22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

sordu. "Ben Allah'tan başkasına secde ettiğin zaman, dayanamadım, üzerine atıldım. Seni<br />

öldürmek istiyordum. Fakat tam o anda; "Söz verdiğin zaman, ahdini yerine getir!" diyen bir<br />

ses, beni bu işten alıkoydu." dedim. Bunun üzerine ateşperest; "Rab, senin rabbindir! Kendi<br />

düşmanı için, dostunu bile azarlıyor! İşte huzûrunda müslüman oluyorum." diyerek Kelime-i<br />

şehâdet getirdi.<br />

Abdullah bin Mübârek hazretleri duâsı makbûl olanlardandı. Muhtâc olanlar, ondan duâ<br />

isterlerdi. Bir gün bir âmâ gelip; "Bana duâ buyurun da, Allahü teâlâ gözlerime görme<br />

kuvveti versin!" dedi. Bunun üzerine Allahü teâlâya yalvarıp duâ eyleyince derhal gözleri<br />

görmeye başladı.<br />

Her işi ilmine uygundu. Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem ilmine tam vâristi.<br />

Sünnete uyar, bid'atten ve bid'at ehlinden nefret ederdi. Böyle kimselerle oturmadığı gibi,<br />

oturanları da men ederdi. Zararını anlatır ve münâfıklık alâmetlerinden olduğunu söylerdi.<br />

Horasan âlimlerinden Abdullah bin Ömer Serahbî şöyle buyurdu: "Bir keresinde bid'at<br />

ehliyle oturup yemek yedim. Abdullah bin Mübârek bundan haberdâr olunca, bana; "Seninle<br />

otuz gün konuşmayacağım." dedi ve öyle yaptı.<br />

Başkasında gördüğü bir kusuru münâsib bir lisanla anlatmaya çalışırdı. Huzûrunda birisi<br />

aksırdı ve "Elhamdülillah" demeyi unuttu. O kimseye, suâl sorar bir edâ ile; "Aksıranın ne<br />

demesi îcâb eder efendim?" dedi. O cevâben; "Elhamdülillah." deyince, Abdullah bin<br />

Mübârek de; "Yerhamükellah." buyurdu. Bu rivâyeti bildiren Muhammed bin Cemîl; "Bu<br />

edebli hareket bizi şaşırttı. Bu edebe hayrân olduk." demektedir.<br />

Buyururdu ki:<br />

"Biz çok ilimden ziyâde az da olsa edebe muhtâcız."<br />

"Âlimler edeb hakkında çok şeyler söylediler. Bize göre edeb, insanın kendini tanımasıdır."<br />

"Âlimleri hafife alanların âhireti, ümerâyı hafife alanların dünyâsı, dostlarını hafife alanların<br />

mürüvveti yıkılır."<br />

"Kalbinde Allah korkusu çok az olan, dünyâ sevgisi bulunan, haramlardan sakınmayan, âlim<br />

olduğunu söylerse şaşılır."<br />

"Sâlih kimselerden olmadığım hâlde, sâlihleri severim. Kötü kimselerden daha aşağı<br />

olduğum halde, kötüleri sevmem."<br />

"Eğer gıybet etseydim, anamı, babamı gıybet ederdim. Çünkü sevâblarımın onlara verilmesi<br />

daha hayırlı olur."<br />

"Müstehabları yapmakta gevşek davranan, sünnetleri yapamaz. Sünnetleri yapmakta<br />

gevşek davranmak, farzların yapılmasını zorlaştırır. Farzlarda gevşek davranan da<br />

mârifete, Allahü teâlânın rızâsına kavuşamaz."<br />

Birisine; "Allahü teâlâyı murâkabe et!" dedi. O kişi; "Bu nasıl olur?" deyince; "Allahü teâlâyı<br />

görür gibi ol." buyurdu.<br />

"İnsan; nefs, şeytan, münâfık gibi üç düşmanla karşı karşıyadır ve bunlardan kurtulmak çok<br />

güçtür."<br />

"Çalışıp kazanma zahmeti çekmemiş kimsede hayır yoktur."<br />

"İlmin evveli niyet, sonra anlamak, sonra yapmak, sonra muhâfaza, sonra da yaymaktır."<br />

"Nefsini bilen Rabbini bilir." hadîs-i şerîfinin sırrına eren, nefsini sokakta gördüğü<br />

köpekten aşağı bilir."<br />

"Nice küçük amel, niyetle büyür, nice büyük amel ise niyetle küçülür."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!