22.03.2018 Views

Evliyalar Ansiklopedisi - Turkiye Gazetesi Yayinlari

Create successful ePaper yourself

Turn your PDF publications into a flip-book with our unique Google optimized e-Paper software.

etti; "Vâlisi bulunduğum diyârın havası, suyu pek güzeldir. Beldeleri, köyleri bağlık,<br />

bahçelik bir memlekettir. Fakat halkına İslâmiyeti anlatıp rehberlik edecek bir mürşîd-i<br />

kâmil, yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehber yoktur. Bu sebeple halk, nefislerine uymuş ve<br />

bozuk bir haldedir. Acaba siz lutfedip o diyârın halkını irşâd için oraya hicret buyursanız<br />

olmaz mı? Büyük ve hesapsız sevâba kavuşacağınız şüphesizdir. Eğer lutfedip bu arzumuzu<br />

kabul buyurursanız, ben köleniz, sultanım için (sizin için) Eğridir kasabası civârında havası<br />

ve suyu güzel bir yerde size bir dergâh, makam yapıp, hayır duânızı almak istiyorum."<br />

diyerek büyük bir arzu ve edeb içinde, gâyet nâzik ifâdelerle dâvet etti. Berdeî Sultan<br />

hazretleri vâlinin bu samîmî ve hâlis niyyetle yaptığı dâvet üzerine; "İstihâre edelim."<br />

buyurarak, eğer gitmelerine mânen bir izin ve işâret verilirse gitmeyi kabûl ettiğini açıkladı.<br />

Birkaç gün sonra tekrar bir araya geldiklerinde vâliye; "Rûm diyârına, Anadolu'ya yapılan<br />

dâveti kabûl etmem için işâret olundu. İnşâallah bu sene memleketimize dönelim. Gelecek<br />

sene Allahü teâlânın izniyle Anadolu'ya gidelim!" buyurdu. Vâli Hızır Bey, bu sözleri<br />

üzerine son derece sevinip memnun oldu. Sonra Şeyhülislâm Berdeî ile vedâlaşıp Eğridir'e<br />

döndü. O sene Eğridir'de göl kıyısında Mezâr-ı Şerîf denilen yerde bir dergâh yaptırarak,<br />

Berde-î hazretlerinin gelmesini bekledi.<br />

Şeyhülislâm Berdeî hazretleri ise söyledikleri zaman gelince memleketi Berde'den<br />

Anadolu'ya hicret etmek üzere âilesi, on altı oğlu ve kırk talebesiyle yola çıktı. İran'ın Hoy<br />

şehrine geldikleri sırada sonradan talebelerinin en meşhûru ve dâmâdı olan Pîrî Halîfe<br />

Muhammed ile görüşüp tanıştı. Daha o Hoy şehrini teşrif etmeden, Pîrî Halîfe bir gece<br />

Peygamber efendimizi rüyâsında görmüş, Resûlullah efendimiz ona rüyâsında; "Benim<br />

evlâdımdan, benim yolumda kâmil ve mükemmil bir mürşid (yetişmiş ve yetiştirebilen<br />

rehber) olan Şeyhülislâm Berdeî gelmektedir. Gâfil olma, onunla Rum diyârına, Anadolu'ya<br />

git." diye emir buyurmuştur. Şeyhülislâm Berdeî hazretleri onun bulunduğu şehre uğrayıp,<br />

onunla görüşüp tanıştı. Ona; "Oğlum Pîr Muhammed! Emre itâat eder misin?" diyerek daha o<br />

anlatmadan gördüğü rüyâyı ve Peygamber efendimizin emrini hatırlattı ve ayrılıp gitti. Şehrin<br />

dışında bir yerde konakladı. Pîrî Halîfe de hemen onunla birlikte gitmeyi arzûladı. Ancak<br />

annesi-babası ve akrabâları şiddetle karşı çıkıp gitmesini istemediler. Hattâ onu hapsedip<br />

zincire vurdular. Fakat kilitledikleri kapıların ve vurdukları zincirlerin kırıldığını görünce,<br />

şaşırıp kaldılar. Sonra arayınca şehrin dışında Şeyhülislâm Berdeî'nin yanında buldular. Geri<br />

götürmek istediler. Bunun üzerine Şeyhülislâm Berdeî; "Onu diyâr-ı Rûm'a (Anadolu'ya)<br />

alıp, götürmemiz, terbiye ve irşâd etmemiz emrolundu." dedi. Bu sözler üzerine annesi,<br />

babası ve akrabâları râzı olup bıraktılar. Babası âlim bir zâttı. Onu yanına alıp Eğridir'e<br />

gittiler. Eğridir'e varınca, gölün kenarından karşı tarafa bakıp; "Bizim toprağımız şu<br />

makamdan alınmış." diyerek tam hazırlanan dergâhın bulunduğu yeri işâret etti. Geldiklerini<br />

haber alan vâli Hızır Bey onları büyük bir memnuniyetle karşılayıp yaptırdığı dergâha<br />

yerleştirdi. Şeyhülislâm Berdeî hazretleri bir işâret üzerine yanına alıp getirdiği Pîrî Halîfe'yi<br />

altı ay kadar kısa bir zaman içinde tasavvufta yetiştirip kemâl derecelerine ulaştırdı. Ayrıca<br />

kızıyla evlendirip dâmâd edindi ve yerine halîfe bıraktı. Bu evlilikten evliyânın<br />

meşhurlarından olan Muhammed Çelebi Sultan doğdu.<br />

Şeyhülislâm Berdeî hazretleri Eğridir'e geldikten sonra tesirli sohbetleriyle, ders ve vâzlarıyla<br />

halka doğru yolu anlattı. Ehl-i sünnet îtikâdının yayılmasını ve insanların İslâmiyet'i<br />

öğrenmelerini ve öğrendikleri doğru din bilgilerine göre yaşamalarını sağladı. Böylece<br />

onların dünyâ ve âhiret saâdetine vesîle oldu.<br />

Bâzı menkıbeleri şöyle nakledilmiştir:<br />

Eğridir'de câmiye giderken pekçok kimseyle karşılaştığı halde, iki-üç kişiye selâm verirdi.<br />

Başkalarına selâm vermezdi. Talebelerinden biri acaba neden birkaç kişiden başka kimseye<br />

selâm vermiyor diye merak edip kendisine sordu. Talebe bunun sebebini sorunca,<br />

Şeyhülislâm Berdeî hazretleri eliyle bu talebenin gözlerini sıvazladı. Sonra da dergâhdan<br />

dışarıya gönderdi. Talebe çarşıya çıkınca, insanlardan kimini maymun sûretinde, kimini

Hooray! Your file is uploaded and ready to be published.

Saved successfully!

Ooh no, something went wrong!