22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Doksanını geçtikten sonra vefât etti.Vefât târihi kesin olarak bilinmemektedir. Babasının ilk<br />

oğlu olduğu için Türk geleneğine göre paşa ünvânı verildi.Cemâleddîn Aksarâyî'nin ikinci<br />

oğlu Şeyh Mahmûd'dur. Halvetiyye yoluna mensuptu. Bâzı kaynaklarda Cemâloğlu<br />

veCemâlî şekillerinde anılan Şeyh Mahmûd, Aksaray kâdılığı da yaptı. Musannifek adıyla<br />

anılan büyük âlim bu zâtın neslindendir.<br />

Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretlerinin Kemâleddîn Ahmed ismindeki üçüncü oğlu babasının<br />

sağlığında vefât etmiştir. Bir müddet Aksaray kâdılığı yapmış olanKemâleddîn Ahmed'in,<br />

Şemseddîn Mehmed isminde bir oğlu vardı.<br />

İlim ve fazîleti yanında varlıklı bir âileye de mensub olan Cemâleddîn Aksarâyî, sağlığında<br />

iken ihtiyaç sâhiplerine bilhassa ilim ehline maddî ve mânevî yardımlarını esirgemezdi.<br />

Yaptırdığı dergâhında insanlara İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlatır, onların dünyâ ve<br />

âhiret seâdetine kavuşması için gayret ederdi. Dergâhında fakirlere, yolculara, kimsesiz ve<br />

ihtiyaç sâhiplerine ikramlarda bulunurdu. Bu dergâhının ve yaptırmış olduğu câminin<br />

giderlerini karşılamak üzere çeşitli vakıflar bırakmıştı. Bıraktığı vakıflarının 1893 (H.1311)<br />

senesinde düzenlenen bir evkaf mütevellî heyeti raporundan, senelik on beş bin kuruş kadar<br />

geliri olduğu tesbit edilmiştir.<br />

Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretlerinin senelerce ilim öğretip talebe yetiştirmiş olduğu Zincirli<br />

Medresesi bugün müze olarak kullanılmaktadır. Ervâh kabristanındaki kabri ziyâret<br />

edilmektedir. Kabrinin yanında bulunan mescidin yerine, aslına uygun olmayan bir mescid<br />

inşâ edilmiştir.<br />

Ömrünü ilim öğrenmek, öğretmek, talebe yetiştirmek ve eser yazmakla geçiren Cemâleddîn-i<br />

Aksarâyî hazretlerinin birçok kıymetli eserleri vardır. Bu eserleri şunlardır:<br />

1) Şerhu'l-İzâh: Cemâleddîn Aksarâyî'nin kendi el yazısıyla mevcud olan bu eseri<br />

Arapçadır. Celâleddîn Muhammed bin Abdurrahmân el-Kazvînî'nin El-İzâh fil-Meânî<br />

vel-Beyân adlı eserine yazdığı şerhtir. İki cilt olan bu şerhi, Karamanoğlu Alâeddîn Beye<br />

ithâf etmiştir. Alâeddîn Bey bu eseri yazdığı her gün için bin dirhem gümüş ihsân etmişti. 2)<br />

Telhis, 3) Şerh-i İnnellahe Haleka Âdeme alâ Sûretihî, 4) Hadîs-i Erbaîn (Kırk Hadîs),<br />

5) Mecmâ-ül-Bahreyn Hâşiyesi: Fıkıh ilmine dâirdir. 6) Mültekâ Hâşiyesi, 7)<br />

Hallü'l-Mûcez: İbnü'n-Nefis diye bilinen Alâeddîn Ali bin Ebi'l-Hazm el-Kureşî'nin tıb<br />

ilmine dâir Mu'cezü'l-Kânun adlı eseri üzerine yazdığı şerhtir. 8) Şerh-i Lübâb, 9) Ahlâk-ı<br />

Cemâlî: Osmanlı Sultanı Yıldırım Bâyezîd adına yazdığı ahlâk kitabıdır. Bu kitap üç bölüm<br />

hâlinde yazılmıştır. 10) İtirâzât ale'l-Keşşâf an-Hakâiki't-Tenzil: Zemahşerî'nin Keşşâf<br />

adlı tefsîrine îtirâzlarını yazmıştır. 11) Şerh-i Gâyetü'l-Kusvâ: Kâdı Nâsırüddîn Abdullah<br />

Ömer el-Beydâvî'nin El-Gâyetü'l-Kusva fî Dirâyeti'l-Fetvâ adlı eserine yazdığı şerhtir. 12)<br />

Kitâbü'l-Esileti ve'l-Ecvibe: Sualler ve cevaplar hâlinde kendi el yazısıyla hazırladığı bu<br />

Farsça eseri Amasya emiri Şâdgeldi Paşa adına yazdı. Bu eser Süleymâniye Kütüphânesi<br />

Nâfiz Paşa Kitaplığı 108 numarada kayıtlıdır. Kitap 95 sayfadır. Her sayfada 19 satır vardır.<br />

Güzel bir ta'lik yazı ile yazılmıştır. Kitap iki kısımdan meydana gelmiştir. Birinci kısmında<br />

tefsîre, ikinci kısmında hadîse dâir sualler vardır. Kitapta 171 kadar sual ve cevap vardır. 13)<br />

Beydâvî Tefsîri Hâşiyesi, 14) Tekmile-i Tefsîr-i Semerkandî, 15) Şerh-i Telbîs, 16)<br />

Nüzhetü'l-Ervâh fî Şerh-i Ebyât-ı Şeyh Evhadüddîn ve Bâzı Sûfiyye.<br />

ÖLÜMÜNDEN SONRA BİLE TALEBE YETİŞTİRDİ<br />

Cemâleddîn-i Aksarâyî'nin defnedilmesinden sonra dersleri yarım kalan talebeleri birlikte toplanıp<br />

kabrinin başına gittiler. Saygı ve hürmetle ziyâret edip rûhuna Kur'ân-ı kerîmden sûreler okudular.<br />

Devâm ederek; "Hocam! Hocam! Biz geldik." dediler. Fakat Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretlerinden<br />

ses gelmedi. İkinci ve üçüncü gün aynı durum oldu. Dördüncü gün kabrin başına geldiklerinde<br />

rûhâniyeti tecessüm edip; "Geldiniz mi yavrularım. Haydi dersimizi okuyalım." buyurdu. Yarım kalan

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!