22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

Ben acıyı, tatlıyı, hepsini tattım.<br />

Yiğidin hayâtı çilelidir.<br />

Bütün çile ve nîmetlerden,<br />

Olmuştur benim mutlaka nasîbim.<br />

1) Tabakât-us-Sûfiyye; s.467<br />

2) Hilyet-ül-Evliyâ; c.10, s.384<br />

3) Risâle-i Kuşeyrî; s.175<br />

4) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.103<br />

5) Tabakât-uş-Şâfiiyye; c.3, s.224<br />

6) Tebyîn-ü Kizb-il-Müfterî; s.179<br />

7) Tabakât-ı Ensârî; s.422<br />

8) Sefînet-ül-Evliyâ (Fârisi); s.152<br />

9) Firdevs-ül-Mürşidiyye; s.260<br />

10) Tabakât-ı Evliyâ; s.120<br />

11) İslâm Âlimleri <strong>Ansiklopedisi</strong>; c.4, s.3<br />

C<br />

CABBÂR DEDE;<br />

Çukurova bölgesi velîlerinden. On altı ve on yedinci asırda yaşamıştır. Hayâtı hakkında fazla<br />

bilgi bulunmayan Cabbâr Dede, Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin yoluna yâni Kâdiriyye<br />

tarîkatına mensûbtur. Türbesi, Adana'nın Yakapınar (Misis) bucağına bağlı Kütüklü köyü<br />

yakınlarındadır.<br />

Halk arasında mütevâzî bir hayat yaşayan Cabbâr Dede, çevredeki aşîretlere İslâmiyetin emir<br />

ve yasaklarını anlatarak onların dünyâ ve âhirette kurtuluşa ermeleri için çalıştı. Kendisine<br />

karşı çıkanlar olduğu gibi, sohbetlerine koşup ondan feyz alanlar da çoktu. Onu sevenler<br />

çocuklarına Cabbâr ismini koydular. Bu sebeple Adana bölgesinde Cabbâr ismi yaygındır.<br />

Onun birçok menkîbe ve kerâmeti dilden dile anlatılarak günümüze kadar gelmiştir.<br />

Cabbâr Dede'nin hâl ve kerâmetleri meşhûr olmuş, ünü zamânın pâdişâhına kadar gitmişti.<br />

Sultan Dördüncü Murâd Han, Bağdât seferine giderken, Ceyhan Nehri üzerindeki târihî Misis<br />

Köprüsünü geçip Havrâniye köyüne geldiği zaman; "Bu yörede Cabbâr Dede diye meşhûr bir<br />

zât olduğunu işitiriz. Çağırın gelsin, kendisiyle görüşmek dileriz." dedi. Vazîfeliler gidip<br />

Sultanın emrini bildirdiler. Cabbâr Dede, Sultânın emrini alır almaz atına binerek huzûruna<br />

geldi. Allahü teâlânın kudretiyle kerâmet olarak orada bulunanlar, Cabbâr Dede'nin atının<br />

kaplan, elindeki kamçının da kara yılan olduğunu gördüler. O zamâna kadar Cabbâr Dede'nin<br />

üstünlüğünü kabûl etmeyenler ise, gördükleri bu kerâmet karşısında pişmân oldular. Sultan<br />

Dördüncü Murâd Han, Cabbâr Dede'ye;<br />

"Bağdât'ın fethi bana müyesser olacak mı?" diye sordu. Cabbâr Dede cevâbında;<br />

"Haşmetlü pâdişâhım! Havraniye köyünde Genç Osman isminde bir delikanlı vardır. Onu da<br />

götürürsen, Bağdât geri alınacaktır". Sultan Dördüncü Murâd Han, Genç Osman'ı sefere<br />

götürdü. Böylece Bağdât fetholundu.<br />

Cabbâr Dede'nin büyüklüğünü anlayamayan, onun devlet adamları ve diğer insanlar<br />

yanındaki îtibârını çekemeyen bâzı kimseler; "Cabbâr Dede'nin koyunları ekinlerimizi

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!