22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

arkadaşıydı. Her ikisi de aklî ve naklî ilimlerde en iyi şekilde yetiştiler. Hacı Şâdgeldi Paşa,<br />

Amasya emîri olunca, Cemâleddîn Aksarâyî hazretlerini Amasya kâdılığına ve Dârü'l-ilim<br />

müderrisliğine getirdi.Amasya Kazaskeri Pir Nizâmeddîn Muhammed Cürcânî vefât edince,<br />

onun yerine Amasya kazaskerliği vazîfesi de verildi. Bu vazîfeleri üstün bir liyâkat ve<br />

başarıyla yürüten Cemâleddîn Aksarâyî hazretleri, ilim okutup talebe yetiştirdi. Yüksek ilmi<br />

ve ahlâkı ile insanlara örnek oldu. Amasya'nın buhranlı devrinde insanlara İslâmiyetin emir<br />

ve yasaklarını anlatıp dünyâ ve âhiret seâdetine kavuşmaları için çalıştı. Amasya'da çıkan bir<br />

karışıklık üzerine oradan ayrılarak, Karamanoğulları Beyliğinin hâkimiyeti altında bulunan<br />

Konya'ya geldi. Karamanoğlu Alâeddîn Bey, yüksek ilim ve fazîlet sâhibi olanCemâleddîn<br />

Aksarâyî'yi Konya kâdılığına tâyin etti. Bir müddet bu vazîfede kalarak insanlara Allahü<br />

teâlânın emir ve yasaklarını anlattı ve adâletin devâmı için gayret etti, sonra doğduğu yer<br />

olan Aksaray'a döndü. Zincirli veya Müselsile Medresesine müderris tâyin edildi. Bu<br />

medreseyi yaptıran kimse, vakıf şartnâmesine, Sihâh-ı Cevherî adlı lügatı ezbere bilen<br />

kimsenin müderris tâyin edilebileceğini bildirmişti. Bu vasfa sâhib olan Cemâleddîn<br />

Aksarâyî bu medresede senelerce ilim öğretip büyük âlimler yetiştirdi.<br />

Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî ve Fahreddîn-i Râzî gibi Cemâleddîn Aksarâyî de dergâhından<br />

medreseye atla gelir giderdi. Cemâleddîn Aksarâyî hazretleri vaktini çok iyi değerlendirdiği<br />

ve medresesine normalin üstünde talebe geldiği için bir kısım talebelerine yolda ders verirdi.<br />

Atının üstünde giderken talebeleri etrâfını sararlar, hattâ atının üzengilerinden tutarak<br />

yürürlerdi. Yürürken hocaları onlara ders anlatırdı. Bu sebeple yürüyerek ders alan bu<br />

talebelere meşâiyyûn, yürüyenler adı verilmişti. Bir kısım talebeleri de medresenin revaklı<br />

dış bölümünde beklerler, Cemâleddîn Aksarâyî medreseye girip derse başlamadan önce<br />

bunlara da ders verirdi. Bu talebelerine de Revâkıyyûn, revaklı yerde bulunanlar, denirdi. Bir<br />

kısım ve asıl talebelerini de medresede okuturdu.<br />

Onun tedris halkasından çok büyük âlimler yetişti. Bunların en meşhuru Osmanlı Devletinin<br />

ilk şeyhülislâmı Molla Fenârî hazretleriydi. Seyyid Şerîf Cürcânî hazretleri de onu ziyâret<br />

edip ilim ve feyzinden istifâde etmek için Anadolu'ya geldi. Fakat o Aksaray'a gelmeden<br />

Cemâleddîn Aksarâyî vefât etti. Bunun üzerine Seyyid Şerîf Cürcânî, Molla Fenârî<br />

hazretleriyle berâber Mısır'a gidip Ekmelüddîn Bâbertî'den ilim öğrendiler.<br />

Âlim, fazîlet sâhibi, haram ve şüphelilerden şiddetle kaçınan, Allahü teâlânın rızâsını<br />

kazanmak için çalışan Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretleri ömrünün son gününe hattâ son<br />

saatine kadar ilim öğretti. Nice âlim ve pek çok devlet adamı yetiştirdi. Ömrünün son<br />

günlerinde talebelerine vereceği dersleri tamamlamıştı. Ancak bir grubun dersini<br />

tamamlayamamış, üç günlük dersleri kalmıştı. Hastalığı sırasında talebelerine hitâb ederek;<br />

"Evlatlarım kalan dersimizi kabrimin başına gelin orada tamamlayalım." dedi. Her fâni gibi o<br />

da 1389 (H.791) senesinde ebedî âleme göç etti. Talebeleri ve sevenleri gerekli techiz ve<br />

tekfin vazîfelerini yerine getirdikten sonra, Ervâh kabristanındaki zâviyesinin önüne<br />

defnedildi.<br />

Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretlerinin zamanla yıpranan ve belirsiz hâle gelen kabrini 1883<br />

(H.1301) senesinde vefât etmiş olan Perekzâde Müftü İbrâhim Hilmi Efendi yeniden tâmir<br />

ettirdi. Kabrin üzerine bir sanduka yaptırdı. Rengi siyâha çalan bir mermer üzerine de<br />

kitâbesini yazdırdı.<br />

Cemâleddîn-i Aksarâyî hazretlerinin Mehmed, Mahmûd, Kemâleddîn Ahmed adlı üç oğlu<br />

vardı.<br />

Bunlardan birincisi olan Mehmed Çelebi büyük âlim ve Şeyhülislâm Zenbilli Ali Cemâlî<br />

Efendinin dedesidir. Mehmed Çelebi babasının medresesinde yetişti. Aynı medreseye<br />

müderris oldu. Hatipliği ile meşhurdu. Aksaray'daki Ulu Câminin hatipliğini de yaptı. Şeyh<br />

Hamîd-i Velî'nin (SomuncuBaba) oğlu Baba Yûsuf-ı Hakîkî'nin 1479 (H.884) târihli<br />

vakfiyesine şâhid sıfatıyla Mevlânâ Muhammed Pir Paşa el-Hatîb ismiyle imzâ koymuştur.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!