Bölüm 6 Frig Krallığı öğrenme çıktıları 1 Frig Siyasi Tarihinin Anahatları 1 Frigya Bölgesi’nin coğrafi sınırlarını tanımlayabilme 2 Frig Krallığı’nın siyasi <strong>tarihi</strong>ni genel hatları ile açıklayabilme Uygarlık 2 3 Frig kültür ve sanatının belirleyici özelliklerini tanımlayabilme Anahtar Sözcükler: • Tümülüs • Megaron • Kaya Anıtı • Ahşap İşçiliği • Madencilik 94
Eski Anadolu Tarihi GİRİŞ Frigler, MÖ dokuzuncu yüzyıl ile yedinci yüzyıllar arasında güçlü bir krallık olarak Anadolu’nun siyasi ve kültür <strong>tarihi</strong>ne damgasını vurmuştur. Frig Krallığı’nın etki alanı, Ankara çevresi merkez olmak üzere, Kızılırmak Nehri’nin (Halys) doğusundan, kuzeyde Samsun’a; güneyde Niğde ve Elmalı Ovası’na; batıda Eskişehir, Kütahya ve Bandırma yakınlarına kadar yayılıyordu. Frig Krallığı etkin bir siyasi güç olarak tarih sahnesinden çekildikten sonra da Friglerin yaratmış olduğu köklü kültürün çeşitli etki ve izleri, Eski Anadolu’nun kültür ve sanatında Antik Çağ boyunca devam etmiştir. Herodotos ve Strabon gibi Eskiçağ yazarlarına göre Makedonyalıların komşuları olan ve Avrupa’da oturdukları sırada Brigler (Brygler) adını taşıyan Frigler, Makedonya ve Trakya’dan Boğazlar yolu ile Anadolu’ya göç eden Trak boylarından biriydi. Asya’ya yani Anadolu’ya geçtikten sonra yurtlarıyla birlikte adları da değişerek Frig biçimini almıştı. Eskiçağ yazarlarının verdiği bilgilerden Frig boylarının başlangıçta Troia (Truva/ Hisarlık Tepesi) ve çevresini ele geçirdikleri, zaman içinde İznik Gölü (Askania) kıyıları ile Sakarya Nehri (Sangarios) vadisine doğru yayıldıkları anlaşılmaktadır. Frigler buradan güney ve doğu yönde genişleyerek Anadolu içlerine yayılmaya devam etmişlerdir. Yoğun Frig yerleşmesine sahne olan Orta Anadolu’nun büyük bir bölümü de Antik Çağ’da Frigya Bölgesi olarak adlandırılmıştır. Frigya Bölgesi, Büyük Frigya ve Küçük Frigya ya da Frigya Epiktetos olmak üzere iki ana bölüme ayrılmıştır. Büyük Frigya, doğuda Kızılırmak Nehri ve Tuz Gölü’ne (Tatta), batıda Denizli-Pamukkale yöresine, güneybatıda Elmalı Ovası’na kadar uzanan geniş bir bölümü kapsamaktaydı. Friglerin ünlü başkenti Gordion (Polatlı/ Yassıhöyük), Ankyra (Ankara), Pessinus (Sivrihisar/Ballıhisar) ve Kelainai - Apameia (Afyonkarahisar/ Dinar) bu bölgenin en önemli Frig yerleşmelerini oluşturur. Küçük Frigya ya da Frigya Epiktetos, günümüzde İç Batı Anadolu ile Yukarı Sakarya Vadisi’nde Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya illeri arasında uzanan daha küçük bir bölümü kapsıyordu. Bölgenin önemli kentleri arasında Midas Kenti (Eskişehir/ Yazılıkaya), Dorylaion (Eskişehir/ Şarhöyük), Midaion (Alpu/ Karahöyük), Nakoleia (Eskişehir/ Seyitgazi), Kotiaion (Kütahya), Aizanoi (Kütahya/ Çavdarhisar) ve Kadoi (Kütahya/ Gediz) sayılabilir. Marmara Denizi’nin güneyinde kalan kesim ise buradaki Frig toplulukları nedeniyle Hellespontos Frigyası olarak adlandırılmıştır. Daskylaion (Bandırma/ Hisartepe) bu bölgenin en önemli yerleşmesini oluşturur. Frigya Bölgesi, coğrafi konumu bakımından ulaşım ve ticaret için Ege ve Ön Asya ülkelerini birbirine bağlayan Anadolu’nun en önemli karayolu sistemlerinin üzerindedir. Ünlü Pers Kral Yolu’nun büyük bir kısmı da bu bölgede yer alır. FRİG SİYASİ TARİHİNİN ANA HATLARI Genel olarak kabul edilen görüşe göre MÖ 1200 yıllarına doğru başlayan ve dalgalar halinde 400 yıl kadar devam eden Güneydoğu Avrupa’dan Anadolu’ya doğru gerçekleşen Trak göçleri, Hitit İmparatorluğu’nun yıkılışını izleyen dönemde yoğunlaşmıştı. Son yıllarda Troia (Truva/ Hisarlık Tepesi) ve Gordion (Polatlı/ Yassıhöyük) kazılarından elde edilen Güneydoğu Avrupa kökenli el yapımı, kaba çanak çömlek ve yumrucuklu çanak çömlek örneklerinin yanı sıra mimari buluntular da bu görüşü desteklemektedir. Adlarını Homeros’un destanlarından öğrendiğimiz Mygdon, Askanios, Otreus gibi liderlerin önderliğinde, Marmara Denizi’nin güney kesiminde göçebe ve yarı göçebe aşiret düzeninde yaşamlarını sürdüren Friglerin Anadolu’daki ilk yüz yılları hala büyük ölçüde karanlıktır. Bu konunun aydınlatılabilmesi için göçmen Trak boylarının ilk yerleşim bölgesi olan Marmara Denizi’nin güney kıyıları ile Çanakkale Boğazı çevresinde arkeolojik kazılara ihtiyaç vardır. Gordion’da Hitit yerleşmesi üzerinde bulunan ve Erken Demir Çağı’na (MÖ 1200 - 950 yılları) tarihlenen kalıntılar, ilk Frig göçmenlerinin MÖ 11. yüzyıla doğru Polatlı yakınlarında daha sonra başkentleri olacak olan Yassıhöyük’e (Gordion) ulaştıklarını gösterir. Öncüler, basit köy düzeyinde bir yerleşik yaşam sürdürmekteydiler. Gordion’da küçük bir alanda ortaya çıkarılabildiği için detaylarını tam olarak bilemediğimiz köy niteliğindeki bu ilk Frig yerleşmesinde halk, çamur sıvalı, ağaç dallarından yapılmış duvarlara sahip, yarı yarıya toprağa kazılmış çukurlar içindeki ilkel konutlarda barınmaktaydı. Tek ya da çok odalı olan bu yapıların içinde ocak, fırın ve hububatın saklandığı depo çukurları vardı. Konut ve açık alanlarda ele geçen el yapımı, koyu renkli kaba çanak çömleklere daha sonraları eklenen elde ya da çarkta yapılmış devetüyü renkli çanak çömlekler, sürdürülen basit gündelik yaşamın somut kanıtları idi. 95