22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Medîne-i münevvereye geldiler. Hac ve Peygamber efendimizin kabr-i şerîflerini ziyâretten<br />

sonra Şam'a ve Erzincan'a, oradan da Lârende'ye (Karaman'a) gelip yerleştiler.<br />

Sultân-ül-Ulemâ, Lârende'de (Karaman'da) Emîr Mûsâ'nın kendisi için yaptırdığı medresede,<br />

başta oğlu Mevlânâ olmak üzere yedi sene kadar talebe okuttu. Yüzlercesine icâzet (diploma)<br />

verdi. Şöhreti her tarafa yayıldı.<br />

Mevlânâ Celâleddîn, din ve fen ilimlerinde yetişip bülûğ, evlenme çağına erince, babası onu<br />

Hoca Şerâfeddîn Lâlâ Semerkandî'nin kızı Gevher Hâtunla evlendirdi. Mevlânâ Celâleddîn'in<br />

bu evliliğinden oğlu Sultan Veled dünyâya geldi. Daha sonra Mevlânâ'nın annesi Mü'mine<br />

Hâtun ve ağabeyi Muhammed Alâeddîn, Lârende'de vefât ettiler.<br />

Bu sıralarda Mevlânâ Celâleddîn'in babası Sultân-ül-Ulemâ'nın ismi Selçuklu Devletinin her<br />

köşesinde duyulmuştu. Konya'da oturan Sultan Alâeddîn Keykûbâd onu Konya'ya dâvet etti.<br />

Bu dâvet üzerine Behâeddîn Veled hazretleri Lârende'den ayrılıp Konya'ya yerleşmek üzere<br />

yola çıktı. Kervan Konya'ya yaklaştığında sultan onu büyük bir hürmet ile karşıladı. Atının<br />

dizginlerinden tuttu. Saygı ve sevgi ile ellerinden öptü. Atın dizginleri sultanın elinde olduğu<br />

hâlde şehre girdiler. Behâeddîn Veled ve yanındakiler, Konya'da Altun Han Medresesine<br />

yerleştirildiler.<br />

Mevlânâ Celâleddîn burada da tahsîline devâm etti. Konya'da iki seneyi doldurdukları<br />

sıralarda babası Sultân-ül-Ulemâ Hakk'ın rahmetine kavuştu. Babasının vefâtından sonra<br />

Mevlânâ Celâleddîn; babasının halîfesi, vekîli Seyyid Burhâneddîn Tirmizî'nin ders halkasına<br />

girdi. Dokuz sene kadar husûsî ve umûmî sohbetleriyle iyice yetişip olgunlaştı.<br />

Mevlânâ Celâleddîn'in çocukluk yıllarında, terbiyesiyle meşgul olan ve kendisini çeşitli<br />

ilimlerde yetiştiren Seyyid Burhâneddîn Tirmizî hazretleri, babası Sultân-ül-Ulemâ'nın ileri<br />

gelen talebesiydi. Tirmiz şehrinde yaşardı. Bir gün talebeleriyle sohbet ederken birden;<br />

"Eyvah! Eyvah! Hocam Sultân-ül-Ulemâ vefât etti. Haydi namazını kılalım." diyerek,<br />

talebeleriyle gıyâben hocasının cenâze namazını kıldılar. Ondan sonraki gecelerden birinde,<br />

rüyâsında hocasını gördü. Hocası Sultân-ül-Ulemâ; "Burhâneddîn! Oğlum Celâleddîn<br />

Muhammed'e ilim öğretmeye devâm et!" emri üzerine yollara düştü. Konya'ya geldi. Bu<br />

sırada Mevlânâ, Lârende'de bulunan kayınpederinin yanına gitmişti. Hocasının Konya'ya<br />

geldiğini duyunca, derhal döndü ve tahsîline devâm etmeye başladı. Seyyid Burhâneddîn,<br />

zâhirî ilimlerde kemâl derecesine yükselen Mevlânâ'yı mârifet, Allahü teâlâyı tanıma ilminde<br />

de en yüksek seviyeye çıkarmak için Mevlânâ Celâleddîn'e riyâzet, nefsin isteklerini<br />

yapmama ve mücâhede, nefsin istemediği ve ona zor gelen şeyleri yaptırmaya başladı. Bir<br />

müddet sonra Halep ve Şam'a gidip, oradaki âlimlerden de ilim öğrenmesi gerektiğini<br />

Mevlânâ'ya anlattı. Böylece onu Halep ve Şam'a gönderdi. Kendisi de Kayseri'ye gitti.<br />

Hocasının emri üzerine Mevlânâ ilim tahsîli için Şam'a giderken, Nusaybin'de hıristiyan<br />

papazlarının toplantısına rastladı. Papazlar sihir yapıp âdet dışı bâzı şeyler gösteriyorlardı.<br />

Mevlânâ'yı görünce, bir oğlanı havaya uçuruverdiler. Mevlânâ bu işe ilgi göstermeyip<br />

murâkabeye, Allahü teâlâyı düşünüp kalbini uyanık bulundurarak, gâfil olmama hâlini<br />

muhâfazaya vardı. Oğlan, havada olduğu yerde kaldı. "Beni kurtarın, yoksa düşüp öleceğim."<br />

dedi. Papazlar ne yaptılarsa bir çâre bulamadılar. Nihâyet oğlan; "O yanınızdaki zâtın<br />

murâkabesi yüzünden ben bu hâle düştüm. Onun yardımı olmazsa, muhakkak helâk olurum."<br />

dedi. Papazlar ister istemez Mevlânâ'ya yalvardılar. Mevlânâ; "Onu bir şey kurtaramaz,<br />

ancak Kelime-i şehâdet kurtarır." buyurdu. Oğlan bunu duyunca, hemen Kelime-i şehâdet<br />

getirdi ve kolayca yere indi. Mevlânâ'nın ellerini öptü. Bu hâli gören papazların hepsi<br />

müslüman olmakla şereflendi.<br />

Mevlânâ hazretleri, Halep'te el-Halâviyye ve Şam'da el-Makdisiyye Medresesinde bulundu.<br />

Muhyiddîn-i Arabî, Kemâleddîn bin Adîm, Sâdeddîn-i Hamevî, Osman Rûmî, Evhadeddîn<br />

Kirmânî, Sadreddîn-i Konevî gibi zamânın âlim ve velîleriyle sohbet edip, onlardan da ilim

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!