22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

tabutu kabire götürülürken, şiddetli bir yağmur yağmaya başladı. Cenâzeyi taşıyanlar<br />

yürüyemez hâle geldi. İçlerinden bâzıları defin işini tehir etmeyi bile teklif ettiler. O anda<br />

Bilâl-i Ma'ribî'nin vasiyeti akıllarına geldi, hemen tabutu yere koyup, yüzünü açtılar. Yüzü<br />

görünür görünmez, Allahü teâlânın izniyle yağmur dindi. Sular çekildi ve güneş bütün<br />

parlaklığı ile göründü. Cemâat da cenâzeyi önceden hazırladıkları kabre defnetti.<br />

1) Lemezât; c.2, s.295<br />

BİLÂL BİN SA'D;<br />

Peygamber efendimizin arkadaşlarının yetiştirdiği âlim ve velîlerden. Âlim, vâiz, velî ve kârî,<br />

Kur'ân-ı kerîm hâfızı bir zât. İsmi, Bilâl bin Sa'd bin Temîm el-Eş'ârî olup, künyesi Ebû<br />

Amr'dır. Ebû Zûr'a da denildi. Şam'da bulundu. Doğum târihi belli değildir. Babası Sa'd bin<br />

Temim, Eshâb-ı kirâmdandır. Babasının yanında yetişti ve babasından, hazret-i Bilâl, hazret-i<br />

Muâviye, Ebüdderdâ, İbn-i Ömer, Câbir'den ve daha birçok Eshâb-ı kirâmdan hadîs-i şerîf<br />

rivâyet etti. Kendisinden ise Evzâî, Saîd bin Abdülazîz, Atâ bin Ebî Rebâh, İbn-i Sa'd gibi<br />

birçok zâtlar hadîs-i şerîf naklettiler. Âlimler, Bilâl bin Sa'd'ın sika, güvenilir olduğunu<br />

söyleyerek; "Basra'da Hasan-ı Basrî ne ise, Şam'da da Bilâl bin Sa'd odur." dediler. Her gün<br />

ve gece bin rekat namaz kılardı. 737 (H. 120) senesinde vefât etti.<br />

Bilâl bin Sa'd, bir gün Ankebût sûresinden; "Muhakkak ki benim arzım (yeryüzü) geniştir.<br />

O halde yalnızca bana ibâdet edin." meâlindeki 56. âyetini okudu ve; "Bulunduğunuz<br />

yerde fitnelerin yayıldığını görürseniz, o yerden başka yerlere gidiniz. Çünkü yeryüzü çok<br />

geniştir." buyurdu.<br />

Bir sene yağmur yağmıyordu. Halk ile yağmur duâsına çıktı. İnsanlara karşı; "Ey insanlar!<br />

Hepiniz günahkâr olduğunuzu îtirâf eder misiniz?" diye sordu. Onlar; "Evet, hepimiz<br />

günâhkârız. Günâhlarımız çok, hepsine tövbe ettik." dediler. Bunun üzerine Allahü teâlâya<br />

şöyle duâ etti: "Yâ Rabbî! Kur'ân-ı kerîmde meâlen; "İhsân edip doğru söyleyenlerin<br />

duâsını kabûl ederim." buyuruyorsun. Biz, çok günâhlarımızın bulunduğunu îtirâf edip,<br />

doğruyu söyledik ve tövbe ettik. Bizi affet ve bize yağmur ihsân et!". Biraz sonra yağmur<br />

yağmaya başladı.<br />

Hazret-i Bilâl bin Sa'd'ın bir oğlu gazâda şehîd oldu. Bir kimse gelip; "Vefât eden oğlunuzda<br />

20 dînâr alacağım vardı." dedi. Gelen kimseye; "Buna dâir bir şâhidiniz veya elinizde bir<br />

yazınız var mı?" diye sordu. O kimse; "Yok." dedi. "Peki bunun için yemin eder misiniz?"<br />

buyurdu. O kimse; "Yemin ederim." deyince, yemin etmesini istemeden 20 dînârı verdi ve;<br />

"Eğer doğru söylüyorsan oğlumun borcunu ödemiş olurum; yalan söylüyorsan sadakam<br />

olur." buyurdu.<br />

Bilâl bin Sa'd buyururdu ki:<br />

"Günâhlar gizli olarak işlenirse bunun zararı, günâhı işleyenleredir. Lâkin açıktan<br />

işleniyor ve buna mâni olunmuyorsa, bunun zararı herkesedir."<br />

"Bir insanın iyiliklerini hatırlayıp, günâhlarını unutması gururdandır. Günâhların ne kadar<br />

küçük olduğunu değil, bu günâhı Allahü teâlânın huzûrunda işlediğini düşünmek lâzımdır."<br />

"Allahü teâlâ bize, haramlardan, şüphelilerden, hattâ şüphelilere düşmemek için ihtiyatlı<br />

olup, mübahların çoğundan sakınmayı emrediyor. Biz ise, aşırı derecede dünyâyı sever, ona<br />

bağlanırız. Bu; günâh olarak, bize yeter."<br />

"Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden<br />

daha hayırlıdır." Böyle birini bulunca; "Ey kardeşim! Bende bir kusur var mıdır? Lütfen<br />

bildir de düzeltmeye çalışayım." demelidir.

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!