22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

derslerine katıldı. Bundan başka Ebû Bekr bin Abdurrahmân, Zeyn bin Hüseyin'den tefsîr,<br />

hadîs, fıkıh ve başka ilimleri okudu. Tasavvuf ilminde yükseldi. Hocalarından insanlara güzel<br />

ahlâkı öğretmek üzere icâzet aldı. Allahü teâlânın lütfu olarak zamânındaki insanlardan<br />

anlayış, kâbiliyet ve başka bakımlardan üstün idi. Herkesi hayran bırakan bir ahlâkı vardı.<br />

Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretleri hac için Mekke-i mükerremeye gitti. Oradan Medîne-i<br />

münevvereye varıp, ceddi Resûlullah efendimizi ziyâret etti. Mekke'ye dönüşünde orada<br />

bulunan birçok evliyâ ile sohbetlerde bulundu. Sonra memleketi olan Terîm'e döndü.<br />

Dönüşünde şehrin ileri gelenleri büyük bir saygı ve sevgi ile kendisini karşıladılar. Ayderûsî<br />

hazretleri bir müddet Terîm'de kaldı. Bir zaman sonra Hind diyârına gitmek, oradaki evliyâ<br />

ve âlimlerle görüşmek istedi. Zîrâ orada akrabâlarından bir çok kimse vardı.<br />

Câfer-i Sâdık Ayderûsî, Hindistan'a gidince Bendersûre şehrinde amcası Şerîf Muhammed'i<br />

ziyâret etti. Sohbetlerinden istifâde etti. Daha sonra Dekken diyârına gidip oradaki âlimlerle<br />

görüştü. Bölge hâkimi Melik Anber'den büyük hürmet ve îtibâr gördü. Orada kalıp insanlara<br />

ilim ve edeb öğretti. Pekçok kimse kendisinden istifâde etti. Melik Anber'in vefâtından sonra<br />

yerine geçen oğlu Fetih Han da, Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretlerine çok hürmet etti. Câfer-i<br />

Sâdık Ayderûsî daha sonra Bendersûre'ye döndü. Orada irşâd, insanlara doğru yolu anlatma<br />

vazîfesine devâm etti ve ibâdetle meşgûl oldu. Çok talebe yetiştirdi. Kerâmetleri görüldü.<br />

Sevdiklerinden biri anlatır:<br />

"Bir zaman memleketim olan Mekke-i mükerremeye dönmek istedim. Câfer-i Sâdık<br />

Ayderûsî'ye gelerek hayırlısı ile dönmem için duâ istedim. Bana duâ edip; "İnşâallah falan<br />

gün Mekke'ye varıp Kâbe'yi ziyâret eder, Safâ ile Merve arasında tavâf edersiniz." buyurdu.<br />

Ben uzun bir yolculuktan sonra Mekke'ye vardım. Kâbe'yi tavâf ettim. Sa'y edecek iken;<br />

birisi Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretlerinden haber sordu. O zaman onun sözünü hatırladım.<br />

Günleri saydım. Hakîkaten bana haber verdikleri gün ve saatte Mekke'ye gelmiştim. Bu,<br />

Câfer-i Sâdık Ayderûsî hazretlerinin kerâmetlerinden biri idi. Ona daha çok sevgim arttı."<br />

1) El-Meşre-ur-Revî; c.2, s.85<br />

CÂFER BİN SÜLEYMÂN DÂBİÎ;<br />

Sekizinci yüzyılda yaşamış evliyânın büyüklerinden. İsmi Câfer, babasının ismi<br />

Süleymân'dır. Dâbiî nisbesiyle meşhurdur. Mâlik bin Dînâr, Sâbit el-Benânî, Ebû İmrân<br />

el-Cûnî, Ebü't-Tiyah, Ferkad es-Sebîhî ve Şumayt bin Aclân gibi büyüklerle aynı asırda<br />

yaşayıp onlarla sohbette bulundu. Sekizinci asırda vefât etti. Mâlik bin Dînâr'la, Sâbit<br />

el-Benânî'ye on sene müddetle gidip gelmiştir. Tasavvuf yolunda ilerleyip insanlara<br />

İslâmiyetin emir ve yasaklarını anlattı. Sohbetlerinde Mâlik bin Dînâr'dan ve diğer zâtlardan<br />

nakiller yaparak insanların hak yola kavuşmalarına vesîle ve sebep oldu. Hadîs-i şerîf rivâyet<br />

etti.<br />

Mâlik bin Dînâr'dan naklederek buyurdu ki: "Allahü teâlâ kalplere ve bedenlere çeşitli<br />

musîbetler verir. Bunlar, rızık darlığı, ibâdetlerde gevşekliktir. Bunlardan daha şiddetlisi<br />

kalbin katılığıdır."<br />

"Kalp mahzûn olmadığı zaman, içinde oturan kimse bulunmayan evin harâb olduğu gibi,<br />

harâb olur."<br />

"Kim kötü bir şey ile medh edilmekten sevinç duyarsa, şeytan onun kalbine girmeye imkân<br />

bulur."<br />

"Bâzı kitaplarda okudum; kıyâmet gününde kötü amelli çoban huzûr-ı ilâhîye getirilir. O<br />

çobana, ey kötü iş işleyen çoban! Süt içtin, et yedin, kaybedilmiş mallara sâhip çıkmadın,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!