22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

Nihâyet buldu onu, köhne bir meyhânede.<br />

Çağırttırıp dedi ki; "Sana bir haberim var."<br />

Bişr dedi ki: "Acabâ, bana kim haber yollar?"<br />

"Allahü teâlâdan, haberim var" deyince,<br />

Ağlamaya başladı, o bunu öğrenince.<br />

Dedi ki: "Yoksa bana, kızıyor mu Rabbimiz?<br />

Bana güceniyor mu, ne olur, söyleyiniz?"<br />

O âlimin gördüğü, rüyâyı dinleyince,<br />

Dönüp ahbaplarına, vedâ etti hemence,<br />

Dedi: "Ey arkadaşlar, biz şu anda çağrıldık,<br />

Beni bu meyhânede, göremezsiniz artık."<br />

O âlimin yanında, "tövbe etti" böylece,<br />

Büyük bir velî olup, edindi çok derece.<br />

O buyurur: Bağdat'ta, gördüm ben birisini,<br />

Askerler kırbaç ile, döverdi kendisini.<br />

Dikkat ettim, bin kırbaç, vurdular kendisine,<br />

Ve lâkin o sesini, çıkarmadı hiç yine.<br />

Baktım o zavallıyı, o kadar çok dövdüler,<br />

Sonra onu bağlayıp, hapise götürdüler.<br />

Bu hâli merak edip, gittim onun yanına,<br />

Niçin dövdüklerini, gizlice sordum ona.<br />

Dedi ki: "Ben bir kıza, âşık oldum iyice,<br />

Onu sevdiğim için, dayak yedim bir nice."<br />

Dedim ki: "Bu kadar çok, dövdü de onlar seni,<br />

Ne için bir kerrecik, çıkarmadın sesini?"<br />

Dedi ki: "Oan bana, bakıyordu sevdiğim,<br />

O bakarken, sesimi, çıkarabilir miydim?"<br />

Dedim ki: "Hak teâlâ seni hep görmektedir,<br />

Hattâ senin kalbinden, geçeni bilmektedir.<br />

Rabbinin seni her an, gördüğünü bilseydin,<br />

Acep nice olurdu o zaman hâlin senin?"<br />

O bunu öğrenince, sararıp yere düştü,<br />

Baktım Hak teâlânın, korkusundan ölmüştü.<br />

Evliyânın sözünde, rabbânî tesir vardır,<br />

Onlara kavuşanlar, tâlihli insanlardır.<br />

EVLİYÂNIN İŞİNE KARIŞILMAZ<br />

Ebû Abdullah Kâdî, Bişr-i Hâfî hazretlerinin yardımseverliğiyle ilgili bir kerâmetini şöyle nakletti:<br />

Babamın şöyle anlattığını işittim: Bağdât'ta bir tüccar arkadaşım vardı. Çok zengin idi. Bir gün baktım<br />

bütün malını mülkünü fakirlere dağıtmış, iyi bir müslüman olmuştu. Bunun sebebini sorduğumda,<br />

bana şöyle anlattı: "Bir gün Bağdât'ın bir câmisinde Cumâ namazı kılmaya gittim. Namazı kıldıktan<br />

sonra gördüm ki, Bişr-i Hâfî câmiden çıktı. Acele acele bir yere gidiyordu. Ben kendi kendime, zühd<br />

ve takvâ sâhibi, dünyâya düşkün olmayan, haramlardan sakınan bir zât nereye acele acele böyle

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!