KIRMIZI BA-ŞLIKLI KIZ

KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ
Bir zamanlar ormanda annesi ile yaşayan küçük bir kız vardı. O, sevimli kırmızı
şapkasını çok sevmişti, bundan dolayı insanlar onu “Kırmızı Başlıklı Kız” diye
çağırıyorlardı. Ormanın ilerisinde yalnız yaşayan bir de büyükannesi vardı.
Ormanda büyük bir kurdun varlığı bilindiği için, Kırmızı Başlıklı Kız‟ın
büyükannesine yalnız başına gitmesine izin verilmiyordu. Kırmızı Başlıklı Kız
büyükannesine giderken her zaman ormandaki çiçekleri kopararak, kelebek kovalayarak
ve çilek toplayarak ormandan geçip giderdi.
Bir keresinde “Bugün büyükannemin doğum günü, onu görmeye gideceğim ve ona
krem karamel ve pasta da götüreceğim” dedi. Ve hemen annesi içinde kek, krem karamel
ve bir buket çiçek olan bir sepet hazırladı. Anne, Kırmızı Başlıklı Kız‟a “Büyükanneye
selam söyle ve de ormanda kurtlar var yolda hiç oyalanma çabucak git” dedi.
Çayırlardan geçerken kelebekler mutlu bir şekilde uçup duruyorlardı. Çilekler
topladı çok neşeliydi. Bir de baktı ki ormanın derinliklerine gitmiş. “Oralarda büyük
nokta gibi şeyler var, gideyim de onlara bir bakayım.” dedi. Bunlar çilek olmalı.
Aniden arakasına bir döndü. Büyük bir kurt yanında beliriverdi. Kırmızı Başlıklı
Kız, “Merhaba Doggy” diyerek onu selamladı. Kurt ise hırıltılı bir sesle “Merhaba kız”
dedi.
Fakat bizim mutlu kız onu tanıyamadı. “Nerelere gidiyorsun o güzel sepetinle? ”
diye soran kurda, Kırmızı Başlıklı Kız “Büyükannemin bugün doğum günü, ormanın
derinliklerinde bir yerde yaşıyor ona pasta, krem karamel, çilek ve çiçek götürüyorum.”
yanıtını verdi. Ve “Bekleyin size bunlardan bir parça veriyim” dedi. Kurt ise “Oh! Hayır
köpekler pasta yemezler, eğer güzel bir parça etin varsa düşünürüm.” dedi.

Kırmızı Başlıklı Kız sepeti aldığıyla, “Allaha ısmarladık.” Dedi ve büyükannesinin
yolunu tuttu.
Kibarca kapıyı
çaldı. Büyükanne “Kapıyı
kim çalıyor. Benim
Kırmızı Başlıklı Kız‟ım
olmasın!” dedi. Kurt
yumuşak bir sesle, “Benim
büyükanne” dedi.
Büyükanne ise „ne tuhaf
bir sesi olmuş bu kızın‟
diye endişelendi. Kurt ise
“Biraz soğuk almışım,
kaygılanmana gerek yok
büyükanne.” diye fısıldadı.
Büyükanne kapıyı
açtığında “Kurt oynaya,
zıplaya büyükannenin yanına geldi ve onu hemen yutuverdi. Daha sonra yatağa çıktı.
Büyükannenin beresini giydi ve Kırmızı Başlıklı Kız‟ı beklemeye başladı.
„Tak tak‟ diye kapıyı birisi çaldı. Kurt zayıf bir sesle “Sen misin Kırmızı Başlıklı
Kız, ben biraz rahatsızım ve yatağımda uzanıyorum” dedi. Kırmızı Başlıklı Kız “Allah
Allah bugün büyükannemin ne tuhaf bir sesi var, üşütmüş olmalı” diye düşündü.
Kırmızı Başlıklı Kız,
“Tünaydın büyükanne, annemin çok selamı var, Sana doğum günün için, pasta, krem
karamel, çilek ve gelincik tohumları gönderdi.” dedi. Büyükannesine mutlu bir doğum
günü dileğinde bulundu ve bir öpücük verdi. Fakat aniden durdu. “Büyükanne ne kadar
büyük kulakların var!”. “Çocuğum seni daha iyi duyabilmek için” dedi.
“Ne kadar büyük gözlerin var!”.
“Seni daha iyi görebilmek için” diye kurt cevap verince “Sen yalancı büyükannesin” diye
çığlık atarak oradan biraz uzaklaşan Kırmızı Başlıklı Kız bir şeylerin yanlış gittiğinin
farkındaydı.
“Ne kadar büyük dişlerin var!” diye sorunca kurt birden atılıverdi. “Seni yemek
için” deyip bir anda Kırmızı Başlıklı Kız‟ı yutuverdi. Daha sonra uzandı ve dolu olan
mideyle uyuyakaldı.
Ormanda bir avcı vardı arada sırada büyükanneyi ziyaret ederdi. Avcı büyükanneyi
„Bir göreyim‟ deyip evine gitti. Onun doğum gününü kutlayıp, halini hatırını sormak
istedi. Fakat kapıyı çalmadan önce evden gelen kötü horlama sesini duydu.
“Bu büyükanne olamaz, bir şeyler olmuş olmalı” dedi ve bıçağını çekti, kapıyı
yavaşça açtı ve yatağa uzanmış horlayan kurdu gördü. Avcı kurdun şişkin karnını görünce

tereddüt etmeden bıçağıyla kurdun karnını yardı. Önce Kırmızı Başlıklı Kız sonra ise
büyükanne ortaya çıktı.
Kurt uyumaya devam ediyordu. Avcı kurdun karnını önce taşla doldurdu ve sonra
dikti. Kurt uyandığında, su istedi. Ağır taşlar ve su onu yere doğru eğdi ve kurt boğuldu.
Her şey normale dönünce, büyükanne Kırmızı Başlıklı Kız için, kakaolu kahve
yaptı ve hep birlikte annenin gönderdiği o güzel krem karamelden pastadan ve gelincik
fidelerinden dolayı hepsi birden hoşnut oldular. Ve mutlu bir hayat sürdüler.
CZECH REPUBLIC