22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

CELÂLZÂDE MUSTAFA ÇELEBİ;<br />

On altıncı asır Osmanlı âlimi ve büyük devlet adamı. 1491 (H. 895) senesinde Tosya'da<br />

doğdu. 1567 (H.975) yılında İstanbul'da vefât etti.<br />

Babası, Tosyalı Kâdı Celâl'dir. Celâleddîn Efendi, medreseden yetişerek Rumeli tarafındaki<br />

kazâlarda kâdılık etmiş, derecesi Eşrâf-ı Kudât rütbesine kadar yükseldikten sonra kâdılıktan<br />

çekilerek, emekliye ayrılmış ve 1528 târihinde vefât etmiştir. Kâdı Celâleddîn, doğruluğu,<br />

yumuşak huylu ve mütevâzi olmasıyla kendisini sevdirmiş, içi dışı tertemiz bir zât idi. Kâdı<br />

Celâleddîn'in Mustafa, Sâlih veAtâullah isimlerindeki üç fazîletli oğlunun büyüğü Mustafa<br />

Çelebi'dir.<br />

Mustafa Çelebi ilk medrese tahsîlini memleketinde gördükten sonra İstanbul'a gelip, Sahn-ı<br />

Semân medreselerinde dânişmendliğe kadar yükseldi. Dîvânî yazıdaki üstün kâbiliyeti ve<br />

Vezîriâzam Pîrî Mehmed Paşa ile Nişancı Seydî Beyin kendisini himâye etmeleriyle,<br />

medrese hayâtından ayrılarak, genç yaşında devlet hizmetine alındı. Yavuz Sultan Selîm<br />

Hanın iltifâtına mazhâr olup, 1516 senesinde Dîvân-ı Hümâyûn kâtipliğine tâyin edildi.<br />

Bir gün Yavuz Sultan Selîm'e bâzı kimseler gelerek Amasya'da Gümüşlüoğlu Şeyh<br />

Mehmed'in, Sultan Korkut sağdır diye propaganda yaptığını ve başına adamlar topladığını<br />

bildirdiler. Bunun üzerine Pâdişâh şeyhi getirtip İstanbul'da hapsettirdi. Şeyh Mehmed Efendi<br />

doğru sözlü, ihlâslı ve muhterem bir zâttı. Bunu bilen Vezîriâzam Pîri Paşa derhal Pâdişâhın<br />

yanına gelerek Şeyh Mehmed hakkındaki sözlerin asılsız olduğunu ve bunu tahkik için<br />

mûtemed birisinin memur edilmesini arzetti. Bunun üzerine Sultan Selîm Han da; "Ehl-i<br />

vukûftan birisini bana gönder." diye tenbihledi. CelâlzâdeMustafa Çelebi'yi gören Pîri Paşa;<br />

"Dîvânda meseleler görüşüldükten sonra pâdişâhın yanına gideceksin, bir yere ayrılma." diye<br />

bildirdi. Pâdişâhın huzûruna çıkacağını duyan Celâlzâde büyük bir heyecan geçirdi ve dîvân<br />

müzâkerelerinden sonra arz odasına girdi. Sultan Selîm Han bu esnâda bir kitap mütâlaası ile<br />

meşguldü. Celâlzâde'yi görünce; "Celâl oğlu Mustafa sen misin?" diye sordu. "Ben kulun<br />

Pâdişâhım." demesi üzerine; "Gümüşlüoğlunu nasıl bilirsin? Cevher veya meder midir?<br />

(Yâni cevher veya toprak mıdır) nice idrâk kılursın, bilürsin?" dedi. Mustafa Çelebi de;<br />

"Evliyâlık membaının, kaynağının cevheri ve nefisle mücâdele meydanının hâlis eri bir ulu<br />

kişi bilirim." diye cevap verince; "Ulu mu, ulu mu, ulu mu?" diye üç kere tekrar ederek<br />

hiddet göstermiş. Fakat Mustafa Çelebi'nin her defâsında; "Evet pâdişâhım ulu kişidir."<br />

demesiyle hiddeti geçmiş ve kendisiyle sonra yumuşak bir şekilde konuşmuştur. Bu arada<br />

Celâlzâde'ye yevmiyesini de soran Selîm Han, on akçe olduğunu duyunca çok az bulmuş ve<br />

artırılmasını emretmiştir. Sonra da; "Şeyhe bizden selâm söyle, hatırını hoş tutsun." diyerek<br />

Celâlzâde'yi Gümüşlüoğlu'na göndermiştir.<br />

Celâlzâde Mustafa Çelebi çalışkanlığı, vazîfesini kavraması ve sır saklaması sebebiyle gün<br />

geçtikçe pâdişâhın îtimâdını kazandı. Yavuz Sultan Selîm Han, devlet erkânından mahrem,<br />

gizli olarak bâzı yerlere göndereceği emirleri, Mustafa Çelebi'yi çağırtarak kendisine<br />

yazdırırdı.<br />

Celâlzâde Mustafa Çelebi'nin dîvân işlerinde yetişmesinde, ikinci hâmisi Nişancı Seydî<br />

Beyin çok gayreti oldu. Nîmetin kadrini bilen bir kimse olan Mustafa Çelebi, Seydî Bey<br />

hakkında: "Benim mürebbî, muallim ve üstâdım idi. O, kânûn-şinâs idi. Umûr-ı kalemiyyede,<br />

yazışma işlerinde gâyet mâhirdi" demektedir.<br />

Mustafa Çelebi, daha sonra hâmisi olan Vezîriâzam Pîri Mehmed Paşaya tezkireci, özel<br />

kalem müdürü oldu. Tahkîki îcâbeden bâzı mühim işlerde bulundu. Pîrî Paşa vezîriâzam<br />

bulunduğu müddetçe, onun tezkireciliğini yaptı. 1523 senesi Şâban ayında Pîrî Paşa emekliye<br />

sevk edilerek, yerine Rumeli Beylerbeyliği de üzerinde olarak, Enderûndan has odabaşı<br />

İbrâhim Ağa vezîriâzamlığa getirildi. Nişancı Seydî Beyin tavsiyesiyle Mustafa Çelebi,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!