29.08.2018 Views

hotel restaurant & hi-tech August 2018

hotel restaurant & hi-tech August 2018

hotel restaurant & hi-tech August 2018

SHOW MORE
SHOW LESS

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Yaz biterken…<br />

Genç, deneyimli, girişimci ve üretken. Tıpkı<br />

ödüllere doymayan yüzmek sevdası gibi yeri<br />

geldiğinde cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />

araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik kimliği ile<br />

hayata karşı da kulaç atmayı seviyor. Pazarlama<br />

Müdürü olarak adım attığı İnoksan’daki görevine<br />

Satış Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />

eden Esra Altay’ Batkın’ın başarılı kariyer<br />

<strong>hi</strong>kayesi işte kadın bölümümüzde sizlerle…<br />

Türkiye’nin yerel değerlerini ön plana çıkartmak<br />

ve Türk mutfağını dünyaya tanıtmak hedefiyle<br />

yola çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />

kapsamında inceleme gezilerinin ilkini Bursa’ya<br />

yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek paydaşları<br />

ve basın mensuplarının katılımıyla düzenlenen<br />

gezide ben de yer aldım. Valilik’ten tam<br />

destek sözüyle ayrılan GTD’nin Gastronomik<br />

Bursa gezisinin ayrıntılarını gastro etkinlik<br />

bölümümüzde ayrıntılarıyla okuyabilirsiniz.<br />

Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet Bey ile<br />

başlıyor, mutfaktaki yolculuğu. Sırf tulumba<br />

öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp kaçıp<br />

babasının yakın arkadaşının dükkanına gidiyor,<br />

daha ilkokul yaşlarındayken. Günlerden birgün<br />

Tulumbacı Ahmet’in babasına söylediği “Bu<br />

çocuk okumaz, mutfağı seviyor. Sen gel, ne<br />

kendini ne oğlunu yıprat” demesi üzerine Mustafa<br />

(Öztürk) ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />

adımını atıyor. Bu sayımızda Radisson Blu Hotel,<br />

Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner Çulfaz’ı<br />

şefin gözünden bölümümüzde ağırladık.<br />

Ne yöne baksak, festival! Dans, film, müzik,<br />

tiyatro, kültür sanat, yeme içme aklınıza ne<br />

gelirse artık. Gastronomi etkinlikleri mi, malum<br />

orası da epey bir hareketli. Eylül ayı ile birlikte<br />

Türkiye gastronomisi birbirinden farklı içeriklerle<br />

festivallere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmaya başlayacak.<br />

Daha şimdiden etkinlik ajandamda hatırı sayılır<br />

bir festival yoğunluğu oluştu bile. Gaziantep,<br />

Adana, İstanbul festivalleri bunlardan sadece<br />

birkaçı. Sektörün ilgisini çekecek etkinlik<br />

haberlerimiz ve röportaj konuklarımız ile<br />

karşınızdayız.<br />

Ve yeni yatırımlar…<br />

Türkiye’deki ilk Curio Collection resort oteli için<br />

BESA Grup ile anlaşan Hilton, 2021’de hayata<br />

geçirmeyi planlandığı The BO Vue Hotel Bodrum<br />

yatırımıyla oldukça iddialı! Zincir grup aynı<br />

zamanda yakın bir süreçte <strong>hi</strong>zmete açtığı Maslak<br />

ve Bakırköy otellerini de sektöre kazandırmanın<br />

mutluluğunu duyuyor. Bu yeni yatırımların<br />

Türkiye turizmine hayırlı uğurlu olmasını<br />

temenni ediyor, otel çalışanlarına başarılar<br />

diliyorum.<br />

Keyifli okumalar dilerim.<br />

K<br />

EMİR ÖMER ÖCAL<br />

emir.ocal@img.com.tr<br />

FATMA DEMİRBAĞ<br />

fatma.demirbag@img.com.tr<br />

İMG Web Team mail<br />

web@img.com.tr<br />

HAKKI GÜNERKAN<br />

hakki.gunerkan@img.com.tr<br />

GÜRKAN ŞEF STEAKHOUSE ETİLER<br />

KAPAK FOTOĞRAFI ÜMİT BAŞER ALKAÇ<br />

website<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

e-mail<br />

info@img.com.tr<br />

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ<br />

FİNANS MÜDÜRÜ<br />

MUHASEBE MÜDÜRÜ<br />

ABONE ve DAĞITIM<br />

CTP - BASKI<br />

İRTİBAT BÜROLARIMIZ<br />

ADRES<br />

EBRU PEKEL<br />

ebru.pekel@img.com.tr<br />

MUSTAFA AKTAŞ<br />

mustafa.aktas@img.com.tr<br />

ZEKAYİ TURASAN<br />

zturasan@img.com.tr<br />

NURTEN DEMİR<br />

nurten.demir@img.com.tr<br />

İHLAS GAZETECİLİK A.Ş.<br />

Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza<br />

No:11 A/41 Yenibosna–Bahçelievler/ İSTANBUL<br />

Tel: +90 212 454 30 00 Fax: +90 212 454 34 94<br />

www.ihlasmatbaacilik.com<br />

BURSA +90.224 211 44 50-51<br />

KONYA +90.332 238 10 71<br />

Evren Mah. Bahar Cad.<br />

Polat İş Merkezi B Blok No:1 Kat:4<br />

Güneşli-Bağcılar/İstanbul<br />

Tel: +90 212 604 51 00<br />

Faks: +90 212 604 51 35<br />

<strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu reklam verene aittir. <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisinin bütün yayın<br />

hakları İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş.’ye aittir. Yazılar kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Yaygın süreli bir yayın olan <strong>hotel</strong> & <strong>restaurant</strong> <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong> dergisi ayda bir yayınlanır.


¨ 4.499<br />

¨ 3.999


içindekiler<br />

42<br />

60 46<br />

antre<br />

6 Sektörden kısa haberler<br />

gündem<br />

14 TÜROB: Atatürk Havalimanı<br />

faaliyetine devam etmeli<br />

16 Dünyanın en pahalı şehri Zürih;<br />

İstanbul 67’nci sırada<br />

18 Turizmde 3 milyar dolarlık Çin<br />

pastası<br />

20 TTYD Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />

22 I-MICE’den ‘Endam’lı davet<br />

24 Genceli: Bakanım, turizmde ilk<br />

kangren otel yatırımcılarına el atın<br />

26 Kartlı ödemelerde en fazla artış<br />

gösteren sektör, hava yolları<br />

28 Yabancı turist sayısı attı<br />

29 Recep Arifoğlu: Turizmde personel<br />

sıkıntısı yaşıyoruz<br />

30 Öner: Bu defa uzaktan ‘bakan’ değil<br />

32 TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

34 Türkiye helal turizmde dünya<br />

üçüncüsü<br />

36 İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan<br />

turist ortaklığı<br />

39 Batum: Artık bir şeyler yapmak<br />

lazım ama ne?<br />

40 Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />

%29 arttı<br />

41 Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />

yeni yatırımlar<br />

42 Hilton İstanbul Maslak açıldı<br />

44 İstanbul Sabiha Gökçen’den yeni<br />

terminal yatırımı<br />

46 Elite World İstanbul Hotel 750 bin<br />

dolara yenilendi<br />

48 MSC Cruises’ten Portmiami’ye yeni<br />

kruvaziyer terminali<br />

50 Sevimli dostlar için: Fizyopet<br />

Köpek Oteli<br />

52 Hilton Bakırköy kapılarını açtı<br />

54 Smart by Dedeman Mart 2019’da<br />

açılıyor<br />

55 Alaçatı’daki huzur: Insula Hotel<br />

56 The BO Vue Hotel Bodrum açılıyor<br />

yatırım<br />

58 En verimli toplantılar, Wish More Hotel’de<br />

59 Ayın yatırım fırsatları<br />

iş’te kadın<br />

60 Başarısında donanım var: Esra Altay Batkın<br />

marka<br />

64 Arıkan: Yatak üretimi yasalarla<br />

belirlenmeli, kısıtlanmalı<br />

66 Kilim Mobilya “kurumsal satışlar”da<br />

atağa geçiyor<br />

68 Toper, Amerikan hapishanesine kahve<br />

işleme tesisi kurdu<br />

şef in gözünden<br />

72 Lezzet aşkına ‘kuralsever’: Öner Çulfaz


86 125 72<br />

gastro etkinlik<br />

76 Bursa Gastronomi Konferansı<br />

geliyor<br />

80 Estetik ve tasarım pastacılıkla<br />

buluştu<br />

82 Adana Lezzet Festivali 2.sini<br />

düzenliyor<br />

83 İstanbul Coffee Festival eylülde<br />

kahveseverleri ağırlayacak<br />

84 Mengen, genç şefleri ağırladı<br />

86 Gaziantep, Gastronomi Festivali’yle<br />

dünyaya açılıyor<br />

gastro güncel<br />

88 Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda atıklarını<br />

Fazla Gıda önleyecek<br />

89 Çatal mı, chopstick mi?<br />

90 Ay: Her şey da<strong>hi</strong>l mi, sağlık<br />

hariç mi?<br />

92 Maraşım Sade 4 kg reyon<br />

dondurmaya yeniden yorum<br />

93 Dikkaya: Restoran mı otelden çıkar,<br />

otel mi restorandan?<br />

www.<strong>hotel</strong><strong>restaurant</strong>magazine.com<br />

gustonun yorumu<br />

94 Reha Tartıcı ile yeni mekanlar<br />

gastro aktüel<br />

98 Gastronomi sektöründen kısa<br />

haberler<br />

fuar<br />

104 Hotel Show Dubai’e katılmak<br />

için 6 önemli nedeniniz var<br />

106 Benbanaste: Herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a bekliyoruz<br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

108 Daha <strong>hi</strong>jyenik otel, daha fazla ücret<br />

109 Maratem, mite tehlikesine karşı<br />

otel odalarını koruyor<br />

110 Ecolab 1,2 trilyon litrelik su<br />

tasarrufu sağlayacak<br />

yeni mekan<br />

112 Bodrum’a yeni mekan: 953<br />

grill&bar<br />

114 Maslak’a yepyeni buluşma noktası: Zaxi<br />

116 En Hesaplı Restoran: Lezzet Arası<br />

117 bomontiada, İstanbul’dan sonra<br />

İzmirlilerle buluşuyor<br />

118 Şehrin göbeğinde nefes alan mekan:<br />

Topağacı Gurme<br />

120 Emirgan Sütiş açıldı<br />

122 Leb-i Derya yeniden tasarlandı<br />

dekorasyon<br />

124 Dekorasyonun en tamamlayıcı<br />

parçası ‘Sehpalar’<br />

125 Mekanlara Akdeniz esintisi<br />

<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />

126 Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin 5 yolu<br />

ürünler<br />

128 Yeni ürünler<br />

112


6<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Hüseyin Özdamar ANFAŞ’ta<br />

Antalya’da uzun yıllardır Türk Standartları Enstitüsü Akdeniz Bölge Koordinatörü olarak<br />

görev yapan Hüseyin Özdamar; ANFAŞ Yönetim Kurulu kararı ile ANFAŞ Genel Müdürlüğü<br />

görevine getirildi. 1960 yılında Burdur’da doğan Hüseyin Özdamar, Gazi Üniversitesi Eğitim<br />

Fakültesi’nden mezun oldu. 30’un üzerinde yurt içi ve yurt dışı platformlarda mesleki<br />

eğitimler alan Özdamar, mesleki kariyerinin yanı sıra yurt içinde ve yurt dışında birçok<br />

uluslararası etkinliklerde Türk Standartları Enstitüsü’nü temsil etti. Tetkikçi ve Baş Tetkikçi<br />

olarak 1500’e yakın kuruluşta denetimler gerçekleştirdi.<br />

Elite World Hotels’den turizmde<br />

farkındalığa destek<br />

Türkiye’nin önde gelen otel zincirlerinden Elite World Hotels,<br />

Türkiye turizminin gelişmesine destek olmaya devam ediyor. Elite<br />

World Business Hotel Ön Büro Müdür Yardımcısı Ahmet Kurtuluş,<br />

Türkiye’nin turizm çeşitliliğini artırmaya yönelik farkındalık yaratmak<br />

amacı ile İstanbul’dan Marmaris’e bisiklet ile gitti. Kurtuluş, ‘Türkiye<br />

turizm çeşitliliği açısından zengin bir ülke. Doğadan denize, kültürden<br />

eğlenceye kadar birçok seçenek bulunuyor. Bu güzelliklerin hepsini<br />

gün yüzüne çıkartmamız ve çeşitliliğimizi artırmamız gerekiyor. Ben<br />

de Elite World Hotels ailesinin bir üyesi olarak bu konuya dikkat<br />

çekmek istedim’ dedi. Ayrıca Kurtuluş, önümüzdeki sene de yine<br />

turizmde farkındalığı artırmak amacıyla İstanbul’dan Van’a bisiklet ile<br />

gideceğini belirtti.<br />

Swissôtel Bodrum,<br />

“En İyi Lüks Butik Resort Oteli” seçildi<br />

Dünya’nın en iyi lüks otellerinin misafir oylarıyla seçildiği The<br />

World Luxury Hotel Awards‘de <strong>2018</strong> yılının en iyi spa’ları belli oldu.<br />

Dünya’da turizm sektörünün en önemli ödüllerinden olan ve <strong>hi</strong>zmet<br />

kalitesi kapsamında dünyanın en iyi otellerinin değerlendirildiği,<br />

“World Luxury Hotel Awards” ödülleri, bu yıl da sa<strong>hi</strong>plerine<br />

verildi. “Dünyanın En Lüks Butik Resort Otel Spa”sı kategorisinde<br />

‘Swissôtel Resort Bodrum Beach, Dünyanın en lüks ‘Resort Spa’ları<br />

arasına girdi.<br />

TAV’dan yılın ilk yarısında<br />

93 milyon avro kâr<br />

Türkiye’nin havalimanı işletmeciliğindeki küresel markası TAV<br />

Havalimanları’nın <strong>2018</strong>’in ilk yarısında <strong>hi</strong>zmet verdiği yolcu sayısı,<br />

önceki yıla göre yüzde 31 artarak 67 milyona ulaştı. Şirket aynı<br />

dönemde net kârını yüzde 55 artırarak 93 milyon avroya yükseltti.<br />

Aynı dönemde şirketin konsolide cirosu yüzde 8 artışla 550 milyon<br />

avro oldu. TAV yılsonu yolcu trafiği, ciro ve FAVÖK beklentilerini<br />

de yukarı yönlü revize etti.


Misafir etme tutkusuyla, daima....


8<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Mövenpick Hotel Istanbul’dan<br />

“Kilolarca İyilik” projesi<br />

Mövenpick Hotel Istanbul, dünya üzerindeki 30’dan fazla<br />

Mövenpick otelinin de katılacağı, 1-15 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

düzenlenecek “Kilolarca İyilik” sosyal sorumluluk projesi ile otel<br />

misafirlerini ve yerel sakinleri, ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine en az bir kilo<br />

giyecek ve eğitim malzemeleri yardımında bulunmaya davet ediyor.<br />

Otel misafirleri ve ziyaretçiler, bu anlamlı proje süresince katılımcı<br />

otellerin lobilerindeki stantları ziyaret edip, kıyafet ve okul gereçleri<br />

yardımında bulunabilecekler. Mövenpick Hotel Istanbul’da toplanan<br />

malzemeler Gaziantep Şa<strong>hi</strong>nbey’de bulunan Yığmatepe İlkokulu’nda<br />

eğitim gören 25 öğrenciye bizzat ulaştırılacak.<br />

Midilli seferleri ile Troya’ya<br />

ziyaretçi akını<br />

<strong>2018</strong> Troya Yılı’nın Türkiye turizmine katkı sağlaması amacıyla yürütülen<br />

çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Ayvacık ve Midilli arasında direkt<br />

gerçekleşen seferler sayesinde dünyanın dört bir yanından Midilli’ye tatile<br />

gelenler Troya Antik Kenti ve Assos’u ziyaret etme fırsatı buluyor. <strong>2018</strong><br />

Troya Yılı kapsamında gerçekleştirilen turizm hamlesine ve kentin gelecek<br />

yıllardaki turizm hareketliliğine katkı sağlayan seferler, Midilli’de tatil yapan<br />

dünya ülkelerinden turistlerin Troya Antik Kenti’ne ziyaretlerini artırıyor.<br />

Bu sayede <strong>2018</strong> Troya Yılı’nda Çanakkale, tüm dünyaya Troya efsanesini<br />

Anadolu’nun kadim bir değeri olarak yeniden anlatıyor.<br />

Dünya turizminin kalbi Uzakrota<br />

Travel Summit’te atacak<br />

Geçtiğimiz yıl Fairmont Quasar Istanbul’da 5 salonda 1500 turizmcinin katılımı<br />

ile gerçekleşen etkinliğin hemen ardından, Uzakrota Travel Summit <strong>2018</strong>’in<br />

çalışmaları başladı. Amadeus, Emirates Airlines, Tourism Korea, GoGlobal<br />

ve Atlas Global Airlines’ın ana sponsorluğunu yapacağı etkinlikte bu yıl, hem<br />

konsept hem de içerik anlamında büyüyerek 3 salon, 5 sahne ve 1 fuaye alanı ile<br />

2500’den fazla yerli ve yabancı turizm profesyonelinin katılımıyla, 30 Kasım’da<br />

Hilton Bosphorus Convention Center’da gerçekleşecek.<br />

Kalorileri açık<br />

havada yakın<br />

Wyndham Grand İstanbul Levent bünyesinde <strong>hi</strong>zmet veren<br />

Qualitasspa Sağlıklı Yaşam Merkezi, yenilikçi bakış açısıyla spor<br />

yapmayı sevenlerin gözdesi olmaya devam ediyor. Özellikle açık hava<br />

spor salonuyla dikkatleri üzerine çeken Qualitasspa, aynı anda hem<br />

kalori yakmanın hem de temiz havanın tadını çıkarmanın en zevkli<br />

adresi oluyor. 200 metrelik koşu alanıyla birlikte son teknoloji spor<br />

aletlerini de spor tutkunlarının kullanımına sunan Qualitasspa, spor<br />

yaparken temiz havanın tadını çıkarmak isteyenlerin adresi oluyor.


10<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

Emirates Skywards sınırlarını<br />

genişletti<br />

Sadakat programındaki düzenleme ile Emirates Skywards üyelerinin, her iki havayolu ile<br />

yaptıkları uçuşlarda, Skywards Milleri ve Statü Milleri kazanmalarına imkân tanınıyor.<br />

Eski OPEN üyeleri, flydubai ile Mil kazanmaya devam etmek için, Emirates Skywards<br />

üyesi olabilecek. Her iki havayolu şirketine yönelik sadakat programındaki düzenleme,<br />

Emirates ve flydubai’nin genişletilmiş küresel ağı da<strong>hi</strong>lindeki ortak uçuşlar ve havaalanı<br />

operasyonlarını da içeren çeşitli ortaklıklar üzerine kuruldu.<br />

Yeni sezona yepyeni bir başlangıç için;<br />

Willow Stream SPA<br />

Golf dünyası<br />

Limak Bodrum Golf Cup’ta buluştu<br />

Sosyal sorumluluk projeleriyle adından söz ettiren Limak Holding, golf sporuna<br />

verdiği desteği Limak Bodrum Golf Cup ile sürdürüyor. Bu yıl ikincisi düzenlenen<br />

ve 11-12 Ağustos tarihleri arasında Bodrum Golf ve Tenis Kulübü’nde<br />

düzenlenen turnuvaya iş, sanat ve spor dünyasından çok sayıda ünlü isim katıldı.<br />

120’yi aşkın golf oyuncusunun katıldığı turnuvada Limak Holding Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yarışmacı olarak yer aldı. Turnuva sonunda<br />

kategorilerinde dereceye girenler ve özel ödülleri kazananlar kupalarına<br />

kavuştu. Kadınlarda A kategorisinde birinci Arzu Narin; erkeklerde ise Bülent<br />

Törek olurken, gençler kategorisinde Turgut Akcan 39 puanla ilk sırada yer aldı.<br />

Dünyanın en lüks ve özel SPA’ları arasında yer alan Willow Stream Spa, şehrin<br />

merkezinde her şeyden uzaklaşmanızı sağlayan atmosferiyle fark yaratıyor. Modern<br />

hayatın yüksek temposuna dinlendirici bir mola vererek, enerjisini yenilemek<br />

isteyenlere benzersiz SPA deneyimi yaşatıyor. Willow Stream SPA, konukların<br />

ihtiyacını belirleyerek, kişiye özel bakımlar önermesiyle dikkat çekiyor. Özellikle<br />

cilt bakımlarında, önce Reveal Cilt Analizi makinesiyle cilt tipini ve cildin ihtiyaçları<br />

belirlendikten sonra, iyileştirici uygulamalara geçiliyor.<br />

TUROYD Yönetim Kurulu<br />

Ersoy’u ziyaret etti<br />

TUROYD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu ve Yönetim Kurulu Üyeleri Kültür<br />

ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret etti. Yaklaşık bir saat süren<br />

toplantıda turizm otelcilik ve turizmde istihdam konularına yer verildi. Nitelikli<br />

turiste geri dönülmesi gerekliliğini vurgulayan Ersoy nitelikli turistin beklentisi<br />

olan <strong>hi</strong>zmetin de ancak nitelikli, bilgili ve deneyim sa<strong>hi</strong>bi yönetici ve ekiplerle<br />

yapılabileceğinin altını çizdi. TUROYD Başkanı Ali Can Aksu, 81 il 16 ülkede BYK’lar<br />

ile faaliyetini sürdürmekte olan 2284 üyesi ile derneğin tam kadro göreve hazır<br />

olduklarını ve dernek olarak tüm sektör çalışanlarını kucakladıklarını dile getirdi.


12<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

antre<br />

GBT, Amadeus’un NDC-X programına katılıyor<br />

American Express Global Business Travel (GBT), Amadeus’un yeni NDC<br />

destekli çözümünün denenmesine yardımcı olmak için NDC-X programına<br />

katıldı. Seyahat yönetimi alanında faaliyet gösteren küresel iş ortağı, yeni<br />

NDC akışı olan “alışveriş yap, sipariş ver, öde” sistemini test etmek ve<br />

tanımak için Amadeus’un NDC destekli çözümünü kullanacak. Bu işbirliğiyle<br />

birlikte, GBT’nin 2019’daki <strong>hi</strong>zmet kapasitelerini de kapsayacak olan<br />

çözümün, endüstriyel versiyonunu hayata geçirme hazırlığı kolaylaşmış<br />

olacak. Bu anlaşma, American Express GBT’nin, Amadeus’un küresel dağıtım<br />

sisteminden erişilen kapsamlı seyahat içeriklerinin yanı sıra NDC içeriğine de<br />

erişeceği anlamına geliyor.<br />

Karikatürcüler<br />

“Seyahat Anıları”nı çizecek<br />

Anatolia Turizm Akademisi tarafından bu yıl 10’uncusu gerçekleştirilecek olan Uluslararası<br />

Turizm Karikatürleri Yarışması’nın teması belli oldu. ER Yatırım’ın ana sponsorluğunda<br />

düzenlenen yarışmanın bu yılki teması “Seyahat Anıları” olarak belirlendi. ‘Gençler’ ve<br />

‘Yetişkinler’ olmak üzere iki kategoride düzenlenen yarışmada Gençler kategorisi 16 ve daha alt<br />

yaşlardaki karikatür sanatçılarına açık iken, yetişkinler kategorisi ise 17 ve daha yukarı yaşlardaki<br />

karikatür sanatçılarının katılımına açık. Yarışmaya 31 Aralık <strong>2018</strong> tari<strong>hi</strong>ne kadar gönderilen<br />

eserler kabul ediliyor.<br />

The Land Of Legends’a üç<br />

ödül birden<br />

Misafirlerine sıra dışı bir tatil deneyimi yaşatan The Land of Legends, 74 ülkeden 3<br />

bin 900’ü aşkın adayın yarıştığı ve 12 ayrı jüride 270 üst düzey yöneticinin görev aldığı<br />

Stevie Ödülleri’nde Musical Parade etkinliğiyle üç ayrı ödül birden kazandı. Dünyanın<br />

ilk müzikal şöleni olma unvanına sa<strong>hi</strong>p Musical Parade ile ödüllere başvuru yapan The<br />

Land of Legends, Company of the Year, Brad Experience Event ve Brand Experience of<br />

the Year kategorilerinde bronz ödüllere layık görüldü.<br />

İlhamını komşuluktan alıyor<br />

Nish Palas İstanbul by Hyatt<br />

Butik otel anlayışına yeni bir soluk getiren, alanında ilham kaynağı olan bir anlayışla<br />

kapılarını İstanbul’un gözde semtlerinden Nişantaşı’nda açan Nish Palas İstanbul<br />

by Hyatt, Palas kültürünü ve Türkiye’nin dünya çapında tanınan misafirperverliğini<br />

çağdaş bir yorumla sergiliyor. Nişantaşı, Abdi İpekçi Caddesi’ndeki eski palaslardan,<br />

tari<strong>hi</strong> bir apartmanın özenle restore edilmesiyle bugünkü haline kavuşan otel,<br />

çağdaş mimari detaylarıyla oldukça postmodern bir görünüm sergiliyor. The<br />

Unbound Collection by Hyatt’ın tematik yaklaşımı olan “komşuluk” kurgusunu tüm<br />

detaylarında <strong>hi</strong>ssettiren “Nish Palas İstanbul by Hyatt” misafirlerine maksimumda<br />

konfor ve ayrıcalıklı deneyimler yaşatıyor.


home<br />

<strong>hotel</strong><br />

<strong>restaurant</strong><br />

cafe<br />

www.ajansfogus.com<br />

arsessandalye.com.tr


14<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TÜROB<br />

“Atatürk<br />

Havalimanı<br />

faaliyetine devam<br />

etmeli”<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u ziyaretinde Bakan<br />

Ersoy’a bir rapor sunarak konaklama sektörünün kısa vadede beklentilerini dile getirdiler.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

yönetimi Kültür ve Turizm Bakanı<br />

Mehmet Ersoy’a ilk ziyaretini<br />

gerçekleştirdi. TÜROB Başkanı Timur<br />

Bayındır’ın yanı sıra Başkan Yardımcıları<br />

Müberra Eresin ve Armin Zerunyan, Genel<br />

Sekreter, Hediye Güral Gür, Yönetim<br />

Kurulu Üyeleri Taner Yallagöz ve Nuri<br />

Kalyoncu ile TÜROB Genel Müdürü<br />

İsmail Taşdemir’den oluşan TÜROB<br />

heyeti Ankara temasları kapsamında<br />

Bakan Yardımcıları Nadir Alpaslan ve<br />

Ömer Arısoy’u da ziyaret etti. TÜROB<br />

heyeti, Bakan Ersoy’u ziyaretinde bir de<br />

rapor sunarak, konaklama sektörünün<br />

kısa vadede beklentilerini dile getirdi.<br />

TÜROB Başkanı Timur Bayındır, ziyarette<br />

yaptığı konuşmada, şu anda turizm<br />

sektörü için en önemli beklentinin gelir<br />

artırıcı girişimlerin hızlandırılması<br />

olduğunu belirterek, “Özellikle gelir ve<br />

nitelikli misafir bakımından en önemli<br />

turizm segmentlerinden biri olan kongre<br />

turizmindeki girişimler artırılmalı” dedi.<br />

Yatırım İzleme Kurulu önerisi<br />

Uluslararası kongre ihalelerinde<br />

ülkemizin avantajlarıyla öne çıkması<br />

için ihale özelinde kongre kapsamına<br />

KDV muafiyeti uygulanmasının faydalı<br />

olacağını dile getiren Bayındır, “Kongre<br />

turizmi için ülkemize gelmesi talep<br />

edilen dernek, şirket veya kurumların,<br />

kongre merkezi, konaklama, aracılık<br />

<strong>hi</strong>zmetleri gibi kongre harcamalarının<br />

KDV’den muaf olması tercih sebebi<br />

oluyor” diye konuştu. Turizmde yeniden<br />

yapılanma için Kasım 2017 tarihleri<br />

arasında gerçekleşen 3. Turizm Şura’sı<br />

sonuçları ve kararları hayata geçirilmesi<br />

gerektiğini kaydeden Bakanlık tarafından<br />

Türkiye turizminin tanıtımı ve pazarlaması<br />

yönünde sürdürülen çalışmalara sektör<br />

örgütlerinin de da<strong>hi</strong>l edilmesi gerektiğini<br />

kaydetti. Turizm yatırımlarındaki<br />

plansızlığın ve konaklamada aşırı<br />

ortadan kaldırılması için ‘Yatırım<br />

İzleme Kurulu’ oluşturulmasını öneren<br />

Bayındır, ‘Yatırım Teşvik Sistemi’nin de<br />

revize edilmesi, teşviklerin yeni yatırım<br />

yerine yenileme (renovasyon) amacı ile<br />

verilmesi gerektiğini dile getirdi. Atatürk<br />

Havalimanı’nın kapatılma sürecinin<br />

bölgedeki otelleri olumsuz etkileyeceğine<br />

de işaret eden Bayındır, yeni havalimanıyla<br />

birlikte Atatürk Havalimanı’nın da<br />

faaliyetlerine devam edebileceğini<br />

vurguladı.<br />

TÜROB tarafından Bakan Ersoy’a sunulan<br />

raporda özetle şu görüşlere yer verildi:<br />

Şûra kararları hayata geçirilmeli<br />

* Turizmde yeniden yapılanma<br />

sağlanabilmesi için turizmi pek çok<br />

farklı açıdan özel komisyonlarla ele alan<br />

01-03 Kasım 2017 tarihleri arasında<br />

gerçekleşen, 3. Turizm Şura’sı sonuçları<br />

ve kararları sürratle hayata geçirilmeli. Bu<br />

yöndeki gelişmeler sektörle paylaşılmalı.<br />

Telif hakları için havuz sistemi<br />

* Bakanlığınızca hazırlanan ‘5846 sayılı<br />

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda<br />

Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun<br />

Tasarısı Taslağı’nda Sektörümüzün<br />

beklentileri doğrultusunda düzenleme<br />

yapılmalı. Tüm hakları kapsayan tek<br />

muhataplık ve tek ödeme sisteminin<br />

(havuz sistemi) getirilmesi, telif hakları<br />

uygulamasının tabana yayılması ve bu<br />

konuda kullanıcıları mağdur etmeyecek<br />

yeni bir belgelendirme sistemi getirilerek<br />

düşük bedellerle kullanılmasının önünün<br />

açılması, cezalar bölümünde, sektörümüz<br />

açısından işletmelerde yayınlardan ticari<br />

kazanç elde edilmediğinden ‘ekonomik<br />

suça ekonomik ceza uygulanması’<br />

doğrultusunda düzenleme yapılarak hapis<br />

cezalarının kaldırılması, otel odalarının,<br />

radyo ve TV yayınlarının izlenmesi<br />

açısından girişi ücretli umuma açık<br />

mahal olmadığının kabul edilmesi, bu<br />

yöndeki değişikliğin madde metninden<br />

çıkartılması, ayrıca girişi biletli olan<br />

umuma açık mahallerde de lisanslama<br />

için ayrı mesleki kuruluşlara yetki<br />

verilmemesi ortak lisans birliğinde bu<br />

sorunun çözümlenmesi.<br />

Kongre turizmi yeniden canlanmalı<br />

Özellikle gelir ve nitelikli misafir<br />

bakımından en önemli turizm<br />

segmentlerinden biri olan kongre<br />

turizmindeki girişimler artırılmalıdır.<br />

Turizm sektöründe en önemli gelir<br />

gruplarından biri olan Kongre Turizmi<br />

misafirleri için, uluslararası kongre<br />

ihalelerinde ülkemizin avantajlarıyla<br />

öne çıkması için ihale özelinde Kongre<br />

kapsamına KDV muafiyeti uygulanması<br />

fayda sağlayacaktır. Kongre Turizmi<br />

için ülkemize gelmesi talep edilen<br />

dernek/şirket veya kurumların, kongre<br />

harcamalarının (kongre merkezi,


konaklama, aracılık <strong>hi</strong>zmetleri) KDV’den<br />

muaf olması tercih sebebi olmaktadır.<br />

Muafiyet kongre sa<strong>hi</strong>bi kurum/şirket ya da<br />

kongre sa<strong>hi</strong>bi adına yetkili organizatöre<br />

sağlanmalıdır.Bununla beraber, kongre<br />

alanındaki altyapımızın gelişimi ve<br />

çeşitlenmesi anlamında, İstanbul Maltepe<br />

Belediyesi tarafından projelendirilen<br />

M’expo Center’ın hayata geçirilmesi<br />

konusunda girişimler desteklenmelidir.<br />

Turist başı harcamanın artması<br />

yönünde, gelir artırıcı turizm ürünlerinin<br />

desteklenmesi gerekmektedir. Örneğin;<br />

Birliğimiz, Radisson Blu Kayseri ve<br />

THY işbirliğinde Temmuz ayı sonunda<br />

gerçekleştirilen Kayseri-Kapadokya<br />

Roadshow organizasyonu ile Ukrayna<br />

Pazarı için kültür+kış turizmi ürünü bir<br />

paket olarak tanıtılmıştır. Davet edilen<br />

tur operatörleri ve yetkililer ürün ve paket<br />

yönünde oldukça olumlu geri bildirim<br />

de bulunmakla beraber; ulaşım imkanın<br />

kısıtlı olması, İstanbul bağlantılarının<br />

yetersiz ve sabit zamanlarda olması<br />

sebebiyle, uçuş alternatifi sunulmasının<br />

zorunluluk olduğunu belirtmişlerdir. Kış<br />

turizmi, kültür turizmi, gastronomi turizmi<br />

gibi gelir artırıcı turizm ürünlerinde,<br />

hedef pazarlar için özellikle bireysel ve<br />

grup uçuş imkanlarının geliştirilmesi ve<br />

kolaylaştırılması oldukça önemlidir.<br />

Tanıtıma sektör de da<strong>hi</strong>l edilsin<br />

Bakanlığımızca, Türkiye turizminin<br />

tanıtımı ve pazarlaması yönünde<br />

sürdürülen çalışmalara sektör örgütleri<br />

de da<strong>hi</strong>l edilmelidir. Ülkemizin ulusal<br />

ve uluslararası tanıtım ve pazarlama<br />

faaliyetleri kapsamında hayata geçirilecek<br />

proje ve ajans çalışmalarına yönelik<br />

sektör örgütlerinin görüş ve önerilerinin<br />

alınması sektör işbirliğinin güçlenmesi<br />

ve kapsayıcı bir turizm stratejisi için<br />

oldukça fayda sağlayacaktır. Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı’nın önceden olduğu<br />

üzere, turizm sektör örgütleri ile ihale,<br />

fuar, çalıştay/workshop, değerlendirme<br />

vs tanıtım ve pazarlama çalışmalarının<br />

her aşamasında işbirliği yapması<br />

sağlanmalıdır. Yurtdışı tanıtım Bakanlık<br />

eşgüdümünde, sivil toplum temsilcileriyle<br />

birlikte yeniden tasarlanmalı ve<br />

yürütülmelidir.<br />

Plansız yatırımların önlenmesi için<br />

izleme kurulu<br />

Turizm yatırımlarının sürdürülebilir<br />

olarak planlanması için ‘Yatırım İzleme<br />

Kurulu’ oluşturulmalı, ‘Yatırım Teşvik<br />

Sistemi’ revize edilmelidir. 2634 sayılı<br />

Turizm Teşvik Kanunu’nun 16.maddesi<br />

uygulanmalıdır. Sürdürülebilir bir<br />

turizm ve rekabet koşulları açısından,<br />

otel yatırımlarının doğru planlanmasını<br />

sağlamak üzere, sektör kuruluşları,<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ticaret<br />

Bakanlığı birlikteliğinde kurulacak<br />

‘Yatırım İzleme Kurulu’ doğru planlamanın<br />

yanında bölgeler arası farklılıkları da<br />

giderecek, turizmde mevsimsellik<br />

ve bölgesellik sorunlarına çözüm<br />

getirecektir. Yatırım teşvik sisteminin<br />

revize edilerek turizm yatırımlarının talep<br />

ile orantılı olarak Anadolu illerimize<br />

yayılması, başta Antalya, İstanbul, Aydın<br />

ve Muğla illerimiz olmak üzere mevcut<br />

otellerimizin yıpranma sürecine girdiği<br />

dikkate alınarak, bu illerimize verilecek<br />

teşvik belgelerinde mevcut yatırımların<br />

modernizasyonu ve renovasyonu<br />

konusuna ağırlık verilmesi sağlanmalıdır.<br />

2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu’nun<br />

halen yürürlükte olan 16. Maddesinde yer<br />

alan ‘Elektrik, Su, Doğalgaz’ın en düşük<br />

birim bedelden ödenmesi emredici kuralı<br />

uygulanmamaktadır, ilgili maddenin<br />

uygulanması en kısa süre içerisinde<br />

yeniden hayata geçirilmelidir.<br />

İmar Barışı’na Sirkeci de da<strong>hi</strong>l olsun<br />

İmar Barışı uygulamasına başta Sirkeci<br />

olmak üzere Tari<strong>hi</strong> Yarımada içerisinde<br />

bulunan yapılar da da<strong>hi</strong>l edilmelidir. 31<br />

Aralık 2017 tari<strong>hi</strong>nden önce ruhsatsız<br />

veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal<br />

ve kentsel alanlardaki tüm yapılar “İmar<br />

Barışı” kapsamına alınmıştır. Sadece<br />

Boğazici Sa<strong>hi</strong>l Şeridi ve öngörünüm<br />

bölgesi ile İstanbul Tari<strong>hi</strong> Yarımadanın<br />

Sultanahmet ve Süleymaniye çevresi<br />

ve Gelibolu Tari<strong>hi</strong> Alan’da belirlenen<br />

yerler bu kapsamın dışında tutulmuştur.<br />

Uygulamadan, başta Sirkeci olmak<br />

üzere, bölgedeki tari<strong>hi</strong> eser ve kalıntının<br />

bulunduğu alanlarda yapılan bina<br />

ve yapılar hariç olmak üzere diğer<br />

yapıların hükümetimizce açıklanan<br />

“İmar Barışı”ndan yararlandırılması<br />

sağlanmalıdır. Bölgenin kültürel ve<br />

coğrafi dokusu dikkate alınarak, bina ve<br />

yapıların kendi özelinde değerlendirilmeye<br />

tabi tutulması ve “İmar Barışı”nın Tari<strong>hi</strong><br />

Yarımada da tari<strong>hi</strong> eser niteliği taşıyan ve/<br />

veya silüet bozan yapılar haricinde kalan<br />

yapılar için de geçerli olacak şekilde<br />

düzenlenmesi gereklidir.<br />

Atatürk Havalimanı’nın kapatılma süreci<br />

Atatürk Havalimanı’nın kapanma süreci<br />

sektörü olumsuz etkilemeyecek şekilde<br />

planlanmalıdır. Cumhurbaşkanı Sayın<br />

Recep Tayyip Erdoğan, yeni sistemin<br />

ilk 100 günlük icraat programı olarak<br />

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Beştepe<br />

Millet ve Kongre Merkezi’nde açıklandığı<br />

üzere, İstanbul’da 3. havalimanının yolcu<br />

<strong>hi</strong>zmetlerinin faaliyete geçmesiyle Atatürk<br />

Havalimanı, 29 Ekim <strong>2018</strong> itibariyle<br />

kademeli olarak kapatılacak ve bu alan<br />

Türkiye’nin en büyük Millet Bahçesine<br />

dönüştürülecektir. Söz konusu sürecin,<br />

bölgede yer alan otel işletmelerinin iş<br />

hacimlerinde yaratacağı etki ve sürecin<br />

sektörümüz açısından değerlendirilmesi<br />

bölge ve İstanbul turizmi için oldukça<br />

önemlidir. Dünyanın diğer metropol<br />

şe<strong>hi</strong>rlerindeki birden fazla havaalimanı<br />

faaliyet gösteriyor. Örneğin Londra’da<br />

5, Moskova’da 6, Paris’te 3 havaalanı<br />

var. Atatürk Havalimanının çevresinde<br />

oluşan altyapı ve oluşturduğu ekonominin<br />

yanında ülkemizin milli güvenliğinin bekası<br />

için stratejik konumu dikkate alınarak<br />

havalimanının normal faaliyetlerine devam<br />

etmesi gerekmektedir. Atatürk Havalimanı<br />

tamamen veya kısmen kapatılacak<br />

ise; İstanbul’un fuar&etkinlik merkezi<br />

eksikliği dikkate alınarak, havalimanı<br />

terminallerinin yeniden düzenlenerek<br />

‘Fuar, Kongre ve Etkinlik Merkezi’ olarak<br />

değerlendirilmesi bölgenin mevcut<br />

gelişmiş altyapısı ve ekonomisinin<br />

sürdürülebilirliği açısından önem<br />

taşımaktadır. Bununla beraber, özellikle<br />

Disnayland benzeri uluslararası marka<br />

olan eğlence merkezleri/tema parklar ile<br />

anlaşma sağlanabilmesi ülke turizmimiz<br />

adına oldukça önemli bir atılım olacaktır.<br />

Bölgedeki otel sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Bölgedeki toplam oda sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Toplam yatak sayısı<br />

------------------------------------------<br />

Bölge otellerinin 2017 yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />

Bölge otellerinin <strong>2018</strong> yılı ortalama doluluk oranı ------------------------------------------<br />

2017 yılı konaklama geliri<br />

------------------------------------------<br />

<strong>2018</strong> yılı konaklama geliri (yılsonu beklenti) ------------------------------------------<br />

Yan gelirleriyle sağladığı yaklaşık yıllık katma değer ------------------------------------------<br />

Sağlanan istihdam<br />

------------------------------------------<br />

62<br />

13.233<br />

27.000<br />

%62,5<br />

%80<br />

230,4 milyon euro<br />

291,2 milyon euro<br />

500 milyon Euro<br />

Çarpan etkisiyle 50 bin kişi


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

16 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Dünyanın en<br />

pahalı şehri<br />

Zürih<br />

İstanbul 67’nci<br />

sırada!<br />

77 farklı şe<strong>hi</strong>rden <strong>2018</strong><br />

yılı Ocak ve Nisan ayları<br />

baz alınarak hazırlanan<br />

dünyanın en pahalı<br />

şe<strong>hi</strong>rleri raporuna<br />

göre, Türkiye pahalılık<br />

oranıyla listenin 67’nci<br />

sırasında yer aldı.<br />

Dünyanın en pahalı şehri<br />

unvanına ise İsviçre’nin<br />

başkenti Zürih sa<strong>hi</strong>p<br />

oldu.<br />

Ajans Press, dünya genelindeki<br />

şe<strong>hi</strong>rlerin ortalama kazançlarını<br />

ve satın alma gücünü ortaya koyan<br />

araştırmayı inceledi. Ajans Press’in<br />

finans şirketi UBS’nin “Fiyatlar ve<br />

Kazançlar” raporunun yanı sıra medya<br />

yansımalarından derlediği bilgilere<br />

göre, Türkiye’nin en pahalı şe<strong>hi</strong>rler<br />

sıralamasının 67’nci sırasında yer aldığı<br />

görüldü. Rapor, 77 farklı şe<strong>hi</strong>r baz<br />

alınarak hazırlanırken, her şe<strong>hi</strong>rdeki<br />

bağımsız yerel gözlemcilerin elde ettiği<br />

verilere dayandırıldığı gözlendi. Bunun<br />

yanı sıra, her şehrin kendi kültürü göz<br />

önünde tutulurken, 75 binden fazla veri<br />

noktası kullanılması dikkat çekti.<br />

New York referans olarak alındı<br />

Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />

gerçekleştirdiği medya incelemesinde,<br />

basına yansıyan haber adetleri de<br />

belli oldu. Gerçekleştirilen medya<br />

incelemesinde, 2017’de hayat pahalılığını<br />

konu alan bin 634 haber çıkışı tespit<br />

edilirken, bu rakam <strong>2018</strong> içerisinde<br />

şimdiden bin 924 haber sayısına ulaştı.<br />

Türkiye’nin 67’nci sırada yer aldığı<br />

raporda, İsviçre’nin başkenti Zürih<br />

pahalılık seviyesiyle birinci sıraya yerleşti.<br />

Zürih’i; Cenevre, Oslo ve Kopenhag<br />

gibi şe<strong>hi</strong>rler takip etti. Listenin son<br />

sırasında yer alarak dünyanın en ucuz<br />

şehri unvanına ise Mısır’ın başkenti<br />

Ka<strong>hi</strong>re sa<strong>hi</strong>p oldu. Araştırmada, New<br />

York referans şe<strong>hi</strong>r olarak belirlenirken,<br />

fiyatların dolar bazında sıralandığı<br />

saptandı. Böylelikle, listenin başında<br />

yer alan Zürih’in bir aylık mal ve <strong>hi</strong>zmet<br />

tüketimi için 4 bin 206 dolar harcadığı<br />

görülürken, Ka<strong>hi</strong>re’nin söz konusu mal<br />

ve <strong>hi</strong>zmetler için yalnızca bin 272 dolar<br />

harcadığı tespit edildi. İstanbul’da ise bu<br />

tutar bin 973 dolar olarak belirlendi.<br />

İstanbul’da bir şe<strong>hi</strong>r turu 362 dolar<br />

Verilerde genel fiyat seviyelerinin yanı<br />

sıra gıda, toplu taşıma, ev elektroniği ve<br />

giyim gibi harcama kriterleri de ayrı ayrı<br />

verilirken, İstanbul’un gıda konusunda<br />

48’nci sıraya yerleştiği saptandı. Ev<br />

elektroniği harcamasında ise 42’nci olan<br />

İstanbul, toplu taşıma harcamalarında<br />

ise 53’üncü sırada yer aldı. İstanbul,<br />

kısa süreli şe<strong>hi</strong>r turu harcamalarında<br />

da 74’üncü sırada yer alırken; bir şe<strong>hi</strong>r<br />

turu için 362 dolarlık harcamanın yeterli<br />

olacağı bilgisine ulaşıldı.


18<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Turizmde 3 milyar dolarlık<br />

Çin pastası<br />

TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan, ‘TSKB Bakış’ isimli rapor serisi<br />

Türkiye turizm sektörüyle devam ediyor. Türkiye’nin milli gelirinde önemli bir etkiye<br />

sa<strong>hi</strong>p olan turizm sektörünün bugünü ve fırsatlarının değerlendirildiği “Turizm: Yine<br />

Yeni Yeniden” başlıklı raporda, turizm çeşitlendirilmesinin önemine dikkat çekilerken,<br />

Çin pazarının potansiyeli tüm yönleriyle ele alınıyor.<br />

Türkiye genelinde 2 milyonu aşkın<br />

kişiye istihdam kapısı olan turizm<br />

sektörü sadece geçen yıl milli<br />

gelire doğrudan yüzde 3,8, dolaylı<br />

etkilerle yüzde 11,6 oranında katkı verdi.<br />

1980’li yıllardan bu yana ekonomideki<br />

konumunu güçlendiren sektör, 90’lı<br />

yılların ortasından günümüze kadar olan<br />

dönemde ödemeler dengesinin güçlü<br />

aktörlerinden biri haline geldi. Sektörün<br />

gelişimi ülke ekonomisine olduğu<br />

kadar Türkiye’nin marka değerine de<br />

önemli katkı sağlıyor. TSKB Ekonomik<br />

Araştırmalar tarafından hazırlanan,<br />

“Turizm: Yine Yeni Yeniden” başlıklı<br />

rapor, Türkiye turizm sektörünün mevcut<br />

durumunu ortaya koyarken, “Nasıl bir<br />

turizm?” sorusunun yanıtını arıyor.<br />

Raporda, sağlık, gastronomi ve yurtiçi<br />

turizminin yanı sıra Çin’le geliştirilecek<br />

ilişkilerin, turizmde sürdürülebilir ve<br />

sağlıklı bir büyümenin modeli olacağına<br />

dikkat çekiliyor. Hazırlanan Çin Eylem<br />

Planı’yla Türkiye’ye Çinli turist çekmenin<br />

hedeflendiği belirtilen raporda şu<br />

ifadelere yer veriliyor: “Kültür, sanat ve<br />

gastronomi odaklı, deneyimsel bir turizm<br />

içeriğinin hazırlanması durumunda<br />

Türkiye’nin Çinli turistlerden elde<br />

ettiği kişi başı ortalama gelirin Avrupa


ortalamasına yaklaşması mümkün<br />

olacak. Sektör oyuncularının telaffuz<br />

ettiği, “2023 yılında 1 milyon Çinli turist”<br />

hedefinin gerçekleşmesi, yaklaşık 3<br />

milyar dolarlık bir turizm ekonomisinin<br />

oluşması anlamına geliyor.”<br />

Büyümenin sürdürülebilirliğine katkı<br />

sunuyor<br />

Buket Alkan ve Cem Avcıoğlu tarafından<br />

kaleme alınan rapor, turizm sektörüyle<br />

arasında birbirini besleyen karşılıklı bir<br />

ilişki olduğunu söylerken, bu ilişkide<br />

turizmin GSYH’ye yaptığı katkıyı sayısal<br />

olarak ortaya koyuyor. 1950 yılında<br />

sadece 25 milyon olan küresel turist<br />

sayısının geçen yıl 1,3 milyar kişiye<br />

ulaştığı kaydedilen raporda 2017 yılında<br />

gerçekleşen yüzde 6,7 oranındaki<br />

büyümenin son 10 yıldaki en yüksek<br />

performans olduğuna dikkat çekiliyor.<br />

Raporda ayrıca, Birleşmiş Milletler Dünya<br />

Turizm Örgütü’ne göre (UNWTO) 2030<br />

yılına kadar küresel turist sayısının 1,8<br />

milyar kişiye ulaşmasının beklendiği,<br />

Türkiye’nin ise 2017 yılında toplam 38<br />

milyon ziyaretçi ağırladığı hatırlatılıyor.<br />

Bu rakamla Türkiye’nin de dünyada en<br />

çok turist çeken 10’uncu ülke olduğu<br />

belirtilirken, sektörün ülke ekonomisine<br />

verdiği güçlü destek şu rakamlarla<br />

aktarılıyor: “Turizm sektörü 2017<br />

yılında milli gelire doğrudan yüzde 3,8,<br />

dolaylı ve uyarılmış etkilerle yüzde 11,6<br />

oranında katkı verdi. Sektörün yarattığı<br />

toplam ekonomik aktivite 2,1 milyon<br />

kişiye istihdam sağlıyor. Bunların yanı<br />

sıra, turizm sektörü, dış tasarrufun ülke<br />

ekonomisine kanalize edilmesine de<br />

aracılık ederek sürdürülebilir büyümeye<br />

katkı sunuyor.”<br />

Küresel çapta seyahat eden kişi<br />

sayısında artış bekleniyor<br />

Diğer taraftan, Dünya Turizm Örgütünün<br />

<strong>2018</strong> yılında küresel çapta seyahat<br />

eden kişi sayısında yüzde 4 ila yüzde 5<br />

arasında büyüme beklediğine değinilen<br />

raporda, bu oranın, dünyada yaşanan<br />

belirsizliklere rağmen gerçekleşmesinin<br />

önemli olduğu belirtiliyor.<br />

Raporda, bölgeler arasında turist dağılımı<br />

incelendiğinde Avrupa ve ABD’den<br />

Asya Pasifik bölgesine doğru bir kayma<br />

olduğu hatırlatılarak, “1980’den bu<br />

yana toplam seyahat eden turist sayısı<br />

incelendiğinde Afrika ve Ortadoğu’nun<br />

payı yüzde 3 ile 6 arasında değişiyor.<br />

Asya Pasifik ise bu dönemde payını yüzde<br />

8’den yüzde 25’e çıkarmış durumda.<br />

Dünya Turizm Örgütünün 2030 yılı<br />

öngörüleri bu eğilimin süreceğini ortaya<br />

koyuyor” bilgisine yer veriliyor. Sözü<br />

edilen bölgeler arasındaki değişimde<br />

en önemli etkenin Çin’in uluslararası<br />

dış turizm potansiyelinin açığa çıkması<br />

olduğu vurgulanan raporda, “2010 yılında<br />

55 milyar dolarlık uluslararası turizm<br />

harcamasıyla bu alanda dördüncü sırada<br />

yer alan Çin, 2017 yılındaki 258 milyar<br />

dolarlık harcamayla ise ilk sıraya ulaşmış<br />

durumda” deniliyor.<br />

Dünya turizm harcamasının yüzde<br />

20’sini Çinliler yapıyor<br />

2012 yılından bu yana en fazla turizm<br />

harcaması yapan ülke konumunda<br />

bulunan Çin’den geçen yıl yurtdışına<br />

çıkan ziyaretçi sayısının 135 milyon<br />

kişi olduğuna dikkat çekilen raporda,<br />

günümüz küresel turizm harcamasının<br />

yüzde 20’sinin bu ülke tarafından<br />

gerçekleştirildiğinin altı çiziliyor.<br />

Raporda, Çin’den Türkiye’ye gelen turist<br />

sayısının son 10 yılda kademeli olarak<br />

arttığı belirtilerek şu ifadeye yer veriliyor:<br />

“2015 yılında Çin vatandaşları için kapıda<br />

vize uygulamasıyla bu sayı 314 bin kişiye<br />

ulaştı. Daha da artırılması için bu<br />

ülkeye yönelik özel turizm<br />

politikalarının<br />

uygulanması yararlı olacaktır. Bugün<br />

Avustralya, Kanada, Singapur, Güney<br />

Kore gibi ülkeler Çinli turistler için 10<br />

yıllık vizeler çıkarıyor. Öte yandan, 67 ülke<br />

Çin vatandaşlarına pasaportla giriş ya da<br />

sınırda vize imkânı sağlamış durumda.”<br />

Hazırlanan Çin Eylem Planı’yla Türkiye’ye<br />

Çinli turist çekmenin hedeflendiği<br />

belirtilen raporda şu ifadelere yer<br />

veriliyor: “Kültür, sanat ve gastronomi<br />

odaklı, deneyimsel bir turizm içeriğinin<br />

hazırlanması durumunda Türkiye’nin<br />

Çinli turistlerden elde ettiği kişi başı<br />

ortalama gelirin Avrupa ortalamasına<br />

yaklaşması mümkün olacak. Sektör<br />

oyuncularının telaffuz ettiği “2023<br />

yılında 1 milyon Çinli turist” hedefinin<br />

gerçekleşmesi, yaklaşık 3 milyar dolarlık<br />

bir turizm ekonomisinin oluşması<br />

anlamına geliyor.”<br />

“Kadın istihdamını artırma yolunda<br />

önemli bir basamak olabilir”<br />

Öte yandan, turizm sektörünün yarattığı<br />

istihdam imkânını, Türkiye’de kadın<br />

istihdamı konusunda yaşanan darboğazın<br />

aşılması konusunda önemli bir fırsat<br />

olarak değerlendiren çalışmada “Turizm<br />

diğer birçok sektörden farklı olarak<br />

<strong>hi</strong>zmetin makineleştirilmesi veya<br />

otomasyona dönüştürülmesi olanağı<br />

taşımıyor. Sektörün kalıcı biçimde<br />

emek-yoğun yapısı, ulaştırma, eğlence<br />

ve perakende gibi birçok farklı alanı<br />

harekete geçirme kabiliyetine sa<strong>hi</strong>p.<br />

Sektörün bu alandaki en önemli<br />

özelliği, Türkiye kalkınmasında<br />

önemli bir engel niteliğinde<br />

olan kadının işgücüne katılım<br />

oranının artırılması yönünde<br />

fırsat sunması olarak öne<br />

çıkıyor. Turizm ve ilişkili<br />

alanlarda kadın çalışan<br />

sayısının toplam<br />

çalışan sayısına oranı<br />

yüzde 32,1. Bu<br />

oran turizm dışı<br />

sektörlerden<br />

4,9 puan daha<br />

yüksek bir<br />

seviyeyi<br />

ifade<br />

ediyor”<br />

bilgisi<br />

paylaşılıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

20 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TTYD<br />

Bakan Ersoy’u ziyaret etti<br />

Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’u makamında ziyaret eden TTYD<br />

Yönetim Kurulu, Oya Narin Başkanlığında sunduğu görüş belgesinde, sektörün<br />

finansman ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılması, girdi maliyetleri, ihracatçı<br />

destekleri ve esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin görüş ve önerilerini bildirdi.<br />

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği<br />

Yönetim Kurulu, Dernek Başkanı<br />

Oya Narin’in Başkanlığında<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’na<br />

atanan Mehmet Ersoy’a bir ziyarette<br />

bulundu. TTYD Başkanı Oya Narin<br />

ziyarette Cumhurbaşkanlığı Hükümet<br />

Sistemi’ndeki ilk Kültür ve Turizm<br />

Bakanlığı görevinin, sektörü ve turizm<br />

STK’larını iyi tanıyan başarılı bir iş insanı<br />

olarak Mehmet Ersoy’a tevdiinden büyük<br />

memnuniyet duyduklarını ifade etti.<br />

Ersoy: “Benden beklentinin yüksek<br />

olduğunu biliyorum, bu bilinçle<br />

çalışacağım”<br />

Bakan Ersoy da sektörün içinden<br />

gelen bir temsilci olarak kendisinden<br />

beklentilerin yüksek olduğunu<br />

bildiğini ve bu beklentileri karşılamak<br />

için çalışacağını, Cumhurbaşkanlığı<br />

Sisteminde hızlı karar alma imkanının<br />

olduğunu, kabinede Bakanlar arasında<br />

çok iyi bir uyum yakalandığını ve<br />

bürokrasiye takılmadan birçok konunun<br />

hızlıca çözüme kavuşturulduğunu<br />

vurguladı. Bakan Ersoy önceliğinin kısa<br />

vadede turizm sektörünün iş ve yatırım<br />

ortamının iyileştirilmesi ve iş yapmanın<br />

önündeki engellerin kaldırılması şeklinde<br />

tanımladı ve bu engellerin kaldırılmasının<br />

en önemli teşvik etkisi yapacağını<br />

vurguladı.<br />

TTYD, Bakanlık’la birlikte çalışma<br />

arzusunu vurguladı<br />

Başkan Narin görüşmede Bakan Ersoy’a<br />

bir görüş belgesi de sundu. Sunulan<br />

belgede, turizm sektörünün finansman<br />

ihtiyaçları, tahsis sürelerinin uzatılmasına<br />

ilişkin düzenlemeler, girdi maliyetleri,<br />

ihracatçı destekleri ve turizm sektöründe<br />

esnek çalışma düzenlemelerine ilişkin<br />

görüş ve öneriler yer aldı ve Bakanla<br />

düzenli olarak bir araya gelme ve birlikte<br />

çalışma arzusu vurgulandı. Görüşmede<br />

ayrıca TTYD’nin en önemli misyonlarından<br />

biri olarak turizm sektörüne yabancı<br />

yatırımcı çekilmesi için Bakanlıkla<br />

işbirliği arzusu dile getirildi.<br />

Görüşme sonunda TTYD’nin hazırlamış<br />

olduğu “Turizmde Dönüşüm” programı<br />

ile Kurum gündemindeki konuların en<br />

kısa sürede Bakan’ın ekibiyle birlikte<br />

katılacağı bir çalışma toplantısında ele<br />

alınmasına karar verildi. TTYD Heyeti<br />

ayrıca 21 Temmuz <strong>2018</strong> günü Kültür ve<br />

Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcılığı’na<br />

atanan Ömer Arısoy ve Nadir Alpaslan<br />

ile de bir araya gelerek yeni görevlerinde<br />

başarı dileklerinde bulundu.


22<br />

gündem<br />

I-MICE’den<br />

‘Endam’lı davet!<br />

Uluslararası MICE Endüstrisi Derneği<br />

(I-MICE), dün akşam The Purl Hotel-<br />

Endam İstanbul ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

düzenlediği görkemli davetiyle turizm<br />

sektörünün önde gelen temsilcilerini<br />

ağırladı. Acentaların yoğun katılımıyla<br />

gerçekleşen network partisinde konuklar<br />

360 derecelik terası ile şehrin en popüler<br />

buluşma noktalarından biri olan Endam’da<br />

DJ Ünal Çakmak’ın keyifli şarkılarıyla<br />

eğlenirken bir yandan da enfes ikramlarla<br />

lezzetli bir akşam geçirdiler.<br />

Söyler: “Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />

üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam”<br />

Bu özel davette kısa bir konuşma yapan<br />

I-MICE Derneği Başkanı Serdar Söyler,<br />

“Sektörle alakalı o kadar çok şey vardı ki,<br />

bunları tek başına yapmamız mümkün<br />

değildi. Ekibimizi çoğalttık. Sizleri de<br />

burada gördüğümüz için çok mutluyuz.<br />

Önümüzdeki dönemde sizleri de aramızda<br />

görmek istiyoruz. Derneğimiz çok işler<br />

yapacak, biz buna inanıyoruz. Bu hedefle<br />

yola çıktık. Sizlerin de bu yolda bize güç<br />

katacağınıza inanıyoruz. Önümüzdeki<br />

dönemde sizlerle birlikte uluslararası<br />

camiada Türkiye’deki MICE endüstrisini en<br />

üst noktaya taşıyacağımıza inancımız tam.”<br />

dedi.<br />

Kurt: “Bizi anlayan bir bakanımız olduğu<br />

için çok daha umutluyuz”<br />

I-MICE Derneği 2. Başkanı Hüseyin Kurt ise,<br />

“Bildiğiniz gibi 2015’te ülkemiz uluslararası<br />

kongre ve etkinlik bazında 17. sırada, en<br />

son yayınlanan ICCA raporunda ülkemiz 49.<br />

sırada, güzel şehrimiz ise 133. sıradaydı.<br />

Fakat özellikle 24 Haziran seçimlerinden<br />

sonra, geçtiğimiz haftalarda umut dolu<br />

bir gelişme oldu. Sektörümüzden bir isin<br />

bakan oldu. Bu oldukça güzel bir gelişme.<br />

Bizi anlayan, aynı dili konuşabileceğimiz,<br />

aynı terminolojiyi kullanabileceğimiz biri<br />

var artık karşımızda. Dolayısıyla bizim<br />

sorunlarımızı kendisine iletebileceğimiz,<br />

çok çabuk çözüm yollarına ulaşabileceğimiz<br />

bir bakanımız var artık. Bu sebeple çok<br />

daha fazla umut doluyuz. “ diye konuştu.


www.abidinsenol.com.tr<br />

www.masterchef.com.tr<br />

ELMA SİRKESİ<br />

LİMON SOSU<br />

ÜZÜM SİRKESİ<br />

NAR EKŞİLİ SOS<br />

MAYONEZ<br />

KETÇAP<br />

ATS Doğal Ürünler<br />

Gimat Toptancılar Sitesi 7. Blok No:146<br />

Macunköy / Yenimahalle - ANKARA - TÜRKİYE<br />

Telefon: +90 (312) 387 62 60<br />

Fax: +90 (312) 387 62 61<br />

info@abidinsenol.com.tr


24<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem makale<br />

Orhan Genceli: “Sayın<br />

Bakanım, turizmde<br />

ilk, kangren otel<br />

yatırımcılarına el atın!”<br />

Zordur insana, insan ile <strong>hi</strong>zmet etmek!<br />

Türkiye’de diplomanız yoksa eczane<br />

açamazsınız, belgeniz yoksa terzi, berber,<br />

manikürcü, teknik servis ve daha binlerce<br />

örnek verebilirim…<br />

Ama paranız varsa; istediğiniz yerde<br />

otel açabilirsiniz, <strong>hi</strong>çbir fizibilite ve ön<br />

çalışmaya ihtiyacınız yoktur. Hatta o<br />

bölgede açacağınız otelin kalitesine göre<br />

müşteri bulacağınız da önemli değildir.<br />

Bir güzel milyon dolarları gömersiniz,<br />

oğlunuzu otelin genel müdürü, yeğeni<br />

satın almaya, kayınbiraderi satış müdürü,<br />

amcaoğlunu da F&B’nin başına koydunuz<br />

mu içiniz rahat, kimseler otelinize zarar<br />

veremez!..<br />

Efendim yazdıklarım komik mi değil<br />

ama trjikomik. Çünkü bu şekilde<br />

yönetilen sadece İstanbul’da, hem de 5<br />

yıldız uluslararası zincirden yüzlercesi<br />

maalesef var. İsterseniz sayayım.<br />

Çünkü ne devlet denetler -nitekim<br />

böyle bir kanunu da<strong>hi</strong> yoktur- ne de<br />

uluslararası zincir otelin umurundadır.<br />

Çünkü o sadece ve sadece gelecek<br />

“fee”ler ve komisyonu ile meşguldür.<br />

Efendim hangisini yazayım binlerce<br />

oteli <strong>hi</strong>çbir deneyimi ve bu meslek ile<br />

ilgili belgesi olmayanların yönettiğini<br />

mi? Zincir oteller; efendim getirin bu<br />

genel müdür ve departman müdürlerin<br />

CV’lerini bir inceleyelim. Bizim görev<br />

tanımında olan nitelik ve niceliklere<br />

sa<strong>hi</strong>pler mi bakalım umursamamalar mı?<br />

Markanın standartlarına sa<strong>hi</strong>p çıkan ve<br />

canı pahasına yatırımcıyla mücadele eden<br />

genel müdür işten gönderildiğinde sa<strong>hi</strong>p<br />

çıkmayan zincir otel hangi kadrolarla<br />

markalarını genişletecekler merak<br />

ediyorum.<br />

Sayın Turizm Bakanı Mehmet Ersoy<br />

göreve gelince ilk icraatı kendi<br />

şirketlerini bir profesyonele teslim etmek<br />

oldu. Umarım bütün turizm yatırımcıları<br />

bundan feyz alırlar.<br />

Efendim, otel çalışanına “Otelcilik<br />

Meslek Yasası” çıkmadan, yerli<br />

markalarımız güçlendirilmeden,<br />

yabancı zincirler sadece yatırımcının<br />

ve kendi komisyonlarını düşünerek<br />

personeli umursamadan sektörü bir<br />

adım öne götürmek mümkün değil.<br />

Beğenmediğimiz deniz kum güneş<br />

turistinden başı bandajlı Ortadoğulu<br />

turiste gelmek elbette ki ilerlemek<br />

olarak düşünülemez. Şimdi sakın kimse<br />

bana o portföyü aşağılıyorsun edebiyatı<br />

yapmasın!<br />

Tüm portföylerde çeşitlendirmeniz<br />

olduğu gibi, aklı başında bir politikanız<br />

ve hedeflediğiniz tüm oranlarda bir<br />

stratejiniz olmalıdır.<br />

Efendim bir sözüm de uluslararası zincir<br />

markalara olacak. Markanızı iyi temsil<br />

etmeyen yatırımcı ve yöneticiler size<br />

kısa vadede kazandırabilirler ama uzun<br />

vadede kaybedenin sizler olacağını bir kez<br />

daha düşünmelisiniz. Kaliteli ve nitelikli<br />

insanların sektörde kalmaları için onlara<br />

sa<strong>hi</strong>p çıkmalı ve bütçelerinizden birazcık<br />

harcayarak siz de çaba göstermelisiniz.<br />

Sayın patronlar unutmayın ki “Sektördeki<br />

rekabeti profesyoneller ile yapabilirsiniz,<br />

genleriniz ile değil!”<br />

Bu yazımı TUROYD başkanı Alican<br />

Aksu’nun her platforma serzenişte<br />

bulunduğu paragraf ile bitirmek isterim.<br />

“Otelcilik farklı dinamikleri ve idari<br />

mekanizması olan operasyonel bir iştir.<br />

Meslek Yasası olmalı ve yatırımcıyı da<br />

içerisine almalıdır.”


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

26 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Kartlı<br />

ödemelerde<br />

en fazla artış<br />

gösteren<br />

sektör, hava<br />

yolları!<br />

Kartlı ödemeler <strong>2018</strong> yılının<br />

ilk 6 ayında yüzde 20 arttı.<br />

Bu artışla beraber en fazla<br />

yükseliş gösteren sektör,<br />

hava yolları oldu.<br />

Bankalararası Kart Merkezi (BKM)<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk 6 aylık verilerini<br />

açıkladı. Kart kullanmanın sağladığı<br />

avantajların yanı sıra banka hesabı sa<strong>hi</strong>bi<br />

nüfustaki artış, artan finansal okuryazarlık<br />

ve e-ticaret kullanımı gibi etkilerin de<br />

desteğiyle ödemelerde kart kullanımının<br />

artışını sürdürdüğünü vurgulayan BKM<br />

Genel Müdürü Dr. Soner Canko, kredi<br />

kartı ve banka kartı sayıları artarken, yılın<br />

ilk yarısında kartlı ödemelerde yüzde 20<br />

oranında büyüme gerçekleştiğini söyledi.<br />

En fazla kartlı ödeme artışı görülen<br />

sektör hava yolları<br />

Kartlı ödemelerdeki artışla beraber en<br />

fazla artış gösteren sektör hava yolları<br />

oldu. Buna göre <strong>2018</strong> yılının ilk altı<br />

ayında geçen yılın aynı dönemine göre<br />

hava yolları yüzde 34, yemek yüzde 28,<br />

akaryakıt istasyonları yüzde 24, sağlık/<br />

sağlık ürünleri/kozmetik yüzde 24, giyim<br />

ve aksesuar yüzde 21 ile en fazla artış<br />

gösteren sektörler arasında yer aldı.<br />

Dijitalleşme sürüyor: İnternetten yapılan<br />

kartlı ödemeler yüzde 37 büyüdü<br />

BKM verilerine göre, internetten ödeme<br />

alışkanlıklarının her geçen gün artması<br />

ve hızlı dijital dönüşümle beraber <strong>2018</strong><br />

yılının ilk altı ayında toplam 61 milyar<br />

TL tutarında internetten kartlı ödeme<br />

yapıldığı açıklandı. Bu veri 2017 yılının ilk<br />

altı ayı ile kıyaslandığında, internetten<br />

kartlı ödemelerde yüzde 37 oranında artış<br />

gösteriyor. Geçen yılın aynı döneminde<br />

toplam kartlı ödemelerin yüzde 14’ünü<br />

oluşturan internetten kartlı ödemelerin bu<br />

yıl payını artırarak yüzde 16’ya çıktığı ifade<br />

ediliyor.<br />

Yabancı kartlarla yapılan ödeme tutarı<br />

ilk 6 ayda 16 milyar TL’ye ulaştı<br />

Yabancı kartlarla yapılan ödemelerde ise<br />

yılın ilk yarısında yabancı kartlarla yurt<br />

içinde toplam 15,8 milyar TL tutarında<br />

ödeme yapıldı. Bu tutar, önceki yılın<br />

aynı döneminde 9,5 milyar TL olan kartlı<br />

ödeme tutarıyla kıyaslandığında yüzde 67<br />

oranında büyümeyle son yıllarda gözlenen<br />

en büyük artışın gerçekleştiği dikkat<br />

çekiyor. İşlem başına yapılan kartlı ödeme<br />

tutarı ise 457 TL’den 573 TL’ye çıktı.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

28 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Yabancı turist sayısı arttı<br />

Yaz sezonunun gelmesiyle birlikte seyahat sektöründe de hareketlilik yaşanıyor. Bu<br />

hareketlilik rakamlara da yansıdı. <strong>2018</strong> yılın ilk 6 ayını değerlendiren online seyahat<br />

markası biletall.com CEO’su Yaşar Çelik, turizm sektörünün yılın ilk yarsında<br />

beklentilerin üzerinde olduğunu belirtti.<br />

Yurt içi ve yurt dışına seyahat<br />

etmek isteyenlere 500 havayolu,<br />

200 otobüs firması, tren ve feribot<br />

biletlerini tek potada buluşturarak en<br />

uygun bilet alternatiflerini sunan Biletall,<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk yarısına dair seyahat<br />

istatistiklerini gün yüzüne çıkarttı. <strong>2018</strong><br />

yılın ilk yarısında yabancı turist sayısının<br />

arttığının altını çizen biletall.com CEO’su<br />

Yaşar Çelik, yabancı turist sayısında 2015<br />

yılını yakaladıklarını hatta geçtiklerini<br />

vurguladı. Çelik sözlerine söyle devam<br />

etti: “<strong>2018</strong> yılı hem iç turizm hem de<br />

yabancı turist açışından beklentilerimiz<br />

üzerinde gidiyor. Kültürel geziler,<br />

sa<strong>hi</strong>l turizmi gibi etkenler iç turizmde<br />

hareketlilik sağlıyor.”<br />

En ucuz otobüs bileti 3 TL<br />

Geride bıraktığımız 6 ayda en ucuz<br />

bilet, online bilet satış sektörünün lideri<br />

konumundaki Biletall.com tarafından<br />

satıldı. Yurt içi en ucuz otobüs bileti<br />

Patnos Tutak için 3 TL’ye satılırken en<br />

ucuz uçak bileti ise yurt içinde 29,99 TL’ye<br />

Antalya –İstanbul ( Sabiha Gökçen) yurt<br />

dışında Lizbon- Madrid arasında 159,9<br />

TL’ye alıcı buldu. En pahalı biletler ise<br />

otobüs için Bakü –Bursa arasında 300<br />

‘TL olurken yurt içinde en pahalı uçak<br />

bileti 1387,16 TL ile Diyarbakır – Lefkoşa<br />

– Diyarbakır arasında yurt dışında ise<br />

16551,19 TL ile C<strong>hi</strong>cago - İstanbul –<br />

C<strong>hi</strong>cago seferi oldu.<br />

Yurt içinde Ankara yurt dışında Bakü<br />

<strong>2018</strong> yılına dair verileri paylaşan<br />

biletall.com en ucuz ve en pahalı<br />

seyahat biletlerini belirlerken popüler<br />

destinasyonları da ortaya çıkardı. Buna<br />

göre; yurt içinde Ankara, İstanbul, İzmir<br />

yurt dışında ise Bakü, Beyrut, Frankfurt<br />

en çok ilgi gören yerlerin basında geldi.


30<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem makale<br />

Bu defa uzaktan<br />

‘bakan’ değil!<br />

Tezer Öner / AGON Danışmanlık ve Mümessillik Hizmetleri CEO<br />

Türkiye yeni bir dönem ile birçok<br />

beklentinin gerçekleşmesini umarak<br />

seçimlerden çıktı. Bu seçimlerin<br />

sonucunda gördük ki Türk insanı<br />

yapısal değişim ve istikrarlı yönetim<br />

konusunda kararlı kalmaktan yana.<br />

Yapısal değişimlerin etkilerini Sayın<br />

Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan kabine<br />

ve icra organizasyonlarında göstererek<br />

yepyeni ve profesyonel anlayışa sa<strong>hi</strong>p bir<br />

ekip ile yola çıktı. Elbette biz de kendi<br />

açımızdan değişimlere ve oluşacak<br />

beklentilere bir göz atmak ve yeni<br />

bakanımıza da ilk haftaların sonunda bir<br />

takım tespitlerle destek vermek istedik.<br />

Merak ettiklerimizi de soracağız. Bazı<br />

tespit ve icraat sözlerini de not alacağız<br />

ve gerçekleşmesini bekleyeceğiz. Bu<br />

süreçte elimizden gelen desteği de<br />

vermek ve Türkiye için hep birlikte<br />

gayretlerimizi de ortaya koymak elbette ki<br />

birinci dereceden görevimiz olacaktır.<br />

Öncelikle dikkat çeken noktalarla yeni<br />

Bakanımızın kim olduğunu hatırlayalım.<br />

Sayın Kültür ve Turizm Bakanımız<br />

Mehmet Nuri Ersoy, hepimizin bildiği<br />

gibi ETS Turizm Yönetim Kurulu Başkanı<br />

olarak 25 yıllık profesyonel bir geçmişi<br />

olan 1968 İstanbul doğumlu genç ve<br />

dinamik bir kişi. Alman Lisesi ve İstanbul<br />

Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü<br />

tahsilleri olan Bakanımız; Etstur’un<br />

ardından diğer girişimleri olan Voyage<br />

Otelleri, Didimtur, Ucuzabilet, Maxx Royal<br />

Otelleri, Odamax.com ve Cruise sektörü<br />

yatırımları ile turizme pek çok marka<br />

kazandırdı.<br />

Gördüğümüz gibi bugüne dek bu derece<br />

profesyonel ve başarılı bir işadamı olarak<br />

devlet kademesinde görev yapan ender<br />

bürokratlardan biri olan Ersoy doğal<br />

olarak hepimizde beklentilerin artmasına<br />

ve hedeflerin de daha yükselmesine<br />

sebep oldu. Bunun kendisi için hem<br />

motive edici hem de bir miktar stres<br />

yaratacak bir durum olması doğaldır.<br />

Ancak ilk günlerdeki icraat ve söylemleri<br />

ile duruma hakim olma konusunda ve<br />

hedefleri tespit etme açısından gayet<br />

başarılı olacağını <strong>hi</strong>ssettirdi.<br />

Bakan Ersoy, ilk icraat olarak ETS<br />

yönetimini Coşkun Tünay’a bırakarak<br />

herkesin haklı bir övgüsünü aldı.<br />

Ersoy profesyonel işlerini devlet<br />

işleri ile karıştırmayacağının ve<br />

zamanını tamamen devlet ve milleti<br />

için harcayacağının ispatı olarak<br />

bu görevlendirmeyi yapması işi sıkı<br />

tutacağının işareti olarak algılandı. Bu<br />

görevi bir askerlik görevine benzeten<br />

Ersoy modern ve dürüst yaklaşımların<br />

da işaretini vermiş oluyor. Hatta bu<br />

aşamada Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan<br />

tarafından ifade edilmiş olan maaşını da<br />

görev süresi boyunca Mehmetçik Vakfı’na<br />

bağışlayacak olması onu gözümüzde<br />

ayrıca değerli kıldı.<br />

Sektörden gelen biri olarak Ersoy tüm<br />

sorunlara hakim ve haberdar görünen<br />

biri... Dolayısıyla tüm meslek grupları<br />

ve odalardan da kendisine sınırsız bir<br />

destek olduğu görülmekte. Bunu hem<br />

gerçekleşen ziyaretlerde hem de çeşitli<br />

sebeplerle verilen basın açıklamaları<br />

veya röportajlarda görmek mümkün.<br />

Sayın Bakanımızın bu rüzgarı da arkasına<br />

alarak sektör sorunlarına cesur ve kararlı<br />

müdahaleler yapmasını bekliyoruz. Zaten<br />

bu destek beklentilerin de arttığının<br />

en büyük göstergesi çünkü sektör<br />

temsilcilerinin kendisine inancı ve güveni<br />

var.<br />

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy,<br />

bakanlık koltuğuna oturmasının ardından


yurt dışı turizm fuarlarına, turizm<br />

tanıtma ve pazarlama faaliyetlerine<br />

katılımlara ilişkin yeni bir destekleme<br />

kararı aldı. Bakanlık, bu faaliyetlerde<br />

bulunanların harcamalarının yüzde<br />

50’sini destekleyecek.<br />

Düzenleme, bölge tanıtımı için hazırlanan<br />

reklam faaliyetlerinde her bir etkinlik<br />

için maksimum 250 bin dolar, fuarlarda<br />

yer kirası, stant inşası ve dekorasyonuna<br />

ilişkin her fuar için 50 bin dolara, festival,<br />

kokteyl, çalıştay, sergi gibi etkinlik<br />

giderlerine ilişkin ise 25 bin dolara kadar<br />

destekleri içeriyor.<br />

Kararla, yurt dışında düzenlenen turizm<br />

fuarlarına katılımın artırılması ve yurt<br />

dışında gerçekleştirilecek tanıtım<br />

ve pazarlama faaliyetlerine gerekli<br />

desteğin sağlanması amaçlanıyor.<br />

Bu desteklerden yararlanacaklar ise<br />

“Bakanlık tarafından desteklenen<br />

veya iştirak edilen turizm fuarlarına<br />

bireysel veya grup olarak bölge tanıtımı<br />

yapacak turizm sektöründe faaliyet<br />

gösteren sektör meslek birlikleri,<br />

dernekler, vakıflar, bakanlıktan belgeli<br />

seyahat acenteleri, turizm işletmeleri,<br />

bakanlıktan belgeli, bir önceki mali yıl<br />

içerisinde bireysel olarak 750 bin dolar<br />

ve muadili dövizi yurtdışından sağlayan<br />

Türkiye’nin tanıtımını yapacak asli<br />

fonksiyonu konaklama olan işletmeler ile<br />

deniz turizmi tesisleri işletmeleri” olarak<br />

belirlendi. Bakanlık, desteklenecek<br />

fuarları bir önceki yılın eylül ayında<br />

duyuracak. Destek kapsamında,<br />

katılımcıların; yer kirası ile stant inşası ve<br />

dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />

uygun görülmesi halinde yüzde 50’si<br />

ödenecek. Bu miktarın ise her fuar için 50<br />

bin doları geçmemesi kararı alındı.<br />

Bakanlık bu fuarlara bireysel olarak<br />

katılan katılımcıları da destekleyecek.<br />

Yine yer kirası ile stant inşası ve<br />

dekorasyonuna ilişkin toplam giderlerinin<br />

yüzde 50’sinin ödenmesi kararlaştırıldı.<br />

Bu rakamın ise üst sınırı her fuar için 10<br />

bin dolar olarak çizildi.<br />

Bakanlık, ilgili sektör meslek birliğinin,<br />

derneğin, vakfın, acentelerinin; bireysel<br />

veya grup olarak, bölge tanıtımı için<br />

yurtdışında yapacakları etkinliklerinin yer<br />

kirası, ikram ve organizasyon giderlerini<br />

de destekliyor. Faaliyet uygun görülürse<br />

harcamaların yüzde 50’si ödenecek.<br />

Ödenecek destek her etkinlik için bireysel<br />

faaliyetlerde 10 bin, grup faaliyetlerinde<br />

25 bin doları geçmeyecek. Bakanlık,<br />

bölge tanıtımı için hazırlanan projeleri<br />

uygun görmesi halinde ise reklam<br />

giderlerinin yüzde 50’sini ödeyecek. Mali<br />

yıl içinde yapılacak ödemelerin toplamı<br />

bireysel faaliyetler için 150 bin, grup<br />

faaliyetlerinde 750 bin doları geçmeyecek.<br />

Destekten yararlanmak için üç ay önce<br />

başvurmak gerekecek.<br />

Sayın Ersoy bunlarla da yetinmeyecek.<br />

Çünkü en son olarak katıldığı<br />

Uluslararası 16. Bodrum Bale Festivali<br />

etkinliklerinde; “Sezon iyi geçiyor ama<br />

bizim hedeflerimiz büyük. Hedeflerimiz<br />

sayı ile endeksli değil, nitelikli turist ile<br />

endeksli. Bizim ana hedefimiz turizmin<br />

gelirini Gayri Safi Milli Hasıla’daki<br />

oranını yüzde 4’ten yüzde 8’e çıkarmak.<br />

Açıkçası birinci hedefimiz bu olacak.<br />

Sayıyı arttırmak değil nitelikli turisti<br />

de getirmeyi hedefliyoruz. Adım adım<br />

hedefimize gidecek planı hazırlıyoruz”<br />

ifadelerine yer verdi. Bu aşamada Sayın<br />

Ersoy’un hedefe yürüme planı ve bir<br />

takvimi olduğunu anlıyoruz.<br />

Bakan Ersoy, bir turizm profesyoneli ve<br />

pazarlama gurusu olarak sektörün ve<br />

Türkiye’nin tanıtım ve pazarlamasının<br />

nasıl yapılacağından son derece emin<br />

görünmekte. Ayrıca çeşitli zamanlarda<br />

verdiği demeçlerde kur farkının istikrar<br />

ve ekonomi açısından elbette kötü<br />

olmakla birlikte turizm açısından bize<br />

avantaj yarattığının farkında. Bu farkın<br />

yatırımları da Türkiye’ye daha fazla<br />

çekmesini umut ediyor. Ayrıca nitelikli<br />

turiste olan ihtiyacımızın, sektörün<br />

6 ay çalışıp 6 ay yatmasının getirdiği<br />

kötü sonuç ve istikrarsız istihdamın<br />

yarattığı olumsuzlukların farkında.<br />

Çeşitli söylemlerde bunlara değinen<br />

Sayın Ersoy 12 ay çalışan, nitelikli<br />

turiste sa<strong>hi</strong>p, katma değeri yüksek<br />

organizasyon ve kültürel faaliyetlerle<br />

desteklenen bir sektörün Türkiye Gayri<br />

Safi Milli Hasılasına yapacağı katkının<br />

ve bize kazandıracaklarının bilincinde<br />

bir bakan olarak hedeflerini doğru<br />

koymuş bir görüntü içerisinde... Ancak<br />

bu söylemlerin eyleme geçmesi bu<br />

hedeflere yaklaşırken geçirilecek zaman<br />

ve süreçler elbette kolay olmayacak ve<br />

biz de hem destek olacağız hem de bunun<br />

için çalışacağız. Ancak Sayın Bakanın<br />

bu hedeflerine devlet diğer organları ve<br />

kurumları ile ne derece destek verek ve<br />

süreçleri ne derece kolaylaştıracak hep<br />

birlikte göreceğiz.<br />

Sayın Bakanımız için bir iki dip not ta<br />

biz verelim. İspanya’nın yaptığı hatayı<br />

yapmamak için kıyı ve yeşil alanların<br />

yerleşime açılması, projelerin beton<br />

yığınlarına dönüşmemesi, kısa süreli rant<br />

amaçlı yatırımlar yerine üzün vadede<br />

kazandıracak sağlam ve sürekli projelerin<br />

desteklemesi, istihdam sorunlarının ve<br />

istihdamın sürekliliğinin çözümlenmesi,<br />

çalışan tüm kademelerdeki personel<br />

ve yöneticilerin ayrıca yatırımcıların<br />

eğitilmesi veya kalitelerin denetlenmesi,<br />

<strong>hi</strong>zmet ve yan sektörlerin denetlenmesi<br />

ve kalite/fiyat gibi sorunların sıkı<br />

denetime ve cezalandırmalara tabi<br />

tutulması, devlet kurumu veya özel<br />

sektör de olsa her kurumda kalite ve fiyat<br />

standardizasyonu gibi konuların ciddi<br />

olarak ele alınmasını diliyoruz.<br />

Bu konular, ele alınan konular ve<br />

hedefler açısından gerçekten başarılı bir<br />

dönem geçirilmesi en büyük temennimiz.<br />

Bu aşamada Sayın Bakanımıza hayırlı<br />

uğurlu olsun dileklerimizle beraber<br />

desteğimizi ve beklentilerimizin de<br />

takipçisi olacağımızı belirtmek isterim.<br />

Her daim sektör profesyonelleri olarak<br />

yardıma ve çalışmaya hazır olduğumuzu<br />

bilmenizi isterim. Turizm profesyonelleri<br />

olarak bizler içinde bulunduğumuz<br />

zorlu günlerin ve başarmamız gereken<br />

hedeflerin önemini kavramış durumdayız.<br />

Birlik ve beraberlik içinde bu hedeflere<br />

ulaşmaya azimliyiz. Başarılı bir dönem<br />

diliyorum.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

32 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

TatildeKirala.com <strong>hi</strong>zmette<br />

Haziran <strong>2018</strong> itibarıyla kullanıma açılan yeni nesil ve tamamıyla yerli kısa dönemli ev ve<br />

tekne kiralama sitesi TatildeKirala.com, “Tatilde kirala, rahat konakla” mottosuyla yola<br />

çıkarak; günlük, haftalık ve aylık olarak kiralanabilen uygun fiyatlı lüks villalar, mobilyalı<br />

daireler, havuzlu evler, tekneler, motor yatlar ve çok daha fazlasını tatilcilerle<br />

buluşturmayı hedefliyor.<br />

Tatildekirala.com’a üye olan<br />

kullanıcılar evlerini veya teknelerini<br />

birkaç dakika içerisinde ücretsiz bir<br />

şekilde listeleyip milyonlarca kullanıcıya<br />

kolaylıkla ulaştırabilirken, tatilciler ise<br />

listelenen binlerce ev veya tekneden<br />

bütçelerine uygun olanını seçip anında<br />

rezervasyon yapabiliyor.<br />

Mat: “Avrupa ve Asya’da ev turizmi<br />

alanında ilk 3 firmadan biri olmak<br />

istiyoruz”<br />

Konuyla ilgili açıklama yapan<br />

TatildeKirala.com kurucusu Ruşen<br />

Mat, “Ziyaretçilerimizin tatilini en rahat<br />

şekilde geçirmesi için günlük ev ve<br />

tekne kiralama alternatifleriyle birlikte<br />

havaalanı transfer <strong>hi</strong>zmeti sağlıyor,<br />

turizm dünyasında yeni ve sağlam bir kapı<br />

açıyoruz. Öncelikle Türk sermayesi ve<br />

çalışanlarıyla geliştirilmiş yerli bir yazılım<br />

altyapısı oluşturarak yola çıktık. Henüz<br />

kuruluş aşamasında Ankara’da faaliyet<br />

gösteren Sintek Madencilik firmasının<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Onur Atakay’dan<br />

4 milyon TL değerlemeyle yatırım aldık.<br />

10 yıldan uzun bir süredir e-ticaret ve<br />

dijital pazarlama alanında edindiğimiz<br />

deneyimle lokalizasyon konusunda<br />

yetersiz kalan global firmaların<br />

eksikliklerini tespit edip bu alanda yerli<br />

ve yenilikçi bir çözüm üretmek istedik.<br />

7/24 çalışan ekibimiz ve güçlü yazılım alt<br />

yapımızla kısa sürede dünyada popüler<br />

olan rakiplerimizi geride bırakarak kısa<br />

dönemli ev kiralama, villa kiralama ve<br />

tekne kiralama alanında turizm pazarını<br />

büyütmeyi ve ev turizmi alanında lider<br />

firma olmayı istiyoruz. Orta vadede ise<br />

Avrupa ve Asya’da ev turizmi alanında<br />

ilk 3 firmadan biri olmak istiyoruz. Bu<br />

doğrultuda Avrupa operasyonumuzu<br />

yönetebilmek adına Litvanya’da<br />

şirketimizi kurduk ve Eylül ayı itibariyle<br />

Avrupa operasyonumuzu da başlatıp 2019<br />

sezonunda İngilizce, Almanca ve Rusça<br />

konuşulan pazarlarda yerimizi alacağız.”<br />

dedi.<br />

Havaalanı transfer seçenekleri de<br />

sunuyor<br />

Ev ve tekne sa<strong>hi</strong>plerinin ücretsiz bir<br />

şekilde kiralık ilanı verebildikleri<br />

TatildeKirala.com, yerli turistlerin<br />

tatilini en rahat şekilde geçirebilmesi<br />

için konaklama seçeneklerinin yanı<br />

sıra Antalya, Bodrum ve İzmir gibi<br />

tatil bölgelerinde havaalanı transfer<br />

seçenekleri de sunuyor. Otellere nazaran<br />

ekonomik çözümler üreten platform,<br />

ev ve tekne sa<strong>hi</strong>pleriyle misafirleri<br />

arasında güvenilir ödeme seçenekleriyle<br />

çok sayıda taksit imkanı da sunuyor.<br />

TatildeKirala.com, bu olanaklarla, global<br />

alternatif konaklama servisleri karşısında<br />

güçlü bir yerli rakip olarak karşımıza<br />

çıkıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

34 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gündem<br />

Türkiye helal<br />

turizmde dünya<br />

üçüncüsü<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete<br />

Dünyada kapsamlı bir “helal seyahat<br />

ekonomisinin” yaygınlaştığını söyleyen<br />

Yunus Ete, helal turizminin artık moda,<br />

finans, kültür ve sağlık gibi alanları<br />

çaprazlama bir ilişkiyle birleştiğini,<br />

Türkiye’nin tüm bu alanları içeren “helal<br />

seyahat ekonomisinden” en çok yararlanan<br />

ülkelerden olduğunu ifade ediyor.<br />

Müslüman turistler Müslüman<br />

olmayanlarla aynı türden<br />

deneyimler arıyor ancak helal<br />

otelleri ve helal gıda gibi değerlerini<br />

yansıtan tesislere gitmeye daha fazla<br />

ihtiyaç duyuyor. Helal turizminin<br />

getirdiği ekonomik canlılık ve geleceğe<br />

yönelik cazibenin göstergesi olan “helal<br />

seyahat ekonomisi”nin, İslami kurallarla<br />

uyumlu seyahat finansmanı <strong>hi</strong>zmetleri<br />

ve sigortaları da giderek kapsayarak<br />

daha geniş bir alana yayıldığını söyleyen<br />

Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete, diğer İslam ekonomisi<br />

sektörlerinde olduğu gibi tüm bunlara<br />

“helal restoranlar” için akıllı telefon<br />

uygulamaları gibi teknolojilerin de<br />

eklendiğinin altını çiziyor.<br />

Yunus Ete’ye göre Müslüman turistler<br />

2016 yılında 169 milyar dolar olan<br />

Müslüman seyahat pazarını, 2017’de<br />

yüzde 11,8 artırırken, şimdilerde 220<br />

milyar dolara yaklaşan dünya helal turizm<br />

pazarı neredeyse iki katına sıçramış oldu.<br />

Türkiye’nin yüzde 2 pay aldığı helal turizm<br />

pazarının ülkemiz sektör oyuncuları ise<br />

bu payı “2023’te yüzde 10’a yükseltmeyi”<br />

hedefliyor. Türkiye’nin son beş yılda<br />

helal turizmdeki yatak sayısını 5 katına<br />

çıkardığı ve geçen yıl dört basamak<br />

birden sıçrayarak dünyada ilk 3’e girdiği<br />

de ifade ediliyor.<br />

Helal turizmde dev atak<br />

2015 ve 2016 yıllarında yaşanan zorlu<br />

sürecin ardından alternatif turizmi<br />

geliştirmeye yönelik adımlar atan<br />

Türk turizm sektörü, helal turizm<br />

pazarından aldığı payı 2017’de yüzde 20<br />

oranında artırarak dünyada üçüncülüğü<br />

göğüslemiş oldu. Dünya Helal Zirvesi<br />

Konsey Başkanı Yunus Ete, “Türkiye<br />

pazarda Malezya ve Endonezya’dan sonra<br />

üçüncü sırada yer alıyor” dedi.<br />

İspanya yatırım yapıyor<br />

Dünya Helal Zirvesi Konsey Başkanı ve<br />

Asel Group Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Yunus Ete, 2023 yılına kadar 300 milyar<br />

Dolara ulaşması beklenen dünya helal<br />

turizmine, BAE, Malezya ve Türkiye gibi<br />

Müslüman çoğunluktaki helal seyahat<br />

destinasyonları dışında, İspanya’dan Yeni<br />

Zelanda’ya bir çok ülkenin daha da<strong>hi</strong>l<br />

olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin helal<br />

turizmde ağırladığı misafir sayısının hızla<br />

artığına dikkat çeken Yunus Ete, “Helal<br />

turizmde Türkiye geçen yıl 3 milyon<br />

kişiyi ağırladı. Fakat hâlâ potansiyelinin<br />

çok altında bulunuyor. Bu pazarın yüzde<br />

10’unu alabilirsek turizm gelirimizde<br />

ciddi oranda sıçrama yaşarız” diye<br />

konuştu. Helal pazarında farkındalığın<br />

artmasına paralel bu alanda yapılan<br />

yatırımların da hız kazandığını belirten<br />

Ete, sözlerine şöyle devam etti: “İspanya<br />

özellikle Endülüs bölgesinde ciddi<br />

yatırım yapıyor. Helal konseptli yeni<br />

otelleri devreye almak için çalışmalarını<br />

hızlandırdı. Bu alanda hızla öne çıkmaya<br />

başladı.” “Artan Müslüman sayısı ile<br />

birlikte, Helal Seyahat gelecekteki<br />

yatırımlar için giderek daha katmadeğerli<br />

bir sektör haline geliyor.”<br />

Türkiye’de oteller helale odaklandı<br />

Yunus Ete’ye göre özellikle Türkiye’nin<br />

majör bir helal seyahat destinasyonu<br />

haline gelmesi ve Akdeniz bölgesindeki<br />

diğer Müslüman turist destinasyonlarını<br />

geride bırakması, Türkiye’nin<br />

popülaritesinin bir göstergesi oldu. Türk<br />

otelciler ise yoğun tüketici talebine dikkat<br />

çekerek bu yeni segmente geleneksel<br />

turizmden daha fazla odaklanmaya<br />

başladı.


36<br />

İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’dan turist ortaklığı<br />

Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması çalışmaları kapsamında, İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya ortak tanıtım<br />

çalışmalarının ilk adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />

Son 3 yıldır turizmde yaşanan sıkıntılı<br />

dönemde gelir düzeyi yüksek<br />

yabancı misafirlerini büyük ölçüde<br />

kaybeden üç destinasyon, ortak tanıtımla<br />

nitelikli turist grubunu yeniden kazanmak<br />

için harekete geçti. Türkiye Otelciler<br />

Birliği’nin (TÜROB) Türk turizminin<br />

çeşitlendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin<br />

sağlanması çalışmaları kapsamında,<br />

İstanbul’un yanı sıra Kayseri/Kapadokya<br />

ortak destinasyon çalışmalarının ilk<br />

adımları atıldı. Proje doğrultusunda ilk<br />

hedef pazar olarak da Ukrayna belirlendi.<br />

Türkiye’ye yılda 1.5 milyon kişiyle en<br />

fazla turist gönderen ülkeler arasında<br />

yer alan Ukrayna’nın önde gelen seyahat<br />

acenteleri ve tur operatörlerinden oluşan<br />

üst düzey bir heyet, TÜROB ile THY Kiev<br />

Müdürlüğü desteği ve Radisson Blu<br />

Hotel Kayseri ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kayseri’de<br />

ağırlandı.<br />

Kayak için başka ülkelere gidiyorlar<br />

Projeyle ilgili bilgi veren TÜROB Başkanı<br />

Timur Bayındır, “TÜROB olarak uzun<br />

süre üzerinde çalıştığımız bir projenin<br />

ilk aşamasını gerçekleştirdiğimiz için<br />

çok mutluyuz. Hedefimiz olan Turizmin<br />

tüm ülkeye yaygınlaştırılması, nitelikli<br />

turist sayısına ve gelirine ulaşılması<br />

için yeni turizm ürünlerini geliştirmeli<br />

ve turizmin <strong>hi</strong>zmetine sunmalıyız.<br />

Coğrafi yakınlıkları ile Kayseri ve<br />

Kapadokya bu hedefe yönelik en önemli<br />

destinasyonların başında geliyor. Aynı<br />

günün sabahında Kapadokya’da balon<br />

turu, öğlen Kayseri’de kayak imkanı<br />

önemli bir deneyim sunacaktır. Bu<br />

çalışmanın bölgenin tanıtımı ile birlikte<br />

ülke turizmine kalıcı bir ürün sağlaması<br />

en büyük dileğimiz” dedi. Ukrayna’dan<br />

bu bölgeye uçak ve organizasyon<br />

olmadığından gelen turist sayısının<br />

yetersiz olduğunu belirten Bayındır,<br />

“Ancak ülkedeki kış sporlarına olan ilgi<br />

göz önüne alındığında bir potansiyel var.<br />

Ukrayna pazarındaki mevcut potansiyel<br />

de Bulgaristan, Romanya ve Slovenya gibi<br />

ülkelere gidiyor. Bu tür alternatif turizm<br />

paketleri ile gelen turistin harcama<br />

payını artırabiliriz. Öncelikli hedefimiz<br />

Ukrayna ile Kayseri arasında direkt<br />

uçak seferlerinin başlaması olacak” diye<br />

konuştu.<br />

En çok Ukraynalı Türkiye’ye geliyor<br />

Ukraynalı turistin yarıdan fazlasının<br />

Antalya’yı tercih ettiğine dikkat çeken<br />

Bayındır, şu bilgileri verdi: “2017 yılında<br />

Ukrayna’dan ülkemize gelen turist sayısı<br />

yüzde 23 artışla 1 milyon 284 bini geçti.<br />

Antalya’ya yüzde 24 artışla 713 bin ve<br />

İstanbul’a yüzde 5 artışla 305 bin turist<br />

geldi. Bu yıl ilk 5 ayda da yüzde 20 artışla<br />

381 bin kişiye ulaştı. Ülkede en popüler<br />

yurt dışı destinasyonu Türkiye. Türkiye’de<br />

ağırlıklı olarak Ukraynalı turistler<br />

Antalya ve İstanbul destinasyonlarını<br />

tercih ediyor. İki ülke arasında vizelerin<br />

kaldırılması, pasaport yerine kimlik<br />

belgeleri ile seyahat olanağı ve havacılık<br />

alanında yürürlüğe konulan sözleşmeler<br />

turizm alanında önemli fırsatlar<br />

oluşturuyor. Türkiye’nin Ukrayna’da<br />

yaz turizmi dışında ürün çeşitliği<br />

sağlayamadığı, bu alanda pazarda<br />

önemli girişimleri olmadığı turizm<br />

profesyonelleri tarafından dile getiriliyor.<br />

Özellikle Kayseri/Erciyes, Kars/Sarıkamış<br />

ve Erzurum/Palandöken kayak tesisleri<br />

ile kış turizmi, sağlık turizmi ve kongre<br />

turizmi alanında ülkemizin avantajlarının<br />

pazarda etkin olarak tanıtılması<br />

zorunludur.”<br />

Çelik: “Her türlü imkana sa<strong>hi</strong>biz”<br />

Ukraynalı heyet ile bir araya gelen<br />

Kayseri Büyükşe<strong>hi</strong>r Belediyesi Başkanı<br />

Mustafa Çelik, heyetin Kayseri’ye<br />

ziyaretlerinden büyük memnuniyet<br />

duyduğunu belirterek “Birçok medeniyete<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapmış olan Kayseri, gerek<br />

Kapadokya ile olan yakınlığı gerekse<br />

İpekyolu’nun önemli bir kavşak noktası<br />

konumu ile turizm için her türlü imkana<br />

sa<strong>hi</strong>p. Erciyes dağında yaptığımız<br />

yatırımlarla faaliyete geçirdiğimiz ülkemiz<br />

ve yakın coğrafyamızın en kapsamlı kış<br />

turizmi merkezi bu alanda çok sayıda<br />

ulusal ve uluslararası organizasyona<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Kış sporlarının<br />

yanında tari<strong>hi</strong> ve doğal altyapısı ile<br />

misafirlerimizin beğenisinden eminiz”<br />

dedi.<br />

Çok yakın iki destinasyon<br />

Kayseri ve Kapadokya’nın ortak paket<br />

ile uluslararası pazarlarda tanıtım<br />

ve pazarlanmasının önemine dikkat<br />

çeken Radisson Blu Hotel Kayseri<br />

Genel Müdürü Atakan Altuğ ise, “Kış<br />

ve kültür turizmi programlarını birlikte<br />

sunan Kayseri/Kapadokya paket tur<br />

çalışmalarının kısa süre içerisinde<br />

olumlu dönüşleri olacağını öngörüyoruz.<br />

Kayseri ile Kapadokya’nın coğrafi yakınlığı<br />

dikkate alındığında bir turizm ürünü<br />

olarak da birbirlerinin tamamlayıcısı<br />

olacağı görülecektir” diye konuştu.


16 - 18 September <strong>2018</strong><br />

Dubai World Trade Centre<br />

Redefining Hospitality<br />

Together.<br />

The Hotel Show Dubai, the most prestigious hospitality event in the<br />

Middle East is returning for its nineteenth edition t<strong>hi</strong>s September for<br />

the most important date in the calendar, where the entire industry<br />

meets to do business.<br />

If you are an Owner, General Manager, Head of Procurement,<br />

Executive Housekeeper, F&B Manager, Chef, Designer or Arc<strong>hi</strong>tect,<br />

The Hotel Show Dubai is where you will discover everyt<strong>hi</strong>ng needed<br />

to build, develop and maintain a <strong>hotel</strong> or <strong>restaurant</strong> in one of the<br />

world’s most active markets for hospitality development.<br />

By joining over 30,000 visitors between 16-18 September <strong>2018</strong>, you<br />

will explore the latest trends and unearth the very latest products<br />

across Interiors, Lighting & Design, Technology & Security, Operating<br />

Equipment, Bathroom & Sanitary Ware and HORECA. With more<br />

than 600 international and regional brands to choose from the<br />

possibilities are endless.<br />

Furthermore, back by popular demand is The Middle East<br />

Hospitality Leaders<strong>hi</strong>p Forum, w<strong>hi</strong>ch will bring together more than<br />

50 industry leaders to discuss latest developments, and The Middle<br />

East Housekeepers League of Champions, the only challenge of its<br />

kind for the housekeeping division in the world.<br />

REGISTER TODAY FOR FREE ENTRY<br />

www.the<strong>hotel</strong>show.com/register<br />

JOIN YOUR PEERS


Hilton Dalaman Sarıgerme<br />

Resort & Spa Genel Müdürü<br />

Tunç Batum: “Artık<br />

bir şeyler yapmak<br />

lazım ama ne?”<br />

2015’te Rus pazarında başlayan kriz,<br />

bildiğiniz üzere 2016 yılında global<br />

çalkantıların da etkisiyle çok kötü<br />

günlerin yaşanmasına neden oldu.<br />

2017 yılında toparlanma eğilimine giren<br />

sektör, <strong>2018</strong>’de eski günlerine kavuşmaya<br />

başladı. Bu yıl Dalaman Havalimanı’na<br />

8 Ağustos’a kadar giriş yapan turistlerin<br />

verilerini değerlendirdiğimizde<br />

gerçekten de turizmin geleceğine<br />

yönelik umutlarımız yeşeriyor. 2017<br />

yılına göre bile yaklaşık %33 bir artış<br />

gerçekleşmiş. Bu rakam bizim gibi<br />

üst segment otellerde biraz daha az<br />

oranda gerçekleşmiş olsa bile yine de<br />

yılsonunda yabancı turist ağırlıklı çalışan<br />

işletmelerin kar rakamları artı verecektir.<br />

Dünyadaki tüm olumsuz gelişmelere,<br />

bölgemizdeki tüm jeopolitik<br />

olumsuzluklara rağmen turizm kendini<br />

toparlıyor. Bu toparlamanın bir kaç<br />

nedeni var. Birincisi ülkemizdeki doğal<br />

güzellikler ve ılıman iklim, ikincisi de<br />

ucuz fiyatlar. Dünyanın <strong>hi</strong>çbir yerinde<br />

böyle bir güzelliği ve kaliteli <strong>hi</strong>zmeti<br />

bu denli ucuza almanıza imkan yok.<br />

Uzakdoğu’da benzer bütçeleri sunan<br />

ülkeler var ancak uçağa harcayacağınız<br />

para konaklamanızdan çok daha yükseğe<br />

çıkar. Bu ucuz ülke algısından kurtulmak<br />

herkesin söyleminde. Artık bir şeyler<br />

yapmak lazım ama ne? Turizme artık yeni<br />

bir bakış açısı lazım. Daha profesyonel,<br />

günü iyi takip eden, dünyayla entegre bir<br />

yönetim modelini benimseyerek bölgelere<br />

adapte etmek lazım. Destinasyonların<br />

birbirlerinden ayrıştırılarak ayrı markalar<br />

halinde pazarlanmasını kurgulamak<br />

lazım. Pazarlamayı dijital dünyanın ve<br />

yeni halkla ilişkiler anlayışının ekseninde<br />

programlayarak, kısa ve orta vadeli<br />

planlarla ilerlemek lazım. Her bölgede<br />

aynı standart ve şekillere göre planlama<br />

yaparsanız, ne her şey da<strong>hi</strong>l sarmalından<br />

ne de ucuz ülke sarmalından<br />

kurtulamayız. Yeni dönemde yeni Kültür<br />

ve Turizm Bakanımız Mehmet Ersoy’a<br />

başarılar diliyor, sektörden gelen biri<br />

olarak da kendisini destekliyoruz. Umarız<br />

sektöre yeni bir bakış açısı getirir ve kısa<br />

zamanda bunun sonuçlarını hep birlikte<br />

görürüz.


40<br />

gündem<br />

Türkiye’ye giriş yapan turist sayısı<br />

%29 arttı<br />

<strong>2018</strong>’in ilk 6 ayında ülkemize giriş yapan turist sayısı yüzde 29 artarken, ziyaretçi sayısının 18,91<br />

milyon kişiye ulaştığı tespit edildi.<br />

Türkiye’ye gelen turist sayılarına yönelik<br />

yapılan araştırmayı inceleyen Ajans<br />

Press’in Kültür ve Turizm Bakanlığı<br />

Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü<br />

verilerinin yanı sıra medya yansımalarından<br />

da derlediği bilgilere göre, <strong>2018</strong>’in ilk 6<br />

ayında Türkiye’ye giriş yapan turist sayısının<br />

yüzde 29 arttığı saptandı. Böylelikle<br />

Türkiye’ye gelen turist sayısının 18 milyon<br />

917 bin 33 olduğu gözlendi. En çok<br />

ziyaretçinin ağırlandığı ay ise Haziran olarak<br />

belirlenirken, bu aydaki ziyaretçi sayısının 5<br />

milyon 91 bin 469 kişiye ulaştığı kaydedildi.<br />

EN ÇOK RUS TURİSTLERİ AĞIRLADIK<br />

Ajans Press ve PRNet’in konuyla alakalı<br />

gerçekleştirdiği medya incelemesinde<br />

yazılı basına yansıyan haber adetleri de<br />

belli oldu.<strong>2018</strong> yılında turizmde yaşanan<br />

hareketlilik medyaya da yansırken,<br />

bu sene içerisinde 235 bin 237 turizm<br />

haberinin yapıldığı tespit edildi. Raporda,<br />

Türkiye’de ilk 6 ayda en çok ziyaretçiyi<br />

ağırlayan şe<strong>hi</strong>rler de belli olurken, ilk<br />

sıraya 5 milyon 981 bin 277 kişiyle İstanbul<br />

yerleşti. İstanbul’dan sonra ilk 5’te yer alan<br />

diğer şe<strong>hi</strong>rler ise; 4 milyon 572 bin 705<br />

ile Antalya, bir milyon 431 bin 748 kişiyle<br />

Edirne, bir milyon 143 bin 630 kişiyle Artvin,<br />

931 bin 490 kişiyle Muğla oldu. Yurt dışından<br />

Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke<br />

ise, 2 milyon 378 bin 439 kişiyle Rusya oldu.<br />

Rusya’yı 1 milyon 560 bin 251 kişi ile de<br />

Almanya, 1 milyon 142 bin 11 kişiyle İran, 1<br />

milyon 49 bin 26 kişiyle Gürcistan, 987 bin<br />

957 kişiyle de Bulgaristan takip etti.<br />

Ülkemizi ziyaret eden ziyaretçi sayısı<br />

artarken buna paralel olarak turizmin<br />

ekonomik getirisinin de arttığı görüldü.<br />

Böylelikle <strong>2018</strong> yılının ilk 6 ayında turizm<br />

gelirinin yüzde 30 artış göstererek, 11,46<br />

milyar dolara ulaştığı saptandı. Aynı<br />

zamanda gelen ziyaretçilerin tesislerde<br />

yapılan geceleme sayısı da artış<br />

gösterirken, 74,7 milyon geceleme yapıldığı<br />

gözlendi.


3 yıl sonra bir ilk gerçekleşti<br />

Gelir artış hızı doluluk artışını geçti<br />

Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel dolulukları, 2017’nin aynı dönemine yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde<br />

56 oldu. Asıl dikkat çeken yükseliş oda başı gelirde gerçekleşti ve yüzde 47.1 artışla 45.4 Euro’ya çıktı.<br />

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB)<br />

Başkanı Timur Bayındır, son 2-3<br />

yıldan bu yana ilk kez konaklama<br />

sektöründeki oda gelir artış hızının<br />

doluluk artışını geçtiğini söyledi.<br />

TÜROB’un yeni üyesi Wishmore Hotel’de<br />

bugün gerçekleştirilen TÜROB Aylık<br />

Geleneksel Buluşması’nda konuşan<br />

Bayındır, Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

doluluklarının 2017’nin aynı dönemine<br />

yüzde 24.9 artarak yüzde 56’ya, oda<br />

başı gelirlerin de yüzde 47.1 artışla 45.4<br />

Euro’ya çıktığını açıkladı. Turist sayısındaki<br />

artıştan daha da önemli olanın fiyatların<br />

artması olduğunu vurgulayan Bayındır,<br />

“Haziran ayında bu artış oldukça yüksek<br />

oldu. Geçtiğimiz 2-3 yıldaki büyük oranlı<br />

gerilemelerden kaynaklanan bir baz etkisi<br />

olsa da yükselişin hızlı olması memnuniyet<br />

vericidir. Dolayısıyla yıl sonu itibariyle<br />

hem turist sayısında hem doluluklarda<br />

çift haneli artış beklentimizi koruyoruz”<br />

dedi. “Türkiye’nin hedefi turist sayısından<br />

çok geliri artırmak olmalı” diyen Bayındır,<br />

“Yeni bakanımız Sayın Mehmet Ersoy’un<br />

da “Özellikle Türkiye’ye seyahat eden<br />

‘nitelikli turist’ dediğimiz gelir grubu yüksek<br />

turistleri de hedefleyeceğiz. Yani sadece<br />

sayıyı artırmakla yetinmeyeceğiz, daha fazla<br />

para harcayan, konaklama dışı harcaması<br />

daha yüksek olan turistleri hedefleyeceğiz”<br />

sözleriyle bu hedefi ortaya koyması bizi<br />

memnun etti. Ataması yapılan bakan<br />

yardımcılarıyla birlikte sektör paydaşlarının<br />

da katkıda bulunacağı başarılı bir çalışma<br />

ortaya çıkacağını umuyoruz” diye konuştu.<br />

Ortalama doluluk yüzde 25 arttı<br />

Bayındır, haziran ayı doluluk rakamlarını<br />

da açıkladı. Bayındır’ın verdiği bilgiye göre,<br />

veri ve analiz şirketi STR’nin TÜROB için<br />

hazırladığı Haziran <strong>2018</strong> Ülke Performans<br />

Raporu’nda Türkiye’nin Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

doluluklarının 2017’nin aynı ayına göre<br />

yüzde 24.9 artarak ortalama yüzde 56 olarak<br />

kaydedildiği belirtildi. Haziran 2017’de bu<br />

oran yüzde 44.8 olmuştu. Haziran ayında<br />

Avrupa ülkeleri doluluklarda yüzde 24.9<br />

ile en yüksek artış oranına Türkiye ulaştı.<br />

Ancak doluluk oranları sıralamasında<br />

Türkiye, 27 ülke arasında son sırada yer<br />

almaktan kurtulamadı. Avrupa’da Haziran<br />

<strong>2018</strong>’de en yüksek doluluk oranına yüzde<br />

88.7 ile İrlanda ulaştı. ADR (Average Daily<br />

Rate) olarak adlandırılan ortalama günlük<br />

satılan oda bedeli Haziran ayında yüzde<br />

17.8 artışla ortalama 81.5 Euro’ya yükseldi.<br />

Haziran ayında asıl dikkat çeken yükseliş<br />

toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde<br />

edilen gelirlerde (RevPAR) gerçekleşti<br />

ve yüzde 47.1’lik artışla 45.4 Euro’ya<br />

çıktı. Ocak-Haziran <strong>2018</strong>’de ise Türkiye<br />

otellerinin ortalama doluluk oranı geçen<br />

yılın aynı dönemine göre yüzde 17.2 artışla<br />

yüzde 63.1; ortalama günlük satılan oda<br />

bedeli yüzde 7.8 artışla 65.2 Euro; toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirler ise yüzde 26.9 artışla 41.1 Euro<br />

olarak gerçekleşti.<br />

Yeniden yükseliş başladı<br />

Verileri değerlendiren Başkan Bayındır,<br />

şunları söyledi: “ilk 6 ayı geride bıraktık.<br />

6 aylık gerçekleşmelere baktığımızda<br />

da bu beklentilerin turist sayısı artışında<br />

gerçekleştiğini görüyoruz. Yüksek sezonla<br />

birlikte fiyat artışının da gerçekleşmesi<br />

bizi mutlu ediyor. Temmuz ayında<br />

da özellikle yerli ve yabancı turistin<br />

etkisiyle kıyı otellerde yüksek doluluklar<br />

yaşanıyor. Rusya’da düzenlenen Dünya<br />

Kupası, 24 Haziran seçim süreci ile ana<br />

pazarlarımızdan İran’da döviz kurlarındaki<br />

aşırı artış, Avrupa pazarındaki turist<br />

artışın sınırlı kalması, Rusya’da ise turizm<br />

endüstrisindeki bir takım tur operatörlerinin<br />

mali sıkıntı içerisinde oldukları haberleri<br />

mayıs ayında bir miktar düşüşe neden<br />

olmuştu. Ancak haziran ayında Ortadoğu<br />

ve İran pazarı ile yavaş da olsa yeniden<br />

canlanmaya başlayan Avrupa ve Asya<br />

pazarlarındaki artışın etkisiyle yeniden<br />

yükseliş başladı.”<br />

İstanbul’da oda geliri moral verdi<br />

Öte yandan Türkiye’nin iki önemli turizm<br />

kenti İstanbul ve Antalya’da da doluluklar<br />

da belli oldu. İstanbul’un Haziran 2017’de<br />

yüzde 43.9 olan doluluk oranı, Haziran<br />

<strong>2018</strong>’de yüzde 29.8 artarak yüzde 57 olarak<br />

ölçüldü. Avrupa’da Haziran <strong>2018</strong>’de doluluk<br />

oranlarında en yüksek artışı yaşayan<br />

destinasyon yüzde 29.8 artış oranı ile<br />

İstanbul oldu. Haziran <strong>2018</strong>’de ortalama<br />

günlük satılan oda bedeli 87.8 Euro ile<br />

2017’ye göre yüzde 27.3 arttı. Haziran<br />

2017’de bu rakam 69 Euro olmuştu. Toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirler ise geçen yıla oranla yüzde 65.3<br />

artarak 50 Euro olarak ölçüldü. Geçen yılın<br />

aynı ayında bu rakam 30.2 Euro olmuştu.<br />

<strong>2018</strong> yılı ilk 6 aylık performansta ise<br />

İstanbul doluluk oranı ve oda başı elde<br />

edilen gelirde geçen yıla göre en yüksek<br />

artış oranını yakalayan destinasyon oldu.<br />

Ocak–Haziran 2017’de yüzde 54 olan<br />

doluluk oranı Ocak–Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde<br />

67.1’e; ortalama günlük satılan oda bedeli<br />

70.2 Euro’dan 77.7 Euro’ya; oda başı elde<br />

edilen gelir ise 37.9 Euro’dan 52.1 Euro’ya<br />

yükseldi.<br />

Türkiye’nin en pahalısı Antalya’da<br />

Antalya ve ilçelerinde Haziran <strong>2018</strong> otel<br />

dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine<br />

kıyasla yüzde17.8 artarak, yüzde 65.7 oldu.<br />

Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde yüzde<br />

55.8 olmuştu. Ortalama günlük satılan<br />

oda bedeli 115.5 Euro olarak, 2017’ye göre<br />

yüzde 15.2 artış gösterdi. Haziran 2017’de<br />

bu rakam 100.2 Euro olmuştu. Toplam<br />

oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen<br />

gelirlerde ise (RevPAR) geçen yıla oranla<br />

yüzde 35.7 artış oldu ve 75.9 Euro olarak<br />

ölçüldü. Haziran 2017’de bu rakam 55.9<br />

Euro olmuştu. Antalya’da Ocak–Haziran<br />

2017’de yüzde 53.9 olan doluluklar Ocak–<br />

Haziran <strong>2018</strong>’de yüzde 60.1’e; ortalama<br />

günlük satılan oda bedel 59.7 Euro’dan<br />

62.9 Euro’ya; oda başı elde edilen gelir 32.2<br />

Euro’dan 37.8 Euro’ya yükseldi.


42<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Hilton İstanbul<br />

Maslak açıldı<br />

Hilton İstanbul Maslak, birinci sınıf otelcilik anlayışını Türkiye’de iş ve eğlence<br />

dünyasının kalbine getiriyor; lobideki özel sanat galerisinde uluslararası<br />

şaheserlerden oluşan etkileyici bir sergi yer alacak.


Hilton’un Türkiye’deki açılımı, ülkenin büyüyen<br />

turizm sektörüyle birlikte yükselen kaliteli<br />

konaklama talebini yansıtıyor. 2017 yılında bir<br />

önceki yıla kıyasla %28 artışla 32,4 milyon<br />

yabancı turistin ziyaret ettiği Türkiye’de, <strong>2018</strong><br />

yılında rekor sayıda 40 milyon turist ağırlanarak<br />

turizm kaynaklı gelirin yılsonunda 30 milyar<br />

doları aşması bekleniyor. Doğu ve Batı arasında<br />

bir köprü niteliğindeki İstanbul ve Türkiye,<br />

konumu sayesinde dünyanın en popüler MICE<br />

destinasyonları arasında yer alıyor.<br />

Hilton’un Türkiye’de genişleyen<br />

portföyüne İstanbul’un hareketli<br />

iş ve finans merkezinde büyüleyici<br />

bir otel daha ekleniyor: Hilton Istanbul<br />

Maslak. Zarif ve şık tasarımı, büyüleyici<br />

iç mekanları ve özel sanat galerisi gibi<br />

benzersiz imkanlarıyla dikkat çeken<br />

otel, hem iş seyahati hem özel seyahat<br />

misafirlerine emsalsiz, birinci sınıf<br />

konaklama deneyimi sunuyor.<br />

Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />

uzaklıkta<br />

Açılacak otel Hilton’un Türkiye’de<br />

halihazırda faaliyet gösteren 61 oteli<br />

arasına katılacak ve konaklama<br />

sektörünün amiral gemisi Hilton Hotels<br />

& Resorts markasının en yeni üyesi<br />

olacak. Atatürk Havalimanı’na 30 dakika<br />

uzaklıkta, metroya, iş merkezlerine,<br />

lüks alışveriş merkezlerine ve konser<br />

salonlarına ise yürüme mesafesinde olan<br />

otelde Deluxe Odalar, Kral Dairesi ve<br />

Süit odalar da<strong>hi</strong>l 284 adet modern, ferah<br />

oda mevcut. Odaların tamamı işlevsel<br />

tasarımları ve enfes şe<strong>hi</strong>r manzaralarıyla<br />

dikkat çekiyor. Executive katlarda<br />

konaklayan misafirler ise Executive<br />

Lounge’da kontinental kahvaltı ve<br />

lezzetli atıştırmalıklar eşliğinde rahatça<br />

dinlenme veya çalışma ayrıcalığı elde<br />

ediyor.<br />

İş toplantılarının, özel kutlama ve<br />

etkinliklerin kusursuz adresi Hilton<br />

Istanbul Maslak, otelin en üst katında<br />

konumlanan ve cam tavanıyla yıldızların<br />

altında unutulmaz davetlere ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapacak olan etkinlik salonu da<strong>hi</strong>l toplam<br />

6.600 metrekare etkinlik alanı, 850<br />

metrekare sütunsuz balo salonu ve üç<br />

kata yayılan, her biri en son görsel-işitsel<br />

teknolojiyle donatılmış, toplam 1.200<br />

kişiyi ağırlayabilen 22 toplantı odasına<br />

sa<strong>hi</strong>p.<br />

Özel bir sanat galerisi mevcut<br />

Otelin eşsiz özellikleri arasında, lobi<br />

alanında yer alan, adeta evrenin kapılarını<br />

aralar nitelikte dünyanın dört bir yanından<br />

sanat eserlerine ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan özel<br />

bir sanat galerisi mevcut. Misafirler<br />

sürekli değişen serginin sunduğu sanat<br />

ve fotoğraf dünyasını deneyimleme<br />

şansını yakalarken, davetkâr lounge<br />

alanında sakin ve rahat vakit geçirme<br />

lüksüne de sa<strong>hi</strong>p. Galeride sergilenen<br />

yaratıcı deha, ilk adımdan itibaren<br />

ziyaretçilere ilham verecek nitelikte.<br />

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan<br />

Hilton İstanbul Maslak Genel Müdürü<br />

Özkan Alkan, şu ifadelere yer verdi:<br />

“Otelimiz seyahat severlerin, yöneticilerin<br />

ve tüm misafirlerimizin birbirleriyle<br />

temas kurabileceği, anlamlı birlikteliklere<br />

adım atabileceği mükemmel bir ortam<br />

sunuyor. Misafirlerimiz, şehre hakim<br />

manzarasıyla ve cam tavanıyla yıldızların<br />

altında konumlanan muhteşem etkinlik<br />

salonumuz da<strong>hi</strong>l, otelimizin geniş,<br />

modern toplantı odalarından ve tüm<br />

ayrıcalıklı imkanlarından yararlanarak<br />

iş amaçlı toplantı, davet ve etkinlikler<br />

düzenleyebilecek.”


44<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

İstanbul Sabiha Gökçen’den<br />

Yeni İç Hatlar Terminal Binası<br />

Türkiye’nin en büyük ikinci havalimanı olan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı’nın<br />

10. yılında önemli bir yatırımla hayata geçirdiği Yeni İç Hatlar Terminal Ek Binası <strong>hi</strong>zmete açıldı.<br />

Türkiye’nin en büyük iki<br />

havalimanından biri olan İstanbul<br />

Sabiha Gökçen Uluslararası<br />

Havalimanı, 10’uncu yılını geride<br />

bırakırken önemli bir yatırıma imza attı.<br />

İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası<br />

Havalimanı’nın Yeni İç Hatlar Terminal<br />

Ek Binası; İstanbul Sabiha Gökçen<br />

Uluslararası Havalimanı terminal<br />

işletmecisi İSG’nin CEO’su Ersel<br />

Göral’ın ev sa<strong>hi</strong>pliğinde, İstanbul<br />

Valisi Vasip Şa<strong>hi</strong>n, Savunma Sanayii<br />

Başkanı İsmail Demir, Pendik Belediye<br />

Başkanı Kenan Şa<strong>hi</strong>n ve kalabalık bir<br />

davetli grubunun katılımıyla düzenlenen<br />

bir törenle <strong>hi</strong>zmete açıldı. Yeni İç<br />

Hatlar Terminal Ek Binası ile birlikte,<br />

havalimanının yolcu kapasitesinin 8<br />

milyon artarak yılda 41 milyon kişiye<br />

ulaştırılması hedefleniyor.<br />

Göral: “Yolcu kapasitemizi 41 milyona<br />

çıkaracağız”<br />

Gerçekleştirilen açılış töreninde konuşan<br />

İSG’nin CEO’su Ersel Göral, 26 milyon<br />

euro’ya mal olan yeni terminalin,<br />

İSG’nin 10. yılı itibariyle başlatılan<br />

yatırım hamlesinin ilk adımı olduğunu<br />

belirterek şöyle konuştu: “ISG olarak<br />

bugüne kadar yaklaşık 500 milyon<br />

Euro yatırım yaptık. DHMİ tarafından<br />

yapımı devam eden ve 550 milyon USD’a<br />

mal olacak 2. pistin de bu yılsonunda<br />

tamamlanmasını bekliyoruz. 2019<br />

yılı itibariyle iki piste sa<strong>hi</strong>p, toplamda<br />

80 uçuş saatlik kapasitesi olan ve 41<br />

milyon yolcu kapasiteli terminal binalı<br />

bir tesis haline geleceğiz. Ayrıca metro<br />

inşaatının da önümüzdeki yılın başında<br />

tamamlanmasıyla birlikte İSG’den<br />

Pendik-Kadıköy metrosuna direkt<br />

bağlantı sağlanmış olacak. Bu durum da<br />

bize büyük bir avantaj sağlayacak. Yani<br />

İSG’den bagajını alıp çıkan bir yolcumuz<br />

35 dakikada Kadıköy’e, 45 dakikada<br />

Taksim’e rahatlıkla ulaşabilecek.<br />

Bundan sonra da daha büyük hedefler<br />

için, daha kusursuz <strong>hi</strong>zmet verebilmek<br />

ve bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak<br />

adına gece-gündüz çalışmaya devam<br />

edeceğiz.”


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

46 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Elite World<br />

İstanbul Hotel<br />

750 bin dolara<br />

yenilendi<br />

Yatırımlarına hızla<br />

devam eden Elite World<br />

Hotels, şehrin merkezi<br />

Taksim’de yer alan oteli<br />

Elite World İstanbul<br />

Hotel, 750 bin dolar<br />

yatırımla yenilendi.


İş toplantıları, kongreler ve sosyal<br />

organizasyonlara ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan<br />

Elite World Hotels’in, şehrin merkezi<br />

Taksim’de yer alan oteli Elite World<br />

İstanbul Hotel, 750 bin dolar yatırımla<br />

yenilendi. Elite World İstanbul;<br />

misafirlerinin daha keyifli ve konforlu<br />

vakit geçirmeleri için odalarından<br />

lobisine, fitness salonundan koridorlarına<br />

kadar yepyeni bir görünüm kazandı.<br />

Arıcasoy: “Baştan sona yenilendik”<br />

Misafirlerine daha konforlu bir <strong>hi</strong>zmet<br />

vermek için adımlar attıklarını belirten<br />

Elite World İstanbul Hotel Genel Müdürü<br />

Ahmet Arıcasoy, ‘Taksim, Türkiye turizmi<br />

için önemli bir marka. Bu markayı en<br />

iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor.<br />

Biz de Elite World Hotels olarak yeni<br />

otellerimizin yatırımı ile birlikte 750 bin<br />

dolar maliyetle otelimizi baştan sona<br />

yeniledik’ dedi. Elite World İstanbul Hotel,<br />

1 Kral Dairesi, 3 Corner Suit, 14 Geçişli<br />

Oda, 2 Engelli Odası ve 225 Deluxe Oda ile<br />

şehrin merkezi Taksim’de <strong>hi</strong>zmet veriyor.


48<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

MSC Cruıses, Portmıamı’de yeni bir<br />

kruvaziyer terminali oluşturuyor<br />

MSC Cruises ve Miami-Dade Country,<br />

PortMiami’de yeni bir kruvaziyer<br />

terminali inşaatı için Mutabakat<br />

Anlaşması’nın (MOU) ve genişletilmiş<br />

tercihli yanaşma hakları anlaşmasının<br />

imzalandığını ilan ettiler. Miami-Dade<br />

Bölgesi ile geliştirilmiş olan ortaklık, hafta<br />

sonları gerçekleşen tercihli yanaşma<br />

haklarının genişletilmesini ve yeni bir<br />

kruvaziyer terminali inşa edilmesine yönelik<br />

bir anlaşmayı kapsıyor.<br />

Vago: “MSC Cruises’in ticari<br />

büyümesindeki önemli başka bir adımdır”<br />

MSC Cruises Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Pierfrancesco Vago konuyla ilgili olarak<br />

“PortMiami ve Miami-Dade Country ile<br />

imzalanan yeni anlaşma ve geliştirilmiş<br />

ortaklık, stratejik Kuzey Amerika<br />

odaklanmamız çerçevesinde küresel<br />

boyuttaki ayak izlerimizi güçlendirmeye<br />

devam ederken, MSC Cruises’in ticari<br />

büyümesindeki önemli başka bir adımdır. “<br />

şeklinde konuştu.<br />

Ekim 2022’de tamamlanması planlanıyor<br />

PortMiami, şirketin ABD’deki ayrıcalıklı<br />

ana limanı durumunda bulunuyor. Yeni<br />

anlaşma, MSC Cruises’ın mevcut cumartesi<br />

için geçerli olan tercihli yanaşma haklarını<br />

pazar gününe de yayıyor. Ayrıca, 2022 yılı<br />

Ekim ayında tamamlanması planlanan<br />

yeni terminal, MSC Cruises’ın halen inşası<br />

süren yeni nesil 7.000’e kadar misafir<br />

ağırlayabilecek MSC World Class yolcu<br />

gemilerinin yanaşabileceği de bir tesis<br />

olacak.<br />

2017 yılında <strong>hi</strong>zmete giren MSC Seaside<br />

yıl boyunca Miami’den Karayipler seferini<br />

yaparken MSC Divina da mevsimlik olarak<br />

Ekim ayından Mart ayına kadar Karayipler’e<br />

sefer yapıyor. MSC Armonia ise Aralık<br />

<strong>2018</strong>’de başlayacak ve yıl boyunca sürecek<br />

Havana Küba seferleriyle MSC Cruises’ın<br />

Kuzey Amerika filosu içindeki yerini alacak.<br />

Yine, 171.598 GRT ve 5,714 misafir yolcu<br />

taşıma kapasitesiyle şirketin en büyük<br />

gemisi olacak MSC Meraviglia’ya da Kasım<br />

2019 itibariyle PortMiami’de diğer üç<br />

gemiye eşlik etmeye başlayacak.<br />

Gimenez : “7.000’e kadar misafir<br />

ağırlayabilecek”<br />

Miami-Dade Country Belediye Başkanı<br />

Carlos A. Gimenez de görüşlerini,<br />

“PortMiami altyapısına yapılan yatırımlar<br />

Miami-Dade Bölgesini ziyaretçiler açısından<br />

küresel bir destinasyon konumuna<br />

getirmektedir. İlave 7.000 yolcu kapasiteli<br />

bir geminin yanaşabileceği yeni bir<br />

kruvaziyer gemi terminalinin inşa edilmesi<br />

yöre halkımız için binlerce iş ve giderek<br />

artan fırsatlar sunacaktır.” şeklinde ifade<br />

etti.<br />

Sosa: “Ortaklığımız turizmin büyümesi için<br />

büyük bir kazançtır”<br />

Miami-Dade Country Ekonomik Kalkınma<br />

ve Turizm Komitesi Başkanı Rebeca Sosa<br />

ise konuyla ilgili olarak “MSC’nin PortMiami<br />

ve Miami-Dade Country’de verdiği önem<br />

ve bağlılıktan dolayı büyük onur ve gurur<br />

duyuyoruz. MSC ile devam eden ortaklığımız<br />

Miami-Dade İdari Bölgesinde turizmin<br />

büyümesi ve yayılması için büyük bir<br />

kazançtır.”şeklinde konuştu.


50<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Sevimli dostlar için<br />

Fizyopet<br />

Köpek Oteli<br />

Tatilini şe<strong>hi</strong>r dışında<br />

geçirecek birçok kişi,<br />

ulaşım ve konaklama<br />

sorunları nedeniyle,<br />

yanlarına alamadıkları<br />

evcil hayvanlarını emanet<br />

edebilecekleri güvenli bir<br />

yer arayışında. Sevimli<br />

dostlarımıza hak ettikleri<br />

ilgi ve konforu, sağlıklı<br />

bir ortamda sağlamak<br />

amacıyla kurulan<br />

Fizyopet, standart bir<br />

pet otelinden çok daha<br />

fazlasını sunuyor.<br />

Aylar boyunca çalışıp, hak ettiği tatili şe<strong>hi</strong>r<br />

dışında geçirecek olan İstanbullular,<br />

hayatlarını paylaştıkları sevimli dostlarını<br />

geride bırakırken, hem aileler hem de can dostları<br />

için stres dolu günler yaşanabiliyor. Bu zorlu<br />

dönemi patili dostlarımız için güvenli, mutlu, aktif<br />

ve keyifli hale getirmek için çabalayan Fizyopet<br />

Köpek Oteli, kafessiz odaları ve 2 büyük yüzme<br />

havuzuyla hayvanseverlerin ilk terci<strong>hi</strong> oluyor.<br />

Beykoz Çavuşbaşı ormanı içerisinde<br />

Keyif ve lüksün sadece hayvanseverlerin değil,<br />

küçük dostlarımızın da hakkı olduğunu savunan<br />

Fizyopet Köpek Oteli, sunduğu özel şampuan ve<br />

jakuzi <strong>hi</strong>zmetiyle köpekleri şımartma sözü veriyor.<br />

Deneyimli kadrosu ve yemyeşil tesisiyle İstanbul<br />

şe<strong>hi</strong>r merkezine sadece 8 km uzaklıkta olan,<br />

Fizyopet Köpek Oteli, Beykoz Çavuşbaşı ormanı<br />

içerisindeki 4 dönümlük arazisinde konaklama<br />

<strong>hi</strong>zmeti veriyor. Düzenli veteriner hekim gözetimi,<br />

kafessiz odaları, sınırsız aktivite ve 2 büyük yüzme<br />

havuzunda yüzme egzersizi yapma imkanıyla<br />

tüm hayvanseverlerin ihtiyaçlarından da fazlasını<br />

sunuyor.


52<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Hilton<br />

Bakırköy<br />

kapılarını<br />

açtı!<br />

Dünya genelindeki lüks otel<br />

zinciri Hilton’un İstanbul’daki<br />

4’üncü oteli, Bakırköy’de açıldı.<br />

Marmara Denizi kıyısında<br />

tari<strong>hi</strong> yarımadaya ve Atatürk<br />

Havalimanı’na yakınlığı ile<br />

dikkat çeken otel, Türkiye’nin<br />

en büyük ve en canlı şehrini<br />

keşfetmek isteyen gezginlerle<br />

konuklara ve iş dünyasına<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek.


Hilton Bakırköy Genel Müdürü Mustafa Cevizci,<br />

“Hilton Bakırköy, İstanbul Bakırköy sa<strong>hi</strong>l şeridinde en<br />

üst düzeyde <strong>hi</strong>zmet ve modern ve seçkin konaklama<br />

arayanlar için mükemmel bir seçenek sunuyor” diyerek<br />

sözlerine şöyle devam etti: “Hem eğlence hem de<br />

iş amacıyla seyahat edenler için etkileyici <strong>hi</strong>zmetleri,<br />

benzersiz manzarası ve deniz kıyısındaki huzurlu<br />

konumuyla Hilton Bakırköy misafirlerine anlamlı ve<br />

unutulmaz deneyimler sunmaya hazır.”<br />

İstanbul’un Marmara Denizi kıyısına<br />

Hilton’un seçkin konukseverliğini<br />

getiren ‘Hilton Bakırköy’ kapılarını açtı.<br />

Çayırlı Turizm ve Otelcilik A.Ş yatırımıyla<br />

hayata geçen otel, Türkiye’nin en büyük<br />

ve en canlı şehrini keşfetmek isteyen<br />

gezginlerle konuklara ve iş dünyasına<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek. Hilton Hotels &<br />

Resorts’un İstanbul’daki dördüncü tesisi<br />

olan Hilton Bakırköy, Türk hamamları,<br />

açık yüzme havuzu ve kapalı sonsuzluk<br />

havuzunun yer aldığı modern spa ve<br />

fitness merkezinin yanı sıra geniş ve<br />

modern biçimde dekore edilmiş etkinlik<br />

alanları ve çeşitli büyüklükteki toplantı<br />

salonlarıyla, turizme her yönüyle <strong>hi</strong>zmet<br />

verecek. Hilton Bakırköy, şehrin en<br />

önemli kültürel cazibe noktalarına yakın<br />

konumu, seçkin ve özgün <strong>hi</strong>zmetleriyle<br />

seyahat severlere heyecan verici bir<br />

seçenek sunacak.<br />

Hilton’un Üst Sınıf Oteller Marka<br />

Yönetiminden Sorumlu Bölge Başkan<br />

Yardımcısı Andreas Lackner “Her yıl<br />

Türkiye’yi ziyaret etmeyi planlayan<br />

gezginlerin sayısının artmasıyla, bu<br />

çok rağbet gören turizm merkezinde<br />

bugüne dek açılan en etkileyici yeni<br />

tesislerimizden birinde misafirlerimizi<br />

ağırlamayı ve onlara dünyaca bilinen<br />

Hilton konukseverliğini sunmayı<br />

heyecanla bekliyoruz.” diye konuştu.<br />

Şehrin yeni kongre oteli olmaya aday<br />

Otel, büyüleyici deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p<br />

aile odaları, 39 şık suit ve geniş bir Kral<br />

Dairesi dâ<strong>hi</strong>l olmak üzere toplamda 306<br />

odası ile misafirlerini ağırlayacak. Otelin<br />

çok özel misafirleri için tasarlanan,<br />

hayranlık uyandıran deniz manzarasına<br />

sa<strong>hi</strong>p iki katlı Executive Lounge bölümü<br />

ise özellikle iş dünyasına <strong>hi</strong>tap edecek.<br />

Executive Lounge’da misafirler manzarayı<br />

seyrederken gün boyu atıştırmalıklar,<br />

içecek servisi ve özel lezzetlerin keyfini<br />

çıkarabilecekler.<br />

Hilton Bakırköy, çeşitli büyüklükte, gün<br />

ışığı alan 17 modern ve şık tasarımlı<br />

toplantı odası ve 1250 metrekarelik çok<br />

fonksiyonlu balo salonu ile şehrin yeni<br />

kongre merkezi olmaya da aday. 2000<br />

kişiyi aynı anda ağırlayabilme kapasitesi<br />

ile Hilton Bakırköy, geniş fuaye alanlarıyla<br />

da her türlü etkinlikte misafirlerine<br />

etkinlik öncesi ferah mekanlar<br />

sağlayabilecek.<br />

Türk ve Doğu Akdeniz mutfağının en iyi<br />

örnekleri sunulacak<br />

Otelin tanınmış restoranı Makri,<br />

misafirlerine hem açık büfe hem de a la<br />

carte menülerinde sunulan Türk ve Doğu<br />

Akdeniz mutfaklarının en iyi örnekleri<br />

ile keyif alacakları çeşitli seçenekler<br />

sunuyor. Lobby Lounge’un zarif<br />

dekorasyonu şehri keşfederek geçen bir<br />

günün ardından yorgunluk gidermek için<br />

mükemmel bir ortam sağlıyor. Lounge<br />

misafirleri Türk lokumları, aperatif içkiler<br />

ve atıştırmalıkların yer aldığı uzman<br />

eller tarafından hazırlanan bir menünün<br />

keyfini çıkarabilirler.<br />

Misafirler otelin Geleneksel Hamam<br />

veya Türk hamamları, saunalar ve sekiz<br />

masaj ve özel bakım odasının yanı sıra<br />

etkileyici bir açık yüzme havuzu ve kapalı<br />

sonsuzluk havuzunun yer aldığı modern<br />

spa merkezinde rahatlayabilir. Misafirler<br />

ayrıca otelin kardiyo ekipmanları, serbest<br />

ağırlıklar ve çok amaçlı stüdyolar dâ<strong>hi</strong>l<br />

çeşitli modern olanaklar sunan 24<br />

saat açık geniş fitness merkezinden de<br />

faydalanabilir.


54<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

Smart by<br />

Dedeman<br />

Mart 2019’da<br />

açılıyor<br />

İlki İstanbul Şişli’de açılacak Smart By Dedeman Otel, ülkemizdeki yerli otel zincirleri arasında<br />

ekonomik segmente <strong>hi</strong>tap eden ilk otel markası olacak. Aynı tasarımla her şehre ve ilçeye uygun<br />

olarak açılması planlanan bu yeni marka, geleceğin misafir profili Y kuşağının tüm beklentilerine<br />

<strong>hi</strong>tap ediyor.<br />

Dedeman ve Park Dedeman<br />

markaları ile turizm sektörünün<br />

lider markalarından olan<br />

Dedeman Grubu, Y kuşağının<br />

beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde<br />

bulundurarak yeni bir otel markasına<br />

imza attı. Konuklarına orta segment<br />

otellerden daha avantajlı<br />

bütçe olanağı sunacak<br />

olan Smart by Dedeman<br />

projesi ile yatırımcılar dünya<br />

trendlerine en uygun projeyle<br />

yatırımlarının dönüşünü daha<br />

hızlı alacak. Yeni otel konseptini<br />

öncelikle İstanbul olmak<br />

üzere Anadolu’nun hareketli<br />

şe<strong>hi</strong>rlerinde hayata geçirmek<br />

istediklerini söyleyen Dedeman<br />

Turizm Yönetimi A.Ş. Genel<br />

Müdürü Emrullah Akçakaya;<br />

Smart by Dedeman markasıyla<br />

Türkiye’nin dört bir yanında yer<br />

almak istediklerini açıkladı.<br />

Akçakaya: “Nitelikli 3 ve 4<br />

yıldızlı otellere ihtiyaç var”<br />

Sektörün lider markalarından olmanın<br />

verdiği sorumlulukla sürekli yenilik<br />

arayışında olduklarını belirten Dedeman<br />

Oteller genel müdürü Emrullah<br />

Akçakaya Türkiye’de 5 yıldızlı otellerin<br />

arzun üstünde olduğunu belirtti. Yatak<br />

arzı konusunda eksiğin devam ettiğini<br />

belirten Akçakaya, “Bundan sonra<br />

yapılacak olan yatırımların artık daha<br />

çok ekonomik segmente uygun, nitelikli<br />

üç ve dört yıldızlı otellere yönelmesi<br />

gerekiyor. Çünkü artık tatil anlayışı<br />

değişti, insanlar günümüzde bir otele<br />

gidip iki hafta plajında sadece güneşlenip,<br />

denize girmek istemiyor. Kısa süreli<br />

tatiller daha çok revaçta. Seyahat eden<br />

insanlar artık daha çok yeme-içme<br />

deneyimleri yaşamak, tari<strong>hi</strong> ve kültürel<br />

yerleri görmek istiyor. İşte bu yüzden<br />

insanlar uyumak ve kahvaltı etmek için<br />

kullanacağı konaklama merkezlerine çok<br />

paralar ödemek istemiyorlar, otellerden<br />

beklentiler gelişiyor. Özellikle Y kuşağı<br />

olarak adlandırılan yeni jenerasyon,<br />

konaklamaya az para harcamayı tercih<br />

ediyor. Dünyada otel endüstrisinde bu<br />

segmentte yatırımlar artıyor. İşte biz de<br />

Smart by Dedeman ile bu segmente <strong>hi</strong>tap<br />

edecek yeni bir markayı hayata geçirmeye<br />

hazırlanıyoruz” dedi.<br />

İlki Şişli’de açılacak<br />

İlk Smart by Dedeman otelinin Şişli<br />

bölgesinde açılacağını belirten Emrullah<br />

Akçakaya, yeni otelin Şişli’nin kalbinde<br />

Ceva<strong>hi</strong>r AVM’ye 150 metre mesafede,<br />

Cumhuriyet gazetesinin olduğu<br />

sokakta açılacağını belirtti. Açılacak<br />

otelin eknoloji jenerasyonu<br />

olarak nitelendirilen ve iş<br />

nedeniyle çok seyahat eden<br />

Y kuşağının tüm ihtiyaçlarını<br />

karşılayacak altyapıya sa<strong>hi</strong>p<br />

olacağını vurgulayan Akçakaya,<br />

104 odalı olarak planlanan<br />

otelin açılışının Mart 2019’da<br />

gerçekleşeceğini sözlerine<br />

ekledi.<br />

Düşük maliyet, karlı otel ve<br />

akıllı konsept<br />

Smart by Dedeman projesinin<br />

sadece konaklayanlar için değil<br />

yatırımcılar için de avantajlı<br />

olduğunu dile getiren Emrullah<br />

Akçakaya, ‘‘Yeni konsept<br />

otelimizin getiri gücünü şöyle açıklıyoruz;<br />

düşük maliyet, karlı otel ve akıllı konsept.<br />

Yatırım maliyeti orta segment otellere<br />

göre yüzde 40+, ekonomi segmentindeki<br />

rakiplerinden %10+ daha düşük. Ayrıca<br />

her yapıya uygulanabilir bir konsept<br />

olması da yatırımcı açısından maliyetleri<br />

düşüren, inşaat süresini kısaltan ve proje<br />

karlılığını artıran bir kriter’’ dedi.


Alaçatı’da huzur ve keyifli bir tatilin yeni adresi<br />

Insula Hotel<br />

Keyifli bir tatil geçirmek için rotanızı Çeşme Alaçatı’ya çevirdiyseniz, tari<strong>hi</strong> bir konakta, yılın 12 ayı<br />

boyunca 6’sı da birbirinden şık temalı odalarıyla <strong>hi</strong>zmet veren Insula Hotel tüm beklentilerinizi<br />

karşılayacak nitelikte…<br />

Yeşil ve mavinin huzur veren tatlı<br />

bir rüzgarla buluştuğu Alaçatı’daki<br />

İnsula Hotel, yalnızca bir konaklama<br />

değil aynı zamanda bir eğlence mekanı<br />

olarak da öne çıkıyor. Haftanın 6<br />

gecesinde saat 2’ye kadar süren canlı<br />

müziğin kulakların pasını aldığı otelde<br />

Begüm Obiz, Caner Kızıl gibi son dönemin<br />

popüler sanatçıları da sahne alıyor.<br />

İstanbul’da birçok büyük organizasyona<br />

imzasını atan ve bu tecrübesini Alaçatı’ya<br />

taşıyarak 360 derece <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile<br />

<strong>hi</strong>zmet vermek isteyen İbra<strong>hi</strong>m Bozbey’in<br />

sa<strong>hi</strong>bi olduğu Feteme Media Group<br />

tarafından devralınan otel, huzur, keyif ve<br />

eğlencenin yeni adresi olarak dikkatleri<br />

üzerinde topluyor.<br />

“Yöresel tatlarla zengin menüler”<br />

Insula Hotel aynı zamanda girişindeki<br />

mermer bir atrium olan Veria Restaurant<br />

ile yerel ve uluslararası lezzetleri de<br />

sunuyor. Kahvaltıda ev yapımı ekmeklerin<br />

ve yöresel reçel çeşitlerinin tadına<br />

doyasıya varıyorsunuz. Kış sezonunda da<br />

özellikle pazar günleri “özel lezzetlerin’’<br />

yer aldığı zengin kahvaltı menüsü ile de<br />

misafirlerine eşsiz tatlar sunuluyor.


56<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

The BO Vue Hotel<br />

Bodrum 2021’de<br />

açılıyor!<br />

Hilton, Türkiye’deki ilk Curio Collection resort<br />

oteli için BESA Grup ile anlaştı. Toplamda<br />

300-350 milyon dolara mal olacağı açıklanan<br />

yatırımın 2021 yılında hayata geçmesi<br />

planlanıyor.


Türkiye’deki ilk Curio Collection<br />

resort oteli için BESA Grup ile<br />

anlaşan Hilton, bu sabah Hilton<br />

istanbul Bomonti Hotel’de gerçekleşen<br />

imza töreni ile 2012 yılında açılması<br />

planlanan yatırımın duyurusunu yaptı.<br />

İmza töreninde BESA Grup Yönetim<br />

Kurulu Başkanı Salih Bezci, BESA Grup<br />

Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, Hilton<br />

MENA (Orta Doğu, Kuzey Afrika ve<br />

Türkiye) İş Geliştirme Başkan Yardımcısı<br />

Carlos Khneisser ve Hilton Türkiye İş<br />

Geliştirme Direktörü Nida Sözügeçer ve<br />

Hilton Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye<br />

Başkanı Rudi Jagersbacher, “The BO<br />

Vue” ile ilgili bilgi verdiler. BESA Grup<br />

Turizm Koordinatörü Yunus Gürkan da<br />

imza törenine katıldı.<br />

Khneisser: “Bodrum’un lider<br />

otellerinden biri olacak”<br />

Toplantıda konuşan Hilton MENA bölgesi<br />

(Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Türkiye) İş<br />

Geliştirme Başkan Yardımcısı Carlos<br />

Khneisser, İstanbul’daki imza töreni<br />

sırasında şunları söyledi: “Bodrum’a<br />

da<strong>hi</strong>l olmaktan mutluluk duyuyoruz.<br />

İnsanlar lokasyon lokasyon derler. Ben<br />

de lokasyona her zaman iyi bir ortak<br />

eklerim. Başarılı projeler de bu şekilde<br />

ortaya çıkar. 2021’deki açılışı bekliyorum.<br />

Umuyoruz ki, The BO Vue Hotel Bodrum<br />

lokasyonun lider otellerinden biri olacak.”<br />

Bezci: “Yatırımı 300-350 milyon dolara<br />

mal olacak”<br />

BESA Grup Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Salih Bezci, “Türkiye’deki ilk Curio<br />

Collection Oteli’nin açılışı bizim için<br />

çok heyecan verici bir dönüm noktası”<br />

derken şöyle devam etti: “The BO<br />

Viera projesi ile büyük bir hayalimizi<br />

gerçekleştirmiştik. Şimdi, dünyanın da<br />

en önemli tatil destinasyonları arasında<br />

yer alan Bodrum’un değerine değer<br />

katacak “The BO Vue”, Türkiye’de ilk kez<br />

hayata geçiriyor. “The BO Vue”, gerçek<br />

bir unutulmaz konaklama deneyimi<br />

arayan meraklı gezginlerin Bodrum’daki<br />

vazgeçilmez adresi olacağından eminim.”<br />

Yatırımın maliyeti hakkında da bilgiler<br />

veren Bezci şöyle devam etti: “25 bin<br />

metrekarelik bir otel. Metrekare fiyatı 2<br />

bin dolar. Proje içerisinde konutlarımız da<br />

yer alıyor. 330 anahtarımız var. Yatırımın<br />

toplam bedeli 300-350 milyon dolar.”<br />

Bezci: “Vazgeçilmez bir deneyim<br />

olacak”<br />

BESA Grup Yönetim Kurulu Üyesi Efe<br />

Bezci, “Hilton marka ve standartlarının<br />

korunacağı<br />

“The BO Vue” otelimiz ile Curio<br />

Collection by Hilton’un, sa<strong>hi</strong>p olduğu elit<br />

konseptle gerek Bodrum’a gerek turizm<br />

sektörümüze çok değerli katkılarda<br />

bulunacağına inanıyorum. Hilton’un<br />

Türkiye’ye ilk kez verdiği markası Curio<br />

Collection by Hilton için BESA Grup<br />

yatırımını ve güvencesini seçmesinden<br />

onur duyuyoruz. “The BO Vue”,<br />

Bodrum’un seçkin ve elegant bir adresi<br />

olarak vazgeçilmez bir deneyim olacak.”<br />

CURIO Collection by Hilton, Bodrum ve<br />

Türkiye’de yeni keşiflere imza atıyor<br />

Yeni yatırım, halen faaliyette veya yapım<br />

veya proje aşamasında olan 100’den fazla<br />

tesise sa<strong>hi</strong>p Curio markasının<br />

büyüyen küresel portföyüne<br />

eklenecek. Markanın<br />

Türkiye’ye yatırım planlarında<br />

İstanbul’daki Rumeli Han ve<br />

Armand olmak üzere iki tesis<br />

daha yer alıyor.<br />

Her biri özenle seçilmiş,<br />

taklit edilemeyecek farklı<br />

özelliklerde olan ve meraklı<br />

olanlara ödül niteliğindeki<br />

simge haline gelmiş otellerin<br />

yer aldığı CURIO Collection by<br />

Hilton markası, dünyada belirli<br />

lokasyonlarda bulunuyor.<br />

Bulundukları lokasyondaki<br />

dokunun birer parçası olan<br />

CURIO Collection by Hilton<br />

otelleri, şe<strong>hi</strong>rlerin ruhunu<br />

yansıtan, tam anlamıyla<br />

yerel mekânlar olarak göze<br />

çarpıyor.<br />

Otel, Ege Denizi kıyısındaki<br />

Küçükbük’te 1,2 kilometre uzunluğunda<br />

kesintisiz bir sa<strong>hi</strong>lde konumlanacak.<br />

Bodrum havaalanından arabayla bir<br />

saatten daha kısa sürede ulaşılabilecek<br />

olan otel, bu eşsiz koyu şe<strong>hi</strong>r merkezine<br />

bağlayan ana yollara da kolay erişim<br />

avantajına sa<strong>hi</strong>p.<br />

85 odalı, 180 yatak kapasiteli<br />

85 odalı ve 180 yatak kapasiteli olarak<br />

planlanan The BO Vue’da, odaların<br />

çoğunun önünde havuz bulunurken, tümü<br />

deniz manzaralı olacak.<br />

150 metrelik büyüleyici bir sa<strong>hi</strong>le<br />

sa<strong>hi</strong>p olan “The BO Vue”, benzersiz<br />

mutfak deneyimi ile de elit ve sofistike<br />

bir tatili tercih edenlerin gözdesi<br />

olmaya aday. Ana restoranın yanı sıra,<br />

ala carte restoran da konukların en<br />

taze malzemelerle hazırlanmış, Ege<br />

mutfağından çıkan yemeklerin tadını<br />

çıkarmaları için planlandı. Ayrıca, Café<br />

BO ‘Bar, besleyici yemek seçeneklerinin<br />

yanı sıra en kaliteli şarap ve kokteyl<br />

seçenekleriyle konuklarını gerçekten<br />

sakin bir ortama davet edecek.<br />

Spa <strong>hi</strong>zmeti ile de iddialı<br />

“The BO Vue”, büyük led ekranları<br />

kablosuz video projektörü ve Wi-Fi da<strong>hi</strong>l<br />

olmak üzere en son teknolojiye sa<strong>hi</strong>p<br />

toplantı salonu ile küçük toplantılar<br />

için ideal bir ortam sunacak. Otelde,<br />

egzersiz yapmak isteyenler için yüksek<br />

teknoloji ile donatılmış bir spor salonu<br />

da yer alacak. Dünya standartlarında spa<br />

<strong>hi</strong>zmeti ile de The BO Vue, Bodrum’un en<br />

gözde otelleri arasında olmaya aday.


58<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni yatırımlar<br />

En verimli toplantılar<br />

Wısh More Hotel’de<br />

İstanbul’un merkezindeki konumu ve sunduğu imkanlarla iş dünyasının terci<strong>hi</strong><br />

olan Wish More Hotel Istanbul, bugüne kadar binlerce iş insanının seyahatini<br />

daha kolay ve keyifli hale getirdi. Son teknolojiyle donatılmış salonlarda<br />

toplantılar daha rahat ve verimli yapılıyor. Fitness&SPA merkezi sayesinde<br />

misafirler, toplantı dışı zamanlarda rahatlayıp dinlenebiliyor.<br />

2016 yılında Bayrampaşa’da açılan<br />

Wish More Hotel Istanbul, iş<br />

dünyasının tüm ihtiyaçlarını en<br />

son teknolojiyle karşılıyor. Wish More<br />

Hotel Istanbul, toplantı ve seminerlerini<br />

gerçekleştirmek isteyen firma, dernek,<br />

oda ve benzeri kurumlar için, farklı<br />

toplantı odası ve salon seçenekleriyle<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyor. Bugüne kadar otelde<br />

kalan 147 bin misafirin yüzde 60’ı iş<br />

amaçlı konaklarken yapılan etkinlik ve<br />

organizasyonların yüzde 80’i iş dünyasına<br />

yönelikti. Wish More Hotel Istanbul’u<br />

en çok tercih edenler ise tekstil sektörü<br />

çalışanları ve makinacılar oldu.<br />

Geniş ve ferah toplantı salonları<br />

Otelde en yeni teknolojik donanımlar<br />

sunan, 3’ü gün ışığı alan 10 toplantı<br />

salonu bulunuyor. 254 metrekare<br />

genişliğinde, gerektiğinde ikiye<br />

bölünebilen konferans salonu 290 kişiye<br />

kadar katılımcıyı ağırlayabiliyor.150<br />

metrekare genişliğindeki fuayesi,<br />

konferans katılımcılarının networking<br />

görüşmeleri veya sohbetlerini konforlu<br />

ve rahat bir şekilde yapmalarına imkan<br />

tanıyor. 440 metrekare genişliğindeki<br />

balo salonu ise, 6,4 metrelik tavan<br />

yüksekliği ve kolonsuz tasarımıyla, ferah<br />

ve geniş bir ortam sunuyor. 500 davetlinin<br />

aynı anda ağırlanabildiği bu alan, şirket<br />

kutlamaları, ürün lansmanları ve bayi<br />

toplantıları için modern bir seçenek<br />

oluyor. 640 metrekare büyüklükteki açık<br />

hava etkinlik alanı ise, kokteyl düzeninde<br />

700 kişiye kadar çıkabilen davetlere ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor.<br />

Stres atmak ve rahatlamak için SPA<br />

merkezi<br />

Bunlar dışında 2 bin metrekare alana<br />

kurulu Fitness&SPA merkezi, Türk<br />

ve dünya lezzetlerini sunan konsept<br />

restoranı ve ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptığı<br />

EspressoLab sayesinde iş insanları,<br />

toplantılar dışında kalan zamanlarında<br />

dinlenip rahatlayarak geçirebiliyor.<br />

Her yere kolay ulaşım<br />

Wish More Hotel Istanbul, merkezi<br />

lokasyonu sayesinde hem İstanbul’u iş<br />

amacıyla ziyaret eden profesyonellere<br />

hem de etkinliklerini gerçekleştirecek<br />

şık bir lokasyon arayan firmalara <strong>hi</strong>tap<br />

ediyor. Metro istasyonuna yürüme<br />

mesafesinde bulunan otelden, Atatürk<br />

Havalimanı, CNREXPO ve İstanbul<br />

Fuar Merkezi gibi noktalara, Maslak<br />

ve Şişli gibi iş merkezlerine, Taksim<br />

ve Tari<strong>hi</strong> Yarımada gibi kentin sembol<br />

bölgelerine 20 dakikada rahatça ulaşım<br />

sağlanabiliyor. Bayrampaşa Otobüs<br />

Terminali’ne bir kilometre uzaklıkta olan<br />

otelin yanı başında ise, şehrin en büyük<br />

eğlence ve alışveriş merkezlerinden<br />

Forum İstanbul yer alıyor.


Ayın Yatırım Fırsatları<br />

Erdek – Ocaklar Mahallesi Turizm<br />

Amaçlı Fırsat Arazi<br />

Erdek ilçesi, Ocaklar beldesi sınırları<br />

içerisinde Melina Tepesinde yer<br />

almaktadır.<br />

Konumu itibariyle 3 km’lik, Mavi<br />

Bayraklı Ocaklar koyuna bakan eşsiz bir<br />

manzaraya sa<strong>hi</strong>ptir. 5350+3000=8350<br />

metrekare 712 ve 763 Ada kayıtlı bitişik<br />

iki parsel üzerindedir. Vasfını kaybetmiş<br />

zeytinlik alanı olarak görülmekte<br />

ancak genişleme bölgesinde ve turizm<br />

alanı içerisindedir. Aynı tepenin güney<br />

yamacında sıcak su (Kaplıca suyu )<br />

kaynakları bulunmaktadır. İmar planı<br />

tadilatı yapılacak yatırım çerçevesinde<br />

mümkün görünmektedir.<br />

Ekolojik çiftlik, turizm konaklama tesisi,<br />

restorant – kafeterya, eğlence turizmine<br />

uygun 360 derece manzarası olan ve<br />

yerleşim yerlerine yukarıdan bakan<br />

muhteşem manzaralı ve orman içinde<br />

harika bir arazidir.<br />

Satış fiyatı 1.300.000 Euro’dur.<br />

Sirkeci – Otel Binası ( T2 Turizm Yatırım<br />

Belgeli )<br />

Aralık 2017 sayımızda yer alan yılın son<br />

yatırım fırsatı olan 5 kat ve yarım çatı<br />

katı ve -1 bodrum kat taban alanı 143m2<br />

toplam kullanım alanı 870 metrekare<br />

olan binamız Sirkeci Garı ve Marmaray<br />

Tünelinin tam çıkışında ve kapanmayacak<br />

deniz manzarasına sa<strong>hi</strong>p, T2 Turizm<br />

yatırım ve onarım belgeli (Fatih<br />

Belediyesi’nde onaylıdır).Teklif ve talep<br />

toplama süreci devam etmektedir.<br />

İnanılmaz son fiyat 9.000.000 USD acil<br />

satılık...<br />

Yatırımcılarımız ve Değerli Abonelerimiz!<br />

Siz de alım ve satım konusunda bizimle<br />

temasa geçebilir ve taleplerinizi yada<br />

satıştaki turizme uygun portföylerinizi<br />

paylaşmamızı sağlayabilirsiniz.<br />

Saygılarımızla<br />

Tezer Öner<br />

Gayrimenkul ve İşletme Yatırım<br />

Danışmanı<br />

AGON PROPERTIES Katkılarıyla<br />

info@agon.properties


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

60 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın


“5 yıllık stratejik plan<br />

kapsamında 2023<br />

hedefimizde 2,5 kat<br />

büyümeyi öngörüyoruz.<br />

Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda<br />

markamızın bilinirliğini<br />

artırmaktır. Bu yıl iki<br />

yeni hedef pazara giriş<br />

için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca<br />

ihracat kadromuzu da<br />

güçlendirmeye devam<br />

ediyoruz. Bu yılı ise<br />

hedeflerin üzerinde<br />

kapatıyoruz. Haziran<br />

sonunda yukarı yönlü bir<br />

hedef revizyonu da yaptık.”<br />

Genç, deneyimli, girişimci ve<br />

üretken. Tıpkı ödüllere doymayan<br />

yüzmek sevdası gibi yeri geldiğinde<br />

cesaret ve donanımıyla yeri geldiğinde<br />

araştırmacı, paylaşımcı ve dinamik<br />

kimliği ile hayata karşı da kulaç atmayı<br />

seviyor. Pazarlama Müdürü olarak<br />

adım attığı İnoksan’daki görevine Satış<br />

Pazarlama Genel Müdürü olarak devam<br />

eden Esra Altay Batkın’ın başarılı kariyer<br />

<strong>hi</strong>kayesi bu röportajımızda…<br />

Esra Hanım, İnoksan Satış Pazarlama<br />

Genel Müdürlüğüne uzanan kariyer<br />

tırmanışınızı çocukluk hayalleriniz,<br />

eğitim süreciniz ve ilk profesyonel iş<br />

deneyiminiz paralelinde anlatır mısınız?<br />

Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’nü<br />

dereceyle tamamladım. Profesyonel iş<br />

yaşamıma TAV Holding’te MT olarak<br />

çalışmaya başladım. Ancak o yıllarda<br />

Amerika’ya gitme planlarım vardı.<br />

New York Üniversitesi’nde Contuining<br />

Education kapsamında finans eğitimi<br />

aldım ve eş zamanlı olarak özel bir<br />

şirkette çalıştım. Amerika’yı bol bol<br />

gezme fırsatım oldu, bu süre zarfında<br />

25’ten fazla eyalete gittim. Aslında o<br />

zamanki planlarıma göre Amerika’da<br />

biraz daha kalıp master yapmak<br />

istiyordum ve bunun için her şey hazırdı.<br />

Ancak ani bir kararla Türkiye’ye döndüm<br />

ve İnoksan’da Pazarlama Müdürü olarak<br />

işe başladım. İnoksan’daki görevimi<br />

sürdürürken geceleri de Galatasaray<br />

Üniversitesi Finansal Ekonomi Yüksek<br />

Lisansımı tamamladım. Şu an İnoksan<br />

Satış Pazarlama Şirketi’nin Genel<br />

Müdürü olarak görev yapıyorum.<br />

İlk iş kararınızı biraz daha açmanızı<br />

isterim. TAV Havalimanları Holding’te<br />

işe başlarken geleceğe dair nasıl bir<br />

planlama yapmıştınız, beklentiniz<br />

neydi, bu karar gelecek adımlarınıza ne<br />

şekilde yön verdi?<br />

TAV, sa<strong>hi</strong>p olduğu bilgi birikimi,<br />

yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri<br />

teknolojisiyle hem havalimanı yapım<br />

projelerinde hem de havalimanı<br />

işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda kısa<br />

süre içinde küresel bir marka konumuna<br />

gelen bir şirket. Bu doğrultuda kendimi<br />

bu şirket bünyesinde geliştirmek<br />

kariyerim için oldukça faydalı bir adım<br />

oldu. Burada çalışırken güçlü bir şirketin<br />

faaliyet gösterdiği sektörlere ne yönde<br />

etki ettiğini yakından görmüş oldum.<br />

Gelecek beklentilerime paralel olan bu<br />

çalışma süresi boyunca birçok yeni karar<br />

aldım. Bunlardan bir tanesi de iyi bir<br />

yöneticinin ekibiyle her daim yakın temas<br />

halinde olmasıydı. Bugün gelinen noktada<br />

liderlik serüvenimde ekibimle yakın<br />

çalışmaya gayret göstermekteyim.<br />

“Yarışın adil olduğunu söylemek pek<br />

mümkün değil”<br />

Finans eğitimi de aldığınızı söylediniz.<br />

Hatta bu alanda bir de masterınız var.<br />

İş dünyasında bir kadın yönetici olarak<br />

finans sektörüne dair gözlemlerinizi<br />

paylaşarak iş ve eğitim fırsatlarını<br />

değerlendirebilir misiniz? Bu alana<br />

yöneleceklere tavsiyeleriniz olur mu?<br />

Yönetici konumundaki kadınların oldukça<br />

başarılı oldukları, artık hem kadın hem<br />

de erkekler tarafından kabul edilen bir<br />

konu. Elbette iş dünyasında kadınların<br />

karşılaştığı sorunlar var ancak kadın<br />

yöneticiler bir süre sonra bu ortama<br />

uyum sağlıyorlar. Erkekler ise her ne<br />

kadar başlangıçta rahatsızlıklarını dile<br />

getirseler de bir süre sonra bu durumu<br />

kabulleniyorlar. Kadınların iş dünyasında<br />

yönetici olarak önemli avantajları var.<br />

Yönetici konumunda genellikle sorunlarla<br />

ilgilenebilen, anlayışlı davranma becerisi<br />

gösterebilen bir profil sergiliyorlar.<br />

Ancak kadınların yönetici konumuna<br />

ulaşabilmek için vereceği mücadele ve<br />

kendini ispatlama zorunluluğu, erkek


62<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

iş’te kadın<br />

meslektaşlarına oranla çok daha fazla.<br />

Her şeyden önce kadın, çalışma yaşamı<br />

ile aile yaşamını dengelemek zorunda,<br />

özellikle de evli ve çocuklu kadınların<br />

çocukla ilgili sorumluluklarını ikinci<br />

plana atabilmeleri neredeyse olanaksız.<br />

Dolayısıyla yarışın adil olduğunu<br />

söylemek pek mümkün değil! Politik<br />

çatışmalar, aile yaşamlarının zarar<br />

görebileceği endişesi gibi etkenlerle<br />

orta düzey yönetici konumunda bulunan<br />

pek çok kadın, daha fazla yükselmek<br />

istemiyor. Kendine güvenen, hırslı,<br />

başarma arzusu ve azmi olan, kariyerine<br />

önem veren kadınların yükselmeye ve<br />

yükseldikleri yerde başarılı olmaya daha<br />

fazla aday oldukları söylenebilir.<br />

İnoksan’da çalışmaya ne zaman ve nasıl<br />

bir kararla başladınız? Endüstriyel<br />

mutfak sektöründe pazarlama<br />

bölümünde çalışmak ne tür bir<br />

deneyimdi sizin için?<br />

Yaklaşık 7 yıldır İnoksan Satış<br />

Pazarlama Genel Müdürlüğü görevini<br />

yürütmekteyim. Bundan önce ise 3 yıl<br />

kadar İnoksan’ın Pazarlama Müdürlüğü<br />

pozisyonunda görev aldım.<br />

Amerika’da yaşadığım tarihlerde,<br />

bir de kriz dönemi yaşadım. Bu kriz<br />

dönemini özellikle almış olduğum<br />

“5 yıllık stratejik plan<br />

kapsamında 2023<br />

hedefimizde 2,5 kat<br />

büyümeyi öngörüyoruz.<br />

Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda<br />

markamızın bilinirliğini<br />

artırmaktır. Bu yıl iki<br />

yeni hedef pazara giriş<br />

için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca<br />

ihracat kadromuzu da<br />

güçlendirmeye devam<br />

ediyoruz. Bu yılı ise<br />

hedeflerin üzerinde<br />

kapatıyoruz. Haziran<br />

sonunda yukarı yönlü bir<br />

hedef revizyonu da yaptık.”<br />

eğitimler sayesinde biraz daha<br />

detaylı irdelediğimde şunu çok daha<br />

iyi fark ettim; krizde bazı şirketler<br />

durağanlaşırken, bazı şirketler ise<br />

daha agresif stratejiler ile krizi fırsata<br />

çeviriyordu. İşte tam da bu noktada;<br />

“ben olsam şöyle yapardım” düşüncesi,<br />

artık Türkiye’ye gelmem gerektiğini<br />

bana hatırlattı. Evet, krizler ülkesi<br />

Türkiye ve yine o ülkede sektörün kutup<br />

yıldızı İnoksan beni bekliyordu. ABD’den<br />

döndükten sonra İnoksan’da Pazarlama<br />

ve Marka Müdürü olarak göreve<br />

başladım. Pazarlama departmanından<br />

yeni bir sektöre adım atmak çok büyük<br />

bir avantaj. Rakipler, fırsatlar, fiyat<br />

konumlandırma, Ar-Ge, satış, sosyal<br />

sorumluluk, sürdürülebilir büyüme,<br />

markalaşma, kurumsal yönetim…<br />

Kısacası pazarlama sayesinde her<br />

noktaya dokunma fırsatını yakaladım.<br />

Bu sayede bütünü görme konusunda bir<br />

adım öne geçmeye başladık sanırım.<br />

“Türkiye’nin geleceğinden çok<br />

umutluyuz”<br />

Son yedi yıldır İnoksan’daki görevinize<br />

İnoksan Satış A.Ş. Genel Müdürü<br />

olarak devam ediyorsunuz. Bir sektör<br />

değerlendirmesiyle çalışmalarınızdan,<br />

yılsonu hedef ve beklentilerinizden<br />

bahsedebilir misiniz? Yıl, İnoksan’ın<br />

satış hedefleri açısından nasıl geçiyor?<br />

2019 yılına ilişkin hedefleriniz, yeni<br />

girişimleriniz, yatırımlarınız olacak mı?<br />

Endüstriyel mutfak sektörü bugün<br />

baktığımızda; 13 milyar lira pazar<br />

büyüklüğüne ulaşan ve 60 bin kişiye<br />

istihdam sağlayan dev bir sektör. Çevre<br />

ülkeler arasında birinci ve Avrupa’da<br />

endüstriyel mutfak ekipmanları üretimi<br />

konusunda ikinci sıradayız. İhracatta da<br />

aynı şekilde Türkiye olarak oldukça iyi bir<br />

konumdayız. Dünya arenasında yenilikçi<br />

ürünlerimiz ile boy gösteriyor ve ülkemizi<br />

en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyoruz.<br />

Bu doğrultuda fabrikamıza yaptığımız<br />

teknolojik yatırımları sürdüreceğiz.<br />

İnoksan Yönetim Kurulu olarak<br />

Türkiye’nin geleceğinden çok umutluyuz.<br />

Bu güç bize dünya markası olmamızda<br />

da destek verecek. Bu sebeple sadece<br />

bu yıl 13 milyon TL yatırım yaptık. ERP<br />

sistemini uçtan uca yenileyerek SAP<br />

entegrasyonumuzu tamamladık. 3.<br />

yılını doldurduğumuz çağrı merkezimiz<br />

ve müşteri <strong>hi</strong>zmetleri birimimiz<br />

sürdürülebilir büyüme yolunda<br />

temellerimizi güçlendirmek anlamında<br />

maksimum müşteri memnuniyetini<br />

hedeflerken bize destek olmaya başladı.<br />

Ar-Ge merkezimiz katma değeri yüksek<br />

inovatif ürünlere odaklanıyor.<br />

5 yıllık stratejik plan kapsamında<br />

2023 hedefimizde 2,5 kat büyümeyi<br />

öngörüyoruz. Burada en büyük<br />

emelimiz, hedef pazarlarda markamızın<br />

bilinirliğini artırmaktır. Bu yıl iki yeni<br />

hedef pazara giriş için işlemlerimizi hızla<br />

tamamlıyoruz. Ayrıca ihracat kadromuzu<br />

da güçlendirmeye devam ediyoruz. Bu<br />

yılı ise hedeflerin üzerinde kapatıyoruz.<br />

Haziran sonunda yukarı yönlü bir hedef<br />

revizyonu da yaptık.<br />

Esra Hanım, kariyer geçmişinizi dinledik<br />

ama ben sizi daha yakından tanıtmak<br />

isterim. Özel yaşamında Esra Altay<br />

Batkın kimdir? Nasıl bir eş ve annedir?<br />

Kırmızı çizgileri, olmazsa olmazları var<br />

mıdır, hayata nasıl bakar?<br />

İlköğretim döneminden üniversite<br />

sürecine kadar yüzdüm ve bu alanda çok<br />

sayıda ödülüm var. Dolayısıyla yüzmek<br />

en büyük hobilerim arasında yer alıyor.<br />

İş hayatındaki yoğunluktan dolayı haftada<br />

en az 2 kez yüzmeye çalışıyorum. Bunun<br />

yanında haftada en az 2 kez de pilates<br />

ile stresimi atmaya çalışıyorum. Bol bol<br />

dergi, kitap ve gazete okurum. Özellikle<br />

takip ettiğim ekonomi ve sektörel<br />

dergileri okumaya özen gösteririm.<br />

Bunun yanında gençlere mentörlük<br />

yapıyorum ve bundan keyif alıyorum.<br />

Yakın zamanda kadın girişimcilere<br />

yönelik de destek vermeye başlayacağım.<br />

Eşim ve arkadaşlarımla seyahat edip yeni<br />

yerleri keşfetmeyi seviyoruz. İş dışında<br />

bu tür hobilerim için zaman yaratmaya<br />

özen gösteriyorum. Bütün bunların<br />

yanında, ailem özellikle eşime, kızıma<br />

ve dostlarıma da zaman ayırmaya dikkat<br />

ediyorum.<br />

Ne tür bir çalışma stiliniz var? Bize<br />

kendinizi yönetici kimliğinizle de anlatır<br />

mısınız?<br />

Kadınların profesyonel iş hayatında<br />

daha cesaretli, kararlı ve istekli olması<br />

gerekiyor. Bir kadın olarak erkek egemen<br />

bir sektörde lider olmak <strong>hi</strong>ç kolay değil,<br />

ulaştığı noktada birtakım zorluklar var<br />

ancak bunlar aşılamaz şeyler değil,<br />

burada da yetenekler devreye giriyor.<br />

Kadın ve erkeklere fırsat eşitliği sunulan<br />

bir ülkede yaşıyoruz, bu kadınlar için<br />

büyük bir şans. Profesyonel iş hayatının


artı ve eksilerini tamamen kavrayabilmek<br />

mümkün olmasa da öngörülü davranarak<br />

sürekli algılarımız açık bir şekilde<br />

çalışmaktayız. Bu da şirketimizi her daim<br />

bir adım öne çıkarmakta, faydalarını<br />

görüyoruz.<br />

Biraz önce de bahsettiğim üzere<br />

çalışanlarımızla yakın temas kurarak,<br />

takım çalışması sayesinde şirket<br />

içerisindeki ortak ruh ile çalışabilmeyi<br />

başardık. Bu durum takımı da motive<br />

ediyor. Bunun yanında sürekli iyileştirme<br />

ve yeni fırsatları yani iş geliştirme tarafını<br />

da sevdiğimi belirtmek isterim.<br />

Bir dönem “Yönetim Kurullarında Daha<br />

Çok Kadın İçin Şirketlerarası Mentorluk<br />

Programı”nda menti iş kadınlarından<br />

biri olarak yer aldığınızı biliyoruz.<br />

Programı biraz daha detaylı anlatabilir<br />

misiniz?<br />

Yönetim kurullarında kadın temsil<br />

oranının artırılmasını desteklemek<br />

üzere bu role “hazır” kadın havuzunun<br />

genişletilmesi amacıyla başlatılan<br />

Yönetim Kurulunda Kadın Programı,<br />

Yönetim Kurulu Üyeliği alanında<br />

saygın akademik kurumların akredite<br />

ettiği, Türkiye’nin ilk ve tek sertifika<br />

programıdır. Mentoring programı<br />

kapsamında mentorümle bol bol zaman<br />

geçirmek, günlük yaşantısını koklamak,<br />

başarı yolculuklarını paylaşmak, yönetim<br />

kurulu protokollerini, şirket yönetiminde<br />

önemli noktaları görmek, yakın çevresiyle<br />

tanışma fırsatlarını yakaladım ve tabii ki<br />

edindiği deneyimleri benimle paylaşması,<br />

yönetimsel zafiyetler konusunda beni<br />

bilgilendirmesi de çok önemliydi. Türk iş<br />

dünyasında kadınlara pozitif ayrımcılık<br />

konusunda bilinç oluşturması açısından<br />

“Yönetim Kurullarında Daha Çok Kadın<br />

İçin” programı örnek bir çalışmadır.<br />

Programımız Ocak 2017’de ise<br />

Yönetim Kurulunda Kadın adı altında<br />

dernekleşerek temel amacı yönetim<br />

kurullarında kadın temsilini artırarak<br />

toplumsal kalkınmayı desteklemektir.<br />

Yönetim kurullarında çeşitliliğin<br />

kurumların performansına önemli<br />

derecede olumlu etki sağladığını<br />

gösteren pek çok araştırma bu gündemin<br />

bir toplumsal kalkınma gereksinimi<br />

olduğunu göstermektedir. Oysa<br />

ekonomimizi yönlendiren kurumların en<br />

üst karar mercilerinde yer alan kadınların<br />

oranı oldukça düşük.<br />

Bugün toplumsal cinsiyet eşitsizliği<br />

dünyanın en önemli gündem maddeleri<br />

arasında. Endüstriyel mutfak sektörü<br />

de erkek egemen bir sektördür.<br />

Bizde firma olarak sektördeki kadın<br />

istihdamını artırmaya özen gösteriyoruz.<br />

Sebebi ise kadınların işe kattıkları<br />

“Şirketimizde kadın çalışan<br />

istihdamına büyük özen<br />

gösteriyoruz. Mavi yaka<br />

çalışan kitlemizde da<strong>hi</strong><br />

birçok kadın çalışanımız<br />

bulunuyor. İnoksan Satış ve<br />

Pazarlama A.Ş. şirketimizde<br />

ise toplam çalışan sayımız<br />

117 kişi ve bunun 32’si<br />

kadınlardan oluşuyor. Bu<br />

doğrultuda kadın çalışan<br />

yüzdemiz %27,35.”<br />

değerler bakımından üstün oldukları.<br />

Bu sebeplerle yaptığımız çalışmalarda<br />

kadınlardan oluşan takımlardan<br />

daha fazla verim başarı elde etmeye<br />

başlamamızdır.


64<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

Röportaj: Gizem Yıldız<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan<br />

Önder Arıkan:<br />

“Yatak üretimi yasalarla<br />

belirlenmeli, kısıtlanmalı!”<br />

Beş yıldızlı otel zincirlerinin en çok tercih edilen<br />

tedarikçilerinden olan Sabah Yatak’ın yurt içi pazarının %80 -<br />

%90’ınını contract sanayi oluşturuyor. Bunun içinde oteller, tatil<br />

köyleri, yurtlar ve askeri tesisler yer alıyor.<br />

Arıkan ile firmanın turizm-otel sektörüne<br />

yönelik üretim anlayışını, projelerini ve<br />

sektörle ilgili temel sorunları konuştuk.<br />

Otellerde konfor denilince akla<br />

ilk gelen yataktır. Müşterilerin<br />

rahat, konforlu ve <strong>hi</strong>jyenik yatak<br />

beklentilerini karşılayabilmek adına<br />

birçok otel, kaliteyi işin merkezine<br />

konumlandıran tedarikçilerle çalışıyor.<br />

Müşterilerin her türlü ihtiyacına<br />

günümüz şartları ve beklentileri<br />

çerçevesinde cevap veren Sabah Yatak,<br />

dünya standartlarındaki üretim anlayışı<br />

ve zengin ürün gamı ile otellerin en<br />

çok tercih ettiği tedarikçiler arasında<br />

yer alıyor. Bugün dünyanın en iyi beş<br />

yıldızlı otellerin bir numaralı çözüm<br />

ortaklarından. Günümüzde şe<strong>hi</strong>r<br />

otelciliği kavramıyla birlikte konforlu<br />

yatak beklentisinin de arttığını ifade eden<br />

Sabah Yatak Yönetim Kurulu Üyesi Önder<br />

Önder Bey, Sabah Yatak için turizmkonaklama<br />

sektörünün önemi nedir?<br />

Sabah Yatak olarak üretimimizin çok<br />

büyük bir bölümünü otellere pazarlayan<br />

bir firma olduğumuz için işimizin<br />

merkezinde oteller yer alıyor. Ürün<br />

gamımız da tamamen buna yönelik<br />

şekilleniyor. Kuruluşumuz 1983 yılı<br />

yani 80’li yılların sonu ile 90’lı yılların<br />

başlarında Türkiye turizminde çok büyük<br />

bir gelişim yaşandı. Biz de o yıllarda<br />

yönümüzü bu sektöre doğru çizdik. İlk<br />

aşama olarak da Antalya'da Akdeniz<br />

bölge müdürlüğümüzü kurduk. O<br />

yıllarda sektörde bu alanda uzmanlaşan<br />

çok fazla firma yoktu. Biz Antalya<br />

Bölgesi’ndeki ofisimizde yaklaşık 27<br />

yıldır <strong>hi</strong>zmet vermekteyiz. İlk aşamada<br />

Antalya Bölgesi’ne yoğunlaştık, bunu<br />

devamında Ege Bölgesi takip etti. Şu<br />

anda Türkiye geneli ve yurt dışı olmak<br />

üzere birçok lokasyonda otel sektörü için<br />

<strong>hi</strong>zmetlerimizi sürdürüyoruz.<br />

“Marriott Grubu’nun dünyadaki tek<br />

tedarikçisiyiz”<br />

Otel yatakları ile bireysel kullanıma<br />

yönelik yatakların ne gibi farklılıkları<br />

oluyor? Bu alana yönelik üretilen


ürünlerin dikkat çekici özellikleri neler?<br />

Otel yatağı evinize aldığınız yataktan<br />

farklı bir yatak. Evinize yatak satın<br />

alacağınız zaman mağazadaki ürünleri<br />

deneyerek, farklı modeller arasında kendi<br />

tercihlerinize uyan bir yatak alırsınız.<br />

Ama otellerde 7 yaşından 70 yaşına,<br />

40 kilodan 200 kiloya kadar farklı bir<br />

misafir yelpazesi var. Bu noktada hedef,<br />

konforu optimize edebilmek oluyor. Şu<br />

an bünyemizde iç piyasa için ürettiğimiz,<br />

otellerle ilgili 14 farklı ürünümüz mevcut.<br />

Bu anlamda beş yıldızlı uluslararası<br />

zincirlerin kendi reçeteleri oluyor. Bugün<br />

çok önemli bir otel zinciri olan Marriott<br />

Grubu’nun dünyadaki tek tedarikçisi<br />

konumundayız. Bu tarz otellerin yatak<br />

reçeteleri çok uzun bilimsel çalışmalar<br />

sonrası istatistikler tutularak yapılan<br />

bir takım reçeteler. Bizim iç piyasa için<br />

oluşturduğumuz ürün gamında da hep<br />

bu reçeteler esas tutuluyor. Dolayısıyla<br />

hedef ne çok sert ne çok yumuşak.<br />

Farklı malzemeler kullanarak kişinin<br />

konforunu optimize etmek üzerine<br />

kurulu bir anlayış benimsiyoruz. Hijyen<br />

zaten olmazsa olmazımız. Otel yatağında<br />

kullandığımız kumaş ve malzemelerin<br />

tamamında <strong>hi</strong>jyene çok önem veriyoruz.<br />

Alev geciktirici olması bir başka dikkat<br />

çeken özelliğimiz. Bu özelliklerin hepsi<br />

ürün gamımızdaki tüm yataklarımız için<br />

standart.<br />

“Şe<strong>hi</strong>r otelciliğiyle konfor önem<br />

kazandı”<br />

Otel yatakları seçiminde yatırımcı<br />

bir işletmeye neler tavsiye etmek<br />

istersiniz?<br />

90'lı yıllar hatta 2000'li yıllarda yatırımcı<br />

özellikle de Türkiye’deki yatırımcılar<br />

projelere çok büyük harcamalar yapardı.<br />

Bu yatırımlar genellikle otellerin diğer<br />

bölümleri ve giderleri için yapılırdı. İş<br />

yatak alımına geldiğinde de tasarrufa<br />

gidilmesi gereken bir kalem olarak<br />

görülürdü. Bütçenin tükenmişliği bu<br />

noktada büyük rol oynardı. Yatak alımına<br />

karşı bu algının yanlış olduğunu yıllarca<br />

sektöre anlattık, bunun mücadelesini<br />

verdik. Son yıllarda ise bu yanlış<br />

algının kırıldığını gözlemliyoruz. Şe<strong>hi</strong>r<br />

otelciliğinin son 15 yılda Türkiye’de<br />

gelişmesinin bu algının kırılmasında<br />

ciddi bir payı olduğunu düşünüyorum.<br />

Şe<strong>hi</strong>r otelciliğinde yatak konforu çok<br />

önemli. Eskiden 20 cm'lik yataklar<br />

konuşurduk, bugün artık 30 ila 35 cm<br />

yataklar konuşuyoruz. Otelde ilk üç, dört<br />

kalemden bir tanesi yatak olduğu için<br />

bugün bunu konuşuyor olmak güzel bir<br />

şey... Misafirin memnun ayrılmasında<br />

yatağın olumlu yönde bir etkisi olduğuna<br />

yönelik bir bilinçlenme var. Bundan çok<br />

memnunuz. İnsanlar ne kadar mutlu ve<br />

sağlıklı güzel bir uyku alırlarsa, tatilden<br />

o kadar memnun ayrılırlar ve bunun<br />

sektöre dönüşü de daha da olumlu olur.<br />

“Üretimimizin çoğunu contract sanayi<br />

oluşturuyor”<br />

Çözüm ortaklığını yürüttüğünüz birçok<br />

firma olduğunu söylemiştiniz. Bu<br />

çalışmalarınızdan da biraz bahseder<br />

misiniz?<br />

Türkiye'de pazarımızın %80 - %90’nını<br />

contract sanayi oluşturuyor. Bunun<br />

içinde oteller, tatil köyleri, yurtlar ve<br />

askeri tesisler yer alıyor. Oteller kendi<br />

içinde ayrışıyor. Türkiye’deki tesisler<br />

artık bireyselden çok daha kurumsal<br />

grup oteller olmaya başladı. Ülkemizde<br />

ve yurt dışında bizim için çok önemli<br />

bir pazar. Üretimimizin aşağı yukarı<br />

%30- %35’lik kısmını ihraç ediyoruz.<br />

Burada da otelcilik sektöründe uzman<br />

olan Club Meditaranea’nin tüm dünyada<br />

tedarikçisiyiz. Marriott başlığı altında<br />

en son Starwood Grubunu da bünyesine<br />

katarak Sheraton Four Point, Sheraton,<br />

Le Meridien, Aloft, Marriott Grubu’nda<br />

Marriott Courtyard, Marriott, AC by<br />

Marriott, Rönesans hatta Ritz ve Edition<br />

gibi kupon markalarının da olduğu en<br />

yüksek kapasitesine ulaşmış oda sayısına<br />

sa<strong>hi</strong>p otel zincirinden bahsediyoruz. Bu<br />

bizim için önemli bir ihracat kalemini<br />

oluşturuyor. Özellikle de Balkanlar’da<br />

son derece aktif olan bu zincir otellere<br />

ürün tedariki sağlıyoruz. Aynı şekilde<br />

bir, iki tane daha yurt dışı temsilcimiz<br />

var, bunlar vasıtasıyla da otellere satış<br />

yapıyoruz. Türkiye'de de The Marmara<br />

Grubu, Limak Grubu, Zafer İnşaat,<br />

Palama Grubu ve Güral Prömiyer<br />

bizim çok eskiden beri çalıştığımız, her<br />

zamanda güzel ilişkilerle ve karşılıklı<br />

memnuniyet ilkesi ile çalışmaya devam<br />

ettiğimiz otel grupları.<br />

“Sektördeki en büyük çatlak, merdiven<br />

altı üretim”<br />

Yatak üretimi aslında dünyanın en güzel<br />

sektörlerinden biri. Etik kuralları olan,<br />

nispeten de olsa diğer sektörlere kıyasla<br />

birbiri içerisinde dayanışması olan bir<br />

sektör. Sektördeki en büyük çatlak<br />

ise maalesef merdiven altı üretimdir.<br />

Buna rağbet göstermeyen otelciler var.<br />

Bunlar daha çok profesyonel bir anlayışla<br />

<strong>hi</strong>zmet veren ve işi bilen otelciler oluyor.<br />

Fakat ne yazık ki hala daha fiyat odaklı<br />

bir müşteri grubu var. Üreticilerin belli<br />

standartları olduğu gibi hammaddenin<br />

de var. Tüm rakamları topladığımızda<br />

karşımıza çıkan sonuç, belli kalite<br />

standartlarını yakalamak için olması<br />

gereken rakamın altında kalıyor. Burada<br />

bir yanlış var! İçerisine işçiliği, genel<br />

gideri ve karı koymadan hammaddenin<br />

altında bir fiyat koyduğunuzda işin rengi<br />

değişiyor. Bunu yapan firmalar genellikle<br />

otellerden aldıkları kullanılmış yatakların<br />

kılıflarını değiştirerek satış yapıyor. Hijyen<br />

ve sağlık adına olumsuz bir tablo teşkil<br />

eden bu durumun çok ciddi yasalar ile<br />

belirlenmesi ve kısıtlanması gerekiyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

66 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka röportaj<br />

Kilim Mobilya<br />

"kurumsal satışlar"da<br />

atağa geçiyor<br />

Kilim Mobilya, çeşitli sektörlerin kurumsal taleplerini karşılamak üzere kurduğu<br />

"Kurumsal Satış Müdürlüğü" biriminin başına Rafet Yılmaz'ı getirdi.<br />

Markalı mobilya sektörünün öncü<br />

kuruluşlarından Kilim Mobilya,<br />

başta turizm ve sağlık sektörü<br />

olmak üzere, kurumsal satışlar alanında<br />

atağa geçti. Bu amaçla Rafet Yılmaz'ın<br />

başkanlığında bir "Kurumsal Satış<br />

Müdürlüğü" birimi oluşturarak harekete<br />

geçen Kilim Mobilya, kurumsal bazda<br />

Türkiye genelinde tüm sektörlerin her<br />

türlü mobilya ihtiyaçlarına anında yanıt<br />

verebilecek.<br />

Yılmaz: “Yatak grubu kurumsal<br />

satışlarda lokomotif olacak”<br />

Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />

göreve başlayan Rafet Yılmaz, Kilim<br />

Mobilya yatak grubunun kurumsal<br />

satışlarda lokomotif olacağının altını<br />

çizerek, bu konuda yürüttükleri<br />

araştırma-geliştirme (ArGe)<br />

çalışmalarıyla, her sektörün ihtiyaçlarına<br />

yanıt verebileceklerini vurguladı.<br />

Kilim Mobilya Grubu'nun, Türkiye'nin<br />

beş büyük sünger fabrikası arasında yer<br />

alan ve sektöre de <strong>hi</strong>zmet veren Yaysün<br />

sünger fabrikasının sa<strong>hi</strong>bi olmasının yanı<br />

sıra, ArGe çalışmalarına dikkat çeken<br />

Yılmaz, kurumsal satışlarda hedeflerinin,<br />

öncelikle yatak grubundaki pazar payının<br />

artırılması olduğuna dikkat çekti.<br />

Kamu alanları ve özellikle turizm<br />

sektöründeki varlığın artırılmasına<br />

yönelik hem ArGe hem de pazarlama<br />

faaliyetlerinin arttırıldığına dikkat çeken<br />

Yılmaz, Kilim Uyku ürünlerinin sektörün<br />

ihtiyaçlarını karşılayacak potansiyele<br />

sa<strong>hi</strong>p olduğuna işaret etti.<br />

Kilim Mobilya olarak otellere yönelik<br />

satışlarının ihracatta daha hızlı<br />

arttığına işaret eden Rafet Yılmaz,<br />

şöyle konuştu: “Belli dönemlerde<br />

ihracatımızın yüzde 40'a yakın bölümü<br />

otel mobilyası satışlarından oluşuyor.<br />

Toplam satışlarımızın içinde yüzde 5-8<br />

arası değişen bu payın yüzde 15'ler<br />

düzeyine çıkmasını hedefliyoruz. Türkiye<br />

de 2 milyarın üzerinde bulunan pazar<br />

büyüklüğü ve 1 milyonu aşkın yatak<br />

kapasitesine sa<strong>hi</strong>p. Yatak yanı sıra, uyku<br />

ürünleri ile birlikte pazar büyüklüğünü<br />

iki katına çıkıyor. Kilim Uyku üretimimizi<br />

hem pazara hem de ihtiyaçlarına yönelik<br />

yeniden planladık. Bu alanda da pazar<br />

payımızı büyütmeyi hedefliyoruz.”<br />

Rafet Yılmaz Kimdir?<br />

Son altı yıldır tedarik zinciri iyileştirme<br />

projesinde yer alan, 6-sigma proje<br />

liderliği de yapmış olan Rafet Yılmaz,<br />

5S yalın üretim eğitimine vakıf<br />

olup sektörde FSC Temsilciliği ve<br />

Etik Kurul Başkanı olarak görev<br />

aldı. Sektörde kurumsal satınalma ve<br />

satış departmanlarındaki deneyimi,<br />

ihale süreçlerinin yapılandırılması,<br />

sürdürülmesi ile ilgili tecrübe sa<strong>hi</strong>bi<br />

olan Rafet Yılmaz, 24 yıllık kariyerine<br />

Kilim Kurumsal Satış Müdürü olarak<br />

devam ediyor.


30 EKIM - 1 KASIM <strong>2018</strong><br />

DUBAI DÜNYA TİCARET MERKEZİ<br />

Yeni ticari faaliyetler için<br />

küresel yemek servis ekipmanı<br />

tedarikçilerinin buluştuğu nokta<br />

Dubai World Expo 2020 yolunda<br />

yer alan otel ve restoran gelişimi ve<br />

renovasyonu alanında dikkat çekici<br />

yükselişten siz de faydalanın.<br />

2,500<br />

MARKA<br />

25,000<br />

ZİYARETÇİ<br />

22,000<br />

METREKARE<br />

3<br />

GÜN<br />

Geçtiğimiz 5 yıl içerisinde 100 milyar dolar artış<br />

gösteren Orta Doğu ve Kuzey Afrika (ODKA)<br />

konaklama endüstrisinin küresel olarak 550 milyar<br />

dolara ulaşacağı ön görülüyor<br />

Şu anda 16.000 satış mağazası<br />

BAE’nde Yiyecek & İçeceksektöründe<br />

faaliyet göstermektedir<br />

Bu rakam 2020 yılına<br />

kadar 19.000’e yükselecektir<br />

Ön Hizmet<br />

Bölümü<br />

Geri Hizmet<br />

Bölümü<br />

HORECA<br />

(Otel-Restoran-Kafe)<br />

Yemek<br />

Takımı<br />

Gelato &<br />

Unlu Mamuller<br />

Kafe<br />

& Bar<br />

Sorularınız<br />

için:<br />

Mund<strong>hi</strong>r Al-Hakim<br />

T.: 971 4 308 6201<br />

E.: Mund<strong>hi</strong>r.AlHakim@dwtc.com<br />

Zahra Amir<br />

T.: 971 4 308 6213<br />

E.: Zahra.Amir@dwtc.com<br />

Fuar katılımcılarımızın görüş ve düşüncelerine<br />

gulfhost.ae üzerinden ulaşabilirsiniz.<br />

Organize eden Yetkilendiren Onaylayan Stratejik Ortak<br />

Destekçi Kuruluş


68<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka<br />

Toper, Amerikan hapishanesine<br />

kahve işleme tesisi kurdu<br />

Dünyanın en büyük kahve üreticileri arasında bulunan<br />

Toper, Amerika Kaliforniya, Sacramento şehrinde<br />

bulunan Mule Creek Hapishanesi’ne kahve işleme tesisi<br />

kurdu. Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />

Konu hakkında bilgi veren<br />

Toper Genel Müdürü Ramazan<br />

Karakundakoğlu, “Biz 136<br />

ülkeye kahve işleme tesisleri satan<br />

bir aile şirketiyiz. Amerika da<br />

kullanılan uluslararası ETL ve UL<br />

kalite sertifikalarına sa<strong>hi</strong>biz. Uzun<br />

yıllardır Amerika’ya kahve kavurma<br />

makineleri satmaktayız. Proje, Amerika<br />

Hükümeti’nin sosyal sorumluluk projesi<br />

ve hapishanelerde bulunan mahkûmların<br />

iş edindirme, rehabilitasyon amacını<br />

gütmektedir” dedi.<br />

Günde 4000 kg kahve üretecek<br />

Proje hakkında bilgiler vermeye devam<br />

eden Karakundakoğlu şöyle devam etti:<br />

“Toper, Amerikalı yetkiler tarafından<br />

özellikle seçilmiştir. Planlanmasından<br />

üretimine ve kurulmasına kadar zor<br />

bir proje idi. Sistem kahve kavurma<br />

makineleri, Valsli değirmenler,<br />

taş ayırıcılardan ve ful otomasyon<br />

sisteminden oluştu. Türkiye’den giden<br />

4 kişilik teknik ekip, 10 gün sure ile<br />

hapishanede mahkûmlar ile birlikte<br />

yaşadılar. Hapishaneye her sabah girip<br />

akşam çıktılar. Hapishanenin teknik ekibi<br />

ve mahkumlar ile birlikte tesisi kurdular.<br />

Türk teknik ekipten eğitim aldılar. Tesiste<br />

deneme üretimi yapıldı. Numune kahveyi<br />

test ettiler. Birlikte ürettiği kahveyi içtiler.<br />

Tesis günde 4000 kg kahve üretecek.<br />

Karakundakoğlu: “Birlikte kahve üretip,<br />

birlikte içtik”<br />

Toper Teknik ekibinde bulunan ve<br />

aynı zamanda Uluslararası Nitelikli<br />

Kahve Birliği (SCA (Specialty Coffee<br />

Association)) Birliği öğretmeni olan<br />

Gökhan Mithat Karakundakoğlu montaj<br />

ve eğitim çalışmalarının çok farklı bir<br />

deneyim olduğunu belirti. Hayatında<br />

ilk kez bir hapishane ortamında<br />

çalıştığını, Proje Sorumlusu Charlotte<br />

Reynolds, hapishane teknik personeli<br />

ve mahkûmların son derece katılımcı ve<br />

nazik olduklarını bildirdi. “Birlikte çok<br />

güzel anılarımız oldu. Çok verimli çalıştık.<br />

Birlikte kahve üretip, birlikte içtik” diyen<br />

Karakundakoğlu, mahkumların cezaları<br />

bitince kendilerini Türkiye ye eğitim ve<br />

tatil amacı ile davet ettiklerini belirti.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

70 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

marka güncel<br />

Havaş’ın yeni ‘Soğutucu Üniteli’ aracı <strong>hi</strong>zmette<br />

Sektörün öncü şirketlerinden Havaş, Türkiye’de yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında<br />

bir ilk olan ve bozulabilir ürün taşımacılığında soğuk zincirin korunması<br />

amacıyla kullanılan ‘Soğutucu Üniteli’ özel aracını antrepolarının ekipman<br />

filosuna ekledi. Havaş Genel Müdürü Kürşad Koçak, ‘Geçtiğimiz yıl İzmir<br />

Adnan Menderes Havalimanı’ndaki antrepomuzda, bu yılın ilk çeyreğinde<br />

ise Ankara Esenboğa Havalimanı’ndaki soğuk hava depomuzda kapasite<br />

artışı için önemli yatırımlar gerçekleştirdik. Bunun devamında Türkiye’de<br />

yer <strong>hi</strong>zmetleri alanında bir ilki gerçekleştirerek ürünlerin küresel ölçekte<br />

kabul gören koşulların sağlanarak taşınmasına yönelik geliştirdiğimiz<br />

soğutucu üniteli özel bir aracı İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki<br />

antrepomuzun filosuna kattık.’’ dedi.<br />

İnoksan, 38. yaşını çalışanlarıyla<br />

birlikte kutladı<br />

Profesyonel mutfak sektörünün öncüsü İnoksan, 38. yaşını çalışanları ile birlikte kutladı.<br />

Bursa’daki fabrika bahçesinde gerçekleşen törende konuşan İnoksan’ın Yönetim Kurulu Başkanı<br />

Vehbi Varlık gecede şöyle konuştu: “Şirketimiz son yıllarda sektörümüzde büyük başarılara imza<br />

attı. Bu başarılarımızdan birkaçını sıralamak gerekirse; 80’i aşkın ülkeye yaptığımız ihracat,<br />

Ar-Ge merkezimizin faaliyete geçmesi, Turquality ana programına da<strong>hi</strong>l olmamız, ABD’de<br />

şirketimizin kurulması, Çin pazarına attığımız ilk adım ve üretim kapasite artışına yönelik yeni<br />

yatırımlar. Bu başarı tablosunun oluşmasındaki en büyük etken şüphesiz ki bir arada olmamız,<br />

inancımız ve bizi her daim dinç tutan heyecanımızdır. İnanıyoruz ki büyük bir aile olarak, birlikte<br />

başarılarla dolu daha nice yıllar göreceğiz.”<br />

Selva Gıda, İSO İkinci 500<br />

Listesi’nde<br />

İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu"<br />

2017 yılı araştırma sonuçları açıklandı. İttifak Holding çatısı altında 1988 yılından<br />

bu yana faaliyet gösteren Selva Gıda, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ikinci 500'de<br />

yerini aldı. Makarna ihracatını her geçen yıl büyütürken, ürün portföyünü de<br />

zenginleştiren Selva Gıda, 2007 yılından bu yana ülkemizin markalı makarna<br />

ihracat lideri konumunda bulunuyor.<br />

Seramiksan Buca Yapı mağaza<br />

sayısını artırmayı hedefliyor<br />

İleri teknolojisi ve geniş ürün yelpazesiyle sektörde fark yaratan Seramiksan’ın başarılı<br />

bayilerinden Buca Yapı, 2008 yılından bu yana Seramiksan’ın banyo, mutfak ve tüm<br />

yaşam alanları için kullanılabilecek seramik, granit karolardan oluşan yüzlerce ürün<br />

çeşidi ve benzersiz vitrifiye ürünlerini müşterileriyle buluşturuyor. Koşulsuz müşteri<br />

memnuniyeti ile hareket eden Buca Yapı’nın sa<strong>hi</strong>bi Nihat Yıldırım, müşterilerinin daha<br />

kolay ulaşmalarını sağlamak adına mağaza sayısının önümüzdeki dönemde artırmayı<br />

hedeflediklerini belirtiyor. 1998 yılında Seramiksan’da İzmir Bölge Satış temsilcisi olarak<br />

çalışmaya başlayan Nihat Yıldırım, 2008 yılında Buca Yapı’yı kurdu. 70 m2’lik bir mağaza<br />

ile sektöre adım atan Nihat Yıldırım, 450m2’lik mağazasını ardından da bu yıl Seramiksan<br />

Buca Yapı Özdere şubesini açtı.


Geberit’in bu yılki konuğu<br />

Edoardo Tresoldi<br />

Uzay zaman boyutunu aşmak ve sanatla dünya arasında görsel bir diyalog<br />

oluşturmak için transparan tel örgü yüzeyler ve endüstriyel malzemeler kullandığı<br />

tasarımlarını hayata geçiren Edoardo Tresoldi, Geberit’in davetlisi olarak İstanbul’a<br />

geliyor. Sanatında alan ve alan boyutunu aşmak için şeffaflıkla oynayan ve sanat ile<br />

yeryüzü arasında fiziksel sınırlamaları ortadan kaldıran Tresoldi, 9 Ekim Salı İTÜ<br />

Maçka Kampüsünde, mimarlar, mimarlık öğrencileri, mühendisler ve tasarımcılarla<br />

bir araya gelmeye hazırlanıyor.<br />

KONE, Dünyanın En Yenilikçi<br />

Şirketleri listesinde<br />

Asansör, yürüyen merdiven ve insan erişimi çözümleri alanında yenilikçi ürünlerle<br />

sektörün geleceğini şekillendiren KONE, bir kez daha FORBES’un en inovatif şirketler<br />

listesinde yer almayı başardı. Finlandiya'da kurulan ve 1910 yılından bu yana dünyada<br />

olduğu gibi ülkemizde de asansör pazarının önde gelen isimlerinden olan KONE, bu<br />

başarısını 8. kez tekrarlamış oldu.<br />

Cam yeniden cam şe<strong>hi</strong>rleri<br />

renklendirmek için yola çıktı<br />

Şişecam Topluluğu’nun Kırklareli’ndeki cam ev eşyası, düzcam ve otomotiv<br />

camları üretim tesislerinin çalışanları aileleriyle birlikte geri dönüşüme destek<br />

vermek amacıyla cam kumbara boyama etkinlikleri için bir araya geldi. Paşabahçe<br />

Cam, Şişecam Düzcam ve Şişecam Otomotiv fabrikalarında gerçekleştirilen<br />

etkinlikler kapsamında rengarenk boyanarak, adeta yeniden tasarlanan cam<br />

kumbaraları Kırklareli’nin ihtiyaç duyulan noktalarında cam geri dönüşümüne<br />

katkıda bulunacak.<br />

ZyWALL güvenlik duvarı<br />

serisi, seçkinler kulübünde<br />

Zyxel ZyWALL güvenlik duvarı ürün ailesi, bilişim güvenliği alanındaki dünyanın en prestijli uluslararası akreditasyonu olan Common<br />

Criteria sertifikasının sa<strong>hi</strong>bi oldu. Zyxel Kurumsal Kanal Satış Müdürü Ömer Faruk Erünsal, “Bu sertifikasyon, güvenlik ekibimizin<br />

yıllarca süren sıkı çalışmasının eseridir. Bu sertifika, ZyWALL'ın vaatte bulunduğu üst düzey savunmayı tam olarak sağladığını ortaya<br />

koyan en iyi kanıttır. Özellikle güvenliğin kritik önem taşıdığı kamu, turizm, sağlık ve bankacılık sektörlerine yönelik özel projeler<br />

gerçekleştirdiğimiz bir dönemde aldığımız bu akreditasyonun zamanlaması da çok iyi oldu.” dedi.


72<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

şefin gözünden<br />

Lezzet<br />

aşkına İlk<br />

Öner Çulfaz Fotoğraf: Hakkı Günerkan<br />

şef önlüğünü 2001<br />

yılında Holiday Inn<br />

Oteli’nde taktığını<br />

söyleyen Öner Şef,<br />

“Mutfakta tek söz sa<strong>hi</strong>bi<br />

sizsiniz. Bir şef için<br />

hayallerindeki menüyü<br />

tek başına sunabilmek<br />

kadar daha değerli ne<br />

olabilir ki” diyor.<br />

Yemek Fotoğrafları: Ümit Başer Alkaç


Sultanahmet’te Tulumbacı Ahmet<br />

Bey ile başlıyor, mutfaktaki<br />

yolculuğu. Sırf tulumba<br />

öğrenmek sevdasıyla okuldan kaçıp<br />

kaçıp babasının çok yakın arkadaşının<br />

Vezneciler’deki dükkanına gidiyor, daha<br />

ilkokul yaşlarındayken. Günlerden<br />

birgün Tulumbacı Ahmet’in babasına<br />

söylediği “Bu çocuk okumaz, mutfağı<br />

seviyor. Sen gel, ne kendini ne oğlunu<br />

yıprat” demesi üzerine Mustafa (Öztürk)<br />

ustası ile tanıştırılarak mesleğe ilk<br />

adımını atıyor, Radisson Blu Hotel,<br />

Istanbul Ataköy’ün Executive Şefi Öner<br />

Çulfaz.<br />

İlk bulaşıktan başlıyor<br />

Anlattığına göre ilk işi bulaşıkçılık<br />

oluyor, Öner Çulfaz’ın. Kocaman<br />

çizmeleriyle mavi bidonların üzerine<br />

çıkıp aşçı abilerini öyle bir gıptayla<br />

izliyor ki, bir an geliyor, gözyaşlarını<br />

tutamayıp bir köşede ağlıyor için<br />

için. Bir tarafında beyaz önlüklü<br />

büyüklerine tezat çizmeli halleri bir<br />

tarafında kantininde simit yediği okul<br />

anıları canlanıyor. Ustasının başında<br />

salladığı aşçı önlüğüyle duruyor<br />

ancak gözpınarları. “Bunu hak etmek<br />

istiyorsan mücadele edeceksin,<br />

ağlamayacaksın” sözleriyle en çok da!..<br />

Soğuk bölümündeki aşçının işe<br />

gelmeyişi şansı oluyor yine günlerden<br />

birgün. Etrafta kimseler yokken karides<br />

ayıklamaya baş koyuyor, “Baktım<br />

şeflerden biri önlüğü yüzüme doğru<br />

fırlattı. Ben de herhalde sinirli bir şef<br />

diye alıp katladım önlüğü. 2-3 dakika<br />

sonra sous şefi geldi. ‘Oğlum neden<br />

giymedin, bu senin artık’ deyince<br />

dondum kaldım” sözleriyle o çok<br />

hayalini kurduğu önlüğü nasıl ilk kez<br />

hak ettiğini söylüyor.<br />

Sonrası anlatılmaz yaşanır dediği<br />

türden deneyimli şefin; tarifi olmayacak<br />

bir mutluluk, heyecan ve sevinç... Sanki<br />

gerçek bir mutfak şefiymişçesine bir<br />

taraftan sıcağa koşuyor, bir taraftan<br />

karpuzları siliyor, artık kime, hangi işe<br />

denk geldiyse...<br />

Ustalarının gözüne gire gire terfi<br />

alıyor<br />

“Ben bunlar gibi olmak istiyorum”<br />

demesiyle dizginlenemeyen bir<br />

yükselişin içine girdiğini anlatan Öner<br />

Şef, o hevesle süslediği karpuzuyla bir<br />

kez daha giriyor ustalarının gözüne.<br />

En çok da İtalyan Restaurant’ta o bir<br />

Allahın kuluna meslek öğretmeyen<br />

şefinin gözüne. “Şefimin bana ‘Seni<br />

buradan her şeyi öğrenmiş bir şekilde<br />

yollayacağım’ sözlerini <strong>hi</strong>ç unutamam”<br />

diyen Öner Şef için öyle de oluyor, bir<br />

bir öğrenmeye başlıyor mutfaktaki her<br />

bir şeyi. Üstelik o kadar iyi öğreniyor ki,<br />

sous şefine bile kendi işini öğretecek<br />

cesaret ve özgüvenle akıl veriyor<br />

bir mutfak mesaisinde daha. Şefine<br />

tattırmak üzere ilk Niyokki’sini yapıyor;<br />

açılıştan kapanışa geçme mükafatına<br />

nail oluyor bu kez de. Raşit Şef’in alnını<br />

öpmesiyle bu defa ıstakoz öğreniyor.<br />

1996 yılıyla beraber İstanbul’a gelerek<br />

çok sayıda otel ve restoran mutfağında<br />

çalıştığını söyleyen Öner Şef, vatani


74<br />

“Mutfak benim ikinci<br />

evim, hayalim, yaşam<br />

tarzım. Ben mutfakta<br />

doğmuşum. Dost<br />

sohbetlerinde bile<br />

merhabadan sonra<br />

yemeğe dönüşen bir<br />

muhabbetim olur. Birine<br />

doğumgünü mesajı<br />

verirken ‘Yeni yaşın bir<br />

muhallebi gibi olsun;<br />

içinde şekerin, vanilyan<br />

olsun, güzel kok. Ağızda<br />

damaklarda tadı her<br />

zaman anılsın’ derim.”<br />

görevinin ardından mesleğine doludizgin<br />

devam ediyor. Beş buçuk yılını Kırıntı<br />

Restaurant’larında geçirdiğini anlatan<br />

Çulfaz, son bir yıldır ise Radisson Blu<br />

Hotel, Istanbul Ataköy’ün Executive<br />

Şefi olarak mesleki kariyerini devam<br />

ettirdiğini anlatıyor.<br />

Araştırmacı, kuralcı<br />

Giresunlu bir şef olan Öner Çulfaz, evinin<br />

bir duvarını kitaplarla donatacak kadar<br />

okuyup araştırmaya düşkün bir şef. Fırsat<br />

buldukça yurt içi - yurt dışı seyahatler<br />

yaptığını söyleyen deneyimli şefin<br />

mutfağında kural tanımazlığa, kendini<br />

bilmez işlere ve saygısızlığa asla yer<br />

yok! “İşe geç kalmayacaksın. Temizliğe<br />

ve giyim kuşamına dikkat edeceksin.<br />

Yapılan bütün yemekleri tadacaksın”<br />

diyor ve ekliyor: “Ekip çalışmasını bozan<br />

arkadaşlarını anında bana bildireceksin.<br />

Bu misafirden alacağınız olumsuz<br />

sonuçların önlemidir.”


“Amaç, tabaktaki yaşamı<br />

<strong>hi</strong>ssettirebilmek”<br />

Tabakta sadeliği ön planda tutan<br />

Öner Şef, yenilmeyecek malzemeleri<br />

kullanmayı tercih etmiyor. Ürün<br />

seçiminde lokalliği esas alan Çulfaz<br />

için amaç misafire tabaktaki yaşamı<br />

<strong>hi</strong>ssettirebilmek. “Misal, risotto<br />

yiyecekseniz her kaşığını orijinaline<br />

sadık bir şekilde yiyebilmelisiniz” diyen<br />

Çulfaz, Radisson Blu Hotel, Istanbul<br />

Ataköy’de risottonun pişirilmesinden<br />

sunumuna kadar her bir detayıyla<br />

İtalyan mutfağına yakışır bir lezzet<br />

çıkardıkların söylüyor.<br />

Eşinin yemeklerini dışarıdakilere<br />

değişmiyor<br />

Şefe mutfak tercihlerini soruyorum.<br />

Kendini en fazla Türk mutfağına yakın<br />

bulduğunu dile getiren Öner Şef, kuzu<br />

etli kuru fasulyeye bayıldığını söylüyor.<br />

Ağırlıklı evinde hamsi ve Karadeniz<br />

somonunun tüketildiğini söyleyen<br />

Çulfaz kendisi gibi iyi bir aşçı olan eşinin<br />

hakkını da teslim etmeyi unutmayarak,<br />

“Hafta sonları kesinlikle eşimin yaptığı<br />

yemekleri yiyorum. Kolay kolay dışarıda<br />

bir şey yemiyorum” diyor.<br />

Memleketine “gerçek köy kahvaltısı”nı<br />

götürecek<br />

Son olarak gelecek planlamalarını<br />

sorduğum Öner Çulfaz, en büyük<br />

hayalinin sakin, sessiz bir kasabada<br />

“kendin topla kendin pişir’ konseptinde<br />

bir mekan açmak olduğunu belirterek,<br />

eşiyle birlikte kahvaltı ağırlıklı yöresel<br />

bir restoran açmak istediğini söylüyor.<br />

Memleketi Giresun’da havalimanına<br />

yakın mesafedeki arazisi üzerinde<br />

bundan yaklaşık beş yıl sonrası için<br />

hayata geçirmeyi planladığı restoranın<br />

taştan masaları, kütükten sandalyeleri<br />

olacak kadar her şeyiyle doğal olması<br />

hedefleniyor. Havalimanı ile restoran<br />

arasına ring servisi koymayı da<strong>hi</strong><br />

tasarladıklarını dile getiren Çulfaz,<br />

“Ama araç restorana 1 veya 2 km kala<br />

duracak, önüne kadar gelmeyecek.<br />

İnsanlar tarladan yürüsünler,<br />

sepetlerine attıkları ürünlerle<br />

kahvaltılarını keyifle yiyebilsinler<br />

istiyoruz. İnsanlar gerçek köy kahvaltısı<br />

yapsınlar istiyoruz” şeklinde hayallerini<br />

paylaşıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

76 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Vali’den GTD’ye tam destek sözü!<br />

Bursa Gastronomi Konferansı geliyor!<br />

Gastronomik Marka Kentler çalışması kapsamında Bursa’ya çıkarma yapan<br />

Gastronomi Turizmi Derneği, Valilik’ten maddi destek sözü alarak ayrıldı. GTD<br />

ilk adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal ve uluslararası boyuta taşıyacak<br />

nitelikli bir gastronomi konferansı düzenleyecek!<br />

Türkiye’nin yerel değerlerini ön<br />

plana çıkartmak ve Türk mutfağını<br />

dünyaya tanıtmak hedefiyle yola<br />

çıkan Gastronomi Turizmi Derneği,<br />

“Gastronomik Marka Kentler” çalışması<br />

kapsamında inceleme gezilerinin ilkini<br />

8 Ağustos Çarşamba günü Bursa’ya<br />

yaptı. GTD üyelerinin yanı sıra dernek<br />

paydaşları ve basın mensuplarının yoğun<br />

katılımıyla düzenlenen geziden Valilik’ten<br />

tam destek sözüyle ayrılan GTD, ilk<br />

adımda şehrin geleneksel tatlarını ulusal<br />

ve uluslararası boyuta taşıyacak nitelikli<br />

bir gastronomi konferansı düzenleyecek.<br />

Boztepe: “Bursa’yı gastronomik marka<br />

kent yapmak için geldik”<br />

Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti<br />

olmasının yanı sıra gastronomik marka<br />

değeriyle de Bursa’ya öncelik verdiklerini<br />

ifade eden Gastronomi Turizmi Derneği<br />

Başkanı Gürkan Boztepe, “Kentin<br />

üzerindeki eski tozu gastronomik<br />

anlamda kaldırmak, marka yapmak için<br />

geldik. Şehre destek vermek için var<br />

gücümüzle çalışacağız” diye konuştu.<br />

İlk durak, Saitabat Köyü…<br />

İnceleme gezisinin ilk durağında<br />

başarılı girişimci Sermin Çakalıoğlu’nun<br />

otantik turistik mekanı Saitabat Şelale<br />

Restaurant vardı. Zengin yöresel köy<br />

kahvaltısı ile ağırlanan GTD ekibi, ev<br />

kadınlarının hazırladığı muhteşem<br />

lezzetleri tattıktan sonra Tari<strong>hi</strong> Çarşılar<br />

Federasyonu Başkanı Muhsin Özyıldırım<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Kozahan’da misafir edildi.<br />

Özyıldırım: “Gastronomiyi önceleyerek<br />

değil, ekleyerek turizm yapmak<br />

istiyoruz”<br />

Karşılıklı fikir alışverişi şeklinde<br />

gelişen keyifli buluşmada Bursa<br />

turizmi ve gastronomisine dair samimi<br />

açıklamalarda bulunan Tari<strong>hi</strong> Çarşı ve<br />

Hanlar Birliği Başkanı Muhsin Özyıldırım,<br />

Bursa’da gastronomiyi önceleyerek değil,<br />

ekleyerek turizm yapmaya çalıştıklarını<br />

dile getirerek, “Burası bir Hatay ya da<br />

Antep değil. Gastronomi konusunda çok<br />

ünlü değiliz, haddimizi biliyoruz. Burada<br />

Osmanlı kenti imajımızı öne çıkarıyoruz.<br />

Gastronomiyi önceleyerek değil,<br />

ekleyerek turizm yapmak istiyoruz” diye<br />

konuştu.<br />

İskender kebabın hasını Bursa’nın “en<br />

eskisi”nde tattılar<br />

Kozahan ziyaretinin ardından öğle yemeği<br />

için kısa bir lezzet molası veren GTD<br />

davetlileri, Bursa iliyle simgeleşmiş


en eski kebap adresinde, İskender<br />

İskenderoğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde (Cevat<br />

İskenderoğlu) öğle yemeği yediler.<br />

Bursa Valisi maddi destek sözü verdi<br />

GTD’nin Bursa’ya düzenlediği inceleme<br />

gezisi günün ilerleyen saatlerinde Valilik<br />

ziyareti ile devam etti. GTD heyetini<br />

makamında samimi bir karşılamayla<br />

ağırlayan Vali İzzettin Küçük, şehrin<br />

gastronomik gelişimine <strong>hi</strong>zmet verecek<br />

her türlü girişime maddi destek sözü<br />

vererek şöyle konuştu: “Burası bir<br />

imparatorluk başkenti ve yemeğin de<br />

başkenti olması lazım. Bursa deyince ilk<br />

akla İskender kebap, Kemalpaşa tatlısı,<br />

kestane şekeri gelir ama bizim bunların<br />

çok daha ötesinde bir zenginliğimiz var.<br />

Sadece küllerin altında kalmışlar, o<br />

külleri temizlememiz lazım.”<br />

Bu anlamda Zennup ve Hayat Lokantası<br />

gibi özel teşebbüslü işletmelerin<br />

gastronomi turizmine önemli katkılar


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

78 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

sağladıklarının altını çizen Küçük,<br />

geleneksel tatları gün yüzüne çıkaran<br />

bu türlü mekanların sayıca da artması<br />

gerektiğine vurgu yaptı. .<br />

“Her aşamasında varım, belediyemiz de<br />

muhakkak olur”<br />

Tarih, kayak, doğa ve kaplıca turizmiyle<br />

öne çıkan Bursa’da gastronomi<br />

turizminin de halkanın özel bir parçası<br />

olabileceğini kaydeden Küçük, “Ama şu<br />

anda değil. Birkaç mekanla sınırlıyız.<br />

Bu hususta çok ciddi çalışmamız lazım.<br />

Valilik olarak her aşamasında ben varım.<br />

Belediyemiz de muhakkak olur. Bana<br />

müracaatta bulunun, maddi destek<br />

vermeye hazırım” dedi.<br />

Hasan Eker: “Bursa’yı Kozahan’la<br />

markalaştırmaya karar verdik”<br />

Burkon Turizm & Kongre Genel Müdürü<br />

Hasan Eker ve Vali Yardımcısı Fatih<br />

Kadiroğlu ev sa<strong>hi</strong>pliğinde Bursa Turizm<br />

Platformu resmi toplantısına konuk<br />

olarak katılan GTD üyeleri Çalıştay öncesi<br />

karşılıklı fikir alışverişinde bulunma<br />

fırsatı buldular.<br />

Gastronomi Turizmi Derneği ile her türlü<br />

iş birliğine hazır olduklarını söyleyerek<br />

konuşmasına başlayan Hasan Eker,<br />

Bursa Turizm Platformu olarak şehrin<br />

gastronomik değerlerini öne çıkararak<br />

markalaşmayı amaçladıklarını ifade etti.<br />

Bu hedef doğrultusunda platform olarak<br />

Bursa’yı Kozahan ile markalaştırma<br />

kararı aldıkları bilgisini paylaşan Eker,<br />

“Şehrimizi herkes farklı tanıtıyor. Kimi<br />

kestane şekerini kimi kebabı ön plana<br />

çıkartıyor. Biz artık Bursa’yı sadece<br />

Kozahan’la markalaştırmaya karar<br />

verdik. Arap turist pazarına da sadece<br />

Uludağ kullanılması kararlaştırıldı. Uzun<br />

vadeli bir yola çıktık, içini doldurarak<br />

yüksek gelirli turist seviyesine ulaşmayı<br />

hedefliyoruz.” diye konuşu.<br />

Bursa’ya gastronomik AVM’deki akşam<br />

yemeği ile veda<br />

İnceleme gezisine Merinos Kültür<br />

Merkezi ve Tekstil-Bıçak müzeleri<br />

ziyaretiyle devam eden GTD heyeti, akşam<br />

yemeği için GTD üyesi ilk gastronomik<br />

AVM olan Eker Meydan AAVM içinde Ece<br />

Eker ile ve GTD üyesi Beykapı Kebap<br />

restoranında et lezzetlerini tadımlama<br />

imkanı buldular. Özellikle Mehmet<br />

Beykapı’nın kendi elleri ile hazırladığı<br />

muhteşem lezzetler GTD üyelerinin<br />

kalbini kazandı. GTD Başkanı Bursa<br />

Temsilcisi ve YK üyesi Ramazan Başan’a<br />

bu nitelikli organizasyon için teşekkür<br />

etti.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

80 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Estetik ve tasarım pastacılıkla buluştu<br />

Le Cordon Bleu’nün<br />

geleneksel “Çay Saati<br />

Sohbetleri”, pastacılıkta<br />

sanatsal bakış açısıyla<br />

farkını ortaya koyan Art<br />

Cafe ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

gerçekleşti. Master Şef<br />

Christophe Bidault ve<br />

Art Cafe ortağı Şeyda<br />

Sağlıkova Tomruk,<br />

gastronomi ve mutfak<br />

sanatı meraklılarına<br />

pastacılıkta estetik ve<br />

tasarımı anlattı.<br />

Dünyanın en prestijli “Mutfak<br />

Sanatları Okulu” Le Cordon Bleu,<br />

gastronominin gelişmesinde kaliteli<br />

eğitim ve bilimsel yaklaşımın yanı sıra,<br />

gerçekleştirdiği etkinliklerle de ilham<br />

vermeye devam ediyor. Her ay bir Le<br />

Cordon Bleu Eğitmen Şefi ve bir Le<br />

Cordon Bleu mezunun ev sa<strong>hi</strong>pliğinde<br />

düzenlenen Çay Saati Sohbetleri’nin<br />

6.’sı, Le Cordon Bleu mezunu Şeyda<br />

Sağlıkova Tomruk’un ortağı olduğu Art<br />

Cafe’de gerçekleşti. Uzun yıllar mimarlık<br />

yaptıktan sonra Le Cordon Bleu Grande<br />

Diplome’den mezun olan Şeyda Sağlıkova<br />

Tomruk ile Le Cordon Bleu Master<br />

Şefi Christophe Bidault’un keyif dolu<br />

sohbetinde, Art Cafe’nin sanattan ilham<br />

alan leziz tatları da deneyimlendi.<br />

Tomruk: “Lezzet ve tasarım birlikteyse<br />

başarıya ulaşırsınız”<br />

Etkinlikte Şeyda Tomruk, üç aydır<br />

üzerinde çalıştıkları yeni Fulmine<br />

ürününü de tanıttı. Geçen yıl kaybettikleri<br />

babaları, Art Cafe’nin kurucusu Yıldırım<br />

Sağlıkova’nın anısına İtalyanca’da<br />

“Yıldırım” anlamına gelen Fulmine,<br />

davetlilerden büyük ilgi gördü. Un<br />

kullanılmadan fındık ve bademin şekerle<br />

karıştırılarak ince katlar halinde krema<br />

ve meyveyle buluştuğu Fulmine, Art<br />

Cafe’nin ikonik lezzeti Pinoli gibi çok<br />

beğenildi. Art Cafe ortağı ve Le Cordon<br />

Bleu mezunu Şeyda Sağlıkova Tomruk’un<br />

estetik ve tasarımı bir arada buluşturma<br />

<strong>hi</strong>kayesi mezun olduğu Yıldız Teknik<br />

Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden<br />

geliyor. Başarılı mimarlık hayatını Cem<br />

Davran’ın sunuculuğunu yaptığı Evim<br />

Güzel Evim programıyla TV ekranına<br />

taşıyan Tomruk, 2006 yılından bu yana Art<br />

Cafe’de mimarlıktan gelen estetik bakış<br />

açısını pasta tasarımlarıyla buluşturuyor.<br />

Tomruk deneyimlerinden yola çıkarak bir


işin mutfağını bilmeden o işte muvaffak<br />

olunmayacağını fikriyle: “Pastayı<br />

tasarlamanın, bir evi tasarlamaktan pek<br />

farkı yoktur aslında. Görsel özellikler,<br />

fonksiyon, sağlamlık ikisinin de olmazsa<br />

olmazlarıdır. Uygulamaya gelince,<br />

mimaride çimento ile haşır neşir olurken,<br />

pastacılıkta renk renk lezzetli kremalar<br />

kullanırsınız. Pastacılığın zor tarafı onu<br />

tasarlarken taze kalması gerektiğini<br />

biliyor olmanızdır. Bu yüzden zaman<br />

çok önemlidir. Bir yandan titizlikle<br />

üzerinde çalışırken diğer yandan içinde<br />

kullandığınız malzemelerin tazeliğini göz<br />

önünde bulundurmalısınız.<br />

Hızlı olmazsanız istenmeyen sonuçlarla<br />

karşılaşabilirsiniz. Lezzet ve tasarım<br />

ancak birlikte ise sizi başarıya ulaştırır.<br />

Bu yüzden karşıdan bakınca çok<br />

sevimli duran pastacılık işi kendinden<br />

beklenmeyecek ölçüde özveri, dikkat ve<br />

ciddiyete de ihtiyaç duyar.” dedi.<br />

Bidault: “Öncelikle klasik ve özgün<br />

tarifler öğrenilmeli”<br />

Le Cordon Bleu Master Şefi Christophe<br />

Bidault: “Geçtiğimiz yıllarda pastacılık;<br />

özellikle sunum ve tasarım alanında<br />

önemli gelişim sağladı. Le Cordon<br />

Bleu’de öğrencilerimizin öncelikle klasik<br />

ve özgün tarifleri eksiksiz öğrenmelerini<br />

ve sa<strong>hi</strong>p çıkmalarını sağlıyor ve bu temel<br />

formasyon üzerine en modern trendleri<br />

de gösteriyoruz. Klasik reçeteler her<br />

zaman karşımıza çıkacaktır. Özellikle son<br />

yıllarda trend olarak farklı ve daha estetik<br />

yorumlarla vitrinlerde gördüğümüz<br />

“choux” ve ekler bu yaklaşımın en<br />

iyi örnekleri sayılabilir. Bu yaratıcılık<br />

sürecindeki en zor kısım; şefin kendi<br />

estetik ve tasarım anlayışının tüketicinin<br />

lezzet algısı ile örtüştürülebilmesidir.”<br />

dedi.<br />

Tüysüzoğlu: “Estetik ve sunum limitleri<br />

zorluyor”<br />

Le Cordon Bleu Türkiye Direktörü Defne<br />

Ertan Tüysüzoğlu ise: “Yüzyıllardır;<br />

saraylardan evlere kadar pastalar en<br />

mutlu günlerimizin tamamlayıcısı oldular.<br />

18. yy.’da Careme’in Napolyon’un ziyafet<br />

sofraları için tasarımladığı; her biri sanat<br />

eseri olan pastalar ile açılan estetik ve<br />

sunum anlayışı günümüzde üç boyutlu<br />

yazıcılar gibi modern teknolojiler ya<br />

da moleküler gastronomi teknikleri<br />

ile limitleri zorluyor. İster klasik ister<br />

modern yaklaşımlarla olsun; pastacılıkta<br />

tasarım ve estetik anlayışındaki yapı<br />

taşlarını bugün yine bir Çay Saati<br />

Sohbetleri etkinliğimizde İngiltere kraliyet<br />

ailesi pastalarını yapmış olan Le Cordon<br />

Bleu Master şefimiz Christophe Bidault<br />

ve yıllardır bu alanda çalışan, bunu<br />

mimarlık formasyonu ile birleştirmiş<br />

olan mezunumuz Şeyda Tomruk ile<br />

değerlendirdik.” dedi.


82<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Adana geleneksel tatları 2’sini düzenliyor<br />

Bu yıl “Gelenekselin Gücü Adına!” temasıyla düzenlenecek 2. Adana Lezzet Festivali,<br />

Adana’nın “en” yerel ve “en” geleneksel mutfak kültürünü dünyaya tanıtacak.<br />

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın<br />

<strong>hi</strong>mayesinde, Adana Valiliği’nin ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliğinde 12-14 Ekim tarihlerinde<br />

yapılacak 2. Adana Lezzet Festivali, bir<br />

ilki gerçekleştirerek tamamen Adana’nın<br />

geleneksel mutfağına ve evlerde<br />

yaşatılan köklü mutfak kültürü üzerine<br />

odaklanacak.“Gelenekselin Gücü Adına!”<br />

temasıyla, Adana’nın en yerel mutfak<br />

değerlerini, şeflerini ve üreticilerini<br />

merkeze alan 2. Adana Lezzet Festivali,<br />

Adana lezzet değerlerini Türkiye ve dünya<br />

çapında tanıtmayı ve Adana turizmini<br />

geliştirmeyi hedefliyor.<br />

Geleneksel tatlar uluslararası boyuta<br />

taşınacak<br />

Merkez Park’ta kurulacak dev festival<br />

merkezinde, Adana’nın sa<strong>hi</strong>p olduğu<br />

en geleneksel ve yerel mutfak kültürü<br />

uluslararası boyutta bir uygulama ve<br />

katılımla tüm ziyaretçilere yaşatılacak.<br />

Geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen ve büyük<br />

bir coşkuyla karşılanan 2. Adana Lezzet<br />

Festivali’nde bu yıl, Adana’nın geleneksel<br />

mutfak zenginliğinin yanı sıra şehrin sa<strong>hi</strong>p<br />

olduğu ve öne çıkarmak istediği sokak<br />

lezzetleri, su ürünleri, kebapları ve tarım<br />

ürünleri gibi öğeler de etkinlik alanına<br />

yayılacak. Üç gün boyunca gastronomi<br />

dünyasının nabzının atacağı 2. Adana<br />

Lezzet Festivali, Adana Büyükşe<strong>hi</strong>r<br />

Belediyesi ve İlçe Belediyeleri, Adana<br />

Ticaret Odası, Adana Sanayi Odası,<br />

Adana Ticaret Borsası, Adana Hacı<br />

Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Akdeniz<br />

İhracatçılar Birliği, Türkiye Otelciler<br />

Federasyonu, Türkiye Seyahat Acenteleri<br />

Birliği, Turist Rehberleri Birliği, Çukurova<br />

Turistik Otelciler Birliği ve Mutfak Dostları<br />

Derneği tarafından destekleniyor.<br />

Gastronominin yıldızlarını buluşturacak<br />

Birbirinden özgün yerel ve ulusal şeflerin<br />

yanı sıra, Michelin yıldızlı uluslararası<br />

şeflerin gastro-şovlarıyla zenginleşecek<br />

festival, Adana’nın birbirinden nefis<br />

lezzetlerini doya doya yemeye imkân<br />

tanırken; aynı zamanda gastronomi<br />

dünyasını Adana’da buluşturacak. 2.<br />

Adana Lezzet Festivali kentin önde<br />

gelen lezzet markalarının stantlarıyla<br />

renklenirken, alanda kurulacak çeşitli<br />

etkinlik noktalarında gastro-şovlar, tadım<br />

seansları, söyleşiler ve mutfak atölyeleri<br />

gerçekleşecek.<br />

Demirtaş: “Biz hazırız”<br />

Valilik olarak tanıtım çalışmalarını<br />

kararlılıkla sürdürdüklerini ifade eden<br />

Adana Valisi Sayın Mahmut Demirtaş,<br />

festivalin bu yıl çok daha büyük bir ilgi<br />

göreceğine inandığını belirterek, yerli ve<br />

yabancı misafirleri Adana’da en iyi şekilde<br />

ağırlamaya hazır olduklarını söyledi.


İstanbul Coffee<br />

Festival eylülde<br />

10 binlerce<br />

kahveseveri<br />

ağırlayacak<br />

Dream Sales Mac<strong>hi</strong>ne’in<br />

kahve sektöründe dünyaca<br />

bilinen etkinliği İstanbul<br />

Coffee Festival, bu yıl 20–23<br />

Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

Axess ana sponsorluğunda<br />

KüçükÇiftlik Park‘ta<br />

düzenlenecek.<br />

Avrupa’nın en büyük iki kahve<br />

festivalinden biri konumunda olan<br />

İstanbul Coffee Festival, Axess ana<br />

sponsorluğunda 20–23 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />

arasında KüçükÇiftlik Park‘ta onbinlerce<br />

kahveseveri “The Source, The Journey,<br />

The People“ temasıyla ağırlayacak.<br />

Festivalde yer alan global kahve ve makine<br />

üreticisi markalar, kahve kuruluşları,<br />

çiftlikler, çiftlik birlikleri, ithalatçılar,<br />

tüccarlar, imalatçılar, ekipman üreticileri,<br />

kavurucular, perakendeciler, kahve<br />

barları, çikolata markaları ve nitelikli<br />

küçük artizan esnaf, ziyaretçileri yeni nesil<br />

kahve lezzetleriyle buluşturacak.<br />

Festival şehre yayılıyor<br />

5. yılını kutlayan İstanbul Coffee Festival,<br />

bu yıl festival öncesinde farklı mekanları<br />

pop up etkinlik alanına çevirerek alternatif<br />

keyif köşeleri yaratacak. 17–19 Eylül <strong>2018</strong><br />

tarihleri arasında düzenlenen “İCF Haftası:<br />

Playground“ kapsamında mekanlar, farklı<br />

etkinlik kurgularıyla kahveseverlere keyifli<br />

bir atmosfer sunacak.<br />

The Source<br />

Bu yıl kahvenin kaynağına odaklanan<br />

İstanbul Coffee Festival, “The Source“<br />

başlığı altında ziyaretçileri ilgi çekici<br />

seminerlerde ağırlayacak. Kahvenin ortaya<br />

çıkışı ve dünyaya yayılmasının öyküsü, en<br />

lezzetli kahve çeşitleri ve karakteristikleri,<br />

kahve endüstrisinde tarımdan servise<br />

kadının rolü ve geleceği, kahve kavurma<br />

tekniklerinin kahve çekirdeği türlerine<br />

etkisi, ülkelere göre kahve kültürlerinin<br />

çeşitliliği mercek altına alınacak.<br />

The Journey<br />

Festival, ziyaretçileri “The Journey” başlığı<br />

kapsamında farklı deneyimler, atölyeler ve<br />

profesyonel kahve demleme teknikleriyle<br />

buluşturuyor. Geleneksel, modern ve<br />

fütüristik yaklaşımlarla ziyaretçinin kendi<br />

kahve yolculuğunu yaratmasını hedefliyor.<br />

The People<br />

Kahveseverlerin buluşma noktası olan<br />

İstanbul Coffee Festival farklı aktiviteler<br />

ve canlı müzik performanslarıyla keyifli<br />

bir dört gün sunacak. Müzik festivallerini<br />

aratmayan bir atmosfer ve ortamda<br />

katılımcılar sürpriz isimler ve gruplarla<br />

buluşacak. Festivalin “Coffee & More”<br />

alanında ise yenilenen konsepti ile bu<br />

yıl kahvenin ötesine geçen etkinliklere<br />

yer verilecek. Festivalin tarzını yansıtan<br />

tasarım ürünler ve artizan lezzetler de bu<br />

yıl meraklılarını bekliyor olacak.<br />

SCA Türkiye (Speciality Coffee Association)<br />

üyesi olan İstanbul Coffee Festival, bu<br />

yıl yine festival alanında kurulan özel<br />

alanda SCA Türkiye Şampiyonası‘na da<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapacak. Şampiyona “En İyi<br />

Barista”, “En İyi Kahve Kavurma”, “En<br />

İyi Kahve Demleme”, “En İyi Latte Art”<br />

ve “En İyi Cezve/İbrik” olmak üzere beş<br />

kategoride düzenlenecek.


84<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro etkinlik<br />

Mengen, genç şefleri ağırladı<br />

Bu yıl Türk mutfağının dünya mutfakları arasındaki yerini güçlendirmek, aşçılık<br />

sanatının bilimsel ve sanatsal yönünü ortaya çıkarmak amacıyla 33’üncüsü<br />

gerçekleştirilen Uluslararası Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali, yetenekli genç<br />

şefleri ağırladı.<br />

Çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen<br />

için iyi” misyonu ile sürdüren<br />

Barilla, toplumsal kapsayıcılık ilkesi<br />

çerçevesinde Down Sendromlu gençlerin<br />

toplumsal yaşama kazandırılmasına<br />

destek vermek için Mengen Aşçılık ve<br />

Turizm Derneği ortaklığı ile keyifli bir<br />

etkinliğe daha imza attı. Ülkemizdeki<br />

yerel tariflerin dünya mutfakları arasında<br />

yerini güçlendirmek için Türkiye’nin<br />

yanı sıra dünya genelinden onlarca şefin<br />

katılımı ile görkemli bir törenle açılan<br />

33. Uluslararası Mengen Aşçılık ve<br />

Turizm Festivali’nde, usta şeflerle Down<br />

Sendromlu gençler eğlenceli bir etkinlikte<br />

bir araya getirdi.<br />

Barilla sponsorluğunda gerçekleşti<br />

Sponsorluğunu Barilla’nın üstlendiği<br />

“Barilla & Mengen Aşçılık ve Turizm<br />

Derneği Down Sendromlu Gençler<br />

Yarışması”, bir kez daha Down Sendromlu<br />

gençlerin herkes gibi normal bir hayat<br />

sürebileceklerinin altını çizmek ve onlara<br />

yeteneklerini keşfedecekleri bir ortam<br />

yaratmak için tüm makarna severlere<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yaptı. Aşçılar diyarı Bolu<br />

Mengen’de gerçekleştirilen etkinlikte<br />

20 down sendromlu çocuk, Ankara’dan<br />

aileleri ve öğretmenleri ile festivale<br />

gelerek kendilerine koçluk yapan usta<br />

şeflerin desteğiyle en sevdikleri makarna<br />

tarifini hazırladı. 10 kişilik gruplar halinde<br />

2 etapta yarışan yetenekli genç şefler,<br />

Barilla makarna ve sosları ile mutfakta<br />

harikalar yaratılabileceğini herkese<br />

kanıtladı.<br />

70 ilin yöresel lezzetleriyle taçlandı<br />

Mengen Belediyesi, Türkiye Aşçılar<br />

ve Pastacılar Konfederasyonu, Aşçılık<br />

Okulu Mezunlar Derneği, Mengen<br />

Aşçılar Federasyonu ve Türkiye Aşçılar<br />

Federasyonu tarafından gerçekleştirilen<br />

festival, bu yıl da büyük ilgi gördü. 70 ilin<br />

yöresel lezzetleriyle yer aldığı festivale,<br />

yabancı şefler de katıldı. Bu yıl ilk kez<br />

uluslararası formatta düzenlenen ve 30<br />

bin kişinin katıldığı organizasyona, genç<br />

şeflerin makarna tarifleri ile hünerlerini<br />

sergilediği yarışma damgasını vurdu.


86<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro röportaj<br />

Gaziantep,<br />

Gastronomi<br />

Festivali’yle<br />

dünyaya<br />

açılıyor<br />

UNESCO’nun önemli kriterleri<br />

değerlendirerek seçtiği yaratıcı<br />

şe<strong>hi</strong>rler ağına güçlü gastronomisiyle<br />

girmeyi başaran Gaziantep, dünya<br />

gastronomi kenti olma prestijini 20 - 22<br />

Eylül tarihlerinde rengarenk bir festivalle<br />

taçlandırıyor. Dünyaca ünlü Michelin yıldızlı<br />

şeflerin ve gastronomi duayenlerinin<br />

katılacağı festivalin detaylarını Gaziantep<br />

Belediye Başkanı Fatma Şa<strong>hi</strong>n ile konuştum.<br />

Röportaj: Hülya Ulupınar<br />

Fatma Hanım, Gaziantep’in uluslararası<br />

arenada ses getiren böyle bir festivalle<br />

tanıtılması fikri nasıl gelişti sizden<br />

dinleyebilir miyiz?<br />

Gaziantep’in bir <strong>hi</strong>kâyesi var. Bize düşen de<br />

bu <strong>hi</strong>kayeyi doğru bir şekilde anlatabilmek.<br />

Gaziantep, insanı büyüleyen müt<strong>hi</strong>ş bir<br />

geçmişe sa<strong>hi</strong>p tari<strong>hi</strong> bir kent ama aynı<br />

zamanda yaşayan ve insanların yaşamak<br />

istediği bir şe<strong>hi</strong>r. Gaziantep aynı zamanda<br />

her yönüyle zengin ve bu zenginliğini kendine<br />

has dokusuyla özümsemiş farklı bir şe<strong>hi</strong>rdir.<br />

Tarih boyunca pek çok medeniyete ve inanca<br />

ev sa<strong>hi</strong>pliği yapan bu toprağın değerleri,<br />

kültürü, Anadolu kadınının gücü, mutfaktaki<br />

mahareti, toprağının bereketi ve aroması<br />

yeme içme konusunda şehrimize büyük bir<br />

miras bırakmıştır. Böylesine muhteşem<br />

bir mutfağa sa<strong>hi</strong>pken bu zenginliğimizin<br />

dünya çapında bilinebilmesi için ‘Gastronomi<br />

kenti Gaziantep’ olmayı hedefledik. Çünkü<br />

şehrimizin ticaret ve sanayi alanındaki<br />

gücünü, tari<strong>hi</strong> ve kültürel zenginliği ile<br />

turizm hareketliliğini en üst seviyeye<br />

taşımayı amaçlarken bunu ancak gastronomi<br />

turizmi ile gerçekleştirebilirdik. 20 - 22<br />

Eylül tarihlerinde gerçekleştireceğimiz<br />

festivalimizi de bu turizmi geliştirecek


önemli bir organizasyon olduğu için<br />

hayata geçirmeye karar verdik.<br />

Festivali ilerleyen yıllarda taşımak<br />

istediğiniz yer neresi?<br />

Dünyada yükselen bir gurme turizmi<br />

var. Biz de bu anlamda kendimize<br />

uluslararası bir hedef koyduk ve<br />

gastronomimize odaklandık. İnsanlar<br />

yeni tatları, lezzetleri denemek istiyorlar.<br />

Seyahat planlarını buna göre belirliyorlar.<br />

Biz artık bu tescille, yarıştığımız<br />

dünya şe<strong>hi</strong>rlerinden bir adım öndeyiz.<br />

Yemek konusunda iddialıyız ve bu<br />

iddiamızı tüm dünya tatsın, Gaziantep<br />

yemekleri herkesin damağında yer<br />

etsin istiyoruz. Tadı damağımızda<br />

dediğiniz zaman, lezzet duraklarının<br />

başında Gaziantep’in gelmesi en büyük<br />

hedefimiz. Bizim İtalya ve Fransa gibi<br />

meşhur dünya mutfaklarından <strong>hi</strong>çbir<br />

eksiğimiz yok. Üstelik o mutfaklardan<br />

çok daha iddialıyız. Gaziantep Gastronomi<br />

Festivali’yle şehrimiz gastronomi<br />

turizminde öne çıkacak ve biliyoruz ki<br />

Antep’e ‘yemek için gidiyorum’ diyen bir<br />

topluluk oluşacak.<br />

Festivale katılan yerli ve yabancı<br />

konukları neler bekliyor?<br />

Festival, yeme içme sektörünün<br />

ileri gelenlerinin yanı sıra ülkenin<br />

dört bir yanından gelen ziyaretçilere<br />

unutamayacakları bir gastronomi<br />

deneyimi yaşatacak. Dünyaca ünlü<br />

Michelin yıldızlı şefler, pasta şefleri,<br />

Türkiye’nin gastronomi profesyonelleri<br />

ve şefleri, üniversiteler, gurmeler,<br />

gastronomi yazarları, Gaziantepli<br />

tarım üreticileri, Türkiye’nin farklı<br />

noktalarındaki Gaziantep mutfağının<br />

temsilcileri ve yerli üreticilerin<br />

bir araya gelerek şehrimize özgü<br />

lezzetleri yorumlama fırsatı bulacaklar.<br />

Gaziantep’le özdeşleşen fıstıklı baklava,<br />

katmer, Antep Beyranı, Firik pilavı,<br />

dolma, envai çeşit kebap çeşidi ve<br />

coğrafi işaretli ürünlerin Michelin yıldızlı<br />

dünyaca ünlü şeflerce tadılarak dünya<br />

mutfakları arasındaki yerini daha da<br />

sağlamlaştıracağını düşünüyorum.<br />

Bu önemli festivalle birlikte<br />

Gaziantep’in sa<strong>hi</strong>p olduğu diğer hangi<br />

değerler öne çıkacak?<br />

Kültürel miras dediğimiz şey çok<br />

kıymetli. Bu coğrafya bize çok büyük<br />

bir miras bırakmış. Fırat Nehri’nden<br />

Amanos Dağları’na kadar uzanan bu<br />

coğrafyada bütün zamanların en güçlü<br />

medeniyetleri en zengin dönemlerini bu<br />

topraklarda yaşamış. Bu durum bizim<br />

için çok büyük bir potansiyel oluşturuyor.<br />

İbn-i Haldun’un söylediği güzel bir söz<br />

var: ‘Coğrafya kaderdir’. Evet, biz bugün<br />

güvenlik meselesinde, dış politikada<br />

bir anlamda mücadele ediyoruz. Bizim<br />

burada madenimiz yok, petrolümüz yok<br />

ama çok büyük ve önemli bir değere<br />

sa<strong>hi</strong>biz. Bu kültürel mirası korumak ve<br />

yarınlara taşımak mecburiyetindeyiz.<br />

Yarın her şey değiştiğinde; ben nereye<br />

gideyim sorusunda 5 Antik Kenti<br />

olan, Rumkale’siyle, Zeugma’sıyla,<br />

Yesemek’iyle bütün dünyaya gelin<br />

bakın ben buradayım diyen Gaziantep’i<br />

tam anlamıyla tanıtamazsak bu bizim<br />

eksikliğimiz olur.<br />

Festivalle birlikte şehrin kebap ve<br />

baklava kadar göz önünde olmayan<br />

hangi lezzetlerini tanıma fırsatı<br />

bulacağız?<br />

Gaziantep mutfağı, Türk ve dünya<br />

mutfakları arasında ayrıcalıklı bir<br />

yere sa<strong>hi</strong>p. Nineden toruna bir miras<br />

niteliğinde öğretilen yemeklerin<br />

ve tatlıların yapımında kullanılan<br />

malzemelerin seçimindeki titizlik,<br />

hazırlama ve pişirmede gösterilen<br />

beceri, yemeklerin yapımında kullanılan<br />

ve yemeklere değişik bir lezzet veren<br />

baharatlar, salçalar, soslar ve karışımlar<br />

Gaziantep yemeklerinin ve tatlılarının en<br />

önemli malzemeleri. Eşsiz lezzetlerden<br />

oluşan bu zengin mutfakta yaklaşık<br />

beş yüz çeşit yemek türü yer alıyor.<br />

Festivale katılan tüm misafirler Gaziantep<br />

mutfağının zengin yemek seçeneklerini,<br />

baharatlarını ve sunumlarındaki<br />

özgünlüğü deneyimleyeme fırsatı<br />

bulacaklar.


88<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l’in gıda<br />

atıklarını Fazla Gıda<br />

önleyecek<br />

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın<br />

seçtiği 9 girişimden biri olan teknoloji girişimi<br />

Fazla Gıda A.Ş, Profesyonel Otel Yöneticileri<br />

Derneği (POYD) ile gıda atığını önlemek için iş<br />

birliği yapacağını duyurdu. Proje kapsamında<br />

gıda atığı ortalama %40 seviyesinde<br />

önlenecek, yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />

gıda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine ulaştırılabilecek.<br />

İş birliği kapsamında, gıda kayıplarının<br />

önüne geçilmesi ve tüketilebilir<br />

durumdaki gıdaların yeniden<br />

değerlendirilebilmesi amacıyla, önce<br />

otellerin yoğun olduğu Akdeniz bölgesinde<br />

çalışmalara başlanacak. Bu çalışma ilk<br />

etapta hali hazırda üyesi olan “Her Şey<br />

Da<strong>hi</strong>l Oteller” tarafından doğru planlama<br />

ve atık takibi ile gıda atığı ve atık kaynaklı<br />

finansal zararı önleme odaklı olacak. Fazla<br />

Gıda bu alanda otellere özel geliştirdiği<br />

çözümleri uygulamaya alacak. Projenin<br />

bir diğer önceliği ise, kaçınılmaz atıkların<br />

değerlendirilmesine yönelik, üye otellerin<br />

kullanımına sunulacak olan ve Fazla<br />

Gıda tarafından geliştirilen bir teknoloji<br />

platformunun kullanılmaya başlanması.<br />

Gıda atığını kaynağında önleyecek<br />

Fazla Gıda Kurucu Ortağı ve CEO’su<br />

Olcay Silahlı, POYD iş birliği ile “Her Şey<br />

Da<strong>hi</strong>l Otellerde” gıda atığını kaynağında<br />

önlemeye odaklandıklarını belirtti.<br />

Bu alanda yaptıkları saha ve teknoloji<br />

çalışmaları ile sağladıkları çözümlerin,<br />

atığı %40 seviyesinde azaltabileceğini<br />

söyleyen Silahlı, bu oranda önlenen<br />

atığın ülke ekonomisi için 2 milyar TL<br />

seviyesinde bir tasarrufa tekabül ettiğinin<br />

de altını çizdi. Silahlı, bu tasarrufların yanı<br />

sıra “gıda bağışı” yolu ile otellerin ihtiyaç<br />

sa<strong>hi</strong>plerine yılda yaklaşık 266 milyon öğün<br />

gıda ulaştırma potansiyelleri olduğunu<br />

sözlerine ekledi.<br />

Doğru menü planlama ve atık veri<br />

takibiyle gıdalar ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />

ulaştırılacak<br />

Fazla Gıda otellere; doğru menü<br />

planlama, atık veri takibi, analiz ve<br />

raporlama çözümleri sağlarken,<br />

kaçınılmaz fazla gıdalar denetlendikten<br />

sonra besin değerleri yerindeyken ve<br />

<strong>hi</strong>jyenik koşullarda ihtiyaç sa<strong>hi</strong>plerine<br />

ulaştırılacak. İnsan tüketimine uygun<br />

olmayan atıklar ise döngüsel ekonomiye<br />

katılarak, finansal ve çevresel değer<br />

yaratmak için yeni nesil ve çevreci<br />

işletmelerin hayvan yemi, biyogaz, bio<br />

dizel gibi dönüşüm mekanizmalarına<br />

hammadde olarak aktarılacak.<br />

Gıda israfını önleme konusunda<br />

farkındalık oluşturulacak<br />

POYD Yönetim Kurulu Başkanı Etem<br />

Hakan Duran, “POYD iş birliği öncesinde,<br />

Regnum Otel ile çalışmaya başlayan Fazla<br />

Gıda, gerek Regnum Otel yöneticilerine<br />

gerekse sektöre, yenilikçi teknolojilerin<br />

konvansiyonel süreçlere entegrasyonu<br />

ile yaratılabilecek değer hakkında<br />

güven verdi. Bu başarılı örneği takiben,<br />

POYD’nin sürdürülebilirlik vizyonun bir iz<br />

düşümü olarak başlattığımız Fazla Gıda iş<br />

birliğimizin, yeni nesil teknoloji girişimleri<br />

ile yapılan projelerin hem sektöre hem<br />

de Türkiye ekonomisine ne kadar büyük<br />

fayda sağlayabileceğini göstermek adına<br />

çok kıymetli olduğunu düşünüyorum, ‘Her<br />

Şey Da<strong>hi</strong>l Oteller’ gıda israfını önleme<br />

konusunda çok ciddi bir farkındalık<br />

yaratma potansiyel ve gücüne sa<strong>hi</strong>p” dedi.<br />

Otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />

finansal yatırımın geri dönüş oranı,<br />

yapılan yatırımın 7 katı<br />

Etem Hakan Duran, projenin sadece<br />

otellerde atığı önlemekle kalmayacağını,<br />

aynı zamanda otel müşterilerinin de bu<br />

konuda farkındalığının artması için değerli<br />

bir iletişim kanalı olacağının altını çizdi.<br />

Duran, “Birleşmiş Milletler’in<br />

sürdürülebilir kalkınma için ortaya<br />

koyduğu 2030 Küresel Hedefleri’nin<br />

12.3’ün maddesinde yer alan gıda atığını<br />

%50 oranında azaltma hedefine ulaşmak<br />

için biz de üzerimize düşeni yapmaktan<br />

büyük mutluluk duyuyoruz. İngiltere’de<br />

WRAP’in yaptığı araştırmaya göre,<br />

otellerin atık yönetimi için yaptıkları<br />

finansal yatırımın geri dönüş oranı, yapılan<br />

yatırımın 7 katı.” dedi.


Çatal mı,<br />

chopstick mi?<br />

Türk Çin Kültür Derneği, tari<strong>hi</strong> kaynaklardan yararlanarak insanların<br />

nasıl yemek yediklerini araştırdı.<br />

Yazılı ilk kaynaklarda insanların<br />

yemeklerini nasıl yediklerine<br />

dair bir belgeye rastlanılamadığı<br />

anlaşılıyor. Dolayısıyla ilk insanların<br />

yemeklerini elleriyle yediklerini söyleniyor.<br />

Bıçak savunma amaçlı görüldüğü<br />

için ilk kullanılan yemek aleti olduğu<br />

düşünülüyor. Kaşık ise ikinci kullanılan<br />

yemek yeme aracı olarak öne çıkıyor.<br />

Araştırmalar, insanların pişirdikleri<br />

yemekleri karıştırmak için kaşık<br />

kullandığını gösteriyor.<br />

İlk kaşık örneklerinin neolitik dönemin<br />

sonlarında (M.Ö.4500) ortaya çıktığı<br />

varsayılır. Muhteşem üçlünün sonuncusu<br />

çatalın ise ilk atası iki uçlu. Çatal, ilk<br />

kez Antik Yunanlılar tarafından M.Ö.<br />

1000’li yıllarda kullanılıyor. Günümüzdeki<br />

çatallara benzer ilk çatal kalıntısı ise 14.<br />

yüzyıla ait olduğu görülüyor ve Macar<br />

Kraliçesinin kaşık sandığında çıktığı<br />

söyleniyor.<br />

Çin’in çubukları (Çin’in chopstickleri):<br />

Uzak doğunun antik insanlarının<br />

geleneklerinin devam ettiği Çin’in<br />

kaynaklarına göre M.Ö. 5000’li<br />

yıllarda Çinlilerin çubuk (Chopstick)<br />

kullandıklarına dair kalıntıların mevcut<br />

olduğu görülüyor. Bu chopsticklerin hem<br />

kaşık hem de çatal yerine kullanıldığı<br />

düşünülüyor ve ilk ortaya çıkışına dair<br />

oldukça fazla rivayet olduğu görülüyor.<br />

Bunlardan en çok kabul göreni gemilere<br />

yük taşıyan hamallar tarafından icat<br />

ettiğine dair anlatıdır. Hamallar özellikle<br />

öğle yemeklerinde zamanlarının az<br />

olması nedeniyle sıcak yemekleri hızlı<br />

yemeleri gerekiyormuş. Sıcak yemeği<br />

elle yerken parmakları yanmasın<br />

diye dallardan kopardıkları çubukları<br />

kullanmışlar. Çubukla daha hızlı yemek<br />

yiyorlarmış. Chopstiksin Çincesi Kuàizi/ fi<br />

fi “hızlı yemek” anlamına geldiğine için<br />

Çinliler genellikle bu anlatıyı doğru kabul<br />

ediyorlar.<br />

Diğer bir ilginç anlatı da Han hanedanı<br />

zamanında savaşlarda kullanılacak silah<br />

(kılıç kalkan) yapımı için halkın elindeki<br />

bütün metaller toplanmış. Halk çatalsız<br />

ve kaşıksız kalmış. Metal de olmadığından<br />

ağaç dallarından çubuk yapıp yemeklerini<br />

chopstick’le yemişler. Günümüzde<br />

Çinlilerle birlikte Japonlar, Koreliler,<br />

Vietnamlılar ve Uzak Doğu’daki diğer<br />

halklar chopstick kullanma geleneklerini<br />

devam ettiriyorlar.<br />

Çatal – Chopstick karşılaştırması<br />

Modern dünyada çatal bıçak kaşık<br />

üçlüsünün modası 17. yüzyıl Fransız<br />

Kültürü’nün etkisiyle geliştiğini<br />

söyleyebiliriz. Osmanlı da bu modaya 19.<br />

yüzyılda II. Mahmut döneminde uymuştur.<br />

Ama günümüzde en çok yemek yeme<br />

şekillerini sıralarsak, elle yemek yiyenler<br />

ilk sırada, ardından chopsticks kullananlar<br />

ve en sonunda da en son icat edilen çatalbıçak-kaşık<br />

üçlüsünü kullananların geldiği<br />

ifade edebiliriz.


90<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro makale<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l!<br />

(sağlık hariç)<br />

Turgut<br />

Executive Şef<br />

Ay<br />

Dünya da turizmden elde edilen gelir<br />

miktarı sürekli artış göstermekte.<br />

Yeni turizm merkezlerinin ortaya<br />

çıkışı, turistik ürünlerdeki çeşitliliğin<br />

artması, tüketicilerin turizme olan<br />

yoğun talepleri ülkeler ve bölgeler<br />

arası büyük bir rekabet yaratmıştır. Bu<br />

nedenle, konaklama işletmeleri de ürün<br />

ve <strong>hi</strong>zmetlerini daha kolay pazarlamak<br />

ve doluluk oranlarını yükseltmek için<br />

daha önceden uygulanan oda kahvaltı,<br />

yarım pansiyon veya tam pansiyon yerine,<br />

kullanılsın veya kullanılmasın tüm ürün<br />

ve <strong>hi</strong>zmetler için bedelin peşin ödendiği<br />

“her şey da<strong>hi</strong>l” sistemini uygulamaya<br />

başlamışlardır. Sistemin olumlu<br />

etkilerinin yanı sıra, pek çok olumsuz<br />

etkileri de var elbette.<br />

Nereden çıktı bu her şey da<strong>hi</strong>l?<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l sistemin dünyadaki yeri,<br />

1950’li yıllarda Fransız bir yüzücünün<br />

İspanyol adası Mayorka’ya çıkıp kamp<br />

yapması, İspanya Hükümeti tarafından<br />

yiyecek, konaklama ve diğer ihtiyaçları<br />

için tek bir fiyattan sorumlu tutulmasını<br />

istemesi sonucunda ortaya çıkmış ve<br />

yoğun da bir ilgi görmüştür.<br />

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan<br />

Club Med (Club Mediterranean) 1960<br />

ve 1970’li yıllarda “club tatil” kavramını<br />

uygulayarak sistemin uluslararası<br />

anlamda ilk temellerini atmış, bugün<br />

dünya turizm endüstrisinde önemli bir<br />

destinasyon olan Karayipler’deki turistik<br />

tesislerinin yüzde 45’i tamamen bu<br />

sisteme entegre olmuş. Bu tesislerin<br />

başında ise 1995-1996 ve 1997 yıllarında<br />

üst üste dünyanın en iyi her şey da<strong>hi</strong>l oteli<br />

seçilen Almond Resort Sandals, Super<br />

Clubs ve Club Med gibi zincir konaklama<br />

işletmeleri gelmekte.<br />

Dünyada turizmin gelişmeye başladığı<br />

yıllardan itibaren, turizm gelirleri ile<br />

ilgili tartışılan en önemli konulardan<br />

biri de, ülkemize gelen turistlerin yüzde<br />

56’lık kısmının deniz, kum, güneşi tercih<br />

etmesi ve turistlerin büyük çoğunluğunun<br />

harcama düzeylerinin de düşük<br />

olmasıdır.<br />

Verilere göre ülkemize gelen turist<br />

gruplarının yüzde 72’si gelir düzeyi 1800-<br />

2200 dolar arasında oluşan düşük gelirli,<br />

yüzde 14’ü gelir düzeyi 3000-5000 dolar<br />

arasında oluşan orta gelirli ve yüzde<br />

13’ü gelir düzeyi 5000 doların üzerindeki<br />

yüksek gelirli turistlerden oluşmaktadır.<br />

Bu turistlerin büyük bir çoğunluğu da<br />

Avrupa vatandaşlarından oluşmaktadır.<br />

Her şey da<strong>hi</strong>l sistemiyle çalışan tesisler<br />

başta Avrupa ülkelerinden İtalya,<br />

Yunanistan, Türkiye ve Fransa olmak<br />

üzere; Karayipler, Orta Amerika, Dominik<br />

Cumhuriyeti ve Tayland gibi diğer tüm<br />

turistik destinasyonlarda da faaliyetlerini<br />

sürdürmektedirler.<br />

Kitle turizminin gelişmesiyle birlikte<br />

gelişim gösteren paket turların içine uçak<br />

bileti, rehberlik <strong>hi</strong>zmetleri, havaalanı<br />

transferleri, konaklama, kahvaltı, öğle<br />

yemeği ve akşam yemekleri, ara öğünler,<br />

yerli ve yabancı sıcak-soğuk alkollü<br />

alkolsüz içecekler, sportif faaliyetler ve<br />

müşterilerin ihtiyaç duyabileceği tüm<br />

aktivite ve <strong>hi</strong>zmetlerin önceden belirlenen<br />

tek bir fiyat dâ<strong>hi</strong>linde satılmasıdır.<br />

Böylece her şey da<strong>hi</strong>l sistemde yapılan<br />

bir tatilin ana fikri; tatil süresince<br />

finansal işlemleri en aza indirmek, para<br />

harcamanın oluşturabileceği sıkıntı, stres<br />

ya da problemleri ortadan kaldırmak<br />

hedeflenmiştir.<br />

Sistem, ülkemizde özellikle son 10<br />

yılda büyük bir gelişme gösteren ilk<br />

uygulayıcıları Marco Polo ve Avrupa’nın<br />

en büyük turizm grubu olan TUI’ye bağlı<br />

Magic Life zincir işletmeleri olmak üzere<br />

birçok işletme tarafından uygulandığı<br />

görülmektedir.<br />

Sicilimiz temiz değil!<br />

Fakat bu sistemde işin bir de mutfak<br />

tarafı var ki, bu konudaki sicilimiz


maalesef <strong>hi</strong>ç de temiz değil! Yemek<br />

büfelerinde insanları adeta büyüleyen o<br />

görüntüler yok mu o görüntüler! Gelin<br />

görün ki ne kadar kaliteli sağlıklı olduğu<br />

da tam bir tartışma konusu. Kalitesini her<br />

anlamda kanıtlamış bir elin on parmağın<br />

geçmeyecek sayıdaki işletmeleri tenzih<br />

ederek söylüyorum, diğer bütün her<br />

şey da<strong>hi</strong>l otelleri sisteme yenik düşerek<br />

kalitelerinden ödün vermek zorunda<br />

kalmışlardır.<br />

Bundan 15 yıl öncesinde en kaliteli<br />

yemek dendiğinde ilk akla gelen 5 yıldızlı<br />

otellerin İtalyan ve Fransız restoranları<br />

olurken şimdilerde ne yazık ki bu kaliteli<br />

servisten ve yemeklerden söz etmek<br />

mümkün değildir. Büfedeki ürünlerin<br />

defalarca yıkanarak farklı soslarla tekrar<br />

sunulmasından tutun da bütün tatlıların<br />

karıştırılıp yaş pastaya iç malzemesi<br />

yapılması, kuzu eti diye <strong>hi</strong>ndi etinin<br />

servis edilmesi, içinde <strong>hi</strong>ç süt olmayan<br />

peynirler, tozlardan yapılmış sadece<br />

aromadan ibaret olan içeceklere kadar<br />

size daha neler neler sayabilirim.<br />

Peki soruyorum, bize tüm bunları<br />

yapmaya iten sebepler neler? Kendimizi<br />

göstermek mi? Pazarlama tarafında<br />

neden ilerleme kaydedemiyoruz, daha<br />

doğrusu <strong>hi</strong>çbir kimliği olmayan yemekleri<br />

sunarak sadece doyurma ve lezzet odaklı<br />

bir bakış açısı bizlere ne kazandırabilir<br />

soruyorum. Dünyada bütün gastronomi<br />

camiasının göz bebeği olan ülkemizin<br />

her tarafından ayrı güzellikler fışkırırken<br />

sabah akşam hazır soslarla yapılan<br />

yemekleri sunmak zorunda kalıyoruz,<br />

yetenekli aşçılarımız mı yok yoksa<br />

standartlaşmış yöneticiler bunlara<br />

müsaade mi etmiyor?<br />

Çalıştığım işletmelerde gördüğüm<br />

hatalardan biri de şu ki, otele Fransız<br />

misafirler geliyor diye menüye en<br />

alasından Fransız mutfağını sokmak<br />

isteyen yönetici yaklaşımları… İnsanlar<br />

ülke dışına seyahat ettiklerinde ilk<br />

ne yemek isterler? Elbette ki gittiği<br />

ülkenin mutfak kültürünü keşfetmek<br />

isterler öncelikle. Ayrıca sizin bir<br />

ülkenin yemeğini layıkıyla yapabilmeniz<br />

için o ülkenin orijinal malzemelerine<br />

ihtiyacınız vardır. Dünyanın neresine<br />

giderseniz gidin hatta İstanbul’da bile<br />

Gaziantep’teki yediğiniz baklavanın<br />

tadını alamazsınız. Böyle bir durumda<br />

Fransızlara, İtalyanlara kendi yemeklerini<br />

beğendirmeye çalışmak gibi bir gaflete<br />

düşüyorsunuz. Hem o mutfaklar<br />

bugünlere geldiyse, sırf kendilerine<br />

olan özgüvenlerinden ve geleneklerine<br />

bağlılıklarından kaynaklıdır. Bu iki<br />

ülkenin gastronomisine yön veren en<br />

önemli coğrafyada yaşadığımızı da<br />

unutmayalım derim.<br />

Benim bu konuda önerim şu olabilir,<br />

bir haftasını her şey dâ<strong>hi</strong>l otele ayıran<br />

yabancı misafire her gün faklı bir yörenin<br />

yemekleri servis edilebilir. Misal bir gün<br />

Karadeniz mutfağı veriyorsanız diğer<br />

günler Ege, Akdeniz, Marmara, Doğu ve<br />

Osmanlı lezzetleriyle devam ettirilebilir.<br />

Hadi bir adım daha öteye geçelim,<br />

madem lezzetin bir <strong>hi</strong>kayesi olmalı, o<br />

<strong>hi</strong>kayeyi yaşatmak için sıra gecesi gibi<br />

bizlere özgü geleneksel ritüellerimizle<br />

tattırabiliriz lezzetlerimizi. Hadi siz<br />

söyleyin, çok daha iyi olmaz mı?<br />

Canlandırın bir kere kafanızda, o tabak<br />

tabak doldurduğunuz büfelerde bu defa<br />

yöre konseptini o yörenin kıyafetlerini<br />

giydirdiğiniz personeller, büfe<br />

aranjmanları, müzikleri, yemek sonrası<br />

kültürlerin tanıtıldığı tiyatro gösterileri<br />

ve eğlenceleri ile taçlandırın. Ne yalan<br />

söyleyeyim, ben bile yazarken kendimden<br />

geçiyorum ki, gelen misafir nasıl<br />

hayranlık duymasın, heyecanlanmasın?<br />

İstemez misiniz ki, tatil için sizi tercih<br />

eden bir aile bavulunda sadece deniz kum<br />

güneş rutiniyle değil, bu defa ballandıra<br />

ballandıra anlatacakları dolu dolu<br />

<strong>hi</strong>kâyeleri ile vatanlarına dönsünler?<br />

Bu elbette ki ülkemizin gastronomisine ve<br />

yerel mutfakları ve üreticileri için büyük<br />

bir katkı ve de destektir. Asıl önemli<br />

mevzu da bu zaten. Bir yörenin mutfağı<br />

geliştikçe üreticiler daha çok çalışıp<br />

daha az göç edeceklerdir. Ekilmeyen<br />

dikilmeyen toprak kalmayacak, ülkemiz<br />

bu kısır döngüden kurtulacak, daha<br />

müreffeh ve daha üretken bir toplum<br />

haline gelecektir. Bunu sakın göz ardı<br />

etmeyelim.<br />

Ne kadar çeşit o kadar düşük kalite!<br />

İnsanların hayalleri ve sağlığı ile<br />

oynamaya kimsenin hakkı yok! Tatilcilerin<br />

her şey dâ<strong>hi</strong>l sistemde kontrollü para<br />

harcayarak tatil yapmak istemeleri<br />

onlara açık büfelerde ne olduğu belirsiz<br />

yemekleri sunma hakkını vermez size,<br />

vermemeli!<br />

İş tabii ki evvela biz şeflere, aşçılara<br />

düşüyor, önceliğiniz lütfen misafirlerinize<br />

olan sorumluluğunuz olsun. Sonrasında<br />

işletmenize ve personelinize olan<br />

sorumluluğunuzu zaten yerine getirmiş<br />

olacaksınız. Kaliteli ve kontrollü büfeler<br />

kurulmalı, çeşit sayıları düşürülmeli,<br />

ürün kalitesi arttırılmalı talep oluştuğu<br />

takdirde emin olun kaliteli ürünlerin<br />

fiyatları da ucuzlayacaktır. Siz siz olun<br />

“en ucuzunu getir, kalitesi önemli değil”<br />

mantığından kendinizi ve personelinizi<br />

uzak tutun!<br />

Bunun bir çözümü var elbette, büfelerde<br />

yapılan israf ile otelinize gelen<br />

misafirlerinizin tamamını en yüksek<br />

kalitede ürünlerle yapılmış 10-15 çeşit<br />

son derece sağlıklı ve lezzetli yemeklerle<br />

mutlu edebilirsiniz. Büfeleri ağzına kadar<br />

doldurmanın <strong>hi</strong>çbir mantığı yok.<br />

Bilinçli olmaz bu ülke vatandaşlarının en<br />

asli görevi olmalıdır!..


92<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro güncel<br />

Maraşım Sade 4kg reyon dondurma<br />

üstün lezzet ödüllü Maraşım reçetesiyle<br />

yeniden yorumlanıyor<br />

Golf’ün yenilikçi yaklaşımıyla piyasaya sunduğu, içeriğinde taptaze keçi<br />

sütü bulunan Maraşım, 4kg’lık sade reyon dondurmasının lezzetini, üstün<br />

lezzet ödüllü reçetesiyle üst boyutlara taşıyor.<br />

Her sezon dondurma severlere<br />

unutulmaz bir tat deneyimi yaşatan<br />

Golf, kaliteli malzemeleri, lezzeti ve<br />

üretim tekniğiyle Üstün Lezzet Ödülü’ne<br />

layık görülen Maraşım reçetesiyle yeniden<br />

yorumlanan 4 kg sade reyon dondurmasını<br />

tüketiciyle buluşturuyor. Ödüllü reçetesi,<br />

yoğun kıvamı ve benzersiz tadı ile<br />

Maraşım sade 4kg reyon dondurma,<br />

gerçek Maraşım lezzetini arayanların<br />

vazgeçilmezi oluyor.<br />

Golf’ün Kahramanmaraş’taki modern<br />

tesislerinde A<strong>hi</strong>r Dağı’nın eşsiz salebi ve<br />

taptaze keçi sütüyle, geleneksel yöntemler<br />

referans alınarak üretilen Maraşım 4kg<br />

sade reyon dondurma, “üstün lezzet<br />

ödüllü” Maraşım reçetesiyle yeniden<br />

yorumlanıyor.<br />

Türkiye’de ilk kez dondurma<br />

kategorisinde üstün lezzet ödülüyle<br />

onurlandırılan dondurma markası<br />

Maraşım ailesi ürünleri, 2016 yılında<br />

gerçekleştirilen ve binden fazla ürünün<br />

değerlendirildiği Uluslararası Lezzet ve<br />

Kalite Ödülü Yarışması’nda, Türkiye’de<br />

ilk kez dondurma kategorisinde üstün<br />

lezzet ödülüyle onurlandırılan dondurma<br />

markası olmuştur. “Yiyeceklerin Michelin<br />

Rehberi” olarak anılan Uluslararası Tat<br />

ve Kalite Enstitüsü (International Taste &<br />

Quality Institute- iTQi) tarafından verilen<br />

“Üstün Lezzet Ödülü”, 17 farklı ülkeden<br />

120 şef ve 12 içecek uzmanının yer aldığı<br />

yarışma jürisi tarafından, “kör tadım testi”<br />

yöntemiyle yapılan değerlendirmeler<br />

sonucunda dalında en iyilere veriliyor.


Restoran mı otelden çıkar,<br />

otel mi restorandan?<br />

Deniz Dikkaya<br />

Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel /<br />

Satış ve Pazarlama Direktörü<br />

- Resepsiyon, Nasıl yardımcı olabilirim?<br />

- Merhaba, yakınlarda yemek için tavsiye<br />

edeceğiniz nereler var?<br />

- Efendim arzu ederseniz otelimizin<br />

restoranını tercih edebilirsiniz.<br />

- Hımmm, peki ne tür mutfak servis<br />

ediliyor?<br />

- Dünya mutfağı efendim...<br />

Dünya mutfağı mı, yani Endonezya<br />

mutfağından Perkedel ile Jamaika<br />

Gizzadası aynı anda mı servis ediliyor.<br />

Bırakalım artık şu dünya mutfağı<br />

söylemini lütfen. Tabiri caizse çok banel<br />

oldu. Hepimiz bir şekilde dünyanın dört<br />

bir yanındaki otellerde kalıyoruz ki, bu<br />

oteller her şey da<strong>hi</strong>l olmadığı taktirde<br />

akşam yemeği için otelden kaçarcasına<br />

uzaklaşıp en iyi bilinen ve cebimizi fazla<br />

yormayacak ancak bir o kadar da lezzetli<br />

yemek mekanları arıyoruz değil mi?<br />

Birbirimize karşı dürüst olalım lütfen,<br />

otele gittiğimizde de yazının başında<br />

anlattığım diyaloglar geçmiyor mu<br />

aramızda?<br />

Yanıtınız bence kocaman bir “EVET”.<br />

Milyonlarca dolarlık yatırımlarla harika<br />

5 yıldızlı oteller yapıyoruz, dünya<br />

markası zincirlerin tüm standartlarını<br />

kabul ediyor ve buna uygun olarak<br />

kalitemizi şekillendiriyoruz, en lüks<br />

mobilyalı odalarda en pahalı yataklarda<br />

misafirlerimizi ağırlıyoruz. Ancak en<br />

güzel para kazanabileceğimiz kısmı<br />

atlıyor ve misafirlerimizi kendi otelimizin<br />

restoranında ağırlayamıyor, şu veya bu<br />

nedenden dolayı dışarıya kaçırıyoruz.<br />

Peki otel sektörü şimdiye kadar bu<br />

konuda neler yaptı? Sadece kaliteli otel<br />

restoranları yapıp, pahalı mutfaklar inşa<br />

edip, en kaliteli çatal bıçak takımlarına<br />

sa<strong>hi</strong>p olarak müşteri kazanılamayacağını<br />

sektör zor da olsa öğrenmeye başladı<br />

diyebilirim. Kazanmanın ilk adımı<br />

nereden mi başladı, tabii ki önce marka<br />

yaratmakla başladı. Herhangi bir yere<br />

gittiğimizde yemek için terci<strong>hi</strong>mizi<br />

başkalarının düşünceleri ve eleştirileri<br />

belirliyor artık. Kaçımız Gaziantep’e<br />

gittiğimizde “Bayazhan Restaurant’ta<br />

bir yuvalama, sonrasında kebabın tadına<br />

varılmalı” yorumunu okuyup koşa koşa<br />

aynısını yapmadık, kaçımız İzmir’e<br />

gittiğimizde 5 yıldızlı otelin restoranında<br />

değil de Kordon’daki “Deniz Restaurant’ın<br />

balık pastırmasını mutlaka tadın”<br />

paylaşımına kapılıp taksiye ”Kordona çek<br />

kardeşim” demedik?<br />

Yeni trendler artık otelcilere de kendi<br />

restoranlarını bir marka yapma<br />

konusunda özendiriyor, herhangi bir otel<br />

yatırımı planlanırken otelin isminin hangi<br />

otel zincirinden olacağı planlanırken otel<br />

girişindeki restoranın hangi markanın<br />

franchaise’ı olması gerektiğinin üzerine<br />

de günlerce kafa yoruluyor. Yani otelciler<br />

artık misafirlerinin etinden sütünden<br />

tam olarak yararlanılması için ona oda<br />

ve masaj haricinde yemek de satılması<br />

gerektiğini öğrenmeye başladılar. Otelin<br />

yiyecek içecek menüleri tesisin içindeki<br />

marka restoranların menülerine göre<br />

dizayn ediliyor.<br />

Başka ne mi var, tabii ki marka şefler!<br />

En kaliteli otellerin mutfaklarını çekip<br />

çeviren şefler otellerin restoranlarına<br />

da hakim olmaya başladıkça, kendi<br />

yaratıcı özelliklerini marka restoranların<br />

standartlarıyla birleştirerek otelin<br />

bilinirliğine ve gelirine de dolaylı olarak<br />

pozitif etki yapıyorlar. Yeni yetişen şef<br />

adaylarının hayallerini 5 yıldızlı otellerin<br />

mutfağını ve de tüm restoranlarını<br />

yönetmek süslüyor. Şefler doğru yolda!..<br />

Artık hem İstanbul’da hem de Anadolu’da<br />

otellerin bünyesinde marka restoranları<br />

görmeye başlıyoruz. Bunu çok iyi<br />

uygulayan otellerin de hakkını teslim<br />

etmek lazım. Örneğin Gaziantep’teki<br />

ünlü bir et restoranı şubesini geçen ay<br />

Samsun’daki 5 yıldızlı bir otelin içerisinde<br />

açma cesaretini gösterdi. Peki bunu<br />

sağlayan sebep neydi biliyor musunuz?<br />

Yanıtı çok basit, bu restoranın sosyal<br />

medyada kısa zaman içindeki yükselen<br />

başarı grafiği ve müşteri memnuniyetinin<br />

bir sonucuydu.<br />

Otelcilik koşullar ne olursa olsun her<br />

zaman gözde ve keyifli bir sektör. Ancak<br />

yaşadığımız ekonomik krizler ve siyasal<br />

belirsizlikler bu sektörün de kendi<br />

ayakları üstünde durmasını her geçen<br />

gün zorlaştırıyor. Otel yatırımcılarına ve<br />

yöneticilerine benim tavsiyem; gelirinizi<br />

maksimize etmek istiyorsanız otel<br />

restoranınızın konseptine ve markasına<br />

da en başından karar vermek için sektör<br />

profesyonellerine danışın, verdiğiniz<br />

kararınızın da arkasında durun!<br />

Unutmayın, otel misafirlerine <strong>hi</strong>zmet<br />

veren bir restoran değil, restorana<br />

gelen müşterilerinizin aynı zamanda<br />

konaklayabilecekleri bir otel yaratırsanız<br />

başarılı oldunuz demektir, benden<br />

söylemesi!


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

94 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gustonun yorumu<br />

Reha Tartıcı<br />

Gastronomi Yazarı<br />

Çanakkale’nin lezzet abidesi<br />

Yalova Restaurant<br />

Yalova Restaurant Çanakkale’ye gelindiğinde mutlak uğranılması gereken adreslerin<br />

başında yer alır. Bölgeye has lezzetleri, mezeleri, deniz mahsulleri, balık çeşitleri<br />

ve özellikle deniz kabukluları ile Boğaz kenarında adeta bir lezzet abidesi gibi 1940<br />

yılından beri <strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />

Hikayesi ise oldukça ilginçtir. Girit göçmeni olan Ziya<br />

Sürgit Çanakkale’de arıcılık yapmaktadır. Arıcılığın yanı<br />

sıra 1940 yılında Yalı Caddesi’nde küçücük bir dükkanda<br />

sektöre merhaba der. İlk başlarda tabelası bile yoktur. Herkes<br />

“Ziya’nın Yeri” olarak bilmektedir. Önceleri sadece akşam<br />

saatlerinde ayaküstü şarap içilen, sonrasında öğle saatlerinde<br />

çarşı esnafına yönelik yemek servisi veren bir lokantadır aslında<br />

burası. Yıllar çabuk geçer, işler büyür, artık bu işletmeye bir<br />

isim bulmak zamanı gelir. Ziya Bey, arıcılık yaparken kendisine<br />

destek, arılarına yuva olan Yalova Köyü’ne olan gönül borcunu<br />

ödemek için işletmesinin adını “Yalova” koyar. Bugün <strong>hi</strong>zmet<br />

verdiği yere 1972 yılında geçer. Kırk yılı aşkın süredir de<br />

aynı yerde misafirlerini bozulmayan <strong>hi</strong>zmet kalitesi ve eşsiz<br />

lezzetleriyle ağırlamaktadır.<br />

İki şubede de lezzet ve kalite aynı<br />

Bugün restoranın yönetiminde ailenin üçüncü kuşak temsilcisi<br />

Ertuğrul Sürgit ve eşi Didem Hanım var. Aralarında iş bölümü<br />

yapmışlar. Ertuğrul Bey Çanakkale’deki, Didem Hanım ise 2016<br />

yılında Bozcaada’da açılan şubeyi yönetiyor. Şubeleşmenin<br />

getirdiği dezavantajları yaşamamak için büyük çaba sarf<br />

ediyorlar. En büyük iddiaları, iki şubede de lezzetin ve kalitenin<br />

aynı olması. Bunda uzun yıllardır aynı mutfak ve servis ekibiyle<br />

çalışmalarının önemli bir rolü var. Asla doğal olmayan malzeme<br />

ve ithal deniz ürünlerini mutfaklarına sokmuyorlar.Mekan,<br />

deniz kabukluları konusunda oldukça iddialı. Menüye de bu<br />

yansımış. Kısacası bu konuda alternatifiniz oldukça fazla.<br />

Ama Kuzey Ege ve Akdeniz mutfağının olmazsa olmaz otları<br />

konusunda da iddialılar. Bu noktada sadece restoran için ot<br />

toplayan “Otçu İdris Amca”nın da hakkını teslim etmek lazım.<br />

Ege ile Marmara denizinin buluşma noktası olan Çanakkale tuz<br />

oranı olarak balıkların yaşaması ve yetişmesi için ülkemizdeki<br />

en ideal noktalardan biri. Bu özel konum bölgedeki balık<br />

çeşitliliğini de arttırıyor. Yalova Restaurant da şehrin bu<br />

özel konumundan yararlanarak menüsünde yer alan taze<br />

ve lezzetli balık çeşitleriyle öne çıkıyor. Mezeler konusunda<br />

da iddialarını sürdürseler de karnınızı meze ile doyurmayın.<br />

Buraya geldiğinizde kalamar, ahtapot ve deniz kabuklularını<br />

denemeden masadan kalkmayın derim.


Huzur ve lezzeti<br />

Kalamış’ta buluşturan By<br />

Esat<br />

İstanbul’un şarkılara konu olan semti<br />

Kalamış pek çok lezzet durağına ev<br />

sa<strong>hi</strong>pliği yapıyor. Doğaldır ki her işletme<br />

farklı yönüyle öne çıkıyor. Bunlardan biri<br />

de huzurlu ve keyifli bir ortamı kendine<br />

has özel lezzetlerle buluşturan “By Esat”.<br />

Rahat, şık ve ferah bir dekorasyona<br />

sa<strong>hi</strong>p. Kendinizi evinizdeymiş kadar rahat<br />

<strong>hi</strong>ssediyorsunuz.<br />

Bunda meslek hayatına mutfaktan<br />

en iyi balığı sunabilmek için balıklarını<br />

amatör balıkçılardan temin ediyor. Deniz<br />

mahsullerine büyük bir özen gösteriyor.<br />

Esat Bey kendisinin yemeyeceği <strong>hi</strong>çbir<br />

ürünü servise çıkartmıyor.<br />

Otlar günlük olarak bölgeden taze taze<br />

geliyor ve mezelerin lezzetine lezzet<br />

katıyor. İstanbul’da yemeye alışık<br />

olmadığınız pek çok Ege mezesini burada<br />

deneme şansına sa<strong>hi</strong>psiniz. Mezelerin<br />

başlayıp, bir restoranın her kademesinde<br />

çalışarak, deyim yerindeyse çekirdekten<br />

yetişmiş biri olarak kendi yerini kendi<br />

adıyla açan Esat Çek’in rolü çok büyük.<br />

Esat Bey ve ekibi <strong>hi</strong>jyen ve kaliteden<br />

asla taviz vermiyorlar. Onlar için<br />

müşteri memnuniyeti her şeyin önünde<br />

geliyor. Bir tek misafiri bile yüzü asık<br />

uğurlamamak için ellerinden geleni<br />

yapıyorlar. Servis konusunda gösterilen<br />

özen mutfak ekibinin sunumlarıyla<br />

birleşince ortaya özel bir lezzet deneyimi<br />

çıkıyor.<br />

Ege nostaljisi<br />

By Esat’ın menüsü Ege mutfağı ağırlıklı<br />

olarak tasarlanmış. Cunda’dan gelen<br />

ege otları ve Ege mutfağının olmazsa<br />

olmaz lezzetleriyle misafirlerine bir<br />

Ege nostaljisi yaşatıyorlar. Söz konusu<br />

Ege mutfağı olunca balığın yeri ve<br />

önemini tartışmaya gerek yok. By Esat<br />

yanı sıra deniz mahsulleri ve kabukluları<br />

konusunda da oldukça iddialılar.<br />

Mekana geldiğinizde mezelerin tadına<br />

bakın ama ara sıcaklara ve deniz<br />

kabuklularına mutlaka yer ayırın. Her<br />

balık lokantasında bulamayacağınız farklı<br />

lezzetleri menüde göreceksiniz.<br />

By Esat’ın mostrası her daim<br />

taze ve zengindir. Sevdiğiniz ya da<br />

damağınıza uygun balığı bulabilirsiniz.<br />

Ama bu konuda zorlanacağını<br />

düşünenlerdenseniz kararı deneyimli<br />

servis ekibine bırakmalısınız. Damağınıza<br />

en uygun öneriyi sunacaklarından emin<br />

olabilirsiniz. Çünkü Esat Çek ve ekibi her<br />

misafirle birebir ilgilenip onların burada<br />

huzuru lezzet ile buluşturarak keyifli bir<br />

deneyim yaşamaları için büyük gayret<br />

sarf ediyorlar.<br />

“Favori lezzetlerim arasında<br />

Balık Pizza, Deniz Mahsulleri<br />

Merzane, Balık Simit,<br />

Lavunya, Ispanaklı İstiridye,<br />

Tarak Graten ve Deniz<br />

Kestanesini sayabilirim. Bu<br />

kadar meze ve ara sıcağın<br />

üzerine balık yenir mi<br />

dememek için meze ve ara<br />

sıcakları paylaşımlık olarak<br />

sipariş vermek en doğru<br />

seçenek olacaktır.”


96<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gustonun yorumu<br />

“Hangover”<br />

Çanakkale’nin<br />

buluşma noktası<br />

Gencinden yaşlısına, öğrencisinden<br />

beyaz yakalısına kadar oldukça<br />

geniş bir müşteri profili var.<br />

Ertan Yılmaz “Hangover”ı 2010 yılında<br />

Eskişe<strong>hi</strong>r’de kurmuş. O zamanlar<br />

27 yaşındaymış. Genç bir girişimci<br />

olarak yola çıktıktan sonra 2012 yılında<br />

Çanakkale’deki şubeyi açmış. Şu anda<br />

Çanakkale’nin en popüler işletmelerinden<br />

biri Hangover.<br />

Genç ağırlıklı bir müşteri kitlesi var.<br />

Çalışanları da oldukça genç hatta<br />

yüzde 70’i öğrenci. En güzel yanı da her<br />

fakülteden çalışanın olması. Bu çeşitlilik<br />

kadar devam ediyor. İnsan kendine<br />

acaba mekanın adına uygun olarak<br />

“Akşamdan kalmaları mı düşündüler?”<br />

diye sormadan edemiyor. Kahvaltı<br />

menüsü oldukça zengin ve doyurucu.<br />

Aslına bakarsanız sadece kahvaltı değil,<br />

menüde yer alan her yemeğin porsiyonu<br />

oldukça büyük. Fiyat kalite performansı<br />

ise oldukça makul seviyede.<br />

Menüde dikkatimi çekenlere gelince.<br />

İlk sıraya hamburgerleri koyarım.<br />

Köfteleri %40 koyun yüzde 60 dana etiyle<br />

hazırlanıyor. Yağ dengesi iyi seviyede.<br />

Pişirilme kıvamı ideal. Kullanılan<br />

müşteri ilişkilerine de büyük bir zenginlik<br />

katıyor. Müşteri ve çalışanlar genç olunca<br />

bu dekorasyona da yansımış doğal olarak.<br />

Sıcak, samimi ve rahat bir dekorasyona<br />

sa<strong>hi</strong>p olan Hangover başta Anzaklar<br />

olmak üzere şe<strong>hi</strong>rde yabancıların en fazla<br />

tercih ettiği mekanların başında geliyor.<br />

Şef Batuhan Yıldız yönetiminde<br />

Hangover’ın mutfağı da genç ve başarılı<br />

şef Batuhan Yıldız’a emanet edilmiş.<br />

Menü oldukça zengin. Kahvaltıdan<br />

pizza çeşitlerine, salatalardan makarna<br />

seçeneklerine, burgerlerden steak<br />

çeşitlerine kadar dünya mutfağından<br />

farklı örnekleri bulmak mümkün.<br />

Kahvaltı servisi sabah saat dokuzda<br />

başlayıp öğleden sonra saat 16’ya<br />

Adına bakıp buraya<br />

sadece akşamdan<br />

kalanlar geliyor diye<br />

düşünmeyin. Türkiye’nin<br />

en güzel şe<strong>hi</strong>rlerinden<br />

Çanakkale’nin günün<br />

neredeyse her saati dolu<br />

olan buluşma noktası<br />

burası.<br />

soslar gayet dengeli. Etin lezzetini<br />

bastırmıyor. Hamburger ekmeklerini<br />

kendileri üretiyorlar. Bu konuda oldukça<br />

başarılılar. Bu başarı pizza çeşitlerine de<br />

yansımış. Pizzaların hamurunu incecik<br />

açıyorlar. Malzemesi bol ve kalitesi<br />

gayet iyi. Pişirilme süresi iyi ayarlanmış.<br />

Pizzanın üzerindeki malzemeler<br />

yanmamış, hamur kavrulmamış olarak<br />

masanıza geliyor.<br />

Son notum steak çeşitleri ile ilgili olacak.<br />

Özellikle Lokum denemek istedim.<br />

Sosla hata kapama şansları olmasın<br />

diye. Etin kalitesi ve pişirilme dengesi<br />

mükemmeldi. İdeal şekilde mühürlendiği<br />

ve pişirildiği için suyunu kaybetmemişti.<br />

Bu kadar geniş bir menüde gösterdikleri<br />

özen ve yakaladıkları başarı için Batuhan<br />

Yıldız ve ekibini tebrik etmek lazım.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

98 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

ESER’li öğrenciler artık sertifikalı aşçı<br />

Eyüpsultan ilçesi ve çevre ilçelerde bulunan zi<strong>hi</strong>nsel ve fiziksel engelli<br />

bireylerin, iyileştirme amaçlı el becerilerini geliştirmeye yönelik ve onların<br />

sosyal hayata adapte olmalarını amaçlayan Engelliler Sürekli Eğitim ve<br />

Rehberlik Merkezi’nde (ESER), geleceğin aşçılarını yetiştirdi. Gerekli eğitimleri<br />

alan ve eğitim sürecini başarı ile tamamlayan 9 öğrenci aşçılık ve servis<br />

komisi eğitim sertifikalarını almaya hak kazandı. Milli eğitim bakanlığı onaylı<br />

sertifikalar sayesinde öğrenciler engelli çalıştırmak isteyen kafeler, kurumsal<br />

is yerleri ve restoranlarda istihdam edilebilecekler.<br />

Kalamış’ın tadını Jigger<br />

Roof Bar’da çıkarın<br />

Wyndham Grand Kalamış’ın teras katında bulunan Jigger Roof<br />

Bar, keyfine doyum olmaz manzarası eşliğinde egzotik yaz<br />

kokteylleri ile Anadolu Yakası’nın eğlence hayatına bambaşka<br />

bir renk katıyor. Şık bir ambiyansa sa<strong>hi</strong>p Jigger Roof Bar’da<br />

keyifli happy hour partileri ile günün stresini atarken, ödüllü<br />

şef Mehmet Yalçınkaya’nın mutfağından çıkan leziz yemeklerin<br />

tadına varabilirsiniz. Günün her saati ayrı bir tada sa<strong>hi</strong>p olan<br />

mekanda, kendinizi güney sa<strong>hi</strong>llerinin eğlenceli ortamında<br />

<strong>hi</strong>ssedeceksiniz.<br />

Kahve Dünyası’ndan yepyeni bir lezzet<br />

Kruvasantin<br />

Kahve Dünyası, misafirlerini yeni lezzeti kruvasantin ile<br />

tanıştırıyor. Her gün mağazalarda pişirilen sıcacık kruvasantin,<br />

kalbinde bir top kaymaklı dondurmayı saklıyor. Bu yeni tatlı,<br />

doyumsuz tadıyla yazın vazgeçilmez lezzeti olacak. Kahve<br />

Dünyası mağazalarında her gün taze olarak pişirilen, sıcak<br />

badem kremalı ve badem krokanlı kruvasan’ın kalbinde kaymaklı<br />

dondurmayı saklayan kruvasantin, lezzeti doruklara çıkaracak.<br />

Fırından çıkmış sıcacık kruvasanı buz gibi dondurmayla<br />

buluşturan kruvasantin, hem görüntüsü hem de tadıyla<br />

alışkanlık yapacak.<br />

Kilikya Şalgam gıda<br />

alıcılarıyla buluştu<br />

30‘u aşkın ülkeye ihracat yapan Kilikya Şalgam, 11-15 Temmuz<br />

<strong>2018</strong> tarihlerinde, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu, Türkiye<br />

İhracatçılar Meclisi ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri organizasyonunda<br />

gerçekleştirilen Gıda Ticaret Heyeti gezisinde Japonya’nın önemli<br />

gıda profesyonelleri ile yüz yüze iş görüşmeleri yaptı. Japonya ile<br />

yapılan ekonomik bağlantıların yanı sıra program kapsamında “Türk<br />

Gıda Ürünleri Festivali “gerçekleştirildi. Festivalde Japon halkının<br />

beğenisine sunulan gıda ürünlerinin yanı sıra şalgam tadımları<br />

büyük beğeni kazandı.


Gaziantep mutfağı hayran bıraktı<br />

Ege Bölgesi’nin kapasite olarak en büyük turizm tesisi olan Hapimag Sea<br />

Garden Resort Bodrum, unutulmaz tatil deneyimin yanı sıra misafirlerine<br />

sunduğu yöresel lezzetlerle de öne çıkıyor. Yalıçiftlik’te, 191 dönüm arazi<br />

üzerine kurulu Sea Garden’da düzenlenen Gaziantep Yemekleri Haftası,<br />

birbirinden ünlü şeflerin hazırladığı yemekler ile adeta şölen havasında geçti.<br />

23-27 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen etkinliğe katılan misafirler,<br />

eşsiz et yemekleri ve kebaplarının yanı sıra birbirinden lezzetli tatlılarıyla<br />

da damaklarda unutulmaz bir tat bırakan Antep mutfağına hayran kaldı.<br />

Gaziantepli şeflerle birlikte Hapimag Sea Garden Resort Bodrum’un Executive<br />

Şefi Orhan Demirok ve ekibinin pişirdiği yemekleri tadan misafirler, bir<br />

yandan UNESCO’nun “yaratıcı şe<strong>hi</strong>rler ağı”nda gastronomi dalında yer bulan<br />

Gaziantep’i tanıma fırsatı bulurken, bir yandan da düzenlenen sokak festivalleri<br />

ile doyasıya eğlendi.<br />

Polonez lezzetleri ev dışında!<br />

30 yıllık lezzet tecrübesiyle, öncelik olarak gıda güvenliğini ve kaliteyi ilke edinen ve 120 adet<br />

ürün gamına sa<strong>hi</strong>p olan Polonez, ev dışı tüketim alanlarında da lezzet ve kalite farkıyla dikkat<br />

çekiyor. Toptan satış kanallarındaki ürünlerini ‘’Polonez Chef’’ markası çatısında sunan Polonez;<br />

otel, cafe, restoranların menülerindeki yemeklerde yer alarak evinizdeki Polonez kalitesi ve<br />

lezzetini ev dışı tüketim alanlarına da taşıyor. Polonez Chef ürün gamında blok ve dilimli jambon<br />

çeşitleri (Dana Hindi Piliç), dilimli sucuk, blok ve dilimli salam çeşitleri (Dana, Hindi) yer alıyor.<br />

Polonez Chef, blok ve dilim sayısı belirli olan dilimli paketlenmiş ürünleri ile profesyonellere<br />

özel çözümler sunuyor.<br />

Yaz mevsimine tatlı veda<br />

Hazırladığı sürpriz tatlarla yılın her dönemine lezzet katan<br />

Wish More Hotel Istanbul, yazın son demlerini Çikolatalı ve<br />

Kahve Aromalı Parfe ile şenlendirirken, sonbahara da leziz bir<br />

başlangıç fırsatı sunuyor. Lüks otelin yetenekli ve tecrübeli<br />

şeflerinin özenle hazırladığı bu özel tatlıda, benmari usulü<br />

eritilen bitter çikolata, file fıstık, vanilya ve kahve özü, bembeyaz<br />

krema ile buluşarak her kaşıkta ayrı bir mutluluk yaşatıyor.<br />

Yemeksepeti tatlı aşkımızı araştırdı:<br />

Her ay bir milyon tatlı siparişi veriyoruz<br />

Türkiye’nin dört bir yanından her gün yaklaşık 31 bin<br />

porsiyon tatlı siparişinin verildiği Yemeksepeti, tatlı aşkımızın<br />

detaylarını inceledi. Araştırmanın sonuçlarına göre; en çok<br />

sipariş edilen 5 tatlı; çikolatalı sufle, künefe, fırın sütlaç,<br />

waffle ve profiterol oldu. Yemeksepeti’nde binlerce çeşit tatlı<br />

bulunuyor ve tatlı siparişlerinde her yıl ortalama yüzde 55<br />

artış yaşanıyor. Sipariş sayısının en yüksek olduğu ay Aralık,<br />

gün ise Pazar. Siparişlerinde tatlı oranı en yüksek şe<strong>hi</strong>rler<br />

sıralamasında İstanbul, Erzurum ve İzmir ilk 3’te yer alırken;<br />

sırasıyla Ankara, Nevşe<strong>hi</strong>r, Rize, Gaziantep, Sakarya, Kocaeli<br />

ve Karaman ilk 10’da yer aldı. Bu illerde ülke genelinde<br />

olduğu gibi çikolatalı sufle, fırın sütlaç, künefe ve waffle en<br />

çok tercih edilen lezzetler oldu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

100 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

World Class Türkiye <strong>2018</strong><br />

birincisi açıklandı<br />

“World Class Presents: One Fine Night” etkinliği İstanbul<br />

Boğazı’nın büyüleyici manzarası eşliğinde 25 Temmuz akşamı<br />

gerçekleştirildi. Davetlilerin canlı müzik, lezzetli ikramlar ve<br />

ünlü bartender’ların hazırladığı içeceklerle doyasıya eğlendiği<br />

gecede, zorlu yarışma etaplarını başarıyla tamamlayan Gökhan<br />

Kuşoğlu da “World Class Türkiye Birincisi oldu. Kuşoğlu, Eylül<br />

ayında Berlin’de düzenlenecek finallerde Türkiye’yi tesmsil<br />

edecek.<br />

Mevsimin en taze balıkları<br />

Lacivert’te<br />

Boğaz’a hakim konumu ve kaliteli <strong>hi</strong>zmet anlayışı ile İstanbul’un<br />

en seçkin restoranları arasında yer alan Lacivert, mevsimin en<br />

taze balıklarını ve Türkiye’nin farklı yörelerinden otları en uygun<br />

pişirme yöntemlerini kullanarak misafirlerinin beğenisine sunuyor.<br />

Lacivert’in Ağustos ayına özel olarak sunduğu sardalya balığı, Ege<br />

yöresine ait deniz fasulyesi ile servis ediliyor.<br />

Türk<br />

kahvesi,<br />

yeni<br />

ufuklara<br />

açılıyor!<br />

Meksikalı’dan, elle yenen orjinal<br />

lezzet TACO<br />

Meksika mutfağı denilince ilk akla gelen lezzet, tortilla<br />

ekmekleriyle hazırlanan Taco’lardır. İstanbul’un Meksikalısı<br />

Ranchero, Nişantaşı, Suadiye ve Watergarden şubelerinde<br />

ağırladığı misafirlerine, mönü yenileme döneminde Meksika’dan<br />

gelen şefle birlikte reçetelerini oluşturduğu yeni taco<br />

yemeklerinden sunuyor.<br />

Uluslararası ZUCHEX Züccaciye, Ev Eşyaları, Dekoratif<br />

Ürünler ve Elektrikli Ev Gereçleri Fuarı, sergilenen ürün<br />

çeşitliliğinin yanı sıra dört güne yayılan kültürel etkinlikleriyle<br />

de göz dolduruyor. Zuchex <strong>2018</strong> kapsamında, Türk Kahvesi<br />

Kültürü ve Araştırmaları Derneği’nin desteğiyle ilk kez<br />

gerçekleştirilen “Türk Kahvesinde Yeni Ufuklar” etkinliğinde,<br />

ünlü kahve markalarının yarattığı farklı harmanlarla<br />

hazırlanan Türk kahveleri 4 kategoride yarışacak. Fuar<br />

alanına kurulacak özel meydanda 4 gün boyunca kahve<br />

makinesi ve elektrikli cezveleriyle yer alacak firmalar,<br />

ziyaretçilere Türk Kahvesi şöleni yaşatacaklar.


Günaydın’dan Dubai’ye 2. şube<br />

Türkiye’nin et konusundaki en iddialı restoranı Günaydın, Birleşik Arap<br />

Emirlikleri’ndeki ikinci şubesini Köfte & Döner konsepti ile Dubai Mall’da açtı. Dubai<br />

Mall’da Köfte & Döner konsepti ile misafirlerini ağırlamaya başlayan Günaydın, uygun<br />

fiyatlı zengin menüsü ile self-servis olarak <strong>hi</strong>zmet veriyor. Misafirlerinin beklentilerini<br />

ve alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak Dubai Mall’a özel menüsüne yeni<br />

lezzetler de ekleyen Günaydın Köfte & Döner, alışveriş merkezi ziyaretçilerini, bölge<br />

sakinlerini ve turistleri geleneksel Türk mutfağıyla buluşturuyor.<br />

ISS Catering’e yeni genel müdür<br />

ISS Türkiye grup şirketi ISS Catering Genel Müdürlüğü görevine<br />

Süleyman Bilici atandı. İmalat, tedarik zinciri ve satın alma<br />

alanlarında 25 yılın üzerinde deneyimi bulunan Bilici’nin, ISS<br />

Türkiye’nin en önemli şirketlerinden ISS Catering’e tecrübesiyle<br />

büyük bir ivme kazandırması bekleniyor. Üniversite eğitimini<br />

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde<br />

tamamlayan Süleyman Bilici, uluslararası deneyime sa<strong>hi</strong>p, çokdilli<br />

bir yönetici olma özellikleriyle de dikkat çekiyor.<br />

Nespresso’dan yeni<br />

‘Master Origin’ kahve serisi<br />

Nespresso kahve uzmanlarının titiz çalışması ile beş özel kahve çekirdeğinden<br />

yaratılan Nespresso Master Origin serisi, beş mükemmel farklı topraktan ilham<br />

alıyor. Zengin ve odunsu notalara sa<strong>hi</strong>p Indonesia, çiçeksi ve canlı Et<strong>hi</strong>opia, yoğun<br />

ve baharatlı India, tatlı ve harmonik tadıyla Nicaragua, meyvemsi ve dolgun tadıyla<br />

Colombia karşınızda. Sumatra’nın ormanlık dağlarından, Nikaragua’nın vadilerine<br />

kadar en iyi kahve kaynağını araştıran Nespreso uzmanlarının; Etiyopya’dan<br />

Endonezya’ya, Hindistan’dan Kolombia’ya kadar titizlikle beğeniye sunduğu yeni<br />

Master Origin kahveler, eşsiz lezzetleri ile damaklarda unutulmaz izler bırakıyor.<br />

Pera Müzesi’nde<br />

uzun cuma<br />

Pera Müzesi’nde yer alan Pera Café, sanat dolu bir günün ardından<br />

soluklanmak veya gündelik koşuşturmacanın yorgunluğunu atmak<br />

isteyenler için bulunduğu bölgede alternatif bir mekân oluşturuyor.<br />

Café’nin menüsünde bulunan birbirinden lezzetli kahveler, meyve<br />

kokteylleri, atıştırmalıklar ve nitelikli pastacılık ürünleri, sergi öncesi<br />

veya sonrası keyifli molalara eşlik ediyor. Menüde ayrıca sandviçler,<br />

salatalar ve makarna çeşitlerinin yanı sıra vejetaryenler için de<br />

seçenekler bulunuyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

102 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

gastro aktüel<br />

Gastronomi dünyasının yeni<br />

şampiyonu ödülüne kavuşacak<br />

Küresel gıda lideri Barilla, dünyanın dört bir yanından en yetenekli 18 şefi 7’nci<br />

kez Dünya Makarna Şampiyonası’nda ağırlayacak. İtalyan yemek kültürünün en<br />

önemli unsurlarından biri olan domates soslu makarnaya kendi yorumunu katacak<br />

18 şef, iki gün boyunca dünyaca ünlü şefler karşısında kıyasıya yarışacak. Bu yıl<br />

Dünya Makarna Günü’nde “Eat positive / Olumlu beslen” temasıyla düzenlenecek<br />

olan şampiyonada, gastronomi dünyasının yeni kralı 25 Ekim’de tacına kavuşacak.<br />

Şampiyonada Türkiye’yi bu yıl Sadık Ilgaz temsil edecek.<br />

Happy Moon’s’tan büyük anlaşma<br />

Türkiye’de büyük porsiyonları uygun fiyata konforlu ortamlarda sunmayı ve lüksü<br />

erişilebilir hale dönüştürmeyi ilke edinen Happy Moon’s, lezzet severler ile bu sefer<br />

Sabiha Gökçen havalimanında buluşacak. Sabiha Gökçen havalimanında açılacak<br />

Happy Moon’s için dünya çapında havalimanlarında ve otoyollarda yenilikçi yemek<br />

mekanları oluşturan lider işletme HMSHost firması ile anlaşma imzalandı. HMSHost<br />

gezginler için dünyanın en büyük gıda ve içecek <strong>hi</strong>zmetleri sağlayıcısı Autogrill Group<br />

bünyesinde bulunmakla birlikte dünya çapında 57.000’den fazla çalışanı ve yıllık 4,6<br />

milyar euro satışla, seyahat edenlere yerel, bölgesel ve uluslararası markaların<br />

benzersiz bir karışımını sunuyor.<br />

TAB Gıda<br />

İspanya’ya<br />

örnek oldu<br />

Hızlı servis restoran sektöründe<br />

23 yılı aşkın tecrübesiyle<br />

Türkiye pazarında birçok alanda<br />

sektöre öncülük eden TAB<br />

Gıda’nın, çalışan mutluluğunu ve<br />

verimliliğini arttırma hedefiyle<br />

restoranlara özgün olarak<br />

tasarladığı ve yüksek verim aldığı<br />

insan kaynakları uygulaması<br />

“Teşvik Sistemi”, İspanya Burger<br />

King tarafından model alındı.<br />

Restoran Teşvik Programı’nda<br />

dört kriter esas alınıyor. Bu<br />

dört ana kriteri; restoranların<br />

eğitime verdikleri önemi<br />

artırmak için yetiştirilen eleman<br />

sayıları, restoranların kalite ve<br />

standartlarını yüksek tutabilmek<br />

için denetim skorları, insan kaynağı sirkülasyon oranını azaltmak için<br />

personel çıkışları ve son olarak da müşteri memnuniyeti ve personel<br />

teşviki için uygulanan pazarlama kampanyaları sonuçları oluşturuyor.<br />

Özel<br />

kremasıyla<br />

lezzetler<br />

katlanıyor<br />

Şeflerin mutfaktaki yardımcısı Ülker Eksper, güçlü AR-<br />

GE’siyle müşterilerine özel reçeteler geliştirmeye ve<br />

lezzetli menüler hazırlamak için güvenilir bir adres olmaya<br />

devam ediyor. Ülker Eksper’in tüketicisiyle geçtiğimiz yıl<br />

buluşturduğu, sütle bitkisel yağın kusursuz uyumundan<br />

ortaya çıkan Ülker Bizim Krema profesyonel ihtiyaçlara<br />

uygun içeriğiyle ilk günden bu yana profesyonellerin<br />

en çok tercih ettiği kremaların başında geliyor. Şeker<br />

içermeyen yapısı, çırpma işlemine uygunluğu, ısıya ve aside<br />

dayanıklılığıyla kusursuz tariflere imza atan Ülker Bizim<br />

Krema, sıcak uygulamalarda kesilmemesiyle de şeflerin<br />

hayatını kolaylaştırıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

104 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar<br />

Hotel Show Dubai’e katılmak<br />

için 6 önemli nedeniniz var!<br />

16-18 Eylül tarihlerinde<br />

Dubai Dünya Ticaret<br />

Merkezi’nde gerçekleşecek<br />

olan Hotel Show Dubai<br />

Fuarı’nı ajandanıza<br />

kaydetmeniz için 6 önemli<br />

nedeniniz var!..<br />

Orta Doğu’nun lider konaklama<br />

fuarı olan Hotel Show Dubai, Eylül<br />

<strong>2018</strong>’de yapılacak ve organizatörler<br />

bu buluşma için bugüne kadarki en iyi<br />

ağırlama deneyimini vaat ediyor. 30<br />

binden fazla uluslararası karar verici<br />

profesyoneli buluşturan fuar, Körfez’in<br />

durmadan gelişen otel sektörü için<br />

büyük bir platform olma özelliğine<br />

sa<strong>hi</strong>p. The Hotel Show fuarına genel<br />

müdürler, satın alıcılar, restorancılar<br />

ve geliştiriciler ziyaret deneyiminin akla<br />

gelebilecek dekorasyon, mobilya ve<br />

oda içi teknolojilerinden yiyecek içecek<br />

malzemeleri, spor salonu ve dinlenme<br />

donanımlarına kadar her unsuruna sa<strong>hi</strong>p<br />

olabilirler.<br />

Bu sene 19.su düzenlenecek olan devasa<br />

fuar, Dubai Dünya Ticaret Merkezi’nde 7<br />

hole yayılmış olacak. Modern konaklama<br />

sektörünün 360 derece vitrini olan<br />

bu fuarda; eğitimler, kutlamalar<br />

ve tanımlamalarla birlikte sektörün<br />

Orta Doğu’daki bugünü ve geleceği<br />

ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.<br />

16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek fuarı<br />

ajandanıza kaydetmeniz için 6 sebep:<br />

1.Orta Doğu Liderlik Konferansı<br />

The Hotel Show Dubai 3 günlük fuar<br />

süresi boyunca, 50’den fazla tümü genel<br />

müdür pozisyonu ve üzerinde olan<br />

konuşmacı portföyü ile oldukça etkileyici<br />

sunumlarla ziyaretçileri karşılayacak. Son<br />

yılın konuşmacıları DTCM Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Issam Kazim’ın yanı sıra Accor,<br />

Marriott, Waldorf Astoria, Oberoi, Roda,<br />

Ritz-Carlton, Radisson, Four Seasons,<br />

Jumeirah Grup gibi lider otel markalarının


çoğu ile birlikte Expedia, JLL, STR Global<br />

gibi sektörel konuşmacılar ve Booking.<br />

com da Orta Doğu Liderlik Konferansı’na<br />

da<strong>hi</strong>l edildi.<br />

2.Orta Doğu Kat Sorumluları<br />

Şampiyonlar Ligi<br />

Heyecan verici yaşam konsepti: tipik<br />

otel odaları yatak, perde, döşeme ve<br />

eğlence araçları ile peş peşe kurularak<br />

tamamlanıyor. Ve ardından darmadağın<br />

ediliyor! 2 ekip kafa kafaya vererek<br />

yalnızca 7 dakika içinde odaları<br />

düzenlemeye koyuluyor. Yarışma ilk kez<br />

geçen yılın fuarında yapıldı ve yarışmaya<br />

katılımda bütün oteller da<strong>hi</strong>l edildi.<br />

Özellikle sahneye ilk kez çıkıp kazanan<br />

Fairmant Dubai bu sene tacını elinde<br />

tutabilecek mi?<br />

3.Orta Doğu Ağırlama Ödülü<br />

Otel sanayi içinde saygın bir yeri olan<br />

Orta Doğu Hotel Ödülleri geçen yıla<br />

göre daha yansıtıcı olması için ismini<br />

değiştirdi. Şu an Orta Doğu Ağırlama<br />

Ödülleri yalnızca otelleri kapsamıyor;<br />

bölgeye turistleri cezbeden restoranlar,<br />

barlar, spalar, spor tesisler, etkinlik ve<br />

gece hayatı mekanlarını da kapsıyor. Üç<br />

günlük birleşimin merkezi, sosyal ve ağ<br />

fonksiyonları olarak bilinen ve fuarın ilk<br />

gecesinde Ritz-Carlton DIFC otelinin<br />

bale salonunda yapılacak olan ödüller<br />

17 kategoride düzenleniyor ve geçen<br />

yıl boyunca Orta Doğu’nun hareketli<br />

ağırlama endüstrisinde öne çıkan en<br />

önemli mekanları ve projeleri kutluyor.<br />

4. Şefin Sofrası<br />

Fuar esnasında yapılacak olan yarışma,<br />

bölgenin lider <strong>hotel</strong> mutfaklarında<br />

gerçekten ısıyı yükseltecek! Şefin Sofrası,<br />

şefleri ve 12 Orta Doğu otelini birbirlerine<br />

karşı zamanlı yemek yarışması gibi<br />

programlarla rekabete sokacak. Yarışma<br />

için gerekli malzemeler ise geri sayım<br />

tik takları olana kadar açıklanmayacak.<br />

Carrefour tarafından desteklenen ve<br />

4 uzman şefin jüri üyeliğini yapacağı<br />

yarışma, Emirates Aşçılık Derneği<br />

Başkanı Şef Uwe Micheel önderliğinde 3<br />

saat sürecek mücadeleye sahne olacak.<br />

Günlük, 3 dolu dolu öğle yemeği ve 3<br />

akşam yemeği menüsü hazırlanacak.<br />

Eğer ısıya katlanabilirseniz!<br />

5.CIAAD Konuşmaları<br />

The Hotel Show fuarı için Dubai temelli<br />

Uluslararası Mimarlık ve Tasarım<br />

Akreditasyon Meclisi (CIAAD) tarafından<br />

özel olarak düzenlenen etkinlik 3 gün<br />

gündemde olup, etkinlik boyunca<br />

birçok fırsat ve <strong>hotel</strong> boşluklarına<br />

nasıl değişimler tasarlanabileceği<br />

konuşulacak. Y kuşakları tasarımdan<br />

ne ister? Bu geleneksel turistlerin<br />

ihtiyaçlarıyla nasıl dengelenebilir? Bunu<br />

tasarımla nasıl başarabilirim? Uzman<br />

panelistler, CIAAD’in tüm üyelerinin<br />

sorularını ve daha fazlasını yanıtlayacak.<br />

6.Çok sayıda katılımcı<br />

600’den fazla katılımcı stantlarına özel<br />

olarak; İç tasarımlar, Aydınlatma &<br />

Tasarım, Teknoloji & Güvenlik, İşletme<br />

Ekipmanı, Banyo & Banyo Malzemeleri<br />

ve Otel Café ve Restoran kategorilere<br />

ayrılmış olan alanlara yayılarak The Hotel<br />

Show Dubai’yi dolduracak. Organizatörler<br />

30.000’i aşkın ziyaretçinin katılımını<br />

bekliyor. Açık ara farkla bölgenin en<br />

büyük <strong>hotel</strong> fuarı, konaklama <strong>hi</strong>zmetleri<br />

sektöründe kariyerinin herhangi bir<br />

basamağında olan herkese, rakipsiz iş ağı<br />

ve iş büyütme fırsatları sunuyor.<br />

16-18 Eylül tarihlerinde Dubai Dünya<br />

Ticaret Merkezi’nde gerçekleşecek Hotel<br />

Show Dubai hakkında daha fazla bilgi<br />

için www.the<strong>hotel</strong>show.com’u ziyaret<br />

edebilirsiniz.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

106 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

fuar röportaj<br />

Semi Benbanaste:<br />

“Herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a bekliyoruz”<br />

5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri arasında<br />

TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde<br />

26.cısını düzenlenecek olan<br />

WorldFood İstanbul, 1.000’den fazla<br />

markanın katılımıyla gıda dünyasını<br />

birçok yeni ürünle tanıştırmaya<br />

hazırlanıyor. Bu yıl 30 ülkeden 400’ün<br />

üzerinde katılımcıyı 15.000’e yakın<br />

ziyaretçi ile buluşturmayı hedefleyen<br />

fuarın detaylarını sektör analizleri<br />

paralelinde ITE Turkey Gıda Grup<br />

Direktörü Semi Benbanaste ile konuştuk.<br />

26. Uluslararası Gıda Ürünleri ve<br />

Teknolojileri Fuarı’nı yapmaya<br />

hazırlanıyorsunuz. Fuar öncesi biraz<br />

ülkemiz gıda sektörünü mercek altına<br />

alacak olursak; sektörün genel durumu<br />

nasıl bir tablo sergiliyor? Öncelikle<br />

üretim açısından ele alacak olursak<br />

sektör ne kadar bir büyüme sergiledi?<br />

<strong>2018</strong> yılının ilk beş ayında gıda ve içecek<br />

imalatı sanayinde önemli bir büyüme<br />

yaşanmıştır. Gıda ürünleri imalatı sanayi<br />

üretimi yılın ilk beş ayında yüzde 12,8,<br />

içecekler imalat sanayi üretimi ise yüzde<br />

12,7 artmıştır. Sanayi üretimindeki<br />

büyüme hem yüzde 9,0 olan imalat<br />

sanayi büyümesinin üzerindedir, hem<br />

de geçen yıllarda yaşanan büyümelerin<br />

üzerindedir. Hem iç tüketimde hem de<br />

ihracattaki artış gıda ve içecekler sanayi<br />

üretimindeki büyümeyi hızlandırmıştır.<br />

Genel olarak baktığımızda büyük<br />

bir çoğunluğun gıda ürünlerinin<br />

fiyatlarının yüksek olduğundan şikayet<br />

ettiğini görüyoruz. Bu konuyu nasıl<br />

değerlendiriyorsunuz?<br />

<strong>2018</strong> yılında gıda ve alkolsüz içecekler<br />

fiyat artışları hızlanmıştır. Haziran sonu<br />

itibariyle gıda ve alkolsüz içecekler<br />

tüketici fiyat artışı yıllık olarak yüzde<br />

18,89 olarak gerçekleşmiştir. Haziran ayı<br />

sonu itibariyle ulaşılan bu artış hızı son<br />

14 yılın en yüksek yıllık artışı olmuştur.<br />

Bu artışın ana nedeni, hammadde ve girdi<br />

fiyatlarında yaşanan artışlardır. İç talebin<br />

görece canlı olması ve ihracat talebindeki<br />

artışlar da fiyat artışlarının hızlanmasında<br />

etkili olmuştur.<br />

Peki sektörde ihracat rakamları nasıl<br />

seyrediyor?<br />

İhracatta oldukça sevindirici bir tablo ile<br />

karşı karşıyayız. Miktar ve değer olarak<br />

artış görüyoruz. <strong>2018</strong> yılının ilk yarısında<br />

tarım ve gıda ürünleri ihracatı yüzde 7,9<br />

artarak 8,55 milyar dolara yükselmiştir.<br />

Bitkisel ürünler ihracatı ise, yüzde 6,5<br />

artarak 7,32 milyar dolara yükselmiştir.<br />

Bitkisel ürünler içinde en yüksek kalemi<br />

oluşturan hububat, bakliyat, yağlı<br />

tohumlar ve mamulleri ihracatı hemen<br />

hemen aynı kalmıştır. Yaş meyve ve<br />

sebze ihracatında ise yüzde 23,2 artış<br />

yaşanmıştır. Rusya pazarının açılması bu<br />

artışta olumlu etki yapmıştır. Hayvansal<br />

ürünler ihracatı ise yüzde 17,5 gibi<br />

göreceli olarak hızlı bir artış göstermiştir.<br />

Süt ve sütlü ürünler, kanatlı ürünler<br />

ihracatında belirgin bir artış yaşanmıştır.<br />

Sektöre dair en çok konuşulan<br />

konulardan biri de aslında gıda ve tarım<br />

ürünlerinin daha çok dışarıdan temin<br />

edilmesi. Bu anlamda sektöre dair<br />

ithalat rakamlarını değerlendirebilir<br />

misiniz?<br />

Gıda ve tarım ürünleri ithalatı <strong>2018</strong><br />

yılının ilk 5 ayında yüzde 32,6 artarak<br />

3,21 milyar dolara yükselmiştir. İthalatta<br />

hububat ürünleri ithalatı yüzde 78,6, yağlı<br />

tohumlar ithalatı yüzde 10,3, yenilen<br />

meyveler ve sert kabuklu meyveler<br />

ithalatı yüzde 25,7 artmıştır. Hayvansal<br />

gıdalar içinde kırmızı et fiyatlarında<br />

yaşanan artışlar nedeniyle önemli<br />

ölçüde kırmızı et ithalatı yapılmıştır. Et<br />

ithalatı yılın ilk 5 ayında yüzde 1.688 artış<br />

yaşanmıştır. Canlı hayvanlar ithalatı da<br />

yüzde 58,4 artarak 715 milyon dolara<br />

ulaşmıştır.


Biraz da WorldFood İstanbul’dan<br />

bahsedecek olursak; bu sene fuarda<br />

ziyaretçi ve katılımcıları neler bekliyor?<br />

Bu sene 5-8 Eylül <strong>2018</strong> tarihleri<br />

arasında TÜYAP Fuar ve Kongre<br />

Merkezi’nde 26.cısını düzenleneceğimiz<br />

WorldFood İstanbul’da yine güçlü ulusal<br />

&uluslararası markaları bir araya<br />

getirerek 1.000’den fazla markanın<br />

katılımıyla gıda dünyasını birçok yeni<br />

ürünle tanıştırmaya hazırlanıyoruz.<br />

Geçtiğimiz yıl 29 ülkeden 354 katılımcı<br />

ve 13.198 ziyaretçi ağırlayan WorldFood<br />

İstanbul’da bu sene 30 ülkeden<br />

400’ün üzerinde katılımcıyı 15.000’e<br />

yakın ziyaretçi ile buluşturmaya<br />

hazırlanıyoruz. Worldfood İstanbul<br />

olarak ilk organizasyonundan bu yana<br />

sektörün gelişimine öncülük etmeyi<br />

amaçlayıp, bu hedef doğrultusunda her<br />

yıl farklı bir konsept ile sektörün önde<br />

gelen paydaşlarını bir araya getiriyoruz.<br />

Bu yıl “Gıda 360 Deneyimi” başlığı<br />

altında gıda sektörünün üretim, işletme<br />

ve tüketime dair tüm konuları, karar<br />

verici uzmanlar tarafından sektöre yön<br />

vermek ve bilgi paylaşımı sağlamak<br />

adına WorldFood İstanbul’da olacak. Bu<br />

kapsamda ilham almak, birikimlerini<br />

artırmak ve de sektördeki lider karar<br />

vericileri, gıda strateji uzmanlarını,<br />

üst düzey ulusal ve uluslararası<br />

konuşmacıları, akademisyenleri ve<br />

teknoloji alanından konuşmacıları<br />

dinlemek isteyen herkesi WorldFood<br />

İstanbul’a davet ediyoruz.<br />

Sektörü şekillendirecek, gıdanın<br />

geleceğini belirleyecek<br />

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, T.C.<br />

Ticaret Bakanlığı, KOSGEB, Türkiye<br />

Perakendeciler Federasyonu (TPF),<br />

TÜGİDER (Tüm Gıda Dış Ticaret<br />

Derneği), PAKDER (Tarım Ürünleri<br />

Hububat Bakliyat İşletme ve Paketleme<br />

Sanayicileri Derneği), MARSAP (Marmara<br />

Bölge Satınalma Yöneticileri Platformu),<br />

MÜSİAD Kıbrıs ve Aşçılar Derneği<br />

tarafından desteklenen fuarımız sadece<br />

sektöre özel yönetmelik, yasa ve teknik<br />

konuları değil, aynı zamanda pazar odaklı,<br />

gelecekteki yatırımlara odaklı konuları<br />

da kapsayarak profesyonel gelişimi<br />

destekleyecek, sektörü şekillendirecek ve<br />

gıdanın geleceğini belirleyecek.<br />

WorldFood İstanbul, konferanslar<br />

ve yemek şovları aracılığıyla gıda<br />

sektörünün hem ekonomik hem de<br />

renkli yönünü farklı endüstri uzmanları<br />

ile ele almayı hedeflerken, “gıda ve<br />

ekonomi”, “gıda ve mevzuat”, “gıda ve<br />

pazarlama”, “gıda ve işletme”, “gıda ve<br />

trendler”, “gıda ve teknoloji”, “gıda ve<br />

inovasyon” başlıkları altında konuları<br />

mercek altına alacak.<br />

“Uluslararası “Best Plate Challenge”<br />

yarışmasının özel ortağı olduk”<br />

Bu sene bir başka yenilik olarak,<br />

dünyanın önde gelen şef, gurme,<br />

yemek yazarı, gazetecileri ve restoran<br />

işletmecilerinin üye olduğu World<br />

Gourmet Society ile iş birliği yaptık ve<br />

uluslararası “Best Plate Challenge”<br />

yarışmasının özel ortağı olduk. İş<br />

birliği kapsamında bu sene WorldFood<br />

İstanbul’da, Türkiye’de ilk kez<br />

düzenlenecek olan “Şefin En İyi Tabağı<br />

Yarışması” ile Türk şeflerini en iyi ve<br />

en yaratıcı tabaklarını sergilemeye<br />

davet ediyoruz. Yarışma ile Türkiye’nin<br />

dört bir yanındaki şeflerin uluslararası<br />

platformda tanınmaları, yerel ürünleri<br />

tanıtmaları, bölge ve kültürlerini<br />

paylaşmalarında bir köprü olunmasını<br />

amaçlanıyoruz.<br />

Diğer taraftan katılımcıların ihracat<br />

potansiyellerini artırmaya yönelik<br />

geçmiş yıllarda başarıyla uyguladığımız<br />

Hosted Buyer (Alım Heyeti) programını<br />

bu sene de tekrarlayacağız. Bu sene<br />

Suudi Arabistan, Irak, Almanya, Belçika,<br />

Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar,<br />

İran, İngiltere, Azerbaycan, Kazakistan<br />

gibi ülkelerden yaklaşık 25-30 alıcıyı<br />

çağırmayı hedefliyoruz.<br />

ITE Turkey olarak düzenlediğimiz<br />

tüm fuarlarda olduğu gibi WorldFood<br />

İstanbul için de B2B görüşmeler ve<br />

uluslararası satın alma heyetlerinin<br />

ağırlanması için titizlikle çalışmalarımızı<br />

sürdürüyoruz. 4 gün süresince içecek,<br />

süt ve süt ürünleri, et ve tavuk ürünleri,<br />

yaş meyve ve sebze, deniz ürünleri,<br />

dondurulmuş ürünler, temel gıdalar ve<br />

yağlar, şekerli mamuller, unlu mamuller<br />

ve kuruyemiş ile gıda katkı maddeleri<br />

başta olmak üzere pek çok ürünün yer<br />

alacağı katılımcı profiline ev sa<strong>hi</strong>pliği<br />

yapacağız. Yeni iş fırsatlarının doğmasına<br />

imkan verecek B2B görüşmelere Fresco,<br />

Bravo, Korzinka, Al Maya Gruop, Small,<br />

Amarat, Bizim Toptan ve Makro gibi<br />

ulusal ve uluslararası süpermarket zinciri<br />

katılacak.<br />

Geçtiğimiz yıl hangi ülkelerden katılım<br />

oldu?<br />

Geçen sene Çin, Hindistan, Meksika,<br />

Pakistan, Peru, Sri Lanka, Tunus,<br />

Cezayir, Afganistan ve Güney Kore’den<br />

katılım olmuştu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

108 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

Daha <strong>hi</strong>jyenik otel<br />

Daha fazla ücret!<br />

Eczacıbaşı Profesyonel,<br />

turizm sektörüne ışık<br />

tutacak bir araştırmaya imza<br />

attı. Araştırmaya göre <strong>hi</strong>jyen<br />

tatilciler için o kadar önemli<br />

ki, beş yıldızlı otellerde<br />

konaklayan tatilcilerin<br />

yüzde 76’sı odalarındaki<br />

tuvaleti bir de kendileri<br />

temizlemeden kullanmıyor.<br />

Hijyeni ilk sırada tutan<br />

tatilcilerin yüzde 78’i<br />

temizlik standartları daha<br />

iyi olan bir otele fazla ücret<br />

ödemeyi kabul ediyor.<br />

Tatil sezonu tüm hızıyla devam<br />

ediyor. Otel, motel ve pansiyon<br />

gibi alanlarda konaklama yapan<br />

tatilciler pek çok seçeneği göz önünde<br />

bulunduruyor. Eczacıbaşı Profesyonel,<br />

otellerde konaklayanların <strong>hi</strong>jyen<br />

beklentilerini anlamak ve <strong>hi</strong>jyen algılarını<br />

ölçümlemek üzere bir araştırma<br />

gerçekleştirdi. İstanbul, Ankara ve<br />

İzmir’deki otellerde konaklayan 18 –<br />

65 yaş aralığındaki tatilcilerin katılımı<br />

ile yapılan soru – cevap çalışmaları<br />

sonrasında, turizm sektörüne yön verecek<br />

sonuçlar ortaya çıktı.<br />

Otellerde konaklayanlar için en önemli<br />

kriter “oda <strong>hi</strong>jyeni”<br />

Araştırmaya göre, tatilcilerin yüzde<br />

48’i konakladıkları odanın <strong>hi</strong>jyeninin en<br />

önemli kriter olduğunu vurguluyor. Bu<br />

durumu yüzde 21 ile restoran <strong>hi</strong>jyeni,<br />

yüzde 17 ile ortak alan <strong>hi</strong>jyeni takip<br />

ediyor. Hijyen standartlarının yüksek<br />

olduğu 5 yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> sıralama<br />

değişmiyor. Konaklanan odada tatilcilerin<br />

en hassas oldukları konu ise “çarşaf ve<br />

battaniyelerin” temizliği.<br />

Tatilciler <strong>hi</strong>jyende işi şansa bırakmıyor<br />

Araştırmaya göre; her 4 kişiden<br />

biri bugüne kadar otellerde <strong>hi</strong>jyen<br />

problemleri ile ilgili ez az bir sorun<br />

yaşamış. Durumun etkisiyle, pek çok<br />

tatilci konakladıkları otelde kendi<br />

<strong>hi</strong>jyen tedbirlerini almadan edemiyor.<br />

Örneğin; tatilcilerin yüzde 76’sı odadaki<br />

klozeti kullanmadan önce kendileri<br />

de temizliyorlar. Yüzde 69’u odadaki<br />

bardakları yıkamadan kullanmıyor, 5<br />

yıldızlı otellerde da<strong>hi</strong> tatilcilerin yüzde<br />

55’i kullanacağı tüm havluları yanına<br />

getiriyor. Tatilcilerin yüzde 56’sı ise banyo<br />

kullanımında terlikle küvete giriyor.<br />

Koku en hassas noktalardan birisi<br />

Tatilcilerin büyük kısmı için bir odaya<br />

sigara kokusunun sinmiş olması<br />

ciddi bir rahatsızlık kaynağı. Hatta,<br />

konaklayanların yüzde 7’si kötü kokan<br />

bir oda karşısında oteli terk edeceğini<br />

söylüyor. Kanalizasyon kokusu, ıslak<br />

havlu kokusu otelde konaklayanların<br />

en çok dikkat ettiği diğer konular<br />

arasında yer alıyor. Tatilcilerin oteli<br />

terk etmelerinde etkili olabilecek bir<br />

diğer önemli neden ise odadaki halıların<br />

kokması.<br />

Otellerde klozet kapak örtüsünün<br />

olmaması yadırganıyor<br />

Ortak alan tuvaletlerinde klozet<br />

kapak örtüsü olmaması tatilcileri en<br />

çok rahatsız eden konuların başında<br />

geliyor. Kapak örtüsü olmaması<br />

durumunda tatilcilerin yüzde 41’i tuvaleti<br />

kullanmadığını beyan ederken; yüzde<br />

34’ü ise tuvalet kağıdı sermekte çözüm<br />

buluyor. Otellerde el kurulamak için ise<br />

en çok kağıt havlu tercih ediliyor.<br />

Daha temiz tesisler daha yüksek ücreti<br />

hak ediyor<br />

Araştırma sonuçlarına göre, tatilcilerin<br />

yaklaşık yüzde 70’inin tesis seçimleri<br />

üzerinde bir otelin temizlik standartları<br />

açısından belirli aralıklarla denetlenmesi<br />

önemli rol oynuyor. Otellerde<br />

konaklayanların yüzde 78’i temizlik<br />

standartları ortalama tesislerin daha<br />

üzerinde olan bir otele daha fazla ücret<br />

ödemeye razı olduğunu söylüyor.


Maretem<br />

mite tehlikesine karşı otel<br />

odalarını koruyor<br />

Maratem, alerjik etkileri tetikleyen<br />

mite’lara karşı geliştirdiği ürünü M280<br />

Anti-Mite ile uzun süreli çözüm sağlıyor.<br />

Konaklama yapan misafirlerin rahat<br />

etmesi müşteri memnuniyetini<br />

olumlu etkiliyor. Özellikle alerjik<br />

bünyeye sa<strong>hi</strong>p misafirlerin konaklama<br />

sırasında ortaya çıkabilecek alerjik<br />

durumların önüne geçmek için yatakların,<br />

halıların ve koltukların periyodik olarak<br />

özel ürünlerle temizlenmesi gerekiyor.<br />

İşletmelerin çözüm ortağı Eczacıbaşı<br />

Profesyonel’in endüstriyel <strong>hi</strong>jyen markası<br />

Maratem, yeni ürünü Maratem Anti-Mite<br />

ile mite’ların sebep olduğu, nefes almada<br />

güçlük, baş ağrısı, ciltte kaşıntı gibi<br />

rahatsızlıkların önüne geçiyor.<br />

Anti-Mite ile üç ay koruma<br />

Yatak, halı, kilim, koltuk, perde,<br />

araba koltuğu, pelüş gibi yüzeylerde<br />

kullanılabilen Maratem Anti-Mite;<br />

kokusuz olması sayesinde rahat bir<br />

kullanım sağlarken, kullanıldığı yüzeyde<br />

leke bırakmıyor. Mite’ların üremesini<br />

etken maddesi sayesinde engelleyen<br />

Maratem Anti-Mite, kullanıldığı alanlarda<br />

üç ay boyunca koruma sağlıyor.<br />

Selpak Professional’dan kurumsal yaşama uygun ıslak mendil<br />

Yenilikçi ürünleri ile ev dışı tüketim sektörüne yeni soluklar getiren Selpak<br />

Professional, kurumsal hayata uygun ıslak mendil ile ofis, plaza ve iş yerlerine<br />

yönelik çözüm sunuyor. Selpak Professional Islak Mendil, fark yaratan<br />

tasarımı ile iş yerleri ve ofislerde her masanın üzerinde yer alacak. Selpak<br />

Professional Islak Mendil, kilitli kapağı sayesinde uzun süre kuruma olmadan<br />

kullanılabiliyor. 60 adet mendili ile Selpak Professional Islak Mendil, özel<br />

geliştirilmiş formülü ve yumuşak dokusu sayesinde ihtiyaç duyulan her an etkili<br />

temizlik sunuyor. Ev dışı tüketim sektörünün ihtiyaçlarına uygun çözümler<br />

üreten Selpak Professional, Islak Mendil ile kurumsal hayata yönelik kolaylık<br />

sağlıyor.


110<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hi</strong>jyen<br />

Ecolab 2030’a kadar 1,2 trilyon litrelik<br />

su tasarrufu sağlayacak<br />

Dünyanın lider su, <strong>hi</strong>jyen, enerji teknolojileri ve servis şirketi Ecolab’ın yıllık<br />

Sürdürülebilirlik Raporu yayınlandı. Şirket, 12 yıl içinde 1 milyar kişinin içme su ihtiyacı<br />

olan 1,2 trilyon litrelik su tasarrufu yapmayı hedefliyor.<br />

Dünya genelinde 170 ülkede<br />

operasyonlarını sürdüren Ecolab’ın<br />

“Daha İyi Bir Dünyanın Katalizörü”<br />

başlıklı kurumsal sürdürülebilirlik<br />

raporuna göre şirket 2017 yılında 590<br />

milyon insanın yıllık içme suyu ihtiyacı<br />

olan 650 milyar litrelik su tasarrufu<br />

sağladı. Ecolab Türkiye Genel Müdürü<br />

Hülya İbra<strong>hi</strong>m, Türkiye’de de aynı<br />

doğrultuda birçok projede <strong>hi</strong>jyen ve su<br />

alanında üretim ve <strong>hi</strong>zmet sağlayan<br />

işletmelerde ortak projelerin başarıyla<br />

yürütüldüğünü söyledi.<br />

Dünyada su kaynaklarının giderek<br />

azalmasında insan faktörünün kritik<br />

olduğunu ve bu alanda yaşanan<br />

küresel adaletsizliğin ancak bilinçli<br />

üretim ile mümkün olduğunu söyleyen<br />

Ecolab Türkiye Genel Müdürü Hülya<br />

İbra<strong>hi</strong>m, “Ecolab dünya çapında<br />

yaptığı çalışmalarla çevreyi koruyan<br />

ortaklıklar ve programlara destek<br />

olmayı sürdürüyor. Öncelikle kendi<br />

operasyonlarımızda teknolojyi<br />

kullanarak su, enerji ve atıkları<br />

azaltmak için iç hedefler belirledik.<br />

Ecolab’da sürdürülebilirlik hepimizin<br />

paylaştığı temel bir değerdir. Daha iyi bir<br />

dünya için bir katalizör görevi görüyoruz.<br />

Ülkemizde de müşterilerimizin çevreyi<br />

koruyan teknolojiler kullanması için<br />

desteğimizi sürdüreceğiz” dedi.<br />

İbra<strong>hi</strong>m: “Türkiye önlem almalı”<br />

Türkiye’nin artan nüfus, gelişen sanayi<br />

ve hızla büyüyen kentlerle 2030 yılında<br />

su sıkıntısı çeken bir ülke olacağının<br />

öngörüldüğüne dikkat çeken İbra<strong>hi</strong>m,<br />

sanayide kullanılan suyun kullanımı,<br />

yönetimi ve geri kazandırılmasının<br />

artık daha önemli hale geldiğini ifade<br />

etti. İbra<strong>hi</strong>m, Ecolab’ın müşterilerinin<br />

su ve enerji kullanımını azaltmalarına,<br />

temiz hastaneler, oteller ve restoranlar<br />

yaratılmasına, gıda ve enerjiyi güvenli bir<br />

şekilde üretilmesine yardımcı olduğunu<br />

vurguladı. İbra<strong>hi</strong>m, sözlerini şöyle<br />

sürdürdü: “Ecolab olarak 2020’ye kadar<br />

su çekilmesini yüzde 25 ve sera gazı<br />

emisyonlarını ise yüzde 10 azaltarak<br />

2015 baz puanına indirmeyi hedefliyoruz.<br />

2030 yılına kadar, bir milyar insanın<br />

içme suyu ihtiyacına eşdeğer 1,2<br />

trilyon litre su tasarrufu sağlamayı<br />

amaçlıyoruz.”<br />

Ecolab 2017 yılı Kurumsal<br />

Sürdürülebilirlik Raporu’na göre:<br />

•590 milyon insanın yıllık içme suyu<br />

ihtiyacına eşdeğer 650 milyar litre su<br />

tasarrufu sağlandı.<br />

•Karbon dioksit (CO2) emisyonlarını 1,4<br />

milyar pound azaltarak 12 trilyondan<br />

fazla BTU enerji tasarrufu elde edildi.<br />

•Bir milyondan fazla gıda kaynaklı<br />

hastalık önlendi ve tahmini 10 bin kişiyi<br />

etkileyecek hastane mikrobu kaynaklı<br />

enfeksiyon riski azaltıldı.<br />

•Dünyanın işlenmiş yiyeceklerinin yüzde<br />

25’i güvenle üretildi, 45 milyar restoran<br />

yemeği servis edildi ve 800 milyondan<br />

fazla otel odası temizliği yapıldı.<br />

Rapor, Ecolab’ın küresel<br />

müşterileriyle çalışmalarını da<br />

vurgulayan kapsamlı vaka çalışmaları<br />

da sunuyor. Buna çalışmaların<br />

sonuçları şöyle:<br />

•Ecolab iştiraki Nalco Water, 3D<br />

TRASAR su yönetim teknolojisini<br />

C<strong>hi</strong>cago’daki Ford Motor montaj<br />

tesisinde kurdu ve tesis sadece 4 ayda<br />

87 milyon litre su tasarrufu sağladı.<br />

•Aynı teknoloji Austin, Teksas’taki 2.79<br />

milyar litre suya sa<strong>hi</strong>p bir Samsung yarı<br />

iletken tesisini ve 1,6 milyon dolarlık<br />

bakım maliyetinden kurtardı.<br />

•Otel zinciri Marriott, 3 milyar 338<br />

milyon litre su ve 114 kilowatt saat<br />

elektrik tasarrufu sağlamak için çeşitli<br />

Ecolab teknolojilerini kullandı ve bir<br />

yıl içinde 21 bin 500 mt CO2 emisyonu<br />

ve 900 milyon kilogramlık atığın önüne<br />

geçti.<br />

•California’daki Kraft Heinz tesisinde<br />

Ecolab, potansiyel gıda güvenliği<br />

sorunlarının önlenmesine yardımcı<br />

olmak ve yıkama süresini 2 bin saatten<br />

fazla azaltmak için tesisin temizlik ve<br />

sanitasyon performansını sürekli olarak<br />

izleyen 3D TRASAR Clean-in-Place<br />

teknolojisini kurdu.<br />

•Bir Mısır Gübre Şirketi fabrikası,<br />

yıllık 330 bin insanın yıllık içme<br />

suyu ihtiyacına eşdeğer olan 192 bin<br />

metreküp tatlı su tasarrufu sağlamak<br />

için soğutma kulelerinde ve diğer<br />

endüstriyel su arıtma tesislerinde<br />

biyolojik büyümeyi kontrol etmek için<br />

PURATE teknolojisini benimsedi.


112<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Bodrum’a yeni mekan<br />

953 grill&bar<br />

Bodrum’un yepyeni mekanı 953 grillδbar Ortakent’te açıldı. Ünlü şef Murat Bozok’un mutfak<br />

koordinatörlüğünü yaptığı mekan yaz kış açık olacak.


Bodrum’un yeni mekanı Ortakent 953<br />

grill&bar, mekanın ortağı ve işletme<br />

müdürü Koray Harman ile ünlü şef<br />

Murat Bozok’un ev sa<strong>hi</strong>pliğinde açıldı.<br />

Renkli ve eğlenceli açılışın davetlileri<br />

arasında, yeni sezon programlarına hazırlık<br />

yapmaya başlayan Mesut Yar ve Ender<br />

Saraç’ta vardı.<br />

Taşın albenisi<br />

Bodrumluları dünya mutfağının lezzetleri<br />

ile buluşturacak olan 953 grill&bar, taş<br />

dekorasyonu, iç-dış mekan bölümleriyle<br />

davetliler tarafından tam not aldı.<br />

Müzik<br />

direktörlüğünü DJ’lerin<br />

duayeni Mert<br />

Levent’in yaptığı 953<br />

grill&bar, yaz kış<br />

<strong>hi</strong>zmet verecek.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

114 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Maslak’a yepyeni<br />

buluşma noktası<br />

Zaxi<br />

İstanbul’un popüler<br />

restoran ve eğlence<br />

merkezleri haritasına<br />

Maslak bölgesini de<br />

ekleyen Zaxi Restaurant,<br />

fine-dining restoran<br />

anlayışına farklı bir<br />

bakış açısı getiriyor.<br />

Zaxi Restaurant’ın,<br />

ödüllü şef Arif Kemal<br />

Doğan yönetimindeki<br />

mutfağında, dünyadan<br />

ve Asya kültürlerinden<br />

tarifler sunuluyor.<br />

Zaxi, İstanbul’un popüler eğlence<br />

merkezlerinin dışında kalan<br />

ancak son yıllarda kendi içinde<br />

kültürel anlamda bir hareketlenme<br />

yaşayan Maslak’ta kapılarını açtı.<br />

Bu bölgede yaşayan ve çalışanların<br />

eksikliğini çektiği buluşma noktası<br />

olmak üzere yola çıkan Zaxi, “fun<br />

& finest” konsepti ile zarif lüksü,<br />

samimiyet, eğlence ve şehrin enerjisi<br />

ile buluşturuyor.<br />

Doğal içerikli özgün reçeteler<br />

Zaxi Restaurant’ın dünya mutfağı ve<br />

Asya mutfaklarının yer aldığı zengin<br />

menüsü, bugüne dek Türkiye’nin<br />

ve İstanbul’un en iyi lüks otellerinin<br />

mutfaklarını yönetmiş olan Baş<br />

Aşçı Arif Kemal Doğan tarafından<br />

oluşturuldu. Doğal içeriklerle<br />

hazırlanan yemekler, özgün<br />

reçeteler ve servis yöntemlerinden<br />

esinlenilerek, Doğan’ın ilham dolu<br />

dokunuşlarıyla son haline getiriliyor.<br />

Zaxi menüsü, alanında oldukça tanınan<br />

bir Sommalier olan Emre Zeytun ve<br />

yetenekli mixologistlerin yönetiminde<br />

kendine özgü kokteyl seçenekleriyle<br />

tamamlanıyor.<br />

Günün her saatini lezzetlendiren<br />

menü seçenekleri<br />

Kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği<br />

<strong>hi</strong>zmeti sunan restoran, gündüzleri<br />

bistro konseptine göz kırpan, sıcak,<br />

keyifli ve sofistike bir atmosfer<br />

sunuyor. Öğlen yemeklerinde, özellikle<br />

iş insanları için ayrıcalıklı lezzetleri bir<br />

araya getiren, her güne farklı bir tat<br />

katan menü seçenekleri oluşturuluyor.<br />

Akşam yemeği sırasında ise tamamıyla<br />

fine-dining kimliğine bürünüyor.<br />

Şehrin enerjisini yansıtan alternatif<br />

tınılar<br />

Zaxi, lezzet müdavimlerinin<br />

yanı sıra, cazdan latin müziğine,<br />

alternatif ve şe<strong>hi</strong>rli tınılarla dolup<br />

taşacak mekanında, kaliteli eğlence<br />

arayanları da ağırlamayı planlıyor.<br />

Akşam yemeğinin ardından, Zaxi<br />

Bar misafirlerine <strong>hi</strong>zmet vermeyi<br />

sürdürüyor. İlerleyen saatlerde<br />

müziğin ve eğlencenin dozunun<br />

artmasıyla Zaxi’de ortam, yerini<br />

akıllarda iz bırakacak, hareketli anlara<br />

bırakıyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

116 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Türkiye’nin En Hesaplı Restoranı ‘Lezzet Arası’<br />

CarrefourSA’larda<br />

Türkiye organize perakende<br />

sektörünün öncü markası<br />

CarrefourSA, toplam 10<br />

milyon TL yatırımla Tepe<br />

Nautilus, Forum İstanbul,<br />

Maltepe Park, Marmara<br />

Forum, Marmara Park,<br />

Adana ve İzmir’deki<br />

<strong>hi</strong>permarketlerinde “Lezzet<br />

Arası” restoranlarını<br />

<strong>hi</strong>zmete açtı.<br />

“Lezzet Arası” restoranları, kaliteli<br />

ve güvenilir ürünlerinin, uygun fiyat<br />

politikasının yanı sıra tüketicilere<br />

reyondan seçtikleri et, balık veya tavuk<br />

ürünlerini hemen pişirtip yiyebilmeleri<br />

ya da pişirttikten sonra paket servis<br />

yaptırabilmeleri şeklinde yeme – içme<br />

özgürlüğü sunmasıyla öne çıkıyor. Hafta<br />

içi günlük ortalama 4.200, hafta sonu da<br />

günlük ortalama 7.000 kişinin tercih ettiği<br />

Lezzet Arası restoranlarında tüketiciler, en<br />

çok köfte, balık ve tavuk eti yemeyi tercih<br />

ediyor.<br />

Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında<br />

İlki 2017 yılında <strong>hi</strong>zmete açılan Lezzet<br />

Arası, bugün Forum İstanbul, Maltepe<br />

Park, Marmara Forum, Marmara<br />

Park, Acıbadem Nautilus CarrefourSA<br />

<strong>hi</strong>permarketlerinde tam <strong>hi</strong>zmet sunarken,<br />

Adana M1 ve İzmir Balçova’daki<br />

CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerde yalnızca<br />

balık pişirme <strong>hi</strong>zmeti ile müşterilerine<br />

Lezzet Arası keyfi yaşatıyor.<br />

Şef Vedat Başaran’ın danışmanlığında,<br />

CarrefourSA <strong>hi</strong>permarketlerinde<br />

kurulan Lezzet Arası restoranlarında<br />

kahvaltı tabağından baget ekmek<br />

sandviçlere, yumurta çeşitlerinden<br />

börek ve kurabiyelere, öğle ve akşam<br />

yemeği kapsamında Türk mutfağından<br />

seçkin lezzetlerin yer aldığı sıcak büfe,<br />

pide ve börek çeşitleri, et – tavuk – balık<br />

çeşitlerinin yer aldığı ızgara büfesi, Lezzet<br />

Arası şeflerinin marine ettiği özel et<br />

seçenekleri ile salata ve tatlı çeşitleri yer<br />

alıyor.<br />

Başaran: “Lezzet Arası, Anne Mutfağı<br />

Gibi”<br />

Şef Vedat Başaran da, Lezzet Arası’na<br />

ilişkin yaptığı değerlendirmede;<br />

“CarrefourSA’nın günlük olarak, taze taze<br />

üretilen ürünlerini ve reyonlarında yer<br />

alan zengin ürün çeşitlerini tüketicilere<br />

restoran konsepti ile sunmak fikriyle<br />

yola çıktık. ‘Siz seçin, biz pişirelim’<br />

mottosuyla oluşturduğumuz Lezzet<br />

Arası’nı bir restorandan da öte daha çok<br />

tüketicilerin gün içinde alışverişe ara<br />

verip dinlenebilecekleri ve keyifle yemek<br />

yiyebilecekleri gastronomik bir yaşam<br />

alanı olarak tanımlayabiliriz.” diyor.


omontiada, İstanbul’dan sonra İzmirliler’le buluşuyor<br />

Türkerler’in İzmir’deki benzersiz projesi Mahall Bomonti İzmir, Doğuş Grubu ile hayata<br />

geçirdiği Bomontiada’yı İzmirlilerle <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde buluşturmaya hazırlanıyor.<br />

Dünyaca ünlü yeme-içme markalarını<br />

bünyesinde barındıran Doğuş<br />

Grubu iştiraki d.ream’in birbirinden<br />

değerli kültür-sanat performanslarıyla<br />

şehrin nabzını tutan benzersiz konsepti<br />

bomontiada, İstanbul’dan sonra ilk<br />

defa Mahall Bomonti İzmir’de hayat<br />

bulacak. <strong>2018</strong>’in son çeyreğinde kapılarını<br />

açacak bomontiada’nın şehrin sosyal ve<br />

kültürel alışkanlıklarına yepyeni bir boyut<br />

getirmesi bekleniyor.<br />

Alanında bir ilk olan ortaklığa imza atmak<br />

için Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kazım Türker ile Doğuş Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />

bugün Mahall Bomonti İzmir’de bir araya<br />

geldi.<br />

Türker: “İzmir’in en coşkulu mekanı<br />

olacak”<br />

Türkerler Holding Yönetim Kurulu<br />

Başkanı Kazım Türker konuyla ilgili<br />

olarak: “Değerli dostum Ferit Şahenk<br />

ile birlikte, bugün bu kente, bu bölgeye,<br />

Türkiye’ye değer katacak güzel bir iş<br />

birliğine imza atıyoruz. Mahall Bomonti<br />

İzmir’in bu iş birliğiyle kentin en<br />

hareketli, en renkli, en coşkulu mekânı<br />

olacağına eminim. Bir kez daha İzmir’e,<br />

İzmirlilere <strong>hi</strong>zmet etmekten büyük<br />

mutluluk duyuyoruz.” diye konuştu.<br />

Şahenk: “Projeyi İzmir’de de hayata<br />

geçirmekten mutluyuz”<br />

d.ream’in, 2012 yılında kurulduktan<br />

6 yıl sonra yeme içme sektörünün en<br />

büyük Türk şirketi olma başarısını<br />

gösterdiğine işaret eden Doğuş Grubu<br />

Yönetim Kurulu Başkanı Ferit F. Şahenk<br />

ise, şunları söyledi; “bomontiada da<br />

d.ream’in en önemli markalarından<br />

biri. Türkerler Holding aracılığı ile<br />

İstanbul’un yeme içme ve kültür-sanat<br />

alanındaki bu değerli markasını İzmir’de<br />

de hayata geçirecek olmaktan son derece<br />

mutluyuz. Gerek Mahall Bomonti İzmir’in,<br />

gerekse markalarımız, The Populist,<br />

Monochrome ve Babylon’un yanı sıra<br />

ilk kez burada kapılarını açacak yepyeni<br />

konseptlerimizin İzmir’in çehresine daha<br />

da keyif ve kalite katacağına inanıyor,<br />

Doğuş ve Türkerler Grupları olarak<br />

birlikte daha çok güzel işlere imza atmayı<br />

hedefliyoruz.”<br />

Sezgin: “Bomonti Bahçesi’ni eskisi<br />

gibi sosyal hayatın merkezi haline<br />

getireceğimize inancım tam”<br />

Türkerler Holding Genel Koordinatörü<br />

Prof. Dr. Attila Sezgin, projeye<br />

başlarken kendilerini en çok arazideki<br />

tari<strong>hi</strong> dokunun heyecanlandırdığını<br />

vurgulayarak şunları söyledi: “1912<br />

yılında Bomonti Ailesi tarafından kurulan<br />

bira fabrikası ve asırlık ağaçlarla dolu<br />

bahçesinin bulunduğu bu arazi ilk<br />

gördüğümüz andan itibaren bizi etkisine<br />

aldı. Bu bahçe tıpkı İstanbul’da olduğu<br />

gibi bir dönem İzmir’in de en popüler<br />

mekânlarından bir olmuş. Doğuş Grubu<br />

ve d.ream ile el ele vererek Bomonti<br />

Bahçesi’ni eskiden olduğu gibi sosyal<br />

hayatın merkezi haline getireceğimize<br />

inancım tam. Tüm İzmirliler’e mutluluk<br />

getirmesini diliyorum.”<br />

Öztangut: “Lokasyonun dokusuna<br />

uygun yepyeni konseptleri İzmirli<br />

misafirlerimizle tanıştıracağız”<br />

d.ream Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat<br />

Öztangut ise, “Mahall Bomonti İzmir<br />

projesinin bir ayağı olan yeme içme ve<br />

eğlence alanını projenin özünden yola<br />

çıkarak, içinde bulunduğumuz yapının<br />

kültür ve dokusundan kopmadan<br />

şekillendirmeye çalıştık; bu doğrultuda<br />

İzmirli misafirlerimize inovatif bir<br />

yeme içme deneyimi yaşatacağımıza<br />

inanıyoruz. bomontiada İzmir’de<br />

mevcutta İstanbul’da faaliyet gösteren<br />

markalarımızın yanı sıra bu tari<strong>hi</strong><br />

lokasyonun dokusuna uygun yepyeni<br />

konseptleri de İzmirli misafirlerimizle<br />

tanıştıracağız.” dedi.


118<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Şehrin göbeğinde nefes alan mekan<br />

Topağacı Gurme<br />

Özgül Öztürk<br />

“Geçmişten gelen yılların deneyimi ile geleceği tasarlayan, “Sürdürülebilirlik”<br />

içerikli ulusal ve uluslararası aldığı ödüllerle adından sıklıkla söz ettiren A<br />

Mimarlık kurucusu / Döngüsel Tasarımcı Özgül Öztürk, tüketim bilinci ile daha<br />

yeşil ve sürdürülebilir yarınlar, yaşanabilir mekanlar tasarlamaya devam ediyor.<br />

Projelerinden: “Topağacı Gurme” dekorasyonu, malzeme seçimleri, tasarım<br />

yaklaşımı ile Nişantaşı’nın kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu karmaşasında<br />

taze bir nefes alanı, kaçış noktası.”<br />

Fotoğraflar: Hakkı Günerkan


Kapısından girdiğiniz andan itibaren<br />

mekanda tasarımla yansıtmaya<br />

çalıştığımız <strong>hi</strong>ssin, mekanın kendi<br />

işleyişiyle aynı paralellikte olmasına özen<br />

gösterdik. Direkt üreticiden tüketiciye<br />

doğal, katkısız, güvenilir ve temiz gıda<br />

ürünler sunan müşterimiz, mimari ve<br />

dekorasyonda “insan ve doğa” odaklı<br />

ekolojik bakış açımız ile bizimle çalışmayı<br />

tercih etmiştir.<br />

Taze bir nefes alanı, kaçış noktası…<br />

A Mimarlık olarak bütün duyulara <strong>hi</strong>tap<br />

eden yeşil mekan projemizin konseptinde<br />

ilham verici, yaratıcı, doğaya uyumlu<br />

tasarım yapma fikriyle işe koyulduk.<br />

Mekan enerjisinin insanlar üzerindeki<br />

etkisini dikkate alarak çalışmalarını<br />

sürdürdüğümüz Topağacı Gurme<br />

dekorasyonu, malzeme seçimleri,<br />

tasarım yaklaşımı ile Nişantaşı’nın<br />

kendine has dinamik, enerjik ve kaoslu<br />

karmaşasında taze bir nefes alanı, kaçış<br />

noktası… Bahçesinde yenilebilir bitkilerin<br />

üretilerek masaya servis edilmesini<br />

hayal ederek tasarladığımız arka<br />

bahçede tamamen doğal malzemelerden<br />

inşa ettiğimiz toprak duvar ise şehrin<br />

göbeğinde nefes alan doğal yapıyı ve<br />

hem A Mimarlık olarak bizim, hem<br />

müşterimizin misyon ve vizyonunu temsil<br />

ediyor.<br />

Az tüketim-az atık bilinci<br />

Kullandığımız dekorasyon ürünlerinin<br />

çoğu doğadan toplanan malzemeler ve<br />

bir kısmı inşaat sürecinin atıkları olup<br />

geri dönüştürülmüş, az tüketim-az atık<br />

bilinci ile tasarlanmış ve alım yapılmıştır.<br />

Ortak değerler ve hedefler doğrultusunda<br />

müşterimizin de doğa ve çevre bilinci<br />

konusunda duyarlı ve açık olması ile<br />

şantiye sırasında ahşap elemanların ve<br />

toprak duvarın imalatında direkt olarak<br />

katılımcı olması önemsenmiştir. İşin<br />

sonunda tasarımcı olarak mobilya,<br />

tefriş, şıklık odağından öte, mekanın<br />

ruhunu ve <strong>hi</strong>kayesini tasarım gücüyle<br />

yapmaya çalışıyor ve müşterilerimiz ile<br />

beraber sürecin heyecanını mutluluğunu<br />

yaşıyoruz.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

120 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Eyüp Sultan’ın<br />

“Emirgan Sütiş’i açıldı<br />

Türkiye’nin önde gelen restoran zinciri markası Emirgan Sütiş, zengin menüsüyle<br />

Eyüp Sultan misafirleri ile buluştu.


Emirgan Sütiş çiftliğinden gelen günlük<br />

sütlerin işlendiği fabrikalarında %100<br />

manda sütünden kaymak, tuz oranının<br />

azlığı ile Türkiye’deki en kaliteli hellim<br />

peyniri ya da sulu haşlama sistemi<br />

ile yapılan kaşar peyniri kahvaltı<br />

seçeneklerinden sadece bir kaçını<br />

oluşturuyor. Kahvaltının yanı sıra 60<br />

yıllık özel reçeteleriyle yapılan: gezen<br />

tavuktan tavuk suyu çorba, tavuklu pilav<br />

gibi ürünlerin yanı sıra Karadeniz usulü<br />

pide, %100 dana etinde döner ya da ızgara<br />

çeşitleri gibi ürünleri misafirlerine servis<br />

ediyorlar.<br />

Tüm Türkiye’de hızla büyümeye<br />

devam eden Emirgan Sütiş,<br />

damaklarda iz bırakan lezzetleri ile<br />

Eyüp Sultan şubesini açtı. Tari<strong>hi</strong> Eyüp<br />

Sultan Konağı’ nın mistik atmosferinde<br />

misafirleri ile buluşmaya hazır olan<br />

Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesi, her<br />

damak tadına <strong>hi</strong>tap eden lezzetleri ve<br />

güler yüzlü ekibi ile ön plana çıkıyor. 65<br />

yıldır misafirlerine sağlıklı alışkanlıklar<br />

sunan Emirgan Sütiş 1953 yılından<br />

günümüze değişmeyen kalite anlayışı ile<br />

<strong>hi</strong>zmet veriyor.<br />

Tari<strong>hi</strong> Eyüp Sultan Konağı’nda modern<br />

bir tasarım<br />

Konağın yapısı ve geleneksel dokusu<br />

korunarak modern bir mimariyle<br />

buluşturan yurt içi ve dışında çeşitli<br />

ödüller almış başarılı mimar Sami<br />

Savatlı imzası taşımaktadır. Eyüp Sultan<br />

Konağı, aslını yaşatıyor. İç dekorasyonu,<br />

el yapımı camlarla tasarlanan<br />

aydınlatmalar, hat sanatı eserleri ve<br />

mekâna ferahlık kazandıran aynalarla<br />

bezenen Emirgan Sütiş, dünden bugüne<br />

gelen başarısını Eyüp Sultan’ da devam<br />

ettiriyor. Toplamda üç kattan oluşan<br />

Emirgan Sütiş Eyüp Sultan şubesinde<br />

özel davetleriniz ve toplantılarınız için<br />

alternatifli odalardan rezervasyon<br />

yaptırabilir, ayrıcalıklı <strong>hi</strong>zmet ile kendinizi<br />

ve sevdiklerinizi buluşturabilirsiniz.<br />

Lezzet rotası Eyüp Sultan’ da<br />

Kendi ekibi tarafından özel olarak<br />

reçetelendirilen ve geliştirilen lezzetlerin<br />

harmanlandığı menü Eyüp Sultan için<br />

hazır. Emirgan Sütiş’lerde yer alan<br />

lezzetler başlangıç noktası olarak<br />

Kırklareli’nde yer alan Sütiş çiftliğinden<br />

gelen günlük sütler oluşturmaktadır,<br />

babadan oğula geçen geleneksel<br />

reçetelerden ilham alması ve günlük<br />

ürün kullanımı ön plana çıkmaktadır.<br />

Konforlu ve sıcak atmosferi ile Emirgan<br />

Sütiş’in Eyüp Sultan şubesi bu sezon<br />

tüm ziyaretçilerin ortak buluşma noktası<br />

olacak.<br />

Güne lezzetli başlangıç; kahvaltı keyfi<br />

Emirgan Sütiş’ in kahvaltısını bilmeyen<br />

yoktur. Geniş ve taze ürünlerden oluşan<br />

menüde herkesin damak tadına <strong>hi</strong>tap<br />

eden bir seçenek var. Güne doyurucu<br />

bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />

imalathanemizden ızgara hellim, Kol<br />

böreği veya sahanda yumurta güne fit ve<br />

enerjik bir başlangıç yapmak isteyenlere<br />

ise, kahvaltı salatası, avokado ezmesi<br />

veya taze kahvaltılıklar eşlik ediyor.<br />

Son lezzet turu; tatlı<br />

Yemek yolculuğunun son aşaması tatlı,<br />

güzel bir kahve veya çay ile bir araya<br />

gelir ve sofraya damgasını vurur. Bugün<br />

zengin yemek menüsünün yanında sütlü<br />

tatlı menüsü ve kendi çiftliğinden gelen<br />

doğal ve katkısız ürünlerini öne çıkararak<br />

oluşturduğu sağlıklı konseptiyle sektörün<br />

öncü markalarından olmaya devam<br />

ediyor. Kendi çiftliğinden elde ettiği<br />

manda ve inek sütü ile geleneksel Türk<br />

usulü sütlü tatlılarını yarım asırdır<br />

misafirlerinin damaklarına yakışacak<br />

şekilde üretmeye devam ediyor. Emirgan<br />

Sütiş’ in yıllardır lezzet’ te değişmeyen<br />

lideri Kazandibi tatlısı, meşhur<br />

muhallebileri ya da Antepli ustaların<br />

elinden çıkan şerbetli tatlıları asla<br />

unutmamanız için hazırlanmış izlenimi<br />

vermekte.


122<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

yeni mekan<br />

Leb-İ Derya<br />

yeniden tasarlandı<br />

İstanbul’un en ünlü restoranlarından Leb-i Derya, uluslararası deneyim tasarımı ajansı<br />

I-AM tarafından yeniden tasarlanan marka kimliği ve tasarımı ile müdavimlerin yanı<br />

sıra, yeni neslin de favori mekanları arasında yer alacak.<br />

Türk-İngiliz ortaklığında kurulan<br />

ve 4 ülkedeki ofisleriyle dünya<br />

çapında faaliyet gösteren deneyim<br />

tasarımı ajansı I-AM, İstanbul’un ünlü<br />

restoranlarından Leb-i Derya’yı marka<br />

kimliği ve iç mekânı ile yeniden kurguladı.<br />

14 yıldır İstanbul, Beyoğlu’nda yeme-içme<br />

kültürüne önemli katkılarda bulunan ve<br />

şehrin ünlü mekanları arasına giren Leb-i<br />

Derya 15. yılında, kültürel birikimine<br />

sa<strong>hi</strong>p çıkarak konseptini yeni nesil<br />

meyhane olarak değiştirmeyi hedefledi<br />

ve markanın sa<strong>hi</strong>p olduğu müşteri<br />

sadakati ile marka ruhunu kaybetmeden,<br />

yeni nesli de kapsayacak şekilde<br />

restoranlarına yeni bir marka kimliği<br />

kazandırmak üzere I-AM ile çalıştı. Leb-i<br />

Derya, günümüzün öne çıkan yemeiçme<br />

trendlerinden “paylaşım kültürü”<br />

göz önünde bulundurularak yeniden<br />

tasarlandı.<br />

Sıfırdan tasarlandı<br />

Mekan için gerçekleştirdikleri çalışmalar


Leb-i Derya için<br />

girişten itibaren<br />

iki katta da<br />

farklı konseptler<br />

uygulayan I-AM,<br />

daha sakin<br />

görünümlü pastel<br />

tonlar, farklı tipte<br />

aydınlatmalar<br />

ve meyhane<br />

kültürünü yansıtan<br />

görsel elemanlar<br />

kullanarak<br />

mekânda daha<br />

rahat bir atmosfer<br />

oluşturdu.<br />

ile ilgili olarak bilgi aktaran I-AM’in<br />

Kurucu Ortağı Emre Kuzlu, yeme-içme<br />

deneyiminin, sipariş aşamasından<br />

ödeme anına kadar kolektif bir form<br />

kazandığını belirtirken, “Sırayla<br />

servis edilen porsiyonlar, gece boyu<br />

masada kalarak deneyimin süresini<br />

uzatan etkili tadımlara dönüşüyor.<br />

Biz de yemeklerin paylaşıldığı kolektif<br />

ortam ruhunu yansıtmak üzere, Leb-i<br />

Derya’ya meyhane kültürünü yansıtan<br />

ve ‘yaşanmış bir mekân’ <strong>hi</strong>ssi verebilen<br />

dokunuşlarda bulunduk. Sıfırdan<br />

tasarlanan restoran deneyimlerinin yanı<br />

sıra, bütüncül tasarım yaklaşımımız<br />

sayesinde küçük dokunuşlarla da istenen<br />

değişimi yakalamayı hedefledik ve bu<br />

yolda başarılı olduk.” dedi.<br />

Bütün projelerinde olduğu gibi,<br />

bu projede de iç görü sağlayacak<br />

metodolojilerinden yararlanarak tasarım<br />

sürecine başladıklarını belirten Kuzlu,<br />

Leb-i Derya markasını en iyi şekilde<br />

yansıtan, mekân içerisinde müşteri<br />

yolculuğunu iyileştirecek bir restoran<br />

deneyimi tasarladıklarını aktardı.<br />

Rahatlık esas alındı<br />

Leb-i Derya için girişten itibaren iki<br />

katta da farklı konseptler uygulayan<br />

I-AM, daha sakin görünümlü pastel<br />

tonlar, farklı tipte aydınlatmalar ve<br />

meyhane kültürünü yansıtan görsel<br />

elemanlar kullanarak mekânda daha<br />

rahat bir atmosfer oluşturdu. Etkileyici<br />

Leb-i Derya manzarasını mekân<br />

tasarımının merkezine oturtacak şekilde<br />

bir konsept geliştirdi. Alt katta özel<br />

etkinliklerin gerçekleştirilebileceği<br />

iki bölümden oluşan bir lounge alanı<br />

oluşturulurken, antikacılardan toplanan<br />

mobilyalar kullanılarak daha eklektik<br />

bir dil oluşturulan bu katta, farklı tipte<br />

etkinliklere ev sa<strong>hi</strong>pliği yapabilecek<br />

esnek bir format oluşturuldu. Üst katta<br />

ise yine antikacılardan toplanan ikinci el<br />

dekoratif parçalar, uçuşan tül perdeler<br />

ve masaları tanımlı hale getiren duvar<br />

aplikleriyle ferah bir atmosfer oluşturan<br />

I-AM, arka bölümde ise yoğun bitki<br />

kullanımını ön plana çıkararak sakin bir<br />

kış bahçesi konsepti oluşturdu.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

124 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

dekorasyon<br />

Dekorasyonun en<br />

tamamlayıcı parçası<br />

Sehpalar<br />

Sehpalar hem tarzı hem de işlevselliğiyle mekânda dekorasyonu tamamlayan temel<br />

parçalardan biri olarak büyük role sa<strong>hi</strong>p. Sehpaların fonksiyonel olması kadar<br />

kullanılan diğer parçalarla uyumlu bir şekilde bir araya getirilmesi ise oldukça önemli<br />

bir detay. Hareketli ve sabit mobilya üretiminde adından sıkça söz ettiren Hotelya, sehpa<br />

seçiminde nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair ipuçları veriyor…<br />

Sehpalar, yaşam alanlarının en<br />

göz alıcı parçalarından biri.<br />

Sehpalar aynı zamanda geleneksel<br />

tasarımlara modern dokunuşlar<br />

eklendiğinde yer aldıkları mekanlarda<br />

yenilikçi bir atmosferin oluşmasını da<br />

sağlıyor. Dekorasyon anlayışınıza göre<br />

minimalist ya da gösterişli sehpalar<br />

kullanarak yaşam alanlarınızda dekoratif<br />

bir ortam oluşturabilirsiniz. Hotelya’nın<br />

sehpa seçiminde nelere dikkat etmeniz<br />

gerektiğine dair ipuçlarına kulak verin…<br />

Sehpa seçerken mekanı iyi gözlemleyin!<br />

Sehpa seçerken; mekanın ölçülerine,<br />

ihtiyaçlarına ve diğer mobilyalarla<br />

uyumuna dikkat etmelisiniz. Sehpanın<br />

şekli, malzemesi, rengi ve işlevselliği<br />

gibi birçok kriteri düşünerek seçim<br />

yapmalısınız.<br />

Küçük alanlarda hafif, şeffaf ürünler<br />

Küçük mekanlarda; akrilik veya<br />

cam gibi mekanı rahatlatacak sehpa<br />

malzemelerin seçilmesi çok daha uygun<br />

olacaktır. Ayrıca tabanı ile neredeyse<br />

fark edilmeyecek kadar ince, havada<br />

duruyormuş izlenimi veren ince ayaklı<br />

sehpaları da tercih edebilirsiniz. Büyük<br />

mekanlarda ise oturma alanınızın<br />

ölçüleriyle orantılı sehpa seçmelisiniz.<br />

Daha fazla depolama alanına ihtiyacınız<br />

varsa altı raflı modeller tam da ihtiyacınızı<br />

karşılayacak nitelikte bir seçim olabilir.<br />

Şık ve modern bir görünüm için farklı<br />

malzemeleri bir araya getirin<br />

Ahşap sehpayı cam ile<br />

hareketlendirebilirsiniz. Yenilikçi ve<br />

modern tasarımlarda metal malzeme<br />

kullanımının tercih edilmesi dikkat<br />

çekiyor. Şık bir dekorasyon istiyorsanız<br />

modern ve farklı tasarımlı mermerleri<br />

tercih edebilirsiniz. Daha sıcak ve samimi<br />

ortam istiyorsanız; ahşap sehpalar<br />

önceliğiniz olabilir. Işığı yansıtan şık<br />

seçimler için; altın sarısı ve gümüş<br />

tonlarını seçebilirsiniz.


Mekanlara<br />

Akdeniz<br />

esintisi…<br />

Seramiksan’ın yeni<br />

“Marsilya ve Sicilya”<br />

serileri, Akdeniz<br />

kıyılarının ritmini yaşam<br />

alanlarına getiriyor.<br />

Geçmişin romantizmini günümüzün<br />

modern hayatına çok özel<br />

dokunuşlarla taşıyan Seramiksan,<br />

yepyeni “Marsilya ve Sicilya” serileri<br />

ile estetik mekanlara imzasını<br />

atıyor. Fransa’nın en eski şehri olan<br />

Marsilya’dan ve İtalya’nın İncisi Sicilya<br />

Adası’ndan esinlenen Seramiksan,<br />

geçmişin gizemli havasını, Akdeniz<br />

kıyılarının büyüleyici güzelliğini, Mistral<br />

rüzgarlarının esintisini yeni serisinde<br />

buluşturuyor.<br />

Zengin desen seçeneği<br />

Vintage tarzıyla sıra dışı bir etki<br />

yapan Marsilya Serisi, iç ve dış<br />

mekanlarda rahatlıkla kullanılıyor.<br />

Bej ve gri renklerinde 16 farklı zengin<br />

desen seçeneğini sunan seri, zengin<br />

kombinasyon seçenekleri ile de hayal<br />

gücünün sınırlarını zorluyor. Düz renk<br />

sevenler için de mono bej ve mono gri düz<br />

renk fonunu sunan Marsilya Serisi, sizi<br />

sa<strong>hi</strong>lin keyifli ambiyansına davet ediyor.<br />

Hem yerde hem de duvarda<br />

kullanılabiliyor<br />

İsmini Akdeniz’in en büyük adasından<br />

alan Sicilya Serisi, tasarımı ile de<br />

mekanlara Akdeniz esintilerini taşıyor.<br />

Eskitme görüntüsüyle Sicilya’nın zengin<br />

tari<strong>hi</strong> dokusunu yansıtan seri, dokunma<br />

<strong>hi</strong>ssi veren yumuşak rölyefli dokusuyla<br />

dikkat çekiyor. Sicilya Serisi, 20x20 sırlı<br />

porselen dayanımı ile hem yerde hem de<br />

duvarda kullanılabiliyor.<br />

Kafe, restoran, antre ve teras gibi<br />

mekanlarda rahatlıkla kullanılan<br />

Marsilya ve Sicilya Serileri,<br />

kullanıldığı alana son dönemin<br />

trendlerinden retro bir hava katıyor.


126<br />

<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

& <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

<strong>hotel</strong>-<strong>tech</strong><br />

Yapay Zeka ile turizmi dönüştürmenin<br />

5 yolu!<br />

Arya Akademi Eğitim, İletişim ve Danışmanlık Kurucusu Dr. Müh. Gülay Savaş, turizm<br />

sektöründe yapay zeka ile modern müşterinin beklentilerini karşılayacak 5 yol haritası hakkında<br />

ipuçları verdi.


Yapay zekanın aslında yeni bir<br />

teknoloji olmadığını ifade eden Dr.<br />

Müh Gülay Savaş, şunları söyledi:<br />

“Yapay zeka esasında yeni bir teknoloji<br />

değil. Konu yeni gibi görünüyorsa,<br />

bunun nedeni, gerekli verilerin/datanın<br />

ancak yeni yeni yeterli miktarda toplanıp<br />

dijitalleştirilerek, makine öğrenmesi, veri<br />

analizi ve veri madenciliği vb metodlarla<br />

birlikte uygulanabileceği bir potansiyele<br />

ulaşmasıdır. Tüm endüstriler gibi turizm<br />

sektörü de artık gelişen teknoloji ve yapay<br />

zeka uygulamaları ile başka bir boyuta<br />

doğru ilerliyor” dedi.<br />

Yapay zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?<br />

Gülay Savaş, şöyle devam etti: “Turist<br />

açısından baktığımızda; seyahat planları<br />

yapılmasının ve deneyiminin yaşanmasının<br />

bile şekli şemali değişti. Artık, elimizde<br />

rehber kitaplarla, önce gittiğimiz ülke<br />

ya da şe<strong>hi</strong>rde önce “informasyona”<br />

uğrayarak, dolaşan bir toplum değiliz.<br />

Ne seyahat acenteleri aracılığıyla<br />

rezervasyon yapıyoruz ne fotoğraf çekip,<br />

bastırıp, albümlere koyuyoruz ne de<br />

informasyonlara uğruyoruz. İhtiyacımız<br />

olan her şeye artık teknoloji, hatta en<br />

basitinden elimizeki cep telefonları<br />

üzerinden ulaşıyoruz. Hepimiz birtakım<br />

aplikasyonlar üzerinden rezervasyon ve<br />

tatil programları yapıyoruz, Instagram’da<br />

tatil fotoğrafları yayınlıyoruz. Twitter<br />

ve Facebook’ta gecikmeli uçuşlardan<br />

şikayet ediyoruz. Gittiğimiz yerde<br />

aradığımız bir şey varsa, Google’a<br />

soruyoruz. Yani tek muhatabımız<br />

teknolojidir. Turizm firmaları açısından<br />

baktığımızda ise; artık keşfedilen yeni<br />

destinasyonlar ve yeni gezgin profilleri<br />

ile artık müşterilerinin neredeyse tüm<br />

beklentilerine karşı son derece esnek<br />

olmaları gerekiyor. Müşterilerine<br />

sadece, kaldıkları süre boyunca,<br />

konaklama sırasında ve sonrasında değil;<br />

yolculuklarının her aşamasında, eşlik<br />

edecekleri yenilikçi <strong>hi</strong>zmetleri sunmaları<br />

gerekmektedir. Şu anda bile turizm<br />

sektörü profesyonellerine yönelik, mevcut<br />

veri zenginliği ile çok sayıda teknoloji ve<br />

tavsiye uygulaması bulunmaktadır. Amaç,<br />

turizm sektöründeki profesyonellerin<br />

çalışmalarını basitleştirerek, güçlü araç<br />

ve teknolojilere yapay zekayı da ekleyerek,<br />

uzmanların üretkenliğini desteklemek ve<br />

firmaların kâr ve müşteri memnuniyeti<br />

açısından önemli bir fark oluşturmalarını<br />

sağlayacak çözümler üretmektir. Ama<br />

sorulması gereken soru şudur: Yapay<br />

Zekayı akıllıca nasıl kullanacağız?”<br />

Yapay zekanın katma değeri turizme<br />

nasıl uygulanır?<br />

Yapay zekanın katma değerinin turizme<br />

uygulanması konusuna değinen Savaş,<br />

şunları anlattı: “Özelleştirme ile, yani<br />

kişiye özel alternatiflerin sunulması ile<br />

uygulanır. Müşterilere aynı tiplerdeki<br />

seyahatlerde, aynı deneyimleri<br />

yaşatmaktan ziyade, yapay zeka yardımı<br />

ile farklı ürün/<strong>hi</strong>zmet önerileri getirerek;<br />

turistlerin isteklerini, alışkanlıklarını<br />

ve tercihlerini karşılayacak deneyimleri<br />

yaşama olanağı sağlanır. Yapay zeka,<br />

bir veri havuzunu anlamlı kılmaktadır.<br />

Müşterinin neyi aradığını, satın aldığını<br />

ve sevdiğini öğrenerek, özelleştirilmiş<br />

ve hedeflenmiş teklifler oluşturmayı<br />

mümkün kılar. Günümüzde yapay zeka ile<br />

bilişsel sistemler; doğal dilde etkileşime<br />

girebilir, coğrafi yerelleştirilmiş içerikle<br />

geliştirilmiş çok sayıda yapılandırılmış ve<br />

yapılandırılmamış veriyi işleyebilir ve her<br />

etkileşimden de öğrenebilir. Yapay zeka<br />

ile bu sistemler, “Big Data” sayesinde,<br />

“akıllı hedef”, “müşteri deneyiminin<br />

kişiselleştirilmesi” ve “sadakatinin<br />

artması” gibi başlıklarda doğru analizin<br />

yapılması ve pazarlamanın sağlanması<br />

gibi, sektör için stratejik konuların<br />

geliştirilmesinde hızla daha çok gerekli<br />

hale gelecektir” diye konuştu.<br />

Turizmde Modern Turistin Beklentilerini<br />

Karşılamak için 5 Yapay Zeka Uygulaması<br />

1.ChatBotlar<br />

Expedia gibi çevrimiçi seyahat acenteleri,<br />

müşteri <strong>hi</strong>zmetleri için yapay zekayı aktif<br />

olarak kullanıyorken, Booking.com online<br />

seyahat aramalarını otomatikleştiren<br />

bir sohbet aracı başlattı. Expedia,<br />

müşterilerinden rezervasyon değiştirmek<br />

için kaç kişinin aradığını hatırlatıyor, yapay<br />

zekayı kullanarak bu süreci kolaylaştırıyor.<br />

Gelecekte, kullanıcıların herhangi biriyle<br />

konuşmak zorunda kalmadan (yani çağrı<br />

merkezi olmadan) ya da web sitesine giriş<br />

yapmadan, bir rezervasyonu değiştirmek<br />

ya da iptal etmek için kullanıcılar,<br />

işlemlerini chatbotlar üzerinden kolayca<br />

gerçekleştireceklerdir.<br />

2.Benzersiz Tercihleri Öğrenme<br />

Seyahat planlamasında, yalnızca bir<br />

hedef, uçuş ve konaklama seçmekten çok<br />

daha fazlası vardır. Gezginler, benzersiz<br />

tercihlerini temsil eden her türlü küçük<br />

kararlar alırlar. Sanal asistanlar, akıllı<br />

seyahatin geleceği olabilir, ancak oraya<br />

ulaşmak için karmaşık Yapay Zeka (AI) ve<br />

analiz yeteneklerine ihtiyaçları vardır.<br />

Yapay zeka ile büyük verileri işleyerek,<br />

her bir yolcunun tercih ettiği (uçuşta ya da<br />

konaklama tercihlerinde koltuk yeri gibi)<br />

akıllı tahminleri yapmak ve bu bilgileri<br />

hızlı ve rahat bir şekilde beklentileri<br />

karşılayan rezervasyonlara dönüştürmek<br />

mümkündür. Özellikle iş seyahatinde<br />

olanlar, bu sanal asistan <strong>hi</strong>zmetinden<br />

kolaylıkla faydalanabilir. Çünkü sık ve<br />

tutarlı bir şekilde seyahat ederler. Bu<br />

zaman tasarrufu da, iş seyahatleri için<br />

önemli bir öncelik olan para tasarrufu<br />

anlamına gelir.<br />

3.Uygun Ulaşım<br />

Uber ve Bla Bla Car gibi araç kiralama<br />

<strong>hi</strong>zmetleri, birçok yönden toplu<br />

taşımayı yeniden tanımladı. Taksilerin<br />

popülaritesini azalttı ve talep üzerine<br />

sunulan taşımacılık <strong>hi</strong>zmetlerinin<br />

rahatlığını sağladı. Kendi kendine<br />

giden otomobiller, otomobillerdeki bir<br />

sonraki büyük adım olsa da, bazı şe<strong>hi</strong>rler<br />

tıkanıklığı azaltmak için daha çevre dostu<br />

çözümlere odaklanıyor. Büyük verileri<br />

ve yapay zekayı kullanarak, İspanya’daki<br />

şe<strong>hi</strong>rler giderek artan nüfus ve turistlerin<br />

barış içinde bir arada yaşamalarını<br />

sağlamak için çalışmalar yapıyor.<br />

4.Robotik Konsiyerjler<br />

Hipmunk, Expedia, Skyscanner ve<br />

Cheapflights gibi markalar da müşteri<br />

<strong>hi</strong>zmetleri için yapay zeka kullanım<br />

alanını deneyimliyorlar. Hilton Otelleri<br />

bir adım daha ileri giderek, check-in<br />

sırasında konuklara yardımcı olan ve yerel<br />

cazibe merkezleri ve yapacakları şeyler<br />

konusunda tavsiyede bulunan “Connie”<br />

adında gerçek bir robot ile <strong>hi</strong>zmet vermeye<br />

başladı. Otel resepsiyon masasında<br />

duran küçük bir robot olan Connie,<br />

ziyaretçilerle etkileşimde bulunmayı<br />

ve onlara kişiselleştirilmiş bir deneyim<br />

sağlamayı öğreniyor. Ayrıca, müşterilerin<br />

ihtiyaç duydukları cevapları almasına<br />

yardımcı olmak için WayBlazer’in seyahat<br />

bilgilerine de erişebiliyor.<br />

5.Büyük Veri İstatistikleri / Big Data<br />

Yapay zekanın kullanılabilmesi için büyük<br />

verilere öncelikle ihtiyaç duyulduğunun<br />

altını çizmiştik. Gerekli veri olmadan<br />

yapay zeka çalışamıyor ve öngörülü<br />

istatistikler, analizler yapamıyor. O<br />

yüzden tüm sektörlerde, bilgi teknolojileri<br />

yani yazılımların da yardımıyla önce veri<br />

toplamamız lazım ki, geleceğe yönelik<br />

tahminlerde bulunabilelim. Küba örneğine<br />

bakacak olursak, ABD ile olan ilişkilerini<br />

çözmesi, turizmi izlemek ve ülkenin<br />

geleceğini planlamak için büyük veri<br />

ve yapay zeka ile ilgileniyor. Küba’nın<br />

internet alt yapısı modern standartlara<br />

uygun olmasa da, hükümet halihazırda<br />

sosyal medya, oteller ve turistik<br />

destinasyonlardan bilgi topluyor ve ülkede<br />

ek turizmi teşvik etmede faydalı olabilecek<br />

stratejiler üretiyor.


<strong>hotel</strong> <strong>restaurant</strong><br />

128 & <strong>hi</strong>-<strong>tech</strong><br />

ürünler<br />

Danfoss, sektörün ilk Mobil Ünitesini<br />

tasarladı<br />

Danfoss Türkiye Soğutma Sistemleri, Danfoss Teknik Destek ve<br />

Eğitim Müdürü Adnan Güney’in önderliğinde, çoğunluğu Danfoss<br />

komponentlerinden oluşan bir eğitim ünitesi tasarladı. Danfoss<br />

ürünlerini uygulama üzerinden anlatmayı hedefleyen eğitim<br />

ünitesinin üzerinde sıcaklık, basınç gibi değerlerin yanı sıra sistem<br />

içindeki soğutkanın fiziksel durumu farklı noktalardan çıplak gözle<br />

görülebiliyor. Eğitim ünitesi aynı zamanda sistem henüz dizayn<br />

aşamasında da kullanılabiliyor.<br />

Kısa sürede banyolarını<br />

yenilemek isteyenler için<br />

Geberit, geliştirdiği teknolojik ürünleriyle banyolarda konforu hedeflemenin ötesinde<br />

kısa sürede takipçilerini yepyeni bir banyoyla buluşturacak akıllı çözümler sunuyor.<br />

Minimalist tasarımını inovatif bakış açısıyla harmanlayan Geberit Monolith Rezervuar<br />

Modülü, modern banyoların vazgeçilmez bir parçası oluyor. Birbirinden şık ve inovatif<br />

tasarımların altına imza atan Geberit, her tarza uygun akıllı çözümleriyle yaşam<br />

kalitenizi yükseltmeye devam ediyor. Kısa sürede, çok fazla tadilat gerektirmeden<br />

banyolarını yenilemek isteyenlere çözümler sunan Geberit Monolith serisi, banyolarınızı<br />

ferah ve şık bir görünüme kavuşturuyor.<br />

4000A’e kadar projeleriniz için<br />

en ideal çözüm<br />

Türk elektrik pazarındaki öncü marka Legrand, inovatif yeni ürün ve tasarımlarıyla<br />

sektördeki lider konumunu güçlendirmeye devam ediyor. İşlevsel ürün gruplarıyla<br />

sektördeki bilirkişiliğini konuşturan Legrand, 6300A’e kadar mevcut alçak gerilim<br />

dağıtım pano serisi XL3’e alternatif olarak 4000A’e kadar XL3S serisi dağıtım<br />

panolarını panocular için özel olarak tasarladı. Oteller, ofisler, konutlar ve alışveriş<br />

merkezleri gibi genel mekanlar için tasarlanan XL3S dağıtım panoları, zaman<br />

tasarrufu sağlayan aksesuarlarıyla da sürdürülebilir dünyaya katkı sağlıyor.<br />

Yaşam alanlarında doğallık etkisi<br />

Doğallığı sevenlerin vazgeçemediği ahşap dekorasyon, bu sene<br />

yine trend listelerinin başında kendine yer buluyor. Özellikle<br />

modern tasarım ve açık renk mobilya modellerinin kullanıldığı<br />

mekanlarda ahşap tonlarda detayların kullanılması, tamamlayıcı<br />

bir özellik oluşturuyor. Ortama hem bohem hem de sıcak bir<br />

hava kazandırıyor. Elektrik anahtarı ve priz sektörünün lideri<br />

Panasonic Eco Solutions Türkiye de VİKO imzalı Artline Serisi’nin<br />

NOVELLA modelleri ile evlere ahşabın çok özel dokunuşunu<br />

katıyor.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!