22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

giderken, oradan geçmekte olan bir köpek, tavuğu kapıp gitti. Ebü'l-Hasan Hamza; "Her şeyi kaçırdık.<br />

Bâri, üstâdın sohbetini kaçırmıyalım." deyip, Câfer-i Huldî'nin yanına geldi. Üstâd kendisini görünce<br />

buyurdu ki: "Evliyânın kalplerine bir parça gönül vermeyenin ve söz dinlemeyenin tavuğunu, Allahü<br />

teâlâ köpeklere verir." Ebü'l-Hasan, bunu duyunca hatâsını anladı ve tövbe etti.<br />

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s.434<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.381<br />

3) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.118<br />

4) Nefehât-ül-Üns; s.212<br />

5) Risâle-i Kuşeyrî; s.167<br />

6) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.180<br />

7) Tezkiret-ül-Evliyâ; c.2, s.237<br />

8) Şezerât-üz-Zeheb; c.2, s.378<br />

9) Mir'ât-ül-Cinân; c.2, s.342<br />

10) Sıfat-üs-Safve; c.2, s.264<br />

11) El-A'lâm; c.2, s.128<br />

12) Târih-i Bağdâd; c.7, s.226<br />

13) Firdevs-ül-Mürşidiyye; s.93<br />

14) Sefînet-ül-Evliyâ; s.151<br />

15) Hazînet-ül-Asfiyâ c.2, s.200<br />

CÂFER HUZÂ;<br />

Onuncu yüzyılda yaşamış evliyâdan. İsmi Câfer, künyesi Ebû Muhammed'dir. Doğum târihi<br />

ve yeri bilinmemektedir. 952 (H.341) senesinde Şîrâz'da vefât etti. Kabri Şîrâz'dadır.<br />

İran-Irak taraflarında yaşamış olan Câfer Huzâ, zamânının usûlüne göre bir çok âlimden ders<br />

aldı. Cüneyd-i Bağdâdî hazretlerinin ve onun asrında yaşamış velîlerin sohbetlerinde<br />

bulundu. Tasavvuf yolunda ilerledi. Zamânında yaşayan âlim ve velîler onun ilim ve<br />

mârifetteki üstünlüğünü kabûl ettiler. İmâm-ı Şiblî hazretleri onun üstün hâllerini ve<br />

menkıbelerini anlatırdı. Bendâr bin Hüseyin de onun üstünlüğü hakkında; "Hal ve yaşayışta<br />

Câfer Huzâ'dan daha yüksek kimse görmedim." derdi.<br />

Câfer Huzâ güzel ahlâk sâhibi olup, dünyâya meyletmezdi. Türlü nîmetler içinde bulunduğu<br />

hâlde, Allahü teâlâyı anmaktan bir an geri kalmazdı. Hattâ onu nîmetler içinde görenler hâl<br />

sâhibi bir velî olduğuna ihtimâl vermezlerdi. Bir gün Müemmil-i Hasas, Ebû Abdullah<br />

Hanîf'e dedi ki: "Yürü git. Câfer Huzâ ne hâldedir bir öğren."Ebû Abdullah Hanîf gidip<br />

Câfer'i buldu. O, bir halı üzerinde oturmuş, etrâfı yastıklarla döşenmiş, sırtında Şîraz<br />

kumaşından elbise, başında takkesi olduğu halde güzel bir saraydaydı. Ebû Abdullah Hanîf<br />

içeri girip selâm verdi. Onun selâmına cevap veren Câfer Huzâ, hâlini hâtırını sordu. Biraz<br />

sonra mutfak vazîfelisi içeriye üzerinde türlü yiyecekler olan bir sini getirdi. Ebû Abdullah<br />

Hanîf gitmek üzere müsâde istedi. Câfer Huzâ; "Oturun birlikte yemek yiyelim." dedi. Ebû<br />

Abdullah Hanîf oruçlu olduğunu bildirerek yanından ayrıldı. Müemmil'in yanına gidince ona;<br />

"Câfer ne hâldedir?" diye sordu. Ebû Abdullah Hanîf gördüklerini anlattı. Câfer Huzâ'nın<br />

böyle hâl içerisinde bulunacağına ihtimâl vermeyen Müemmil; "Yâ Rabbî! Bize selâmet ve<br />

âfiyet ver." diyerek hayretini belirtti.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!