22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Cenûba(güneye) doğru eliyle işâret etti. O taraftan tatlı bir rüzgâr esti. Câkîr hazretleri su üzerinde<br />

yürüyerek gözden kayboldu. Cenûb tarafından çıkan o tatlı rüzgâr, bizi gitmek istediğimiz yere<br />

ulaştırdı. Böylece biz, onun bereketi ile kurtulmuş olduk." Arkadaşları yemin ederek; "Hocamız bir an<br />

gözümüzden ayrılmadı. Sen de oraya bizzat geldiğini, sizi kurtardığını söylüyorsun." dediler. Bu<br />

hâdise üzerine talebeleri anladılar ki: "Allahü teâlâ, evliyâsına pek çok kerâmetler ihsân etmiştir.<br />

Evliyânın, aynı anda başka başka yerlerde görülmesi de, onların kerâmetlerindendir. Hattâ bu büyük<br />

velînin, birisi şarkta, diğeri garbda olan iki talebesi olsa ve bu iki talebe aynı anda vefât edecek<br />

olsalar, şeytanın onların îmânlarını çalmamaları için, son nefeste her ikisinin de imdâdlarına yetişir.<br />

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.378<br />

2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.145<br />

3) Kalâid-ül-Cevâhir; s.112<br />

4) Tabakât-ül-Evliyâ; s.425<br />

5) Şezerât-üz-Zeheb; c.4, s.305<br />

6) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.6, s.152<br />

CÂMÎ AHMED DEDE;<br />

İstanbul'da yetişen büyük velîlerden. On yedinci asırda yaşamıştır. Doğum târihi belli<br />

değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Tahsil çağına geldiği andan îtibâren ilim<br />

öğrenmeye başladı. Boş vakitlerini devamlı ibâdetle geçirirdi. Babasının vefâtından sonra<br />

Mevlevî şeyhlerinden Subûhî Dede'nin sohbetlerine devâm etti. Doğruluğu, teslîmiyeti ve<br />

hocasının nazarları bereketiyle mânevî ilimlere kavuştu. Babasının vefâtından sonra<br />

kardeşlerinin ihtiyaç içerisinde olduklarını görüp, şefkat ve merhametinden kendisine düşen<br />

mîrâsın hepsini onlara bıraktı. Sebebini sorduklarında; "Malları verip, halleri aldık." cevâbını<br />

verdi.<br />

Hocası Subûhî Dede'nin vefâtından sonra, yerine geçerek insanlara doğru yolu göstermekle,<br />

onları rûhen olgunlaştırmakla meşgul oldu. Duâsı makbul olmasıyla meşhurdu. Allahü<br />

teâlânın izniyle yanına gelen hastalar şifâ bulur, sıkıntısı olan sıkıntıdan kurtulurdu.<br />

Ahmed Dede, hocasının yerine geçtikten sonra hac farîzasını yerine getirmek için Mekke-i<br />

mükerremeye gitti. Yolculuk esnâsında rastladığı bütün peygamberlerin makamlarını ve<br />

velîlerin kabirlerini ziyâret etti. Ahmed Dede, ihrâma girilen yer olan Mîkât'ta<br />

berâberindekilere şöyle buyurdu: "Talebe Mîkât'a ulaştığında günah kirlerinden tövbeyle<br />

temizlenmeli, dünyâ bağları ve düşüncelerinden soyunmalı, tam bir teslimiyetle telbiye<br />

getirmelidir." Buyurduğu gibi temiz niyetlerle hac vazîfesini yerine getirdi. Peygamber<br />

efendimizin mübârek kabirlerinde göz yaşı döktü, bütün müslümanlara duâlar etti. Hac<br />

dönüşünde herkese hâline göre hediyeler verdi.<br />

Câmî Ahmed Dede hac dönüşünden kısa bir süre sonra vefât etti. Yerine talebelerinden<br />

Ahmed Dede geçti. Vefât târihi belli değildir.<br />

1) Sefîne-i Nefîse-i Mevleviyân; c.2, s.106<br />

CÂRULLAH VELİYYÜDDÎN EFENDİ;<br />

Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, âbid ve velî. Asıl ismi Veliyyüddîn bin Mustafa'dır. 1659<br />

(H.1069)da bugün Yunanistan sınırları dâhilinde bulunan Yenişehir'de doğdu. 1738 (H.1151)<br />

senesinde İstanbul'da vefât etti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!