Sayı: 65 ACIBADEM Yaşam ve Kent Kültürü Dergisi

Yıl: 12 Sayı: 65 Ağustos-Eylül 2018 

İki Ayda Bir Yayınlanır ÜCRETSİZDİR 

www.acibademdergisi.com 

Yeri Göğü Güzel 

Foça 

Şile 

Yeryüzü Pazarı 

Hesap da Yaparım 

Seyahat de 

Sakin Şehir 

Akyaka 

Süper Besinler 

Çocuk Dünyası 

Diş Estetiği 

Ressam Zeynep Keklik ile 

Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy 

12yıldır 

birlikteyiz. 

e-dergi 

elinizin altında

ACIBADEM 1 

Acıbadem Cad. No:115 

0216 325 22 34 

ACIBADEM 2 

Acıbadem Cad. No:109 

0216 346 00 27 

KOZYATAĞI 

İnönü Cad. No:94 

0216 445 92 42 

GÖZTEPE 

Tütüncü Mehmet E.Cad. 

Rıdvan Paşa Sok. No:17 

0216 411 14 15 

www.canakkebap.com.tr 

www.canakbeyran.com.tr

İçindekiler 

11 

08 

Yaşam 

Şile Yeryüzü Pazarı 

24 

Sağlık 

Eczacı Funda Figen Bal ile 

Besin destekleri 

12 

16 

14 

10 

11 

12 

14 

16 

18 

20 

22 

Lezzet 

Diff Acıbadem 

Abur cubur değil öğün 


Türkiye’de bir ilk 

Gazoz Kapağı Oyun Evi 

Lezzet 

Bodrum Mantı 

Acıbadem’de Bodrum esintisi 

Sağlık 

Dr. Diyetisyen Huriye Tümer ile 

Sağlıklı Beslenme ve Yaşam Merkezi 

Güzellik 

Nihal Altın Güzellik Merkezi 

Daha güzel olmak için 

İpucu 

Gezgin Pınar Bulut ile 

Ucuz tatil ipuçları 

Diş Sağlığı 

Diş Hekimi Mesut Mutlu ile 

Güzel gülüşler için 

Gez-Gör 

Gezgin Pınar Bulut ile 

Sakin Şehir Akyaka 

26 

27 

28 

29 

30 

32 

35 

36 

Konuk 

Lostracı Yalçın Usta ile 

Sağlık 

Acıbadem İşitme Cihazları Merkezi 

İşitme cihazınızı kullanırken 

Sağlık 

Dr. Ümit Aktaş ile 

Güneşsizlik hasta eder 

Eğitim 

Küçük Orman Anaokulu ile 

Doya doya oyun 

Sanat 

Ressam Zeynep Keklik ile 

Nostalji 

Son Çanta Tamircisi 

Berç Yeresyan 

Gez-Gör 

Yeri göğü güzel 

Foça 

Sanat 

Kadıköy Murallar ile renklendi 

20 22 

28 

30 

2 ACIBADEM DERGİSİ • Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy

Özel Acıbadem Anadolu Lisesi 

ACIBADEM ANADOLU LİSESİ 

ÜNİVERSİTE Hayali Kuran Öğrencilerin Tercihi 

2016 - 2017 Gurur Tablomuz 

MEHMET GÜMÜŞ CERRAHPAŞA TIP TIP 

BETÜLAY DEMİRAL CERRAHPAŞA TIP TIP 

REHA ŞAHİN MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP 

LEDEYNA AYDOĞMUŞ MARMARA ÜNİVERSİTESİ TIP 

RECEP BERKAY ŞEN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ TIP 

EFE BOYACI BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ TIP 

MEHMET ESAT KILIÇ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP 

BERRA ÖZTÜRK MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ TIP 

GÖZDE ESMER OKAN ÜNİVERSİTESİ TIP 

İREM AÇIKALIN YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP 

BATUHAN GÖKÇE İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ TIP 

ZEYNEP ORDUSEVEN YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP 

GİZEM AKOVA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÇAPA DİŞ HEKİMLİĞİ 

ECMEL BERİL ÖNER İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ÇAPA DİŞ HEKİMLİĞİ 

SELMA MEREY MARMARA ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

TUNA KOÇ OKAN ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

GİZEM AKYILDIZ OKAN ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

ECE KÖSE OKAN ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

MERAL KESKİN OKAN ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

ELİF İREM DÖLCÜ BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

HAZAL KÜÇÜKOĞLU BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ DİŞ HEKİMLİĞİ 

İPEK GÖRGÜLÜ BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 

BENGİSU SAVRAN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ SİYASET VE ULUS.İLİŞKİLER 

HARUN ŞENOL BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İŞLETME 

BERK FİDAN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İNGİLİZ DİLİ VE EDEBİYATI 

BERFU ÇETE ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ENDÜSTRİ ÜRÜN TASARIMI 

SENA ÖZGE TOPYAY ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ 

EMRE ÜNAL ORTA DOĞU TEKNİK ÜNİVERSİTESİ PETROL VE DOĞALGAZ MÜHENDİSLİĞİ 

ECEM ALKAŞ BİLKENT ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK 

ARDA SÜLECİK KOÇ ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 

ARDA ÇETİN KOÇ ÜNİVERSİTESİ KİMYA-BİYOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ 

MURAT ŞAHİN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ELEKT. VE HABERLEŞME MÜHENDİSLİĞİ 

SİNAN SÖZER İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ELEKT. ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ 

DİNÇ DOĞRUSEVEN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ 

ALPER TAN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ENDÜSTRİ MÜH.(SUNY) 

BİLGE ALPARSLAN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MATEMATİK MÜHENDİSLİĞİ 

GÜLCE DALGIÇ İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MATEMATİK MÜHENDİSLİĞİ 

ZEREN GÜLEREN İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ 

ÖMER TÜNTÜL İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ FİZİK MÜHENDİSLİĞİ 

BERK ÇETE İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ 

YUSUF ELMAS İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ(SUNY) 

CEREN SARAÇ İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA 

YAĞIZ YAŞAR SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜH. VE DOĞA BİLİMLERİ 

ÖMER KÖSE SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜH. VE DOĞA BİLİMLERİ 

LAL KAYA SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜH. VE DOĞA BİLİMLERİ 

EFECEM RUŞEN SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜH. VE DOĞA BİLİMLERİ 

DOĞAN SÖZER SABANCI ÜNİVERSİTESİ SANAT SOSYAL BİLİMLER PROGRAMI 

MİHRİNUR BAL SABANCI ÜNİVERSİTESİ SANAT SOSYAL BİLİMLER PROGRAMI 

İREM BENGİSU YILMAZGİL MİMARSİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ İÇ MİMARLIK 

NAZ ÇAMÖZÜ MİMARSİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ İÇ MİMARLIK 

EZGİ ÇELEBİ MARMARA ÜNİVERSİTESİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ 

SARP TAMER ZAMAN MARMARA ÜNİVERSİTESİ İŞLETME 

HİRA NAZ ÇAMOĞLU YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BİYOMÜHENDİSLİK 

ALPTUĞ SOYSAL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT 

TALHA MERT ERDENER KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ 

SELEN ÇİÇEK GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KİMYA 

SENEM KALKAN BEZM-İ ALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK 

MERVE UÇEV ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK 

SERCAN ÇEVİK ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ 

DİLARAY AKMAN ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ İÇ MİMARLIK 

MELİKE NUR ERSOY ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 

SARP DOĞRUSEVEN ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK 

SENA AYAZOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ FİZYOTERAPİ 

SENA DADANDI ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ 

KERİM AKTUNA BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ 

ECE GÜNER BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ 

BERK ALTUĞLU BAHÇESEHİR ÜNİVERSİTESİ YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ 

DOĞUHAN ELMAS BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ YAZILIM MÜHENDİSLİĞİ 

ŞEVVAL YAMAK BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ 

ASYA ÇİFTÇİ BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ ENERJİ SİSTEMLERİ 

MELİKENUR BÜYÜKBAKKAL SEHİR ÜNİVERSİTESİ 

PSİKOLOJİ 

ASİYE YAREN CANTÜRK İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK 

PINAR DUYGULU İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ BESLENME VE DİYETETİK 

BEDİİ ERDİL İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ SİYASAL BİLİMLER VE KAMU YÖNETİMİ 

KERİM YAĞCI İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ YÖNETİM BİLİŞİM SİSTEMLERİ 

MERVE SENA GÜNENÇ YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK 

BESTE POLAT YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ İÇ MİMARLIK 

BATUHAN AYDIN YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK 

BARIŞ ÖZER İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ 

AHMET HAKAN AKBULUT İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ 

İŞLETME 

İSMAİL AKYILDIZ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ 

GİZEM DEMİRDÖĞEN IŞIK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK 

SİMAY AVCI IŞIK ÜNİVERSİTESİ İÇ MİMARLIK 

EZGİ KALKAN DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ İŞLETME 

SAADET GÜMÜŞ DOĞUŞ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ 

ESRA MELİS ERDİM OKAN ÜNİVERSİTESİ GÖRSEL İLETİŞİM TASARIMI 

SENEM SENA GÜMÜŞ BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ DİYETİSYENLİK 

HAYATİ BARIŞ UYAR KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER 

SENA SORAL İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 

OĞUZHAN GÖÇ İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ DIŞ TİCARET 

AEK ACIBADEM ANADOLU LİSESİ 

Acıbadem Cad. Itır Sk. No:1 Acıbadem - Kadıköy 

Tel: +90 216 545 00 71 / 72 

www.acibademanadolulisesi.com

Editörden 

Nalan Fidan 

Genel Yayın Yönetmeni 

Yaşama destek… 

İmtiyaz Sahibi ve 

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü 

Nalan Fidan 

Yönetim 

İkibin7 Medya Basın Yayın Danışmanlık 

Acıbadem Cad. Bayır Sok. Dağcı Apt. 18/1 D: 1 

Acıbadem/Üsküdar/İstanbul 

Abonelik - Reklam 

Tel: 0216 326 59 34 

info@acibademdergisi.com 


Yayın Tarihi 

AĞUSTOS 2018 

Katkıda Bulunanlar 

Pınar Bulut 

Arif Atılgan 

Berk Fidan 

Tasarım 

Berk Fidan 

Yayın Periyodu 

İki Ayda Bir 

Yayın Türü 

Yerel Süreli Yayın 

Baskı 

Ege Basım Matbaa ve Reklam Sanatları Ltd. Şti 

Esatpaşa Mah. Ziyapaşa Cad. No:4 Ataşehir/istanbul 

Tel: 0216 470 44 70 Sertifika No: 12468 

Acıbadem Yaşam ve Kent Kültürü Dergisi, 

Acıbadem, Koşuyolu, Çamlıca, Altunizade, Bağdat 

Caddesi ve Kadıköy bölgelerinde ev ve iş yerlerine 

ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. 

Yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. İlanların 

sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 

Her hakkı saklıdır, alıntı yapılamaz. 

İstanbul’da bir çok çocuk sokağa çıkmadan, kapalı alanlarda büyüyor. 

Okuldan eve, evden okula servisle gelip gidiyorlar ve neredeyse hareket 

etmiyorlar. Üstelik dört duvar arasında geçen eğitim hayatı da, yaşamın 

içinden koparıp alıyor onları. Sonuçta akıl yürütmeden sadece yetişkinlerin 

yönergelerini uygulayan, sorgulamayan, hayal etmeyen ve problem 

çözemeyen bireylere dönüşüyorlar. Maalesef büyük şehirde, mesafeler ve 

kalabalıklar arasında yaşamanın bedelini çocuklarımız çok ağır ödüyorlar. 

Ancak İstanbul’da eğitim dünyasına yeni bir soluk getirecek, sevindirici 

gelişmeler de olmuyor değil. Uzun yıllardır tanıdığım ve çok değer verdiğim 

eğitimci Filiz Kurtuluş, kurduğu orman anaokulu ile çok da anlamlı bir 

girişimde bulundu. Çocuğun açık havada kendi oyununu kurduğu, doya 

doya oynadığı, akıl yürüttüğü ve doğanın içinde yaşamı deneyimleme fırsatı 

bulduğu bir okul modeli orman okulu. Türkiye’de ilk ama, dünyada çok 

başarılı örnekleri var. Eğitim sayfalarımıza göz atmayı ihmal etmeyin. 

İyi ve nitelikli yaşama destek veren dergimiz, Şile Yeryüzü Pazarı’na da 

uğradı. Doğal gıda arayışının giderek arttığı şehrimizde çok şükür ki atalık 

tohumlardan üretilmiş ürünlerin tezgaha çıktığı ve direk üreticinin satış 

yaptığı pazarlarımız da var. 

“Yapılan güzel işler ustası hayattayken takdir edilmeli” dedik ve 

Kadıköy’ün son çanta tamircisi Berç Yeresyan ile ayakkabı ustası Yalçın 

Aydın’ı konuk ettik sayfalarımıza. Çokça tükettiğimiz sadece tüketmeye 

odaklandığımız günümüzde ustalar her gün geri dönüşüme katkı sağlıyorlar. 

İyi ki de sağlıyorlar. Onlar ve meslekleri antika değerinde… 

Sanat sayfalarımızda, “Güzel bir kitabı okumak, bir resme bakmak, 

bir şiiri duyumsamak ve müziği hissetmekle çoğalacak özlenen 

ince ruhlar…” diyen bir ressamımız var. Soyut dünyadan haberler veren 

Ressam Zeynep Keklik, sanat dünyasında gelecekte iz bırakacak eserleri ile 

sayfalarımızda. 

Seyahat yazarımız Pınar Bulut bu kez bütçeyi aşmadan, ucuz tatil yapmanın 

ipuçlarını verdi sizler için, “Yerel davran, evrensel düşün” mottosuyla… 

Yaz henüz bitmedi. Sakin şehir Akyaka ile, yeri göğü güzel Foça sizleri bekler. 

Mutlulukla geçen bir yaz temennisiyle… 



Birlikteyiz... 

12 yıl 

65. 

kez 

Takipte kalın!

Kısa Kısa 

İETT’den Doğaseverlere Özel Hat 

İstanbullulara sağlıklı yaşam konusunda desteğini sürdüren İstanbul Büyükşehir 

Belediyesi, ruh ve beden sağlığı üzerinde olumlu etkileri olan hafta sonu doğa 

yürüyüşü (trekking) yapmak isteyen İstanbullular için D1 Polonezköy – Üsküdar/ 

Kadıköy ve D2 Beşiktaş – Belgrad Ormanı hatlarındaki seferlerini Haziran ayından 

itibaren devam ettiriyor. 

D1 numaralı Polonezköy - Üsküdar/Kadıköy hattının güzergahı; Kadıköy, 

Numune Hastanesi, Doğancılar, Altunizade, Ümraniye, Çakmak Köprüsü, 

Şile Yolu, Çubuklu Evleri, Polonezköy Muhtarlık şeklinde olurken, D2 numaralı 

Beşiktaş - Belgrad Ormanları hattı ise Beşiktaş İskele’den hareketle Zincirlikuyu 

Metrobüs, 4. Levent, Maslak, Hacıosman ve Atatürk Arboretumu’ndan geçerek 

Belgrad Ormanı’na ulaşıyor. 

Üsküdar Belediyesi’nde 

İmar Barışı Ofisi Açıldı 

Ülkemizde milyonlarca 

yapıyı ilgilendiren çeşitli 

imar problemlerini çözmek 

amacıyla getirilen imar barışına 

vatandaşlarımız 31 Ekim’e 

kadar başvurulabilecekler. 

Başvuru e-Devlet üzerinden 

yapılabileceği gibi Üsküdarlılar, Üsküdar Belediye 

Binası’nda açılan İmar Barışı Ofisi’nden de hizmet 

alabilecekler. 31 Aralık 2017’den önce ruhsatsız 

veya ruhsat eklerine aykırı yapılmış kırsal ve kentsel 

alanlardaki tüm yapılar İmar Barışı kapsamında yer 

alıyor. İmar barışı ve yapı kayıt belgesine dair ayrıntılı 

bilgi almak isteyen tüm Üsküdarlılar, İmar Barışı 

Ofisi’nden destek alabilirler. 

Kadıköy’de Ekolojik Yaşam Merkezi Açıldı 

Kadıköy Belediyesi, Eğitim Mahallesi Hakkı Bey Sokak’ta, imece 

usulü yapılan samandan bir ev ve çocukların sebze ve meyveleri 

tanıyacakları ve kendi elleriyle ekim yapabilecekleri bir alanı, Kemal 

Sunal Parkı olarak, “Ekolojik Yaşam Merkezi’ne” dönüştürdü. 

Ekolojik yaşama ilişkin farklı yaş gruplarının çeşitli eğitimler 

alabileceği, atölyelerin 

yapılacağı permakültür 

ilkeleri doğrultusunda 

tasarlanan bin 520 

metrekarelik alanda, 

kompost merkezi, kelebek 

bahçesi, koku bahçesi, 

tematik bitki alanları, 

biyolojik gölet ve kümes de 

yer alıyor. Parktaki çocuk 

oyun alanlarında kullanılan 

malzeme ise ahşap. 

e-dergi 

bir tıkla 

elinizin 

altında! 

12yıldır 

birlikteyiz. 

E-dergi 

elinizin altında 

Dergimiz 12 yıldır 

basılı format ve E-dergi ile 

okuyucusuna ulaşmaya 

devam ediyor. 

Reklam ve Abonelik Tel: 0216 326 59 34 

Abonelik için iletişim bilgilerinizi e-mail atabilir ya da telefonla arayabilirsiniz. 

@acibademdergisi 


info@acibademdergisi.com 

ÜCRETSİZ ABONELİK sistemiyle 

ev ve iş yerlerine doğrudan ulaşan dergi 

Ücretsiz DAĞITIM Noktaları 

ACIBADEM 

Çanak Restoran, Dedem Eczanesi, Fıstıkzade, 

Acıbadem İşitme Merkezi, Kuaför İlhan Akbulut, Konoha Restoran, 

Rüya Kasap, Neta Art Sanat Merkezi. 

KOŞUYOLU 

Sera Pastanesi, Jolly Tur, Gözde Adana Kebap, Koşuyolu Mantı. 

MODA 

Chocca Cafe 

GÖZTEPE 

Çanak Restoran 

MUHTARLIKLAR 

Acıbadem, Altunizade ve Barbaros Mahallesi Muhtarlıkları. 

*Dergimiz bağımsızdır. Hiçbir kurum, kuruluş ve internet üzerinde Acıbadem isimli veya uzantılı 

başka hiçbir platform ve adresle ilişkisi bulunmamaktadır. 


Yaşam 

ŞİLE’deki Pazar 

Yeryüzü Pazarı 

Her cuma ve pazar günü Şile Terminal alanı yanındaki yerinde misafirlerini bekliyor. 

Sağlıklı yaşam arayışı, sebze ve meyve başta olmak 

üzere doğal gıdaya olan talebi giderek artırıyor. Bu doğal 

ürünleri tüketiciyle buluşturan pazarlar da haliyle giderek 

yaygınlaşıyor. Bu pazarlarda doğal ya da ekolojik sertifikalı 

ürünler, gıda ve ziraat mühendislerinin sıkı denetimi altında 

satışa sunuluyor. 

İyi ve nitelikli yaşama destek veren bir dergi olarak, siz 

okuyucularımız için bu kez İstanbul’un yerel ve doğal 

ürünler pazarı, Şile Yeryüzü Pazarı’na göz atalım dedik. 

Zaman zaman İstanbullular için harika bir kaçış noktası 

olan Şile, aynı zamanda İstanbul’un ilk ve tek “Yeryüzü 

Pazarı”na sahip ilçesi. 2015 yılından bu yana hizmet veren, 

dünyada 45. “Yeryüzü Pazarı” olan bu pazarda Şile’nin 57 

köyünde, mevsiminde, ata tohumuyla üretilen doğal ürünler 

tüketiciyle buluşuyor. 

Ata tohumu ile yetiştirilen ürünler 

ulaşılabilir fiyatlarla satışa sunuluyor 

Şile köylerindeki yerel halk tarafından atalık tohumlardan 

üretilen ürünler tezgaha çıkıyor. Hibrit tohum, hazır fide, 

kimyasal ilaç veya suni gübre kullanılmıyor. Hepsi tamamen 

doğal. Pazarın en önemli özelliği bu… Şile’deki Yeryüzü 

Pazarı’nın bir özelliği de ücretlerin ulaşılabilir olması. 

Slow Food ilkeleri çerçevesinde mevsiminde, yöresel 

ve geleceğe dönük metotlarla tarım yapılıyor ve uygun 

ücretlerle tüketiciye ulaştırılıyor. 

Cuma ve Pazar günleri açık… 

“Yeryüzü Pazarı” sadece kendi ürettiği ürünü satan 

çiftçilerden oluşan uluslararası bir pazar ağı… 

Yerel mutfakların unutulmasına ve tek tip beslenme 

anlayışına karşı çıkanlar tarafından başlatılan uluslararası 

“Slow Food” hareketi tarafından destekleniyor. 

Şile Yeryüzü Pazarı, üreticilerin kendi yetiştirdikleri, hasat ettikleri, ürettikleri 

ürünleri aracı kullanmadan doğrudan sattıkları bir pazar. Satılan ürünler sıkı bir 

denetimle tezgaha geliyor. Kurallara uygunsuz ve mevsim dışı hiçbir ürün yer 

almıyor. Ürünler ve üreticiler Şile Belediyesi zabıta ekipleri, ziraat mühendisleri 

ve gıda mühendisleri tarafından sürekli denetleniyor. Ürünlerin üretildiği alanlar, 

tarlalar, üretim biçimleri ve kullanılan malzemelere kadar ürünlerin doğallığında 

tüm güvenceyi Şile Belediyesi sağlıyor. 


Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy ACIBADEM DERGİSİ 

9

Lezzet 

Diffburger 

Porsiyon Sosis 

Yazı: Berk Fidan 

@berk.fi 

Abur cubur değil, 

“öğün” 

Kağıtta Kavurma 

Yıllarca plastikten hallice, süngerimsi yapıda, “Bu et mi şimdi?” diye düşündüren sosislerden uzak durduk. 

Sosislerin içinden çıkanlarla ilgili skandallara o kadar alıştık ki sosis yavaş yavaş bilinçli sofraları terk etti. 

Zaten hiçbir zaman da bir “öğün” muamelesi görmemişti. 

%100 dana etinden, koruyucusuz, 

plastik hissinden uzak sosisler 

Diff, Acıbadem’deki mekanında öyle lezzetli sosisler servis 

ediyor ki, bu zamana kadar yediğiniz o plastikleri size 

unutturuyor. Tamamen dana etinden yapılan, koruyucusuz, 

plastik hissinden uzak ve sulu sosisleriyle Diff size gerçekten 

et yediğinizi hissettiriyor ve sosisin de abur cubur olmaktan 

çıkıp, tıpkı yeni nesil hamburgerler gibi bir “öğün” 

sayılabileceğini gösteriyor. 

Diff’te, adlarına yaraşır bir şekilde, her şey farklı ve çok 

özel. Sade ve içinden peynir fışkıran cheddar veya gravyer 

dolgulu sosislerin tadını sandviç ya da porsiyon olarak 

çıkartabileceğiniz gibi, iki köfteli ve füme etli Diffburger, 

kağıtta kavurma, sucuk gibi 

lezzetleri de tercih edebilirsiniz. 

Kararsız kalanların geleceğinde ise 

“Karışık Diff Tabağı” görünüyor… 

Bütün bunlara ise biber reçelini 

andıran “Tatlı Yandım” gibi farklı 

soslar eşlik ediyor. 

Diff kahvaltı tabağı 

Mekanın şarküteri kısmında ise 

sosisler, sucuklar ve kavurma 

dışında; özenle seçilmiş 

peynir ve zeytinler de bulmak 

mümkün. Elbette “Fark Eder 

Kahvaltı Tabağı’yla” kahvaltınızı 

orada da yapabilirsiniz. Ayrıca 

rahat koltuklara her zaman 

yayılıp çayınızı kahvenizi de 

içebilirsiniz. 

Güler yüzlü servisiyle de dikkat 

çeken restoran, günümüzdeki 

“lezzetli ama ukala” kalıbından 

kolayca sıyrılıyor ve günün 

sonunda restorandan herkes 

mutlu ayrılıyor. 

Kahvaltı Tabağı 

Diff, Acıbadem Cad. Palmiye Sok. 

181 numarada, metrobüs yakınlarında. 

0216 343 46 06 telefonundan veya 

@diffacibadem Instagram hesabından 

ulaşılabilir. www.diffgurme.com 



Gazoz Kapağı ev rahatlığında çocukların çoraplarıyla rahatça dolaşıp istedikleri faaliyeti yapıp, oyun 

oynadıkları, anne ve babaları gelene kadar keyifli saatler geçirdikleri ikinci evleri gibi. 

Türkiye’de bir ilk… 

Çalışan ailelerin çocuklarına 

Okul Sonrası Oyun ve Bakım Evi 

Çalışan ailelerin ilkokula giden çocukları için, okul sonrası bakım problemlerini çözmek üzere yola çıkan 

Nihal Bekiroğlu, kurduğu Gazoz Kapağı Oyun ve Bakım Evi ile, miniklere ev sıcaklığında bir ortam sunuyor. 

Çocukların Nihal Teyzesi, her gün okuldan çıkan, servisinden inen çocuklara sıcacık kucak açıyor. 

Aileleri işten dönene kadar onların her türlü ihtiyacının karşılandığı Gazoz Kapağı Oyun ve Bakım Evi’nde 

çocukların iyi beslenmeleri ve kaliteli zaman geçirmeleri için herşeyi düşünülmüş. 

Böyle bir yer açmaya nasıl 

karar verdiniz? 

20 yıl bankacılık yapmış 

çalışan bir anneyim ve 9 

yaşında bir kızım var ve çalışan 

annelerin hassasiyetlerini çok 

iyi bilirim. Çalışan ebeveynler 

çocuklarına okul seçerken bile 

okulda uzun süre kalabileceği 

okulları tercih ediyorlar. Ancak 

okul ne kadar geç kapanırsa 

Çocukların Nihal Teyzesi kapansın sanıyorum en geç 

okul, akşam saat 17:00 gibi 

kapanmış oluyor. Dolayısıyla saat 18:00 18:30 gibi işten çıkan 

aileler çocukları için yine evde onları karşılayacak bir bakıcı 

veya ebeveyn yardımına ihtiyaç duyuyorlar. 

Gazoz Kapağı adı ile çalışan ailelerin ilkokula giden 

çocukları için, okul sonrasındaki bakım problemine çözüm 

olmak adına böyle konsept oluşturdum. Özellikle ilkokul 

çocuklarının okul sonrasında gelip, anne veya babası 

işten dönünceye kadar güvenle kalabileceği, akranlarıyla 

oynayabileceği, ödevlerini yapabileceği ev rahatlığında bir 

ortam hazırladık. 

Okul çıkışı gelen çocuklar 

Gazoz Kapağı’nda nasıl 

zaman geçiriyorlar? 

Bulunduğumuz çevrede 

genellikle çocuklar 14.30 

gibi okuldan çıkıyorlar. 

Servisleri ile oyun evimize 

geliyorlar. Öncelikle 

karınlarını doyuruyorlar, 

varsa ödevlerini yapıyorlar. 

Daha sonra oyun ablamız ile 

etkinlikler, oyunlar, bahçe 

keyfi ve meyve saatimiz var. 

Anne-babaları gelene kadar 

keyifli vakit geçiriyorlar ve 

akranlarıyla oynayıp oyuna 

doymuş mutlu bir çocuk 

olarak evlerine dönüyorlar. 

Ne gibi oyunlar oynuyorlar? 

Çocuklar bir araya geldiğinde tabletlerini telefonlarını eline alıp 

konuşmadan saatlerce vakit geçirmek yerine, masa oyunları, 

yakan top, istop, ebelemece, körebe, 9 taş, mendil kapmaca 

gibi sokak oyunları oynuyorlar. Tıpkı bizim çocukluğumuzda 

olduğu gibi çocuklarımız oyunla büyüsün istiyoruz. 

Barbaros Mah. Mustafa Pehlivan Sok. No:8/3 Koşuyolu 

@gazozkapagioyunevi 

İletişim Tel: 0555 265 65 09 

www.gazozkapagioyunevi.com.tr 

Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy ACIBADEM DERGİSİ 11

Lezzet 

Bodrum Esintisi 

Acıbadem’de 

Bodrum’un mavi ve beyaz dünyası ile buluşacağınız 

Bodrum Mantı’da; 

Kahvaltıdan, çorbalara, çiğ börekten, içli köfteye, 

mantı, köfte çeşitleri, çökertme kebabı, 

tavuk şinitzel, tavuk şiş, cafe de paris, dürüm, 

spesiyal salatalar ve tatlılara kadar menüsünde 

sevilen lezzetler var. 

Acıbadem Cad. 

No: 172/3 Acıbadem 

Sipariş: 

0216 325 06 58 

0216 325 08 58 


Lezzet 

Keyifli ortam, 

Sevilen lezzetler 

Acıbadem Caddesi’nde açtığı yeni şubesiyle mantı sevenleri ağırlayan 

Bodrum Mantı, kahvaltıdan, çiğ böreğe, köfte, kebap ve tavuk 

yemeklerinden, salata ve tatlılara kadar özenle hazırlanmış 

pek çok lezzet sunuyor. 

Çıtır Bihter Mantısı 

Klasik mantısının yanı sıra çıtır mantısı ile damaklara yeni 

tatlar sunan restoranın, “Çıtır Bihter ile Süslü Bihter” 

mantıları oldukça popüler. Yüz de yüz dana kıymadan 

yapılan mantılar, lezzetli olduğu kadar, oldukça doyurucu 

porsiyonlar şeklinde servis ediliyor. 

Çökertme kebabı ile iskender ve köfteleri 

mutlaka denenmeli 

İsminden dolayı sadece mantıcı gibi görünse de, menüyü 

açıp baktığınızda neredeyse yok yok… Tüm yemeklerde 

kalite ve lezzet çıtasını belli bir seviyenin üstünde tutan 

Bodrum Mantı, çökertme kebabı, iskender, köfte ve 

tavuk şinitzel gibi yemekleri ile de oldukça iddialı. 

Kahvaltı 

Bodrum’un eşşiz havasını hissettiren mekanda, hafta içi ya da 

hafta sonu, ister serpme, isterseniz kahvaltı tabağı ile kahvaltı 

keyfi yapabilirsiniz. Restoranın keyifli ambiyansında kalabalık 

aile ya da arkadaş gruplarınızı ağırlamanız mümkün. 

Çiğ börek unutulmasın! 

Hamur işi sevenler için çiğ böreğin ayrı bir yeri vardır. İster 

kahvaltıda, isterseniz günün herhangi bir saatinde çayın 

yanında harika oluyor. 

Salata deyip geçmeyin! 

Salatalar tek başına bir öğün için yetecek kadar doyurucu ve 

lezzetli. Bonfile, sezar, tavuklu ve hellimli salatalar özellikle 

diyet yapanlar için hem besleyici, hem de doyurucu bir 

seçenek olarak hazırlanıyor. 

Bebek tatlısı herkese ikram 

Bodrum Mantı’nın en keyifli tarafı, 

yemekten sonra masanıza ikram olarak 

gelen bebek tatlısı. Kağıt helva içine 

konmuş dondurma üstünde vişne 

sosu ile gerçekten insanı mutlu ediyor. 

Restoranın şaşırtan tatlıları arasında 

“Hadisem, Kızarmış Dondurma ve 

Katmer” gibi nefis lezzetler de var. 


Sağlık 

“Danışanlarımızın kilo problemlerini; diyetisyen, psikolog, yoga ve pilates eğitmenlerimizden oluşan 

ekibimizle birlikte aynı çatı altında çözmeyi hedefliyoruz.” 

Dr. Diyetisyen Huriye Tümer 

Kurucusu olduğu “Sağlıklı beslenme ve yaşam merkezi” ile 

Kilolara dur diyor! 

Yrd. Doç. Dr. Huriye Tümer, Koşuyolu’nda açtığı 

sağlıklı beslenme ve yaşam merkezinde zayıflama 

ve kilo koruma programları ile ideal ağırlığınıza 

ulaşmanıza yardımcı oluyor. 

Koşuyolu’nda farklı konseptte bir kilo verme yaşam 

merkezi açtınız? Bu fikir nasıl doğdu? 

Bir diyetisyen olarak 15 yıldır insanları sağlıklı kilolarına 

ulaştırmak için çalışıyorum. Edindiğim tecrübeler bana 

gösterdi ki; zayıflamak belirli bir dönem diyet yapmaktan 

ibaret değil. “Diyet” kelimesi insana bir kısıtlama hissi 

veriyor. Oysa diyet yerine yaşam tarzı değişikliğine 

gittiğinizde kalıcı kilo vermeyi başarmış oluyorsunuz. Yani 

önemli olan bir dönem diyet yapıp kilo vermek değil, 

sağlıklı beslenmeyi felsefe edinip sporu ve doğru düşünce 

biçimini kazanmak. Zayıflamak için hem sağlıklı beslenmek, 

hem egzersiz yapmak, hem de kilo almanın temelinde yatan 

duyguyu çözümlemek gerektiğine inanıyorum. 

Bu bir ekip işi. Hayalim bu ekibi bir araya toplayabilmekti. 

Tam da hayalini kurduğum Koşuyolu’nda Cevatpaşa 

Sokak’ta bunu gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum. 

Nasıl bir sisteminiz var? 

Standart bir beslenme programını dikte etmek yerine kişinin 

yanlış beslenme alışkanlıklarını tespit edip yerine doğrularını 

edindirmeye çalışıyoruz. Tabii tüm bunları kişinin 

vücut analizi ve biyokimyasal bulguları doğrultusunda 

değerlendiriyoruz. Ayrıca fiziksel ve duygusal açıdan da 

yaşam tarzını inceliyoruz. Mesela kişinin duygusal yeme 

problemi olabiliyor. Bu durumda psikoloğumuzla da 

görüştürüyoruz. 

Yrd. Doç. Dr. Diyetisyen Huriye Tümer ve Diyetisyen Aslıhan Onsun 

Egzersizle ilgili programınızda neler var? 

Danışanlarımızın en büyük problemlerinden biri spor 

yapamamak. Biz de bu konuda onlara destek olmak için 

üst katımızı egzersiz alanı için ayırdık. Merkezimizde üç 

eğitmenimizle birlikte reformer pilates, mat pilates ve yoga 

derslerimiz yapılıyor. 

Reformer pilateste hocamız ile teke tek çalışma programı 

uyguluyoruz. Çünkü hareketler kişiye özel olarak 

planlanıyor. Yani 10 kişi ile aynı anda yaptığınız pilatesten 

çok daha etkili, tamamen kişiye özel. 

Bir de yoga derslerimiz oluyor. Tek kişi veya 2-3 kişilik 

gruplarla planlanıyor dersler. Güzel havalarda terasta kuş 

sesleri ve çamlar altında keyifle egzersiz yapıyoruz. 


Sağlık 

Diyet artık hepimizin gündeminde olan bir konu. 

Neden bu kadar çok diyeti konuşuyoruz? 

2000 yılında üniversite tercihimi yaparken diyetisyen olmak 

istediğimi söylediğimde herkes ne iş yapacağımı sormuştu. 

Çünkü bu kelimeyi ilk kez duyuyorlardı. Son 18 yılda 

mesleğin bu kadar popüler olmasının birçok nedeni var. 

Birincisi üretim toplumundan tüketim toplumuna geçtiğimiz 

için obezite sıklığı arttı ve diyet yapma ihtiyacı doğdu. 

İkinci neden ise beslenme bilincinin artması. İnsanlar 

beslenme ile sağlığın ne kadar ilintili olduğunu fark etti. 

Doğal besinlere dönüş başladı. Sadece kendimiz için değil 

çocuklarımız için endişelerimiz arttı. Bu nedenle bu konuyu 

çok konuşuyoruz, tahminim çok uzun yıllar da konuşacağız. 

Peki insanlar neden kilo veremiyor veya verdikleri 

kiloyu koruyamıyorlar? 

Diyet yapmak bir süreç değil. Yani üç ay diyet yapacağım, kilo 

vereceğim, sonra eski hayatıma dönerim diye düşünüyorsanız 

yanılıyorsunuz. Eğer kilo probleminiz varsa, beslenmenizde 

yanlışlar var demektir. Tüm beslenmenizi değiştirin 

demiyorum. Hatalarınızı bir uzmanla birlikte tespit edin ve 

o hatalar yerine hangi doğruları koyabilirsiniz birlikte karar 

verin ve bu davranışları kalıcı hale getirin. Bunu başarırsanız 

hiç kilo almazsınız. 

Bir diyetisyen olarak okuyucularımıza neler 

önerirsiniz? 

Bir özeleştiri yapacak olursak, diyetisyenler olarak genellikle 

kilo vermeye odaklanıyoruz. Halbuki kilo vermekten 

öte kiloyu korumak daha önemlidir. Ben hedefe ulaşan 

hastalarıma koruma programını anlattıktan sonra ilk altı ayda, 

ayda bir kez, sonraki bir buçuk yılda ise üç ayda bir kez 

kontrole çağırıyorum. Hem kilonun vücuda adapte olması, 

hem de davranış değişiminin kalıcı hale gelmesi için bu 

iki yıllık sürecin takibi çok önemli. 

“Ben çocukken 

mahallemde bir 

bakkal vardı ve 

bu bakkalda iki 

çeşit gofret. Şimdi 

oğlum sekiz tane 

süpermarketi olan 

bir semtte yaşıyor 

ve her markette 

onlarca paketli 

gıda reyonu var. 

Bu değişim son 20 

yılda oldu ve bu 

durum obeziteyi 

artırdı.” 

2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik 

Bölümü’nü bitirdi. Üç yıl Şişli Florence Nightingale 

Hastanesi‘nde yatan hasta takibi, kurum beslenmesi ve 

poliklinik hizmetleri ile nöroloji bölümünün özel diyetisyenliğini 

yaptı. Eş zamanlı olarak Clinic İstanbul’da gebe, emzikli ve 

çocuk beslenmesi ile doğum sonrası kilo verme ve obezitede 

diyet tedavisi konularında çalıştı. Bu sırada Tercüman 

Gazetesi‘nin sağlıklı beslenme köşesinde köşe yazarlığı yaptı. 

2007 yılında “Lighties Diyet Pasta” adlı diyet ve diyabetik 

pastacılık alanında hizmet veren Türkiye’nin ilk diyet 

pastanesinin üretim müdürlüğünü yaptı. 

2008 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde “Toplu Beslenme 

Sistemleri” üzerine yüksek lisans yaparak “Uzman Diyetisyen” 

ünvanını aldı. 2010 yılında “Yaşasın Hayat” kliniğinde Prof. Dr. 

Osman Müftüoğlu ile birlikte çalıştı. 2011 yılında “İş’te Diyet” 

Kurumsal Beslenme Danışmanlığı’nı kurdu. Coca Cola, Doğan 

Holding, Loreal, Fiba Holding vb. pek çok şirkette eğitimler 

verdi, kurumsal beslenme danışmanlığı yaptı. 

2017 yılında Başkent Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik 

Bölümü’nde Doktora Programı’nı tamamlayan Tümer, Yeditepe 

ve Marmara Üniversitelerinde akademisyen olarak görev 

aldı. İstanbul S. Zaim Üniversitesi’nde Yardımçı Doçent olan 

Tümer, danışanlarına Koşuyolu’nda bulunan ofisinde hizmet 

vermektedir. Tümer evli ve bir çocuk annesidir. 

İletişim: 

www.huriyetumer.com 

Koşuyolu Mah. Cevatpaşa Sok. No. 15/3 Koşuyolu Randevu Tel: 0216 802 02 77 

drdiyetisyenhuriyetumer 


Güzellik 

daha güzel olmak için… 

Bakımlı ve göz alıcı görünmek isteyen hanımlar 

ve erkekler için cilt bakımından, epilasyona, 

aletli pilatesten, soğuk lipolize kadar bir çok 

başlıkta hizmet veren Nihal Altın Estetik ve 

Güzellik Merkezi, estetik ve zayıflama konusunda 

birbirini tamamlayan seçenekler sunuyor. 

Geçtiğimiz aylarda Acıbadem Caddesi’nde 

hizmete giren merkezin girişimcisi Nihal 

Altın, daha önce televizyonda yaptığı haber 

spikerliğinin ardından, şimdi de güzellik 

sektörüne başarılı bir giriş yaptı. Bakımlı olmayı 

hem estetik, hem de sağlık açısından çok 

önemsediğine dikkat çeken Nihal Altın: “Estetik 

ve güzel görünmek herkes için çok önemli ve 

özgüveni destekleyen bir unsur. Estetik kaygısı 

taşıyan kişilerin ihtiyaçlarına en doğru şekilde 

cevap verebilmek için uzman bir kadroyla 

yola çıktık ve yeni bir girişimde bulunduk. 

Güzelliğine güzellik katmak isteyen herkesi 

merkezimize bekliyoruz.” dedi. 

Acıbadem Cad. Arasan Apt. No: 91 Kat: 2 Acıbadem Tel: 0216 428 08 18 www.nihalaltin.com nihalaltinestetik 


Güzellik 

Medikal Cilt Bakımı, Epilasyon, Aletli Pilates, Soğuk Lipoliz, İpek Kirpik ve Protez Tırnak ile 

Güzel bir yüz, fit bir vücut... 

Genç, güzel ve bakımlı görünmek artık o kadar da zor 

değil. Son teknolojiye sahip medikal estetik cihazlar ve cilt 

bakım ürünleri ile güzel bir yüz ve fit bir vücuda sahip 

olmak mümkün. Nihal Altın Güzellik ve Estetik Merkezi, 

sağlıklı ve konforlu bir ortamda, profesyonel kadrosu ile 

ağrısız ve ameliyatsız yöntemlerle estetik sorunlarınıza 

çözüm üretiyor. Merkezin Kurucusu Nihal Altın merkezde 

yapılan uygulamarla ile ilgili bilgi verdi. 

Sorunlu ciltler için medikal cilt bakımı 

Medikal cilt bakımımız 6 seanslık uygulamalar halinde 

21 gün aralıklarla gerçekleşmektedir. Akne, leke, sivilce 

gibi şikayetlerle, cilt beyazlatma, cilt gençleştirme ve 

sarkan gıdının toparlanması gibi durumlarda etkili 

olmaktadır. Klasik cilt bakımına göre 7 kat daha etkilidir. 

6 seans sonucunda çok başarılı sonuçlar almaktayız. 

Epilasyon 

Soğutma başlıklı cihazımızla, hiç ağrısız, acısız epilasyon 

uygulaması yapmaktayız. Minimum 8 seansta kıl kökleri 

kalıcı olarak yok edilmektedir. Bayanlarda tüm vücut, 

erkeklerde ise kol, bacak ve göğüs bölgesi için uygulama 

yapmaktayız. 

Sıkı ve fit bir vücut için aletli pilates 

Özellikle sıkılaşma ve bölgesel zayıflama için tercih edilen 

aletli pilates derslerimiz, birebir özel ders şeklinde uzman 

hocalarımız eşliğinde yapılmaktadır. Haftada 3-4 kez, 

günde 50 dakika olarak yapılan egzersizlerle, yaklaşık 

3 ay gibi kısa bir süre içinde fit bir vücuda sahip olmak 

mümkün. Egzersizlerle 2. aydan itibaren şekillenmeye 

başlayan vücut, 3. ayın sonunda fit bir hal almaktadır. 

Katılmak isteyenler için deneme derslerimiz de mevcut. 

Bölgesel kilolara soğuk lipoliz 

Soğuk lipoliz bölgesel 

zayıflama sağlayan, 

vücudu şekillendiren yeni 

bir sistem. Özellikle 

karın, gıdı, kol ve 

bacaklardaki fazla yağ 

dokusunu bu yöntemle 

gidermek mümkün. Her 

seansta belirgin şekilde 

incelme kaydedilir. 1 ay 

içinde yağlar parçalanarak 

vücuttan atılmaktadır. 

İpek kirpik 

İpek kirpik, kendi 

kirpiğiniz üzerine yapılır. 

Ayda bir bakım yapılarak, 

3- 4 ay rahatlıkla 

kullanılabilir. 

Protez tırnak ve kalıcı oje 

Göz alıcı tırnaklar için, protez tırnak ve kalıcı oje 

uygulamalarımız bir ay kadar kullanılabilmektedir. 


İpucu 

Daha Ucuz 

Bir TATİL İçin 

9 

İpucu 

Hesap da 

yaparım 

seyahat de… 

Kimse tatilde para ile ilgili şeyler 

düşünmek istemez. Oysa dönüşte bütçeyi 

çok aşmadan, hatta daha da ucuz tatil 

yaptığınızı fark etmek harika 

olmaz mıydı? 

İşte bunun yolu yalnızca giderken 

yapacağınız bir kaç önlem ve biraz da 

doğru planlamadan geçiyor. Bir göz 

atın bakalım. Tatilde bile olsak ekonomi 

yapmak çok mu zor? 

2 

ULAŞIM ALTERNATİFLERİ 

Başta uçak en rahatıymış gibi görünebilir belki. Ama her 

zaman mı? Her yere mi? Son zamanlarda yaşanan olaylar 

sonucu havaalanına 4 saat erken gidip üstüne bir de rötar 

yapan uçakla İstanbul’dan Ankara’ya gitmek mi rahat? 

O yüzden gideceğiniz yere otobüs bileti veya tren bileti 

alternatiflerini de düşünün mutlaka. Son dakikada bile 

otobüs bileti fiyatı hep aynı olduğundan çok daha ucuz ve 

konforlu gitme ihtimaliniz neden olmasın? 

3 

Yazı: Pınar Bulut 

@gezgin_kutubaligi 

ÇANTADAKİ ATIŞTIRMALIKLAR 

İster yurt içi, isterse yurt dışı olsun “Cevizim olmadan 

asla!” diyenlerden misiniz? Sırt çantanızın bir köşesine 

1 

ERKEN PLANLAMA 

Tamam klişe bir başlık oldu. Ama püf noktası var. 

Erken ama ne kadar erken? Uzmanlar gideceğiniz 

en ucuz uçak biletinin genellikle 4-6 hafta 

önceden bulabileceğinizi söylüyor. Yani uçakla 

gidecekseniz aylar evvelden de bilet almanın pek 

avantajı olmayabilir. Peki en uygun yerden, en 

ucuz uçak bileti nasıl alınır? Ooo bu başlı başına 

bir yazı konusu. Yazılacak postlar listesinde 

sırasını bekliyor. Biz konumuza dönelim şimdi. 

atıvereceğiniz bir paket ceviz, fındık, kuru üzüm tüm seyahat 

boyunca hem sağlıklı, zinde kalmanızı sağlayacak, hem 

de etraftaki ıvır zıvırlara kanmadan ekonomik bir öğün 

geçirmenize çok yardımcı olacak. Tecrübeyle sabittir. 

4 

ASRIN MUCİZESİ: KİLİTLİ NAYLON POŞET 

Kahvaltıda köşesinden azıcık ısırılmış şu kaşarlı tost ya da 

otobüste muavinin ikram ettiği poğaça, belki de dün akşam 

yarısına kadar ancak bitirdiğiniz otel keki. Evet arkanızdan 

ağlar onlar. Gerçekten ağlar. Oysa çantanın dibinde her 

daim bulunan kilitli poşete atıp ertesi gün mola verilen yerde 

çayın yanında ne güzel gidecektir. 


İpucu 

“Yerel davran, evrensel düşün.” 

5 

UCUZ TATİL İÇİN 

THINK GLOBAL ACT LOCAL 

Bu sloganı reklamlarda ilk duyduğumda adeta 

büyülenmiştim. “Yerel davran, evrensel düşün.” 

Zaman içinde hayat mottom oldu. Her 

yerde her konuda uygulamaya çalıştım hep. 

Konumuza gelirsek gittiğiniz yerde turistmiş 

gibi davranmayın derim. Oranın insanı nerden 

alışveriş yapıyor, nerde ne yiyorsa siz de 

deneyin. Bu yolla Norveç’te bile olsa ucuz 

tatil yapabilir insan. (Bu da tecrübeyle sabit. 

Norveç’in Bim’inden almıştım ben tüm alışverişi.) 

Ne demişler: “Roma’da Romalı’lar gibi yap.” 

6 

PARİS’TE, MALTA’DA, MOSKOVA’DA 

AKBİL BASMAK 

Hepsinde aynı akbili değil tabii. Havaalanından 

iner inmez kalacağınız güne göre yüklenmiş 

toplu taşıma kartı almak sizin o ülkede gezmek 

için en kıymetli hazinenizdir. Üstelik hemen halkın 

arasına karışıvermek en güzel yerelleşme yöntemi 

değil miydi zaten? 

7 

NE ORTASINDAYIZ ÇEMBERİN, 

NE DE BÜSBÜTÜN DIŞINDA 

Gittiğiniz şehirlerde toplu taşıma varsa sakın şehrin 

göbeğindeki o turistik meydana yakında bir otel tutmaya 

kalkmayın derim. Şehir haritasını biraz inceleyin. Aynı 3 

yıldızlı otel 4 durak ileride hem daha ucuz, hem daha temiz 

ve konforlu olur genellikle. Yeter ki durağa yakın olsun. 

8 

FARZI VARSA SÜNNETİ DE OLMALI 

Yalnız Çin’de Mısır’da değil, en burjuva Avrupa ülkesinde 

bile pazarlık yapmaktan çekinmeyin. Ucuz tatil ayıp değil, 

günah değil. Üstelik yalnız hediyelik tezgahlarında değil. 

Eğer önceden rezervasyon yaptırmadıysanız otel girişinizde 

bile mutlaka pazarlık yapın. Onlar acentalara aynı odayı en 

az yüzde 20 daha ucuza veriyordur zaten. Sakın unutmayın. 

9 

KAHVEYİ SALLA, ÇAYI DEMLE 

Ya da yok yok, sen bu sefer her ikisini de salla. Nerede 

olursa olsun ister yurt içi, ister yurt dışı el çantanıza 

atıvereceğiniz bir kaç poşet çay, nescafe veya cappuccino 

paketi inanılmaz işinize 

yarayacak. Hemen her 

yerde bir bardak sıcak su 

ücretsizdir. Üstelik diğerleri 

kasa önünde çay kahve ücreti öderken siz çoktan çayınızı 

bitirmiş, bardağı soğutmuş olursunuz. İtalya’da buna benzer 

tedbirlerle çok ucuz tatil yapmıştım. 

9+1 

ONLINE 

BİLET, 

ÖNCEDEN AL RAHAT ET 

Gideceğiniz yerdeki 

çoğu şehir turu (Big Bus 

vb.), müze veya benzeri 

yerlerin biletini gitmeden 

günler evvel online olarak 

alabileceğinizi, hem sıra 

beklemeden hem de çok 

daha ucuza gezebileceğinizi 

biliyor muydunuz? Paris 

Disneyland, Dubai Burj 

El Halife, Eyfel Kulesi ya 

da Malta Eski Uygarlıklar 

Müzesi. Tüm buralarda 

kapıda saatlerce kuyruk 

bekleyip bir de fazladan 

para ödemek mi? Asla! 



Diş Hekimi Mesut Mutlu ile… 

Güzel 

gülüşler 

için; 

Uzun yıllardır Kartal’daki kliniğinde çalışmalarını 

devam ettiren Diş Hekimi Mesut Mutlu, Acıbadem’de 

hizmete açtığı ikinci kliniğinde hastalarını kabul 

etmeye başladı. 

Estetik diş hekimliği ve implant cerrahisi alanında 

uzmanlaşan Mutlu, kliniğinde diş eti hastalıkları ve 

tedavisi, ortodonti ve çocuk diş hekimliği alanında 

uzman diş hekimleri ile birlikte çalışmalarını 

yürütüyor. 

Diş Hekimi Mesut Mutlu’yu Acıbadem Caddesi’ndeki 

kliniğinde ziyaret ettik ve siz okuyucularımız için 

kendisiyle sıcak bir söyleşi yaptık. Gülen yüzüyle bizi 

karşılayan doktorumuza merak ettiklerinizi sorduk. 

Gülen bir diş hekimi yüzüyle karşılaşmak ne güzel… 

Hastalarınızın dişçi korkusu sizinle karşılaştıktan 

sonra sanırım çabucak yok oluyordur? 

Çok teşekkürler, çok naziksiniz. Tabii ki bizim işimizde 

doktorun güler yüzlü, güven veren tavrı ile hastalarımızın 

rahat, ferah bir ortamda tedavi görüyor olması onları 

oldukça rahatlatıyor. Çok şükür ki artık elimizdeki 

imkanlarımız çok 

fazla. Modern tedavi 

yöntemleri ile 

hastalarımıza keyifle 

hizmet veriyoruz. 

Yeni teknolojik 

imkan ve tedavi 

yöntemlerini takip 

ederek; hastalarımızın 

bunalmadan, 

sıkılmadan, yakın ilgi 

ile tedavi olmalarını 

sağlıyoruz. 

Güzel bir yüz, güzel bir gülüş için dişlerin de güzel 

görünmesi gerekli. Özellikle ön dişlerinden şikayetçi 

olan hastalarınız için neler yapıyorsunuz? 

Ön dişlerinin görünümü nedeniyle başvuran hastalar, 

genellikle dişlerinin renginden ve şeklinden şikayetçi 

olmaktadır. 

Dişlerde çapraşıklık, ayrıklık ve sarılık, şikayetler içinde 

ilk sırayı almaktadır. Özellikle genç ve yetişkin bireylerde 

estetik kaygılara sebep olan diş ayrıklığını ortadan 

kaldırmak için lamine porselenler, klasik porselen 

kronlar, kompozit(rezin) dolgular ve ortodonti gibi 

yöntemlerle hastamızın durum ve tercihine bağlı olarak 

tedaviler uygulamaktayız. 

Estetik tedavi uygulamaları öncesinde, muayene ile 

hastamızın ihtiyacı belirlendikten sonra, yapılacak 

tedavinin bitmiş hali bir simülasyon veya model üzerinde 

hastamıza gösterilir ve onayı alındıktan sonra tedaviye 

başlanmaktadır. 



“Klinik ortamda diş beyazlatma diş renginden memnun 

olmayanlara önerdiğimiz estetik bir çözümdür.” 

Bu tedaviler içerisinde ilk etapta bleaching adı verilen 

diş beyazlatma işlemi yaygın olarak yaptığımız bir 

tedavidir. Dişlerimizin doğal renkleri yıllar geçtikçe, 

bazen dış etkenlerle, bazen de kalıtsal olarak değişebilir. 

Diş rengi gelişim çağında alınan antibiyotik ya da florür, 

yaş ilerledikçe beslenme tarzı ve dişe gelen bir darbe ile 

değişebilir. Diş beyazlatma klinik ortamda yaklaşık 1-1,5 saat 

içerisinde yaptığımız ağrısız bir işlemdir. 

Çapraşık ve ayrık dişlerin tedavisinde kullanılan lamine 

porselenler gerçek diş görünümü verebiliyorlar mı? 

Yaprak porselen olarak da bilinen lamine porselenler, 

özellikle ön grup dişlerde kullanılan çok ince seramik 

materyallerdir. Dişlerinin şeklinden ve renginden memnun 

olmayan, kırık, aşınmış, üst üste binmiş dişlere sahip olan 

kişilerde, dişleri arasında aralık bulunan kişilerde uygulanır. 

Yapılabilecek en konservatif (koruyucu) tedavilerden biridir. 

Lamine porselenler ışığın geçmesine imkan tanıyarak, 

uygulandığı dişlerin tamamen gerçek gibi görünmesini 

sağlayan benzersiz bir kabiliyete sahiptir. Bu özelliği ile flaş 

ve disko ışıklarında da gerçek diş gibi görünürler. Ancak, 

laminelerin ışık geçirgenliği, kullanılan porselene ve yapım 

tekniğine göre de değişir. 

Lamineler minimum preperasyon gerektirmeleri, sigara, çay, 

kahve gibi ajanlarla boyanmamaları ve ışık geçirme özellikleri 

ile doğal dişten ayırt edilemezler. Bu yüzden günümüzde 

uygulanan en ideal estetik tedavi metodu olmuştur. 

“Dişlerinin şeklinden ve renginden memnun olmayan, 

kırık, aşınmış, üst üste binmiş ya da dişleri arasında aralık 

bulunan kişilerde duruma göre farklı tedaviler önermekte ve 

uygulamaktayız.” 

Tel takmak yerine hastayı daha memnun edecek başka 

yöntemleriniz var mı? 

Eğer hastada çapraşıklık sorunu varsa genelde bu hasta 

dişlerini iyi temizleyemez. Bazen fonasyon sorununu da 

beraberinde getirebilir. Genetik etken olabileceği gibi 

bazen de alışkanlıklara veya diş tedavilerinin zamanında 

yapılmamasına bağlı olarak gelişebilir. Ortodonti tedavileri 

mevcut durum, röntgen desteği altında değerlendirilerek 

çeşitlendirilir. Yapılacak tedavi buna göre belirlenir. Bu 

tedavilerin ise en büyük handikapı, estetik bekleyen hastaya 

tel takılmasıdır. Bu hastaları, seramik braketler, içten takılan 

sistemler veya invisalign adı verilen şeffaf plak sistemleri ile 

memnun etmekteyiz. 

Son olarak tertemiz bir ağız için kendimiz neler 

yapmalıyız? Diş ve ağız bakımı nasıl olmalıdır? 

Diş fırçalamanın tek başına çürüğün önüne geçebileceği 

algısı yanlıştır. Çünkü fırçalamanın şekli, süresi, kullanılan 

fırçanın tipi, macunun çeşidi, arayüz temizliği, dilin durumu, 

gargara kullanımı gerekir mi? gibi birçok faktörün doğru 

değerlendirilmesi gerekir. Kısaca özetlemek gerekirse, 

her yemekten sonra dişler çok sert olmadan 3 dakika 

fırçalanmalıdır. Eğer diş fırçasının kılları bir hafta içinde 

düzleşmişse fırçalama çok sert ve kaba demektir. Ancak 

temizlik sadece diş fırçası ile sağlanamaz, gece yatmadan 

önce mutlaka diş ipi veya arayüz fırçası da kullanılmalıdır. 

ACIBADEM: Acıbadem Cad. 109/4 Randevu Tel: 0216 545 21 22 

KARTAL: Atatürk Cad. No: 99 \ 22 Soğanlık Randevu Tel: 0216 451 21 04 

www.dentist.com.tr 


Gez-Gör 

Gökova Körfezi’nin Göz Bebeği 

“Sakin Şehir” 

Akyaka 

Şimdilerde ünü hızla yayılıp hafta sonları incecik 

kumlu plajlarında yoğunluk hakim olsa dahi 

yine de bu ünvanı sonuna kadar hak ediyor. 

Şimdi eğer bir yerlerde gizli kanatlarınız varsa, çıkarıp aşağı, Akyaka’ya yavaşça 

süzülmenin tam sırası. Muğla’dan Marmaris’e giderken tam Sakartepe geçidinde 

karşınıza çıkan enfes Gökova manzarası insanda kesinlikle bu hissi yaratıyor. 

Yere konduğunuzda ister Akyaka’nın Mavi Bayraklı sığ denizine, isterseniz de 

Azmak Çayı’nın serin ve berrak sularına bırakırsınız kendinizi. 

Karar sizin artık… 

Yazı: Pınar Bulut 

@gezgin_kutubaligi 


Gez-Gör 

Özgün “Nail Çakırhan” Mimarisi 

Akyaka’da özgün Muğla Evleri mimarisinin en güzel 

örneklerini yansıtan bir yapılaşma var. Ağahan Ödüllü 

Mimar Nail Çakırhan öncülüğünde oluşan bu tarz, 

Akyaka’ya ayrı bir güzellik katmış. Burada yaşanan 

evler, pansiyonlar hatta oteller bile bu tarzın en güzel 

örnekleriyle bezeli. Yani yüksek katlı çok yıldızlı 

oteller, renkli gece hayatı ve sabaha kadar eğlence 

arayanları yarım saat uzaklıktaki Marmaris’e 

alalım hemen. 

İsterseniz limandan kalkan günübirlik tekne turlarıyla 

çevre koylara, Sedir Adası Kleopatra Koyu’na, Fener 

Adası açıklarına ve Gökova’nın başka bir çok güzel 

noktasına ulaşabilirsiniz. 

Eşsiz Azmak Çayı 

Akyaka’nın uzun, kumluk, ve sığ plajı çocuklu aileler için 

ideal. Aynı zamanda Türkiye’nin “Kitesurfing” yapmaya en 

uygun sahillerinden biri burası. 

Bazılarınız (benim gibi) bu sporu yeni duymuşsa eğer hemen 

açıklayalım. Diğer adı Uçurtma Sörfü olan bu deniz aracı 

ile sığ ama rüzgarlı denizlerde kocaman uçurtmaya benzer 

yelkenin iki ucundan tutup rüzgara hükmederek su üzerinde 

kayak yapabiliyorsunuz. Sahilde bir çok “kitesurfing” 

okulu var. 

Ama Akyaka’nın asıl ayrıcalıklı yanı bunların hiçbiri değil. 

Hatta çarşamba günleri kurulan pazarda leziz yerel otlar 

ve sebzeler bulabileceğiniz, teyzelerle sohbet edip keman 

dinletisi eşliğinde pembe domates seçebilme özgürlüğünüz 

bile değil. Akyaka’yı eşsiz ve çarpıcı yapan asıl yanı 

“Kadın Azmağı Çayı.” 

Yaz ve kış her daim +14 derece olan billur ırmak suyuna 

daldığınızda (dalabilirseniz eğer) cehennem gibi yaz 

sıcağında titremek neymiş anlıyorsunuz. Su öyle berrak, 

öyle tertemiz ki gözlükle baktığınızda balıklar, renkli tatlı 

su bitkileri, hatta ördeklerle birlikte bir akvaryumun içinde 

yüzdüğünüzü zannedebilirsiniz. 

Meydandan kalkan motorlar 12 TL’ye sizi yarım saatlik 

bir Azmak turuna götürüyorlar. Zira motorunuz Azmak 

Suyu’nun derinlerine, yüksek sazlıklara doğru gittikçe 

Akyaka aşkı damarlarınıza usulca sızmaya başlıyor. Irmak 

kenarındaki restoranlar şimdilerde fiyatlarını “turistik 

rakamlara” yükseltse de gitmişken bölgeye özgü Lagos 

balığının, kaya koruğu salatasının ve Ege otlarından yapılmış 

mezelerin tadına bakmakta fayda var. 

En güzel sezon Eylül hatta Ekim 

Akyaka dört mevsim güzel. Ama onu gerçekten yaşamak 

ve tenhada bulup aşık olmak isterseniz en güzel sezonu 

Eylül hatta Ekim olacaktır. El etek çekilmiş, Azmak çayı 

sakinlemiş, “Cittaslow” sakin şehir kendine gelmişken bence 

bu yıl mutlaka görün. Yoksa meşhur olan ve bozulan her 

Ege kıyısı gibi ‘Ah nerede o eski Akyaka’ dediklerinde neden 

bahsettiklerini asla anlayamayacaksınız. 


Sağlık 

Fitoterapi Uzmanı Eczacı Funda Figen Bal ile… 

Enerji ve kilo kontrolü sağlayan 

2 Süper Besin 

Limon ve Avokado 

Bol bol güneşlenip, mavinin ve yeşilin tadını 

çıkarttığımız bu güzel yaz mevsiminde, sağlıklı 

ve güzel bir hayat yaşamak için daha çok enerjiye 

ihtiyaç duyarız. Enerjimizi artırmak için ne gibi 

besin desteklerinden yararlanabileceğimizi eczacı 

dostumuz Dedem Eczanesi’nin sahibi Fitoterapi 

Uzmanı Eczacı Funda Figen Bal’a sorduk. 

Eczacı Funda Figen Bal 

Gündelik koşturma 

içinde iş, okul, 

hatta günlük trafik 

yorgunluğundan 

dolayı yaşadığımız 

gereksiz stres ve 

hareketsiz yaşama, 

beslenme hataları da 

eklenince bu sıcak yaz 

günlerinde kendimizi 

yorgun ve enerjisiz 

hissettiğimiz zamanlar 

olur. 

Kilo vermeye ihtiyacımız varsa ve bunun yanı 

sıra insülin direncimiz de varsa limonla birlikte 

avokado yağından yararlanabiliriz. 

Aromaterapi uygulamalarımız kapsamında, insülin 

direncini düşürmek için, sabahları aç karnına bir kaşık 

avokado yağı tüketmeyi önermekteyim. Avokado yağını, 

limon suyu ilavesi ile birlikte kullandığımızda tok tutucu 

özelliği sayesinde, kilo kontrolüne destek olmaktadır. 

Aynı zamanda limon uçucu yağı cildimize haricen 

uygulandığında vücudumuzdan toksinlerin atılmasına da 

yardımcı olmaktadır. Detoks etkisi veren limon uçucu 

yağı bize zindelik, yenilenme ve güzellik katacaktır. 

Enerjimizi arttırmanın en kolay yolu 

Düşen enerjimizi arttırmanın en kolay yolu C vitamini 

kaynakları miktarını arttırmaktır. Örneğin limon, 

kıymetli bir C vitamini kaynağıdır. Rengiyle, şekliyle 

güneşi, enerjiyi çağrıştır. Antioksidan değerinin 

yüksekliğiyle bağışıklık yükseltici, kardiyovasküler 

hastalıklara karşı koruyucu, anti-stres, sindirimi 

kolaylaştırıcı, detoks kaynağı, obeziteye karşı, vücudun 

Ph’ını alkaliye çeviren, cilt sağlığımız açısından da 

anti-aging etkiye sahip, enerji 

rezervlerimizi doldurabilecek süper bir besindir. 

Sofralarımızda kullanım çeşitliliği çok olan limonu, 

eğer kalori kısıtlama ihtiyacımız varsa limonata olarak 

değil de, taze sıkılmış olarak, ılık veya sıcak su içinde 

öğünlerden evvel tüketmeyi tercih etmeliyiz. 


Sağlık 

“Genelde hepimiz yaz mevsiminde birkaç kilo bile olsa kilo vermeye 

çalışırız. Avokado ve limondan başka kilo kontroluna yardımcı olacak 

besin destekleri de var.” 

Ancak hemen şunu hatırlatmakta yarar görüyorum: Eğer kilo vermeye çalışıyorsanız kalori 

alım ve kalori yakımı arasındaki günlük dengeyi korumak çok önemli. Kilo vermeye çalışırken 

lütfen beslenmenizi bedeninizin günlük yaşam için asgari alması gereken kalori ihtiyacını 

öğrenmeden ve buna uygun beslenme programını diyetisyeninize hazırlatmadan başlamayın. 

Kas kayıplarının yüksek olduğu yanlış diyetler; kişinin, kendini yorgun, enerjisiz hissetmesi 

haricinde ciddi hastalıklar için zemin hazırlar. 

Herşeyden önce iyi düşünmek, doğru nefes almak, yeterli ve kaliteli beslenip, düzenli spor 

yapmak sağlıklı bir beden için olmazsa olmazlarımızdır. 

Kilo kontrolünde kullanabileceğimiz besin destekleri 

Kilo kontrolu üzerine etkili, yağ yakımını hızlandırıcı, bizi enerjik tutacak, diyet ve spor 

yaparken performansımızı arttıracak besin desteklerine birkaç bitki ile örnek vermek isterim. 

Garnicia Cambogia meyvesi ve meyve ekstresi limon gibi sitrik asit türevi hidroksi sitrik 

asit içerir. Sitrik asit lysaz enzimini baskılayarak, beslenme ile alınan yağın emilimini engeller. 

Tok tutucu ve yağ yakıcı olarak egzersiz yapamayan kişilerde de kilo kontrolünde ve diyete 

takviye olarak kullanılabilir. 

Opundia ficus indica (Frenk inciri) meyvesi ve meyve ekstresi ile vücut yağ 

oranınının anlamlı azaldığını gösteren yayınlar mevcuttur. Mide ülseri olan hastaların 

kullanımında dikkat etmesi gerekmektedir. 

Camellia sinensis (Yeşil çay) yapraklarından hazırlanan çay ve ekstreleri de besinle 

alınan yağın emilimini azaltıcı etkisi vardır. 

L-Carnitine amino asidinin beslenme ile alınan yağların enerjiye çevrilmesinde rolü vardır. 

Kendimizi gün boyu daha enerjik hissetmemizi sağlayacaktır. Spor yapan kişilerde takviye 

olarak kullanıldığında egzersiz saatimizi artırabilir, spor sonrası kaslarımızı güçlendirir ve 

hızlıca depo yağlarımızdan kurtulmamızı sağlar. 

Catharantus tinctoria ( Aspir yağı) Konjuge linoleik asid (CLA), beslenme 

yoluyla aldığımız değerli doymamış yağ asitlerindendir. Aspir tohum yağı, hücrelerimizin 

yaşam sürmesi için çok önemli enerji kaynağıdır. Tükettiğimiz bu sağlıklı bitkisel tohum 

yağıyla leptin (tokluk hormonu) salgılanmasını uyarır. Tokluk sağlarken, özellikle bel bölgesi 

depo yağlarımızdan da kurtulmamıza yardımcı olur. 

Leptin hormonunun en güçlü aktivatörü bol bol su içmektir. Öğünlerden 15 dakika evvel 

su içmek sizi daha tok tutacaktır. 

Sağlık kontrollerinizi ihmal etmediğiniz, kendinizi yenileme şansı bulduğunuz bir yaz 

geçirmeniz dileklerimle. Sağlıcakla kalın. 


Konuk 

Eline Sağlık 

Yalçın Usta 

Yapılan güzel işler ustası hayattayken takdir 

edilmeli. Bu meslekte gördüğüm en genç usta 

olsa da mesleğe 22 yılını vermiş Yalçın Usta. 

Bu işin doğasında çırak olmak var. Artık çırak 

bulunamadığı için meslek de kaybolmakta. Çırak 

bulamıyoruz dese de, kendisi çıraklıktan gelmiş 

bugünlere. 

Dükkanda temizlik, düzen bir numara 

Yalçın Usta’nın Acıbadem Menekşem Sokak’taki 

dükkanı tek kelime ile pırıl pırıl. Bembeyaz pirüpak 

tezgahının başında ağırlıyor müşterilerini. Bir taraftan 

da hem konuşuyor, hem üretiyor. Ama temizlik, düzen 

bir numara. Raflarda taban malzemesinden, astara, 

boyadan, ortopedik malzemelere kadar her türlü 

malzeme inanılmaz bir düzen içinde. Girince tek tek 

bakıyorum, bu da varmış diyorum kendi kendime. 

@yalcin_lostra 

“Bir kişi bile yaz tatilinde de olsa çocuğunu 

buraya çalışması için göndermiyor. Halbuki 

bir ustayla birlikte çalışmak, dükkandaki 

işleyişi, insanlar arasındaki iletişimi görmek 

gençler için çok faydalıdır. Ne iş yaparsa 

yapsın ileride faydasını görür. Okumak elbette 

çok güzel şey. Ama hayatı da öğrenmek gerek.” 

Yalçın Usta işini çok önemsiyor. Ciddiye aldığı her 

halinden belli. Başarı ile yaptığı boya değişimlerini 

görünce şaşırıyorum. Usta, bir ayakkabı ustasının 

kimya bilmesi gerektiğinden söz ediyor. 

Daha da şaşırıyorum. 

Yurtiçi ve yurtdışından kargo ile ayakkabı geliyor 

İnternetin nimetlerinden yararlanmaya başlayınca, 

yaptığı iş yurtiçinden, hatta yurtdışından da talep 

görür hale gelmiş. Kargo ile gelen ayakkabıların 

bakımını yaptıktan sonra tekrar kargo ile gönderiyor. 

Tezgahında şık ayakkabılardan, çizmelere, spor 

ayakkabılardan terliğe kadar pırıl pırıl hale getirilmiş 

ayakkabılar sahiplerine ulaşmayı bekliyorlar. 

Topuk değiştiriyor, taban değiştiriyor hatta renk ve model değiştiriyor. Çokça tükettiğimiz sadece tüketmeye odaklandığımız 

günümüzde Yalçın Usta yaptığı işle her gün geri dönüşüme katkı sağlıyor. İyi ki de sağlıyor. 

Baksanıza şu ortaya çıkan sonuca. Çok başarılı değil mi? 


Sağlık 

İşitme cihazınızı kullanırken… 

Pillere dikkat! 

İşitme cihazı kullananlar için neredeyse hayati önem taşıyan piller, doğru seçim, doğru kullanım ve zamanında 

değişim ile cihazın çalışma performansına katkıda bulunuyor. 

Acıbadem İşitme Cihazları Merkezi Kurucusu ve Yöneticisi Ayşe Şaşar bu kez işitme cihazınızda kullandığınız pillerden, optimum 

performans elde etmek için dikkat etmeniz gereken noktaları anlattı. 

Pilin 

etiketine 

dikkat! 

İşitme cihazı için üretilen pillerin üzerindeki koruyucu etiket 

çıkartıldığında pilin üzerindeki küçük deliklerden içeriye 

giren hava, çinko ile kimyasal reaksiyona girerek pilin çalışır 

hale gelmesini sağlar. Pillerden maksimum kazanç için 

üzerindeki koruyucu etiketi çıkarttıktan sonra 2-3 dakika 

beklemek gerekir. Etiketi yeniden takmanız pilin ömrünü 

uzatmayacaktır. 

Pillerin üzerindeki 

koruyucu etiketler 

değişik renklerde 

olup ebatlarına göre 

değişiklik gösterir. 

Bu renkler dünya 

standartlarında olup 

pilin numarası yerine 

rengine göre kolay 

alım yapabilmenizi 

sağlar. 

Acıbadem İşitme Cihazları Merkezi 

Kurucusu Ayşe Şaşar 

İşitme cihazı pillerinin 

kullanım süreleri 

3 ila 20 gün 

arasındadır. Bu süre 

pilin boyutuna ve 

işitme cihazının ihtiyaç duyduğu enerjiye bağlı olmakla 

beraber ortam şartlarına göre de değişiklik göstermektedir. 

Genellikle daha küçük piller, büyük pillere göre daha kısa 

sürede tükenmektedir. 

Madeni eşyalardan uzak tutmalı 

Pilleri paketi içinde taşımak gerekir. Pilin madeni eşyalarla 

etkileşimi ömrünü olumsuz etkileyebilir. 

Cihazınızı kullanmaya ara vermeniz halinde pil kapağını açık 

bırakmak ve bu süre bir günü aşıyorsa pili çıkartmak pilin 

gereksiz kullanımını ve oksitlenmesini önleyecektir. 

Pillerinizden optimum performans elde etmek için, daima 

oda sıcaklığında ve güneş görmeyen yerde saklamak 

gerekir. Isıya maruz kalması ve banyo gibi nemli ortamlarda 

kullanımı pil ömrünü kısaltmaktadır. 

Her zaman biten pilin yerine yeni pil kullanmak, oksitlenmiş 

ve kullanım süresi geçmiş pillere dikkat etmek gerekir. 

Ayrıca pillerinizi pil satışlarının yoğun olduğu yetkili 

yerlerden yapmayı tercih etmeniz doğru, güvenilir ve taze 

pil kullanımınıza olanak sağlar. 

Pillerin boyut, renk ve ortalama kullanım süreleri 

Ebat Renk Kullanım Süresi 

10 Sarı 3-7 Gün 

13 Turuncu 6-14 Gün 

312 Kahverengi 3-10 Gün 

675 Mavi 9-20 Gün 

Acıbadem: Acıbadem Cad. No. 173/A (Nişantaşı Durağı) Randevu Tel: 0216 326 50 99 

Maltepe: Bağdat Cad. No. 505/A Dragos Randevu Tel: 0216 441 30 01 

@acibademisitmecihazlari 

www.acibademisitme.com 


Sağlık 

Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş; 

“Güneş değil, 

güneşsizlik 

rahatsız eder!” 

Eksikliğinin ciddi boyutlara varan hastalıklara yol açtığı 

D vitamini, vücudun ihtiyacı olan ancak bu ihtiyacın 

dışarıdan sağlanmasının mümkün olduğu bir vitamindir. 

D vitamini eksikliği, yiyeceklerden sağlandığı gibi yaklaşık 

yüzde 95 oranında güneşten sağlanır. Son yıllarda giderek 

artan kanser vakalarının ardında yatan önemli faktörlerden 

birinin güneş fobisi olduğunu gösteren birçok araştırma var. 

Besinler ve güneş birlikte bir ekiptir 

Konuyla ilgili Fitoterapi Uzmanı 

Dr. Ümit Aktaş, “Koruma faktörü 

30, hatta 50 olan koruyucular 

olmadan kumsala gidilmez oldu. 

Maalesef güneşe karşı sağlık için 

son derece vahim sonuçları olan 

bir karalama kampanyası ile karşı 

karşıyayız. Söylenenin tam aksine, 

asıl güneş değil, güneşsizlik insanı 

hasta eder! Senelerdir güneşten uzak 

durmanın bedelini D vitamini eksikliği 

ve beraberinde kapımızı çalan amansız 

hastalıklarla ödüyoruz. D vitamini 

Dr. Ümit Aktaş zengini gıdalar ile güneş ışınlarının 

bir ekip olarak birlikte çalışması 

gerekir. Yani ciğer, serbest gezen 

tavuk yumurtası gibi zengin besin kaynaklarından D vitamini 

alacaksınız, sonra da güneşlenerek bu vitamini aktive 

edeceksiniz” dedi. 

Cildiniz güneşe hassas ise… 

Kırmızı üzüm, soğan ve domates tüketin! 

Cildi güneşe hassas kişiler için de doğanın insanlara sunduğu 

doğal koruyucuların olduğunu ve onlardan faydalanılması 

gerektiğini söyleyen Dr. Ümit Aktaş hassas ciltler için 

Pek bilinmese de 

D vitamini, kemik 

sağlığından ruh sağlığına 

kadar birçok durumu 

dengede tutan hayati bir 

vitamindir. D vitaminini 

en doğru kaynak olarak 

güneşten alıyoruz. 

Güneşten uzak durmanın 

bedelini, vitamini 

eksikliği ve beraberinde 

kapımızı çalan amansız 

hastalıklarla ödüyoruz. 

tüketilmesi gereken doğal koruyucu besinleri öneriyor. 

Dr. Ümit Aktaş, cildin güneş hasarına karşı koruyan 

maddeler içeren kırmızı üzüm, cildi güneşe daha dayanıklı 

kılmakla kalmayan, güneşin cilt hücrelerinde yarattığı hasarı 

da onaran soğan, içeriğindeki likopen ile cildin güneş 

ışınlarına karşı daha dirençli olmasını sağlayan domates 

tüketin diyor. 

Güneşten Faydalanma Kılavuzu ve 

Yanlış Bilinenler 

• Sadece güneşlenmeniz yetmez, mutlaka gıdalarla da 

D vitamini almalısınız. 

• Kanser ve depresyon vakalarının artışının bir 

sorumlusu da senelerdir güneşten köşe bucak 

saklanmanızı öğütleyen kimyasal tıptır. Bildiklerinizi 

unutun. Güneş değil, güneşsizlik hasta eder! 

• Sadece günde 20-30 dakika güneşlenin. Bu sürede 

güneşlenmek besinlerle aldığınız D vitamininin 

sentezlenmesi için yeterlidir. 

• Hangi saatte güneşlendiğiniz önemlidir. Güneşin 

tepede dik olduğu saatlerde UV B ışınları gelir ve D 

vitamini sentezini sağlayan, işte bu UV B ışınlarıdır. 

Güneşin yatay geldiği saatlerde ise, UV A ışınları 

gelir. UV A ışınları D vitamini sentezlemez ve 

kanserojendir. 

• Vücudunuza sürdüğünüz o kimyasallarla dolu 

güneş koruyucularla güneşten D vitamini 

alamazsınız. Güneşten ancak ve ancak teninize 

hiçbir şey sürmeden faydalanabileceğinizi 

unutmayın. 

• Güneşlendikten sonra sakın hemen duş almayın 

• D vitamini rezervlerinizi doldurmak için iki faktör 

bir arada olmalı: Hem D vitamini açısından zengin 

bir diyet hem de güneş. 


Eğitim 

Bugün okulda doya doya 

oynadın mı? 

İstanbul’da çocukların çoğu sokağa çıkmadan apartmanlarda ve 

kapalı alanlarda büyüyorlar. Okula servisle gittikleri için hareket 

ihtiyaçları kısıtlanmış durumda. Çocuğun doğal hareket ihtiyacını 

ve yaşamı deneyimlemesini destekleyen başta İngiltere olmak üzere 

birçok Avrupa ülkesinde, Kanada ve Amerika’da Orman Okulları 

var. Koşuyolu’nda Küçük Orman Anaokulu’nun açılmasıyla, orman 

okulları şimdi ülkemizde de kendinden söz ettirmeye başladı. 

Küçük Orman Anaokulu’nun Kurucusu Filiz Kurtuluş orman 

anaokulu olmanın nedenlerini anlattı: 

“Özellikle anaokulunda çocukların hareket etmeye, 

oyun oynamaya, elleriyle işler yapmaya, merak ettikleri 

soruların peşinden gitmeye, 

diğer insanlarla ve doğayla 

bağ kurmaya ihtiyaçları var. 

Çocuklar dört duvar arasındaki 

sınıflarda, yapılandırılmış ve 

öğretmen tarafından yönetilen 

zaman dilimlerinde yeterince 

hareket edemiyorlar. Klasik 

eğitimin verildiği okullarda, kendi 

oyunlarını kurmaya, doya doya 

oynamaya zaman bulamıyorlar. 

Öğretmenin kurguladığı bir günü sürekli etkinlikten etkinliğe 

koşarak tamamlıyorlar. Gün sonunda baktığınızda çocuk 

bir sürü etkinlik yapmış, masa başında kesmiş yapıştırmış, 

düzgün oturması için uyarı almış, istediği kadar oynayamamış, 

ihtiyacı kadar hareket edememiş bir şekilde evine dönüyor.” 

Yönerge alıp uygulayan çocuklar değil, 

akıl yürüten çocuklar… 

“Çocukların evde, okulda, serviste oturması, söz dinlemesi, 

yetişkinlerin yönergelerine uyması, herkesle aynı masa başı 

çalışmayı yapıp, herkesle aynı sürede bitirmesi bekleniyor. 

Bu şekilde sürekli yönerge alıp yerine getiren, sorgulamayan, 

hayal etmeyen yetişkinlere dönüştüyoruz çocuklarımızı. 

Bu sistem iyi bir fabrika işçisi yetiştirir, 200 yıldır da başarıyla 

yetiştiriyor. Ancak günümüzde artık yönerge alıp uygulayan 

işçilere değil; akıl yürütebilen, karar alabilen, yaratıcı 

kimliklere ihtiyaç var. İnsanın doğası da buna uygun zaten; 

bir çocuk kendi oyunlarını kurup doya doya oynadığında, 

doğayla ve diğer canlılarla (bitkiler, hayvanlar, arkadaşlar, 

yetişkinler…) bağ kurabildiğinde özündeki yaratıcılıkla 

kendini ifade etmeye başlıyor.” 

Cevatpaşa Sok. No:39 Koşuyolu Tel: 0216 340 08 06 

www.kucukormananaokulu.com 

Küçük Orman'da çocuklar 

toprağa dokunur, çamurla 

oynar, fide diker, yetiştirdiği 

sebze meyveleri dalından 

toplar, yer. Tavukları besler, 

onlardan yumurta alır. 

Her gün bahçede oynar, haftanın belli günlerde 

Validebağ Korusu’nda doya doya oyun oynar, 

hareket ihtiyacını doya doya karşılar. 

Eğitim Bilimci 

Dr. Özgür Bolat’tan uyarı: 

“Okul öncesi eğitimde yapılan 

hatalardan en büyüğü rekabete 

dayalı oyunlar. Rekabetsiz 

oyunlar çocukların gelişimi için 

çok önemli. İkinci büyük hata 

çocuklara çatışma becerisi kazandırmamak. Okullarda 

çocuklar arasında yaşanan sorunları öğretmenler 

çözüyor. Çocuklara çatışma becerisi kazandırılmıyor. 

Diğer bir hata ise çocukların açık alanda oynamasına 

fırsat verilmemesi… Çocuklar sınıfta, kapalı alanlarda 

gününü geçiriyor ve onlara sürekli bir şeyler öğretiliyor. 

Bu, çocuğun doğasına uygun değil.” 

Eller... Çocukların elleri... "Bu eller dert 

görmesin" değil, bu gerçekçi bir dilek 

değil. Bu eller görecekleri dertlerle 

beceriyle baş edebilsin. Bu eller baş 

edebileceğine inansın, kendi gücüne 

güvensin. Şimdi küçükken ne kadar 

çalışır üretirse o kadar güvenecek 

kendine. O yüzden "Bırak canım, ben 

yaparım." demiyoruz çocuklara, "Sen 

yapabilirsin, yanındayım" diyoruz. 


Sanat 

Ressam Zeynep Keklik ile… 

Ağırlaşan Kanatlar 

“Güzel bir kitabı okumak, 

bir resme bakmak, bir 

şiiri duyumsamak ve 

müziği hissetmekle 

çoğalacak 

özlenen ince 

ruhlar…” 

Resim, bir yeteneğin sonucu olmaktan ziyade, kimliktir; insanı, dünyayı ve asıl olan kendini 

anlama çabası içinde bir varoluştur. Kendine yabancılaşan insan kalabalıklara karışır ve yalnızlık 

acı veren bir hal alır, oysa özüne dönen insan görür içindeki temaşayı. Gördüğünü tasvir ederek 

başlar, ardından görünmeyeni göstermek olur işi. Hep bir arayış halindedir kazması küreği, 

kalemi ve fırçasıdır ressamın, eserlerinde söylediklerini sadece görebilenler işitir. 

Şiirsellik, şiddet, gizem, umutsuzluk, özgürlük, duyumsallık ve benzer pek çok kavram yan 

yanadırlar – ütopya gibi- 

@zeynepkeklik.art 

Zeynep Keklik kimdir? 

1973’de Karaman’da doğdu.1994’de Selçuk 

Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş 

Öğretmenliği’nden mezun oldu. Antalya Bilim 

ve Sanat Merkezi Görsel Sanatlar Öğretmeni 

olarak görev yapmakta olup, yurtiçinde karma 

sergilere katılmış ve bir kişisel sergi açmıştır. Evli 

ve iki çocuk annesi olup, Anadolu’nun pek çok 

bölgesinde öğretmenlik yapmıştır. 


Sanat 

İnsan niye resim yapar? 

Resim kelimeleri olmayan bir şiirdir” demiş Romalı Şair Horatius. 

İnsan niye resim yapar? Niye şiir yazarsa işte ondan… 

Gündüşlerim 

Resim ille de bir şeyler anlatmalı mıdır? 

Picasso’nun çok sevdiğim bir sözü 

var: “Herkes resmi anlamak istiyor, 

neden kuşların ötüşünü anlamaya 

çalışmıyorlar. Gece, çiçek, kişiyi 

çevreleyen her şey anlaşılmaya 

çalışılmadan sevilir. Ama resme 

gelince anlamak istiyorlar.” diye 

ifade eder bu durumu. Resimde 

hayatın da, hayalin de ta kendisi var. 

Neyi söylediğimiz değil, neyi nasıl 

söylediğimizdir asıl önemli olan. 

Peki insan neden resim yapar? 

Bunun cevabını hep kendimde 

aradım. Resim yapmaya ne zaman 

başladım tam hatırlayamıyorum 

belki de benden hiç ayrı değildi. 

Dünya düzeni içinde kendimle 

yalnız kaldığım anlarda tek yaptığım 

resim yapmak ve okumaktı. Bu bir 

özgürlüktü, başkaldırıydı, kimi zaman 

sessiz ama renkli bir kavgaydı. 

Bilinçaltımın zor labirentinde 

bir çabaydı resimlerim. Uyku ile 

uyanıklık arasında, gözümde 

beliren perdeye düşen suretlerdi. 

Planlamadan, öylesine, birdenbire. 

–tıpkı hayatın kendisi gibi- Sanat 

tarihçileri buna dışavurumculuk 

diyorlar. Galiba buydu benim 

yolculuğum; yolda giderken 

sevdiklerim, kaybettiklerim, 

öğrendiklerim, çözemediklerim, 

çok şaşırdıklarım, korktuklarım ve 

kızdıklarım. Gün gelir soluksuz hep 

resim yapmak isterim, yapar, yazar, 

seyrederim. Sanat iyileştirir açılan 

yaralarımı, ters köşelerimi törpüler 

dedikleri gibi. 

Masal 

Düş Denizim 


Nostalji 

Kadıköy’ün Son Çanta Tamircisi 

Berç Yeresyan 

Yazı: Arif Atılgan 

Mimar - Araştırmacı Yazar 

Berç Yeresyan 1951 

yılı Pangaltı doğumlu. 

Annesinin babası 

Kumkapılı, dedesinin 

babası Ortaköylü. Yani 

has İstanbullu. Çantacılığı 

lise yıllarında yaz tatilinde 

harçlık çıkarmak için 

çalıştığı Dük kravat-çanta 

firmasında öğrenmiş. 

1974 yılında askerden 

gelince kendi atölyesini açmış. Goya çanta firmasına fason 

üretim yapmış. 

1977 yılında Kadıköy’e gelmiş. Bahariye’de Süleyman Paşa 

Sokağında bir apartmanın 2. katındaki 1+1 daireyi atölye, 

altındaki dükkanı da kendi markasıyla Joy Çanta mağazası 

yapmış. Kendi tasarımlarını uzun yıllar mağazasında 

kadınlara sunmuş. Ünlü-ünsüz çok müşterisi olmuş. 

Bunlardan Koç ailesinden rahmetli Sevgi Gönül Hanım’ı 

ayrı yere koyuyor. 

“Çok kibar asil bir hanımefendiydi. Bazen kendi gelir, 

bazen yalıya çağırırdı tamir işleri için” der. 

Sonraki yıllar Beyoğlu’nda da atölye açmış, yoğun iş yılları 

geçirmiş Berç. 

2000’den sonra yaygınlaşan ucuz hazır Çin ürünleri ile 

birlikte işler yavaşlıyor 

2000’li yıllara gelindiğinde işler durgunlaşmış. Kadın 

giyiminin değişmeyen çanta(deri)-ayakkabı(deri, topuklu)- 

eldiven-şapka dörtlüsünden önce şapka, sonra sırasıyla 

eldiven, çanta ve ayakkabının pabucu dama atılmaya 

başlamış. 

2004 yılında mağazayı kapatmış. Sadece üst kattaki 

atölyede çalışmalarına devam etmiş. Ancak giderek ucuz 

hazır ürünlerin ortamı kaplamasıyla atölyedeki iş sadece 

tamir işlerine dönüşmüş. 

Ustamız “İşçilik ucuzladı” diyerek şık bir çanta gösterdi. 

Dar, uzun, üzeri küçük cam boncuklarla kaplı bir çanta. 

‘Bu çantayı Çin’de 4TL işçilikle yapıyorlar. Burada 

150TL’ye yakındır işçiliği’. 

Meslekte yeni eleman yetişmemesini ise, 

“Eskiden iş öğrenmek için ücret sormadan çalışanlar 

olurdu. Şimdi işe girmeden yüksek ücret pazarlığı 

yapıyorlar” diye açıklıyor. 

Son yıllarda atölyesine onu tanıyanlar ve çanta mağazası 

sahipleri tamir işi getiriyorlar. 


Nostalji 

Müşteri tipi değişmiş ama, 

Berç Usta hiç… 

İşinin kadınlarla olduğunu söyleyen Berç Usta, 

müşteri tipinin de değiştiğine dikkat çekiyor. 

Bazısı oturup “Burada para kazanıyor musun?” 

diye soruyor, bazısı “Ben seni 400 bin dolarlık 

adam yaparım.” diyormuş. 

Birisi ısrarla “sen” diyormuş. Berç Usta “Ben 

size siz diyorum siz bana sen diyorsunuz. Niye 

düzeltmiyorsunuz?” diye sorduğunda, karşısındaki 

“Böyle alıştım” deyince onu kovmak zorunda kalmış. 

En ilginç anısı ise şöyle: 

Zil çalmış. Ustamız yukarıdan kapı 

otomatiğine basıp apartman kapısını açmış. 

Kendisi daire kapısında geleni beklemeye 

başlamış. Aşağıdan gelen hanım telefonla 

konuşa konuşa yaklaşık yarım saatte yukarı 

çıkabilmiş. İçeri girmiş, sandalyeye oturup 

ayaklarını uzatmış ve cikletiyle balon 

patlatarak konuşmasına devam etmiş. 

Sonunda telefonu kapatıp elindeki çantayı 

sallayarak “aynısını istiyorum” demiş. Sabırla 

onu bekleyen Berç Usta “yanlış gelmişsiniz” 

diyerek kapıyı açmış, dışarı göndermiş. 

Uzun yıllar tasarım ve üretim yaptı 

Onunla sohbet ederken bir çanta mağazası sahibi iki 

çanta bıraktı tamir için. Eline alır almaz 

“100 yıllık çanta bunlar. Kertenkele derisi” diyerek 

teşhisi koyuverdi. 

“Çanta Tamircisi’ diye başlık attım ama o aslında hem 

tasarım, hem de üretim yapmış yıllarca. “Çantacı” 

desem “satıcı” gibi anlaşılacak diye öyle yazmayı 

tercih ettim. 

Berç Yeresyan 40 yıllık arkadaşımdır. Artık atölyesine 

geç geliyor erken gidiyor. Hobileriyle ilgileniyor. 

Benim gibi birçok arkadaş Kadıköy’e geldiğinde ona 

uğrar iki laf eder diğer arkadaşlardan haberdar oluruz. 

Tipik eski 

zanaatkardır. 

Cep telefonu, 

kredi kartı 

kullanmaz. 

Ama hepimiz 

havadisleri 

ondan alırız. 

“Kaç çanta 

tamircisi 

var?” diye 

sorduğumda, 

“bildiğim kadarıyla çevremde bir ben kaldım” diyor. 

Çoğu kişi kundura tamircisine götürüyor çantasını tamir 

için artık. Hoş, kundura tamircileri de kalmadı ya... 

Onlar ve meslekleri antika değerindedir. 

Acıbadem Koşuyolu Altunizade Çamlıca Bağdat Caddesi Kadıköy ACIBADEM DERGİSİ 

33

Gez-Gör 

Yeri, göğü güzel 

FOÇA 

“Onlar kentlerini, bizim yeryüzünde bildiğimiz 

en güzel gökyüzü ve en güzel iklimde kurdular...” 

Heredot, asırlar önce Truva Savaşı'nı yazmak için 

Anadolu'ya gelmiş ve Foça ile tanışmış. Kendi ülkesine 

döndüğünde gezip gördüğü yerler hakkında yazdığı 

kitabına işte bu notları düşmüş. 

Adım attığınız, soluk aldığınız ilk dakikadan vurulacağınız, 

yeri, göğü güzel Foça. Eski taş evleri, daracık sakin 

sokakları, denizi, mavisi, yeşili ile huzur kentidir adeta. 

İzmir’e çok yakın olmakla birlikte, onca otel ve tatil 

köyüne rağmen, hala kasaba havasını kaybetmemiş olması 

sevindirici. Sanki olduğu gibi duruyor. Hiç bozulmamış. 

Taşı, toprağı eskiden neyse o. 

Denizci Foça’da balık ziyafeti 

Güzelim Foça, binlerce yıldır denizci bir kasaba. Balığın 

her türlüsü burada. Kalamar, ahtapot, karides, midye, 

ıstakoz, levrek, kolyoz, karagöz, dil, sinarit, kolyoz, çipura, 

barbunya. Sahildeki restoranlarda hepsi taptaze servise hazır. 

Çarşı içinde balık restoranlarının yanı sıra Ege’nin mezeleri 

ve ot yemeklerini de bulmak mümkün. Enginar, bamya, 

şevketi bostan, rezene, enginar, arapsaçı, ebegümeci, 

ısırgan otu hepsi şifa niyetine. Zeytini ve zeytinyağını da 

unutmamak lazım. 

Uzun yürüyüşler için kordonu ve kale çevresi ile benzersiz. 

İnsan “ne güzel” diyor. “Ne farkı var İtalya’nın dünyaca ünlü 

tatil kasabalarından” diyor. Fazlası var eksiği yok. 

Kordonda bir de bisiklet yolu. Saatlerce bisikletle tur 

atabilmek için özgürlük şansı veriyor. Deniz, kum, güneş 

zaten var. Daha ne olsun. 


Sanat 

Sıkıcı apartman duvarları 

MURAL Sanat 

ile anlam kazanıyor 

Kadıköy sokaklarının rengarenk 

duvar resimleriyle süslendiği 

Kadıköy Mural Festivali sona erdi. 

Kadıköy Belediyesi’nin, 7. kez organize ettiği Kadıköy Mural 

Festivali’nde, dünyaca ünlü mural sanatçıları Kadıköy’e gelip, 

sanatlarını konuşturdular. Bina cephelerinin dev boyutlu 

resimlerle süslendiği festival kapsamında Türkiye’den 

Omeria, Brezilya’dan Arlin, Hırvatistan’dan Lonac ve 

Sırbistan’dan Artes; Rasimpaşa ve Osmanağa Mahallelerinde 

bulunan bina duvarlarını renklendirdiler. Festivalin sonunda 

Kadıköy’ün yaklaşık 1.250 metrekarelik 4 duvarı Mural 

sanatıyla açık hava sergi alanına dönüştü. 

Kadıköy Mural Festivali, Kadıköy Belediyesi tarafından 

2012 yılından beri organize ediliyor ve Türkiye’de bina 

cephelerinin tümüyle boyandığı ilk uluslararası etkinlik olma 

özelliğini taşıyor. 2012 yılında Yeldeğirmeni’nde başlayan 

festivalde bugüne kadar 39 sanatçı toplam 38 duvarı özgün 

çalışmalarıyla renklendirdi. 

Nerede, hangi eser? 

Brezilya’dan Arlin’in eseri Mühendis Sarı Ali Sokak No: 24’de, 

Hırvatistan’dan Lonac’ın eseri Kırmızıkuşak Sokak No: 17’de, 

Türkiye’den Omeria’nın eseri Ayrılıkçeşme Sokak No: 56’da, 

Sırbistan’dan Artez’in eseri ise Tulumbacı Asım Sokak No: 6 

adresinde meraklılarını bekliyor. 

MURAL ART / Sokak Sanatı Nedir? 

Kentin içindeki büyük duvarların resim tuvaline 

dönüştüğü Mural Art yani “duvar sanatı” ya da “sokak 

sanatı”, dünyada giderek popülerlik kazanan bir sanat 

türü. Büyük, boş ve çoğunlukla ürkütücü gözüken 

bina cepheleri, sokak sanatçılarının marifetiyle kentin 

en cazip noktaları haline getirilebiliyor. 

Son yıllarda dünyada ve ülkemizde örneklerine sıkça 

rastladığımız Mural Sanat, sokağı sanatsal yüzey 

olarak kabul ediyor. Şehirlerin mutsuz boş bina 

cephelerine, dev fabrika binalarına yapılan heybetli 

işlere ise “mural” deniyor.

Sayı: 65 ACIBADEM Yaşam ve Kent Kültürü Dergisi

Create successful ePaper yourself

Delete template?

Save as template?