05.11.2018 Views

TAR101U-eski_anadolu_tarihi-2334-0-0-0-1809-V01

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Eski Anadolu Tarihi<br />

Diğer taraftan Assurlular da kendileri için bir<br />

tehlike olan İskitlerle ilişkilerini güçlendirmeye çalışmışlardır.<br />

Ancak İskit-Assur dayanışması gerçekleşmeden<br />

önce, İskitler, tıpkı Urartulara yaptıkları<br />

gibi, Assur Devleti’yle de savaşa tutuşmuşlardır:<br />

İran’ın kuzeybatısında MÖ 679 yılında yapılan<br />

savaşta Assurlular kralları Esarhaddon (MÖ 680-<br />

669) önderliğinde İskitlere karşı üstünlük sağlamışlardır.<br />

Bunun arkasından İskit kralı İşpakai bu<br />

savaşın öcünü almak üzere, Assur topraklarına MÖ<br />

675 yılında bir sefer düzenlemiş, ancak bu savaşta<br />

İskitler yine Assur kralı Esarhaddon’a yenik düşmekten<br />

kendilerini kurtaramamışlardır. İşpakai’den<br />

sonra İskitlerin tahtına Barbatua geçmiştir. Bu kral<br />

zamanında yukarıda değinildiği üzere bir Assur-<br />

İskit ittifakı dönemine girilmiştir. Bu ittifak, İskit<br />

kralı Barbatua’nın, Assur Kralı Esarhaddon’un kızıyla<br />

evlenmesiyle güçlendirilmiştir. Yapılan evlilik<br />

ve sürdürülen iyi ilişkiler özellikle Assurluların işine<br />

yaramıştır. Bu ittifak sayesinde etkinlik alanını<br />

Orta Anadolu’ya kadar uzatan Assur kralı Esarhaddon,<br />

Kimmerleri Konya Karahöyük civarlarında<br />

yenilgiye uğratmıştır.<br />

İskitlerle ittifak yapma politikasını,<br />

Esarhaddon’un yerine geçmiş olan Assur kralı<br />

Aşurbanipal de (MÖ 668-627) benimseyerek devam<br />

ettirmiştir. İskitler, Assur Devleti’nin MÖ yedinci<br />

yüzyılın ikinci yarısında Medlerle yaptıkları<br />

mücadelelerinde devamlı bir şekilde Assur’a yardım<br />

etmişlerdir: MÖ 653-652 senelerinde Medlere<br />

karşı yapılan bir savaş, Assur - İskit ittifakının<br />

üstünlüğü ile sonuçlanmıştır. MÖ 617/616 yıllarında<br />

II. Kyaksares (652-612) önderliğindeki Med<br />

ordusu Assur’un başkenti olan Ninive’yi kuşatmıştır.<br />

Ancak Medler, Assur’un yardımına gelen İskitlerin<br />

yüzünden Ninive’yi ele geçirememiş, başarısız<br />

olmuşlardır. Bu savaşla birlikte Medler daha güçlü<br />

ve sayıca daha fazla birlikler olmadan ve İskitlerin<br />

desteğini kesmeden Assur’u ele geçiremeyeceklerini<br />

anlamışlardır.<br />

Bundan sonraki süreçte İskitler sık sık taraf değiştirerek<br />

duruma göre Mezopotamya, Suriye ve<br />

hatta Mısır’da toprak ve ganimet kazanmayı amaçlamışlardır.<br />

Medlerin giderek güçlenmesi, Assur’un<br />

da güç kaybetmesi üzerine İskitler, taraf değiştirerek<br />

Medlerin müttefiki olmuşlardır. Yeni müttefik<br />

Medler ve İskitler, Babil Devleti ile birlikte Assur’u<br />

hedef almışlardır: İttifak güçleri MÖ 612 yılında<br />

Ninive kentini tahrip ederek Assur Devleti’ne son<br />

vermişlerdir. Ancak aradan uzun bir zaman geçmeden<br />

İskitler, bu sefer de Babil Devleti ile ortak<br />

hareket ederek, Kyaksares yönetimindeki Medleri<br />

hezimete uğratmışlardır. Şüphesiz bu süreci İskitlerin<br />

siyasi anlamda en parlak dönemi olarak kabul<br />

etmek gerekmektedir. Yayılmacı politikalarının<br />

bir ürünü olarak onlar bu sefer MÖ 611/610 yıllarında<br />

Filistin üzerinden Mısır’a bir sefer düzenlemişlerdir.<br />

Ancak Mısır Kralı I. Psammetikos’un<br />

(MÖ 664-610) onlara armağanlar sunmasıyla seferden<br />

vazgeçmişlerdir. Seferin dönüşünde İskitler,<br />

kendilerine daha fazla ganimet sağlamak amacıyla<br />

İsrail’in güneyindeki Askalon kentini ve oradaki<br />

zengin Aphrodite Tapınağı’nı yağmalamışlardır.<br />

Herodotos’un bildirdiğine göre, tapınağı yağmalayanlar<br />

daha sonradan hastalanmışlardır. Bu<br />

anlatım, bölge halkının İskitlerin yağmalama faaliyetinden<br />

çok rahatsız ve öfkelenmiş olduklarını<br />

göstermektedir. Tarihçi Herodotos’un İskitlerin<br />

Bölgedeki egemenliğine ilişkin yaptığı anlatım dikkat<br />

çekicidir:<br />

“Asya yirmi sekiz yıl İskitlerin boyunduruğu altında<br />

kaldı, ağır vergilerle, ilgisizlikle bütün ülke<br />

bir yıkıntı yerine çevrildi. Halktan haraç olarak<br />

topladıkları az geliyor, akınlar yapıyor, herkesin<br />

elinde ne varsa zorla alıp götürüyorlardı. Ama<br />

sonunda büyük çoğunluğu Kyaksares’e ve Medlere<br />

konuk olmuşlar, sarhoş edilip boğazlanmışlardır;<br />

Medler yeniden güç kazanmışlar ve <strong>eski</strong>den hükümleri<br />

altında bulunan ulusların yeniden efendisi<br />

olmuşlardır” (Herodotos I, 106).<br />

Yukarıdaki anlatımdan bölgedeki İskit varlığının<br />

Medlerin politikalarına uygun düşmediği,<br />

Medlerin İskitlerin bölgedeki egemenliklerine son<br />

vermek için, İskitlerin yönetici zümresini misafir<br />

olarak davet ettikleri, bu sözde davet sonrasında da<br />

onları öldürdükleri anlaşılmaktadır. Aslında “Asia<br />

28 yıl İskitlerin boyunduruğu altında kaldı” ibaresiyle<br />

de Herodotos, İskitler için bir dönemin kapandığını<br />

yeni bir dönemin başladığını belirtmektedir.<br />

Sonuçta Medler tekrar bölgenin tek hâkimi olunca<br />

İskitler, MÖ altıncı yüzyılın başlarında Rusya’nın<br />

güneyine, MÖ sekizinci yüzyılda göç ettikleri yere<br />

geri dönmüşlerdir. Ancak hemen belirtelim ki, İskitlerin<br />

bu çekilmeleri topyekûn olmamış; bir kısım<br />

İskit halkı Doğu Anadolu Bölgesi’ne yerleşip<br />

orada kalmışlardır. Onların Doğu Anadolu’daki<br />

varlıkları MÖ 400 dolaylarında dahi bilinmektedir<br />

(Ksenophon, Anabasis, IV, VII, 18).<br />

133

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!