You also want an ePaper? Increase the reach of your titles
YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.
Eski Anadolu Tarihi<br />
doğusunu kapsayan Kilbiani ovasında yetiştiriliyordu.<br />
Üzümden şarap, zeytinden zeytinyağı, ilaç<br />
ve boya bitkisi olan safran ve arsenikten parfüm ve<br />
krem gibi kozmetik malzemeleri ile ilaç ve boya<br />
ürettiler. Koyun yünü ise tekstil endüstrisinin ham<br />
maddesini oluşturuyordu.<br />
Lidya ülkesi maden bakımından da zengindi.<br />
Gediz Nehri’nin kollarından birisi olan Paktalos<br />
(Sart) Çayı doğal beyaz altın (elektron) kaynağıydı.<br />
Paktalos Çayı’nın Tmolos Dağı’ndaki (Bozdağ)<br />
kaynaktan alıp getirdiği bu maden Sardeis’te sudan<br />
çıkarılıp Lidya ekonomisine kazandırıldı. Dünyanın<br />
ilk madeni parası MÖ yedinci yüzyılın ortalarında<br />
Lidyalılar tarafından bu madenden darp edildi.<br />
Tmolos Dağı’ndan altın ve gümüşün yanı sıra<br />
arsenik ve bakır ile Küçük Menderes vadisinin doğusundaki<br />
Kilbiani ovasından temin edilen civa da<br />
Lidya ekonomisine katkıda bulunan diğer önemli<br />
doğal kaynaklardı.<br />
Lidya Krallığı’nın ekonomisi MÖ yedinci<br />
yüzyıldan itibaren savaş ve sömürü sistemiyle de<br />
desteklendi. Kraliyet hazinesi Kroisos’un hükümdarlığı<br />
döneminde Kilikya ve Likya dışında kalan<br />
Kızılırmak’ın batısındaki Anadolu’nun neredeyse<br />
tümünün zenginliğinden pay alıyordu. Başta<br />
komşuları olan İonya ve Aiolis kentlerinin ödediği<br />
vergiler ile diğer devletlerle yapılan ticaret Lidya<br />
Krallığı’nın ekonomisini güçlendirdi.<br />
Lidyalıların uygarlığa en büyük katkısı sikke<br />
darbını gerçekleştirmeleriydi. İlk Lidya sikkeleri<br />
elektrondan (altın ve gümüş karışımı) yapılmıştı<br />
ve bakla biçimindeydi. Sikkelerin üzerinde, Lidya<br />
Krallığı’nın arması olan aslan figürü bulunmaktaydı.<br />
İlk sikkelerin elektrondan darp edilmiş olmasının<br />
nedeni, Sart Çayı’nın kumlarından ayrıştırdıkları<br />
altının doğal olarak gümüşle karışık bir halde<br />
bulunmasıydı. Lidyalılar daha sonra, elektronu<br />
ayrıştıran bir teknolojiyi keşfettiler ve böylece hem<br />
altından ve hem de gümüşten sikkeler darp ettiler.<br />
Yani onlar, ilk altın arıtma, ayrıştırma tekniğinin<br />
de mucididirler. Fakat sikkenin gelişimi ve tüm Akdeniz<br />
dünyasına yayılışı Lidyalılar sayesinde değil,<br />
<strong>eski</strong> Yunan kentleri sayesinde oldu. Sikkenin yayılımıyla<br />
para ekonomisinin temeli atıldı. Böylece<br />
hem ticaretin hacmi hem de ticaret trafiği arttı.<br />
Lidyalıların ekonomik refah düzeyi, tarımsal<br />
ürünlerin, altın, gümüş ve bakır gibi madenlerin,<br />
hayvancılığın, zeytin yağı, şarap, seramik, tekstil,<br />
kozmetik, sentetik boya ve ilaç üretimi ve ticareti sayesinde<br />
MÖ yedinci yüzyıldan itibaren giderek artmış,<br />
Kroisos’un iktidarı döneminde zirveye ulaşmıştı.<br />
Lidya Krallığı’nın zenginliğinin en önemli unsurlarından<br />
birisi olan Lidya ticaretinin bazı ürünleri,<br />
uluslararası ticaretin aranan mallarıydı. İncir,<br />
şarap ve zeytin yağı Perslerin iştahını kabartıyordu.<br />
Tekstilde uluslararası pazara sürülen malları marka<br />
olmuştu. Bu marka ürünlerden birisi sandykes denilen<br />
giysiydi. Kilimleri ve ipekli kumaşları da Lidyalıların<br />
tanınmış tekstil ürünleriydi. Yunanistan’da<br />
ise Sardeis’in kırmızı battaniyeleri ve mor yatak örtüleri<br />
ünlüydü. İhraç ettikleri seramikler de Lidya<br />
malı olarak ayırt edilirdi. Bu seramiklerden birisi<br />
Lidya kozmetiklerinin muhafazasında kullanılan<br />
ve arkeologların Lydion adını vererek farklılığını ve<br />
özgünlüğünü vurguladıkları kap türüydü. Bu kapların<br />
içine konularak uluslararası ticarete sunulan<br />
Lidya parfümlerinin Anadolu, Adalar, Yunanistan,<br />
İtalya, Fransa ve İspanya başta olmak üzere Antikçağ<br />
dünyasının neredeyse her yerinde müşterileri<br />
vardı. Bazı seramikler bezeme tekniği bakımından<br />
mermer taklidiyken, bazıları Yunan ve Frig seramiklerinden<br />
etkilenerek üretilmişti.<br />
Tüm bunlardan anlaşılacağı üzere en azından<br />
başkent Sardeis’te yaşayan değişik meslek sahipleri<br />
ve dünyanın ilk perakendeci tüccarları vardı. Onlar<br />
ve üretici olan diğer toprak sahipleri Lidya halkının<br />
özgür olan orta sınıfını oluşturan kesimiydi. Sardeis’teki<br />
kraliyet sarayında ikamet edenler ise krallığın<br />
bürokrasisini ve elit kesimini oluşturuyorlardı.<br />
Bürokrasinin en itibarlı üyeleri kraliyet ailesi ve<br />
muhtemelen kral adına adli, askeri ve idari işlerleri<br />
yürütenler, rahipler ve kâtiplerdi. Ancak Lidya’da<br />
okuryazarlık yaygın değildi.<br />
Kadının toplum içindeki yeri hakkında bize kadar<br />
ulaşmış bulunan tarihsel önemde bilgi yoktur.<br />
Yunan mitolojisinde yarı tanrı Herakles’in Lidyalı<br />
bir kadına satılmasıyla ilgili efsane, Lidya dininde<br />
tanrıça kültlerinin diğer kültlerden daha üst mevkide<br />
bulunuyor olması gibi anlatılar, kadının sosyal<br />
yaşamın tamamen dışında olmadığına işaret etmektedir.<br />
Lidyalı bir kadının çıplaklığının kocası<br />
dışındaki bir erkek tarafından görülmesi onursuzluktu.<br />
Fakat Lidyalı kızların evleninceye kadar kendilerini<br />
satıp çeyizlerini hazırlamaları adettendi.<br />
Eski Yunanlıların zar, aşık kemiği ve top oyunlarını<br />
türetenler olarak bildikleri Lidyalıların da Urartular,<br />
Geç Hitit devletleri, Frigler gibi yazılı hukuk<br />
kuralları yoktu. Bu nedenle Lidyalılarda suçlar ve<br />
ceza uygulamaları bilinmemektedir.<br />
121