Avrupa yakası ya da Trakya bölgesinde<br />

ve Sivas’ta 2 üretim tesisi yatırımı planlamaktayız, Türkiye’ye olan bu güveni Austrotherm<br />

olarak bu sene İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirdiğimiz “Güvenimiz Tam”<br />

toplantılarında bütün bayilerimizle paylaştık.”<br />

Türkiye’de EPS üretimine 2008 yılında<br />

Dilovası – Kocaeli fabrikası ile başlayan<br />

Austrotherm, kısa sürede ısı yalıtım pazarında<br />

sağladığı başarı ile yeni Fabrika<br />

ve Üretim Tesisleri açarak, Türkiye’de hali<br />

hazırda 3 EPS Fabrikası ve 3 Üretim Tesisi<br />

ile Isı Yalıtım Sektörüne hizmet vermekte.<br />

Temelden çatıya kadar binaların Isı Yalıtım<br />

ihtiyaçlarına yönelik EPS ürünlerini TS EN<br />

13163 standartına uygun olarak üretmekte<br />

olan firmanın EPS ısı yalıtım levhaları,<br />

ekonomik olmanın yanında sağladıkları<br />

üstün ısı yalıtım performansı ile binalarda<br />

aranan enerji tasarrufunu sağlamaktadır.<br />

Austrotherm Türkiye Genel Müdür Yardımcısı<br />

Tolga Celayer ile gerçekleştirdiğimiz<br />

kısa söyleşimizde gündemdeki konuları ve<br />

önümüzdeki döneme dair planlarını ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Artık hepimiz hemfikiriz ki, sokakta kime<br />

sorsanız yaşadığı eve veya binaya Mantolama<br />

(ısı yalıtımı) yaptırarak ısınmak<br />

için yaptığı harcamanın azaltılabileceğine<br />

vakıfdır. Bu anlamdaki bilinçlenme mutluluk<br />

verici olsa da, bir sonraki eylem olarak<br />

binalarda ısı yalıtımının detaylarının basit<br />

ve efektif bir şekilde kamuoyuna anlatılması<br />

gerektiğini düşünerek uzun soluklu bir<br />

bilinçlendirme kampanyasına <strong>2018</strong> yılında<br />

başladık.<br />

Austrotherm olarak Konutlarda Isı Yalıtımının<br />

Türkiye ekonomisi ve bireysel ekonomi<br />

için gerekliliğinden her mecrada yoğun<br />

olarak bahsettik. Ekonominin yanı sıra ev<br />

içi konfor ve binaların uzun ömürlü olması<br />

için mantolama şart. Ancak burada dikkat<br />

çekmek istediğimiz konu mantolamanın<br />

kalbinin ISI YALITIM LEVHASI olduğu, diğer<br />

tüm komponentlerin bu levhayı binaya<br />

monte etmek ve korumak için kullanıldığıdır.<br />

Isı yalıtımının sağlayan levha ise mevcut<br />

standartlarda, kullanılması gereken<br />

minimum kalınlıkta olarak belirtilmesine<br />

rağmen, bu minimum değer farklı sebeplerden<br />

ortalama kalınlık haline gelmiş durumda.<br />

EPS Isı yalıtım levhasında Avrupa<br />

ortalaması 12 cm kalınlık iken, Türkiye’de<br />

bu değer 4 cm olarak hesaplanmaktadır.<br />

Kullanılan Isı Yalıtım<br />

levhasının kalınlığını<br />

2 kat artırmak, toplam<br />

mantolama maliyetini<br />

sadece yaklaşık % 20<br />

artırırken, yapılacak<br />

enerji tasarruf miktarını<br />

2 kat artırmak<br />

demektir. Mantolamanın<br />

kalbinde yer alan<br />

ısı yalıtım levhasının<br />

daha kalın olması,<br />

enerji tasarrufunu etkileyen<br />

en önemli etkendir.<br />

Bu sayede mantolama<br />

için harcanan toplam<br />

paranın geri dönüşünü<br />

çok daha kısa sürelere<br />

indirmenin yanı sıra<br />

Türkiye’nin konutlarda<br />

ısıtma-soğutma amaçlı<br />

ithal ettiği enerji miktarını<br />

nerdeyse yarı yarıya<br />

indirmiş olacağız.<br />

İthal edilen enerjinin<br />

azaltılması Türkiye’nin enerji ithalatı kaynaklı<br />

cari açığını azaltacak, enerjideki<br />

dışa bağımlılığı azaltarak politik anlamda<br />

etkisi olacaktır.<br />

Tolga Celayer<br />

Austrotherm Türkiye<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Türkiye’de hali hazırda Gebze, Turgutlu,<br />

Trabzon, Diyarbakır ve Kayseri’deki üretim<br />

tesislerimize ek olarak <strong>2018</strong> yılının Nisan<br />

ayında hizmete soktuğumuz Ankara fabrikası<br />

ile birlikte Türkiye’de son 5 yılda Türkiye’deki<br />

üretim kapasitesini 5 kat, satış<br />

hacmini ise 4 kat arttırdı.<br />

Önümüzdeki 5 yıllık planımız içerisinde<br />

İstanbul Avrupa yakası ya da Trakya bölgesinde<br />

ve Sivas’ta 2 üretim tesisi yatırımı<br />

planlamaktayız, Türkiye’ye olan bu güveni<br />

Austrotherm olarak bu sene İstanbul, Ankara<br />

ve İzmir’de gerçekleştirdiğimiz “Güvenimiz<br />

Tam” toplantılarında bütün bayilerimizle<br />

paylaştık.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Enerji verimliliği; enerji maliyetlerinin ekonomiye<br />

olan yükünün hafifletilmesi, enerjide<br />

arz güvenliğinin sağlanması, dışa<br />

bağımlılıktan kaynaklanan risklerin azaltılması,<br />

düşük karbonlu ekonomiye geçiş<br />

ve çevrenin korunması gibi ulusal stratejik<br />

hedefleri tamamlayan bir alandır.<br />

2019 yılında, bu sene olduğu gibi sloganımız;<br />

ISI YALITIMI ÜLKE KAZANIMI.<br />

Bu hareketimizi, enerji ihtiyacının %75’ini<br />

ithal eden bir ülke olarak dışa bağımlığı<br />

ve çok ciddi bir ekonomik açığı azaltmak<br />

adına atılmış çok önemli bir adım olarak<br />

görüyoruz. Türkiye’nin 2017 verilerine göre<br />

enerji ithalatı için yaklaşık 37 milyar dolar<br />

ve ithal edilen bu enerjinin 9 milyar dolar<br />

binalarda ısıtma ve soğutma amaçlı tüketilen<br />

enerjiyi sağlamak için kullanılmış.<br />

Ülkemizin enerji ve doğal kaynaklarını verimli<br />

ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek<br />

ülke refahına en yüksek katkıyı sağlama<br />

misyonu, enerji ve doğal kaynaklarda<br />

güvenli bir gelecek vizyonu ile enerjinin<br />

üretiminden nihai tüketimine kadar bütün<br />

süreçlerde verimliliğin artırılmasına katkıda<br />

bulunmak için ısı yalıtım sektöründeki<br />

büyük oyunculardan biri olarak üzerimize<br />

düşen görevlerin bilincinde hareket etmekteyiz.<br />

52<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Yalıtımın iyisi yeni havalimanı’nda<br />

Dünya havacılık sektöründe çığır açan, tamamlandığında dünyanın “en büyük”<br />

havalimanı olacak olan İstanbul Yeni Havalimanı’nın temelden çatıya Bonus Yalıtım<br />

ürünleri kullanılıyor. “Yalıtımın İyisi” mottosu ile çalışmalarını sürdüren, her geçen gün<br />

kalite konusunda kendi ile yarışan Bonus Yalıtım, dünyanın odak noktası İstanbul Yeni<br />

Havalimanı’nın yalıtımında da başrol oynuyor.<br />

Eryap Grup’un yalıtım sektöründeki lider<br />

markası Bonus, 4 yalıtım alanında hizmet<br />

veren ürünler üretiyor. Isı, su, ses ve yangın<br />

yalıtımı alanlarında her biri sektörün<br />

lideri olan ürünlere sahip Bonus, İstanbul<br />

Yeni Havalimanı’nın da tercihi oldu. Temelden<br />

çatıya yeni havalimanının yalıtımını<br />

üstlenen Bonus; membran, XPS ve<br />

taş yünü ürünleri ile havalimanına ısı, su,<br />

ses ve yangın yalıtımı sağlayacak.<br />

Üstün performans özellikleri ve yıllardır<br />

sürdürdüğü kaliteli üretim prensibi ile jenerik<br />

marka haline gelmiş Bonus XPS<br />

serisinin, 300 kPa gibi yüksek basma dayanımına<br />

sahip Platin grubunun hangarlarda<br />

kullanıldığı projeye, temel ve perde<br />

duvar yalıtımları için Gold, Plus ve Pro<br />

serileri de olmak üzere toplam 8.000 m3<br />

ürün kullanıldı. Sahip olduğu lokasyon ve<br />

hava şartları nedeni ile düşük sıcaklıklarda<br />

bile performansını kaybetmeyecek<br />

kaliteli ürünlerin kullanılmasının gerektiği<br />

İstanbul Yeni Havalimanı’nın su yalıtımı<br />

Bonus Membran<br />

Premium<br />

(-20˚C) ürünü<br />

ile sağlandı. Pro<br />

Plus grubundan<br />

da ürün sevkinin<br />

yapıldığı<br />

yeni havalimanının<br />

145.000<br />

m2’lik alanı Bonus<br />

Membran<br />

ürünleri ile yalıtıldı.<br />

Yüksek teknolojinin<br />

ürünü olan,<br />

%100 yerli sermaye ile hizmete sunulan<br />

Bonus Taş Yünü, üstün yalıtım performansı<br />

ile İstanbul Yeni Havalimanı’nın<br />

tercihi oldu. Çatı olukları, catering binaları,<br />

yönetim binası, hangar ve havalimanı<br />

binasının ısı, ses ve yangın yalıtımı amacı<br />

ile kullanılan Bonus Taş Yünü, Premium F<br />

150, Premium R 150, Gold Plus, Plus ve<br />

Pro serileri ile toplam 130.000 m2’lik alanı<br />

kapladı. Dış cephe, çatı, ara bölme gibi<br />

alanların kritik detaylarına çözüm sunan<br />

Bonus Taş Yünü, ilk günkü performansı<br />

ile yeni havalimanını korumaya devam<br />

edecek.<br />

İGA tarafından inşa edilen İstanbul Yeni<br />

Havalimanı, şehir merkezinden 35 kilometre<br />

mesafede ve İstanbul’un kuzeyinde<br />

76,5 milyon metrekarelik alanda<br />

yükseliyor. Tüm etapları tamamlandığında<br />

dünyanın en büyük havalimanı olacak<br />

İstanbul Yeni Havalimanı’nın yıllık<br />

150.000.000 yolcuyu ağırlaması bekleniyor.<br />

Dört Hayati Yalıtıma Tek Çözüm<br />

Eryap Grup güvencesi ile sektöre sunulan<br />

Bonus Yalıtım ürünleri, %100 yerli<br />

sermaye ile tek bir çatı altında tüm yalıtım<br />

ihtiyacına çözüm olmaya devam ediyor.<br />

Bonus markalı XPS, membran, shingle,<br />

ısı yalıtımı sistemi ve taş yünü ürünleri<br />

kaliteli ve üstün yalıtım özellikleri sayesinde<br />

çok sayıda prestijli projenin yalıtım<br />

malzemesi tercihi olmaya devam ediyor.<br />

54<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Burak Altınoluk / StanleyBlack&Decker Türkiye Genel Müdürü<br />

“Ürünlerimizin pozitif toplumsal<br />

etkilerini geliştirmeyi hedefliyoruz”<br />

“StanleyBlack&Decker olarak güçlü markalarımızla ve konusunda uzman ekibimizle<br />

Türk tüketicilerinin ihtiyacına yönelik doğru ürünleri ve çözümleri sunmak adına yılmadan<br />

çalışıyoruz ve bundan sonraki dönemde de tüm gayretimizle çalışmaya devam edeceğiz.”<br />

StanleyBlack&Decker el aletleri sektöründe<br />

asırlık geçmişleriyle iki farklı ve köklü<br />

markanın 2010 yılında birleşmesinden<br />

doğdu. Bugün 50 ülkede, 52 binden fazla<br />

çalışana, alanında 500 binden fazla öncü<br />

ürüne sahip bir dünya lideri ve yüzde 100<br />

halka açık bir firma. Bugün StanleyBlack&Decker<br />

olarak gelişen ve gelişmekte<br />

olan pazarlarda üretim tesisleri kuruyor,<br />

mevcut fabrikaları geliştiriyor ve satın almalar<br />

yapıyor...<br />

StanleyBlack&Decker Türkiye Genel<br />

Müdürü Burak Altınoluk ile gerçekleştirdiğimiz<br />

röportaj çalışmamızda şirket hakkında<br />

tüm merak ettiklerimi ele almaya<br />

çalıştık. Çalışmamıza katıldıkları için sayın<br />

Altınoluk’a teşekkür ediyoruz.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

StanleyBlack&Decker, 2013’ün Aralık<br />

ayında yeni bir yapılanmayla Türkiye’de<br />

kendi ofisini açtı. Her ne kadar bünyesindeki<br />

markalarla yaklaşık 30 yıldır<br />

Türkiye’de olsa da, bu tarihten itibaren<br />

Türkiye’de tek bir şirket çatısı altında<br />

faaliyetlerini sürdürmeye başladı. Kendi<br />

satış, pazarlama, dağıtım ağını ve kadrolarını<br />

oluşturdu, altyapısını geliştirerek<br />

pazarda çok daha güçlü bir şekilde varlık<br />

göstermeye başladı.<br />

Halen Stanley Black&Decker olarak, Türkiye’de<br />

DEWALT, STANLEY, BLACK&DE-<br />

CKER, IRWIN ve LENOX gibi markalarla<br />

inşaat, endüstri, otomotiv sektörlerine,<br />

hobi ve ev kullanıcılarına 20 binden fazla<br />

ürün çeşidi sunuyoruz. Elektrikli el aletlerinden<br />

lazer ölçüm cihazlarına, küçük ev<br />

aletlerinden çim biçme makinelerine kadar<br />

geniş bir yelpazede yer alan ürünlerimizi<br />

kullanıcıları ile buluşturuyoruz.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

İnşaat sektöründe belli bir daralma yaşansa<br />

da önceliklerimiz arasında yer<br />

alan bu sektör son beş yılda çok gelişti<br />

ve gelişmeye de devam edecek. StanleyBlack&Decker<br />

olarak değişken pazar<br />

şartlarına uyum adına avantajlara sahip<br />

olduğumuzu düşünüyoruz; zor koşullarda<br />

tüketiciye uygun davranabiliyor ve<br />

ihtiyaçlara çok hızlı cevap verebiliyoruz.<br />

Güçlü markalarımız ve oldukça köklü bir<br />

sektör bilgimiz ve tecrübemiz var. Dünya<br />

genelindeki pazar liderliğinin getirdiği bu<br />

birikime, yaratıcı ve inovatif ürünlerimiz<br />

de eklenince olumsuzlukların üstesinden<br />

geleceğimize inanıyoruz.<br />

Diğer taraftan Stanley Black & Decker<br />

56<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

olarak inşaat, gemicilik, tersane, enerji,<br />

metal, madencilik, mobilya, demir-çelik,<br />

otomotiv, otomotiv yan sanayi gibi pek<br />

çok sektöre de ürün sağlıyoruz.<br />

Üretimin her adımında yer alabilecek geniş<br />

ürün gamımız ve her kademeyi “hedef<br />

pazar” olarak görmemiz avantajımız.<br />

Özellikle otomotiv, otomotiv yan sanayi,<br />

yenilenebilir enerji ve Kendin Yap (DIY<br />

Do-It-Yourself) gibi sektörler de bizim için<br />

önemli fırsatlar barındırıyor. Bizim şirket<br />

olarak Türkiye’ye pazarına ve Türkiye’nin<br />

geleceğine güvenimiz tam ve bu pazarda<br />

hayata geçirilecek birçok yeni projenin ve<br />

önemli fırsatın olduğunu düşünüyoruz.<br />

Bayi ve satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem için<br />

hedefleriniz neler?<br />

Kendi yapımızı oluşturmanın ilk adımlarını<br />

attığımız 2014’ten bu yana bayi, profesyonel<br />

kanal, yapı marketler ve elektronik<br />

ticaretten oluşan kanallarımızla çok<br />

büyük mesafeler kat ettik. 2014-2016<br />

yılları arasında, üç yıl üst üste yüzde 30,<br />

40 ve 50 oranlarıyla rekor seviyede büyüdük.<br />

Yatırımlarımızı büyüterek 2017’de<br />

toplam 30 milyon dolarlık yatırıma ulaştık,<br />

2016’nın sonunda pazar dördüncüsüyken<br />

2017 sonunda pazar ikincisi olduk. Ayrıca<br />

geçen yıl StanleyBlack&Decker Türkiye<br />

olarak merkezimiz tarafından “gelişmekte<br />

olan pazarların büyümesine en büyük<br />

katkıyı sağlayan ülke” seçildik.<br />

5 yıllık stratejik planlamamızda pazar lideri<br />

olmayı hedefliyoruz. Uzun vadede,<br />

Türkiye’yi üretim ve lojistik alanında ön<br />

plana çıkartarak, Avrupa ve Ortadoğu<br />

başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerine<br />

buradan destek sağlamayı hedefliyoruz.<br />

Tüm bunları yaparken başta iş<br />

süreçlerimiz olmak üzere tüm altyapımızda<br />

dijitalleşmek ajandamızın en önemli<br />

öncelikleri arasında yer alıyor.<br />

Rekabet noktasında ürün ve fiyatta farklılaşma<br />

stratejinizi nasıl belirliyorsunuz?<br />

StanleyBlack&Decker inovatif ürünler ve<br />

fikirlerle rakiplerinden önemli ölçüde ayrışıyor.<br />

Hepsi birer ikonik ürün haline gelmiş<br />

ilk portatif matkap; ilk şarjlı matkap, ilk<br />

radyal kollu testere ve ilk çelik şerit metreyi<br />

üreten lider firmamız, Türkiye’de de dinamik,<br />

güçlü ve yaratıcı bir ekibe sahip.<br />

Bizim için satış stratejilerinde son kullanıcıya<br />

ulaşmak ve onlara doğru kanalda,<br />

doğru ürünü, doğru fiyatla ve ihtiyaç duyduğu<br />

zamanda ulaştrmak büyük önem<br />

taşıyor. Bu nedenle de son kullanıcıya<br />

ulaşan ürünü “satış” olarak değerlendiriyoruz<br />

ve daima son kullanıcıya yönelik<br />

yaratıcı aktiviteler yapıyoruz. Ekibimiz de<br />

bu strateji doğrultusunda aldıkları doğru<br />

aksiyonlarla satışlarımıza büyük katkı<br />

sağlıyor.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Dünyanın en eski ve en büyük el aletleri<br />

üreticisi STANLEY 1843 yılında, dünyada<br />

ilk elektrikli el aletleri patentini alan ve<br />

özellikle şarjlı süpürgelerin mucidi olarak<br />

bilinen BLACK&DECKER ise 1910 yılında,<br />

ABD’de kuruldu. İki şirket 2010 yılında<br />

güçlerini birleştirerek “StanleyBlack&-<br />

Decker” adı altında bir araya geldi.<br />

Globalleşen dünyada her marka, rekabetçi<br />

piyasa koşulları karşısında yerini<br />

sağlamlaştırmak ve rakiplerinden ayrışmak<br />

için yatırım yapıyor. Bu noktada güçlü<br />

ve orijinal markalar yaratmak ve onları<br />

stratejilerle destekleyip geliştirmek önem<br />

kazanıyor.<br />

Türkiye özelinde bir örnekle açıklamak<br />

gerekirse Türkiye pazarında büyük bir<br />

yere sahip olan ve öncelikli hedef kitlemiz<br />

arasında yer alan ustalarımızı bir araya<br />

getirmek amacıyla oluşturduğumuz bir<br />

platformumuz var. “Türkiye’nin Ustaları”<br />

adlı bu platformla, üye ustalarımıza<br />

interaktif bir ortamda iletişim imkânı sunuyoruz.<br />

Yaklaşık 2 bin seçilmiş usta<br />

tecrübelerini birbirleri ile paylaşıyor ve<br />

ürünlerimize ulaşabiliyor; bu sayede de<br />

ustalarımız bir nevi marka elçimiz gibi<br />

hareket ederken diğer taraftan da bu platformun<br />

içerisinde yer almanın sağladığı<br />

avantajlardan faydalanabiliyorlar.<br />

Tüketici beklentileri sürekli<br />

değişiklik gösteriyor. Bu değişim<br />

sektörü nasıl etkiliyor? Bu<br />

değişim sürecinde siz kendinizi<br />

nerede görüyorsunuz?<br />

StanleyBlack&Decker olarak dünyayı<br />

yeniden şekillendirmeye yardımcı olan<br />

ürünler üretiyoruz. Bir yapının inşası<br />

veya tamiri için gereken her türlü el aletinden<br />

endüstriyel araçlara, otomobiliniz<br />

ile elektronik cihazlarınızı konuşturan<br />

mekanizmalardan güvenlik çözümlerine<br />

kadar her alanda tüketici beklentilerini<br />

maksimum düzeyde ön planda tutuyoruz.<br />

Global toplumsal ihtiyaçları karşılamak<br />

için yeni çözümleri önemsiyoruz ve bu<br />

amaçla yeni ortaklıklara imza atıyor, yatırımlar<br />

yapıyoruz. Tüm bu çalışmalarımızla<br />

ürünlerimizin yaşam döngüsü boyunca<br />

pozitif toplumsal etkilerini geliştirmeyi hedefliyoruz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

StanleyBlack&Decker olarak güçlü markalarımızla<br />

ve konusunda uzman ekibimizle<br />

Türk tüketicilerinin ihtiyacına yönelik<br />

doğru ürünleri ve çözümleri sunmak<br />

adına yılmadan çalışıyoruz ve bundan<br />

sonraki dönemde de tüm gayretimizle<br />

çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin<br />

ve bu pazarın gücüne inancımız tam ve<br />

ilerleyen dönemlerde başta dijital yatırımlarımız<br />

olmak üzere gerekli her alandaki<br />

yatırımlarımıza hız kesmeden devam<br />

edeceğiz. Türk tüketicisine her zaman<br />

olduğu gibi, hak ettiği kalitede çözümler<br />

sunmaya davem edeceğiz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 57


Dosya<br />

“Son kullanıcıya<br />

daha çok zaman<br />

tasarrufu ve maliyet<br />

avantajı sağlayacağız”<br />

“2019 yılında bölgesel sektör toplantılarına<br />

başlıyor olacağız. Bu toplantılarda, özellikle<br />

mimarlık ve mühendislik ofislerinin, baskı ve<br />

baskıya bağlı işlerinde uçtan uca çözüm ortağı<br />

olmayı hedefliyoruz.”<br />

Görüntüleme çözümlerinin dünya lideri,<br />

yenilikçisi ve tedarikçisi olan Canon, 80<br />

yıldır dünya genelinde müşterilerine en<br />

üstün görüntüleme teknolojilerini sunmakta.<br />

Bölgemizdeki faaliyetlerini Japonya’daki<br />

merkezine bağlı olarak yürüten Canon<br />

Eurasia adına, Geniş Format Baskı Çözümleri<br />

Ürün ve İş Geliştirme Müdürü<br />

Levent Kölege ile dosya konumuz çerçevesinde<br />

kısa bir röportaj çalışması gerçekleştirdik.<br />

Bize vakit ayırarak sorularımızı<br />

yanıtlayan sayın Kölege’ye teşekkür<br />

ediyoruz.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Bu yıl en öncelikli gündem maddemiz,<br />

mimarlık mühendislik ofisleri için özel olarak<br />

dizayn ettiğimiz geniş format TX serisi<br />

ürünlerimizi başarılı bir şekilde lanse etmekti.<br />

Bununla birlikte iç-dış mekan baskı<br />

çözümleri için pazarda yeni bir dönem<br />

başlatacak Canon UvGel teknolojisiyle<br />

Colorado 1640’ı pazara tanıtmaktı. Ülke<br />

ekonomisinin içinde bulunduğu durum itibariyle<br />

talepte gözle görülür bir daralma<br />

olmasına rağmen, bu süreçte son kullanıcı<br />

ve baskı sağlayıcıların yanında olmak<br />

bizler için bir diğer öncelikli gündem<br />

maddesi idi.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Geniş format baskı pazarında, özellikle 2.<br />

Yarıda bir daralma bekliyoruz. 2. Yarının<br />

ilk 3 aylık sürecinde bu etki hissedilmeye<br />

başlansa da özellikle son çeyrekte çok<br />

daha hissedilir bir daralma olacağı düşüncesindeyim.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

2019 şubat ayında, mimarlık ve mühendislik<br />

ofisleri için geliştirilen TM serisi<br />

ürünlerimizin Türkiye lansmanını yapıyor<br />

olacağız. TM serisi ürünlerimizi, mevcut<br />

ürün gamımızdaki amiral gemimiz olan<br />

“ipf 770” in yeni versiyonu olarak nitelendirebiliriz.<br />

36” ebadında olan ve CAD<br />

uygulamalarının baskısı için geliştirilen<br />

ipf 770 üzerinde yapılan devrim ile, yeni<br />

TM serisi ürünlerimiz; pigment mürekkep<br />

ile daha yüksek baskı kalitesi vadederken;<br />

bunu daha hızlı, daha az mürekkep<br />

tüketerek ve daha sessiz bir operasyon<br />

ile yapıyor.<br />

Levent Kölege<br />

Canon Eurasia Geniş Format Baskı Çözümleri Ürün ve İş Geliştirme Müdürü<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

2019 yılında bölgesel sektör toplantılarına<br />

başlıyor olacağız. Bu toplantılarda,<br />

özellikle mimarlık ve mühendislik ofislerinin,<br />

baskı ve baskıya bağlı işlerinde<br />

uçtan uca çözüm ortağı olmayı hedefliyoruz.<br />

Son kullanıcıların, baskı noktasında<br />

yaşadıkları sıkıntıları çözüp, kendilerine<br />

hem zaman tasarrufu sağlayıp hem de<br />

maliyet avantajı yaratmayı hedefliyoruz.<br />

TX 4000<br />

58<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


“Standart ürünler dışında<br />

ilave özellikleri olan ürünleri de<br />

sunabiliyoruz”<br />

“Bayi sayımızı artırmaktan çok bayilerimizi temsil ettiğimiz markaların teknolojilerini ve<br />

önceliklerini benimsetmeye çalışıyoruz. Bunu görev olarak yapmayıp sahiplenen ve<br />

içselleştirerek müşterilerine uygulayan bayilerimiz zaten doğal olarak bir adım öne geçiyor.”<br />

Burla Makina, Aydınlatma ve Elektrik<br />

<strong>Malzeme</strong>leri, Teknik Hırdavat Ürünleri ve<br />

Elektrikli El Aletleri, Takım Tezgahları, Pil,<br />

Deniz Motorları gibi birçok üründe geniş<br />

bayi ve distribütör ağı ile beraber faaliyetine<br />

devam etmekte. Üst seviyede Satış<br />

Sonrası Hizmet ve Teknik Servis Hizmeti<br />

vermekte olan firma, geniş bir servis ağına<br />

da sahip durumda.<br />

Burla Makine Departmanı Pazarlama Müdürü<br />

Seda Aksoy Evren ile dosya konumuz<br />

çerçevesinde bir röportaj çalışması<br />

gerçekleştirdik. Sektördeki son durumu<br />

ele alırken Burla’daki yenilikleri ve gelişmeleri<br />

de ele almaya çalıştık.<br />

Kısaca firmanızdan ve kendinizden<br />

bahseder misiniz?<br />

Burla 1911 yılından bu yana pek çok<br />

alanda faaliyet gösteren köklü bir firma.<br />

Üç ayrı iş bölümü ve satış departmanı<br />

bulunmaktadır. Makina bölümü, marin<br />

bölümü ve pil bölümü. Bir de Teknika diye<br />

aynı ortaklık yapısında istifleme cihazları,<br />

forklift gibi ürünlerin satışını yapan bir şirketimiz<br />

var.<br />

Müşteri memnuniyeti, satış sonrası hizmetlerin<br />

kalitesi ve güvenilirliği en önem<br />

verdiğimiz konular arasında. Merkezimizde<br />

çok ciddi bir servis ekibimiz ve teknik<br />

hırdavat ürünleri ile ilgili tüm Türkiye’yi<br />

kapsayan yaklaşık 100 servis bayimiz<br />

mevcut.<br />

Makina bölümü olarak temsil ettiğimiz<br />

ürünlerin sadece Türkiye satışını gerçekleştiriyoruz.<br />

Markalarımız, yurtdışında<br />

birçok ülkeye satışlarını doğrudan yapıyor.<br />

Türkiye’de bayi ağımızla satışlarımızı<br />

yapıyoruz. Bölgelerinden sorumlu satıcı<br />

arkadaşlarımızın dışında bünyemizde<br />

elektrikli el aleti ve kaynak makinaları ile<br />

ilgili fabrikaları ziyaret eden ve son kullanıcılara<br />

ihtiyaçlarına göre hangi ürünleri<br />

kullanabileceklerini araştırıp, gerekli<br />

ürün tanıtımları ile ürünlerimizin satışını<br />

sağlayan iş geliştirme sorumlusu ekibimiz<br />

mevcut. Bu şekilde standart ürünler<br />

dışında ilave özellikleri olan ürünleri de<br />

sunabiliyoruz.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Piyasadaki durgunluk elbette bayilerimizi<br />

ve doğal olarak bizi de etkiledi ancak ihracat<br />

yapan ciddi bir son tüketici grubumuz<br />

60<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Seda Aksoy Evren<br />

Burla Makine Departmanı<br />

Pazarlama Müdürü<br />

da var. Bu gruptaki müşteriler yurtdışından<br />

sipariş almaya ve iş yapmaya devam<br />

ediyor. Bu yüzden de fabrikaları hala aktif.<br />

Bu anlamda avantajlıyız. Burla Makina<br />

çok köklü bir firma ve bugüne kadar Türkiye’nin<br />

yaşadığı farklı kriz dönemlerinde<br />

aldığı önlemlerle hep ayakta kalmayı<br />

başardı. Bu dönemden de bayilerimizle<br />

birlikte ve güçlü çıkmayı ümit ediyoruz.<br />

Bayi ve Satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem<br />

için hedefleriniz neler?<br />

Metabo olarak elektrikli el aletleri<br />

sektöründe akülü ürünler<br />

önceliğimiz. Pazarın geleceği<br />

burada. “Kablosuz” şantiye<br />

sahası vizyonunun gerçekleşmesine<br />

çok kalmadığını düşünüyoruz.<br />

Bazı pazarlarda akülü<br />

aletler toplam elektrikli el aleti pazarının<br />

%80’inin üzerini oluşturuyor.<br />

Türkiye’de bu oran hala çok daha düşük<br />

ancak akülü ürünleri anlatmaya çalışan<br />

ve önem veren bayilerimiz doğal olarak<br />

bir adım öne geçiyor.<br />

Fimer’in üst segment kaynak makinalarını<br />

da bir diğer önceliğimiz.<br />

Buna ek olarak, ailemize yeni katılan Alman<br />

marka Wera el aletleri için de oldukça<br />

heyacanlıyız.<br />

Bayi sayımızı artırmaktan çok bayilerimizi<br />

temsil ettiğimiz markaların teknolojilerini<br />

ve önceliklerini benimsetmeye<br />

çalışıyoruz. Bunu görev olarak yapmayıp<br />

sahiplenen ve içselleştirerek müşterilerine<br />

uygulayan bayilerimiz zaten doğal<br />

olarak bir adım öne geçiyor.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

İthal ettiğimiz ürünler genelde profesyonel<br />

ve üst kalite ürünler olduğu için piyasada<br />

fiyat rekabeti yapmıyoruz.<br />

Ürünlerimizi farklı kılan teknik özellikleri<br />

ile rakiplerden farklılaştırmaya çalılşıyoruz.<br />

Bu farklı özellikleri de son kullanıcılara iş<br />

geliştirme ekibimiz üzerinden denetiyoruz<br />

ve ürünün bayimizden talep edilmesini<br />

sağlamaya çalışıyoruz.<br />

Tüketici beklentileri sürekli<br />

değişiklik gösteriyor. Bu değişim<br />

sektörü nasıl etkiliyor? Bu<br />

değişim sürecinde siz kendinizi<br />

nerede görüyorsunuz?<br />

Türkiye’de bayi ağıyla satışlarımızı yapıyoruz<br />

ancak son tüketicilerin beklentilerini<br />

anlamak ve ihtiyaçlarına uygun<br />

çözümler sunmak bizim için çok önemli.<br />

Bünyemizde, hikayesi olan ve uygulama<br />

yapıldığında kendini kanıtlayan ürünlerimiz<br />

var. Bu yüzden sahaya giden ve tüketicilerin<br />

nabzını tutan bir ekibimiz var.<br />

Elektrikli el aletlerini, kaynak ve plazama<br />

kesme makinalarını ve el aletlerini birebir<br />

saha kullanıcılarını ziyaret ederek<br />

test eden bir iş geliştirme ekibimiz var.<br />

Firmanın hangi ürünleri kullanabileceğini<br />

araştırıp, doğru ürünü tanıtarak rakibe<br />

karşı avantajları anlatıyorlar. Bu şekilde<br />

teknolojik ürünleri veya ekstra özellikleri<br />

olan ürünleri çok daha rahat satabiliyoruz<br />

çünkü talep alttan oluşuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 61


Dosya<br />

Epson’dan yılda 19 milyon yazıcı,<br />

saatte 300 adet projektör<br />

Epson’un iş ortaklarıyla bir araya gelerek yeniliklerini paylaştığı global roadshow<br />

etkinliğinin İstanbul ayağı 16 Ekim <strong>2018</strong> tarihinde gerçekleştirildi.<br />

Yeni ürünlerin ve teknolojilerin iş paydaşlarına aktarıldığı etkinlikte<br />

konuşan Epson Türkiye Müdürü Sevil Kanat; “Teknoloji<br />

geliştiren bir kurum olarak yeniliklerimizi iş paydaşlarımızla bire<br />

bir paylaşmaktan mutluluk duyduk. Bu çalışma kapsamında yeni<br />

dönemde bir hayli iddialı olacağımız tüm ürünlerimizi tanıtma fırsatımız<br />

oldu.<br />

Epson olarak AR-GE’ye günde ayırdığımız bütçe 1.3 milyon<br />

$’dan 1.5 milyon $’a yükseldi son dönemde, ki teknolojinin kullanımına<br />

yön verme iddiamız giderek güçleniyor. Baskı teknolojilerinde<br />

sayfa başı maliyet bazında yarattığımız fark, orijinal<br />

mürekkep tankı sistemi gibi imza attığımız ilkler, projeksiyon<br />

teknolojisindeki liderliğimiz ve bu öncülüğümüzü korurken durmaksızın<br />

ürün portföyümüzü genişletiyor olmamız gibi çalışmalarımızla<br />

gücümüze güç katmaya devam ediyoruz” dedi.<br />

Yılda 19 milyon yazıcı, saatte 300 adet projektör<br />

Tanklı yazıcılardan kurumsal çözümlere, projektörlerden etiket<br />

yazıcılara, geniş format uygulamalardan tarayıcılara; Epson’un<br />

tüm ürün segmentlerinin sergilendiği etkinlikte ortaya çıkan rakamlar<br />

da oldukça iddialı.<br />

Epson’dan yeni T Serisi Kablosuz Yazıcı Grubu<br />

Epson SureColor T3100 ve T5100, mühendislik<br />

ve mimarlık topluluklarına hızı, hassasiyeti<br />

ve güvenilirliği bir arada sunuyor.<br />

SureColor T3100 24-inç masaüstü yazıcı<br />

ve SureColor T5100 36-inç ayaklı tip yazıcı<br />

olmak üzere iki yeni modelle ürün yelpazesini<br />

genişleten Epson, kullanıcıların her<br />

yerde tabletlerinden ve akıllı telefonlarından<br />

kablosuz olarak doğru ve canlı çıktılar<br />

almasını sağlıyor.<br />

Aynı modelle hem geniş format<br />

hem A4 baskı imkanı<br />

İster proje, ister kroki, ister tabela veya iç<br />

mekan posteri yazdırıyor olun, SureColor<br />

T3100 ve SureColor T5100, aralarında<br />

mimarlık, mühendislik, CAD, GIS, eğitim,<br />

kurumsal, ev ve küçük ofis kullanıcılarının<br />

da bulunduğu daha geniş bir segmentteki<br />

profesyonellere yardımcı olacak. Modellerdeki<br />

benzersiz teknik, geniş formatlı rulo<br />

kağıtlar ile A4/A3 boyutundaki kağıtlar arasında<br />

geçiş yapılmasında olanak tanıyor.<br />

Bu özellik de küçük ofislerde çok amaçlı<br />

yazdırma ihtiyacı olan kurumlar<br />

için ideal.<br />

Epson’un PrecisionCore Micro-<br />

TFP baskı kafası teknolojisinden<br />

ve nozzle durumunu otomatik<br />

olarak kontrol edip ayarlamak<br />

için ‘Nozzle Onaylama Teknolojisi’nden<br />

yararlanan yeni yazıcılar,<br />

ince detaylar ve ticari seviyede<br />

güvenilirlik ile 31 saniye içinde<br />

A0/E boyutunda doğru çıktılar<br />

üreterek yüksek yazdırma hızı<br />

sunuyor. Yeni nesil, yüksek kapasite<br />

UltraChrome XD2 pigmentli<br />

mürekkepler, neredeyse her kağıt<br />

türü üzerinde canlı renkler ve<br />

keskin çizgiler ile uzun süre dayanabilen<br />

arşiv çıktıları sağlıyor.<br />

Ürünlerde, 4,3 inçlik renkli LCD<br />

dokunmatik ekran da mevcut.<br />

62<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


“Dünya lideri<br />

bir şirket<br />

olmayı<br />

amaçlıyoruz”<br />

“Stratejimizi, global<br />

yapımızda da olduğu<br />

gibi bayi ve doğrudan<br />

satış kanalları şeklinde<br />

geliştirmekte ve bu<br />

kanallara yatırım<br />

yapmaktayız. Bayi<br />

kanalında dünya çapında<br />

500 adedin üstüne<br />

çıkan ve Türkiye’de de<br />

büyümeye devam eden<br />

“Kärcher Center” konsept<br />

mağazalarının sayısını<br />

bu yıl Türkiye’de 16’ya<br />

çıkardık.”<br />

Metin Ağar / Profesyonel Ürünler Bayi Kanalı Satış Müdürü<br />

Çok çeşitli alanlar için verimli ve etkin temizlik<br />

çözümleri sağlayarak dünyanın her<br />

yerinde memnun müşteri kitlesine sahip<br />

olan Kärcher, inşaat sektöründe özellikle<br />

basınçlı temizlik çözümleriyle tercih edilen<br />

bir marka konumunda.<br />

Müşteri odaklı yaklaşımlarını her zaman<br />

ön planda tutan firma, son kullanıcı ve<br />

profesyonel müşterilerilerinin ihtiyaç ve<br />

beklentilerine en hızlı ve kesin çözümleri<br />

üretmekte.<br />

Profesyonel Ürünler Bayi Kanalı Satış Müdürü<br />

Metin Ağar ile gerçekleştirdğimiz röportaj<br />

çalışmamızda şirket faaliyetleri, yeni<br />

ürünleri, sektördeki yenilikleri ve önümüzdeki<br />

döneme dair planlarını ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Kärcher 1935 yılında mucit ve girişimci Alfred<br />

Kärcher tarafından Almanya’da kuruldu.<br />

Bugün 190’ı aşkın ülkede, 12.000’den<br />

fazla çalışanı, 2.5 milyar Euro’yu geçen<br />

cirosu ve 50 bini aşkın satış noktası üzerinden<br />

kullanıcılarımıza hizmet sağlıyoruz.<br />

Temizlik makine, ekipman ve aksesuarlarının<br />

yanı sıra temizlik kimyasalları ve deterjanlarının<br />

üretiminde de öncüyüz.<br />

Ürün ve hizmetlerimiz profesyonel ve ev<br />

tipi olmak üzere ikiye ayrılıyor. Tüm büyük,<br />

orta ve küçük işletmelere hitap eden<br />

profesyonel ürünlerimiz, 1 m2 alandan bir<br />

şehri temizleyebilecek kadar çeşitli ürün<br />

gamına sahip. Profesyonel ürünlerimizle<br />

inşaatın ilk aşamasından sonuna kadar ve<br />

ev tipi kullanıcılara yönelik ürünlerimizle de<br />

bir evin iç alanından dış alanına tüm temizlik<br />

ihtiyaçlarına cevap verebilecek ürün çeşitliliğine<br />

sahibiz.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Dünya genelinde hemen her piyasada makineleşme<br />

ön plana çıkmakta. Bu anlamda<br />

temizlik ürünlerinde de makineleşme inanılmaz<br />

bir hızla devam ediyor. Türkiye’de<br />

%26 pazar payımız var ama bu ülkeden<br />

64<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

ülkeye değişiyor. Örneğin Fransa’da marka<br />

bilinirliği %80’lerin üzerinde ölçülüyor.<br />

Hem cirosu hem çalışan sayısı hem de<br />

ürün çeşitliliği ile Kärcher, dünya pazarında<br />

lider derken bunu öylesine söylemiyoruz,<br />

gerçek anlamda her sektöre yönelik<br />

hem özel temizlik çözümlerimiz var hem<br />

de bu ürünlerimiz sayesinde Kärcher kullanıcılarına<br />

tam anlamıyla çözüm ortağı<br />

oluyoruz. Yani Kärcher kullanıcıları artık<br />

temizlikle ilgili sorunu ne olursa olsun bizi<br />

arıyor, dünya pazarında da lider olmamızın<br />

başlıca nedenlerinden birisi budur.<br />

Mesela inşaat sektörü hemen her ekonomide<br />

lokomotif görevi üstlenir. Bu sektörde<br />

kullanılan iş makineleri için ödenen ciddi<br />

rakamlar var. İnşaatın içinden başlayarak<br />

dış alanlarda kullanılan bu makinelerin<br />

bakımı ve temizliği çok önemlidir. Burada<br />

Kärcher ‘in sunduğu çözümler sayesinde<br />

müşterilerimiz iş makinelerinin ve diğer<br />

tüm ekipmanlarının temizliğini çok hızlı ve<br />

güvenilir bir şekilde yapabilirler. Ayrıca yine<br />

Türkiye’de çok bilinmemekle birlikte inşaatın<br />

birçok alanında Kärcher ‘in ultra yüksek<br />

basınçlı makineleriyle inşaat onarımlarından<br />

beton kesmeye kadar birçok alanda<br />

çözüm üretebiliyoruz.<br />

İnşaat piyasasındaki dalgalanmalardan<br />

diğer sektörler kadar etkilenmediğimizi düşünüyorum.<br />

Çünkü inşaatın ana kalemleri<br />

olan çimento, demir vs. ne kadar önemli<br />

ise inşaat aşamasından başlayarak her<br />

aşamada bir ürünümüz kullanılıyor.<br />

Bayi ve Satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem için<br />

hedefleriniz neler?<br />

Kärcher’ in profesyonel kanalları dünya<br />

temizlik sektöründe oldukça iyi bir noktada<br />

yer almaktadır. Stratejimizi, global yapımızda<br />

da olduğu gibi bayi ve doğrudan<br />

satış kanalları şeklinde geliştirmekte ve bu<br />

kanallara yatırım yapmaktayız. Bayi kanalında<br />

dünya çapında 500 adedin üstüne<br />

çıkan ve Türkiye’de de büyümeye devam<br />

eden “Kärcher Center” konsept mağazalarının<br />

sayısını bu yıl Türkiye’de 16’ya çıkardık.<br />

Bu mağazalarımızda tüm Perakende<br />

ve Profesyonel kanal ürünlerini, aksesuarlarını<br />

ve teknik servis hizmetini bir arada<br />

sunuyoruz. Bunlardan 12 tanesi Türkiye<br />

çapında illerdeki bayilerimizle, 4 tanesi de<br />

bizim bölge müdürlüğü ve servis merkezimiz<br />

olarak hizmet vermekteler. Kärcher<br />

Türkiye olarak İstanbul, Ankara, İzmir ve<br />

Antalya’ya gibi şehirlerde bayi ağımızı genişlettik.<br />

Antalya’da dördüncü mağazamızı<br />

açtık. Ellilerde olan bayi sayımızı <strong>2018</strong> yılında<br />

iki yüzlere taşıdık. 2019 yılında da bu<br />

artış devam edecek.<br />

Doğrudan satış kanallarında ise sektörel<br />

olarak uzman arkadaşlarımız, kanalın ihtiyacına<br />

göre “Çözüm Ortağı” mantığında<br />

müşterilerimize hizmet vermeye devam<br />

ediyor. Örnek olarak oto yıkama sektörü<br />

için özel getirdiğimiz ürünler, ve bu ürünü<br />

kullananlar için özellikli aksesuarlar<br />

Kärcher ’in ürün gamında bulunmaktadır.<br />

Buradaki amacımız bir seferlik ürün satışı<br />

yerine uzun süreli çözüm ortaklığı geliştirmektir.<br />

Çünkü basınçlı yıkama makinelerinin<br />

yanında, özellikli süpürgeler ve ihtiyaca<br />

yönelik ürün konfigürasyonlarını da sağlayacak<br />

ürün gamımız bulunmakta.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

2020 hedeflerimiz doğrultusunda müşteri<br />

odaklı ve teknolojik temizlik malzemeleri<br />

üretiminde fark yaratan ve dünya lideri bir<br />

şirket olmayı amaçlıyoruz. Tüm çalışmalarımızı<br />

müşterilerimizin temizlik ile ilgili tüm<br />

yaşam alanlarına dokunmak ve Kärcher<br />

farkıyla ihtiyaçlarına cevap vermek için yapıyoruz.<br />

Türkiye’de nihai hedefimiz dünyada<br />

var olan algımızı ülkemize de taşıyarak<br />

yılların uzmanlığıyla gelen Kärcher deneyimini<br />

müşterilerimizle buluşturmak. Ayrıca<br />

yakın zamanda pek çok yeni ürünün lansmanını<br />

da gerçekleştireceğiz. Satış noktalarımızı<br />

da artırmayı hedeflediğimiz bir planımız<br />

mevcut. Ev tipi ürün kategorisinde<br />

yakın zamanda her türlü ihtiyaç için özel<br />

olarak tasarladığımız, yüksek emiş gücü,<br />

performans ve verimliliğe sahip ürünlerimizi<br />

satış noktalarımızda müşterilerimizle<br />

buluşturacağız. Türkiye hem üretim kapasitesi<br />

ve kalitesi hem de iç pazarının<br />

büyüklüğü açısından yatırım yapmak için<br />

oldukça çekici olmaya devam ediyor, dolayısıyla<br />

ileriki dönemlerde bu avantajı ciddi<br />

şekilde değerlendireceğimizi söyleyebiliriz.<br />

Hemen her üründe inovatif bir özellik bulunuyor,<br />

bu da bizi ürün ve doğal olarak<br />

fiyatta farklılaştırıyor. Benzer ürünlere<br />

göre fiyatımız göreceli olarak ya yukarıda<br />

ya da aşağıda olabilir. Bununda nedeni<br />

ilgili üründe müşteri faydasına yönelik bir<br />

ek olmasıdır. Örnek olarak rakip bir markanın<br />

ilk satın alma bedeli düşük gibi gözükse<br />

de kullanım ömrü, işletim ve bakım<br />

maliyetlerini de işin içine katarsak aslında<br />

o markanın ürünü aslında daha pahalıya<br />

gelmektedir. İşte bunu müşterilerimize anlattığımızda<br />

farklılaşma doğal bir sonuç<br />

oluyor.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Rekabette öne çıkmanın en önemli unsurlarından<br />

birisi markalaşmadır. Günümüzde<br />

çok fazla markanın bulunduğu pazarlarda<br />

tüketicilerin tercihleri büyük oranda, markaları<br />

tanımaları ve ürünlerine güven duymalarıyla<br />

doğrudan bağlantılıdır.<br />

Kärcher olarak hem globalde, hem de Türkiye’de<br />

pazarlama stratejimizin odağında,<br />

markamızın da ana söylemi olan “fark yaratmak”<br />

yer alıyor. Bu alandaki çalışmalarımız<br />

hedef kitlemizi ve ihtiyaçlarını doğru<br />

bir şekilde anlamak ve analiz etmekle başlıyor.<br />

Bu sayede doğru hedef kitleyi, doğru<br />

ürüne yönlendirip müşteri memnuniyeti<br />

üzerine odaklanıyoruz. Bu çalışmaları da<br />

zaman zaman, reklamlarla ve çizgi altı pazarlama<br />

faaliyetleri ile destekliyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 65


“Müşterilerimize katma değer sağlamak<br />

bizim öncelikli hedefimizdir”<br />

Dosya<br />

“Konica Minolta Türkiye olarak hedeflerimiz arasında müşterilerimize sunduğumuz ürünler<br />

için gerekli olan bilgi teknolojileri altyapısını yönetmek bulunuyor. Bunun yanı sıra, güvenlik<br />

kameraları, inkjet tekstil baskı, renk ve ışık ölçüm cihazları gibi endüstriyel çözümlerimizi<br />

de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”<br />

Görüntüleme ve görüntü işleme ürünlerinin<br />

lider bir tedarikçisi olan Konica Minolta, dijital<br />

görüntülemenin tüm alanlarında gerekli<br />

olan ürünleri, hizmetleri ve çözümleri sunmak<br />

amacıyla faaliyetlerini gerçekleştirmek.<br />

Ofis ve profesyonel üretim ortamlarında döküman<br />

yönetimi ve iş çözümleri sunan firma,<br />

özellikle renkli çıktılar ve bunlarla ilgili<br />

malzemelere özel önem vermekte.<br />

Konica Minolta Türkiye, İş Geliştirme Yöneticisi<br />

Güvenç Gündüz ile son kullanıcıya<br />

dönük ürünler, satış performansları ve<br />

sektöre yönelik güncel konuları ele almaya<br />

çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Gündem konularımız arasında şu an, ofis,<br />

profesyonel ve endüstriyel ürünlerimizi<br />

müşterilerimize en iyi şekilde ulaştırmak bulunuyor.<br />

<strong>2018</strong> ve sonrasındaki öncelikli hedefimiz<br />

ise; içerik servislerini Türkiye’de de<br />

geliştirmek ve IT Çözüm sağlayıcı olmak.<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

Bu yıl ofis ve profesyonel baskı ürünlerinde<br />

başarılı bir dönem yaşıyoruz. Ayrıca IT<br />

çözüm sağlayıcı olma yolculuğumuzdaki<br />

yapıtaşlarını oluşturuyoruz.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

Ülkemizin içinde bulunduğu dönemden dolayı<br />

birçok sektör gibi biz de durağan bir<br />

dönem yaşıyoruz. Ancak eminiz ki dinamik<br />

Türkiye ekonomisi kısa bir süre içerisinde<br />

toparlanacak ve firmalar tekrar yatırım<br />

yapmaya başlayacaktır.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

Konica Minolta olarak stratejik iş alanları<br />

içerisinde bulunan Endüstri 4.0 ve WorkplaceHub/IoT<br />

Platformları çerçevesinde<br />

Ar-Ge yatırımlarımıza son hız devam ediyoruz.<br />

2019 ve 2020’de de üretim teknolojilerinde,<br />

yazılım çözümlerinde sürdürülebilir<br />

yeni ürünler sunacağız.<br />

Güvenç Gündüz<br />

Konica Minolta Türkiye, İş Geliştirme Yöneticisi<br />

Son kullanıcıya dönük ürünlerinizin<br />

yanı sıra üretim teknolojileri<br />

üzerinde yeni bir sunumunuz /<br />

ajandanız olacak mı?<br />

Geniş formatlı yazıcılarda, dünya çapında<br />

anlaşmamızın bulunduğu KIP marka renkli<br />

ve s/b ürünlerimiz ile hizmet vermekteyiz.<br />

Profesyonel CAD/GIS ve grafik sanatları<br />

alanında faaliyet gösteren mimarlık, mühendislik,<br />

inşaat ve diğer birçok sektör için<br />

çözümler üretmekteyiz.<br />

Ayrıca Konica Minolta, lider olduğu profesyonel<br />

baskı alanı dışında üretim teknolojileri<br />

alanında da AccurioJet KM-1 ve AccurioLabel<br />

190 ile büyük bir oyuncu olduğunu<br />

gösterdi. Stratejik ortaklık yaptığı MGI firması<br />

ile birlikte özellikle ambalaj sektörü<br />

için geliştirdiği, medya üzerine 2D – 3D lak<br />

efekt, altın - gümüş gibi yaldız efektler yapabilen<br />

MGI JETvarnish ile de digital baskı<br />

sonlandırma ürünleri arasında öne çıkıyor.<br />

Dinamik pazar içerisinde marka sahipleri<br />

ürünlerini sürekli yeniliyor ve daha göz<br />

alıcı (görünürlük) ambalaj çalışmalarına<br />

yöneliyorlar. Görünürlüğü daha yüksek<br />

ambalajlarla satışılarını artırmak istiyorlar.<br />

Bu süreç ise daha küçük hacimli baskı işleri<br />

ve daha hızlı teslim süreleri anlamına<br />

geliyor.<br />

Biz de müşterilerimizin bu taleplerine uygun<br />

olarak üretim teknolojileri ürünlerimizi<br />

en hızlı bir şekilde sunuyor olacağız.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Konica Minolta Türkiye olarak hedeflerimiz<br />

arasında müşterilerimize sunduğumuz<br />

ürünler için gerekli olan bilgi teknolojileri<br />

altyapısını yönetmek bulunuyor. Bunun<br />

yanı sıra, güvenlik kameraları, inkjet tekstil<br />

baskı, renk ve ışık ölçüm cihazları gibi endüstriyel<br />

çözümlerimizi de yaygınlaştırmayı<br />

hedefliyoruz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Konica Minolta Türkiye olarak müşterilerimizle<br />

olan ilişkilerimiz bizim için çok<br />

kıymetli. Müşterilerimize katma değer sağlamak<br />

bizim öncelikli hedefimizdir. Zira onların<br />

başarısı bizim başarımızdır.<br />

66<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


“Avantajlı kampanyalar ile<br />

bayilerimize ve son kullanıcılarımıza<br />

ulaşmaya çalışıyoruz”<br />

“Önümüzdeki dönemde orta ve uzun vadeli marka stratejileri paralelinde kanal<br />

yapılandırmasına devam edeceğiz. 2019 yılının dinamiklerinin eski yıllara oranla biraz daha<br />

farklı olabileceğini de öngörerek; mevcut bayilerimizin verimliliğini maksimize etmek ve eksik<br />

olduğunu düşündüğümüz bölgelere yoğunlaşmak en önemli gündem maddelerimiz olacak.”<br />

‘Sektöründe, tercih edilen marka ve firmalar<br />

sıralamasında lider olmak’ vizyonuyla<br />

çalışmalırını gerçekleştiren Centeras;<br />

çeyrek asırlık tecrübe, uzman kadrosu ve<br />

değerli markaları ile kullanıcılarına en uygun<br />

çözümleri üreten ürünleri sunmakta.<br />

Center Dış Tic. AŞ Genel Koordinatörü<br />

Dinçer Özkaya ile yapmış olduğumuz röportajımızda<br />

pekçok onuyu ele aldık. Bizlere<br />

vakit ayırarak sorularımızı yanıtlayan<br />

sayın Özkaya’ya teşekkür ediyoruz.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir misiniz?<br />

Türkiye genelinde 180 adet bayi, 100<br />

adet teknik servis istasyonu ve 60 çalışanı<br />

ile değerli müşterilerine, kaliteden ödün<br />

vermeksizin - daima en iyiyi sunabilmek<br />

amacıyla - çalışan firmamız, 1991 yılında<br />

Karaköy-İstanbul’ da faaliyetlerine başlamıştır.<br />

Kurulduğumuz ilk günden itibaren<br />

kalite ve müşteri memnuniyeti odaklı bir<br />

düşünce tarzı ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.<br />

Hedefimiz her zaman ilkleri<br />

gerçekleştirerek CENTER isminin hakkını<br />

vermek ve yıllardır olduğu gibi pazarda<br />

“MERKEZ” konumunda bulunmayı başarabilmektir.<br />

Hali hazırda, tek distribütörlüğünü<br />

yaptığımız AEG, MILWAUKEE,<br />

RYOBI, ATTLAS, ATTLAS ECO, ALFRA,<br />

OTTOTECH ve FLORA markalarını Klasik<br />

Kanal (Bayiler) , Endüstriyel Kanal<br />

(Bayiler ve profesyonel son kullanıcılar)<br />

ve Modern Kanal ( <strong>Yapı</strong> marketler, internet<br />

ve indirim marketler) diye adlandırdığımız<br />

üç farklı kanal üzerinden müşterilerimize<br />

ulaştırmaktayız.<br />

İnşaat piyasasındaki<br />

dalgalanmalardan ne ölçüde<br />

etkileniyorsunuz? Satışların<br />

sürekliliği konusunda neler<br />

söylemek istersiniz?<br />

Döviz kurlarında Temmuz, Ağustos aylarında<br />

yaşanan aşırı volatilite ve ulaşılan<br />

zirve seviyeleri, Türkiye genelinde tüm<br />

sektörlerde olduğu gibi içinde bulunduğumuz<br />

inşaat sektöründe de büyük bir şok<br />

etkisi yarattı.<br />

Bu süreç içerisinde; sektörde 28 yıldır bulunuyor<br />

olmamızın ve geçmiş kriz tecrübelerimizin<br />

göreceli faydalarını yaşadık.<br />

Firma olarak kriz dönemlerinde sakin kalarak,<br />

kısa vadede ki satış getirisine değil,<br />

orta ve uzun vadeli stratejik planlarımızın<br />

sürekliliğine odaklanmaktayız.<br />

Bu zor dönemde satışların sürekliliğini<br />

sağlayabilmek için avantajlı kampanyalar<br />

ile bayilerimize ve son kullanıcılarımıza<br />

ulaşmaya çalışıyoruz. Üçüncü çeyrek satış<br />

rakamları beklentilerimizin altında kalmış<br />

olmasına rağmen, kurlarda yaşanan<br />

geri çekilme ve piyasanın sakinleşmesi<br />

paralelinde yılın son çeyreğinde yukarı<br />

yönlü bir ivmelenme olacağını düşünüyorum.<br />

Dinçer Özkaya / Center Dış Tic. AŞ / Genel Koordinatörü<br />

68<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Bayi ve Satış ağında bu yıl<br />

nasıl bir mesafe kat ettiniz? Bu<br />

minvalde önümüzdeki dönem için<br />

hedefleriniz neler?<br />

Bayi ve satış ağımız, markalar temelinde<br />

ve satış kanalları özelinde farklılık göstermektedir.<br />

Örneğin; Klasik Kanal, bayi<br />

sayımızın fazla, penetrasyonun oldukça<br />

önemli olduğu, göreceli olarak daha<br />

uygun fiyatlı markalarımızın satıldığı bir<br />

kanaldır. Endüstriyel Kanal ise bayi sayımızın<br />

daha az olduğu, bölgesel bayilik<br />

sistemine odaklandığımız ve yüksek fiyat<br />

konumlandırmasına sahip “heavy duty”<br />

markalarımızı sattığımız bir kanaldır. Her<br />

iki kanalda da bu sene özelinde bayi sayımızı<br />

arttırarak, daha geniş bir satış ekibiyle<br />

son kullanıcılara ulaşmaya çalıştık.<br />

Ayrıca ATTLAS ECO markamız ile indirim<br />

marketlerde şu an Türkiye genelinde en<br />

çok satan marka olmayı başardık.<br />

Önümüzdeki dönemde orta ve uzun vadeli<br />

marka stratejileri paralelinde kanal<br />

yapılandırmasına devam edeceğiz. 2019<br />

yılının dinamiklerinin eski yıllara oranla biraz<br />

daha farklı olabileceğini de öngörerek;<br />

mevcut bayilerimizin verimliliğini maksimize<br />

etmek ve eksik olduğu düşündüğümüz<br />

bölgelere yoğunlaşmak en önemli gündem<br />

maddelerimiz olacaktır.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Rekabetin oldukça yoğun yaşandığı sektörlerden<br />

biriyiz. Bildiğiniz üzere bu tarz<br />

pazarlarda, firmaların marka konumlandırma<br />

stratejileri kritik önem taşımaktadır. Bu<br />

paralelde geniş müşteri portföyüne hitap<br />

etmek ve satış istikrarını korumak adına,<br />

ürün gamımızda başlangıç fiyat seviyesinden,<br />

en üst fiyat seviyesine kadar beş<br />

farklı marka ve kalite seviyesinde ürün<br />

bulunmaktadır. Örneğin, sahip olduğumuz<br />

marka çeşitliliği sayesinde; evinde hobi<br />

amaçlı matkap ihtiyacı olan müşteriden,<br />

dakikaların bile önemli olduğu büyük enerji<br />

santrallerine kadar oldukça geniş bir yelpazede<br />

hizmet verebilmekteyiz.<br />

Ürün çeşitliliği ve ürünün sunulduğu kanalın<br />

maliyet değişkenleri temelinde, detaylı<br />

fiyat konumlandırması yapmaktayız.<br />

Şirket olarak temel felsefemiz; - yukarıda<br />

bahsettiğim konuları da dikkate alarak -<br />

her kalite seviyesinde pazarın en iyi fiyat/<br />

kalite dengesini değerli son kullanıcılara<br />

ulaştırmak.<br />

Markalaşmanın rekabetteki<br />

yeri nedir? Bu konudaki<br />

çalışmalarınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, satın alma<br />

gücünün göreceli olarak düşük ve fiyat<br />

rekabetinin en üst seviye de yaşandığı<br />

bizim gibi gelişmekte olan ülke pazarlarında<br />

markalaşmanın ne kadar önemli<br />

olduğunun farkındayız. Amacımız marka<br />

ve son kullanıcı arasında fiyat haricinde<br />

satın alma isteğini tetikleyebilecek farklı<br />

kazanımlar oluşturabilmek. Bu paralelde<br />

çeşitli ürün / hizmet farklılaştırma çalışmalarına<br />

ağırlık vermekteyiz. Hizmet çeşitlendirmeye<br />

örnek vermek gerekirse; satış<br />

sonrasında hizmetlerde garanti kapsamı<br />

konusunda sektörde öncülük ediyoruz.<br />

Yaklaşık beş yıl önce oluşturduğumuz<br />

“Koşulsuz Garanti “ konsepti ile AEG ve<br />

MILWAUKEE markası özelinde normal<br />

garantiye ek olarak daha geniş kapsamlı<br />

bir hizmet ile müşterilerimize kazanım<br />

sağlamaya çalışıyoruz. Garanti kapsamı<br />

haricinde, müşterilerimiz oluşturduğumuz<br />

portala kayıt olarak çekilişle çeşitli hediyeler<br />

de kazanabiliyorlar.<br />

Ayrıca sosyal medya kanalları üzerinden<br />

marka iletişiminde sürekliliği öncelikliyoruz.<br />

Ürün kullanımına imkan veren demo<br />

günleri veya yerinde müşteri ziyaretler<br />

ile diğer marka tutundurma aktiviteleri de<br />

markalaşma konusunda önemli çalışmalarımızdan<br />

bazıları.<br />

Tüketici beklentileri sürekli<br />

değişiklik gösteriyor. Bu değişim<br />

sektörü nasıl etkiliyor? Bu değişim<br />

sürecinde siz kendinizi nerede<br />

görüyorsunuz?<br />

Teknolojinin bu kadar hızla ilerlediği bir<br />

dünyada değişim kaçınılmaz. Bundan 20<br />

yıl önce internetin bile hayatımızda olmadığını<br />

dikkate aldığımızda; günümüzde ki<br />

yaşam şekli, çalışma hayatı, karşılaştığımız<br />

günlük veri akışı inanılmaz boyutlara<br />

ulaştı. Tabi ki bu değişim sektörümüzü<br />

de direk olarak etkilemektedir. Bu konuyu<br />

şirket içi yönetsel değişim süreçleri ve<br />

satılan ürünlerin değişime ayak uydurma<br />

kapasitesi temelinde değerlendirilmesi gerektiğini<br />

düşünüyorum. Şirket içinde tüm<br />

yönetim süreçleri, çalışan verimliliği, genel<br />

veri analizi, müşteri memnuniyeti, satış<br />

planlamaları vb. gibi konular teknoloji paralelinde<br />

sürekli gelişim esasıyla güncellenmektedir.<br />

Bizim açımızdan bir diğer önemli konu ise<br />

bu değişimi, sunduğumuz hizmetler ve/<br />

veya sattığımız ürünler ile müşterilerimize<br />

nasıl yansıttığımız. Dünyadaki global<br />

trende benzer şekilde gamımızda ürünler<br />

eskiye oranla çok daha fazla akülü ürün<br />

içermektedir. Gelişen teknoloji ile beraber<br />

akülü ürün performansında oldukça çarpıcı<br />

farklılıklar oluşmaktadır. Bu anlamda<br />

MILWAUKEE markamız yenilikçi akülü<br />

ürünler özelinde globalde pazar lideridir.<br />

MILWAUKEE markası altında piyasaya<br />

sunduğumuz ONE-KEY sistemi; tüm akülü<br />

ürünlerinizin kablosuz bağlantı sayesinde<br />

akıllı telefonlarınız tarafından kontrol<br />

edilmesine imkan verip, istediğiniz ayarları<br />

kaydetmenizi sağlamaktadır. Bu sistem,<br />

ONE-KEY teknolojisine sahip ürünlerin<br />

yer belirleme fonksiyonu sayesinde<br />

kaybolma, çalınma vb. risklerini ortadan<br />

kaldırıp, gerektiğinde ürünü kilitlemenize<br />

imkan vermektedir. Ayrıca özel yazılım sayesinde<br />

profesyonel ürün tercih eden kullanıcılara<br />

her türlü envanter kayıt işlemini<br />

gerçekleştirme şansı da sunmaktadır.<br />

Kısaca, değişim sürecinde kendimizi oldukça<br />

aktif pozisyon olan bir firma olarak<br />

görmekteyiz ve 2019 yılı içerisinde de<br />

akülü ürünlerde yeniliklerimiz tüm hızıyla<br />

devam edecektir.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Bu vesile ile <strong>2018</strong> yılında bizimle birlikte<br />

yol alan tüm bayilerimize, servislerimize<br />

ve müşterilerimize teşekkür eder, şimdiden<br />

sağlıkla ve başarılarla dolu bir 2019<br />

yılı dilerim.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 69


Kerem Ege / Fujifilm Grafik Sistemler İş Geliştirme ve MEA Bölge Müdürü<br />

“Türkiye’ye yaptığımız teknolojik<br />

yatırımlarımıza devam ediyoruz”<br />

“İstanbul’daki mevcut inovasyon merkezimiz ile Türkiye’yi “inovasyon üssü” haline getirdik.<br />

Var olan Fujifilm teknolojilerinin değerlendirilmesiyle yaklaşık 50 ülkeye hizmet veriyoruz.<br />

Yeni teknolojilerin-fikirlerin Fujifilm teknolojileriyle buluşmasına, harmanlanmasına ve<br />

geliştirilmesine fırsat veriyoruz.”<br />

Dünyanın en büyük fotoğrafçılık ve görüntüleme<br />

şirketi olmasıyla bilinen Fujifilm, tıp,<br />

yüksek fonksiyonlu malzemeler ve diğer<br />

birçok yüksek teknoloji gerektiren alanda<br />

yeniliklere imza atmakta. Geniş format<br />

yazıcıları ile yapı sektöründe de aktif olan<br />

firma, Ar&Ge, üretim, satış ve hizmet desteği<br />

alanında pek çok yeniliğe de imza atmakta.<br />

Fujifilm Grafik Sistemler İş Geliştirme ve<br />

MEA Bölge Müdürü Kerem Ege ile dosya<br />

konumuz çerçevesinde gerçekleştirdiğimiz<br />

röportaj çalışmamızda sektörün içerisindeki<br />

süreci, son kullanıcıya dönük ürünlerindeki<br />

yenilikleri, satış noktasında ön plana<br />

çıkan ürün gruplarını ve önümüzdeki döneme<br />

dair projelerini ele almaya çalıştık.<br />

Dönem itibariyle öncelikli gündem<br />

konularınızdan biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Fujifilm olarak teknolojilerini geliştirdiğimiz<br />

ve ürettiğimiz çevre dostu mürekkep ve<br />

inkjet teknolojileriyle yapı sektöründe iç ve<br />

dış mekânlarda var oluyoruz. Büyük beğeni<br />

gören ve talep edilen bu uygulamaların<br />

daha da geniş alanlarda değerlendirilmesi,<br />

iç ve dış mekân malzemelerin dijital olarak<br />

basılması ve üretilmesi için satış ve pazarlama<br />

faaliyetlerimize hız kesmeden devam<br />

ediyoruz. Şu an için Türkiye’de 10’un<br />

üzerinde firma bizim sistem ve ürünlerimizi<br />

kullanarak yapı sektörüne hizmet ekmektedir.<br />

Üretmiş olduğumuz teknolojilerimiz<br />

sayesinde iş ortaklarımız bugün Türkiye<br />

genelinde ahşap baskılar (iç-dış kapı), kişiye<br />

özel tasarlanabilir duvar kâğıdı, çıkartma<br />

(sticker) uygulamaları ve dijital baskılı<br />

lamine edilmiş camlar (yangın ve kırılmazlık<br />

sertifikalı), ayna uygulamaları, termo<br />

form yapılmış malzeme üretimleri yapıp,<br />

yapı sektörüne hizmet vermektedirler.<br />

Bunun yanı sıra dış mekân ve ıslak zeminlerde<br />

kullanılan dijital baskılı seramikler de<br />

bizim ürünlerimiz kullanılarak tasarlanmakta<br />

ve üretilmektedir.<br />

70<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Bu yıl için satış anlamında öne<br />

çıkan ürün grupları hangileri oldu?<br />

Bu sene özellikle yatırım tutarı çok uygun<br />

olan LED1600R baskı makinemiz ile kişiye<br />

özel tasarım duvar kâğıdı üreticileri için<br />

yeni fırsatlar yaratacağız. Mürekkeplerimizin<br />

sahip olduğu Greenguard ve benzeri<br />

daha birçok yeşil ürün sertifikası sayesinde<br />

iç mekânlarda gönül rahatlığı ile kullanılan<br />

bu ürünümüzün satışlarından çok umutluyuz.<br />

Türkiye’nin en büyük ahşap üreticileri<br />

ile yapmış olduğumuz ortak projeler ile yer/<br />

zemin kaplamaları için inkjet baskı yapılabilir<br />

özel çözümler geliştiriyoruz. Ayrıca,<br />

yeni mürekkebimiz ile tirajlı duvar kâğıdı<br />

baskısı faaliyetlerimizi artırıyoruz.<br />

Sektörün içerisinde bulunduğu<br />

süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?<br />

İnşaat sektörü maalesef bir yavaşlama<br />

sürecine girdi. Ancak, bizim çözüm önerilerimiz<br />

daha ziyade yeni projeler, mevcut<br />

projeler, yenilemelere hitap ettiğinden orta<br />

ve uzun vade için umutluyuz.<br />

Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler ekibi olarak,<br />

İstanbul ofisimizden Orta Doğu, Afrika,<br />

Orta Asya cumhuriyetleri ve bazı balkan ülkelerinin<br />

satış ve teknik servis yönetimini<br />

gerçekleştiriyoruz. Ekonominin durağan<br />

olduğu bu dönemde Fujifilm Türkiye olarak<br />

yatırımlarımızı durdurmak bir yana arttırarak<br />

devam ediyoruz. Satış ekibimizi iki yeni<br />

arkadaşımızın katılımı ile büyüttük ve güçlendirdik.<br />

İstanbul’daki mevcut inovasyon merkezimiz<br />

ile Türkiye’yi “inovasyon üssü” haline<br />

getirdik. Var olan Fujifilm teknolojilerinin<br />

değerlendirilmesiyle yaklaşık 50 ülkeye<br />

hizmet veriyoruz. Yeni teknolojilerin-fikirlerin<br />

Fujifilm teknolojileriyle buluşmasına,<br />

harmanlanmasına ve geliştirilmesine fırsat<br />

veriyoruz.<br />

Yakın dönemde yeni ürünleriniz<br />

olacak mı?<br />

Türkiye’nin en büyük ahşap üreticileri ile<br />

yapmış olduğumuz ortak projeler ile yer/<br />

zemin kaplamaları için inkjet baskı yapılabilir<br />

özel çözümler geliştiriyoruz.<br />

Yine başka bir özel proje ile de yeni mürekkebimiz<br />

ile tirajlı duvar kağıdı baskısı<br />

ve alanlarında faaliyetlerimizi çoğaltacağız.<br />

Metal üzerine dijital baskı projemizi tamamlayıp<br />

2019 yılında ticari olarak satışa<br />

sunmayı planlıyoruz. Özellikle dış cephe<br />

kaplama noktasında büyük fark yaratacağını<br />

düşünüyoruz.<br />

Son kullanıcıya dönük ürünlerinizin<br />

yanı sıra üretim teknolojileri<br />

üzerinde yeni bir sunumunuz /<br />

ajandanız olacak mı?<br />

İstanbul’da açılacak teknoloji merkezimiz<br />

ile sektörde görüştüğümüz potansiyel üreticileri/kullanıcıları<br />

davet edip tüm portföyümüz<br />

hakkında bilgi vermek ve kendileri ile<br />

deneme baskılar ya da projeler geliştirmek<br />

istiyoruz. Son kullanıcılar, arzu ederler ise<br />

bizimle irtibata geçebilirler, biz de kendileri<br />

ile seve seve bizim sistemlerimizi kullanan<br />

üreticilerin bilgilerini paylaşabiliriz<br />

Önümüzdeki dönem için yeni<br />

yatırım ve projeleriniz var mı?<br />

Türkiye’ye yaptığımız teknolojik yatırımlarımıza<br />

devam ediyoruz. Bu kapsamda<br />

İstanbul merkez binamızda yakın bir zamanda<br />

Fujifilm Technology Center’ı hizmete<br />

açıyoruz. Burada Türkiye’deki faaliyet<br />

alanlarımız olan; medikal sistemler,<br />

grafik sistemler, endüstriyel ürünler, dijital<br />

kamera ve fotoğraf baskı ürünleri alanlarından<br />

ürünlerimizi sergileyeceğiz. Mevcut<br />

teknolojilerimizi göstereceğimiz bir merkez<br />

oluşturuyoruz. Eğitimlerin de verileceği bu<br />

merkezin, Türkiye’nin yanı sıra bölge ülkelerden<br />

de ziyaretçi çekeceğine inanıyoruz.<br />

<strong>Kasım</strong> ayında açılması planlanan bu<br />

merkezi “Demo/Teknoloji Merkezi” olarak<br />

da konumlandırarak Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Orta Asya’daki tüm üreticilere arge/ürge<br />

desteği vermek istiyoruz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

<strong>Yapı</strong> sektöründe bir fark yaratmak, ihracata<br />

yönelmek, daha katma değerli ürün<br />

üretmek/kullanmak isteyen tüm kişi ve<br />

işletmeleri İstanbul’da açılacak demo/teknoloji<br />

merkezimize davet etmek isteriz.<br />

Mevcut ve potansiyel üretim projelerini<br />

dinlemek ve geliştirmek için tüm ekibimiz<br />

ile katkı sağlamaya hazırız.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 71


Lidya Grup, SIGN İstanbul <strong>2018</strong>’de<br />

teknoloji şovu düzenledi<br />

Lidya Grup, SIGN İstanbul <strong>2018</strong>’de, milyon dolarlık dijital baskı makinelerini sergiledi.<br />

Teknolojisiyle baskı sektörünün dünya devleri arasında yer alan Xerox, Epson ve EFI<br />

markalarının Türkiye distribütörü olan Lidya Grup standında, 3 markadan yaklaşık<br />

15 makine yer aldı. Fuara özel yaptığı kampanyalı fiyatları nedeniyle, standında ülke<br />

genelinden yoğun ziyaretçilerini ağırladı.<br />

20.Uluslararası Endüstriyel Reklam ve<br />

Dijital Baskı Teknolojileri SIGN İstanbul<br />

<strong>2018</strong> Fuarı, 20-23 Eylül tarihleri arasında<br />

TÜYAP’ta düzenlendi. Fuarda, dijital<br />

baskı teknolojisi, tekstil baskı ve serigrafi<br />

teknolojisi, sign teknolojisi, görsel iletişim,<br />

Led & Led ekran, endüstriyel baskı,<br />

3D baskı, promosyon gibi geniş bir ürün<br />

yelpazesini görme fırsatı bulundu. Lidya<br />

Grup teknoloji şovu yapan 308 metrakarelik<br />

standı ile SIGN İstanbul <strong>2018</strong>’in buluşma<br />

noktası oldu.<br />

Dijital baskı sektörünün “star makinelerini”<br />

standında sergiledi<br />

Lidya Grup’un katıldığı tüm fuarlardaki<br />

stantlarında teknoloji şovu yaptığını kaydeden<br />

Lidya Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Bekir Öz, şunları söyledi:<br />

“Geçmiş yıllarda ileri teknolojideki makineleri,<br />

sadece uluslararası fuarlarda<br />

görerek, inceleme fırsatlarını yakalıyorduk.<br />

Lidya Grup ile bu durum kesinlikle<br />

değişti. Sektörümüzde, dünyanın en ileri<br />

teknolojisine sahip olan makinelerini standımızda<br />

bulunduruyoruz. Katıldığımız<br />

tüm fuarlarda, milyon dolarlık makineleri<br />

sergileyerek, sektördeki diğer oyuncuların<br />

teknolojideki son yenilikleri yakından<br />

görebilmelerine fırsat sağlıyoruz. Özetle,<br />

dijital baskı sektörünün star makinelerini<br />

herkesin görmesi ve deneyimlemesi için<br />

bugüne kadar katıldığımız ve bugünden<br />

sonra katılacağımız fuarlardaki standımızda<br />

sergilemeye devam edeceğiz” dedi.<br />

Yılın son çeyreğinde hareketli<br />

günler bekleniyor<br />

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi <strong>2018</strong> yılında<br />

yılın son çeyreğinde hareketli günlerin<br />

beklendiğini anlatan Lidya Grup Başkanı<br />

Bekir Öz, şunları belirtti:<br />

“Bu yılın ikinci ve üçüncü çeyreğinde durağan<br />

bir dönem oldu. Geçtiğimiz yıl olduğu<br />

gibi bu yıl da beklentiler, yılın son çeyreğine<br />

kalmıştır. Hükümetimizin almakta<br />

olduğu ekonomik destekleme programları<br />

ile piyasaların açılacağına inancımız<br />

tamdır.<br />

Nitekim, döviz kurlarındaki dalgalanmalar<br />

sırasında, az veya çok herkes bir şekilde<br />

etkilenebiliyor, burada önemli olan<br />

unsurlardan birisi finansal güçtür. Lidya<br />

Grup’un finansal gücü yerinde olduğu<br />

için, mal tedariğinde hiçbir aksama yapmadan<br />

aynı verimlilik ile iş süreçlerini<br />

yönetmektedir. Özetle, döviz kurlarındaki<br />

artışa bağlı olarak ötelenen yatırımlara<br />

rağmen, Lidya Grup olarak hedeflerimize<br />

ulaşacak olmamız, vizyoner yönetimimiz<br />

ve iş modelimiz ile başarılı bir yıl geçirmekte<br />

olduğumuzu göstermektedir” diye<br />

konuştu.<br />

72<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Dosya<br />

Bekir Öz<br />

SIGN <strong>2018</strong>’de ülke genelinden<br />

müşterileri ile buluştu<br />

SIGN İstanbul <strong>2018</strong> fuarında, ülke genelinden<br />

müşterileri ile buluştuklarını ifade<br />

eden Lidya Grup Grafik Sanatlar Satış<br />

Direktörü Adem Öz, şunları söyledi:<br />

“Fuarın en büyük standından birisi olarak,<br />

temsil ettiğimiz 3 markadan 15’e yakın<br />

makineyi sergiledik. Fuarda, EFI’den 2<br />

adet lokomotif ürünümüz vardı. Biri EFI<br />

Vutek GS3250 piyasada en yaygın kullanılan<br />

hibrit, 7 pikolitre LED UV, yatırım<br />

maliyeti 500 bin doların üzerinde olan<br />

bir makinedir. Bunu belirtmemin sebebi<br />

SIGN fuarında ya da diğer fuarlarda ülkemizde<br />

genellikle bu kadar büyük yatırım<br />

bedeli olan makineler sergilenmiyor.<br />

Genelde büyük yatırım bedeli olan makineler<br />

yurt dışındaki fuarlarda sergileniyor.<br />

Diğeri Efi Quantim 5,5 m LED UV makinemizdir.<br />

Her ikisi de pazar lideri, teknik<br />

olarak ve teknolojik olarak en üst düzey<br />

makinelerdir. Epson tarafında, fuarda niş<br />

bir ürünümüz vardı. SC-S80610 iç ve dış<br />

mekânda, kendi alanında en iyi baskıyı<br />

yapıyor. On bir renk baskı yapabilen makine<br />

ile 10 rengi doğrudan, tek geçişte<br />

basmak mümkündür. Xerox’un beş modelini<br />

sergiledik.<br />

Öne çıkanlar Türkiye’de 300 adede yakın<br />

kurduğumuz Versant 80 ve D95 gibi<br />

kendi segmentinde önemli makinelerdir”<br />

şeklinde konuştu.<br />

Bütün gün kriz konuşularak, işler<br />

düzelmez<br />

Bütün gün kriz konuşularak işlerin düzelmeyeceğini<br />

anlatan Lidya Grup Yönetim<br />

Kurulu Danışmanı Rıza Başoğlu, “krizler<br />

aslında birer fırsattır” diyerek, şunları<br />

söyledi:<br />

“Ülke olarak, daima pozitif olmalıyız. Geleceği<br />

yorumlarken, geçmişten ders alıp,<br />

geleceğe vizyonumuzu katmalıyız. Şuan<br />

içinde bulunduğumuz ortamda otobanda<br />

giderken birden sise girdik. Burada işletmeler<br />

olarak, bireyler olarak topyekün<br />

hepimizin, sorunları çözebilmek için sorunlarla<br />

yüzleşmesi önemlidir.<br />

Örneğin, işletmeler olarak verimliliğimizi<br />

ölçmeliyiz; satış etkinliklerimizi, finansımızı<br />

yeniden gözden geçirmeliyiz. Bildiğiniz<br />

üzere büyüme, bir yer değiştirmedir,<br />

peki bu büyümeyi finanse edecek yeterli<br />

sermaye, insan kaynağı, strateji var mıdır,<br />

bu gibi konuları masaya yatırmak gerekiyor.<br />

Kriz dönemlerinde, nakit akışını<br />

yönetmek çok önemlidir. Ciro düşer, tekrar<br />

çıkar. Karlılık düşer, o da tekrar çıkar.<br />

Ancak nakit akışı durursa, bu süreci yönetmek<br />

zor olacaktır. Nitekim, bütün gün<br />

krizi konuşarak, işleri düzeltemeyiz.<br />

Krizler, aslında birer fırsattır. Dünyada<br />

ekonomik büyüme gerçekleşiyor. Gelişmiş<br />

ülkeler için büyüme %1-2 olurken,<br />

gelişmekte olan ülkeler için %7-8 büyümenin<br />

altında kalınmaması gerekiyor.<br />

Türkiye, genç nüfusu sahip ve bu çok büyük<br />

bir avantajdır. Zira bu genç nüfusun,<br />

verimli ve kaliteli süreçler ile yönetilmesi<br />

önemlidir. Lidya Grup olarak fuara, yeni<br />

makinelerimizi getirdik. Tüm iş ortaklarımıza<br />

ve pazara teknolojideki yenilikleri<br />

göstermeye devam ediyoruz. Krizin etkinlerini<br />

minimize etmek için elimizden<br />

geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.<br />

Adem Öz<br />

Rıza Başoğlu<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 73


Sektörel<br />

Çimsa, gerçekleştirdiği seminerlerle<br />

sektörün nabzını tutuyor<br />

Gücünü Türkiye’nin Sabancısı’ndan alan, sektörünün global oyuncusu Çimsa, dördüncü<br />

kez gerçekleştirilen “<strong>Yapı</strong> Kimyasalları Semineri”nde, pazarın bugününü ve geleceğini<br />

şekillendiren trendleri masaya yatırdı. 18 Eylül <strong>2018</strong> tarihinde gerçekleştirilen, alanında<br />

uzman yurt içi ve yurt dışından konuşmacıların katıldığı seminer, iş ortakları tarafından<br />

yoğun ilgi ile karşılandı.<br />

Ülkü Özcan / Çimsa Genel Müdürü<br />

Çimsa Genel Müdürü Ülkü Özcan, yaptığı<br />

açılış konuşmasına Çimsa’nın uluslararası<br />

rekabet gücü ve yenilikçi bakış<br />

açısının temelinde inovasyona yapılan<br />

yoğun yatırımlar olduğunu anlatarak başladı.<br />

Özcan, “Mersin fabrikamız bünyesinde<br />

yer alan Formülhane, geçtiğimiz yıl<br />

Mart ayında T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji<br />

Bakanlığı tarafından Türkiye çimento<br />

sektörünün ilk ve tek Ar-Ge Merkezi olarak<br />

tescillendi. Formülhane’de yürütülen<br />

kapsamlı ve özverili çalışmalarımız ile<br />

özel ürünler alanında var olan başarılarımızı<br />

her geçen gün daha da ileri taşıyarak,<br />

küresel ve yerel piyasalardaki iş ortaklarımıza<br />

inovatif, rekabetçi ve çevreci<br />

reçeteler hazırlıyoruz” dedi.<br />

Sözlerine, katma değerli ve yüksek performanslı<br />

ürün geliştirmenin, sürdürülebilir<br />

ekonomilerin bel kemiği olduğunu<br />

vurgulayarak, “Çimsa olarak bütüncül bir<br />

yaklaşımla ele aldığımız sürdürülebilirlik<br />

vizyonumuz, tüm çalışmalarımızda bize<br />

rehberlik ediyor. Proaktif bir bakış açısıyla<br />

üstün nitelikli ürünler geliştirmeyi, dünyadaki<br />

inovatif çalışmaları takip ederek,<br />

sektörümüzü ileriye taşımayı bir sorumluluk<br />

olarak görüyoruz. Bu sayede karlı<br />

büyüme yolculuğumuza devam ediyor,<br />

ülke ekonomimize katkı sağlıyoruz” diyerek<br />

devam etti.<br />

“Formülün Adı ile reçeteler<br />

esnekleşiyor, ihtiyaca özel<br />

çözümler geliştiriliyor”<br />

Özcan, konuşmasında ‘Formülün Adı’ çatısı<br />

altında sunulan geniş ürün portföyüne<br />

dikkat çekerek, “Ürünlerimizi Çimsa Süper<br />

Beyaz, Çimsa Aluminates ve Çimsa<br />

Beyaz Beton Çözümleri olarak üç ana<br />

aile altında gruplandırıyoruz. Bu ailelerin<br />

altında da ihtiyaçlarınıza özel çözümler<br />

sunan yeni ürünler geliştiriyoruz. Böylece<br />

iş ortaklarımıza tek bir üründen oluşan<br />

portföyler yerine, her bir ihtiyaca odaklanılarak,<br />

titizlikle formülize edilmiş çözümler<br />

sunuyoruz. Yürüttüğümüz yoğun<br />

çalışmalar neticesinde pazarın beklenti<br />

ve taleplerini karşılayan ürünler üretmekle<br />

kalmıyor; Türkiye çimento ve yapı malzemeleri<br />

sektörüne de öncülük ediyoruz”<br />

dedi.<br />

74<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


AGT’den<br />

Defne Koz imzalı yeni parke serisi<br />

Dünya markası vizyonu ile yoluna devam eden, Ağaç ve Orman Ürünleri sektörünün öncü<br />

markası AGT ve Tasarımcı Defne Koz işbirliğinden doğan “AGT Design by Defne Koz<br />

Parke Serisi” doğadan aldığı ilhamı, tasarımın yaratıcı gücüyle biçimlendiriyor.<br />

Ulusal ve uluslararası pazarda mobilya,<br />

dekorasyon ve inşaat sektörlerine; MDF,<br />

MDF-LAM, panel, profil ve parke üreterek,<br />

5 kıtada 70’ten fazla ülkede faaliyet<br />

gösteren AGT, Tasarımcı Defne Koz<br />

imzasını taşıyan “AGT Design by Defne<br />

Koz” parke serisini “Bliss” ve “Spark” adlı<br />

2 farklı koleksiyon ile kullanıma sunuyor.<br />

“AGT Design by Defne Koz” parke serisi,<br />

Tasarımcı Defne Koz’un insan üretimi<br />

ve doğal arasındaki dengeye duyduğu<br />

merak sürecinden ilham alarak başlayarak,<br />

doğal ahşap desenlerini kullanmak<br />

yerine, insanın yaratıcılığı ile doğanın<br />

güzelliğinin bir araya gelmesinden ortaya<br />

çıkmaktadır.<br />

Doğal olanla tasarlanmış olanın en iyi<br />

yönlerini bir araya getirdiğini belirten Tasarımcı<br />

Defne Koz; koleksiyonunda sıcak<br />

renkleri, zengin dokuları, organik desenleri<br />

ve ahşaba ait doğal özellikleri, geniş<br />

yelpazedeki renk çeşitliliğiyle ve insan<br />

eliyle yapılmış olanın ayrıştırıcı nitelikleriyle<br />

buluşturmuş. Tasarlanan desenlerin<br />

zenginlik ve derinlik hissiyle biçimlenen<br />

“AGT Design by Defne Koz” parke serisi,<br />

doğadan aldığı ilhamı tasarımın yaratıcı<br />

gücüyle biçimlendiriyor.<br />

Doğanın Parametrik Yansıması:<br />

BLISS<br />

İki koleksiyondan birincisi olan Bliss Parke<br />

Koleksiyonu, özel patentli kilit sistemine,<br />

10 mm kalınlığa, AC4 aşınma sınıfına<br />

ve 15 yıl ürün garantisine sahip olup, 4<br />

farklı renkten oluşuyor. Doğal damarlara<br />

benzeyen yumuşak ve sakin bir desenle<br />

tasarlanan koleksiyonda, damarların şekli<br />

ve yoğunluğu parametrik tasarımla biçim-<br />

76<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Defne Koz ile çok kısa...<br />

Sayın Koz,<br />

yeni tasarımınızda ilham<br />

kaynağınız ne oldu?<br />

İnsan üretimi ve doğal arasındaki<br />

denge beni her zaman<br />

meraklandırmıştır.<br />

Ben de, doğal ahşap desenlerini<br />

kullanmak yerine, insanın<br />

yaratıcılığı ile doğanın güzelliğinin<br />

bir araya gelmesinden ilham<br />

aldım. Doğanın ve tasarımın en<br />

iyi yanlarını bir araya getirdim.<br />

Koleksiyonumda sıcak renkler,<br />

zengin dokular, geometrik<br />

olmayan organik desenler ve<br />

ahşaba ait doğal özellikler<br />

ile, özgün desenler ve geniş<br />

yelpazedeki renk çeşitliliği,<br />

insan üretimi ürünlerin özellikleri<br />

birlikte yer almaktadır.<br />

Desenler, derinlik ve zenginlik<br />

hissi yaratılmak üzere tasarlandı.<br />

lendirilmiş. Bliss, ışığın yansımasıyla değişen<br />

ipeğin dokusuna benzerliği ile sakin<br />

ve huzurlu bir zihne hitap eden ve zengin<br />

bir zemin kaplama isteyen tasarımcı, mimar<br />

ve iç mimarlar için oldukça cazip bir<br />

tercih....<br />

Organik ve Düz Desenlerin Güçlü<br />

Dengesi: SPARK<br />

Üst yüzey dokusu ile birebir aynı tasarımıyla<br />

dikkat çeken Spark Parke Koleksiyonu<br />

ise, özel patentli kilit sistemine, 12<br />

mm kalınlığa, AC4 aşınma sınıfına ve 15<br />

yıl ürün garantisine sahip olup, 4 farklı<br />

renkten oluşuyor. Doğal ahşap damarların,<br />

geometrik çizgilerle bir araya getirilerek<br />

tasarlandığı zengin bir desen ile, bu<br />

deseni birebir takip eden yüzey dokusuna<br />

sahip olan üründe, organik ve düz desenlerin<br />

oluşturduğu bir dengeden söz etmek<br />

mümkün. Spark, mimarların güçlü kişiliğe<br />

sahip bir desen ve yüzey uygulamak<br />

istediği geniş mekanlarda ya da otel lobisi<br />

gibi ortak kullanım alanlarında, etkileyici<br />

bir zemin kaplama için mükemmel bir<br />

seçim...<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 77


Sektörel<br />

3. Ar-Ge & İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’ne<br />

Akçansa Projeleri damga vurdu<br />

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi Akçansa, Mimar ve Mühendisler Grubu tarafından<br />

organize edilen MMG 3. Ar-Ge&İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’nde yenilikçi projeleri ile yer aldı.<br />

17-18 Ekim tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar<br />

Kongre Merkezi'nde gerçekleşen zirvede,<br />

Akçansa’nın ödüllü Mikroalg Projesi<br />

ile Çanakkale Fabrikası’nın görüntülerinin<br />

yer aldığı sanal gerçeklik teknolojisi ziyaretçiler<br />

tarafından büyük ilgi gördü.<br />

Türkiye’nin lider yapı malzemeleri şirketi<br />

Akçansa, inovatif yaklaşımını tüm süreçlerine<br />

yansıtma hedefiyle, ürün ve hizmetlerinde<br />

yenilikçi uygulamalara devam ediyor.<br />

Akçansa’dan sektördeki ilk sanal<br />

gerçeklik turu<br />

Akçansa, Çanakkale Fabrikası’nın görüntüleriyle<br />

paydaşlarına ve ziyaretçilerine<br />

sanal gerçeklik deneyimi yaşattı. Akçansa’nın<br />

fabrika ziyaretçilerine fabrikayı gezmeden<br />

iş sağlığı ve güvenliği kurallarını<br />

aktarmak için hayata geçirdiği bu uygulama<br />

aynı zamanda sektörde ilk olma özelliği<br />

taşıyor.<br />

Dünyada en çok tercih edilen, en gelişmiş<br />

sanal gözlük sisteminin kullanıldığı uygulama<br />

ile fabrika ziyaretçileri bir yandan<br />

üretim sahalarına girmeden iş sağlığı ve<br />

güvenliği eğitimleri alırken, diğer taraftan<br />

34 sahneden oluşan görüntüler ve gyroskobik<br />

gezinti imkânıyla fabrikayı üç boyutlu<br />

ve orijinal haliyle gezebiliyor.<br />

Türk sanayi kuruluşları arasında bir ilk:<br />

Karbon ayak izini azaltmayı<br />

amaçlayan Mikroalg Projesi<br />

Akçansa’nın karbon ayak izini azaltmayı<br />

amaçlayan Mikroalg Üretim Projesi zirvede<br />

ilgi odağı oldu. TÜBİTAK tarafından<br />

desteklenen ve Çanakkale Onsekiz Mart<br />

Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji<br />

Fakültesi danışmanlığında ilerleyen projede<br />

mikroalgler karbon tutucu olarak görev<br />

yapıyor. Akçansa Çanakkale Fabrikası’nda<br />

özel havuzlarda karbondioksit ile beslenen<br />

ve fotosentez yöntemi ile büyüyen<br />

mikroalgler kozmetik sektöründe ve balıkçılık<br />

sektöründe değerlendiriliyor. Ayrıca,<br />

yüksek kalorifik değerleri sayesinde sektörde<br />

alternatif yakıt olarak da kullanılabiliyor.<br />

Mikroalg Projesi, Türkiye'deki tüm sanayi<br />

gruplarında ve global çimento sektöründe<br />

başarıyla hayata geçmiş ilk uygulama olarak<br />

öne çıkıyor.<br />

Zenar: “Ar-Ge gücümüz ve yenilikçi ürünlerimizle<br />

sektörümüzün geleceğine yön<br />

veriyoruz”<br />

Akçansa’nın inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına<br />

büyük önem verdiğinin altını çizen<br />

Akçansa Genel Müdürü Umut Zenar,<br />

‘Ar-Ge gücümüz ve yenilikçi ürünlerimizle<br />

sektörümüzün geleceğine yön veriyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> malzemeleri sektöründe tüm sınırların<br />

ötesinde sürdürülebilir büyüme hedefiyle<br />

hareket ediyoruz. Yeniliklere değer<br />

veren bir şirket olarak, yeni yatırımlarımızı<br />

teknoloji, enerji, sürdürülebilir çevre alanına<br />

yönlendirmekteyiz. Bu doğrultuda yenilenebilir<br />

enerji kaynakları, atık yönetimi uygulamalarıyla<br />

verimlilik ve sürdürülebilirlik<br />

odaklı çalışıyor, fark yaratan çalışmalara<br />

imza atıyoruz.’ dedi.<br />

78<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Connecting Global Competence<br />

Gelece‚in inappleaat dünyası<br />

Biletinizi<br />

appleimdi alın:<br />

bau-muenchen.com/tickets<br />

Agora Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. · info@messe-muenchen.com.tr<br />

Tel. +90 212 241 8171 · Fax +90 212 241 8170<br />

BAU topluluğunun bir parçası olun!<br />

mag.bau-muenchen.com/en<br />

facebook.com/BAUMuenchen<br />

linkedin.com/company/baumuenchen<br />

youtube.com/BAUmuenchen<br />

twitter.com/bau_Muenchen<br />

14–19 Ocak · Münih<br />

Dünyanın Lider Mimarlık, <strong>Yapı</strong> ve<br />

∏nappleaat <strong>Malzeme</strong>leri Fuarı<br />

www.bau-muenchen.com


ODE Ar-Ge gücüyle bir haftada<br />

sıfırdan ürün üretip ihraç ediyor<br />

“ODE Yalıtım Satış ve<br />

Pazarlama Genel Müdür<br />

Yardımcısı Erhan Özdemir,<br />

geçtiğimiz yıl 100 milyon<br />

TL yatırımla hayata<br />

geçirilen Eskişehir üretim<br />

tesisinde gazetecilerle bir<br />

araya gelerek, su, ısı, ses<br />

ve yangın yalıtımı ürün<br />

gruplarında 4 binden fazla<br />

ürün çeşidi ile faaliyet<br />

gösteren firmalarının yeni<br />

dönem hedeflerini paylaştı.<br />

Yurtiçi ve yurtdışında<br />

200’ü aşan bayi sayısı<br />

ve 5 kıtada 70’den fazla<br />

ülkeye yaptığı ihracatıyla<br />

ODE’nin, <strong>2018</strong>’i başarılı bir<br />

performansla geçirdiğini<br />

söyleyen Özdemir, Ar-<br />

Ge’de inanılmaz bir hıza<br />

ulaştıklarını, artık pazardan<br />

aldıkları yeni ürün talebine<br />

çok kısa sürede karşılık<br />

verip, bir hafta içinde<br />

sıfırdan üretim yaparak,<br />

ürünü ihraç edebildiklerini<br />

kaydetti.”<br />

Erhan Özdemir / ODE Yalıtım Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı<br />

Faaliyetlerini küresel bir marka olma vizyonuyla<br />

sürdüren ODE Yalıtım’ın, Çorlu<br />

ve Eskişehir üretim tesislerinde uzman<br />

personeliyle üretim yaptığını kaydeden<br />

Özdemir, “ODE Isıpan markasıyla ekstrüde<br />

polistren ısı yalıtım malzemesi, ODE<br />

Membran markasıyla su yalıtım örtüleri,<br />

ODE Starflex markasıyla ısı, ses ve yangın<br />

yalıtımında kullanılan cam yünü, ODE<br />

R-Flex markasıyla da elastomerik kauçuk<br />

köpüğü tesisat yalıtım malzemesi üretimi<br />

gerçekleştiriyoruz. Yurtiçi ve yurtdışında<br />

bayi sayımız 200’ü aşmış durumda. Eskişehir’de<br />

yaklaşık 30 kişi olmak üzere,<br />

toplamda 250 kişiye istihdam sağlıyoruz.<br />

Küresel pazarlara hitap eden bir marka<br />

olarak Ar-Ge’ye büyük önem veriyor ve<br />

bulunduğumuz pazarları yakından takip<br />

ederek, Ar-Ge çalışmalarımızı bu pazarların<br />

talep ve ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz”<br />

dedi. Ar-Ge’de, 2017 yılında 100<br />

milyon TL yatırımla 75 bin metrekare alan<br />

üzerine kurulan Eskişehir fabrikalarının<br />

bir lokomotif görevi gördüğünün altını çizen<br />

Özdemir, “Bu fabrikamızda sektörün<br />

en gelişmiş Ar-Ge Merkezlerinden birine<br />

sahibiz. Bu çalışmalarımızı aynı zamanda<br />

su yalıtımında liderlik hedefimiz<br />

doğrultusunda sürdürüyoruz ve özellikle<br />

bitümlü membran pazarında farklı talep<br />

ve ihtiyaçlara, yaptığımız bu çalışmalar<br />

sayesinde hızla yanıt verebiliyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

İki yeni ürün geliştirdi<br />

Yaptıkları Ar-Ge çalışmalarıyla son olarak<br />

bu yıl ODE Alüminyum Folyolu Membran<br />

ve ODE Granat Viyadük Membran isimli<br />

iki yeni ürün geliştirdiklerini kaydeden Özdemir,<br />

şöyle konuştu: “ODE Alüminyum<br />

Folyolu Membran, çatı su yalıtımlarında,<br />

baca diplerinde, çatı derelerinde ikinci<br />

kat membran olarak kullanılıyor. Üst yüzeyi<br />

alüminyum folyo ile kaplanmış olan<br />

bu ürün, esnekliği ile tüm detaylara uyum<br />

sağlarken, güneş ışınlarını yansıtarak UV<br />

dayanımlı çatılar ortaya çıkarıyor. ODE<br />

Granat Viyadük Membran ise, viyadükler,<br />

köprüler, tüneller ve karayolları inşaatlarında<br />

asfalt altında su yalıtım uygulamasında<br />

kullanılıyor. Bu ürün, üstüne serilecek<br />

asfaltın 140-150 °C’deki sıcaklığına<br />

dayanıklı, yüksek sıcaklıklarda akmaya<br />

karşı yüksek mukavemete sahip bir ürün.”<br />

“Geç kalma lüksümüz kesinlikle<br />

yok”<br />

Küresel marka olma vizyonları ile hâlihazırda<br />

5 kıtada 70’in üzerinde ülkeye<br />

ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Özdemir,<br />

şunları söyledi: “Geçen yıl yüzde<br />

30 büyüyen firmamız için büyümenin lokomotifi<br />

bu yıl ihracat olacak. Bu doğrultuda<br />

<strong>2018</strong>, oldukça olumlu geçiyor. Yılın<br />

ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine<br />

göre ihracat ciromuzu dolar bazında yüzde<br />

35 artırdık. Bu rakamı, pazarlarımızı<br />

çeşitlendirerek yakalamış olmayı, önemli<br />

bir başarı olarak görüyoruz. Bu yıl, Avrupa<br />

başta olmak üzere Afrika ve Güney<br />

Amerika’da pazarlarımıza yenilerini ekledik.<br />

İhracatta en güçlü yanımız, ihracat<br />

yaptığımız ülkelerin, membran pazarlarına<br />

yönelik olarak talebe özel hızla ürün<br />

geliştirebiliyor olmamız. Şu an aralarında<br />

Ukrayna, Kuveyt, İngiltere, Sırbistan, Romanya,<br />

Katar, Ürdün, Tunus, Bulgaristan<br />

gibi ülkelerin bulunduğu 11 ülke için<br />

farklı ürünler üzerinde çalışıyoruz, kimini<br />

sonlandırdık. Ülkelerin değişik kalınlıklar,<br />

farklı kaplamalar gibi aslında yurt içi<br />

pazarda olmayan bir takım talepleri olabiliyor.<br />

ODE olarak bu taleplerin tümüne<br />

yanıt verebilmek odaklı hareket ediyoruz.<br />

Örneğin soğuk iklime sahip ülkeler<br />

için membranın soğuktaki performansını<br />

güçlendiriyoruz. Sıcak ülkeler için ise<br />

membranın yüksek sıcaklıktaki dayanımını<br />

artıyoruz. Ya da ülkemizde çatı kaplamalarında<br />

kırmızı ve yeşil renkli arduaz<br />

taşlar kullanılırken, yurtdışında gri ya da<br />

beyaz renkli arduazlar tercih edilebiliyor,<br />

ona uygun ürün üretiyoruz. Gelen talebe<br />

göre üretim yapmak, satış, pazarlama,<br />

kalite ve üretim birimlerimiz arasındaki<br />

doğru ve etkin bilgi akışından kaynaklanıyor.<br />

Bu sayede ilgili pazarlara hızla cevap<br />

80<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

verebiliyoruz. Çünkü biliyoruz ki global<br />

rakiplerle yarıştığımız yurtdışı pazarlarda<br />

geç kalma lüksümüz kesinlikle yok.”<br />

1 hafta içinde sıfırdan ürün üretip<br />

ihraç ediyor<br />

Günümüzün rekabet ortamında kazananı<br />

artık kalite ile birlikte hızın belirlediğini<br />

vurgulayan Özdemir, ODE olarak<br />

Ar-Ge’de inanılmaz bir hıza ulaştıklarını<br />

söyledi. Özdemir, “Artık pazardan aldığımız<br />

yeni ürün talebine, çok kısa sürede<br />

karşılık verebiliyor, bir hafta içinde sıfırdan<br />

üretim yapıp, ürünü ihraç edebiliyoruz.<br />

En son geçtiğimiz ay, Katar’dan aldığımız<br />

pazar verileri ve taleplerini hızla<br />

değerlendirerek, bir hafta içinde yeni<br />

ürün üretip sevk ettik. Bu kabiliyetimizle,<br />

önümüzdeki süreçte pazarlarımızı<br />

hızla çeşitlendirerek, ihracatla büyümeye<br />

devam edeceğiz ve ihracatın toplam<br />

ciro içindeki payını, 2019’da yüzde 40’a<br />

çıkaracağız” diye konuştu. Global marka<br />

hedeflerinde, TURQUALITY’nin büyük rol<br />

oynadığını da kaydeden Özdemir, “Bu yılın<br />

ilk yarısında ihracat ciromuzun yüzde<br />

55’ini, 2010 yılından bu yana dahil olduğumuz<br />

bu destek programı dahilindeki 12<br />

hedef ülkeye gerçekleştirdik. Ayrıca ODE<br />

olarak, 1 milyon doların üzerinde ihracat<br />

yaptığımız ülke sayısını her yıl hızla artırarak,<br />

Avrupa ağırlıklı olmak üzere büyümeyi<br />

sürdürmek öncelikli hedefimiz” dedi.<br />

ODE’de 13 farklı dil konuşuluyor<br />

Yeni pazar hedefleri doğrultusunda fuarlara<br />

katılmaya önem verdiklerini de kaydeden<br />

Özdemir, “Bu kapsamda Mostra<br />

Convegno, BAU, Dubai Big5, ISH ve IEX<br />

gibi fuarlara katılıyoruz. Sektörünün en<br />

büyük oyuncuları arasında yer alan ODE,<br />

artık kalitesiyle dünyanın dört bir yanında<br />

prestijli projelerde tercih edilen bir marka”<br />

dedi. Azerbaycan’ın en prestijli AVM’si olmaya<br />

aday Caspian Waterfront Mall’dan,<br />

Portekiz Medeira Adası’nda yer alan Ronaldo<br />

Müzesi ve Lübnan’ın ilk ulusal bankası<br />

FNB Genel Merkez Binası’na kadar,<br />

dünyanın dört bir yanında ürünlerinin kulanıldığını<br />

aktaran Özdemir, şöyle devam<br />

etti: “Yaptığı her işte global bir bakış açısıyla<br />

hareket eden ODE’de, ihracat odaklı<br />

stratejimize bağlı olarak, bugün artık 13<br />

farklı dil konuşuluyor. Yine ihracat stratejimiz<br />

doğrultusunda, yurt dışı faaliyetlerimizi<br />

aralıksız sürdürüyoruz. Geçen yıl<br />

ODE olarak kendi rekorumuzu kırarak, 24<br />

farklı ülkeye seyahat gerçekleştirdik. 365<br />

günün 337’sinde ise ziyaretler, fuarlar ve<br />

seminerler amacıyla yurtdışı faaliyetlerde<br />

bulunduk. Bu yıl, bu rakamın da üstüne<br />

çıkacağız gibi görünüyor. Teknik yalıtımda<br />

artık kimi ülkelerde pazar lideri konumundayız.<br />

Tüm adımlarımızı, global arenada<br />

çok daha güçlü bir ODE yaratmak<br />

için atıyoruz. İhracat odaklı hareket eden<br />

ve ihraç pazarlarına yenilerini ekleyerek<br />

büyüyen bir şirket olarak, Türkiye’nin adını<br />

dünyanın dört bir yanında her geçen<br />

gün daha gür bir sesle duyurmaya, önümüzdeki<br />

süreçte de devam edeceğiz.”<br />

Uluslararası üyeliklerle sektöre<br />

köprü görevini üstleniyor<br />

ODE olarak, uluslararası dernek ve birlik<br />

üyelikleriyle, hedef pazarları yakından<br />

takip etme imkanı bulduklarını da<br />

belirten Özdemir, “National Insulation<br />

Association (NIA), European Industrial<br />

Insulation Foundation (EIIF) ve European<br />

Waterproofing Association (EWA) üyeliklerimizin<br />

ardından, son olarak bu yıl İngiltere<br />

merkezli Thermal Insulation Contractors<br />

Association’a (TICA) üye olduk. Tüm<br />

bu üyelikler, her adımını global bir marka<br />

olma hedefi ile atan markamızı, hedeflerine<br />

çok daha sağlam adımlarla ulaştırmaya<br />

vesile olacak. Bu üyelikler sayesinde<br />

aynı zamanda ODE, yurtdışındaki bilgi birikimini,<br />

ülkemize taşımakta köprü görevi<br />

de üstlenmiş oluyor” dedi.<br />

Ürettiği tüm ürünler EPD Belgeli<br />

ODE’nin, Türkiye yalıtım sektöründe Kurumsal<br />

Sosyal Sorumluluk Raporu yayınlayan<br />

ilk firma olduğunu da hatırlatan<br />

Özdemir, “Bu raporla aslında ODE, sürdürülebilirlik<br />

ve çevre konularında sosyal<br />

sorumluluk bilincini şeffaf bir şekilde ortaya<br />

koymuş oldu. Sosyal sorumluluk, çevre,<br />

sürdürülebilirlik kavramlarını, kurum<br />

kültürüne yerleştirmiş bir şirket olarak<br />

ODE, Türkiye’de ve dünyada büyürken,<br />

sosyal adalet ve çevreyi koruma bilincini<br />

asla göz ardı etmiyor” dedi. Bu noktada,<br />

ODE’nin başta çalışanları olmak üzere,<br />

tüm paydaşlarına karşı kendini çevre ve<br />

doğa konusunda sorumlu hissettiğini kaydeden<br />

Özdemir, şunları söyledi: “ODE’nin<br />

ürettiği tüm ürünler bu anlayış çerçevesinde<br />

EPD Belgeli. Bildiğiniz gibi EPD<br />

belgeli yapı ürünleri, yapılarda sürdürebilirlik<br />

normlarına uygunluğu ifade ediyor<br />

ve LEED, BREEAM ve DGNB gibi yeşil<br />

bina sertifikalandırma sistemlerinde tercih<br />

ediliyor. Ayrıca bugün bulunduğumuz<br />

bu fabrikada da sürdürülebilir uygulamalara<br />

büyük özen gösterilmiş durumda.<br />

Yangın, çevre ve ısı yalıtımı konusunda<br />

hassasiyetle inşa edilen bu tesiste ısıtma,<br />

aydınlatma ve atık konusunda tüm tedbirler<br />

alınmış halde. Gündüz aydınlatması,<br />

doğal aydınlatma malzemesi polikarbon<br />

ışıklıklarla sağlanan tesiste, otomatik<br />

duman damperleri, aynı zamanda doğal<br />

havalandırma da sağlıyor ve oluşabilecek<br />

kirli havayı filtre etmek üzere scrubberlar<br />

kullanılıyor. Ayrıca tesiste fotovoltaik<br />

enerji üretimi, led aydınlatma armatürleri,<br />

sifonik sistem yağmur suyu deşarjı ve gri<br />

su tesisatları gibi çevre dostu uygulamaları<br />

da bulunuyor.”<br />

Paydaş Paylaşım Platformu ile<br />

tüm eğitim ve seminerleri tek<br />

çatıda topladı<br />

ODE olarak, paydaşlarıyla birlikte büyümek<br />

misyonları doğrultusunda, bu yılın<br />

başında ‘Paydaş Paylaşım Platformu’<br />

adıyla, verdikleri tüm eğitim ve seminerleri<br />

tek çatı altında topladıklarını ve sektörlerinde<br />

bir ilke daha imza attıklarını<br />

aktaran Özdemir, bu platform çatısında<br />

yürüttükleri faaliyetlerin, tüm hızıyla sürdüğünü<br />

kaydetti. Özdemir, şöyle konuştu:<br />

“3P çatısı altında yaptığımız farklı seminerlerin<br />

kapsamında su yalıtımı uygulamacılarına<br />

yönelik Uygulamalı ve Teknik<br />

Su Yalıtımı seminerleri de bulunuyor. Bu<br />

seminerlerimizle bir yılda 17 ilden 400<br />

uygulamacıya ulaştık. <strong>Yapı</strong>ya sızan su,<br />

binaların taşıyıcı sistemlerini korozyona<br />

uğratır ve binanın yük taşıma kapasitesini<br />

ciddi bir oranda azaltır. Bu durum ise<br />

maalesef olası bir depremde binaların<br />

yıkılmasına neden olur. Bu nedenle su<br />

yalıtımında adımlar, hayat kurtarabileceği<br />

bilinciyle atılmalı. Bu seminerlerde, su<br />

yalıtımında doğru uygulama yapılmasının<br />

altını çiziyoruz. Ayrıca bu çatı altında çalışanlarımıza<br />

yaptığımız iç iletişim etkinliklerinin<br />

yanında, bayilerimize yönelik<br />

de etkinlikler düzenliyoruz. ODE Yalıtım<br />

olarak önümüzdeki dönemde de ülkemizin<br />

ekonomik gelişimine katkı sağlamak<br />

amacıyla yurt içi ve uluslararası pazarlarda<br />

etkinliğimizi artırmaya, bunu yaparken<br />

de paydaşlarımızla birlikte yol almaya devam<br />

edeceğiz.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 81


Sektörel<br />

Erol Üçüncü / Kar Group Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Kar Group ülke çapındaki yatırımlarını ara vermeden sürdürüyor<br />

Kar Group yapı kimyasalları fabrikasını<br />

Elazığ’da hayata geçiriyor<br />

İnşaat sektörünün A’dan Z’ye tüm ihtiyaçlarına yanıt veren Kar Group, yatırımlarına ara<br />

vermeden devam ediyor. İstanbul dışında Anadolu’da da yatırımlarını sürdüren Kar Group,<br />

şimdi de yapı kimyasalları üretimi yapacak fabrikasını 20 milyon TL’lik yatırımla Elazığ’da<br />

hayata geçiriyor.<br />

Hazır beton, kireç, agrega, asfalt, prefabrik<br />

beton elemanları ve yapı kimyasalları<br />

üretimleriyle yapı sektörünün ihtiyaçlarına<br />

yanıt veren Kar Group, yatırımlarına<br />

ara vermeden devam ediyor.<br />

<strong>Yapı</strong> kimyasalları sektöründeki üretim<br />

ve satış hacmini artırma amacıyla Elazığ’da20<br />

milyon TL’lik yatırımı hayata geçiriyor.<br />

Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde<br />

yatırıma hazırlanan Kar Group Yönetim<br />

Kurulu Üyesi Erol Üçüncü, yapı kimyasalları<br />

sektöründeki yola çıkış hedeflerinin<br />

müşterilere ulaşım olarak yakın, düşük<br />

maliyetli ve kaliteli hizmet anlayışıyla hizmet<br />

vermek olduğunu söyledi.<br />

Erol Üçüncü “<strong>Yapı</strong> kimyasalları üretimi<br />

inşaat ve gayrimenkul sektörüne yönelik<br />

verdiğimiz hizmetlerden biri. Gebze<br />

Kocaeli ve Bursa Orhangazi bölgesinde<br />

bulunan iki fabrikamızla nakliye sebebiyle<br />

hizmet vermekte zorlandığımız bölgelerde<br />

yeni tesisimiz ile çok daha iyi hizmet<br />

sunabileceğiz. Elazığ OSB 5. Bölge’de<br />

13 bin 200 m2 alan içinde 3 bin 200 m3<br />

kapalı çalışma ve stoklama alanı olarak<br />

tasarlanan fabrikamızda yatırımın sonuna<br />

geldik. İlk etapta yaklaşık 30 kişinin<br />

istihdam edileceği fabrikamızda 2019<br />

itibariyle üretime geçmeyi planlıyoruz.<br />

Tesisin üretim kapasitesi saatlik 30 ton<br />

olarak planlandı. Üretim gamımızda sıva<br />

yalıtımı, sıvalar harçlar, su yalıtımı, onarım<br />

ve güçlendirme, mastikler ve yardımcı<br />

ürünler, zemin uygulamaları, beton ve<br />

harç katkıları, restorasyon harçları olmak<br />

üzere 250`yi aşkın ürünümüz bulunuyor”<br />

dedi.<br />

Doğu Karadeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu,<br />

Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz’de<br />

benzer yatırımları hayata geçirmek üzere<br />

fizibilite çalışmalarının devam ettiğini<br />

söyleyen Üçüncü, yıl sonuna kadar grup<br />

olarak 180 milyon TL’lik yatırımı hayata<br />

geçirmiş olacaklarını belirtti. Erol Üçüncü,<br />

<strong>2018</strong> yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:<br />

“Grubumuz, <strong>2018</strong>’de toplam 180 milyon<br />

TL’nin üzerinde yatırım yapmış olmayı<br />

planlıyor.<br />

<strong>2018</strong> yılında Elazığ’da yapı kimyasalları<br />

malzemelerini üretecek fabrikayı Elazığ<br />

Organize Sanayi Bölgesi’nde açıyoruz.<br />

Bursa’nın Kayapa bölgesinde çevreye<br />

duyarlı olarak hayata geçireceğimiz agrega<br />

ve beton tesislerinin yatırım tutarının<br />

ise 40 milyon TL’yi bulacağını tahmin<br />

ediyoruz. Bunun yanı bir yandan da fabrikalarımızda<br />

revizyon çalışmalarımız devam<br />

ediyor. 120 milyon TL’lik bir yatırım<br />

değeriyle Pendik’te hayata geçirdiğimiz<br />

‘Edonia Garden’ projemiz var. Bu projelerin<br />

devamı gelecek, inşaatta da büyüyeceğiz.<br />

Bunların dışında iş alanlarımızdan<br />

biri olan yol müteahhitliğinde devam eden<br />

10’a yakın şantiyemiz ile asfalt ve beton<br />

yollar yapmaya devam ediyoruz.”<br />

82<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Marshall<br />

“Renklendir<br />

Hayatı”<br />

projesinin<br />

yeni durağı<br />

Kuşadası<br />

Tüm dünyada renklerin ve<br />

boyanın gücüyle yaşamları<br />

iyileştirmeyi hedefleyen<br />

“Renklendir Hayatı” projesi<br />

Türkiye’de Marshall<br />

tarafından 2010 yılından<br />

bu yana sürdürülüyor.<br />

Projenin Türkiye’deki 7’nci<br />

ve en büyük durağı olan<br />

Kuşadası ayağı Venuart<br />

Grubu’nun girişimi ve<br />

Kuşadası Belediyesi iş<br />

birliği ile yürütülüyor.<br />

Proje kapsamında ilçeye<br />

hakim konumdaki Tepe<br />

Mahallesi’nde yer alan 401<br />

ev Marshall ile renkleniyor.<br />

Henüz projenin ilk etabı<br />

tamamlanmış olmasına<br />

karşın boyanan sokaklar<br />

şimdiden kent gezginlerini<br />

ağırlamaya başlamış<br />

durumda.<br />

Marshall’ın insanların hayatına renk ve<br />

estetik katmadaki uzmanlığını yansıtan<br />

“Renklendir Hayatı” projesi Türkiye’de<br />

2010 yılında Kadıköy Ayrılık Çeşmesi Sokağı’ndaki<br />

çalışmayla başladı. Daha sonra<br />

Yıldız Sarayı, Manisa’nın Kula ilçesi,<br />

Kadıköy Yeldeğirmeni Mahallesi, Kastamonu<br />

ve Hatay’da Kırk Asırlık Türk Yurdu<br />

Sokağı’nda uygulanan proje şimdi de<br />

Venuart Grubu’nun girişimi ve Kuşadası<br />

Belediyesi’nin desteğiyle Kuşadası’nda<br />

hayata geçirildi. Kuşadası projesi 401 hanenin<br />

boyanması ile Türkiye’deki en büyük<br />

“Renklendir Hayatı” projesi oldu.<br />

Pınar Adabağ / Marshall Pazarlama Müdürü<br />

Adabağ: “Yaşamı iyileştirmede<br />

renklerin gücüne inanıyoruz”<br />

İlk etabı tamamlanan projenin Kuşadası’nda<br />

yarattığı dönüşümü anlatmak üzere<br />

düzenlenen basın toplantısında konuşan<br />

Marshall Pazarlama Müdürü Pınar<br />

Adabağ, şunları kaydetti:<br />

“Marshall olarak renklerin ve boyamanın<br />

insanların yaşam standartlarını yükselterek,<br />

alışkanları değiştirme ve yaşam<br />

alanlarını daha eğlenceli, renkli ve yaşanabilir<br />

kılma gücüne inanıyoruz. ‘Renklendir<br />

Hayatı’ projesi çocukların, ailelerin<br />

ve toplumların ihtiyaç duyduğu ve gelişimlerini<br />

destekleyecek mutlu alanlar<br />

yaratıyor. Bu inançla AkzoNobel tarafından<br />

dünya çapında hayata<br />

geçirilen ‘Renklendir Hayatı’<br />

projesi kapsamında 39 ülkede<br />

yürüttüğümüz çalışmalar<br />

renkli bir dokunuşla insanları<br />

motive edebileceğimizi ve<br />

ilham verebileceğimizi her<br />

seferinde bir kez daha görmemizi<br />

sağlıyor.<br />

Sosyal deneylerimiz, rengin<br />

hareketleri şekillendirmede<br />

etkisi olduğunu gösteriyor.<br />

Dünyada ‘Renklendir Hayatı’<br />

çerçevesinde bugüne kadar<br />

2.300’e yakın proje gerçekleştirildi.<br />

Bu projeler için<br />

1,3 milyon litreyi aşkın boya<br />

kullanıldı. 12 binden fazla<br />

gönüllü ile yürütülen projeler<br />

81 milyondan fazla kişiye fayda sağladı.<br />

‘Renklendir Hayatı’ özellikle gönüllü grupların<br />

ilgisi ve belediyeler tarafından büyük<br />

takdirle karşılanıyor.<br />

Belediyelerin ve şehir sakinlerinin projeyi<br />

kendi ilçelerinde, mahallelerinde de başlatmamız<br />

için bize ulaşan taleplerinden<br />

büyük mutluluk duyuyoruz.<br />

Şimdi Kuşadası’nda 7’nci çalışmamızı<br />

yürütürken, dokunduğumuz alanlara<br />

değer kattığımızı, renklerle insanları ve<br />

dünyayı algılayışlarını değiştirerek, yaşam<br />

alanlarını sadece renklerle dönüşterek<br />

daha sosyal, daha keyifli ve daha<br />

yaşanabilir hale getirdiğimizi görmek bizi<br />

gururlandırıyor.”<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 83


Şişecam’ın<br />

Faaliyet<br />

Raporu’na<br />

Bronz Ödül<br />

Türkiye’nin en köklü<br />

kuruluşları arasında yer<br />

alan Şişecam Topluluğu’nun<br />

2017 yılı Faaliyet Raporu,<br />

MerComm tarafından bu<br />

yıl 32. kez düzenlenen ve<br />

dünyanın en prestijli faaliyet<br />

raporu yarışmalarından<br />

olan ARC’de (Annual<br />

Report Competition)<br />

‘Bronz’ ödüle layık görüldü.<br />

Düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve<br />

cam elyafı gibi camın tüm temel alanları<br />

ile soda ve krom bileşiklerini kapsayan iş<br />

kollarında global bir oyuncu olan Şişecam<br />

Topluluğu, 2017 yılı Faaliyet Raporu<br />

ile bu yıl MerComm tarafından 32.kez düzenlenen<br />

ARC’de (Annual Report Competition)<br />

“Geleneksel Faaliyet Raporu”<br />

kategorisinde ‘Bronz Ödül’e layık görüldü.<br />

Yarışmada 34 ülkeden 2194 firmanın<br />

faaliyet raporu değerlendirildi.<br />

1987 yılından bu yana sahiplerini bulan<br />

ABD merkezli ARC Ödülleri, bugün dünyada<br />

herhangi bir yayın ya da ticaret<br />

organizasyonuyla bağı bulunmayan tek<br />

faaliyet raporu yarışması olma özelliği<br />

taşıyor. Büyük kuruluşlardan orta ölçekli<br />

şirketlere, devlet kurumlarından STK’lara<br />

ve faaliyet raporu ajanslarına kadar geniş<br />

bir katılımcı profilinin başvuru yapabildiği<br />

yarışma, faaliyet raporlarını yaratıcılık ve<br />

yenilikçilik anlayışı ile hazırlayan firmaları<br />

ödüllendirmek ve çalışmalarını uluslararası<br />

alanda duyurmak hedefiyle gerçekleştiriliyor.<br />

Şişecam Faaliyet Raporu, ARC Awards’tan<br />

alınan ‘Bronze Ödül’ ve Temmuz<br />

ayında LACP 2017 Vision Awards Competition’dan<br />

alınan ödüllerle birlikte bu yıl<br />

beş ödülün sahibi oldu.<br />

Şişecam Gönüllüleri’nin yurt dışındaki ilk durağı<br />

Bosna Hersek oldu<br />

Dünyada düzcam, cam ev eşyası, cam ambalaj ve kimyasallar<br />

sektörlerinin önde gelen üreticileri arasında yer alan Şişecam<br />

Topluluğu’nun çalışanlarından oluşan Şişecam Gönüllüleri,<br />

sosyal sorumluluk çalışmalarına devam ediyor. Türkiye’de çok<br />

sayıda projeye imza atan Topluluk çalışanlarının gönüllü olarak<br />

düzenledikleri etkinliklerin yurt dışındaki ilk durağı ise Bosna<br />

Hersek oldu. Şişecam Soda Lukavac Fabrikası çalışanlarından<br />

oluşan gönüllüler, Şişecam emeklilerine ve bölgedeki ihtiyaç<br />

sahibi ailelere ziyaretlerde bulundu.<br />

Türkiye’nin en köklü kuruluşları arasında yer alan Şişecam<br />

Topluluğu çalışanlarının oluşturduğu Şişecam Gönüllüleri, sosyal<br />

sorumluluk çalışmalarını sürdürüyor.<br />

Türkiye’de kan bağışı kampanyası, Çocuk Hakları Şenliği,<br />

Cam Yeniden Cam etkinlikleri ve Darülaceze ziyaretleri gibi birçok<br />

projeye imza atan Şişecam Gönüllüleri’nin yurt dışındaki ilk<br />

durağı Bosna Hersek oldu. Şişecam Soda Lukavac Fabrikası<br />

çalışanlarından oluşan gönüllüler, Şişecam emeklilerine ve<br />

bölgedeki ihtiyaç sahibi 60 aileye ziyaretlerde bulundu.<br />

Sağlık kontrolleriyle başlayan ziyaretler, Şişecam Gönüllüleri’nin<br />

hazırladıkları erzak paketlerini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmasıyla<br />

son buldu.<br />

Ziyaret edilen aileler, Şişecam Gönüllüleri ile sohbetlerinde Şişecam<br />

Topluluğu ve çalışanlarına teşekkürlerini sundu.<br />

84<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

GROHE Sürdürülebilirlik<br />

hedeflerini aştı<br />

GROHE 2. Sürdürülebilirlik Raporuna göre, GROHE<br />

stratejisinin ayrılmaz bir parçası olan sürdürülebilirlik<br />

performansı, hedeflerin üzerinde gerçekleşti.<br />

Konforda bir sonraki<br />

aşama:<br />

Silmeyin yıkayın –<br />

artık tuvalet kağıdına<br />

ihtiyacınız yok<br />

Dünyanın önde gelen sıhhi tesisat donanımı<br />

sağlayıcısı GROHE, 2015/2016 yılındaki<br />

iş operasyonlarının ekonomik, çevresel<br />

ve sosyal etkilerini duyurduğu 2. Sürdürülebilirlik<br />

Raporunu yayınladı. Rapora göre,<br />

GROHE sürdürülebilirlik hedeflerinin öngörülenin<br />

ötesinde gerçekleştirdi ve 2016<br />

yılında kaynaktan kullandığı suyu azaltma<br />

hedefini neredeyse ikiye katladı. GRO-<br />

HE’nin, aynı süre içerisindeki enerji verimliliği<br />

ise yüzde 9 olan hedef oranın üzerine<br />

çıkararak yüzde 14 oldu. Sera gazı emisyonlarını<br />

yaklaşık olarak yüzde yirmi beş<br />

düşüren GROHE, bu konuda da hedeflenen<br />

yüzde 9 oranına çok yaklaştı. GROHE<br />

2. Sürdürülebilirlik Raporu’nda 2020 itibariyle<br />

enerji verimliliğini yüzde 20 artırma ve<br />

karbon ayak izini yüzde 20 azaltma yönündeki<br />

iddialı hedefini de koruyor.<br />

360 Derece Sürdürülebilirlik<br />

Yaklaşımı<br />

Sürdürülebilirliğin en üst düzeyde sağlanması<br />

çabaları GROHE’nin DNA’sının ayrılmaz<br />

ve önemli bir parçası ve markanın<br />

kalite, teknoloji ve tasarım gibi temel değerleri<br />

arasında yer alıyor. GROHE her zaman,<br />

tanımlanan çalışan, tedarikçi, müşteri<br />

etkinliği, süreç, ürün ve sosyal sorumluluk<br />

alanlarını eşit ölçüde ele alan 360 derece<br />

sürdürülebilirlik yaklaşımı uyguluyor. GRO-<br />

HE’de sürdürülebilirlik sorumluluğu Operasyonlar<br />

İcra Kuruluna ait ve Kurul, karar<br />

alma aşamasında disiplinler arası Sürdürülebilirlik<br />

Konseyinden görüş alıyor.<br />

Birleşmiş Milletlerin 17<br />

Sürdürülebilirlik Hedefi<br />

GROHE, sürdürülebilirlik stratejisinin bir<br />

parçası olarak GROHE, Birleşmiş Milletlerin<br />

17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi<br />

(SDGs) üzerinde yoğun olarak çalışıyor. Bu<br />

hedefler arasında örneğin, su ve sıhhi koşulların<br />

bulunması ve sürdürülebilir yönetimi<br />

(hedef 6), insana yakışır iş ve ekonomik<br />

büyüme (hedef 8), sürdürülebilir tüketim ve<br />

üretim modellerinin desteklenmesi (hedef<br />

12) ve iklim değişikliği ile mücadele için önlemlerin<br />

geliştirilmesi (hedef 13) yer alıyor.<br />

2014 yılından bu yana LIXIL Group bünyesinde<br />

yer alan GROHE, grubun tüm markaları<br />

ile sürdürülebilirlik arzusunu paylaşıyor<br />

ve paylaşılan ortak hedefler arasında net<br />

sıfır çevresel etkiye erişmek de bulunuyor.<br />

2030 itibariyle, LIXIL ürün ve hizmetlerinin<br />

çevreye olumlu katkıları grubun tüm ticari<br />

süreçlerinin çevresel etkisini aşacak.<br />

Sürdürülebilirlik Stratejisinin Bir<br />

Parçası Olarak Yenilikçi Ürünler<br />

GROHE, her bir damla suyun bilinçli ve<br />

sürdürülebilir kullanımına odaklanıyor ve<br />

bu doğrultuda, sürekli çevre dostu ürünler,<br />

teknolojiler ve yenilikler geliştiriyor.<br />

Örneğin, GROHE Blue mutfak evyesinde<br />

filtrelenen ve soğutulan sodalı, hafif sodalı<br />

ve sodasız su sağlıyor. Bu sayede AB<br />

ortalamasına göre, dört kişilik bir ailenin<br />

yılda 600 plastik şişe tasarrufu yapması<br />

mümkün. Alman Göttingen Üniversitesi<br />

tarafından yapılan bir çalışma bu sistemin<br />

şişelenmiş su ile karşılaştırıldığında yüzde<br />

60’dan fazla CO2 emisyonu tasarrufu sağladığını<br />

ortaya koydu.<br />

GROHE’nin sunduğu Sensia Arena<br />

akıllı klozet sistemindeki gibi yıkama<br />

ve hava kurutma fonksiyonlu<br />

klozet fikri giderek yaygınlaşıyor.<br />

Akıllı klozet sistemleri Asya’da<br />

daha popüler. Örneğin Japonya’da,<br />

tuvaletlerin yüzde 80’inde<br />

akıllı klozet sistemi bulunuyor.<br />

Avrupa’da ise gitgide daha fazla<br />

tüketici tuvalet kağıdından vazgeçerek<br />

en doğal temizlik malzemesi<br />

suyu tercih ediyor. Su sadece daha<br />

hijyenik olmakla kalmıyor, aynı zamanda<br />

cilde de daha hassas.<br />

Geleneksel tuvaletlerden<br />

daha konforlu ve hijyenik<br />

Akıllı klozet sistemleri, geleneksel<br />

tuvaletlere kıyasla çok daha konforlu<br />

ve hijyenik. Klozet kullanıldıktan<br />

sonra, farklı ayarlanabilir jet<br />

tiplerinin yer aldığı küçük duş kolları,<br />

ılık su ile kapsamlı temizlik sağlıyor.<br />

Koku giderme ve sıcak havalı<br />

kurutma fonksiyonları maksimum<br />

kişisel konforu güvence altına alıyor.<br />

Gelişmiş teknolojiler, tuvalet<br />

kağıdı veya ıslak mendil kullanımından<br />

çok daha taze, temiz ve<br />

hoş bir his sağlaması ile daha iyi ve<br />

daha temiz bir deneyim sunuyor.<br />

Su akışının tipi, yoğunluğu, sıcaklığı<br />

ve konumunun yanı sıra jet tipleri<br />

ve temizleme yöntemi de ayrı<br />

ayrı ayarlanabiliyor. Hatta GROHE<br />

akıllı klozet sistemi, bir akıllı telefon<br />

uygulaması ile dahi ayarlanabilmesi<br />

ile kullanıcıların takdir ettiği akıllı<br />

ayarları sunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 85


Sektörel<br />

Güvenli ve verimli alt yapı projeleri için<br />

GF Hakan Plastik<br />

Kentleşme, nüfus artışı ve sanayi gelişimi temel altyapı çözümlerinin de çağdaş<br />

standartlarda oluşturulmasını zorunlu kılıyor. GF Hakan Plastik her biri testlerden geçirilen,<br />

uluslararası normlarda üretilen boru sistemleri ile alt yapı projelerinin güvenli ve verimli<br />

şekilde oluşturulmasında önemli bir hizmet sağlıyor. Koruge ve PE100 boru sistemleri,<br />

hafif, kolay ve güvenilir montaj; ek parça alternatifi, dayanıklılık gibi özellikleri ile ürün<br />

gamında ön plana çıkıyor.<br />

GF Hakan Plastik’in tescilli markası DU-<br />

RAMAX Koruge boru sistemi, tüm yerüstü<br />

ve yeraltı boşaltma sistemleri, kanalizasyon<br />

sistemleri, endüstriyel atık su<br />

drenaj sistemleri, yağmur suyu tahliye<br />

sistemleri, vb. alanlarda kullanılabiliyor.<br />

Duramax’ın çift katmanlı yapısı, sızdırmazlık;<br />

sağlam ve kırılmaz fiziksel özellikleri,<br />

dayanıklılık; atık sulardaki aşındırıcı<br />

kimyasallara karşı direnç özellikleri<br />

sunarak, suların güvenli şekilde transfer<br />

edilmesine imkan sunuyor. Aşınmalara<br />

karşı dayanıklılık gösteren sistem, PP<br />

malzemeden üretildiğinde 60-65 °C kadar,<br />

HDPE malzemeden üretildiğinde 30-<br />

35 °C sıcaklıklara kadar sıvı transferine<br />

imkan tanıyor. 150mm’den 1000mm’ye<br />

kadar muflu veya mufsuz borular ve ek<br />

parçalardan oluşan sistem, sızdırmazlık<br />

özelliği ile boru içindeki atık suların yer<br />

altı su kaynaklarına karışmasını önlüyor.<br />

Ayrıca geri dönüşebilir olma özelliği ile de<br />

çevre dostu bir ürün olduğunu kanıtlıyor.<br />

GF Hakan Plastik’in yüksek yoğunluklu<br />

boru sistemi PE100 ise daha çok alt yapı<br />

basınçlı su hatlarında tercih edilen boru<br />

sistemi olarak öne çıkıyor.<br />

PE100 basınçlı içme suyu şebekesi, atık<br />

su deşarj ve atık su pompalama hatları,<br />

sulama sistemleri, denizaltı geçiş hatları<br />

ve derin deniz deşarjları, toprakaltı yangın<br />

söndürme sistemleri (Hidrant hatları),<br />

soğutma suyu sistemleri, telekomünikasyon<br />

sistemleri ve madencilikte kullanılabiliyor.<br />

Deprem bölgesinde bulunan bir ülke olan<br />

Türkiye için dayanıklılık, hassas konuların<br />

başında geliyor. PE100 su taşıma<br />

sistemi, esnek yapısı sayesinde, yeraltı<br />

hareketlerinden etkilenme ve kırılma riski<br />

taşımıyor; yüksek darbe dayanımı ve<br />

çatlak yayılma direnci gösteriyor. Suyun<br />

temiz ve sağlıklı şekilde taşınması konusunda<br />

avantaj sağlıyor. d20 mm’den<br />

d630 mm çapa kadar üretilebilen PE100,<br />

elektro füzyon, alın ve soket kaynağı gibi<br />

kaynaklama metotları ile hızlı ve pratik bir<br />

şekilde birleştirilebiliyor.<br />

86<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Daikin’den<br />

konforlu ve<br />

ekonomik<br />

yeni kombi<br />

Condense<br />

Isı pompasının pazar lideri olarak<br />

ısıtma pazarında bulunan iklimlendirme<br />

sektörünün Japon devi Daikin,<br />

kombide de liderliğe oynuyor.<br />

Geçtiğimiz yıl Daikin Premix Tam<br />

Yoğuşmalı kombi ile yanmalı ürünler<br />

alanına da giriş yapan Daikin,<br />

yeni ürünü Daikin Condense ile bu<br />

alandaki ürün gamını genişletiyor.<br />

Ekonomik konforun, Japon devinin<br />

teknolojisi ve kalitesiyle buluştuğu<br />

yeni yoğuşmalı kombi Daikin Condense,<br />

yüksek ısıl verimlilik değerleri,<br />

düşük su basıncında başarıyla<br />

çalışabilmesi, gaz ve elektrik kullanımında<br />

tasarruf sağlaması gibi<br />

özellikleriyle sektörde fark yaratmaya<br />

hazırlanıyor.<br />

Modern ve şık bir tasarıma sahip<br />

olan yeni ürün yoğuşmalı kombi<br />

Daikin Condense; 24 ve 28 KW<br />

kapasiteleriyle geniş metrekarelere<br />

ekonomik çözümler üretiyor.<br />

Konutlar ve küçük iş yerleri için<br />

ideal bir ürün olarak dikkat çeken<br />

Condense, doğalgaz veya LPG<br />

(G31) ile kullanılabiliyor. Yüksek<br />

ısıl verimliliğe sahip olan cihaz,<br />

88<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

DAIKIN<br />

CONDENSE’İN<br />

ÖZELLİKLERİ<br />

Daikin Türkiye Hendek<br />

fabrikasında üretim<br />

24, 28 Kw kapasite<br />

Frekans kontrollü<br />

pompa<br />

Kullanımı kolay LED<br />

ekran<br />

LED ekran ile otomatik<br />

arıza teşhis sistemi<br />

Yüksek ısıl verimlilik<br />

Modern tasarım ile<br />

estetik görünüm<br />

Elektronik ateşleme ile<br />

full alev modülasyonu<br />

Doğalgaz veya LPG<br />

(G31) ile çalışabilme<br />

özelliği<br />

Üçlü eşanjör sistemi<br />

Bakırdan imal edilmiş<br />

ana eşanjör<br />

Paslanmaz çelik plakalı<br />

eşanjör<br />

Düşük şebeke suyunda<br />

bile sıcak su erişimi<br />

Elektriksel koruma<br />

sınıfı IPX5D<br />

13 farklı emniyet<br />

sistemi ile cihaz<br />

koruması<br />

Opsiyonel oda<br />

termostatı<br />

Montaj ve bakım<br />

kolaylığı<br />

Yerden ısıtma sistemi<br />

ile uyumlu çalışabilme.<br />

frekans kontrollü pompası sayesinde<br />

elektriği ihtiyaca göre kullanarak elektrik<br />

tasarrufu sağlıyor. Daikin’in yeni kombisi<br />

Condense, Hendek’teki kendi fabrikasında<br />

üretiliyor.<br />

Daikin Condense’in son derece işlevsel<br />

olan LED ekranı her yaştaki kullanıcı için<br />

ürünü kullanmayı kolay hale getiriyor.<br />

LED ekran, teşhis edilen her türlü arızayı<br />

ekranda göstererek kolayca müdahale<br />

edilmesine olanak sağlıyor. 13 ayrı emniyet<br />

sistemiyle son derece güvenli bir<br />

kullanıma ulaşan Daikin Condense, 3’lü<br />

eşanjör sistemine sahip. Bakırdan imal<br />

edilmiş ana eşanjör, atık gaz çıkışında<br />

yer alan eşanjör ve paslanmaz çelik plakalı<br />

eşanjör cihazın verimini üst düzeye<br />

çıkarırken Daikin kalitesinin ve güvenilirliğinin<br />

bir göstergesi olarak öne çıkıyor.<br />

KONFORLU VE EKONOMİK<br />

Yeni yoğuşmalı kombi Daikin Condense’in<br />

elektronik ateşleme ve full alev modülasyonu<br />

ihtiyaca göre alevin boyunu<br />

ayarlayarak gaz tüketiminden tasarruf<br />

sağlıyor. Bunun yanı sıra cihazda opsiyonel<br />

olarak bulunan oda termostatı, seçilen<br />

oda sıcaklığını sabitliyor ve böylece<br />

ısınma konforunun yanı sıra enerji tasarrufuna<br />

da olanak sağlıyor. Yerden ısıtma<br />

sistemleriyle uyumlu çalışabilen Daikin<br />

Condense, düşük şebeke suyu basıncı<br />

olarak kabul edilen 0.5 bar basıncında<br />

bile sıcak suya erişim sağlayabiliyor.<br />

Kompakt boyutlarıyla hacimsel avantaj<br />

sağlayan cihaz, montaj ve bakım kolaylığı<br />

ile dikkat çekiyor.<br />

Son derece ekonomik, yüksek teknolojili<br />

ve konforlu bir ürün olan Daikin Condense<br />

ile ısıtma alanındaki önemli bir eksikliği<br />

gideren Daikin, fark yaratan çevreci ve<br />

inovatif ürünlerle tüketiciyle buluşmaya<br />

devam ediyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 89


Sektörel<br />

Bosch, Adana Entegre Sağlık Kampüsü’nü<br />

uçtan uca güvenlik sistemiyle donattı<br />

Güvenlik ve iletişim ürünleri alanında dünyanın önde gelen tedarikçilerinden Bosch<br />

Güvenlik Sistemleri, 318.504 bin metrekare büyüklüğünde, toplam 1.550 yatak<br />

kapasitesine sahip üç özel klinikten oluşan Adana Entegre Sağlık Kampüsü’nü uçtan uca<br />

güvenlik çözümleriyle donattı.<br />

Bosch Güvenlik Sistemleri, Türkiye’nin<br />

en büyük beşinci şehri Adana’nın yanı<br />

sıra Hatay, Osmaniye ve çevre illerdeki<br />

hastalara da hizmet veren, hasta kabulüne<br />

başlamadan önce Sağlık Sektöründe<br />

En İyi Kamu-Özel Sektör Ortaklığı Projesi<br />

ve Dünyanın En Büyük Sismik İzolatörlü<br />

Hastanesi gibi çeşitli ödüller alan Adana<br />

Entegre Sağlık Kampüsü için; video gözetim<br />

sistemleri, kartlı geçiş ve kontrol<br />

sistemleri, yangın algılama sistemleri, genel<br />

seslendirme ve acil anons sistemlerini<br />

kapsayan güvenlik çözümleri sunuyor.<br />

Kurulumu Bosch’un iş ortağı Ateksis tarafından<br />

yapılan projedeki tüm sistemler,<br />

farklı arayüzler aracılığıyla Bosch’un Bina<br />

Entegrasyon Sistemi (BIS) ile tek bir platform<br />

üzerinden yönetiliyor. Bosch Bina<br />

Entegrasyon Sistemi (BIS), bu entegrasyon<br />

sırasında modern kampüsün boyutu<br />

ve kompleks yapısının yarattığı zorlu testi<br />

başarıyla geçti. IP tabanlı video gözetim<br />

sistemi, girişler ve koridorlar gibi kritik<br />

önem taşıyan iç ve dış alanları izleyen<br />

2.000 kameradan oluşuyor. Bosch Video<br />

Yönetim Sistemi (BVMS) üzerinden yönetilen<br />

ve FLEXIDOME, DINION IP Starlight<br />

ve AUTODOME IP Starlight kameralardan<br />

sağlanan yüksek çözünürlüklü canlı<br />

görüntüler, tesis içinde tek bir kontrol odasından<br />

takip ediliyor. Yangın güvenliğini<br />

sağlayan BIS, kampüsteki 30.000 yangın<br />

detektörü, yangın ihbar butonları ve arayüz<br />

modüllerini içeren yaklaşık 45.000<br />

tespit noktasını kontrol ediyor.<br />

Bebek kaçırma vakalarına dijital<br />

önlem<br />

Hastaların ve yakınlarının acilen tahliye<br />

edilmesini gerektiren durumlarda, hemşire<br />

masalarındaki hem genel anons hem<br />

de yangın algılama sistemlerinin etkinleştirilmesi<br />

için hastanenin telefon santrali,<br />

BIS aracılığıyla genel seslendirme ve acil<br />

anons sistemine entegre edildi. ‘Pembe<br />

kod (bebek kaçırma)’ durumlarında<br />

Kadın Doğum Kliniğinin güvenliğini sağlamak<br />

için Bosch kartlı geçiş ve kontrol<br />

sistemleri, alarmları etkinleştirmek üzere<br />

yeni doğan bebeklerde RFID etiketlerini<br />

kullanıyor.<br />

Kaliteli sağlık hizmeti ile entegre<br />

güvenlik buluştu<br />

Bu kapsamlı çözümü tek bir platforma entegre<br />

eden Adana Entegre Sağlık Kampüsü,<br />

düşük sahip olma maliyeti, bakım<br />

maliyetleri ve hata oranı gibi özelliklerle<br />

örnek niteliğinde bir hasta güvenliği standardına<br />

kavuştu. Sağlık hizmeti ile entegre<br />

güvenliği ön plana çıkaran bu modern<br />

kampüs, Bosch Güvenlik Sistemleri’nin<br />

uçtan uca bir çözüm kapasitesine sahip<br />

olduğunu kanıtlıyor.<br />

90<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Bosch<br />

Termoteknoloji<br />

Madrid’de<br />

montajcı bayileri<br />

ile buluştu<br />

Bosch Termoteknoloji montajcı bayileri ile 20-22 Eylül<br />

tarihlerinde İspanya’nın başkenti Madrid’de bir araya<br />

geldi. Bosch Termoteknik Madrid ofisinde gerçekleşen<br />

toplantılarda <strong>2018</strong> yılı değerlendirilirken, geleceğe dair<br />

stratejiler de paylaşıldı.<br />

Bosch Termoteknoloji’nin her yıl montajcı bayileriyle birlikte<br />

gerçekleştirdiği iş gezisinin bu yılki durağı Madrid<br />

oldu. Bosch Termoteknik’in Madrid’de bulunan ofisini ve<br />

eğitim salonlarını ziyaret eden grup; pazarlama, servis<br />

ve satış kanallarının güncel projeleri ve işleyişleri ile ilgili<br />

sunumlara katıldılar. 2 gece, 3 gün süren seyahatte<br />

toplantılarla bilgi paylaşımı yapan bayiler, sonrasında kültürel<br />

gezilerle eğlendiler.<br />

Seyahatin son günü; Madrid‘de yer alan Real Madrid takımına<br />

ait futbol stadyumu; Santiago Bernabeu Stadyumunu ziyaret<br />

eden ekip; Real Madrid Müzesi’nde de futbol takımının köklü<br />

geçmişi boyunca kazandığı tüm kupa ve ödülleri görme imkanı<br />

yakaladılar.<br />

Çalıştaylar ve çeşitli takım çalışmalarıyla renklenen seyahat<br />

programı keyifli bir gala yemeğinin ardından sona erdi.<br />

Bosch Termoteknik’ten Kıbrıs’ta açılış<br />

Bosch Termoteknik’in Kuzey Kıbrıs Türk<br />

Cumhuriyeti’nin Lefkoşa ilinde bulunan<br />

yetkili bayisi Mr. Pipe’ın bayi showroomu<br />

yeni konsepti ile Eylül <strong>2018</strong> tarihinde hizmete<br />

sunuldu.<br />

Uzun yıllardır Lefkoşa’da hizmet veren<br />

Bosch Termoteknik yetkili bayisi Mr. Pipe’ın<br />

yeni showroomunun açılışı Eylül<br />

<strong>2018</strong> tarihinde gerçekleştirildi. Görkemli<br />

bir organizasyonla hizmete sunulan bayinin<br />

açılışına Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti<br />

Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu<br />

da katıldı.<br />

Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve<br />

Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat,<br />

açılış esnasında yaptığı konuşmada<br />

yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i<br />

dahil olmak üzere Türkiye’nin her<br />

yerinde son kullanıcılara hizmet verdiklerinin<br />

altını çizdi. Açılış, yapılan kokteylin<br />

ardından sona erdi.<br />

92<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Seçim:<br />

EN İYİ ÜRÜN<br />

2017


Yatırıma devam eden DemirDöküm,<br />

büyümeyi ikiye katladı<br />

İklimlendirme sektörünün öncü markalarından DemirDöküm, <strong>2018</strong>’in ilk 9 ayında hedeflerini<br />

ikiye katladı. <strong>2018</strong>’i “Dönüşüm Yılı” ilan eden DemirDöküm, toplam ciroda yüzde 46<br />

büyüdü. Geleneksel ürün gamını ErP Yönetmeliği ile birlikte güçlendiren, kaskad ve ısı<br />

pompası alanında da yeni ürünlerini tüketicileriyle buluşturan DemirDöküm, ihracatta geçen<br />

yılın aynı dönemine kıyasla dolar bazında yüzde 49 büyüme yakaladı.<br />

Türkiye iklimlendirme sektörüne 64 yılda<br />

birçok ilki kazandıran DemirDöküm, <strong>2018</strong><br />

yılının ilk 9 ayını Bilecik Bozüyük tesislerinde<br />

düzenlediği basın toplantısıyla değerlendirdi.<br />

“Dönüşüm Yılı” olarak duyurulan<br />

<strong>2018</strong>’in ilk 9 ayında hedeflerini ikiye<br />

katlayan DemirDöküm’ün basın toplantısı<br />

DemirDöküm CEO’su Alper Avdel, DemirDöküm<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Erdem<br />

Ertuna ile DemirDöküm Yönetim Kurulu<br />

Üyesi ve Fabrika Direktörü Gürhan Çoban’ın<br />

katılımıyla gerçekleşti.<br />

“YATIRIMDA VE BÜYÜMEDE HIZ<br />

KESMİYORUZ”<br />

Toplantıda 2017 yılında olduğu gibi <strong>2018</strong>’e<br />

de 40 milyon TL’lik yatırım planıyla başladıklarını<br />

kaydeden DemirDöküm CEO’su<br />

Alper Avdel; fabrika, üretim, marka ve dijital<br />

dönüşüm çalışmaları için planlanan 40<br />

milyon TL’lik yatırımın büyük bir bölümünü<br />

hayata geçirdiklerini söyledi. Yıl başında<br />

açıklanan yüzde 20 büyüme hedefini, yılın<br />

ilk 9 ayında ikiye katladıklarını söyleyen<br />

Avdel, geçen yılın ilk 9 ayına kıyasla yüzde<br />

46 büyüme elde ettiklerini vurguladı.<br />

DemirDöküm’ün yıl başından itibaren geleneksel<br />

ürün gamını yeni ürünlerle güçlendirdiğini,<br />

Nisan ayında yürürlüğe giren<br />

ErP Yönetmeliği ile birlikte sektörün en iddialı<br />

yoğuşmalı ürün grubunu ardı ardına<br />

satışa sunduklarını kaydeden Alper Avdel<br />

şöyle konuştu; “ErP yönetmeliği ile birlikte<br />

Türkiye’nin yeni yoğuşmalı kombisi Atromix’i,<br />

kaskad pazarı için MaxiCondense’in<br />

yeni ürünlerini ve ısı pompası alanında da<br />

MaxiAir ürün grubumuzu tüketicilerimizin<br />

beğenisine sunduk. Yeni ürünlerimiz ve<br />

yeni girdiğimiz alanlardaki çözümlerimiz<br />

yüksek müşteri memnuniyeti sağladı. İç<br />

pazarın yanı sıra yurtdışında da sürdürülebilir<br />

büyümemize devam ettik.”<br />

“İHRACATTA DOLAR BAZINDA<br />

YÜZDE 49 BÜYÜDÜK”<br />

Toplantıda, ihracattaki başarının <strong>2018</strong>’de<br />

de sürdürüldüğünü belirten Avdel; “Demir-<br />

Döküm olarak her yıl çok önemli sonuçlar<br />

ortaya koyarak ülkemize sağladığımız<br />

katma değeri artırıyoruz. Bu yılın başında<br />

da kendimize önemli bir hedef belirlemiştik.<br />

İhracatta yüzde 25’lik büyüme ile 100<br />

milyon dolar barajını aşmayı hedeflediğimizi<br />

açıklamıştık. Kurdaki dalgalanma ve<br />

bölgede yaşanan olumsuz gelişmelere<br />

rağmen hedeflerimizde sapma olmadı. 50<br />

ülkeye gerçekleştirdiğimiz ihracatla Eylül<br />

ayı sonunda 75 milyon doların üzerine<br />

çıktık, dolar bazında yüzde 49 büyüdük”<br />

dedi. Alper Avdel, üretimden satışa ve<br />

ihracat çalışmalarına kadar yıl sonunda<br />

yeni bir rekor kırmak için çalıştıklarını kaydetti.<br />

Avdel, 2017 ve <strong>2018</strong> yılında üst üste<br />

gerçekleştirilen 40 milyon TL’lik yatırıma<br />

2019 yılında da devam edeceklerini belirterek;<br />

“Sektörde öncü olduğumuz alanlara<br />

yenilerini eklemek, kusursuz müşteri<br />

memnuniyeti sağlamak, hizmet verdiğimiz<br />

alanlarda fark yaratmak için geleceğimize<br />

yatırım yapmaya devam edeceğiz” açıklamasını<br />

yaptı.<br />

“YOĞUŞMALI SATIŞLARIMIZ<br />

YÜZDE 90 ARTTI”<br />

İç ve dış pazarda yaşanan dalgalanmalara<br />

rağmen DemirDöküm’ün hedeflerinde<br />

sapma yaşamadan emin adımlarla yoluna<br />

devam ettiğini belirten Yönetim Kuru-<br />

94<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

lu Üyesi Erdem Ertuna; “Ürünlerimizle,<br />

projelerimizle, sektördeki öncülüğümüzün<br />

tam anlamıyla hakkını veriyoruz. <strong>2018</strong>’e<br />

çok iyi hazırlandık ve daha yüksek kapasiteli,<br />

daha yüksek verimli, daha uzun<br />

ömürlü hatta daha kolay montaj yapılabilen<br />

ve tüketicisine daha fazla katma değer<br />

sunan ürünlerimizi ardı ardına satışa sunduk.<br />

Yıl başında yaptığımız ‘Yoğuşmalıda<br />

yeni bir tarih yazacağız’, ‘Türkiye’nin yeni<br />

kombisi Atromix’ olacak açıklamalarımızın<br />

arkasındayız. Sektör ve tüketicilerimiz,<br />

yoğuşmalı ailemizin yeni ürünlerini<br />

çok sevdi. Yoğuşmalı kombi satışlarımız<br />

yüzde 90 arttı. Kaskad tarafında da Maxi-<br />

Condense ile pazardan olumlu dönüşler<br />

alıyoruz. Kaskad satışlarımız yüzde 50<br />

seviyesinde, VRF satışlarımız ise yüzde<br />

40 arttı. Şofben, termosifon, klima satışlarımız<br />

geçen yılla aynı seviyede devam<br />

etti” dedi. DemirDöküm’ün ısıtma tarafındaki<br />

iddiasının katlanarak arttığına dikkat<br />

çeken Ertuna; kombi, panel radyatör, şofben<br />

ve termosifondaki pazar liderliklerinin<br />

devam ettiğini açıkladı.<br />

“HEDEFİMİZ PAZAR<br />

LİDERLİĞİMİZİ GÜNEY AMERİKA<br />

ÜLKELERİNE TAŞIMAK”<br />

Toplantıda ihracat çalışmalarının detaylarına<br />

da değinen Erdem Ertuna, özellikle<br />

şofben ürün grubunda Avrupa’daki yönetmelik<br />

değişikliği nedeniyle AB ülkelerine<br />

olan satışların geçen seneye göre önemli<br />

bir artış gösterdiğini belirtti. Ertuna; “Hedefimiz,<br />

Şili ve diğer ülkelerde olduğu gibi<br />

pazar liderliğimizi Güney Amerika ülkelerine<br />

taşımak. Bu doğrultuda Arjantin ve<br />

Brezilya pazarlarına odaklandık. Yılsonuna<br />

kadar Arjantin’i de ihracat pazarlarımıza<br />

katıp, ilk ihracatımızı gerçekleştirmeyi<br />

planlıyoruz. Hedefimiz, ihracatın ciro<br />

içindeki payını 2020 yılında yüzde 50’ye<br />

çıkarmak” dedi.<br />

İHRACATTA LİDER OLDUĞU ÜLKE<br />

SAYISI ARTTI<br />

DemirDöküm’ün <strong>2018</strong>’in ilk 9 ayında en<br />

çok ihracat gerçekleştirdiği ülkeleri İtalya,<br />

İspanya, Çin, Rusya ve Azerbaycan olarak<br />

belirten Erdem Ertuna; “Geçen yıla<br />

kıyasla İtalya pazarında şofben ve kombi,<br />

Çin pazarında ise kombi ve panel radyatör<br />

öncülüğünde büyüme yakaladık. Bu<br />

olumlu trendin <strong>2018</strong> sonuna kadar ve hatta<br />

2019 yılında da devam edeceğini öngörüyoruz.<br />

Ürün bazında değişmekle birlikte<br />

Moldova, Bulgaristan, Şili, Ukrayna, İtalya<br />

ve Azerbaycan pazarlarında DemirDöküm<br />

lider konumuna ulaştı” açıklamasını yaptı.<br />

“ÜRETİMDE 900 BİN RAKAMINI<br />

AŞMAYI HEDEFLİYORUZ”<br />

Son 2 yılda üretimde gerçekleştirilen yatırımlarla<br />

Vaillant Group’un Almanya’dan<br />

sonraki en büyük fabrikası ve sektörün<br />

en büyük kapalı alanda üretim tesisinin<br />

DemirDöküm’e ait olduğuna dikkat çeken<br />

DemirDöküm Yönetim Kurulu Üyesi ve<br />

Fabrika Direktörü Gürhan Çoban, 2017<br />

yılında 900 bine yakın üretim gerçekleştirdiklerini,<br />

bu yıl ise bu rakamı aşmayı<br />

hedeflediklerini kaydetti. DemirDöküm’ün<br />

çevresel sürdürülebilirlik anlamında da<br />

ürünleri sürekli geliştirdiğini ve verimliliklerini<br />

artırdığını belirten Gürhan Çoban şöyle<br />

konuştu; “Üretim, makina, yeni kombi<br />

üretim hattına yapılan yatırımlarla ürünlerimizin<br />

tüm görsel kontrolleri kameralarla<br />

yapılıyor; iş adımları, iş bilgisayarları tarafından<br />

kontrol ve kaydediliyor. Hayata<br />

geçirdiğimiz ve hayata geçireceğimiz projeleri<br />

çalışanlarımız da benimsedi; sahip<br />

çıktı. 6 departmanımız inisiyatif alarak tek<br />

yürek halinde çalışmaya başladı ve iş sağlığı,<br />

güvenlik, sürdürülebilirlik konularında<br />

Bozüyük tesislerimiz için 173 iyileştirme<br />

konusu geliştirdi. 22 başlıkta geliştirilen<br />

173 iyileştirme konusunun 142’si hayata<br />

geçti. Önümüzdeki aylarda 31 proje daha<br />

eklenecek.”<br />

Fabrika ve tüm operasyonel süreçler için<br />

gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde çalışanların<br />

verimliliğinin yüzde 18 arttığını<br />

söyleyen Çoban, elde edilen diğer kazanımlarla<br />

ilgili olarak; “Su ısıtıcıları üretiminde<br />

yüzde 64, panelde ise yüzde 26<br />

hacim artışı elde ettik. Fabrika kapasite<br />

kullanımımız yüzde 77’ye çıktı. Sürdürülebilir<br />

üretim yaklaşımımız ile su kullanımını<br />

yüzde 26, elektrik kullanımını yüzde 17,<br />

doğal gaz kullanımını ise yüzde 26 oranında<br />

düşürmeyi başardık.<br />

Tasarladığımız yeni ürünlerimiz ile kombi<br />

boyutlarını yüzde 16,5 oranında küçülttük.<br />

Yeni yoğuşmalı kombilerimiz sayesinde<br />

daire başına yıllık ortalama 2 ton daha az<br />

Azot Oksit (NOx) salımı gerçekleşecek.<br />

Öte yandan 1 milyon 700 bin Euro’luk<br />

yatırım gerçekleştirdiğimiz Transformasyon<br />

Projesi kapsamında montaj işçiliğimiz<br />

yüzde 11 oranında iyileşti. Yaptığımız<br />

yatırımlar, geliştirdiğimiz projelerle çevresel<br />

sürdürülebilirliğe de katkı sağlayıp,<br />

karbon ayak izimizi azalttık. ‘Lojistik Tren<br />

Uygulaması’ ile fabrika içi lojistiklerde yıllık<br />

yaklaşık 4 bin kilometre iyileştirme sağlayan<br />

proje ile “Parça Üretim” ve “Kombi”<br />

fabrikası arasındaki lojistik aktivitelerde<br />

de yüzde 40 iyileşme sağladık” açıklamasını<br />

yaptı.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 95


Legend mevsim değişikliklerine<br />

karşı koruyor<br />

Ani mevsim değişiklikleri soğuk algınlığı ve nezle gibi gribal rahatsızlıklara yol açabiliyor.<br />

Bu rahatsızlıklara karşı korunmak doğru kapı pencere sistemi tercihiyle mümkün oluyor.<br />

Egepen Deceuninck, güçlü izolasyonuyla dikkat çeken Legend Sistemleri ile mevsim<br />

değişikliklerine karşı koruyor<br />

Mevsim geçişlerinde havalardaki ani ısı<br />

değişimleri vücudun bağışıklık sistemini<br />

zayıflattığı için soğuk algınlığı ve gribal<br />

hastalıklara neden olabiliyor. Bu hastalıklar<br />

giyim ve yeme-içme alışkanlıklarına<br />

dikkat ederek çözümlenmeye çalışılırken,<br />

kapı pencere sistemlerine yönelik seçimler<br />

de önemli oluyor. Egepen Deceuninck,<br />

kusursuz ısı yalıtımına sahip Legend<br />

kapı pencere sistemleri sayesinde ani<br />

ısı değişimlerinin olumsuz etkisine karşı<br />

sağlığı koruyor. Egepen Deceuninck ile<br />

kullanıcılara mevsim değişikliklerinin sadece<br />

keyfini yaşamak kalıyor.<br />

Legend sağlığa, bütçeye ve<br />

konfora hitap ediyor<br />

Legend Sistemleri, 1966 yılında yalıtım<br />

sektöründe ürün kalitesini iyileştirmek<br />

amacıyla kurulan ve ürünleri araştıran,<br />

raporlandıran ve sertifikalandıran IFT<br />

Rosenheim tarafından test edilerek uluslararası<br />

arenada da kalitesini kanıtladı.<br />

Sonuçlara göre, Legend Sistemleri hava,<br />

ısı ve ses geçirmez özelliğiyle üstün teknolojik<br />

performans sunuyor. Güçlü izolasyona<br />

sahip Legend Sistemleri hem sağlığa<br />

hem bütçeye hem de konfora hitap<br />

ediyor.<br />

Egepen Deceuninck yakıt masrafını düşürüyor<br />

Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte<br />

evde geçirilen zamanlar artarken, yakıt<br />

masrafları da kullanıcıların önemli bir<br />

gündemi olmaya başladı. Kış öncesi ısı<br />

yalıtımı ve enerji tasarrufunu sağlamak<br />

için adım atan kullanıcılar için Egepen<br />

Deceuninck Enerji Tasarrufu Uygulaması’nı<br />

öneriyor. Egepen Deceuninck’in dayanıklı,<br />

emniyetli, maksimum ısı yalıtımı<br />

sağlayan özel conta sistemli PVC pencere<br />

sistemlerini kullanmak, binalarda ısı<br />

kaybını önlemenin en etkili çözümü oluyor.<br />

Egepen Deceuninck’in üstün teknolojik<br />

performansla ürettiği PVC pencere<br />

ve kapı sistemleri, kullanıcıların hem bütçesine<br />

hem konforuna hitap ediyor.<br />

‘Enerji Tasarrufu Uygulaması’ ile<br />

tasarrufunuzu belirleyin<br />

Enerji Tasarrufu Uygulaması sayesinde,<br />

mevcut doğrama ile Egepen Deceuninck<br />

PVC doğrama sistemleri arasında karşılaştırma<br />

yaparak yıllık ısıtma ve soğutma<br />

kazançları grafik halinde TL olarak sunuluyor.<br />

Bu değerler, enflasyon kriterlerini de<br />

göz önünde bulundurarak 10 yıllık kazanç<br />

tablosu halinde kullanıcılarla paylaşılıyor.<br />

Coğrafi konum, mevcut doğrama tanımları,<br />

ısıtma ve soğutma tipleri gibi çeşitli<br />

verilere göre hesaplanan Enerji Tasarrufu<br />

Uygulaması ile kullanıcılar enerji kaybı ve<br />

bütçe kazancı gibi bilgileri görebiliyor, tasarruf<br />

miktarını kendileri belirleyebiliyor.<br />

96<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

“Sürekli yeni yatırım<br />

yapan bir firmayız”<br />

“Firma olarak ürettiğimiz yüksek standartlarımızla<br />

ürünlerin, yeraldığı projelerin referansı sayesinde,<br />

ahşap pencereye yeniden olumlu bir yaklaşım<br />

oluşacağını umuyoruz. Sektörümüzün öncü firması<br />

olduğumuzu düşünüyorum.Sektördeki kaliteyi ve<br />

kullanaılan yarı mamul ve malzemelerin kaltesinin<br />

artmasına katkımız olduğumuzu belirtmek isterim.”<br />

Ferhat Erk / ARBOR ahşap pencere Genel Müdürü<br />

Yüksek kalite, süreklilik ve daima gelişim<br />

ilkesiyle çalışmalarını gerçekleştiren AR-<br />

BOR ahşap pencere, sektörün diğer paydaşları<br />

ve müşterilerinin nezdinde haklı<br />

bir saygınlığı kazanmış durumda.<br />

Kaliteli üretim ve yüzde yüz müşteri memnuniyeti<br />

ile sürekli büyüyen firma pazar<br />

payını da her geçen gün artırmakta.<br />

ARBOR ahşap pencere Genel Müdürü<br />

Ferhat Erk ile gerçekleştirdiğimiz röportaj<br />

çalışmasında, sektördeki yenilikler, şirket<br />

faaliyetleri ve önümüzdeki döneme dair<br />

planlarını ele almaya çalıştık.<br />

Firmanızın pazardaki faaliyetleri<br />

hakkında kısaca bilgi verir<br />

misiniz?<br />

Merhaba, firmamız dış mekan pencere,-<br />

sürgü kapı, giriş kapısı,kepenk ürünlerini<br />

masif lamine ahşaptan üretmektedir.<br />

Amacımız değerli proje yöneticileri, teknik<br />

personel, tasarımcılarının ve nihai<br />

tüketici müşterilerimizin taleplerini, en<br />

doğru şekilde karşılayacak, kendilerinin<br />

memnuniyetlerini artıracak ürünleri hizmetlerini<br />

sunmaktır.<br />

Sektörün içerisinde<br />

bulunduğu süreci nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

Ahşap pencere ürünleri ülkemizde, günümüzde<br />

dahi pek rağbet görmediğini üzülerek<br />

görmekteyiz. Gelişmiş ülkelerdeki<br />

Pazar payına göre bu oran ülkemizde<br />

çok küçük kalmakta.Bu durum aslında<br />

geçmişte yaşanan bazı kötü ahşap pencere<br />

deneyimlerinden kaynaklandığını<br />

görüyoruz. Firma olarak ürettiğimiz yüksek<br />

standartlarımızla ürünlerin, yeraldığı<br />

projelerin referansı sayesinde, ahşap<br />

pencereye yeniden olumlu bir yaklaşım<br />

oluşacağını umuyoruz. Sektörümüzün<br />

öncü firması olduğumuzu düşünüyorum.<br />

Sektördeki kaliteyi ve kullanaılan yarı mamul<br />

ve malzemelerin kaltesinin artmasına<br />

katkımız olduğumuzu belirtmek isterim.<br />

Rekabet noktasında ürün ve<br />

fiyatta farklılaşma stratejinizi nasıl<br />

belirliyorsunuz?<br />

Ürün ve fiyat ilişkisi, bizden talep edilen<br />

ürün detay ve malzeme çeşitine göre<br />

değişmektedir. <strong>Malzeme</strong> ve işçilik maliyetlerinin<br />

farklı olan özel bir ürünümüz<br />

var. Genelde ürün kalitemizi gören nihai<br />

müşteri ve proje yetkilierin bu farkı olumlu<br />

karşıladıklarına şahit oluyoruz.<br />

Önümüzdeki dönem için yeni yatırım<br />

ve projeleriniz var mı?<br />

Sürekli yeni yatırım yapan bir firmayız,<br />

doğal ahşap ve bu malzemeden ürettiğimiz<br />

pencerelerimizi değerli müşterilerimizin<br />

hizmetine sunmaya devam edeceğiz.<br />

Son olarak eklemek istedikleriniz?<br />

Son dönemde yapılan inşaat malzemeleri<br />

ve inşaat malzemeleri uygulayıcılarına<br />

getirilen mesleki ve ürün standartların<br />

sektörümüze büyük faydasının yansıyacağını<br />

düşünüyorum. Bu konuda firmamızda<br />

pencere üreticileri STK’ları ile<br />

işbirliği halinde oduğumuzu belirtmek isterim.Milletimizin<br />

daha kaliteli ve faydalı<br />

ürünleri arzuladıklarını ve hak ettiklerini<br />

biliyoruz.<br />

Umarımki bu süreçlerde katkımız olumlu<br />

fayda olarak milletimize ve sektörümüze<br />

yansıyacaktır. Gösterdiğiniz ilgi ve alaka<br />

için çok teşekkür ederim.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 97


Daha iyi bir yaşam düşünenlere<br />

‘Avend Beytepe’<br />

“Daha iyi bir yaşam düşünüyorum; Öyleyse Avend Beytepe” sloganı ile yola çıkan Avend<br />

Beytepe Projesi, iş, siyaset ve cemiyet dünyasını bir araya getiren organizasyon ile<br />

lansmanını gerçekleştirdi.<br />

Rast Grup güvencesi ile yükselen Avend<br />

Beytepeprojesi, yoğun katılımın yaşandığı<br />

organizasyon ile lansmanını gerçekleştirdi.<br />

Proje özelliklerinin anlatıldığı<br />

lansmanda, Avend Beytepe’nin tanıtım<br />

videosu ilk kez konuklar ile paylaşıldı.<br />

Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı Faruk<br />

Koca’nın konuşması ile başlayan<br />

organizasyona; ATO Eski Dönem Şeref<br />

Başkanları Başkanı Ahmet Çavuşoğlu ve<br />

Sinan Aygün, Gölbaşı Belediye Başkanı<br />

Fatih Duruay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik<br />

Bakanlığı eski Bakan Yardımcısı ve<br />

AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin,-<br />

MÜSİAD Ankara Başkanı İlhan Erdal ve<br />

Yıldırım Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Zafer Yıldırım, Ak Parti Ankara Milletvekili<br />

Ertan Aydın, Ak Parti Bingöl Milletve-<br />

98<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

kili Feyzi Berdibek, Ak PartiAdıyaman<br />

Milletvekili Şevket Gürsoy, Ak Parti<br />

Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz,<br />

CHP Ankara Milletvekili İzzet Çetin<br />

ve CHP Ankara Milletvekili Muzaffer<br />

Kurtulmuş gibi değerli isimler katılım<br />

gösterdi.<br />

Rast Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Faruk Koca konuşmasında; Avend<br />

Beytepe projesinin ‘Bir Ankara Hayali’<br />

olduğunu söyleyerek “Bu önemli günümüzde,<br />

bizi yalnız bırakmadığınızdan<br />

dolayı hepinize çok teşekkür ederim.<br />

Projemizi hayata geçirebilmek<br />

için yaklaşık 1 yıl tasarım aşaması<br />

ile yakından ilgilendik. Amacımız, insanı<br />

merkez alan bir projeyi hayata<br />

geçirmekti. Dolayısı ile insan ve insanın<br />

ihtiyaçlarına cevap veren bir yapı<br />

tasarladık. Bu projede emeği geçen,<br />

bu süreçte bizimle olan herkese çok<br />

teşekkür ediyoruz” dedi. İnşaat sektörünün<br />

yaşanan ekonomik durumdan<br />

en fazla etkilenen sektör olduğunu da<br />

kaydeden Koca sözlerine şunları ekledi:<br />

“Önemli olan bu dönemin zorluklarından<br />

nasıl etkilenmeden çıkacağımızdır.<br />

Lansmanımızın hem Ankara<br />

hem de Türkiye ekonomisine hayırlı<br />

olmasını diliyoruz.”<br />

Avend Beytepe hakkında;<br />

‘İnsanın hayatı, insanın hayalidir’ diyerek<br />

şehirlinin hayalini hayat kılan<br />

Avend Beytepe, Ankara’nın en gözde<br />

lokasyonu Beytepe’de yer almaktadır.<br />

Farklı konut tipleri ile ev sahibi olmak<br />

isteyenleri karşılayan Avend Beytepe,<br />

46.500 m2 alan üzerinde, toplam 430<br />

adet konuta sahiptir. Site içerisinde<br />

yer alan; villa yaşamını aratmayacak<br />

bahçe katlarından kulelerdeki teras<br />

kullanımlı dairelere kadar her aileye ve<br />

her zevke uygun bir proje olan Avend<br />

Beytepe, şehir yaşamını taçlandırıyor.<br />

İnsanı doğa ile bütünleştiren projenin<br />

en can alıcı noktası ise; şehir karmaşası<br />

ile ev hayatını birbirinden ayırmasıdır.<br />

Kalabalık, gürültü, ticari alanlar<br />

gibi kısacası şehir hayatının yaşattığı<br />

tüm tempoyu şehirde bırakıp; evlerine<br />

dönmek, gün boyu özlem duydukları<br />

huzuru yaşamak isteyenler için doğal<br />

ve nitelikli mekanlar oluşturuldu.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 99


Bölgenin en büyük caddesi<br />

‘Onur Park Life İstanbul’<br />

Onur ParkLife İstanbul, yoğun inşaat kalabalığından uzak özgün reel bir proje inşaa ediyor.<br />

Aynı zamanda çevre popilasyonuna hitap edecek, önemli markaların olduğu, bölgenin en<br />

büyük (yaklaşık 2 km cadde) cadde AVM konsepti olacak.<br />

Proje<br />

Onur İnşaat A.Ş ve Onur Çimento <strong>Yapı</strong><br />

A.Ş, yarım asırlık deneyimi ile demir, çimento<br />

ve betonun; mühendislik ve mimarlığın<br />

bir araya gelmesiyle güvenin<br />

inşa edildiği Onur Park Life İstanbul’da ilk<br />

etabın satışları tamamlandı. Daire sahiplerine<br />

anahtarları yılsonu itibari ile teslim<br />

ediliyor.<br />

Onur Park Life İstanbul, 175 daireden<br />

oluşan 2.Etabını, 24 ay vadeyle 2020 Haziran’da<br />

teslim etmeyi hedefliyor.<br />

Onur Park Life İstanbul %20 indirim; 120<br />

ay vade 0,98 faiz ve %5 peşinatla ödeme<br />

avantajı sunuyor. Onur İnşaat A.Ş. ve<br />

Onur Çimento <strong>Yapı</strong> A.Ş.’nin sahibi olduğu,<br />

46.800 m 2 ve kendi arazisi üzerinde<br />

geliştirilen residence, mall ve business<br />

karma konsept projesi olan Onur Park<br />

Life İstanbul, Bahçeşehir’in hemen bitişiğinde<br />

Akbatı AVM’ ye 500 metre mesafede<br />

yer alıyor. Proje kişiye özel otopark<br />

ve depo alanlarının yanı sıra, 1000 m 2 ’lik<br />

kreş, bir katta dört daire konsepti, teslim<br />

sonrası düşük aidat ve kaliteli yönetim<br />

garantisi, birbirini görmeyen manzarası<br />

açık blok anlayışı, yüksek tavanlı mimarisi,<br />

en küçük 2+1’lerin 132 m 2 den başladığı<br />

daireleri ve az yoğunluklu inşaat olma<br />

özelliği ile bölgedeki projelerden ayrılıyor.<br />

100<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Saray Alüminyum 50’yi aşkın ülkede büyük mimari<br />

projelerde tercih ediliyor<br />

İspanya’da tiyatro binası,<br />

Gürcistan’da gökdelen<br />

Saray’la giydiriliyor<br />

Üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını yurtdışına ihraç eden<br />

Saray Alüminyum ihracat hedefini büyütüyor. <strong>2018</strong> yılı<br />

sonunda ihracat gelirinin 60 milyon ABD Doları tutarında<br />

gerçekleşeceğini belirten Saray Grup Yönetim Kurulu<br />

Üyesi Talin Saraylı Dikici, ürettikleri A2 ve B1 sınıfı<br />

kompozit panellerin yüksek yangın güvenliği ve dünyada<br />

en uzun garanti süresine sahip en dayanıklı boyası olan<br />

PVDF boya ile kaplı olması gibi nedenlerle yurtdışında<br />

büyük ilgi gördüğünü belirtiyor.<br />

Talin Saraylı Dikici / Saray Grup Yönetim Kurulu Üyesi<br />

Talin Saraylı Dikici, “B1 ve A2 sınıfı yangına<br />

dayanıklı alüminyum kompozit paneller,<br />

nano kompozit panel, PVDF esaslı<br />

dayanıklı boya, alüminyum cotta dış cephe<br />

kaplama malzemesi gibi birçok yeniliği<br />

Türkiye’de ilk defa pazarla biz buluşturduk.<br />

Bunlar aynı zamanda uluslararası<br />

kalite standartlarına uygunlukları nedeniyle<br />

yurtdışında da en fazla tercih edilen<br />

ürünlerimiz. İhracat yelpazesine bu yıl<br />

eklediğimiz SARAYROLL markalı panjur<br />

ve kepenk sistemlerimiz ise maksimum<br />

ses ve ısı izolasyonu sağlaması, üstelik<br />

tüm pencere ve kapı sistemleriyle uyumlu<br />

olması nedeniyle pazarda büyük rağbet<br />

gördü” diyor.<br />

Dikici, yurt dışında özellikle büyük mimari<br />

projeler tarafından tercih edildiklerini<br />

gururla belirtiyor: “Gürcistan’ın Batum<br />

kentinde Porta Batumi Tower, Bosna<br />

102<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Hersek’in Ilidža kentinde Hotel Hills, İspanya’nın<br />

Valencia kentinde La Rambleta<br />

tiyatro binası… Bütün bunlar yeni<br />

tamamlanmış, tamamen Saray ile giydirilmiş,<br />

yapılar. Bu yapılar bize sevinç ve<br />

gurur veriyor.”<br />

Saray Alüminyum’un iç ve dış cephe çözümleri<br />

sunan yenilikçi ürünleri dünyada<br />

50’yi aşkın ülkede tercih ediliyor, modern<br />

mimarinin en etkili örneklerinde kullanılıyor.<br />

Saray’la giydirilen yapılar arasında,<br />

bulunduğu kentle özdeşleşen ve onun<br />

çağdaş kimliğine renk katan rezidanslar,<br />

iş merkezleri, oteller, gökdelenler, tiyatro<br />

binaları yer alıyor.<br />

Talin Saraylı Dikici, ihracattaki başarılarını<br />

fiyat-kalite performansına bağlıyor:<br />

“En önemli dayanağımız Avrupa normlarına<br />

uygun üretim çizgimiz. Sayısız kalite<br />

belgemiz var ve her geçen gün bunlara<br />

yenilerini eklemek, üretim sistemlerimizi<br />

daha da mükemmelleştirmek için önemli<br />

mesai harcıyoruz. Çünkü dünyayla yarışıyoruz.<br />

Üstelik yalnızca teknik açıdan<br />

üstün olmak yetmiyor, yurtdışında ürünün<br />

çevre performansı da son derece<br />

önemli… Sürdürülebilir bir bakış açısı ve<br />

sorumlulukla üretmiyorsanız dünyada var<br />

olamıyorsunuz. Ürünün hammaddesinin<br />

doğadan elde edilmesinden üretimine ve<br />

kullanım süresi dolduğunda bertaraf edilmesine<br />

kadar olan tüm süreçlerin şeffaf<br />

ve bilimsel bir yaklaşımla hesaplanması<br />

ve değerlendirilmesi gerekiyor. Bu konuda<br />

Türkiye yapı sektörü için örnek teşkil<br />

ettiğimiz gibi, uluslararası standartlara<br />

bağlı kalarak global pazarlarda da avantaj<br />

sağlıyoruz.”<br />

Talin Saraylı Dikici, üretim tesislerinde,<br />

yılda 3,5 milyon metrekare alüminyum<br />

kompozit panel, 30 bin ton alüminyum<br />

profil, 20 bin ton PVC profil ürettiklerini<br />

ve bu üretimin yaklaşık %40′ını Avrupa,<br />

Afrika, Orta Doğu ve Asya’da 50’yi aşkın<br />

ülkeye ihraç ettiklerini vurguluyor. Farklı<br />

coğrafyalardaki tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarına<br />

yönelik çözümler sunduklarını<br />

belirten Dikici, bu yıl ayrıca yurtdışındaki<br />

yetkili bayi ağına ciddi yatırım yaptıklarının<br />

ve sektörün nabzını tutan fuarlara<br />

katılarak hizmet ve ürünleri tanıttıklarının<br />

altını çiziyor. Saray Alüminyum’un sektör<br />

profesyonelleri ile buluşacağı önümüzdeki<br />

dönem fuarlar arasında İngiltere’nin<br />

Birmingham şehrinde düzenlenen Avrupa’nın<br />

en büyük <strong>Yapı</strong>&İnşaat networking<br />

platformu “UK Construction Week’’ ve<br />

İspanya’nın Madrid kentinde düzenlenen<br />

VETECO Fuarları bulunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 103


Proje<br />

‘Sunset<br />

İncek Projesi’<br />

sektörün<br />

can suyu<br />

olacak<br />

Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Ülkealan, inşaat sektörüne<br />

dair değerlendirmelerde bulundu. Ülkealan, yeni yükselecek olan projelerde yerli ve milli<br />

vurgusu üzerinde durdu.<br />

Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörü<br />

olan inşaat sektörünün gelişimine devam<br />

etmesinin yerli ve milli üretim destekli bir<br />

politika olduğunu kaydeden Ülkealan <strong>Yapı</strong><br />

Endüstrisi A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Tolga Ülkealan şunları söyledi: “Ülkemizin<br />

güçlenmesi ve çarkların dönebilmesi<br />

için yerli ve milli üretimin hız kazanması<br />

gerekiyor. Bu noktada da devletimizin<br />

atacağı her adımın destekçisi olacağız.<br />

İnşaat sektörüne yatırımlarını sürdüren biz<br />

yatırımcılara da bu noktada büyük görevler<br />

düşüyor. Dış cephede kullanılan inşaat<br />

malzemelerinden dekorasyon ve iç mimaride<br />

kullanılan ürünlere ve malzemelere<br />

kadar yerli ürünlerden yana tercihimizi kullanmamız<br />

gerekiyor. Bu durum sayesinde<br />

üretim çarklarımıza destek olurken yerli ve<br />

milli algısını da güçlendirme yolunda büyük<br />

adımlar atmış oluruz.”<br />

Sunset İncek +1’i ile huzuru<br />

kucaklayacaksınız<br />

Sunset İncek, geniş ve aydınlık yaşam<br />

alanları ile estetik ve yenilikçi mimariyi bir<br />

araya getirdi. 3+1, 5+1 ve<br />

6+1 daire planlarına +1 ile<br />

farklı bir seçenek sunulan<br />

proje de konforun ve yeniliklerin<br />

standartları yeniden belirlendi.<br />

+1 konsepti ile konut<br />

sektörüne farklı bir mimari<br />

anlayış getirdiklerini anlatan<br />

Ülkealan <strong>Yapı</strong> Endüstrisi<br />

A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Tolga Ülkealan; “Sunset İncek<br />

projemizde sunduğumuz<br />

3+1, 5+1 ve 6+1 daire planlarına<br />

+1 seçeneği ile fark<br />

yarattık” dedi. Sunset İncek<br />

projesinin detaylarını da paylaşan<br />

Tolga Ülkealan “Projemiz<br />

2 konut kulesi 1 yatay<br />

blok olarak inşa edilmektedir.<br />

Projemizin, kapalı ama istenirse açık<br />

havuza dönüştürülebilen yüzme havuzu,<br />

yapay göleti, araç trafiğine kapalı peyzaj<br />

alanı, fitness salonu, saunası ile bir sosyal<br />

tesisten beklenen tüm olanakları sağlayan<br />

bir kompleks olarak planlanmış olması,<br />

Tolga Ülkealan<br />

katta 1, 2 ve 3 daire seçeneği sunabilen<br />

tek proje olması, bahçe kullanımı ve yeşil<br />

alanı olan dairelere sahip olması ayrıca<br />

fark yaratmaktadır. Tüm dairelerimizin üç<br />

cepheli ve maksimumda güneş görmesi<br />

de rakiplerimizden bizi ayıran özelliklerimizdendir”<br />

ifadelerini kullandı.<br />

104<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Bakyapı’dan<br />

1 milyar 450 milyon TL’lik yatırım<br />

Gayrimenkul ve konut inşaatı sektörüne kazandırdığı 45 projeyle Türkiye’nin güvenilir markalarından<br />

biri olarak 27’nci yılını geride bırakan Bakyapı, yeni yatırımlarıyla büyümesini<br />

sürdürüyor. ‘Huzurlu Yaşam Alanları’ sloganıyla hayata geçirdiği tüm projelerinde bulunduğu<br />

bölgeye yüksek katma değer ve prestij katıyor...<br />

“Prestij Gold’’ ve ‘’Prestij Park Bulvar’’<br />

konut projeleri ve ‘’Bakyapı Prestij Optimum<br />

Alışveriş Merkezi’’ projeleriyle yeni<br />

yatırımlarına devam ediyor. Böylece devam<br />

eden projeleriyle birlikte 2019 yılına<br />

kadar 1 milyar 450 milyon TL’lik yatırımla,<br />

300 adedi ticari ünite olmak üzere 4 bin<br />

100 adet Ticari Alan ve Konutu Bursa’ya<br />

kazandıracak.<br />

Bakyapı Yönetim Kurulu Başkanı Veysel<br />

Bakgör, “Bakyapı Group olarak satış<br />

odaklı kampanyalarımız devam edecek.<br />

En son düzenlediğimiz kampanyada konut<br />

almak isteyen vatandaşlarımıza 84 ay<br />

yüzde sıfır faiz imkanı sunduk. Kampanyamız<br />

yoğun ilgi gördü. Şubat ayından bu<br />

yana, 3 ay boyunca süren kampanyada<br />

310 dairenin satışını tamamladık.” dedi.<br />

Türkiye’de “Prestij” markasıyla yatırımcılardan<br />

tam not alarak konut sektöründe<br />

güvenin sembolü haline gelen Bakyapı,<br />

bu yıl da hayata geçireceği yeni projelerle<br />

binlerce aileyi ev sahibi yapmayı sürdürecek.<br />

Sosyal ve toplumsal değerleri ön<br />

planda tutan yaklaşımıyla inşa ettiği “Huzurlu<br />

Yaşam Alanları”na yenilerini eklemeye<br />

hazırlanan şirket, kalkınma hızında<br />

Türkiye’den daha hızlı bir gelişim gösteren<br />

Bursa’ya yeni projeler kazandırmaya<br />

devam edecek.<br />

3 yılda 1 milyar 450 milyon TL’lik<br />

yatırım<br />

Yeni yatırım planlamaları hakkında bilgi<br />

veren Bakgör, “Bursa Osmangazi’de satın<br />

aldığımız 41.000 m2’lik arazide ‘‘Prestij<br />

Park Bulvar’’ ismiyle, iddialı ve prestijli<br />

bir projeye daha imza atmaya hazırlanıyoruz.<br />

110 milyon TL’lik arsa yatırımıyla<br />

Ruhsatını aldığımız 1.100 konut ve 50<br />

işyerinden oluşan büyük bir proje daha<br />

yapıyoruz. Ayrıca Bursa Nilüfer Çamlıca’da<br />

300.000 milyon TL’lik yatırım değeri<br />

olan donanım ve niteliği, yüksek standartla<br />

buluşturduğumuz ‘’Bak yapı Prestij<br />

Gold’’ projesine başladık ve hızla üretim<br />

devam ediyor. 252 konuttan oluşan proje<br />

dahil tüm projelerimizde Örnek dairelerimiz<br />

satış ofislerimizde gezilebilir. Büyük<br />

metrekareli bu konutları akıllı ev konseptiyle<br />

donatacağız. Tüm konutlarımızı<br />

beyaz eşyadan klimaya tam donanımlı<br />

bir şekilde anahtar teslim vereceğiz. Yine<br />

Bursa’da 200 milyon TL değerinde ’’Bakyapı<br />

Prestij Optimum’’ alışveriş merkezi<br />

projesine başladık ve imalat hızla devam<br />

ediyor. Kiralamalar başladı, Kısmet olursa<br />

2019 Nisan ayında açılışını yapacağız.<br />

2017 yılı Nisan ayından itibaren sürdürdüğümüz<br />

inşaat çalışmalarıyla birlikte<br />

tüm projelerimiz tamamlandığında, 2019<br />

yılı nisan ayı’na kadar 1 milyar 450 milyon<br />

TL’lik yatırımla, 300 adedi ticari alan<br />

olmak üzere 4 bin 100 adet bağımsız bölümü<br />

Bursa’mıza kazandırmış olacağız”<br />

Veysel Bakgör: “3 ayda 310<br />

dairenin satışı tamamlandı”<br />

Basın toplantısında düzenlenen kampanyayla<br />

ilgili bilgiler aktaran Veysel Bakgör,<br />

106<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Proje<br />

satışlardan memnun olduklarını dile getirdi.<br />

Bakgör, “ Bakyapı Group olarak satış<br />

odaklı kampanyalarımız devam edecek.<br />

En son düzenlediğimiz kampanyada konut<br />

almak isteyen vatandaşlarımıza 84 ay<br />

yüzde sıfır faiz imkanı sunduk. Kampanyamız<br />

yoğun ilgi gördü. Şubat ayından bu<br />

yana, 3 ay boyunca süren kampanyada<br />

310 dairenin satışını tamamladık.” dedi.<br />

Bursa’da büyümeye odaklanacak<br />

Gayrimenkul ve inşaat sektöründe planlı<br />

yapılaşmaya yönelik, yatırımcıya prestij<br />

ve katma değer kazandıran projeleriyle<br />

farklılaşan Bakyapı; devam eden, yapımına<br />

başlanan ve hedeflenen projeleriyle<br />

öncelikli olarak Bursa’da büyümeye<br />

odaklanacak. Bakyapı’nın mevcut projelerinin<br />

inşaat çalışmalarının hızla devam<br />

ettiğine dikkat çeken Bakgör, şu bilgileri<br />

verdi:<br />

“Bursa Osmangazi’de hayata geçirdiğimiz<br />

Prestij Hayat, Prestij Optimum ve<br />

Prestij Elit projelerimizin inşaatı sürüyor.<br />

Prestij Optimum’u bu yılın sonunda, Prestij<br />

Hayat’ı 2019’un ortalarında teslim etmeyi<br />

planlıyoruz. İstanbul Beylikdüzü’nde<br />

yatırımcıya kısa sürede sağladığı yüzde<br />

100’lük kazanç faktörüyle farklılaşan projemiz<br />

‘’İstanbul Prestij Park’’ ta kalan son<br />

dairelerimizin satışı sürüyor.”<br />

“Sosyal ve Toplumsal fayda sağlamak<br />

prensibi ile Bakyapı heyecanla çalışıyor”<br />

Bakyapı’nın Sosyal ve toplumsal faydayı<br />

ticari faydanın üstünde tutan yaklaşımı,<br />

sadece yatırımcıya değil projelerin yer<br />

aldığı bölgeye da değer katıyor. Bugüne<br />

kadar Bakyapı imzasını taşıyan tüm projelerinde<br />

binlerce aileyi ev sahibi yaparken,<br />

yatırımcıların kazançlarına ve projelerin<br />

yer aldığı bölgelere değer kattıklarını<br />

vurgulayan Veysel Bakgör, “Yatırımcılarımıza<br />

vaat ettiklerimizi, her zaman fazlasıyla<br />

ve zamanında gerçekleştirerek onların<br />

güvenini kazandık. Bugün onlardan<br />

aldığımız destek ve güven neticesinde<br />

bölgenin konut sektöründe en güvenilir<br />

markalarından biri olarak faaliyetlerimizi<br />

sürdürüyoruz.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 107


Uluslararası Mimarlık, Ekolojik ve İnsan Odaklı <strong>Yapı</strong>laşma Zirvesi<br />

Archisections geniş bir katılımla gerçekleşti<br />

Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda yer alan gayrimenkul sektörü, gelişen teknoloji<br />

ve 21. yüzyılın toplumsal hassasiyetiyle birlikte dönüşüm sürecine hazırlanıyor. Yaşam<br />

alanlarının konforlu, verimli ve doğaya saygılı olarak gelişmesini hedefleyerek gayrimenkul<br />

sektörüne katma değer sağlayan iş insanları, yatırımcılar, müteahhitler, gayrimenkul<br />

sektörü temsilcileri ve 12 farklı ülkeden mimarların katılımıyla gerçekleşen Uluslararası<br />

Mimarlık, Ekolojik ve İnsan Odaklı <strong>Yapı</strong>laşma Zirvesi Archisections, 500 kişinin katılımıyla<br />

İstanbul Çırağan Sarayı’nda gerçekleşti.<br />

Enerji tasarrufu, çevre tahribatının en<br />

aza indirilmesi, yeşil çatı uygulaması ile<br />

yağmur sularının arındırılması, yeşil katmanların<br />

güneş ışınlarını yansıtmamasıyla<br />

sera etkisini oluşturan yansımaların<br />

azalması ve oksijen üretmesi gibi birçok<br />

fayda sağlayan yeşil binalarla kentleşmiş<br />

bölgelerde daha yeşil, daha mavi ekolojik<br />

yapılaşma modelinin benimsenerek şehirlerde<br />

doğaya nefes aldırma vizyonuyla<br />

yola çıkan Archisections, sektöre yön veren<br />

yaklaşık 500 profesyonelin katılımıyla<br />

19 Ekim <strong>2018</strong> tarihinde Çırağan Sarayı’nda<br />

gerçekleşti.<br />

Kentsel tasarımdan mimariye uzanan yelpazede<br />

sunumlar içeren, doğanın gücünü<br />

yaşamlarımızda yoğun olarak hissettiğimiz<br />

uluslararası mimari bir platformda<br />

buluşma sağlamak ve sorunlara çözüm<br />

aramak amacıyla hazırlanan Uluslararası<br />

Mimarlık, Ekolojik ve İnsan Odaklı <strong>Yapı</strong>laşma<br />

Zirvesi Archisections’da “Yeşil ve<br />

mavinin sonsuz tonlarının hakim olduğu<br />

sürdürülebilir ekolojik dengeyle konforlu<br />

yaşama alan yaratabilir miyiz?” sorusunun<br />

yanıtı arandı.<br />

Çevreciliğe sahip bir idare anlayışı ile<br />

tasarıma önem veren şehirlere sahip bir<br />

ülke olgusunu ön plana alarak, dünyanın<br />

yedi kıtasından çözüm örnekleri, ezber<br />

bozan farklı yaklaşımlar, şehircilikte<br />

devrim yaratan vaka analizleri yapılan<br />

zirvede İstanbul için çözüm arayışları da<br />

sunuldu.<br />

Prof. Dr. Süha Özkan’ın Mimarlık ve<br />

Kentlerde Akupunktur sunumu, Y. Mimar<br />

Sevinç Ormancı’nın doğanın gücü; su,<br />

rüzgar, güneş ile yaşam enerjisi yükselen<br />

şehir Hiroshima sunumu, Mimar Joe<br />

Coriaty & Mimar Michael Lehrer & Mimar<br />

Mia Lehrer’in Los Angeles Sürdürülebilirlik<br />

Planı sunumu gibi vaka incelemele-<br />

108<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

rinin katılımcılarla paylaşıldığı Archisections’da<br />

mimarlar, iş insanları, yatırımcılar,<br />

müteahhitler, gayrimenkul sektörü temsilcileri,<br />

iç mimari sektöründeki firmalar, şehir<br />

planlamacıları, turizmciler, mühendisler<br />

ve mimarlık bölümü öğrencileri katılım<br />

göstererek, geleceğin doğa dostu şehirlerinin<br />

nasıl tasarlanması gerektiğini vaka<br />

analizleri ve en iyi uygulama örnekleriyle<br />

inceledi.<br />

Türk Hava Yolları, Kale Grubu, Vitra, Kütahya<br />

Porselen, GAD Mimarlık Vakfı, Türkiye<br />

Turizm Yatırımcıları Derneği, Green<br />

Solution Provider, İmmergaz, Çebi Kilit,<br />

DYO ve Aligatör gibi sponsorlarla gerçekleşen<br />

zirvede, ülkemizden ve dünyadan<br />

alanında tanınmış pek çok isim konuşmacı<br />

olarak yer aldı.<br />

Yeşil yol projeleri, geleceğin şehirleri,<br />

endüstriyel şehirde yaşam, mimaride<br />

sürdürülebilirlik planları, eko yenilenebilir<br />

enerjiler, dünden bu güne Hiroşima gibi<br />

konuların yer aldığı zirvenin konuşmacıları<br />

arasında GAD Vakfı Başkanı Mimar<br />

Gökhan Avcıoğlu, Sedeko Mimarlık Sahibi<br />

Y.Mimar Sevinç Ormancı, GYODER<br />

Başkan Yardımcısı ve Kentsel Dönüşüm<br />

Öngören Hukuk Bürosu Yetkilisi Prof. Dr.<br />

Gürsel Öngören, Frederick Fisher & Partners<br />

Ortağı Mimar Joseph Coriaty, World<br />

Architecture Community Başkanı Prof.<br />

Dr. Süha Özkan, Tabanlıoğlu Mimarlık<br />

Yetkilisi Mimar Murat Tabanlıoğlu, Hamzah&Yeang<br />

Architects Yetkilisi Mimar<br />

Ken Yeang, Lehrer Architects Yetkilisi Mimar<br />

Michael B. Lehrer ve Peyzaj Mimarı<br />

Mia Lehrer, Ceo H. Serhan Süzer, Strateji<br />

Destek Platform Kurucu Ortağı Şehir<br />

Planlamacısı Faruk Göksu, Mimar - Yazar<br />

Nevzat Sayın, David Miller Architects<br />

Yetkilisi Mimar David Miller göze çarpan<br />

isimler yer alıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 109


Soluduğunuz hava kadar<br />

sağlıklısınız!<br />

İklimlendirme, Soğutma, Klima İmalatçıları Derneği (İSKİD)’nin 2 Ekim <strong>2018</strong> Salı günü <strong>Yapı</strong><br />

Medya İletişim organizasyonu ile <strong>Yapı</strong>-Endüstri Merkezi’nde düzenlediği ‘Mimari Tasarımda<br />

İklimlendirme’ konulu konferans; sektör profesyonelleri, akademisyenler ve öğrencilerin<br />

katılımıyla gerçekleşti.<br />

Etkinlikte söz alan İSKİD Merkezi İklimlendirme<br />

Sistemleri Komisyonu Başkanı<br />

Gökhan Büyükarıkan, okullardaki hava kalitesini<br />

yükseltmek gerektiğini, bunun gerçekleşmesi<br />

durumunda çocukların anlama<br />

oranının yüzde 14-15 oranında arttığını<br />

belirtti. Büyükarıkan şöyle konuştu:<br />

“İç hava kalitesindeki konfor çok önemli.<br />

Sağlıklı bir bireyin günde 1 kg yemeğe,<br />

2 kg suya ve 15 kg havaya ihtiyacı var.<br />

Yüzde 90 kapalı ortamlarda yaşandığı için<br />

havalandırmanın önemi artıyor. Okullarda<br />

yaptığımız çalışmalara göre sınıfın sadece<br />

iç hava kalitesine bağlı olarak çocukların<br />

anlama oranında yüzde 15’lik farklar var.<br />

Hep beraber el ele vererek bu sistemler<br />

sürdürülebilir,” dedi.<br />

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren<br />

İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Taner<br />

Yönet de binalarda iklimlendirme sistemlerine<br />

yeterli alan bırakılması gerektiğini bunun<br />

için de iyi planlama yapılmasının şart<br />

olduğunun altını çizdi. Taner Yönet şunları<br />

söyledi:<br />

“İklimlendirme sektörü insanların yaşadığı<br />

ortamların konfor şartlarını sağlamak amacını<br />

taşıyor. İklimlendirmenin doğru yapılabilmesi<br />

için mimarlarımızın, doğru mühendislerle<br />

çalışması gerekiyor. Özenerek<br />

tasarlanan binalar ancak ortak yapılacak<br />

çalışmalarla doğru fonksiyon gösterecektir.<br />

Binalarda iklimlendirme sistemlerine yeterli<br />

alan bırakılması için iyi planlanması şart.<br />

Mimarlık bir sanat dalıdır ve bu sanatın iyi<br />

icra edilebilmesi için bilimle desteklenmesi<br />

gerekir. Bilim ve sanatı güçlü olan toplumlar<br />

her zaman gelişime açık olmuştur” diye<br />

konuştu.<br />

Hava kirliliğine karşı çözüm<br />

filtreleme<br />

Mimari Tasarımda İklimlendirme konferansı<br />

kapsamında gerçekleştirilen “Nefes Alan<br />

Binalar için İklimlendirme” konulu panelde<br />

konuşan Rota Mühendislik Kurucusu İlker<br />

Devrim Atalay üç konuya dikkat çekti:<br />

“İç yüzey sıcaklığı, içerdeki nem oranı ve<br />

içerdeki taze hava oranı rakamsal olarak<br />

uluslararası standartlarla belirlenmiştir.<br />

1- Dikkat etmemiz gereken ilk konu yüzey<br />

sıcaklığı. Soğuk efekti üzerine refleks geliştirmemiz<br />

gerekiyor. İzolasyon yaparken<br />

içeride çok sıcak ya da çok soğuk bir yüzey<br />

olmamalı. <strong>Yapı</strong>nın izolasyonu tam yapılmamış,<br />

cam kalitesi doğru seçilmemişse<br />

konforsuzluk yaratacaktır. 2-İkinci konu<br />

nem oranı. Nemin fazlası da azı da bizi<br />

hasta ediyor. Kışın kullanılmayan yazlık<br />

mekanlar vardır. Uzun süre kullanılmadığı<br />

zaman küflenme, rutubetle karşılaşılır. Bu<br />

belli sıcaklığın altına düştüğünü gösterir.<br />

Az kullanılan depoları bile ısıtmak gerekiyor.<br />

3- Üçüncü konu ise taze hava. Taze<br />

hava kaynaklarımızı kaybettik. Dışardan<br />

aldığımız havada inşaat artıkları ve egzoz<br />

var. Filtrelemeye dikkat edilmeli. Halı ve<br />

110<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

tekstil ürünleri mekânı normalin üç katı kadar<br />

kirletebiliyor. Doğal veya mekanik bir<br />

havalandırma yapmak artık lüks değil.”<br />

Hasta binalar sendromu insanı<br />

hedef alıyor<br />

Zamanımızın yüzde 90’ını kapalı mekânda<br />

geçirdiğimizi hatırlatarak söze başlayan<br />

mimaristudio Kurucu Ortağı Önder Kul “İç<br />

mekân hava kalitesinin insan sağlığı, konforu<br />

ve esenliği anlamında çok büyük etkileri<br />

var. Araştırmalara göre kötü iç hava<br />

kalitesi yüzde 10 oranında verimliliği düşürüyor.<br />

Çalışma mekânı performansı yüzde<br />

90 oranında etkiliyor. 2012’deki araştırmada<br />

yedi milyona yakın insanın hava kirliliğinden<br />

öldüğü belirtiliyor. Nem, küf, mantar<br />

ve maytlar da etkiliyor. Su tesisatı ve yalıtım<br />

gibi konular da işin içine giriyor. Farklı<br />

sağlık sorunları da ekleniyor. Buna ‘Hasta<br />

Bina Sendromu’ diyoruz. Üst solunum yolları<br />

enfeksiyonları, göz ve deri, hatta kardiyovasküler<br />

sistemde oluşan hastalıklar ve<br />

psikolojik sorunlar söz konusu. Bugüne kadar<br />

kullanılan, geliştirilen tüm projeler yeşil<br />

bina ve sürdürülebilir bina bağlamında ele<br />

alındı. Şimdi artık kişiyi de merkeze alan,<br />

enerji verimliliği dışında kullanıcı deneyimini<br />

göz önüne alan yaklaşımlar ortaya çıktı.<br />

Well sertifikasyonu artık insana yönelik kurallar<br />

ve şartlar geliştiriyor,” diye konuştu.<br />

“Çevreyi tekrar doğallaştırmalıyız”<br />

Önder Kul’un ardından sözü alan Swanke<br />

Hayden Connell Mimarlık Genel Müdürü<br />

Burcu Şenparlak “Özellikle büyük şehirlerimizin<br />

problemi olan artan nüfus, gelişen<br />

sanayi ve teknolojideki ilerlemeler, doğal<br />

kaynakların hızla tükenmesi sebebiyle<br />

oluşan çevre sorunları uzun süredir farklı<br />

platformlarda tartışılıyor. Şimdi sıra bizde.<br />

Şehir planlamacılar, mimarlar, mühendisler,<br />

yatırımcılar ve kullanıcılar olarak “modernleştirdiğimiz”<br />

bu yapılı çevreyi şimdi<br />

tekrar “doğallaştırmak” için el ele vermeliyiz.<br />

Tüm dünya yeşil bina, sürdürülebilir<br />

çevre gibi birçok girişim ve hareketlerle<br />

bu yolda büyük ve kalıcı adımlar atıyor.<br />

Ben de tasarım sürecinin başından itibaren<br />

tüm oyuncuların entegre çalışmasının<br />

kazançlarını bir kez daha vurgulamak isterim.<br />

Teorik olarak hepimizin hemfikir olduğu<br />

‘Hasta Bina Sendromu”na yol açmayacak,<br />

kullanıcı konforunu üst düzeyde tutma<br />

odaklı ve enerjinin geri kazanıldığı tasarım<br />

örneklerini model alabiliriz” dedi.<br />

Doğal çevreyi anlamak çok önemli<br />

Dünya nüfusunun 2030’da 8.5 milyar,<br />

2050’de 10 milyar olacağını hatırlatan Ünder<br />

Mimarlık Kurucusu Burak Ünder “İlk<br />

defa 2010 yılında dünya nüfusunun yarısından<br />

fazlası şehirlerde yaşamaya başladı.<br />

20-30 sene içinde kaynaklar yetmeyebilir.<br />

Tarım alanları azalıyor. Ne yapacağız<br />

sorusu gündeme geliyor,” dedi ve şöyle<br />

devam etti: “Bilhassa bize benzer ülkelerde,<br />

şehirleşmenin master planlar ölçeğinde<br />

ele alınmadan yapılmış betonlaşmadan<br />

ibaret görüldüğünü; binalar arası alanların<br />

ve insanların, komünitelerin, sosyolojik,<br />

etnik faktörlerin ve doğanın maalesef arka<br />

planda kaldığını söyleyebiliriz. Bu bozulma,<br />

ciddi iklimsel problemlerin ve konfor<br />

şartlarının yeniden sorgulanmasını beraberinde<br />

getiriyor. Özellikle hava kirliliği, ısı<br />

adaları oluşması gibi tekrar düşünmemiz<br />

gereken bir noktaya geldik. Doğal çevreyi<br />

anlamak çok önemli. Londra’da kişi başına<br />

27 metrekare yeşil alan düşerken İstanbul’da<br />

3.3 metrekare düşüyor. Kamusal<br />

yeşil alan miktarının toplam kent alanına<br />

oranı yüzde 33, İstanbul’da ise sadece<br />

yüzde 6. Mimarinin ve tasarımın doğasında<br />

var olan sürdürülebilirlik anlayışı ve doğal<br />

çevreyle ilişkisinin önemini tekrar vurgulamayı<br />

uygun buluyorum.”<br />

Bilinçlenme şart<br />

Ekip olarak entegre çalışmanın önemine<br />

değinen Rönesans Gayrimenkul Yatırım<br />

Teknik Direktörü Burak Rıza Toraman, eğitimin<br />

ilkokuldan başlaması gerektiğini vurguladı<br />

ve ekledi: “Çevreyi kirletiyoruz. Karbon<br />

salımını ve enerji tüketimini azaltmak<br />

vicdan meselesi. Kötü bir döngü içindeyiz<br />

ve bu döngüyü kırmak insanların elinde.<br />

Mimar, mühendis, yatırımcılar olarak daha<br />

iyi koordine olmalıyız.”<br />

“Çok soru soruyoruz”<br />

Bükreş’teki AMA Design mimarlık ofisinin<br />

kurucusu Anda Manu uzmanlaşmanın<br />

önemine değindiği konuşmasında “Eğer<br />

bir alanda uzmanlaşıyorsanız başarı fırsatları<br />

artar. Biz ofis alanında uzmanız.<br />

Başka bir şey yapmıyoruz. O yüzden artık<br />

pazarda belli bir yerimiz var,” diyerek söze<br />

başladı. İşveren bir proje için kendilerine<br />

başvurduğunda birçok test yaptıklarını<br />

belirten Manu “Bu çalışma alanında ne<br />

kadar zaman geçiriliyor? Bir günde içerde<br />

kaç kişi çalışıyor? gibi tasarıma çerçeve<br />

sunacak yanıtlar alabileceğimiz sorular<br />

soruyoruz. Herkesin ihtiyaç ve talebini dinleyip<br />

doğru çözümler bulmak çok önemli.<br />

Proje yöneticileriyle yaptığımız en büyük<br />

tartışmalardan birisi tasarruf edilebilecek<br />

noktalar oluyor. Mimarlar ve mühendislerle<br />

iş birliği yaparak ilerliyoruz,” diye konuştu.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 111


Ergün Mimarlık<br />

<strong>Yapı</strong> Bilgi Modellemesi’ni (BIM) anlattı<br />

Mimari<br />

1995 yılında kurulduğu<br />

günden itibaren farklı<br />

ölçeklerde konut, iş<br />

merkezi, alışveriş merkezi,<br />

hastane, sosyal ve kültürel<br />

tesisler gibi geniş bir<br />

yelpazede mimarlık ve iç<br />

mimarlık hizmeti veren<br />

Ergün Mimarlık, Autodesk<br />

tarafından düzenlenen<br />

ve bu yılın en geniş<br />

çaplı yazılım etkinliği<br />

olan “Autodesk Teknik<br />

Zirvesi” buluşmasının<br />

‘<strong>Yapı</strong> Profesyonelleri’<br />

oturumunda Building<br />

Information Modeling – <strong>Yapı</strong><br />

Bilgi Modellemesi (BIM)<br />

uygulama sürecini anlattı. 4<br />

Ekim <strong>2018</strong> tarihinde Marriott<br />

Hotel Şişli’de düzenlenen<br />

oturumda; Tahincioğlu,<br />

Gayrimenkul Geliştirme<br />

Genel Müdür Yardımcısı<br />

Yezdan Kanaat, Yazılım<br />

3D BIM Danışmanı Barış<br />

Canpolat ile Y. Mimar Eser<br />

Ergün, Mimar Etem Adem<br />

ve İç Mimar Gizem Arslaner,<br />

Ergün Mimarlık tarafından<br />

projelendirilerek 3 ay önce<br />

teslim edilen ve Tahincioğlu<br />

Gayrimenkul tarafından<br />

hayata geçirilen Nidapark<br />

Ayyıldız Projesi üzerinden<br />

BIM uygulama sürecini<br />

katılımcılara aktardı.<br />

Yeni dünyanın yeni tasarım süreçlerine<br />

odaklanan zirvede Ergün Mimarlık, Tahincioğlu<br />

Gayrimenkul tarafından İstanbul<br />

Kâğıthane’de hayata geçirilen Nidapark<br />

Ayyıldız proje sürecinde işverenin BIM’e<br />

geçiş talebinden başlayarak; hazırlık, BIM<br />

ile tanışma ve uygulama süreçlerinin tüm<br />

aşamalarıyla ilgili detaylı bilgiler paylaştı.<br />

İlk çizimlerine 2017 yılının Mayıs ayında<br />

başlanan ve Ergün Mimarlık’ın BIM sisteminde<br />

hazırladığı proje, yapı sürecindeki<br />

tüm paydaşları ortak bilgi platformunda<br />

buluşturarak daha verimli ve etkin çalışılmasını<br />

sağladı.<br />

Tahincioğlu, Gayrimenkul Geliştirme Genel<br />

Müdür Yardımcısı Yezdan Kanaat, “İşveren<br />

olarak bizim için en önemlisi proje<br />

yönetimi. Müelliflerin projeyi doğru anlaması<br />

ve projenin onlara doğru aktarılması<br />

görevimiz. BIM ile çalıştığınız zaman bu<br />

işinizin doğal bir parçası haline geliyor”<br />

derken; projenin en başından itibaren,<br />

BIM sistemi ile hedeflenen zaman ile iş<br />

gücü kazanımlarını ve geçiş sürecini detayları<br />

ile aktaran Y. Mimar Eser Ergün<br />

“Uygulamaya geçiş için ekipçe bir planımız<br />

halihazırda vardı. Projenin işvereni<br />

Tahincioğlu’ndan gelen talep ile süreci<br />

hızlandırarak gündemimize almaya karar<br />

verdik.<br />

Proje özelinde, 2017 yılının Ekim ayında<br />

karar verdiğimiz BIM’e geçişi BIM<br />

deneyim sahibi mimar koordinasyonu<br />

desteğinde eğitimlerle başladık. Yönetim<br />

kadromuz dahil 8 kişilik çekirdek ekibimiz<br />

ile birlikte iki aşamalı eğitimi, yazılım alımı,<br />

ofis içi donanımsal standardizasyon,<br />

arşivleme için teknik alt yapının iyileştirilmesi<br />

süreçleri takip etti.” açıklamalarının<br />

ardından, özellikle sürecin mesleki<br />

gelişimlerine katkı sağladığını vurgulayan<br />

Ergün, “Yaptığınız tasarımı 3 boyutta birebir<br />

yaşıyorsunuz. Her noktasını inşa<br />

ediyorsunuz. Sadece yapıyı dizayn etmiyor,<br />

kendi düşünme biçimlerindeki değişimi<br />

de fark ediyorsunuz. Ekip içi iletişimde<br />

de farklı yöntemler geliştiriyor ve ekipçe<br />

ortak modül üzerindeki verimi nicel ve nitel<br />

açıdan fark edebiliyorsunuz” dedi.<br />

Yazılım 3D BIM Danışmanı Barış Canpolat,<br />

eğitimler sırasında BIM sistemine geçişin<br />

başarılı olamamasının sebeplerini<br />

ve buna karşılık neler yapılması gerektiğini<br />

BIM adaptasyon sürecindeki diğer<br />

ofisler için şu şekilde sıraladı: “Yönetimin<br />

BIM süreçlerine aktif katılımı çok önemli.<br />

BIM sohbetleri ve okuma listeleri ile<br />

beklentilerin yönetilmesi gerekiyor. Yetkin<br />

BIM uzmanının ekibe dahil edilmesi ve<br />

hatalı çözümlerin daha fazla uzaması yerine,<br />

geçişin hızlanması için bu sorunlara<br />

anında müdahale pratiği önem taşıyor.<br />

Tüm disiplinler arası iş akışlarında, sisteme<br />

adaptasyon sırasında ve çalışma<br />

sırasında etkin iletişimin sağlanabilmesi<br />

için uluslararası standartların çözümlerine<br />

başvurulması mühim. Ve elbette,<br />

tecrübe aktarımı ile ekibin BIM bilgisinin<br />

projeye uygulanması gerekiyor”.<br />

112<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Sektörel<br />

Sistem, yenilikçi ürünleriyle<br />

Aluminium <strong>2018</strong> Dusseldorf Fuarı’ndaydı<br />

Yeniliklerin takipçisi ve üreticisi, yurdumuzun alüminyum sektörünün önde gelen ihracatçı<br />

firmalarından Sistem Alüminyum, 9-11 Ekim tarihleri arasında Düsseldorf-Almanya’da<br />

12.si gerçekleşen “Aluminium <strong>2018</strong>- Dünya Ticaret Fuarı ve Konferansı” etkinliğinde<br />

ziyaretçilerini ağırladı.<br />

Sektörde yenilikçi ürünleri kullanıcılarına<br />

sunmayı ilke edinmiş olan<br />

Sistem, dünya çapında alüminyum<br />

sektörünün temsilcilerinin en önemli<br />

buluşma noktası olan Aluminium<br />

<strong>2018</strong> Fuarı’nda geniş ve dikkat çekici<br />

bir stand ile yer aldı.<br />

Sistem Alüminyum’un tanıttığı ürünleri<br />

arasında, yoğun Ar-Ge çalışmaları<br />

sonucunda ürettiği A2 sınıfı alüminyum<br />

kompozit panelleri ön planda<br />

bulunacak. Yeni projeleri için değişik<br />

doku ve desen arayanlara hitab eden<br />

Corten Steel, texture boyalı dokulu<br />

ve farklı ahşap dokulu AlutechBond<br />

kompozit panelleri sergileyecek. Euramax<br />

ve Assan tarafından tedariği<br />

sağlanan prizmatik, 3 boyutlu özel<br />

tasarım renklere sahip levhalar kullanarak<br />

imal edilen yeni AlutechBond<br />

alüminyum kompozit panel serileri de<br />

ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.<br />

Doğal görünümü ve dokunuşta yarattığı<br />

doğal hissiyat sayesinde mimarlar<br />

ve son kullanıcılar tarafından<br />

yoğun talep gören; ahşap görünümlü<br />

ve dokulu Cotta sistemleri de fuarda<br />

Sistem’in sergilediği mimari cephe alternatifleri<br />

arasında oldu.<br />

Alutech System Series markalı Alüminyum<br />

Ekstrüzyon Profiller segmentinde<br />

ise: Paralel açılır kanata sahip<br />

cepheler, kaldır sür sürme sistemleri,<br />

kayar katlanır doğrama sistemleri ve<br />

Avrupa pazarı için geliştirilmiş, yüksek<br />

yalıtımlı Pencere Kapı Sistemleri<br />

de bu fuarda öne çıkarılan Sistem<br />

ürünleri oldu.<br />

Sistem Alüminyum’un, güncel mimari<br />

trendler doğrultusunda geliştirdiği;<br />

gün ışığının uzun süre kullanımını<br />

sağlayan, kapalı alanları açık alana<br />

dönüştürebilen ve ısıtma ve soğutma<br />

giderlerini azaltan kapı, pencere ve<br />

cephe sistemlerinin yanı sıra, yüksek<br />

enerji tasarruflu ısıcam balkon<br />

sistemleri de sergilendi. Mekanlarda<br />

şık ve kullanışlı iç mimari uygulamalar<br />

yapmayı sağlayan ‘ofis bölme<br />

sistemleri’ de Sistem Alüminyum ziyaretçilerinin<br />

ilgisine sunuldu.<br />

Fuar vesilesiyle sağladıkları yeni<br />

müşteri bağlantılarından ve ziyaretçilerin<br />

yoğun ilgisinden memnun<br />

kaldıklarını ifade eden Sistem Alüminyum<br />

yetkilileri; 50’nin üzerinde<br />

ülkeye ihracat yapan ve sektöründe<br />

önde gelen bir ihracatçı kuruluş olan<br />

Sistem Alüminyum’un önümüzdeki<br />

zamanlarda bu ve benzeri kapsamlı<br />

fuarlara katılımcı olmaya ve geliştirdikleri<br />

yeni ürün serilerini dünya pazarlarına<br />

sunmaya devam edeceklerini<br />

belirttiler.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 113


Künye:<br />

Mimari Tasarım: TAGO Architects<br />

Toplam İnşaat Alanı: 89.500 m²<br />

Proje Konumu: İstanbul, Güngören<br />

Proje Tipi: Karma kullanımlı yapı<br />

İşveren: Oliv <strong>Yapı</strong><br />

Konut ve ticari yaşam aynı<br />

tek tasarımda bütünleşti<br />

TAGO Architects tasarımıyla İstanbul, Merter’de hayata geçirilen, ticaret hayatı ile konut<br />

yerleşimini özgün bir tasarımla karma kullanıma dönüştüren Real Merter, yeşille bütünleşen<br />

kamusal alanları ile yakın çevresine nefes aldırmayı hedefliyor.<br />

Mimar Gökhan Aktan Altuğ liderliğindeki<br />

Tago Architects tarafından tasarlanan ve<br />

ticaret hayatının merkezi İstanbul Merter’de<br />

yer alan karma kullanımlı yapı<br />

kompleksi Real Merter, bünyesinde sokak<br />

seviyesinde gerçekleşen hızlı ticaret<br />

hayatı ile 3 adet bloktan oluşan konut yerleşimini<br />

sentezleyen ve içinde bulunduğu<br />

bağlama sırtını dönmeyen bir mimari<br />

dil ile karşımıza çıkıyor. <strong>Yapı</strong> cephesine<br />

uygulanmış gölgeleme elemanları, yeşil<br />

çatılar ve ticari cepheler ile kütlelerin<br />

arasında oluşturulmuş küçük meydanlar<br />

sayesinde iç içe geçmiş yapı kompleksleri,<br />

tasarımda başarılı bir planlama ile<br />

bağlanıyor.<br />

Proje arsasını üç taraftan saran ana caddelerin<br />

kot farklılığına rağmen, Real Merter<br />

projesinde hayata geçirilmiş yaya akışını<br />

içeriye alan küçük meydanlar ve yarı<br />

açık dolaşım alanlarının düşeyde kurduğu<br />

bağlantılarla kesintiye uğramayan bir<br />

sirkülasyon kurgusu elde edilmiş; bu sayede<br />

kente entegre bir yapı oluşturulmuş.<br />

Ticari alanların bulunduğu alt kotlardaki<br />

hareketli yaşamın üst katlardaki konutları<br />

beslemesiyle birlikte, konut alanları için<br />

tercih edilen mahremiyet ve sakinlik bir<br />

karma kullanım tasarım problemi olarak<br />

Tago Architects tarafından incelikli bir şekilde<br />

ele alınmış ve konut alanlarının ihtiyacı<br />

olan yeşil örtü ve sirkülasyon alanları<br />

ticari alanların çatı bölgesinde konumlandırılarak<br />

ticaret ve konut alanları birbirinden<br />

ayrılmış.<br />

Konut bloklarının cephelerinde, parapetlerde<br />

kullanılan grc malzemenin sürekli<br />

form değiştirmesiyle cephede gölge - ışık<br />

oyunları ortaya çıkmış ve böylelikle cephe<br />

tasarımı tekdüzelikten uzaklaştırılmış.<br />

<strong>Yapı</strong>nın her katında parapet farklı noktalarda<br />

kırılıyor; böylelikle ışık vurduğunda,<br />

oluşan gölge - ışık oyunları ile cephe farklı<br />

renklerdeymiş gibi algılanıyor. Cephede<br />

oluşturulan bu farklılık, tasarımda dinamik<br />

bir etki yaratıyor.<br />

89.500 m²’lik toplam inşaat alanına sahip<br />

projede cadde ticareti, mimari tasarımın<br />

bir parçası haline getirilerek, kentle bütünleşen<br />

ve yaşayan bir zemin kurgusu<br />

oluşturulmuş. Arsa ile ana caddelerin<br />

ilişkisinden doğan üçgen formların yumuşatılmasıyla<br />

tasarlanan konut bloklarının<br />

üçgen form cepheleri sayesinde, konut<br />

cephelerinin görüş alanında ferahlığa ve<br />

maksimum manzara seyrine olanak tanınarak<br />

projeye artı bir değer katılmış.<br />

116<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Mimari<br />

ISTMarina<br />

Guardian Glass ile renklendi!<br />

Değişen yaşam biçimleri ve<br />

ihtiyaçlarla yeni bir konut modeli<br />

olarak hayatımıza giren<br />

rezidansların özellikle büyük<br />

şehirlerde birçok farklı örneği<br />

bulunuyor. Y.Mimar Barbaros<br />

Sağdıç imzasıyla İstanbul’da,<br />

İSTMarina AVM üzerinde yükselen<br />

beş blok ise sıra dışı<br />

formlarıyla rezidans deneyimine<br />

farklı bir boyut kazandırıyor.<br />

Tavandan yere kadar<br />

kesintisiz inen panoramik cam<br />

cephelerde kullanılan Guardian<br />

Glass ürünü SunGuard®<br />

HP Royal Blue 41/29 kaplamalı<br />

cam, farklı açılardan<br />

Marmara ve Prens Adaları’na<br />

hakim manzarayı, koyu gök<br />

mavisi bir görünüm altında<br />

kullanıcılarına sunuyor.<br />

Kartal’da, Marmara ve Prens<br />

Adaları’na karşı konumlanan<br />

ISTMarina, Yüksek Mimar<br />

Barbaros Sağdıç ve ekibi tarafından<br />

tasarlanmış bir karma<br />

yaşam projesi. Bu elverişli<br />

konumun olanaklarını en<br />

yüksek seviyede kullanmaya<br />

yönelik olarak tasarlanan<br />

proje, İSTMarina AVM üzerinde<br />

ikisi ‘S’, üçü kademeli<br />

teraslarla yükselen beş bloktan<br />

oluşuyor. Tasarımın farklı<br />

üslubu ise cephelerde tercih<br />

edilen Guardian Glass ürünü<br />

SunGuard® HP Royal Blue<br />

41/29 ile güçlendirilmiş.<br />

Guardian Glass tarafından<br />

geliştirilen, mimarlar ve karar<br />

alıcılar tarafından tercih edilen<br />

bir seçenek olan SunGuard®<br />

HP Royal Blue 41/29,<br />

SunGuard® High Performance<br />

serisi içerisinde, koyu gök<br />

mavisi görünüm ile birleştirilen<br />

sıradışı mekanik özellikler<br />

ile dikkat çekiyor. Homojen<br />

görünüm ve yüksek renk<br />

yayınım indisi ile SunGuard®<br />

High Performance serisi içerisinde<br />

ayrı bir yer edinen<br />

ürün, temperlenebilir, yarı<br />

temperlenebilir, bombelenebilir<br />

ve laminelenebilir özellikleriyle<br />

estetikten, konfordan<br />

ve hayatın renklerinden vazgeçemeyenler<br />

için ideal.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 117


Proje<br />

Ant <strong>Yapı</strong><br />

İngiltere’de<br />

5’inci<br />

projesinin<br />

startını verdi<br />

Ant <strong>Yapı</strong>’nın İngiltere’deki merkez ofisi Ant <strong>Yapı</strong> UK; 20-22 Eaton Place Konut Projesi’ni<br />

tamamlayarak, ülkedeki beşinci projesi olan Apex House ile 163 konutluk komplekse<br />

imza atacak. Yatırım değeri 42 milyon pound değerinde olan projenin 2020 yılında teslim<br />

edilmesi planlanıyor.<br />

Uluslararası alanda en çok iş yapan 86<br />

müteahhitten biri olan Ant <strong>Yapı</strong>, Belgravia’nın<br />

kalbinde yer alan, orjinali dönemin<br />

efsanevi mimarı Thomas Cubitt<br />

tarafından 1850 yılında tasarlanan, iki<br />

geleneksel binanın yenilendiği “town<br />

house” tarzı 20-22 Eaton Palace Konut<br />

Projesi’nin ardından yine Londra’da<br />

Apex House projesine başladı. Londra’nın<br />

Tottenham bölgesinde, Seven<br />

Sisters Caddesi’nde konumlanan ve Ant<br />

<strong>Yapı</strong>’nın ülkedeki beşinci projesi olan<br />

Apex House; biri 23 diğeri ise 7 katlı iki<br />

binadan oluşuyor.<br />

İngiltere’nin yanı sıra şu an Rusya ve<br />

Amerika dahil yurt dışında konut, otel,<br />

fabrika ve rezidans gibi ihalesi kazanılmış<br />

40’ın üzerinde projelerinin bulunduğunu<br />

belirten Ant <strong>Yapı</strong> Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Mehmet Okay, “Yabancı bir<br />

firmanın dahil olmasının çok zor olduğu<br />

İngiltere pazarında, 7 milyon pound yatırım<br />

değerindeki 20-22 Eaton Place Konut<br />

Projesi’ni tamamlarken, Apex House<br />

ile ülkedeki beşinci projemize başlamanın<br />

mutluluğu içindeyiz. Yakın zamanda<br />

İngiltere’de faaliyete geçmemize rağmen<br />

emin adımlarla ilerliyoruz. Tüm işlerini<br />

üstlendiğimiz projenin her aşamasında<br />

titizlikle çalışıyoruz” diye konuştu.<br />

Apex House’da toplam 163 konutun<br />

yanı sıra 4 sıra ev ve her binanın zemin<br />

katında küçük birer dükkân bulunuyor.<br />

John McAslan+Partners’in mimarisini<br />

üstlendiği Apex House; belediyenin sürdürülebilir<br />

ve çevreci tasarım kriterlerine<br />

uygun olarak, toplu taşıma ve bisiklet<br />

kullanımını ön planda tutacak şekilde<br />

tasarlandı. Çevre dostu projenin yapı<br />

bloğunda motorlu araç yerine 295 adet<br />

bisiklet park yeri bulunacak. Yatırım değeri<br />

42 milyon pound değerinde olan<br />

projenin 2020 yılında teslim edilmesi<br />

planlanıyor.<br />

118<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Fuar<br />

Seramiksan, Cersaie’den rüzgar gibi geçti fark<br />

Seramiksan’ın tüm yaşam alanları ve kamusal alanlar için kullanılabilecek<br />

seramik, granit karolardan oluşan yeni ürün çeşitleri ve<br />

vitrifiye ürünleri, Cersaie Fuarı’nda sektör profesyonelleri ve ziyaretçiler<br />

tarafından yoğun ilgi gördü. Seramiksan’ın büyük titizlikle<br />

yürüttüğü güçlü AR GE çalışmaları sonucunda ürettiği farklı ebat,<br />

renk ve desenlerdeki yeni ürünleri fuara damga vurdu.<br />

Seramiksan’ın Cersaie’ye özel olarak oluşturduğu yeni koleksiyonunda<br />

yer alan ’Urban’’, ‘’Terazzo’’, ‘’Rusty’’, ‘’Rock’’ ‘’History’’,<br />

‘’North’’, serileri ve 7 farklı renk seçeneği sunan “Aura Tezgah<br />

üstü Lavabo Serisi” büyük beğeni topladı.<br />

Standartları yükselten Seramiksan, <strong>2018</strong> koleksiyonunda yer<br />

alan Outdoor Koleksiyonuyla da yine bir ilke imza attı. Türkiye’de<br />

ilk kez Seramiksan tarafından 120 x 120, 40 x 120 ebatlarında ve<br />

20 mm kalınlığında colored body (renkli gövde) üretilen Outdoor<br />

Koleksiyonu Cersaie’de sektör profesyonelleri ve ziyaretçiler tarafından<br />

yoğun ilgi gördü.<br />

Seramiksan İhracat Müdürü Rifat Noyan: “Dünyanın en önemli<br />

seramik fuarı olan Cersaie’de yenilikçi kimliğimizin öne çıktığı<br />

koleksiyonumuzla yer aldık. Cersaie bu yıl da birçok sektör<br />

temsilcisi ve profesyoneli ağırladı. Sektörün en önemli fuarı olan<br />

ve trendlerin belirlendiği Cersaie’ye bu yıl da katılmış olmanın<br />

gururunu yaşıyoruz. İlkleri ve yenilikleri gerçekleştirdiğimiz koleksiyonumuzun<br />

fuarda büyük beğeni toplaması bizi çok mutlu etti.<br />

Özellikle ilk defa görücüye çıkardığımız yeni fuar koleksiyonumuz<br />

fuarda ilgi odağı oldu.” dedi.<br />

120<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Kale yenilikçi ürünleriyle Cersaie’de yerini aldı<br />

Cersaie Fuarı’nın dünya seramik pazarında yeni ürün geliştirme<br />

ve bu ürünlerin pazara sunumu açısından önemli bir rolü olduğunu<br />

belirten Kaleseramik Genel Müdürü Okan Gedik “Cersaie’ye<br />

katılan ilk Türk firması olarak, tam 31 yıldır İtalyan tüketici ve<br />

profesyonellerin yanı sıra, farklı coğrafyalardan gelen katılımcılarla<br />

buluşuyoruz. Bu yıl ilk kez Cersaie’de sergilediğimiz, özgün<br />

tasarıma sahip yenilikçi ürünlerimizle, tüketici ve mimar ihtiyaçlarını<br />

en iyi şekilde karşıladığımıza<br />

inanıyoruz. İnovatif ürün grubumuzun<br />

en güzel örneklerinden biri<br />

olan, dünyanın en büyük, en esnek<br />

ve en ince porselen seramiklerinden<br />

Kalesinterflex’i de, fuarda<br />

tüketiciyle buluşturduk. Özellikle<br />

<strong>2018</strong> Truva Yılı’nda, Çanakkale<br />

Seramik markamızın hayata geçirdiği<br />

ve Can Yalman’ın imzasını<br />

taşıyan ‘Truva Koleksiyonu’nu, ilk<br />

kez fuarda dünya seramik pazarına<br />

sunduk” diye konuştu.<br />

Tek alanda üretim yapan dünyanın<br />

en büyük seramik kuruluşlarından<br />

biri olan Kaleseramik çatısı altında,<br />

en güncel teknoloji ile ürettikleri<br />

ürünlerle trendleri belirlemeye<br />

devam ettiklerini vurgulayan Kaleseramik<br />

Yurtdışı Piyasalar Genel<br />

Müdür Yardımcısı Günfer Haklı,<br />

“Avrupa’nın 5’inci, dünyanın 17’nci büyük seramik karo üreticisi<br />

konumundaki Kaleseramik, Kale İtalya’nın faaliyetleri ve marka<br />

yatırımlarımızla daha da güçlendi. Avrupa’dan Amerika’ya, Ortadoğu’dan<br />

Afrika pazarlarına kadar 100’ü aşkın ülkede Kale markalı<br />

ürünlerimiz satılıyor. Dünya standardlarında üretilen ürünlerimiz<br />

gerek tasarım gerek kullanım alanlarında fark yaratarak<br />

tüm satış noktalarında yer alıyor ” dedi.<br />

Güral/Vit yeni tasarımlarını dünyaca ünlü İtalya<br />

Cersaie Fuarı’nda sergiledi<br />

İtalya’nın Bologna şehrinde 24-28 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />

arasında gerçekleşen Cersaie Fuar’ı dünyanın<br />

birçok yerinden gelen milyonlarca ziyaretçiye ev<br />

sahipliği yaptı.<br />

Uluslar arası sektör temsilcileri ve profesyonellerini<br />

buluşturan, inşaat sektöründe dünyanın en büyük<br />

üç fuarından biri olan Cersaie Fuarı’na 2008<br />

yılından bu yana katılan Güral/Vit, etajerli, takım,<br />

puzzle mobilya üstü tezgah altı olmak üzere tüm<br />

lavabo çeşitlerini ziyaretçilerin beğenisine sundu.<br />

Seri ürünlerden, klozet ve lavabolar başta olmak<br />

üzere birçok farklı tasarımı ziyaretçiler ile buluşturdu.<br />

2010’da Red Dot ödülüne layık görülen WC Health<br />

ürününü tasarlayan Av. Nesrin Güral’ın yeni tasarımlarını<br />

da bu fuarda ilk kez ziyaretçilerin beğenisine<br />

sundu. Yeni tasarımlarının yanı sıra, özgün ve<br />

modern koleksiyonlarını da fuar boyunca sergiledi.<br />

Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı<br />

Harika Güral; Fuara Türkiye’den ve dünyadan<br />

birçok markanın katıldığını, rekabetin her sene<br />

büyüdüğünü, Güral/Vit olarak bu sene ihracata daha da ağırlık<br />

verdiklerini söyledi. Ana pazarlarının Fransa, İngiltere, Hollanda<br />

ve Avusturalya olduğunu, İsrail, Rusya ve Ortadoğu’nun da umut<br />

vadeden pazarlar olduğunu belirtti. Hedef pazarlarının ise Katar,<br />

İsrail, Rusya ve Almanya olduğunu ekledi.<br />

Cersaie Fuarı’na katılan ziyaretçiler, seramik, banyo, yer döşemeleri,<br />

duvar kağıtları gibi ürünlerde dünya trendlerini, yeni sezonun<br />

temalarını ve yeni koleksiyonları görme şansını yakaladı.<br />

Ayrıca fuar; uluslararası ticari işbirliklerine de hız getirdi.<br />

122<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Fuar<br />

Bien Cersaie’de yeni koleksiyonlarını tanıttı<br />

24-28 Eylül <strong>2018</strong> tarihlerinde İtalya’nın Bologna Şehri’nde<br />

düzenlenen Cersaie Fuarı’na katılan Bien,<br />

<strong>2018</strong> yeni büyük ebatlı karoları, ödüllü koleksiyonlarından<br />

örnekler ve ıslak zeminlere yönelik ürünler<br />

sunan Bien Banyo’nun yeni ürünleriyle dikkat çekti.<br />

Dünyanın en büyük platformlarından olan, sektör<br />

profesyonellerini, mimar, müteahhit ve tasarımcıları<br />

bir araya getiren Cersaie’de, Bien 192 metrekarelik<br />

bir alanda zengin ürün gamını profesyonellerle<br />

buluşturdu.<br />

YENİ KOLEKSİYONLAR DİKKAT ÇEKTİ<br />

Fuarla ilgili katılımın beklentilerinin üzerinde olduğunu<br />

söyleyen Bien Yurtdışı Satış ve Pazarlama<br />

Müdürü Mehmet Özmal hedef pazar olarak belirledikleri<br />

Almanya, İngiltere, Fransa, Amerika ve İsrail’in<br />

Türk seramik ihracatının %50’sini oluşturduğunu<br />

söyledi. Bien’in ihracat odaklı bir firma olduğunu<br />

sözlerine ekleyen Özmal, bu ülkelerden pay almanın<br />

firmalarının ihracatına yansımasının ciddi<br />

oranda olacağını, ayrıca ihracat payını artırmak istedikleri<br />

ülkeler arasında Kanada, Katar, Hollanda,<br />

Belçika’nın da olduğunu dile getirdi. Özmal, fuarda 100x100cm,<br />

120x120cm, 60x180cm ve 60x120cm ebatlara ilginin büyük olduğunu,<br />

ürünlerdeki yeni özelliklerin de dikkat çektiğini belirtti.<br />

Türk seramiğinin marka değerinin arttığını dile getiren Özmal<br />

fuara dünyanın her yerinden sektörün önde gelen üreticileri katılıyor.<br />

Biz de Cersaie gibi prestiji yüksek olan fuarlar sayesinde<br />

markamızı dünyaya ve Avrupa’ya tanıtıyoruz’’ dedi.<br />

Yaşam alanlarına kazandırdığı modernliği ve doğallığı bir kez<br />

daha gözler önüne seren Bien Seramik, mermer, beton, doğal<br />

taş, ahşap ve konsept seramiklerinin yanı sıra üstün teknolojisi<br />

ile sektöre kazandırdığı ürünlerle de fuarda göz doldurdu.<br />

Seranit, Cersaie’de yeni ürünlerini sergiledi<br />

<strong>Yapı</strong> sektörünün köklü kuruluşlarından ve Türk seramiğinin dünyadaki<br />

en önemli temsilcilerinden Seranit, her sene olduğu gibi<br />

bu sene de 24-28 Eylül tarihlerinde İtalya’nın Bologna kentinde<br />

düzenlenen, dünyanın en büyük seramik fuarı Cersaie’de Salon<br />

19’da yer alan D9-C10 standında<br />

ürünlerini görücüye çıkardı.<br />

Seranit Cersaie standında, Son<br />

teknolojiyle üretilen, farklı yüzey<br />

ve renk alternatiflerine sahip<br />

yeni Teknik Porselen ürünlerinin<br />

yanı sıra zengin ebat, renk<br />

ve desen seçenekleriyle ahşap,<br />

mermer, doğal taş, beton koleksiyonundan<br />

ürünlere yer verdi.<br />

Geniş desen ve renk seçenekleri<br />

ile her ihtiyaca yönelik çözümler<br />

barındıran Seranit’in 40x120<br />

ve 30x90cm ebatlarındaki duvar<br />

koleksiyonları da Cersaie’de yerini<br />

aldı. Buna ek olarak 10x30,<br />

20x20, 10x10 ve altıgen gibi<br />

küçük ebatları bünyesinde toplayan<br />

yepyeni bir koleksiyonda ziyaretçilerin<br />

beğenisine sunuldu.<br />

Seranit’in en çok ilgi gören inovatif<br />

ürünü Aquanit Porselen<br />

Duş Karosu uygulama alternatifleri,<br />

geniş portföyü ve model alternatifleri<br />

ile stantta sergilendi.<br />

Bunun yanında, diğer inovatif ürünlerinden Seravista Porselen<br />

Basamak ve Duostone Kompozit Köpük Karo da stantta yerini<br />

aldı<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 123


Fuar<br />

Ege Seramik,<br />

Hi-Tile Technology malzemeleri ile<br />

Cersaie Fuarı’nda fark oluşturdu<br />

Başarılı ve verimli bir fuar geçiren Ege Seramik, fuara özel olarak geliştirilen<br />

serilerini yerli yabancı birçok tasarımcı, sektör temsilcisi ve<br />

profesyonelle buluşturdu. Tasarım çizgisi ile rakiplerinden ayrılmayı<br />

başaran Ege Seramik, yeni Hi-Tile Technology malzemeleri ile <strong>2018</strong><br />

CERSAIE Fuarı’nda trendlerin öncüsü olduğunu bir kez daha ispatladı.<br />

Crystal shine effect, glossy effect ink, deep effect ink ve granillia<br />

application olmak üzere 4 yeni malzemeyi kapsayan Hi-Tile Technology<br />

sınıfı malzemelerin her biri ile farklı bir yüzey elde ediliyor. Ekstra<br />

parlaklık, kısmi parlaklık, rölyef etkisi ve doku kazandıran bu yeni malzemeler<br />

ile desenler çok daha etkili ve gerçekçi bir görünüm kazanıyor.<br />

<strong>2018</strong> CERSAIE Fuarı’nı değerlendiren Ege Seramik Genel Müdürü<br />

Göksen Yedigüller, “Ege Seramik olarak güzel bir fuar geçirdik. İhracatın<br />

önemini her geçen gün arttırdığı günümüzde CERSAIE Fuarı gibi<br />

global organizasyonların önemi de artıyor sektörümüz için. Bu çerçevede<br />

özel olarak hazırladığımız Autumn Collection <strong>2018</strong> serilerimizin<br />

lansmanını fuarda gerçekleştirdik. Koleksiyon kapsamında 20’den fazla<br />

yeni serimiz var. Koleksiyondaki en önemli farklılık belli serilerimizde<br />

kullandığımız yeni Hi-Tile Technology malzemelerimiz oldu diyebiliriz.<br />

Farklı yüzey etkilerine sahip bu malzemeler Ege Seramik olarak teknolojiyi<br />

ne kadar yakından takip ettiğimizin bir ispatı aslında. Kısacası<br />

emeklerimizin karşılığını fazlasıyla aldığımız, yeniliklerimiz ile fark<br />

yarattığımız bir fuarı daha tamamlamış olmanın gururunu yaşıyoruz”<br />

dedi.<br />

Göksen Yedigüller / Ege Seramik Genel Müdürü<br />

Merter Savaş / Ege Vitrifiye Genel Müdürü<br />

Ege Vitrifiye,<br />

yine seçkin ürünleri ve<br />

tasarımlarıyla öne çıktı<br />

Son yıllarda tasarıma verdiği değer ile öne çıkan Ege Vitrifiye, portföyünden<br />

seçkin ürünleri Cersaie Fuarı’nda sergiledi. Mat renkli<br />

ürünler, kanalsız yıkama sistemine sahip klozetler ve dokulu çanak<br />

lavabolar standın en çok ilgi gören ürünleri arasındaydı. Avrupa<br />

Ürün Tasarım Ödülüne sahip Catamaran ve Finikia serileri de özel<br />

projeler için farklı ülkelerden mimarlar ve tasarımcılara tanıtıldı.<br />

Ege Vitrifiye Genel Müdürü Merter Savaş “Cersaie Fuarı uzun<br />

yıllardır sektöre hizmet eden, en büyük fuarlarından bir tanesidir.<br />

1983 yılında seramik satıcıları ile seramik satın alıcılarını bir platformda<br />

buluşturma amacıyla başlamış, günümüze kadar her sene<br />

düzenlenmiş ve geçtiğimiz günlerde ise 36. sını gerçekleştirmiştir.<br />

Ege Vitrifiye olarak düzenli katılım gösterdiğimiz Cersaie Fuarı’nı<br />

bu sene de başarıyla tamamladık. Özel olarak tasarlanan standımızda<br />

beş gün süreyle, dünya standartlarında tasarlayıp ürettiğimiz<br />

ürünlerimizi sergiledik, markamızı ve ülkemizi temsil ettik” diye<br />

belirtti.<br />

Cersaie Fuarı’nın ihracata olan katkısını değerlendiren Savaş “<br />

Ege Vitrifiye toplam üretiminin %65’i, başta Avrupa olmak üzere<br />

dünyada 72 farklı ülkeye ihraç edilmektedir. Cersaie Fuarı’na katılımımız,<br />

firmamız için yeni müşteri potansiyelleri yaratırken, takip<br />

ettiğimiz güncel trendler, yeni dönem portföy çalışmalarımıza katkı<br />

sağlamaktadır. Katma değerli ürünlerimizi doğru platformlarda<br />

doğru satın alıcılarla buluşturmamız açısından katılım gösterdiğimiz<br />

yurtdışı fuarların önemi büyüktür” diye ekledi.<br />

124<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


YENİ ÜRÜNLER<br />

ELEKTRİK<br />

Thea Sistema<br />

Günsan<br />

AYDINLATMA<br />

Günsan<br />

YAPI KİMYASALLARI<br />

Sista<br />

EL ALETLERİ<br />

Dewalt


SERAMİK<br />

Seramiksan<br />

Bien<br />

Çanakkale<br />

Edilcuoghi<br />

ARMATÜR<br />

İdeal Standart<br />

Hansgrohe<br />

Bİen<br />

BOYA<br />

Marshall<br />

Dyo<br />

Alligator<br />

VİTRİFİYE<br />

İsvea<br />

Vitra<br />

ALÜMİNYUM<br />

Reynaers<br />

BANYO<br />

Villeroy&Boch<br />

ZEMİN<br />

Ateco


Armatürün Eşsiz Zarafeti, Ideal Standard ‘Melange Serisi’nde<br />

Dünyaca ünlü tasarımcılar Thomas Fiegl ve Achim Pohl tarafından<br />

kurulan ve uluslararası birçok ödülün sahibi ArteFakt Tasarım<br />

Ofisi’nin Ideal Standard için özel olarak tasarladığı Melange<br />

Serisi, tüm lavabo, küvet ya da bidelerle kolaylıkla uyum sağlayabilen,<br />

zarafeti teknoloji ile buluşturan eşsiz bir seri.<br />

Ideal Standard Melange Serisi, minimalist ve duyarlı tasarımıyla<br />

banyoları eşsiz bir zarafetle buluşturuyor. Düz geometrik şekilleri,<br />

yumuşatılmış çizgiler ile tamamlayan seri, tasarımsal şıklığının<br />

yanı sıra sahip olduğu teknoloji ile de kullanıcısına birçok<br />

avantaj sağlıyor.<br />

German Design Award sahibi Melange Serisi, zarif ve yumuşak<br />

hatları ve rahat kullanımı ile şık banyolara uygun<br />

çözümler sunuyor. 5 lt/dk su tüketimi ve Click Kartuş<br />

özelliği ile yüksek performans, rahatlık, tasarruf<br />

ve konfor sağlayan seride; küvet, duş, lavabo<br />

ve banyo bataryası bulunuyor.<br />

Minimum Isı Kaybı ve Doğalgaz Tüketimi<br />

Melange Serisinde, Ideal Standard’ın geliştirdiği teknolojiler arasında<br />

yer alan Cool Body, Isı Limitleyici, Esay Fix ve Gizli Perlatör<br />

özellikleri bulunuyor. Kontrollü bataryalar ve akıllı sistemler<br />

ile lavabo bataryalarında ısı kaybı minimuma indirilerek istenilen<br />

sıcaklıktaki su anında kullanıcıya iletiliyor. Isı kaybının önlenmesi<br />

nedeniyle tüketilen doğalgaz performansını da düşüren Blue<br />

Teknoloji sayesinde ev ekonomisinde de tasarruf sağlanıyor. Ayrıca<br />

ısınmayan ana metal gövde sayesinde Cool Body teknolojisine<br />

de sahip olan bataryalar, el yakmıyor ve özellikle çocuklar<br />

için maksimum güvenlik sağlıyor.<br />

ISVEA’dan banyolarda “Engelsiz yaşam”<br />

İtalyan ISVEA, çocuk, yaşlı ve engelliler için<br />

banyolarda hayatı kolaylaştıran tasarımlara<br />

imzasını atıyor. ISVEA’nın e-Motion teknolojisiyle<br />

hayata geçirdiği banyo dolapları,<br />

asma monoblok lavabo ve engelli lavabolarının<br />

yüksekliği uzaktan kumanda sistemi<br />

ile kullanıcı ihtiyacına göre ayarlanabiliyor<br />

ve böylece banyolarda engelsiz bir yaşamın<br />

kapıları aralanıyor.<br />

Günümüz banyolarında hayatı kolaylaştıran<br />

ve güvenli bir kullanım sunan tasarımlar kullanıcıların<br />

ilk tercihleri arasında yerini alıyor.<br />

Özellikle yaşamının belli dönemlerinde kısıtlı<br />

hareket imkanı olan çocuklar, yaşlılar ve<br />

engelliler için işlevsel ve fonksiyonel tasarımlar<br />

son derece önemli.<br />

ISVEA’nın banyolar için geliştirdiği e-Motion<br />

sistemi, kablosuz uzaktan kumanda sistemiyle<br />

lavabo ve banyo dolabının yüksekliğini<br />

kullanıcının ihtiyacına göre ayarlanmasına<br />

olanak veriyor. Böylece, lavabo dolapları,<br />

asma monoblok lavabo ve engelli lavaboları<br />

çocukların ve yaşlıların kullanımına uygun<br />

hale geliyor ve güvenli bir kullanım sunuyor.<br />

e-Motion’da yükseklik 25 cm’e kadar 3 kademeli<br />

olarak ayarlanabiliyor. Bu sistem<br />

çocuk ve yaşlıların yanı sıra engelliler için<br />

de güvenli ve son derece pratik bir kullanım<br />

sunuyor.<br />

128<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Seramiksan’dan yenilikler…<br />

Sonbaharın büyüleyici romantizmini<br />

tasarımlarına yansıtan Seramiksan’ın,<br />

trend mekanlar isteyenler<br />

için oluşturduğu yeni serileri; History,<br />

Sicilya ve North<br />

Seramiksan’ın ilk defa Cersaie’de<br />

ziyaretçilerinin beğenisine sunduğu<br />

yeni serileri arasında yer alan<br />

History Koleksiyonu, Sicilya Serisi<br />

ve North Serisi, tarihi ve rustik dokuyu<br />

yaşam alanlarında hissetmek<br />

isteyenlerin tercihi oluyor. Seramiksan’ın<br />

zarif detayları bünyesinde<br />

barındıran koleksiyonlar, hem yerde<br />

hem de duvarda kullanılabilme<br />

özelliği ve zengin desen seçenekleriyle<br />

bambaşka atmosferler yaratma<br />

imkanı sunuyor.<br />

History Koleksiyonu<br />

North Serisi<br />

Sicilya Serisi<br />

Geçmişin izinde tarihi bir<br />

yolculuğa çıkmak isteyenler<br />

için History Koleksiyonu<br />

Geleneksel çini motiflerinden ilham<br />

alarak tasarlanan ve tarihi dokuyu<br />

yaşam alanlarına yansıtan History<br />

Koleksiyonu, birbirinden farklı zengin<br />

desenleri ile mekanlara İspanyol<br />

esintileri taşıyor. Koleksiyon, klasik<br />

desenlerini tek başına kullanabilmenin<br />

yanı sıra farklı desen seçenekleri<br />

ile kombin edilebilmesiyle de<br />

özgün mekanlar yaratmada hayal<br />

gücünün sınırlarını zorluyor. Kastilya,<br />

İris, Navarra, Galiçya, Endülüs<br />

olarak 5 farklı desen seçeneği ve<br />

birlikte uyumlu köşe ve kenar bordürleri<br />

ile History Koleksiyonu, sizi<br />

geçmişe doğru tarihsel bir yolculuğa<br />

çıkarıyor.<br />

Beyaz rengin ferahlığı<br />

ahşabın sıcaklığıyla<br />

buluşuyor: North Serisi<br />

Kuzey’e Yolculuk… “Beyaz Geceleri”<br />

ile ünlü Kuzey ülkelerinden ilham<br />

alınarak tasarlanan North Serisi,<br />

rustik dekorasyon tarzını, eskitme<br />

beyaz ahşap görünümü ile tamamlıyor.<br />

Yüzeyindeki soğuk renk tonunu<br />

yumuşak geçişler ile harmanlayan<br />

seri, mekanları zamanın ötesinde<br />

bir görünümle buluşturuyor.<br />

Mekanlara Akdeniz Esintisi:<br />

Sicilya Serisi<br />

İsmini mavinin her tonuyla kendine<br />

davet eden denizi, üzerinde yaşamış<br />

medeniyetlerden kalan binlerce<br />

yıllık tarihi eserleri ile Akdeniz’in en<br />

büyük adasından alan Sicilya Serisi,<br />

Akdeniz romantizmini hayatınıza<br />

katıyor. Geçmiş yıllarda yaşıyormuş<br />

hissi veren eskitme görünümüyle<br />

Sicilya’nın zengin tarihi dokusunu<br />

yansıtan seri, dokunma hissi yaratan<br />

yumuşak rölyefli dokusuyla dikkat<br />

çekiyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 129


VitrA’dan düzenli ve ferah banyolar<br />

VitrA’nın Sento banyo koleksiyonu,<br />

yuvarlak hatlı modern tasarımı ve<br />

akıllı saklama alanı çözümleriyle,<br />

düzenli ve ferah banyolar tasarlanmasına<br />

olanak sağlıyor.<br />

VitrA’nın ferah banyolar yaratan<br />

banyo koleksiyonu Sento, fonksiyonelliğiyle<br />

dikkat çeken mobilyaları ve<br />

farklı büyüklükteki mekanlara uygun<br />

lavabo ve klozet alternatifleriyle, ailedeki<br />

herkesin banyoda aradığı çözümleri<br />

bir arada sunuyor. Yalın ve<br />

sıcak tasarımıyla İskandinav tarzını<br />

banyolara taşıyan Sento, zarif görünüşü<br />

kadar konforuyla da öne çıkan<br />

Seat duş teknesiyle de kombinlenebiliyor.<br />

Seat’in entegre oturma alanı,<br />

pratik ve ergonomik bir duş deneyimi<br />

vadediyor.<br />

VitrA Tasarım Ekibi’nin imzasını taşıyan<br />

Sento koleksiyonu, fonksiyonel<br />

saklama üniteleriyle de dikkat<br />

çekiyor. Çamaşır sepetli boy dolabı,<br />

temizlik dolabı, çamaşır makinesi<br />

dolabı gibi modüller, daha düzenli<br />

ve ferah banyolar tasarlanmasına<br />

olanak tanıyor. Çamaşır makinesi<br />

veya klozet üzerine konumlandırılabilen<br />

üst dolap ise banyoda yeni<br />

saklama alanları yaratıyor.<br />

Hansgrohe‘den “Suya Dair Yenilikçi Fikirler…”<br />

Banyo, mutfak armatürleri, duş başlıkları<br />

ve duş sistemleri alanında dünyanın<br />

lider üretici firması Hansgrohe, 117 yıldır<br />

140’tan fazla ülkede hansgrohe ve Axor<br />

global markalarıyla uluslararası alanda<br />

faaliyetlerine devam ediyor. Kara Orman<br />

merkezli grup, mikro ince damlalar sayesinde<br />

rahatlatıcı bir yumuşaklık sağlayan<br />

yeni PowderRain sprey ve mutfaklarda<br />

yepyeni bir dönemi başlattığı şık, fonksiyonel<br />

paslanmaz çelik ve granit eviyeleriyle<br />

su ile olan mükemmel yolculuğuna<br />

devam ediyor.<br />

PowderRain ile rahatlatıcı,<br />

yumuşak duş keyfi…<br />

Duş keyfi günlük hayatımızın özel ve vazgeçilmez<br />

bir parçasıdır. Tam da bu noktada<br />

hansgrohe yeni PowderRain sprey ile<br />

kullanıcılara eşsiz ve özel bir duş deneyimi<br />

sunuyor. Geleneksel duşlardan farklı olarak<br />

PowderRain’de tek bir ince akış bulunuyor.<br />

Ayrıca duş başlığından yönlendirilen<br />

su, spreyden son derece sessiz bir şekilde<br />

akar. Mikro incelikteki damlalar, cildi sudan<br />

oluşan bir kozayla kaplarken sanki yumuşak<br />

bir yaz yağmuru altında duruyormuşcasına<br />

eşsiz bir duş keyfi yaşatıyor.<br />

130<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Bien’in dış cephe karo kaplamaları dayanıklı ve estetik<br />

Tasarımı ve işlevselliği en son teknoloji ile birleştiren<br />

ürünleriyle yapı sektörüne hizmet veren<br />

Bien Seramik’in dış cepheye yönelik ürün<br />

gamı binalarda dayanıklılığın yanı sıra estetik<br />

görünüme de katkı sağlıyor.<br />

Günümüz iklim koşullarında yağmura, doluya,<br />

rüzgâra karşı dayanıklı olan Bien Seramik’in,<br />

dış cephe karoları farklı ebat, renk ve yüzey<br />

seçenekleri ile yapılara çözümler sunuyor. Kolay<br />

temizlenebilme özelliğiyle avantaj sağlayan<br />

Bien Seramik karoları, belli ölçülerde ses<br />

ve ısı yalıtımında da etkili oluyor.<br />

Doğayı referans alan Bien Seramik, doğal taş,<br />

mermer ve ahşap görünümlü tasarımlarıyla dış<br />

cepheler için vazgeçilmez bir yerde duruyor.<br />

Rustik banyoların yeni tamamlayıcısı: Bien Lado Armatür Serisi<br />

Bien Banyo her zevke uygun zengin ürün çeşitliliği, iddialı tasarımları<br />

ve daha önce denenmemiş yeniliklerle sektöre farklı<br />

çözüm önerileri sunuyor.<br />

En son teknolojiyi kullanarak üretim yapan Bien Banyo’nun Lado<br />

Armatür Serisi, tasarımıyla rustik tarzda dekore edilen banyo<br />

ve mutfaklara alternatif oluşturuyor. Bien Banyo’nun tasarladığı<br />

Lado Armatür Serisi, doğallığı ve eski unsurlar barındırmasıyla<br />

son yıllarda ön plana çıkan rustik stilin adeta tamamlayıcısı…<br />

Seride krom ve fırçalı bronz gövde kaplaması olmak üzere iki<br />

farklı yüzey alternatifi, ayrıca her iki gövde kaplamasına ait, lavabo<br />

bataryası, yüksek tip lavabo bataryası, banyo bataryası,<br />

mutfak bataryası ve duş bataryası bulunuyor.<br />

Tasarımıyla dikkat çeken seri banyolarınıza işlevsellik ve teknolojiyle<br />

beraber doğallık, estetik kazandırıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 131


Çanakkale Seramik, yeni serisi Fiore ile daha şık ve daha modern<br />

Seramik karoda geliştirdiği<br />

özel tasarımlarla trendleri belirleyen<br />

ve tüketici tercihlerinde<br />

ilk sırada olan Çanakkale Seramik’in<br />

Fiore serisi, sıra dışı<br />

mermer dokusu ve farklılaşan<br />

tonları ile mekanlara ferahlık<br />

hissi katıyor.<br />

Yenilikçi ve trend ürünleriyle<br />

tüketicilerin beğenisine hitap<br />

eden Çanakkale Seramik, yeni<br />

serisi Fiore ile mekanlara şık<br />

ve estetik bir görünüm kazandırıyor.<br />

Yer ve duvar dekorasyonları<br />

için ideal seçenekler sunan Fiore<br />

serisi, 4 modülden oluşan<br />

dekoru ile duvarlara floral bir<br />

etki verirken, geometrik dekor<br />

seçeneği ile modern mekanlar<br />

yaratmaya olanak sağlıyor.<br />

40x80cm parlak duvar karoları<br />

ve dekorları ve 60x60cm parlak,<br />

düşük su emmeli yer karolarından<br />

oluşan Fiore serisi kemik,<br />

bej ve gri renk seçenekleri<br />

ile kullanıcının beğenisine sunuluyor.<br />

Edilcuoghi’nin ahşap görünümlü Wornwood serisi<br />

Edilcuoghi, ahşap gönümlü Wornwood<br />

serisi ile mekanlardaki klasik<br />

ve elegan duruşu pekiştiriyor.<br />

Farklı dekor seçenekleriyle kullanıcıya<br />

tasarımda özgürlük veren seri,<br />

aynı zamanda rafine ve klasik bir<br />

tarz arayanların ilk tercihi oluyor.<br />

İç mekan tasarımı sektöründe uzmanlaşmış<br />

olan Edilcuoghi, en<br />

son tasarımları modern teknolojiler<br />

ile birleştirerek farklı formatlarda,<br />

renklerde ve yüzeylerde yer ve duvar<br />

döşemelerini kullanıcıların beğenisine<br />

sunuyor.<br />

Edilcuoghi, tasarım ilhamını ahşap<br />

formların modernize edilmesinden<br />

aldığı Wornwood serisi ile evlere<br />

elegan bir dokunuş kazandırıyor.<br />

Ahşap görünümü çağdaş yüzeylerle<br />

buluşturan seri; stil sahibi,<br />

modernize edilmiş nostalji hisli mekanlar<br />

yaratarak, zamansız tarzı<br />

ile de zarafet ve güzellik hissini bir<br />

arada yansıtıyor.<br />

Edilcuoghi’nin tüm serileri, Kale’nin<br />

dünyanın seçkin şehirlerinde bulunan<br />

mağazaları ve Türkiye’deki<br />

showroom’larında tüketicilerle buluşuyor.<br />

132<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

Villeroy&Boch lüks ve rahatlatıcı banyolar<br />

Villeroy&Boch markasının<br />

270 yıllık ihtişamını banyolara<br />

yansıtan Finion koleksiyonu,<br />

lüks ve rahatlatıcı bir atmosfer<br />

yaratılmasına olanak tanıyor.<br />

Dünyanın en eski ve bilinen<br />

markası Villeroy&Boch için endüstriyel<br />

tasarımcı Patrick Frey<br />

tarafından tasarlanan Finion,<br />

sofistike hatları ve ince işçiliğiyle<br />

dikkat çekiyor. 2017 iF<br />

tasarım ödülüne sahip koleksiyon;<br />

özel seramikleri, zengin<br />

mobilya seçenekleri ve şık aydınlatma<br />

konseptiyle, banyoyu<br />

ayrıcalıklı bir yaşam alanına<br />

dönüştürüyor.<br />

Villeroy&Boch’un Finion banyo<br />

koleksiyonundaki lavabo<br />

ve küvetler, inceliğin sınırlarını<br />

zorluyor. Kullanılan özel malzemelerle,<br />

lavaboların kalınlığı 6<br />

mm, küvetlerinki ise 15 mm’ye<br />

kadar düşürülüyor. Net bir tasarım<br />

çizgisi sunan koleksiyon,<br />

ayna ve mobilyalara entegre<br />

edilen uzaktan kumandalı şık<br />

aydınlatmasıyla banyonun havasını<br />

değiştiriyor.<br />

Reynaers Hi-Finity ile cam duvarlar, konfor ve estetik sunuyor<br />

Hi-Finity Sürme Kapılar, modern yapılarda cam duvarların yerini<br />

alıyor. Aynı anda birçok özelliği bir denge çerçevesinde birleştiren<br />

camlı kapılar, son teknolojinin ürünü olarak tanımlanıyor.<br />

<strong>Yapı</strong>nın tasarımını estetik kaygılarla oluştururken, performans<br />

çözümlerini en üst düzeyde elde edebiliyorsunuz bu sistemde.<br />

Ergonomik olarak tasarlanmış kapı kolu ve<br />

gizli kilitleme sistemi ile yerden tavana ve<br />

duvardan duvara maksimum düzeyde cam<br />

görünüme sahip olabilirsiniz.<br />

Aynı zamanda ısı yalıtımı ile enerji tasarrufunu maksimum düzeyde<br />

tutan Hi-Finity Sürme Kapılar hava koşullarına karşı direnci<br />

ile güven veriyor. Ses yalıtımı özelliği ile performansı en<br />

üst seviyeye taşırken, içerdeki ambiyansı sizin tasarlamanıza<br />

yardımcı oluyor.<br />

MODERN VE ŞIK GÖRÜNÜM<br />

Tasarımı, zamanın diliyle ifade eden Hi-Finity,<br />

modern çizgiden ödün vermeyen kullanıcıların<br />

ve mimarların öncelikli tercihi olarak<br />

karşımıza çıkıyor. Hi-Finity Sürme Kapılar,<br />

ev ile bahçe arasındaki fonksiyonel bir bölme<br />

olmaktan çok daha fazlası olduğunu,<br />

kullanıldığı alanlara karakter kazandırarak<br />

kanıtlıyor. Hi-Finity Sürme Kapılar’ın cam<br />

kanatları sistemin taşıyıcısı konumunda<br />

denge sağlarken, camın yarattığı bütünlük<br />

ve şeffaflık duygusu mekanı bir bütün olarak<br />

algılamanıza neden oluyor.<br />

Sistemde, tavan, zemin ve duvar profillerinin<br />

gizlenebilme özelliği de var. Panellerin arasında<br />

yer alan 35 mm genişliğindeki dikey<br />

profiller, siyah ve ince görüntüsüyle mimari<br />

bir unsur olduğunu da hissettiriyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 133


Marshall’dan “Evinize sanatsal dokunuşlar” için öneriler<br />

mavisi, sarısı ve neon sarısı<br />

gibi muhteşem floresan<br />

renk tonları koyu renklerle<br />

eşleştirildiğinde harika görünür.<br />

Canlı renkler ve floresan vurgular kullanarak çarpıcı bir duvar<br />

oluşturmak çok kolay. Maksimum etki yaratmak için, nötr bir renk<br />

uyumu ile yüksek voltajlı renk parlamalarını eşleştirmek gerçekten<br />

çarpıcı bir etki yaratır. Kontrast güçlü bir araçtır, bu nedenle<br />

birbirlerini ön plana çıkaran okyanus yeşili ve turuncu veya safir<br />

ve limon sarısı gibi güçlü renkler tercih edilmeli. Beyaz sevenler<br />

ise tamamen beyaz bir fon ile başlayabilir ve yan yana geniş<br />

renk bloklarını boyayarak, bir renk bloğu etkisi yaratabilirler.<br />

Muhteşem bir flor dokunuşu da duvarlara heyecan katar. Elektrik<br />

Şeritli boya etkisi ile<br />

yaratıcılığı tetikleyin<br />

Marshall, evdeki sanatsal<br />

dokunuş önerilerinden biri<br />

de çalışma odasının duvarlarını<br />

modern ama huzurlu<br />

bir çalışma alanı yaratan<br />

çarpıcı şeritler ile donatmak.<br />

Şeritli duvarı gömme dolap,<br />

şömine veya kitap rafları<br />

gibi ev ya da ofisinizdeki<br />

mevcut mimari bir özelliğin<br />

yakınına planlamak etkiyi<br />

artırır. Alanın hâlihazırda<br />

bulunan hatlarla oynayarak, kolaylıkla harika bir grafik etki yaratılabilir.<br />

Renk tonları seçerken kişiye kendisiniz rahatlamış hissettiren<br />

ancak aynı zamanda yaratıcılığı tetikleyen renkleri seçmek<br />

gerekir. Pek çok farklı renkler kullanılabilen bu tarza örnek<br />

oluşturması için Marshall, kurşun rengi, taş grisi ve barut rengini<br />

seçti. Bu renklerdeki şeritler kitap raflarına kadar uzatılarak ortamda<br />

görsel bir ilgi odağı oluşturan uzatılmış bir görünüm elde<br />

edildi.<br />

Ateco Zemin ile 3 adımda hijyenin manifestosu<br />

İç mekânların temizliğini sağlayan en kuvvetli enstrümanın paspas<br />

olduğunu söyleyen Ateco Zemin Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Zafer Işık, doğru bir paspas sisteminin 3 aşamadan oluştuğunun<br />

altını çizdi. İnsan trafiğinin yoğun olduğu yerlerde hijyeni sağlamanın<br />

çok zor olduğu gibi bir o kadar da kolay olduğunu belirten<br />

Işık, “İnsan trafiğinin yoğun olduğu genel mekanlarda kirler ayakkabı<br />

yoluyla dışarıdan içeriye taşındığı için kapı önlerinde doğru<br />

paspas kullanarak temizliğini sağlamak mümkün. Bunun için ise<br />

3 aşamalı paspas sistemleri yeterlidir” dedi.<br />

“Doğru paspas seçimi şirketlerin<br />

karlılıklarını artıran bir unsurdur”<br />

İlk olarak dışarıdan içeriye girerken kaba kiri sıyıracak<br />

olan kıvırcık paspas diye tabir edilen Z-mat<br />

Zigzag Paspas sisteminin kullanılması gerektiğini<br />

belirten Işık, şirketlerin bu ve benzeri paspaslarla<br />

ilk aşamayı verimli olarak konumlandırabileceklerini<br />

belirtti. Işık, “İkinci olan ara mekânda ise ayakta<br />

arta kalan kirleri temizleyebilmek için alüminyum<br />

profiller üzerine halı şeritlerden oluşan halı yüzeyli<br />

paspas kullanılmasını öneriyoruz. Bu paspas alüminyum<br />

aralıklı olması sebebiyle kirleri aralarda<br />

tutarak yani bir nevi absorbe ederek saklıyor. Halı<br />

şeritlerinden oluşan bu paspas sayesinde ayakkabıda<br />

kalan ıslaklık emilirken aynı zamanda da kalan<br />

kirlerden de arındırmış oluyorsunuz. Son aşamada<br />

ise tamamen ayakkabının altını kurutmaya<br />

yönelik olan halı türünden nem alıcı toz kontrol dediğimiz<br />

paspaslar kullanılmalıdır. Aynı zamanda bunları rulo halı<br />

şeklinde serilen yolluk diye de adlandırabiliriz. İş yeri sahipleri<br />

yeteri derecede paspas kullanımını teknik aşamalarıyla uyguladıkları<br />

zaman birçok avantaj sağlamış olacaklardır. Öncelikle<br />

ellerinde paspasla dolaşan temizlik görevlilerinin gereksiz yere<br />

istihdam edilmesinden ve bunun masrafından kurtulmuş su ve<br />

temizlik malzemelerinden de tasarruf ederek çevreye de duyarlı<br />

bir birey ve bir marka olmuş oluyorsunuz.” dedi.<br />

134<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

DEWALT Kablosuz Elektrikli El Aletleri artık çok daha güvenli<br />

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün raporuna göre<br />

Türkiye, ölümlü iş kazalarının en çok yaşandığı ülkeler<br />

arasında yer alıyor. Bu kazaların yüzde 22’si<br />

düşme ve elektrik çarpması sonucu gerçekleşiyor.<br />

Dünyanın lider el aleti ve aksesuar üreticisi<br />

StanleyBlack&Decker, üstün kalite, sürekli yenilik<br />

ve mükemmellik tutkusu ile birçok farklı sektörde<br />

yer alan, alanında lider ve öncü ürünleriyle iş güvenliği<br />

alanında da fark yaratmaya devam ediyor.<br />

Firmanın farklı amaçlara yönelik profesyonel markası<br />

DEWALT, kablosuz elektrikli el aletleri kategorisindeki<br />

yenilikçi ve ileri teknoloji ürünleriyle<br />

kullanıcılarının işini kolaylaştırıyor. Bu sayede, iş<br />

kazalarının en büyük nedenlerinden biri olan kablo<br />

sorununu da ortadan kaldırırken; çok daha hızlı,<br />

verimli ve güvenli çalışılmasını sağlıyor.<br />

İş güvenliği yanında zaman tasarrufu<br />

Kablolu elektrikli el aletleri kadar yüksek performans<br />

gösteren DEWALT kablosuz elektrikli el<br />

aletleri, elektrik olmayan ortamlar için profesyonelleri<br />

jeneratör taşıma derdinden ve masrafından<br />

kurtarıyor. Yerlerde biriken kabloların neden<br />

olabileceği kazaları da engelleyerek daha güvenli<br />

bir iş ortamı sunuyor.<br />

<strong>Yapı</strong>lan araştırmalar, işe başlamadan önce güç kaynağının<br />

ayarlanmasının çalışma süresinin büyük bir kısmını aldığını<br />

ve iş verimliliğinini de önemli ölçüde düşürdüğünü gösteriyor.<br />

DEWALT’ın 90’dan fazla kablosuz özellikli elektrikli el aleti jeneratör,<br />

uzatma kablosu, priz gibi ayrıntılarla uğraşmadan işlerin<br />

hem daha hızlı hem de daha güvenli bir şekilde tamamlanmasına<br />

yardımcı oluyor.<br />

Yeni Sista RE-NEW ile silikonları<br />

yenilemek çok kolay!<br />

Alanında her zaman kalite ve yeniliğin<br />

simgesi haline gelmiş Sista, Türkiye’nin<br />

ilk silikon kalemi Sista Re-New<br />

ile çığır açıyor! Türkiye’de rafları süsleyecek<br />

olan bu yeni ürün, eski banyoları<br />

ve mutfakları kolayca yenilemenizi<br />

sağlıyor.<br />

Eskimiş ve küflenmiş silikonları sökmeden<br />

tertemiz bir görünüme kavuşturan<br />

Sista Re-New ile artık usta çağırmaya<br />

gerek kalmadan, hatta silikon tabancası<br />

bile kullanmadan mutfak ve banyonuzu<br />

yenilemeniz mümkün. Uygulama<br />

kolaylığının yanı sıra, küfe karşı da dirençli<br />

olan Sista Re-New tüm bu özellikleri<br />

ile banyo ve mutfakları yenilemek<br />

için ekonomik ve pratik bir çözüm<br />

sunuyor. Kapağını açtıktan sonra, tüpü<br />

yeterli miktarda sıkarak eski silikonun<br />

üzerinden geçmek yeterli. Sista Re-<br />

New’un özel olarak tasarlanan başlığı,<br />

silikonu kolay ve düzgün bir şekilde<br />

çekmenizi sağlar. Kokusuz olması ve<br />

her renk silikon üzerine uygulanabiliyor<br />

olması ise ürünü benzersiz kılıyor.<br />

Sista Re-New ile yenilik ve kolaylık evlerinize<br />

taşınacak!<br />

Yeni Havalimanının<br />

aydınlatması<br />

Günsan’a emanet<br />

Türkiye’nin en önemli projesi İstanbul Yeni Havalimanı’nın<br />

aydınlatma kontrolünü Günsan üstlendi. Yeni Havalimanında<br />

Günsan; Eqona, Nemliyer ve modüler seri<br />

model anahtar ve priz ürünleriyle yer alacak. Günsan,<br />

Yeni Havalimanı’nın aydınlatma güvenliği için 100 bin<br />

adede yakın ürün kullandı.<br />

Dünyanın sıfırdan yapılan<br />

tek çatı altındaki<br />

en büyük havalimanı<br />

olacak İstanbul Yeni<br />

Havalimanı, dünya<br />

kamuoyunda ses getiren<br />

projeler arasında<br />

öne çıkıyor. Anahtar<br />

ve priz sektörünün<br />

önde gelen firmalarından<br />

Günsan, İstanbul<br />

Yeni Havalimanı’nın<br />

aydınlatma kontrolünü<br />

üstlendi.<br />

Yurtiçine yayılan geniş<br />

bayi ağı ve 50’den fazla ülkeye yaptığı ihracat ile sektörde<br />

güçlü bir konumda yer alan Günsan, farklı yaşam<br />

alanlarında herkes için güvenli, kullanımı kolay, estetik<br />

ve yenilikçi elektrik ürünleri ile öne çıkıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 135


Yaşam alanlarında fütürizmin temsilcisi:<br />

Thea Sistema Chrome Serisi…<br />

Farklı fonksiyonları bir araya toplayarak kusursuz görünüm sağlayan<br />

Thea Sistema, Chrome serisinin sıra dışı metalik renk<br />

alternatifleri ile geleceğin dünyasını yaşam alanlarına taşıyor.<br />

Chrome Matt Beyaz, Chrome<br />

Beyaz, Chrome Füme ve<br />

Chrome Matt Füme gibi renk<br />

seçenekleri bulunan seride<br />

her bir alternatif, mekanlara<br />

farklı dokunuşlar gerçekleştiriyor.<br />

Metalik renkler ve yalın<br />

tasarımlar, yaşam alanlarına<br />

adeta çağ atlatmayı başarıyor<br />

ve zamanı günümüzden<br />

uzaklara taşıyor. Thea<br />

Sistema, aynı zamanda<br />

kullanıcılarına modüler özelliğinin<br />

avantajını da yaşatıyor.<br />

Modüler sistem, Thea<br />

Sistema’da estetik görünüm<br />

sağlamanın yanı sıra ürünün<br />

kapladığı alan bakımından<br />

da en optimum çözümü sunuyor.<br />

Modüler seri Thea Sistema,<br />

her projeye uyum sağlayabilen<br />

elektronik ürün fonksiyon<br />

zenginliği ve geniş kullanım alanı ile kullanıcılarını karşılıyor. Şık<br />

tasarımının yanı sıra priz grubu ürünlerde yer alan çocuk koruma<br />

özelliğiyle de ekstra güvenli kullanım sunuyor.<br />

Günsan Eqona Serisi günlük hayatı kolaylaştırıyor<br />

Gelişen teknolojiler odağında kaliteli ve yenilikçi ürünler üreten<br />

Günsan, Eqona Pratik Serisi ile hayatı kolaylaştırıyor. Seride yer<br />

alan; telefon tutucu priz, anahtarlık, notluk ve saat dereceli çerçeveler<br />

günlük hayatın hızında pratik kullanım sağlıyor.<br />

İnovatif ürünleriyle kullanıcılara pratik çözümler sunan Günsan’ın<br />

ürün grubunda yer alan Eqona Pratik Serisi, hayatı kolaylaştırmak<br />

üzere tasarlandı. Oda sıcaklığı ve saati gösteren, telefon<br />

tutucu özelliği olan çerçeve<br />

alternatifleri ile özgün seçenekler<br />

sunan Günsan, standart<br />

elektrik anahtarlarının<br />

çok ötesine geçiyor.<br />

Gündelik hayat koşturmasında<br />

telefonlarımızın şarjları<br />

hayati önem taşıyor.<br />

Özellikle de sıklıkla şarj<br />

edildiği alanlarda fonksiyonellikleri<br />

ön plana çıkıyor.<br />

Seride yer alan telefon tutucu<br />

priz, aparatı sayesinde<br />

telefonun kolaylıkla şarj<br />

edilmesini sağlıyor. Priz olarak<br />

kullanımının yanı sıra;<br />

anahtarlık olarak kullanılan<br />

anahtar ve not asılmasını<br />

sağlayan notluk anahtar da<br />

düzeninden vazgeçemeyen<br />

aile bireylerinin işini kolaylaştırıyor.<br />

Böylelikle hatırlanması gereken notlar, her daim anımsanabiliyor.<br />

Oda sıcaklığını anlık olarak görmek mümkün<br />

Eqona Pratik serisindeki saat dereceli anahtar ve priz ise üzerinde<br />

bulunan LED göstergesi sayesinde oda sıcaklığı ve saat<br />

hakkında anlık bilgi veriyor.<br />

136<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Ürün<br />

DYO’nun “Kırmızı&Magenta Renk Damlası Kartelası”<br />

kış günlerinde hayat enerjisini yükseltiyor<br />

DYO, soğuk havalarda da yüksek enerji<br />

için mekânlara Renk Yağmuru Kartelası’nda<br />

yer alan “Kırmızı&Magenta Renk<br />

Damlası”nı öneriyor. Kırmızı; fiziksel olarak<br />

halsiz, yorgun, tükenmiş hissedenler<br />

ve üşüyenler için vazgeçilmez bir renk.<br />

Molekülleri ısıtan ve hareketlendiren kırmızı,<br />

metabolizmayı da hızlandırıyor.<br />

Boya sektörünün öncü ve yenilikçi markası<br />

DYO, kış aylarında mekânlarını<br />

yenilemek isteyenlere enerji veren, iç<br />

ısıtan bir seçenek sunuyor. DYO’nun<br />

Renk Yağmuru Kartelası’nda 8 farklı renk<br />

grubu arasında yer alan Kırmızı&Magenta<br />

Renk Damlası ile mekânlar enerji ile<br />

doluyor. Renk uzmanlarının şans ve verimlilikle<br />

ilişkilendirdiği kırmızı ve tonları,<br />

kişiye adalet ve liderlik duygusu aşılarken<br />

zorlukların kolaylıkla üstesinden gelme<br />

gücü veriyor. Girişimciliği geliştiren,<br />

fiziksel olarak halsiz, yorgun, tükenmiş<br />

hisseden ve üşüyenler için vazgeçilmez<br />

bir renk olan kırmızı, molekülleri ısıtıp<br />

hızlandırma özelliğine sahip. Aşk ve tutkunun<br />

rengi olarak ifade edilen kırmızı,<br />

psikolojik olarak dikkati artırırken, fizyolojik<br />

olarak adrenalin salgılanmasına destek<br />

oluyor.<br />

Alligator boya, fonksiyonel ürün serisiyle yaşamı kolaylaştırıyor<br />

Alligator’ün yeni Sketchy ve Projectura ürünleri ile duvarlarınızda<br />

özgürce yazı yazabilir, projeksiyon cihazı ile sunumlarınızı<br />

perde olmadan yansıtabilirsiniz.<br />

Yenilikçi ürünleri ve üstün kalitesiyle sektöre yön veren Alligator<br />

Boya, boya kavramını dekoratif<br />

bir kulvara taşımaya<br />

devam ediyor. İç mekanlarda<br />

farklı tekniklerin ve çözümlerin<br />

yer aldığı alternatif bir<br />

dünya sunan Alligator Boya,<br />

fonksiyonel ürün grubu bünyesine<br />

iki yeni ürün katıldı.<br />

Uygulandığı yüzeyleri yazı<br />

tahtasına dönüştürerek board<br />

marker tarzı kalemlerle<br />

yazı yazma imkânı sunan<br />

Sketchy, yüksek yazılma ve<br />

silinme performansına sahip<br />

tek bileşenli şeffaf iç cephe<br />

boyası olarak dikkat çekiyor.<br />

Projectura ise uygulandığı<br />

yüzeylerde projeksiyon cihazından<br />

gönderilen görüntüyü<br />

yansıtarak projeksiyon perdesi<br />

görevi gören, normal yüzeyler<br />

gibi ışığı dağıtmadan<br />

izleyicinin rahatça odaklanabileceği<br />

bir görüntü oluşturuyor.<br />

Bu özel ürün rengi ve içeriği sayesinde ışığın parlak kısmını<br />

emerek zamanla oluşan göz yorulmasını ortadan kaldırıyor.<br />

Projectura aynı zamanda su bazlı, silikon katkılı, mat görünümlü<br />

fonksiyonel bir iç cephe boyası olma özelliği taşıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 137


Fuar<br />

Stratejik sektörlerin ithalatını<br />

Assan Alüminyum azaltacak<br />

Türkiye’nin yassı alüminyum sektörünün lider üreticisi olan Assan Alüminyum, dünyanın en<br />

büyük alüminyum fuarı Aluminium <strong>2018</strong>’e katıldı. 30 bine yakın kişinin ziyaret ettiği fuarda,<br />

Assan Alüminyum büyük ilgi gördü.<br />

Bu yıl 30. kuruluş yıldönümünü kutlayan<br />

ve Türkiye’nin yassı alüminyum sektörünün<br />

lider üreticisi Assan Alüminyum,<br />

dünyanın önde gelen alüminyum fuarı<br />

Aluminium <strong>2018</strong>’e katıldı. Almanya’nın<br />

Düsseldorf şehrinde 9-11 Ekim tarihlerinde<br />

düzenlenen fuarda Assan Alüminyum,<br />

dünyanın dört bir yanından gelen sektör<br />

profesyonelleri ve tedarikçileriyle buluştu.<br />

Fuarın en büyük iki standından birine ev<br />

sahipliği yapan Assan Alüminyum, şirketin<br />

sürdürülebilirliğe verdiği önemi ve alüminyumun<br />

yüzde yüz geri dönüştürülebilirliğini<br />

vurgulayan standı ile ziyaretçilerin<br />

yoğun ilgisini çekti.<br />

Müşterileri tarafından yılın<br />

tedarikçisi seçiliyor<br />

Üç gün boyunca 30 bine yakın kişinin<br />

ziyaret ettiği, 1000’in üzerinde firmanın<br />

katılım gösterdiği fuar, alüminyum sektörüyle<br />

ilgili en yeni trendlerin yakından<br />

takip edildiği, son teknolojilerin görücüye<br />

çıktığı, alanında dünyanın en etkin fuarı<br />

olarak kabul ediliyor. Assan Alüminyum<br />

Genel Müdürü Göksal Güngör, Aluminium<br />

<strong>2018</strong>’e katılmanın hem mevcut hem<br />

de potansiyel müşterileri ile buluşmak için<br />

önemli bir platform olduğunu ifade etti.<br />

Fuarda yer almaktan duydukları memnuniyeti<br />

dile getiren Güngör, Assan Alüminyum’un<br />

ana değerleri olan güvenirlik,<br />

esneklik ve yenilikçilik sayesinde her yıl<br />

birçok müşterisi tarafından yılın tedarikçisi<br />

unvanına layık görüldüklerini söyledi.<br />

Güngör ayrıca büyümeye ve sürekli gelişmeye<br />

devam eden Assan Alüminyum’un<br />

önemli hedeflerinden birinin de “geleceği<br />

tüketmeden üretiyoruz” sloganı ile tüm<br />

süreçlerini daha sürdürülebilir hale getirmek<br />

olduğunu belirtti. Assan Alüminyum’un<br />

bünyesinde yer alan yenilenebilir<br />

enerji üretim tesisi ve geridönüşüm tesisinin<br />

şirketin karbon ayakizini azaltarak<br />

sürdürülebilirlik stratejisine direkt katkı<br />

sağladıklarını ifade etti.<br />

Avrupa’dan sonra Kuzey<br />

Amerika’ya açıldı<br />

Bugün Almanya, Fransa, İngiltere, Hollanda<br />

gibi Avrupa Birliği ülkeleri başta<br />

olmak üzere dört kıtada 70’ten fazla ülkeye<br />

ihracat yaptıklarını söyleyen Güngör<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’daki<br />

etkinliğimizi devam ettirirken, Kuzey<br />

Amerika gibi bölgelerde de faaliyetlerimizi<br />

arttırıyoruz. Kuzey Amerika pazarına<br />

lokal hizmet vermemize olanak sağlayacak<br />

Chicago merkezli iştirakimiz Kibar<br />

Americas bu sene başında kuruldu. Bu<br />

pazarlarda orta vadede büyüme planlarımızı<br />

hız kesmeden sürdürüyoruz.”<br />

Assan Alüminyum’dan yüksek<br />

kalitede yerli ürün tedariği<br />

Assan Alüminyum’un yaptığı Ar-Ge çalışmaları<br />

ve gerçekleştirdiği yatırımlarla<br />

sektöre yön verirken ülke ekonomisine<br />

Göksal Güngör / Assan Alüminyum Genel Müdürü<br />

de pozitif katkı sunduğunu belirten Güngör,<br />

Karasu’da planladıkları yatırımın Türkiye’nin<br />

ilk alüminyum sıcak haddeleme<br />

tesisi olacağının altını çizdi. Güngör, bu<br />

tesis sayesinde yassı alüminyumda yüksek<br />

kalitede yerli ürün tedarikini bugün<br />

tamamen ithalatla karşılayan havacılık,<br />

otomotiv ve savunma sanayii gibi bazı<br />

stratejik sektörlerin yerli, güvenilir ve düzenli<br />

bir kaynak sağlayabileceklerini belirtti.<br />

“Tamamı ithalat yolu ile karşılanan<br />

nitelikli alaşımlardan yassı mamullerin<br />

yerli ikamesiyle ülkemizdeki ithalat kalemini<br />

azaltarak dış ticaret dengesine pozitif<br />

yönlü katkı sağlamayı hedefliyoruz”<br />

diye konuşan Güngör, bu mamullerle<br />

ihracatlarını artırarak global pazarlarda<br />

daha fazla söz sahibi olacaklarını dile<br />

getirdi.<br />

138<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Fuar<br />

Ege Bölgesininen<br />

önemli buluşması<br />

başlıyor!<br />

Tüyap Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri A.Ş. tarafından ve<br />

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat<br />

Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir<br />

Şubesi işbirliği ve İZFAŞ, İzmir Büyükşehir Belediyesi,<br />

Ege Bölgesi Sanayi Odası ve İzmir Ticaret Odası’nın<br />

değerli destekleri ile 1 – 4 <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>’de EGE YAPI Fuarı,<br />

Fuarizmir’de profesyonel ziyaretçilerle buluşmak için<br />

hazırlıklarına devam ediyor.<br />

Ülkemizde sürdürülen “kentsel dönüşüm<br />

ve modern toplu konut” projeleri kapsamında<br />

önemi artan yapı ve inşaat sektörünün<br />

hızlı gelişimine paralel olarak hazırlanan<br />

bölgenin bu kapsamlı fuarında,<br />

inşaat malzemeleri, ısıtma ve soğutma<br />

sistemleri, yapı kimyasal ve teknolojileri,<br />

akıllı ev donanımları, kapı-pencere sistemleri,<br />

yalıtım & izolasyon, doğal taş &<br />

mermer, iş ve inşaat makinelerine ilişkin<br />

ürün ve hizmetler geniş bir yelpazede tek<br />

çatı altında buluşturacak.<br />

Tüyap’ın Moskova, Sofya, Tahran, Tiflis,<br />

Üsküp ve Kahire’de var olan yurt dışı<br />

ofisleri vasıtasıyla başta Cezayir, Filistin,<br />

Irak, İran, İsrail, Lübnan, Rusya, Suudi<br />

Arabistan ve Ürdün olmak üzere yurt<br />

dışında 15’i aşkın ülkeden alım heyetleri<br />

organize edilen fuarda önemli ticari işbirlikleri<br />

oluşturulacak.<br />

Yurt içinde başta Manisa, Denizli, Uşak,<br />

Aydın, Kütahya, Isparta, Bursa, Balıkesir,<br />

Nevşehir, Adana, Kırşehir, Konya ve<br />

İlhan Ersözlü<br />

Trabzon olmak üzere sektörün önemli şehirlerinden<br />

profesyonel ziyaretçiler fuarı<br />

ziyaret edecek.<br />

Ersözlü: Sektörün artan konut<br />

ihtiyacına yanıtları, en yenilikçi<br />

çözümleri Ege <strong>Yapı</strong>’da!<br />

EGE YAPI Fuarı’nın sektörün bölgedeki<br />

en verimli buluşma platformu olacağını<br />

ifade eden TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri<br />

Genel Müdürü İlhan Ersözlü, Ege<br />

Bölge’sinin farklı noktalarından fuara katılım<br />

sağlayan 100’e yakın marka ile yerli<br />

yabancı binlerce sektör profesyonelini<br />

Fuarizmir’de bir araya getirmek için hazırlıklara<br />

tüm hızıyla devam ettiklerini belirtti.<br />

Ersözlü, “Ege Bölgesi’nde ve İzmir’de<br />

son yıllarda yükselişe geçen yapı sektörünün,<br />

artan konut ihtiyacına yanıtları,<br />

en yenilikçi çözümleri Ege <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda<br />

olacak.” dedi.1 <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> Perşembe<br />

günü saat 12:00’de resmi açılış töreniyle<br />

kapılarını aralayacak olan fuar, 4 <strong>Kasım</strong><br />

<strong>2018</strong> Pazar günü saat 18:00’e kadar ziyarete<br />

açık olacak.<br />

140<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Fuar<br />

Genç Boya ve Vernik İntermob <strong>2018</strong> Fuarı’nda<br />

bu yıl da göz doldurdu!<br />

Dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerleyen GENÇ, 42<br />

yılı aşkın tecrübesi ve AR- GE yatırımlarıyla fark yaratıyor.<br />

Geliştirdiği yeni ürünlerle sektöre yön veren ve trendleri belirleyen<br />

GENÇ, yurtiçi ve ihracattaki bu başarısı ile 2016 Yılında<br />

Turquality programına dahil olmuştu.<br />

Kayalar Kimya 13-17 Ekim <strong>2018</strong> tarihleri arasında TÜYAP İstanbul’da<br />

gerçekleşen 21. İntermob Fuar’ına öncü markası GENÇ<br />

ile katıldı. Mobilya boya ve vernikleri sektöründe Türkiye’de pazar<br />

lideri olan GENÇ, hem yurtiçinden hem de yurtdışından gelen<br />

katılımcıların ilgi odağı oldu.<br />

GENÇ yeni ürünlerini İNTERMOB <strong>2018</strong>’de görücüye<br />

çıkardı<br />

GENÇ’in mevcut ürün gamına <strong>2018</strong> yılında eklediği GENÇ<br />

PM901 Metalik Pasta Sistemi ve GENÇ VP515.20 Kuru Isıya<br />

Dayanıklı Vernik ürünleri İNTERMOB <strong>2018</strong> de büyük ilgi topladı.<br />

Dekoratif metalik efekt vermek için hazırlanmış, kullanıcılarına<br />

tasarım özgürlüğü sunan GENÇ PM901 METALİK PASTA SİS-<br />

TEMİ astarlı veya boyalı yüzeylere uygulanabilen, altın, gümüş,<br />

bronz metalik pastalar, akrilik baz ve patina bazından oluşuyor.<br />

Kullanıcılarına metalik efekt renklerinde sınırsız seçenek ve özgürlük<br />

alanı sunan GENÇ Metalik Pasta Sistemi, istenildiğinde<br />

ZD900 GENÇMIX ile renklendirilebiliyor veya GENÇ VO901 Patina<br />

Bazı ile karıştırılıp altın, gümüş ve bronz patina efekti elde<br />

edilebiliyor.<br />

GENÇ VP515.20 Kuru Isıya Dayanıklı Vernik, günlük hayatta<br />

mobilyalarımızda istenmeyen görüntülere sebep olan çay, kahve<br />

gibi sıcak objelerin yüzeyde bıraktığı beyazlama ve leke problemine<br />

çözüm getiriyor. 120 dereceye kadar etkili olan GENÇ Kuru<br />

Isıya Dayanıklı Vernik ile mobilyaların kullanım ömürleri uzuyor.<br />

Buildeast’te Aksa rüzgarı<br />

Aksa Jeneratör, 4 – 7 Ekim tarihleri arasında<br />

Gaziantep’te düzenlenen Buildeast yapı malzemeleri<br />

fuarında yerini aldı. Yurt içi satışlarının<br />

yanı sıra yerli bir marka olarak ihracatla<br />

da büyümeye odaklanan Aksa Jeneratör, dizel<br />

motorlu ürün grubuyla fuar ziyaretçilerini<br />

stantında ağırlıda.<br />

Buildeast <strong>Yapı</strong>, İnşaat, Dekorasyon <strong>Malzeme</strong>leri<br />

Fuarı, Gaziantep Sanayi Odası (GSO)<br />

ile Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği<br />

(TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Gaziantep<br />

Şubesi’nin desteğiyle 04 Ekim Perşembe<br />

günü kapılarını açtı. Gaziantep Ortadoğu<br />

Fuar Merkezi’nde gerçekleşen fuarda yerini<br />

alan Aksa Jeneratör, 4 adet dizel jeneratör<br />

seti ile stant alanında fuarın yerli ve yabancı<br />

ziyaretçilerini ağırlıda.<br />

Uzman Aksa ekibi bilgi verdi<br />

Buildeast <strong>Yapı</strong> Fuar’ını, Türk inşaat sektörünü<br />

Orta Doğu ve Afrika’yla buluşturan değerli<br />

bir fuar olarak gördüklerini belirten Aksa Jeneratör CEO’su Alper<br />

Peker, “Gaziantep, Türkiye’nin Orta Doğu ve Körfez ülkelerine<br />

açılan kapısı konumunda bir sınır şehrimiz. Yüzyıllardır ticaret<br />

merkezi olmuş böylesine önemli bir şehirde düzenlenen Buildeast<br />

<strong>Yapı</strong> Fuarı, Türk inşaat ve yapı sektörünü yabancı müşterilerle<br />

buluşturduğu için önemli bir görevi üstleniyor. Aksa Jeneratör<br />

olarak 160 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz ve ciromuzun yüzde<br />

50’sinden fazlasını ihracattan elde ediyoruz. Amacımız ihracatımızı<br />

artırarak ülkemize katma değer sağlamak. Buildeast fuarı<br />

gibi ülkemize yabancı müşterileri getiren fuarları, yabancı müşterilerimize<br />

markamızı, kalitemizi ve ürünümüzü anlatma şansı<br />

bulduğumuz önemli platformlar olarak görüyoruz. Bölge ticareti<br />

açısından etkili bir organizasyon olan Buildeast <strong>Yapı</strong> Fuarı’nda<br />

yer alarak her zaman odağımızda olan inşaat sektörüyle ilişkilerimizin<br />

daha da güçleneceğine inanıyoruz” dedi.<br />

142<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Vaillant Türkiye yetkili satıcılarını Arjantin’de ağırladı<br />

Vaillant Türkiye, ErP yönetmeliğine yönelik saha adaptasyonunu<br />

hızlandırmak ve tam yoğuşmalı ürün satışlarına destek<br />

olmak amacıyla başlattığı “<strong>2018</strong> Yılı Tam Yoğuşmalı Kombi<br />

Seyahat Kampanyası”nda başarılı yetkili satıcılarını Buenos<br />

Aires’te ağırlayarak ödüllendirdi. Kampanya koşullarını yerine<br />

getiren Vaillant yetkili satıcıları, Arjantin’in başkenti Buenos<br />

Aires’te keyifli bir hafta geçirdi. Arjantin’in çeşitli şehir ve<br />

bölgelerini gezip, yerel lezzetlerini tadan yetkili satıcılar ilk<br />

gün Buenos Aires’te şehir turu gerçekleştirdi. İkinci gün ise<br />

Arjantin yerel çobanları Gaucho’ların yaşamlarına tanık oldu<br />

ve at üstündeki hünerlerini izleme fırsatı buldu. Seyahatlerinin<br />

üçüncü gününde Arjantin’in yanı sıra Uruguay’ın popüler<br />

tatil merkezlerinden Colonia del Sacremento’yu gezen yetkili<br />

satıcılar akşam yemeğinde, usta dansçıların Tango şovları<br />

ile unutulmaz bir gece geçirdiler. Son gün Buenos Aires’te<br />

görülmesi gereken popüler yerlerden San Telmo ve Palermo’yu<br />

gezen yetkili satıcılar seyahatten güzel anılarla döndü.<br />

Alarm ve güvenlik<br />

sistemlerinde lider marka<br />

Prosegur Türkiye’de<br />

Baymak Türkiye’nin dört bir<br />

yanında bayileriyle büyüyor<br />

4 mevsim ürün gamıyla iklimlendirme sektörünün öncü markalardan<br />

Baymak, bayi ağını büyütmeye devam ediyor. Ankara,<br />

İstanbul, Düzce, Diyarbakır, Ödemiş ve Ağrı’da 10 bayi açılışı<br />

gerçekleştiren Baymak’ın hedefi Türkiye’nin her noktasında kullanıcılara<br />

son teknolojiyi ulaştırabilmek. Ankara Ulus’ta Termosan<br />

Isıtma Soğutma, Altındağ’da AKC Teknik ve Yenimahalle’de<br />

Aknaz <strong>Yapı</strong>’nın ev sahipliğinde gerçekleşen açılışlara Baymak<br />

CEO’su Ender Çolak katıldı. İstanbul Arnavutköy’de Rama Teknik’in<br />

gerçekleştirdiği açılış törenine Ender Çolak’a Arnavutköy<br />

Belediye Başkanı Ahmet Haşim Baltacı eşlik etti. Bahçelievler<br />

Merve Isı’da gerçekleşen törene ise Baymak CEO’su Ender Çolak<br />

ile birlikte Bahçelievler Belediye Başkanı Osman Develioğlu<br />

katıldı. Açılış töreninde konuşan Develioğlu, bölgeye yapılan<br />

yatırımlardan memnun olduğunu ifade ederken, “Türk insanı en<br />

iyi hizmeti hak ediyor” dedi.<br />

Açılışlarda konuşan Baymak CEO’su Ender Çolak, yıl sonuna<br />

kadar 20 yeni bayinin daha Baymak ailesine katılacağını ifade<br />

etti. Çolak, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “50’inci yılımıza<br />

kısa bir süre kalmışken, deneyimlerimiz ve sektörümüzü bir<br />

adım daha ileriye taşımak ve müşteri memnuniyetimizi arttırmak<br />

için bayi ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. 2017 yılında<br />

ailemize 135 yeni bayi katılmıştı. Bu yıl da 10 ayda Baymak<br />

ailesine eklenen 130 yeni bayi ile gücümüzü arttırmaya devam<br />

ediyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin her yerine ulaşmak; her yerini<br />

Baymak bayileriyle örmek.”<br />

5 kıtada ve 18 ülkede 170 binden fazla çalışanıyla güvenlik<br />

çözümleri sunan İspanyol markası Prosegur, Türkiye’deki yerini<br />

aldı. Türkiye güvenlik sektöründeki penetrasyonun yüzde 2<br />

civarında olduğunu belirten Prosegur Türkiye Direktörü Metin<br />

Kastro “Türkiye’de bireysel ve kurumsal olarak ortalama 20 milyon<br />

potansiyel kullanıcı bulunuyor. Ancak alarm hizmeti kullanan<br />

kişi ve kurum sayısı bu rakamın yüzde 2’sini geçmiyor. Bu<br />

oran Amerika’da yüzde 20, İspanya’da ise yüzde 9. Prosegur<br />

Türkiye olarak ülkemizde bu payı artırarak sektörü büyütmeyi<br />

hedefliyoruz” dedi.<br />

Hedef Türkiye’de de pazar lideri olmak<br />

Türkiye pazarında da liderlik hedefiyle yola çıkan Prosegur’un<br />

Türkiye yatırım planını, hedeflerini ve güvenlik sektöründeki<br />

son gelişmeleri ele aldığı basın toplantısında alarm hizmetlerinde<br />

dünyada hızla büyüdüklerini ifade eden Prosegur Türkiye<br />

Direktörü Metin Kastro “Dünyanın dört bir yanında 2 milyondan<br />

fazla insanın güvenliğini sağlıyoruz. Bulunduğumuz ülkelerin<br />

birçoğunda ise lider konumdayız. Stratejik iş hedeflerimiz doğrultusunda<br />

iki kategoride de daha çok kullanıcıya ulaşmayı ve<br />

yatırımlarımızı büyüterek orta ve uzun vadede Türkiye’de pazar<br />

lideri olmayı hedefliyoruz” dedi.<br />

144<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


İbrahim Polat’ ın memleketi Erzurum’ da Ege Seramik rüzgarı!<br />

Kısa Kısa<br />

Ege Seramik Usta Eğitim Seminerinde açılış konuşmasını<br />

yapan Ege Seramik Genel Müdürü Göksen Yedigüller,<br />

‘’Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İbrahim Polat’ın<br />

memleketi Erzurum’da olmaktan ve sizlerle bu çatı altında<br />

buluşmaktan çok memnunuz. Sizlere kendisinin özel<br />

selamlarını getirdik. Ege Seramik olarak markamıza gösterdiğiniz<br />

ilgi ve değeri görmek bizleri çok mutlu etti. Ürünlerimizin<br />

asıl değerinin el emeği ile ortaya çıkmasını sağlayan<br />

siz kıymetli ustalarımızla iletişim içerisinde kalmaya<br />

devam edeceğiz.’’ dedi.<br />

Seminerde katılımcılara özel olarak hazırlanan promosyon<br />

setleri ve katılımcı sertifikaları dağıtıldı. Çeşitli hediyelerin<br />

dağıtıldığı çekiliş ile devam eden program, Erzurum’da<br />

Ege Seramik markasını uzun yıllardır temsil eden tek yetkili<br />

satıcı Doğan Ticaret Enver Ugan ve oğulları, Ege Seramik<br />

çalışanları ve davetli ustaların topluca katıldığı akşam<br />

yemeği ile tamamlandı.<br />

REHAU UK Pencere Bölümü,<br />

G18 Ödülleri’nde finale kaldı<br />

Teksan Hibrit Jeneratör, yüzer<br />

petrol platformlarının enerji<br />

kaynağı oldu<br />

Teksan Jeneratör, Endüstri 4.0 teknolojisine uygun geliştirdiği<br />

hibrit jeneratörü ile Total E&P’nin Kuzey Denizi’nde bulunan yüzer<br />

petrol platformunda hem kesintisiz hem de düşük maliyetli<br />

enerji çözümü oldu. Kuzey Denizi’nin zorlu koşullarına özel tasarlanan<br />

hibrit jeneratör sistemi o kadar başarılı oldu ki daha ilk<br />

yılında Total’in şirket içindeki “en inovatif uygulaması” da seçildi.<br />

Hollanda açıklarında karadan 100 kilometre uzaklıkta yer alan<br />

Total E&P yüzer petrol çıkarma platformunun kesintisiz enerji<br />

ihtiyacını 7/24 sağlayan Teksan imzalı hibrit jeneratörler, platformun<br />

yakıt tüketimi ve yakıt yenileme periyodunu yüzde 40,<br />

periyodik bakım sıklığını ise yüzde 80 azaltıyor. Ürünler verimlilikleri<br />

ile hem yakıt, hem de ikmal ve bakım maliyetlerinde ciddi<br />

bir tasarruf da sağlıyor. Projenin tasarımında kullanılan güneş<br />

panellerinin devreye girmesi ile fosil yakıta bağımlılığı ortadan<br />

kalkacak platformun enerji ihtiyacının tamamı bu güneş panellerinden<br />

sağlanacak.<br />

REHAU, “Yılın Yeni Ürünü” kategorisinde yer alan Total70 ürünüyle<br />

genel bina performansını iyileştirmek için büyük çapta<br />

inisiyatif yaratacak yeni ve yenilikçi bir ürün tanımlamayı amaçlıyor.<br />

Gerçekleştirilen panel sırasında göz önünde bulundurulan<br />

faktörler; ürünün geliştirilmesine, yenilikçi tasarımına, geri dönüştürülmüş<br />

malzemelerin kullanımına ve ürünün geri dönüştürülebilirliğine<br />

kadar geçen araştırma ve testlerdir. REHAU’nun<br />

TOTAL 70 profillerinde yepyeni yüksek kaliteli, enerji tasarruflu<br />

pencere çerçeveleri oluşturmak için birinci nesil PVC pencerelerden<br />

geri dönüştürülmüş<br />

malzeme kullanıyor.<br />

TOTAL 70<br />

PVC atıklarından<br />

oluşuyor.<br />

Cam sektörüne<br />

uygulanan talepler<br />

arttıkça,<br />

ticari sektördeki<br />

cam ve hırdavat<br />

şirketleri yükselmeye<br />

devam<br />

ederken, ülke<br />

genelinde mimarlar<br />

ve inşaat<br />

şirketleri yenilikçi<br />

düşünce<br />

arayışındalar.<br />

Tasarım, konfor ve güvenlik standartlarını sürekli olarak test<br />

ediyorlar. Yıl kategorisinin Ticari Projesi, bu duruma ulaşmak<br />

için yukarıda ve öteye gitmiş olan projeleri tanımlamayı amaçlamaktadır.<br />

REHAU’nun Coventry Üniversitesi öğrenci konaklamalarında<br />

kullandığı en son çözüm, geliştiricilerin kısa bir açık fikirlilik,<br />

pencere ve perde duvar kaplama ürünleri hakkında derinlemesine<br />

bilgi sahibi olma ve mimarın vizyonuna olan duyarlılığı ile<br />

mükemmel bir örnektir.<br />

Bağımsız bir jüri heyeti, 30 <strong>Kasım</strong>’da Londra Hilton Park Lane’de<br />

düzenlenecek olan G18 Ödülleri’nde 12 gönüllü, kupa<br />

için yarışacak 54 finalisti değerlendirmeye hazırlanıyor.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 145


Kısa Kısa<br />

Arkeolojik Roma Barajı kazı çalışmalarına ISVEA’dan destek<br />

Türkiye’de Roma dönemine ait dört antik barajdan birisi olan Örükaya’nın 2017 yılında start verilen kurtarma kazıları yeniden başladı.<br />

“Örükaya Arkeolojik Araştırma Projesi” kapsamında yürütülen ve başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere, Çorum Valiliği ve Hitit<br />

Üniversitesi’nin bilimsel danışmanlığında hayata geçen projenin sponsoru banyo ürünlerinde İtalya’nın lider markası ISVEA oldu.<br />

Çorum’un Alaca ilçesine bağlı Örükaya köyünde bulunan ve yaklaşık<br />

2 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Örükaya Barajı, kurtarma kazısı<br />

yapılan ilk baraj olma özelliğini taşıyor. Bu antik baraj, bölgenin Roma<br />

dönemi iskanına ve su yönetimine ışık tutması açısından büyük önem<br />

taşıyor.<br />

2017 yılında hayata geçen “Örükaya Arkeolojik Araştırma Projesi”<br />

bu yıl yeniden başlatıldı. Çorum Valiliği’nin desteği, Çorum Müze Müdürlüğü<br />

ve Hitit Üniversitesi’nin bilimsel danışmanlığında gerçekleşen<br />

projenin sponsoru ise İtalyan ISVEA oldu. Projenin temel amaçları;<br />

Çorum kültür miras zenginliğine bir yenisi daha eklemek, Roma Dönemi’ne<br />

ev sahipliği yapan bir çalışma ortaya koyarak Örükaya’yı bölgenin<br />

en önemli turizm destinasyonlarından biri haline getirmek ve bu<br />

döneme hem Çorum ili hem de Orta Karadeniz Bölgesi özelinde ışık<br />

tutmak.<br />

Bien yenilenen<br />

vizyonu ve misyonuyla<br />

Web sitelerini yeniledi<br />

Viko by Panasonic Çocuk<br />

Tiyatrosu; perde dedi...<br />

Sürdürülebilir kalkınmanın insana yatırım ve doğal kaynakların<br />

bilinçli kullanımı ile gerçekleşeceğine inanan Panasonic Eco<br />

Solutions Türkiye ‘Aydınlık Bir Gelecek İçin Okullarda Enerji<br />

Verimliliği’ sosyal sorumluluk projesi ile hayata değer katmaya<br />

devam ediyor. İlkokul çağındaki öğrencilere enerji verimliliği,<br />

doğal kaynakların korunması, geri dönüşüm ve elektrikli ev kazalarına<br />

karşı korunma konularında bilinç kazandırmak amacı<br />

ile 2012 yılında hayata geçen proje, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü<br />

iş birliği ile yürütülüyor.<br />

Bu öğretim yılının hedefi 100 bin öğrenci!<br />

Projenin en önemli sürecini oluşturan VİKO by Panasonic Çocuk<br />

Tiyatrosu’nun sahnelediği ve konusu enerji verimliliği olan<br />

“Aydınlık Bir Gelecek” isimli oyun, İstanbul’da her gün bir okulda<br />

öğrencilere ücretsiz olarak sahneleniyor. Yaklaşık 6,5 yılda<br />

620 bin ilkokul öğrencisine ulaşarak bir rekora imza atan proje<br />

ile enerji verimliliği ve doğal kaynakların korunması konusunda<br />

bilinç kazandırılması hedefleniyor. Yeni eğitim öğretim yılının<br />

başlaması ile birlikte perdelerini ilk kez Kağıthane ilçesi<br />

okullarında açan tiyatro ekibi, bu yıl 100 bin öğrenciye ulaşma<br />

hedefi ile okullara doğru hareket etti. Yeni sezonun açılış seremonisine<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye Şirket Başkanı<br />

Tatsuya Kumazawa, Kurumsal Marka Yönetimi Genel Müdürü<br />

Aysel Özaltınok ve Kurumsal İletişim Müdürü İlker Çelik katılım<br />

gösterdi.<br />

Yeniliği ve gelişimi iş ilkesi edinen yapı sektöründeki Bien markası,<br />

geçtiğimiz yıl, üretim sürecindeki iki önemli guruba ayrı<br />

ayrı odaklanma kararı aldı. Bien Seramik ve Bien Banyo olarak<br />

iki ayrı grupta üretim yapmaya başlayan Bien, bu anlayışla web<br />

sitesini tamamen yeniledi.<br />

Ürettiği kaliteli ürünler ile yaşama değer katan, çalışanlarına,<br />

topluma ve çevreye saygılı davranmaya dikkat eden Bien, global<br />

marka olma misyonuyla web sitesini yeniledi. Tüketicilerin pratik<br />

ve hızlı kullanmasını sağlamayı amaçlayan tasarımı ile yenilenen<br />

çatı web<br />

sitesinin adresi<br />

www.bienglobal.com<br />

oldu.<br />

Bien markası<br />

ürün ve hizmetleriyle<br />

ilgili daha<br />

kolay bilgiye<br />

erişilebilmesi<br />

anlayışıyla Bien<br />

Seramik ve Bien<br />

Banyo’ya da özel<br />

web sitesi tasarladı.<br />

Üç web sitesi<br />

bulunan Bien’in<br />

tüm bilgileri içeren<br />

web sitesi www.<br />

bienglobal.com’a<br />

ek olarak Bien Seramik<br />

karo ürünleriyle<br />

ilgili detaylara<br />

www.bienseramik.<br />

com.tr sitesi adresinden,<br />

Bien Banyo<br />

ürünlerine ise<br />

www.bienbanyo.<br />

com.tr web sitesi<br />

adresinden ulaşılabilecek.<br />

146<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Kısa Kısa<br />

Çığır açan teknolojiler Autodesk Teknik Zirvesi’ndeydi<br />

Autodesk’in tasarım, inşaat, yapı, üretim dünyası ve profesyoneller<br />

için düzenlediği geniş çaplı yazılım etkinliği Autodesk Teknik Zirvesi’nin<br />

ilki 3-4 Ekim tarihlerinde Marriott Şişli İstanbul’da gerçekleştirildi.<br />

İki gün boyunca 1000’i aşkın tasarımcı, mimar ve farklı sektörden<br />

pek çok profesyonelin yanı sıra dünyaca ünlü konuşmacıları<br />

ağırlayan zirveye katılan profesyoneller, Autodesk’in üst düzey yöneticilerinden<br />

şirketle ilgili en güncel duyuruları dinlemenin yanı sıra,<br />

tasarım ve teknoloji dünyasına ilişkin trendler ve pek çok ilginç proje<br />

hakkında da bilgi edindi.<br />

Autodesk’in üst düzey yöneticilerinin konuşmalarıyla başlayan etkinlik,<br />

üretim, inşaat ve diğer sektörlere odaklanan paralel oturumlarla<br />

devam etti. Her iki günün de açılış konuşmasını gerçekleştiren Autodesk<br />

Ülke Lideri Murat Tüzüm: “Sanayi devriminden sonra yaşanan<br />

en büyük değişimin eşiğindeyiz. İnternetin icadından sonraki en büyük yıkıcı güç yeni üretim teknolojilerinin geniş kitleler tarafından<br />

erişilebilir olmasıyla açığa çıkacak. Bu yenilikler mühendislik, mimari ve inşaat sektörlerinde de iş yapış şekillerini değiştiriyor. İnsanların<br />

daha iyi bir dünya hayallerini gerçeğe dönüştürmesine yardımcı olacak araçlar sağlıyoruz, bu araçlarla yeni fikirleri rahatlıkla<br />

gerçeğe dönüştürebilir, sizler de fark yaratan bu yenilik çağının bir parçası olabilirsiniz” dedi.<br />

CHEP GPD’de<br />

çeyrek paletlerini tanıttı<br />

Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) tarafından düzenlenen<br />

5. Ortak Gelişim Kongresi, 9 Ekim <strong>2018</strong> Salı günü Wyndham<br />

Grand Otel’de gerçekleşti. Bu yıl “Yeni Perakende” temasının<br />

işlendiği kongrede, perakendenin günümüze ve geleceğe göre<br />

şekillenen yeni düzenine, sektörün güncel durumuna, teknolojinin<br />

sektöre etkisine ve market ile gıda servis zincirlerindeki yeni<br />

formatlara değinildi.<br />

2016 yılından bu yana GPD 5. Ortak Gelişim Kongresi’nin çanta<br />

sponsorluğunu üstlenen CHEP, perakende teşhir çözümü olan<br />

beacon teknolojisine sahip plastik çeyrek paletlerini tanıttı. 800’ü<br />

aşkın profesyonelin bir araya geldiği etkinlikte perakendenin, tüm<br />

tedarik zincirinde ve ekonomide yarattığı katkı, gerçekleştirdiği<br />

yenilik ve verimlilik çalışmaları detaylarıyla ele alındı.<br />

Paylaşıma ve yeniden kullanıma dayalı sürdürülebilir iş modeliyle<br />

hizmet veren CHEP, ekipmanları üzerinde teknolojiye<br />

yatırım yaparak sektördeki dijital dönüşüme öncülük ediyor;<br />

daha bağlı, akıllı ve verimli tedarik zincirleri yaratıyor. CHEP’in<br />

bu doğrultuda kongrede tanıttığı plastik çeyrek paletleri, tüketici<br />

deneyimini iyileştiriyor ve tüketicilere yönelik bireysel hedefli<br />

iletişim yapılmasına imkan sağlıyor.<br />

Bluetooth tabanlı beaconların yerleştirildiği CHEP çeyrek paletler,<br />

üzerindeki ürünler ile eşleştirilip aktif hale getiriliyor ve<br />

mağazaya gönderiliyor. Üretici veya perakendecilerin sadakat<br />

uygulamalarının yüklü olduğu tüketicilerin telefonlarına, ürünün<br />

yanına yaklaştığında kampanya bildirimleri iletiliyor. Böylece<br />

hızlı ve pratik bir şekilde tüketicilerin bu kampanyalardan kasada<br />

yararlanması sağlanıyor.<br />

DYO “Yeşil ve Mavi” için<br />

Archisections Zirvesi’ndeydi<br />

Türk boya sektörünün öncü şirketi DYO, 19 Ekim Cuma günü<br />

gerçekleştirilen ve “mimaride yeşil ve mavinin sonsuz tonları” temasının<br />

işlendiği Uluslararası Mimarlık, Ekolojik ve İnsan Odaklı<br />

<strong>Yapı</strong>laşma Zirvesi: Archisections’da özel standı ile yer aldı.<br />

Archisections Koordinatörü Yüksek Mimar Sevinç Ormancı’nın<br />

açılışını yaptığı zirvede katılımcılar “Yeşil ve mavinin sonsuz<br />

tonlarının hâkim olduğu sürdürülebilir ekolojik dengeyle konforlu<br />

yaşam alanları yaratılabilir mi?” sorusuna yanıt aradı.<br />

Sektöre yön veren yaklaşık 500 profesyonelin katılımıyla gerçekleştirilen<br />

II. Archisections İstanbul Konferansı’nda dünyaca<br />

ünlü Malezyalı Mimar Ken Yeang da “Yeşil ve mavide son<br />

trendler” konulu bir konuşma yaptı. Ken Yeang, sunumunun<br />

ardından DYO’nun standını ziyaret ederek ürünler hakkında<br />

bilgi aldı.<br />

DYOTHERM TANITILDI<br />

DYO Boya Fabrikaları Pazarlama Direktörü Melek Soklangıç<br />

Dinçer, Teknik Servis ve DYO Akademi Müdürü Pınar Şimşek<br />

ile Yalıtım ve Direkt Satışlar Müdürü Hakan Yılmaz geçen yıl<br />

“yalıtım 4.0” sloganı ile lanse edilen DYO’nun çevreci yalıtım<br />

markası DYOTHERM hakkında stantta katılımcıları bilgilendirdiler.<br />

Ayrıca ziyaretçilere “DYO Renk Pınarı Makinesi”nde<br />

hazırlanan numune boyalar da hediye edildi.<br />

148<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Kültür Üniversitesi iklimlendirme sistemleri’nde “Form” imzası<br />

Kültür Üniversitesi yeni kampüste yer alan ofis alanlarının iklimlendirilmesi<br />

için toplam soğutma kapasitesi 300 kW olan 6 adet VRF KX<br />

dış ünite ve 40 adet yüksek statik basınçlı kanallı tip ve 2 yöne üflemeli<br />

kasetli tip iç üniteler kullanılıyor. Yine üniversitenin konferans<br />

salonunun iklimlendirilmesi için toplam soğutma kapasitesi 640 kW<br />

olan 6 adet VRF KX dış ünite ve 4 adet yüksek statik basınçlı kanallı<br />

tip Mitsubishi Heavy VRF iç ünite kullanılıyor.. Sistem aynı anda ısıtma<br />

veya soğutma yapabilen Heat Pump olarak tasarlandı.<br />

Sistem nasıl işliyor?<br />

Proje de kullanılan Mitsubishi Heavy Industries VRF klima sistemleri;<br />

dış ünite grubunun, birden fazla bağımsız noktaya hitap eden iç<br />

ünitelere bağlanmasıyla iklimlendirilecek alanının arzu edilen ısıtma,<br />

soğutma ve havalandırma konfor şartlarını sağlıyor. İnverter teknolojisine<br />

sahip dış üniteler ile kısmi kullanımlarda minimum elektrik<br />

tüketimiyle istenilen konfor daha hızlı bir şekilde elde ediliyor.<br />

Sürdürülebilir yaşam film festivali <strong>2018</strong><br />

22-25 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde<br />

izleyicilerle buluşuyor...<br />

Kone ile yenilensin asansörler<br />

Zaman değişiyor, teknoloji gelişiyor ve hayat konforunu yükseltiyor.<br />

Bugün, özellikle şehirlerde binaların ayrılmaz bir parçası<br />

olan asansörler de bu gelişimin öncülüğünü gerçekleştiriyor.<br />

Eski binalarda bulunan ve neredeyse binalarla yaşıt olan asansörlerin<br />

de artık değişmesi ya da modernize edilmesi gerekiyor.<br />

Asansör ve yürüyen merdiven sektörünün önde gelen ismi<br />

KONE, herkes teknolojinin konforundan ve sunduğu güvenli<br />

yolculuklardan yararlanabilsin diye binaya ve bütçeye özel çözümler<br />

sunuyor.<br />

Asansörünüzün kullanıcı güvenliğini tehlikeye atması, küçük ve<br />

dar bir kabine sahip olması, katlar arasında oldukça yavaş hareket<br />

etmesi, sık sık arızalanması ve iniş katıyla aynı seviyede<br />

durmaması, onun modernize edilme zamanının çoktan geldiğini<br />

gösteriyor. KONE modernizasyon çözümleri, asansörünüzün<br />

güvenliğini, performansını ve görünümünü geliştirmenin yanı<br />

sıra enerji maliyetlerini de düşürüyor. Profesyonel şekilde yönetilen<br />

modernizasyon süreci, bina sakinleri ve ziyaretçileri için<br />

rahatsızlığı en az düzeye indirirken hayat konforunu da yukarıya<br />

taşıyor.<br />

22-25 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde 11. yaşını kutlayacak olan Sürdürülebilir<br />

Yaşam Film Festivali (SYFF) karmaşık küresel sorunlar karşısında<br />

sıradan insanların ürettiği ve hayata geçirdiği yaratıcı çözümler<br />

içeren belgesellerle bir kez daha izleyicleriyle buluşuyor. Kosta<br />

Rika, İspanya, Haiti, Etiyopya, ABD; Hindistan, Kongo, Fransa,<br />

Almanya, Mozambik, Filistin, İsrail, Burkina Faso, Sri Lanka, Solomon<br />

Adaları, Bangladeş,<br />

Hollanda, Avusturya, İtalya,<br />

Güney Afrika Cumhuriyeti<br />

ve Türkiye’den ilham verici<br />

hikayeler içeren belgeseller<br />

ihtiyacımız olan kahramanların<br />

kim olduğunu gözler<br />

önüne seriyor: Değişim yaratmak<br />

isteyen herkes!<br />

Artan kuraklık, sel, orman<br />

yangını, çatışma, eşitsizlik, gıda fiyatı vb haberlerin yanında yer<br />

bulamayan tüm bu hikayeler kulağımıza fısıldıyor: İhtiyacımız<br />

olan tüm çözümler halihazırda mevcut, ölçeklenebilir ve herkes<br />

tarafından uygulanabilir...<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Ocak<br />

2016 yılında açıklanan 17 Küresel Hedefin ve bu hedeflerin birbirleriyle<br />

ilişkilerinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla ilgili<br />

hedeflerle etiketlenen filmler 22-25 <strong>Kasım</strong> tarihlerinde İstanbul’da<br />

Fransız Kültür Merkezi ve Salt Beyoğlu’nda gösterilecek. Festivali<br />

şehrinde gerçekleştirmek isteyen sivil toplum kuruluşları ve<br />

aktivistler 15 Ocak-15 Haziran 2019 tarihleri arasında SYFF<strong>2018</strong><br />

seçkisiyle Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’ni organize edebilecek.<br />

SYFF<strong>2018</strong> seçkisinde yer alan 26 kısa ve uzun metrajlı<br />

belgesel sürdürülebilir turizm, kırsal kalkınma, ulaşılabilir sağlık<br />

hizmetleri, eğitimde yenilikçi yaklaşımlar, döngüsel ekonomi, kooperatifçilik,<br />

vatandaşlık geliri, tarım ve hayvancılık, deniz koruma<br />

alanları ve biyoçeşitlilik, iklim değişikliği kaynaklı çatışma ve göç,<br />

iklim değişikliği adaptasyonu, sosyal etki odaklı işletmeler, sosyal<br />

girişimcilik, sosyal ve ekolojik sorunlarda işbirliğinin önemi, toplumsal<br />

olaylarda kadınların rolü gibi çok geniş yelpazede temayı<br />

ve yaklaşımı barındırıyor.<br />

150<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong>


Kısa Kısa<br />

Wilo, Bursa’da son teknoloji ürünlerini tanıttı<br />

Bursa’da pompa sistemleri sektöründe çalışan profesyoneller,<br />

Wilo’nun teknik seminerinde bir araya geldi. 18 Ekim’de Bursa<br />

Crowne Plaza’da düzenlenen seminer, 120 kişilik katılımcı grubuyla<br />

gerçekleşti.<br />

Teknik seminerde Wilo’nun iki yeni ürünü olan Stratos Maxo ve<br />

Rexa Solid Q’nun özellikleri paylaşıldı. Başta enerji tasarrufu olmak<br />

üzere birçok konunda verimlilik sağlayan, sektörün ilk akıllı<br />

pompası Wilo-Stratos Maxo, eşsiz tasarımıyla katılımcıların ilgisini<br />

topladı. <strong>Yapı</strong>lan sunumda Stratos Maxo’nun enerji verimliliğinin<br />

yanı sıra, sistem verimliliği, kullanım kolaylığı ve yüksek<br />

etkileşim gücüyle fark oluşturduğu vurgulandı.<br />

Wilo’nun bir diğer ürünü Rexa Solid Q’nun sunduğu yenilikler de<br />

katılımcılarla paylaşıldı. Yüksek işletim güvenilirliği, düşük bakım<br />

ihtiyacı, enerji tasarrufu, ihtiyaca göre dizayn edilebilme ve sistem<br />

verilerine kolay ulaşabilme imkânı gibi özellikler, Rexa Solid<br />

Q’nun belli başlı özellikleri arasında gösterildi.<br />

Dünyanın ilk halatsız asansörü olan<br />

MULTI’ye üç yeni ödül daha verildi<br />

Gelecek için akıllı şehirler geliştirme yönündeki çalışmalarında önemli adımlar atan thyssenkrupp<br />

Asansör, çığır açan MULTI asansör teknolojisinin üç yeni endüstri ödülü daha kazandığını duyurdu.<br />

Şirket aynı zamanda, kentsel tasarım ve planlamada bir sonraki sınır olan gökyüzünü araştıran Yüksek<br />

Binalar ve Kentsel Habitatlar (CTBUH) Konseyi ile yepyeni bir araştırma projesi gerçekleştirdiğini<br />

de açıkladı. 20-25 Ekim tarihleri arasında Dubai’de düzenlenen CTBUH Orta Doğu Konferansı’nda<br />

tanıtılacak proje, çok-merkezli şehirlerin yenilikçi mobilite çözümlerine acil ihtiyaç duyması nedeniyle,<br />

bu yılın kılavuz konferans teması olan “Bir Şehir İçinde Birden Fazla Şehir” teması ile de mükemmel<br />

bir uyumluluk içinde bulunuyor.<br />

“Bağlantı Köprüleri (skybridge): Dikey Dünyaya Yataylığı Getirmek” başlıklı, 18 aylık bir çalışmanın<br />

sonucu olan araştırma projesi, gökyüzünde yeni yatay yaşam alanları yaratma konusundaki kültürel,<br />

organizasyonel ve yargısal gereklilikleri ve aynı zamanda şehrin aşırı kalabalıklığına ve verimsizliğine<br />

yönelik çokça ihtiyaç duyulan çözümü sağlamak için bağlantı köprülerinin potansiyeline odaklanıyor.<br />

Binalar arasındaki ara bağlantıları farklı bir boyuta taşıyan bağlantı köprüleri, binalardaki insanların için ek olanaklar getirmenin<br />

yanında, gökdelenler arasında geliştirilmiş mobilite ve alternatif kaçış rotaları ile daha fazla güvenlik sağlıyor.<br />

thyssenkrupp Asansör, dünyanın ilk halatsız ve yatay da hareket edebilen asansörü olan MULTI gibi ürünleri ile geleceğin şehirleri için<br />

öncülük eden mobilite çözümlerine katkı sağlıyor. Ayrıca küresel kentleşme mega trendine hitap eden uzman topluluk, bu dönüşümsel<br />

yenilikçiliği prestijli kabullerle takdir etmeyi sürdürüyor. MULTI, Dubai’de düzenlenen CTBUH Orta Doğu Konferansı ile aynı zamanda<br />

üç farklı ödül aldı: Almanya’da “Internationaler Designpreis Baden-Württemberg”, “Gümüş Odak” ödülü, Alman Ticaret Odası İspanya<br />

Mükemmeliyet Ödülü <strong>2018</strong> ve “Endüstriyel İmalat Mükemmelliği – İnovasyon Forumu <strong>2018</strong>” tarafından verilen “Endüstriyel İmalat<br />

Mükemmeliyeti – Yenilikçi Ürün Ödülü <strong>2018</strong>”.<br />

Biggloyalty Uluslararası Sadakat ve Ödüllendirme Konferansı<br />

Dubai’de düzenlendi<br />

Türkiye’de yıllardır geleneksel olarak düzenlenen ve bu sene Dubai’ye taşınan “Uluslararası Sadakat ve Ödüllendirme Konferansı”,<br />

BiggLoyalty General Trading LLC tarafından organize edildi ve Aristo FZE tarafından desteklendi. Katılımcıların ve Dubai’deki sektör<br />

oyuncularının büyük ilgisi ile karşılaşan konferans, etkinlik süresi boyunca 200’den fazla katılımcıya ev sahipliği yaptı.<br />

Konferans, BiggLoyalty Global CEO’su Enis Karslıoğlu’nun açılış konuşmasıyla başladı.<br />

BiggLoyalty Genel Müdürü Derya Şendil’in başarılı vaka çalışmasını sunmasının ardından, MENA Bölgesi Direktörü Mehmet Gürün,<br />

BiggLoyalty’nin tüm SAAS ürünlerini sundu.<br />

Pepper and Rogers Grup Partneri Alpay Akdemir, müşteri deneyiminin sadakati nasıl derinleştirdiği ve satışları nasıl arttırdığı ile ilgili<br />

bir konuşma yaptı. Orta Doğu Alışveriş Merkezi Kurulu CEO’su David MacAdam “Perakende Sektöründe Çalışan Bağlılığının Önemi”<br />

üzerine bir sunum yaptı. Son olarak Rixos/Accor Grup Yetenek & Kültür Başkan Yardımcısı Michel A. Farines de yeni uygulamaya<br />

geçen BiggLoyalty Global Çalışan Takdir ve Sosyal Ödüllendirme Platformu Rixos Stars ve Rixos Ödüllendirmeyi ve bu platformların<br />

personele ve İnsan Kaynakları departmanına yaptığı pozitif etkileri anlattı.<br />

Konferans, Rixos Premium JBR Turquise Restoran’ın katılımcılara sunduğu leziz öğle yemeği ile sona erdi.<br />

<strong>Yapı</strong> <strong>Malzeme</strong> <strong>Kasım</strong> <strong>2018</strong> 151

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!