22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

diyarlarda (Mısır, Şam ve Halep) olan haksızlık ve zulüm göklere çıkmıştı. Aramızda çetin<br />

mücâdeleler geçti. Buna rağmen ne onlar beni zulme uydurabildi ne ben onları adâlete<br />

getirebildim. Âkıbet onlar zulm ile gâlip, ben de adl ile mağlûb oldum. Şaşkınlık ve hayretler<br />

içerisinde uzun bir müddet tefekküre, düşünceye daldım. Sonunda cümle hevâ ve hevesleri,<br />

arzuları bertaraf edip dünyâ makamlarından el çektim."<br />

Sâlih Çelebi emekliye ayrıldıktan sonra, Eyyûb Sultan'da birâderi Mustafa Çelebi'nin<br />

konağının yanında bir ev alarak, orada yaşamaya başladı. Ziyâretine gelenlerle ve<br />

talebeleriyle sohbet ederek ve ilmî mütâlaalarda bulunarak tatlı bir ömür sürdü. Eser telif<br />

etmeyi de bırakmadı. Kânûnî Sultan Süleymân Hanın Şehzâdesi Bâyezîd'in emriyle,<br />

Cemâleddîn Mehmed Avfî'nin, BüyükSelçuklu Devletinin vezîri Nizâmülmülk adına Farsça<br />

olarak yazdığı Cevâmi'ul-Hikâyât ve Levâmi-ur-Rivâyât adındaki, târih ve ahlâka dâir<br />

eserini Türkçeye çevirdi. Bu eseri çok beğenen Şehzâde Bâyezîd'in; "Murâdı ve merâmı ne<br />

ise arzetsin!" diye haber göndermesi üzerine, Celâlzâde Sâlih Çelebi, talebeleriyle bir arada<br />

bulunmak ve eser telifine devâm etmek arzusu ile Eyyûb Sultan Medresesi müderrisliğine<br />

tâyin edilmesini ricâ etti. Ricâsı kabûl edilerek, tekrar müderrisliğe tâyin edildi. Bu görevde<br />

üç sene kaldı. Gözlerine perde indiğinden, 1561 senesi Safer ayında affını isteyerek emekliye<br />

ayrıldı.<br />

Sâlih Çelebi, yüksek din ilimlerine vâkıf bir zât olup, bilhassa fıkıh ilminde mütehassıs idi.<br />

Nesir ve nazım vâdisinde kudretli bir kaleme sâhipti. Ahlâkı, fazîleti, dürüstlüğü ve<br />

hakşinaslığı ile kendisini tanıttı ve zamânının âlimleri arasında mevkı sâhibi oldu. Telif ve<br />

tercüme sûretiyle çok kıymetli eserler yazdı.<br />

Sâlih Çelebi, elli yaşını geçtiği hâlde, dînî çalışmalarına mâni olur diye evlenmedi ve<br />

hizmetçilerinden birisini evlâdı gibi büyütüp, yanında alıkoydu. Herkes bu çocuğu, onun<br />

hakîkî oğlu zannederdi. Daha sonra Mısır kâdılığı esnâsında, annesi tarafından verilen bir<br />

câriye ile evlenerek, bundan İshak adında bir oğlu oldu. Bu çocuğun on yaşlarında vefât<br />

etmesi, Celâlzâde'yi çok müteessir etmiş ve bu üzüntüsü sebebiyle, manzûm olarak kısa bir<br />

zamanda Leylâ ve Mecnûn hikâyesini kaleme almıştır.<br />

Sâlih Çelebi, yumuşak huylu, temiz kalbli, vefekâr ve birâderi Mustafa Çelebi gibi çok<br />

cömert idi. Gerek kâdılığı zamânında ve gerek emekli bulunduğu zamanda, fakirlere,<br />

akrabâsına ve civârındaki muhtaçlara yedirir, içirir, elbise ve para vermek sûretiyle yardım<br />

ederdi. Sanki fakirler babası gibiydi. Her gece sofrasında dostları ve talebelerinden<br />

misâfirleri bulunurdu.<br />

Tezkire sâhibi Âşık Çelebi, Sâlih Çelebi'nin muîdi, yardımcısı, Çorlulu Hatmî Çelebi<br />

vâsıtasıyle Celâlzâde ile görüşmüş ve yüksek fazîleti hakkında medh ve senâda bulunmuştur.<br />

Nitekim bir şiirinde onun hakkında şöyle demektedir:<br />

Ülemâ vü fuzelâ vü fukahâdandır ol<br />

Şuarâ vü bülegâ vü fusahâdandır ol.<br />

(O, âlim, fazîlet sâhibi ve fakihlerdendir. Ayrıca, şâir olup güzel ve açık konuşanlardandır.)<br />

Sâlih Çelebi'nin Sâlih ve Salahî mahlasıyla şiirlerini içine alan bir dîvânı vardır. Nesir<br />

vâdisindeki kalemi şiirlerinden üstündür. Nesirlerinde daha sâde bir kalem kullanmıştır.<br />

Hüsn-i hattı, gençliğinde Amasyalı Şeyh Hamdullah'tan almıştır.<br />

1563 yılında vefât eden Sâlih Çelebi Eyüp Sultan Nişanca'sında birâderi Mustafa Çelebi'nin<br />

yaptırdığı câminin bahçesinde yol kenarında defnedildi.<br />

Kabrinin ayak ucundaki taşında şu şiir vardır:<br />

Dâr-ı dünyâ menzil-i fâni imiş,<br />

Hep geçer mîr-ü-vezîr-ü-pâdişâh.<br />

İrse ger takdîr-i Hayy-u Lâyemût,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!