05.11.2018 Views

TAR101U-eski_anadolu_tarihi-2334-0-0-0-1809-V01

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Eski Anadolu Tarihi<br />

HİTİT DİNİ<br />

Hitit İnanç Sistemi<br />

Hitit inanç sisteminin temelini farklı etnik kökenlere<br />

ait birçok öğe oluşturur. Bu nedenle gerek<br />

dininde gerek mitolojisinde bir kültür mozaiği ile<br />

karşılaşılır. Hititler kendilerine ait kültür öğelerinin<br />

yanı sıra, tanıştıkları yeni kültürlerden, bünyelerine<br />

uygun gördükleri pek çok unsuru da kabul etmişlerdir.<br />

Hitit dinindeki çeşitliliği en iyi şekilde geniş<br />

pantheonlarında görmekteyiz. Hititler kendilerini<br />

“bin tanrılı” olarak tanımlarlar. Resmi pantheonlarında<br />

Hint-Avrupalı Tanrılar (Hitit-Luwi-Pala),<br />

Asyanik Tanrılar (Hatti-Hurri-Sümer), Indo-Ari<br />

Tanrılar (Eski Hint) ve Semitik Tanrılar (Assur-Babil)<br />

gibi farklı etnik kökenli toplumlardan alınan<br />

tanrılar bulunmaktadır.<br />

Pantheon<br />

Çok tanrılı sistemlerde bir devletin oluşturduğu<br />

resmi tanrılar topluluğuna verilen<br />

isimdir.<br />

Asyanik<br />

Asya kökenli anlamına gelmektedir.<br />

Hitit İmparatorluğu geniş bir coğrafyada, farklı<br />

etnik kökenlere mensup bir tebaaya hükmediyordu.<br />

Politik bir tercih olarak görülen bir girişim ile<br />

farklı toplumların tanrıları resmi bir pantheonda<br />

birleştiriliyor ve böylece Hitit egemenliği altına giren<br />

toplumların, merkezi bir güç altında bir arada<br />

yaşaması sağlanmış oluyordu. Birçok dini unsuru<br />

ve farklı dini uygulamaları bir arada görebildiğimiz<br />

için, Hitit dininde synkretizmin varlığından<br />

bahsedilebilir. Çok tanrılı dinlerde sular, gökyüzü,<br />

toprak, ay, güneş gibi daha birçok unsur ilahlaştırılmıştır.<br />

Hitit inanç sisteminde de bunun gibi doğa<br />

unsurları ayrı ayrı tanrılar ile temsil edilmiştir;<br />

Güneş Tanrıçası, Gökyüzü/Fırtına Tanrısı, Kırların<br />

Koruyucu Tanrısı gibi. O halde Hitit dininin,<br />

çeşitlilik özelliğinin yanı sıra, bir doğa dini olma<br />

özelliğine sahip olduğu söylenebilir.<br />

Synkretizm<br />

Bir toplumun birden çok dini uygulamayı<br />

kabul etmesidir. Diğer bir tanımı ise “çok<br />

dinlilik”tir.<br />

Merkezleri Hattuşa’da bulunan din adamları,<br />

yukarıda bahsedildiği üzere resmi bir pantheon<br />

oluşturmuşlardı. Bir devlet dini olarak karşımıza<br />

çıkan Hitit dininin uygulamalarına, Hitit sivil halkının<br />

katılımının olmadığı anlaşılmıştır. Hitit dininin<br />

pratiğinde halka yer verilmiyordu. Bu durum,<br />

en iyi şekilde bayram törenlerinde görülebilmektedir.<br />

Hitit bayram ritüellerinin ayrıntılı bir şekilde<br />

anlatıldığı tabletlerde, törenlere katılan kral, kraliçe<br />

ve aileleri, pek çok tapınak ve saray görevlisi, ülke<br />

beyleri, yabancı ülke diplomatları katılmaktaydı.<br />

Hitit inancına göre, tanrılar tıpkı insanlar gibi<br />

yaşamakta, yiyip içmekte, aralarında kavga etmekte,<br />

birbirleri ile evlenmekte ve çocuk sahibi olmaktaydılar.<br />

Hititlerin tanrılarını kendileri gibi düşündüklerini<br />

en iyi biçimde Boğazköy (Hattuşa)’de<br />

yer alan Yazılıkaya Açık Hava tapınağında görmek<br />

mümkündür. Boğazköy’ün yaklaşık iki kilometre<br />

kuzeydoğusunda kalker kaya sivrileri arasında yer<br />

alan iki doğal kaya odasını Hititler, kült törenlerini<br />

yerine getirmek için kullanmışlardı. Bu kutsal<br />

alanın kaya yüzeylerine usta bir işçilikle yapılmış<br />

sahnelerde yer alan tanrılardan; erkek tanrıların<br />

çoğunun, ucu sivri, konik biçimde ve boynuzlarla<br />

donatılmış bir külah giydikleri görülür. Külahlarında<br />

yer alan boynuz sayısının çokluğu tanrının<br />

rütbesinin yüksekliğini gösterir. Üzerlerinde beli<br />

kemerli kısa etek ve ayaklarında uçları yukarı doğru<br />

kıvrık ayakkabılar vardır. Tanrıçalar ise, başlarında<br />

şehir surunu andıran silindirik başlık ve üzerlerinde<br />

yerlere kadar uzanan beli kemerli ve pilili etek,<br />

bluz ve pelerin ile betimlenmişlerdir. Tanrıları, beraberlerinde<br />

yer alan kutsal hayvanları, atribüleri<br />

(sembolleri) ve hiyeroglif yazıtları aracılığıyla tanıyabilmekteyiz.<br />

Hitit inancına göre insan gibi düşünülen tanrıların<br />

bir de yaşadıkları evleri olmalıydı. Sümerceden<br />

“tanrının evi” olarak çevrilen É.DINGIR,<br />

insanların ibadetlerini gerçekleştirdikleri tapınaklardı.<br />

Devlet dini oluşturan Hititlerde, halka açık<br />

bir tapınma yeri olmayan bu tapınak yapılarının<br />

özel bir odasında, tanrıyı simgeleyen bir de heykel<br />

bulunurdu. Bu heykel her gün belirli bir törenle<br />

temizlenirdi. Tanrıya sunulmak üzere, onu temsil<br />

eden bu heykelin önüne, kurbanlar konulurdu. Tapınağın<br />

bu en kutsal mekânlarına bazı rahipler ile<br />

kral ve kraliçe dışında kimse giremezdi.<br />

51

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!