22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

var ki, âlim kişi bir yerde konuşur bir yerde susar."<br />

"Sabır güzeldir. Bu ise, insanlara şikâyette bulunmamaktır."<br />

"Emri mârûf ve nehy-i anil-münker yapmak, Allahü teâlânın emir ve yasaklarını bildirmek<br />

için, eziyetlere sabretmek gerekir."<br />

Şükürle ilgili olarak Bişr-i Hâfî hazretleri buyurdu ki: "Âzâları içinde yalnız dili ile şükreden<br />

kimsenin şükrü az olur. Çünkü gözün şükrü, bir hayır gördüğü zaman onu almak, eğer şer<br />

görürse onu örtmektir. Kulağın şükrü, bir hayır işittiği zaman onu ezberlemek, şer işitirse onu<br />

unutmaktır. Ellerin şükrü, onlarla hak olandan başkasını tutmamaktır. Mîdenin şükrü, ilim ve<br />

hilm ile dolu olmak; ayakların şükrü de, iyilikten başkasına gitmemektir. Kim böyle yaparsa<br />

hakîkaten şükredenlerden olur."<br />

Bir sohbeti sırasında da;<br />

"Nâfileler farzların terk edilmesine sebeb olduğu zaman nâfileleri terk ediniz. İyiyi iyi olarak<br />

kabul etmeyen, çirkini de çirkin olarak kabul etmez. İhtilâf ve ayrılıkla birlikte îtilâf ve<br />

birleşme olmaz.<br />

Biz nîmetler yüzünden değil, nîmetlere karşı az şükrettiğimizden bu hâle geldik. Nitekim biz<br />

amelimizin azlığından değil de amelde sıdk ve ihlâsımızın olmayışından bu hâle geldik. Yine<br />

bizim uğradığımız musîbetler, günâhlarımızın çokluğundan değil, hayâmızın azlığındandır,<br />

istiğfârımızın azlığından değil, vefâmızın azlığından ve süratle günâhlara düşüşümüzdendir.<br />

Eğer biz derhâl günahlarımızın cezâsını görmüş olsaydık bütün günâhları bırakırdık.<br />

Ey kardeş! Bunu bil ve içini dünyâ sevgisi ve şehvetinden temizle. Allahü teâlâyı çok zikret.<br />

Kalbini iyice temizlediğin zaman, Allahü teâlâ seni hikmetle konuşturur ve sen zamânın bir<br />

hakîmi olursun. Fakat dünyâ sevgisi ve şehveti ile birlikte hikmet sâhibi olamazsın."<br />

buyurdu.<br />

Talebelerine ve sevenlerine verdiği muhtelif vâz ve nasîhatler sırasında buyurdukları ise<br />

şunlardır:<br />

"İnsanlar arasında tanınmak isteyen, âhiretin tadını alamaz."<br />

"Şöhreti seven kimse, Allah'tan korkmaz."<br />

"Övülmekten hoşlanmak kadar ahmaklık düşünülemez."<br />

"Dünyâ ve âhirette elem ve kederlerden kurtumak istiyenler, kötü ahlâk sâhipleriyle<br />

görüşmemelidir."<br />

"Tasavvuf nedir?" diye sorulunca, buyurdu ki: "Tasavvuf üç anlama gelir. İlki mârifet nûruna<br />

ârif olmak ve verâ hâlini kaybetmemektir. İkincisi, dış görünüşünü bâtıl olan şeylerden<br />

alıkoymaktır. Sonuncusu ise kerâmetlerini gizlemektir."<br />

"İnsanlardan biri, Allahü teâlâya tevekkül ettim, diyor. Halbuki Allahü teâlâya karşı yalan<br />

söylüyor. Gerçekten Allahü teâlâya tevekkül etseydi, O'nun, hakkındaki muâmelesine de râzı<br />

olurdu."<br />

"Hüzün pâdişâhtır. Bir yere yerleşince oraya başka bir şeyin yerleşmesine râzı olmaz."<br />

"Ben, Muâfâ bin İmrân'dan işittim. O da Süfyân-ı Sevrî'den şöyle dediğini işitmiş; insanları<br />

memnun etmek, ulaşılamayan gâyedir."<br />

"Süfyân-ı Sevrî bir adamı ziyâret ettiği zaman, Allah seni ateşten korusun diye duâ ederdi."<br />

"El-Evzâî şöyle buyurdu. Bir zaman gelecek ki, ünsiyet sâhibi kardeş, helâl bir lokma ve<br />

sünnete uygun bir amel o zaman çok az olacak."<br />

"Kim Allahü teâlâya yaklaşırsa, insanlardan uzak kalır."

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!