22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

You also want an ePaper? Increase the reach of your titles

YUMPU automatically turns print PDFs into web optimized ePapers that Google loves.

hâlde, arada bir "Allah!" diye haykırarak, sanki harb meydanında imiş gibi o hırkayı<br />

dövüyordu. Bu hâli dikkat ve hayretle seyreden kâdı efendi, hayvanından indi. Yerde, bir<br />

mikdâr daha Berk hazretlerini seyretti. Bir zaman sonra Berk hazretleri o hâlden ayrılıp,<br />

normal (zâhir) hâline gelince, "Efendim! Bu ne hâldir? Bu durumu izâh eder misiniz?" dedi.<br />

Berk hazretleri cevâbında şöyle anlattı:<br />

"Şu anda Mensûre vak'ası meydana geldi. Müslümanlarla kâfirler harb ediyorlardı.<br />

Müslümanlara yardım ettim. Allahü teâlânın izni ile müslümanlar gâlib, kâfirler zelîl ve<br />

perişân oldular. Bu gördüğün kanlar, kâfirlerin kanıdır. Sen, şimdi bu günün târihini tut. Bir<br />

zaman sonra bu hâdisenin haberi gelir. Bu târih ile karşılaştırırsın. Aynı gün ve saatte<br />

olduğunu görünce, bu söylediklerime yakînen inanmış, iyice anlamış olursun." dedi. Berk<br />

hazretlerinin bu sözlerini hayretle dinleyen kâdı efendi, hâdisenin târihini, saatini not edip<br />

ayrıldı. Aradan bir zaman geçtikten sonra, bu hâdisenin haberi geldi. Hâdisede bulunanlardan<br />

bir grup kâdının huzûruna gelip, "Harbin şiddetli ânında, havada bir kimse görüldü. Elinde<br />

büyük bir sopa vardı. O sopa ile düşmanların başlarına vuruyor, vurdukça da kan<br />

fışkırıyordu. O kimsenin sıfatları da şöyle idi." diyerek Berk hazretlerini tarif ettiler.<br />

İŞİ GECİKTİRMEYİN<br />

Şam şehrinde yetişen, büyük bir evliyâdır,<br />

Şaşılacak yüzlerce, kerâmetleri vardır.<br />

Güzel ahlâk sâhibi, üstün bir velî idi,<br />

Herkesçe sevilir ve çok hürmet edilirdi.<br />

Bir gün Şam'ın kâdısı, binerek hayvanına,<br />

Hayvanını durdurup, ona baktı bir zaman.<br />

Zîrâ hazret-i Berk'in, hâli çok mânidardı,<br />

Bir elinde kalın ve büyük bir sopa vardı.<br />

Bir hırka duruyordu, önünde hem o zaman,<br />

O hırkaya şiddetle, vuruyordu durmadan.<br />

Her vuruşta, hırkadan, kalar fışkırıyordu,<br />

Vurdukça çıkan kanlar, etrâfa sıçrıyordu.<br />

Sanki harp ediyordu, düşmanla hazret-i Berk,<br />

Kendinden geçiyordu, "Allah Allah" diyerek.<br />

Hayretten dona kaldı, o an kâdı efendi,<br />

O hal sona erince, yaklaşıp suâl etti.<br />

Dedi ki: "Ey efendim, ne idi o hâliniz?<br />

Hikmetini bana da, lütfen söyler misiniz?"<br />

Buyurdu: "Kâfirlerle, müminlerden bir ordu,<br />

Falan yerde tutuşmuş, çetin harp ediyordu.<br />

Müminler zayıf idi, yardım ettim onlara,<br />

Çok şükür müslümanlar, gâlip geldi küffâra.<br />

Eğer yetişmeseydim, yardımına onların,<br />

Hezîmeti olurdu, bu harp müslümanların.<br />

Kâfirlerin halleri, çok fenâdır şu anda,<br />

Ve küffâr kanlarıydı, o fışkıran kanlar da."<br />

Şam kâdısı duyunca, hazret-i Berk'ten bunu,<br />

Anladı bu kimsenin, hâl ehli olduğunu.<br />

O günün târihini, not etti bir kenara,<br />

Müslümanlar dönünce, sordu bunu onlara.<br />

Onlar da hâdiseyi, şöylece anlattılar,

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!