22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Cemel Ali Dede, Sultânü'l-Ulemânın sohbetinde bulunup tasavvuf yolunda ilerledi. Selçuklu<br />

devri Konyasının tanınmış kişilerinden oldu.<br />

İnsanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatıp onların dünyâ ve âhirette kurtuluşa ermeleri<br />

için gayret etti. Pek çok kimse onun sohbet ve zikir meclislerinde bulunup yüksek derecelere<br />

ulaştı. Adına yaptırılan dergâhta ve mescidde ilim ve mârifet incilerini dağıtmakla meşgûl<br />

iken Konya'da vefât etti. Meram taraflarında Dede Bağı veyaCemel Ali Bağı diye anılan<br />

yerde defnedildi. Mütevâzi bir üslupla yaptırılmış olan türbesi, sevenleri tarafından ziyâret<br />

edilmektedir.<br />

Cemel Ali Dede Türbesinin içinde, sandukası çinilerle süslü olan yedi kabir bulunmaktadır.<br />

Bunlardan ortadaki kabrin Cemel Ali Dede'ye, yanındakilerin de hanımına, kızına ve aşçısına<br />

âid olduğu söylenmektedir. Türbenin yanında yer aldığı söylenen Sıbyan Mektebi günümüze<br />

kadar gelememiştir.<br />

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, Cemel Ali Dede'nin mescid ve zâviyesinin bulunduğu<br />

Dede Bağı adı verilen yere giderdi. Buradaki sohbetlerde sevenlerine ledünnî âlemin<br />

sırlarından bahseder, onlara dünyâ ve âhirette Allahü teâlânın ve Resûlünün râzı olacağı işleri<br />

yapmalarını tavsiye ederdi.<br />

1) Konya Târihi; c.1, s.215<br />

2) Konya Velîleri; s.111<br />

CERRÂHZÂDE;<br />

Osmanlı âlimlerinden ve meşhûr velîlerden. İsmi, Muslihiddîn bin Alâüddîndir. Cerrahzâde<br />

diye meşhur olmuştur. 1495 (H.901)'de Edirne'de doğdu. 1575 (H.983) senesinde Edirne'de<br />

vefât etti. Kabri, Edirne'de Şeyh Şücâeddîn Dergâhı bahçesindedir.<br />

Edirne'de büyüyüp, zamânının âlimlerinden aklî ve naklî, fen ve din ilimlerini tahsil etti.<br />

Tahsilini tamamladıktan sonra bir müddet Câmi'ul-Atik Medresesi müderrisi olan Molla<br />

Lütfullah'tan ilim tahsîl edip Kitab-ül-Miftâh adlı eseri ondan okudu. Daha sonra Allahü<br />

teâlânın lütuf ve hidâyetiyle tasavvufa yöneldi. Babası tasavvuf ehli kâmil bir zât idi.<br />

Oğlunun tasavvuf yolunda olgunlaşıp yetişmesini çok arzu etmekte idi. İlk önce kabûl<br />

etmedi. Fakat, sonra babasının huzûrunda zikir ve mücâhedeyle uğraştı. Kalbinin temizlenip,<br />

nefsinin ıslahına çalışıp, bu yolda olgunlaştı. Sonra, kerâmetler hazînesi Hâcı Çelebi diye<br />

meşhûr olan büyük velî Abdürrahîm el-Müeyyedî'nin sohbetine kavuşup ondan feyz aldı. 12<br />

sene müddetle hizmetinde kalıp, kemâle geldi. Sonra talebe yetiştirmek, Allahü teâlânın yüce<br />

dînini ve sevgili Peygamberimizin güzel ahlâkını anlatmakla, babasının yerine Edirne'deki<br />

Şeyh Şücâeddîn Dergâhında vazîfelendirildi. Birçok talebe yetiştirdi. Çevresindeki insanlara<br />

feyz verip aydınlattı. Sonra İstanbul'da bulunan Şeyh Muhyiddîn Dergâhında, yedi sene<br />

müddetle talebe yetiştirmek, insanlara vâz ve nasîhat edip güzel ahlâkı anlatmakla meşgûl<br />

oldu. Muhyiddîn Ali bin Bâlî, ondan feyz alıp yükselen zâtlardandır. Sonra tekrar Edirne'ye<br />

dönüp irşâd, insanlara doğru yolu anlatma vazîfesini yürütürken, Hakk'ın rahmetine kavuştu.<br />

Cerrâhzâde'nin talebelerinden olan Muhyiddîn Ali bin Bâlî, Ikd-ül-Manzûm isimli eserinde,<br />

hocasının tasavvuf yoluna ilk girişini şöyle anlatır:<br />

"Hocam Cerrâhzâde'ye tasavvufa nasıl girdiğini sordum. Buyurdu ki:<br />

"İlk zamanlar tasavvufa karşı ilgim ve isteğim yoktu. Fakat zamanla istek duymaya başladım.<br />

Bu istek gittikçe fazlalaşıyordu. Bâzı geceler arkadaşlarla ve dostlarla toplanır sohbet<br />

ederdik. Bir gece toplantıda bulunanların hepsi uyuduğu zaman, uyku ile uyanıklık arasında<br />

bulunduğum sırada, âniden gökyüzünden şiddetli bir gürültü ve çeşitli sesler duyuldu. Başımı

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!