22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tasavvufta eğitilmeye muhtaç olduğunu gördü. Hemen halvete girmesini söyledi. Bana da<br />

halvete girmemi söyledi. Usûl üzerine her gün gördüğümüz rüyâyı hocamıza anlatıyorduk.<br />

Bir gün rüyâmızı arz etmek üzere huzûruna çıkacaktık. Kapıya vardığımızda içeride bir zât<br />

ile sohbet ettiğini anladık. Bu, Muallimzâde idi. Konuştukları dışarıdan duyuluyor ve şöyle<br />

konuşuyorlardı:<br />

Muallimzâde, şeyhe; "Efendim, Eğridirli Burhan Çelebi'nin hâli nasıldır?" diye soruyordu.<br />

"Efendim onun hâlini sormaya ne hâcet! Eline bir balta almış ve bir ormana girmiş önüne<br />

geleni kesip ormanı yararak gider. Onun önünde durulmaz! Kısa zamanda bir mürşîd-i kâmil<br />

olur. Onun hâli dil ile anlatılamaz." diyordu. Nihâyet Şeyh Nasûh Efendinin yanında tahsîlini<br />

ve verilen vazîfeleri tamamlayıp kemâle erdi. Hocası ona icâzet vererek irşâd ve insanlara<br />

rehberlik etmekle vazîfelendirdi. Bundan sonra Eğridir'e dönüp dedesinin dergâhında mürşid<br />

oldu. Senelerce rehberlik edip pekçok insanın saâdete kavuşmasına vesîle oldu."<br />

Osmanlı devlet adamlarından Rüstem Paşa vezir olmayı arzu edip bunun için uğraşırdı. Fakat<br />

bâzı kimselerin aleyhinde çalışması sebebiyle Teke sancağına tâyin edilip, merkezden<br />

uzaklaştırıldı. Teke'ye vazîfeli olarak gidince Isparta'ya da uğradı. Orada zamânın meşhur<br />

velîsi, büyük mürşid Şeyh Burhâneddîn hazretlerinin şöhretini duydu. Bu zâtı tanımak ve<br />

sohbetinde bulunmak için Eğridir'e ziyâretine gitti. Sohbetinde bulunup duâsını aldı. Şeyh<br />

hazretleri kendisine iltifat gösterdi. Bu tanışmadan sonra dergâhına sık sık gidip sohbetinde<br />

bulunurdu. Yine bir gece dergâha misâfir olmuştu. Bu ziyâretinde Rüstem Paşaya vezir<br />

olacağını iki defâ müjdeledi. Rüstem Paşa çok arzu ettiği vezirlik için ümit kesilmişken böyle<br />

bir müjdeye çok sevindi. O zâtın duâsını ve himmetini aldıktan sonra günden güne devlet<br />

kademelerinde yükselmeye başladı. Sonunda vazîriâzam oldu. Burhâneddîn hazretlerinin<br />

verdiği müjde gerçekleşince ona muhabbeti ve bağlılığı iyice arttı.<br />

Burhâneddîn hazretleri bir ara oğullarını görmek için İstanbul'a gitmişti. Rüstem Paşa<br />

vezîriâzam sıfatıyla ona çok alâka, hürmet gösterip, hizmet etti. Ayrıca Küçük Ayasofya<br />

Zâviyesini verip burada insanlara hak ve hakîkati anlatması için ısrarla ricâda bulundu.<br />

Ricâsını kabûl edip bir sene kadar bu zâviyede kaldı. Sonra evliyâ olan ecdâdının<br />

rûhâniyetinin işâreti ile Eğridir'de Mezâr-ı Şerîf denilen yerdeki dergâhlarına dönmeye karar<br />

verdi. Vezîriâzam Rüstem Paşaya; "Oğul! Biz dağ civârında büyüyüp uzlete, yalnızlığa<br />

alışmışız. Hayır duâmızı istersen bizi mekânımıza gönder. Sağ olursak üç dört senede bir<br />

İstanbul'a gelip sizi ve burada bulunan kâdı, müderris olan evlâdımızı ziyâret ederiz." dedi.<br />

Paşa bu durumu pâdişâh Sultan Süleymân Hana arz etti. Gerekli müsâade çıktı. Eğridir'de bir<br />

vazîfe verip maaş bağlamak istenince; "Bize otuz akçe kâfidir." dedi. Otuz akçe maaş ile<br />

Eğridir'e döndü. Dönmeden önce Rüstem Paşa onu pâdişâhla görüştürmeyi arzu ettiyse de<br />

şeyh hazretleri; "Sultanlarla görüşmek dervişlere zarar verir." diyerek görüşmedi.<br />

Burhâneddîn hazretleri Eğridir'e döndükten sonra Baba Çelebi adında biri hasedinden dolayı<br />

Rüstem Paşaya onun hakkında uygun olmayan sözler sarfederek kötüledi. Rüstem Paşanın<br />

îtimâdının ve muhabbetinin sarsılmasına sebeb oldu. Şeyh hazretleri bu durumun farkına<br />

varıp Rüstem Paşaya kırıldı. Bundan sonra Rüstem Paşa, Sultan Mustafa vak'asında<br />

vezirlikten uzaklaştırıldı. Ummadığı bir anda bu işin başına gelmesi onu şaşkın bir hâle<br />

soktu. Sonra bu işin, Burhâneddîn hazretlerini kırması sebebiyle başına geldiğinin farkına<br />

vararak ziyâretine gidip özür diledi. Daha sonra bir adamını gönderip, kusurumuza bakmasın,<br />

bizi bir kenara bırakıp himmetlerini çekmesinler diye haber yolladı. Ayrıca bu hâlini arzeden<br />

bir de mektup yazdı. Mektubu alıp okuyunca; "Evvelki sözümüz doğru çıktı ise sonraki<br />

sözümüz de doğru çıkar." buyurarak yeniden vezîriâzam olacağına işâret etti. Gelen haberci<br />

dönüp durumu Rüstem Paşaya anlattı. Rüstem Paşa onun teveccühleri ile yine vezîriâzam<br />

oldu.<br />

Hacı Ferhad adında bir zât şöyle anlatmıştır: "Mısır'dan gelirken, Akdeniz'de gemimiz sâkin<br />

sâkin yol alıyordu. Peşimize bir korsan gemisi takıldı. Saldırmak için yaklaşmaya başladı.<br />

Gemimizde Şeyh Burhâneddîn ve dedesi Şeyh Muhammed Çelebi Sultan hazretleri de vardı.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!