Create successful ePaper yourself
Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.
Eski Anadolu Tarihi<br />
olarak kullanılmaktadır. Ödeme aracı olarak kullanılan<br />
değerli metallerin formu değişiklik gösterir.<br />
Halkalar yanında, metallerin şekli çubuk veya külçe<br />
de olabilirdi. Değerli metallerin daha sık kullanılmaya<br />
başlanmasının en önemli nedeni kuşkusuz<br />
taşınma kolaylığı idi.<br />
Eskiçağ’da ağırlık ölçüleri kentlere ve bölgelere<br />
göre farklılık göstermektedir. En çok kullanılan<br />
ağırlık ölçü birimleri mina ve şekeldir. Örneğin bir<br />
Babil minasının yaklaşık yarım kilo ettiği, kazılar<br />
sonucunda ele geçen ağırlıklardan bilinmektedir.<br />
Bir mina ise yerine göre 40-60 şekel’e denk gelir.<br />
Ölçülerin daha kolay anlaşılması için Babil ve Hitit<br />
ağırlık ölçü sisteminin yaklaşık değerlerini bir tablo<br />
ile göstermekte fayda vardır:<br />
Babil Ağırlık Ölçüleri:<br />
1 talent 60 mina 30 kg<br />
1 mina 60 şekel 500gr<br />
1 şekel 8,3 gr<br />
Hitit Ağırlık Ölçüleri:<br />
1 talent 60 mina 30 kg<br />
1 mina 40 şekel 500 gr<br />
1 şekel 12,5 gr<br />
Babil<br />
Babil kenti bugünkü Bağdat’ın yaklaşık 90<br />
km güneyinde yer alır. Ünlü kral Hammurabi<br />
yönetiminde şehir en parlak dönemini<br />
yaşar. Hitit kralı I. Murşili (MÖ 1595)<br />
Babil’i fethettiğinde bu hanedan sona erer<br />
ve Kassit Hanedanı yönetimi ele alır.<br />
alan bir vergi daha vardı. Bunun yanı sıra bir de<br />
Anadolu Beyleri ile yapılan antlaşmalar doğrultusunda<br />
ödenen pay vardı. Örneğin bir antlaşmaya<br />
göre, kente getirilen kalaydan Anadolulu beye her<br />
eşek yükü (yaklaşık 67 kg) başına 2 kg, getirilen<br />
kumaşın % 5’i vergi olarak verilmekteydi. Bunların<br />
dışında kentin beyine “öncelikli seçme hakkı”<br />
tanınmıştı. Yani kent beyi, getirilen malların arasından<br />
istediğini % 10 indirimli olarak alabiliyordu.<br />
Sadece Assur tapınağından gelen mallardan<br />
vergi alınmıyordu. Anadolu Beyleri için son derece<br />
kârlı olan bu ticaret, onlara doğal olarak bazı<br />
sorumlulukları da getiriyordu. Assurlu tüccarların<br />
inanç özgürlüklerini, oturma ve kişisel haklarını<br />
korumak, Anadolu Beyi’nin görevi idi. Ayrıca<br />
kendi bölgesindeki yol ve mal güvenliğini sağlamak<br />
zorunda idi. Çünkü soygun gibi tehlikeli durumlarda,<br />
malların tazmini Anadolu Beyi’ne aitti.<br />
Ticaretin sahipleri, yani sermayedarlar başta<br />
Assur olmak üzere Mezopotamya’daki kentlerde<br />
yaşıyorlardı. Anadolu’da ise, bunlara bağlı olan<br />
temsilcilikler bulunuyordu. Bu temsilciler arasında<br />
sermayedarların ortakları da olabiliyordu. Ticaretin<br />
üçüncü yetkilisi ise, nakliyeciler ya da kervan sahipleri<br />
idi. Ancak burada kesin bir iş bölümü söz<br />
konusu olsa bile, nakliyecilerin ya da temsilcilerin<br />
kendi hesaplarına ticaret yaptıkları da düşünülmelidir.<br />
Böylece onlar bir yandan ücretli olarak çalışırken,<br />
kendi kârlarını daha da arttırabiliyorlardı.<br />
Ticaretin Organizasyonu<br />
Assur Ticaret Kolonileri Çağı’nda yapılan ticaret<br />
son derece iyi organize edilmiş ve hem Assur<br />
Devleti’nin, hem de Anadolu’daki yerel beylerin/<br />
kralların kâr elde ettiği bir ticaretti. Bu nedenle<br />
siyasi güçler tarafından da destek görmekteydi.<br />
Bahsi geçen bu kâr, yazılı belgelere, ödenen vergiler<br />
olarak yansımaktadır. Assur’dan yola çıkan<br />
bir kervan burada wasitum adını alan, bir çeşit<br />
çıkış vergisi, Anadolu’da ise “baş parası” anlamına<br />
gelen (qaqqadā tum) bir vergi ödüyordu. Buna<br />
ilaveten ticaret yapma hakkını elde etmek için ticaret<br />
odasına (bī t kārim), “bağış” ya da “üyelik<br />
vergisi” (dātum) veriyordu. Ayrıca şaddū tum adını<br />
Resim 2.4 Kültepe’de bulunmuş olan zarflı<br />
tabletlerden biri. Tabletin zarf kısmında<br />
genellikle tablette yer alan hususlar ve<br />
göndericinin mühür baskısı yer alırdı<br />
(Hrouda 1991).<br />
27