22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Bedreddîn Tirmizî isminde biri simyâ ile uğraşırdı. Mevlânâ'nın ismini duyarak Konya'ya ziyâretine<br />

geldi. Önce oğlu Sultan Veled'e uğrayarak, yapacağı altınlardan hergün bir dirhem Mevlânâ'nın<br />

talebelerine vereceğini vâd eyledi. Bu haberi Mevlânâ'ya ulaştırdılar, fakat o hiç cevap vermedi.<br />

Birkaç gün sonra Bedreddîn'in çalıştığı yere gitti. Bedreddîn simyâ ilmiyle uğraşarak altın yapmaya<br />

çalışıyordu. Mevlânâ'nın geldiğini görünce, ayağa kalkarak hürmette bulundu. Mevlânâ, oradaki<br />

demirden, bakırdan ve diğer mâdenlerden yapılmış eşyâları teker teker alıp Bedreddîn'e vermeğe<br />

başladı. Bedreddîn, her eline gelen eşyânın en yüksek ayarda som altından yapılmış olduğunu hayretle<br />

gördü. Mevlânâ, Bedreddîn'in şaşkın bir hâlde kendisine baktığını görünce; "Ey Bedreddîn! Sen<br />

simyâ ile uğraşmayı bırak. Çünkü sen âhirete gidince, simyâ dünyâda kalacaktır. Sen öyle bir simyâ<br />

ile uğraş ki, seninle berâber âhirete gitsin. İşte o da din ilmidir. Bu, kalbden mâsivâyı, Allahü teâlâdan<br />

başka her şeyin sevgisini çıkarıp, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri kalbe doldurmakla olur." buyurdu.<br />

EVLİYÂ ŞEFKATİ<br />

Mevlânâ hazretleri, merhamet sâhibiydi,<br />

Hayvanlara bile o, gâyet şefkatli idi.<br />

Bir gün sevdiklerinden, para verip birine,<br />

Bir ekmek aldırarak, aldı onu eline.<br />

Sonra bir virâneye, gidiverip o saat,<br />

Yedirdi bir köpeğe, eliyle onu bizzat.<br />

Tâkib etti o kimse, nereye gittiğini,<br />

Ve gördü bir köpeğe, ekmek yedirdiğini.<br />

Mevlânâ ona gelip, buyurdu ki: "Ey filân,<br />

Bilirim, yedi gündür, aç duruyor bu hayvan.<br />

Yeni yavrulamıştır, hem de şu virânede,<br />

Onları bırakıp da, ayrılmıyor yine de.<br />

Bir anne şefkatiyle, yavrulara bakıyor,<br />

Yanlarında bekleyip, bir yere ayrılmıyor.<br />

Resûlullah hadîste, buyuruyor ki zîrâ;<br />

"Allah da rahmet eder, merhametli kullara.<br />

Ey Eshâbım, siz dahi olun ki merhametli,<br />

Merhamet eylesinler size de semâ ehli."<br />

O kişi ağlayarak, dedi ki Mevlânâ'ya:<br />

"Efendim, hamd olsun ki, Allahü teâlâya,<br />

Sizleri tanımakla, şereflendirdi bizi,<br />

Himâye edersiniz, dünyâda hepimizi.<br />

Âhiret için dahi, ümitliyim şimdiden,<br />

Bizi kurtarırsınız, Cehennem ateşinden."<br />

Buyurdu: "Velîlerin, pek fazladır şefkati,<br />

Kurtarır dostlarını onların şefâati."<br />

HEPSİ ÎMÂN ETTİLER<br />

Mevlânâ, tahsil için, Konya'dan bir gün yine,<br />

Şam'a gidiyordu ki, uğradı Nusaybin'e.<br />

Hıristiyan papazlar, bir yere gelmişlerdi,<br />

Acâyip istidraçlar, halka gösterirlerdi.<br />

Gösteriş yapmak için, hazret-i Mevlânâ'ya,<br />

Bir oğlan çocuğunu, uçurdular havaya.<br />

Celâleddîn-i Rûmî, bir duâ etti o an,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!